2. Uluslar arası Raylı Sistemler Mühendisliği Sempozyumu (ISERSE’13), 9-11 Ekim 2013, Karabük, Türkiye İSTANBUL METROSU’NUN BAZI AVRUPA METROLARIYLA KARŞILAŞTIRILMASI a a b A. Faik İYİNAM ve *Onur ÖZTÜRK b İTÜ İnşaat Fak.-Ulaştırma, İstanbul, Türkiye, iyinama@itu.edu.tr İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, İstanbul, Türkiye, onur.ozturk@live.com Özet Günümüzde diğer toplu taşıma sistemlerinin yanısıra metro sistemine de önem verilmekte, geç kalınmış olan bu sistemin uygulanması için çaba sarfedilmektedir. Çalışmada, İstanbul’un metro sistemi, metro ağı iyi olan bazı Avrupa Şehirlerindeki metrolarla hat özellikleri, araç özellikleri, elektrifikasyon, kullanım oranları vb. açılardan karşılaştırılmakta ve farklılıkların nedenleri üzerinde durularak yorumlanmaktadır. Anahtar kelimeler: Toplu taşıma, metro hatları. Abstract Nowadays, beside the other public transport systems, the subway system is focused on and dense effort is layed on for the implementation of this system. In the study, Istanbul's subway system is compared and interpreted with some advanced metro network owning European cities for network characteristics, vehicle characteristics, electrification, usage rates etc. with emphasis on the reasons of the differences. Anahtar kelimeler: Public transport, subway lines. 1. Giriş Özellikle büyük kentlerde kentsel trafik ve ulaşım sistemlerini planlamak üzere pek çok çalışma üretilmektedir. Kent içi ulaşım planlaması konusundaki ilk çalışmalar 1970 öncesine aittir. Günümüz planlama anlayışı ile yapılan çalışmalar ise 1985-86 yılları arasında Ankara ve İstanbul metropolleri için hazırlanan etüd raporları ile başlamıştır. Bu kapsamda ulaşım tiplerinin karşılaştırması yapılmış ve raylı toplu taşıma sistemlerinin karayolu ulaşımına göre öncelikli durumu ilk kez açıkça vurgulanmıştır. Rapor sonucu kentsel toplu taşıma ihtiyacının karşılanmasına yönelik çalışmaların raylı sistemlere geçişle çözülebileceği fikri ortaya önemli ölçüde çıkmıştır. Bir ülkenin mali imkânları, sosyal yaşantısı, enerji kaynakları ve arazi durumu ulaşım tipi seçimindeki önemli faktörlerdir. Gelişmiş ülkelerde demiryolu taşımacılığının ulaşımda öncelikli olarak kullanıldığı bilinmektedir. Demiryolu taşımacılığının karayolları karşısında tercih edilmesinin altında kapasite verimsizliği, kullanım ömrünün nispeten kısa olması ve enerji tüketim fazlalığı gibi nedenler yatmaktadır. Ancak ülkemizde tam tersi bir durum söz konusudur. Aktarmasız, hızlı ve kolay erişilebilmesi, projelendirme ve inşa sürecinin kısa, yatırım maliyetlerinin ise düşük olması karayollarını daha cazip hale getirmektedir. Metro; hiçbir noktada karayolu ile aynı düzeyde kesişmesi olmayan banliyö hatları, bölgesel demiryolu ile bağlantıları dışında tamamen bağımsız bir kentsel demiryolu ağıdır. Çoğunlukla kentin merkez bölgelerinin ulaşım gereksinimlerini karşılamaya yönelik olarak yapıldığından, banliyö ve bölgesel demiryolu hatlarına göre ayırım gösteren özellikler taşımaktadır. Her treni ortalama olarak 400 ile 600 kişi taşıyabilen metro sistemleri trafik sıkışıklığına çare bulmakla birlikte, diğer ulaşım biçimlerinin sınırlı olduğu yerleşim bölgelerinde ulaşım sorunun çözümüne de katkıda bulunur. İnşası için kapsamlı maliyetler gerektiren metronun giderlerinin, kısa sürede kendi dinamikleriyle karşılanamayacağı için yerel ya da genel idari yönetimlerce finanse edilmesi gerekmektedir. Metro sistemlerinin planlanması aşamasında finansman yaratmanın yanında, bölgenin nüfus artış hızı, yıllık İyinam A. F. ve Öztürk O. trafiğe çıkan araç sayısı, insanların boş zamanlarını değerlendirme ve yolculuk alışkanlıkları gibi diğer etkenler de hesaba katılmalıdır. İlk büyük metro sistemleri 19. yüzyılın sonunda ve 20. yüzyılın başında Londra, Moskova, New York ve Paris'te kurulmuştur. "Metro" sözcüğü, Yunanca ana anlamındaki “meter” ve kent anlamındaki “polis” sözcüklerinden türetilmiş olan Fransızca métropolitain (anakent) sözcüğünün kısaltılmış biçimidir. Dünya’daki metro hatlarının tarihçesinden bahsedecek olursak, daha önce sözü edilmiş olan Londra Metrosu bilinen en eski metro hattıdır ve 1863 yılında sadece 6 km olarak inşa edilmiştir. Dünyanın en eski yeraltı ulaşım sistemi olan Londra Metrosu ayrıca dünyada elektrikli trenin kullanıldığı ilk hattır. Metronun ilk hatları çeşitli özel şirketler tarafından açılmıştır. Ana demiryolu hatlarının yanı sıra, 1933 yılında toplu ulaşımın bir parçası olarak kullanılmaya başlanmıştır, [1-3]. Budapeşte, Paris ve İstanbul’da açılmış olan hatlar dünyanın en eski metroları olma niteliği taşımaktadırlar. 19. yüzyılın sonlarında gelişmiş ülkelerin büyük kentlerinde başlayan raylı sistemlerin genişletilme çabaları, günümüzde de sürmektedir. Bu çabalar 1973-1974 yıllarındaki enerji bunalımı ve 1990 yıllarında çevreye olan duyarlılığın artması nedeniyle hızlanmıştır. Şu an dünyanın en uzun metro sistemi Şanghay Metrosu olup, New York, Chicago gibi metroların yanı sıra Avrupa’da Paris, Moskova ve Londra gibi sistemler dünyanın en uzun ve işlek metro hatlarına sahip raylı yeraltı sistemleridir. Son 30 yılda yapılan araştırmalar ve yürütülen projelere bakıldığında Türkiye’de ki ulaşım sistemi planlamasında yapılan hatalar açıkça ortaya çıkmaktadır. Küreselleşme ve kentleşmenin yoğunlukla kent-içi ulaşımda sebep olduğu sorunlara günü birlik ve kısa süreli çözümler üretilmesi sebebiyle karayolları tercih edilmiş, bu ise orta ve uzun vadede daha kapsamlı sorunlara sebep olmuştur. Ancak bu araştırmalar neticesinde, çözümün özellikle kent-içi toplu taşımada raylı sistemlerin kademeli bir şekilde karayollarına alternatif olarak geliştirilmesiyle elde edilebileceği ortaya konmuştur. Raylı sistemlerin kentiçi geliştirilmiş toplu taşımacılıkta en avantajlı tipi metrodur. Birçok başkent ve kentteki metrolar hızlı ve ucuz bir ulaşım olanağı sağlayarak özellikle trafiğin yoğun olduğu saatlerde trafik sıkışıklığını azaltmaktadır. İstanbulda, 1875 yılında Fransız Mühendis Henri Gaven tarafından planlanan ilk yeraltı raylı ulaşım sistemi olan Tünel, Galata ile Beyoğlu arasında açılmıştır. Karşılıklı olarak hareket eden ve kablolarla çekilen iki vagonla taşımanın yapıldığı tünel 1939 yılında kamulaştırıldıktan sonra buhar gücüyle çalışan motorlar elektrik motorlarıyla değiştirilmiştir. Dünya’nın ilk kentsel raylı sistemlerinden olan bu hatta sahip olan İstanbul’da raylı sistemlerin gelişimi, 100 yıla yakın bir süre boyunca herhangi bir gelişme gösterememiştir. Tünel’den sonra İstanbul’da yapılan ilk raylı sistem 1989 Eylül’ünde tamamlanan 8 kmlik Aksaray - Esenler arasındaki hafif metrodur. 1995 yılında tamamlanarak bu hatta eklenen Otogar-Yenibosna metrosu, 2000 yılında tamamlanan Taksim-4. Levent metrosu, 4. Levent Hacıosman kesimi, 4. Levent-Taksim-Kabataş füniküler hattı ile Kartal-Kadıköy metrosu İstanbul’un bu anlamdaki raylı sistemleridir. 2. Bazı Şehirlerdeki Ve İstanbul’daki Metro Hatlarının Farklı Açılardan Karşılaştırılması İstanbul’da toplu ulaşımla günlük olarak 9 milyon 835 bin yolculuk yapılmaktadır. İl genelinde yapılan bu yolculukların yüzde 45’i yaya, yüzde 19’u özel otomobil ve yüzde 36sı da toplu taşıma araçları kullanılarak yapılmaktadır. İstanbul’daki yerel yönetimin belirlediği ulaşım politikası uyarınca, araçların ulaşımından çok insanların ulaşımı esas alınmıştır. Bu politikayla, toplu taşıma hizmetlerinin geliştirilerek bireylerdeki otomobile bağlılığın azaltılması hedeflenmektedir. Yapılan çalışmalar sonucunda, 2004 yılına oranla günümüzde raylı sistemlerin kullanımında yüzde 90, karayolu ulaşımında yüzde 55 ve denizyolu ulaşımında ise yüzde 78 artış tespit edilmiştir. Her ne kadar bu rakamlar iç açıcı olarak görünse de var olan politikalarda plansızlık emareleri göze çarpmaktadır. İş potansiyelinin etkisiyle göç oranının yüksek olması ile yoğunlaşan kent nüfusuyla birlikte şahsi araç kullanımındaki büyüme, ulaşımda plansızlığa yol açmaktadır. Meydana gelen plansızlık çok boyutlu 2 İyinam A. F. ve Öztürk O. olup, bunların başında kayıtlı araç sayısına oranla yaşanan otopark yetersizliği, yolların altyapı yetersizlikleri, trafik yoğunluğu, denetimin zorlaşması ve son olarak da yaya-sürücü hatalarından kaynaklanan kazalar sonucu meydana gelen can ve mal kayıpları gelmektedir. Tüm bu olumsuzluklarla birlikte, lastik tekerlekli taşıtlar, taşıma kapasiteleri bakımından raylı sistemlerden daha düşük kapasiteye sahip olmalarına rağmen, yatırım maliyetleri açısından üstünlüğe sahiptirler. Bu üstünlük nedeniyle tercih edilen lastik tekerlekli toplu taşıma türleri, işletildikleri hatlarda talebi karşılayamaz duruma gelmeleri halinde, yerlerini kaçınılmaz olarak raylı sistemlere bırakmalıdırlar. Varolan raylı sistemlere eklenecek yeni güzergâhlar ile birlikte yolcularda oluşacak, hedeflenen yere fazla trafiğe takılmadan ulaşabilme algısı raylı sistemlerin daha cazip hale gelmesini sağlayacaktır. Ayrıca raylı sistemlerin çevre dostu olmaları, onların kentsel ulaşımda baş aktör olmalarına imkân tanıyacak bir diğer önemli faktördür. Çizelge 2.1de tramvay, hafif metro ile metronun karşılaştırılması verilmiştir. Çizelge 2.1 Tramvay hafif metro ve metronun karşılaştırılması. Tür Araç Kapasitesi (yolcu) Araç Boyu (m) Araç Genişliği (m) Araç Sayısı Tren Kapasitesi (yolcu/araç) Hat Kapasitesi (bin yolcu/saat) Maksimum Hız (km/sa) İşletme hızı (km/sa) 2 Acil Fren İvmesi (m/sn ) 2 Maksimum İvme (m/sn ) Tek Hat Genişliği (m) İstasyon Aralığı (m) Yatırım Maliyeti (milyon dolar/km) Tam korumalı hat yüzdesi Araç kontrolü Elverişlilik Tramvay 100-250 14-35 2.2-2,7 1-3 100-500 4-15 60-70 12-20 2-3,7 1-1,9 3-3,35 300-500 5-10 0-40 Manuel/görsel Düşük-orta Hafif Metro 110-250 14-54 2.2-3,0 1-4 100-750 6-20 60-100 20-45 2-3 1-1,7 3,4-3,6 500-1000 10-50 40-90 Manuel/sinyal Yüksek Metro 140-280 15-23 2.5-3,2 1-10 140-2400 10-70 80-100 45-60 1,1-2,1 1-1,4 3,7-4,3 500-2000 40-100 100 Sinyal/otomatik Çok yüksek Çizelge 2.1 incelendiğinde şu sonuçlar ortaya çıkmaktadır; Hafif metro, tramvay hatlarında maksimum eğim %6, ekstrem durumda %9’u geçmemelidir. Minimum kurp yarıçapı tramvay, hafif metro için yapılan uygulamalarda 20-25 metre arasında olanı vardır, ama yeni hatlarda enaz 25 metre olmalıdır. Metro araçlarının yolcu boşaltma kapasitesi hafif metro aracına göre 3-5 kat, otobüse göre 1020 kat fazladır. Dünyada yaklaşık 110 şehirde metro sistemi vardır. En fazla yolculuk Hong Kong’ta 8li trenlerle 120 saniye sefer aralıkları ile bir saatte 64000 yolcu, Sao Paulo şehrinde 6’lı dizi ve 90 saniye sefer aralıkları ile 60000 yolcu taşınmaktadır. Tramvay, hafif metro araçlarının bir otobüse göre 2,5 kat, metro aracının ise 7 kat yolcu taşıma kapasitesi vardır. Günümüzde yeraltı toplu taşıma sistemi olan kentler arasında Kuzey ve Güney Amerika'da New York, Boston, Chicago, San Francisco, Washington, Montreal, Toronto, Rio de Janeiro, Sao Paulo ve Santiago; Avrupa'da Londra, Atina, Barselona, Brüksel, Budapeşte, Kopenhag, Hamburg, Helsinki, Lizbon, Madrid, Milano, Münih, Napoli, Oslo, Paris, Prag, Roma, Sofya, Stockholm, Viyana ve Varşova; Rusya’da Moskova, Kiev, Leningrad; Ortadoğu'da İskenderiye, Bağdat ve Kahire; Hindistan'da Kalküta; Çin'de Pekin; Japonya'da Tokyo, Osaka ve Nagoya; Güneydoğu Asya'da Bangkok ve Singapur sayılabilir. İstanbul, Avrupa ve Amerika’daki metropollerde hizmet veren toplu taşıma sistemleri karşılaştırıldığında, özellikle kentiçi ve şehirler arası raylı sistemlerin geliştirilmesine yönelik 3 İyinam A. F. ve Öztürk O. yatırımların arttırılarak; toplu ulaşımın daha cazip hale getirilmesi gerektiği sonucu çıkmaktadır. Bu anlamda, raylı sistemlere yapılan yatırımlar her yıl gelişen bir şekilde artış göstermektedir. Gelişmiş metro ağına sahip Londra, Berlin, Moskova ve Madrid metropolleri incelendiğinde, Çizelge 2.2’deki veriler ortaya çıkmaktadır, [4-5]. Çizelge 2.2 Metrolara ait bazı bilgiler. Şehir Besleme Gerilimi Ray Açıklığı Tren Genişliği Tren Yüksekliği Londra 630V DC 1435 mm 2,44m-2,95m 2,74m-3,60m Berlin 750V DC 1435 mm 2,30m-2,60m 3,10m-3,40m Moskova 825V DC 1520 mm 2,7m. 3,66m Madrid 600V DC 1445 mm - - Çizelge 2.3’de ise metro sistemlerine ait açılış yılı, hat sayısı, toplam hat uzunluğu, istasyon sayısı ve 2 istasyon arasındaki ortalama mesafeler verilmiştir. Bu çizelgedeki değerler incelendiğinde metro anlamında İstanbul’da çok geç çalışmaların başladığı ve şu anki durumun çok yetersiz olduğu görülmektedir, [6, 7]. Çizelge 2.3 Metro sistemlerine ait veriler. Açılış Yılı Hat Sayısı Toplam Uzunluk İstasyon Sayısı Ortalama İstasyon Mes. Londra 1863 11 408 km 275 1,48 km Berlin 1902 10 146,3 km 173 0,85 km Moskova 1935 12 305,7 km 185 1,65 km Madrid 1919 13 282 km 272 1,03 km Şehir Tren kapasiteleri ve hızlarıyla ilgili bilgiler ise Çizelge 2.4’de verilmiş olup, Moskova Metrosunun ortalama hızının belirgin şekilde yüksek olduğu görülmektedir. Çizelge 2.4 Trenlerin kapasite ve hızları. Ortalama Tren Kapasiteleri Maksimum Hız Ortalama Hız Londra 1260 70 km/h 33 km/h Berlin 1350 72 km/h 30,7 km/h Moskova 1600 72km/h 41,55 km/h Madrid 1100 - - Şehir Bu metropollerin kent merkezi nüfusları, yıllık taşıdıkları toplam yolcu sayıları ve kent içindeki toplu taşımada sahip oldukları pay incelenerek verilen sayıları değerlendirmek daha anlamlı olmaktadır, Çizelge 2.5, [8-9]. 4 İyinam A. F. ve Öztürk O. Çizelge 2.5 Metroların toplu ulaşımdaki yüzdeleri. Kent Merkezinin Nüfusu Yıllık Yolcu Toplam Ulaşımdaki %si Londra 7,5 milyon 1,107 milyar 60 Berlin 3,5 milyon 508,9 milyon - Moskova 10,5 milyon 2,348 milyar 56 Madrid 3,2 milyon 642 milyon 64 Şehir İstanbul metrosu incelenecek olursa İETT’nin 2009 yılı araştırmasına göre, bir metro hattının bulunması, Anadolu yakasının metrodan yoksun olması, doğal olarak metro kullanımını olumsuz etkilemektedir. İstanbulluların %68’i metroya hiç veya çok az binmektedir. Metro kullanımı 2. bölge olan Beyoğlu bölgesinde haftada en az 3 kez metroya binme oranı şeklinde olup, diğer bölgelere göre daha yüksektir, yaklaşık %13,5’tur. Çizelge 2.6da İstanbul’da bölgelere göre metronun kullanım oranları görülmektedir, [10-11]. Çizelge 2.6 Oturanların İstanbul metrosunu kullanım yüzdesi. Anadolu Yakası (%) Avrupa Yakası (%) I.Bölge (%) II.Bölge (%) III.Bölge (%) 1,9 2,4 5,1 9,4 9,3 13,6 0 0,6 1,9 2,4 4,0 8,0 2,9 3,4 6,8 13,0 12,1 16,5 0,0 0,6 1,9 2,4 4,0 8,0 4,6 3,1 5,9 13,5 13,5 14,9 2,0 3,6 7,2 12,8 11,4 17,2 67,7 85,6 58,4 85,6 58,0 58,5 Toplam (%) Hemen hemen her gün Haftanın 5 günü Haftanın 3-4 günü Yoğun kullanıcı Haftanın 1-2 günü On beş günde bir Hemen hemen hiç kullanmıyorum 1. bölgede (Anadolu yakası) yoğun kullanıcı oranının çok düşük olduğu, 3. Bölgedeki (Beyoğlu hariç Avrupa yakası) değerin ise 2. Bölgeyi (Beyoğlu) izlediği görülmektedir. 3. İstanbul Metrosunun Ve İncelenen Hatların Değerlendirilmesi İstanbul’da metro hatları gelişmiş metro ağlarına sahip şehirlere göre yeni ve azdır, bu hatlar özetlenirse; 1. Tünel’den sonra şehirde yapılan ilk raylı sistem 1989 Eylül’ünde tamamlanan 8 kmlik Aksaray Esenler arasındaki hafif metrodur. 1995 yılında tamamlanarak bu hatta eklenen Otogar-Yenibosna metrosu, 2000 yılında tamamlanan Taksim-4. Levent metrosu, 4. Levent-Hacıosman metrosu, 4. Levent-Taksim-Kabataş füniküler hattı ile Kartal-Kadıköy metrosu İstanbul’un bu anlamdaki raylı sistemleridir. 2. İstanbul Metrosunun halen yapımı devam eden Taksim–Yenikapı arasındaki kısmının uzunluğu 5,2 kmdir. Bu projenin inşaat kısmı bitmek üzere olup, Haliç Köprü geçişinde Anıtlar Kurulu ile problemler bulunmakta ve bunlar aşılmaya çalışılmaktadır. 3. Marmaray Projesinin İstanbul’un her iki yakasındaki mevcut banliyö hatlarını birbirine bağlamak, diğer geçişlere de imkân sağlamak amacıyla yapımı sürmektedir. İstanbul’un tarihi merkezindeki ana yerleşim ve ticari merkezlerinin daha güneydeki bir boğaz geçişi ile Asya yakasına bağlanması yolculara ve ekonomiye büyük avantajlar sağlayacaktır. Marmaray projesi bu amaçla önerilmiştir. Temelde proje, demiryolu tesislerini içeren bir boğaz geçiş projesi olup, Yenikapı’yı Sirkeci ve Üsküdar 5 İyinam A. F. ve Öztürk O. yolu ile Söğütlüçeşmeye bağlamaktadır. Mevcut hattın 3 şeride çıkartılarak, sistemin yüzeysel metroya dönüştürülmesi de sistemin belirgin amaçlarındandır. Bu geçiş boğaz tabanına açılan bir hendek içine yerleştirilen demiryolu tüp tüneli ile gerçekleştirilmektedir. Boğaz demiryolu geçişi yaklaşık olarak 13,3 km uzunluğundadır; 8,6 kmsi karada delme tünel şeklinde, 1,8 kmsi istanbul Boğaz’ı altında batırma tüp tünel ve geri kalan 2,3 kmsi ise iki uçta aliymanın mevcut demiryolu hatlarıyla birleştiği yerde hemzemin olarak yapılmaktadır. Marmaray Projesi 75000 yolcu/saat/yön değerinde bir kapasite sağlarken, hattın 37 istasyonu olacak ve boğaz geçiş bağlantısına imkân sağlayacaktır. 4. Kadıköy-Kartal raylı toplu taşıma sistemi İstanbul’un Anadolu yakasında yapılmıştır. 22kilometrelik güzergâh Kadıköy meydanında başlamakta ve D100 (E5) karayolu koridorunda orta refüjü takip ederek Kartal’a ulaşmaktadır. Sistem; boğazı gerek iyileştirilmiş bir vapur servisi ile gerekse Marmaray hattı ile geçen yolculara da hizmet verecektir. Bu entegrasyon sayesinde, Avrupa Yakasına güvenli ve hızlı bir ulaşım sağlanacaktır. Kadıköy-Kartal Raylı Sistem hattının iki yönde saatte toplam 70.000 yolcuya hizmet vermesi öngörülmüştür. Yolculuk sürelerinde kazanılan zamanın, günde 100.000 yolcu saati geçmesi beklenmektedir. Kadıköy-Kartal raylı toplu taşıma sistemi, 100 otobüs ve 4300 minibüs eş değerini doruk saatte D100 karayolundan çıkaracaktır. Bu, diğer karayolu araçlarına yaklaşık olarak %30 oranında daha fazla kapasite sağlayacaktır. İşletmeye açılan Kadıköy-Kartal hattında büyük hacimli istasyonlarda yolcu transferini kolaylaştırmak amacıyla, otobüs transfer kolaylıkları da dâhil edilecektir. -Bu özetten de görüldüğü üzere oldukça büyük bir metropolitan olan İstanbul’un sahip olduğu ve inşa edilmekte olan metro ağı 17 milyonluk nüfusa ve gelişmiş metro ağlarına göre oldukça yetersizdir. Çünkü metro sistemine önem verilmesi oldukça yenidir, toplu taşıma bilinci her kesimde yeni gelişmektedir. Oysa Rusya’da ve birçok Avrupa ülkesinde giriş kısmında değinildiği gibi toplu taşıma ve metro sistemlerinin inşa ve kullanımına bize göre çok erken başlanılmış ve çok mesafe katedilmiştir. -Örneğin Londra, Madrid, Berlin ve Moskova metrolarının güzergâhlarında dikkat çeken en önemli unsur metronun ulaşım vasıtası olarak diğer ulaşım vasıtalarına büyük ölçüde ihtiyaç duymamasıdır. Bunun temel sebebi de metro ağının çok geniş alana yayılmasının yanı sıra, istasyonlar arasındaki mesafelerin yürüme mesafesinde olmasıdır. -Hat üzerindeki istasyonlar arasındaki mesafeler dikkate alındığında 2 istasyon arası ortalama uzaklık 1 kmdir. İstanbul metrosundaki uzaklıklar da buna yakındır. Ancak gelişmiş metro ağlarının haritaları incelendiğinde bir hatta paralel veya dik olan diğer bir hattın üzerinde bulunan istasyon bu mesafeyi kısaltmakta ve bu durum metronun kullanım kolaylığını ve kalitesini arttırmaktadır. -İstanbul Metrosunu genişletme çalışmalarına bakıldığında bu hattın ihtiyaç doğrultusunda tek geçki üzerinde uzatıldığı görülmektedir. Bu durum metronun sadece o geçkiyi kullanan yolculara hitap etmesiyle sonuçlanmaktadır. Metro ağının tıpkı bir su şebekesi gibi farklı hatların kesişmesiyle dallanarak, genişletilmesinin sonucunda metronun diğer ulaşım vasıtalarına olan ihtiyacında azalma meydana gelecektir. -Gelişmiş metrolarda taşıt sefer sıklığı incelendiğinde 2 tren arasındaki sürenin yeni sinyalizasyon yöntemleriyle 1,5 dakikaya kadar indiği görülmektedir. İstanbul’da ise pik saatlerde bu süre 3-4 dakikadır. Ancak bu durumun sebebi sinyalizasyonun yetersiz kalmasından ziyade İstanbul metrosunun diğer ulaşım vasıtalarına göre cazibesinin yeterli olmaması ve dolayısıyla talebin düşük olmasıdır. -Gelişmiş metroların araç kapasiteleri incelendiğinde ise 1 vagon kapasitesi 200-350 arasında değişmektedir. Ancak çoğunlukla 6, 7 ve 8 vagonlu trenler olduğu için kapasiteleri ortalama 1300 kişi olup oldukça yüksektir. İstanbul metrosunda ise 4 vagonlu trenler kullanılmaktadır. İleriki yıllarda metronun kullanım oranı arttıkça sefer sıklığı yerine vagon sayısını arttırmak kapasiteyi arttırmak için bir süre yeterli olacaktır. 6 İyinam A. F. ve Öztürk O. -İstasyon derinliklerine bakıldığında ise şaşırtıcı bir sonuç ortaya çıkmaktadır. Gelişmiş metroların bulunduğu metropollere kıyasla topografik yapısı çok daha engebeli olan İstanbul’da en derin istasyon 35m ile Taksim İstasyonu iken, Londra’da en derin istasyon 62m, Moskova’da 84m derine kadar inmektedir. İstasyon derinliğinin artması ise maliyeti arttırmaktadır. -İstasyon yoğunluğunu önlemek amacıyla alınan önlem ise, istasyonun kapasitesini arttırmak yerine yakın bölgelere yeni istasyonlar yapmak olmuştur. Bu amaçla Londra’da enaz istasyon aralığı 260m, Moskova’da 502m ve Madrid’de 546m mesafe bırakılarak, istasyon inşa edilmiştir. İstanbul metrosunda ise bu anlamda bir örnek verilecek olursa, Taksim’den sonra en kalabalık istasyon olan Mecidiyeköy-Şişli İstasyonunda, Şişli Meydanına uğramadan Mecidiyeköy’de duraklayan metro, burada bulunan metrobüs durağı ve otobüs hareket noktası sebebiyle yoğunluk yaşamaktadır. Bu yoğunluğu azaltmak için 500 m uzaklıkta bulunan Şişli Meydanına istasyon yapımı hem ileriki yıllarda sorun yaşanmasını önleyecek, hem de metronun cazibesini arttıracaktır. 4. Sonuçlar İstanbul’da metro hatlarının işletimi oldukça yeni ve hatlar azdır. Gelişmiş metrolara göre entegrason, işletim sıklığı, taşıt uzunluğu, talep, kapasite açılarından önemli farklılıklar ve yetersizlikler vardır. Çalışmada bu farklılıklar ve nedenleri üzerinde Çizelgeler de verilerek durulmaktadır. Ancak ulaşım ve toplu taşıma problemleri bir bütün olarak çözüldüğü, metro hatları daha yaygın hale getirilip, toplu taşıma sistemleri arasında entegrasyon sağlandığı, erişilebilirlik arttığı zaman, talep de artacak ve hatlar daha verimli olarak işletilebilecektir. İhtiyaç duyulduğunda daha sık ve daha uzun trenler çalıştırılacak, toplu taşımanın payı arttırılarak çevresel etkilerin getirdiği yük daha düşük seviyelere inmiş olacaktır. Kaynaklar [1] http://stadtentwicklung.berlin.de/umwelt/monitoring/en/boden/index.shtml [2] http://www.railway-technology.com/projects/moscow-metro/ [3] Moscow Metro 2010 Reports [4] http://www.metrowagonmash.ru/english/index.htm [5] Railway Gazette Volume 159, Supplement [6] http://www.istanbul.net.tr/istanbul_raylisistemler_metro.asp [7] http://www.ibb.gov.tr/tr-TR/SubSites/raylisistemler/Pages/taksim-kabatas.aspx [8] Project finance for const & infrastructure: principles & case studies, Oxford: Blackwell Pub, 2008 [9] www.tfl.gov.uk [10] İstanbul kent hareketliliği, haberdarlık ve yolcu memnuniyeti araştırması, Mart, 2009 [11] Eren B, Akgün N, Yalçın T, Şahin A. Gelişmiş Metro Sistemlerinin Araştırılması, İTÜ Bitirme Ödevi, 2012. 7