1. GİRİŞ Kuantum mekaniğinin faz-uzayı formülasyonu olarak da bilinen deformasyon kuantumlaması (ya da kuantizasyonu), basitçe, klasik faz-uzayında tanımlı sıra değişen fonksiyonlarla, Hilbert uzayında, fonksiyonlar üzerine etkiyen işlemciler olan kuantum gözlenirleri arasında bir eşleştirme olarak tanımlanır. Bu yöntemde, klasik faz-uzayı üzerinde kuantumlama yapılarak, kuantum mekaniği bir klasik istatistik teoriye uygun olarak geliştirilebilmektedir. Ayrıca, işlemciler yerine klasik faz-uzayında tanımlı gerçel değerli klasik gözlenirler kullanıldığı için, kuantum-klasik karşılığı konusunda önemli içgörüler elde edilebilmektedir. Bu formülasyonun, kuantum mekaniksel olguların klasik mekaniğin diliyle otonom olarak (işlemcilerle eşleştirmelere gerek duymadan) betimlenmesine olanak vermesi, diğer yöntemlerle kolayca elde edilemeyen yararlı fiziksel yaklaşımların ortaya çıkmasını sağlamaktadır. Kuantum mekaniğinin otonom olarak fazuzayı formülasyonunun kurulduğu bu yöntem deformasyon kuantumlaması olarak adlandırılır. Deformasyon kuantumlamasının temeli esas olarak, Herman Weyl, Eugene Wigner, Hilbrand Groenewold ve Jose Moyal’in çalışmalarına dayanmaktadır (Bu klasik öncü çalışmaların kopyalarının tamamının tıpkı basımları için bkz. Zachos et al. 2005). Bu nedenle Weyl-Wigner-Groenewold-Moyal (WWGM) kuantumlaması adıyla da anılmaktadır. 1927 yılında Weyl, faz-uzayı çekirdek (kernel) fonksiyonlarına “Weyl-sıralı” (Weyl-ordered) işlemcilerin karşılanırlığını (correspondence) göstermiştir (Weyl 1927). Bu yaklaşım, tam bir formülasyon olmamakla birlikte, genel bir kuantumlama çerçevesi sunması açısından önemlidir. Bir diğer önemli adım 1932 yılında Wigner’in, sonradan “Wigner fonksiyonları” olarak anılacak olan, faz-uzayı dağılım fonksiyonlarını tanımlamasıdır (Wigner 1932). Wigner fonksiyonları ve daha genel olarak faz-uzayı dağılım fonksiyonları deformasyon kuantumlamasının temelini oluşturmakta ve kuantum mekaniğindeki dalga fonksiyonlarının yerini almaktadır. Groenewold’un, tez çalışmasına dayanan 1946 tarihli katkısıysa, Weyl karşılanırlığının, tutarlı bir kuantumlama kuralından çok, tersinir bir dönüşüm olduğunu göstermesidir (Groenewold 1946). Böylelikle Wigner 1 fonksiyonları, yoğunluk matrisinin faz-uzayı çekirdeği olarak elde edilmektedir. Groenewold ayrıca, “Groenewold-van Hove” teoremi olarak da bilinen çalışmasıyla, Poisson parantezlerinin kuantum mekaniğinin Lie parantezleriyle olan önemli farklılıklarını ortaya koymuştur. 1949 yılındaysa Moyal, kuantum mekaniğinin bağımsız bir faz-uzayı formülasyonunu geliştirmiştir (Moyal 1949). Bu kuantumlamayla, Weyl-sıralı işlemcilerin beklenen değerleri hesaplanabilmektedir. Ancak en önemlisi, Moyal’in tanımladığı ve kendi adıyla bilinen yıldız-çarpım ve bu çarpım ile oluşturulan Moyal parantezlerinin aslında Poisson parantezlerinin bir deformasyonu olduğunu göstermesidir. Bu çalışma klasik limite geçişi standart hale getirmesi açısından önemlidir. Kuantum mekaniğinin bilinen formalizmindeki belirli sırada işlemci çarpımlarına karşılık gelen s-sıralı yıldız-çarpımın tanımlanarak, faz-uzayı dağılım fonksiyonlarının en genel halinin sunulduğu çalışmalar da WWGM kuantumlaması için geniş bir çerçeve sunması açısından önemlidir (Dereli ve Verçin 1997, Zachos et al. 2005). Deformasyon kuantumlamasındaki bağımsız çalışmaların bir araya getirilip, sistematik bir formalizm çerçevesine oturmasında pek çok katkı olmakla birlikte, Bayen, Flato, Fronsdal, Lichnerowicz ve Sternheimer’in birlikte yayınladıkları 1978 tarihli iki makale (Bayen et al. 1978), kuantum mekaniğinin faz-uzayı formülasyonunun kurulmasında önemli çalışmalar olarak kabul edilmektedir. Bu çalışmalar, kuantum mekaniğinin standart problemlerine bu formülasyonla çözüm getirmesinin yanında, yıldız-üstel açılımı (star-exponantial), yıldızözdeğer denklemleri ve yıldız özfonksiyonlar gibi teknik araçları kullanmasıyla da önemlidir. Kontsevich, Fedosov, Zachos, Fairlie ve Curtright’ın yaptıkları çalışmalar, bu formalizmin genel bir çerçeveye oturmasında önemli katkılar sağlamıştır (Zachos et al. 2005). Bu çalışmalar ve özellikle geçtiğimiz yüzyılın son çeyreğinden bugüne kadar yapılan diğer özgün katkılar sayesinde, göreli olmayan kuantum mekaniğinin tam bir otonom faz-uzayı formülasyonu kurulabilmiştir. Bu tez çalışmasında kullanılan deformasyon kuantumlaması, Schrödinger ve Feynman formülasyonları yanında, kuantum mekaniğinin üçüncü bağımsız formülasyonu olarak kabul edilmektedir. 2 Elde ettiği tüm başarılı uygulamalara karşın, spin ya da göreli kuantum mekaniğinin ve süpersimetrik kuantum mekaniğinin deforme edilmesi konusunda bu formülasyonun standart cebirsel araçlarının yeterli olmaması nedeniyle, henüz tamamlanmamış bir formalizm olduğu söylenebilir. Süpersimetrik kuantum mekaniğinin bu formalizm içerisinde ele alınması ancak 1998 yılına rastlarken, göreli kuantum mekaniği ve fermiyonik serbestlik derecelerine sahip sistemlere ilişkin çalışmalar çok daha yenidir ve henüz her ikisi için de tam ve oturmuş bir cebirsel altyapı bulunmamaktadır. Süpersimetrik kuantum mekaniğinin deformasyon kuantumlaması bağlamında ele alındığı ilk çalışma; Fairlie, Zachos ve Curtright’in, asıl olarak zamandan bağımsız Wigner fonksiyonlarını yıldız özfonksiyonlar olarak ele alan ve kuantum mekaniğindeki harmonik salınıcı, çizgisel potansiyel gibi kimi uygulamaları deformasyon kuantumlaması yöntemiyle çözen, 1998 yılı makaleleridir (Zachos et al. 1998). Bundan sonraki bir diğer önemli katkı Henselder’in 2007 yılında yayınlanan ve iki boyutlu faz-uzayında Clifford cebirinin deformasyonunun temel alınarak bir süpersimetri yapısının faz-uzayı formülasyonunda nasıl tanımlanacağını gösteren makalesidir (Henselder 2007a). Göreli kuantum mekaniğinin ve spin sistemlerinin, Dirac kuramını da içerecek şekilde, deforme edilip bu formalizm içerisinde yapılandırılmasına ilişkin bağımsız kimi çalışmalar olmakla birlikte, Hirshfeld, Henselder ve Spernat’ın (HHS) 2004 yılında yayınladıkları makale (Hirshfeld et al. 2004) toparlayıcı bir bakış açısı sunması nedeniyle öne çıkmaktadır. Bu makaleyi izleyen, Henselder ve Hirshfeld’in bağımsız ya da birlikte yaptıkları diğer çalışmalar da, tam bir cebirsel yapı oluşturulamamış olmakla birlikte, önemli yaklaşımlar sunmuştur. Bunlardan en önemlisi Henselder’in, dörtlü Moyal yıldızçarpımını ve has-zaman (proper time) formalizmini ele alarak göreli kuantum mekaniği için bir yaklaşım öne sürdüğü 2007 tarihli bir başka çalışmasıdır (Henselder 2007b). Bozonik sistemler için yapılabilen deformasyon kuantumlamasının fermiyonik serbestlik derecelerini ve bunlara bağlı etkileşmeleri de içerecek şekilde özel göreli olarak genişletilmesini amaçlayan bu tez çalışmasında, fermiyonik değişkenlerin eklenmesiyle tanımlanan yeni Moyal-Clifford (MC) çarpımı ile Clifford cebirinin bu genişlemede temel 3 rol oynadığı gösterilmektedir. Simetrilerin analitik ifadeleri olan gruplar için doğal bir çalışma çerçevesini Clifford cebiri sağlamaktadır. Bu cebirin çarpımı, Moyal yıldızçarpımıyla bir arada kullanıldığında Dirac denklemi için de en uygun çalışma ortamını sunmaktadır; çünkü Clifford cebirleri Dirac’ın gama matrislerinin sağladığı cebirleri genellemektedirler. Moyal-Clifford cebirinin bir diğer önemli yararı süpersimetrik kuantum mekaniği kapsamında ortaya çıkmaktadır. MC-çarpımı ve MC-cebiri kullanılarak faz uzayında süpersimetri yapısı kurulabilmektedir. Bu sayede elde edilen eş-spektral Hamiltonianların (matris değerli Hamilton fonksiyonları) spektrumları, öz-vektörleri (özspinörleri) ve ilgili Wigner fonksiyonları gibi faz-uzayı karakteristiklerinin elde edilmesi de bu tez çalışmasının özgün katkılarından birisidir. İlgili bölümlerde gösterileceği gibi, bu yaklaşımlar pek çok diğer sisteme de uygulanabilmektedir. Bu tez çalışmasında ilk olarak 2. Bölüm’de, göreli kuantum mekaniğinin deformasyon kuantumlamasının cebirsel altyapısı kurulmasına yönelik olarak, Moyal yıldız-çarpımı ve Clifford çarpımları tanımlanarak, bunların bir arada ele alınmasıyla oluşturulan MoyalClifford (MC) cebiri ve MC-çarpımı incelenecektir. Spin sistemleri ve Dirac kuramı için öne sürülen Hirshfeld-Henselder-Spernat (HHS) yaklaşımı, kurulan bu cebir ve yıldızçarpımıyla yeniden ele alınacak ve Dirac kuramının göreli olmayan limiti için FoldyWouthuysen dönüşümü yine MC-cebiri kapsamında tartışılarak standart formülasyonla karşılaştırılacaktır. 3. Bölüm’de, süpersimetrik kuantum mekaniğinin faz-uzayı formülayonunun temel cebirsel yapısı kurulacaktır. MC-cebiri için özel bir durum ele alınarak, Clifford cebirinin dörtboyutlu faz-uzayında kompleksleştirilmesiyle oluşturulan C4 ( ) cebirinin bazları ve gerçel faz-uzayı fonksiyonlarının bir arada işleme sokulmasına olanak sağlayan MC-çarpımı ile süpersimetrik kuantum mekaniğinin deformasyon kuantumlaması tanımlanacaktır. Böylelikle, faz-uzayında fermiyonik serbestlik derecelerini tanımlamak olanaklı hale gelmektedir. Kullanılan cebirin bir matris temsili kurularak, bu fermiyonik serbestlik dereceleri bilinen matris temsilleriyle ifade edilebilmektedir. Ardından, çarpanlarına ayırılmış terimlerin toplamı olan iki eş-spektral (isospectral) matris Hamiltonian yazılmakta 4 ve bu Hamiltonianların çift bağlaşımlı (doubly intertwined) olamalarının yanı sıra, sıfırın bölenleri (divisors of zero) olan matris değerli bağlaştıran (intertwining) faz-uzayı fonksiyonlarını içerdikleri de gösterilmektedir. Bu şekilde ele alınan her sistem için hareket sabitleri de elde edilmektedir. 3. Bölüm’ün sonunda, bu yönteme özel bir örnek olarak kuantum optiğinden iyi bilinen Jaynes-Cummings (JC) tipi Hamiltonian sistemleri incelenmekte ve bu Hamiltonianların spektrumları, öz-vektörleri ve ilgili Wigner fonksiyonları elde edilmektedir. 4. Bölüm, fiziğin güncel ve önemli araştırma alanlarından seçilen beş farklı eş-spektral Hamiltonian ailesinin, 3. Bölüm’de geliştirilen yönteme özel uygulamalar olarak incelenmesine ayrılmıştır. Bu örnekler arasında, iki-boyutlu Pauli Hamiltonianı’na karşılık gelen sistemler, spin-yörünge etklişmelerini içeren Aharonov-Casher (AC) tipi sistemler, bir süpermembran örnek model, merkezsel olmayan elektromanyetik alanda hareketi tarif eden sistemler ve yarı-iletken fiziğinden iyi bilinen Rashba ve Dresselhaus tipi sistemler yer almaktadır. Bu örnekler, 3. Bölüm’de MC-cebirinin süpersimetri yapısında ele alınmasıyla tanımlanan koşulların uygun seçimleriyle ortaya çıkmakta ve bu seçimlerin farklı kombinasyonlarıyla fiziksel olarak anlamlı ve çok daha geniş eş-spektral Hamiltonian ailelerinin elde edilebileceğini göstermektedir. Bu tez çalışmasının temelini oluşturan MC-cebiri yardımıyla göreli kuantum mekaniğinin deformasyon kuantumlamasına getirilen 2. Bölüm’deki yaklaşımın iki önemli probleminin çözümüne yönelik olarak, yine MC-cebiri içerisinde, ancak bu sefer dörtlü Moyal yıldızçarpımı yardımıyla, Lorentz dönüşümlerini de içerecek biçimde genelleştirilmesi 5. Bölüm’de incelenmektedir. Bu bölümde, zaman ile enerjinin ek koordinatlar olarak tanımlandığı 8-boyutlu faz-uzayının deforme edilmiş çarpımı tanımlanarak, parametrize edilmiş göreli klasik mekaniğin deformasyon kuantumlaması için bu çarpımın nasıl kullanılacağı gösterilmektedir. Bu yaklaşım, spin terimlerinin de kendiliğinden ortaya çıkması açısından önemlidir. 5 Göreli kuantum mekaniği ve süpersimetrik kuantum mekaniğinin deformasyon kuantumlamasının cebirsel temelini kurmada Clifford cebirleriyle Moyal yıldız-çarpımının birlikte ele alınmasının, şimdiye değin elde edilememiş başarılı sonuçlara ulaşmada anahtar rol oynayabileceği bu tez çalışmasının 2, 3, 4 ve 5. bölümlerindeki hesaplar ve tartışmalarla açıkça görülmektedir. MC-cebiri yardımıyla dört-boyutlu faz-uzayında süpersimetri yapısı eksiksiz olarak bu bağlamda incelenebilirken, göreli kuantum mekaniğinin tam bir formülasyonu için yine bu tez çalışmasında önerilen yöntemin anahtar rol oynacağı öngörülmektedir. 6. Bölüm’de, deformasyon kuantumlamasının, özellikle göreli kuantum mekaniği için, alternatif bir klasik mekaniksel bakış açısı olmasına ilişkin sonuçlar ve tartışmalar yer almaktadır. 6 2. MOYAL-CLIFFORD CEBİRİ VE GÖRELİ KUANTUM MEKANİĞİNİN DEFORMASYON KUANTUMLAMASI Deformasyon kuantumlamasında, kuantum kuramının sıra değişmezliği (noncommutativity) faz-uzayındaki fonksiyonlar üzerine etkiyen yine sıra değişmez bir çarpımla tarif edilir. Bu çarpım deformasyon parametresi h olan ve h → 0 limitinde fazuzayı fonksiyonlarının bilinen noktasal çarpımına (pointwise product) indirgenen yıldızçarpımdır. Bu tanımıyla kuantum mekaniği klasik mekaniğin deforme edilmiş halidir. Bu sayede klasik limit ve karşılanırlık ilkesi gibi kavramlar daha kolayca anlaşılabilirken, klasikten kuantum mekaniğine geçişte de gözlenirler açısından kavramsal bir sorunla karşılaşılmaz. Göreli kuantum mekaniğinin deformasyonu da fermiyonik yıldız-çarpım yardımıyla uzay-zaman cebirinin formülasyonu ve böylelikle deformasyon kuantumlaması bağlamında Dirac kuramının ifade edilmesi şeklinde anlaşılabilir (Henselder 2007b). Dirac denkleminin cebirsel yapısı bozonik ve fermiyonik yıldız-çarpımlarla tanımlanabilir. Buradaki bozonik yıldız-çarpım, deformasyon kuantumlamasından iyi bilinen Moyal yıldız-çarpımı, fermiyonik yıldız-çarpım ise Clifford çarpımıdır. Bu bölümde ilk olarak deformasyon kuantumlamasının en önemli araçlarından olan Moyal yıldız-çarpımı ve ardından da fermiyonik yıldız-çarpımı simgeleyen Clifford çarpımı incelenecektir. Bu iki yıldız-çarpımın bir arada ele alınmasıyla yeni bir cebir ile yeni bir yıldız-çarpım tanımlanacak ve ardından bu cebirin Dirac kuramının faz-uzayı formülasyonunun kurulması için A.C. Hirshfeld, P. Henselder ve T. Spernat tarafından 2004 yılındaki makaleleriyle ortaya atılan ve kısaca HHS olarak adlandırılacak olan yaklaşım bu kapsamda yeniden ele alınacaktır (Hirshfeld et al. 2004). 2.1 Moyal Yıldız-Çarpımı Faz-uzayı 2n-boyutlu bir simplektik M manifoldu ile ve bunun üzerinde tanımlı olan, her mertebeden türevlenebilir kompleks değerli fonksiyonların oluşturduğu doğrusal (linear) uzay da F ile gösterilsin. F’nin gerçel değerli elemanları Hamilton mekaniğinden bilinen 7 klasik gözlenirlerdir. Kanonik z = (q, p)=(q1, q2, ..., qn, p1, p2, ..., pn) koordinatlarında F üzerinde Moyal yıldız-çarpımı aşağıdaki gibi tanımlanır: ← → 1 n ← → ∗ = exp ih ∑( ∂ q j ∂ p j − ∂ p j ∂ q j ). 2 j =1 (2.1) s r Burada h Planck sabitini ve ∂ altındaki değişkene göre sol tarafa, ∂ ise sağ tarafa işlem yapan türev işlemcilerini temsil etmektedir. Moyal Yıldız-çarpımı F ∗ (aG + bH ) = aF ∗ G + bF ∗ H (aF + bG ) ∗ H = aF ∗ H + bG ∗ H ile verilen iki-doğrusallık (bilinearity) özelliğinin yanında birleşmeli (associative) bir çarpımdır: ( F ∗ G ) ∗ H = F ∗ (G ∗ H ). Bu son iki bağıntıdaki F, G ve H’ler F’nin keyfi elemanları olup, iki-doğrusallık bağıntılarındaki a ve b’ler keyfi skalerlerdir. Kompleks eşlenik altında, iki fonksiyonun yıldız-çarpımı aşağıdaki bağıntıyı sağlar: ( F1 ∗ F2 ) = F 2 ∗ F 1. (2.2) Burada F , F’nin kompleks eşleniğini göstermektedir. Yıldız-çarpım cinsinden Moyal parantezi [, ]M tüm faz-uzayı fonksiyonları için aşağıdaki gibi tanımlanır: [ F , G ]M = F ∗ G − G ∗ F 8 (2.3) Moyal parantezi, anti-simetrik ve iki-doğrusal olup, Jacobi özdeşliği ile Leibnitz kuralını sağlar: [ F , G ]M = −[G, F ]M [ F , aG + bH ]M = a[ F , G ]M + b[ F , H ]M (Anti-simetriklik) (Sağdan-doğrusallık) [[ F , G ]M , H ]M + cp. = 0 (Jacobi Özdeşliği) [ F , G ∗ H ]M = [ F , G ]M ∗ H + G ∗ [ F , H ]M . (Leibnitz Kuralı) Burada cp. devirsel permütasyonu (cyclic permutation) ifade etmektedir. Son iki özellik yıldız-çarpımın birleşme özelliğinin açık sonuçlarıdır. Dolayısıyla Moyal parantezine göre F bir Lie cebiri yapısına sahiptir. Denklem (2.2) yardımıyla iki gerçel değerli fonksiyonun Moyal parantezinin saf-sanal (pure-imaginary) değerli olduğu aşağıdaki genel bağıntı ile gösterilebilir: [ F , G ]M = −[ F , G ]M . (2.4) Moyal yıldız-çarpımın ve parantezinin en önemli özellikleri aşağıdaki limit bağıntılarıdır: lim F ∗ G = FG, h→0 1 [ F , G ]M = [ F , G ] P . h→0 ih lim Bu bağıntılardan da görülebileceği gibi, h → 0 limitinde Moyal parantezi Poisson parantezine indirgenmektedir. Benzer şekilde, iki fonksiyonun yıldız-çarpımı da aynı limitte, bu fonksiyonların bilinen FG çarpımına dönüşmektedir. Bu bağıntılar h ’dan bağımsız tüm genel faz-uzayı fonksiyonları için geçerlidir. Bu ifadeler bize, birleşmeli yıldız-cebirinin ve Moyal paranteziyle verilen F’nin Lie cebiri yapısının sırasıyla, noktasal çarpıma göre F’nin birleşmeli cebir yapısının ve Poisson parantezine göre belirlenen Lie cebiri yapısının deformasyonları olduğunu söyler. 9 2.2 Clifford Çarpımı Yukarıda değinilen Lie cebirlerinde olduğu gibi, herhangi bir cebir, üzerinde bir ikili işlemin (iki-doğrusal olan bir çarpım) tanımlandığı bir vektör uzayıdır. Vektör uzayının boyutu cebirin de boyutudur. Ancak Clifford cebirleri, üzerinde dejenere olmayan bir g iç çarpımının tanımlandığı vektör uzayları için tanımlanan cebirlerdir. g ile tanımlanan iç çarpıma kimi zaman skaler çarpım, g’ye de metrik ya da metrik tensörü adı verilir. Simetrik (g(x, y)=g(y, x)) ve iki-doğrusal olan g’nin dejenere olmaması, ona karşılık gelen ve elemanları vektör uzayının bir {ej} bazında gij=g(ei, ej) ile gösterilen matrisin tekil olmamasına (detg≠0) eşdeğerdir. Bu dejenere olmama özelliğiyle vektörler ve bunların duali olan 1-formlar arasında bire-bir eşleşme kurulabilir. Verilen bir y vektörü için, bir x vektörünün metrik duali ~ x ~ x ( y) = i y (~ x ) = g ( x, y ) ile tanımlanan 1-formdur. Burada i y iç çarpımı temsil etmektedir ve bir β k -formu (antisimetrik kovaryant k-tensör) üzerine etkisi, verilen x1 , K, xk −1 vektör alanları için (i y β )( x1 , K, xk −1 ) = kβ ( y, x1 , K , xk −1 ) şeklindedir. İki-doğrusal, birleşmeli dış çarpım (exterior product) da herhangi bir α j -formu ile β k -formu için α ∧ β = (−1) jk β ∧ α eşitliğiyle tanımlanır. Tüm formların doğrusal uzayı dış çarpıma göre 2n boyutlu (n, vektör uzayının boyutu) dış cebir (exterior algebra) oluşturur; bu, tensör cebiri gibi birleşmeli bir cebirdir. 10 -dereceli Herhangi bir 1 -form ~ x ve herhangi bir β formu için ∗C Clifford çarpımı, yukarıda tanımlanan iç ve dış çarpımların toplamı olarak, aşağıdaki gibi tanımlanır: ~ x ∗C β = ~ x ∧ β + ix β , Bu çarpım; dış cebiri, Clifford cebiri olarak da adlandırılan (2.5) 2-dereceli birleşmeli cebire dönüştürür. Clifford cebiri ayrıca Geometrik Cebir olarak da bilinir (Artin 1957, Hestenes 1966, Hestenes 1993). Birleşme özelliğinin de yardımıyla (2.5) bağıntısı herhangi bir form üzerine etkiyen Clifford çapımının ( ∗C ) tümüyle belirlenmesi için yeterlidir. 2 dereceliliğin anlamı, bir doğrusal cebir olarak, tüm cebirin tek ve çift formların uzaylarının direkt toplamı (direct sum) şeklinde ifade edilebilmesi ve tüm çift formların kendi içerisinde kapanarak bir alt-cebir oluşturmalarıdır. Bir α j -formu ile β k -formunun Clifford çarpımı, genelde, l = j + k , j + k − 2, K, | j − k | ile verilen l -formların bir toplamını içeren homojen olmayan bir formdur. Özel olarak j ve k’nın her ikisi de birer çift tamsayı ise yukarıdaki gibi hesaplanan tüm l ’ler de çift olacaktır. Çift formların Clifford çarpımına göre bir alt-cebir oluşturmaları bu özelliğin bir sonucudur. Clifford çarpımı cinsinden Clifford parantezi de aşağıdaki gibi tanımlanır: [α , β ]C = α ∗C β − β ∗C α . İki-doğrusal, anti-simetrik olan bu parantez de Jacobi özdeşliğini sağlar. Dolayısıyla, birleşmeli Clifford çarpımı altında tanımlanan Clifford parantezi de aslında bir Lie cebiri yapısı gösterir. Clifford parantezi, Moyal parantezi gibi, Leibnitz kuralını da sağlar. 11 2.3 Moyal-Clifford Cebiri Minkowski uzay-zaman manifoldunun gerçel Clifford cebirinin ( C1,3 ( )) ortonormal 1form bazları e µ (µ= 0, 1, 2, 3) ile gösterilsin. Buradaki e µ ’ler, Dirac cebirindeki γ µ matrislerinin Clifford cebirindeki karşılıklarıdır ve aşağıdaki anti-Clifford sıra değiştirme bağıntılarını sağlarlar: {e µ , eν }C = e µ ∗C eν + e µ ∗C eν = 2η µν 1 . i, j = 1, 2, 3 değerlerini almak üzere, e 0 (= γ 0 = β ) 1-formu ve α j = e0 ∗C e j ( = γ 0 ∗C γ j ) 2formları η µν = diag(1, –1, –1, –1) Lorentz metriğine göre aşağıdaki bağıntıları sağlarlar: e0 ∗C e 0 = α 1 ∗C α 1 = α 2 ∗C α 2 = α 3 ∗C α 3 = 1 {e 0 ,α j }C = 0 (2.6) {α ,α }C = 2δ . i j ij Buraya kadar yapılan tanımlama ve hesaplardaki Clifford formlarının bileşenleri, sıradan çarpımla çarpıldıklarından, sıra değişen niceliklerdir. Ancak, katsayıların Moyal yıldızçarpımla çarpılmalarını gözeterek sıra değişmeyen duruma geçilebilir. Bunun için yalnızca iki bağıntıyı bir arada kullanmak yeterli olmaktadır; bunlar da (2.5) ile verilen Clifford çarpımı ve (2.1) ile verilen Moyal yıldız-çarpımdır. Sonuçta elde edilecek olan birleşmeli yıldız-çarpım ve cebir, sırasıyla, *MC ile gösterilen Moyal-Clifford (MC) çarpımı ve MCcebiri olarak adlandırılacaktır. Bu cebirin bir F elemanının n. MC-kuvveti de F n* MC = F ∗MC F ∗MC ... ∗MC F 144424443 n defa şeklinde tanımlanmaktadır. 12 2.4 Faz-Uzayında Dirac Denklemi ve Göreli Kuantum Mekaniği İçin HHS Yaklaşımı MC-Cebiri ve MC-çarpımı gözönünde bulundurularak Dirac cebrinin deformasyonu, dolayısıyla göreli kuantum mekaniğinin deformasyonu incelenebilir. Bunun için ilk olarak m kütleli bir serbest parçacık için Dirac Hamiltonianı aşağıdaki gibi tanımlanacaktır (Henselder 2007b): H D = cp jα j + mc 2 e 0 . (2.7) (2.7) denklemi, Dirac Hamiltonianı’nın 1-form ve 2-formlardan oluşan, homojen olmayan yapısını işaret eder (Burada c ışığın boşluktaki sürati olup, bundan sonra aksi belirtilmedikçe tekrarlı Latin indisleri üzerinden 1’den 3’e kadar toplam anlaşması kullanılacaktır). Öte yandan klasik gözlenirleri de içerdiğinden Dirac cebirinin deformasyonunda MC-çarpımı önemli bir rol oynamaktadır. Dirac Hamiltonianı’nın kendisiyle MC-çarpımı aşağıdaki gibi bir 0-formdur: H D ∗MC H D = c 2 p 2 + m 2 c 4 . Bunu kullanarak Hamiltonian’ın MC-üstel açılımı aşağıdaki gibi hasaplanır: n ∞ H t 1 t n Exp MC ( D ) = ∑ H D∗MC ih n=0 n! ih = π − E ( p )e +itE / h + π + E ( p)e (2.8) −itE / h . Son eşitlik yazılırken sonsuz toplamın tek ve çift kuvvetler içeren terimleri ayrı ayrı hesaplanmıştır. Burada π ± E ( p) ile verilen “Wigner fonksiyonları” aşağıdaki gibi tanımlıdır: 1 2 π ± E ( p ) = 1 ± 13 HD . E (2.9) Bu Wigner fonksiyonları, 0-form, 1-form ve 2-formdan oluşan, homojen olmayan birer Clifford formudur (Bu formlara bu tez çalışmasında Wigner formları ya da Wigner-Clifford formları adı verilecektir). Dirac Hamiltonianı’nda q’ya bağımlı terimler olmadığından Dirac Hamiltonianı’nın kendisiyle Moyal-Clifford çarpımı aslında Clifford çarpımına eşittir, dolayısıyla H D ∗MC H D = H D ∗C H D = E2 = c 2 p 2 + m 2c 4 yazılabilir. ( H D / E ) ∗MC ( H D / E ) = 1 ifadesi de ( H D / E ) ’nin bir involüsyon olduğunu ifade eder. π ± E ( p) ’ler aynı zamanda enerji projektörleridir; idempotenttirler ve tam bir küme oluştururlar: π ± E ∗MC π ± E = π ± E π + E ∗MC π − E = 0 π +E + π −E = 1 Bu projektörler ayrıca aşağıdaki yıldız-özdeğer denklemlerini sağlarlar: H D ∗MC π ± E ( p) = ± Eπ ± E ( p) . (2.10) Benzer yıldız-özdeğer denklemleri Su = h z ∗C (u j e j ) 2 tanımıyla verilen spin için de yazılabilir. 14 (2.11) Burada z = ie 0 ∗C e1 ∗C e 2 ∗C e3 ile verilen hacim formdur (4-form) ve kuantumlama eksenini ifade eden u, p’ye dik birim vektördür. Buna göre z ∗C z = 1 z ∗C e j = −e j ∗C z olduğundan h Su ∗C Su = −( ) 2 (u k ek ) ∗C (u j e j ) 2 h 1 = −( ) 2 {e k , e j }C u k u j 2 2 h 2 =( ) 2 (2.12) bulunur. Böylece (2.8)’dekine benzer hesaplarla Su için Clifford-üstel açılımı aşağıdaki gibi hesaplanır: n ExpC ( ∞ S uϕ 1 ϕ n ) = ∑ Su ∗C ih n = 0 n! ih = π − S ( u)e + iϕ / 2 + π + S ( u)e (2.13) − iϕ / 2 . Burada spin “Wigner fonksiyonları” aşağıdaki gibi verilir: π ±S = 15 1 1 ± Su . 2 h (2.14) (2.14) denklemi standart göreli kuantum mekaniğindeki Dirac spin projektörlerinin 1 ± σˆ z ( Pˆ± = ) deformasyon kuantumlamasındaki karşılığıdır ve aşağıdaki yıldız-özdeğer 2 denklemini sağlar: h S u ∗C π ± S (u) = ± π ± S (u) . 2 (2.15) p ve u birbirilerine dik oldukları için, p ⋅ u = 0 eşitliğinden [e0 , z ∗C ( p j e j )]C = 0 , [ p jα j , z ∗C (u k e k )]C = 0 (2.16) yazılabilir. Buna göre H D ve Su Clifford çarpımına göre aşağıdaki gibi sıra değiştirirler: [ H D , S u ]C = H D ∗C S u − S u ∗C H D = 0 . (2.17) Dolayısıyla π ± E ( p) ve π ±S (u) Wigner fonksiyonları da sıra değiştirirler. Böylece Dirac problemi için ortak idempotent Wigner fonksiyonları aşağıdaki gibi yazılır: π ± E , ± S ( p, u) = π ± E ( p) ∗MC π ± S (u) . (2.18) Karşılık gelen yıldız-özdeğer denklemleri ise aşağıdaki gibidir: H D ∗MC π ± E , ± S ( p, u) = ± Eπ ± E , ± S ( p, u) h S u ∗MC π ± E , ± S ( p, u) = ± π ± E , ± S ( p, u). 2 16 (2.19) Dirac Wigner fonksiyonları da idempotenttirler: π ± E , ± S ( p, u) ∗MC π ± E , ± S ( p, u) = π ± E , ± S ( p, u) . (2.20) Şimdi qj’leri xj kartezyen koordinatlarıyla özdeşleştirip bilinen [ p k , x j ]M = −ihδ jk bağıntısından yararlanılırsa [ H D , x j ]MC = −ihcα j {H D , α j }MC = 2cp j bulunur. İkinci bağıntıda (2.6)’dan yararlanılmıştır. Bu bağıntılar yardımıyla konum fonksiyonunun zamana göre değişimi aşağıdaki gibi hesaplanır: x j (t ) = Exp MC ( − H Dt H t ) ∗MC x j ∗MC Exp MC ( D ) ih ih −1 = x j + c 2 p j t ∗MC H D ∗MC + (2.21) ihc j H t −1 −1 (α − cp j ∗MC H D ∗MC ) ∗MC H ∗MC ∗MC ( Exp MC ( 2 D ) − 1). 2 ih −1 Burada H D ∗MC , MC-çarpımı altında H D ’nin tersidir ve aşağıdaki gibi tanımlıdır: −1 H D ∗MC = HD . c p + m 2c 4 2 2 (2.22) (2.21) denkleminin ikinci satırındaki iki terim klasik harekete karşılık gelirken, üçüncü satırdaki son terim Zitterbewegung olarak bilinen terimi simgeler. (Almanca bir sözcük olan Zitterbewegung, konumun beklenen değerinin ortalama değer etrafında salınmasını ifade eder. Bu çalışmada Zitterbewegung daha fazla ele alınmayacaktır). 17 2.5 Lorentz Dönüşümleri ve Yıldız-özdeğer Denklemleri Yıldız-çarpım formülasyonunda Dirac denklemini türetmenin bir başka yolu da, durgun çerçevede yıldız-özdeğer denklemiyle uyumluluk göstermesi gerekliliğini ele almaktır. p=0 seçilirse, (2.10) ifadesi (c ile bölündükten sonra) aşağıdaki şekilde ifade edilir: (mce 0 ± mc ) ∗C π ± E (0) = 0 . burada π ± E (0) = (2.22) 1 (1 ± e 0 ) olup, bu çözüm (2.9) ile verilen Wigner fonksiyonlarının 2 tanımından bulunur. Lorentz dönüşümleri h K j = i e 0 ∗C e j ve 2 h J l = i ε ljk e j ∗C e k 4 olmak üzere birer 2-form olan K j boost ve J j dönme üreticileri ile tanımlanırlar. Bunlar aşağıdaki Clifford sıra değiştirme bağıntılarını sağlarlar: [ J l , J j ]C = ihε ljk J k , [ J l , K j ]C = ihε ljk K k , (2.24) [ K , K ]C = −ihε J . l j ljk k Lorentz boostları için yıldız üstel açılımının ExpC (ω ⋅ K ) ∗C α µ ∗C ExpC (ω ⋅ K ) = ExpC (ω ⋅ K ) ∗C α µ ∗C ExpC (ω ⋅ K ) = Λµν (ω )α ν (2.23) şeklindeki tanımına göre (Hirshfeld et al. 2004), (2.22) ifadesi S = Exp C (ω ⋅ K ) tanımı yardımıyla hareketli bir çerçeveye ötelenebilirler. 18 (2.23) ifadesindeki ω parametresi hareketli çerçevedeki p momentumuna bağımlıdır. (2.22) bağıntısından S −1 ∗C (e 0 mc ± mc) ∗C π ± E (0) ∗C S = ( S −1 ∗C e 0 ∗C Smc ± mc) ∗C S −1 ∗C π ± E (0) ∗C S =0 (2.25) yazılabilir. Denklem (2.23) yardımıyla p S −1 ∗C e0 ∗C S = / mc ( p/ = e0 ∗C p) (2.26) elde edilir. Böylece π ± m ( p) = S −1 ∗C π ± E (0) ∗C S (2.27) tanımıyla (2.25) ifadesi aşağıdaki hale dönüşür: ( p/ ± mc) ∗C π ±m ( p ) = 0 . Burada enerji projektörleri π ± m ( p ) = (2.28) ± p/ + mc şeklinde tanımlıdır. Denklem (2.28) ise 2mc Dirac denkleminin yıldız-çarpım formülasyonundaki ifadesidir. Benzer bir yöntem, (2.14) ve (2.15) kullanılarak, spin yıldız-özdeğerlerini elde etmek için de yinelenebilir. Su = h z ∗C (u j e j ) ifadesinin durgun çerçevede geçerli spin gözlenirleri olduğunu göz 2 önünde bulundurarak, hareketli çerçevedeki ifadeye aşağıdaki gibi ulaşılabilir: h S u = S −1 ∗C S u ∗C S = − z ∗C u/ 2 19 (u/ = e 0 ∗C u) . (2.29) Burada S = Exp C (ω ⋅ K ) ötelenmesi uygulanmıştır. u2=1 ve u⋅p=0 koşulları aslında sırasıyla u µ uµ = −1 ve u µ pµ = 0 şeklinde anlaşılmalıdır. Böylelikle Su ∗C Su = (h / 2) 2 ve [ Su , H D ]C = 0 ifadelerinin tüm gözlem çerçevelerinde geçerli olduğu garanti altına alınmış olur. Sonuç olarak, göreli spin yıldız-özdeğer denklemi ve çözümü aşağıdaki gibi yazılabilir: h z ∗C u/ ∗C π ± S (u ) 2 h = ± π ± S (u ). 2 S u ∗C π ± S (u ) = (2.30) Burada (2.14) ile (2.15) ifadelerindeki Su’lar Su şekline dönüşmüştür ve buna göre spin projektörleri aşağıdaki gibi tanımlıdır: 1 1 ± Su 2 h 1 ± z ∗C u/ = . 2 π ±S (u ) = Denklem (2.18)’de olduğu gibi, Dirac kuramındaki u ve v dörtlü spinörlerine karşılık gelen projektörler, (2.28) ve (2.30) denklemleri bir araya getirilerek aşağıdaki gibi yazılır: π ±m, ± S ( p, u ) = π ±m ( p) ∗MC π ±S (u ) = π ± S (u ) ∗MC π ±m ( p ) . (2.31) 2.6 Faz-Uzayı Formülasyonu ile Foldy-Wouthuysen Dönüşümü Şimdiye değin kurulan cebirsel yapı içerisinde Dirac denkleminin göreli olmayan limitini hesaplamanın en iyi yolu Foldy-Wouthuysen (Foldy and Wouthuysen 1950) dönüşümünü yıldız-çarpım formülasyonuna uygulamaktır. 20 Wigner fonksiyonun zaman bağımlılığı (Curtright and Zachos 1999) ih ∂π (t ) = [ H (t ), π (t )]MC ∂t (2.32) ifadesinden bulunur. Bu ifade, Wigner fonksiyonunun π ′(t ) = U (t ) ∗MC π (t ) ∗ MC U (t ) −1 (2.33) şeklindeki üniter dönüşümüyle aşağıdaki gibi yazılır: ih∂ t π ′(t ) = [ H ′(t ), π ′(t )]MC . (2.34) Burada H ′(t ) ’nin açık ifadesi aşağıdaki gibi elde edilir: H ′(t ) = U (t ) ∗MC ( H (t ) − ih∂ t ) ∗MC U (t )−1 . (2.35) Ele alınan herhangi bir Hamiltonian aşağıdaki gibi ifade edilebilir: H = β +E+O. mc 2 Burada β = e 0 olup, 1 H H + β ∗C ∗ β 2 2 C 2 mc mc β +E = 1 H H O = 2 − β ∗C ∗ β 2 C 2 mc mc tanımları yapılmıştır. 21 (2.36) E fonksiyonu pozitif pariteye sahipken O fonksiyonu negatif pariteye sahiptir: β ∗C E ∗C β = E β ∗C O ∗C β = −OA Standart Foldy-Wouthuysen dönüşümü için β U (t ) = Exp MC ∗MC O 2 1β = ∑ ∗MC O n = 0 n! 2 ∞ n ∗ MC (2.37) seçilirse, (2.33) (ya da (2.35)) ifadesi yardımıyla H′ = β ∗MC mc 2 1 ih & 1 2∗MC 1 4∗MC − O O 1 + O + E − O, [O, E ]MC + 8 8 mc 2 MC 2 (2.38) 1 1 3∗MC ih + β ∗MC [O, E ]MC − O + β ∗MC O& + ... 2 3 2mc 2 elde edilir. Burada ilk satır çift fonksiyonları içerirken ikinci satır tek fonksiyonlardan oluşur. (2.38) denklemi H′ = β + E ′ + O′ . mc 2 (2.39) şeklinde yeniden yazılıp, aynı dönüşüm bir kez daha β U (t ) = Exp MC ∗MC O′ 2 ile yapıldığında 22 (2.40) H ′′ = β + E′ mc 2 (2.41) elde edilir. Burada (1/c)5 ve üzeri mertebeden terimler ihmal edilmiştir. Elektromanyetik alan içinde e yüklü bir parçacığın hareketini betimleyen Dirac Hamiltonianı H = α ⋅ (cp − eA) + βmc 2 + eϕ için E ve O fonksiyonları aşağıdaki gibidir: eϕ , mc 2 cp − eA O =α ⋅ . mc 2 E= (2.42) ( H ′′ / mc 2 )’de (1/c)4 mertebesine kadar olan terimler ele alındığında H ′′ Hamiltonianı aşağıdaki gibi dönüşür: 1 1 ih & 1 H ′′ = mc 2 β ∗MC 1 + O 2∗MC − O 4∗MC + mc 2 E − mc 2 O, [O, E ]MC + O 8 8 mc 2 MC 2 2∗ e MC − p A 4 p eh c 2 = β mc + − 3 2− β ∗MC σ ⋅ B + eϕ 2m 8m c 2mc 2 eh eh − σ ⋅ ( E × p) − 2 2 divE . 2 2 4m c 8m c (2.43) Burada σ = (σ 1 , σ 2 , σ 3 ) Pauli matrisleridir. (2.43) ifadesi standart işlemci formalizmindeki 23 ifadeyle aynıdır. Bu ilişkiyi görmek için, faz-uzayı değişkenlerinin çarpımını, karşılık gelen işlemcilerin çarpımına dönüştüren aşağıdaki ΘW Weyl dönüşümü kullanılmaktadır: ΘW ( E × p) = 1 ˆ ih ( E × pˆ − pˆ × Eˆ ) = Eˆ × pˆ + rotEˆ . 2 2 (2.44) Dolayısıyla (2.43)’e karşılık gelen Hamilton işlemcisi aşağıdaki gibidir: 2∗ MC ˆ e ˆ p − A 4 ˆ p c eh 2 β σ ⋅ B + eϕ Hˆ ′′ = β mc + − − 3 2 2m 8m c 2 mc 2 eh ie h 2 ˆ − eh div E . ˆ − ⋅ ( E × p ) − ⋅ rot E σ σ 4m 2c 2 8m 2 c 2 8m 2 c 2 (2.45) Bu da bilinen klasik ifade ile aynıdır (bkz. Greiner 1997). (2.45)’te p̂ = −ih∇ momentum işlemcisidir. HHS yaklaşımı, her ne kadar özgün makalelerinde Moyal-Pauli yıldız-çarpımı olarak adlandırılan yıldız-çarpımla hesaplar yapılmış olsa da, bu bölümün başında kurulan MCcebiri bağlamında MC-çarpımı altında da yine Dirac kuramının faz-uzayı formülasyonu için tutarlı sonuçlar vermekte, ancak kimi kavramsal sorunları da beraberinde getirmektedir. Bu sorunlardan ilki, Dirac kuramının faz-uzayı formülasyonunun, üçlü Moyal yıldız-çarpımı ve dörtlü Clifford çarpımını bir arada içermesidir. Ne var ki, üçlü Moyal yıldız-çarpımıyla göreli kuantum mekaniği için gerekli olan Lorentz dönüşümlerini betimlemek mümkün görünmemektedir. Bir diğer sorun da Dirac kuramının klasik karşılığının olmamasıdır. Oysa deformasyon kuantumlamasının temeli, klasik mekaniğin h parametresiyle deforme edilerek kuantum mekaniğinin faz-uzayında formüle edilmesine dayanmakta ve h → 0 limitinde klasik mekanik yeniden elde edilebilmektedir. Bu iki sorunu ortadan kaldırmaya yönelik önerilerden bir tanesi, göreli kuantum mekaniğinin 24 parametrize edilmesine ya da uzay-zaman koordinatı olarak zamanın sistemin gelişim (evolution) parametresinden ayrılmasına dayanan has-zaman (proper time) fomalizmidir (Henselder 2007b). Bu yaklaşımla, uzay-zaman cebirinin geometrik yapısının has-zaman formalizmindeki kuantum yapısının formel bir birlikteliğinin yıldız-çarpım formalizmi içerisinde elde edilebileceği ileri sürülmektedir. Bunun için de Lorentz dönüşümü için gerekli yeni bir dörtlü Moyal yıldız-çarpımı tanımlanarak, aktif ve pasif Lorentz dönüşümleri bu formalizm içerisinde ortaya çıkarılmaktadır. Bu yeni yıldız-çarpımlar yardımıyla, parametrize edilmiş klasik mekaniğin deformasyon kuantumlanması için de klasik limit elde edilirken, spin terimleri de kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Göreli kuantum mekaniğinin deformasyon kuantumlaması bu anlamıyla henüz tamamlanmamış bir formalizm olarak ortaya çıkmakla birlikte, MC-cebiri ve çarpımı bu eksikliğin giderilmesi konusundaki anahtar rolünü korumaktadır. Bununla ilgili ayrıntılı bir inceleme 5. Bölüm’de verilmektedir. MC-cebiri ayrıca, bir sonraki bölümde de ayrıntılı olarak gösterileceği üzere, süpersimetrik kuantum mekaniğinin deformasyon kuantumlaması için çok yararlı araçlar sunmakta ve dört-boyutlu klasik faz-uzayında tutarlı bir süpersimetri yapısı kurulmasını sağlamaktadır. 25 3. SÜPERSİMETRİK KUANTUM MEKANİĞİNİN FAZ-UZAYI FORMÜLASYONU Moyal yıldız-çarpımı bozonik kısım ve Clifford çarpımı da fermiyonik kısım olmak üzere, bu iki çarpımın bir arada kullanılması süpersimetrik kuantum mekaniğinin (Gendensthěn and Krive 1985, Cooper et al. 1995, Junker 1996, Kuru et al. 2001) faz-uzayı formülasyonunu inşa etmeye de uyarlanabilir. İki-boyutlu ( 2 D ) faz-uzayı üzerinde bu yaklaşımın nasıl uygulanacağını Henselder (Henselder 2007a) göstermiştir. Bu bölümde temel olarak, benzer bir yaklaşımla, 4-boyutlu ( 4 D ) faz-uzayı üzerinde süpersimetrik kuantum mekaniğinin nasıl inşa edileceği tartışılacaktır. Bu şekilde kurulan cebirsel yapı, süpersimetrik kuantum mekaniğinin faz-uzayı formülasyonuna çok daha genel bir çerçeve sunarken, zengin bir uygulama alanını da beraberinde getirmektedir. Bu bölümde ilk olarak, Moyal yıldız-çarpım ile birlikte Clifford formlarından oluşan bir klasik Hamiltonian sistemindeki 4-boyutlu faz-uzayı üzerinde tanımlı kompleks Clifford cebirinin deformasyonu gösterilecektir. Bu, çarpanlarına ayırılmış terimlerin toplamı olan iki eş-spektral (isospectral) 2 × 2 ’lik matris Hamiltonian yazmaya da olanak vermektedir. Gerçel değerli faz-uzayı fonksiyonlarıyla ifade edilebilen bu Hamiltonianlar pek çok sistemin modellenmesine olanak verecek kadar da geneldirler. Çift bağlaşımlı (doubly intertwined) bu Hamiltonianlar deforme edilen cebirde sıfırın bölenleri (divisors of zero) olan matris değerli bağlaştıran (intertwining) faz-uzayı fonksiyonlarını içerirler. Bağlaştıran matrisleri kompleks eşlenikleriyle bir arada kullanarak ele alınan her sistem için hareket sabitlerini elde etmek de mümkündür. Atomun alanlarla kuantum etkileşmelerinin (Fink et al. 2008) doğasını inceleyen ve güncel deneylere konu olan kuantum optiğinin JaynesCummings (JC) tipi Hamiltonian sistemleri de (Jaynes and Cummings 1963, Shore et al. 1993, Schleich 2001) bu yönteme özel bir örnek olarak incelenebilmektedir. JC-tipi Hamiltonianların dışında pek çok süper-eş Hamiltonian ailesinin spektrumları, özvektörleri ve ilgili Wigner fonksiyonları gibi faz-uzayı karakteristiklerinin yanı sıra, klasik limitteki davranışları ve hareket sabitleri de kuantum mekaniğinin standart araçlarına başvurmadan, bu yöntem yardımıyla otonom olarak incelenebilmektedir (Buğdaycı ve Verçin 2009). 26 3.1 Faz-Uzayı Üzerinde Kompleksleştirilmiş Clifford Cebiri Ele alınacak faz-uzayı 4-boyutlu (4D) simplektik manifold M ile, bunun üzerinde tanımlı olan kompleks değerli fonksiyonların oluşturduğu doğrusal uzay da yine F ile gösterilsin. M’nin her noktasında biri teğet (tangent) ve diğeri onun duali olan ko-teğet (cotangent) uzayı olmak üzere iki adet 4D vektör uzayı tanımlanabilir. Ko-teğet uzayının elemanları, teğet uzayının elemanları üzerine doğrusal olarak etkiyen 1-formlardır. Simplektik manifold M’nin, dejenere olmayan ikinci-ranktan iki tensör alanlarıyla tanımlanan iki özel yapısı vardır: Bunlardan birisi simplektik 2-form Ω ve diğeri simetrik g metrik tensörüdür. Bu iki tensörün dejenere olmaması, her birinin teğet uzayı ile ko-teğet uzayı arasında birer vektör uzayı eş-yapı dönüşümünü (isomorphism) tanımlamaları anlamına da gelmektedir. Bu eş-yapı dönüşümüyle ilişkilendirilmiş elemanlar birbirlerinin simplektik ve metrik duali olarak adlandırılırlar (bkz. Kesim 2.2). Simplektik 2-form Ω ve simetrik g metrik tensörü, ele alınan komşuluğun her noktasındaki teğet uzaya, sırasıyla simplektik vektör uzayı yapısı ve bir iç çarpım (interior product) uzayı yapısı kazandırır. Darboux teoremine göre (Arnold 1989) M’nin her komşuluğunda (q, p ) = (q1 , q2 , p1 , p2 ) şeklinde kanonik koordinatlar tanımlanabilir ve bunlar cinsinden Ω = ∑ jdq j ∧ dp j yazılabilir. Sonuçta Ω , Hamilton mekaniğinin Poisson parantezinin aşağıdaki gibi yazılmasını sağlar: 2 [ F , G ]P = ∑(∂ q F∂ p G − ∂ p F∂ q G ). k =1 k 27 k k k (3.1) Burada ∂ x , ∂/∂xi türev işlemcisinin kısa gösterimdir. (3.1) eşitliğinin sol tarafında i fonksiyonların sıra değişen (commutative) ve birleşmeli nokta (pointwise) çarpımları aşağıdaki gibidir: ( F1 F2 )( x) = ( F2 F1 )( x) = F1 ( x) F2 ( x) = F2 ( x) F1 ( x) . Teğet uzaylar, gerçel sayılar alanının kompleks sayılar alanıyla değiştirilmesiyle kompleksleştirilebilir. Böylece g , -doğrusallığı yardımıyla kompleks değerli, simetrik ve dejenere olmayan iki-doğrusal g C gönderimine genelleştirilebilir. cebirsel olarak kapalı olduğundan, g Euclidian olmayan imzaya sahip olsa bile, g C herhangi bir imza ile karakterize edilmez, böylece kompleks cebirin yapısı yalnızca boyuta bağımlı olur. Burada, 1 ve ortonormal 1-formlar { f 1 , f 2 , f 3 , f 4 } tarafından üretilen 2 4 -boyutlu gerçel C 4,0 ( ) Clifford cebiri ele alınacaktır ( C4,0 ( ) cebirinin baz elemanları, C 4 ( ) cebirinin baz elemanlarının matris gösterimleri ve birbirleri arasındaki ilişkiyi görmek için bkz. EK1). Gerçel C 4,0 ( ) cebirinin f j ile gösterilen baz elemanları f j ∗C f k + f k ∗C f j = 2δ jk (3.2) bağıntısını sağlamakta ve Kronecker delta simgesi Euclid metriğinin tersinin bileşenlerini göstermektedir: g ( f j , f k ) = δ jk . C 4,0 ( )’nin kompleksleştirlimesi de C4 ( ) ile gösterilecektir. C4,0 ( ), kuaterniyon matrislerinin cebirine eş-yapılı (isomorf) iken, C4 ( ) matrislerin cebirine eş-yapılıdır (Benn and Tucker 1987). 28 2 × 2 ’lik 4 × 4 ’lük kompleks 3.2 Temel Süpersimetri (SUSY) Yapısı 2 4 boyutlu C4 ( ) kompleks cebirinin ortonormal bazları e j ile gösterilsin. Bu bazlar aşağıdaki bağıntıyı sağlarlar: e j ∗C e k + e k ∗C e j = 2δ jk . (3.3) Gerçel değerli faz-uzayı fonksiyonları W j = W j (q, p), Pj = Pj (q, p); j = 1,2 cinsinden ω = W1e1 + W2 e 2 + P1e3 + P2 e 4 (3.4) Clifford 1-formu göz önüne alınsın. Bu 1-formlar ve Clifford çarpımı yardımıyla 2-boyutta geniş bir Hamilton fonksiyonları ailesi aşağıdaki gibi yazılabilir: 1 1 1 2 2 H = ω ∗C ω = ( P12 + P22 ) + (W1 + W2 ) . 2 2 2 (3.5) Süpersimetri yapısını yıldız-çarpım formülasyonu ile incelemek için aşağıdaki gibi kompleks 1-formlar tanımlanabilir: f = 1 1 (e + ie3 ) , 2 ( 1 1 f = (e − ie3 ), 2 g= 1 2 (e + ie 4 ) , 2 1 2 ( g= (e − ie 4 ). 2 Bu 1-formlar f *C f = 0 = g *C g , ( ( ( ( f *C f = 0 = g *C g 29 (3.6) şeklinde verilen nilpotentlik bağıntılarının yanında, aşağıdaki Clifford anti-parantezi bağıntılarını da sağlarlar: ( ( { f , f }C = 2 = {g , g}C , ( ( {g , f }C = 0 = {g , f }C , ( ( {g , f }C = 0 = {g , f }C . (3.7) Kompleks değerli fonksiyonlar C1 , C2 ile kompleks eşlenikleri C1 ,C2 1 1 (W1 + iP1 ) , C1 = (W1 − iP1 ) , 2 2 1 1 C2 = (W2 + iP2 ) , C2 = (W2 − iP2 ) 2 2 C1 = (3.8) şeklinde tanımlanarak, bu fonksiyonlar ve kompleks 1-formlar cinsinden süper yükler aşağıdaki gibi yazılabilir: q− = C1 f + C2 g ( ( ve q+ = C1 f + C2 g (3.9) Böylece (3.4)’teki 1-formlar da bu süper yükler cinsinden aşağıdaki gibi tanımlanabilir: ω = q+ + q− (3.6) ve (3.7) bağıntılarını kullanarak q± ’lerin nilpotent olmalarının yanı sıra, H ile birlikte basit bir süpersimetrik cebir yapısında kapandıkları da gösterilebilir: q± *C q± = 0 , 1 H = {q− , q+ }C , 2 [q± , H ]C = 0 . 30 (3.10) (3.11) (3.12) M’nin dış demetinin Clifford yapısı, karşılık gelen klasik sistemdeki süpersimetri yapısının görülebilmesine olanak verir. Bozonik serbestlik derecelerine ek olarak fermiyonik serbestlik derecesine de sahip olan bu türden sistemler sözde-klasik (pseudoclassical) modeller olarak bilinirler (Junker 1996) ve hem bozonik hem de fermiyonik serbestlik derecelerine sahip kuantum sistemlerinin klasik limitleri gibi davranırlar. Ancak, (3.12) bağıntısı açıkça sağlandığından üstteki süpersimetri (SUSY) yapısı bu halde pek fazla ilginç görünmez. H bir 0-form olduğundan tüm formlarla Clifford anlamında sıra değiştirir. Oysa (3.12) denklemi, q± süperyüklerinin nilpotentliklerinin doğal bir sonucu olarak ortaya çıkmalıdır. Dolayısıyla, buradan itibaren, bu cebir son üç bağıntı ve yeni bir Hamiltonian yardımıyla deforme edilerek, 0-form ve 2-formlardan oluşan ve homojen olmayan bir Clifford çift formuna dönüştürülerek daha ilginç bir SUSY yapısı kazandırılacaktır. 3.3 Deformasyon ve SUSY Yapısı (3.10) denkleminde verilen işlem MC-çarpımıyla yeniden yapıldığında artık eşitliğin sağ tarafı doğrudan sıfır vermeyecektir: ( ( q+ *MC q+ = [C1 , C2 ]M f *C g , q− *MC q− = [C1 , C2 ]M f *C g = −[C1 , C2 ]M f *C g . (3.13) (3.14) Son eşitlik yazılırken (2.4)’ten yararlanılmaktadır. (3.10), (3.11) ve (3.12) ifadelerinin değişmez kalmasının gerekliliği, q+ ve q− ’nin nilpotentliğinin MC-çarpımı altında da korunmasını gerektirir. Bu da ancak ve ancak [C1 , C2 ]M = 0 olmasıyla mümkündür. 31 (3.15) (3.15) koşulu W j ve Pj 'ler cinsinden aşağıdaki gibi yazılabilir: [W1 , W2 ]M − [ P1 , P2 ]M = i[W2 , P1 ]M − i[W1 , P2 ]M . (3.16) W j ve Pj 'ler gerçel değerli oldukları için, (3.16)’nın sağ tarafı gerçel değerliyken, sol tarafı saf sanaldır. Dolayısıyla (3.16) koşulu aslında aşağıdaki iki koşula denktir: [W1 , W2 ]M = [ P1 , P2 ]M , (3.17) [W1 , P2 ]M = [W2 , P1 ]M . (3.18) Bu koşullar yardımıyla, (3.11)’deki gibi, Hamiltonian bu kez 1 H s = {q+ , q− }MC . 2 (3.19) MC anti-parantezi ile tanımlanabilir. Bu da (3.12) denklemindeki gibi süper yüklerin yine MC parantezi altında Hamiltonian ile sıra değişme bağıntısının aşağıdaki gibi yazılmasına olanak verir: [q± , H s ]MC = 0 . (3.20) {ω1 , ω2 }MC = 0 eşitliğini sağlayan ω1 = ω ve ω2 = −i (q+ − q− ) fonksiyonları cinsinden süpersimetrik Hamiltonian H s aşağıdaki gibi çarpanlarına ayrılabilir: 1 H s = ω1 ∗MC ω1 2 1 = ω2 ∗MC ω2 2 32 (3.21) Bir sonraki kısımda gösterilecek olan Clifford cebirinin uygun matris temsilinde, ω j ’ler Hermite-sel süper yükler ve yukarıdaki süper-cebir ile belirlenen simetri de 2-genişletilmiş (2-extended) süpersimetridir. (3.9), (3.19) denklemleri, (3.17), (3.18) koşulları ve [C1 , C1 ]M = i[W1 , P1 ]M , [C2 , C2 ]M = i[W2 , P2 ]M , [C1 , C2 ]M = [W1 , W2 ]M − i[W2 , P1 ]M , [C2 , C1 ]M = −[W1 , W2 ]M − i[W2 , P1 ]M bağıntıları kullanılarak H s açık olarak aşağıdaki gibi hesaplanabilir: 1 H s = H ∗ + {[W1 , P1 ]M e13 + [W2 , P2 ]M e 24 + [W2 , P1 ]M (e14 + e 23 ) + [W1 , W2 ]M (e12 + e 34 )}. (3.22) 2 Bu ifadede bozonik kısımı temsil eden H * aşağıdaki gibi tanımlıdır: 2 H ∗ = {C1 , C1}M + {C2 , C2 }M = P1 ∗ P1 + P2 ∗ P2 + W1 * W1 + W2 * W2 . (3.23) Burada {, }M anti-Moyal parantezini temsil etmektedir. Farklı ortonormal bazlar için yazılan e jk = e j ∗C e k kısaltmasıysa e12 = e1 ∧ e 2 dış çarpımına eşdeğerdir. (3.22)’den açıkça görüldüğü gibi H s ; 0-form ve 2-formlardan oluşan homojen olmayan bir Clifford çift formudur. 33 3.4 Matris Temsili Denklem (3.3) ile verilen kompleks Clifford bazları 2 × 2 ’lik Pauli matrisleri σ k 'lar ve 2 × 2 ’lik birim matris 1 cinsinden aşağıdaki gibi tanımlanacaktır: iσ 1 0 , e1 = − iσ 1 0 0 e 2 = − iσ 3 iσ 3 , 0 (3.24) 0 e3 = − iσ 2 iσ 2 , 0 0 1 . e 4 = 1 0 Bu temsilde tüm baz matrisleri Hermite-sel, fakat e 3 ve e 4 simetrik, e1 ve e 2 ise antisimetriktirler. (3.24) matris temsili denklem (3.22)’de kullanılırsa H H s = 1 0 0 = H 1π + + H 2π − H 2 (3.25) elde edilir. Burada π + = diag (1,0) ve π − = diag (0,1) ile verilen matrisler, ilkel olmayan (non-primitive) projeksiyonlardır ve köşegen elemanlar olan eş Hamiltonianlar aşağıdaki gibi tanımlıdır: H 1 = H ∗ 1 + H 1F , H 2 = H ∗1 + H 2 F . (3.26) Fermiyonik kısımı temsil eden H jF 'ler de H1F = i B+σ 3 , 2 34 (3.27) H 2F = i B−σ 3 − i[W2 , P1 ]M σ 1 − i[W1 , W2 ]M σ 2 2 (3.28) ile verilir. Burada B± ’ler aşağıdaki gibi tanımlanmıştır: B± = [W1 , P1 ]M ± [W2 , P2 ]M . Bu bağıntılar elde edilirken Pauli spin matrislerinin σ 1σ 2σ 3 = i1 özelliği ve bu özellik yardımıyla hemen elde edilebilen diğer bağıntılar kullanılmıştır. (3.15) (ya da eşdeğer olarak (3.17) ve (3.18)), (3.20) ve (3.22) Clifford cebiri ile MoyalClifford cebiri arasındaki temel farklılığı göstermektedir. Bu kısıtlamalar, asıl olarak deforme edilmiş durumda q± ’ların nilpotentliğini korumayı garantilemenin yanında, bundan sonraki hesaplamalar için de önemli rol oynamaktadırlar. Sonuçta elde edilen cebir özgün bir SUSY cebiridir ve Hamiltonianlar da klasik olmayan kısımlara sahiptir. H1 ve H 2 ’nin ortak bozonik kısmı olan H * klasik limitte (3.5) ile verilen Hamiltonian’a indirgenmektedir ( limh→0 H * = H ). Ancak Hamiltonian’ın fermiyonik kısımları olan H jF ’ler birbirlerinden farklı olmalarının yanında klasik limitleri de yoktur. Buna karşılık Pauli matrislerinin katsayı fonksiyonlarının klasik limitleri, (3.27) ve (3.28) ile verilen ifadeler ih ’a bölünerek klasik Poisson parantezlerine dönüşürler. 3.5 Bağlaşıklık, Eş-Spektral Özellik ve Hareket Sabitleri Bağlaştıran işlemci, verilen iki aynı tür işlemcinin (diferansiyel, integral, matris ya da işlemci değerli matris işlemciler vs.) birbiriyle bağlaşıklığını kurmaya yarayan araçlardır. Genel olarak, kuantum mekaniğinde L ile verilen bağlaştıran işlemci, H1 ve H2 ile verilen iki Hamiltonian işlemcisini birbirine LH1=H2L 35 biçiminde bağlaştırır. Ele alınan durum için bu bağlaştıran işlemciler aşağıdaki gibi tanımlanabilir: 0 L1 = C1 (iσ 1 + σ 2 ) − iC2 (1 − σ 3 ) = 2i C1 C L2 = C1 (iσ 1 + σ 2 ) + iC 2 (1 + σ 3 ) = 2i 2 C1 0 , − C2 0 . 0 (3.29) (3.30) Burada son eşitlikler yazılırken Pauli matrislerinin bilinen ifadeleri kullanılmıştır. Bu işlemciler cinsinden q± süper yüklerinin matris temsili şöyledir: q+ = 1 0 2 − L2 L1 = q− † . 0 (3.31) q+ ’nın nilpotentliği kullanılarak L1 *MC L2 = 0 = L2 *MC L1 (3.32) bulunur. Burada L1 ve L2 ’ler MC çarpımına ( *MC ) göre sıfırın bölenleridir ve matris değerli faz-uzayı fonksiyonlarının yıldız-çarpımı olarak ortaya çıkmaktadırlar. (3.32)’deki ikinci eşitlik, (3.29) ve (3.30)’da görülen iσ 1 + σ 2 ve (1 ± σ 3 ) ’lerin matris çarpımlarından gelmektedir. (3.32)’nin birinci eşitliğiyse (3.15) koşuluyla belirlenmektedir. Öte yandan (3.20) ağağıdaki ikili bağlaşıklık ifadelerine işaret eder: L2 *MC H1 = H 2 *MC L2 , (3.33) L1 *MC H 2 = H1 *MC L1 . (3.34) 36 Herhangi matris değerli D j fonksiyonları için ( D1 *MC D2 )† = D2† *MC D1† olduğu kolaylıkla gösterilebilir. Bu sayede (3.33) ve (3.34)’ün Hermite-sel eşlenikleri, ya da eşdeğer olarak [q− , H s ]MC = 0 eşitliği, aşağıdaki gibi ek bağlaşıklık ifalerinin yazılmasına olanak verir: L†2 *MC H 2 = H1 *MC L†2 , (3.35) L1† *MC H1 = H 2 *MC L1† . (3.36) (3.32)’nin bir sonucu olarak L1† ve L†2 ’ler de sıfırın bölenleridir. (3.19) ve (3.31) yardımıyla eş Hamiltonianları, çarpanlarına ayrılmış terimlerin bir toplamı olarak aşağıdaki gibi yazmak mümkündür: H1 = 1 ( L1 *MC L1† + L†2 *MC L2 ) , 4 (3.37) H2 = 1 † ( L1 *MC L1 + L2 *MC L†2 ). 4 (3.38) Sıfırdan farklı 2 ×1 ’lik Ψ fonksiyonu, λ yıldız-özdeğerine karşılık gelen 2 × 2 ’lik matris değerli T fonksiyonunun yıldız-özvektörü olarak gösterilsin: T *MC Ψ = λΨ. Bu ifadenin Hermite-sel eşleniği de açıkça Ψ † *MC T † = λ Ψ † olur; burada Ψ ’nin sıfırdan farklı olması ancak ve ancak Ψ † *MC Ψ ≠ 0 koşulu ile belirlenir. Böylece, spektrumların gerçelliği, 37 farklı özdeğerlere karşılık gelen özfonksiyonların dikliği gibi Hermite-sel işlemcilerin standart özellikleri faz-uzayı bağlamında da geçerliliğini korumaktadır. Burada spinör terimi, genel kullanımda olduğu gibi, 2 ×1 ’lik matris özfonksiyonlarını temsil etmekle birlikte, Clifford cebirinde daha geniş bir anlama sahiptir. Bunlar göz önünde bulundurularak bağlaşıklık bağıntılarının (Kuru et al. 2001) fiziksel sonuçlarının incelenmesine geri dönülebilir. Ele alınacak ilk önemli sonuç, H1 ve H 2 ’nin eş-spektral olmaları, yani her ikisinin de neredeyse aynı spektrumlara sahip olmalarıdır. Daha açık bir ifadeyle, λ özdeğerli H1 Hamiltonian’ının öz-spinörü Ψ ile gösterilirse, L2 *MC Ψ ve L1† *MC Ψ ( Ψ , L1† ve L2 ’nin MC-çekirdeğinde olmamak kaydıyla) aynı zamanda H 2 ’nin aynı özdeğere karşılık gelen öz-spinörleridir. Denklem (3.34) ve (3.35), benzer ilişkinin H 2 ’nin öz-spinörleri için de geçerli olduğunu söyler. Burada ayrıntılar bir sonraki kısıma bırakılarak, bağlaşıklık bağıntılarının bir diğer sonucuna geçilecektir. (3.33) ve (3.36) bağıntıları soldan L j (ya da L†j ) ile çarpılıp aynı işlem diğerleri için de yapıldığında, elde edilen sonuçlarla karşılaştırılarak, H1 ve H 2 ile [ R1 , H1 ]MC = 0 = [ S 2 , H1 ]MC , (3.39) [ R2 , H 2 ]MC = 0 = [ S1 , H 2 ]MC (3.40) şeklinde sıra değişen matris değerli R1 = L1 *MC L1† , S 2 = L†2 *MC L2 , (3.41) R2 = L2 *MC L†2 , S1 = L1† *MC L1 (3.42) fonksiyonları elde edilir. Ancak 4 H1 = R1 + S 2 ve 38 4 H 2 = R2 + S1 olduğundan, bu fonksiyonlar bağımsız değillerdir. Eğer açık bir zaman bağımlılığı yoksa, her sistem, Hamiltonian ile birlikte, iki adet hareket sabitine sahiptir. Burada H1 için hareket sabitlerinin açık hali S 2 = 2 H1 (1 + σ 3 ) R1 = 2 H1 (1 − σ 3 ) şeklindedir. H1 köşegen olduğu için de S 2 ve R1 onun izdüşümleridirler. 3.6 Uygulamalar Spin alçaltıcı ve yükseltici σ ± = 1 (σ 1 ± iσ 2 ) matrisleri cinsinden (3.28) ile verilen H 2 F 2 aşağıdaki gibi yeniden yazılabilir: H 2F = i B−σ 3 + 2 ( Aσ + + Aσ − ). 2 (3.43) Burada A = [W2 , C1 ]M , A = −[W2 , C1 ]M (3.44) ile verilir. Bu işlemciler, [ A , A ]M ’nin gerçel bir sabit olduğu durumda, bozonik alçaltıcı ve yükseltici işlemcilerin faz-uzayındaki karşılıklarıdırlar. Kurulan yapıya daha aydınlatıcı örnekler vermek için bu bölümde h = 1 kabullenimi yapılıp, (3.43)’ün ikinci terimi, [ A , A ]M = 1 olduğu durumda, aşağıdaki gibi gösterilecektir: H JC ( A ) = 2 ( Aσ + + A σ − ) . 39 (3.45) 3.6.1 Örnek Uygulama 1: Jaynes-Cummings tipi sistemler W j ve P1 ’in aşağıdaki gibi özel bir seçimi pek çok fiziksel uygulamayı inceleme fırsatı da vermektedir: W1 = p2 , P1 = q2 , (3.46) W2 = q1 p2 − q2 p1 . Bu seçimle (3.17) ve (3.18) koşulları [W1 , W2 ]M = ip1 [W2 , P1 ]M = −iq1 ifadelerine indirgenir ve böylece P2 ’nin en genel formu, (3.17) ve (3.18) denklemlerinden yararlanılarak aşağıdaki gibi bulunur: P2 = p1 p2 + q1q2 + K1 . (3.47) Burada K1 = K1 (q1 , p1 ) ’dir. C1 = ( p2 + iq2 )/ 2 eşitliği ve (3.44) yardımıyla A=− 1 (q1 + ip1 ) , [ A , A ]M = 1 2 (3.48) olduğu kolayca gösterilebilir. A ve A başta da belirtildiği gibi, sırasıyla bozonik alçaltıcı (yok edici) ve yükseltici (yaratıcı) faz-uzayı fonksiyonlarıdır. 40 Aşağıdaki gibi benzer bir bozonik çift daha tanımlanabilir: B=− 1 (q2 + ip2 ) , [B , B ]M = 1. 2 (3.49) Bu B ve B çifti bir önceki A ve A çiftiyle Moyal anlamında sıra değiştirir. W2 , q1q2 düzlemine dik açısal momentumu temsil eder ve P2 ile birlikte aşağıdaki gibi yeniden yazılabilir: W2 = −i ( A B − AB ) P2 = AB + A B + K1. (3.50) Faz-uzayı sayı fonksiyonları da aşağıdaki gibi tanımlanır: 1 2 1 NB = B ∗ B = B B − . 2 N A = A ∗ A = AA − (3.51) G = a ⋅ p + F1 (q ) için G ∗M G = G 2 eşitliği ve F1 (q) ∗ F2 (q) = F1 (q ) F2 (q ) , G1 ( p ) ∗ G2 ( p ) = G1 ( p )G2 ( p) ifadeleri kullanılarak H 2F = i B−σ 3 + H JC ( A ) , 2 B± = i[−1 ± 2( N B − N A + X 1 )] , H ∗ = H A + 2 N B ( N A + 1) + Y1 41 (3.52) elde edilir. Burada H A = (2 N A + 1)/2 olup, X 1 ve Y1 açık olarak i X 1 = − [W2 , K1 ]M , 2 (3.53) 1 1 Y1 = { AB + A B , K1}M + K1 ∗ K1 2 2 (3.54) ile verilmektedir. H 2 Jaynes-Cummings (JC) tipi Hamiltonian’dır (Jaynes and Cummings 1963, Schleich 2001). Bu Hamiltonian, kuantumlanmış ve iki-kipli (iki-modlu) bir elektromanyetik alanla etkileşen iki-düzeyli bir atomu tanımlar. Alanın yalnızca A -kipi atomla etkileşir ve böylece düzeyler arasında geçiş sağlanır. H ∗ ifadesi içindeki H A , A kipinin enerjisidir; H int = H ∗ − H A ifadesiyse diğer kipin enerjisini ve bu kipler arasındaki etkileşimi temsil etmektedir. Süper-eş Hamiltonianlar artık aşağıdaki gibi yazılabilir: H1 = ( H int + H A )1 + ( H A − N B )σ 3 , (3.55) H 2 = ( H int + H A )1 + ( H B − N A )σ 3 + H JC ( A ). (3.56) Burada K1 = 0 alınmıştır. Bu durumda kipler arasındaki etkileşimler sayı fonksiyonlarıyla sağlanmaktadır. X 1 ve Y1 ’in sıfır olmadığı bir K1 seçildiğinde, değişik kip etkileşimleri de modellenebilir (Barnet and Radmore 1997). K1 ’in sıfırdan farklı bir sabit olarak seçildiği ve X 1 ’in sıfır Y1 ’in K1 ( AB + A B ) + ( K12 /2) terimiyle ifade edildiği en basit durum, kipler arasındaki koherent foton alış-verişini temsil eder. Bu durumda H1 herhangi bir JC-tipi atom-alan etkileşim terimi içermez. 42 3.6.2 Özdeğerler, özspinörler ve Wigner fonksiyonları H1 , üç adet MC-sıra değişen matris değerli faz-uzayı fonksiyonunun {N A 1, N B 1, σ 3} tam kümesine cebirsel olarak bağımlı ve köşegendir. ( z | K) = (q, p | K) kısaltması kullanılarak H1 ’in özspinörleri aşağıdaki gibi gösterilebilir: ( z | j , n A , nB ) =| j 〉 ⊗ ( z | n A , nB ). (3.57) Burada nA , nB = 0, 1, 2,K , kip-kuantumlarının sayılarını göstermekte ve j (= 1, 2) ile de σ − | 1〉 = 0 = σ + | 2〉, σ − | 2〉 =| 1〉, σ + | 1〉 =| 2〉 bağıntısını sağlayan bir spin-1/2 sisteminin spin-yukarı ve spin-aşağı durumlarını gösteren | j 〉 ’ler gibi yalın (bare) atomun durumları ifade edilmektedir. (3.57)’deki ( z | n A , nB ) gerçel-değerli faz-uzayı fonksiyonları, iki-kipli alan için köşegen Wigner fonksiyonlarını (Curtright et al. 1998, Curtright et al. 2001) temsil etmektedir: ( z | nA , nB ) = n n 1 n n A A ∗M B B ∗M ( z | 0, 0) ∗M A A ∗M B B . n A !nB ! (3.58) Burada 〈 z | 0,0〉 fonksiyonu A ∗M 〈 z | 0, 0〉 = 0 = B ∗M 〈 z | 0, 0〉 ile tanımlanan vakum Wigner fonksiyonunu göstermektedir. Bu denklemlerin 1’e 43 boylandırılmış, yani tüm faz-uzayında alınan integrallerinin 1’e eşitlenmiş çözümleri 2 1 2 1 2 1 2 1) π −2e − ( p + p +q +q sonucunu verir. Daha yüksek düzeyden Wigner fonksiyonlarının açık fonksiyonel formları Ln (4 AA ) Ln (4BB )〈 z | 0,0〉 A B ile orantılıdır (Demircioğlu ve Verçin 2003). Burada Lk , harmonik salınıcı için Wigner fonksiyonlarının çarpımları olan Laguerre polinomlarıdır (Bartlett and Moyal 1949). Sayı fonksiyonu ve alçaltıcı, yükseltici fonksiyonların Wigner fonksiyonu ile yıldız-çarpım altında işleme sokulmasından yararlanılarak aşağıdaki bağıntılar elde edilir: N A ∗M ( z | n A , nB ) = nA ( z | nA , nB ) , A ∗M ( z | n A , nB ) = n A ( z | n A − 1, nB ) , (3.59) A ∗M ( z | n A , nB ) = n A + 1 ( z | n A + 1, nB ). Benzer bağıntılar N B , B ve B için de geçerlidir. Bu bağıntılar yardımıyla H1 ’in özdeğerleri kolayca aşağıdaki gibi bulunabilir: λ1nA nB = nB (2nA + 3) λ2 nA nB = (nB + 1)(2n A + 1) . (3.60) n A = 0 = nB için atomun yalın enerji düzeyleri λ100 = 0 ve λ200 = 1 ’dir. Bu durumda H1 basitçe (1 + σ 3 )/2 ’dir. λ1n A0 = 0 düzeyi sonsuz dejenereyken, diğer tüm düzeyler sonlu dejeneredir. nA ≥ nB durumu λ2 n A nB ’nin tüm sistemin en üst düzeyi olduğunu söyler. 44 Bu örnek için C2 = i 2B A , C1 = −iB eşitlikleri ve 2σ +σ − = 1 + σ 3 (3.61) 2σ −σ + = 1 − σ 3 özellikleri yardımıyla (3.29) ve (3.30) ile verilen matris-değerli bağlaştıran fonksiyonlar aşağıdaki gibi yeniden düzenlenebilir: L1 = 2B σ − (1 + 2 Aσ + ) , (3.62) L1† = 2B (1 + 2 A σ − )σ + . L2 = 2B (1 − 2 Aσ + )σ − , (3.63) L†2 = 2Bσ + (1 − 2 A σ − ) . σ ± ’nin yalın durumlar üzerine etkisinden aşağıdaki eşitlik kolayca doğrulanabilir: L2 ∗MC ( z | 1, n A , nB ) = 0 = L†1 ∗MC ( z | 2, n A , nB ). Ancak aşağıdaki ifadeleri elde ederken daha dikkatli olmak gereklidir: L1† ∗MC ( z | 1, n A , nB ) = 2 nB Φ n A nB ( z) , L2 ∗ MC ( z | 2, n A , nB ) = 2 nB + 1 Ψn Burada Φ n A nB ve Ψn Φn Ψn A nB A nB ( z ). ’ler aşağıdaki gibi tanımlıdır: A nB ( z ) = 2nB + 2 ( z | 1, n A + 1, nB − 1) + ( z | 2, n A , nB − 1) , (3.64) A nB ( z ) = ( z | 1, n A , nB + 1) − 2nA ( z | 2, n A − 1, nB + 1). (3.65) 45 Bu ifadeler aslında (3.60) ile verilen özdeğerlere sahip olan H 2 ’nin (1’e boylandırılmamış) özspinörleridir: H 2 ∗MC Φ n A nB ( z ) = λ1n H 2 ∗ MC Ψn A nB ( z ) = λ2 n A nB Φn A nB A nB Ψn A nB ( z) , (3.66) ( z ). (3.67) (3.66) ve (3.67) denklemleri, H1 ve H 2 ’nin eş-spektral özelliklerini gösterir. Son olarak (3.62) ve (3.63) denklemleri yardımıyla hareket sabitleri aşağıdaki gibi hesaplanabilir: R1 = 8 N B ( H A + 1)σ −σ + , (3.68) S1 = 4( N B + 1)[σ +σ − + 2 N Bσ −σ + + H JC ( A )] . (3.69) 3.6.3 Örnek Uygulama 2: Rezonant olmayan JC-tipi etkileşimler W1 = p1 , P1 = −q1 ve W2 de (3.46) denklemindeki gibi seçilirse (3.17) ve (3.18) koşulları sağlanarak aşağıdaki eşitliğe ulaşılır: P2 = p1 p 2 + q1q2 + K 2 . Burada K 2 = K 2 (q2 , p2 ) ’dir. Dolayısıyla C1 = ( p1 − iq1 )/ 2 [W2 , C1 ]M = −(q2 − ip2 )/ 2 = B elde edilir. 46 Sonuç olarak aşağıdaki ifadeler hesaplanabilir: H 2F = i B−σ 3 + H JC (B ) , 2 H JC (B ) = 2 (B σ + + Bσ − ) , B± = i[1 ± 2( N B − N A + X 2 )] , H ∗ = H B + 2 N A ( N B + 1) + Y2 . W2 ve P2 ’nin ilk terimi hâlâ denklem (3.50) ile verilir. Denklem (3.53) ve (3.54)’te tanımlanan X 2 ve Y2 ’de ise K1 ifadesi K 2 ile değişmiştir. K 2 = 0 için Hamiltonianlar ve karşılık gelen özdeğerler aşağıdaki gibidir: H1 = ( H int + H B )1 − ( H B − N A )σ 3 , H 2 = ( H int + H A )1 − ( H A − N B )σ 3 + H JC (B ), λ1nA nB = (n A + 1)(2nB + 1), λ2 nA nB = nB (2nB + 1). Bu ifadeler (1, nA , nB ) ↔ (2, nB , nA ) değiş-tokuşuyla (3.60) ifadesine ilişkilendirilirler. JC-tipi Hamiltonianlar asıl olarak atomun elektrik dipol momentiyle kuantumlu ışığın etkileşiminden kaynaklanır; bu etkileşim Hamiltonianlarında, genellikle, H JC ( A ) ve H JC ( A ) bir arada bulunur. Ancak özellikle kuantumlu tek-kip ışık durumunda H JC ( A ) ile tanımlanan rezonant süreçler, H JC ( A ) ile tanımlanan rezonant olmayan süreçlerden daha etkilidir. H JC ( A ) ’nın ihmal edildiği durumlar da dönen dalga yaklaşımı (rotating wave approximation) olarak bilinir. Öte yandan çok-kipli etkileşmelerde her iki terim de önemli fiziksel sonuçlara sahiptir. 47 4. MOYAL-CLIFFORD CEBİRİ İLE FAZ-UZAYINDA EŞ-SPEKTRAL MATRİS HAMİLTONIAN AİLELERİ 3. Bölüm’de, dört-boyutlu faz-uzayında süpersimetrik kuantum mekaniğinin formüle edilmesine ilişkin yöntemler geliştirilmişti. Bu yöntemin en önemli sonuçlarından birisi de C 4 ( )’nin uygun matris temsilleri yardımıyla elde edilen iki eş-spektral Matris Hamiltonian’dır. Bu bölümde, beş farklı eş-spektral matris Hamiltonian ailesi bir önceki bölümde kurulan yapı içerisinde ele alınacaktır. Her aile kısmen kısıtlanmış faz-uzayı fonksiyonları içermekte olduğundan pek çok eş-spektral sistem çiftlerini içerebilmektedir. Süpermembran teoriden yarı-iletken fiziğine değin, fiziğin değişik alanlarındaki güncel araştırma konularından seçilen pek çok model Hamiltonian, özel örnekler olarak bu yöntemle birbirlerinin süper-eşleriyle birlikte tanımlanabilmektedir. 4.1 İlk İki Süper Eş Hamiltonian Ailesi Faz-uzayı fonksiyonlarının uygun seçimiyle (3.17) ve (3.18) koşullarının getirdiği kısıtlamaları yok etmenin iki basit yolu vardır. Burada ele alınacak bu türden seçimler, üzerinde hiçbir kıstılamanın olmadığı farklı Hamiltonian ailelerinin elde edilmesini sağlayacaktır. 4.1.1 İki-boyutlu Pauli Hamiltonianları (3.17) ve (3.18) koşullarını sağlamanın basit bir yolu C1 = 0 seçimidir. Bu seçim P1 = 0 = W1 olduğunu söyler. C2 = 0 seçimi aşikâr durumu verirken C1 = 0 seçimi daha ilginç sistemlere karşılık gelmektedir. 48 W2 ve P2 seçimleri aşağıdaki gibi yapılsın: 1 e ( p1 − A1 ) , c M 1 e P2 = ( p2 − A2 ). c M W2 = (4.1) Burada A j 'ler yalnızca genelleştirilmiş koordinatlara bağımlıdır. A j ’nin bir vektör potansiyelinin bileşenleri olduğu düşünüşünülürse [W2 , P2 ]M = i eh B (q ) Mc (4.2) elde edilir. Burada B(q ) = ∂ q A2 − ∂ q A1 1 2 ile verilen B(q ) terimi, q1q2 -düzlemine dik, homojen olmayan manyetik alanı ifade etmektedir. Buna göre bozonik Hamiltonian H∗ = 1 e (p − A)2 2M c (4.3) ve γ = eh/2 Mc cinsinden H1 ve H 2 de aşağıdaki gibi elde edilir: H1 = H ∗ 1 − γB(q)σ 3 , H 2 = H ∗ 1 + γB(q)σ 3 . 49 (4.4) Bu ifadeler, başlarındaki − µ ⋅ B = −γBσ 3 Zeeman teriminin işaret farklılığıyla birbirlerinden ayrılan 2-boyutlu Pauli Hamiltonianlarını temsil etmektedirler. Bu Hamiltonianlar, e → −e yük eşleniğiyle değil, B → − B yansımasıyla ilişkilidirler. Kuantum mekaniğinin standart formülasyonundan H1 ve H 2 ’nin süpersimetrik eş Hamiltonianlar oldukları bilinmektedir (Junker 1996, Gendensthěn and Krive 1985, Cooper et al. 1995). Burada yapılan, bu gerçeği faz-uzayı formülasyonuyla da doğrulamak ve bu Hamiltonianların birbirlerinin süpersimetrik eşleri olduklarını bu formülasyonda ispatlamaktır. Ele alınan bu durumda, bağlaştıran fonksiyonlar ve H j ’nin çarpanlarına ayrılmış formları aşağıdaki gibidir: 0 0 , L1 = −iC2 (1 − σ 3 ) = −2iC2 0 1 1 0 , L2 = iC2 (1 + σ 3 ) = 2iC2 0 0 C ∗ C2 H 1 = 2 0 0 = {Q1 , Q1† }MC , C 2 ∗ C 2 C ∗ C2 H 2 = 2 0 0 = {Q2 , Q2† }MC . C2 ∗ C2 (4.5) Kompleks süper yükler de aşağıdaki gibi tanımlıdır: Q1 = 2C2 (σ 1 + iσ 2 ) , Q2 = 2C2 (σ 1 + iσ 2 ) . 50 (4.6) 4.1.2 Kısıtlanmamış Hamiltonianlar ailesi Ele alınacak ilk örnekte, k sıfırdan farklı kompleks bir sayı olmak üzere, C2 = kC1 seçimi yapılarak (3.17) ve (3.18) koşulları basit bir yolla kaldırılabilir. k = 0 durumu, H1 ve H 2 ’nin H ∗ + i[W1 , P1 ]M σ 3 (1/2) ’ye eşit olduğu aşikâr çözümü ifade eder. Bu eşitlik için de W2 ve P2 ’den birinin sıfır alınması yeterli olmaktadır. Daha ilginç bir sistem elde etmek amacıyla, k ’yı sıfırdan farklı alıp, iki özel durum incelenecektir. İlk durum için k sıfırdan farklı gerçel bir sabit olarak seçilecektir. Bu durumda koşullar W2 = kW1 ve P2 = kP1 eşitliğine indirgenmekte ve böylece Hamiltonianlar için H∗ = 1+ k 2 ( P1 ∗ P1 + W1 ∗W1 ) , 2 H1 = H ∗ 1 + i 1+ k2 [W1 , P1 ]M σ 3 , 2 (4.7) 1− k 2 H 2 = H ∗ + i[W1 , P1 ]M ( σ 3 − kσ 1 ) 2 ifadeleri yazılabilmektedir. İkinci durum için de, l sıfırdan farklı gerçel bir sabit olmak üzere, k = il seçimi yapılırsa koşullar W2 = −lP1 ve P2 = lW1 ile ifade edilmekte ve sonuçta elde edilen Hamiltonianlar da, k yerine l ve H 2 ’nin üçüncü terimindeki kσ 1 yerine de − lσ 2 yazılmasıyla (4.7) denklemiyle aynı biçimde elde edilmektedir. 51 k = 1 seçimi için bağlaştıran fonksiyonlar 0 0 , L1 = 2iC1 1 − 1 1 0 L2 = 2iC1 1 0 ve Hamiltonianlar da C ∗C 0 , H1 = 2 1 1 0 C ∗ C 1 1 {C , C } H 2 = 1 1 M [C1 , C1 ]M (4.8) [C1 , C1 ]M {C1 , C1}M şeklindedir. Burada H1 kendi başına bir süpersimetrik Hamiltonian’dır ve kompleks süperyük Q1 = 2C1 (σ 1 + iσ 2 ) cinsinden aşağıdaki eşitlikler yazılabilir: H1 = {Q1 , Q1†}MC , [ H1 , Q1 ]MC = 0 = Q1 *MC Q1 . (4.9) H 2 için hareket sabiti de, R2 = L2 *MC L†2 eşitliği yardımıyla, aşağıdaki gibi bulunur: 1 1 R2 = 4C1 * C1 . 1 1 Sonuç olarak bu aile, W1 ve P1 gibi iki gerçel değerli fonksiyon ve sıfırdan farklı kompleks bir sayı ile karakterize edilen süper-eş Hamiltonianlar içermektedir. 52 4.1.3 Faz-uzayında spin-yörünge etkileşimleri ve Aharonov-Casher (AC) tipi sistemler AC olayı (Aharonov and Casher 1984), çok daha iyi bilinen Aharonov-Bohm (AB) olayının (Peshkin and Tonomura 1989, Hagen 1990) elektromanyetik duali olarak tanımlanabilir. Bu olay, hareket düzlemine (burada q1q2 -düzlemi alınmıştır) dik manyetik momente (µ = µσ ) sahip yüksüz parçacıkların, aynı düzleme dik olan içine girilemez (impenetrable) bir çizgi yükün yarattığı statik E = ( E1 , E2 ) elektrik alanının etkisindeki hareketini betimlemektedir (Goldhaber 1989). Bu olay göreli olarak Dirac denklemiyle ifade edilse de, çoğunlukla göreli olmayan limitte ele alınmaktadır. Burada ele alınacak durumda, yüksüz ( ∇ ⋅ E = 0 ) bölgedeki hareket için AC Hamiltonian işlemcisi Ĥ AC aşağıdaki gibi birbirine eşdeğer üç şekilde yazılabilmektedir: 2MHˆ AC = Qˆ Qˆ † , = (pˆ − E × µ) 2 − µ 2 E 2 , (4.10) = (pˆ 2 + µ 2 E 2 )1 + µ[ih (∇ × E) 3 + 2E ˆ J 3 ]σ 3 . r Burada Qˆ = σ ⋅ (pˆ − iµE) ile verilir. Bu ifadelerin hepsi standart Schrödinger formülasyonunda geçerlidir ve p̂ = −ih∇ bilinen momentum işlemcisini temsil etmektedir. Merkezsel statik V potansiyelleri için ∇ × E = 0 ve E = − 53 1 dV r r dr ifadeleri yazılabilir. Burada r = (q1 , q2 ) ve r = ( q 21 + q22 )1 / 2 ’dir. Bunlardan ve (4.10)’dan yararlanarak, 1 µ dV Hˆ AC = (pˆ 2 + µ 2 E 2 )1 − (r × pˆ ) 3σ 3 2M Mr dr şeklinde son teriminde spin-yörünge etkileşiminin genel formunu içeren AC-Hamiltonian elde edilir. J 3 = q1 p2 − q2 p1 ve r’nin iki keyfi f ve g fonksiyonu için W1 ve P1 aşağıdaki gibi seçilsin: W1 = g (r )r ⋅ p = g (r ) ∗ (r ⋅ p) − ih rg ′(r ), 2 P1 = f (r ) J 3 = f (r ) ∗ J 3 . (4.11) (4.12) J 3 yıldız-çarpıma göre, q1q2-düzlemindeki dönmeleri üreten açısal momentum bileşenidir. f, g, r ⋅ p ve W1 bu türden dönmeler altında skaler kaldıklarından J 3 ile Moyal anlamında sıra değiştirirler. Ancak [r ⋅ p, f (r )]M = −ihrf ′(r ) (4.13) [W1 , P1 ]M = −ihrg ( r ) f ′( r ) J 3 (4.14) eşitliği olduğunu ifade eder. 54 Moyal yıldız-çarpımı yardımıyla aşağıdaki eşitlikler de açıkça hesaplanabilir: ( r ⋅ p ) ∗ ( r ⋅ p) = ( r ⋅ p) 2 + J 3 ∗ J 3 = J 32 − h2 , 2 h2 , 2 P1 ∗ P1 = f 2 ( J 32 − (4.15) h2 ). 2 Öte yandan W1’in yıldız karesini almak bunlar kadar kolay değildir. Öncelikle (4.11) ve (4.13) yardımıyla aşağıdaki eşitliğe ulaşılır: W1 ∗ W1 = g 2 ∗ (r ⋅ p) ∗ (r ⋅ p) − 2ih (rgg ′) ∗ (r ⋅ p) − h2 r r ( gg ′ + rgg ′′ + g ′2 ). 2 2 (4.16) Yıldız-çarpımın açılımındaki h 2 terimlerine gitmeyi gerektirecek daha uzun hesaplar yardımıyla g ∗ (r ⋅ p) = g (r ⋅ p) + 2ihrgg ′(r ⋅ p) − 2 2 2 2 (rgg ′) ∗ (r ⋅ p) = rgg ′(r ⋅ p) + h2 2 2 r ( g )′′, 4 ih r ( gg ′ + rgg ′′ + rg ′2 ) 2 elde edilir. Bu ifadeler (4.16)’da yerine konulursa, (4.15) eşitlikleri yardımıyla W1’in yıldız karesi aşağıdaki gibi hesaplanır: h2 h2 r W1 ∗ W1 = g (r ⋅ p) + g + rg ′( g + g ′). 2 2 2 2 2 2 f2=g2 alınır ve (4.15)’ in üçüncü bağıntısıyla birlikte düşünülürse, denklem (4.7)’den 55 (4.17) H* = 1+ k2 h2 r [( grp) 2 + rg ′( g + g ′)] 2 2 2 (4.18) elde edilir. Bu ifadenin elde edilmesinde ayrıca şağıdaki eşitlikten de yararlanılmıştır: J 32 + (r ⋅ p) 2 = r 2 p 2 . (4.19) (4.14) ve (4.18) denklemlerinde ( ε = ±1 olmak üzere) g= a r f =ε a , r (4.20) 1 = a 2 (1 + k 2 ) M alınırsa H∗ = 1 h2 ( p2 − 2 ) , 2M 4r H1F = −ε h J 3σ 3 , 2 Mr 2 H 2 F = −ε h 1− k 2 2k J ( σ3 − σ1) 3 2 2 2 Mr 1+ k 1+ k 2 (4.21) sonucu elde edilir. (4.10) ve spin-yörünge etkileşmelerinin bilinen biçimi yardımıyla H1 ’in, E = −ε (h/2 µr 2 )r elektrik alanı ve − h 2 /(4r 2 ) indüklenmiş elektrik dipol enerjiye sahip ACtipi Hamiltonian olduğu görülebilir. Buradaki eksi işareti elektrik dipol momentinin E ile aynı yönde olduğunu söyler. Böylece spin-yörünge etkileşmelerinin faz-uzayında da ifade edilmeleri başarılmış olmaktadır. 56 4.2 Üçüncü Hamiltonianlar Ailesi P1 , P2 ve W j ( x, y ) seçimi px , M p P2 = x , M W j = W j ( x, y ), j = 1,2, P1 = şeklinde yapılsın. Bu durumda (3.17) koşulu özdeş olarak sağlanırken, (3.18) koşulu aşağıdaki eşitliği verecektir: ∂ yW1 = ∂ xW2 . (4.22) Bu seçime göre hesap yapılırsa H∗ = V= 1 2 p +V, 2M 1 2 (W1 + W22 ) 2 olmak üzere B± = i h (∂ xW1 ± ∂ yW2 ) , M H1 = H ∗ 1 − h (∂ xW1 + ∂ yW2 )σ 3 , 2 M H 2 = H∗1 − h h (∂ xW1 − ∂ yW2 )σ 3 + (∂ xW2 )σ 1 2 M M elde edilir. 57 (4.23) a, b ve c gerçel sabitler olmak üzere, g = x 2 − 4ax + b ve f = ay + c cinsinden W1 ve W2’nin W1 = 1 2 1 y + g ( x) , W2 = xy + f ( y ) 4 2 şeklindeki seçimleri (4.22) eşitliğini sağlar ve üstteki Hamiltonianların fermiyonik kısımları aşağıdaki hale indirgenir: h aσ 3 , M h = ( xσ 3 + yσ 1 ) . 2 M H1 F = − H 2F (4.24) b = 0 = c için V = 11 4 1 r + a 2 r 2 + ax(3 y 2 − x 2 ) 2 16 2 (4.25) ifadesine ve sonra da a = 0 için dörtlü (quartic) salınıcının potansiyel enerjisine indirgenir. Bu durumda H1 de saf bozonik hale gelir. 4.2.1 Süpermembran örnek model Denklem (4.24) ile verilen H 2 F , 2 M = h için Hˆ tm = ( p 2 + x 2 y 2 )1 + xσ 3 + yσ 1 (4.26) ifadesinin fermiyonik kısmıyla aynıdır. Ancak H 2 ve Ĥ tm ’nin potansiyel enerji fonksiyonları farklıdır. Ĥ tm ile tanımlanan model süpersimetrik matris modellerinin belirli 58 bir sınıfı için örnek bir model olarak ortaya çıkmaktadır. Bu model, süpersimetrik YangMills kuramlarının indirgenmeleri ile süpermembran ve M-kuramı (Graf et al. 2002, Lundholm 2008) bağlamında yoğun olarak tartışılmıştır. Qˆ = pˆ xσ 3 − pˆ yσ 1 − xyσ 2 süperyükü ve 2×1 ’lik kolon spinörü Ψ ( x, y ) 'ye etkiyen P̂ izdüşüm işlemcisinin ( Pˆ Ψ )( x, y ) = ifadesiyle {Hˆ tm , Qˆ , Pˆ } sistemi, 1 (σ 1 + σ 3 )Ψ ( y, x ) 2 kuantum mekaniğinin standart Schrödinger formülasyonunda aşağıdaki gibi bir süpersimetri yapısı sergiler: Hˆ tm = Qˆ 2 , Pˆ 2 = 1, {Qˆ , Pˆ } = 0. Buradaki çarpımlar bilenen işlemci çarpımları, {, } gösterimi de bu çarpıma karşılık gelen anti-parantezdir. Bu modelin süpersimetri yapısı, bu tezde ele alınan faz-uzayı formülasyonu bağlamında korunur. Daha sonra süperyük işlemcisinde σ 2 ’nin xy katsayı fonksiyonunun g ( x, y ) ile değiştirilmesiyle elde edilen Q = p xσ 3 − p yσ 1 − gσ 2 eşitliği Ĥ tm ’nin V = g 2 ile genelleştirilmesini sağlar ve g = xy için (4.26) ile verilen Ĥ tm ’nin fermiyonik kısmına indirgenen i([ p y , g ]M σ 3 + [ p x , g ]M σ 1 ) = h (∂ y g )σ 3 + h(∂ x g )σ 1 59 ifadesine ulaşılır. g = r 2 /4 için de ikinci eş Hamiltonian olan H 2 ’nin süpersimetrik yapısını vurgulayan 2 H 2 = Q ∗MC Q, P 2 = 1, (4.27) {Q, P}MC = 0 eşitliği yazılabilir. (4.24) ve (4.25) denkleminde a = 0 alınırsa 2 H1 = [ p x2 + p y2 + (r/2) 4 ]1 saf bozonik olur ve bu da dörtlü salınıcının Hamiltonianına karşılık gelir. 4.2.2 İki-boyutlu merkezsel olmayan alanlarda hareket Yeni bir süper eş Hamiltonian ailesi için W1 ve W2 seçimleri aşağıdaki gibi alınsın: W1 = − µD2 M µD1 W2 = . M , Böylece (4.22) koşulu ∇ ⋅ D = 0 verir ve (4.23)’ten H1 = H ∗1 + H∗ = µh 2M (∇ × D)3σ 3 , 1 ( p 2 + µ 2D2 ) 2M (4.28) (4.29) elde edilir. Eğer D iki-boyutlu merkezsel olmayan bir elektrik ya da manyetik alanla 60 özdeşleştirilirse, o zaman H1 böyle bir alandaki yüksüz ve kutuplu (polarized) manyetik µ momentinin hareketini tarif eder. Bu durumda µ 2 D 2 terimi indüklenen momentin enerjisine karşılık gelirken, ∇ ⋅ D = 0 , AC-etkisinde olduğu gibi, D → E özdeşleştirmesi için hareketin yüksüz bölgede olduğunu ifade eder. D merkezsel olmayan bir B manyetik alanı ile özdeşleştirilirse, ∇ ⋅ D = 0 koşulu iyi bilinen Maxwell denklemlerinden dördüncüsüne karşılık gelir. (4.23)’ten H1’in süper eşi aşağıdaki gibi hesaplanır: H 2 = H∗ + µh 2M [(∂ x D2 + ∂ y D1 )σ 3 + 2∂ x D1σ 1 ] . (4.30) Buradan da beklendiği gibi, 1 xy + ay 2 1 D2 = ( x 2 − y 2 ) − ax 4 D1 = için H2’nin fermiyonik kısmı bir sabit çarpımına kadar (4.26)’nın fermiyonik kısmıyla aynı kalacaktır. Bu gözlem, kimi süpermembran örnek model türlerinin, yüksüz ve kutuplu bir manyetik momentin iki-boyutlu merkezsel olmayan elektromanyetik alandaki hareketi gibi bir fiziksel sistemin süper-eşleri olarak düşünülmesini olası kılar. 4.3 Analitik Fonksiyonlarla Eş-Spektral Hamiltonianlar Dördüncü aile için seçimler aşağıdaki gibidir: W1 = p x , P1 = p y , W2 = u ( x, y ) , P2 = v ( x, y ). 61 (4.31) Bu seçimle (3.17) ve (3.18) koşulları ∂ x u = ∂ y v , ∂ y u = −∂ x v (4.32) eşitliklerini sağlar. Bu ifadeler de aslında C2 = (u + iv)/ 2 gibi bir fonksiyonun analitik olması için iyi bilinen Cauchy-Riemann koşullarıdır. Özel olarak u ve v ’ler x, y kartezyen koordinatlarının harmonik fonksiyonudurlar ve ikiboyutlu ∇2 Laplace işlemcisinin çekirdeğinde yer alırlar: ∇2u = 0 = ∇ 2 v . Ele alınan bu durumda artık B± = 0 olur ve 1 H1 = H ∗ 1 = p 2 + V ( x, y ) 1, 2 H 2 = H ∗ 1 + h[(∂ y u )σ 1 − (∂ xu )σ 2 ], V= (4.33) 1 1 | C 2 |2 = (u 2 + v 2 ) 2 4 eşitlikleri elde edilir. Sonuç olarak H1 saf bozoniktir ve H 2 ’nin fermiyonik kısmı aşağıdaki gibi yazılabilir: H 2 F = h(σ × ∇u ) 3 = hσ ⋅ ∇v . Bu aile şöyle karakterize edilebilir: Potansiyeli bir analitik fonksiyonun mutlak değer karesi olan saf bozonik bir Hamiltonian, ancak hσ ⋅ ∇v ’deki gibi bir bozonik kısımla etkileşen iki 62 fermiyonik serbestlik derecesi ona eklendiği zaman süper-eş Hamiltonian haline gelir. Yukarıdaki terim de homojen olmayan manyetik alana karşılık gelen Zeeman tipi bir etkileşimi ifade eder. Bu sisteme pek çok fiziksel örnek verilebilmekteyse de, burada biri kartezyen koordinatlarda, diğeriyse (r ,θ ) kutupsal koordinatlarında olmak üzere iki örnekle yetinilecektir. Kartezyen koordinat örneği için, a, b, c, k , l ve m gerçel sabitler olmak üzere, u = a ( x 2 − y 2 ) + bxy + cx + ky + l , 1 v = − b( x 2 − y 2 ) + 2axy − kx + cy + m 2 seçilsin. l = 0 = m alınıp, kalan sabitlerden de yalnızca ikisi sıfırdan farklı tutulduğunda 1 2 b2 4 (a + )r 4 1 2 2 2 V = [b r + 4k (k + bx )]r 2 8 1 2 (c + k 2 ) r 2 2 (4.34) elde edilir. Buradaki ilk terim 2-boyutlu dörtlü salınıcıya, sonuncu 2-boyutlu isotropic salınıcıya ve ikinci de bunlar arasındaki ayrıştırılamayan (nonseparable) bir potansiyele karşılık gelir. Kutupsal koordinatlarda ele alınacak ikinci durum için u = ar k +1 sin (k + 1)θ , v = −ar k +1 cos(k + 1)θ 63 alınsın. Bu durum potonsiyel V = a 2 r 2 k + 2 /2 olarak belirlenir ve böylece H 2 = H1 + ha (k + 1) r k [cos(kθ )σ 1 − sin (kθ )σ 2 ] (4.35) elde edilir. (4.31) denkleminde W2 ve P2 , değişmez kalıp W1 ve P1 W1 = 1 e ( p x − Ax ), c M P1 = 1 e ( p y − Ay ) c M ile değiştirilidiğinde, (4.32) koşulları aynı kalır, ancak bu durumda B+ ve B− birbirlerine aşağıdaki gibi eşit hale gelirler: B+ = B− = i eh B(q ) . Mc Dolayısıyla H1 Pauli tipi Hamiltonianlara dönüşür. 4.4 Rashba ve Dresselhaus Tipi Hamiltonianlar Ailesi İki-boyutlu durum uzayına sahip bir spin-1/2 sistemin kullanışlı bir benzeri, Pauli matrislerinin de önemli rol oynadığı iki-durumlu atom ya da herhangi bir iki-durumlu sistemdir (Schleich 2001). Yeni eş-spektral sistemler inşa etmek için, H2F aşağıdaki gibi yeniden yazılabilir: H 2F = i B−σ 3 + 2 ( Aσ + + A σ − ) . 2 64 (4.36) Burada A = [W2 , C1 ]M , A = −[W2 , C1 ]M (4.37) şeklinde tanımlıdır. Bir önceki bölümden de bilindiği üzere, bu işlemciler, [ A , A ]M sıfırdan farklı gerçel bir sabit olmak üzere, bozonik yükseltici ve alçaltıcı işlemcilerin fazuzayı bezerleridir. Şimdiye değin ele alınan aileler düşünüldüğünde, σ ± ’li terimlerin katsayı fonksiyonları yalnızca qj’lere bağımlıydılar ve açıkça Moyal yıldız-çarpımına göre sıra değiştiriyorlardı. Beşinci aile için, A ’nın (dolayısıyla A ’ın) momentumun bir fonksiyonu olduğu düşünülecektir. Bu durumda A ve A Moyal yıldız-çarpımına göre sıra değiştirmelerine karşın, bir öncekilerden farklı, yeni ve geniş bir aile ortaya çıkmaktadır. Bunun için (4.36)’nın son iki teriminin H R = α [( p y + ip x )σ + + ( p y − ip x )σ − ] = α (σ × p )3 , (4.38) H DR = β [( p x + ip y )σ + + ( p x − ip y )σ − ] (4.39) haline geldiği iki özel durum ele alınacaktır. Burada α , β , p = ( p x2 + p 2y )1/2 ’nin gerçel fonksiyonları ve 2Α = α ( p y + ip x ) , 2Α = β ( p y + ip x ) ’dir. α ve β ’nın sabit olduğu durum, yarı-iletken spintroniği ve spin Hall etkisi (Engel et al. 2007, Basu and Bandyopadhyay 2008) gibi son yılların gözde araştırma alanlarından iyi bilinen Rashba (Bycklov and Rashba 1984) ve Dresselhaus (Dresselhaus 1955) Hamiltonianlarına karşılık gelir. Bu Hamiltonianlar özellikle yarı-iletkenlerdeki elektrik alanları ile elektronun spininin farklı spin-yörünge etkileşimi mekanizmalarından ortaya çıkar ve spin dinamiğinin (Rashba 2004, Crooker and Smith 2005, Hatano et al. 2007) elektriksel olarak algılanmasının yanında, spinin elektriksel olarak izlenmesi çalışmalarında da önemli rol oynarlar. Bu Hamiltonianların bir diğer önemli özelliği de, bunların Yang-Mills tipi bir 65 abelian olmayan ayar kuramı bağlamında yorumlanabilmeleridir. Kinetik enerjinin varlığında, Rashba Hamiltonianı, birim matrisin sabit bir çarpanı dışında, aşağıdaki gibi yazılabilir (Hatano et al. 2007, Basu and Bandyopadhyay 2008): p2 1 1 1 ~ + HR = HR = [( p x + θ hσ 2 ) 2 + ( p y − θ hσ 1 ) 2 ]. 2M 2M 2 2 Bu durumda θ = 2 Mα/h terimi yük olarak, h (σ 2 , σ 1 )/2 terimi de karşılık gelen abelian olmayan ayar potansiyeli olarak ele alınabilir. α = β durumunda H R ve H DR , ( p x , p y ) → ( p y , p x ) değiş-tokuşuyla ilişkilendirildiğinden, bundan sonra yalnızca H R ile ilgili aile üzerinde durulacaktır. Dolayısıyla aşağıdaki hesaplar Dresselhaus durumu için de tekrarlanabilir. (3.17), (3.18) ve (4.37)’den [W2 , W1 ]M = iαp x = [ P2 , P1 ]M , (4.40) [W2 , P1 ]M = iαp y = [W1 , P2 ]M (4.41) elde edilir. Sonuçta, bu koşulların her özel {W j , Pj } çözüm setine, fermiyonik kısmında bir tanesi H R içeren, bir eş-spektral sistem çifti karşılık gelir. Fiziksel olarak anlamlı bir örnek olması için seçimler P1 = px M ve W1 = − py M şeklinde yapılırsa, (4.40) ve (4.41) koşulları aşağıdaki gibi yeniden yazılır: − ∂ yW2 = ηp x = ∂ x P2 , ∂ xW2 = ηp y = ∂ y P2 . 66 Burada η = α/(h M ) ’dir. Bu ifadeler integre edildiğinde genel çözüm W2 = η J 3 + f ve P2 = η r ⋅ p + g (4.42) olarak bulunur. Burada f ve g ’ler, p x ve p y ’nin gerçel değerli keyfi fonksiyonlarıyken J 3 = xp y − yp x ve r ⋅ p = xp x + yp y ’dir. İlk düşünülecek durum α ’nın bir sabit olduğu durumdur. Ayrıca B− = 0 olması da istenirse, W1 ve P1 Moyal sıra değiştirdiklerinden, [W2 , P2 ]M = 0 elde edilir. Dolayısıyla bu kabullenimler her iki süper-eş Hamiltonian’dan Zeeman tipi etkileşimi dışarlarlar. J 3 ile r ⋅ p Moyal sıra değiştirdiğinden ( [ J 3 , r ⋅ p]M = 0 ), W2 ile P2 ’nin de Moyal yıldız- çarpımına göre sıra değiştirmeleri için ( [W2 , p2 ]M = 0 ) ( p × ∇ p )3 g = − p ⋅ ∇ p f (4.43) olması gerekir. Burada ∇ p , momentum değişkenlerine göre iki-boyutlu gradienttir. Böylece, (4.19) ile birlikte (4.16)’nın ilk iki bağıntısı kullanılıp, f = 0 = g alınırsa, H 2 R = H1 + H R elde edilir, bu da bozonik olan H1 = H ∗ 1 ile eş-spektraldir: H∗ = p2 η 2 2 1 αM 2 2 2 + [ J 3 + ( r ⋅ p) 2 ] = [1 + ( ) r ]p . 2M 2 2M h (4.44) H ∗ , kinetik terime ek olarak, momentuma bağlı potansiyel enerji terimi de içermektedir. ~ Rashba Hamiltonianı H R , çekirdeklerin şiddetli alanında elektronun hızlı hareketine dayanan ideal bir modeldir ve konum koordinatlarından bağımsızdır. Aslında ~ H 2 R = H ∗1 + H R , r ’nin sıfırdan farklı değerler aldığı ve H R ’nin de r → 0 limitinde elde 67 edildiği durumlar için bir model olarak düşünülebilir. J 3 ’ün hem klasik hem de kuantum mekaniksel olarak bir hareket sabiti olduğu göz önüne alınırsa, H ∗ farklı bir bakış açısıyla değerlendirilebilir. H ∗ da konuma bağlı bir kütle ( M [1 + (αM/h ) 2 r 2 ]−1 ) için kinetik terim olarak yorumlanabilir. α/h ’ın, karesi ihmal edilebilecek kadar, küçük olduğu ya da alternatif olarak, iki boyutlu x = 0 = y faz-uzayı düzleminde, Rashba Hamiltonianı bilinen kinetik ve fermiyonik terimlerle yeniden elde edilebilir. f ve g ’nin sabit olduğu durumda H ∗ aşağıdaki ek terimleri alır: η 1 ( fJ 3 + gr ⋅ p) + ( f 2 + g 2 ) . 2 2 B− = 0 kısıtlaması kaldırıldığındaysa, H1 ve H 2 R farklı işaretlere sahip ek fermiyonik terimler kazanır. Genel α = α ( p) durumunda, f = 0 = g alınırsa W2 ∗ W2 = η 2 ( J 32 − h2 ), 2 P2 ∗ P2 = η 2 (r ⋅ p) 2 + M 2 p [α + pα ' (α + α ' )] , 2 2 B± = ±[W2 , P2 ]M = mi (4.45) M pαα ' J 3 h elde edilir. Bu da aşağıdaki eşitliklerin yazılmasına olanak verir: p2 M M p H∗ = + 2 (αrp) 2 + pα ' (α + α ' ) , 2 M 2h 4 2 H 1F = M pαα ' J 3σ 3 , 2h 68 H 2 F = − H 1F + H R . (4.46) (4.47) ω ’nın sabit seçildiği, α = hω/p özel durumu için H∗ = p2 1 h2 + Mω 2 ( r 2 − 2 ) , 2M 2 4p Jσ h H 1 F = − Mω 2 3 2 3 2 p (4.48) elde edilir. H1F , momentuma bağlı katsayıları olan bir spin-yörünge çiftlenimine işaret ederken, p ’nin büyük değerleri için H ∗ iki-boyutlu isotropic salınıcıyı tarif eder. Bir diğer ilginç özel durum ise α = p m eşitliğidir. Sonuç olarak, P1 ve W1 ’in değişik seçimleri alınarak Rashba tipi Hamiltonianları içeren farklı eş-spektral çiftler elde edilebilir. Moyal yıldız-çarpım yardımıyla faz-uzayının Clifford cebiri yapısının deforme edilerek kurulan MC-cebiri sayesinde faz-uzayında süpersimetrik kuantum mekaniğinin formülasyonu için kullanışlı bir yapı geliştirilmiş ve bu bölümde de 3. Bölüm’ün sonundaki uygulamalara ek olarak, fiziğin önemli alanlarından ve güncel araştırma konularından seçilen beş farklı eş-spektral Hamiltonian ailesi incelenmiştir. Tüm bu örnek uygulamalardan da görüleceği üzere, uygun seçimler yapılarak, bu örnekleri fiziğin daha pek çok alanına genişletmek ve bu yöntemi daha genelleştirmek mümkündür. Sonuç olarak, MC-cebiri bağlamında kurulan faz-uzayında kuantumlamasına yeni bir açılım getirmektedir. 69 süpersimetri yapısı, deformasyon 5. GÖRELİ KUANTUM MEKANİĞİNİN DEFORMASYON KUANTUMLAMASINA YENİ BİR YAKLAŞIM Bu bölümde, öncelikle, has-zaman (proper time) formalizminin Dirac kuramı ve göreli kuantum mekaniğinin deformasyon kuantumlamasını kurmadaki rolü tartışılacaktır. Bunun için öncelikle dörtlü bir Moyal yıldız-çarpımı tanımlanacak ve bu çarpım yardımıyla Lorentz dönüşümlerinin yıldız-çarpım formülasyonu ve zaman ile enerjinin ek koordinatlar olarak tanımlandığı 8-boyutlu faz-uzayının deforme edilmiş çarpımı gösterilecektir. Dörtlü Moyal yıldız-çarpımı, parametrize edilmiş göreli klasik mekaniğin deformasyon kuantumlaması için kullanılabilir. Bu yaklaşımın bir diğer önemli avantajıysa, Moyal yıldız-çarpımının sıra-değişmezliği uzay-zaman cebiriyle birlikte ele alındığında spin terimlerinin kendiliğinden ortaya çıkmasıdır. Bu bölümde esas olarak, Henselder’in 2007 yılında öne sürdüğü yaklaşım baz alınarak, önceki bölümlerde kurulan cebirsel yapı içerisinde bir yöntem geliştirilmeye çalışılacaktır. 5.1 Dörtlü Moyal Yıldız-Çarpımı ve Poincaré Cebiri Bir dörtlü-vektörün (four-vector) katsayı fonksiyonlarına etkiyen aktif Lorentz dönüşümünün tanımlanması için gerekli dört-boyutlu ya da dörtlü bir Moyal yıldız-çarpımı aşağıdaki gibi tanımlanabilir (Henselder 2007b): ← → ← → ih f ∗ g = f exp η µν ( ∂ q µ ∂ pν − ∂ p µ ∂ qν ) g. 2 (5.1) Burada, üçlü kısmın bilinen Moyal yıldız-çarpımına indirgenebilmesi için, µ, ν = 0, 1, 2, 3 olmak üzere, (η µν ) = diag (1,−1,−1,−1) şeklinde verilen Minkowski metriği kullanılmıştır. Bundan sonra, tekrarlı Yunan alfabesi 70 indisleri üzerinden dörtlü Einstein toplama kuralı kullanılacaktır. Aktif Lorentz dönüşümünün üreticileri M µν = q µ pν − p µ qν (5.2) olup, bu tür iki üretici için Moyal sıra-değişme bağıntısı aşağıdaki gibidir: [ M µν , M ρσ ]M = ih (η µρ M νσ − η νρ M µσ + η µσ M ρν − η νσ M ρµ ). (5.3) [,]M, (5.1) ile tanımlanan dörtlü Moyal-yıldız-çarpımına göre sıra-değişme bağıntısıdır. Boost’ların ve dönmelerin L j = ε jkl M jk K j = M0j , (5.4) ile tanımlanan üreticileri aşağıdaki Moyal yıldız sıra-değişme cebirini sağlarlar (bkz. 2.24): [ L j , Lk ]M = ihε jkl Ll , [ L j , K k ]M = ihε jkl K l , (5.5) [ K , K ]M = −ihε L . j k jkl l Dolayısıyla q = q µ eµ ile verilen konum dörtlü-vektörü için aktif Lorenz dönüşümü aşağıdaki gibi olur: i − α µν M µν q′ = e∗ h i ∗ q ∗ e∗h α µν M µν = (Λµν qν )eµ . Burada Λµν , Lorentz dönüşümü matrisinin elemanlarını göstermektedir. 71 (5.6) [ pµ , pν ]M = 0 olmak üzere, pµ üreticileri Lorentz cebiriyle birlikte ele alınırsa, [ M µν , pρ ]M = ih(η µρ pν − ηνρ pµ ) (5.7) bağıntılarıyla birlikte Poincaré cebiri de kurulmuş olur.1 (5.1) bağıntısıyla verilen dörtlü Moyal yıldız-çarpımını deformasyon kuantumlamasında kullanmak, tek parçacıklı faz-uzayının q0 ve p0 değişkenleriyle genişletilmesi anlamına gelir. Bu da zaman gelişiminin (time development) zaman ile değil, ek bir değişken yardımıyla faz-uzayı koordinatları tarafından tanımlanması demektir. Dolayısıyla dörtlü Moyal yıldız-çarpımıyla parametrize edilmiş Hamilton dinamiği deforme edilmektedir. h → 0 limiti alındığındaysa (bkz. denklem (5.22)), yıldız-çarpım bilinen noktasal çarpıma indirgenerek deforme edilmemiş parametrize Hamilton dinamiği elde edilir ve böylece klasik limitten doğan kavramsal sorun çözülmüş olur. 5.2 Parametrize Edilmiş Göreli Klasik Mekanik Kanonik formalizmin kovaryant hale getirilmesi, Poisson parantezi bağıntılarıyla ifade edilen fizik yasalarının, bir eylemsizlik çerçevesinden diğerine götüren bir dönüşüm altında değişmez kalmaları anlamına gelir. Burada klasik mekanikte kanonik formalizmin kovaryant genişletilmesinin bir yolu olarak parametre formalizmi ele alınacaktır. Bu yaklaşımda zaman yerine gözlemciden bağımsız s parametresi tanımlanmaktadır. Dolayısıyla dörtlü uzay-zaman koordinatları bu parametrenin xµ(s) şeklinde bir fonksiyonudur. Bir eylemsiz sistemden diğerine geçişte bu parametre değişmez: x µ ( s ) → x′ µ ( s ) 1 Yukarıdaki hesaplarda parantezleri hesaplanan fonksiyonlar, faz-uzayı koordinatlarının en fazla ikinci kuvvetlerini ve farklı olanların birinci kuvvetlerinin çarpımını içerdiğinden, buradaki Moyal parantezleri aslında Poisson parantezlerine eşittir. 72 Dörtlü fonksiyon xµ(s) dinamik nicelikler olarak ele alınırken, s parametresi de sistemin gelişimini (evolution) simgeler. Bu yaklaşım yardımıyla artık parametrize edilmiş göreli mekanik geliştirilebilir. Parametreye bağlı eylem (action) aşağıdaki gibi tanımlanır: s2 S = ∫ dsLs (q µ , q& µ , s ). s1 (5.8) Burada s parametresine göre türevi ifade eden q& µ aşağıdaki gibi tanımlıdır: q& µ = dq µ . ds (5.9) δS = 0 ilkesiyle Euler-Lagrange denkleminin parametrize edilmiş haline ulaşılır: d ∂Ls ∂Ls − = 0. ds ∂q& µ ∂q µ (5.10) K (q µ , pµ , s) = q& µ pµ − Ls (q µ , q& µ , s) (5.11) Legendre dönüşümü olmak üzere, parametrize edilmiş Hamilton denklemleri de aşağıdaki gibi elde edilir: q& µ = ∂K ∂pµ ∂K p& = − µ . ∂q µ 73 (5.12) Hamilton denklemleri kullanılarak d ∂f f (q µ , pµ , s ) = { f , K }P + ds ∂s (5.13) bağıntısı elde edilebilir. Burada aşağıdaki dörtlü Poisson parantezi kullanılmıştır: { f , g}P = ∂f ∂g ∂g ∂f − . µ ∂q ∂pµ ∂qµ ∂p µ (5.14) Poisson parantezinin bu tanımı aşağıdaki eşitliklerin yazılabilmesini sağlar: {q µ , pν }P = δνµ , {q µ , qν }P = { pµ , pν }P = 0. (5.15) Bir örnek olarak, bir serbest parçacığın kovaryant Hamiltonianı K = η µν 2m (5.16) pµ pν şeklinde tanımlanırsa, (5.12) ile verilen Hamilton denklemlerinden p& µ = 0 q& µ = pµ m ⇒ p µ = p0 µ = sabit, ⇒ q µ = q0µ + p0µ s m (5.17) elde edilir. Başlagıç koşulu m 2 = p0µ p0 µ olmak üzere qµ’nün değişimi (variation) δq µ δqµ = p0µ p0 µ (δs ) 2 = (δs ) 2 m2 74 (5.18) eşitliğini verir, ki bu da s parametresinin has-zaman olduğunu gösterir. Elektromanyetik alanda yüklü bir parçacığın hareketi için (5.16)’daki Hamiltonian K = η µν 2m [ pµ − eAµ ][ pν − eAν ] = 1 µ π πµ 2m (5.19) şeklinde genelleştirilebilir. Burada π µ = pµ − eAµ kinetik momentumdur ve Gauss birim sistemi kullanılarak c=1 alınmıştır (Yunan alfabesi indisine sahip olmayan e’ler temel yükü temsil etmektedir). (5.12) ile verilen Hamilton denklemleri de aşağıdaki eşitliklerin yazılmasını sağlar: q& µ = πµ m ve p& µ = e ν π ∂ µ Aν m (5.20) Bu iki bağıntı bir arada kullanılırsa p& µ = eq&ν ∂ µ Aν ve kinetik momentumun s’ye göre türevi için de π& ν = p& µ − e∂ν Aµ q&ν elde edilir. Bu ifadeler p& µ için birbirlerine eşitlendiğinde π& µ = eFµν q& µ ile verilen Lorentz kuvvet yasasına ulaşılmış olur. 75 (5.21) 5.3 Parametrize Edilmiş Göreli Klasik Mekaniğin Deformasyon Kuantumlaması Buraya kadar yapılan hesaplar ve tanımlar yardımıyla, parametrize edilmiş klasik mekaniğin deformasyon kuantumlaması artık tanımlanabilir. Göreli olmayan durumda olduğu gibi, (5.14) ile verilen dörtlü Poisson paranteziyle (5.1) ile verilen dörtlü Moyal yıldız-çarpımı arasındaki bağlantı aşağıdaki gibidir: 1 [ f , g ]M = { f , g} p . h→0 ih lim (5.22) Kanonik koordinatların yıldız sıra değiştirme bağıntıları da [q µ , pν ]M = ihδνµ , [q µ , qν ]M = [ pµ , pν ]M = 0 . (5.23) şeklinde hesaplanır. Göreli olmayan durumdaki deformasyon kuantumlaması yapısı dörtlü duruma genelleştirilebilir. Sistemin s’deki gelişimi de dörtlü Hamiltonian yardımıyla gerçekleştirilir. Yıldız-çarpım formülasyonunda bu, yıldız üstel açılımıyla ifade edilir. Dörtlü durum için Hamiltonian’in yıldız-üstel açılımı aşağıdaki gibidir: Exp M ( Ks ih −isK / h ∗ )=e ∞ n 1 − is =∑ K n =0 n! h n∗ M . (5.24) Bu yıldız-üstel açılım yardımıyla, zamana bağlı Schrödinger denkleminin has-zaman genelleştirilmesi aşağıdaki gibi yapılır: ih d Exp M (Ks ) = K ∗ Exp M (Ks ). ds (5.25) Spektrumların ve karşılık gelen Wigner özfonksiyonlarının hesabı da göreli olmayan 76 durumla aynıdır. Bunların yanı sıra, fazladan bir etki daha sözkonusudur: Dörtlü Moyal yıldız-çarpımıyla Clifford çarpımının süpersimetrik formalizmde bir arada kullanılmasıyla, uzay-zaman cebirinin sıra-değişmez hali elde edilebilir. Sıra-değişen ya da klasik durumda (5.19) ile verilen genelleştirilmiş Hamiltonian aşağıdaki gibi yazılabilir: K = 1 1 π ∗C π = π ⋅π . 2m 2m (5.26) Burada π = π µ eµ ile tanımlıdır. Ancak Moyal yıldız-çarpımıyla sıra-değişmeyen duruma geçildiğinde, artık π µ ile πν ’nün Moyal yıldız-çarpımı simetrik olmayacaktır: [π µ ,π ν ] = iheFµν , Fµν = ∂Aν ∂Aµ − . ∂q µ ∂qν (5.27) Bu da artık yalnızca elektrik alan ya da yalnızca manyetik alanı değil elektromanyetik alan tensörünü ifade eder. (5.26) yıldız-çarpımı Moyal-Clifford yıldız-çarpımıyla yeniden yapılırsa ek terimler elde edilir, ki bunlar da spine karşılık gelir: 1 π ∗MC π 2m 1 = (π µ ∗M π ν )(eµ ∗C eν ) 2m 1 µ 1 = π πµ + [π µ , π ν ]M eµ eν . 2m 2m K = (5.28) Sonuç olarak, bu tez çalışmasının başında kurulan MC-çarpımı formalizmi içerisinde Dirac kuramının ve göreli kuantum mekaniğinin tarif edilmesi, ortaya çıkan klasik limit sorunu ve MC-çarpımının anti-simetrik yapısı dolayısıyla Lorentz dönüşümüne uygun olmaması gibi sorunları beraberinde getirmesine karşın, dörtlü yeni bir Moyal yıldız-çarpımı kullanarak parametrize edilmiş göreli kuramın deformasyonu yardımıyla mümkün görünmektedir. Bu 77 yaklaşımın en önemli avantajı da bozonik ve fermiyonik yıldız-çarpımların, spin terimlerini doğrudan ortaya çıkaran geometrik cebirin sıra-değişmez halini tarif etmesidir. 2. Bölüm’de kurulan MC-cebiri ile Dirac kuramı’nın deformasyon kuantumlaması yaklaşımının dörtlü Moyal yıldız-çarpımıyla genişletilip Lorentz dönüşümlerinin ve klasik limit hesabının yapılabileceğinin gösterildiği bu bölüm bir öneri niteliğinde olmakla birlikte, bu tez çalışmasında kurulan cebir yapısıyla ve ilgili tüm kuramlarla da uyumludur. Dolayısıyla, Dirac kuramı ve göreli kuantum mekaniğinin MC-cebiri ile birlikte ele alınması, bu kuramların deformasyon kuantumlaması için en uygun yaklaşım olarak görünmektedir. 78 6. SONUÇ VE TARTIŞMA Deformasyon kuantumlaması, faz-uzayındaki gerçel değerli klasik gözlenirlerle işlem yapılmasına olanak vermesi nedeniyle, kuantum mekaniğinin işlemci formalizminin getirdiği kimi sorunların klasik mekaniğin dilinden anlaşılabilmesi açısından oldukça yararlı içgörüler sunmaktadır. Kullandığı cebirsel araçları basit olmamakla birlikte, kuantum mekaniğinin tüm formalizminin bu yöntemle yapılmasına olanak verecek kadar geniş bir kuramsal çerçeve sunmaya elverişli olması açısından, tartışılmaz bir öneme sahiptir. Weyl, Wigner, Groenewold ve Moyal başta olmak üzere bu konuda yapılan pek çok çalışma, deformasyon kuantumlaması yardımıyla, kuantum mekaniğinin tüm alanlarında bir faz-uzayı formülasyonunun kurulabilmesi konusunda önemli adımlar atılmasını sağlamıştır. Göreli olmayan deformasyon kuantumlamasının ardından en önemli adım olarak göreli çerçevede kuantum mekaniğinin deformasyon kuantumlaması öne çıkmış ve burada spini içerecek şekilde yeni bir yıldız-çarpım (MC-çarpımı) ve dolayısıyla yeni bir cebir tanımlanmıştır (MC-Cebiri). Uzay-zaman cebirinin formülasyonu da, Clifford çarpımı olarak bilinen fermiyonik yıldız-çarpım yardımıyla, Dirac kuramının deformasyon kuantumlaması bağlamında tanımlanmasına olanak vermiştir. Ancak, 2. Bölüm’de de belirtildiği gibi, bu yaklaşım iki önemli sorunu da beraberinde getirmektedir. Bunlardan ilki Dirac kuramında kullanılan Moyal yıldız-çarpımı üçlü bir çarpımken, Clifford çarpımı dörtlü bir çarpımdır ve üçlü Moyal yıldız-çarpımı Lorentz dönüşümlerini tanımlamak için uygun değildir. İkinci sorun ise Dirac kuramının klasik karşılığının olmamasıdır. Yine 2. Bölüm’de belirtildiği gibi, bu iki sorunu deformasyon kuantumlaması ile çözmenin bir yolu parametrize edilmiş ya da has-zaman formalizminin kullanılması olarak görünmektedir. Bu yaklaşıma ilişkin ayrıntılı bir inceleme 5. Bölüm’de verilmiştir. Bu incelemede Henselder (Henselder 2007b) tarafından öne sürülen bir yaklaşım, bu tez çalışmasında kurulan MCcebiri içerisinde yeniden ele alınmış ve Dirac matrislerine C1,3 ( ) cebirinin baz elemanları karşılık getirilerek bir çözüm yöntemi ileri sürülmüştür. Dörtlü Moyal yıldız-çarpımı yardımıyla Lorentz dönüşümleri tarif edilerek, göreli kuantum mekaniğinin faz-uzayı formülasyonu kurulması için has-zaman formülasyonu MC-cebiri bağlamında incelenmiştir. Dirac kuramı ve göreli kuantum mekaniğinin deformasyon kuantumlaması 79 yoluyla bir faz-uzayı formülasyonunu inşa etmek için önerilen bu yöntem, henüz tam olmamakla birlikte, sunduğu kullanışlı araçlar sayesinde bu konuda önemli bir adımı simgelerken, bu tez çalışmasının önemli katkılarından birisi olan MC-cebirinin de burada anahtar rol oynayacağı açıkça gösterilmiştir. MC-cebiri, göreli kuantum meknaniğinin deformasyon kuantumlaması için kimi yeni yaklaşımlar sunarken, süpersimetrik kuantum mekaniğinin faz-uzayı formülasyonu için tam bir çerçeve de sunmaktadır. Bu tez çalışmasında gösterildiği gibi, süpersimetrik kuantum mekaniğinin faz-uzayı formülasyonu asıl olarak Clifford cebirinin deformasyonu ve Moyal yıldız-çarpımının bir arada kullanılmasıyla kurulan MC-cebirine dayanmaktadır. 3. Bölüm’de kurulan ve gerçel Clifford cebirinin kompleksleştirilip Moyal yıldız-çarpımıyla birlikte kullanılmasıyla elde edilen cebirsel yapı, süpersimetri tekniklerinin klasik bir fazuzayında uygulanmasına olanak vermekte, matris Hamiltonianlarla tanımlanan pek çok modelin bu yapıyla ilişkisinin görülmesini sağlamakta ve bu Hamiltonianların faz-uzayı karakteristiklerinin (spektrumu, öz-spinörleri ve ilişkili Wigner fonksiyonlarının) ayrınıtlı biçimde incelenmesi için bir temel oluşturmaktadır. Jaynes-Cummings tipi Hamiltonianlar bu inceleme için özel bir örnek uygulama olarak 3. Bölüm’ün sonunda verilmiştir. Yine 3. Bölüm’de de gösterildiği gibi, faz-uzayı, bir mekanik salınıcının eşlenik koordinatlarına dinamik olarak eşdeğer olan kuantumlu bir elektromanyetik alanın eşlenik genlik kipleri fonksiyonları yardımıyla gerilmiştir. H1 ve H 2 ile gösterilen süper-eş Hamiltonianların formu ve verilen örnekler yardımıyla pek çok yeni, fiziksel olarak anlamlı, (yüklü ya da yüksüz) parçacık sisteminin özel örnekler olarak bu yaklaşım içerisinde incelenebilmesine izin vermektedir. Fizikte güncel araştırma konularının başında gelen bu özel örneklerden kimleri, 3. Bölüm’ün son kısmında ve 4. Bölüm’de ayrıntılı olarak incelenmiştir. Bu örnekler de, 3. Bölüm’de tanımlanan MC-cebirini temel alan yöntem yardımıyla, süpersimetrik kuantum mekaniğinin faz-uzayı formülasyonu kapsamında çok zengin bir uygulama alanına sahip olduğunu açıkça göstermektedir. Bu yöntemin temelini de dört adet gerçel değerli faz-uzayı fonksiyonuna bağlı 2× 2 ’lik eş-spektral matris değerli Hamiltonianlar oluşturmaktadır. Ortaya çıkan yapı 3. ve 4. bölümlerde verilen örneklerin çok daha zenginleştirilebileceği kadar da geneldir. Bu yöntemin pek çok kullanışlı ve 80 yararlı sonuçları vardır. Örneğin eş-spektral çiftlerden birisi olan H1 diagonaldir ve spektrumuyla özspinörleri görece daha kolaylıkla elde edilebilmektedir. Ayrıca, L j ’ler aracılığıyla H 2 ’nin öz-spinörlerine kolayca dönüştürülebilmektedir. Burada dikkati çeken bir nokta da, her bir Hamiltonian’ın çarpanlarına ayrılmış iki L j ve bunların Hermite-sel eşleniklerinin toplamları olarak ifade edilebiliyor olmalarıdır. Bu yöntemin bir diğer önemli katkısıysa, hareket sabitlerini doğrudan vermesidir. 3. Bölüm’de de gösterildiği gibi, R j = L j *MC L†j ve S j = L†j *MC L j ifadeleri hareket sabitlerine karşılık gelmekte ve R1 ile S 2 ( ya da R2 ile S1 ), H1 (ya da H 2 ) ile MC-çarpıma göre sıra değiştirmektedir. Ancak bu hareket sabitlerinin toplamları, karşılık gelen Hamiltonianlarla orantılı olduklarından, bağımsız değillerdir. Dolayısıyla, açık bir zaman bağımlılığı düşünülmeden, Hamiltonian ile birlikte her bir sistem iki adet hareket sabitine sahiptir. H1 diagonal olduğu için, hareket sabitleri S 2 ve R1 , H1 ’in diagonal elemanlarıyla orantılıdır ve bu da kendi SUSY yapısının araştırılmasında önemli bir rol oynamaktadır. Fakat H 2 ’nin hareket sabitleri aşikâr olmayan bir simetriyi işaret etmektedir. Bu tez çalışması, 20. yüzyılın önemli başarılarından birisi olan kuantum mekaniğinin fazuzayı formülasyonunun inşa edilmesindeki en önemli eksiklikler olarak öne çıkan, göreli kuantum mekaniği ve süpersimetrik kuantum mekaniğinin deformasyon kuantumlaması için cebirsel bir yöntem kurulması üzerinedir. Deformasyon kuantumlamasının en önemli araçlarından birisi olan Moyal yıldız-çarpımına ek olarak, Clifford cebirinden iyi bilinen Clifford çarpımının da fermiyonik serbestlik derecelerini tarif etmek için yararlı bir araç olması göz önünde bulundurularak, yeni bir cebir ile yeni bir yıldız-çarpım oluşturulmuştur. Moyal-Clifford (MC) cebiri ve MC-çarpımı adı verilen bu cebir ve yıldız-çarpım yardımıyla da, şimdiye değin deformasyon kuantumlanmasında güçlük çekilen göreli kuantum mekaniği, spin sistemleri ve süpersimetrik kuantum mekaniği için kullanışlı bir yöntem geliştirilmiştir. 81 Son olarak, bu tez çalışmasını izleyecek olan yeni olası araştırma konuları aşağıdaki gibi sıralanabilir: - MC-Cebirinin cebirsel yapısının kendi içinde araştırılarak, özelliklerinin belirlenmesi ve bu cebirde MC-üstel açılımların (MC-exponantial) incelenmesi. - 4. Bölüm’de ele alınan eş-Hamiltonian aileleri için faz-uzayı karakterisitiklerinin araştırılıp incelenmesi. Özellikle, burada görülen spin-yörünge tipi özel göreli etkileşmelerin ayrıntılı analizi ve olası diğer yöntemlerle elde edilenlerle karşılaştırılması. - Bu tezde verilen 6 farklı eş-spektral Hamiltonian ailelerine ek olarak, fiziksel açıdan önemli olabilecek diğer ailelerin araştırılması. - Konfigürasyon uzayı eğrisel olan Hamilton sistemlerinin deformasyon kuantumlaması bağlamında incelenmesi. - Dirac denkleminin deformasyon kuantumlaması kapsamında MC-cebiri yardımıyla tam bir karşılığının faz uzayı formülasyonu içerisinde elde edilmesi. Bu araştırma konularının ve beraberinde gelecek olası diğer araştırmaların sonuçları da, kauntum mekaniğinin faz-uzayı formülasyonunun ve dolayısıyla deformasyon kuantumlamasının tam bir formülasyon haline getirilmesindeki özgün katkılar olacaklardır. 82 KAYNAKLAR Aharonov, Y. and Casher, A. 1984. Phys. Rev. Lett., 53; 319. Arnold, V.I. 1989. Mathematical Methods of Classical Mechanics, second ed., Springer. Artin, E. 1957. Geometric Algebra, Interscience Publishers. Barnett, S.M. and Radmore, P.M. 1997. Methods in Theoretical Quantum Optics, Clarendon-Press. Bartlett, M.S. anad Moyal, J.E. 1949. Proc. Camb. Phil. Soc., 45; 545. Bayen, F., Flato, M., Fronsdal, C., Lichnerowicz, A. and Sternheimer, D. 1978. Ann. Phys., 111; 61 - 111. Basu, B. and Bandyopadhyay, P. 2008. Phys. Lett. A, 373; 148. Benn, I.M. and Tucker, R. W. 1987. An Introduction to Spinors and Geometry with Applications in Physics, IOP, Bristol. Brandes, T. 2005. Phys. Rep., 408; 315. Bycklov, Y.A. and Rashba, E.I. 1984. J. Phy. C17; 6039. Buğdaycı, İ. and Verçin, A. 2009. quant-ph/0901.2699. Chagas, E.A. and Fruya, K. 2008. Phys. Lett. A, 372; 5564. Cooper, F., Khare, A. and Sukhatme, U. 1995. Phys. Rep. 251; 267. Crooker, S.A. and Smith, D.L. 2005. Phys. Rev. Lett., 94; 236601. Curtright, T., Fairlie, D. and Zachos, C. 1998. Phys. Rev. D, 58; 025002. Curtright, T., Uematsu, T. and Zachos, C. 2001. J. Math. Phys., 42; 2396. Demircioğlu, B. and Verçin, A. 2003. Ann. Phys., 305; 1. Dereli, T. and Verçin, A. 1997. J. Math. Phys., 38; 5515-5530. Dresselhaus, G. 1955. Phys. Rev. 100; 580. Engel, H.A., Rashba, E.I. and Halperin, B.I. 2007. cond-mat/0603306v3. Fink, J.M., Göpp, M., Baur, M., Bianchetti, R., Leek, P.J., Blais, A. and Wallraff, A. 2008. Nature, 454; 315. Gendensthěn, L.É. and Krive, I.V. 1985. Supersymmetry in quantum mechanics. Sov. Phys. Usp., 28; 645-666. 83 Gerstenhaber, M. and Schack, S.D. 1988. Algebraic cohomlogy and deformation theory, in Deformation Theory of Algebras and Structures and Applications, Kluwer. Goldhaber, A.S. 1989. Phys. Rev. Lett., 62; 482. Graf, G.M., Hasler, D. and Hoppe, J. 2002. Lett. Math. Phys., 60; 191. Greiner, W. 1997. Relativistic Quantum Mechanics, Springer, Berlin, 289. Groenewold, H. 1946. Physica, 12; 405-460 Hagen, C.R. 1990. Phys. Rev. Lett., 64; 2347. Hatano, N., Shirasaki, R. and Nakamura, H. 2007. Phys. Rev. A, 75; 032107. Henselder, P., Hirsfeld, A.C. and Spernat, T. 2005. Ann. Phys., 317; 107. Henselder, P. 2007a. Phys. Lett. A, 363; 378. Henselder, P. 2007b. quant-ph/0705.3607. Hestenes, D. 1966. Space-Time Algebra, Gordon and Breach. Hestenes, D. 1993. Hamiltonian Mechanics with Geometric Calculus in Z. Oziewicz et al Spinor, Twistor, Clifford Algebras and Quantum Deformations, Kluwer, 203. Hirsfeld, A.C., Henselder, P. and Spernat, T. 2004. Ann. Phys., 314; 75-98. Jaynes, E.T. and Cummings, F.W. 1963. Proc. IEEE, 51; 89. Junker, G. 1996. Supersymmetric Methods in Quantum and Statistical Physics. Springer. Kuru, Ş., Teğmen, A. and Verçin, A. 2001. J. Math. Phys., 42; 3344. Lambert, N., Emary, C. and Brandes, T. 2004. Phys. Rev. Lett., 92; 073602. Lundholm, D. 2008. J. Math. Phys. 49; 062101. Moyal, J. 1949. Proc Camb Phil SOC, 45; 99-124 Peshkin, M. and Tonomura, A. 1989. The Ahoronov-Bohm Effect, Lecture Notes in Physics, Springer, Berlin, 340. Rashba, E.I. 2004. Physica E20; 190. Schleich, W.P. 2001. Quantum Optics in Phase Space, Wiley-VCH. Shore, B.W. and Knight, P.L. 1993. J. Mod. Opt., 40; 1195. Weyl, H. 1927. Z. Phys., 46; 1-46 Wigner, E. 1932. Phys. Rev., 40; 749-759 Zachos, C., Fairlie, D. and Curtright, T. 2005. Quantum Mechanics in Phase space: An Overview with Selected Papers. World Scientific, Vol 34. 84 EK 1. C 4,0 ( ) ve C 4 ( ) CEBİRLERİNİN BAZ ELEMANLARININ MATRİS TEMSİLLERİ VE ARALARINDAKİ İLİŞKİ C 4 ( ) cebirini 1 ( 0 -formların üreticisi) ile birlikte üreten {e1 , e 2 , e3 , e 4 } bazı için aşağıdaki temsil gözönüne alınsın: iσ 1 0 , e1 = − iσ 1 0 0 e3 = − iσ 2 iσ 2 , 0 0 e 2 = − iσ 3 iσ 3 , 0 0 1 . e 4 = 1 0 Burada σ 1σ 2σ 3 = i1 bağıntısı kullanılarak 2-formlar, 3-formlar ve hacim formu aşağıdaki gibi hesaplanır: − iσ 2 e12 = 0 0 iσ , e13 = 3 − iσ 2 0 iσ e14 = 1 0 0 − iσ 1 , e 23 = − iσ 1 0 iσ e 24 = 3 0 0 iσ , e34 = 2 − iσ 3 0 0 , iσ 3 0 , − iσ 1 (EK 1.1) 0 . − iσ 2 0 1 0 σ2 , , e124 = −i e123 = −1 0 σ 2 0 0 σ 3 234 0 σ1 , e = −i , e134 = i σ 3 0 σ1 0 (EK 1.2) 1 0 . e1234 = 0 − 1 (EK 1.3) 85 Bu durumda gerçel C 4,0 (R) cebirinin { f 1 , f 2 , f 3 , f 4 } baz elemanları kompleks cebirin elemanları cinsinden aşağıdaki gibi yazılabilir: 0 σ1 = ie 234 , f 1 = σ 0 1 0 f 2 = − iσ 2 0 σ3 = −ie134 , f 3 = 0 σ 3 iσ 2 3 =e , 0 1 0 1234 = e . f 4 = 0 − 1 Gerçel cebirdeki bazlar yardımıyla bu cebirin 2-form, 3-form ve hacim formları da aşağıdaki gibi yazılır: σ f 12 = −ie 24 = 3 0 0 f 14 = ie1 = σ 1 0 , − σ 3 − σ1 , 0 0 f 24 = e124 = − iσ 2 − iσ 2 , 0 0 , − iσ 2 0 −σ , f 23 = ie14 = 1 0 σ1 0 f 34 = ie 2 = σ 3 (EK 1.4) −σ3 , 0 0 σ , f 124 = −ie13 = 3 0 σ3 0 1 , f 123 = e123 = −1 0 − iσ 2 f 134 = −e34 = 0 − iσ 2 f 13 = e12 = 0 0 , iσ 2 0 − 1 . f 1234 = −e 4 = −1 0 86 −σ f 234 = −ie 23 = 1 0 0 , − σ 1 (EK 1.5) (EK 1.6) ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı : İlhami Buğdaycı Doğum Yeri : Konya Doğum Tarihi : 25.02.1972 Medeni Hali : Bekar Yabancı Dili : İngilizce Eğitim Durumu (Kurum ve Yıl) Lise : Konya Gazi Lisesi, 1988 Lisans : Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü, 1994 Yüksek Lisans : Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Fizik ABD, 1998 Çalıştığı Kurum/Kurumlar ve Yıl TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi (1994-2000) BİTAV (Bilimsel ve Teknik Araştırma Vakfı (2000-2002) KÖK Yayıncılık (2002-2003) Dizge Analitik Ltd. Şti. (ODTÜ-TEKNOKENT, 2004-) Yayınları Buğdaycı, İ. and Verçin, A. 2009. Deformed Clifford Algebra and supersymmetric Quantum Mechanics on a Phase Space with Applications in Quantum Optics, quant-ph/0901.2699. Buğdaycı, İ. and Verçin, A. 2009. Families of Isospectral Matrix Hamiltonians by Deformation of Clifford Algebra on a Phase Space (Yayına hazırlanıyor) Kitaplar Cooper, C., Madde, TÜBİTAK Popüler Bilim Kitapları, Ankara 2008 (Çeviri: İlhami Buğdaycı) 87 Burnie, D., Işık, TÜBİTAK Popüler Bilim Kitapları, Ankara 2008 (Çeviri: İlhami Buğdaycı) Cushing, J.T., Fizikte Felsefi Kavramlar I, Sabancı Üniversitesi Yayınları, İstanbul 2003 (Redaksiyon – Yayına Hazırlama: İlhami Buğdaycı) Cushing, J.T., Fizikte Felsefi Kavramlar II, Sabancı Üniversitesi Yayınları, İstanbul 2003 (Redaksiyon – Yayına Hazırlama: İlhami Buğdaycı) Popüler Bilim Yazıları Buğdaycı, İ., Her Şeyin Kuramı, TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi, Ekim 2008 Buğdaycı, İ., Dünyanın En Hafif Katısı: Aerojel, TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi, Eylül 2008 Buğdaycı, İ., CERN'deki Deneyler Dünya'yı Yok Edebilir mi?, TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi, Ağustos 2008 Buğdaycı, İ., Elektroniğin Kayıp Devre Elemanı Bulundu: Memristor, TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi, Temmuz 2008 Buğdaycı, İ., Süperiletkenler, TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi, Haziran 2008 Buğdaycı, İ., Kuantum Kuramında Belirsizlik, TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi, Mayıs 2008 Buğdaycı, İ., John Archibald Wheeler, TÜBİTAK Bilim ve Teknik ve Dergisi, Mayıs 2008 88