KAMU PERSONEL SEÇME SINAVI ÖĞRETMENLİK ALAN BİLGİSİ TESTİ TARİH ÖĞRETMENLİĞİ TG – 2 ÖABT – TARİH Bu testlerin her hakkı saklıdır. Hangi amaçla olursa olsun, testlerin tamamının veya bir kısmının “İhtiyaç Yayıncılık”ın yazılı izni olmadan kopya edilmesi, fotoğrafının çekilmesi, herhangi bir yolla çoğaltılması, yayımlanması ya da kullanılması yasaktır. Bu yasağa uymayanlar, gerekli cezai sorumluluğu ve testlerin hazırlanmasındaki mali külfeti peşinen kabullenmiş sayılır. AÇIKLAMA DİKKAT! ÇÖZÜMLERLE İLGİLİ AŞAĞIDA VERİLEN UYARILARI MUTLAKA OKUYUNUZ. 1. Sınavınız bittiğinde her sorunun çözümünü tek tek okuyunuz. 2. Kendi cevaplarınız ile doğru cevapları karşılaştırınız. 3. Yanlış cevapladığınız soruların çözümlerini dikkatle okuyunuz. TARİH ÖĞRETMENLİĞİ 2016 – ÖABT / TAR 1. Tarihçiler geçmişi araştırırken onu mahkûm etme ya da onu yüceltme mantığı ile hareket etmemeliler. Onların görevi geçmişi yansız bir şekilde araştırmaktır. Yansız olunabileceği oranda bugünü doğru açıklamak mümkün olabilir. Soru kökünde verilen sözden tarihçilerin geçmişi araştırırken nesnel davranmaları gerektiği (I) ve bugünü açıklamanın geçmişi aydınlatmaktan geçtiği (II) yargılarına ulaşılırken geçmişe dair bildiklerimizin doğru olmadıkları ve değiştirilebilir nitelikte bilglier olduğu yargısına ulaşılamaz. 4. Netayic’ül Vukuat adlı eser Naima’ya değil, Mustafa Nuri Paşa’ya ait bir eserdir. Diğer eşleştirmeler doğrudur. TG – 2 7. A B C D E Bu gerekçelerle uçmağ, tamu ve balbal kavramlarının tümü İslamiyet öncesi Türklerin ölümden sonra yaşamın devam ettiğine inandıklarının kanıtlarıdır. A B C D E 2. Sosyal mitler uygulanmakta olan sosyal değerleri savunmayı veya güçlendirmeyi amaçlayan mitlerdir. Türkler ölen iyi insanların cennete yani uçmağa, kötü kişilerin de tamuya yani cehenneme gideceklerine inanıyorlardı. Balbal ise İslamiyet öncesi Türklerde ölen kişinin mezarının kenarlarına diktikleri heykelciklerdi. Ölen kişinin öldürdüğü düşman sayısını simgeliyordu. Öldürülen bu insanların ahirette kendilerini öldüren kişiye hizmet edeceklerine de inanılıyordu. A B C D E 5. Ritüel mitler, belli bir dinin uygulamalarıyla kavramlarını açıklayan mitlerdir. Laskö Mağarası Eski Taş Çağı’na ait bir tarihî çevredir. Anadolu’da değil, Fransa’dadır. 8. Nevali Çori Şanlıurfa’da; Samsat Adıyaman’da; Çatalhöyük Konya’da; Ağva İstanbul’da bulunan ve Anadolu’nun tarih öncesi devirlerini aydınlatan tarihî çevrelerdir. Prestij mitler, ilahî güçlerle veya kutsallık atfedilen halk, kahraman ve kentlerle ilgili mitlerdir. İslamiyet öncesi Türk devletlerinde siyasi, ekonomik, askerî, sosyal ve kültürel konular toy da denilen kurultayda görüşülürdü. Kağanın başkanlığında ancak onun katılmadığı durumlarda da aygucı denen vezirin başkanlığında toplanan kurultaya kağanın eşi hatun, vezir yani aygucı, boylardaki halkı temsilen boy beyleri katılırdı. O dönemin doktorları olan ve emçi denilen kişiler kurultayın üyesi değillerdi. A B C D E Köken mitleri, bir canlının, bir ismin, bir âdetin kökeniyle ilgili mitlerdir. A B C D E Soru kökünde tanımı yapılan mit türü ise eskatolojik mittir. A B C D E 3. Tarih bir belge bilimidir. Tarihçiler geçmişe ilişkin ne söyleyeceklerse bunları mutlaka güvenilir kaynaklara dayandırmalıdırlar. Olayları araştırırken çalışmanın yapıldığı değil, olayın yaşandığı dönemin koşullarını değerlendirmek de nesnel tarihçiliğin mutlaka uyulması gereken bir kuralıdır. Tüm bilim insanları gibi çalışmanın her aşamasında ön kabullerle hareket etmemek, sadece bilimsel şüphe ile çalışmayı sürdürmek de nesnelliği yakalamanın diğer bir önemli kuralıdır. 6. Granikos, İssos ve Gaugamela savaşları Büyük İskender’in Persler üzerine gerçekleştirdiği Asya Seferleri sürecinde yapılan savaşlardır. Büyük İskender bu savaşlarda Perslere kesin üstünlük sağladı ve bu devletin siyasi varlığına son verdi. A B C D E 9. Kubrat, Büyük Bulgar Devleti’nin kurucusuydu. Asparuh Han Büyük Bulgar Devleti’nin dağılmasından sonra kurulan Tuna Bulgar Devleti’nin kurucu kağanıydı. Kurum Han Tuna Bulgar Devleti’nin en başarılı hükümdarıydı. Boris Han Tuna Bulgarının Hristiyanlığı resmî din olarak kabul ettikleri dönemin kağanıydı. Almış Han da İtil Bulgarlarının İslamiyet’i resmî din olarak kabul ettikleri dönemin kağanıydı. A B C D E Bilim adamları çalışmalarını ulusal çıkarlar gözeterek yapamazlar. Bu objektifliği önler. A B C D E 3 Diğer sayfaya geçiniz. 2016 – ÖABT / TAR 10. TG – 2 İslamiyet öncesinde kurulan Türk devletleri genelde “İkili Teşkilat Sistemi”ne göre örgütlendiler. Asya Hun Devleti ise “doğu”, “orta” ve “batı” olmak üzere “Üçlü Teşkilat” şeklinde örgütlenmeleriyle kendilerinden sonra kurulacak olan Türk devletlerinden farklı özelliğe sahiplerdi. 13. A B C D E Beytü’l Hikme, Abbasiler tarafından 800’lü yılların başlarında Bağdat’ta kurulan kütüphane ve çeviri merkezlerinden oluşan bilim merkeziydi. İslam tarihinin ilk camisi de Hz. Muhammed Dönemi’nde Hicret’ten sonra Medine’de inşa edilen Mescid-i Nebevi’dir. Beytü’l Hikme karşısında verilen İslam Devleti’nin ilk camisi olduğu açıklaması yanlıştır. 16. Bursa’daki Ulu Cami Osmanlılar Dönemi’nde yaptırılan bir camidir. Anadolu Selçukluları ve Beylikler Dönemi’nde inşa edilen eserlerden biri değildir. A B C D E A B C D E 11. Türklerle Müslüman Arapların sınır komşusu konumuna geldikleri (642 Nihavent Zaferi ile) tarihte Göktürk Devleti dağılmıştı. Türklerle Müslüman Araplar arasındaki ilk savaşlar Hz. Osman Dönemi’nde başladı. Hazarlar Kafkasya’ya yönelen Arap ordularını mağlup ederek ilerleyişlerini durdurdular. Türgişler de Emevi ordularının Kafkasya’yı ele geçirmelerini engellediler. 14. Abbasi halifesi Kaim bi Emrillah İslam dünyasına yaptığı hizmetler nedeniyle Tuğrul Bey’e “Doğunun ve Batının Sultanı” anlamına gelen “Sultanu’l Şark ve’l-Garp” unvanını verdi. A B C D E 17. Büyük Selçuklular ve Anadolu Selçukluları Oğuzların Kınık boyuna bağlı olma, İkta Sistemi olarak adlandırılan toprak sistemini uygulama ve ülke topraklarını hanedanın ortak malı olması anlayışına dayanan Veraset Sistemi’ni uygulama gibi ortak özelliklere sahiptiler. İki Türk devleti kuruldukları coğrafya açısından farklı özelliğe sahiptiler. A B C D E Büyük Selçuklular Horasan Bölgesi’nde kurulmuştu. Anadolu Selçukluları ise İznik merkez olmak üzere Anadolu’da kuruldu. A B C D E 12. Emevi halifesi Yezid’in Hz. Hüseyin ve yakınlarını 680’de Kerbela’da katlettirmesi Hz. Ali Dönemi’nde yapılan iç savaşların sonucunda yaşanan Müslümanlar arasındaki ayrışmanın mezhep bağlamında bölünmeye dönüşmesine neden oldu. Kerbela olayı ile başlayan mezhepsel ayrışma günümüzde daha da derinleşerek sürmektedir. Kerbela Olayı’nda katledilen Hz. Hüseyin’in, Hz. Muhammed’in torunu ve Hz. Ali’nin oğlu olması Emevilere Şiilerin yanı sıra Sünni Müslümanların da tepki göstermesine neden oldu. Buna bağlı olarak Emevilerin toplumsal destekleri azaldı. Şuubiye Hareketi Kerbela Olayı’na değil, genel olarak Emevilerin kendilerini Arap olmayan Müslümanlardan (Türkler ve İranlılar gibi) üstün görmelerine tepki olarak oluşan hareketti. Kerbela Olayı Yezid Dönemi’nde pek çok ayaklanmanın çıkmasına, bu durumdan yararlanan Bizans’ın Kuzey Afrika’daki bazı toprakları geri almasına neden olduysa da bu durum uzun sürmedi, Abdülmelik Dönemi’nde devlet yeniden güçlendirildi. Sınırlar yeniden genişletildiği için bu olayın Emevilerin yıkılış sürecini başlattığı söylenemez. 15. Emir’ül bahr Anadolu Selçuklu Devleti’nde donanmadan sorumlu komutandı. Osmanlı Devleti’nde aynı sorumluluğu kaptan-ı derya üstlenmişti. Subaşı ise Osmanlı Devleti’nde yerleşim birimlerinin güvenliğinden sorumlu olan görevliydi. Bu nedenle emir’ül bahr ile subaşı eşleştirmesi yanlıştır. Gulaman-ı Saray, Anadolu Selçuklularında Gulam Sistemi’yle Müslümanlaştırılanlardan oluşan sultana bağlı orduydu. Yeniçeri Ocağına Devşirme Sistemi’ne bağlı olarak oluşturulan padişaha bağlı orduydu. Atabeyler Anadolu Selçuklu sultanlarının melik denilen erkek çocuklarını eğiten görevlilerdi. Aynı işi Osmanlı Devleti’nde lalalar yapıyordu. İkta, Anadolu Selçuklu Devleti’nde mülkiyeti devlete ait bırakılan köylüler tarafından da ekilip biçilen arazi türüydü. Dirlik de aynı özelliklere sahip arazi türüydü. Ahi Teşkilatı adlı mesleki dayanışma teşkilatı da Osmanlılarda lonca adıyla sürdürüldü. A B C D E A B C D E 4 Diğer sayfaya geçiniz. 2016 – ÖABT / TAR 18. TG – 2 İstimalet, Osmanlı Devleti’nin fethettiği topraklarda yaşayan yerli halkın devlete gönüllü bağlanmasını sağlamak amacıyla izlediği adalet, hoşgörü ve yerel kültürel değerlere müdahale etmeme gibi politikaların tümüne verilen addır. 20. Osmanlıların kurulduğu tarihlerde Anadolu’da ve Balkanlarda siyasi birliğin olmaması bu bölgelerdeki siyasi güçlerin çatışma içinde olmaları Osmanlıların her iki bölgede de kısa sürede büyümesini kolaylaştırdı. Osmanlı Devleti’nin siyasi, ekonomik ve askerî çöküş içinde olan Bizans sınırında kurulmuş olması ve öncelikle bu devletin topraklarına egemen olmaya yönelik askerî politika izlemesi hem büyümeyi kolaylaştırdı hem de Anadolu’ya gelen Türkmenlerin Ahi Teşkilatının ve tarikat önderlerinin desteğini almasını da sağladı ki bu da büyümeyi kolaylaştırıcı işlev gördü. Ulufe, kapı kulu ordusunun askerlerine hizmetlerine karşı üç ayda bir ödenen maaştı. Bu maaşların zamanında ödenmesinin veya düşük ayarlı akçelerle ödenmesinin, Dirlik Sistemi’ne bağlı oluşturulan tımarlı sipahilerin sayılarının azalmasına neden olduğu söylenemez. 23. A B C D E 21. Osmanlı Devleti’nin yenilgisiyle sonuçlanan 1768 - 1774 savaşlarından sonra Rusya ile imzalanan 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması’yla Kırım’a bağımsızlık verildi. A B C D E 24. 1779 Aynalıkavak Tenkihnamesi ile Rusya tarafından Kırım Hanlığı’na getirilen Şahin Giray’ın hanlığı Osmanlı Devleti tarafından resmen tanındı. Osmanlı Devleti kendisinden önce kurulan Türk devletlerinin uyguladıkları “Ülke toprakları hanedanın ortak malıdır.” anlayışı yerine daha merkeziyetçi olan “Ülke toprakları padişah ve oğullarının ortak malıdır.” ve “Mülk padişahındır.” anlayışlarını benimsedi. Merkeziyetçi devlet anlayışının benimsendiğinin göstergesi olan bu durum da hem büyümeyi hem de en uzun ömürlü Türk devleti olmayı olumlu etkiledi. Balkan Savaşları’nda kaybedilen yerlerde yaşayan Türklerin büyük bir bölümünün Türkiye’ye göç etmesi genel nüfus içerisindeki Türklerin oranının artmasına yol açtı. Kitlesel göç doğal olarak gelenlerin konut ve işe ihtiyaç duymaları ve bu sorunların da çok kısa sürede çözümlenebilecek sorunlar olmaması konut ve işsizlik sorununun artmasına da yol açtı. 1783’te Rusya Kırım’ı ilhak etti. Gelenler Türk ve Müslüman oldukları için kültürel çatışmalar yaşanmamıştır. Sınırlar daralırken nüfus da artmaz. Çünkü kaybedilen topraklarda yaşayan gayrimüslim topluluklar da sınırlarımızın dışında kaldıkları için nüfus azalır. Osmanlı Devleti 1792 Yaş Antlaşması’yla Kırım’ın Rusya’nın toprağı olduğunu resmen onayladı. Küçük Kaynarca, Aynalıkavak ve Yaş antlaşmaları Kırım’la ilgili hükümler içeriyorlardı. 1739’da Rusya ile imzalanan Belgrat Antlaşması’nda Kırımla ilgili madde yoktu. Antlaşma ile Rusya’nın Karadeniz’e inmesi engellenerek Karadeniz’de Türk egemenliği yeniden sağlandı. A B C D E Bulgarlar, II. Meşrutiyet’in ilanından hemen sonra 1908’de bağımsızlıklarını ilan edip Osmanlı Devleti’nden ayrıldılar. II. Meşrutiyet’in ilanından sonra yaşanan bu gelişmenin II. Abdülhamit’in II. Meşrutiyet’i ilan etmek zorunda bırakan nedenlerden biri olması düşünülemez. A B C D E A B C D E 19. Osmanlı Devleti’ni topraklarında açılan ilk yabancı okul Fransızlar tarafından 1583’te açılan Saint Benoittir. İngiliz Erkek Lisesi 1905’te, Robert Koleji 1863’te, İstanbul Alman Lisesi 1871’de, Tarsus Amerikan Koleji de 1888’de açıldı. A B C D E 22. Osmanlı Devleti’nde toplum, devlete karşı yükümlülükleri bağlamında yönetenler ve yönetilenler (reaya) olmak üzere iki temel gruba ayrılmıştı. Vergi yükümlülüğü olmayanlar yöneten sınıfı oluşturuyordu. Kendi içinde seyfiye, ilmiye ve kalemiye sınıflarını barındıran yönetenlerin tümü askerî sınıf olarak kabul edilmekteydi. Yeniçeri Ocağının ağası seyfiye, nişancı kalemiye, kadı da ilmiye sınıfındandı. Aynı zamanda askerî sınıfı oluşturan yönetenler grubundaydılar. Ahi şeyhi ise esnaf ve zanaatkârlar tarafından mesleki dayanışma amacıyla oluşturulmuş olan Ahi Teşkilatının önderiydi. Esnaf ve zanaatkârlar ve şeyhleri reaya yani yönetilenler sınıfındaydılar. 25. Azınlık konumundaki topluluklar için selfdeterminasyon yani kendi kaderlerini belirleme hakkının savunulması öncelikle çok uluslu devletler olan Osmanlı Devleti’yle Avusturya - Macaristan’ın siyasi ve toprak bütünlüklerini doğrudan bozmaya yönelik bir hükümdür. Bu nedenle Wilson İlkeleri’yle yenilen devletlerden toprak alınmayacağı hükmü, yenilen devletlerin toprak bütünlüklerinin korunmak istendiği anlamına gelmiyor. Ancak ABD, müttefiki ama aynı zamanda da rakibi konumundaki diğer İtilaf Devletleri’nin topraklarını genişletip daha fazla güçlenmelerinin de önüne geçmeye çalışmıştır. A B C D E A B C D E 5 Diğer sayfaya geçiniz. 2016 – ÖABT / TAR 26. TG – 2 Mondros Ateşkes Anlaşması’nın imzalanmasıyla kuruluşları yaygınlaşan cemiyetlerden olan Hürriyet ve İtilaf, medrese çevrelerinde etkin olan İslam Teali cemiyetleri Millî Mücadele’ye karşıt politika izlemişlerdir. Aynı zamanda kurtuluşun, padişahın teslimiyetçi politikalarıyla mümkün olduğunu savunan Sulh ve Selamet-i Osmaniye Fırkası da karşıt politika izlemiştir. Kilikyalılar Cemiyeti ise Çukurova’nın Fransız işgalinden kurtarılması için mücadele eden yurtseverlerce kurulan cemiyettir. 29. 1928’de Milletler Cemiyetinin çağrısı ile Cenevre’de toplanan Cenevre Silahsızlanma Konferansı Türkiye’nin Cumhuriyet Dönemi’nde katıldığı ilk oluşumdur. 32. A B C D E A B C D E Lehistan iki aşamada paylaşıldı. I. aşamada 9 Ağustos 1772’de Avusturya, Prusya ve Rusya Lehistanı kendi aralarında paylaştılar. 1768-1774 Osmanlı - Rus şavaşları Rusya’nın bir süreliğine de olsa Lehistan’dan çekilmesine neden oldu. 1792 Osmanlı - Rus Savaşının sona ermesi üzerine Rusya yeniden Lehistan’a yöneldi ve Lehistan topraklarını işgal etti. Lehistan’ın göstermelik kralı August işgali tanımak zorunda kaldı. Rusya, Prusya ile birlikte ülkenin diğer bir işgalci gücü Avusturya’nın bilgisi dışında 23 Ocak 1793’te Lehistan’ın ikinci kez paylaşarak bu devletin siyasi varlığına kesin olarak son verdiler. A B C D E 27. Havza Mitingi 30 Mayıs 1919’da bizzat Mustafa Kemal’in de katılımı ile gerçekleştirilen mitingtir. Bu mitingin toplandığı tarihte Temsil Heyeti henüz oluşturulmamıştı. 30. Erzurum Kongresi’nde bölgesel yetki verilerek oluşturulan, Sivas Kongresi’nde tüm ülkeyi temsille yetkilendirilen Temsil Heyetinin kendisinin henüz oluşturulmadığı tarihte yapılan Havza Mitingi’nin düzenlenmesinde etkili olduğu söylenemez. A B C D E 28. Mustafa Kemal, Amasya Genelgesi ile Sivas’ta tüm illerden gelecek delegelerle toplanacak olan Sivas Kongresi’nin çağrısını yaparken Millî Mücadele’yi birkaç subayın girişimi olmaktan çıkartıp tüm ulusa mal etmeyi, birbirlerinden bağımsız mücadele yürüten Millî Mücadele yanlılarını birleştirmeyi hedeflemiştir. Sivas Kongresi’nin çağrısını yaparken henüz Ankara’da bir Meclis açmayı gündemine almamıştı. Bunu daha sonra 16 Mart 1920’de İstanbul’un resmen işgal edilmesi üzerine gündeme getirdi. Atatürk’ün milliyetçilik ilkesinin millî egemenliği içermesi cumhuriyetçilik ilkesiyle, din ve mezhep birliğine dayanmaması da din ve vicdan özgürlüğünü temel değer olarak kabul ettiğinin göstergesidir. Bu özelliği ile de laiklik ilkesiyle ilişkilendirilebilir. Milliyetçilik ilkesi milleti yüceltme bunun için kurumlar oluşturmayı içeren yanıyla inkılapçılık ilkesi ile de ilgili olmakla birlikte, soru kökünde verilen özellikleri üzerinden inkılapçılık ilkesi ile ilişkilendirilemez. 33. Dakya projesi ile XVIII. yüzyılda Dinyester ve Tuna nehirleri arasında Rusya ve Avusturya’ya bağlı bir devlet kurulması hedefleniyordu. Proje doğal olarak Avusturya ve Rusya’nın ittifak yapmalarını da gerektiriyordu. A B C D E A B C D E 31. Portekizli gemici Macellan Güney Amerika kıyılarını takip ederek bugün Macellan Boğazı olarak adlandırılan boğazdan geçip Pasifik adını verdiği okyanusa ulaştı. Bu gelişmeden kısa bir süre sonra Filipinlerin yerlileri tarafından öldürülmesi üzerine adamlarından Del Kano 1519’da Macellan’ın başlattığı seferi 1522’de tamamlayarak İspanya’ya geri döndü. İlk dünya seferinin tamamlanmasıyla dünyanın yuvarlak olduğu da kanıtlanmış oldu. A B C D E 34. 1618-1648 Otuz Yıl Savaşlarına son veren Vestfalya Antlaşması savaşı kaybeden Kutsal Roma Germen imparatoru (Almanya) ile papanın güç ve etkinliğini azaltacak hükümler içermekteydi. Ancak Kutsal Roma Germen İmparatorluğu’nda halkın, bağlı olduğu prensin tercih ettiği mezhebi benimsemesine ilişkin hüküm Vestfalya Antlaşması’nın değil, 1555 Augsburg Antlaşması’nın hükümlerinden biridir. A B C D E A B C D E 6 Diğer sayfaya geçiniz. 2016 – ÖABT / TAR 35. TG – 2 1702’de başlayan İspanya Veraset Savaşlarında İngiltere, Prusya, Hollanda, Fransa, İspanya ve Avusturya savaştılar. 38. Çatışmalar 11 Nisan 1713’te Hollanda’nın Utrecht Antlaşması’nı imzalamasıyla sona erdi. İspanya Veraset Savaşlarında Fransa ciddi güç kaybına uğradı. A B C D E 6/7 Eylül 1955 Olayları Atatürk’ün Selanik’teki doğduğu evin Yunanlar tarafından kundaklandığı asılsız haberi üzerine İstanbul’da gayrimüslim vatandaşlarımızın evlerinin, iş yerlerinin ve ibadethanelerinin yağmalandığı birçok gayrimüslim vatandaşımızın Türkiye’yi terk etmelerine neden olan olaydır. ABD’nin 1962’de yaşanan Küba Krizi’ne bağlı olarak Türkiye’deki Jüpiter füzelerini sökmesi ile EOKA yanlılarının 1974’te gerçekleştirdikleri bir darbe ile Kıbrıs Elen Cumhuriyeti’ni ilan etmelerinin bu gelişmelerden daha önce yaşanan 6/7 Eylül Olaylarının yaşanmasında etkili oldukları söylenemez. 40. Avrupa Birliğinin organlarından biri olan Avrupa Birliği Komisyonu birliğin yürütmesinden sorumludur. Avrupa Parlamentosu, denetleme organıdır. Adalet Divanı, birliğin nihai yargı organıdır. Aldığı kararların temyizi yoktur. Sayıştay, birliğin gelir ve harcamalarını inceleyen organdır. Avrupa Birliği’nin karar alma ve yasama organı Avrupa Konseyidir. Birliği yöneten ve dış politikasını belirleyen organdır. A B C D E A B C D E 36. İtalya ve Almanya siyasi birliklerini tamamlayıp her açıdan güçlenince sömürge yarışına girdiler. Sömürge imparatorluğu konumundaki İngiltere ve Fransa’nın sömürgelerine yöneldiler ve dünyanın sömürgeler bağlamında yeniden paylaşılması için yayılmacı ve saldırgan politikalar izlemeye başladılar. Bu durum İngiltere ve Fransa’yı birbirine yaklaştırdı. 41. Soruda verilen yönergeler Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi Öğretim Programı’yla ilgilidir. Bu dersin diğer yönergeleri şunlardır: ●● Medeniyetlerin ve kültürlerin oluşumunda kadın ve erkeğin katkısına ve tarihin öznesinin “insan” olduğuna dikkat edilmelidir. Almanya ve İtalya’nın sömürgeci rekabete ivme kazandıran Avrupa’daki siyasi dengeleri altüst eden yayılmacı politikaları Osmanlı Devleti’nin XVIII. yüzyılın sonundan itibaren toprak bütünlüğünü korumak için uyguladığı denge politikasının daha etkili uygulamasına ortam hazırlamasına değil, bu politikanın uygulanamaz hâle gelmesinde belirleyici rol oynadı. ●● “Tarih Bilimi” ünitesinde, tarih metodolojisine ilişkin kazanımlar yer almaktadır. Öğrenciler bu ünitede kazandığı bilgi ve becerileri çağdaş Türk ve dünya tarihi dersinde de kullanmalıdır. A B C D E A B C D E 42. 37. İspanya iki dünya savaşı arasında iç savaş yaşayan ülkelerin başında geliyordu. 1931’de seçimleri kazanan cumhuriyetçilerin köklü yenilikler yapmak istemeleri kilise, toprak sahipleri ve sanayicilerin tepkisine neden oldu. 1933 seçimleriyle iktidarı sağcılara kaptıran cumhuriyetçiler ve sosyalistler 1936 seçimlerini kazanarak yeniden iktidara geldiler. General Franco seçimin sonuçlarını tanımayarak kilise, toprak sahipleri ve sanayicilerin desteği ile ayaklandı. Franco yanlılarıyla Halk Cephesi arasında iç savaş başladı. Faşist İtalya ve Nazilerin iktidarda olduğu Almanya Faşist Franco’yu desteklediler. Halk Cephesi de SSCB tarafından desteklendi. 39. 27 Mayıs 1960 Askerî Müdahalesi sonrası yapılan ve referandum ile kabul edilen 1961 Anayasası yasama, yürütme ve yargı yetkilerini birbirinden kesin olarak ayıran ilk anayasa olma özelliğine sahiptir. 1961 Anayasası yasama yetkisini Millet Meclisine ve Cumhuriyet Senatosu’na yürütme yetkisini Bakanlar Kuruluna, yargı yetkisini de bağımsız yargı organlarına vermiştir. 1961 Anayasası ilk kez oluşturulan Anayasa Mahkemesi ile Yüksek Hakimler Kurulunu yargı alanında yetkilendirirken yine ilk kez oluşturulan Cumhuriyet Senatosu’nu da yasama ile yetkilendirmiştir. A B C D E A B C D E Temel beceriler, öğrencilerin öğrenme alanlarındaki gelişimleriyle bağlantılı, yatay olarak bir yılın sonunda, dikey olarak da on birinci sınıfın sonunda kazanacakları ve hayat boyu kullanacakları temel becerilerdir. Bu beceriler: ●● Türkçeyi doğru, etkili ve güzel kullanma ●● Eleştirel düşünme ●● Yaratıcı düşünme ●● İletişim kurma ●● Araştırma - sorgulama ●● Sorun çözme ●● Bilgi teknolojilerini kullanma ●● Girişimcilik ●● Gözlem yapma ●● Değişim ve sürekliliği sağlama ●● Mekânı algılama ●● Sosyal katılım Kronolojik düşünme ise Tarih Dersi Öğretim Programı’nda yer alan tarihsel düşünme becerilerindendir. A B C D E 7 Diğer sayfaya geçiniz. 2016 – ÖABT / TAR 43. TG – 2 2 - 11 Temmuz 1932’de toplanan I. Türk Tarih Kongresi’ne; 46. ●● Reşit Galip ●● Afet İnan ●● Şevket Aziz Kansu Naz Öğretmen’in dersinde kullandığı yöntem beyin fırtınasıdır. Öğrencilerin eleştirilme korkusu olmadan birçok fikir ürettiği yöntemdir. Bireyin yaratıcı düşünme becerisini ve probleme farklı çözüm yolları bulmasını geliştirir. ●● Şemsettin Günaltay 49. Tarih öğretmeninin, 10. Sınıf Tarih Dersi Öğretim Programı kapsamında dersinde yer vereceği üniteler şunlardır: ●● Beylikten Devlete (1300 - 1453) ●● Dünya Gücü: Osmanlı Devleti (1453 1600) A B C D E ●● Arayış Yılları (XVII. yüzyıl) ●● Sadri Maksudi Arsal ●● Avrupa ve Osmanlı Devleti (XVIII. yüzyıl) ●● Avram Galanti ●● En Uzun Yüzyıl (1800 - 1922) ●● Halil Ethem Eldem Türk Devlet Teşkilatı ise 11. Sınıf Tarih Dersi Öğretim Programı kapsamındaki bir ünitedir. ●● Yusuf Akçura katılmıştır. Ancak İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu katılmamıştır. A B C D E A B C D E 44. İlm-i Hisab Risalesi, Selim Sabit Efendi’nin bir eseridir. 47. Mehmet İhsan Sungu’nun Türk eğitim tarihine ilişkin eserleri şunlardır: ●● Türklerin Terbiye’ye Hizmetleri (1933) Mustafa Kemal’in okuduğu kitapları araştırtarak kitapların Mustafa Kemal’in fikir hayatının oluşmasına etkisini inceleten Engin Bey, dersinde Atatürkçülük ve Atatürk İlkeleri adlı üniteyi işlemektedir. A B C D E ●● Tevhid-i Tedrisat (1938) ●● Öğrencinin ilgisini çekme ●● Değişik tarihî konulara yönelik geniş bir içerik sunma ●● Dersi ilginç hâle getirme A B C D E ●● Galatasaray Lisesi’nin Kuruluşu (1943) ●● Harf İnkılabı ve Millî Şef İsmet İnönü A B C D E Tarih öğretmeni, Divan-ı Mezalim ve Divan-ı Hümayunun adli fonksiyonları açısından karşılaştırılması etkinliğini verilen kazanım doğrultusunda yaptıramaz. Çünkü etkinlik “Osmanlı Devleti hukuk sisteminin genel yapısı ve işleyişini kavrar.” kazanımı doğrultusunda yapılması gereken bir etkinliktir. Özellikleri verilen, göze ve kulağa hitap eden araç film ve videolardır. Öğretimde bu aracı kullanmanın faydaları şunlardır: ●● Belirli bir noktayı açık hâle getirme ●● Mekteb-i Maarif-i Adliye’nin Tesisi (1941) 45. 50. 48. Öğretmenin yaptırdığı çalışma öğrencilerde mekânı algılama becerisinin gelişiminde daha fazla katkı sağlamıştır. A B C D E A B C D E 8