ETKİNLİK 1: ANTİK DÜNYANIN EN BÜYÜK İMPARATORLUĞU İMPARATORLUĞUN DOĞUŞU Persler bugünkü İran’ı kapsayan coğrafyada kurulan küçük Pers Krallığı’nın halkını oluşturuyordu. Pers İmparatorluğu olarak bilinen topraklar MÖ 6. yüzyılın başında, bugünkü İran’ın sadece güneybatısını kapsıyordu. Büyümeleri, yakınlarındaki bir krallık olan Medleri işgal ettikleri MÖ 550 yılında başladı. 20-30 yılda Ege Denizi’nden Yunanistan kıyılarına, Hindistan’ın kuzeybatısında İndus Vadisi’ne kadar uzanan bölgeleri de kendine katarak, aslında eski dünyanın ilk klasik çağ toplumlarını oluşturacak Ahameniş Hanedanı’nı kurdular. Ahameniş İmparatorluğu sonraki 1000 yıl içinde Batı Avrasya tarihinin büyük bölümüne egemen olacak olan üç büyük İran imparatorluğunun ilkidir. Adını hükümdar ailesinden alan Ahameniş İmparatorluğu’nu, Part İmparatorluğu (MÖ140-MS 224) ileSasani İmparatorluğu (MS 224-651) izledi. Ahameniş İmparatorluğu’nun kurucusu ve ilk büyük hükümdarı, MÖ 546’da Anadolu’daki Lidya Krallığı’nı fethedince imparatorluk sıfatını kazandığı söylenebilecek Kyros idi. MÖ 539’da büyük Suriye ve Filistin topraklarıyla birlikte Babil’i ele geçirdi. Kyros, Babil’de esir düşen Yahudileri serbest bırakıp Kudüs’te kendi tapınaklarını yeniden inşa etmelerine izin verdi. Kyros, fethettiği yerlerdeki gelişmelerden de etkilenerek Lidyalıların madeni para (sikke) kullanımını ve Babillilerin idari uygulamalarını benimsedi. Kyros’un oğlunun Mısır’ı, torunu I.Darius’un da Kuzey Batı Hindistan ile Batı’da Trakya ve Makedonya’yı egemenliği altına almasıyla imparatorluk genişledi. BÜYÜK DARİUS Güçlü bir askeri lider olmanın yanı sıra I. Darius, çok başarılı bir idareciydi. Ülkeyi satraplıklara bölerek her bir satraplığın başına güvendiği adamlarını geçiren Darius oldu. İmparatorluk 20 eyaletten (satraplık) oluşuyordu ve her eyalet için makul bir vergi belirlenmişti. Her eyalet bir vali (satrap) tarafından yönetilmekteydi. Darius, eyaletlerden toplanan vergilerden sağlanan gelirle Persopolis’te görkemli ve büyük bir başkent kurmuştur. Darius ayrıca, para, ağırlık ve ölçü sistemini standartlaştırdı. Resmi din olarak Zerdüştlüğü kabul etti. Tarımı geliştirmek için büyük bir su kanalı sistemi yaptırdı. 2.600 kilometrelik kral yolunun yapımını başlattı ve bu yol üzerinde eşit mesafelerde kurduğu 111 istasyonda “kralın gözü ve kulağı” denilen imparatorluk casuslarından yararlanarak imparatorluğa karşı kışkırtıcı faaliyetleri en düşük düzeyde tutmayı başardı. Darius’un benimsediği bu yöntemler sayesinde hem geniş imparatorluk sınırlarının kontrolü, hem de vergi toplama işi kolaylaşmıştır. Bu önlemlerle ve kültürel geleneklere hoşgörü politikasıyla Darius, imparatorluğunda yaşam standardının yanı sıra ticaretin ve üretkenliğin de artmasını sağladı, Yakındoğu’da uzun ömürlü İran hâkimiyetine zemin hazırladı. Sonraları dünyanın çeşitli bölgelerinde ve farklı zamanlarda başka imparatorlar da geniş bölgeleri idare edebilmek için Darius’un yöntemlerini benimsemişlerdir. ZERDÜŞT DİNİNİN KÖKLERİ Ahura Mazda (her şeyi bilen hükümdar) kadim İran Panteonundaki en güçlü tanrı idi. Kadim İran dininin gittikçe tektanrıcılığa yakınlaşması ile birlikte Ahura Mazda’ya her şeye gücü yeten, her şeyi kapsayan bir tanrının özelliklerini yakıştırma eğilimi daha da güçlendi. Güneşle ve ışık tanrısıyla özdeşleştirilmesinden dolayı Ahura Mazda’nın simgeleri kanatlı güneş ve arındırıcı unsur olan ateşti. Düşünceleri ile evreni yarattığına inanılırdı. Peygamber Zerdüşt’ün (MÖ 650-533) önayak olduğu reformlarla Ahura Mazda bir kişisel tanrı olmaktan çıkıp yaratıcılık ve iyilik ilkelerinin bir timsali haline geldi. Adil bir dünya düzenini ayakta tutan ve insanoğlunun yaptığı işlerle ilgili sorgulamada kefillik yapmaya hazır olan dünya hükümdarı özelliğini de kazandı. Ahura Mazda ayrıca olup bitenleri belirleyen “ikiz ruhlar” Spenta Mainyu (“iyi ruh”) ve Angra Mainyu’nun (yıkıcı ruh) babası sayılırdı. Kıyamet gününde ikisinin kavgasından zaferle çıkarak dünyayı yönetecek ve insanlığı kurtuluşa götürecek olan iyi ruhun bir şekline bürüneceğine inanılırdı. (NTV mitoloji, s.54) PERS-YUNAN SAVAŞLARI Klasik Çağ’ın, genellikle Yunan uygarlığının yerleşmesiyle birlikte doğduğu düşünülür. Yine de Yunanlıların bu üne kavuşmadan önce, Perslerle hesaplaşması gerekiyordu.1 Yunanlılarla ilk çatışmalar MÖ 546’da Perslerin Anadolu’nun batısındaki Lidya Krallığı’nı ele geçirmeleri ve Batı Anadolu’daki İyon polislerine saldırmalarıyla başlamıştı. Yunan şehir devletleri, İyon Ayaklanması’na kadar Perslere karşı fazla direnç göstermemişlerdi. Hırslı denizcilere sahip Yunan polisleri, bazen birbirleriyle savaşır ve ticari rekabete girer, olimpiyat oyunları gibi festivallerde birbirleriyle yarışırlardı. Ancak İyon Ayaklanması sırasında bazı Yunan polisleri, Darius’un işgaline karşı direnişe geçen İyon polislerinin yanında yer aldılar. Atina ve Eretria, İyon polislerine asker ve gemi desteği gönderdi. Yunan anakarasından gelen desteğe rağmen ayaklanmayı bastıran Persler, İyon polislerine yardım eden Atina ve Eretria’yı affetmedi. MÖ 490 yılında Pers ordusu deniz yoluyla 1 Ahameniş İmparatorluğu’nun tarihini değerlendirmenin zorluğu, imparatorluğa ait kaynakların (özellikle MÖ 552’den sonra) çok az olması ve birçoğunun Yunan kaynaklarından çıkarsanmak zorunda oluşudur. Yunan kaynakları temelde sadece kendi sınırlı Ege dünyalarıyla ilgileniyorlardı ve Persleri korkak, köhne, zengin ve yozlaşmış göstermekte ısrar ettikleri için hiç güvenilir değillerdir. (Ponting, s.195) Atina’nın kuzeydoğusundaki Maraton’a geldi. Atinalılar ve müttefikleri bu savaşta Persleri bozguna uğrattılar.2 Kral I. Darius öldüğünde yerine oğlu Keyaksar geçti. Keyaksar MÖ 480 yılında Yunan topraklarına karadan bir saldırı düzenledi. İlk karşılaşma Termofil isimli dar bir dağ geçidinde gerçekleşti. Bu savaşın kahramanı, Pers ordusunu bir süre daha geçitte oyalayıp Yunan ordusuna zaman kazandırmak için ölümüne savaşan Spartalı komutan Leonidas ve onun küçük birliğidir. Spartalı askerlerin bu büyük gayretine rağmen zafer Perslerin oldu. Galibiyetten sonra Atina’ya doğru ilerleyen Persler, akropolü yağmaladılar. (Uludağ vd.,s.180-181) Ancak, Yunan anakarasında Pers üstünlüğü fazla uzun sürmedi. Pers idaresini kabul etmeyen Atina ve Sparta, Perslere karşı Salamis Deniz Savaşı’nda başarılı oldu ve Perslerin Yunanistan’daki yayılmacılığı böylece durduruldu. MÖ 338 dolaylarında bir dizi iç sorun ve saray darbesi olmasına rağmen Ahameniş İmparatorluğu hala güçlü görünüyordu. Yine de 10 yıl içinde Büyük İskender tarafından fethedilmesinden sonra son buldu. 2 Bir koşucu zaferi haber vermek üzere 40 km uzaklıktaki Atina’ya gönderildi ve haberi verdikten hemen sonra yorgunluktan düşüp öldü. Maraton koşuları adını bu olaydan almıştır. METİN ANALİZİ, ARAŞTIRMA, TARTIŞMA 1. Perslerin kurduğu üç büyük imparatorluğun adlarınıyazınız. 2. Yukarıdaki haritadan ve tarih atlaslarınızdan yararlanarak MÖ 6.-4. yüzyıllarda Ortadoğu ve çevresinde varlık gösteren devletleri yazınız. Ahameniş Hanedanı hangi devletlerle siyasi ya da ekonomik ilişki kurmuş olabilir? 3. Ahameniş İmparatorluğu’nun kurucusu Kyros döneminde Ahameniş Hanedanı’nda hangi ekonomik ve siyasi gelişmelerin yaşandığını yazınız. 4. Okuduğunuz metinde “Kyros, Babil’de esir düşen Yahudileri serbest bırakıp Kudüs’te kendi tapınaklarını yeniden inşa etmelerine izin verdi,” cümlesi geçmektedir. Yahudiler kimdir? Bu dönemde neden Babil’de esirdiler? Kudüs’teki tapınakları neden yıkılmıştır? Araştırıp yazınız. 5. İmparator Darius, hükümdarlığı döneminde çok genişleyen sınırlarda merkezi idareyi sağlayabilmek için neler yapmıştır? Konuyla ilgili kilit kavramları tespit edip bir kavram haritasıyla açıklayınız. 6. Pers-Yunan savaşının çıkmasına nedenolan gelişmeleri yazınız. 7. Yukarıdaki metinden yararlanarak Zerdüşt dininin belli başlı özelliklerini yazınız. 8. Metindeki dipnotta yer alan: “Ahameniş İmparatorluğunun tarihini değerlendirmenin zorluğu, imparatorluğa ait kaynakların (özellikle MÖ 552’den sonra) çok az olması ve birçoğunun Yunan kaynaklarından incelenmek zorunda oluşudur. Yunan kaynakları temelde sadece kendi sınırlı Ege dünyalarıyla ilgileniyorlardı ve Persleri korkak, köhne, zengin ve yozlaşmış göstermekte ısrar ettikleri için hiç güvenilir değillerdir,” yargısı üzerine düşünerek aşağıdaki soruları yanıtlayınız. a. Ahameniş İmparatorluğu’nun tarihini değerlendirmede temel zorluk nedir? b. Yunan kaynaklarının Perslerle ilgili olumsuz yargılar içermesinin nedenleri neler olabilir?