1. Sömürgecilik yarışında geç kalan İtalya’nın sanayisi için hammadde ve Pazar arayışı. 2. Trablusgarb’ın coğrafi açıdan kendisine yakın olması. FİKİR AKIMLARI 3. Osmanlı Devleti’nin burayı koruyamayacak kadar zayıf olası. Osmanlı Devleti’nin dağılmasını önlemek ve siyasal 4. İngiltere, Fransa ve Rusya’nın çıkarları için bu işgale varlığını sürdürmek amacıyla bazı düşünce akımları ortaya sessiz kalmaları. çıkmıştır. 5. İtalya’nın uluslar arası siyasetteki yerini büyük devletlere kabul ettirmek istemesi. Osmanlıcılık: 20.YY BAŞLARINDA OSMANLI DEVLETİ -Tanzimat Döneminde “ Genç Osmanlılar” tarafından Trablusgarb’ın işgali: ortaya atıldı. Bu fikri savunanlara göre, devletin sınırları içinde yaşayan bireylerin din, dil ve ırk bakımından hiçbir İtalya 1911 Eylülünde Trablusgar’ı işgale başladı. ayırım gözetmeksizin aynı haklara sahip oldukları kabul Osmanlı Devleti buraya karadan ve denizden yardım edilirse, Osmanlı toplumu içinde bir kaynaşma ve götüremedi. Çünkü. dayanışma sağlanacağı düşüncesindeydiler. Mısır İngiliz işgalindeydi -Anayasanın ilanı ve Mebusan Meclisi’nin açılmasını Osmanlı donanması son derece yetersizdi. gerekli görmüşlerdir. Devletin yıkılması ancak bu şeklide - Almanya’da İtalya’yı kaybetmemek için sessiz engellenirdi. kalmıştır. İslamcılık: - Enver Paşa, Fethi Okyar ve M. Kemal gibi gönüllü subaylar buraya giderek mücadele * 19. yy da Hıristiyan ulusların Osmanlı Devleti’nden etmişlerdir. ayrılmaları üzerine devletin sosyal ve siyasal bütünlüğünü İtalyanlar savaşın uzaması üzerine 12 Adayı korumak amacıyla İslamcılık fikri ileri sürülmüştür. işgal ettiler ve Çanakkale Boğazı’na * I. Meşrutiyet döneminin sonlarına doğru güçlenmiştir. saldırdılar. Bu sırada Balkan Savaşlarının da Amaç imparatorluk içindeki Müslüman unsurları bir arada başlaması Osmanlıyı barışa mecbur etti. tutmak, imparatorluk dışımdakileri ise halifelik kurumu vasıtasıyla birleştirmek. * II. Abdülhamit İslamcılık düşüncesini resmi bir politika olarak benimsemiştir. Türkçülük: - Türkçülük hareketinin amacı Türkleri bir ülkede, bir bayrak bir yönetim altında toplamaktır. - Turancılık ise İttihat ve Terakki Partisinin programına da alınmış ve devlet yönetimine yansımıştır. Balkan Savaşlarının da kaybedilmesiyle önem kazanmıştır. Ziya Gökalp fikir babalığını yapmıştır. Batıcılık: - II. Meşrutiyet Döneminde bir fikir akımı oldu. - Bu görüş devletin batılılaşmayla kurtulabileceğini ve bunun için çeşitli alanlarda ıslahatlar yapılması gerektiğini savunmuşlarıdır. -Öncüleri: Abdullah Cevdet, Celal Nuri ve Süleyman Nazif’tir. Adem-i Merkeziyetçilik: Bu akıma göre, merkezi yönetimin yetkileri azaltılmalı ve bölgesel yönetimlerin yetkileri arttırılmalıdır. -Bu fikir akımı uygulanamamıştır. -Prens Sabahattin öncülüğünü yapmıştır. GENEL GÖRÜNÜM 19. yy da Osmanlı Devleti büyük çapta toprak kaybetmiştir. -1829’da Yunanistan bağımsız oldu -Fransa 1830 da Cezayir’i 1881’de Tunus’u işgal etti. - İngiltere 1882’de Mısır’ı işgal etti. - Rusya 1878’de Kars, Ardahan ve Batum’u işgal etti. - Balkanlarda milliyetçi isyanlar çıktı. TRABLUGARP SAVAŞI- 1911/1912 UŞİ ANTLAŞMASI. 1912 - Trablusgarb ve Bingazi İtalya’ya bırakıldı. Rodos ve 12 ada Balkan Savaşı bitene kadar geçici olarak İtalya’ya verildi. Buradaki Müslümanlar halifeye bağlı kalacak. Osmanlı Devleti’nin dış borçlarının ödenmesinde İtalya yardımcı olacak. *SONUÇ: - - Osmanlı Devleti Kuzey Afrika’daki son toprak parçasını da kaybetti. Rodos ve 12 Adayı ele geçiren İtalya Ege Denizi’nde etkin bir konuma gelmiştir. İtalya geçici olarak aldığı adaları geri vermedi. I. Dünya Savaşı sırasında da burayı işgal etti. II. Dünya Savaşı’ndan sonra ise buradan İtalya çekilince Yunanistan’a verildi. Dini yönden buranın Halifeye bağlı kalması kültürel bağların devamını sağladı. BALKAN SAVAŞLARI- (1912-1913 ) I. BALKAN SAVAŞI Nedenleri: 1. Rusya’nın Balkan Devletlerini, tarihi emelleri için Osmanlı Devleti’ne karşı kışkırtmaları. 2. Daha önce bağımsızlıklarını kazanmış olan Yunanistan, Sırbistan, Bulgaristan ve Karadağ’ın topraklarını genişletmek istemesi. 3. İngiltere’nin Rusya’yı Reval Görüşmesi ( 1908 ) sonucunda politikalarında serbest bırakması. Bu sebeple Osmanlı devleti Almanya’ya yanaşmıştır. Nedenleri: 1 4. Osmanlı Devleti’nin politik bölünmüşlük içinde olması ve bir kısım askerlerini terhis etmesi. 5. Trablusgarb Savaşı’nda Osmanlının güçsüzlüğünün açık olarak görülmesi. Savaşın Gelişimi Karadağ’ın 8 Ekim 1912’de Osmanlı’ya saldırması üzerine savaş başladı. Buna Bulgaristan, Yunanistan ve Sırbistan da eklendi. - Osmanlı Devleti ağır bir yenilgi aldı. Bunun nedenleri: Trablusgarb Savaşı nedeniyle Balkanlarda yeterli asker ve silah yığınağının olmaması. Osmanlı subayları arasında siyasî fikir ayrılıkları nedeniyle emir- komuta zincirinin bozulması. Osmanlı ordusunun teknik donanımının yetersiz olması. Çok geniş bir coğrafyada dört ayrı devletle savaşması. Balkan Devletlerinin Avrupalılarca desteklenmesi. II. BALKAN SAVAŞI - 10 Temmuz 1913 Nedeni: - - LONDRA ANTLAŞMASI. 30 MAYIS 1913 - MidyeEnez Hattının batısı Balkan Devletlerine bırakıldı. Selanik, Güney Makedonya ve Girit Yunanistan’a bağlanacak. Kavala, Dedeağaç ile bütün Trakya Bulgaristan’a bağlanacak. Orta Ve Kuzey Makedonya Sırbistan’a bağlanacak. Arnavutluk ve Ege adlarının durumuna büyük devletler karar verecek. I. BALKAN SAVAŞI’NIN SONUÇLARI: 1. Osmanlı Devleti Edirne – Kırklareli dahil Midye- Enez hattının batısında kalan bütün topraklarını kaybetti. 2. Ege Denizi’nde Osmanlı Devleti’nin hakimiyeti sona erdi. 3. Arnavutluk savaş sırasında bağımsızlığını ilan etti. Böylece Osmanlıdan ayrılan son Balkan devleti. Olmuştur. Savaş yapmadan bağımsız olmuştur. 4. I. Balkan Savaşı’ndan sonra Osmanlıcılık fikrinin başarılı olamayacağı anlaşılmış ve Türkçülük fikri ön plana çıkmıştır. 5. Bulgaristan Ege denizine ulaşmış ve savaştan en karlı çıkan devlet olmuştur. Ancak bu durum II. Balkan Savaşı’na neden olmuştur. 6. Balkanlardan Anadolu’ya büyük göç hareketi olmuş ve Balkanlarda Türk Azınlığı Sorunu ortaya çıkmıştır. NOT: Londra’da görüşmeler devam ederken İttihat ve Terakki Partisi yenilgiden sorumlu tuttuğu Kamil Paşa Hükümeti’ni Babı Ali Baskını ile devirerek iktidarı ele geçirmiştir. ( 23 Ocak 1913) Bulgaristan’ın Londra Antlaşması’ndan en karlı devlet olarak çıkmasının başta Yunanistan olmak üzere diğer Balkan devletlerini rahatsız etmesi. Savaşın Gelişimi: - - - Bulgaristan bu durumu anlayınca Sırbistan’a ve Yunanistan’a savaş açtı. Karadağ ve Romanya ise Bulgaristan’a karşı savaşa başladı. Osmanlı’da Bulgaristan’a savaş açtı. Osmanlı Devleti Edirne’yi geri aldı. Ancak Meriç’in batısına geçemedi. Bulgaristan Bükreş Antlaşması ile barışı kabul etti.Buna göre: Bulgaristan bu dört devlete toprak vererek Balkanlarda ki üstünlüğü kaybetti. Balkanlarda ki istikrarsızlık bununla da giderilemedi ve I. Dünya Savaşı’na zemin hazırlandı. Osmanlı Devleti ayrı ayrı anlaşmalar imzaladı. Bunlar: İstanbul Antlaşması- 29 Eylül 1913 - - Osmanlı Devleti ile Bulgaristan arasında imzalandı. Meriç Nehri sınır olarak kabul edildi. Bulgaristan’daki Türkler isterlerse 4 yıl içinde göç edebilecekler. Bulgaristan’da kalan Türklerin kanun önünde Bulgarlarla eşit olmaları sağlanmış ve mülkiyet hakları saklı tutulmuştur. Bulgaristan’da ki Türk okullarında eğitimin Türkçe olması ve Türklere din ve mezhep hürriyeti tanınması kararlaştırıldı. Atina Antlaşması- 14 Kasım 1913 - Osmanlı Devleti ile Yunanistan arasında imzalandı. - Osmanlı Devleti Girit’in ve II. Balkan Savaşı’nda Yunanistan’ın elde ettiği toprakların Yunanistan’a ait olduğunu kabul etti. - Yunanistan’da kalan Türklerin hakları belirlendi. Ege adalarının kaderi büyük devletlerin bu konuda vereceği karara bırakıldı. Büyük devletler Meis hariç On iki Adayı İtalya’ya, Gökçeada ve Bozcaada hariç diğer adaları Yunanistan’a vermeyi kararlaştırdı. Ancak Osmanlı Devleri bunu kabul etmedi.Durum I. Dünya Savaşı sonrasına bırakıldı. İstanbul Antlaşması- 13 Mart 1914 2 - Osmanlı Devleti ile Sırbistan arasında imzalandı. Sırbistan’da kalan Türklerin yasal hakları düzenlendi. BALKAN SAVAŞLARININ GENEL SONUÇLARI 1. Osmanlı Devleti’nin Balkan hakimiyeti kesin olarak sona erdi 2. “Balkan Türkleri Sorunu”, “ Ege Adaları Sorunu” gibi sorunlar ortaya çıktı. 3. Göçler nedeniyle Anadolu’nun nüfuzu arttı. Balkanlarda Türk nüfusu azaldı. 4. Balkanlarda ki siyasî dengeler alt üst oldu. 5. Bu günkü batı sınırımız büyük ölçüde çizildi. 6. Osmanlı ordusuna Alman subaylar gelmeye başladı. I. DÜNYA SAVAŞI - 1914/1918 Nedenleri: 1. 1871 de siyasî birliğini tamamlayan Almanya’nın gelişen sanayisi için sömürgeciğe yönelmesi sonucunda İngiltere ile rekabete girişmesi. 2. Fransa’nın Almanya’ya kaptırdığı Alsas- Loren Bölgesini geri almak istemesi. 3. Sömürgecilik yarışında geç kalan İtalya’nın kendine sömürge araması. 4. Rusya’nın sıcak denizlere inmek amacıyla Slav devletlerini kendi yanında toplamak istemesi. 5. AvsMac.’ın ülkesindeki ulusçuluk hareketlerini engelleyerek, Balkanlara yayılmak istemesi. 6. Avusturya-Rusya, İtalya-Avusturya, AlmanyaRusya arasındaki çıkar çatışmaları. 7. Avs-Mac. Veliahdının Bosna’da bir Sırplı tarafından öldürülmesi NOT: İngiltere ve Fransa Osmanlıyı paylaşmak istediklerinden ve Rusya’nın Osmanlıya yönelik politikalarını desteklediklerinden dolayı Osmanlı Devleti’nin ittifak teklifini kabul etmemişlerdir. 2. Almanya’nın savaşı kazanacağına inanılması. 3. İttihat ve Terakki Partisi’nin Alman yanlısı bir politika izlemesi. 4. Son dönemlerde kaybedilen toprakları geri almak istenmesi. 5. Alman yardımlarıyla Osmanlı ordusunu ve ekonomisini düzeltmek istenmesi. 6. Siyasî yalnızlıktan kurtulmak istenmesi. Osmanlı Devleti’nin Savaşa Girmesi İngilizlerden kaçan Goben ve Breslav adlı Alman gemilerini Osmanlı geri vermedi. Bu gemiler Karadeniz’e açılarak Rus limanlarını bombaladılar. Rusya 1 Kasım 1914’de Osmanlıya savaş ilan etti. - Böylece Osmanlı Devleti fiilen savaşa girmiş oldu. Osmanlı Devleti’nin Savaşa Girmesiyle - 1. Yeni cepheler açılmış ve savaş alanı genişlemiştir. 2. Almanya’nın yükü hafiflerken, İtilâf Devletleri hem cephelerde hem de Müslüman coğrafyalarda zor durumdu kalmışlardır. 3. Osmanlı Devleti bir çok cephede savaşmak zorunda kalmıştır. 4. Savaşın süresi uzamıştır. 5. İngiltere Kıbrıs’ı işgal etmiştir. 6. Osmanlı toprakları gizli antlaşmalarla paylaşılmıştır. OSMANLI DEVLETİ’NİN SAVAŞTIĞI CEPHELER Kafkas Cephesi: - - Rus kuvvetlerini Kafkaslardan atıp Almanları rahatlatmak, Irak petrollerini korumak ve Türkmenistan’a ulaşmak amacıyla açıldı. Enver Paşa komutasındaki Türk ordusu Ruslara yenilince; Erzurum, Muş, Bitlis, Erzincan , Trabzon Rusların eline geçti. Kanal Cephesi: - Almanya’nın isteği ile açılan bu cephe de Mısır İngilizlerden alınmak istendi. Amaç İngiltere’nin sömürgeleriyle bağlantısını kesmektir. Almanya’nın Osmanlı Devleti’ni Kendi Yanında Savaşa Sokmak İstemesinin Nedenleri - 1. Yeni cepheler açılmasını sağlamak. 2. Halifeliğin gücünden yararlanmak. 3. Rusya’ya Boğazlardan gidecek yardımı engellemek. 4. Osmanlının yeraltı kaynaklarından yararlanmak. 5. Osmanlı Devleti’nin yeraltı kaynaklarından yararlanmak. Suriye- Filistin Cephesi: Osmanlı Devleti’nin Almanya’nın Yer Almasının Nedenleri İngiltere ve Fransa’nın ittifak tekliflerini kabul etmemeleri. 1. İngiltere ve Fransa’nın Rusya’nın politikalarına göz yummaları. - Kanal Cephesinde yenilen Osmanlı kuvvetleri burada İngilizlere karşı bir savunma hattı oluşturdu. Hicaz -Yemen Cephesi: - Kutsal yerleri korumak amacıyla İngilizlere ve ayaklanan Araplara karşı açıldı. Irak Cephesi - İngilizler bölge petrollerini almak ve Kafkaslardan Ruslara yardım ulaştırmak amacıyla bu cepheyi açtılar. 3 Galiçya- Makedonya ve Romanya Cephesi: ( sınır dışı cepheler) - Bulgaristan ve Avs- Mac. Orduları ile beraber savaşıldı. Bu cephede savaşlar Fransa, Rusya ve Romanya ordularına karşı yapıldı. ÇANAKKALE CEPHESİ: Açılmasının Nedenleri: 1. Rusya’ya yardım ulaştırarak savaşı sürdürmesini sağlama ve Almanya’nın doğuya ilerlemesine engele olmak. 2. İstanbul’u alarak Osmanlıyı savaş dışı bırakmak böylece savaşı erken bitirmek. 3. Balkanlarda yeni cepheler açarak Balkan devletlerini kendi yanlarında savaşa çekmek. 4. Uzak doğu yollarını ve orta doğu politikalarını sağlama almak. Çanakkale Savaşı’nın Sonuçları: I. DÜNYA SONUÇLARI SAVAŞI’NIN GENEL 1. Osmanlı, Almanya, Avs-Mac. Ve Rusya parçalandı. 2. Polonya, Macaristan, Çekoslovakya, Yugoslavya, Macaristan, Litvanya, Finlandiya, Estonya gibi yeni devletler kuruldu. 3. Dünya barışını korumak amacıyla Cemiyet-i Akvam kuruldu. 4. Sömürgeciliğin yerini manda yönetimi aldı. 5. Bazı ülkelerde rejim değişiklikleri oldu. Kominiz, Faşizm, Nazizm gibi rejimler ortaya çıktı. 6. Orta doğuda otorite boşluğu oluşmuş ve dengeler alt üst olmuştur. 7. Savaştan en karlı İngiltere çıkarken Almanya gücünü yitirmiştir. 8. Ümmetçilik anlayışı sona ermiş, Araplar Osmanlıdan ayrılmıştır. 9. İlk kez kimyasal silahlar, tanklar ve deniz altılar bu savaşta kullanılmıştır. 10. ABD’nin uluslar arası ağırlığı artmıştır. 1. Rusya yardım alamayınca Çarlık rejimi yıkıldı. Ekim 1917 de Bolşevik İhtilali oldu ve SAVAŞ SONUNDA İMZALANAN Komünistler yönetime geldi. ANTLAŞMALAR Yeni yönetim Brest Litovsk 1.Wersay Antlaşması: Almanya ile İtilâf devletleri Antlaşmasıyla savaştan çekildi. arasında imzalandı. 2. I. Dünya Savaşı 2 yıl daha uzadı. 2.Sen Jermen Ant. Avusturya ile imzalandı. 3. Yarım milyon insan hayatını kaybetti. 3. Nöyyi Ant: Bulgaristan ile imzalandı. 4. M.Kemal ismi tarih sahnesine yazıldı. ( M. 4. Triyanon Ant: Macaristan ile imzalandı. Kemal general oldu.) 5. Sevr Ant: Osmanlı Devleti ile imzalandı. 5. Bulgaristan İttifak Devletleri yanında savaşa girdi.Böylece Almanya ile kara bağlantısı MONDROS ATEŞKES ANTLAŞMASI- 30 Ekim kuruldu. 1918 6. Osmanlı Devleti’nin başarılı olabildiği tek Osmanlı Devleti’nin yenilgisi kesinleşince İttihat ve cephedir. Terakki Partisi liderleri yurdu ter ettiler. Yeni kurulan Ahmet İzzet Paşa Kabinesinin barış yapmaktan başka çaresi OSMANLI DEVLETİNİ PAYLAŞMA yoktu. Buna göre: TASARILARI. (Gizli Ant.) Çanakkale ve İstanbul boğazları İtilâf Boğazlar Antlaşması. Mart 1915 devletlerine bırakılacak. - İngiltere, Fransa ve Rusya arasında imzalandı. Esir edilen İtilâf devletleri ve Ermeni Boğazlar Ruslara bırakıldı. askerleri serbest bırakılacak. Sınır denetimi ve iç güvenlik fazlası 1. Londra Antlaşması. Nisan 1915 askerler terhis edilecek. - İngiltere, Fransa, Rusya ve İtalya arasında Bütün savaş gemileri teslim edilecek. imzalandı. İtalya bu ant. İle İtilâf devletleri İtilâf Devletleri güveliklerini tehdit eden yanında savaşa girdi. ( 12 Ada ve çevresi bir durum gördüklerinde herhangi bir İtalya’ya verildi.) stratejik noktayı işgal edebilecekler.( 2. Sykes- Picot Antlaşması. Ocak 1916 7. madde) - İngiltere ve Fransa arasında imzalandı Orta Haberleşme istasyonları İtilâf doğu paylaşıldı. devletlerinin denetimine verilecek. 3. Petrograt Protokolü. Mart 1916 Toros tünelleri, demir yolları ve deniz - İngiltere, Fransa ve Rusya arasında imzalandı. işletmeleri İtilâf devletlerinin Rusya Sykes Picot’u tanıdı. denetimine bırakılacak. 4. Saint Jen De Marienne. Doğuda altı ilde ( Vilâyet-i Sitte) bir - İtalya’ya, İzmir, Konya ve Antalya çevresi karışıklık çıkarsa buralar ( Erzurum, verildi. Elazığ, Van, Bitlis, Diyarbakır) işgal 5. Mac- Mohan Antlaşması. 1916 edecekler.( 24. madde) - İngiltere ile Hicaz Emiri Şerif Hüseyin arasında Önemi: imzalandı. Arapların ayaklanma karşılığında - Bu antlaşma ile Osmanlı Devleri kayıtsız devletlerinin tanınacağı kabul edildi. şartsız teslim olmuş ve fiilen sona ermiştir. - Galip devletlerin vereceği karar kabul edilmiş ve Anadolu’nun işgaline zemin hazırlanmıştır. 4 Mondros’tan Sonra İşgaller: - İngiltere Musul’u alarak ilk işgali gerçekleştirdi. Daha sonra Urfa, Antep, Maraş, Merzifon, Samsun, Batum ve İzmit’i işgal etti. - Fransa, Adana, Suriye ve Çukurova bölgesini işgal etti. - İtalya, Antalya, Konya, Marmaris civarını işgal etti. - Ermeniler, Doğu Anadolu bölgesi işgale başladı. - SONUÇ: - WİLSON İLKELERİ ABD Başkanı Wilson savaşa girmeden önce ilan ettiği bu ilkeler ile şunları amaçladı: Savaşın bir an önce bitmesini sağlamak. Savaş sonrası statükoyu belirlemek. Yenilen devletleri koruyarak ABD politikalarını etkin kılmak. - İngiltere ve Fransa çıkarlarına ters olmasına rağmen, ABD’nin desteğini alabilmek için bunu kabul ettiler. - Yenilen devletlerin ilkeler ile korunması savaşın sonuçlanmasını hızlandırdı. Bu Maddeler Şunlardır: Savaş sırasında gizli anlaşmalar olamayacak. - Savaş sonrasında yenilenden toprak ve tazminat alınmayacak. - Her millet kendi geleceğini belirleme hakkına sahip olacak. - Cemiyet-i Akvam kurulacak. - Türklerin çoğunlukta olduğu yerlerde kesin Türk egemenliği sağlanacak. - Türk egemenliğindeki azınlıkların çoğunlukta olduğu yerlere egemenlik hakkı verilecek. Bu durum azınlık isyanlarına neden oldu. - Boğazlar tüm devletlere açık olacak. - İZMİR’İN İŞGALİ - Paris Konferansı’ndan sonra izin alan Yunanlılar, 15 Mayıs 1919’da İzmir’î işgale başladılar. - Yunanlılar 7. maddeyi işgal için mazeret gösterdiler. - İşgal bütün yurtta protesto edildi. AMİRAL BRİSTOL RAPORU - - İzmir’in işgali sonrasında bölgedeki Türklerin Yunanlılar tarafından öldürülmesi üzerine bu rapor hazırlandı. Bu rapor Yunan işgalinin haksızlığını dünyaya duyuran ilk uluslar arası belgedir. PARİS BARIŞ KONFERANSI - Konferansın amacı ateşkes antlaşması imzalandıktan sonra yapılacak barış anlaşmasının taslaklarını görüşmek ve kendi aralarındaki anlaşmazlıkları gidermek. - İngiltere ve Fransa’nın asıl amacı ise Wilson İlkelerini etkisiz hale getirmek, başta Osmanlı olmak üzere yenilen devletlerle ilgili olarak paylaşım planlarını uygulama koymak. Konferansa İttifak devletlerine savaş açmış olan 32 devlet katıldı. - - Sevr hariç diğer barış anlaşmalarının esasları belirlendi. Milletler Cemiyetinin kurulması kararı alındı. İtilâf devletleri Wilson ilkelerini hiçe sayarak, toprak alımı maddesi yerine mandacılık yöntemi ile bunu etkisiz hale getirdiler. İngiltere ve daha önce İtalya’ya vermeyi planladıkları İzmir ve çevresinin Yunanistan tarafından işgal edilmesini kabul ettiler. Bu kararla İtalya İtilâf devletlerinden ayrıldı. (ilk ayrılık) Ermenilerin doğuda bağımsız bir Ermeni devleti kurma fikri destek gördü. CEMİYETLER A- YARARLI CEMİYETLER Özellikleri: 1. Mondros’un ardından başlayan işgaller karşısında İstanbul Hükümeti’nin görevini yapmaması üzerine kuruldu. 2. Ulusal mücadeledeki teşkilatlanmanın temelini oluşturmuşlardır. 3. İşgalci kuvvetlere ve zararlı cemiyetlerin faaliyetlerine karşı mücadele etmişlerdir. 4. Bölgesel kurtuluşu amaçlayan faaliyetler yapmışlardır. 5. Sivas Kongresi’nde “ Anadolu Ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” adı altında birleştirilmişlerdir. Trakya Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti - Mondros’tan sonra kurulan ilk cemiyettir. - Amacı Doğu Trakya’yı Yunanistan’a vermemektir. - Osmanlı’dan ayrılarak ayrı bir devlet kurmak isteyen tek cemiyettir. İzmir Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti - İzmir’in işgalinden hemen sonra kuruldu. - İzmir’in Türklere ait olduğunu basın yoluyla duyurmaya çalıştı. Redd-i İlhak Cemiyeti - İzmir’in işgalinden önce kuruldu. İşgalden sonra silahlı direnişe başladı. Balıkesir ve Alaşehir kongrelerini topladı. Klikyalılar Cemiyeti - Adana ve çevresinde Fransız işgali ve Ermeni saldırılarına karşı halkın haklarını savunmak amacıyla kuruldu. Trabzon Müdafaa-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti - Trabzon ve çevresinde Pontus Rum Devleti’nin kurulmasını engellemek için çalıştı. 5 Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti - Doğu Anadolu’da bir Ermeni devleti kurulmasını engellemek ve buranın bütünlüğünü korumak için çalıştı. - Erzurum Kongresi’ni topladı. Milli Kongre Cemiyeti - İstanbul’daki yazar ve aydınlar tarafından kuruldu. İşgallerin haksızlığını basın yoluyla dünya kamu oyuna duyurmayı amaçlamıştır. B- ZARARLI CEMİYETLER a) Azınlıkların Kurduğu Cemiyetler Özellikleri: 1. Osmanlı Devleti’nin parçalanması için faaliyet göstermişlerdir. 2. Bağımsız devlet kurmayı amaçlamışlardır. 3. İtilâf devletleri tarafından desteklenmişlerdir. 4. Bulundukları bölgelerde işgallere zemin hazırlamışlardır. Mavri Mira Cemiyeti - Rumlar tarafından kuruldu. Amacı Megola İdea’yı gerçekleştirerek büyük Yunanistan’ı kurmaktı. - İstanbul’daki Rum Patrikhanesi tarafından organize edildi. Etnik-i Eterya - Rumların yaşadığı bütün toprakların Yunanistan’a katılması için çalıştı. Pontus Rum Cemiyeti - Amacı Trabzon ve çevresinde bir Rum devleti kurmaktır. Kardos Cemiyeti - Anadolu’ya gönüllü Rum nüfusu taşıyan bir cemiyettir. Taşnak ve Hınçak Komitaları - Ermeniler tarafından kurulan bu cemiyetlerin amacı Doğu Anadolu ve Çukurova’da bir Ermeni devleti kurmaktır. Alyans İsralit ve Makabi Cemiyeti - Yahudiler tarafından kurulan bu cemiyetin amacı orta doğuda bağımsız bir Yahudi devleti kurmaktır. b) Milli Varlığa Düşman Cemiyetler Özellikleri: 1. Müslümanlar tarafından kuruldu. 2. İşgallerin kolaylaşmasına neden oldu. 3. Ulusal direnişe karşı faaliyet yürütmüşlerdir. 4. İtilâf devletleri tarafından desteklenmişlerdir. 5. Saltanat ve hilafet yanlısıdırlar. Sulh Ve Selamet-i Osmaniye Fırkası - Kurtuluşun padişaha bağlı kalmakla sağlanacağını savunan kişiler tarafından kuruldu. Hürriyet ve İtilâf Fırkası ile birlikte hareket etmişlerdir. İslam Teali Cemiyeti - Anadolu’daki ulusal direnişe karşı olan bu cemiyet, halifelik yanlısı bir politika izlemiştir. Kürt Teali Cemiyeti - Wilson İlkelerine dayanarak D.Anadolu’da bağımsız bir Kürdistan kurmayı amaçlamıştır. - İngiliz Muhipleri Cemiyeti - Milli mücadeleye karşı mandacılığını savunmuşlardır. çıkıp İngiliz Wilson İlkeleri Cemiyeti - Amerikan mandacılığını savunmuşlardır. KUVAY-I MİLLİYE KURULMA NEDENLERİ 1. Yapılan işgallerin haksız gerekçeler dayanmasına rağmen önlenememesi. 2. İstanbul Hükümeti’nin işgaller karşısındaki yetersizliği. 3. Osmanlı ordularının büyük bir kısmının terhis edilmiş olması. 4. Türk milletinin bağımsızlığa olan düşkünlüğü. Özellikleri: 1. İşgallere karşı vatanı savunmak amacıyla kuruldular. 2. İlk önce güney cephesinde görülen bu hareket bölgesel nitelik taşır. 3. Tek bir merkezden yönetilmemişlerdir. 4. İhtiyaçları halktan karşılanmıştır. 5. Resmi kuruluş değildirler. İhtiyaçları halktan karşılanmıştır. 6. Düzenli ordunun kurulmasıyla askeri yönü sona erse de Kuvay- ı Milliye ruhu sürmüştür. 7. TBMM’ye ve Milli Mücadeleye karşı çıkan isyanları bastırmışlardır. Kaldırılmasının Nedenleri: 1. İşgalleri durdurmakta yetersiz olmaları. 2. Tek bir merkezden yönetilmemeleri. 3. TBMM’nin isteklerini zaman zaman yerine getirmemeleri. 4. Kontrolsüz olduklarından halka zarar verebilmekteydiler. KURTULUŞ SAVAŞI HAZIRLIK DÖNEMİ MUSTAFA KEMAL’İN İSTANBUL’A GELİŞİ VE ÇALIŞMALARI - - Mondros imzalandığı sırada Suriye’de Yıldırım Orduları Grup Komutanı olan M.Kemal, Yıldırım Ordularının kaldırılması üzerine İstanbul’a geldi. 13 Kasım 1918 Samsun’a hareket edeceği 16 Mayıs 1919’a kadar burada çeşitli faaliyetlerde bulundu: Hükümet yetkilileri ile görüştü. Padişah ile görüştü. 6 İtilâf devletleri temsilcileri ile görüştü. Anadolu’ya geçebilmek için planlar yaptı. M. KEMAL’İN SAMSUN’A ÇIKIŞI - Doğu Karadeniz’de Pontusçu Rum çeteleri ile silahlanan bölge halkı arasında çatışmalar başlamıştı. - İngilizler karışıklıklar devam ettiği takdirde Mondros’un 7. maddesini uygulamaya koyacakları bildirdiler. - İstanbul Hükümeti bunun üzerine bölgeye müfettiş göndermeye karar verdi. M. Kemal’in Bu Göreve Seçilmesinin Nedenleri 1. I. Dünya Savaşı’nda gösterdiği başarılar. 2. İttihat ve Terakki karşıtı düşünceleri. 3. Padişah ile yaptığı görüşmeler. 4. İstanbul’dan uzaklaştırılmak istenmesi. M. Kemal’in 9. Ordu Müfettişi Olarak Görevleri 1. Bölgedeki karışıklıklara son vermek. 2. Silahların teslim edilmesini sağlamak. 3. Karışıklıkları çıkaranların cezalandırılmasını sağlamak. M. Kemal’in Samsun’da ki Çalışmaları - M. Kemal İstanbul’a gönderdiği raporda, bölgede karışıklıkları çıkaranların Rumlar olduğunu, İngilizlerin ise buna göz yumduğunu bildirdi. - Daha sonra rahat çalışabilmek amacıyla Havza’ya geçti. HAVZA GENELGESİ - 28/29 Mayıs 1919 - M. Kemal burada bütün ordu komutanlarıyla haberleşmeyi sağlayarak askeri ve sivil makamlara genelgeler gönderdi. - Bu genelgede İst. Hük. ve halk işgalleri protestoya davet edildi. - Mitingler düzenlenmesi ancak taşkınlık yapılmaması istendi. Önemi: - Bu genelge, Milli Mücadele döneminde yayınlanan ilk ulusal belgedir. Genelgenin hemen ardından mitingler düzenlendi. Ulusal birlik ve beraberlik yolunda önemli adımlar atıldı. - Bu genelgenin ardından M. Kemal geri çağrılmış ancak o buna uymamıştır. AMASYA GENELGESİ – 22 Haziran 1919 - Amasya’da bu genelgeyi hazırlayan M. Kemal burada, Rauf Orbay, Refet Bele, A.Fuat Cebesoy ve Cafer Tayyar Paşa’nın yazılı desteğini almıştır. - Kazım Karabekir ise telgraf ile desteğini bildirmiştir. Böylece genelge kararları kişisel olmaktan çıkmıştır. Genelgenin Maddeleri 1. Vatanın bütünlüğü ve milletin bağımsızlığı tehlikededir. Milli Mücadelenin gerekçesi belirtilmiştir. 2. İst. Hük. görevini yerine getirememektedir. Bu durum milletimizi yok saymak anlamına gelir. İlk kez İst. Hük. karşı duyulan güvensizlik açıkça dile getirilmiştir. Bu durum Anadolu’da yeni bir direnişin başlaması gerektiğini ortaya koymaktadır. 3. Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır. Kurtuluş Savaşı’nın amacı ve yöntemi belirtilmiştir. Savaştan sonra millet egemenliğine dayalı bir yönetim kurulacağı dolaylı da olsa ilk defa ifade edilmiştir. Mili mücadelenin milletçe yapılacağının söylenmesi belgeye uluslararası bir nitelik kazandırmıştır. 4. Milletin haklarını j-korumak amacıyla her türlü etki ve denetimden uzak, milli bir heyetin varlığı gereklidir. İlk kez milli bir heyetten söz edilmiştir. Bu maddenin sonucu olarak Erzurum Kongresi’nde “ Temsil Heyeti” adıyla bir kurul oluşturulmuştur. 5. Anadolu’nun her bakımdan en güvenli yeri olan Sivas’ta milli bir kongre toplanmalıdır. Teşkilatlanmak için somut bir adım atılmıştır. 6. Her sanacaktan halkın güvenini kazanmış üçer kişi seçilerek hemen Sivas’a doğru yola çıkarılmalıdır. Alınan kararların kişisel olmaktan uzak, milli kararlar olması amaçlanmıştır. 7. Doğu illeri Sivas Kongresi’nde Erzurum Kongresi’ne katılan delegeler tarafından temsil edilecektir. 8. Sivas Kongresi’ne yönelik bütün faaliyetler İst. Hük. ve İtilâf Dev. den gizli olarak yürütülecektir. 9. Askeri ve sivil teşkilatlar hiçbir suretle dağıtılmayacak, silahlar teslim edilmeyecektir. Mondros’a karşı çıkılarak, gerektiğinde silahlı bir mücadelenin yapılacağı ifade edilmiştir. Amasya Genelgesi’nin Önemi - Milli Mücadelenin amacı, yöntemi ve gerekçesi. Ulusal bilinç harekete geçirilmiştir. Kurtuluş savaşının ilk önemli adımıdır. İst. Hük.nin artık Anadolu’nun sesini dinlemesi gerektiği ortaya konmaya başlamıştır. İst. Hük.’ne karşı açıkça hedef alınmış ancak Saltanat hedef alınmamıştır. İst. Hük.’i bu maddeleri yasa dışı saymış ve uygulayanları tutuklayacağını bildirmiştir. M. Kemal İstanbul’a çağrılmış, emri yerine getirmediği için görevden alınmıştır. 7 - M. Kemal 7-8 Temmuz 1919 tarihinde askerlik görevinden istifa ederek sivil olmuştur. ERZURUM KONGRESİ – 23 Temmuz/ 7 Ağustos 1919 - 3 Temmuzda Erzurum’a gelen M. Kemal 7-8 Temmuz’da askerlik görevinden istifa etti. - 15. Kolordu Komutanı K. Karabekir, İst. Hük.’nin emrine rağmen M. Kemal’i tutuklamayarak onun hizmetinde olduğunu bildirdi. - Erzurum Kongresi, Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti tarafından Ermeni faaliyetlerine karşı toplandı. Kongrede Alınan Kararlar 1. Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür parçalanamaz. Milli sınırlar ifadesi ilk kez kullanılarak, vatanın bir bütün olarak savunulacağı ilk kez belirtilmiştir. 2. İst. Hük. ‘i vatanın bağımsızlığını sağlayamazsa, bu amaçla geçici bir hükümet kurulacaktır. Bu hükümetin üyelerini milli kongre seçecektir. Eğer kongre toplanmamışa seçim işini temsil Heyeti yapacaktır. İst. Hük. ‘e karşı alternatif bir hükümet kurulacağı ilk kez ifade edilmiştir. 3. Kuvay-ı Milliye yi amil milli iradeyi hakim kılmak esastır. Ulusal egemenliğin koşulsuz olarak gerçekleşeceği hakkında ilk kez karar alınmıştır. 4. Ulusal irade padişah ve halifelik makamlarını da kurtaracaktır. Halifelik makamına dokunulmayarak onun siyasî ve dini gücünden yararlanılmak istenilmiştir. 5. Azınlıklara siyasal, sosyal ve ekonomik dengeleri bozucu haklar verilemez. Azınlık hakları ilk kez bir kongrede yer aldı. 6. Manda ve himaye kabul edilemez. Manda ve himaye ilk kez reddedilmiştir. 7. Mebuslar Meclisi derhal toplanmalı ve hükümet denetlenmelidir. Erzurum Kongresi’nin Önemi 1. Toplanış şekli ve amacı bölgesel olmakla beraber aldığı kararlar ulusaldır. 2. Alınan kararlar Sivas Kongresi ve Misak-ı Milli kararlarının biçimlenmesinde etkili olmuştur. 3. İlk kez manda ve azınlıklar konusu ele alınmıştır. 4. Doğu Anadolu’daki direniş hareketleri birleştirilmiş bu da bütün yurttaki direnişin birleşmesi yolunda ilk adım olmuştur. 5. Kongreden önce görevinden alınan M.Kemal kongreden milli mücadelenin lideri olarak çıkmıştır. 6. Kongrenin başarısı Batı Anadolu’daki direniş hareketini de güçlendirmiştir. ***NOT: Kongreden sonra 9 kişiden oluşan ve başkanlığını M. Kemal ‘in yaptığı bir “ Temsil Heyeti” oluşturuldu. Bu heyetin bölgesel olan yetkileri Sivas’ta ulusal hale geldi. BALIKESİR KONGRESİ – 26/ 30 Temmuz 1919 - Toplanma nedeni; Batı Anadolu’da Yunan işgalinin genişlemesi üzerine Kuvay-ı Milliye birliklerini teşkilatlandırabilmektir. - Başlıca şu kararlar alınmıştır: Yunan işgaline karşı seferberlik devam edecek. Askerlikten kaçanlar cezalandırılacak. Merkezi bir heyet kurulacaktır. Önemi: - Toplanış amacı ve alınan kararlar bölgeseldir. - Amasya Genelgesi’nin esasları bu kongrede kabul edilmiştir. - Alınan kararlar İtilâf devletleri temsilcilerine de bildirilmiştir. ALAŞEHİR KONGRESİ – 16/ 25 Ağustos 1919 - Balıkesir Kongresi’nde alınan kararların gözden geçirilmesi ve daha iyi uygulanabilmesi için toplandı. - Yunan işgaline karşı direnişin işgaller bitene kadar devam edeceği kararı alındı. Önemi: - Bölgesel bir kongredir. - Balıkesir ve Alaşehir Kongreleri’nde alınan kararlarla Yunan ordusuna karşı “ Batı Cephesi” kurulmuştur. SİVAS KONGRESİ – 4/11 Eylül 1919 - Erzurum Kongresi sırasında oluşturulan Temsil Heyeti kongrenin toplanabilmesi için gerekli çalışmaları yaptı. - Kongre İst. Hük. tarafından yasa dışı ilan edildi ve katılanların tutuklanacağı bildirildi. - Elazığ Valisi Ali Galip, kongreyi basmakla görevlendirildi. - İtilâf devletleri toplanma halinde Sivas’ı işgal edeceklerini duyurdular. - Bütün bunlara rağmen kongre 38 delegenin katılımıyla toplandı. Kongre de Alınan Kararlar - Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür parçalanamaz. Erzurum Kongresi kararları millete mal edilmiş oldu. - Bütün milli cemiyetler “ Anadolu Ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” olarak birleştirildi. Bölgesel direniş yerine, ulusal bir örgütlenme düşüncesi kabul edildi. - Temsil Kurulu’nun yetkileri bütün yurdu kapsayacak şekilde genişletildi. Temsil Kurulu’nun başına M. Kemal seçilmiş böylece yurt çapındaki direnişin lideri konumuna gelmiştir. - Manda ve himaye kesin olarak reddedildi. - Mebusan Meclisi’nin bir an önce toplanabilmesi için çalışmalara devam edilmelidir. 8 - Meclisin açılması istenerek ulusal iradenin üstünlüğü vurgulanmıştır. Ulusal davayı dünyaya duyurmak amacıyla “ İrade-i Milliye” adıyla bir gazete çıkarılacaktır. Sivas Kongresi’nin Sonuçları 1. Toplanış amacı ve aldığı kararlar bakımından ulusaldır. 2. Yurdun her yanından gelen delegelerin katılımıyla toplandığı için ulusal bir meclis gibi çalışmıştır. Bu yönüyle TBMM’nin bir provası niteliğindedir. 3. M. Kemal askeri ve sivil liderliği tam olarak üzerine almıştır. 4. Temsil Heyeti’nin ısrarlı Damat Ferit Paşa Hükümeti’nin istifa etmesine ve yerine ılımlı Ali Rıza Paşa Hükümeti’nin kurulmasına neden oldu. Bu durum Temsil Heyeti’nin İstanbul ‘a karşı ilk siyasî başarısı olmuştur. 5. Temsil Heyeti İst. Hük.’e karşı alternatif bir hükümet gibi hareket etmeye başlamıştır. 6. Amasya Görüşmeleri için zemin hazırlanmıştır. AMASYA GÖRÜŞMELERİ – 20/22 Haziran 1919 - - Görüşmenin nedeni: Damat Ferit’in istifasından sonra kurulan Ali Rıza Paşa Hükümeti’nin uzlaşmacı bir politika izlemesi. Görüşmeye Temsil Heyeti adına M. Kemal, İst. Hük.’i adına Bahriye Nazırı Salih Paşa katıldı. Alınan Kararlar: 1. Meclisin açılması için milletvekilliği seçimleri serbestçe ve müdahalesiz yapılmalıdır. 2. Sivas Kongresi kararları meclise sunulması şartıyla kabul edilmelidir. 3. Azınlıklara siyasî, sosyal ve ekonomik dengeleri bozucu ayrıcalıklar tanınmamalıdır. 4. Temsil Heyeti İst. Hük. tarafından tanınmalıdır. 5. Temsil Heyeti’nin izni alınmadan İtilâf devletleri ile herhangi bir ant. yapılmamalıdır. Önemi: 1. İst. Hük. Temsil Heyeti’ni resmen tanımıştır. 2. Bu protokol İst. Hük. sunulmuş ancak kabul edilmemiştir. 3. Sadece Mebusan Meclisi’nin açılması konusunda görüş birliğine varılmıştır. 4. Ulusal direnişin göz ardı edilemeyeceği anlaşılmıştır. TEMSİL HEYETİ’NİN ANKARA’YA GELMESİ – 27 Aralık 1919 Nedenleri: 1. Mebusan Meclisi’nin çalışmalarını yakından takip edebilmek. 2. İstanbul’a gidecek milletvekilleriyle Ankara’da görüşmek. 3. Batı Cephesi’ndeki gelişmeleri yakından takip edebilmek. 4. Ankara halkından destek almak. SON OSMANLI MEBUSAN MECLİSİ’NİN TOPLANMASI – 12 Ocak 1920 - Amasya Görüşmeleri’nde üzerinde uzlaşılan tek konu meclisin açılması konu idi. - Temsil Heyeti’nin amacı; İstanbul’u denetim altına alarak istediği kararları geçirmekti. İst. Hük.’nin amacı; kaybettiği otoriteyi tekrar kazanmaktı. İtilâf devletlerinin amacı ise; meclisin İstanbul’da açılmasına ses çıkarmayarak kendi denetimlerinde bir barış antlaşması onaylatmaktı. - Meclise gelen milletvekilleri baskı nedeniyle saltanatçı bir çizgi izlemişlerdir. M.Kemal meclis başkanı seçilememiş, “ Müdafaa-i Hukuk Grubu” da kurulamamıştır. Sadece az sayıda vekille “ Felah- Vatan Gurubu” oluşturulmuştur. MİSAK-I MİLLİ KARARLARI – 28 Ocak 1920 1. Mondros Ant. İmzalandığı zaman düşmen işgali altında bulunan Arap topraklarının geleceği bölge halkının vereceği karara bağlı olacaktır. 2. Antlaşma imzalandığında Türk ordusunca korunan ve düşmen işgaline uğramamış olan topraklar bir bütündür asla bölünemez. İlk kez Erzurum Kongresi’nde ifade edilmiş ve Sivas Kongresi’nde de kabul edilmiş olan “Milli Sınırlar” bu madde ile açıklanmıştır. Vatanın bölünmez bütün olduğu ifade edilerek işgallerin tanınmayacağı belirtilmiştir. 3. Yurttan koparılmak istenen Kars, Ardahan ve Batum için gerekirse tekrar halk oylaması yapılmalıdır. Kurtuluş Savaşı sırasında halk oylaması öneren ilk belgedir. Wilson ilkelerine uygun bir karardır. 4. İstanbul ve Marmara’nın güvenliği sağlandığı takdirde İstanbul ve Çanakkale Boğazları ticari ulaşıma açılacaktır. Ancak bu konuyla ilgili devletlerin oy birliğine gitmeleri gerekmektedir. Kurtuluş Savaşı sırasında Boğazlar ile ilgili olarak alınan ilk karardır. 5. Azınlıkların hakları komşu ülkelerde ki Müslüman halka tanınan haklar oranında güvenlik altına alınacaktır. İlk kez sınırlar dışındaki Türk halkının hakları gündeme getirilip bu konuda karar alındı. 6. Milli ve ekonomik gelişmemizi engelleyen imtiyazlar kaldırılmalıdır. İlk kez kapitülasyonların kaldırılması yönünde bir karar alındı. Önemi : - Milli sınırların ne anlama geldiği açıkça ifade edilmiştir. Siyasî, askeri ve ekonomik isteklerle tam bağımsızlık istendiği açıkça vurgulanmıştır. - Milli egemenlik hariç, Sivas ve Erzurum Kongrelerinde alınan kararlar ve M. Kemal’in 9 - fikirleri Osmanlı Parlamentosunca da kabul edilmiştir. Alınan kararlar TBMM tarafından uygulanmıştır. Milli Mücadele’nin siyasî programı belirlenmiştir. MİSAK-I MİLLİ’YE TEPKİLER Ve İSTANBUL’UN İŞGALİ - - Bu kararları çıkaran Ali Rıza Paşa Hükümeti İtilâf Devletlerinin baskısıyla istifa etti. Yerine Salih Paşa Kabinesi kuruldu. 16 Mart 1920 tarihinde İstanbul resmen işgal edildi. 18 Mart 1912 ‘de Meclis zorla kapatıldı ve yeniden Damat Ferit Hükümeti kuruldu. M. Kemal’in konuyla ilgili haklılığı ortaya çıktı. Meclisin kapatılması TBMM’nin açılması için zemin hazırladı. İstanbul’un işgali ve meclisin kapatılması ulusal direnişi daha da kararlı bir hale getirdi. M. Kemal’i kurtuluşun tek çaresi alarak ortaya çıkardığını gösterir. I. TBMM DÖNEMİ MECLİSİN AÇILMASI – 23 Nisan 1920 - - - - M. Kemal 191 Mart 1920’de bir genelge yayınlayarak Ankara’da olağanüstü yetkilerle toplanacak olan meclise katılmak üzere her sancaktan 5 milletvekilinin seçilerek 15 gün içinde Ankara’ya gelmesini istedi. İstanbul’daki milletvekillerinden de tutuklanmamış olanların da Ankara’daki meclise katılmalarını istedi. Meclis 23 Nisan 1920’de 120 milletvekili ile ilk oturumunu yaptı. Daha sonra bu sayı katılımlarla 390 ‘a çıktı. İlk meclis “ olağanüstü yetkilere sahip meclis” olarak anılır. TBMM’NİN ÇALIŞMA ESASLARI ( 24 Nisan Kararları ) 1. TBMM’nin üstünde hiçbir güç yoktur. Milletin üstünlüğü belirtilmiş ve millet egemenliğine dayalı bir yönetim benimsenmiştir. Saltanat makamının ve İst. Hük.’nin TBMM’yi yönlendiremeyeceği bel. 2. Padişah ve halife içinde bulunduğu zor durumdan kurtulduğu zaman, meclisin belirleyeceği kanuni esaslara göre uygun olan durumunu alacaktır. Saltanat yanlılarını küstürmemek için böyle bir karar alınmıştır. TBMM’nin padişahı da kurtarmak için mücadele ettiği belirtilmiştir. 3. Hükümet kurmak gereklidir. Geçici kaydıyla da olsa bir hükümet reisi tanımak yada padişah vekili atamak doğru değildir. Meclisin bağımsız olduğu vurgulanıyor. Ankara’da kurulacak olan meclisin tek yetkili kurum olduğu bel. Meclisin sürekli olduğu ve kararlarında bağımsız olduğu bel. 4. TBMM yasama ve yürütme yetkilerine sahiptir. Güçlerbirliği ilkesinin uygulanacağı ifade ediliyor. TBMM “İstiklal Mah.” Kurmasıyla yargı yetkisine de sahip olmuştur. Bu sayede alınacak kararların kısa sürede sonuçlanması amaçlanmıştır. 5. Meclisten seçilecek bir heyet, hükümet işlerini yürütecektir. Meclis başkanı hükümetin de başkanıdır. “Meclis Hükümeti Sistemi” kabul edilmiştir. İLK TBMM’NİN ÖZELLİKLERİ 1. İşgallere karşı oluşan direnişi tek bir çatı altında toplamıştır. 2. Ulusal egemenliği gerçekleştirmiştir. 3. TBMM “Güçlerbirliği İlkesini” benimsemiştir. Bu sebeple Olağanüstü Meclis yada İhtilalci Mecliste denilir. 4. Kurtuluş Savaşı’nı yönettiği için bu meclise, “ Savaş Meclisi”, yeni yasalar çıkardığı için de “ Kurucu Meclis” olarak ta adlandırılır. 5. TBMM’nin açılmasıyla “ Temsil Heyeti” nin görevi sona ermiştir. 6. Yaptığı ilk ve tek inkılap hareketi saltanatın kaldırılmasıdır. 7. İlk mecliste azınlık milletvekilleri yoktur. 8. İtilâf Devletleri’ne çekilen telgraflarla İst. Hük. ile yapılacak hiçbir antlaşmanın tanınmayacağı bel. 9. Türk adını taşıyan ilk meclistir. 10. İlk mecliste iki grup vardır. M. Kemal yanlıları ve padişah yanlıları. 11. En çok askeri alanda harcamalar yapmıştır. 12. İlk siyasî başarısı Gümrü Antlaşması’dır. TBMM’YE KARŞI ÇIKAN AYAKLANMALAR Sebepleri 1. İst. Hük. ile İtilâf Devletleri’nin kışkırtmaları. 2. Kuvay-ı Milliye’nin disiplinsiz davranışları ve baskıları. 3. Siyasal ve dinsel tutuculuk. 4. Bölgesel bağımsızlık istekleri. Not: Damat Ferit Hükümeti 4 Mayıs 19120’de M. Kemal ve arkadaşlarının idam edilmesi kararını aldı. a) İstanbul Hükümeti Ayaklanmalar Tarafından Çıkarılan 1. Anzavur Ayaklanması : Susurluk, Biga, Gönen, Ulubat bölgesinde başlayan isyanı Çerkez Ethem birlikleri bastırdı. Tekrar isyan eden Ahmet Anzavur’u ikinci kez Ali Fuat Paşa bastırmıştır. 10 2. Kuvay-ı İnzibatiye Ayaklanması: Halifelik ordusu da denilen bu birlikler Geyve bölgesinde ayaklandı. Ancak başarılı olamadı. Bu ayaklanmaların boğazlara yakın yerlerde çıkarılmasının nedeni Kuvay-ı Milliye’nin bu bölgelerde teşkilatlanmasını engellemektir. b) İşgalci Devletlerin Ve Kışkırtmaları İle Çıkan Ayaklanmalar İst. SEVR ANTLAŞMASI – 10 Ağustos 1920 - - Hük.’nin 1. Bolu, Düzce, Hendek Ayaklanmaları: İngilizlerin kışkırtmaları ile çıkarılmıştır. 2. Yozgat Ayaklanması: Çerkez Ethem tarafından bastırılmıştır. 3. Afyon Ayaklanması: Yunan ajanlarının kışkırtmalarıyla çıkmıştır. 4. Konya Ayaklanması: Kuvay-ı Milliye birlikleri tarafından bastırıldı. 5. Milli Aşireti Ayaklanması: Urfa’da Fransızların kışkırtması ile çıktı. 6. Ali Batı Ayaklanması: Mardin ve Nusaybin’de İngilizlerin kışkırtması ile çıkmıştır. ....... c) Azınlıkların Çıkardığı Ayaklanmalar 1. Doğu Anadolu’daki Ermeni Ayaklanmaları : Kazım Karabekir tarafından bastırıldı. 2. Güney Bölgesindeki Ermeni Ayaklanmaları: Adana, Antep, Maraş, Urfa bölgelerinde Fransızların da desteğiyle çıkan ayaklanmalardır. 3. Doğu Karadeniz’de Rum Ayaklanmaları: TBMM’yi en çok uğraştıran ayaklanma olmuştur. 4. Batı Anadolu’da Rum Ayaklanması: Düzenli birlikler tarafından bastırıldı. d) Kuvay-ı Milliye Birliklerinin Ayaklanmaları 1. Demirci Mehmet Efe Ayaklanması: Düzenli orduya katılmak istememiştir. 2. Çerkez Ethem Ayaklanması: Düzenli orduya katılmak istememiştir. Ayaklanmalara Karşı Alınan Önlemler - - İtalya’nın Sanremo kentinde bir araya gelen İtilâf Devletleri yapılacak antlaşmanın taslağını hazırladılar. İst. Hük. anlaşmayı onaylamakta yavaş ve isteksiz davranınca İtilâf devletleri yaptırıma başladılar. Yunanlılar 22 Haziran 1920’de harekete geçerek Balıkesir, Nazilli ve Mudanya’yı aldılar. 20 Temmuzda dada Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ’ı işgale başladılar. Bu gelişmeler üzerine Sevr kasabasına gönderilen Osmanlı heyeti anlaşmayı imzaladı. Toplam 433 maddeden oluşan bu antlaşmanın bazı hükümleri şunlardır: Sınırlar 1. Doğu Trakya ve Batı Anadolu Yunanistan’a verilecek. 2. Bütün Suriye, Mardin, Urfa, Antep Fransa’ya 3. Rodos ve 12 ada İtalya’ya, diğer adalar Yunanistan’a 4. Arabistan, Musul ve Irak İngiltere’ye 5. Güney batı Anadolu İtalya’ya 6. Doğu Anadolu’da Ermeni ve Kürt devleti kurulacak 7. Osmanlı Devleti’ne Tokat, Ankara ve İstanbul arası bırakılacak. Siyasi 8. İstanbul başkent olarak kalacak ama oda alınabilecek. 9. Hicaz bağımsız bir devlet olacak. 10. Boğazlar bütün devletlere savaş zamanında bile açık olacak. Boğazlar Komisyonu kurulacak. 11. Azınlıklar vergi vermeyecek, askerlik yapmayacak. Askeri 12. Mecburi askerlik kalkacak. 13. Osmanlı ordusu 50700 kişiden oluşacak, ağır silah olmayacak. 14. Deniz gücü 13 gemiyi geçmeyecek, denizaltı olamayacak. Ekonomik 15. Osmanlı Devleti ağır bir tazminat ödeyecek. 16. Kapitülasyonlardan bütün devletler yararlanabilecek. 17. Osmanlı devleti maliyesi İtilâf Devletlerinin komisyonuna bırakılacak. 1. Hıyanet-i Vataniye Kanunu çıkarıldı. 29 Nisan 1920 2. İstiklal Mahkemeleri kuruldu. 3. Ankara Müftüsü Rıfat Börekçi’den fetva alındı. 4. İst. Hük. ile resmi haberleşme kesildi. 5. Düzenli birlikler kuruldu. - Sonuçları: - 1. Milli Mücadele’nin uzamasına neden olmuştur. 2. İşgallerin genişlemesine neden olmuştur. 3. Milli kuvvetlerin birbirine karşı kullanılmasına ve kaynakların boş yere akıtılmasına neden olmuştur. 4. Düzenli ordunun kurulmasını hızlandırmıştır. 5. TBMM’nin otoritesini güçlendirmiştir. - Antlaşmaya Tepkiler İtilâf Devletleri doğu sorununu çözdüklerini düşündüler. Osmanlı Hükümeti kendini kurtardığını düşündü. TBMM bunu imzalayan herkesi vatan haini ilan etti. Sevr Antlaşması’nın Önemi 1. I.Dünya Savaşı sonrasında imzalanan en son ant. 11 2. I.Dünya Savaşı sonunda imzalandığı halde uygulanamayan tek ant. ( Ayastefanos gibi) 3. Misak-ı Milli kararlarına uygun değildir. 4. Osmanlı Devleti’nin imzaladığı en son antlaşmadır. 5. Milli Mücadele azmini arttırmıştır. 6. M. Kemal’in haklılığı ortaya çıkmış, Milli Mücadele azmi güçlenmiştir. KURTULUŞ SAVAŞI – Muharebe Dönemi DÜZENLİ ORDUNUN KURULMASI - Yunan ordularının 22 Haziran 1920 tarihinde başlayan saldırıları karşısında Kuvay-ı Milliye birliklerinin direnememesi üzerine TBMM Düzenli Ordunun kurulmasına karar verdi. KURTULUŞ SAVAŞI’NDA CEPHELER 2. TBMM’ye bağlı orduların kazandığı ilk askeri zafer, ilk siyasî zaferle sonuçlanmıştır. 3. Misak-ı Milli’nin bir kısmı gerçekleşmiştir 4. Ermenistan TBMM’yi tanıyan ilk devlet olmuştur. 5. Doğu Cephesi kapanmış ve “ Ermeni Sorunu” sona ermiştir. 6. Türkiye ismi ilk defa bir antlaşmada kullanılmıştır. NOT: Bu antlaşma imzalandıktan sonra Ermenistan, Gürcistan ile beraber Rus işgaline uğradı. GÜRCÜLERLE ANLAŞMA - a) Doğu Cephesi - Doğu Cephesindeki olaylar özellikle büyük devletlerin kışkırttığı Ermeni sorunu nedeniyle yaşandı. b) Güney Cephesi - Ermeni Meselesi - - - - - Ermeniler Osmanlıya isyan eden son Hıristiyan millettir. Uzun yıllar Osmanlı hakimiyetinde yaşayan Ermeniler devlete bağlılıklarından dolayı “sadık millet” olarak adlandırılmışlardır. Osmanlı tarihinde Ermeni Sorunu ilk kez 187778 Osmanlı –Rus Savaşı’ndan sonra imzalanan Berlin Ant. da uluslar arası bir sorun haline gelmiştir. Doğu Anadolu’da nüfuz kurmak isteyen Rus ve İngilizler tarafından isyana teşvik edildiler. Rusların yardımıyla kurulan Hınçak ve Taşnak komitaları Doğu Anadolu’da faaliyet yaptı. Osmanlı hükümeti “tehcir yasasını” çıkararak bölgedeki Ermeniler Suriye’ye zorunlu göçe tabi tutuldu (1915). Rusya’nın 1918’de Brestlitowsk Ant. ile savaştan çekilmesi üzerine Kafkaslarda bir Ermeni devleti kuruldu. Wilson İlkelerinden cesaret alan Ermeniler doğuda Aras ve Gümrü civarını işgal ettiler. Kazım Karabekir 30 Ekim 1920’de Kars’ı geri aldı. Ermeniler barış istemek zorunda kaldılar. Gümrü Antlaşması – 3 Aralık 1920 1. Ermeniler işgal ettikleri yerleri boşaltacaklar. 2. Kars ve çevresi Türklere geri verilecek. 3. Doğu sınırı Aras Nehri’nden Çıldır Gölü’ne kadar olacak. 4. Ermenistan Sevr Ant. tanıyacak. Önemi: 1. TBMM’nin bağımsız bir devletle imzaladığı ilk antlaşmadır. Gürcüler işgal ettikleri Artvin, Ardahan ve Batum’u kendi isteği ile boşalttılar. Gürcülerle Ankara Ant. imzalandı. ( 23 Şubat 1920) TBMM’ye elçi gönderen ilk ülke Gürcistan’dır. - Bu cephede Fransa ve onların destekledikleri Ermenilere karşı mücadele edilmiştir. Sadece Kuvay-ı Milliye’nin kullanıldığı mücadelelerde Urfa, Antep, Maraş ve Adana başarıyla savunuldu. Fransızlar 20 Ekim 1921’de Ankara Antlaşması ile bölgeden çekildiler. İtalyanlara karşı cephe açılmamıştır. Düzenli ordunun başarılarından sonra kendiliklerinden çekilmişlerdir. NOT: Güney cephesi başarıları halkın direnişi ile kazanılmıştır. c) Batı Cephesi - - İngilizler tarafından desteklenen Yunanlılara karşı savaşıldı. Kuruluş Savaşı’nın en önemli cephesidir. Balıkesir ve Alaşehir Kongrelerinden sonra bölgedeki güçler birleştirilerek Batı Cephesi kuruldu. Batı Cephesi Mudanya Ateşkesi ile kapandı. ( 11 Ekim 1922) Çerkez Ethem Olayı - - - - Çerkez Ethem’in Kuvay-ı Seyyariye adlı birlikleri gerek Yunanlılara gerekse ayaklanmalara karşı önemli başarılar sağladı. Ancak Çerkez Ethem zamanla disiplinsiz davranmaya başladı. Düzenli ordu birliklerine katılmayı reddetti. Düzenli ordu birlikleri ile Ç. Ethem arasındaki savaşı fırsat bilen Yunanlılarla I. İnönü Savaşı yapıldı. Savaştan sonra bu sorun tamamen çözüldü. Ç. Ethem 5 Ocak 1920’de Yunanlılara sığındı. Ç. Ethem olayı TBMM’nin otoritesini 12 zayıflatmış ve Yunan işgalini kolaylatmıştır. İsyanın bastırılması düzenli ordu birliklerine olan güveni arttırmıştır. - I. İNÖNÜ MUHARBESİ – 6/10 1921 Nedenleri: 1. Yunan ordusunun Çerkez Ethem ayaklanmasından yararlanmak istemesi. 2. Sevr Antlaşmasını TBMM’ye kabul ettirmek istemeleri. 3. Milli Mücadele Hareketini sona erdirmek istemeleri. 4. Yeni kurulan düzenli birliklerin güçlenmesini önlemek için. 5. Ulaşım ve haberleşme bakımından önemli olan Eskişehir ve diğer şehirleri alarak denetimi sağlamak istemeleri. 6. Ankara’yı alarak Kurtuluş Savaşı’na son vermek istemeleri. Savaşın Gelişimi - - Bir savunma savaşı olan I. İnönü’de Yunan birlikleri önce durdurulmuş sonra da geri püskürtülmüştür. Dağılan Yunan kuvvetleri 150 km.lik bir alanda geri çekilmek zorunda kaldı. **Önemi- Sonuç 1. TBMM, İtilâf Devletlerince resmen tanındı. 2. İtilâf Devletlerinin aralarındaki fikir ayrılıkları daha da belirginleşti. 3. Yunan ordularının toparlanması için zaman kazandırılmıştır. 4. Dışişleri Bakanı Bekir Sami Bey’in İtilâf Devletleri ile imzaladığı ikili anlaşmalar fazla ödün verici bulunduğu için TBMM tarafından kabul edilmedi. Afganistan İle Dostluk Antlaşması – 1 Mart 1921 - I. İnönü’nün Sonuçları 1. Düzenli Ordu birliklerinin kazandığı ilk zaferdir. 2. Düzenli Ordu’ya duyulan güveni arttırmış, orduya katılım artmıştır. 3. 1921 Anayasasının hazırlanmasına zemin hazırlamıştır. 4. TBMM’ye duyulan güven artmıştır. 5. Anlaşma devletleri arasında durum değerlendirmesi yapmak üzere Londra Konferansı toplandı. 6. Sovyet Rusya ile Moskova Ant. imzalandı. 7. Afganistan ile bir dostluk ant. imzalandı. 8. İstiklal Marşı kabul edildi. Londra Konferansı – 23 Şubat/ 12 Mart 1921 Nedenleri 1. I. İnönü’nün kazanılıp, Çerkez Ethem isyanının bastırılması. 2. TBMM’nin Sovyet Rusya’ya yakınlaşması. 3. Toplantıya Osmanlı Hükümeti ve TBMM birlikte çağrılarak fikir ayrılıklarından yararlanmak istenmesi. 4. Sevr Ant.nın hükümlerini hafifleterek, bunları TBMM’ye kabul ettirmek. 5. Dağılan Yunan kuvvetlerine zaman kazandırmak. Gelişimi - Fransa ve İtalya’nın isteği ile TBMM’de bu konferansa katıldı. Konferansa İngiltere, Fransa, İtalya, Yunanistan, İst. Hük. ve TBMM katıldı. M. Kemal konferanstan bir sonuç çıkmayacağını bildiği halde TBMM’nin İtilâf Devletlerince resmen tanınmasını sağlamak amacıyla buraya elçi gönderdi. Ayrıca işgallerin haksızlığını dünyaya duyurmak, Misak-ı Milli’nin gerçekleşmesi konusundaki kararlılığı göstermek, Türk halkının gerçek temsilcisinin TBMM olduğunu göstermek istemiştir. Moskova’da Sovyet Rusya ile görüşmeler devam ederken karşılaşılan Afgan heyetiyle bir dostluk antlaşması imzalandı. Ankara Antlaşması da denilen bu antlaşma karşılıklı eğitim ve kültür dayanışması sağlamaya yönelik maddeler içeriyordu. İlk kez Müslüman bir ülke TBMM’yi resmen tanımıştır. Bu durum TBMM’nin Asya’daki Müslümanlar arasında saygınlığının artmasına neden olmuştur. Moskova Antlaşması – 16 Mart 1921 Nedenleri: Güneyde Fransızlara karşı başarılı olunması I. İnönü Savaşı’nın kazanılması. M. Kemal’in diplomatik çalışmaları. Sovyet Rusya’nın boğazlar ve güney sınırını güvenlik altına almak istemesi. 5. TBMM’nin mücadelesinde güçlü bir devletin desteğini almak istemesi. 6. Sovyet Rusya’nın İtilâf Devletlerine olan düşmanlığı. 1. 2. 3. 4. Antlaşmanın Maddeleri: 1. Bir tarafın kabul etmediği antlaşmayı diğer taraf kabul etmeyecek. Sevr’i reddeden ilk Avrupalı devlettir. 2. Çarlık Rusya ile Osmanlı arasında imzalanan bütün anlaşmalar geçersiz sayılacak. Osmanlı Devleti ile ilişkisini kesen ilk Avrupa devletidir. 3. Sovyetler Misak-ı Milliyi tanıyacaktır. Misak-ı Milliyi tanıyan ilk Avrupa devletidir. 13 4. Kapitülasyonlar kaldırılacaktır. Kapitülasyonların kaldırılmasını kabul eden ilk devlettir. 5. Batum Gürcistan’a verilmek şartıyla doğu sınırımız kabul edildi. Misak-ı Milliden ilk taviz verildi. Önemi: 1. Sovyet Rusya ve TBMM karşılıklı olarak birbirini tanıdı. 2. Doğu sınırı güvenlik altına alındı. 3. Kurtuluş Savaşı’nda Sovyet Rusya’nın silah ve maddi yardımda bulunması sağlandı. TEŞKİLAT-I ESASİYE ( İlk Anayasa ) – 20 Ocak 1921 Teşkilat- ı Esasiye’nin Kabul sebepleri 1. TBMM’nin açılması yeni bir devletin kurulduğunu göstermektedir. 2. TBMM’ye işlerlik kazandırmak isteği. 3. Doğuda Ermenilere, güneyde Fransızlara ve batıda Yunanlılara karşı alınan başarılan. Önemli Maddeleri 1. Egemenlik kayıtsız şartsız ulusundur. 2. Yasama ve yürütme yetkileri milletin gerçek temsilcisi olan TBMM’ye aittir. 3. Türkiye Devleti, BMM tarafından yönetilir. Hükümet “TBMM Hükümet” adını alır. 4. BMM illerden seçilen üyelerden oluşur. Seçim iki yılda bir yapılır. ... 1. Londra Konferansında İtilâf Devletlerinin teklif ettiği barış anlaşmasının TBMM tarafından onaylanmasını sağlamak. 2. Ankara’yı işgal ederek TBMM’yi dağıtıp ulusal direnişe son vermek. 3. I. İnönü’nün intikamını alarak, Yunan halkını ve İtilâf devletlerini rahatlatmak. Sonuçları: 1. TBMM Batı Cephesi’nde ikinci zaferini kazanmıştır. Bu durum TBMM’ye duyulan güveni artırmıştır. 2. Eskişehir Kütahya Savaşlarına neden olmuştur. 3. İtilâf Devletleri arasında görüş ayrılıkları belirginleşmiştir. 4. İtalyanlar ve Fransızlar işgal ettikleri yerleri boşaltmaya başladılar. 5. I. İnönü ve II. İnönü zaferleri düşmanı oyalayarak zaman kazanılmasını sağlamıştır. ESKİŞEHİR- KÜTAHYA 10/24 Temmuz 1921 MUHAREBELERİ – Yunan Taarruzunun Amaçları 1. İnönü muharebeleri ile kaybettiği saygınlığı tekrar kazanmak. 2. Taarruz gücü güçlenmeden Türk ordusunu imha etmek. 3. İtilâf devletlerinden aldığı yardımı arttırmak. 4. Ankara’yı alarak Sevr’i kabul ettirmek. Gelişimi Muharebeye çok iyi hazırlanan Yunanlılar, yeterince güç toplayamayan Türk ordusunu yenilgiye uğrattılar . - Türk ordusu M. Kemal’in emriyle Sakarya Nehri’nin doğusuna kadar geri çekildi. Türk Ordusunun Geri Çekilmesinin Amaçları - Önemi: 1. Ulusal egemenliğe dayalı bir yönetim uygulandığı belirtilmiştir. 2. Güçlerbirliği ilkesi benimsenmiştir. 3. Meclis Hükümeti sistemi anayasal bir hal almıştır. 4. Savaş anayasası olduğu için kısadır ve kişi hakları ile ilgili maddeler yoktur. 5. Şeriatı uygulama görevi meclise verilmiştir. Bu yönüyle laik değildir. 6. Demokratik ve ihtilalci bir karaktere sahiptir. İstiklal Marşı’nın Kabulü – 12 Mart 1921 - - Milli Eğitim Bakanlığınca düzenlenen yarışmanın sonucunda M. Akif Ersoy’un kaleme aldığı İstiklal Marşı TBMM tarafından 12 Mart 1920’de onaylanmıştır. Günümüzdeki bestesi Zeki Üngör tarafından düzenlenmiştir. II. İNÖNÜ MUHAREBESİ – 23 MART/ 1 NİSAN 1921 Yunan Taarruzunun Amaçları 1. 2. 3. 4. Daha uygun bir savunma hattı oluşturmak. Daha fazla kayıp verilmesini engellemek. Hazırlık için zaman kazanmak. Yunan ordusunu ikmal noktalarından uzaklaştırmak. Sonuçları 1. TBMM’nin düzenli birlikleri ilk ve tek yenilgisini almıştır. 2. Eskişehir, Afyon ve Kütahya Yunan işgaline uğramıştır. 3. Ordunun geri çekilmesi Kurtuluş Savaşı’nın kaybedileceği düşüncesini ortaya çıkarmıştır. 4. TBMM’de M. Kemal Paşa’ya karşı muhalefet artmıştır. 5. İtalyanlar ve Fransızlar Anadolu’daki işgal ettikleri yerleri boşaltma işlemini durdurmuşlardır. 6. M. Kemal’e başkomutanlık yetkisinin verilmesi ve Tekalif-i Milliye Emirlerinin çıkarılması için ortam hazırlanmıştır. 14 Sakarya’nın batısına geri çekilmeye mecbur etti. M USTAFA KEMAL’İN BAŞKOMUTANLIĞA GETİRİLMESİ – 5 Ağustos 1921 Sonuçları: - - - - - Türk ordusunun Sakarya’nın doğusuna çekilmesi M. Kemal’e yoğun eleştirilere neden oldu. M. Kemal karşıtları onun ordunun başına geçmesini böylece kaybedilecek bir savaşta onun gözden düşmesini amaçlamışlardır. M. Kemal yanlıları ise içine düşülen durumdan kurtuluşu sadece M. Kemal’e geniş yetkiler vermekle sağlanacağını düşünüyorlardı. M. Kemal TBMM’nin bütün yetkilerinin ve Başkomutanlık yetkisinin geçici olarak kendisine verilmesi kaydıyla bunu kabul etti. 5 Ağustos 1921 de M. Kemal’e başkomutanlık yetkisi verildi. M. Kemal’in bu kadar geniş yetkiler almasının nedeni bu olağanüstü durumda çabuk karar alarak yine bu kararları çabuk uygulamak istenmesidir. 1. 1683’den beri süre gelen geri çekilme Sakarya Zafer ile sona erdi. 2. Kurtuluş Savaşı’nın son savunma savaşıdır. 3. İtilâf Devletleri arasındaki görüş ayrılıkları arttı. Fransa ile Ankara Ant. imzalandı. 4. İngiltere ile esirlerin değiştirilmesi konusunda bir ant. imzalandı. 5. Yunan ordusu İtilâf Devletlerinden almakta olduğu yardım ve desteği yitirdi. 6. İtilâf Devletleri TBMM’ye barış teklifinde bulunmuşlardır. 7. M. Kemal’e meclis gazilik ve mareşallik unvanlarını verdi. 8. Yunanlılar yeni saldırı yapmaktan vazgeçtiler. Aldıkları yerleri korumak amacıyla savunma önlemleri almaya başladılar. ANKARA ANTLAŞMASI – 20 Ekim 1921 TEKALİF-İ MİLLİYE EMİRLERİ – 7-8 Ağustos 1921 - Bu emirler yayınlanarak ordunun ihtiyaç duyduğu şeylerin halk tarafından karşılanması amaçlanmıştır. Bazı maddeleri şunlardır: 1. Her ilde Tekalif-i Milliye Komisyonları kurulacak. 2. Her aile orduya çorap, çamaşır, çarık vs. verecek. 3. Halkın ve tüccarın elinde bulunan giyim ve besin maddelerinin % 40’ına bedeli daha sonra ödenmek şartı ile el konulacak. 4. Her türlü makine, araç ve gerecin % 40’ına el konulacak. 5. Binek hayvanların % 40’ına el konulacak. - - - Sonuç- Yorum - Emirlere uymayanlar için istiklal mahkemeleri yeniden kuruldu. Emirle Sakarya Savaşı’na ve daha sonra Büyük Taarruza kadar uygulandı. Türk ordusunun kesin zaferi kazanmasında bu emirlerin yeri ve önemi çok büyüktür. SAKARYA SAVAŞI – 23 Ağustos / 13 Eylül 1921 - - Sakarya Nehri’nin batısında lojistik destek için bekleyen Yunan kuvvetleri, Türk ordusunun hazırlıklarını bitirmeden imha etmek için 14 Ağustosta yeniden harekete geçti. 22 gün 22 gece süren savaş sonucunda Türk ordusu önce Yunan kuvvetlerini durdurmuş sonrada taarruza geçerek Yunan kuvvetlerini Sakarya Savaşı’nın kazanılması Fransa’nın tereddütlerini sona erdirdi. Taraflar arsında Ankara Ant. imzalandı. Anlaşmayla iki taraf arasındaki silahlı çatışma sona erdi. Esirler serbest bırakıldı. Hatay ve İskenderun özerklik verilmesi koşuluyla Fransa yönetimindeki Suriye’ye verildi. Önemi- Sonuç: 1. Güney cephesi kapanmış ve buradaki birlikler batı cephesi kaydırılmıştır. 2. Fransa TBMM’yi ve Misak-ı Milliyi tanıyan ilk İtilâf devleti olmuştur. 3. Hatay Suriye’ye bırakılarak Misak-ı Milliden ikinci kez taviz verilmiştir. 4. Hatay dışında Suriye sınırı belirlenmiştir. KARS ANTLAŞMASI – 13 Ekim 1921 - - Sakarya Zaferinden sonra TBMM ile anlaşmak isteyen devletler ilişkiye girdiler. Sovyet Rusya’nın egemenliğine giren Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan ile Kars Ant. imzalandı. Bu ülkeler Moskova Ant.nın kendileri içinde geçerli olduğunu kabul ettiler. Böylece doğu sınırı kesinleşti. BÜYÜK TAARRUZ VE BAŞKOMUTANLIK MEYDAN MUHAREBESİ 26 Ağustos/ 9 Eylül 1922 Muharebe Öncesi Gelişmeler Ve Hazırlıklar - Ordu taarruz hazırlıklarına başladı. Araç, gereç, malzeme eksikleri giderildi. M. Kemal Paşa’nın Başkomutanlık yetkileri iki kez daha uzatıldı. Doğu ve Güney cephelerindeki birlikler Batı Cephesine kaydırıldı. 15 - - - Yapılan hazırlıkların uzaması meclisteki muhalifleri harekete geçirdi. Buna karşılık M. Kemal mecliste, Müdafaa-i Hukuk Gurubu’nu kurarak muhalefete karşı daha etkin bir mücadele etmeyi amaçlamıştır. Türk taarruzunun amacı, düşman kuvvetlerini tamamen imha edip, yurttan atmaktır. 26 Ağustos’ta başlayan taarruzda düşmen ordusu geri çekildi. Yapılan muharebeler 30 Ağustos ta büyük bir zaferle sonuçlandı. Dağınık bir halde kaçan Yunan ordusu 9 Eylül’de İzmir’de denize döküldü. 18 Eylül’de ise bütün Batı Anadolu tamamen düşmen kuvvetlerinden temizlendi. Sonuçları: 1. Yunan işgali sana ermiştir. 2. Kurtuluş Savaşı’nın askeri safhası sona ermiştir. 3. Türk ordusu işgal altındaki Marmara ve çevresi ile Trakya’ya yönelince İngiliz kuvvetleriyle karşılaşmıştır. Böylece Kurtuluş Savaşı’nda ilk defa İngiliz kuvvetleriyle savaş yapma ihtimali ortaya çıkmıştır. 4. İtilâf devletleri TBMM’ye barış teklifinde bulunmuşlardır. MUDANYA ATEŞKES ANTLAŞMASI – 11 Ekim 1922 - Görüşmelere 3 Ekimde başlanmış ve 11 Ekim’de bitmiştir. Görüşmelere; İngiltere, Fransa, İtalya ve Türkiye adına İsmet İnönü katılmıştır. Yunanistan görüşmelere katılmamış ancak 3 gün sonra onayladığını bildirmiştir. Antlaşmanın Maddeleri: 1. Türk ve Yunan kuvvetleri arasındaki silahlı mücadele sona erecek. 2. Yunanlılar Doğu Trakya’yı 15 gün içinde boşaltacak. Burası önce İtilâf Devletlerine30 gün sonrada Türk kuvvetlerine devredilecek. 3. İstanbul, Boğazlar ve çevresinin yönetimi TBMM’ye bırakılacak. SALTANAT’IN KALDIRILMASI – 1Kasım 1922 Nedenleri: 1. Kurtuluş Savaşı’nı TBMM kazandığı halde, Lozan’a saltanatı temsilen İst. Hük.’de çağrılması. 2. İst. Hük. ve Padişahın, Kurtuluş Savaşı sırasında ulusal direnişe karşı olmaları. 3. Ülke yönetiminde ve anlaşmalarda iki başlılığın ortadan kaldırılmasının gerekliliği. 4. Saltanat sisteminin ulusal egemenlik anlayışıyla bağdaşmaması. Sonuçlar: 1. Ülkede iki ayrı yönetim bulunmasına son verildi. 2. Altı yüz yıllık Osmanlı Saltanatı resmen sona erdi. 3. TBMM, Türkiye’de tek yasal güç haline geldi. 4. Ulusal egemenliğin tam olarak uygula bilmesi için önemli bir adım atıldı. 5. Din ve devlet işlerinin tek bir elde toplaması uygulamasına son verildi. Böylece laiklik alanında ilk önemli adım atılmış oldu. 6. Cumhuriyetin ilanına zemin hazırlanmış oldu. 7. Devlet başkanlığı ve rejim sorunu iyice belirginleşmiş oldu. 8. Yapılacak diğer inkılaplara zemin hazırlanmış oldu. 9. I. TBMM’nin ilk ve tek inkılap hareketidir. LOZAN BARIŞ KONFERANSI – 24 Temmuz 1923 TBMM Heyetinin Lozan’daki Amaçları 1. Misak-ı Milliyi gerçekleştirmek. 2. Türk topraklarında bir Ermenistan kurulmasına mani olmak. 3. Kapitülasyonları kaldırmak. 4. İtilâf devletleriyle olan sorunlarını çözmek. 5. Yeni Türk devletinin tanınmasını sağlamak. Konferansa Katılan Devletler - SONUÇ –Yorum: 1. Kurtuluş Savaşı’nın askeri safhası sona ermiş ve diplomatik safhası başlamıştır. 2. Savaş yapılmadan Doğu Trakya Yunan işgalinden kurtulmuştur. 3. İstanbul, boğazlar ve çevresinin de işgalden kurtulması sağlanmıştır. 4. İstanbul’un TBMM’ye devredilmesi Osmanlı’nın hukuken sona erdiğini göstermektedir. 5. Bu anlaşmayla Lozan’a zemin hazırlanmıştır. 6. İngiltere’de Loyd Corc Hükümeti düşmüştür. 7. Yunanistan’da hükümet değişikliği olmuştur. - İngiltere, Fransa, İtalya ve Japonya konferansı toplayan devletlerdir. Yunanistan, Yugoslavya ve Romanya tamamına katılmıştır. ABD gözlemci sıfatıyla katılmıştır. Sovyet Rusya ve Bulgaristan ise sadece Boğazlar konuları görüşülürken katılmışlerdır. Görüşmelerin Kesintiye Uğraması - - Lozan görüşmeleri22 Kasım 1922’de başlamıştır. Bu görüşmelerde TBMM, kapitülasyonlar, Musul, Ermeni meselesi vs. gibi konularda taviz vermemiştir. Gerilen ortam nedeniyle görüşmeler 4 Şubat 1923’te kesilmiştir. Yeniden savaş ihtimalinin belirmesine rağmen, arabulucuların devreye girmesiyle 16 görüşmeler başlamıştır. 23 Nisan 1923’te yeniden 1936 Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile çözümlenmiştir. Lozan Antlaşması’nın Esasları 6. Ermeni Sorunu: 1. Sınırlar: - Suriye Sınırı: 7. Azınlıklar ve Nüfus Mübadelesi: - Fransa ile imzalanan Ankara Ant. esas kabul edildi. Böylece Hatay sınırlarımız dışında kaldı. - - Irak Sınırı: - Musul sorunu nedeniyle Irak sınırı belirlenemedi. İngiltere ile ikili görüşmelere karar verildi. Lozan’da belirlenemeyen tek sınırdır. 1926 Ankara Ant. ile Musul İngiltere’ye bırakılmıştır. Meriç ırmağı sınır olarak kabul edildi. Karaağaç savaş tazminatı olarak alındı. Gökçeada ve Bozcaada Türkiye’ye diğerleri silahsızlanmak şartıyla Yunanistan’a verildi. Bu günkü Yunan sınırımız çizilmiştir. Kapitülasyonlar tüm sonuçları ile birlikte kaldırılmıştır. Ekonomik alanda da tam bağımsızlık kabul edilmiştir. 3. Savaş Tazminatı: - Yunanistan’dan Karaağaç savaş tazminatı olarak alınmıştır. Yunanistan ekonomik sıkıntıda olduğundan burası alınmıştır. 4. Dış Borçlar: - - Osmanlı’dan kalan borçlar, Osmanlı’dan ayrılmış olan devletlere paylaştırıldıktan sonra, Türkiye’nin payına düşen kısmının taksitler halinde ödenmesine karar verildi. Duyun-u Umumiye İdaresi kaldırıldı. 5. Boğazlar: - - Boğazlar başkanlığını bir Türk’ün yapacağı uluslar arası bir komisyon tarafından yönetilecek. Boğazların her iki yakasında yaklaşık 20 km.lik alanda asker bulundurulmayacak. Ticaret gemileri boğazlardan serbestçe geçebilecek. Boğazlar Komisyonu’nun varlığı bağımsızlığı zedelemiştir. Bu konu Yabancı okulların öğreniminin Türk Hükümeti tarafından düzenlenmesi kararlaştırıldı. Bu konu daha sonra Türkiye ile Fransa ve Vatikan arasında sorun olmuştur. 9. Patrikhane : 2. Kapitülasyonlar: - Azınlık ayrıcalıkları kaldırılmıştır. Türkiye’de bulunan azınlıklar Türk uyruklu kabul edilmiştir. Batı Trakya’daki Türkler ile İstanbul’daki Rumlar dışında kalanların değiştirilmesine karar verildi. Avrupalı devletlerin iç işlerimize karışması önlendi. Yunanistan mübadele konusunda sorun çıkardı. 8. Yabancı Okullar: Batı Sınırı: - Ermeni devleti fikrinden vazgeçilmiştir. Patrikhane siyasî yetkilerinden arındırılmak şartıyla İstanbul’da kalmasına karar verildi. Patrikhaneden kaynaklanan Hıristiyan halkın bazı imtiyazları Medeni Kanunun kabulü ile ortadan kaldırıldı. 10. İstanbul’un Durumu: - İtilâf Devletleri İstanbul’u altı hafta içinde boşaltacaklar. Lozan’da Çözülemeyen Sorunlar 1. Musul ve Hatay sınırlarımız dışında kalmıştır. 2. Boğazlar üzerinde tam hakimiyet sağlamamıştır. 3. Batı Trakya ve Ege adaları geri alınamamıştır. 4. Patrikhane ülke dışına çıkarılamamıştır. Lozan’ın Önemi – Sonuç 1. Osmanlı Devleti’nin sona erdiği resmen kabul edilirken yeni Türk devleti uluslar arası alanda tanınmıştır. 2. Kurtuluş Savaşı’nın askeri zaferi böylece, siyasî bir başarı haline geldi. 3. Misak-ı Milli büyük ölçüde gerçekleşti. 4. I. Dünya Savaşı sonrasında imzalanan en son antlaşmadır. 5. Yapılacak olan inkılaplar için zemin hazırlandı. 17 CUMHURİYET DÖNEMİ’NDE İÇ POLİTİKA II. TBMM’NİN AÇILMASI - - II. TBMM 11 Ağustos 1923’te göreve başlamıştır. Savaş ortamında yıpranan, I. TBMM’nin inkılapları gerçekleştirecek güçte olmaması ve M. Kemal’in inkılaplar için güçlü bir meclise ihtiyaç duyması II. TBMM’nin açılması için gerekliydi. 1923- 1927 yılları arsında görev yapan bu meclis “ inkılapçı meclis” olarak adlandırılır. CUMHURİYETİN İLANI – 29 Ekim 1923 4. Yapılacak inkılapların gerçekleşmesi kolaylaşmıştır. 5. Ümmetçi devlet anlayışından ulusçu devlet anlayışına geçiş süreci hızlanmıştır. ÇOK PARTİLİ HAYATA GEÇİŞ DENEMELERİ - Nedenleri: 1. Saltanatın kaldırılmasıyla ortaya çıkan devlet başkanlığı sorununu çözümlemek. 2. Ulusal egemenliği ve demokrasiyi daha iyi uygulamak. 3. Yeni Türk devletinin rejimini belirlemek ve bu konudaki tartışmalara son vermek. 4. Meclis Hükümeti sisteminden doğan sorunları çözmek. 5. Yönetimdeki yetki ve sorumlulukları tam olarak belirlemek. Demokrasinin en önemli özelliklerinden biride çok partili yönetimdir. İlk mecliste partiler yoktu ama farklı gruplar vardı. M. Kemal 10 Mayıs 1921’de “ Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Grubunu” kurdu. M. Kemal karşıtları ise “Muhafaza-i Mukaddesat” grubunu kurdular. Bundan sonra M. Kemal yanlılarına Birinci Grup, diğerlerine ise İkinci Grup denilmiştir. CUMHURİYET HALK FIRKASI – 9 Ağustos 1923 Kurulma Nedenleri: - İkinci Mecliste çoğunluğu sağlayarak, inkılaplar için ortam hazırlamak. İnkılapları halka anlatacak ve onları aydınlatacak kadroyu oluşturmak. Sonuçları: Özellikleri: 1. Ulusal egemenlik yolunda en önemli adımlardan biri daha atılmıştır. 2. Yeni Türk devletinin yönetim şekli belirlenmiştir. 3. Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı ve Başbakanın yetkileri birbirinden ayrılarak yönetim kadroları yeniden düzenlendi. 4. Meclis Hükümeti Sistemi terk edilip Kabine Sistemine geçildi. 5. İlk Cumhurbaşkanı M. Kemal, ilk başbakan İsmet İnönü ve ilk meclis başkanı Fethi Okyar oldu. - HALİFELİĞİN KALDIRILMASI – 3 Mart 1924 - - Ordunun Siyasetten Ayrılması Nedenleri: 1. Saltanatın kaldırılıp cumhuriyetin ilan edilmesinden sonra halifeliğin bir sembol haline gelmiş olması. 2. Halifelik makamının TBMM’nin üzerinde gibi hareket etmesi görünmesi. 3. Halife Abdülmecit Efendi’nin devlet başkanı gibi davranmaya başlaması. 4. Halifeliğin cumhuriyet rejimine ve laikliğe aykırı bir kurum olması. 5. Yeniliklere karşı olan grubun en önemli dayanağı olması. - 3 Mart 1924’te kabul edilmiş olan bir yasayla, hükümette yer alan “Genelkurmay Başkanlığı” siyaset dışında bırakılmıştır. 19 Aralık 1924’te alınan bir kararla, askerlerin görevleri devam ederken milletvekili olamayacaklarına dair yasa kabul edilmiştir. Böylece ordunun siyasetle olan bağı kesilmiştir. TERAKKİ PERVER CUMHURİEY FIRKASI – 17 Kasım 1924 / 5 Haziran 1925 Özellikleri: Önemi – Sonuç: 1. Halifelik kurumu kaldırıldı. 2. Laikliğe geçiş süreci hızlandı. 3. Ulusal egemenlik anlayışı güçlenmiştir. 1924’te Cumhuriyet Halk Fırkası, 1935’te ise Cumhuriyet Halk Partisi adını almıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk partisidir. İnkılapları gerçekleştiren parti olmuştur. 1946 yılına kadar seçimlere tek başına girmiştir. 1924 ve 1930’da çok partili sistem denenmesine rağmen başarılı olunamamıştır. 1950 yılına kadar 27 yıl iktidarda kalmıştır. 1838’e kadar başkanlığını M. Kemal, 38-50 arasında ise İ. İnönü yapmıştır. Sosyal alanda, halkçılık, ekonomik alanda, devletçilik, yönetim alanında ise laiklik ilkelerini savunmuştur. 17 Kasım 1924’te K. Karabekir, A. F. Cebesoy, R. Bele, R. Orbay, A Adıvar gibi isimlerin bir araya gelmesi ile kuruldu. 18 - - - Fırkanın başkanlığına K. Karabekir getirildi. Cumhuriyet tarihinin ilk partisidir. Aynı zamanda ilk muhalefet partisidir. T.C.F’nin muhalefeti zamanla sertleşti. Gerilen ortamda tabancalar bile patladı ve Halit Paşa vuruldu. T.C.F’nin parti programında, “ Cumhuriyet ilkesini, liberalizmi, demokrasiyi benimsedikleri ve dini inançlara saygılı oldukları” belirtilmiştir. Devrimci değil ıslahatçı bir yapıya sahiptirler. Şeyh Sait İsyanında parmağı olduğu gerekçesiyle 5 Haziran 1925’te kapatılmıştır. Not: 1924 Anayasası en uzun süre yürürlükte kalan ve üzerinde en çok değişiklik yapılan anayasadır. 1924 Anayasası’nın Bazı Maddeleri: - ŞEYH SAİT İSYANI – 13 Şubat 1925 Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Devletin yürütme şekli cumhuriyettir. Devletin dini İslam, dili Türkçe, başkenti Ankara’dır. Yasama, yürütme ve yargı yetkileri TBMM’ye aittir. Seçme ve seçilme hakkı sadece erkeklere aittir. Nedenleri: 1924 Anayasası’nda Yapılan Bazı Değişiklikler: 1. Halifelik ve saltanat yanlılarının kışkırtmaları. 2. T.C.F’nin meclisteki tavırlarının, eski rejim yanlılarını cesaretlendirmesi. 3. İngilizlerin Şeyh Sait ve yanlılarını kışkırtarak Musul sorununun İngiltere lehine sonuçlanmasını sağlamak istemesi. 4. Yapılan inkılapların halk tarafından tam olarak anlaşılamamış olması. 5. Güneydoğu Anadolu’da İngiltere destekli bir Kürt devleti kurulmak istenmesi. - Gelişimi: - - Ayaklanma 13 Şubat 192’te Ergani’de başladı. Kısa sürede Genç, Elazığ, Diyarbakır ve Bitlis’e yayıldı. İsyan bastırılamayınca Başbakan Fethi Okyar istifa etti. İ. İnönü Hükümet kuruldu. 4 Mart 1925’te Takrir –i Sükun Kanunu çıkarılarak olağanüstü hal ilan edildi. İstiklal Mahkemeleri yeniden kuruldu. Sonuçları: - - T.C.F isyanda rol aldığı gerekçesiyle 5 Haziran 1925’te kapatıldı. Böylece çok partili hayata geçiş denemesi başarısızlıkla sonuçlanmış oldu. İngiltere bu isyanı kullanarak Musul sorununu Türkiye aleyhine sonuçlanmasını sağlamıştır. Şeyh Sait İsyanı, Cumhuriyet rejimine yönelik bir isyandır. Laik düzene yönelik ilk isyan hareketidir. 1924 ANAYASASI’NIN KABULÜ – 20 Nisan 1924 - - 20 Ocak 1921’de kabul edilmiş olan ilk anayasa, öncelikli ihtiyaçların giderilmesine yönelik maddeler içermekteydi. Halkın bütün ihtiyaçlarına cevap vermekten uzaktı. 1924 Anayasası Çeşitli değişikliklere uğrayarak 1961 yılına kadar devam etmiştir. - - Yapılan her inkılap hareketi anayasaya eklenmiştir. Seçme yaşı 18 den 22 ye çıkarılmıştır. 1928’de din ibaresi anayasadan çıkarılmış böylece anayasa laikleştirilmiştir. 1934’te kadınlara siyasî hakların verilmesi ile ilgili haklar anayasaya eklenmiş, böylece siyasî alanda kadın erkek eşitliği sağlanmıştır. 1937’de Atatürk ilkeleri anayasaya eklenmiştir. ATATÜRK’E KARŞI SUİKAST GİRİŞİMİ – 16 Haziran 1926 - - 16 Mart 1926’da İzmir’e gidecek olan M. Kemal’e bir suikast tertiplenmiştir. Planın haber verilmesi üzerine suikastçılar yakalanmış ve İstiklal Mahkemelerinde yargılanarak cezalandırılmıştır. Bu girişimin amacı, inkılapların yapılamasına engel olmak ve laik rejimi yıkmaktır. SERBEST CUMHURİYET FIRKASI – 12 Ağustos 1930 Kurulmasının Nedenleri: 1. Ulusal egemenliği daha iyi uygulayabilmek. 2. Halkın her kesiminin görüşlerini mecliste yansıtabilmek. 3. Hükümeti denetleyerek daha iyi çalışmasını sağlamak. Böylece 1929’da başlayan dünya ekonomik krizinin etkilerini azaltmak. Özellikleri: - SCF 12 Ağustos 1930’da Fethi Okyar tarafından kurulmuştur. Ekonomide liberalizmi savunmuştur. Kurucuları, cumhuriyetçi, inkılapçı ve laik kişilerdir. SCF zamanla inkılap karşıtlarının toplandığı bir yer haline geldi. Bu durumu fareden Fethi Okyar 17 Aralık 1930’da partiyi feshetti. Parti kapatıldıktan bir hafta sonra Menemen Olayı meydana geldi. SCF’nin kendi kendini kapatması ikinci 19 kez çok partili uğratmıştır. hayatı kesintiye MENEMEN OLAYI – 23 Aralık 1930 Nedeni: - Cumhuriyet ve laik düzeni benimsemeyen grupların rejimi yıkıp kendi sistemlerini getirmek istemeleri. 1. Resmi nikah zorunlu hele getirildi, böylece devlet kontrolü altına alındı. 2. Kadın-erkek arasında ekonomik ve sosyal eşitlik sağlandı. 3. Tek kadınla evlilik getirildi. 4. Mirasta eşitlik sağlandı. 5. Boşanma konusunda kadınlara haklar tanındı. 6. Patrikhane ve konsoloslukların yargı yetkileri ellerinden alındı. 7. Hukuk birliği sağlandı. Hukuk Alanında Yapılan Diğer Düzenlemeler Sonuç: - İsyan bastırılmış ve suçlular yakalanarak cezalandırılmıştır. Bu isyan cumhuriyet tarihinde rejime yönelik olarak çıkan ikinci isyandır. Türkiye’de çok partili hayata geçişi geciktirmiştir. - 8 Mayıs 1928’de İsviçre’den borçlar kanunu alındı. 10 Mayıs 1928’de Alanya’dan ticaret kanunu alındı. 1 Temmuz 1928’de İtalya’dan ceza kanunu alındı. Türkiye’de Laikliğin Aşamaları İNKILAPLAR ATATÜRK İNKILAPLARININ AMAÇLARI 1. 2. 3. 4. 5. 6. Toplumsal eşitliği sağlamak. Türk kültürünü geliştirmek. Demokrasinin yerleşmesini sağlamak. Türkiye’yi çağdaş uygarlık düzeyine çıkarmak. Ulusal egemenlik anlayışını gerçekleştirmek. Laik devlet anlayışına geçmek. 1. 2. 3. 4. 5. A- HUKUK ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR 6. Amaçları 7. 1. Laik hukuk anlayışını uygulamak. 2. Modern yaşama cevap verebilecek bir hukuk sistemi oluşturmak. 3. Kadın- erkek eşitliğini sağlamak. 4. Akılcılığı ve bilimselliği ön plana çıkarmak. 5. Hukuk birliğini sağlamak. 8. Medeni Kanunun Kabulü – 17 Şubat 1926 Kabul Nedenleri: 1. Cevdet Paşa tarafından hazırlanan Mecelle adlı kanun kitabının ihtiyaçları karşılayamaz olması ve laik olmayışı. 2. Kadın – erkek eşitliğine dayanmaması. İsviçre Medeni Kanununun Kabul Edilmesinin Nedenleri 1. Avrupa’da en son hazırlanan ve her türlü yeniliği içeren bir kanun olması. 2. Sorunlara akılcı ve pratik çözümler üretmesi. 3. Demokratik olması. 4. Kadı- erkek eşitliğine dayanması. 5. Laik bir anlayışla düzenlenmiş olması. Medeni Kanunun Kabulünün Sonuçları Saltanatın kaldırılması – 1 Kasım 1928 Halifeliğin kaldırılması – 3 Mart 1924 Tevhid-i Tedrisat Kanunu - 3 Mart 1924 Şeriye ve Evkaf Vekaletinin kaldırılması – 3 Mart 1924 Bunların yerine Diyanet İşleri Başkanlığı ve Vakıflar Genel Müdürlüğü kuruldu. Tekke, zaviye ve türbelerin kapatılması – 30 Kasım 1925 Anayasadan devletin dini İslam’dır ibaresinin çıkarılması – 10 Nisan 1928 Kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesi – 1930 – 1934 Atatürk ilkelerinin anayasaya girmesi – 1937 B- EĞİTİM ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR Amaçları Laik ve çağdaş eğitimi sağlamak. Bilimsel eğitimi sağlamak. Eğitimde birliği sağlamak. Kız ve erkek çocuklar arasında eğitim eşitliği sağlamak. 5. Eğitimi kolaylaştırmak ve yaygınlaştırmak. 6. Her alanda teknik eleman yetiştirmek. 7. Eğitimi millileştirmek. 1. 2. 3. 4. İnkılâplar: 1. Tevhid-i Tedrisat Kanunu – 3 Mart 1924 Öğretim birleştirilerek bütün eğitim kurumları MEB’e bağlandı. Medreseler kapatılarak laik eğitim anlayışı etkili hale getirildi. Azınlık okullarında ve yabancı okullarda dini ve siyasî amaçlı eğitim verilmesi önlendi. 2. Maarif Teşkilatı Hakkında Kanun – 2 Mart 1926 İlk, orta, lise ve yüksekokulların belli 20 esaslara göre düzenlenmesi amaçlanmıştır. 3. Yeni Türk Harflerinin Kabulü – 1 Kasım 1928 Batılılaşma alanında atılan önemli bir adımdır. Okuma- yazma kalaylaştı. Basılan kitap sayısı arttı. Avrupa ile bilgi ve kültür aktarımı kolaylaştı. 4. Tür Tarih Kurumu’nun Kurulması – 15 Nisan 1931 Ümmetçi tarih anlayışı yerine, laik ve milli bir tarih anlayışı getirilmiştir. 5. Türk Dil Kurumu’nun Kurulması – 12 Temmuz 1932 Türkçe’yi yabancı kelimelerden kurtarmak. Türkçe’nin zenginliğini ortaya koyarak, Türk dilinin dünya üzerindeki saygınlığını artırmak. **NOT: TTK Ve TDK, Atatürk’ün milliyetçilik ilkesi doğrultusunda kurulmuştur. CTOPLUMSAL İNKILAPLAR ALANDA YAPILAN Amaçları 1. Türk toplumunu batılı toplumlarla aynı amaçlar doğrultusunda yönlendirmek. 2. Toplumsal alanda laikleşmeyi sağlamak. 3. Soy ve mesleklerden doğan ayrıcalıkları ortadan kaldırmak. 4. Resmi kayıtların daha düzenli tutulmasını sağlamak. 5. Ekonomik alanda da batılılaşmayı sağlamak. İnkılaplar 1. Tekke, Zaviye ve Türbelerin Kapatılması – 30 Kasım 1925 2. Kılık- kıyafetin düzenlenmesi – 25 Kasım 1925 Bu kanunla fes yerine şapka giyilmesi kabul edildi. 1934’de dini kıyafetlerin giyilmesi ile ilgili kanun kabul edildi. Kadınların kıyafetleri ile ilgili herhangi bir kanun çıkarılmadı. 3. Soyadı Kanunun Kabulü – 21 Haziran 1934 Nüfus işleri, tapu, alım-satım ve miras işlerinde kolaylık sağlandı. Aynı yıl çıkarılan bir başka yasayla ağa, paşa, bey, hacı, hoca vs. gibi unvanlar kaldırıldı. 24 Kasım 1934’te M. Kemal’e Atatürk soyadı verildi. 4. Takvim, Saat ve Ölçülerde Değişiklik Yapılması Uluslar arası ekonomik işlerde uyum sağlamak için çıkarıldı. Hafta sonu tatili Cuma’dan Pazara alındı – 1935 D- EKONOMİK ALANDA YAPILAN İNKILAPLAR Amaçları 1. Devletin ekonomik bağımsızlığını sağlamak. 2. Sanayii geliştirmek, modern araçları ve tesisleri ülkeye kazandırmak. 3. Ekonomide millileşmeyi sağlayarak, yabancı sermayeye bağımlılığı ortadan kaldırmak. 4. İktisadi kurumları ve girişimleri devletleştirmek. 5. Özel teşebbüsü desteklemek. İzmir İktisat Kongresi – 17 Şubat 1923 - - Lozan görüşmelerinin kesintiye uğradığı dönemde ( 4 Şubat 1923 ), İzmir’de yeni Türk devletinin ekonomik durumunu görüşmek üzere toplandı. 1135 kişinin katıldığı bu kongre Misak-ı İktisadi ( Ekonomik Yemin) kabul edildi. Alınan Önemli Kararlar 1. Yerli malı kullanılması sağlanmalıdır. 2. Teknik eğitim geliştirilmelidir. 3. Hammaddesi yurt içinde olan sanayi kolları geliştirilmelidir. 4. Küçük imalattan büyük işletmelere geçilmelidir. 5. Bir devlet bankası kurulmalıdır. 6. Özel teşebbüsün geçekleştiremediği yatırımlar devlet aliyle yapılmalıdır. Tarım Alanındaki Düzenlemeler 1. Aşar vergisi kaldırıldı- 17 Şubat 1925 Köylüyü ağır vergi yükünden kurtarmak ve tarımsal üretimi arttırmak amaçlanmıştır. 2. Tarım Kredi Kooperatiflerinin kurulması. 3. Ankara’da Yüksek Ziraat Enstitüsü’nün kurulması. 4. Devlet Üretme Çiftliklerinin kurulması. Ticaret Alanındaki Düzenlemeler 1. İş Bankası’nın kurulması – 1924 İşverenlere kredi sağlamak amacıyla kuruldu. 2. Merkez Bankası’nın kurulması. Sermayenin akışı denetim altına alındı ve piyasa güvenliği sağlandı. NOT : Kabotaj Kanunu, ağırlık, ölçü ve saatlerde yapılan değişikliklerde bu alanda yapılan yeniliklerden sayılır. Sanayi Alanındaki Düzenlemeler 1. Teşvik-i Sanayi Kanunu’nun Kabulü - 28 Mayıs 1927 Amaç özel teşebbüsün yatırım yapmasını sağlamaktır. 2. Gümrük vergileri arttırıldı. 1929 Amaç yerli üreticiyi korumaktır. 3. Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı uygulamaya konuldu. 1933 21 4. Sümerbank ( 1933 ) ve Etibank ( 1835 ) kuruldu. Amaç sanayiciye kredi vererek yeni sanayi tesislerinin kurulmasını sağlamaktır 5. Maden Teknik Arama Enstitüsü kuruldu – 1935 NOT: Üç beyaz ( şeker, un, pamuk ) ve üç siyah ( kömür, demir, petrol ) projesi olarak adlandırılan sanayileşme hamlesi istenilen hızla gerçekleştirilemedi. - 2. Yabancı Okullar Sorunu: - - Ulaşım Alanındaki Düzenlemeler 1. Demir yolu yapımına önem verildi. 10 yıl içinde 3500 km demir yolu yapıldı. 2. Kara yolları onarılmış ve yeni yollar yapılmıştır. 3. Kabotaj Kanunu kabul edildi. 1 Temmuz 1926 Türk sularında taşıma haklarının Türklere ait olduğunu ilan eden yasa. Sonunda anlaşmaya varıldı. Buralardaki vatandaşların o ülkenin yerlisi sayılmasına karar verildi. - Lozan Ant’da bu okullardaki eğitim ve müfredat konusunda tek yetkili kurumun TBMM olduğu belirtilmiş ve bu kabul edilmiştir. 1925’de TBMM bu okullarda Türkçe, tarih ve coğrafya derslerinin Türk öğretmenler tarafından okutulmasını, okullarda topluca dini törenlerin yapılmamasını, dini sembol ve ikonların kaldırılmasını ve kitaplarda Türkiye aleyhine ifadelerin yer almamasını istemiş, bunlara uymayan okulların da kapatılacağını belirtmiştir. Bu karara Fransa ve Papalık tepki gösterdi. TBMM bu kurala uymayan okulları kapattı. Bu durum iç ve dış politikada güçlü olunduğunun bir göstergesidir. 3. Irak Sınırı – Musul Sorunu - ATATÜRK DÖNEMİ DIŞ POLİTİKA LOZAN ANTLAŞMASI’NDAN SONRAKİ DÖNEMDE TÜRK DIŞ POLİTİKASININ TEMEL İLKELERİ - 1. Lozan’dan kalan sorunları çözmek. 2. Bağımsızlığımıza saygı duyan devletlerle her alanda ilişkileri geliştirmek. 3. Milli sınırlarımızın güvenliğinin arttırılmasını sağlamak. 4. Uluslar arası sorunların çözümünde barışçı bir politika izlemek. 5. İç işlerimize karışılmasını engellemek. 6. Uluslar arası barışı destekleyen kuruluşları desteklemek ve bunlara katılmak. - 1923-1930 YIILARI ARASINDAKİ DÖNEM - - Bu dönemde Lozan’dan kalan sorunlar çözümlenmeye çalışılmıştır. Ulusal egemenliğimizi zedeleyen ve iç işlerimize karışmaya zemin hazırlayan konularla ilgilenilmiştir. 1930- 1939 YILLARI ARASINDAKİ DÖNEM 1. Milletler Cemiyeti’ne Giriş – 18 Temmuz 1932 - 1. Nüfus Mübadelesi: - - Lozan Ant.’da İstanbul’daki Rumlar ile Batı Trakya’daki Türklerin dışında, Yunanistan’da ve Türkiye’de yaşayan Rum Ve Türk nüfusun karşılıklı olarak değiştirilmesi kararlaştırılmıştı. Yunanistan uygulamada sürekli sorun çıkardı. İstanbul’da daha fazla Rum nüfusun kalmasını sağlamaya çalıştı. Musul Misak-ı milli sınırları içerisinde olmasına rağmen İngilizler burayı kendi çıkarları doğrultusunda vermediler. 1925’deki Şeyh Sait isyanını da Avrupa kamuoyunu Türkiye aleyhine kışkırtmak amacıyla kullandılar. İngiltere konuyu Lahey Ad elet Divanı’na götürdü. Burada İngiltere haklı görüldü. Bu gelişmeler karşısında Ankara Antlaşması ( 5 Haziran 1926 ) imzalanarak sorun çözülmüştür. Musul İngiltere yönetimindeki Irak’a kalmıştır. 500 bin İngiliz Sterlini karşılığında burası verildi. Misak-ı Milli sınırları içindeki Musul’dan böylece vazgeçilmiştir. “Yurtta Sulh Cihanda Sulh” ilkesi doğrultusunda 1923 – 1930 yılları arasında tam 24 devletle dostluk anlaşması imzalanmıştır. Bu durum uluslar arası saygınlığı arttırmıştır. Türkiye’nin uzlaşmacı ve barışçı politikaları sonucu, Türkiye cemiyete davet edilmiştir. 18 Temmuz 1932’de buraya üye olmuştur. 2. Balkan Antantı – 9 Şubat 1934 - - İtalya Ve Almanya’nın aşırı milliyetçi ve yayılmacı politikalar izlemeleri Balkanları ve Orta Doğuyu tehdit etmekteydi. Bu durumun etkisiyle Türkiye önderliğinde, Yunanistan, Yugoslavya ve Romanya’nın katılımıyla Balkan Antantı imzalandı. 22 3. Montrö Boğazlar Sözleşmesi – 22 Temmuz 1936 - - - - Lozan Ant.’nın Boğazlar ile ilgili maddesinde; “ Boğazlar Komisyonu’nun devam etmesi, Boğazların her iki yakası ile Marmara Denizi’ndeki adaların silahtan arındırılması, ayrıca boğazların çevresindeki 20 km.lik alanında askerden arındırılması” kararlaştırılmıştı. Bu hem yeni Türk devletinin egemenlik haklarını sınırlamakta, hem de Marmara ve çevresinin güvenliğini tehlikeye düşürmekteydi. 1930’lu yıllarda Almanya ve İtalya’nın saldırgan politikaları nedeniyle boğazların güvenliği yeniden önem kazandı. Türkiye Lozan’ı imzalayan devletlere nota göndererek konuyla ilgili konferans toplanmasını istedi. Konferansa Türkiye, İngiltere, Fransa, Sovyetler Birliği, Japonya, Yunanistan, Bulgaristan, Yugoslavya ve Romanya katılmıştır. Maddeleri: 1. Boğazlar Komisyonu’nun kaldırıldı. Tüm yetkileri Türk devletine devredilecek. 2. Boğazlar ve çevresinde asker ve silah bulundurulabilecek. 3. Ticaret gemilerinin boğazlardan geçişi serbest olacak. 4. Savaş gemilerinin geçişi sınırlandırılacak. 5. Savaş tehlikesi durumunda Türkiye boğazları kapatabilecek. Önemi: 1. Önemli bir dış politika başarısıdır. 2. Lozan’dan doğan egemenliği sınırlandırıcı hükümler kaldırılmış, böylece Türkiye Boğazlara tam anlamıyla egemen olmuştur. 3. Türkiye’nin uluslar arası alanda saygınlığı artmıştır. 1833 Hünkar İskelesi Ant. ile başlayan Boğalar Sorunu bitmiştir. 4. Sadabat Paktı – 8 Temmuz 1937 - - alacağı kararlara uymaya, dostluk ve işbirliği geliştirmeye söz verdiler. Doğu sınırı güvence altına alındı. II. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla bu pakt yürürlükten kalktı. Bu anlaşma ile batı sınırı güvence altına alındı. II. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla bu antant dağıldı. Almanya ve İtalya’nın yayılmacı politikaları orta doğuyu da tehdit etmekteydi. İtalya’nın Habeşistan’ı işgal etmesi Balkan Antantına benzer bir yapılanmayı gerekli kılmıştı. 8 Temmuz 1937’de Türkiye, İran, Irak ve Afganistan arasında imzalandı. Bu pakta üye olan ülkeler, karşılıklı olarak sınırlara saygılı olmaya, Milletler Cemiyeti’nin 5. Hatay’ın Türkiye’ye Katılması – 23 Temmuz 1939 - - - - Ankara Ant. ile Hatay Fransızlara bırakılmıştı. Hatay’da ayrı bir meclis kurulmuş ve Hatay sınırlarımız dışında kalarak Misak-ı Milliden önemli bir taviz verilmişti. 1936’da Fransa Suriye’ye bağımsızlık verince, Hatay Suriye yönetimine girmek zorunda kalmıştı. Fakat Atatürk’ün girişimleriyle Milletler Cemiyeti ve Fransa’nın onayı alınarak Bağımsız Hatay Cumhuriyeti kurulmuştu. ( 2 Eylül 1938 ) 1939’da Hatay Cumhuriyet Meclisi aldığı bir kararla Türkiye’ye bağlandı. Hatay Sorunu Atatürk’ün sağlığında çözüme kavuşturduğu son siyasî olaydır. ATATÜRK İLKELERİ ATATÜRK İLKELERİNİN AMACI 1. Türk ulusuna bu gün ve gelecekte tam bağımsızlık, huzur ve refah sağlamak. 2. Devletin ulus egemenliğine dayanmasına zemin hazırlamak. 3. Aklın ve bilimin önderliğinde Türk kültürünün çağdaş uygarlık düzeyine çıkarılmasını sağlamak. 1. CUMHURİYETÇİLİK - Yeni Türk Devleti’nin yönetim biçimini ve temel yapısını belirleyen ilkedir. Cumhuriyet yönetiminde ülkede egemenlik kişinin veya grupların değil toplumun elindedir. Demokrasi ancak cumhuriyet ile gerçekleşir. Atatürk’ün temel ilkesidir, ödün verilemez. NOT: Halkın tamamının desteğini almadan gerçekleşen oligarşik veya aristokratik cumhuriyetler yada dini temele dayalı cumhuriyetler bu ilkeden farklıdır. 2. MİLLİYETÇİLİK - - Ait olduğu milletin varlığını sürdürmesi ve yüceltmesi için diğer bireylerle beraber çalışmaya, bu çalışmayı bilinci, diğer kuşaklara da yansıtmaya milliyetçilik denir. Atatürk’ün milliyetçilik anlayışı, akılcı ve bilimseldir. Milliyetçilik ilkesi diğer ilkelerin özüdür. Amaç milli birliği sağlamaktır. Atatürk’ün milliyetçilik ilkesi birleştirici ve 23 - bütünleştiricidir. Vatanın bütünlüğünü ve ulusun bağımsızlığın her şeyin üstünde tutar. Barışçı ve insancıldır. Irkçılığı reddeder. - - Bu ilkenin amacı, Türk milletinin en kısa zamanda çağdaş medeniyetler üzerine çımasını sağlamaktır. İnkılapçılık başlar ve bitmez. Daha iyiye daha mükemmele doğru bir arayış vardır. 3. HALKÇILIK BÜTÜNLEYİCİ İLKELER - - - Cumhuriyetçilik ve milliyetçilik ilkelerinin doğal bir sonucudur. Devletin, milleti oluşturan bütün gruplara eşit hizmet etmesi ve halkın kendi kendini yönetmeye alıştırmasını amaçlar. Bu ilkeye göre, hiç kimseye, aileye, sınıfa veya zümreye ayrıcalık tanınmaz. Ulusun bütün bireyleri yasa önünde eşittir. Ulus egemenliğini esas alır ve demokrasiyi savunur. Amaç milleti meydana getiren halkı demokratik bir ortamda maddi ve manevi refah içinde yaşatmaktır. Milli Egemenlik: Cumhuriyetçilik Milli Bağımsızlık Milliyetçilik Milli Birlik ve Beraberlik: Milliyetçilik Özgürlük ve Bağımsızlık: Cumhuriyetçilik ve Milliyetçilik 5. Akılcılık ve Bilimsellik: Laiklik ve İnkılapçılık 6. Çağdaşlaşma ve Batılılaşma: İnkılapçılık. 7. İnsan ve İnsan Sevgisi: Halkçılık. 1. 2. 3. 4. 4. DEVLETÇİLİK - - - Devletçilik bir ekonomi sistemidir. Temel anlamıyla devletin ekonomik hayatın içine girmesidir. Bu yapılırken sosyalist model benimsenmez. Elinde sermayesi olan vatandaşlar, birkaç alan dışında, diledikleri biçimde üretime katılabilirler. Devleti, ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmanın temel faktörü görüp bu konularda önemli görevler yükler. Devletçilik, özel sektörün elinde yeterli sermaye olmamasından doğdu. Ancak zaman içinde uygulanan para ve kredi politikalarıyla özel teşebbüste teşvik edildi. Türkiye Cumhuriyeti bu politikalar ile 1930’a kadar en hızlı kalkınan 3 ülkeden biri oldu. ( Diğerleri, İspanya ve Rusya ) 5. LAİKLİK - - - Devlet düzeni ve hukuk kurallarının dine değil akla ve bilme dayandırılmasıdır. Dine saygılıdır, din ve vicdan özgürlüğünü korur. Atatürk ilkelerinin en önemli öğesidir. Amaç ülkede birlik ve beraberlik sağlamaktır. Dinin siyasal sömürüye alet edilmemesi dine olan saygının gereğidir. Laik devlet anlayışında devlet vatandaşın inancına karışmaz. Bu demokrasiye de aykırıdır. Bu sebeple demokrasilerde devletin tek bir dini vatandaşlara benimsetmeye çalışması düşünülemez. Laiklik vatandaş inancının en sağlam güvencesidir. İnanç özgürlüğünü devlet tarafından sağlanmasıdır. 6. İNKILAPÇILIK - Bir toplumun kurumlarını ve yaşam düzenini ileriye dönük olarak kısa sürede değiştirip, yenileştirmeye inkılap denir. 24