A.PARA A.1. Paranın Tanımı Para, mal ve hizmetlerin satın alınmasında ve borçların geri ödenmesinde genel kabul görmüş nesnedir. Para bir hesap birimi ve değer birikimi aracıdır. Son 30 yılda paranın tanımı değişti. Bu tanım değişikliği, para piyasalarında yaşanan değişmelerden kaynaklanmaktadır. Birinci olarak, liberalizasyon süreci ile (küreselleşme) türev araçlar (finans piyasası araçları) ortaya çıkmıştır. Bu araçlar, yüksek likidite özellikleri ile para tanımını etkilemişlerdir. İkinci olarak, teknolojik gelişmeler sonucunda her türlü aktif kaynak, kolay bir şekilde likide (nakite) dönüştürülebilir olmuştur. Secüritizasyon: Bankaların her türlü duran varlıklarını menkul kıymete çevirebilmelerini, teknolojik gelişmeler sayesinde kolaylaştırmıştır. Üçüncü olarak, yasal düzenlemelerden kaçınma para tanımını önemli ölçüde etkilemiştir. Deregülasyon, off shore bankalar, euro – dolar tahviller, finansman bonoları, gecelik repo (bunların hepsinin ortak özelliği zorunlu karşılığa tabi olmamaları) gibi işlemlere yönelim artmıştır. Dördüncü olarak riskten kaçınma güdüsü, gelecek piyasaları (future, option, hedge) yaratmış ve bu gelişme de para tanımında etkili olmuştur. A.2. Paranın Fonksiyonları (a): Para bir hesap birimidir (b): Para bir mübadele aracıdır (c): Para bir değer saklama aracıdır A.3. Paranın Özellikleri (a) Homojenlik özelliği: parayı temsil eden objelerin tümünün aynı maddi değeri taşıması (b) Bozulmama ve taşınmaya elverişli olma özelliği (c) Bölünebilirlik Özelliği: ticarete konu olan en küçük birimi dahi içerir (d) Taklit edilememesi (e) Zaman içerisinde değerini muhafaza edilebilmesi A.5. Para Piyasası Aktörleri A.5.1. Merkez Bankası (MB): Merkez bankası, emisyon, zorunlu karşılık oranları, reeskont oranları ve Açık Piyasa İşlemleri aracılığı ile piyasadaki para miktarını belirler. Bunların dışında para politikası araçları, disponibilite oranı, faiz oranı, bankaları ikna etme, ithalat teminat oranı, asgari ödeme oranı, selektif kredi kontrolü ve zorunlu döviz devir oranı ile de para piyasasında belirleyicidir. Emisyon: Merkez bankası tarafından kâğıt paraların basılarak dolaşıma çıkarılmasıdır. Bozuklukları Hazine basmaktadır. Emisyon denince, merkez bankası pasifinde takip edilen dolaşımdaki bozukluklar ve kâğıt para anlaşılmaktadır. Zorunlu (Munzam) Karşılık Oranı: Ticari bankalardaki mevduatların kanunen saptanan bir oranı, kredi olarak verilmeksizin tutulur. Örneğin MB’nin zorunlu karşılıkları %25 olarak belirlemesi durumunda ticari bankaya gelen 100 YTL mevduatın 25 YTL’si MB’de tutulur. 2002 yılında yerli mevduat için % 6, döviz mevduatları için % 11 olarak belirlenmiştir. Şayet MB genişletici para politikası uygulamak isterse, zorunlu karşılık oranını düşürecektir. 1 EK – 1: Asli Para – Kaydi Para Asli para, bir ekonomide sadece Merkez Bankası tarafından üretilir. Kaydi paranın iki üreticisi vardır: Merkez Bankası ve ticari bankalar. Asli para, ufaklık ve banknotlardan oluşur. Kaydi para, bankaların topladıkları mevduatları kredi kanalı ile dağıtmaları sonucunda oluşur. Bir şahıs gelip özel bir bankaya 100 $ yatırsın. Bankalara MB’nin uyguladığı zorunlu karşılık oranı % 25 ise (rd=0,25) bu paraya ek olarak 300 $ Kaydi para yaratılır. R = rd .D ise, ΔD = Kredi 1 ΔR rd ve 1 rd rd = 0,25 100 25 75 18,75 56,25 14,06 . . . . . . . . 300 $ (Kredi) Mevduat Çarpanı = + 100 $ (Mevduat) = 400 $ Buradaki mevduat çarpanının işlemesi için gerekli varsayımlar şunlardır: (a): Para, banka sistemi dışına sızmayacak, (b): Sadece vadesiz mevduatlar var, (c): Sadece zorunlu karşılıklar var yani atıl rezervler yok. Reeskont Oranı: MB bankacılık literatüründe Son Borç Verme Mercii olarak bilinir. Ticari bankalar likidite sıkıntısı yaşadıklarında MB’den ödünç para alırlar. Alınan bu ödünç paraya MB bir faiz oranı uygular. Buna reeskont oranı denir. Bu işlemde MB, ticari bankalarda ticari evrak (devlet tahvili, ticari senet, hazine bonosu) alır. Bunu yapmaktaki amacı, piyasaya sürülen paranın bir karşılığı olması ve enflasyon yaratmamasıdır. Şayet MB genişletici para politikası izleyecekse reeskont oranlarını düşürecektir. Açık Piyasa İşlemleri (APİ): MB’nin para arzını kontrol etmek ve ekonominin likiditesini düzenlemek amacıyla piyasadaki tahvilleri alıp satması suretiyle gerçekleşir. MB, devlet iç borç senetlerini kullanarak REPO (Repurchase Agreement) işlemi yapmaktadır. REPO ile piyasalarda likiditenin fazla olduğu dönemlerde para piyasadan çekilmekte ve likidite sıkıntısı doğacak günlere (örneğin vergi ödeme tarihleri) taahhüt tarihini denk getirmeye çalışmaktadır. Yabancı paralar üzerinden yapılan REPO işlemine SWAP adı verilmektedir. Ülke içi faiz oranları, dünya genelinden yüksekse, SWAP işleminde vadeli kur, düşük belirlenir ve yabancı yatırımcının daha fazla ülkeye girmesi teşvik edilir. Örneğin bir yabancı yatırımcı 100 $ getirsin. TR’de 1$=2 YTL. Yatırımcıya % 10 faiz öneriyoruz ve 3 ay sonra parasını tekrar dolara çevirirken 1 $= 1,5 YTL garantisi veriyoruz. Faiz kazancı 200 YTL’den 20 YTL olacaktır. Kur kazancı ile birlikte 146 $ alacaktır. Şayet kur yine aynı kalsaydı 220 YTL ile sadece 110 $ satın alabilirdi. Şayet bu anlaşmada kur, spot piyasa kurunu göre düşük belirlenirse buna DEPO işlemi denir. Şayet kur yüksek belirlenirse REPO adını almaktadır. Açık piyasa işlemlerinin temel iki etkisi söz konusudur: (a) Miktar Etkisi: APİ ile tahvil alınır ve piyasaya para sürülür ise parasal genişleme yaşanır. (b) Para Etkisi: APİ ile tahvil satılır, piyasalardan para çekilir ve faiz oranı yükselir. APİ’nin Faydaları: (a): Merkez Bankası’nın doğrudan kontrolünde ve inisiyatifindedir. (b): MB, miktar ayarlamasını kendisi yapar. (c): Bürokrasiye gerek olmadan kolay bir şekilde ve sürekli yapılabilir. 2 APİ’nin Sakıncaları: Sermaye piyasalarının ve parasal sistemlerin gelişmiş olduğu merkezleri çabuk etkiler. Disponibilite Oranı: Mevduat kabul eden bankalar, taahhütlerine karşı diponibl (likiditesi yüksek değerler, kolaylıkla paraya çevrilebilir değerler) bulundurmak zorundadırlar. Disponibl değerler esas itibariyle, “satılabilir varlıklar” anlamına gelmektedir. 2002 yılında yerli yükümlülükler için % 4, yabancı yükümlülükler için % 1 olarak belirlenmiştir. Mevduat Faiz Oranı: MB’nin, ticari bankaların mevduatlara verecekleri faiz oranını belirleme hakkı vardır. Şayet MB, alternatif yatırım araçlarına göre faiz oranını düşük tutarsa bankalardan mevduatlar çekilecek ve MB’nin kredi üzerinde kontrolü zayıflamış olacaktır. Bankaların İkna Edilmesi Yolu: MB çeşitli nedenlerle ticari bankaları ikna ederek kredilerini arttırmaları veya azaltmaları çağrısında bulunur. İthalat Teminatları: İthalat yapanlar, ithal ettikleri malın TL karşılığının bir bölümünü ticaret bankaları aracılığıyla MB’ye yatırmak zorundadırlar. 1990 yılından itibaren tamamen ithalat teminat oranı kaldırılmıştır. Asgari Ödeme Oranı: Menkul kıymet yatırımcılarından, borçlanarak yaptıkları alımlarda toplam değerin asgari ödeme oranı ile çarpılması suretiyle hesaplanan kısmını kendilerinin ödemesi, geri kalan kısmını banka kredisi ile finanse etmeleri istenmektedir. Asgari ödeme oranındaki değişmeler, menkul kıymet borsalarına yönelen kredi miktarını ve dolaylı olarak menkul kıymet piyasa fiyatını etkilemesi söz konusudur. Genişletici politika uygulamalarında bu oranın düşürülmesi söz konusu olacaktır. Selektif Kredi Kontrolü: Kalkınma amacına yönelik olarak kaynaklar bazı özel amaçlı kuruluşlara yönlendirilebilir. Vergi muafiyeti ve sübvansiyonlar, karşılık oranlarının düşürülmesi söz konusudur. Zorunlu Döviz Devir Oranı: MB’nin döviz kazancı olan kuruluşlara ihracat ve görünmeyen işlemlerden doğan döviz kazançlarının bir kısmını MB’ye satma zorunluluğu getirmiştir. Bu zorunluluk 1999’da tamamen kaldırılmıştır. MB Analitik Bilançosu AKTİFLER PASİFLER 1- Net Dış Varlıklar 1- Toplam Döviz Yükümlülükleri 1-1- Döviz Rezervi 1-1- Dış Yükümlülükler 1-2- Altın Mevcudu 1-2- İç Yükümlülükler 2- Net İç Varlıklar 2- Merkez Bankası Parası 2-1- Nakit İşlemler 2-1- Rezerv Para 2-1-1- Kamuya Açılan Krediler 2-1-1- Emisyon 2-1-2- Bankalara Açılan Krediler 2-1-2-Bankalar Mevcudu (Zorunlu Karşılıklar 2-2- Değerleme Hesabı ve Serbest İmkanlar) (1+2) Kaynak Esasına Göre 2-1-3- Fon Hesapları Rezerv Para 2-1-4- Banka Dışı Kesimin Mevduatları 2-2- Diğer Merkez Bankası Parası 2-2-1- Açık Piyasa İşlemleri 2-2-2- Kamu Mevduatı Sterilizasyon: Piyasadan döviz çekildi ve YTL sürüldü. MB, APİ ile MS’i azaltır. Piyasadaki para arzı miktarı, faiz oranı ve döviz kuru değişmemesi için piyasaya müdahale eder. Bu müdahalenin başarılı olması için müdahalenin beklenmiyor olması gerekir. 3 A.5.2. (Ticari) Bankalar: İki önemli değişkeni etkileyebilirler. Atıl rezervleri değiştirebilirler. İkinci olarak Vadeli/Vadesiz Mevduat Oranını değiştirebilirler. A.5.2.1. Atıl Rezerv: Bankaların müşterilerinin günlük işlemlerini yapabilmek ve günlük ihtiyaçlarını karşılayabilmek için ellerinde tuttukları rezervleri ifade eder. Atıl rezervleri değiştiren iki temel etmen vardır. Birincisi, güvensizlik ve belirsizlik ortamlarında atıl rezerv miktarı artar. Atıl rezervleri değiştiren bir diğer faktör ise, Kredi faiz oranlarının değişmesidir. Ticari bankalar üç kaynaktan kredi bulabilirler. MB, Interbank ve Dış Kaynaklar. Reeskont oranları sabitken, kredi faiz oranları artarsa atıl rezervler azalır. Çünkü borç alma maliyetleri sabitken, borç vermenin getirisi artmıştır. Şayet reeskont oranları yükselirse (kredi faiz oranları sabitken), atıl rezervler de yükselecektir. ER = e . D Burada ER: Atıl Rezerv, e: atıl rezerv oranı, D: Mevduat (Bankanın sahip olduğu). ΔER Daha önceden RR = D . rd olduğunu biliyoruz. Bankaları toplam rezervlerindeki değişim ΔR = ΔRR + ΔR = (rd + e) ΔD ve buradan ΔD = 1 1 ΔR bulunur.( Mevduat çarpanıdır) rd + e rd + e A.5.2.2. Vadeli/Vadesiz Mevduat Oranı: Vadeli mevduatlar bankalar açısından güvenlidir zira çekilme ihtimalleri düşüktür. Vadeli mevduatlar arttıkça atıl rezervler düşecektir. Bir diğer önemli konu ise, vadeli mevduatların zorunlu karşılık oranının daha düşük olmasıdır. Böylece kredi verebilirlik (M2 Parası) artacaktır. VadeliMevduat = t' VadesizMevduat NOT: APİ sonucunda MB, tahvil alımı yapsın. Bankaların bilanço değişimi Bankacılık Sistemi Aktifler Yükümlülükler Tahvil – 100 YTL Mevduatlar (vadeli – vadesiz) Rezerv + 100 YTL Dış Bankalara Yükümlülükler Bono TCMB Kredileri Kredi Kamu Mevduatları MB ise varlıklarını 100 YTL arttırmış ve yükümlülüklerini de 100 YTL arttırmıştır. MB Aktifler Yükümlülükler Tahvil + 100 YTL Rezervler + 100 YTL A.5.3. Mudiler: Mudilerin nakit tercihleri son derece önemlidir. Örneğin, belirsizlik durumunda nakit tercihleri artacaktır. Yine nakite alternatif her türlü aktif de nakit tercihini etkileyecektir. C = f { Y, rb, rd, п} 4 Nakit tercihi gelirin pozitif bir fonksiyonudur. ΔC=c.D Tahvil faiz oranı (rb) mevduat faiz oranı(rd) ve enflasyon oranı (п) ile negatif ilişkilidir. Böylece Mevduat çarpanı şu şekli alır. ΔR = ΔRRDD + ΔRRTD + ΔER + ΔC ΔR = rd.ΔD + rt.ΔTD + e. ΔD + c. ΔD Burada rd: vadesiz mevduat zorunlu karşılık oranıdır. rt : Vadeli mevduat zorunlu karşılık oranıdır. Şimdi eşitliğin her iki tarafını da ΔD’ye bölelim ve ΔTD VadeliMevduat = = t ' yazalım ΔD VadesizMevduat ΔD= 1 ΔR bulunur. rd + rt t '+ e + c A.4.2. Arz Edilen Para Miktarı Tanımları: Bir ekonomideki likidite değişikliklerini ayarlayabilmek ve izleyebilmek için merkez bankası bilançosunda çeşitli büyüklükler takip edilir. Merkez Bankası (parayı arz eden) tarafından temel üç tanım vardır: A.4.2.1. Rezerv Para (Baz Para): Emisyon (yani merkez bankasının para basması) ve ticari bankaların merkez bankası nezdinde tuttukları paralardan (zorunlu karşılıklar ve bankaların serbest mevduatları) oluşur. Baz para ve Güçlü para da denmektedir. A.4.2.2. Parasal Taban: Rezerv para kavramına merkez bankasının yaptığı açık piyasa işlemleri (APİ) eklenince Parasal Taban büyüklüğüne ulaşılır. MB, parasal tabanı iki araç ile kontrol altında tutmaya çalışır. APİ ve iskonto penceresidir (reeskont oranı). A.4.2.3. Merkez Bankası Parası: Parasal tabana kamu mevduatları da eklendiğinde elde edilir. A.4.2.4. TL Yükümlülükler: MB Parası + Döviz Olarak Tutulan Mevduatlar A.4.3. Talep Edilen Para Miktarı Tanımları: A.4.3.1. M1: Dolaşımdaki Para + DD (Demand Deposit) yani bankalardaki vadesiz mevduatlar. M1 para tanımı, paranın sadece mübadele yönünü vurgular. A.4.3.2. M2: M1 + TD (Time Deposit) yani M1 para tanımı ile vadeli mevduat hesaplarının toplamından oluşur. Paranın değer saklama özelliğini de vurgular. ABD’de M2 para tanımı hesaplanırken, üzerine çek kesilebilir mevduatlar, gecelik repo işlemleri de dikkate alınır (M2Y: M2+ düşük tutarlı yabancı mevduatları içerir). A.4.3.3. M2YR: M2 + REPO İşlemleri A.4.3.4. M3: M2 + Büyük Hacimli Vadeli Mevduatlar ABD’de M2 para tanımında genelde 100 bin dolar altındaki vadeli hesaplar hesaplanır (M3Y: M3+Yüksek tutarlı yabancı mevduatları içerir). A.4.3.5. M3A: M3 + Kamu Mevduatları A.4.3.6. Likit: M3 + Para Piyasası Araçları: Buradaki piyasa araçlarının vadeleri 1 yıldan kısadır. EK – 2: Gurley – Shaw Yaklaşımı: para tanımının, halkın likit değerler olarak kabul edeceği tüm değerleri içermesi gerektiğini iddia eder. Ancak alternatif likit değerler arasında (tedavüldeki para, vadesiz mevduat, vadeli mevduat, çeşitli menkul değerler) önce ikame derecesinin ölçülmesi (ikame gücü kuvvetli olanlar 1’e yakın zayıf olanlar 0’a yakın), daha sonra para stokunun bu değerlerin ağırlıklı toplamı olarak ifade edilmesini önerir. A.6. M1 Tanımına Göre Para Çarpanı: Bir ekonomideki parasal taban MB’nin kontrolünde olduğuna (High Power Money) anlamında (H) diyeceğiz. Yine bir ekonomide para arzı (MS) ile gösterilecek. M1 = C + D ve H = C + R ise ekonomideki para stoku: 5 MS = m.H Yani Parasal tabanın ekonomiye girmesi ile belirli bir oranda Kaydi para yaratılmasının bir katı olacaktır. Para arzı tanımını M1 kabul ettik. Parasal tabanın da emisyon artı bankaların mevduatlarından oluştuğunu biliyoruz: C+D=m.(C+R) m= 1+ c C+D cD + D D(1 + c) = = ise para çarpanı m= bulunur. Monetaristlere C + R cD + rd D + eD D(c + rd + e c + rd + e göre şayet m istikrarlı ise, MB H’yi kontrol ederek para arzını kontrol edebilir. Para endojen olsa bile, MB yönlendirme yapabilir. A.7. M2 Tanımına Göre Para Çarpanı: M2=C+DD+TD ve H=C+R ise m= 1+ c + t' rd + rt t '+e + c VadeliMevduat = t' VadesizMevduat 6