KAMU PERSONEL SEÇME SINAVI ÖĞRETMENLİK ALAN BİLGİSİ TESTİ TARİH ÖĞRETMENLİĞİ TG – 6 ÖABT – TARİH Bu testlerin her hakkı saklıdır. Hangi amaçla olursa olsun, testlerin tamamının veya bir kısmının “İhtiyaç Yayıncılık”ın yazılı izni olmadan kopya edilmesi, fotoğrafının çekilmesi, herhangi bir yolla çoğaltılması, yayımlanması ya da kullanılması yasaktır. Bu yasağa uymayanlar, gerekli cezai sorumluluğu ve testlerin hazırlanmasındaki mali külfeti peşinen kabullenmiş sayılır. AÇIKLAMA DİKKAT! ÇÖZÜMLERLE İLGİLİ AŞAĞIDA VERİLEN UYARILARI MUTLAKA OKUYUNUZ. 1. Sınavınız bittiğinde her sorunun çözümünü tek tek okuyunuz. 2. Kendi cevaplarınız ile doğru cevapları karşılaştırınız. 3. Yanlış cevapladığınız soruların çözümlerini dikkatle okuyunuz. TARİH ÖĞRETMENLİĞİ 2016 – ÖABT / TAR 1. “İnsanlığın geçmişine ilişkin bildiklerimizin büyük bir bölümü araştırmacıların peşin hükümlerine dayanmaktadır.” diyen bir tarihçi araştırmacıların, çalışmalarında ön yargılı davrandıklarını düşünmektedir. Böyle bir yaklaşım bilimsel bir tutum değildir. Bu mantıkla yapılan çalışmaların sonucunda geçmişe ilişkin tarihsel gerçekliğe uygun bilgiler oluşturulması da mümkün değildir. Tarihle ilgili bilinenlerin araştırmacıların peşin hükümlerine dayandığını ileri süren tarihçi, araştırmacıların objektif olamadıklarını düşünmektedir. 4. Sultan Mehmet Han Tursun Bey’in, Cihannüma Mehmet Neşrî’nin, Keşfü’z - Zünun Kâtip Çelebi’nin, Netayicü’l Vuku’at Mustafa Nurî Paşa’nın eseridir. Sefaretname adlı eserin yazarı Ahmet Cevdet Paşa değil, Yirmisekiz Mehmet Çelebi’dir. XIX. yüzyıl Osmanlı tarihçilerinin önde gelen isimlerinden biri olan Ahmet Cevdet Paşa’nın en önemli eserleri Mecelle ve Tarih-i Cevdet’tir. TG – 6 7. İslamiyet öncesi Türk devletleriyle ilgili verilen kavramlardan açıklaması karşısında yanlış verilen, komentodur. Komento, askerî bir görevli yani komutan değildi. Peçeneklerdeki meclise verilen addı. A B C D E A B C D E A B C D E 8. 2. Soru kökünde hakkında bilgiler verilen eğitimcimiz, ilkokuldan üniversiteye kadar eğitimin bütün kademelerinde hizmet vermiş olan İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu’dur. 5. A B C D E Çakmak taşlarından üçgen, trapez, dikdörtgen ve kare biçimleri verilerek yapılan kesici ve delici işleve sahip olan alet teknolojisine mikrolit denilmektedir. Bu alet teknolojisi tarih öncesi devirlerden Mezolotik Devir’e özgü bir teknolojiydi. İslamiyet öncesi Türk devletlerinde otağ (hükümdar çadırı), örgin (taht), tuğ (sancak), davul, kotuz (sorguç), kemer (kur) hükümdarlık sembolleriydi. Sonsuzluk ve genişlik anlamındaki şanyu, Hun kağanları tarafından kullanılan hükümdarlık unvanı idi. A B C D E A B C D E 9. 3. İstinsah, müellif, kofolon ve şehnameci kavramlarının açıklamaları karşılarında doğru verilmiştir. Müstensih, el yazması eserleri çoğaltan (koplayan) kişilere verilen addır. Müstensih için yapılan açıklama yanlıştır. A B C D E 6. Helenistik kültür, Büyük İskender’in Asya Seferi’nin sonucunda Doğu ve Batı kültürlerinin sentezinden oluşan bir kültürdü. Batı Anadolu’da kurulan Bergama Krallığı da Helenistik kültürünün en önemli merkezlerinden biridir. İlk Çağ’ın en önemli sağlık merkezi olarak kabul edilen Asklepion, insanlık tarihinin en önemli mimari eserlerinden biri olan Zeus Tapınağı, Bergama Krallığı Dönemi’ne ait eserlerdir. İskenderiye Feneri de Helenistik kültüründen günümüze ulaşan en önemli eserlerden biri olmakla birlikte Bergama Krallığı Dönemi’nde değil, Helenistik kültürün diğer bir merkezi olan, Mısır ve çevresinde hüküm süren Ptolomeler Krallığı Dönemi’nde yaptırılan mimari yapıdır. A B C D E Çin’in egemenliği altında yaşamayı reddeden Batı Hunlarının MS 374’te Balamir’in öncülüğünde Avrupa’ya gerçekleştirdikleri göç, Doğu Avrupa’da yaşayan barbar kavimlerin yurtlarını terk edip Avrupa’nın içlerine göç etmelerine neden oldu. Kavimler Göçü olarak adlandırılan bu göçler, köle ayaklanmalarıyla güç kaybeden Roma İmparatorluğu’nun 395’te Doğu Roma ve Batı Roma olarak bölünmesine, 476’da da Batı Roma’nın yıkılmasına neden oldu. Bu toprakları ele geçiren barbar kavimler feodalite denilen derebeylik rejimini kurdular. Bu rejimin siyasi açıdan en önemli özelliği, siyasi iktidarın derebeyler arasında paylaşılmasıydı. Merkezî krallıkların yıkılması dönemin en örgütlü yapısı olan Katolik Kilisesinin ve önderi Papa’nın etkinliğini daha da artırdı. Barbar kavimlerin Avrupa’nın tüm bölgelerine yayılması ve yerli halklarla kaynaşmaları, etnik yapının değişmesine ve günümüz Avrupa toplamlarının oluşmasına da yol açtı. A B C D E 3 Diğer sayfaya geçiniz. 2016 – ÖABT / TAR 10. TG – 6 Aygucı, İslamiyet öncesi Türk devletlerinde hükûmet başkanlarına verilen unvandı. Bu göreve hanedan üyelerinin dışında devlete hizmet etmiş, yetenekli bilgili ve deneyimli kişiler atanırdı. Buyrukda hükûmet üyelerine verilen addı. Bu göreve getirilenler de hanedan üyesi değillerdi. Yabgu ise ikili teşkilata göre yönetilen bu devletlerde ülkenin batısının yönetiminden sorumlu olan kişiydi. Bu göreve hanedan üyeleri getirildi. 13. Samarra, Bağdat yakınlarında Halife Mutasım Dönemi’nde yaptırılan şehirdir. Yapıldığı tarihten (836) 892 yılına kadar da Abbasi Devleti’ne başkentlik yapan bu kenti, Mutasım’ın ücretli Türk askerleri için yaptırdığı bilinmektedir. 16. ● Adana Ulu Cami-Ramazanoğulları. ●● Yağıbasan Medresesi Danışmentoğulları, ●● Beyşehir Kubadabad Sarayı-Anadolu Selçukluları, ●● Mama Hatun Kumbeti-Saltuklular A B C D E döneminde yaptırılan mimari eserlerdir. Gevher Nesibe Hatun Şifahanesi, Anadolu Selçuklu Sultanı olan amcası I. Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından Kayseri’de yaptırılan hastanedir. Şifahanede tıp eğitimi de veriliyordu. Gevher Nesibe Hatun Şifahanesi’nin Karamanoğullarıyla eşleştirilmesi yanlıştır. A B C D E A B C D E 11. Türk siyasi birliğini sağlayan ilk Türk devleti Asya Hunlarıdır. Çinlilere karşı yürüttükleri bağımsızlık mücadelelerini kazanarak yeniden devlet olarak örgütlenenler II. Göktürkler yani Kutluk Devleti’dir. Moğolları yoğun bir şekilde etkileyen Türk topluluğu da Uygurlardır. İslamiyet’i Orta Asya’da kabul eden ilk Türk topluluğu da Karluklardı. Soru kökünde Türgiş Devleti ile ilgili herhangi bir özellik verilmemiştir. 14. Cengiz Han’ın 1227’de ölümünden sonra kurduğu imparatorluk Çin’de Kubilay Hanlığı, Türkistan’da Çağatay Hanlığı, İran’da İlhanlı Hanlığı, Rusya’da da Altın Orda Hanlığı olmak üzere dörde bölündü. Bu hanlıklardan Kubilay Hanlığı Tibet Budizm’ini kabul ederken İlhanlılar, Altın Orda ve Çağatay hanlıkları İslamiyet’i resmî din olarak benimsediler. 17. A B C D E A B C D E 12. Hz. Muhammed’in 622’de Mekke’den Medine’ye Hicret etmesiyle Medine’de küçük bir kent devleti olarak kurulan İslam Devleti, uygulanan cihat politikasıyla büyük bir imparatorluğa dönüştü. Sınırların hızla genişletilmesi farkı milletlerin egemenlik altına alınmasını sağladı. Bu da devletin etnik çeşitliliğini artırdı. Sınırların güvenliğinin sağlanmak istenmesi sınırlarda kalıcı askeri birliklerin yani ordugâh şehirlerinin kurulmasını zorunlu kıldı. Büyük bir imparatorluğun başkentten yönetilmesinin imkânsızlığı, fethedilen topraklarda idari (eyalet), askerî, mali ve adli kurumların oluşturulmasına yol açtı. Etnik ve kültürel çeşitliliğin artması Emeviler Dönemi’nde Arapçanın resmî dil ilan edilmesinin de temel gerekçesi oldu. Ancak Hz. Muhammed’in ölümünden sonra oluşturulan ve ilk dördü seçimle belirlenen halifelik kurumunun Emeviler tarafından babadan oğula geçen saltanat kurumuna dönüştürülmesinde sınırların genişletilmesinin etkisi yoktur. 15. Anadolu Selçuklular, I. Kılıç Arslan ve I. Mesut dönemlerinde Haçlılarla mücadele ettiler. I. Haçlı Seferi sürecinde Haçlılara büyük kayıplar verdirilmesine rağmen haçlıların Anadolu’dan geçmeleri önlenemedi. Anadolu Selçukluları, başkentleri İznik’i boşaltıp Konya’ya çekilmek zorunda kaldılar. I. Mesut Dönemi’nde Danişmentoğullarıyla ittifak yapılarak II. Haçlı Seferi sürecinde Haçlıların Anadolu’dan geçmeleri engellendi. Eyyubi Sultanı Selahattin Eyyubi Haçlıları 1187 Hittin Savaşı’nda mağlup ederek haçlıların daha önce ele geçirdikleri Kudüs’ü geri aldı. Diğer bir Türk - İslam devleti olan Memlukler de Haçlıların Orta Doğu’daki son kalıntılarının bölgeden atılmasını sağlayarak Haçlılarla yapılan mücadeleye önemli katkıda bulundular. Fatimiler, 909’da Tunus’ta kurulan Şii Arap devletidir. 1171’de Selahattin Eyyubi’nin önderliğindeki Eyyubiler tarafından yıkılan bu devletin Haçlılarla mücadele ettiği söylenemez. Çaldıran Savaşı, 1514’te Osmanlı Devleti ile Türk hanedan tarafından İran’da kurulan Safavi Devleti arasında yapıldı. Savaşı Osmanlılar kazandı. Frenk Yazısı Savaşı I. Murat Dönemi’nde Osmanlılarla Karamanoğulları arasında 1386’da yapıldı. Osmanlıların üstünlüğü ile sona erdi. Şehzade Yıldırım Beyazıt’ın, kazanılmasında önemli rol oynadığı savaştır. Otlukbeli Savaşı da Fatih Sultan Mehmet Dönemi’nde bir başka Türk - İslam devleti olan Akkoyunlularla 1473’te yapılan ve kazanılan savaştır. Ayn Calut Savaşı ise Türk-İslam devleti olan Memluk Devleti’yle Moğalların bir kolu olan İlhanlılar arasında 1260’ta yapılan ve Moğol ilerleyişini durduran savaştır. Diğer seçeneklerde verilen savaşlar gibi iki Türk devleti arasında yapılan bir savaş olduğu söylenemez. A B C D E 18. ● Manastır merkez olmak üzere Rumeli Beylerbeyliğinin kurulması. ●● 1362‘de fethedilen Edirne’nin de başkent yapılması, ●● Kapıkulu teşkilatının oluşturulması, ●● Orhan Bey Dönemi’nde kurulan Divan Teşkilatının üye sayasının artırılmasına bağlı olarak en kıdemli vezirin veziri-azam yapılması I. Murat Dönemi’ne kurumsallaşma bağlamında yapılan çalışmalardır. Müdderis medrese öğretmenlerine verilen addı. İlk medrese Orhan Bey Dönemi’nde İznik’te açılmıştı. İlk müderrisi de Orhan Bey Dönemi’nde atanan Dâvûd-i Kayserî’dir. Bu atama I. Murat Dönemi’nin değil, Orhan Bey Dönemi’nin gelişmesidir. A B C D E A B C D E A B C D E 4 Diğer sayfaya geçiniz. 2016 – ÖABT / TAR 19. TG – 6 Eseme, kapıkullarına üç ayda bir ödenen maaşlarıyla ilgili olarak düzenlenen maaş karnesiydi. XVII. yüzyılda yeniçerilerin bir bölümü esamelerini satmaya başladılar. Bu esameleri piyasadan toplayan bazı kişiler askerlikle hiç ilgileri olmadığı hâlde hazineden yüklü miktarda para çekiyorlardı. Bu durum, kapıkullarının gerçek sayısının da belirlenmesini güçleştirirken hazineye de ciddi bir mali yük bindiriyordu. I. Abdülhamit bu uygulamayı yasaklayarak dolaylı yoldan da olsa kapıkulu ordusunun gerçek sayısını saptamış ve asker olmayanların hazineden maaş almalarını engeleyerek hem askerî hem de mali alanlarda ıslahat yapmıştır. Esame satışının yasaklanmasının hukukla ilgisi yoktur. 22. 1856 Paris Antlaşması, Osmanlı Devleti’nin İngiltere, Fransa ve Piyemonte’nin desteği ile Rusya’yı yendiği 1853 - 1856 Osmanlı Rus Savaşı sonrası toplanan Paris Konferası’nda imzalandı. Bu konferans aynı zamanda Osmanlı Devleti’nin galip devlet olarak katıldığı son konferanstır. Konferansta imzalanan 1856 Paris Antlaşması ile savaştan yenik çıkan Rusya için düzenlenen, Karadeniz’de donanma ve tersane bulundurmayacağına ilişkin hükmün savaştan galip çıkmasına rağmen Osmanlı Devleti‘ni içermesi, Osmanlı Devleti’nin de yenik devlet konumuna düşürüldüğü anlamına gelir. 25. Türk milletine hem bağımsızlığını hem de egemenliğini kazanması için mücadeleye katılması çağrısı ilk kez Mustafa Kemal’in IX. Ordu Müfettişi yetkisiyle kaleme aldığı ve 20 Haziran 1919’da yayımladığı Amasya Genelgesi’yle yapıldı. Bu çağrı, Amasya Genelgesinin “Milletin bağımsızlığını milletin azmi ve kararı kurtaracaktır.” maddesi ile yapılmışıtr. A B C D E A B C D E A B C D E 20. 1876 Tersane ya da diğer adıyla İstanbul Konferansı Balkan Sorununu ele almak ve Osmanlı Devleti’ni Balkanlarda yeni ödünler vermeye zorlamak amacıyla toplanan konferanstı. Siyasi birliğini koruma başta olmak üzere devletin sorunlarının meşruti düzene geçilerek çözümleneceğini savunan Genç Osmanlılar adlı aydın hareketi de bu konferansı etkilemek, Osmanlı azınlıklarıyla ilgili devletin egemenlik haklarıyla çelişen karalar alınmasını engellemek için meşrutiyetin ilanını Tersane Koferansı’nın toplandığı gün gerçekleştirdiler. 23. 1912’de Karadağ, Sırbistan, Bulgaristan ve Yunanistan Osmanlıları Balkanlardan atmak için ittifak kurmalarında, Balkanlardaki toprakların atalarının toprağı olduğunu iddia edip Osmanlılara saldırmalarında milliyetçilik akımı belirleyici rol oynadı. Rusya’nın Balkanlarda izlediği Panslavist politika, Karadağ, Sırbistan ve Bulganistan’ın bir araya gelmelerinde etkili oldu. Pancermenizm ise Almanyanın izlediği politikadır. Bu politikanın Cermen asıllı olmayan bu devletleri etkilediği ve 2. Balkan Savaşı’nın çıkmasında rol oynadığı söylenemez. A B C D E 21. İstanbul’da Yeniçeri Ocağı’nın, Erdel, Eflak ve Boğdan gibi eyaletlerde ve Anadolu’da Celâli nitelikli ayaklanmaların XVII. yüzyılda yaygınlaşmasının temel nedeni, merkezî otoritenin bozulmasıydı. Anadolu’da dirliklere el konulması ve askerlikle ilgisi olmayan kişilere verilmesi, merkezî otoritenin zayıflamasından yararlanan yerel yöneticilerin vergileri artırmaları ve halka baskı yapmaları Celâli nitelikli ayaklanmaların diğer nedenleriydi. Ulufe, kapıkullarına hizmetlerine karşılık üç ayda bir ödenen maaştı. Maaşların geciktirilmesi ve ayarı düşük akçelerle verilmesi Celâli Ayaklanmalarının değil, XVII. yüzyılda devletin başkentinde çıkan İstanbul Ayaklanmaları’nın nedenlerindendi. 26. A B C D E 24. Kuvayımilliye adlı silahlı direniş örgütleri toplumun farklı kesimlerinden olan ve ülkelerinin işgal edilmesine, halkın can ve güvenliğinin tehdit altına girmesine tepki gösteren yurtseverler tarafından kuruldu. Mondros Ateşkes Anlaşması’nın uygulanmaya konulmasıyla başlayan işgaller karşısında Osmanlı Hükûmetinin teslimiyetçi politika izlemesi, anlaşmanın gereği olarak ordunun büyük bir bölümünü terhis etmesi de Kuvayımilliyelerin kurulmasının diğer nedenleridir. Kuvayımilliyeler ise 1919 Mayıs’ında önce Batı Anadolu’da, daha sonra Güneydoğu Anadolu’da kurulan direniş örgütleridir. Serv Antlaşması ise Kuvayımilliyelerin kurulmasından sonra imzalanan antlaşmadır. (10 Ağustos 1920). A B C D E A B C D E 5 Atatük’ün kaleme aldığı 15 Ekim - 20 Ekim 1927 tarihleri arasında toplanan Cumhuriyet Halk Fırkasının II. Kurultay’ında okuduğu Nutuk adlı eseri, 1919 ile 1927 yılları arasındaki olayları içeriyordu. Serbest Cumhuriyetçi Fırka Fethi Okyar’ın başkanlığında 12 Ağustos 1930’da kuruldu. Partinin kısa sürede rejim karşıtlarının eline geçmesi üzerine Fethi Okyar ve partinin diğer yöneticileri 18 Aralık 1930’da partiyi kapatma kararı aldılar. 1930’da kurulan ve birkaç ay içinde kapatılan Serbest Cumhuriyetçi Fırkaya 1927’den sonraki olayları içermeyen Nutuk’ta değinmesi mümkün değildir. A B C D E 27. 1921 Teşkilat-ı Esasiye’sine yapılan en önemli eklemeler cumhuriyetin ilanına bağlı olarak yapıldı: ●● Devletin hükûmet şekli cumhuriyettir. ●● Devletin resmî dini İslam’dır. ●● Devletin başkenti Ankara’dır. ●● Devletin resmî dili Tükçedir. ●● Cumhurbaşkanının görev süresi dört yıldır. ●● Başbakan, cumhurbaşkanı tarafından milletvekilleri arasından atanır. İstiklâl Marşı’nın devletin millî marşı olduğu hükmü ise ilk kez 1982 Anayasası’nda yer aldı. A B C D E Diğer sayfaya geçiniz. 2016 – ÖABT / TAR 28. TG – 6 Alpullu Şeker Fabrikası 1927’de özel girişimciler tarafından açılan fabrikadır. 1934 - 1938 yılları arasında uygulanan I. Beş Yıllık Sanayi Planı’ndan önce açılan fabrikadır. Diğerleri I. Beş Yıllık Sanayi Plan’ı çerçevesinde devlet sermayesi ile açılan fabrikalardır. 30. A B C D E Laik Cumhuriyetçi Çiftçi ve İşçi Fırkası 1931’de Arif Oruç’un, Terakkiperver Cumhuriyet Partisi 1924’te Kazım Karabekir’in, Ahali Cumhuriyet Fırkası 1930’da Abdülkadir Kemal’in, Serbest Cumhuriyet Partiside 1930’da Fethi Okyar’ın başkanlığında Atatürk Dönemi’nde kurulan partilerdir. Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi, Cumhuriyetçi Millet Partisi ile Millet Partisinin birleşmesiyle kurulan partidir. Partinin ilk genel başkanıda Osman Bölükbaşı’dır. Bu parti Atatürk Dönemi’nde kurulan partilerden biri değildir. 33. A B C D E 31. 29. 3 Mart 1924’te çıkarılan Tevhid-i Tedrisat Yasası ile tüm eğitim ve öğretim kurumları Millî Eğitim Bakanlığının çatısı altında birleştirildi. Böylece eğitim ve öğretimde birlik sağlanmış oldu. Bu önemli yasa eğitimle ilgili inkılaptı, siyasal alanla ilgili değildi. 1 Kasım 1922’de teokratik niteliğe de sahip olan saltanatın kaldırılması, 3 Mart 1924’te devlet uygulamalarının dine uygun olup olmadığını denetleyen Şeriye ve Evkaf Vekâletinin (Bakanlığının) kaldırılması, aynı tarihte dinsel bir kurum olan ve bazı kesimler tarafından devlet başkanı olarak kabul edilen halifelik kurumununda kaldırılması ile devletin en önemli siyasi belgesi niteliğindeki Teşkilat-ı Esasiye’de yer alan “Devletin dini islamdır.” maddesinin 1928’de yapılan bir düzenlemeyle anayasadan çıkarılması, inkılaplarının tümü devlet düzeninin laikleştirilmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. A B C D E Yeni Çağ’da Avrupa‘da yaşanan Coğrafi Keşifler, Rönesans ve Reform hareketleri Katolik Kilisesine duyulan bağlılık ve güvenin azalmasına neden olan gelişmelerdir. Coğrafi Keşifler Dünya’nın şekline ilişkin kilisenin Tezlerini çürüterek bir yandan kiliseye duyulan güvenin azalmasına neden olurken, Avrupa’dan Amerika ve keşfedilen diğer yerlere yapılan kitlesel göçler bir yandan da Hristiyanlığın daha geniş alanlara yayılmasını sağladı. Başta İngiltere olmak üzere Sanayi İnkılabı’nı gerçekleştiren ülkelerin daha önce elde etmiş oldukları kapitülasyonlardan da yaralanarak ürettikleri malları ciddi bir gümrük engeliyle karşılaşmadan Osmanlı ülkesine getirip satmaları el tezgâhlarında aynı ürünleri daha pahalıya mal eden yerli tüccarların rekabet gücünü azalttı. Yerli malların satılamaması, el tezgâhlarına dayanan ve Lonca Sistemi’nin katı kurallarına göre üretim yapan yerli sanayinin ve Lonca Sistemi’nin çökmesine neden oldu. Atölyelerin art arda kapanması işsizliği artırırken Osmanlı ülkesi ucuz ham madde ihraç eden, aynı ham maddenin işlenmiş biçimini ithal eden ve sanayileşmiş ülkelerin açık pazarı konumuna düşen bir ülke hâline geldi. Ekonomide dışa bağımlılık daha da arttı. Bu olumsuzluklara neden olan Sanayi İnkılabı Osmanlı Devleti’nin jeopolitik önemini azaltmadı aksine Sanayi Devrimi’ni gerçekleştiren ülkeler arasındaki rekabetin odağı hâline geldiği için daha da arttı. A B C D E A B C D E 32. Tarafalgar, 1805’te İngiltere ile Fransa ve İspanya İttifakı arasında yapılan savaştır. İngilterenin kesin üstünlüğü ile sonuçlanan bu deniz savaşında İngiltere, Fransa’ya büyük kayıplar verdirirken XVIII. yüzyılda ele geçirdiği denizlerdeki egemenliğini daha da pekiştirdi. Waterloo Savaşı, 1815’te Napolyon’un komutasındaki Fransız ordusu ile İngiltere, Prusya, Hollanda’dan oluşan koalisyon güçleri arasında yapılan savaştır. Koalisyon güçleri Fransa ordusuna kesin üstünlük sağladı. Yaklaşık 23 yıl süren Napolyon Savaşları sona erdi. Savaş, Fransanın Avrupa’daki etkinliğine büyük darbe indirirken Napolyonunda Saint Helena Adası’na sürgüne gönderilmesine de neden oldu. Leipzig Savaşı da 1815’te Fransa’nın öncülüğünü yaptığı ittifak güçleriyle Avusturya İmparatorluğu, Prusya Krallığı, Rusya ve İsveç’ten oluşan koalisyon güçleri arasında yapılan ve koalisyon güçlerinin üstünlüğü ile sonuçlanan savaştır. Napolyon’un aldığı bu yenilgi, Fransa’nın Avrupa’daki etkinliğini zayıflatan diğer bir gelişmedir. 34. Bilimsel çalışmalarda deney ve gözlem metodunu ön plana çıkaran bilimi doğanın özüne yönelme olarak tanımlayan, Denemeler, Bilimin İlerlemesi, Yeni Atlantis, Büyük Yeni Düzen kitaplarının da yazarı olan XVII. yüzyıl düşünürü Bacon’dur. A B C D E A B C D E 6 Diğer sayfaya geçiniz. 2016 – ÖABT / TAR 35. TG – 6 Merkantilizm, XV ve XVIII. yüzyıllar arasında Avrupa’da uygulanan ekonomik öğretidir. Bu politikaya göre ülkeler sahip olduğu altın ve gümüş oranında zengindi. Yerli üretimin ve ihracatın artırılması uluslararası ticaretin geliştirilmesi bu politikanın başlıca hedefleriydi. Bu politikanın gündeme gelmesinde Coğrafi Keşifler belirleyici rol oynamıştır. 37. Fiskalizm, Osmanlı Devleti’nin klasik döneminde ekonominin üç temel dayanağından biridir. (Diğerleri de iaşecilik ve gelenekçilik idi.) Hazineye ait gelirlerin artırılması ve en üst düzeye ulaştırılmasını hedefleyen ilkeydi. Coğrafi Keşifler’le ilgisi yoktu. San Remo, I. Dünya Savaşı sonrası 18 - 26 Nisan 1920’de Osmanlı Devleti’yle imzalayacakları barış antlaşmasının koşullarını belirlemek amacıyla İtilaf Devletleri tarafından toplanan konferanstır. İngiltere adına Loyd George, Fransa adına Alexandre Millerand İtalya adına Francesco Nitti’nin katıldığı konferansa Japonya, Belçika ve Yunanistan’da katıldı. Konferansta Osmanlı Devleti’yle imzalanacak barış antlaşmasının koşulları belirlenirken Orta Doğu’nun paylaşılmasına ilişkin karalar da alındı. Irak, Ürdün, Filistin, İngiltere’nin; Suriye ve Lübnan da Fransa’nın mandasına bırakıldı. 40. Temelleri 1955’te Endenozya’da toplanan Bandung Konferası’yla atılan Bağlantısızlar Hareketi’ne Hindistan Başbakanı Nehru, Yugoslavya Federal Cumhuriyeti’nin Devlet Başkanı Tito, Mısır’ın Devlet Başkanı Nasır ile Endeozya Devlet Başkanı Sukarno öncülük yaptı. Enver Sedat, Nasır’ın 1970’de ölmesinden sonra Mısır’ın devlet başkanlığına getirilen kişidir, Bağlantısızlar Hareketi’nin oluşumuna katkıda bulunmamıştır. A B C D E A B C D E Makyavelizm de, İtalyan düşünür Niccola Makiavelli tarafından gündeme getirilen devlet yönetimi ile ilgili politikadır. Devletlerin amaca ulaşabilmek için ahlaki ve hukuki kaygı duymadan her şeyi yapabilmelerini savunan bu anlayışın gündeme gelmesinde de Coğrafi Keşiflerin, etkisi yoktur. A B C D E 38. 1957’de Almanya, Belçika, Fransa, Hollanda, Lüksemburg ve İtalya arasında imzalanan Roma Antlaşması’yla kurulan uluslararası kuruluş Avrupa Ekonomik Topluluğudur. 41. A B C D E Uygulama, ortaya çıkarma, yönlendirme, yeniden inceleme ve yeniden yapılandırma Littiedeyke ve Huxford’un yapılandırmacı eğitim anlayışlarının basamaklarıdır. Bu eğitim anlayışında yargılama aşaması denilen bir basamak yoktur. Yargılama aşaması, tarih öğretiminde kullanılan soru-cevap yönteminin aşamalarından biridir. A B C D E 36. Aforoz, kilisenin kişileri dinden çıkarma yetkisiydi. Bireysel bir cezaydı. Vaftiz, bir kişinin alnını ıslatma ya da tüm vücudunu suya batırma şeklinde yapılan “yeniden doğma” ve “arınma” olarak da nitelendirilen dinî törendir. Kilisenin bilgisi ve onayı dâhilinde yapılır. Endüljans, kilisenin insanların günahlarını bağışlama yetkisiyle ilgili belgedir. Engizisyon mahkemesi de Katolik Kilisesine bağlı olarak görev yapan yargı organıydı. Kilisenin öğretileriyle çelişen insanların en ağır biçimde cezalandırıldıkları mahkemeydi. Enterdi, kilisenin bir ülkede nikâh, vaftiz ve ölü gömme gibi dinî törenleri durdurmasıdır. Aforoz, vaftiz yapmama, endüljans belgesi düzenlememe, kilisenin öğretilerini sorgulayan ve aldığı kararlara uymayanları yargılayan engizisyon mahkemeleri kilisenin daha çok bireysel cezalandırma ile ilgili yetkileridir. Enterdi ise kilisenin bir bölgeyi ya da bir ülke halkının tamamını cezalandırma yetkisidir. A B C D E 39. Yugoslavya Federasyonu’nun dağılma sürecinde yaşanan Hırvatistan ve Bosna savaşlarını sona erdiren antlaşma olan Dayton Antlaşması’nı iç savaşın tarafları olan Bosna - Hersek Cumhuriyeti adına Devlet Başkanı Aliya İzzebegoviç, Yugoslavya Federal Cumhuriyeti adına Devlet Başkanı Slobodan Milosoviç ve Hırvastistan adına da Devlet Başkanı Franjo Tudjman imzaladı. 14 Aralık 1995’te imzalanan Dayton Antlaşması’yla Yugoslavya iç savaşı da sona erdi. Tito, II. Dünya Savaşı’nda öncülüğünü yaptığı partizanlarla ülkesinin bağımsızlığını kazanmasında ve savaş sonrası Yugoslavya Federal Cumhuriyetinin kurulmasında belirleyici rol oynadı. 4 Mayıs 1980’de ölen Tito, ölene kadar da Yugoslavya Federal Cumhuriyeti devlet başkanlığını yaptı. Yugoslavya’daki iç savaş Tito’nun ölümünden sonra çıktığı için Tito’nun Dayton Antlaşması’nı imzaladığı söylenemez. 42. İş birliğine dayalı öğrenme, öğrencilerin sınıf ortamında küçük karma gruplar oluşturarak ortak bir amaç doğrultusunda akademik bir konuda birbirlerinin öğrenmelerine yardımcı oldukları, grup başarısının da değişik yollarla ödünledirildiği bir öğrenme yöntemidir. İş birliğine dayalı öğrenme kollektif bir çalışma ve öğrenmeye yönelik bir yöntem olma özelliğiyle, bireysel çalışma ve öğrenmede diğer öğrencilerle yarışmayı merkezine alan yarışmacı öğretim yönteminin zıttı olan bir yöntemdir. A B C D E A B C D E 7 Diğer sayfaya geçiniz. 2016 – ÖABT / TAR 43. TG – 6 Panel, önceden belirlenen bir konunun üç beş kişilik bir grup tarafından dinleyiciler önünde tartışılması tekniğine verilen addır. Seminer, bir kişinin veya grubun belli bir konuda çalışma yaptıktan sonra bunu bir dinleyici grubun önünde sunmaları tekniğidir. Forum, bir konuyu farklı görüşler çerçevesinde tartışmaya dayanan bir tekniktir. Beyin fırtınası, en fazla on öğrenciden oluşan grupların kendilerine verilen konuyla ilgili bakış açıları üretmelerini sağlamaya yönelik tartışma tekniğidir. Soru kökünde tanımı yapılan tartışma yöntemi ise münazaradır. 46. İlerlemenin parçadan bütüne doğru gerçekleştirildiği sınıflar geleneksel sınıflardır. Yapılandırmacı sınıflarda ise ilerleme bütünden parçaya doğru seyreder. B, C, D ve E seçeneklerinde verilenler yapılandırmacı sınıfların özellikleridir. 49. A B C D E Türkiye’nin ilk arkeolojik müzesi İstanbul Arkeoloji Müzesidir. Türkiye’de müzeciliğin öncüsü olarak kabul edilen Osman Hamdi Bey’in 1881’de müze müdürlüğüne getirilmesinden sonra yaptığı çalışmaların sonucunda 13 Haziran 1891’de ziyarete açılan İstanbul Arkeoloji Müzesi dünyanın en önemli müzelerinden biri olarak da kabul edilmektedir. A B C D E A B C D E 44. Haritalar, küreler, tepegöz, slayt, projektör, akıllı tahta, resimler, fotoğraflar, grafikler ve kitaplar göze de hitap eden öğretim araçlarıdır. Teyp ise işitsel nitelikli öğretim aracıdır. 47. A B C D E Maarif-i Umumiye Nizamnamesi 1868 ile 1871 yılları arasında Maarif Nazırlığı yapan Mehmet Esad Saffet Paşa’nın döneminde hazırlandı. Bu nizamnamenin gereği olarak örgün eğitim kurumlarının derecelendirilmesi, tarih dersinin ilköğretimin ikinci sınıfından itibaren eğitimin tüm basamaklarında okutulmaya başlanması gibi çalışmalar da aynı Maarif Nazırı’nın döneminde yapıldı. A B C D E 45. Tarih öğretiminde öğrencilerde gerçek ya da gerçek olmayan karakterleri birbirinden ayırabilme becerisinin geliştirilmesi, hikâyelerin tarih öğretiminde kullanılmasının sağlayacağı yararlardan biridir, günlüklerin tarih öğretiminde kullanılmasının yararlarından biri değildir. 48. Toplumların yoksulluğunu, sefaletini ve bunlara bağlı olarak yaşanan olumsuzlukları üretimden çok daha hızlı artan nüfusa bağlayan tarih yaklaşımı, İngiliz iktisatçı Thomas Robert Malthus’un öncülüğünü yaptığı Malthusçu tarih anlayışıdır. A B C D E A B C D E 8 50. Semih Öğretmen’in Kösedağ ve Ankara savaşlarının ortak ve farklılıklarını öğrencilere kavratmak amacıyla kullandığı görsel öğrenme tekniği, venn şemasıdır. A B C D E