Belediyeler İçin

advertisement
Belediyeler İçin
KELİMELER KAVRAMLAR
REHBERİ
ÖNSÖZ
Belediyelerimiz kentlinin yerel nitelikli ortak ihtiyaçlarını karşılamakla görevli kamu
tüzel kişilikleridir. Belediyelerimiz kamu tüzel kişilikleri oldukları için yetki ve görevleri
kanunlarla, yönetmeliklerle belirlenmektedir. Kanun ve yönetmeliklerin bir çoğunun uzun
yıllardır yürürlükte olması sebebi ile bazı kavramlar günümüz dilinde anlaşılamamaktadır.
Buna karşılık, özellikle son yıllarda yürürlüğe giren mevzuatta da son dönem yönetim
teknikleri ile ilgili yeni kavramlar kullanılmaktadır. Mevzuattan kaynaklanan bu dil
probleminin yanı sıra, mali yönetim, imar-planlama-harita gibi teknik konularda mesleki
kavramlar çok miktarda kullanılmaktadır.
Belediyeler kişinin doğumundan ölümüne kadar yaşamının her evresi ile ilgili bir
şekilde hizmet sunarken, aynı zamanda kentin gelişimi için de çok değişik alanlarda
hizmet sunmaktadırlar. Bunun tabi neticesi olarak da çok farklı alanlarda değişik kelime
ve kavramlar kullanılmaktadır.
Kelimeler, kavramlar karşılıklı anlaşılabilmek, konuyu doğru anlayıp anlatabilmek
için vazgeçilmez araçlardır. Bu çalışmamız, belediyelerimizde kullanılan kelimelerin,
kavramların
doğru
anlaşılabilmesi
amacıyla
hazırlanmıştır.
Çalışmamızda
öncelikle
belediye yönetimini ilgilendiren kanun ve yönetmelikler taranarak, bu mevzuatta geçen
tanımlamalar esas alınmıştır. Bunun yanı sıra mesleki konularla ilgili sözlükler ile makale
ve kitaplar taranmıştır.
Ülkemizde 3.225 belediyede, 35.000 meclis üyesi ve 260.000 personel ile bu
hizmetler verilmeye çalışmaktadır. Özellikle belediye başkanı, meclis üyeleri her seçimde
önemli oranda değişmektedir. Personelin de önemli bir bölümü uzun yıllardır belediyede
çalışan kişiler değildir. Bu da belediyecilikle ilgili kelime ve kavramların bilinmemesinden
kaynaklanan sorunlara yol açabilmektedir.
“Belediyeler İçin Kelimeler Kavramlar Rehberi”nin bu alanda yaşanan sorunların
çözümünde yararlı olacağını ümit ediyoruz.
A
Acil Durum : Bir afet sırasında olağanüstü tedbirlerin alınmasına gerek duyulan
geçici süre.
Açık İhale Usulü : Bütün isteklilerin teklif verebildiği ihale usulü.
Açıktan Atama : Boş bir kadroya ilk defa veya yeniden yapılacak atamalardır.
Örneğin, daha önce memur olarak çalışan ama istifa etmiş birisinin yeniden memuriyet
kadrosuna atanması açıktan atama işlemi.
Açıktan Atama İzni : Genel olarak boş bir kadroya ilk defa veya yeniden yapılacak
atamalarda alınan izin.
Açılma Ruhsatı : Yer seçimi ve tesis kurma
izni
verilmiş, onaylı projesine göre
yapılmış, çevre ve toplum sağlığı açısından uygunluğu tespit edilmiş tesislerin faaliyet
göstermelerine dair yetkili makamca verilen ruhsat.
Ada : Çevresi yollarla çevrili, yer bölümlere ayrılmış kent toprağı ile bu topraklar
üzerine oturtulmuş yapılardan oluşan küçük bir kent dilimi.
Adalet : Herkesin yasalarla tanınmış olan hakkını vermek, bu hakka ilişmemek
ilkesi.
Adli Yargı : Toplum içinde fertlerin aralarındaki hukuki sorunları çözmek amacıyla
yapılandırılmış olan yargı sistemidir. Medeni yargılama hukuku ve ceza yargılama hukuku
olmak üzere ikiye ayrılır.
Afet : Bela, büyük felaket. Deprem, su baskınları vb.
Afet Alanları : Deprem, heyelan, çığ, orman yangını ve taşkın gibi doğal afetlere
yatkın alanlar.
Afet Fonu : İmar ve İskan Bakanlığı bünyesinde tabiî âfetlerde meydana gelen
zararların telâfisi için oluşturulan fonlara verilen addır.
Afet Haritaları : Planlamaya esas veri gruplarından biri olarak, planlama alanında
oluşabilecek tüm afet tehlikelerini ortaya koyan, afet zarar ve risklerinin azaltılmasına
yönelik önlemleri ve önerileri içeren ve raporu ile bir bütün olan farklı tür ve ölçeklerde
hazırlanan haritalardır.
Afet Yönetimi : Hem afet öncesi hem de afet sonrası aktivitelerin yani müdahale,
iyileştirme, yeniden yapılanma, zarar azaltma ve hazırlık safhalarını kapsayan bir süreci
ifade eder.
Afetzede : Tabiî âfetlerden (deprem, heyelân, sel, dolu, kuraklık, fırtına, don vs.)
veya diğer felaketlerden (örn. yangın, çekirge istilası, hayvan vebası) dolayı maddî zarara
uğramış ve sosyal yardıma ihtiyaç duyan kişi.
Afiş : İlan, Tanıtım. Çeşitli boyutlarda kağıtlara veya bezlere veya billboardlara
basılan duyuru malzemesi.
Ağırlama Giderleri : Beldenin misafiri durumunda olan: a) Cumhurbaşkanı,
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, Başbakan ve Bakanlar Kurulu Üyeleri, b) Hükümet
merkezi veya diğer illerin protokole dahil kişiler, c) Yabancı ülke temsilcileri veya
konuklar, d) Sanat, bilim, kültür ve spor dallarında temayüz etmiş kişiler, e) Basın
mensupları, f) Beldenin kalkınmasında katkısı olanlar veya olacağı anlaşılanlar ile bu
kişilerin eşleri ve refakatindeki görevliler için, geleneklere ve davetin şümulüne göre,
ağırlama, konaklama, konutlandırma ve bu işlerle ilgili olarak hazırlıkların gerektirdiği
giderlerle ziyafet, kokteyl, hediye, çiçek, bahşiş ve taşıma giderleridir.
Ahz : Alma, tutma, kabul etme, tahsil etme, tasarrufuna katma.
Ahz-u Kabz : Bedeli tahsil etmek demektir. Daha çok vekaletnamelerde geçer. Aynı
zamanda “satış bedelini tahsil edebilmek yetkisi” anlamına gelir.
Aile Danışma Merkezleri (Toplum Merkezleri) : Sosyal değişim sürecinin
getirdiği ihtiyacın ve sosyal şartları karşılama ve çözümlemede ailelere yardımcı olmak
maksadıyla kurulan sosyal hizmet ve danışma birimleri.
Aile Eğitimi : Aile üyesi adaylarının veya aile üyelerinin, sosyo-kültürel yönden
hazırlıklarını sağlıklı bir biçimde tamamlayabilmeleri için, örgün ve yaygın eğitim
yöntemleriyle yetiştirilmesi.
Aile İçi Şiddet : Eşler arası, veya ebeveyn – çocuklar (anne ve(ya) babanın
çocuklarına karşı veya çocukların ebeveynine karşı şiddet) arası meydana gelen fizikî,
psikolojik, sosyolojik veya ekonomik anlamda güç ve kuvvet kullanımının bütünü.
Akaryakıt İstasyonu : Esas itibariyle karayolunda seyreden araçların akaryakıt,
yağ, basınçlı hava gibi ihtiyaçlarının sağlandığı ve taşıtlarla ilgili bazı basit teçhizat
parçaları ile hizmetlerin verildiği yerler.
Akreditasyon : Belli kriterleri sağlarlık, denklik hakkında bilirkişi ve kurumlarca
verilen belge.
Akredite : 1) Yetki verilmiş, resmen tanınmış, kabul edilmiş. 2) Belirli bir hizmet
standardı ve sistem bütünlüğü oluşturmak için, belli kriterleri sağlayan kurumlara;
bağımsız, tarafsız ve bilirkişi niteliğindeki başka bir kurum tarafından verilen yetki.
Aktarma : Bütçenin herhangi bir tertibinde bulunan ve o hesap döneminde
kullanılmayarak artacağı anlaşılan ödeneklerden alınarak, ihtiyaca yetmeyeceği anlaşılan
diğer gider tertiplerine yapılan eklemeye denir.
Aktif Fay : Belirli bir sürede kırılma hareketini tekrarlayan faylar. Genellikle son
10.000 yıl içinde bir veya daha fazla sayıda kırılmış faylara denir.
Alacaklı Amme İdaresi : Alacaklı olan devlet, vilayet hususi idareleri ve
belediyeler.
Aleniyet İlkesi : Kamuya ait işlevin halkın bilgisi içinde yapılması ilkesi.
Alıcı Ortam : Atıkların bırakıldığı yakın veya uzak çevre.
Alt Kültür : Özellikle bölgesel, etnik, sınıfsal ve dinsel temellerden oluşan farklı
kültürel yapılar.
Altyapı : Bir kentte, yapı yapılabilmesi veya yapılan yapının içinde oturanlara yeterli
bir barınma sağlayabilmesi için bulunması gereken yol, su, elektrik, gaz, atık su, yağmur
suyu ve benzeri yapılar.
Amenajman Planı : Mera, yaylak, kışlak ile umuma ait çayır ve otlaklardan en
elverişli bir şekilde yararlanmanın sağlanması için, bakım, ıslah, otlatma, dinlendirme,
tohumlama, ilave yemleme ve yapılması gereken benzeri işleri sıralayan uygulama planı.
Amme : Kamu, devlet. Herkese ait olan, genel olan.
Amme Borçlusu : Amme alacağını ödemek mecburiyetinde olan hakiki ve hükmi
şahısları ve bunların kanuni temsilci veya mirasçılarını ve vergi mükelleflerini, vergi
sorumlusunu, kefili ve yabancı şahıs ve kurumların temsilcileri.
Amme İdaresi : Kamu Yönetimi.
Ana Kent : Bir ülkenin veya bir bölgenin çevresindeki yerleşim yerlerine ekonomik
ve toplumsal yönlerden hâkim olan ve genellikle ülkenin başka ülkelerle olan her türlü
ilişkilerinin sağlandığı en önemli kenti, metropol, ana şehir. Ülkemizde Anakent
Ankara’dır.
Analitik Düşünme : Bir sorunu çözmek için bilgileri ayrıştırarak ve sorunun alt
unsurlarına inerek sonuç çıkarma şeklindeki sistematik düşünme tarzı.
Analiz : Bir bütünü, onu oluşturan parçalara ayırarak çözümleme.
Anayasa : Bir devletin yönetim biçimini belirten yasama, yürütme, yargılama
güçlerinin nasıl kullanılacağını gösteren, vatandaşların hak, hürriyet ve sorumluluklarını
bildiren temel yasa.
Anayasa Mahkemesi : Kanunları, kanun hükmünde kararnameleri, TBMM iç
tüzüğünü şekil ve esas bakımından, Anayasa değişikliklerini şekil bakımından Anayasaya
aykırı olup olmadığını inceleyen ve denetleyen, Cumhurbaşkanını, Başbakan ve Bakanlar
Kurulu üyelerini, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Askeri Yargıtay, Askeri Yüksek
İdare Mahkemesi Başbakan ve üyelerini, Başsavcılarını, Cumhuriyet Başsavcı Vekilini,
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyelerini, Sayıştay Başbakan ve üyelerini görevleriyle
ilgili işledikleri suçlardan dolayı “Yüce Divan”
sıfatıyla yargılayan, Siyasi partilerin
Anayasaya veya siyasi Partiler yasasına aykırı hareketlerinden dolayı kapatma yetkisine
sahip olan yüksek mahkeme.
Anket (Soru Kağıdı) Tekniği :
Bilgi
verecek olanların doğrudan okuyup
cevaplayacakları bir soru cetveli ile bilgi toplanması.
Aplikasyon : Yer tespiti.
Aplikasyon Belgesi : Sayısal hale getirilen kadastral parsel üzerine, belediyesi
tarafından verilen imar durumuna göre vaziyet planı’nın koordinatlandırılarak hazırlanan
belge.
Araröz : Su Tankı.
Arazi : Belirli bir ekonomik değer ihtiva eden, üç boyutlu yaşamsal kullanıma
doğrudan ya da dolaylı yönden araç edilen yeryüzü parçası.
Arka Bahçe Mesafesi : Bina arka cephesinin parsel arka cephesine en yakın
uzaklığıdır.
Arsa : Şekil ve büyüklük bakımından öngörülen imar amacı için bölünmüş, gerekli
yol ağı yapılıp, su, elektrik, telefon, kanalizasyon vb. gerekli teknik altyapı gereksinimi
giderilmiş imar parseli. Bu özellikleri içeren bir imar adası, parsellenmese dahi arsa
sayılır.
Arsa Payı : Kat irtifakı veya kat mülkiyeti kurulmuş binalarda her bir bağımsız
bölüme tahsis edilmiş zemindeki (arsadaki) ortak mülkiyet payı.
Arşiv : Geçmiş ile yaşanan çağ arasında bağlantı kurulan, gerçek veya tüzel
kişilerin faaliyetleri sonucu oluşturdukları ya da sonradan kazandıkları hukuki, sosyal,
idari değer ifade eden her türlü belge ve bilgilerin toplandığı yer.
Artçı Deprem : Bir büyük depremin ardından gelen daha küçük depremler.
Arz Etmek : Sunmak, hürmet etmek, bildiri, deklârasyon.
Asfalt : Katran, Bitüm.
Asfalt Atığı : Yol, havaalanı pisti ve benzeri yapıların tamiratı, tadilatı, yenilenmesi
ve yıkımı sırasında ortaya çıkan ve bünyesinde asfalt, zift, doğal polimer ve benzeri
malzeme bulunan atıklar.
Asgari Ücret : İşçilere normal çalışma günü karşılığında ödenen, işçinin en az
düzeyde yiyecek, yakacak, barınma, giyim, sağlık, aydınlatma, ulaşım, kültür ve eğlence
ihtiyaçlarının cari fiyatlar üzerinden karşılamaya yeterli miktarda olan ücrettir.
Asit Yağmuru : Esas olarak sanayi tesislerinden, konutların ısıtılmasından ve
otomobillerden kaynaklanan, sülfür ve azot oksitleri içeren su buharı emisyonlarının yol
açtığı asit çökelmesi.
Askeri Yasak Bölge : Yurt savunması bakımından hayati önem taşıyan askeri tesis
ve bölgelerin çevresinde Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenen sınırlar içerisinde kalan
bölgedir. Askeri yasak bölgeler 1 inci ve 2 inci askeri yasak bölgeler olmak üzere ikiye
ayrılır. 1 inci derece askeri yasak bölgeler; içerisindeki taşınmaz mallar kamulaştırılır. 2
inci derecedeki askeri yasak bölgelerde yabancı uyruklu kimseler taşınmaz edinemezler,
edinmişlerse tasfiye edilir. Yabancılar izin almadan bu bölgede taşınmaz kiralayamazlar.
Bu hükümlere aykırı hareket edenler cezalandırılır. Yetkili komutanlıkça izin verilmeyen
her türlü inşaat durdurulur.
Asma Kat : Binaların, iç yüksekliği en az 5.50 m. olan, zemin katında düzenlenen
ve ait olduğu bağımsız bölümü tamamlayan ve bu bölümden bağlantı sağlayan kattır.
Asma katlar, iç yüksekliği 2.40 m. den az olmamak, yola bakan cephe veya cephelere
3.00 m. den fazla yaklaşmamak üzere yapılabilirler.
Astronomik : Azami, Geniş, Fazla, Çok.
Astronomik Değerler : Astronomik enlem, astronomik boylam ve astronomik
azimut değerleri.
Atamaya Yetkili Amir : Gerekli koşulların varlığı durumunda bir personeli işe alma
yetkisine sahip, kurumun üst yöneticisi.
Atık : Herhangi bir faaliyet sonunda çevreye atılan veya bırakılan zararlı maddeler.
Atık Su : Konutların pis su ve lağım sularından, endüstriyel sıvı atıklardan ve sel
sularından kaynaklanan sıvı atık.
Atık Su Yönetimi :
İnsan sağlığını ve çevreyi korumak amacıyla, atık suyun
izlenmesi, işlenmesi ve tasfiyesiyle ilgili sistemler geliştirilmesi ve uygulanması.
Atık Yönetimi : Hafriyat toprağı ile inşaat / yıkıntı atıklarının kaynağında ayrılarak
toplanması, geçici biriktirilmesi, taşınması, tekrar kullanılması, geri kazanılması ve
depolanması işlemleri.
Atlas Yöntemi : Ülkelerin milli gelirleri dolara çevrilirken, cari yılın döviz kuru ile
önceki yılın döviz kurlarının ortalamasının alınmasıdır.
Avan Proje : Tatbikat projelerinin yapılmasına esas teşkil eden 1 /200, 1 /100 veya
daha büyük ölçeklerde, yürürlükte bulunan plan ve yönetmeliklere göre düzenlenen
proje.
Avans : 1) Alacaktan bir kısmının vaktinden önce ödenmesi. 2) Bir iş veya hizmetin
yerine getirilmesi için iş veya hizmetin yapılmasından önce verilen para, öndelik.
Avrupa Kentsel Şartı : Avrupa'yı kapsayan; halk ve yerel yönetimlere yönelik olan
bu konsept, yerleşimlerdeki yaşamın daha da iyileştirilmesini amaçlayan ve dört temel
konuya ağırlık veren bir metin. Bu dört temel konu ise şunlardır: Fiziki kentsel çevrenin
iyileştirilmesi; Mevcut konut stokunun iyileştirilmesi; Yerleşmelerde sosyal ve kültürel
olanakların yaratılması; Toplumsal kalkınma ve halk katılımının özendirilmesi;
AYKOME : Alt Yapı Koordinasyon Merkezi. Şehrin içme suyu ve kanal projeleri ile
Elektrik, Gaz, Telefon, TV Bağlantı Hatları Projeleri, Hafif Raylı Sistem, Metro, Enerji
Besleme Projeleri, Merkezi Isıtma Kanalları ve benzerleri gibi genel olarak yeraltından
geçebilecek bütün tesisler ile yollar ve kaplama hizmetleri için gerekli izinler verilip,
çalışmaların denetimini sağlayarak bir koordinasyon içerisinde sonuca ulaştıran birim.
Aylık Katsayı : Memurlar ve diğer kamu görevlileri ile sözleşmeli personelin malî
hakları ile sosyal yardımların belirlenmesinde esas alınan gösterge rakamlarının parasal
tutarlara çevrilmesinde uygulanacak sayı.
Aynî : Mala ilişkin; eşyaya bağlı; malın mülkiyeti ile ilgili; herkese karşı ileri
sürülebilen.
Ayni Haklar : Eşya üzerinde doğrudan doğruya mutlak egemenlik yetkisi veren ve
herkese karşı ileri sürülebilen haklar.
Ayni Sermaye Taahhüdü : Bir taşınmaz malın mülkiyetinin veya ayni bir hakkın,
yeni kurulmakta olan veya önceden kurulmuş bulunan bir şirkete ortak olmak amacıyla
devredilmesi işlemi.
Aynî Yardım : Mal veya eşya olarak yapılan her türlü yardım.
Ayniyat : Kullanılmaya veya harcanmaya elverişli olup taşınabilen ve para eden
şeyler.
Ayniyat Tesellüm Makbuzu :
Kurumca
bastırılarak Alındı
Kayıt Defterine
kaydedilen, cilt, seri ve müteselsil sıra numaralı , malın teslim alındığını gösteren
makbuz.
Ayrık Nizam : Hiç bir yanından komşu binalara bitişik olmayan yapı nizamı.
Azami Bina Alanı : Parsel içerisinde bina yapılması mümkün olan alan.
Azl : Bir şeyi yerinden almak, işinden ayırmak, makamından ayırmak, görevden
almak.
B
Bağımsız Bölüm : Bir yapının Kat Mülkiyeti Yasası hükümlerine göre; bağımsız
mülkiyete konu olan bölümlerden her biri. Kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulmuş
yerlerde, ana gayrimenkulün ayrı ayrı ve başlı başına kullanılmaya elverişli olan ve her
biri kat mülkiyeti kütüğünde ayrı bir sayfaya tescil edilen konut, dükkan, mağaza gibi
bağımsız mülkiyete konu bölümlerine bağımsız bölüm denir.
Bağımsız Bölüm : Kat Mülkiyeti Kanunu'na göre, ana gayrimenkulün ayrı ayrı ve
başlı başına kullanılmaya müsait bağımsız mülkiyete konu olabilen bölümleri.
Bakıma Muhtaç : Kişinin, bedensel hareket edebilirliğinde otaya çıkan fonksiyonel
kısıtlamalar ve engeller (felç; kişinin iç organlarında veya duyum organlarında genel veya
kısmî fonksiyonsuzluk; hafıza veya oryantasyon bozukluğu; akıl hastalığı vb.) sonucunda
gerek beden temizliğinde, gerek beslenmede, gerekse ev idaresinde başkalarının değişik
sıklık ve yoğunlukla ve/fakat düzenli bakımına ihtiyaç duyma hali.
Bakıma Muhtaç İnsan : Günlük hayatta her zaman yapılması gereken bazı basit
bedenî hareketlerin yerine getirilmesinde (giyinme, yeme içme, beden temizliği, tuvalet
ihtiyacını giderme, alış veriş vb.) başkalarının fizikî yardımına ve desteğine sürekli olarak
ihtiyaç duyan aciz insan.
Bakıma Muhtaç Özürlü : Ağır bir yaralanma, sakatlanma, doğuştan gelen veya
daha sonra ortaya çıkan herhangi bir özürlülükten dolayı, başkalarının bakımına, kısmen
veya bütünüyle sürekli olarak ihtiyaç duyan insan.
Bakıma Muhtaç Yaşlı : İleri yaşlılık sebebiyle bakıma muhtaç hâle gelmiş insan.
Bakıma Muhtaçlık Derecesi : Değişik derecelerde başkalarının fizikî desteğine
ihtiyaç duyma durumudur.
Bakiye : Bir alacaktan geriye kalan miktar.
Balanced Scorecard : Dengeli sonuç kartı – kurum karnesi. Yöneticilere uzun
dönemli stratejik hedeflerin kısa dönemli eylemlere dönüştürülmesinde aşamalı bir
yaklaşım ile yol gösteren ve sonuç olarak stratejik kararlar ile uygulamaları bütünleştiren
yeni bir yönetim sistemi.
Banliyö : Büyük bir kentin yakın çevresinde bulunan ve yaşayışına katılan
yerleşme. Büyük bir kentin yakın çevresi, yöre, dolay.
Bar : Müşterilerin tezgah önünde ayakta durarak veya yüksekçe bir tabure üzerinde
oturarak içki içip, dans edebildikleri eğlence yeri.
Baraka : Tahta, çinko, sac gibi hafif şeylerden yapılmış, temelsiz, eğreti yapı.
Basit Tamir Ve Tadil : Yapılarda derz, iç ve dış sıva, boya, badana, oluk dere,
doğrama, döşeme ve tavan kaplamaları, elektrik ve sıhhi tesisat tamirleri ile çatı onarımı
ve kiremit aktarılması işlemleri.
Baskı Grubu : Ülke yöneticilerini, kamuoyunu veya başka toplumsal kuruluşları
etkileyerek, üyelerinin ortak çıkarlarını gerçekleştirmeyi amaçlayan örgütlü toplumsal
gruplar.
Başkan Vekili : Belediye başkanının, izin ve hastalık nedeniyle veya görevli olarak
görevden ayrılması hallerinde bu süre içinde kendisine vekâlet etmek üzere belediye
meclisi üyeleri arasından seçtiği kişi.
Başkanlık Divanı : Meclis üyeleri arasından, gizli oyla seçilen meclis birinci ve
ikinci başkan vekili ile en az iki kâtip üyeden oluşan kurul.
Bayındır : İmar, İşlenmiş, Mamur, Abat, Bakımlı, Ongun.
Bekar Odası : Yalnız kimselerin, dışarıdan gelmiş işçilerin tek başlarına ya da
birkaç kişi ile birlikte kalabilmeleri için düzenlenmiş yerler.
Belde : Belediyesi bulunan yerleşim birimi.
Belediye : 1) Belediye kelimesi, köken itibarı ile Arapça olup, bir insan
topluluğunun yerleşme niyeti ile oturduğu yer anlamına gelen “Beled” kelimesinden
türemiştir. Sözcük esas itibarı ile beldeye ilişkin kuruluş veya yönetim anlamına
gelmektedir. 2) 5393 sayılı Belediye Kanunu’na göre; “Belde sakinlerinin mahallî
müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan ve karar organı seçmenler
tarafından seçilerek oluşturulan, idarî ve malî özerkliğe sahip kamu tüzel kişisi”.
Belediye Başkanı : Belediye idaresinin başı ve belediye tüzel kişiliğinin temsilcisi.
(Belediye başkanı, ilgili kanunda gösterilen esas ve usullere göre seçilir.)
Belediye Meclisi : Belediye meclisi, belediyenin karar organıdır ve ilgili kanunda
gösterilen esas ve usullere göre seçilmiş üyelerden oluşur.
Belediye Nikahı : Medeni kanuna göre kıyılan resmî nikâh.
Belediye Organı : Belediye meclisi, belediye encümeni ve belediye başkanı,
belediye organını oluşturmaktadır.
Belediye Sınırı : Belediye Kanununun ilgili maddeleri uyarınca hazırlanan, yetkili
mercilerce onaylanarak kesinleşen ve belediyenin görev ve yetki alanını belirleyen
sınırlardır.
Belge : Çeşitli ortamlarda bulunan her türlü bilgi kaynağı.
Belgeli Turizm İşletmesi : İstirahat ve eğlence yerlerinden, turizm sektöründe
faaliyet gösteren ve 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununa istinaden Turizm Bakanlığınca
düzenlenmiş belgesi bulunan yerler.
Belli İstekliler Arasında İhale Usulü : Ön yeterlik değerlendirmesi sonucunda
idare tarafından davet edilen isteklilerin teklif verebildiği ihale usulü.
Benchmarking
:
Kıyaslama.
Bir
organizasyonun
kendini
değerlendirerek,
rakiplerini, iş ortaklarını, diğer sektörlerdeki başarılı örnekleri inceleyerek, iç ve dış
pazarlardaki uygulamaları araştırarak ve en iyi uygulamaları örnek alarak zayıf olduğu
yönleri geliştirmesi.
Bertaraf Etme : Ünitelerden kaynaklanan tıbbı atıkların ayrı toplanması, geçici
depolanması, taşınması, çevreye ve insan sağlığına zarar vermeyecek şekilde nihai olarak
yakılması, düzenli depolanması ile ilgili tüm işlemler.
Beşeri Sermaye : Eğitim ve sağlık durumu ile teknik ve organizasyona ilişkin bilgi
durumu. Kişisel beyin gücüne dayanan üretim kapasitesi.
Betonarme : Eğilme ve çekme kuvvetlerine dayanması için içine uygun şekilde
çelik donatı yerleştirilmiş beton.
Betonarme Demiri : Betonarmede donatı olarak kullanılan çubuk halindeki çelik,
beton çeliği.
Betonarme Hasırı : Betonarme döşeme veya perdelerde donatıyı meydana getiren
beton çeliğinden yapılmış hasır. Betonarme hasırı yapı yerinde hazırlanabileceği gibi,
fabrikada belli ölçülerde kaynaklı olarak yapılıp yapı yerine gönderilebilir. Bu ikincisine,
hazır betonarme hasırı veya çelik hasır denir.
Betonarme Perde : Bir iskelet yapıda düşey ve yatay yükleri taşıyan betonarme
duvar, perde.
Beyan : Bildiri, Bildirmek.
Beyana Güven : Vatandaşın kamu kurumları ile olan işlerinde kendisinden istenen
bilgilere güvenmek anlamına gelmektedir. Yani, bu bilgilerin ispatlanması değil, ifade
edilmesinin yeterli görülmesi.
Bila : “sız, siz” şeklindeki olumsuzluk ekidir. Bila faiz: faizsiz, Bila bedel: bedelsiz
gibi.
Bilanço : Bir kuruluşun, belli bir tarihte, alacaklı ve borçlu bulunduğu değerleri
gösteren özet
muhasebe cetveli; işletmenin finansal durumu ve faaliyet sonuçlarını
gösteren tablo.
Bileşim : Meclisin bir günlük toplantı süresi.
Bilginin Şeffaflığı : Bilginin kamuya açık olması. 1) Erişimi: Bilgi eşit şartlar altında
herkesin erişimine açık olmalıdır. 2) İlgililik : Bilgi, ihtiyaçla ilgili olmalıdır. 3) Anlaşılırlık –
Nitelik – Güvenilirlik: Bilgi, nitelikli ve güvenilir olmalı; tam, doğru, tutarlı, açık ve basit
bir şekilde ifade edilmelidir. 4) Zamanlılık : Bilgi periyodik olarak ve zamanında
yayınlanmalıdır.
Billboard : Reklam Panosu.
Bina : Kendi başına kullanılabilen, üstü örtülü ve insanların içine girebilecekleri ve
insanların oturma, çalışma, eğlenme veya dinlenmelerine veya ibadet etmelerine
yarayan, hayvanların ve eşyaların korunmasına yarayan yapılardır.
Bina Derinliği : Binanın ön cephe hattı ile arka cephe hattının en uzak noktası
arasındaki en fazla yaklaşabileceği sınır.
Bina İnşaat Harcı : Belediye Gelirleri Kanunu’na göre, belediye sınırları ve mücavir
alanlar içinde yapılan her türlü bina inşaatı (ilave ve tadiller dahil), inşaat veya tadilat
ruhsatının alınması için ödenen bedeldir.
Bina Yaklaşma Mesafesi : Planda yapılan ve yapının yola ve komşu parsellere
yaklaşacağı mesafe.
Bina Yüksekliği : Binanın kot aldığı noktadan saçak seviyesine kadar olan
mesafesidir. İmar planı ve yönetmelikte öngörülen yükseklik.
Birahane / Meyhane : Şişe veya kadehle içki satışı ile soğuk ve sıcak yemek
servisi yapılan kapalı ve(ya) açık yer.
Birim Fiyat Listesi : Her takvim yılı başında rayiçler tespit edildikten sonra
yapılarda bulunan imalatlara ve nakliyeye tabi malzemelerin yükleme-boşaltma ve istifine
ait analizler.
Birim Fiyat No : “Poz no” olarak da bilinir. Rayiç veya birim fiyatların tanınmasına
yarayan bir kod numarası.
Birinci Sınıf Gayri Sıhhi Müesseseler : Meskenlerden ve insanların ikametine
mahsus diğer yerlerden mutlaka uzak bulundurulması gereken tesisler.
Birleşik Tesis : Hamam, sauna, masaj ve güzellik salonu ile benzeri tesislerden iki
veya daha fazlasının bir arada bulunduğu yer.
Bitişik Nizam : Bir veya birden fazla komşu parsellerdeki binalara bitişik olan yapı
nizamıdır.
Bitkisel Toprak : Bitki gelişimi için organik ve inorganik madde ile hava ve su
sağlayan toprak.
Blok Nizam : İmar planı veya ilgili Yönetmelikte cephe uzunluğu, derinliği ve
yüksekliği belirlenmiş tek yapı kitlesinin bir veya birden fazla parsel üzerine oturduğu
bahçeli yapı nizamıdır.
Bodrum Kat : Zemin katın altındaki katlardır.
Boğaziçi Alanı : Boğaziçi kıyı ve sahil şeridinden, öngörünüm, geri görünüm ve
etkilenme bölgelerinden oluşan ve sınırları ve koordinatları Boğaziçi Kanununa ekli
krokide işaretli ve 22/07/1983 onay tarihli nazım planda gösterilen alandır.
Boğaziçi Sahil Şeridi : Boğaziçi Kanununa göre, Boğaziçi kıyı kenar çizgisi ile
22/07/1983 tarihli 1/5000 ölçekli nazım planında gösterilen hat arasında kalan bölgedir.
Bom : İş makinelerinin kaldırma kollarına verilen ad.
Bordür : Kenar Süsü. Yollara döşenen süslü taşlar.
Bölge : “Çevre”, “Alan” anlamına gelmekte olup, çok boyutlu, çok anlamlı ve
sınırları oldukça güç çizilen bir kavramdır. Bölge, bir devlet bağlamında alt birimleri ifade
ederken, uluslar arası hukuk çerçevesinde aynı çıkarlara sahip, coğrafi, siyasal ve
ekonomik yakınlık içinde olan devletler topluluğunu anlatmaktadır. Örneğin, Avrupa Birliği
de bu anlamda bir bölge yönetimi olarak değerlendirilebilir.
Bölge Planı : Kalkınma planları ve Ülke Mekansal Politika Planına uygun olarak,
metropoliten bölgeler, planlama kriterleri açısından bütünlük gösteren veya birden fazla
ili içine alan; bölge düzeyinde sürdürülebilir kalkınmayı ve bölgeler arası gelişmişlik
farklarını
azaltmayı
hedefleyen; sosyoekonomik gelişme eğilimlerini, yerleşmelerin
gelişme potansiyelini, sektörel hedefleri ve uyumunu, yatırımların, faaliyetlerin ve alt
yapının mekansal dağılımını ve gerektiğinde yer seçimini belirleyen; uygulama araçları ve
programına sahip kapsamlı rapor ve eki Bölge Gelişim Şeması’ndan oluşan Stratejik Plan.
Bölgesel Dengesizlik : Bir ülkede farklı yörelerde sürdürülen farklı ekonomik
faaliyetler sonucunda oluşan gelir ve sosyopolitik farklılıklar.
Bölgesel Kalkınma : Kalkınma planlarının ve politikalarının bölge ölçeğinde
düzenlenmesi.
Bölgesel Kalkınma Ajansları : Kamunun finansman sağladığı bölgesel ekonomik
gelişmeyi özendirmek üzere tasarlanmış, çalışma alanı merkezi ve yerel idarelerin dışında
olan kurumlar.
Bölgeselleştirme : Daha çok yönetsel bir anlam taşır ve merkezi yönetim
karşısında bölgesel birimlerin yetkilerinin ve akçal kaynaklarının artırılmasını, bir başka
deyişle yönetsel açıdan güçlendirilmelerini ifade eder.
Bürokrasi : Bürokrasi kavramı, genelde örgüt, örgütün işleyişi gibi anlamlar
içermekte ve bu özelliği ile özel sektör için de geçerli olmasına rağmen, genel olarak
kamu yönetimi anlamında kullanılır. Bürokrasi, siyasi sistemin bir parçası olan yönetsel
yapıyı ve onun eylemlerini anlatır. Böylece bürokrasi, merkezi yönetimlerdeki ve yerinden
yönetim kuruluşlarındaki yönetimi ve kamu politikalarının uygulanmasını ifade eder.
Başka bir anlatımla bürokrasi, devletin, yürütmeye ilişkin kolunun yapı ve faaliyetlerinden
meydana gelir. Yapısal bir kavram olarak bürokrasi, devletin örgütsel görünümünü
yansıtır. Her devlet, yasalarla belirlenen görevini yerine getirmek için ulusal, bölgesel ve
yerel düzeyde çeşitli örgütlenmelere gider. Bu devlet örgütlerine de kamu bürokrasisi
denilir. İşlevsel bir kavram olarak bürokrasi ise, genel kuralları ve kamu politikası
kararlarını uygulama süreci olarak tanımlanır.
Bütçe : Devletin, bir kuruluşun, bir aile veya bir kimsenin gelecekteki belirli bir süre
için tasarladığı gelir ve giderlerini tür ve ayrıntılarıyla gösteren çizelge.
Bütçe Açığı : Kamu harcamalarının kamu gelirlerini aşan miktarı.
Bütçe Çağrısı : Belediye bütçesinin hazırlanması için, belediye birimlerinin kendi
dairelerinin gider bütçelerini hazırlamaları için yapılan çağrı.
Bütçe Dengesi : Gelirin gidere eşit olma durumu.
Bütçe Emaneti : Mali yıl içerisinde veya sonunda verile emrine bağlandığı halde
herhangi bir nedenle kısmen veya tamamen ilgililerine ödenmeyip, bütçeye gider
kaydedilerek emanete alınan borç tutarı.
Bütçe Fazlası : Kamu gelirlerinin kamu harcamalarını aşan kısmı.
Bütçe
İçi
Avans
:
Tahakkuk
ve
verile
emri
işlemlerinin
tamamlanması
beklenilmeyecek ivedi ve çeşitli giderler için ita amirlerinin gösterecekleri lüzum üzerine,
görevlendirecekleri
mutemetlere,
üst
sınırları
yılları
bütçe
yasalarıyla
saptanacak
tutarlarda verilen para.
Bütçe
İçi
Kredi
:
Tahakkuk
ve
verile
emri
işlemlerinin
tamamlanması
beklenilmeyecek ve avans sınırlarını aşan ivedi ve çeşitli giderler için dairesinin
göstereceği lüzum üzerine ita amirleri mutemetleri adına banka ve saymanlık nezdinde
açılan kredi.
Bütçe Kararnamesi : Bütçe yılına ait gider ve gelir toplamları ile bunlarla ilgili
hükümleri ve bütçe açığı varsa ne suretle kapatılacağına ilişkin hususları içeren metin.
Bütçe
Kodlaması
:
Devlet
faaliyetlerinin
kurumsal,
fonksiyonel,
ekonomik
sınıflandırılmasıdır.
Bütçe Tertibi : Gider bütçelerinde program, alt program, faaliyet-proje, ödenek
türü ve harcama kalemlerinden oluşan sıralanış, düzenleniş biçimi.
Bütçe Yılı : Bir bütçenin uygulanmaya başladığı günden ertesi yıl aynı güne kadar
geçen süre.
Büyükşehir : Merkezî idarenin vali yönetimindeki şehirlerinden nüfus ve ticarî
bakımından belli bir büyüklükte olan yerleşim yerleri.
Büyükşehir Belediyesi : En az üç ilçe veya ilk kademe belediyesini kapsayan, bu
belediyeler arasında koordinasyonu sağlayan; kanunlarla verilen görev ve sorumlulukları
yerine getiren, yetkileri kullanan; idarî ve malî özerkliğe sahip ve karar organı seçmenler
tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzel kişisi.
Büz : Boru, nefir, akaç, künk. Betondan drenaj ve pissu borusu.
C–Ç
Cazibe Merkezi : Çekim merkezi, büyüme kutbu, herkesi kendine çeken, ilgi odağı
olan alanlar.
Cebri İcra : Yerine getirilmeyen veya ödenmeyen bir borcun icra müdürlüğü
aracılığı ile tahsili.
Cebri Satış : Üzerinde haciz veya ipotek kaydı bulunan borçluya ait taşınmaz malın
borcu tahsil amacıyla icra müdürlüğü veya alacaklı kamu idaresi kanalıyla satılarak, ihale
alıcısı adına tescili işlemidir.
Cemaat Vakfı : 13/06/1934 tarihli ve 2762 sayılı Vakıflar Kanunu gereğince tüzel
kişilik kazanmış, Türk vatandaşı gayrimüslim cemaatlere ait vakıflar.
Cins Değişikliği : Bir taşınmaz malın cinsinin, yapısız iken yapılı veya yapılı iken
yapısız hale; bağ, bahçe, tarla vb. iken arsa veya arazi iken, bağ bahçe vb. duruma
dönüştürmek için paftasında ve tapu sicilinde yapılan işlem.
Cins Tashihi : Tapu kütüğünde kayıtlı bir taşınmazın niteliğinin değiştirilerek
kütüğe, başka bir nitelikte tescil edilmesi.
Coğrafi Bilgi Sistemi (GIS) : Her türlü coğrafi referanslı bilginin etkin olarak elde
edilmesi, depolanması, güncellenmesi, kullanılması, analizi ve görüntülenmesi için
bilgisayar
donanımı,
yazılımı,
personel
ve
yöntemlerin
organize
olarak
biraraya
toplanmasıdır.
Coğrafi Merkeziyetçilik : Merkezdeki yönetim kuruluşlarının taşradaki birimlere ve
mahalli idarelere karar alma ve bunları uygulama konusunda az çok yetki vermesidir.
Cumba : Türk evlerindeki kafesli çıkma.
Çalgılı Kahve : Kahvehane benzeri olup içinde çalgı çalınarak eğlence yapılan yer.
Çalışma Çağındaki Nüfus : Fiilî çalışma çağı olarak kabul edilen 15 – 60 veya 18 –
65 yaşları arasında olan insanlar.
Çalışma Gücü Kaybı (İş Göremezlik) : Herhangi bir kaza, hastalık veya sakatlık
sebebiyle, malullüğün ortaya çıkması ve benzer meslekî eğitim, bilgi ve yeteneklere sahip
başka bir sağlıklı sigortalının kazancının çok altında bir gelir elde edebilme durumudur.
Çalışma Hayatı (İş Yaşamı) : İnsanın, ilk defa bir iş sahibi olma (çalışma) isteği
ile başlayıp, aktif çalışma sürecinden emekliliğe kadar devam eden süre.
Çap : Zilyetliğinde arsa veya arazi bulunan vatandaşlarımızın, belediyeye veya özel
sektöre müracaat ederek, arsa veya arazisinin sınır noktalarını harita mühendislerine
göstermek suretiyle, harita mühendislerince ölçülerek çizimi yapılan ve belediye harita
müdürlüğünce
onanan,
üzerinde
arsa
ya
da
arazinin
ölçülerinin,
sınır
nokta
koordinatlarının, zilyedin adresinin ve diğer bilgilerin bulunduğu bir belgedir.
Çapraz İletişim : Bir örgütün farklı birimleri ve bölümleri ile farklı hiyerarşik
düzeylerdeki kişiler arasında gerçekleşen iletişim.
Çardak : Üstüne sarmaşıklı ağaç veya çiçek sarılarak yapılmış kafesli gölgelik.
Çatı : Yapıların üzerini, akıntılı bir tarzda örtecek malzemeyi taşımak üzere yapılan
iskelet.
Çatı Eğimi : Çatı ile binanın yan duvarı arasında meydana gelen açı.
Çatı Katı : Binalarda çatı ile son normal kat arasında yapılan kat.
Çay Bahçesi : Açık veya kapalı bir mekanda oturarak çay, kahve, nargile ve
benzeri alkolsüz içkilerin içildiği yer.
Çayır : Taban suyunun yüksek bulunduğu veya sulanabilen yerlerde biçilmeye
elverişli, yem üretilen ve genellikle kuru ot üretimi için kullanılan yer.
Çek : Bir bankaya hitaben yazılmış ve yasada belirlenen hükümlere göre
düzenlenmiş bir ödeme aracı.
Çekme Kat : Bir binanın son katı üzerine yapılan, cepheden geriye çekilmiş kat.
Çerçeve Anayasa : Sadece genel ilkeleri ortaya koyup, bunların uygulanma
biçimlerini kanunlara bırakma amacı güden anayasa.
Çevre : 1) Bir varlığın bağıntı kurduğu kendi dışındaki varlıkların tümü. 2) Hayatın
gelişmesine etki yapan, doğal, toplumsal kültürel vb. dış faktörlerin bütünlüğü. 3) Sosyal
politikalar açısından; hava, toprak, su, bitki ve hayvan varlığı ile doğal ve tarihsel
zenginliklerin tümü.
Çevre Denetimi : Çevre Denetimi Yönetmeliği 5 inci maddesinde sayılan kuruluş ve
işletmelerin faaliyetlerinin Çevre Kanunu ve bu Kanuna dayanılarak yürürlüğe giren
yönetmeliklere uygunluğunu sağlamak için, bu mevzuatın yetkili kılmış olduğu kurum ve
kuruluşlarla işbirliği ve koordinasyon sağlanarak, faaliyetlere ilişkin bilgilerin tarafsız bir
şekilde toplanması, değerlendirilmesi, rapor haline getirilmesi ve ilgililere bildirilmesidir.
Çevre Düzeni Planı : Çevre Düzeni Planı, il bütününde ve yerel kalkınma
ekseninde hazırlanan; fiziki, sosyal ve ekonomik gelişmeye; ana ulaşım, altyapı,
yatırımlar ve yerleşmelere dair genel arazi kullanımı ve gerektiğinde yer seçimine; ve
ayrıca, doğal, tarihi ve kültürel kaynakların korunması ve geliştirilmesine dair strateji ve
kararların ilgili kanun amacı doğrultusunda belirlenmesi, sürdürülebilir ve planlı bir
biçimde gerçekleştirilmesine yönelik, idareler ve disiplinler arası uyumu da sağlayan,
uygulama araç ve programlarına sahip kapsamlı rapor ve eklerinden oluşan plandır.
Çevre Düzenleme Projesi : Ören yerlerinin arkeolojik potansiyelini koruyacak
şekilde, denetimli olarak ziyarete açmak, tanıtımını sağlamak, mevcut kullanım ve
dolaşımdan kaynaklanan sorunlarını çözmek, alanın ihtiyaçlarını çağdaş, teknolojik
gelişmelerin gerektirdiği donatılarla gidermek amacıyla her ören yerinin kendi özellikleri
göz önüne alınarak hazırlanacak 1/500, 1/200 ve 1/100 ölçekli düzenleme projeleridir.
Çevre Kirliliği : İnsanların her türlü faaliyetleri sonucu, havada, suda ve toprakta
meydana gelen olumsuz gelişmelerle ekonomik dengenin bozulması ve aynı faaliyetler
sonucu ortaya çıkan koku, gürültü ve atıkların çevrede meydana getirdiği arzu edilmeyen
sonuçlar.
Çevre Korunması : Ekolojik dengenin korunması, havada, suda, toprakta kirlilik ve
bozulmaların önlenmesi ve çevrenin iyileştirilmesi için yapılan çalışmaların bütünü.
Çevre Sağlığı : İnsan sağlığının çevredeki fiziki, kimyevi, biyolojik, sosyal ve psiko
– sosyal faktörlerle tespit edilen yaşam kalitesi.
Çevre Temizlik Vergisi : Belediye Gelirleri Kanunu’na göre Belediye sınırları ve
mücavir alanlar içinde bulunan ve belediyelerin katı atık toplama ile kanalizasyon
hizmetlerinden yararlanan konut, işyeri ve diğer şekillerde kullanılan binalardan bu
hizmetler karşılığı alınan vergidir.
Çevresel Durum Değerlendirme Raporu :
Çevresel
Etki
Değerlendirmesi
Yönetmeliğinin ilgili hükümlerine uymadan işletmeye geçmiş mevcut faaliyetler için
gerekli çevresel önlemlerin alınmasını sağlamak amacıyla hazırlanan teknik rapor.
Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) : Gerçekleştirilmesi planlanan projelerin
çevreye olabilecek olumlu ya da olumsuz etkilerinin belirlenmesinde, olumsuz yöndeki
etkilerin önlenmesi ya da çevreye zarar vermeyecek ölçüde en aza indirilmesi için
alınacak
önlemlerin,
seçilen
yer
ile
teknoloji
alternatiflerinin
belirlenerek
değerlendirilmesinde ve projelerin uygulanmasının izlenmesi ve kontrolünde sürdürülecek
çalışmalar.
Çevresel Etki Değerlendirmesi Süreci : Gerçekleştirilmesi planlanan projenin
çevresel etki değerlendirmesinin yapılması için 8 ve 16 ncı maddelerde belirtilen başvuru
ile başlayan ve işletme sonrası çalışmaların uygun hale geldiğinin belirlenmesi ile sona
eren süreç.
Çığ : Genellikle dağların yamaçlarında biriken karların kendiliğinden veya tetikleyici
bir etki sonucunda aniden ve büyük bir hızla harekete geçip akmasıdır.
Çıkma : Bir binanın üst katlarından dışarıya doğru taşan bölüm.
Çiftçi : Zirai işletmeleri işleten gerçek kişiler.
Çocuk Bahçeleri : 0 – 5 yaş grubunun ihtiyaçlarını karşılayacak alanlardır. Bitki
örtüsü ile çocukların oyun için gerekli araç gereçlerinden büfe, havuz, pergola (çardak,
çatı) ve genel heladan başka tesis yapılamaz.
Çocuk Yuvaları : 0 – 12 yaş arası çocukların bedenî, eğitsel, psiko-sosyal
gelişimlerini, sağlıklı bir kişilik ve iyi alışkanlıklar kazanmalarını sağlamakla mükellef
(yükümlü) yatılı sosyal hizmet kuruluşları.
Çöküntü Bölgesi : Bir kentin merkezinin toplumsal ve ekonomik etkenlerle
gelişmesi engellenen, taşınmazları sürekli olarak değer yitiren, yoksulluk yuvası niteliği
kazanmaya yüz tutmuş bölümü.
Çöküntü Depremi : Yer altındaki boşlukların (mağara), kömür ocaklarında
galerilerin, tuzlu arazilerdeki boşluklarda tavan blokunun çökmesi ile oluşan depremlerdir.
Hissedilme alanları yerel olup enerjileri azdır, fazla yıkıma neden olmazlar. Büyük
heyelanlar ve gökten düşen meteorların da küçük sarsıntılara neden olduğu bilinmektedir.
D
Dağıtım Cetveli : Her imar adası için ayrı olarak düzenlenen ve bu düzenleme
sonucu meydana gelen parsellerin, hangi kadastro veya imar parsellerinden, nasıl
oluştuğunu,
kadastro
ve
imar
parsellerinden
alınan
düzenleme
ortaklık
payını,
gerektiğinde malikin muvafakati ile terk edilen alanları ve kamulaştırılan alanların
miktarlarını gösteren cetvel.
Damga Vergisi : 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (1) sayılı tabloda
belirtilen tapu işlemlerinden tahsil edilen vergidir.
Danıştay : İdari mahkemelerce verilen ve kanunun başka bir idari yargı merciine
bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme mercii ve kanunla gösterilen belli davalara
da ilk ve son derece mahkemesi olarak bakan bir yüksek yargı organı.
Dans Salonu/Disko/Diskotek : Dans etmek amacı ile açılan, müzikli, içkili veya
içkisiz eğlence yeri.
Dava Hakkı : Bir kimsenin devletin bağımsız ve tarafsız yargı organlarına, yani
mahkemelere başvurarak hakkının elde edilmesi.
Davacı : Mahkemeye başvurarak dava açan taraf.
Davalı : Davacı tarafından kendisine kar”ı dava açılan kişi.
Def’i : Davalının borcunu, özel bir nedenden dolayı yerine getirmekten kaçınmasına
olanak veren hak.
Defterdar : Devletin gelir ve giderlerini tutan görevli.
Deklarasyon : Kamuoyuna bir konunun duyurulması için yapılan açıklama, bildiri,
demeç.
Dekorasyon : Yapıların içinde veya dışında uygulanan bezeme işi.
Demografi : İnsan topluluğunun belirli niteliklerini ölçen bilim dalı.
Demokratik Devlet : Halkın devlet yönetimine katılması temeline dayanan devlet
düzeni. Çoğulcu, katılımcı, parlamenter rejime dayalı kamusal yönetim biçimi.
Deneme İzni : Onaylı projelerine göre yapılan müessesenin, planlanan şekilde
çalışıp çalışmadığı ve doğal kaynakların kirlenmesini önlemek için alınan tedbirlerin yeterli
olup, olmadığını tespit için yetkili makamın yazılı izni ve mahalli sağlık teşkilâtının
denetimi altında belirli bir süre deneme mahiyetindeki faaliyetine verilen geçici izin.
Denetim Komisyonu : İl ve ilçe belediyeleri ile nüfusu 10.000'in üzerindeki
belediyelerde, belediye meclisinin her ocak ayı toplantısında, belediyenin bir önceki yıl
gelir ve giderleri ile hesap ve işlemlerinin denetimi için kendi üyeleri arasından gizli oyla
ve üye sayısı üçten az, beşten çok olmamak üzere oluşturduğu komisyondur. Komisyon,
her siyasî parti grubunun ve bağımsız üyelerin meclisteki üye sayısının meclis üye tam
sayısına oranlanması suretiyle oluşur.
Deniz
Haritaları
:
Uluslararası
Hidrografi
Teşkilatınca
belirlenen
esaslar
kapsamında, gemi seyrinde kullanılmak üzere üretilen haritalar.
Deprem : Genellikle bir fay kırılması sonucunda ortaya çıkan sismik enerjinin
yarattığı yer sarsıntısı.
Deprem Tehlikesi : Can ve mal kaybına, yaralanmalara, sosyal ve ekonomik
dengelerin bozulmasına veya çevresel zararlara sebep olan
yerkabuğu hareketlerinin
tabii süreci veya bunu etkileyen doğal etmenler.
Derece Yükselmesi : Sınıf içerisinde, görevin önem ve sorumluluğunun artışı ile
ayarlı yükselme adımı.
Dernek : Kazanç paylaşmak dışında bir amaçla en az yedi gerçek kişi ile kurulan
kişi topluluğu niteliğinde özel hukuk tüzel kişileridir.
Devre Mülk : Mesken olarak kullanılmaya elverişli bir yapı veya bağımsız bölümün
ortak maliklerinden her biri lehine bu yapı veya bağımsız bölümden yılın belli
dönemlerinde (devreler halinde) müşterek mülkiyet payına bağlı olarak yararlanılmak
üzere kurulan bir irtifak hakkı.
Dış
Denetim
:
Kamu
kurum
ve
kuruluşlarının
hesap
verme
sorumluluğu
çerçevesinde bütün faaliyet, karar ve işlemlerinin, kurumsal amaç, hedef ve plânlara ve
kanunlara uygunluk yönünden incelenmesi ve sonuçlarının değerlendirilmesidir.
Dış Gürültü Seviyesi : Yapıların dışında, dış duvarlardan bir metre uzaklıkta
ölçülmüş veya hesaplanmış gürültü seviyeleri.
Dışsallık : Tüketim ve üretimde gerçekleşen fiyatlara yansıtılmamakla birlikte, kişi
ve firma refahı üzerinde etkide bulunan faaliyete verilen addır.
Diğer Kamu Görevlileri : Hakimler ve savcılar ile bu meslekten sayılanlar ve
kadrolu veya sözleşmeli olarak istihdam edilen öğretim elemanları, subay ve astsubaylar,
uzman erbaş ve uzman jandarmalar.
Disiplin Cezaları : Kamu hizmetlerinin gereği gibi görülebilmesi için görevliler
hakkında uygulanan cezalar.
Disiplin Cezası : Personelin görevleriyle ilgili kusurlu hareketleri halinde verilmesi
gereken idarî ceza.
Doğal İşsizlik Oranı : Cari gerçek ücret düzeyinde çalışma arzusunda olmayanları
ve gönüllü olarak işlerini değiştirenleri kapsayan bir oran.
Doğrudan Temin : İlgili Kanunda belirtilen hallerde ihtiyaçların, idare tarafından
davet edilen isteklilerle teknik şartların ve fiyatın görüşülerek doğrudan temin edilebildiği
usul.
Doküman : Kuruluşta yürütülen faaliyetlerin, takip edilen işlerin kaydedildiği yazılı
belgeler.
Dolaylı Vergi : Tüketim malları aracılığıyla alınan vergiler, kanuni mükellef
tarafından ödenmekle beraber daha sonra piyasa mekanizması kanalıyla başkalarına
yansıtılan vergilerdir.
Dolaysız Vergi : Doğrudan doğruya vergi yükümlüsünden alınan vergiler.
Dolgu : Kara ve su alanlarını birlikte içine alan, çoğunlukla kalıcı olarak inşa edilen
bir yapı türü.
Durum Analizi : 1) Kurumun, “Neredeyiz?” sorusuna cevap arama çalışmasıdır. 2)
Kurumun iç ve dış çevre şartlarını ve ilgili tarafların görüşlerini gösterir, fotoğrafın ayrıntılı
ve net olarak çekilmesi ve değerlendirilmesidir.
Duyarlı Yöreler : Çevresel etkilere karşı biyolojik, fiziksel, ekonomik, sosyal ve
kültürel nitelikli özellikleri ile duyarlı olan veya mevcut kirlilik yükü çevre ve halk sağlığını
bozucu düzeylere ulaştığı belirlenen yörelerle, ülkemiz mevzuatı ve taraf olduğumuz
uluslararası sözleşmeler uyarınca korunması gerekli görülen alanlar.
Düğün Salonu : Düğün ve eğlence amacı ile faaliyet gösteren, kapalı veya açık
olarak düzenlenmiş yer.
Düz Çatı : Eğimi yatay ile 10 derece arasında olan çatı.
Düzeltici Faaliyet : 1) Meydana gelen herhangi bir problem sonrası bu problemin
tekrarlanmaması yönünde yapılan iyileştirme faaliyeti. 2) Performansın istenilen düzeye
ulaşması için örgütsel uygulamaların değiştirilmesi ya da düzenlenmesidir.
Düzenleme Ortaklık Payı : Düzenlemeye tabi tutulan yerlerin ihtiyacı olan yol,
meydan, park, yeşil saha, genel otopark gibi umumi hizmetlere ayrılan ve tescile tâbi
olmayan alanlar ile cami, karakol yerleri ve ilgili tesisler için kullanılmak üzere,
düzenleme dolayısıyla meydana gelen değer artışları karşılığında düzenlemeye tâbi
tutulan arazi ve arsaların, düzenlemeden önceki yüzölçümlerinden düşülebilen miktar
ve(ya) zorunlu hallerde malikin muvafakati ile tespit edilen karşılığı bedeli.
Düzenleme Ortaklık Payı Oranı : Bir düzenleme sahasında tespit edilen
düzenleme ortaklık payı miktarının, bu saha içindeki kadastro veya imar parsellerinin
toplam yüzölçümü miktarına oranı.
Düzenleme Sahası : Sınırı tespit edilerek, düzenlenmesine karar verilen saha.
Düzenleme Sınırı : Düzenlenecek imar adalarının imar plânına göre yol, meydan,
park, genel otopark, yeşil saha gibi umumi hizmetlere ayrılan ve tescile tâbi olmayan
alanlar ile cami ve karakol yerlerini çevreleyen sınır.
Düzenleyici Etki Analizi : Yeni düzenlemeler yapılması veya yeni bir birim
oluşturulması ihtiyacı ile karşılaşıldığında, bunların kamu yönetiminde ve halkın hayatında
meydana getireceği etkilerin araştırılması. İdarenin düzenleme faaliyetinden doğacak bu
etkilerin sistematik olarak incelenmesini ve bu inceleme sonucunda ortaya çıkacak
verilerin karar alıcılara iletilmesini ihtiva eden düzenleyici etki analizi, düzenlemenin
içeriğine ve türüne göre fayda – maliyet analizi, maliyet – etki analizi, maliyet
değerlendirmesi ve fayda değerlendirmesi gibi yöntemlerle gerçekleştirilebilir.
Düzenleyici İdari İşlemler : İdarenin bir kural koymak, değiştirmek ya da
kaldırmak amacıyla yaptığı işlemler.
Düzenli Depolama : Tıbbı atıkların su, toprak ve hava ortamına zarar vermeyecek
şekilde jeolojik, hidrolojik, statik, hijyenik ve estetik açıdan ve çevreyi kirletmeyecek ve
insan sağlığına zarar vermeyecek şekilde ilgili mevzuatlarca öngörülen her türlü önlemin
alındığı sahalarda depolanması.
Düzenlilik Denetimi : Mali denetim ve uygunluk denetimi.
E
Ebadlı Kroki : Ada veya parsellerin paftası üzerinden alınan veya daha önce tespit
edilmiş olan ölçülerinin yazılı olduğu kroki.
Ecrimisil : Bir malın, sahibinin rızası dışında ve onun bu malı kullanmamakla bir
zarara uğrayıp uğramayacağı söz konusu edilmeksizin bu maldan işgal, tasarruf veya her
ne şekilde olursa olsun yararlanılması sebebiyle fuzuli şagil tarafından ödenen veya
idarece talep edilen tazminat.
Eğlence Vergisi : Belediye Gelirleri Kanunu’na göre belediye sınırları ve mücavir
alanlar içinde yer alan eğlence işletmelerinin faaliyetlerinden alınan vergi.
Ek Ödenek : Bütçe tertibi bulunduğu halde ihtiyaca yetmeyeceği anlaşılan ödeneğe,
bütçenin diğer tertiplerindeki ödeneklere dokunmadan yapılan ilave.
Ekoloji : Canlıların birbirleriyle ve çevreleriyle ilişki ve etkileşimlerini inceleyen bilim
dalı. Çevre bilimi. Bu bilim dalı ile uğraşanlara ise ekolojist denir.
Ekolojik Denge : İnsan ve diğer canlıların varlık ve gelişmelerini sürdürebilmeleri
için gerekli olan şartların bütününü.
Ekonomik
Analiz
:
Sosyal
fayda
analizinin
gelir
dağılımına
etkisinin
değerlendirilmemesi durumunda, yapılan analiz.
Ekonomik Sınıflandırma : Kapsama dahil kamu idarelerinin gelir ve giderlerinin
türleri itibarıyla sınıflandırılması.
Elektrik ve Havagazı Tüketim Vergisi : Belediye Gelirleri Kanunu’na göre
belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde, Elektrik ve Havagazı Tüketiminden alınan
vergi.
Elektronik Belediye (E-Belediye) : Belediye yönetimi ile yerel yönetim hizmet ve
faaliyetlerinde enformasyon teknolojilerinin kullanımı, vatandaş ve işletmelere internet
üzerinden etkin bir biçimde hizmet sunumu, kurum içi birimlerin bilgisayar ağları ile
entegrasyonu ve ilgili dış birimlerle ağ üzerinden iletişimin sağlanması.
Elektronik Posta (@) : e-mail, e-posta. İki ya da daha fazla kullanıcının, farklı
anlarda birbiri ile bilgisayar ağı üzerinden haberleşme aracı, ileti.
Emek : İnsanın belli bir amaca ulaşmak üzere giriştiği hem doğal ve toplumsal
çevresini, hem de kendi kendisini değiştiren bilinçli çalışma.
Emekli (Tekaüt) : Yaşlılıktan – malullükten dolayı veya emekli olma şartlarını
yerine getirip emekliliğe ayrılmış kişi.
Emekli İkramiyesi : Emekliliğe sevk dolayısıyla kendilerine emekli sandığından ilk
defa emeklilik, adi malullük veya vazife malullüğü aylığı bağlananlardan hizmet süreleri
belirli bir yılı doldurmuş olanlara ve hizmet süresi belirli bir yılı doldurmuş olanlardan
ölenlerin dul ve yetimlerin vazife aylıklarının belirli bir katı tutarında ödenen ikramiye.
Emekli Sandığı : Memur ve hizmetli statüsüne sahip devlet personelinin (kamu
görevlilerin) sakatlık (malullük), yaşlılık, ölüm ve hastalık sigortalarını karşılayan, bu
konularla ilgili kanunlarda öngörülen tüm işlemleri yürüten, Maliye Bakanlığına bağlı tüzel
kişiliğe sahip Sosyal Güvenlik Kurumu.
Emeklilik Yaşı : Çalışanların emekliliğe ayrılabilmeleri için şart koşulan asgarî yaş
haddi.
Emisyon : Gaz ya da gaz ve partikül karışımlarının atmosfere verilmesi.
Emisyon Envanteri : Belirli bir coğrafi alanda havaya boşaltılan başlıca hava
kirleticilerinin listesi. Listeleme miktar (gün/ton) ve kirlilik kaynağı göz önüne alınarak
yapılır.
Emisyon Standardı : Belli koşullarda belli bir kaynaktan yasal olarak boşaltılabilen
azami kirletici miktarı. Boşaltım standardı olarak da adlandırılır.
Emlak : Ev, arsa, bahçe vb. taşınamayan mal ve mülklerin ortak adı, taşınmazlar,
gayrimenkul.
Emlak Beyan Değeri : Emlak Vergisi kanunu’na göre genel beyan dönemlerinde
taşınmaz
maliki
veya
hissedarları
tarafından
belediyelere
verilen
emlak
beyannamelerinde belirtilen değerdir.
Emlak Vergisi : Konusu bina ve arazi olup, bu bina veya arazi malikinin, intifa
hakkı sahibinin, her ikisi de yoksa malik gibi tasarruf eden kimsenin, bina ve arazinin
değeri esas alınarak kanunda belirtilen oranlara göre ödediği vergi.
Empati : Bir kişinin kendisini karşısındaki kişinin yerine koyarak, olaylara onun
bakış açısıyla bakması, o kişinin duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlaması,
hissetmesi ve bu durumu ona iletmesi süreci.
Emsal : Kat Alanı Kat Sayısı (KAKS)
Encümen : Belediyenin yürütme organı olup, Belediye encümeni, belediye
başkanının
başkanlığında;
a)
İl
belediyelerinde
ve
nüfusu
100.000'in
üzerindeki
belediyelerde, belediye meclisinin her yıl kendi üyeleri arasından bir yıl için gizli oyla
seçeceği üç üye, malî hizmetler birim amiri ve belediye başkanının birim amirleri
arasından bir yıl için seçeceği iki üye olmak üzere yedi kişiden, b) Diğer belediyelerde,
belediye meclisinin her yıl kendi üyeleri arasından bir yıl için gizli oyla seçeceği iki üye,
malî hizmetler birim amiri ve belediye başkanının birim amirleri arasından bir yıl için
seçeceği bir üye olmak üzere beş kişiden oluşur.
Endüstri Bölgesi : Uygun görülen alanlarda sanayi tesislerinin yapılmasını
sağlamak, kentleşmeyi yönlendirmek, çevre sağlığı problemlerini önlemek, bilgi ve bilişim
teknolojilerinden
yararlanmak,
imalat
sanayi
türlerinin
belirli
plan
dahilinde
yerleştirilmeleri ve geliştirilmelerini sağlamak, tarımsal alanların sanayide kullanılmalarını
disipline etmek, mali kaynak israfına sebep olmadan müşterek alt yapı tesisleri ile çevre
kirliliğini önlemek amacıyla sınırları belirli arazi parçalarının gerekli alt yapı hizmetleri
ihtiyacına göre tayin edilecek sosyal tesisler ve teknoparklarla donatılıp planlı bir şekilde
ve belirli sistem dahilinde sanayi için tahsis edilmesi ile oluşturulan ve ilgili mevzuat
hükümlerine göre işletilen, mal ve hizmet üretilen, Bakanlar Kurulu Kararı ile ilan edilen
bölge.
Enfekte Atık : Hastalık etkenleri bulaşmış veya bulaşması muhtemel her türlü
insan dokusu organları, idrar kapları, kan veya plasenta bulaşmış atıkları, bakteri
kültürleri, intaniye ve acil servis atıkları, yemek atıkları, bakteri ve virüs tutucu hava
filtreleri, dışkı ve bunlara bulaşmış eşyalar, araştırma amacı ile kullanılan deney
hayvanlarının leşleri ile karantinadaki hastaların atıkları.
Engelli : Bazı özeliklerinden ya da toplumun sosyo-ekonomik koşullarından
kaynaklanabilen nedenlerle, toplumsal yaşamda yer alıp, uyum gösterebilmelerinde bir
sınırlılık ya da olanaksızlık bulunan kişi.
Ergonomi : Çalışanın fiziksel özellikleri ile işin fiziksel ortamı arasındaki etkileşimin
ve uyumun incelenmesi.
Erken Uyarı : Afet riskini engellemek veya bu riskleri azaltma için ya da afete daha
etkili müdahaleye imkan verecek zamanlamayla gerekli bilgilerin, belirlenmiş kurumlar
tarafından topluma duyurulması.
Esaslı Tadilat : Yapılarda taşıyıcı unsuru etkileyen ve(ya) inşaat alanını ve ruhsat
eki projelerini değiştiren işlemlerdir. Esaslı tadil, ruhsata tabidir.
Esaslı Tamir ve Tadil : Taşıyıcı unsurları etkileyen veya brüt inşaat alanını ve
kullanım amacını değiştiren işlemler.
Eskalasyon : Yüksek enflasyon nedeniyle girdi fiyatlarında görülen hızlı artışların
sabit birim fiyatlarla ihalenin gerçekleştirilmesini engellediği için başvurulan bir yol.
Eskalasyon, fiyat farkı anlamında da kullanılmakta.
Esnaf : İster gezici, ister bir dükkan veya bir sokağın belli bir yerinde sabit olsun,
iktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı ancak
geçimini sağlamaya yetecek derecede az olan sanat ve ticaret sahipleri.
Esnaf Kefalet Kooperatifleri :
Türk
esnafı
ve sanatkârlarının, finansman
ihtiyacını, dolaylı – dolaysız biçimde karşılamak üzere tesis edilen, Ticaret Bakanlığı ve bir
devlet
bankası
olan
Türkiye
Halk
Bankasının
denetimi
altında
faaliyet
gösteren
kooperatifler.
Esnek Çalışma : İşin niteliği ve yapısına göre, gerek çalışma zamanları, gerekse
mekân kullanımı açısından, çalışan insana, iş hukuku düzenlemeleri veya işverenin
müsamahası çerçevesinde, çalışma hayatının düzenlenmesine yönelik verilen standart dışı
uygulama biçimleri.
Etkilenme Bölgesi : 2960 sayılı Boğaziçi Kanununa göre, öngörünüm ve geri
görünüm bölgeleri dışında 22/07/1983 tarihli ve 1/5000 ölçekli nazım planında gösterilen
ve Boğaziçi Sahil Şeridi, öngörünüm ve geri görünüm bölgelerinden etkilenen bölge.
Etkinlik : Bir işletmenin veya örgütün tanımlanmış amaçlarına ve stratejik
hedeflerine ulaşmak amacıyla gerçekleştirdikleri faaliyetlerin sonucunda, bu hedef ve
amaçlara ulaşma derecesini belirleyen bir performans boyutudur. Kurumun amaçlarına ve
hedeflerine ulaşım derecesi olduğu için de aslında etkinlik, toplam performans göstergesi.
Etnik Ayniyet : Bir etnik gruba sempati beslemek, manevî yakınlık hissetmek veya
onun üyesi olduğunu düşünmek.
Etnik Farklılık : Bir grubun, diğerlerinden farklı kültürel, dinî ve/veya ırkî
özellikleri.
Etnik Grup : Farklı kültürel kimliği sebebiyle bazı toplumlarda sistematik olarak
ayrımcılıkla karşılaşan grup. Sosyal olarak müşterek milliyet ve bazen ortak ırk kökeni
yönünden belirlenen ve toplum içinde hâkim ve sayıca fazla olan gruptan, özellikleri
itibariyle ayrılan herhangi bir tabaka veya kategori grubu.
Ev : Yalnız bir ailenin oturabileceği biçim ve büyüklükteki konut.
Ev Kadını : Bir karşılık ve menfaati olmaksızın, çoğu zaman benimseyerek, başlıca
ev işlerini yapan, çalışma hayatında aktif olarak bulunmayan ve bu yönüyle doğrudan
ekonomik faaliyetlerde bulunmayan kadın.
Evde Bakım : Bakıma muhtaç yaşlıların, fizikî-ruhî-zihnî özürlülerin veya akut ve
kronik hastaların, içinde yaşadıkları meskenlerde bakımlarına yönelik aile fertleri
tarafından (dahilî) veya sosyal bakım hizmetleri sunan kurum ve kuruluşların profesyonel
bakıcı uzmanları veya sağlık ekibi tarafından (haricî) yürütülen hizmetlerin bütünü.
Evde Yaşlı Bakımı : Yaşlı ve bakıma muhtaç insanlara, benimsedikleri ve
kendilerini rahat hissettikleri sosyal çevre ve kendilerine ait mekânlarda, aile fertleri
ve/fakat çoğu kez profesyonel bakım örgütlerinin desteği – yardımı ile gerçekleştirilen
bakım hizmetleri.
Evlendirme Memuru : Evlendirme işlemini yapmaya yetkili memur.
Evrak : Eski dilde varak (kağıt)'ın çoğulu.
Evsel Nitelikli Atıklar : Ünitelerden atılan, ancak, enfekte olmamış mutfak atığı,
bahçe atığı, büro atığı, ambalaj malzemeleri, şişe ve benzeri malzemelerden oluşan
atıklar.
F
Faaliyet Raporu : Belediye başkanının, Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun
41 inci maddesinin dördüncü fıkrasında belirtilen biçimde; stratejik plân ve performans
hedeflerine göre yürütülen faaliyetleri, belirlenmiş performans ölçütlerine göre hedef ve
gerçekleşme durumu ile meydana gelen sapmaların nedenlerini ve belediye borçlarının
durumunu açıkladığı rapordur. Faaliyet raporunda, bağlı kuruluş ve işletmeler ile belediye
ortaklıklarına ilişkin söz konusu bilgi ve değerlendirmelere de yer verilir. Faaliyet raporu
mart ayı toplantısında belediye başkanı tarafından meclise sunulur. Raporun bir örneği;
İçişleri Bakanlığına gönderilir ve kamuoyuna da açıklanır.
Fakirlik Belgesi : Türkiye Cumhuriyetinde muhtarlık tarafından menkul ve gayri
menkul malı olmayan, her hangi bir sosyal güvenlik kurumundan maaş almayan ve ancak
başkalarının yardımı ile geçinebilen yardıma muhtaç kişilere verilen belge.
Fay : Yer kabuğundaki gerilme veya sıkışmalar sonucunda tabakalarda, iki tarafın
birbirine göre hareket etmesi biçiminde meydana gelen kırılma hattı.
Faydalanma İlkesi : Ödenen vergi ile yararlanılan kamu hizmetleri arasında
karşılıklı bir ilişki kuran bir ilkedir.
Fazla Çalışma : Kanunda yazılı koşullar çerçevesinde, haftalık kırk beş saati aşan
çalışmalar.
Federal Sistem : Federe devletler ya da eyaletlerden oluşan devlet yönetim biçimi.
Federasyon : Aynı iş kolunda ve o iş kolu ile ilgili işkollarında mevcut sendikalardan
en az ikisinin bir araya gelmeleri suretiyle kurulan üst kuruluşlar.
Fek : Terkin. Fek etmek: Terkin etmek.
Fen Adamları : Yapı, elektrik tesisatı, sıhhi tesisat ve ısıtma, makine, haritakadastro ve benzeri alanlarda mesleki ve teknik öğrenim veren en az lise dengi
okullardan mezun olmuş veya lise mezunu olup, bir öğretim yılı süreyle bakanlıkların
açmış olduğu kursları başarıyla tamamlamış olanlar ile 3308 sayılı Çıraklık ve Meslek
Eğitimi Kanununa göre; ustalık belgesine sahip olan elemanlar.
Fenni Mesul
Proje müellifleri kendileri olsun veya olmasın, yapının yürürlükteki
kanun, imar planı, ilgili yönetmelik hükümleri, Türk standartları, bilimsel kurallar, teknik
şartnameler, fen, sanat ve sağlık kurallarına ve tüm mevzuat hükümlerine uygun olarak
düzenlenen ruhsat eki projelerine göre gerçekleştirilmesini, aldıkları eğitime göre
denetleyen ve ilgili idareler ile üyesi oldukları odalarına karşı sorumlu olan ilgili meslek
mensupları.
Feragat : Bir haktan bedelli veya bedelsiz vazgeçme, bir şey istememek. Tok
gözlülük.
Ferağ : Bir mülkü başkasına bırakma, başkasının üstüne geçirme.
Ferağ Verme : Gayrimenkul malikinin mülkiyet hakkını devretmek veya üzerinde
başkası lehine bir hak kurmak amacıyla tapu sicil müdürlüğüne gelip, düzenlenen resmi
senedi imzalayarak başkası lehine tescilini istemesi eylemi. Buna ferağ takriri de
denmektedir.
Fesh : Bozmak. Hükümsüz bırakmak, geçersiz kılmak. Kaldırmak.
Fihrist : İçindekiler ya da katalog.
Filiz : Betonarmede, ileride yapılacak eklemeler için beton dökümü sırasında dışta
bırakılan demir uçlarına verilen ad.
Finansal Kiralama : Kiralayanın, kiracının talebi ve seçimi üzerine üçüncü kişiden
satın aldığı veya başka suretle temin ettiği bir malın zilyetliğini, her türlü faydayı
sağlamak üzere ve belli bir süre feshedilmemek şartı ile kira bedeli karşılığında, kiracıya
bırakmasıdır. Finansal kiralama tapu kütüğüne şerh edilir.
Fiyat Analizi : İnşaata ilişkin birim maliyetlerinin hesaplanması işlemine verilen ad.
Bu işlemde işçilik, makine, taşıt, araç ve gereçlerin miktarı ve tutarı saptanır.
Fizibilite
:
Yapabilirlik,
uygulanabilirlik.
Karmaşık,
büyük
projelerin
gerçekleştirilmesinden önce, uzun ve kapsamlı araştırma ve plânlama çalışmaları.
Flora : Bir jeolojik dönem ya da yöre ile ilgili bitki yaşamı.
Form : Üzerine veri girişi yapılması amacıyla çeşitli ortamlarda hazırlanmış belge.
Fotogrametrik Harita : Uçak veya uydu ile çekilen fotoğrafların kıymetlendirilmesi
sonucu oluşan, arazinin eğimini de gösteren haritalar.
Frekans : Birim zamanda meydana gelen olay veya hareket sayısı.
Fuar/Panayır : Belirli yer ve zamanlarda geçici olarak kurulan, tanıtım veya satış
için çeşitli mal veya hizmetlerin sergilendiği, içinde lunapark gibi oyun ve eğlence amaçlı
tesislerin bulunduğu, sirk, tiyatro, müzik gibi gösterilerin yapıldığı yer.
Fuzuli Şagil : Kusuru aranmaksızın kendisine ait olmayan ve sahibinin de rızası
veya muvafakati bulunmayan bir malın zilyedliğini eline geçiren, elinde tutan veya her ne
şekilde olursa olsun bu maldan tasarrufta bulunan kimseler.
G
Gabari :
Kimi eşyaya verilmesi gereken boyutları, yan görünüşü çizmeye,
hazırlamaya ya da denetlemeye yarayan örnek anlamına gelmektedir.
Galeri : Doğalgaz ve elektrik hatları harici diğer alt yapı tesislerinin aynı
güzergâhtan geçtiği ortak sistem.
Gayri Sıhhi Müesseseler : Faaliyeti sırasında çevresinde bulunanlara biyolojik,
kimyevi, fiziki, ruhi ve sosyal yönlerden az veya çok zarar veren veya vermesi muhtemel
olan ve doğal kaynakların kirlenmesine sebep olabilecek müesseseler. Birinci Sınıf Gayri
Sıhhi Müesseseler: Meskenlerden ve insanların ikametine mahsus diğer yerlerden
mutlaka uzak bulundurulması gereken müesseseler. İkinci Sınıf Gayri Sıhhi Müesseseler:
Meskenlerden ve insanların ikametine mahsus diğer yerlerden kurulca teklif edilip
Valilikçe uygun görülecek bir mesafede yapılması gereken müesseseler. Üçüncü Sınıf
Gayri Sıhhi Müesseseler: Meskenlerin ve insanların ikametine mahsus diğer yerlerin
yakınında kurulabilmekle beraber sıhhi denetim altında tutulması gereken müesseseler.
Gayrimenkul : Bir yerden bir yere taşınması olanaksız (taşınmaz) mal.
Gazino : Sahne sanatçılarının çalışabildiği, kapalı veya açık mekanda faaliyet
gösteren, yemekli, müzikli, içkili veya içkisiz eğlence yeri.
Gecekondu : İmar ve yapı işlerini düzenleyen mevzuata ve genel hükümlere
uyulmadan, kendisine ait olmayan arazi veya arsalar üzerinde, arsa sahibinin rızası
alınmadan yapılan ruhsatsız yapılara denir.
Geçici Depolama : Atıkların bertaraf alanına taşınma ve bertarafından önce, ünite
içinde inşa ettirilen birim ve konteynerlerde depolanması.
Geçici Kabul : Bir inşaatın –tamamen bitmemiş bile olsa– mal sahibi tarafından
öngörülen amaca uygun olarak kullanılmak istendiği düzeye ulaştığını, tasarımcı veya
proje yöneticisi veya her ikisinin belgelediği tarih.
Geçici Olarak Görevden Çıkarılma : Personelin, kadrosu saklı kalmak suretiyle,
bir aydan altı aya kadar aylıksız olarak geçici süre ile görevinden çıkarılmasıdır.
Geçici Personel : İhtiyaç duyulan geçici ve süreli hizmetlerde Devlet Personel
Başkanlığı ve Maliye Bakanlığınca müştereken belirlenen süre, ücret ve adet sınırları ile
diğer esas ve usuller çerçevesinde, sözleşme ile çalıştırılan, işçi sayılmayan personel.
Geçici Teminat : Yüklenicinin mal sahibi tarafından, ihale evrakında tanımlanan işi,
teklif fiyatı ile gerçekleştirmek hususunda sözleşme taahhüdünü yerine getirmemesi
halinde, bir sigorta kuruluşunun mal sahibine teminat miktarını ödeyeceğini bildiren
beyanı.
Geçici Tescil : Halen varolup da uyuşmazlığa neden olan ayni hakların korunması
amacıyla, tapu kütüğüne yapılan tescil.
Geçit Hakkı : Bir taşınmaz üzerinden başka bir taşınmaz malikinin geçebilmesi için
kurulan bir ayni hak.
Gelir Kesin Hesap Cetveli : Gelir tahminleri, o yıla ait gerçekleşen gelir, geçmiş
yıllardan gelen gelir artığı ve gelecek yıla devreden gelir artığının yer aldığı cetvel.
Gelir : Hasılat. Genellikle varlık veya hizmet satışlarından, faiz, kira v.b’ den elde
edilen nakit veya diğer aktiflerin brüt tutarı.
Gelişme Alanı : Bkz: İnkişaf Alanı.
Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Alınan Pay : Belediyelere ve İl Özel İdarelerine
Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanuna göre, genel bütçe vergi
gelirleri tahsilat toplamı üzerinden, belediye ve il özel idareleri için ayrılan pay.
Genel İdare Hizmetleri Sınıfı :
657
sayılı
Devlet
Memurları
Kanununun
kapsamına giren kurumlarda yönetim, yürütme, büro ve benzeri hizmetleri gören ve
diğer sınıflara girmeyen memurları kapsayan hizmet sınıfı.
Genel Yönetim Kapsamındaki Kamu İdareleri : Uluslararası sınıflandırmalara
göre belirlenmiş olan, merkezî yönetim kapsamındaki kamu idareleri, sosyal güvenlik
kurumları ve mahallî idareler.
Genelge : Üst bir makamın, yönetimi ya da gözetim ve denetimi altındaki makam
ve kişilere yönelik, kuralların uygulanmasında yol gösteren görüş ve buyruğu.
Gerçek Kişi : İnsan. Her hangi bir kurum değil, bir insan olarak kişinin kendisi.
Geri Dönüşüm : Atıkların bir üretim prosedürüne tabi tutularak, orijinal amaçlı ya
da enerji geri kazanımı hariç olmak üzere, organik geri dönüşüm dahil diğer amaçlar için
yeniden işlenmesi.
Geri Görünüm Bölgesi : 2960 sayılı Boğaziçi Kanununa göre, öngörünüm
bölgesine bitişik olan ve 22/07/1983 tarihli 1/5000 ölçekli nazım planında gösterilen
coğrafi bölge.
Geri Kazanım : Tekrar kullanım ve geri dönüşüm kavramlarını da kapsayan;
atıkların
özelliklerinden
yararlanılarak
içindeki
bileşenlerin
fiziksel,
kimyasal
veya
biyokimyasal yöntemlerle başka ürünlere veya enerjiye çevrilmesi.
Getto : Bir kentin, herhangi bir azınlıkça yerleşilen, genelde kötü koşulların hakim
olduğu, mahrumiyet bölgeleri.
Gıda Katkı Maddeleri : Gıda maddelerine dayanıklılık, çekicilik, kıvam, tat yada
hazırlama kolaylığı sağlamak için, hazırlanmaları ya da işlenmeleri sırasında özellikle
katılan maddeler.
Gider : Gelir elde etmek amacı ile yapılan aktif tükenmeleridir. Aktifte (varlıklarda)
bir azalmayı ifade eder.
Gider Kesin Hesap Cetveli : Bütçe ile verilen ödenek, yılı içinde eklenen
ödenekler, yılı içerisinde gerçekleştirilen giderler, yılı içinde ödenen veya emanete alınan
giderler, mali yıl sonunda kalan borç, kullanılmayıp iptal edilen ödenek artığının yer aldığı
cetvel.
Göç : Fizikî veya coğrafî hareketlilik. Bir yerleşim biriminden, bir siyasî sınırı olan
toprak parçasından başka bir yerleşim yerine doğru, fert, grup veya kitle hâlinde
gerçekleşen bir hareket.
Göçebe (Göçer) : Belirli bir mekanda sabit bir meskende ikamet etmedikleri için,
yurt içinde çadır, hayvan, binek ve diğer vasıtalarla mevsim ve iklimlere göre yer
değiştiren insan topluluğu.
Göçebelik : Sabit bir mekana yerleşmeyip, iklim ve coğrafi şartlara bağlı olarak
daha avantajlı yerleşim birimlerine periyodik aralıklarla göç etme esasına dayalı hayat
tarzı.
Göçer : Belirli bir otlatma alanına sahip olmayan, yılın her mevsiminde aile bireyleri
ve hayvanları ile birlikte başka yerlere geçici olarak konaklayarak hayvancılık yapan
insanlar.
Göçmen (Muhacir) : Yaşadığı ülkeyi, sosyal, ekonomik ve/veya siyasî sebeplerden
dolayı terk etmek mecburiyetinde kalıp, başka bir ülkeye yerleşen veya yerleşmek
isteyen kimse.
Gölet : Genellikle gölden küçük ve havuzdan büyük, doğal ya da yapay olarak
yapılmış su oluşumu.
Görev Gereklilikleri : Bir işin başarı ile yerine getirilebilmesi için o görevde
çalışacak kişilerden sahip olmaları beklenen minimum kalifikasyon düzeyinin ne olması
gerektiğinin
belirlenmesi.
İş
analizinden
elde
edilen
verilere
dayanarak,
görev
gereklilikleri işin en etkin şekilde yerine getirilebilmesi için gereken bilgi düzeyi, yetenek,
eğitim, deneyim, beceri ve sahip olunması gerekli sertifikaları belirlemektedir.
Görev Tanımı : İş sahibinin sorumluluğundaki işlerin neler olduğunu, bu işleri nasıl
ve hangi koşullar altında gerçekleştirdiğini ve yapılış amacını ifade eden dokümanlardır.
Görevde Yükselme : Memurun görev, yetki, sorumluluk ve ücretlerinde artış
sağlayacak şekilde ve önceden belirlenmiş kurallara uygun olarak daha üst bir göreve
atanması.
Görevden Uzaklaştırma : Kamu hizmetlerinin gerektirdiği durumlarda memurun
görevi başında kalmasında sakınca görüldüğünde uygulanan ihtiyati önlem.
Görevi Kötüye Kullanma : Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan hâller dışında,
görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya
kamunun zararına neden olmak.
Götürü Bedel : Ayrıntılı özellikleri ve miktarı idarece belirlenen mal alım işinin
tamamı için isteklinin teklif ettiği toplam bedel.
Götürü Ücret : Bu ücret belirli (sabit) bir miktar olup işin gerçekleştirilmesi için
ödenen tüm dolaysız ve dolaylı giderler ile birlikte, genel harcama ve fiili kârı içerir.
Gravite : İki nesne arasındaki çekim gücü, yerçekimi.
Gravite Değerleri ve Gravimetrik Haritalar : Yerçekimi değerleri, gravimetrik
çekül sapması, jeoidondülasyonu ve grevite anomalileri ile bu değerleri gösteren her çeşit
ürünler.
Grev : İşçilerin toplu iş sözleşmesi sürecinde anlaşma sağlanamaması durumunda,
toplu olarak üretimi ve yürüttükleri hizmetleri durdurma eylemidir. Grev, amaçlarına ve
uygulanma biçimlerine göre; Çıkar (Uyuşmazlıkta), Hak (Yürürlükteki toplu sözleşmenin
hüküm veya hükümlerinin uygulanmaması durumunda), Genel (Tüm işkollarında) ve
Dayanışma grevi olarak adlandırılır.
Grev Ertelemesi : Bakanlar Kurulu'nun "genel sağlık" ya da "milli güvenlik"
gerekçe göstererek grevleri 60 gün erteleyebilmesidir.
Grev Oylaması : Grev ilanının yapıldığı tarihte, ilgili işyerinde çaışan işçilerin grevin
yapılıp yapılmaması konusunda yaptıkları oylama.
Grup : Birbirleriyle ilişkide bulunan en az iki veya daha fazla kişiden oluşan, belirli
beklenti ve amaçları paylaşan insanlar.
GSMH: Gayri Safi Milli Hasıla. Genellikle bir yılda, bir ülkenin sahip olduğu
kaynaklarla üretilen tüm tamamlanmış malların piyasa değeri. Üretim, gelir ve harcama
olmak üzere üç yöntemle hesaplanır.
GSYİH : Gayri Safi Yurtiçi Hasıla. Genellikle bir yılda, bir ülke sınırları içerisinde
üretilen tüm tamamlanmış malların piyasa değeri. GSMH’a işçi dövizi, kar transferleri,
borç faizleri gibi gelir ya da giderlerin eklenmesi ile elde edilir.
Günübirlik Turizm Tesisleri : Kamping ve konaklama ünitelerini içermeyen duş,
gölgelik, soyunma kabini, WC, kafe – bar, pastane, lokanta, çayhane, açık spor alanları,
spor tesisleri, golf alanları, açık gösteri ve eğlence alanları, lunapark, fuar, su oyunları
parkı ve 20 m² yi geçmeyen sergi ve satış ünitelerini içeren yapı ve tesisler.
Gürültü Kirliliği : İnsanlar üzerinde olumsuz fizyolojik ve psikolojik etkiler yaratan,
arzu edilmeyen sesler.
Gürültü Kontrolü : Herhangi bir ses kaynağından yayılan gürültü niteliğine sahip
sesleri, kabul edilebilir seviyeye indirgemek, akustik özelliğini değiştirmek, etki süresini
azaltmak, hoşa giden veya daha az rahatsız eden bir başka ses ile maskelemek gibi
metotlarla zararlı etkilerini tam olarak gidermek veya makul bir seviyeye indirme işlemi.
Gürültü kontrolü; gürültü kaynağında, gürültünün yayıldığı çevrede ve gürültüden
etkilenen kullanıcıda olmak üzere üç elemanla yapılabilir.
Gürültü Sertifikası : Hava aracının çıkardığı gürültü bakımından Uluslararası Sivil
Havacılık Teşkilatı'nca yayınlanan kriterlere uygun olduğunu belirten belgeler.
Gürültüye Duyarlı Alan ve Kullanımlar : Kamu ve özel mülkiyetli arazilerde
kurulmuş ve içinde yeralan olaylar gereği, istenen seslerin en iyi biçimde duyulabildiği ve
dış gürültüden olan rahatsızlığın en fazla olduğu, kısaca iç akustiğin şart koştuğu aşırı
sesten korunması gerekli olan binalar. Mesela: Konut, hastahane, okul, motel, pansiyon,
dinlenme tesisleri, tatil ve dinlenme parkları, mezarlık gibi yerler, kendi içlerinde çok ve
orta derecede hassas olarak ayrılabilirler.
H
Haberleşme Vergisi : Belediye Gelirleri Kanunu’na göre belediye sınırları ve mücavir
alanlar içinde Posta Telgraf Telefon işletmesi tarafından tahsil edilen telefon, teleks,
faksimile ve data ücretlerinden (tesis, devir ve nakil ücretleri hariç) alınan vergidir.
Haciz : Kesinleşmiş icra takibinin konusu olan bir alacağın ödenmesini sağlamak
amacıyla borçluya ait ve haczi uygun görülen mallara icra müdürlüğünün el koyması
işlemidir.
Hafriyat : Kazı; kazılar; toprak kazma; toprak çıkarma.
Hafriyat Toprağı : İnşaat öncesinde arazinin hazırlanması aşamasında yapılan kazı
ve benzeri faaliyetler sonucunda oluşan toprak.
Hak : Hukuken korunan yarar.
Hakediş : Tamamlanmış iş kısımlarının inşaat proje yöneticisi tarafından periyodik
biçimde denetlenip onaylanması üzerine, bunlarla ilgili sözleşme tutarının periyodik olarak
mal sahibi tarafından ödenmesi.
Hakediş Programı : Tanım ve maliyetler ile birlikte işçilik ve malzemeyi içeren
pozların toplamı sözleşme bedelini verir. Pozlar yardımı ile yüklenicilerin hakedişleri
hesaplanır.
Halk Denetçisi : Ombudsman. Her ilde, mahallî idareler ve bunlara bağlı kuruluşlar
ile bu idareler tarafından kurulan birlik ve işletmelerin, kurum dışı gerçek ve tüzel kişilerle
ilgili işlem ve eylemlerinden kaynaklanan anlaşmazlıkların çözümüne yardımcı olmak
üzere seçilen kişidir.
Halkoyu : Referandum; bir sorun hakkında halkın desteğini alabilmek için o
hususun halkın kararına bırakılması ve halk tarafından sorunun oylanması.
Hamam : Yıkanmak için hizmete açılmış umuma açık yer.
Han : Yol üzerlerinde, şehir veya kasabalarda yolcuların konaklamaları için yapılmış
otel benzeri yerler.
Hane : Ev–mesken anlamına geldiği gibi, bir şeyin bölündüğü, yarıldığı kısımlardan
her birisi.
Hane Halkı : Çoğu zaman aile ile eşanlamlı olan hane halkı terimi, bir arada
yaşayan fertlerden meydana gelen sosyo–ekonomik bir birim.
Harcama Birimi:
Kamu idaresi bütçesinde ödenek tahsis edilen ve harcama
yetkisi bulunan birim.
Harcama Kalemi : Personel giderleri, yolluklar, hizmet alımları, tüketim malları ve
malzeme alımları, demirbaş alımları, makine teçhizat ve taşıt alımları, yapı tesis ve büyük
onarım giderleri, diğer ödemeler ve transferlerden oluşur.
Harcama Talimatı : İdare adına geçici veya kesin olarak bir giderin yapılabilmesi
için
giderin
dayanaklarını,
konusunu,
gerekçesini,
yapılacak
tutarını,
kullanılabilir
ödeneğini,
iş
veya
tertibini,
hizmetin
süresini,
gerçekleştirme
hukuki
usulü
ile
gerçekleştirmeyle görevli olanlara ilişkin bilgileri gösteren ve harcama yetkilisinin imzasını
taşıyan belge.
Harcama Yetkilisi : 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi Ve Kontrol Kanunu’nun 31.
maddesine göre, bütçeyle ödenek tahsis edilen her bir harcama biriminin en üst yöneticisi
harcama yetkilisidir.
Harcırah : 6245 sayılı Harcırah Kanunu’na göre ödenmesi gereken yol masrafı,
gündelik, aile masrafı ve yer değiştirme masrafından birini, birkaçını veya tamamını ifade
eder.
Harç : Yapıda tuğla ve taşları birbirine bağlamak ve kagir duvar ile tavanları
sıvamak için kullanılan, kum, kireç, çimentoyu su ile karıştırılarak yapılan hamur.
Harita : Yeryüzündeki bir bölgenin belirli bir ölçekte kağıt üzerine çıkarılması işi.
Harita Bilgileri : Jeodezik (nirengi, nivelman, astronomik, sıklaştırma, çekül
sapması, jeoid yükseklikleri), jeofizik (gravite, manyetik), Hidrografik, Oşinografik Ölçü
ve Değerler, Koordinat Listeleri, Hava Fotoğrafları, Uzaktan Algılama Verileri (Uydulardan
alınan görüntü ve sayısal veriler v.b.) ve her türlü sayısal – çizgisel haritalar ile bunlardan
üretilen sayısal bilgiler.
Hastalık İzni : Hastalanan personele, hekim raporu üzerine verilen izin.
Hata Sınırı : Ölçü değerleri ile plân değerleri arasındaki kabul edilebilir en büyük
farktır.
Hava
Fotoğrafı
:
Havadan
monoskopik
veya
stereoskopik
olarak,
değişik
ölçeklerde alınan, değerlendirme amacıyla kullanılabilen renkli, infrared (kızılötesi), siyah
– beyaz, pozitif veya negatif filmler ve camlarla, bunların her türlü kopyaları.
Hava Kirliliği : Toz, gaz, sis, koku, duman ya da buhar gibi kirleticilerin insan, bitki
ve hayvan yaşamına ya da maddi nesnelere zara verecek, yaşamdan, maddi nesnelerden
rahatça yaralanmasına engel olacak miktarda ve yoğunlukta atmosferde bulunması.
Hayvan Kesimi Muayene ve Denetleme Harcı : Belediye Gelirleri Kanunu’na
göre, Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde, belediyelerce veya yetkili mercilerce
verilen izne dayanılarak özel kişi ve kuruluşlarca tesis edilen mezbaha ve kenarlarda
kesilen hayvanların kesim öncesi ve sonrası muayenesi veya belediye sınırları ve mücavir
alanlar dışında kesilmiş olup da belediye sınırı içinde satışa arz edilecek etlerin sağlık
bakımından muayene ve denetlenmesi karşılığı alınan bedel.
Hazırlık
Soruşturması
:
Savcının
yürüttüğü,
isnat
ve
beraat
delillerinin
toplanmasını amaçlayan soruşturma. Yeterli derecede delil bulunmazsa ya da durumu
soruşturmaya değer bulmazsa savcı soruşturmayı keser, yeterli delil elde edilirse savcı
iddianame düzenleyerek kamu davası açar.
Hedeflerle
belirlemesini
ve
Yönetim
belirli
:
Yönetici
hedeflerin
ile
elde
çalışanının
edilmesine
karşılıklı
dayalı
görüşerek
olarak
hedef
çalışanın
değerlendirilmesini içeren bir yönetim ve performans değerlendirme yaklaşımı.
Hemşeri : Bir beldede ikamet eden kişiler.
Hesap Verilebilirlik : Kısaca bir kimsenin yaptıklarından dolayı başka bir otoriteye
açıklamada bulunması olarak tanımlanabilir ve modern yönetimin teori ve uygulamasında
anahtar bir kavramdır. Bu kavram, yöneticilere belirli bir takım görevlerini yerine
getirmelerini ve bunlarla ilgili kural ve standartlara uymaları konusunda bir takım
sorumluluklar yüklemek anlamına gelir.
Hesap Verme Sorumluluğu : Her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve
kullanılmasında görevli ve yetkili olanların, kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve
hukuka uygun olarak elde edilmesinden, kullanılmasından, muhasebeleştirilmesinden,
raporlanmasından ve kötüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumlu
olması ve yetkili kılınmış mercilere hesap vermesi.
Heterarşi : Karşılıklı ilişki ve bağımlılık halindeki aktivitelerin eşgüdümünü ve kendi
kendine organize olma etkinliklerini ifade etmektedir. Bu yönüyle heterarşi, kendi kendini
organize eden kişilerarası ağları, örgütlerarası koordinasyonu, merkezsiz, çevre bağımlı
sistemler arası döngüyü içermektedir.
Heyelan : Jeolojik materyallerin yerçekimi kuvveti etkisiyle yamaç aşağı harekete
geçmesi.
Hidrografi : Denizler, nehirler ve diğer sular ile bunları çevreleyen kıyı şeridindeki
seyir emniyeti ve kolaylığı için bilinmesi gereken bütün temel unsurları ölçen ve inceleyen
ve bunları denizcilerin kullanmalarına elverişli bir şekilde yayınlayan bilim dalı.
Hidrografik – Oşinografik Değerler : Deniz, nehir, göl ve diğer bütün sularda,
bunların kıyı şeridinde; seyir güvenliği ve kolaylığı için ölçülmüş bütün değerler ile deniz
ve denizle temasta bulunan toprakla havanın, harita bilgisi olarak kullanılan fiziksel,
kimyasal, jeolojik ve biyolojik özelliklerini belirten değerler.
Hiyerarşi : Altlık – üstlük ilişkisi.
Hizmet İçi Eğitim : Personelin çalıştığı kuruluşun amaçlarını benimsemekte ve
desteklemekte daha istekli kılınması ve kuruluşun değişen koşullara uyumunu sağlayarak
örgütsel etkililiğin gerçekleşmesi için başvurulan eğitim etkinlikleri.
Hizmet Kusuru : İdarenin yürüttüğü bir hizmetin kurulmasında, düzenlenmesinde
ya da işleyişindeki bozukluk ve aksaklık.
Hizmet Sözleşmesi : İşçinin, belirli veya belirsiz bir süre iş görmeyi ve işverenin
de buna karşılık bir ücret ödemeyi üstlendiği sözleşme.
Hizmet Yerinden Yönetim : Belli bir coğrafi alana bağlı olmaksızın hizmetlerin
uzandığı bir çok mahalli kuruluşları içine alan belirli bazı kamu hizmetlerinin merkezin
dışında özerk örgütlere bırakılmasıdır. Bu sistemde, bazı kamusal fonksiyonlar özerk bir
statüye kavuşturulmakta ve bunları yürütecek örgütler oluşturulmakta, böylece merkezi
idarenin hizmet yükü, daha teknik ve uzmanlaşmış birimlere transfer edilmiş olmaktadır.
Hizmet yerinden yönetim sistemi, uzmanlık isteyen işlerde etkinliğin, verimliliğin ve
uzmanlaşmanın sağlanabilmesi amacıyla uygulanmaktadır. Örneğin; Üniversiteler, Ticaret
Odası ve benzeri kuruluşlar.
Hizmette Vatandaşa Yakınlık : Subsidiarity. Bu ilke, bir hizmetin prensip itibarı
ile vatandaşa en yakın idari birim tarafından yerine getirilmesini, sadece ve sadece bu
birim tarafından ya hiç ya da yeterince etkin bir biçimde yerine getirilemeyen hizmetlerin
bir üst birim tarafından üstlenilmesini gerektirir.
Hukuk Devleti : Başta yaşamak olmak üzere, bir devletin vatandaşlarının tüm
haklarını hukuki güvence altına almış olması.
Hukuk Devleti İlkesi : Sadece yönetilenlerce uyulacak kurallar koymayıp, aynı
zamanda koyduğu hukuk kurallarıyla kendini de bağlı gören Devlet.
Hukuka Uygunluk Denetimi : Eylem ve işlemlerin ilgili kanun, tüzük, yönetmelik
ve diğer mevzuata uygunluğunun denetimidir.
I–İ
ILO : Uluslararası Çalışma Örgütü.
ISO : Uluslararası Standartlar Organizasyonu (International Organization for
Standardization
ISO 9000 : Organizasyonların müşteri memnuniyetinin artırılmasına yönelik olarak
kalite yönetim sisteminin kurulması ve geliştirilmesi konusunda rehberlik eden ve ISO
tarafından yayınlanmış olan bir standartlar bütünü.
ISO 9001 : Kalite Yönetim Sistemlerinin kurulması esnasında uygulanması gereken
şartların tanımlandığı ve belgelendirme denetimine tabi olan standarttır. Verilen belgenin
adı.
ISO 14000 : Zararlı atıkların bertaraf edilmesi, çevreyi kirletmeyen üretim süreçleri
ile ilgili standartlar.
Islah Planı : Düzensiz ve sağlıksız bir biçimde oluşmuş yapı topluluklarının veya
yerleşme alanlarının, sınırları belli edilmek suretiyle mevcut durumu da dikkate alınarak
dengeli, düzenli ve sağlıklı hale getirilmesi amacıyla, halihazır haritalar üzerinde yapılan
ve yapılanma şartlarını da belirleyen imar planı.
İbra : Temize çıkarmak. Sağlamlaştırmak. Tenzih.
İbraz : Göstermek. Meydana Koymak.
İcap : Lazım. Gerekli. Lüzumlu.
İcmal : Özet. Özetlemek. Kısaltmak, Bir Araya Toplamak. Sonuç.
İç Balkon : Binaların içinde yer alan giriş holüne, salona veya sofaya bakan balkon.
İç Denetim : Hataların önlenmesi, risk ve zayıflıkların belirlenmesi, iyi uygulama
örneklerinin
yaygınlaştırılması,
yönetim
sistemlerinin
ve
süreçlerinin
geliştirilmesi
amacıyla yapılan denetim.
İç Gürültü Seviyesi : Yapıların içinde çeşitli faaliyetlerin yer aldığı faaliyet
hacimlerinde ölçülmüş veya hesaplanmış gürültü seviyeleri.
İç Mimar : İçmimarlık kolunda çalışan sanatçı, dekoratör.
İç Mimarlık : Bir binanın iç bitirme ve donatım işlerini yapma sanatı.
İçkili Lokanta : Yemekle birlikte kadehle içki servisi yapılan açık veya kapalı yer.
İçkili Yer : Kadehle ve açık olarak içki satılan, içilen ve içki servisi yapılan yer.
İçkili Yer Bölgesi : İçkili Yer Bölgesi Tespit Komisyonu tarafından tespit edilen ve
içerisinde içkili yerler açılabilecek bölge.
İçkili Yer Bölgesi Tespit Komisyonu : Şehir ve kasabalarda, içkili yerlerin
açılabileceği bölgeyi tespit ile yetkili ve görevli komisyonu.
İçtihadı Birleştirme Kararı : Bir yüksek mahkemenin dairelerinden birisinin
yerleşmiş kararından dönmek istemesi, çeşitli dairelerin birbirine aykırı karar vermesi,
aynı dairenin benzer konuda çelişik kararlarının bulunması ve yasada belirtilen diğer
nedenlerin varlığı halinde, farklı kararlardan birisinin tercih edilerek veya tamamen
yepyeni bir sonuca varılarak çelişkinin ortadan kaldırılması ve hukuki istikrar ve hukuk
birliğinin sağlanması.
İdarenin Bütünlüğü İlkesi : idarenin kuruluş ve örgütleriyle bir bütünlük arz
etmesi.
İdari Denetim : Hiyerarşi veya idari vesayet yoluyla, devletten başka kamu idare
ve kurumları üzerinde yapılan denetim.
İdari İşlem : Bir kamu kuruluşunun, idare alanına ilişkin ve idare hukukuna uyruk
olan, tek taraflı irade belirtmesi.
İdarî İzin : Personele zorunlu nedenlerin varlığı halinde yıllık izin dışında ve kısa
sürelerle verilen izin.
İdari Özerklik : İdari özerklik, yerel yönetimlerin yatırım ve hizmet kararlarını
kendilerinin alabilmesi, uygulaması yetkisinin yanı sıra, kendi idari yapılarını da
kendilerinin belirlemesi demektir.
İdari Rejim : İdarenin ve onun faaliyetlerinin, genel hukuk kuralları dışında özel
olarak düzenlenen İdare Hukuku içinde ele alınması ve idari yargıya tabi olması.
İdari Sınırlar : Özel kanunlarında gösterilen usule uygun olarak tespit edilmiş olan
il, ilçe, bucak, belediye ve köy sınırları.
İdari Sözleşme : İdarenin idare Hukuku kural ve ilkelerine tabi olan sözleşmeleri.
İdari Vesayet : Merkezin, yerinden yönetim kuruluşlarının kararlarını ve yönetsel
eylem ve işlemlerini, yasaların çizdiği sınırlar içinde, denetlemek ve bozabilmek yetkisi.
İdari Yargı : Danıştay, bölge idare mahkemesi, idare mahkemeleri ve vergi
mahkemelerinden oluşan, idare yargılama usulünün uygulandığı yargı sistemi. İdari
uyuşmazlıklarla ilgili yargı dalı.
İdari Yerinden Yönetim : Yerel nitelikli kamu hizmetleri ile bazı teknik, ticari ve
kültürel nitelikli hizmetlerin, merkezi yönetimin hiyerarşik yapısı dışında teşkilatlanan
kamu tüzel kişiliğine sahip kuruluşlarca yürütülmesi. Not: Bu sistem bütün ülkelerde
yaygın olarak değişik şekil ve derecelerde uygulanmakta. İdari yerinden yönetimde amaç,
yatırım ve hizmetlerin bir kısmının yerel kuruluşlara devredilmesi, yatırım ve hizmet
kararlarının yatırım ve hizmetin yapılacağı yere en yakın idari birimlere devredilerek
bürokrasinin ve maliyetlerin azaltılması, halkın katılım imkanlarını artırarak katılımcı
demokrasiyi geliştirmekte. İdari yerinden yönetim sistemi de, ‘hizmet yerinden yönetimi’
ve ‘mahalli yerinden yönetim’ olarak kendi içinde iki ayrı kategoriye ayrılır.
İfraz : Ayırma, tapu kütüğünde tek parsel olarak kayıtlı bulunan bir taşınmaz malın
düzenlenen haritalara göre birden çok parçaya ayrılarak tapu kütüğüne tescil edilmesi
işlemi. Not: İmar Kanununun 15 ve 16 ncı maddeleri uyarınca ayırma işleminin,
parselasyon niteliğinde olan ve olmayan olarak 2 çeşidi vardır : 1) Parselasyon niteliğinde
olan ayırma (ifraz); imar parsellerini oluşturmak amacıyla ve parseller içerisinde yol,
meydan, yeşil alan, park, otopark vb. kamu hizmetlerine ayrılan yerlerden herhangi birini
kapsayacak şekilde yapılan ayırma işlemi. 2) Parselasyon niteliğinde olmayan ayırma
(ifraz); kamu hizmetlerine terk edilecek alanları kapsamında bulundurmayan ve yalnızca
bir parselin birden fazla parçalara ayrılması işlemidir.
İfraz ve Tevhit Harcı : Belediyece verilen ifraz ve tevhit kararları karşılığı alınan
harç.
İhale : İlgili Kanunda yazılı usul ve şartlarla mal veya hizmet alımları ile yapım
işlerinin istekliler arasından seçilecek birisi üzerine bırakıldığını gösteren ve ihale
yetkilisinin onayını müteakip sözleşmenin imzalanması ile tamamlanan işlemler.
İhale Dokümanı : İhale konusu mal veya hizmet alımları ile yapım işlerinde;
isteklilere talimatları da içeren idari şartnameler ile yaptırılacak işin projesini de kapsayan
teknik şartnameler, sözleşme tasarısı ve gerekli diğer belge ve bilgiler.
İhale Yetkilisi : İdarenin, ihale ve harcama yapma yetki ve sorumluluğuna sahip
kişi
veya
kurulları
ile
usulüne
uygun
olarak
yetki
devri
yapılmış
görevlileridir.
Belediyelerde, Belediye Başkanları veya bunlar tarafından usulüne uygun olarak yetki
devri yapılmış görevliler ihale yetkilisidir.
İhbar : Haber verme, bildirme.
İhdas : Yeniden bir şey yapmak. Ortaya koymak. Meydana koymak.
İhmal : Hukuka aykırı sonucu istememekle beraber, bu sonucun doğmaması için
gerekli dikkat ve özeni ve ilgiyi göstermemek.
İhtar : Dikkati çekmek. Uyarma. Hatırlatmak.
İhtisas Komisyonları : Belediye meclisinin her dönem başı toplantısında, üyeleri
arasından seçilen ve en az üç, en fazla beş kişiden oluşan çalışma gruplarıdır.
İhtiyati Haciz : İcra ve İflas Kanununun 257. maddesine göre; ihtiyati haciz
rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir borcun tahsili amacıyla uygulanır. Vadesi
gelmemiş bir borçtan dolayı ihtiyati haczin uygulanabilmesi borçlunun belli ikametgahının
olmaması veya borçlarından kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya
çalışması veya kendisinin kaçmaya hazırlanması yahut kaçması hallerinde söz konusu
olur
İkametgah : Bir kimsenin yerleşme kast ve niyetiyle oturduğu yer.
İkili Blok (İkiz Bina) : İki binadan oluşmuş bir blokta bir yanı komşu parseldeki
binaya kısmen veya tamamen bitişik olan binalar.
İkinci Sınıf Gayri Sıhhi Müesseseler : Meskenlerden ve insanların ikametine
mahsus diğer yerlerden kurulca önerilip Valilikçe uygun görülecek bir uzaklıkta yapılması
gereken tesisler.
İkmal : Bitirmek. Tamamlamak.
İkramiye : Ödül, bahşiş. Bazı kurum ve kuruluşlarda yıl içinde belirlenmiş sayıda,
genelde maaşa eşit miktardaki para.
İkraz : Borç verme; ödünç verme.
İl İnceleme Kurulu : Birinci sınıf gayri sıhhi müesseselerin yer seçimi ve tesis
kurma ile açılma iznine esas inceleme ve değerlendirme yapan ve ilgili kurumların
temsilcilerinden teşekkül eden kurulu.
İl Özel İdaresi : İl özel idaresi, taşınır ve taşınmaz mallara ve bağımsız gelirlere
sahip, genel karar organları halk tarafından seçilen, bölge halkının ortak ve belirli
ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla hizmet veren tüzel kişiliğe sahip bir mahalli idare
kuruluşudur. İl özel idaresinin yetki alanı, ilin tüm alanlarını kapsamaktadır. Bir yerde il
özel idaresinin kurulabilmesi için, söz konusu yerin il statüsüne kavuşturulması yeterlidir.
İl özel idarelerinin, ‘vali’, ‘il genel meclisi’ ve ‘il daimi encümeni’ olmak üzere üç organı
vardır.
İlan ve Reklam Vergisi : Belediye Gelirleri Kanunu’na göre belediye sınırları ve
mücavir alanlar içerisinde yapılan ilan ve reklamlardan alınan vergi.
İlave İmar Planı : Mevcut imar planlarının gelişme alanları açısından ihtiyaca
cevap vermediği hallerde mevcut imar planının genel arazi kullanış kararları ile tutarlı ve
yine mevcut imar planı ile ulaşım açısından bütünlük ve uyum sağlayacak biçimde
hazırlanmış planlar.
İlçe Belediyesi : İlçelerde kurulu olan belediye.
İlerlemenin Kısa Süreli Durdurulması Cezası: Personelin bulunduğu derecedeki
ücret ilerlemesinin 6 ay için durdurulması.
İlerlemenin Uzun Süreli Durdurulması : Personelin bulunduğu derecedeki ücret
ilerlemesinin bir yıl, bir buçuk yıl veya iki yıl için durdurulması.
İletişim : Düşünce ve duyguların bireyler, toplumsal gruplar, toplumlar arasında
söz, yazı, görüntü vb. aracılığı ile aktarılmasını sağlayan toplumsal etkileşim süreci.
Haberleşme.
İlk Kademe Belediyesi : Büyükşehir belediye sınırları içinde ilçe kurulmaksızın
oluşturulan ve Büyükşehir ilçe belediyeleriyle aynı yetki, imtiyaz ve sorumluluklara sahip
belediye.
İlke : Kural, Kaide. Kuruluşun temel değerlerinin bir ifadesidir. Kurumsal değerleri,
yönetim biçimini ve kurumsal davranış kurallarını ifade eder.
İmâr : Bayındırlık; bayındır duruma getirme; geliştirme.
İmar Adası : İmar planındaki esaslara göre meydana gelen adadır.
İmar Affı : Ülkemizdeki yoğun nüfus artışının getirdiği konut ihtiyacına yönelik,
arsa üretiminin karşılanamaması nedeniyle ortaya çıkan, kaçak ve çarpık yapılaşmayı bir
plana bağlayarak, kişilerin kullanımındaki alanların mülkiyetinin belirli sınırlamalarla
kullananlara dağıtımı.
İmar Durumu : Bir arsanın imar planına ve imar yönetmeliğine göre nasıl
kullanılabileceğini bildiren ve belediyece düzenlenerek isteği üzerine arsa sahibine verilen
belge.
İmar ile İlgili Harçlar : Belediye Gelirleri Kanunu’na göre, belediyelerce alınan
harçlar.
İmar Parseli : İmar adaları içerisindeki kadastro parsellerinin İmar Kanunu, İmar
Planı ve yönetmelik esaslarına göre düzenlenmiş şekli.
İmar Planı : Bir şehirde gelecekte yer alacak nüfusun çalışma, barınma, taşıma,
eğlenme ihtiyaçlarına cevap verecek tesislerin yapılacağı arazinin kullanış biçimiyle,
bölgelerini gösteren objektif, açık, genel ve uyulması mecburi hukuksal belgedir. Bir
başka tarife göre ise; imar planı, bir mahalli idarede fiziksel gelişmelere belediye sınırları
içerisinde yön veren, düzenleme sorunlarına belediye sınırları içerisinde çözüm getiren ve
mahalli idareye arazi kullanma konusunda belediye sınırları içerisinde denetim imkanları
veren bir düzenleme çalışması.
İmar Programı : 3194 Sayılı İmar Yasasına göre belediyelerin, imar planlarının
yürürlüğe girmesinden sonra en geç üç ay içinde bu planı uygulamak üzere hazırlamakla
yükümlü oldukları beş yıllık program.
İmar Sınırı : En az belediye sınırı olmak üzere varsa mücavir alanları da içine alan
bölge sınırı.
İmar Uygulaması : Yerleşme yerleri ile bu yerlerdeki yapılaşmaların plan, fen,
sağlık ve çevre şartlarına uygun oluşumunu sağlamak amacıyla bulunduğu yere göre;
belediye veya valiliklerce yapılan ve bu yerlerde inşaa edilecek resmi ve özel bütün
yapıları düzenleyen imar planı hazırlama işlemi.
İmara Aykırı Yapı : Ruhsatsız yapılar, ruhsat ve eklerine, fen ve sağlık kurallarına,
kat nizamına, taban alanına, komşu mesafelerine, imar yoluna, ön cephe hattına, bina
derinliğine, imar planı bölgeleme esaslarına aykırı olan komşu parsele veya imar
planlarında yol, yeşil alan, otopark gibi kamu hizmet ve tesisleri için ayrılmış alanlara
tecavüz eden, başkasının mülküne veya kesin inşaat yasağı olan yerlere inşa edilen
yapılar.
İmza Sirküleri : Herhangi bir kuruluş veya ticari işletmeyi temsil eden şahsın imza
örneğini ve imza yetkisini gösteren resmi bir belge.
İnkişaf Alanı : Nazım İmar Planında kentin gelişmesine ayrılmış olan alan.
İnsan Gücü : İnsan gücü, işgücünün hangi nitelikteki elemanlardan oluştuğunu
gösteren kavram.
İnsan Kaynakları : Bir kuruluşta çalışan tüm personel.
İnsan Kaynakları Plânlaması : İşletmelerin gelecekteki net personel ihtiyaçlarının
belirlenmesi ve bu ihtiyaçlara cevap vermek üzere gerekli seçme, eğitme ve yönlendirme
fonksiyonlarının yerine getirilmesi için yapılan stratejik çalışmalar.
İnsan Kaynakları Yönetimi: Örgütün anahtar kaynağı olan insanları tedarik etme,
geliştirme, motive etme ile ilgili ve onların bağlılıklarının kazanılmasına yönelik stratejik
plan ve programların bütünü.
İnsani Gelişmişlik : İktisadî gelişmişliğin yanında ülkelerin insan hakları, kültürel,
sosyal, hukukî ve demokratik kalkınmışlık seviyesini de esas alan uluslar arası bir ölçü.
İnsani Gelişmişlik İndeksi : Dünya ülkelerinin ilerlemesini, iktisadî ve sosyal
müşirler (göstergeler) temelinde ölçmek maksadıyla, Birleşmiş Milletler – Kalkınma
Programı çerçevesinde geliştirilmiş bir indeks.
İnşaat Atıkları : Konut, bina, köprü, yol ve benzeri alt ve üst yapıların yapımı
esnasında ortaya çıkan atıklar.
İnşaat İstikamet Rölevesi : Kadastro parselinin imar parseline dönüştürülmesi
için düzenlenen ölçülü belge.
İnşaat Mühendisliği : Strüktür tasarımı, hidrolik, sulama, su getirme, su yapıları,
kanalizasyon, yol ve köprüler, demiryolu, havaalanları, zemin mekaniği, vb. dalları
kapsayan mühendislik kolu.
İnternet : Dünya üzerinde yer alan bilgisayar ağlarının (eğer internet’in bir parçası
olmak isterler ise) birbirine bağlanarak meydana getirdikleri ağların ağı.
İnternet Kafe : İçerisinde bulunan internet bağlantılı bilgisayarlar sayesinde,
müşterilere uluslararası bilgi – iletişim ağını kullanma imkanı sunan, alkolsüz içeceklerle
birlikte, hafif yiyeceklerin de verildiği ticari amaçla işletilen umuma açık yer.
İntifa Hakkı: Yararlanma Hakkı. Medeni Kanunun 717 – 747. Maddelerinde
düzenlenmiştir. Bu hak, lehine tesis olunduğu hak sahibine, üzerine tesis olunduğu
şeyden tamamı ile istifade etme hakkını verir.
İpotek : Hak sahibine, alacağını, bir taşınmaz malın değerinden elde etme yetkisini
veren sınırlı bir ayni hak.
İrtifak Hakkı : 1) Medeni Kanunun 703-716. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu hak,
bir taşınmazın üzerine, diğer bir taşınmaz lehine yüklenen bir külfettir ki, külfet yükletilen
taşınmazın sahibini, irtifak hakkına sahip kimse tarafından kullanılmaya ait bazı
tasarruflara rıza göstermeye zorlar. 2) Sahiplerine, başkasına ait bir şey üzerinde sadece
kullanma ve yararlanma veya hem kullanma hem de yararlanma yetkisini veren hak.
Örneğin; yol geçiş hakkı gibi.
İrtikâp Suçu : Kamu görevlisinin, görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak
suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlanması veya bu yolda vaatte bulunulması.
İskan Dışı Alan : Bkz: Yerleşme Alanı Dışı Alan.
İskan Ruhsatı : Yapının kullanılabilmesi, elektrik, su ve gaz gibi belediye
hizmetlerinin binaya bağlanabilmesi için alınması gereken izindir.
İskan Sınırı : İmar sınırı çerisinde inşaata izin verilmiş bölge sınırı.
İstifa : Vekilin, tek taraflı irade açıklaması ile vekalet sözleşmesine son vermesi.
İsteğe bağlı olarak bir görevden ayrılma.
İstihdam : Bir ülkedeki mevcut işgücünün ekonomik faaliyetler içerisinde sürekli
biçimde çalıştırılması.
İstihkak : Kazanılan Şey. Hak edilen. Hakkını almak.
İstikraz : Borç Alma, Ödünç Alma. Matlup.
İstikraz : Borçlanmak. Ödünç almak. Borç almak.
İstimlak : Kamulaştırma; Devlet veya kamu tüzel kişilerinin, kamu yararının
gerektirdiği durumlarda, bedelini peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan
taşınmazın tamamına veya bir kısmına kanunda gösterilen yöntemlere göre kamu
yararına el koyması.
İstimval : Olağanüstü durumlarda özel kişilerin taşınır mallarına el koyma.
İstinat Duvarı : Yüksek bir setin kenarına toprağı tutmak üzere örülen duvar,
dayanma duvarı.
İstirahat Ve Eğlence Yeri : Halkın tek tek veya toplu halde, geçici bir süre hoşça
vakit geçirmesi, eğlenmesi, dinlenmesi ve(ya) konaklaması için açılan içkili veya içkisiz
umuma açık yerler.
İstisnai Memuriyet : Üst düzey devlet memuriyeti olmasına karşın, devlet
memuru olabilmek için gerekli genel koşulları taşıyan herkesin atanabileceği; unvanları
yasada sayılarak gösterilen; atama sırasında Devlet Memurları Kanunu’nun atanma,
sınavlar, kademe ilerlemesi ve derece yükselmesine ilişkin hükümlerinin uygulanmadığı
memuriyet türü. Örneğin; Başbakanlık ve Bakanlık, Müşavirlikleri Bakanlar Kurulu
Sekreterliği, Valilik, Büyükelçilik.
İş : Genel olarak faydalı olan ve belirli bir maksadı gerçekleştirmek için yapılan tüm
faaliyetler.
İş Akdinin Feshi : İşten Çıkarma.
İş Analizi : Bir işin görev, yetki ve sorumluluklarıyla işin gerektirdiği niteliklerin,
çalışma koşullarının ve diğer işlerden farklılığının ortaya konulduğu teknik bir çalışma. İş
analizi, yapılan her bir işin niteliğinin ve o işin görüldüğü çevre koşullarının gözlem ve
inceleme yoluyla tespit edilip bu bilgilerin belli usullere uygun olarak yazılı hale
getirilmesi süreci.
İş Başında Eğitim : Belirli bir işyerinde çalışan kişilerin veya belirli bir işte istihdam
edilmek üzere o işyeri ile hukuken veya fiilen münasebeti olan kişilerin, söz konusu
işyerinin özelliklerine uygun olarak eğitilmesi.
İş Bölümü : İşlerin paylaştırılması. Bir üretim sisteminin, karşılıklı iktisadî
bağımlılık meydana getirecek şekilde, uzmanlaşmış işlere veya mesleklere bölünmesi.
İş Değerlendirmesi (İş Değerleme) : İş analizi verilerinin kullanımını ve özellikle
işlerin, bir sistem çerçevesinde sıralı olarak ücretlendirilebilmesini sağlayan metod.
İş Disiplini : Çalışma hayatında işçinin, işyerinde geçerli olan bütün kaidelere
uyması, kendisine düşen vazifeleri layıkıyla yerine getirmesi.
İş Doyumu : İş Memnuniyeti.
İş Genişletme : Aşırı iş bölümünün sebep olduğu stresi ve iş memnuniyetsizliğini
yenmek için, bir çalışanı, tek ve küçük bir iş yapmak yerine, dikey ve yatay çalışma
alanlarında birbirine benzer veya tamamlayan yeni işleri yapmasına imkan tanıyan idârî
ve örgütsel bir düzenleme.
İş Göremezlik : Çalışamama durumu. İş kazası, meslek hastalığı veya herhangi bir
hastalığın neticesi olarak, bedenî veya ruhî bir arızanın-rahatsızlığın ortaya çıkmasından
dolayı çalışan kişinin çalışma gücünü, belirli bir süre için veya sürekli olarak, kısmen veya
bütünüyle yitirmesi.
İş Göremezlik Ödeneği : Belirli bir süre çalışamayan sigortalıya, ücret kaybını
önlemek ve belirli ekonomik güvence sağlamak maksadıyla ödenen para.
İş Güçlüğü Zammı : Niteliği ve çalışma şartları bakımından güç olan işlerde
çalışanlara ödenen para.
İş Güvencesi : İşçinin kapasitesine veya işin yürütümüne veya işyeri gereklerine
dayalı geçerli bir son verme sebebi olmadıkça, hizmet ilişkisinin son verilmesine imkan
tanımayan, işçi lehine bir güvence.
İş Kazası : Sigortalının işveren otoritesi altında bulunduğu sırada gördüğü iş veya
işin gereği dolayısıyla aniden ve dıştan gelen bir etkenle, onu bedenen veya ruhen zarara
uğratan kaza olayı.
İş Kolu : İktisadî faaliyetlerin sınıflandırılması neticesinde birbirine benzeyen ya da
aynı nitelikte olan çalışma dalları.
İş Programı : Bir inşaatın bölümlerini ve her bölümün başlama ve bitiş zamanını
göstermek üzere işin başlangıcında düzenlenen çizelge.
İş Tanımı : İş analizinin elde edilen verilerle meslek standartları ve iş gereklerinin
yanında işin mâhiyeti ile ilgili olarak oluşturulan bütün bilgiler.
İşçi : İş Kanunu hükümlerine göre çalıştırılan personel. Bir iş sözleşmesine
dayanarak çalışan gerçek kişi.
İşçi Hakları : İşçi statüsünde çalışan kesimin iş münasebetleri çerçevesinde elde
ettiği haklar.
İşçilik Maliyeti (İşgücü Maliyeti) : İşçinin, işgücünün işletmeye olan yükü. Ürün
birimi başına düşen işçilik masrafı ile ölçülen bir kıstas.
İşgal Harcı : Belediye Gelirleri Kanunu’na göre, belediye sınırları içinde bulunan ve
kanunda belirtilen yerlerden herhangi birinin satış yapmak veya sair maksatlarla ve
yetkili mercilerden usulüne uygun izin alınarak, geçici olarak işgal edilmesi karşılığı alınan
bedel.
İşsizlik : Çalışma gücü arzu ve yeteneğine sahip olunduğu halde, emek piyasasında
iş ve ücret şartlarına uygun, carî ücret karşılığında kanun veya örf ve âdetlerle belirlenmiş
saatler içinde bir iş arandığı halde, kişinin iş bulamaması hâli.
İşsizlik Oranı : Bir ülkedeki işsiz miktarının o ülkedeki işgücü miktarına oranı.
İşsizlik Ödeneği : Bağımlı statülerde çalışanların, kendi iradeleri ya da kusurları
dışında işsiz kalmaları durumunda, niteliklerine ve yitirdikleri işlerin koşullarına uygun
yeni bir iş bulununcaya dek, kapsamı içinde yer aldıkları sosyal sigorta kurumu
tarafından, yürürlükte olan hukuki düzenlemeler çerçevesinde yapılan parasal nitelikte
aylık yardım.
İşveren : İşçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişiye yahut tüzel kişiliği olmayan kurum
ve kuruluşlara denir.
İşyeri : İşveren tarafından mal veya hizmet üretmek amacıyla maddi olan ve
olmayan unsurlar ile işçinin birlikte örgütlendiği birim.
İşyeri Açma İzin Harcı : Belediye Gelirleri Kanunu’na göre, belediye sınırları veya
mücavir alanlar içinde bir işyerinin açılması karşılığı alınan harç.
İta : Verme; ödeme.
İta Amiri : Kamu hizmetlerine ilişkin giderin geçici veya kesin surette ödenmesi
hakkında saymanlara yazılı emir ve izin verenler.
İta Emri : Devlet harcamalarında harcamanın yapılması için verilen yazılı buyruk.
İtfa : Söndürme; ödeme; bir borcu, ödeme, takas, af gibi bir sebeple kapatma;
sona erdirme.
İtlaf : Öldürme, Yok Etme.
İvaz : Karşılık; bedel; eder; karşı bedel; mukabil eda; fiyat.
İzale-i
Şüyuu
:
Herhangi
bir
malın
kendisinin
veya
satılarak
bedelinin
paylaştırılması suretiyle, bu mal üzerindeki ortaklığın (paydaşlığın) giderilmesi.
J
Jeofizik : Yer kabuğundaki hareketlerin ve oluşumların mekanik olarak incelendiği
bilim dalı.
Jeofizik Etüd Raporu : İmar planı yapımı için zorunlu olan ve imar planına veri
olan, yapılaşma kararlarını etkileyen, arazi yapısına göre sismik ve rezistivite çalışmalarını
içeren ve ilgili idare tarafından yaptırılan, jeofizik mühendislerince hazırlanan rapor.
Jeotermal : Yer altındaki sıcak su kaynakları.
Jeodezi : Yerölçüm. 1) Yeryüzünün veya yeryüzü parçalarının şekil, büyüklük ve
konum bakımından tayinidir. 2) Yeryüzünün ölçülmesi, hesabı ve çiziminde kullanılan araç
ve metotların incelenmesidir.
K
Kabahat : 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’na göre, söz konusu kanun hükümlerinin,
karşılığında idari yaptırım uygulanmasını öngördüğü haksızlık.
Kabul Komisyonu : Satınalma Müdürlüğü tarafından ihale veya pazarlık usulü ile
alınan malzeme ve hizmetlerin Teknik Şartname ve sözleşmeye uygun şekilde kabulünü
yapmak üzere, üyelerinden oluşan grup.
Kaçak İnşaat : Kendi arsası veya başkasının arsasına (arsa sahibinden inşaat
yapmak için muvafakat alarak) belediyeden usulüne uygun inşaat ruhsatı almadan
yapılan yapılar.
Kadastro
:
Bir
ülkedeki
her
çeşit
arazi
ve
mülklerin
yeryüzü
üzerindeki
konumlarının alanlarını, değerlerini, üzerlerindeki hal ve yükümlülükleri tespit ederek
plana bağlama işi.
Kadastro Adası : Kadastro yapıldığı zaman var olan ada.
Kadastro Parseli : Kadastro yapıldığı zaman kadastro adaları içinde bulunan
mülkiyeti tescilli parsel.
Kadastro Planı: Bir beldede bulunan sınırları ve alanları belirli bir şekilde tapuca
tescil edilmiş arazi parçalarını gösteren haritalar.
Kademe : Kademe, derece içerisinde, görevin önemi veya sorumluluğu artmadan,
personelin aylığındaki ilerleyiş adımı.
Kademe İlerlemesi :
Devlet
memurunun
bulunduğu
derece içerisinde bir
kademeden bir üst kademeye geçmesi (yatay ilerlemesi) ve bu şekilde maaşının artması.
Kadro : Kadro, "bir görevin (işin) yürütülmesi için gereken, bir cinsten şeylerin
topu" anlamını ifade etmektedir. Kadro sözcüğü bazı kez, bir işin yürütülmesinde bir
cinsten kişilerin toplamı anlamında da kullanılmakta. Kadroyu, bir örgütte benzer
nitelikteki ödevlerden oluşan bir görevin yürütülmesine olanak veren saymaca (itibari) bir
yapı ile tanımlamak mümkündür. Kamu hizmetlerinin yürütülmesini sağlamak üzere
memurun atandığı, belirli ödev, hak, yetki ve sorumlulukla donatılmış görev mevkii.
Kadük Olma : Bir yasama dönemi içinde verilen bir kanun tasarı veya teklifinin, o
yasama
dönemi
içinde
yasalaşmaması
durumunda,
artık
görüşülme
olanağının
kalmaması.
Kafeşantan / Cafe : Sahne sanatçılarının çalışabildiği, asıl olarak müşterilerine
çay, kahve, gazoz, meyve suyu gibi meşrubat verilmekle beraber şarap, bira gibi içkilerin
de satışı yapılabilen müzikli-içkili veya içkisiz eğlence yeri.
Kagir : Taş veya tuğladan imal edilmiş yapı; yığma yapı, kargir.
Kahvehane : Kahve, çay, nargile ve benzeri alkolsüz içkilerin içildiği, kumar kastı
olmaksızın tavla, okey, domino ve benzerleri ile her türlü kağıt oyunlarının oynandığı yer.
Kaizen : Esas olarak sonuçlar iyileştirilmek isteniyorsa, o sonucu sağlayan sürecin
iyileştirilmesi gerektiğini savunan bir felsefe.
KAKS : Bkz: Kat Alanı Kat Sayısı.
Kaldırım Mühendisi : İşsiz, güçsüz, sokaklarda dolaşan kimse.
Kalibrasyon : Ölçümleme.
Kalite (Kontrol) Çemberleri : Aynı birimde ve sahada çalışan, benzer işleri yapan,
düzenli aralıklarla toplanan, işleri ile ilgili problemleri araştıran, belirleyen, çözüm arayan,
çözen, dağılmadan yeni bir konu seçen, çalışmalarını raporlayan, sunan, kalite kontrol
faaliyetlerini gerçekleştiren, gönüllülük esasına dayalı en az 5 en fazla 10 kişiden oluşan
gruplar.
Kalite : Kalite, insan sağlık ve emniyetinin, hayvan ve bitki varlığının ve çevrenin
korunması veya tüketicinin doğru bilgilendirilmesi gibi kriterler göz önüne alınarak, bir
ürün veya hizmetin varolan veya olabilecek ihtiyaçları karşılama yeteneğine dayanan
özelliklerinin toplamı.
Kalite Güvencesi : Ürün ve hizmetin kalite açısından yeterli güveni sağlayabilmesi
için gerekli olan planlı ve sistematik faaliyetler bütünü.
Kalite Kontrol : Kalite isteklerini sağlamak için kullanılan uygulama teknikleri ve
faaliyetleri.
Kalite Politikası : Bir kuruluşta, üst yönetim tarafından, kaliteye ulaşmak için
resmi olarak belirlenen amaç ve yön.
Kalite Sistemi : Kalite yönetiminin uygulanabilmesi için gerekli olan kuruluş yapısı,
sorumluluklar, prosedürler, prosesler ve kaynaklar.
Kalite Ödülü : Bazı örgütler tarafından saptanmış olan ödül kriterlerini karşılayan
kuruluşlara verilen ödül.
Kalkınmakta Öncelikli Yöreler (KÖY) : Geri kalmış yörelerin kalkınmasını
sağlamak ve iç göçün önüne geçmek için hazırlanan proje.
Kamp / Dinlenme Evi : Dernek, vakıf, sendika, kamu kurumu niteliğindeki meslek
kuruluşları ve benzerlerine ait dinlenme, konaklama ve eğlence amacıyla açılan ve sadece
kendi personeli, kayıtlı üyeleri ve bunların yakınlarının faydalanabileceği yerler.
Kamping : Karayolları güzergahı ve yakın çevrelerinde, kent girişlerinde, deniz, göl,
dağ gibi doğal güzelliği olan yerlerde kurulan ve genellikle turistlerin kendi imkanları ile
geceleme, yeme-içme, dinlenme, eğlence ve spor ihtiyaçlarını karşıladıkları tesisler.
Kamu Davası : Kamu adına savcının açtığı dava, amme davası.
Kamu Düzeni : Bir ülkedeki kurum ve kuralların, devletin güvenliğini, kamu
hizmetlerinin iyi işlemesini ve bireyler arasındaki ilişkilerde huzuru, hukuk ve ahlak
kurallarına uygunluğu sağlamasıyla oluşan düzen.
Kamu Geliri : Kanunlarına dayanılarak toplanan vergi, resim, harç, fon kesintisi,
pay veya benzeri gelirler, faiz, zam ve ceza gelirleri, taşınır ve taşınmazlardan elde edilen
her türlü gelirler ile hizmet karşılığı elde edilen gelirler, borçlanma araçlarının primli satışı
suretiyle elde edilen gelirler, sosyal güvenlik primi kesintileri, alınan bağış ve yardımlar
ile diğer gelirler.
Kamu Gelirleri : Devletin kamu harcamalarını karşılamak amacıyla vergi, harç,
resim,
para
cezaları,
mülk-teşebbüs
gelirleri,
borçlanmalar,
yardım-bağış,
devalüasyondan doğan fark gibi gelirlerden oluşur.
Kamu Gideri : Kanunlarına dayanılarak yaptırılan iş, alınan mal ve hizmet bedelleri,
sosyal güvenlik katkı payları, iç ve dış borç faizleri, borçlanma genel giderleri, borçlanma
araçlarının ıskontolu satışından doğan farklar, ekonomik, malî ve sosyal transferler,
verilen bağış ve yardımlar ile diğer giderler.
Kamu Giderleri : Geniş anlamda, devlet ve diğer kamu kuruluşlarının bütçe
ödemeleri ile Kamu İktisadi Teşebbüsler (KİT), sosyal sigorta ödemeleri, vergi muaflık ve
istisnaları ve özel kişilere yapılan teşvikleri de içerir. Dar anlamda da kamu hizmetlerinin
bedeli olarak, devlet ve diğer kamu tüzelkişilerinin (belediye, il özel idaresi gibi) yaptıkları
ödemeler.
Kamu Görevlisi : Kamusal faaliyetin yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla ya
da herhangi bir surette sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişi.
Kamu Gücü : Kural koyma, buyurma, kolluk ve silah, parasal erk gibi devletin ve
diğer kamu tüzelkişilerinin sahip oldukları erklerin tümü.
Kamu Haczi : Devletin, Vergi Usul Kanunu kapsamına giren vergi, resim, harç ve
bunlara bağlı ceza, faiz ve zamlar ile kamu hizmetleri uygulamasından doğan ve
ödenmeyen alacakları nedeniyle, borçlu durumundaki kişilerin mal ve haklarına el
koyması.
Kamu
Hakları
:
Şahıslar
ile
devlet
arasındaki
ilişkiyi
düzenleyen
hukuk
kurallarından, yani kamu hukukundan doğan haklar.
Kamu Hizmeti : Devlet ya da diğer kamu tüzel kişileri tarafından ya da bunların
gözetim ve denetimleri altında, genel ve ortak gereksinmeleri karşılamak, kamu yararı ya
da çıkarını sağlamak için yapılan ve topluma sunulmuş bulunan sürekli ve düzenli
etkinlikler dizisi.
Kamu Hukuku : Devletin örgütlenmesi, faaliyetleri, yetki ve görevleri ile devletle
kişiler arasındaki ilişkileri düzenleyen hukuk dalı.
Kamu Kaynakları : Kamuya ait veya kamu gücü kullanılarak elde edilen gelirler,
taşınır ve taşınmaz mallar, para, alacak ve haklar, bağış ve yardımlar, borçlanma
suretiyle elde edilenler dahil her türlü değerler.
Kamu Kurumu Alanları : Resmi veya idari tesis alanlarını, büyük alan kullanımını
gerektiren kamu kuruluş ve servis alanlarını ve askeri alanları veya yapı ölçeğinde resmi,
idari, dini ve umumi binaları içeren alanlar.
Kamu Malı : Kamu idare ve kurumlarının gerek kamunun doğrudan kullanımına
ayrılmış, gerekse nitelikleri gereği veya hizmetin amacına uygun düzenlenmiş olmak
koşulu ile kamu hizmetine özgülenmiş malların tümü.
Kamu Mali Yönetimi : Kamu kaynaklarının tanımlanmış standartlara uygun olarak
etkili, ekonomik ve verimli kullanılmasını sağlayacak yasal ve yönetsel sistem ve süreçler.
Kamu Malları : Özel mülkiyete konu olamayan ve doğrudan doğruya kamunun
(halkın) yararlanmasına ayrılan mallar.
Kamu Personeli: Genel ve katma bütçeli idareler, il özel idareleri, belediyeler, il
özel idareleri ve belediyelerin kurdukları birlikler ile bunlara bağlı döner sermayeli
kuruluşlarda,
kanunla
kurulan
fonlarda,
kefalet
sandıklarında
ve
benzeri
resmi
kurumlarda hizmet ve faaliyet gören tüm personel.
Kamu Sağlığı : Bir toplumda büyük halk kitlelerinin sağlık koşulları açısından içinde
bulunduğu durum.
Kamu Tüzel Kişileri : Tamamen kamu yararının gerçekleşmesi için çalışan ve
kamu gücü kullanan, kanunla veya kanunun verdiği açık yetkiyle kurulan kamu idare ve
kurumları.
Kamu
Yararı
:
Kamunun
gereksinmeleriyle
veya
ulusal
birliğin,
devletin
gereksinmeleriyle ilgili olan ve bunları karşılayan, topluma, ulusa, devlete istifadeler
sağlayan değerler bütünü, menafiiumumiye.
Kamu Yönetimi : Toplumun ortak ihtiyaçlarının karşılanması, ortak kurallarının
korunması
amacıyla
oluşturulan
organizasyon
olan
devletin
işlevsel
ve
yapısal
özelliklerinin bütününe, kamu yönetimi denmektedir. Devlet ve toplum düzeninin
kesintisiz olarak işlemesi ve kamunun ortak ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik mal ve
hizmetlerinin üretilip halka sunulmasına ilişkin bir sistem.
Kamulaştırma : Devlet veya kamu tüzel kişilerince, kamu yararının gerektirdiği
hallerde, karşılığını peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların
tamamına veya bir kısmına el konulması veya üzerinde irtifak hakkı tesis edilmesi işlemİ.
Kamuoyu : Bir konuyla ilgili halkın genel düşüncesi, halkoyu, amme efkârı,
efkârıumumiye.
Kanal : Suyun belirli bir doğrultuda akmasını sağlayan doğal ya da yapay oluşum.
Kanalizasyon Ana Boruları : Atık suyu kanallardan toplayan ve ana kanallara
ileten, çapı geniş lağım kanalları.
Kanalizasyon Harcamalarına Katılma Payı : Belediye Gelirleri Kanununa göre,
belediyelerce
veya
belediyelere
bağlı
müesseselerce,
kanunda
belirtilen
kanalizasyon tesisi yapılması halinde, gayrimenkullerin sahiplerinden alınan bedel.
şekilde
Kanalizasyon Sistemi : Atık suyun toplanmasında, işlenmesinde ve tasfiyesinde
kullanılan donanım.
Kanun : Anayasanın yetkili kıldığı organ (T.B.M.M.) tarafından yazılı bir şekilde
kabul edilmiş bulunan genel, sürekli, soyut ve yaptırım gücü olan hukuk kuralları.
Kanun Hükmünde Kararname : Türkiye Büyük Millet Meclisinin bir kanunla (Yetki
Kanunu) yetki vermesi üzerine Bakanlar Kurulu tarafından yetki kanunu çerçevesinde
belli konuları düzenlemek amacıyla çıkarılan yazılı hukuk kurallarıdır. Bunlar tıpkı
kanunlar
gibi
resmi
gazetede
yayınlanarak
yürürlüğe
girerler.
(Örnek;
Bakanlar
Kurulunun TBMM’den aldıkları yetki kanunu çerçevesinde memur maaşlarında düzenleme
yapmayı içeren Kanun Hükmünde Kararnameler).
Kanun Tasarısı : hükümetin hazırlayıp Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunduğu
kanun taslağı.
Kanun Teklifi : meclis üyelerinin (münferit veya müşterek olarak) hazırlayıp
Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sundukları kanun taslağı.
Kanuni İdare İlkesi : idarenin yasalara ve her türlü hukuk kuralına uyması ilkesi.
Kanunsuz Emir: Kamu görevlerinde herhangi bir sıfat ve biçimde çalışmakta olan
kimsenin, üstünden aldığı emri, yönetmelik, tüzük, yasa ve Anayasa hükümlerine aykırı
gördüğünde yerine getirmeyerek, bu aykırılığı emri verene bildirmesi üzerine, üstü
emrinde direnirse ve emrini yazı ile yinelerse, emir yerine getirmesi.
Kâr : Gelir ile gider arasındaki olumlu fark.
Karar : Bir konu üzerinde bir kişinin, kendi düşüncelerinden yola çıkarak ulaştığı
sonucu ya da bir grubun, bir konu üzerinde görüşüp tartışarak vardığı kesin sonucu
yansıtan yazılar.
Kardeş Şehir : Belediyenin, bir başka belediye ile işbirliği anlaşması yapması
durumunda iki belediyenin birbirlerine göre elde ettikleri pozisyon.
Karine : İpucu, belirti; bilinmeyenden bilinene doğru götüren bulgular.
Kariyer : Bir insanın yaşamı boyunca süren işle ilgili deneyimlerinin tümü.
Kariyer Basamakları : Bir çalışanın iş yaşamı boyunca geçirdiği ve araştırma,
yerleşme, orta kariyer, geç kariyer ve iniş şeklinde isimlendirilen beş kariyer aşaması.
Kariyer
Geliştirme
:
İnsanların
iş
yaşamları
boyunca
kariyer
amaçlarına
ulaşabilmeleri için yürüttükleri uyum sağlama, yetkinlik, yeterlilik ve kişilik geliştirme
gibi tüm eylemler ve faaliyetler.
Kariyer Planlama : Kişinin bilgi, beceri, ilgi, değer yargıları ve güçlü ve güçsüz
yönlerini değerlendirmesi, organizasyon içi ve dışı kariyer olanaklarını tanımlaması,
kendisi için kısa, orta, uzun dönemli hedefler saptaması, eylem planlarını hazırlaması ve
bunları uygulaması süreci.
Kariyer Yönetimi : İnsan kaynakları planları ile sistemin bütünleştirilmesi, kariyer
yollarının belirlenmesi, kariyer bilgisinin artırılması için açık işlerin duyurulması,
çalışanların performanslarının değerlendirilmesi, astlara kariyer danışmanlığı yapılması,
iş deneyimlerinin artırılması ve eğitim programlarının düzenlenmesi faaliyetlerinin tümü.
Karkas : Bir yapının taşıyıcı öğelerinin tümüne verilen ad; iskelet.
Kast
:
Suçun,
kanunî
tanımındaki
unsurların
bilerek
ve
istenerek
gerçekleştirilmesidir.
Kat Alanı Kat Sayısı (KAKS): Emsal. Yapının bütün katlardaki alanları toplamının
parsel alanına oranından elde edilen sayıdır. Katlar alanı; bodrum kat, asma kat, çekme
ve çatı katı ve kapalı çıkmalar dahil kullanılabilen bütün katların ışıklıklar çıktıktan sonraki
alanları toplamıdır. Açık çıkmalar, iç yüksekliği 1.80 m.yi aşmayan ve yalnızca tesisatın
geçirildiği tesisat galerileri ve katları, ticari amacı olmayan ve yapının kendi ihtiyacı için
otopark olarak kullanılan bölüm ve katlar, yangın merdivenleri, asansörler, kalorifer
dairesi, kömürlük, sığınak, su deposu ve hidrofor bu alana katılmazlar. Kullanılabilen
katlar deyiminden konut, işyeri, eğlenme ve dinlenme yerleri gibi oturmaya, çalışmaya,
eğlenmeye ve dinlenmeye ayrılmak üzere yapılan bölümler ile bunlara hizmet veren depo
ve benzeri alanlar anlaşılır.
Kat irtifakı : Yapılmakta veya ileride yapılacak olan bir binanın yapımı borcunu ve
bina tamamlandığında da kat mülkiyeti kurulması yükümünü doğuran bir irtifak hakkı.
Kat Maliki : Bağımsız bölümler üzerinde kurulan kat mülkiyeti hakkına sahip olan
kişi.
Kat Malikleri Kurulu : Kat mülkiyetine konu taşınmazdaki bütün kat maliklerinin
oluşturduğu kurul.
Kat Mülkiyeti : Tamamlanmış bir yapının kat, daire, iş bürosu, dükkân, mağaza,
mahzen, depo gibi bölümlerinden ayrı ayrı ve başlı başına kullanılmaya elverişli olanları
üzerinde, o gayrimenkulün maliki veya ortak malikleri tarafından, Kat Mülkiyeti Kanunu
hükümlerine göre, bağımsız mülkiyet hakları kurulabilir. Kat mülkiyeti, arsa payı ve ana
gayrimenkuldeki ortak yerlerle bağlantılı özel bir mülkiyet türüdür.
Kat Yüksekliği : Binanın herhangi bir katının döşeme üstünden bir üstteki katının
döşeme üstüne kadar olan mesafesi.
Katılım : Kamu hizmetleri ile ilgili kararların hazırlanması, olgunlaştırılması,
alınması ve bu kararların uygulanması aşamalarından birine, birkaçına veya bütününe, o
karardan doğrudan ya da dolaylı olarak etkileneceklerin katkıda bulunmaları.
Katılımcı Demokrasi : Halkın dil, din, renk, ırk ve cinsiyet ayrımı gözetmeksizin
seçme ve seçilme hakkını özgürce kullandığı, halkın sivil toplum örgütlenmeleri ile
(dernek, odalar vs.) siyasi iktidar üzerinde denetleme ve yönlendirme görevi yaptığı
demokrasi anlayışı.
Kayıt ve Suret Harcı : Belediye Gelirleri Kanunu’na göre, belediyeler ve belediyelere
bağlı müesseselerden istenecek her türlü kayıt suretleriyle, gayrimenkullerle ilgili harita
plan ve krokilerin suretleri için alınan bedel.
Kaymakam : İlçede devleti temsil eden en yetkili yönetim görevlisi.
Kaynak Suları Harcı : Belediye Gelirleri Kanunu’na göre, özel kaplara doldurulup
satılacak
olan
kaynak
sularının
belediyelerce
denetlenerek
hangi
kaynaklara
ait
olduklarını gösterecek şekilde bu kaplara özel işaret konulması, karşılığı alınan bedel.
Kaynak Yönetimi : Bir kurumun sahip olduğu sermaye, insan gücü, tesis ve
teçhizat gibi kaynaklarını en etkin biçimde kullanılmasını
Kaynaklar : Varlıkların sağlandığı yerler. Bunlar sermaye ve borçlar.
Kazanılmış Statü : Bireyin kendi isteği ve çabalarıyla, gönüllü olarak elde ettiği
statü.
Kent : Şehir. Kent, sınırları içinde yaşayan nüfusun geçim kaynaklarını
tarım ve
hayvancılık dışı uğraşıların oluşturduğu, toplumsal ilişkiler, kültürel alanlar, nüfus
yoğunluğu gibi bir çok yönden kırsal alanlardan farklı olan yerleşim birimi.
Kent Bilgi Sistemleri : Bir şehrin bilgilerinin birbirleri ile ilişkili olarak ve istenildiği
anda ulaşılabilecek şekilde düzenlenmesi, altlık haritalarının oluşturulması, gerekli
donanım ve personel altyapısının oluşturulması ve bu sistemin ayakta kalabilmesi için
gerekli koordinasyonun oluşturulması.
Kent Dokusu : Bir kentin ana yollar ve ikincil yollarla bölünmüş, oturma, çalışma,
alım-satım, işleyim, dinlenme yerlerini kapsayan toprak kullanım biçimi.
Kent Hukuku : Kent yaşamını, kent yapılanmasını, kentle insan arasında,
kentlilerin kendi arasında ilişkileri düzenleyen kurallar bütünü.
Kent Konseyleri: Seçilmiş yerel yönetim organlarının çalışmalarına halk katılımını
ve denetimini sağlamak için, en alt düzeydeki yerel yönetim biriminden (mahalle/köy)
yukarıya doğru örgütlenerek demokratik kitle örgütleri temsilcileri ve uzmanların da
katılımıyla oluşturulan meclisler. Not: 5393 sayılı Belediye Kanunu bu konuda şu
düzenlemeyi
içermektedir:
Kent
konseyi,
kent
yaşamında;
kent
vizyonunun
ve
hemşehrilik bilincinin geliştirilmesi, kentin hak ve hukukunun korunması, sürdürülebilir
kalkınma, çevreye duyarlılık, sosyal yardımlaşma ve dayanışma, saydamlık, hesap sorma
ve hesap verme, katılım ve yerinden yönetim ilkelerini hayata geçirmeye çalışır.
Belediyeler, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının, sendikaların, noterlerin,
varsa üniversitelerin, ilgili sivil toplum örgütlerinin, siyasi partilerin, kamu kurum ve
kuruluşlarının ve mahalle muhtarlarının temsilcileri ile diğer ilgililerin katılımıyla oluşan
kent konseyinin faaliyetlerinin, etkili ve verimli yürütülmesi konusunda yardım ve destek
sağlar. Kent konseyinde oluşturulan görüşler belediye meclisinin ilk toplantısında
gündeme alınarak değerlendirilir. (5393 Sayılı Belediye Kanunu, Madde 76)
Kent Meclisi : Bkz: Kent Konseyleri.
Kent Mobilyası : Kentsel mobilya. Halkın kullanması için yol, kaldırım, park gibi
genel alanlara yerleştirilen mobilya ve donatı.
Kent Planlaması : Kentsel bir alanın fiziksel altyapı, konut ve ulaşım, toprak
kullanımı, kentsel büyüme de dahil, çeşitli öğelerinin planlanması süreci.
Kent
Yenilemesi
:
Mevcut
kentleri
ve
merkezleri
düzeltmek
ve
günün
gerekliklerine uydurmak amacıyla yeniden planlama ve bunu uygulama.
Kente Karşı Suç : 1) Bir kentin doğal, tarihsel ve güzel duyusal değerlerine,
bireyler ve türlü örgütler ve hatta yöneticiler tarafından, değerlerini azaltıcı veya tümden
yitirici
zararlar
verilmesi
sonucunda,
kamu
vicdanında
yarattığı
rahatsızlıklar
bu
etkinliklere (yasalarda bu etkinlikler suç olarak tanımlanmamış olsa bile) verile ad. 2) Bu
türlü eylemlerin yasalarda suç olarak tanımlanmış ve bunları işleyenlerin karşılaşacakları
yaptırımların da yine yasalarda gösterilmiş olması.
Kentleşme : Dar anlamda; kent sayısının ve kentlerde yaşayan nüfusun artması. 1)
Çeşitli nedenlerle kırsal kesimlere yönelen göç sonucunda, bir taraftan mevcut kentlerin
nüfus ve alan itibarıyla büyümesi, diğer taraftan da köy, kasaba, vb. yerleşim birimlerinin
giderek büyümesi sonunda kente dönüşüp, mevcut kent sayısının atmasıdır. Milli gelir ve
istihdam yapısında, ağırlığın tarımdan hizmetlere ve sanayiye kayması ile ilgili evrensel
ve sayısallaştırılabilir bir süreç. 2) Bazı yoğunluk ve büyüklük değerlerinden başlayarak
nüfusun alansal yığılması; kent kültürü olarak tanımlanan bir dizi değer yargısı, davranış
ve eğilimin yayılması.
Kentlileşme : Kente göç ile birlikte başlayan nüfus dinamiğinin kentin belli bir
kesiminde kararlılık kazanmasına kadar süre gelen bu aşama “kentlileşme” olarak
adlandırılır. Bu kente göç eden nüfusun yeni koşullara uygun ilişkiler biçimi geliştirerek
kentin bir öğesi olma, toplumsal değişme, uyum ve bütünleşme sürecidir. Kentlileşme,
kente göç edenlerin ve kentte yaşayanların, kent toplumunun değer-norm sistemini,
kentli insanın düşünme, davranış biçimlerini ve giderek yaşama biçimini benimsemesidir.
Kentlilik Bilinci : 1) Kentte yaşayanların kentle bütünleşmesi, kendini kente ait
hissetmesi
ve
dolayısıyla
kente
karşı
sorumluluk
duygusu
taşıması.
2)
Kentte
yaşayanların var olan değişik kimliklerinin (Müslüman, Esnaf, Sanatkar, Rizeli, Adanalı
gibi) yanı sıra bir de içinde yaşadıkları şehirle özdeşleşebilen bir kimliğe sahip olmaları.
3) Kentte yaşayanların aslen ait oldukları memleket kimliklerinin yanında kendilerini
yaşadıkları kentli olarak da tanımlayabilmeleri.
Kentsel Mekân : Sokaklarda, alanlarda, parklarda, bahçelerde, özetle insan
yapıtlarının arasında kalan ve bunlarla sınırlanan mekân.
Kentsel Yaşam Kalitesi : Toplumsal, ekonomik ve uzamsal (mekansal) öğeler
açısından kent tanımına giren yerlerde, kentsel altyapı, iletişim, ulaşım, konut ve benzeri
olanakların sunulma düzeyi.
Kesin Hesap Cetveli : Belediyelerin gerçekleşen yıllık harcama ve gelirlerinin
gösterildiği tablodur. Her yıl bütçesinin kesin hesabı, belediye başkanı tarafından hesap
döneminin bitiminden sonra mart ayı içinde encümene sunulur. Kesin hesap, belediye
meclisinin mayıs ayı toplantısında görüşülerek karara bağlanır.
Kesin Mizan : Envanter işlemlerinin yevmiye defterine ve büyük deftere kaydından
sonra kayıtların doğruluğunu görmek için çıkarılan mizan.
Kesin Proje : Belli bir yapının onaylanmış ön projesine göre; mümkün olan arazi ve
zemin araştırmaları yapılmış, yapı elemanlarının ölçülendirilip boyutlandırıldığı, inşaat
sistem ve gereçleri ile teknik özelliklerinin belirtildiği proje.
Kıdem : Hizmette eskilik ve öncelik, meslekte geçirilen süre.
Kıdem Aylığı : Aylıklarını Devlet Memurları Yasası’na göre almakta olan personele,
hizmet yılları itibarıyla belirlenen göstergelerin aylık katsayı ile çarpılması sonucu bulunan
miktar kadar ödenen para. Esas aylığın yanında verilen bir aylık türüdür.
Kıdem Tazminatı : Bir işte bir yıldan fazla süreyle çalışan işçilere, iş akdinin
yasada belirtilen koşullarda son bulması durumunda, kıdemiyle orantılı olarak ödenen
toplu para.
Kınama Cezası : İlgiliye, görevinde ve davranışında kusurlu sayıldığının yazılı
olarak bildirilmesi.
Kıraathane
:
Müşterilerin
okuması
için
gazete,
kitap
ve
dergilerin
de
bulundurulduğu kahvehane benzeri yer.
Kırsal Yerleşme Planı : En az bir kırsal yerleşme ve civarını kapsayan; kırsal
alanda yaşam kalitesini geliştirmeye yönelik olarak ekonomik, sosyal, kültürel ve doğal
değerlerin sürdürülebilir biçimde korunması, geliştirilmesi ve sağlıklı, güvenli ve afetleri
azaltıcı bir çevre ve yapılaşmanın sağlanması için hazırlanan, sosyal ve teknik alt yapı
ihtiyaçları kırsal yaşam biçimine göre tasarlanan rapor ve eklerinden oluşan plan.
Kışlak : Hayvanların kış mevsiminde barındırılması ve otundan yararlanılması için
tahsis edilen veya kadimden beri bu amaçla kullanılan yer.
Kıyaslama : Bkz: Benchmarking.
Kıyı : Kıyı çizgisi ile kıyı kenar çizgisi arasındaki alandır.
Kıyı Çizgisi : Deniz, tabiî ve sunî göl ve akarsularda, taşkın durumları dışında,
suyun kara parçasına değdiği noktaların birleşmesinden oluşan meteorolojik olaylara göre
değişen doğal çizgi.
Kıyı Kenar Çizgisi : Deniz, tabiî ve sunî göl ve akarsuların alçak – basık kıyı özelliği
gösteren
kesimlerinde,
kıyı
çizgisinden
sonraki
kara
yönünde
su
hareketlerinin
oluşturduğu, kumsal ve kıyı kumullarından oluşan kumluk, çakıllık, kayalık, taşlık, sazlık,
bataklık ve benzeri alanların doğal sınırı; dar-yüksek kıyı özelliği gösteren kesimlerinde
ise, şev ya da falezin üst sınırı.
Kira Sözleşmesi : Bir bedel karşılığında bir şeyin kullanılmasının veya ondan
yararlanılmasının belli bir süreyle başka bir kimseye bırakılmasıdır.
Kiriş : Boyu doğrultusundaki eksenine dik kuvvetlerin etkisi altındaki çubuk.
Kirleten : Fiilleri sonucu doğrudan ve dolaylı olarak çevre kirliliğine sebep olan
gerçek ve tüzel kişiler.
Kişi : Haklara ve borçlara sahip olabilen varlıklar.
Kişi Başı Milli Gelir : Ülke bireylerinin refah düzeylerinin saptanması ve
karşılaştırılması için kullanılan araçtır. (GSMH’ nın ABD Dolarına dönüştürülüp, nüfusa
bölünmesiyle elde edilir. Dolara çevrilmesinde kullanılan döviz kurları Dünya Bankasının
Atlas Yöntemi ile belirlenir.)
KOBİ: Küçük ve Orta Boy İşletme.
Kompost :
Organik
esaslı
katı
atıkların
oksijenli
veya
oksijensiz
ortamda
ayrıştırılması suretiyle üretilen toprak iyileştirici madde.
Komuta Birliği : Hiyerarşik bir yapılanma içersinde her astın yalnızca bir üste bağlı
olması ve ondan emir alması.
Kontrol : Denetim, bakım. Geri besleme ‘feedback’.
Kontur : Çevre çizgisi. Figürleri ya da motifleri çevreleyen çizgi anlamına
gelmektedir.
Kontur Gabari : Mevcut bir binanın parsel üzerindeki zemin oturumunun, parsel
ölçütlerinin ve bina yüksekliğinin tespit edildiği belge.
Konut Dışı Kentsel Çalışma Alanı: İçerisinde motel ve lokanta bulunabilen
akaryakıt ve bakım istasyonları, resmi ve sosyal tesisler, dumansız, kokusuz, katı atık ve
artık bırakmayan ve çevre sağlığı yönünden tehlike yaratmayan imalathaneler ile
patlayıcı, parlayıcı ve yanıcı maddeler içermeyen depoların yapılabileceği alanlar.
Konut Kooperatifleri : İşçilerin, küçük tasarrufçuların ve gelir seviyesi düşük diğer
grupların mesken ihtiyacını en ekonomik şartlarda ve düşük maliyetlerle karşılamak, arsa
alımında ve büyük ölçeklerde sağlıklı konutlar inşa etmede topluca hareket etmek
maksadıyla oluşturulan kooperatifler.
Konut Kredisi : Konut inşaatı için, belirli şartları yerine getiren kişi ve ailelere,
çoğu zaman uygun şartlarda verilen kredi.
Konut Politikası : Sosyal devletin, özellikle gelir seviyesi düşük çocuklu ailelerin,
ucuz ve sosyal konut ihtiyacını karşılamak ve genel olarak konut sorununa çâre
bulabilmek için, mesken oluşturma bakımından sistemli bir şekilde uygulamaya koyduğu
programların bütünü.
Konteynır : Krom – Nikel, paslanmaz çelik veya benzeri metalden yapılmış, en az
6 metreküp hacminde, kapakları kilitlenir, geçici depolama birimidir.
Koordine Etme : Örgütün ortak amaçlarının elde edilmesi yönünde kişiler, birimler
ya da bölümler arasında ilişki kurulması süreci.
Korkuluk : Köprü, merdiven, balkon gibi düşme tehlikesi olan yerlerin kenarlarına
dikilen alçak duvar veya parmaklık.
Koruma Amaçlı İmar Plânı : 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma
Kanununa göre, söz konusu kanun uyarınca belirlenen sit alanlarında, alanın etkileşim –
geçiş sahasını da göz önünde bulundurarak, kültür ve tabiat varlıklarının sürdürülebilirlik
ilkesi doğrultusunda korunması amacıyla arkeolojik, tarihi, doğal, mimarî, demografik,
kültürel, sosyo – ekonomik, mülkiyet ve yapılaşma verilerini içeren alan araştırmasına
dayalı olarak; hali hazır haritalar üzerine, koruma alanı içinde yaşayan hane halkları ve
faaliyet gösteren iş yerlerinin sosyal ve ekonomik yapılarını iyileştiren, istihdam ve katma
değer
yaratan
sınırlamalarını,
stratejileri,
koruma
sağlıklaştırma,
esasları
yenileme
alan
ve
ve
kullanma
şartları
projelerini,
ile
uygulama
yapılaşma
etap
ve
programlarını, açık alan sistemini, yaya dolaşımı ve taşıt ulaşımını, alt yapı tesislerinin
tasarım esasları, yoğunluklar ve parsel tasarımlarını, yerel sahiplilik, uygulamanın
finansmanı ilkeleri uyarınca katılımcı alan yönetimi modellerini de içerecek şekilde
hazırlanan, hedefler, araçlar, stratejiler ile plânlama kararları, tutumları, plân notları ve
açıklama raporu ile bir bütün olan nazım ve uygulama imar plânlarının gerektirdiği
ölçekteki plânlar
Kot : Semboller dizgesiyle gösterilen bilgi.
Kot - Kesit Belgesi : İmar parselinde yapılacak binanın verilen vaziyet planına
göre cephe aldığı yol ile yükseklik konumunu belirleyen belge.
Kök Ücret : Yasalara veya hizmet sözleşmelerine göre çalışanın işverene yapmak
zorunda olduğu hizmet karşılığı aldığı ücret.
Köy : 442 sayılı Köy Kanunu’na göre; üç değişik açıdan tanımlamıştır. 1) Nüfusu
2.000’den aşağı olan yerleşim yerleri. 2) Cami, mektep, yayla, baltalık gibi orta malları
bulunan toplu veya dağınık evlerde oturan insanlar, bağ, bahçe ve tarlaları ile birlikte bir
köy teşkil ederler. 3) Bir yerden bir yere götürülebilen veya götürülemeyen mallara sahip
olan ve iş bu kanun ile kendisine verilen işleri yapan başlı başına bir varlıktır. Köy Tüzel
Kişiliğinin Organları; Köy Derneği, İhtiyar Meclisi ve Muhtardır. Muhtar yürütme organı,
ihtiyar meclisi ve köy derneği ise karar ve istişare organlarıdır.
Kriz : İşletmenin iç ve dış çevresindeki ani değişmelere kendini hazırlayamaması
sonucunda ortaya çıkan bir durum.
Kriz Aşamaları : Krizin oluşma aşaması, hareketsizlik ve krizi yalanlama aşaması,
hatalı karar ve faaliyetler, krize girme aşaması ve dağılma aşaması.
Kriz Nedenleri : Dış ve iç faktörler.
Kriz Yönetimi : En az emek ve giderle krizi atlatmak için yapılan çalışmalar.
Kroki : Yaklaşık ölçekte ve üzerinde ölçü değerlerinin yazılı olduğu ada veya
parsellerin çizimi.
Kur : Bir ülke parasının başka bir ülke parası cinsinden değeri.
Kuram : Bilgi edinme sürecinin herhangi bir aşamasında ortaya atılan, bilimsel
yöntemle saptanmış bilgiler.
Kurum : Toplumun yapısı ve temel değerlerini koruması açısından zorunlu sayılan
nispeten sürekli kurallar topluluğu.
Kurum Kültürü : Bir vizyon ve misyon etrafında toplanan insanların sahiplendikleri
belirli bir inanç ve değerler sistemi.
Kurye : Resmi kurum ve kuruluşlarına evrak dağılımını yapan ve belediyeye ait
evrakları alan kişi.
Küçük Sanayi Bölgesi : Marangoz, demirci, nalbant, oto tamircisi ve benzeri
gürültü, toz, duman, pis koku gibi çevre havasının kirlenmesine sebebiyet ve sağlığa
zarar veren veya küçük sanat sahiplerinin kendi aralarında gruplar halinde ve toplu olarak
sanatlarını icra etmeleri için ayrılan sahalar.
Kültür : Hars. Bir toplumun, maddî-mânevî hayat imkanlarının toplamıdır. Sosyal
hayat süreci içinde ortaya çıkan ve bir millete niteliklerini veren ve başka millet veya
toplumlarda farklılık gösteren maddî ve mânevî değerlerin bütünü.
Kültür Varlıkları : Tarih öncesi ve tarihi devirlere ait bilim, kültür, din ve güzel
sanatlarla ilgili bulunan veya tarih öncesi ya da tarihi devirlerde sosyal yaşama konu
olmuş bilimsel ve kültürel açıdan özgün değer taşıyan yer üstünde, yer altında veya su
altındaki bütün taşınır ve taşınmaz varlıklar.
Kültürel Birleşme : Kültürün bütün parçalarının herhangi bir biçimde bağlanması.
Küresel
Konum
Belirleme
Sistemi
(GPS)
:
Yeryüzündeki
noktaların
koordinatlarını uydular vasıtasıyla belirleyen sistem.
Küşat : Açma, açılış.
L
Leasing
(Finansal
Kiralama)
:
Firmaların
ticari
ve
sınai
faaliyetlerini
gerçekleştirebilmek için gereksinim duydukları duran varlıkları satın almak yerine, belirli
kira ödentisi karşılığında kullanım olanağı tanıyan ve banka kredilerine alternatif olarak
doğan, orta dönemli finansman yöntemi.
Lebiderya : Kesintisiz deniz manzaralı daire.
Lider
:
gerçekleştirmek
Organizasyonlarda
üzere
birleştiren,
insanların
harekete
gayretlerini,
geçiren,
bütün
belirlenen
amaçları
yeteneklerini
ortaya
koymalarını sağlayan ve onları etkili biçimde yöneten, başkalarından ayrılan yönleriyle
fark edilen kişi.
Liderlik : Belirli amaçlara ulaşmak amacıyla diğer insanları etkileme süreci.
Liyakat : İnsanların görevlerini başarı ile yapabilme yeterliliği.
Liyakat Sistemi : Kamu hizmetlerine girişin, hizmet içinde ilerlemenin ve
yükselmenin ve her türlü görevlendirme ve ödüllendirmenin yalnızca yeterlik ve başarı
ölçütüne dayandırıldığı sistem.
Lojman : Personelin oturması için kimi kuruluşların yaptırdıkları düşük kiralı veya
kira karşılığı olmayan konut.
Lokavt : İşverenin işyerinde faaliyetin tamamen durmasına neden olacak şekilde,
işçileri topluca işten uzaklaştırması.
Lunapark : Açık havada ve geniş bir alanda geçici veya sürekli olarak kurulan,
içinde dönme dolap, atlı karınca, nişan tahtası gibi oyun ve eğlence birimlerinin
bulunduğu yer.
M
Maddi Varlık : Mal ve hizmet üretiminde kullanma, kiraya verme veya yönetim
ihtiyaçlarında kullanma amacıyla edinilen ve genel olarak birden fazla raporlama
döneminde kullanılan maddi duran varlıkları, ekonomik değer taşıyan ve herhangi bir
üretim sürecinden geçmeden kendiliğinden var olan varlıklar ile stokları, öncelikli olarak
üretim ve tüketim dışında stok değer olarak elde tutulan değerler.
Mahalle : 1) Belediye sınırları içerisinde yer alan, ortak ihtiyaç ve öncelikleri benzer
özellikler gösteren ve sakinleri arasında komşuluk ilişkisi bulunan insanların yaşadığı idarî
birim. 2) Şehir ve kasabaların bölümleri olan, belediye meclisi ve mahalli idare kurulunun
kararı ve valinin onamı ile kurulup kaldırılan, organları muhtar ile ihtiyar heyeti olan,
tüzel kişiliği bulunmayan ve görevleri arasında belge onanması, bazı durumlarda
bildirimde bulunulması gibi bazı hizmetler bulunan bir yönetim birimi.
Mahalli İdare Birliği : Birden fazla mahallî idarenin, yürütmekle görevli oldukları
hizmetlerden bazılarını birlikte görmek üzere, kendi aralarında kurdukları kamu tüzel
kişisi.
Mahalli İdareler Kontrolörleri : Asıl görevi yerel yönetimleri denetlemek olan,
bunun yanında bakanın vereceği diğer denetim görevlerini de yapmakla yükümlü bulunan
İçişleri Bakanlığı denetim elemanları.
Mahalli Yerinden Yönetim (Yerel Yönetimler) : Yerel yönetimler kavramı,
yerinden yönetim ilkesine göre kurulan ve işleyen yönetsel kuruluşları ve yönetim
birimlerini anlatmak için kullanılmaktadır. Not: Yerel yönetimler, yöre halkının ihtiyaçlarını
etkin bir şekilde karşılamak üzere, yerel topluluğa kamu hizmeti sağlayan ve yerel halkın
kendi seçtiği organlarca yönetilen, yönetsel, siyasal ve toplumsal bir kurumdur. Bir başka
ifade ile Adem-i Merkeziyet olarak da bilinen yerel yönetimler; devlet sınırları içinde
yerleşmiş irili ufaklı insan topluluklarının (köy, kasaba, kent, vb) ortak ve yerel nitelikli
ihtiyaçlarını karşılamak maksadıyla, belli bir hukuk düzeni içinde oluşturulmuş anayasal
kurumlar.
Mahalli Yönetim : Bkz: Yerel Yönetim.
Mahfuz : Korunan, saklı tutulan.
Mal Müdürü : Maliye Bakanlığının, ilçelerdeki mal işlerini yürütmekle görevli
memuru.
Malî Denetim : Kamu idarelerinin hesap ve işlemleri ile mali faaliyet, mali yönetim
ve kontrol sistemlerinin değerlendirme sonuçları esas alınarak, mali rapor ve tablolarının
güvenilirliği ve doğruluğuna ilişkin denetimi.
Mali Kontrol Yetkilisi: Harcama talimatlarının kullanılabilir ödenek tutarına,
tertibine ve ayrıntılı harcama programına uygunluğunu ve harcamaların bütçe ve gider
kanunları ile diğer ilgili mevzuata uygunluğunu değerlendiren görevliler.
Mali Özerklik : Yerel yönetimlerin, yeterli mali kaynaklara sahip olmaları anlamına
gelmektedir. Not: Avrupa Yerel yönetimler Özerklik Şartının 9. Maddesinde bu hususta şu
ifadeler yer almaktadır: “Yerel yönetimlere, ulusal ekonomi siyaseti içinde, kendi yetkileri
çerçevesinde serbestçe harcayabilecekleri, kendilerine has, yeterli mali kaynak sağlanır.
Yerel
yönetimlerin
mali
kaynakları
Anayasa
ve
yasalarla
kendilerine
verilen
sorumluluklara orantılı olur. Yerel yönetimlerin mali kaynaklarının hiç değilse bir bölümü,
yasal sınırlar içinde oranını belirleme yetkisine sahip oldukları yerel vergi ve harçlardan
sağlanmalıdır.”
Mali Tevzin : Merkezi yönetimle yerel yönetimler arasında hizmetlerin ve gelirlerin
bölüştürülmesi.
Mali Varlık : Kasada ve bankada bulunan nakit, çek ve döviz gibi hazır değerler,
tahvil, senet ve bono gibi menkul kıymet ve varlıklar ile bütçe alacakları, kurum alacakları
ve diğer alacaklar ile verilen iş ve personel avansları gibi karşı taraftan talep edilebilir
nakit veya başka varlıklar.
Mali Yükümlülük : Finansman için doğrudan veya mali araçlar kullanılarak yapılan
iç ve dış borçlanmalar, bütçeden doğan borçlar, emanet yabancı kaynaklar, alınan
avanslar, ödenecek vergi ve yükümlülükler gibi karşı tarafa devredilecek nakit ve
varlıklar.
Maliye Politikası : Bir ekonomide temel makroekonomik amaçlara ulaşmak için
kamu
harcamaları
ve
gelirlerinin
büyüklük
ve
bileşiminde
gereken
değişiklikleri
gerçekleştirmek.
Maliyet
–
Fayda
Analizi
:
Bir
projenin
getireceği
faydanın,
projenin
gerçekleştirilmesi için gerekli maliyetine oranına, genel olarak fayda – maliyet analizi
(FMA) denilmektedir.
Malullük (Maluliyet) : Çalışma gücünün, kısmen ya da tamamen yitirilmesi.
Malullük Aylığı : Sosyal Sigortalar tarafından veya emekli sandığından malulen
emekliye ayrılmak mecburiyetine kalanlara ödenen aylık maaş.
Mantar Kent : Nüfusu hızla artan yerleşim bölgesi.
Manyetik Değerler ve Manyetik Haritalar : Yerin manyetik alanına ait her çeşit
ölçüler ile bu ölçüleri ve bunlardan elde edilen bilgileri gösteren ürünler.
Matrah : Vergilendirmede, verginin hesaplanması için saptanan değer ya da miktar.
Matriks Organizasyon : işlevlere göre bölümlendirilmiş organizasyon üzerine,
ürünlere göre bölümlendirilmiş organizasyonun yerleştirilmesiyle elde edilen yapı.
Mazbut Vakıf : Vakıflar Kurumu tarafından yönetilen ve temsil olunan vakıflar.
Meclis : Kurul, kabine, senato, divan, parlamento.
Meclis Üyesi : Bkz. Belediye Meclis Üyesi.
Megapol : Megapolis. Metropolü çevreleyen yoğun nüfuslu alan. (Örneğin; New
York City ve onu çevreleyen New York, New Jersey ve Connecticut alanlarından oluşan bir
bütün.)
Memur
:
Mevcut
kuruluş
biçimine
bakılmaksızın,
devletin,
kamu
iktisadi
teşebbüslerinin ve diğer kamu tüzel kişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle
yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevleri kamu erkini
kullanarak yerine getirenler veya bu kuruluşlarda strateji ve genel politika tespiti,
araştırma, planlama, programlama, yönetim ve denetim işlerinde görevli ve yetkili
olanlar.
Memuriyet Mahalli : 6245 Sayılı Harcırah Kanunu’na göre; memur ve hizmetlinin
asıl görevli olduğu veya ikametgahının bulunduğu şehir ve kasabaların belediye sınırları
içinde bulunan mahalleler ile bu mahallerin dışında kalmakla birlikte yerleşim özellikleri
bakımından bu şehir ve kasabaların devamı niteliğinde bulunup, belediye hizmetlerinin
götürüldüğü veya kurumlarınca sağlanan taşıt araçları ile gidilip gelinebilen yerleri ifade
eder.
Menşe-İ Şahadetnamesi : Sağlık Raporu
Mera : Hayvanların otlatılması ve otundan yararlanılması için tahsis edilen veya
kadimden beri bu amaçla kullanılan yer.
Merkez Üssü : Odak noktası yerin içinde, depremin enerjisinin ortaya çıktığı
noktadır. Bu noktaya odak noktası veya iç merkez de denir. Gerçekte, enerjinin ortaya
çıktığı bir nokta olmayıp bir alandır, fakat pratik uygulamalarda nokta olarak kabul
edilmektedir.
Merkezi İş Alanı : İmar planlarında yönetim, sosyo-kültürel ve ticari amaçlı yapılar
için ayrılmış bölgedir. Bu bölgede büro, işhanı, gazino, lokanta, çarşı, çok katlı mağaza,
banka, otel, sinema, tiyatro gibi sosyal kültürel tesisler, yönetimle ilgili tesisler, özel
eğitim ve özel sağlık tesisleri ve benzeri yapılar yapılabilir.
Merkezi Yönetim : Merkezi yönetim, yönetsel hizmetlerin merkezde toplanması ve
bu
hizmetlerin
yürütülmesidir.
merkez
Ülkenin
ve
merkezin
yönetiminin
hiyerarşisi
merkezden
içindeki
yönetim
kuruluşlar
tarafından
tarafından
tek
elden
yürütülmesini anlatan bu sistemde yönetim teşkilatı tektir. Bir başka değişle, hizmetlerin
sunulması için gerekli yetkiler devlet merkezindeki yönetim tarafından kullanılmakta, tüm
kararlar devlet tüzel kişiliği adına alınmaktadır. Hizmetleri yürüten memurlar ve diğer
kamu görevlileri merkezden yönetime mensup oldukları gibi, hizmetin gerektirdiği gelir ve
giderler de devlet bütçesinde toplanmaktadır. (Merkezi yönetim, uygulanması itibarı ile;
coğrafi merkeziyetçilik ve örgütsel merkeziyetçilik olmak üzere iki ayrı yapıdan oluşur.)
Meskun Alan : Bkz: Yerleşik Alan.
Meskun Bina : Ticari amaç gözetmeksizin bir ya da birkaç insanın iş zamanı dışında
barınma, dinlenme, uyuma amacıyla ikamet ettiği, imar planında bu amaca ayrılmış olan
mesken.
Meskun Mahal : Varsa üst ölçek planlarına uygun olarak imar planı ile belirlenmiş
ve iskan edilmiş alan.
Meslek Hastalığı : Sigortalının, çalıştırıldığı işin niteliğine göre tekrarlanan bir
sebeple ya da işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici ya da sürekli hastalık,
sakatlık ya da ruhi arıza halleri.
Mesleki Eğitim : Fertlere, emek piyasasında geçerliliği olan bir işi yapabilmeleri
için, gerekli meslekî bilgi ve davranışları kazandırarak, çok yönlü geliştirilen bir eğitim
modeli, süreci.
Metropol : Metropolis. Belli bir büyüklüğe ulaşmış, örneğin, nüfusu bir milyonu
aşmış ve bir bölgenin en önemli kenti olarak nitelenebilen yerleşme. Bir metropolün
çevresinde banliyö uzaklığında yerleşmeler bulunur.
Metropoliten Alan : Metropoliten bölge. Bir metropol ile çevresinde bulunan, hızlı
bir gelişme süreci içindeki yerleşmelerin oluşturdukları bütün.
Metropoliten Şehir : Belli bir büyüklüğü, örneğin, nüfusu bir milyonu aşan şehir.
Metruk : Terkedilmiş, kullanılmayan, ıssız, tamtakır, ücra, sahipsiz.
Mevcut : Var olan, hazır bulunan.
Mevcut Teşekkül : Bir yapı adasında inşa edildiği tarihte, yürürlükte olan
hükümlere uygun olarak yapılmış olup da, halen o yerde uygulanması gereken plân ve
mevzuat hükümlerine göre aynen veya ek veya değişiklik yapılmak suretiyle korunması
mümkün olan yapılar.
Mevzii İmar Planı :
Mevcut
imar planı
sınırları
dışında olup, bu
planla
bütünleşmeyen bir konumda bulunan alanlar üzerinde hazırlanan, sosyal ve teknik altyapı
ihtiyaçlarını kendi bünyesinde sağlamış olan planlar.
Mevzuat : Mevcut kanun ve kurallar.
Mezat : Artırma ile yapılan satış.
Mezkur : Zikredilmiş bulunan.
Mıntıka : Bölge, yer, yetki alanı.
Mimar : Yapıların tasarımını yapıp bunların uygulamasını yöneten sanat ve fen
adamı. Mimar, bir yapının gerçekleştirilmesinde bu ekibin iş birliğinin yöneticisi durumu.
Mimarî Proje Yarışması : Yaptırılması tasarlanan bir yapı konusunda en iyi
düşünceleri derlemek ve projelerini hazırlayacak mimarı yada mimarlar grubunu seçmek
üzere düzenlenen yarışma.
Mimarlık : İnsanların yaşamasını kolaylaştırmak ve barınma, eğlenme, dinlenme,
çalışma gibi eylemlerini sürdürebilmelerini sağlamak için mekanlar düzenleme sanatı;
yapı sanatı.
Misyon : İşletmenin veya bir kurumun ne yapmak ve hangi amaçla yapmak üzere
kurulduğunun, kendisini nasıl görmek istediğinin ve varlık nedeninin yazılı ifadesi.
Mizan : Ölçü.
Mobbing : İşyerindeki psikolojik şiddet.
Motel : Yerleşim merkezleri dışında, karayolları güzergahı, mola noktaları veya
yakın çevrelerinde inşa edilen, müşterilerin konaklama, yeme-içme ve araçların park
ihtiyacını karşılayan tesisler.
Motivasyon : Belirli bir eylemi yerine getirmek için bir insanın bazı içsel ve dışsal
faktörlerden aldığı güçle coşku, canlanma, davranışlarda kararlılık göstermesi ve
davranışlarını yönetmesi.
Muamele : İşlem.
Muayene – Ruhsat ve Rapor Harcı : Belediye Gelirleri Kanununa göre, mevzuat
gereğince alınması zorunlu veya isteğe bağlı görülen ve belediyeler veya onlara bağlı
kuruluşlar tarafından düzenlenerek ilgilisine verilecek; muayene ve sağlıkla veya fenni
konularla ilgili tahlillere ilişkin olup bu kanunda ayrıca harca tabi tutulmamış olan
ruhsatlar, rapor ve belgeler için alınan harç.
Muayyen : Belli olan.
Muhammen : Tahmin edilen, oluşan ortalama değer.
Muhasebe : İşletmenin varlıkları ve kaynakları üzerinde değişme yaratan ve para
ile ifade edilen mali nitelikteki işlemlere ait bilgileri; kaydetmek, sınıflandırmak,
özetlemek, analiz etmek ve yorumlamak suretiyle ilgili kişi ve kurumlara raporlar halinde
sunan bir bilgi sistemi.
Muhasebe Birimi : Kapsama dahil kamu idarelerine ait, gelir ve alacakların tahsili,
gider ve borçların hak sahiplerine ödenmesi, para ve parayla ifade edilebilen değerler ile
emanetlerin alınması, saklanması, ilgililere verilmesi, gönderilmesi ve diğer tüm mali
işlemlerin kayıtlarının yapılması ve raporlanmasına ilişkin muhasebe hizmetlerinin
yapıldığı birim.
Muhasebe Politikaları : Muhasebe işlemlerinin kaydedilmesi, mali raporların
hazırlanması ve sunulmasında kabul edilen ilke, kural, standart ve uygulamalar.
Muhasebe
raporlamasında
Sistemi
kullanılan
:
Mali
işlemlerin
defterler,
muhasebeleştirme süreçlerinin tamamı.
hesap
yürütülmesinde,
planları,
iç
kaydedilmesinde
kontrol
mekanizmaları
ve
ve
Muhasebe Yetkilisi : Usulüne göre atanmış, muhasebe biriminin yönetiminden ve
yetkili mercilere hesap vermekten sorumlu yöneticisi.
Muhtar : Köy veya mahallenin yasalarla belirtilmiş işlerini yürütmek için o köy veya
mahallede oturanların seçtikleri kimseler.
Mutabakat : Anlaşmaya varma, hemfikir olma.
Mücavir : Komşu olan; bitişik, yanında bulunan.
Mücavir Alan : İmar mevzuatı bakımından belediyenin kontrol ve sorumluluğu
altına verilmiş olan alanlardır. Belediye sınırına mücavir bulunan ve beldenin gelecekteki
gelişimi veya turizmi ve tabii güzelliği bakımından korunması, yahut planlı olarak
gelişmesi gerekli görülen alanlar.
Mücbir : Zorlayıcı; zorlayan, mecburi.
Mücbir Sebep : Önceden göz önüne alınmasına ve bunun sonucu olarak ortadan
kaldırılmasına olanak bulunmayan ve dış bir etkiden ileri gelen olay.
Müdahalenin Men'i : Taşınır veya taşınmaz bir mala karşı yapılan maddi el atma
veya sataşmanın, ayni hakka dayanılarak önlenmesi.
Müdür : İdare eden, yöneten.
Müdür Muavini : Müdür Yardımcısı.
Müdür Yardımcısı : Müdürün işlerine yardım eden, yokluğunda yetkileri üzerine
alıp işleri yöneten kimse, müdür muavini.
Müeyyide : Yaptırım; destek; hukuk kurallarının uygulanmasını sağlamak ve
zorlamak için yasalara konulan hükümler; bir kuralın emir ve yasaklarına uyulmadığı
zaman karşılaşılacak olan tepki.
Mühür Fekki : Yetkili resmi idarece mühürlenerek kapatılan bir yerin izinsiz
çalıştırılmaya devam edilmesi.
Müktesep : Elde edilmiş, kazanılmış.
Müktesep Hak : Kazanılmış hak. Hukuk kurallarına göre, bütün sonuçlarıyla fiilen
elde edilen, kamu düzenine aykırı olmamak üzere her yerde etkisini gösterebilen hak.
Mülakat : Genellikle 20 ile 40 dakika arasında süren, yüz yüze görüşme şeklinde
gerçekleşen ve çoğunlukla bir karara varmak amacıyla gerçekleştirilen bir iletişim
ortamıdır.
Mülga : Terk edilmiş.
Mülhak Vakıf : 743 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun yürürlük tarihinden önce
kurulmuş ve yönetimi vakfedenlerin soyundan gelenlere şart edilmiş vakıflar.
Mülki İdare : Yerel Yönetim.
Mülki İdare Amiri : Yerel yönetimlerde en yüksek devlet memuru. İllerde Vali,
İlçelerde Kaymakam.
Mülkiyet Hakkı : Kişinin bir şey üzerinde sahipliğinden kaynaklanan haktır. Medeni
Kanunun M. 683-703. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Bir şeye malik olan kimse,
hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve
tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran
kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız el atmanın önlenmesini de
dava edebilir.
Münfesih : Dağılan, hükümsüz olan.
Müruru zaman : Zaman aşımı; bir davanın açılması veya hükmün yerine
getirilmesi için kanunen belirli zamanın geçmesi.
Müsadere : Kanun gücü ile zorla alınan.
Müstahsil : Üretici, yetiştiren.
Müştemilat : Müştemilat. Bir şeyin içine aldığı şeyler. İçerisindeki şeyler. Eklentiler.
Müşterek Mülkiyet : Birden çok kişinin, kanun veya hukuki işlem nedeniyle, bir
mala, fiilen bölüşmedikleri belirli paylar oranında malik olmaları.
Müşteri Odaklı Olmak : Yeniden yapılanma müşteri tatmininin temel faktör olduğu
rekabet koşullarında müşteriyi temel alan bir yaklaşıma sahip olunmasıdır.
Mütekabiliyet : Karşılıklılık. Mukabele-i Bilmisil Kanuna göre mütekabiliyet ilkesi:
Yabancı ülkelerde Türk vatandaşlarına olumlu veya olumsuz nasıl bir uygulama yapılıyor
ise o ülkenin Türkiye’deki vatandaşlarına aynı uygulamanın yapılması ilkesidir.
Mütemmim : Tamamlayan.
Mütemmim Cüz : Bütünleyici parça. Yerel adetlere göre asıl şeyin temel unsuru
olan ve o şey yok edilmedikçe, zarara uğratılmadıkça veya yapısı değiştirilmedikçe ondan
ayrılmasına olanak bulunmayan parça.
Müteselsil : Takip eden, zincirleme. Zincirleme olarak ardarda sorumluluk.
Alacaklının alacağını borçlulardan dilediğine başvurarak isteyebilme hakkı.
Müzikhol / Taverna : Oturarak veya ayakta, kadehle içki ve yiyecek verilen, canlı
veya cansız müzik yayını yapılan kapalı veya açık yer.
N
Nakil : Personelin görev, sorumluluk ve ücret derecesi bakımından birbirine benzer
bir kadrodan aynı ya da başka bir yerdeki bir diğer kadroya atanması.
Naklen Atama : Bir kamu idare ya da kurumundan veya biriminden bir diğerine
geçerek çalışılması için gerekli işlem.
Narh : Yiyecek maddelerine belediyenin koymuş olduğu fiyat.
Nazım İmar Planı : Varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak
halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi
parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus
yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve
büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları
göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen,
detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plandır.
Nirengi : Ülke Jeodezik ağına dayalı olarak arazide tesis edilen ve harita yapımında
kullanılan, önceden bulundukları yerler hesaplanmış olan ana yer kontrol noktalarıdır.
Nirengi Değerleri : Her dereceden nirengilerin klasik veya uydu teknikleri ile elde
edilmiş; referans yüzeyleri üzerindeki (coğrafi veya üç boyutlu) koordinatları ile
projeksiyon (düz) koordinatlarıdır.
Nitelik : Bir şeyi o şey yapan onu başka şeylerden ayıran özellik.
Nivelman (Yükseklik – Kot) Değerleri : Her dereceden nirengiler ile muhtelif
noktaların, klasik yöntemler veya uydu teknikleri ile elde edilmiş çeşitli yükseklik
sistemlerindeki yükseklik değerleridir.
Norm : Kural olarak benimsenmiş, yerleşmiş ilke veya kanuna uygun durum.
Norm Kadro : Belirli kurallara göre işgücü gerekleri belirlendikten sonra bu
gereklere uygun personelin seçimi, yerleştirilmesi, teşvik edilmesi, değerlendirilmesi,
ücretlendirilmesi ve eğitimi suretiyle standart sayıda pozisyonun teşkili ve personelin
tayini.
Normal İş Süresi : Çalışma yaşamının tarafları için en uygun olan günlük ve
haftalık iş süresi uzunluğu.
Normal Kat : Zemin ve bodrum katların dışında kalan kat veya katlar.
Not : Hemen ulaştırılması gerekli kısa haberleri iletmek amacıyla yazılan, kısa
yazılar.
Numune : Örnek, Suret.
Nüfus : Bir şehir, bölge, ülke veya benzeri bir başka yerleşim biriminde yaşayan
insan sayısı.
Nüfus Dağılımı : Topluma yönelik hizmet ve etkinliklerin yer seçimini ve toprak
kullanım biçimlerini etkileyen, nüfusun mekansal dağlımı.
Nüfus Dinamiği : Doğum, ölüm ve göç olayları sonucunda nüfus içinde gerçekleşen
sayısal ve yapısal değişim süreci.
Nüfus İndeksi : Dolaylı araçlarla gerçekleştirilen, bir nüfusun büyüklüğü ya da
diğer özellikleriyle ilgili tahmin.
Nüfus Özellikleri : Yaş dağlımı, mekân dağılımı, gelir modelleri, hane halkı
oluşumu ve büyüklüğü konusunda bilgi gibi, planlama açısından gerekli bir topluluğun
nüfus yapısıyla ilgili olgular.
Nüfus Patlaması : Ülke nüfusunda, genelde beklenmedik bir şekilde ve(ya) plân
dışı gelişmelerin etkisiyle( göç gibi) ortaya çıkan ani ve hızlı artış.
Nüfus Plânlaması : Nüfusu azaltmaya, çoğaltmaya veya aynı seviyede tutmaya
yönelik plânlı programların bütünü.
Nüfus
Projeksiyonu
:
Geçmiş
eğimlerin
süreceği
varsayımına
dayanan,
gelecekteki nüfusla ilgili öngörü.
Nüfus Sayımı : Bir ülkedeki insanların resmi olarak belirli aralıklarla sayımı.
Nüfus Yoğunluğu : Hektar başına düşen nüfus, nüfus kesafeti, yerleşme
yoğunluğu.
O–Ö
Odak : Mihrak, fokus.
Odak Alanları : Kurumun belirlediği ilkeler çerçevesinde misyonunu yerine
getirebilmesi, vizyonuna ulaşabilmesi için fırsat-tehditler altında, güçlü ve zayıf yönlerini
değerlendirerek çalışmalarında yoğunlaşması gereken kritik alanlardır.
Olağanüstü Ödenek : Bütçenin düzenlenmesi, görüşülmesi ve onaylanması
sırasında bütçede tertibi bulunduğu halde düşünülmeyen ve tertibi açılmayan, ancak
yapılmasında zorunluluk bulunan yeni bir hizmet için alınan ödenek.
Onay Belgesi : İhale suretiyle yapılacak alımlarda, kamu ihale mevzuatında
standart form olarak belirlenen ihale onay belgelerini; diğer alımlarda ise alım konusu işin
nev’i, niteliği, varsa proje numarası, miktarı, yaklaşık maliyeti, kullanılabilir ödeneği ve
tertibi, alımda uygulanacak usulü, avans verilecekse şartlarını gösteren ve harcama
yetkilisinin imzasını taşıyan belge.
Organik Geri Dönüşüm : Ambalaj atıklarının biyolojik olarak parçalanabilen
kısımlarının
kontrollü
koşullar
altında
mikroorganizmalar
aracılığıyla
aerobik
(kompostlama) veya anaerobik ortamda ayrıştırılarak (biyolojik metanlaştırma) stabilize
organik atıklar veya metan gazının elde edilmesi. (Düzenli depolama organik geri
dönüşüm kapsamına girmez.)
Organize Sanayi Bölgesi : Sanayi Bakanlığı’nca kredi verilmek suretiyle ve toplu
halde iş yeri olarak kullanılacak küçük sanat erbabı için imar planlarında ayrılan sahadır.
Orman Haritası : 6831 sayılı Orman Kanunu ve mevzuatına göre düzenlenen
orman kadastro haritalarını içerir.
Orman Kadastrosu : Devlet ormanlarının, kamu tüzel kişiliklerine ait ormanların,
özel ormanların ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde bulunan her çeşit taşınmaz malların
ormanlarla müşterek sınırlarının tayin ve tespit edilerek haritaya bağlanması işlemi.
Orman Sınırı : Orman ile orman olmayan araziler arasındaki sınır.
Ortak Alanlar : Binaların giriş holleri, ışıklıklar, hava bacaları, saçaklar, tesisat
galerileri, açık ve kapalı merdivenler, yangın merdivenleri, asansörler, kalorifer dairesi,
kapıcı dairesi, kömürlük, sığınak ve otopark gibi ortak kullanıma açık alanlar.
Orto Foto Haritaları : Arazinin yükseklik farklarından ve resim alımındaki
eğikliklerden dolayı oluşan hataların, diferansiyel olarak düzeltilmesi ile istenen harita
ölçeğine getirilen fotoğrafik görüntünün üzerine grid çizgileri, kenar bilgileri ve yükseklik
eğrileri gibi diğer bilgilerin eklenmesi ile elde edilen fotoğraf görünümündeki haritalar.
Oryantasyon : Yeni çalışanlara organizasyonu ve kendi iş birimlerini tanıtmak ve
işe alıştırmak için gerçekleştirilen aktiviteler.
Oşinografi : Denizlerin fiziksel, kimyasal, jeolojik ve biyolojik özellikleriyle, bunlarla
temasta olan toprak ve hayvanın jeolojik, fiziksel ve meteorolojik özellik ve birbirlerine
olan etki kurallarını inceleyen bilim dalı.
Otel / Hotel : Asıl fonksiyonları, müşterilerin geceleme ihtiyaçlarını sağlamak olan,
bu hizmetin yanında yeme – içme, eğlence ihtiyaçları için yardımcı ve tamamlayıcı
birimleri de bünyelerinde bulundurabilen tesisler.
Otlak : Mera ile aynı niteliklere sahip yer.
Otlatma Hakkı : Bir veya birden fazla köy veya belediyeye tahsis edilmiş olan
mera, yaylak ve kışlaklarda, çiftçilerin her birinin müşterek otlatabileceği büyükbaş
hayvan birimi.
Otlatma Kapasitesi : Belli bir alanda ve eşit zaman aralıkları ile uzun yıllar bitki
örtüsüne, toprak, su ve diğer tabii kaynaklara zarar vermeden otlatılabilecek büyükbaş
hayvan birimi miktarı.
Otlatma Planı : Mera, yaylak, kışlak ile umuma ait çayır ve otlakların düzenli bir
şekilde otlatılması ile ilgili olarak, otlatma mevsimini, otlatma kapasitesini, otlatma
sistemini, otlatılacak hayvan cins ve miktarını, otlatmaya başlama ve son verme tarihleri
gibi ayrıntıları belirleyen uygulama planı.
Oturum : Meclisin bir günlük toplantı süresi içerisinde çeşitli aralar verilerek yapılan
toplantıların her biri.
Oyun Yeri : Kumar ve kazanç kastı bulunmamak şartı ile bilgi ve maharet artırıcı,
beden veya zeka geliştirici nitelikteki oyunların oynandığı veya oynatıldığı, bu amaçla
imal edilmiş otomatik, yarı otomatik, mekanik, elektronik oyun alet ve makineleri ile
televizyon, video oyunları ve bunların benzerlerinin bulundurulup çalıştırıldığı yer.
Ödeme Belgesi : Mahalli idarelerce, bütçeden yapılacak kesin ödemeler için
düzenlenen Belediye, Bağlı İdare ve Birliklerin Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği ile İl Özel
İdareleri, Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği ekleri Ödeme Emrini; ön ödeme suretiyle
yapılacak ödemelerde ise anılan yönetmeliklerin ekleri Muhasebe İşlem Fişi.
Ölçek : Arazideki bir büyüklüğün kağıt üzerine çizilebilmesi için kullanılan küçültme
oranıdır.
Ölçü ve Tartı Aletleri Muayene Harcı : Belediye Gelirleri Kanunu’na göre, Ölçü ve
tartı alet ve vasıtaları ile ölçeklerin ilgili kanun ve tüzük hükümlerine göre belediyelerce
damgalanması karşılığı alınan bedeldir.
Ölüm Aylığı : Ölüm sigortasında aranan koşulları sağlayan sigortalının hak
sahiplerine SSK tarafından bağlanan aylık.
Ön Ödeme : Avans, kredi anlamına gelmektedir. Avans ve kredi ismi değiştirilerek
Ön Ödeme halini almıştır. Not: 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi Ve Kontrol Kanunu’nun
35. Maddesine
göre; Harcama yetkilisinin uygun görmesi ve karşılığı ödeneğin saklı
tutulması kaydıyla; ilgili kanunlarda öngörülen haller ile gerçekleştirme işlemlerinin
tamamlanması beklenilemeyecek ivedi giderler ve her yıl merkezî yönetim bütçe
kanununda belirlenecek tutarların altında kalan giderler için avans vermek veya kredi
açmak suretiyle, ön ödeme yapılabileceği açıklanmıştır.
Ön Proje : Belli bir yapının kesin ihtiyaç programına göre; gerekli arazi ve zemin
araştırmaları
yapılmadan,
bilgilerin
halihazır
haritalardan
alındığı,
çevresel
etki
değerlendirme ve fizibilite raporları dahil elde edilen verilere dayanılarak hazırlanan plân,
kesit, görünüş ve profillerin belirtildiği bir veya birkaç çözümü içeren proje.
Öncü Deprem : Ana depremden önce meydana gelen küçük şoklar.
Öngörülmeyen (Düşünülmeyen) Giderler Ödeneği : Bütçenin hazırlanması
sırasında öngörülmeyen ve tahmin edilmeyen ve bütçede tertipleri bulunmayan hizmetler
karşılığı konulan ödenek.
Öngörünüm Bölgesi : Boğaziçi Kanununa göre, Boğaziçi sahil şeridine bitişik olan
ve 22/07/1983 tarihli 1/1000 ölçekli imar uygulama planında gösterilen bölgedir.
Önleyici Denetim : Hataları azaltmak ve böylece denetim gereksinimi azaltmaya
yönelik çalışmalar.
Önleyici Faaliyet : Öngörülen potansiyel bir probleme yönelik yapılan ve problemin
tekrar etmesini engelleyecek iyileştirme faaliyeti.
Ören Yeri : Tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli uygarlıkların ürünü
olup, topografik olarak tanımlanabilecek derecede yeterince belirgin ve mütecanis
özelliklere sahip, aynı zamanda tarihsel, arkeolojik, sanatsal, bilimsel, sosyal veya teknik
bakımlardan dikkate değer, kısmen inşa edilmiş, insan emeği kültür varlıkları ile tabiat
varlıklarının birleştiği alanlar.
Örf : Bir toplulukta benimsenmiş, yerleşmiş davranış ve yaşama biçimlerinin,
kuralların, görenek ve geleneklerin, ortaklaşa alışkanlıkların, tutulan yolların bütünü.
Yasalarla belirlenmemiş olan ve halkın kendiliğinden uyduğu gelenek, âdet. Töre.
Örgütlenme : Beşeri, fiziksel ve teknik olanak ve araçları, işletmenin amaçlarını
gerçekleştirecek şekilde düzenlemek ve hizmete koymak.
Örgüt Şemaları : Örgüt yapısının bir iskeletini ortaya koyan grafiksel çizimler.
Örgütsel Merkeziyetçilik : Bir konuda karar alma ve uygulama yetkisinin örgütün
en üst otorite ve organlarında toplanması, orta ve alt kademe yöneticilere inisiyatif
verilmemesidir.
Özel Şartlara Bağlı Bölge Sınır : İskan sınırları içerisinde olup da inşa ve ifraz
bakımından imar planı ya da raporu ile bir dizi özel şartlara bağlı bölgelerin sınırları.
Özel Yapı : Resmi yapı dışında kalan gerçek ve tüzel kişilere ait yapılar.
Özet Cetveli : Düzenleme sahasına giren kadastro, varsa imar parsellerinin tapu
senedi miktarı, düzenleme sahasına giren ve girmeyen kısımları ile düzenleme ortaklık
payları, varsa kamulaştırma ve bağış miktarları ile oluşan imar parselleri ve imar
adalarının yüzölçümünü gösteren cetvel.
Özgeçmiş : Kişilerin kendilerini, eğitim durumlarını, iş deneyimlerini anlattıkları
yazılar.
Özürlü : Doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle, bedensel, zihinsel, ruhsal,
duygusal ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybetmesi nedeniyle normal
yaşamın gereklerine uyamama durumunda olup; bağımsız hareket edebilmesi için
yapılarda ve açık alanlarda özel fiziki düzenlemelere gereksinim duyan kişi.
P
P ve S Dalgaları: Kayaçlarda ve toprakta, 6 km/sn. suda ise 2 km/sn hızla hareket
eden "P" dalgaları yani "Primer Dalgalar", yeryüzüne ilk ulaşan ve yıkıcı etkisi olmayan
dalgalar. Bu dalgaları katıların içinde yaklaşık saniyede 3 km. hızla hareket eden "S"
dalgaları
izler. Hızlarının düşük olması, salınım frekanslarının düşük ve hareket
genliklerinin daha büyük olmasıyla ilişkilidir. Bu durum; S dalgalarını P dalgalarına oranla
daha tehlikeli ve yıkıcı yapar.
Pansiyon : Konaklama tesisi olarak planlanıp inşa edilmiş olan, yönetimi basit,
müşteriye
yeme-içme
hizmeti
veren
veya
müşterilerin
kendi
yemeklerini
bizzat
hazırlayabilme imkanı olan konaklama tesisleri.
Parklar : Kentte yaşayanların yeşil bitki örtüsü ile dinlenme ihtiyaçlarına cevap
veren alanlardır. Îmar planındaki park alanlarının içerisinde park için gerekli başka
tesisler gösterilmemişse, ancak büfeler, havuzlar, pergolalar, açık çayhane ve genel
heladan başka tesis yapılamaz. Lüzumu halinde açık spor tesisleri yapılır.
Parsel : İmar parselleri oluşturmak amacıyla, parseller içerisinde yol, meydan, yeşil
alan, park, otopark vb. kamu hizmetlerine ayrılan yerlerden herhangi birini veya birkaçını
kapsayacak şekilde yapılan taşınmaz malları ayırma işlemi.
Parsel Cephesi : Parselin üzerinde bulunduğu yoldaki cephesidir. Köşe başına
rastlayan
parsellerde
geniş
yol
üzerindeki
kenar,
parsel
cephesidir.
İki
yolun
genişliklerinin eşit olması halinde dar kenar, parsel cephesi.
Parsel Derinliği : Parsel ön cephe hattına arka cephe hattı köşe noktalarından
indirilen dik hatların uzunluklarının ortalaması.
Parsel Numarası : Bir ada içindeki parsellere, her ada için (1) den başlayarak
verilen numara.
Parselasyon Plânı : İmar plânının araziye uygulanmasından sonra yapılacak röleve
ölçülerine
göre
boyut
değiştirmeyen
paftalar
üzerinde
çizilen,
durumunu gösteren ve tapuya tescil işlemlerine esas alınan plân.
kesin
parselasyon
Part-Time (Kısmi) Çalışma : İşgören ile işveren arasında karşılıklı anlaşma ile
oluşan ve normal iş süresinden daha kısa süreli, düzenli ve sürekli çalışması.
Patojen Atık : Hastalık yapıcı etken taşıyan atıklar.
Patolojik Atık : Patojen olan veya olma riski taşıyan organlar, vücut parçalar,
hayvan cesetleri, kan ve vücut sıvıları.
Pavyon : Genellikle geceleri faaliyet gösteren, gazino özelliği taşımakla birlikte
kadınların konsomasyon yapabildiği müzikli-içkili eğlence yeri.
Paydaş : 1) Bir bütünün belli bir kısmından (paydan) yararlanan; hissedar.
2)Kurumun hedeflerine ulaşmasında ve faaliyetlerinde ilgisi olan kişi veya kurumdur.
3)Kurumdan doğrudan veya dolaylı olarak, olumlu veya olumsuz yönde etkilenen kişi,
grup veya kurumlardır.
Pazarlık Usulü : İlgili Kanunda belirtilen hallerde kullanılabilen, ihale sürecinin iki
aşamalı olarak gerçekleştirildiği ve idarenin ihale konusu işin teknik detayları ile
gerçekleştirme yöntemlerini ve belli hallerde fiyatı isteklilerle görüştüğü usul.
Performans
:
Amaçlara/hedeflere
ulaşım
çabalarının
etkinlik
ve
verimlilik
seviyesidir. Bu tanıma paralel olarak, belediyeler açısından performans; belediyelerin
belirlediği stratejik amaçları gerçekleştirmek üzere giriştikleri faaliyetlerin ve personelin iş
ve
işlemlerinin
sonucunun
etkinlik
ve
verimlilik
açısından
belirlenmesi,
böylece
belediyenin genel olarak başarısının tespit edilmesi olarak tanımlanabilir.
Performans Denetimi : Yönetimin bütün kademelerinde gerçekleştirilen faaliyet ve
programların
plânlanması,
uygulanması
ve
kontrolü
aşamalarında
ekonomikliğin,
verimliliğin ve etkililiğin denetlenmesi.
Performans Ölçümü : Performans ölçümü, kurumun bir bütün olarak genel
çerçevede
ve
ayrıca
çalışanlar,
süreçler
ve
birimler
yönünden
çalışmalarını
değerlendirmek için oluşturduğu ölçüm modelidir.
Performans
Planlama
:
Performans
seviyesinin
artırılması
için
gereken
çalışmaların yapılması.
Pergola : Ahşap dikmeler ve sık kirişleme (mertekleme) ile yapılan, üzerine yeşillik
sardırılan gölgeliktir, çardak.
Personel : Bir hizmet veya kuruluşun görevlileri, bir iş yerinde çalışanların tümü.
Peyzaj Mimarisi : Bahçe mimarlığının günümüzdeki tanımı; bir toprak parçasını
bitki, su, taş gibi doğa öğeleri ile düzenleme sanatı.
Piknik ve Eğlence (Rekreasyon) Alanları : Kentin açık ve yeşil alan ihtiyacı
başta olmak üzere, kent içinde ve çevresinde günü birlik kullanıma yönelik ve imar planı
kararı ile belirlenmiş; eğlence, dinlenme, piknik ihtiyaçlarının karşılanabileceği lokanta,
gazino, kahvehane, çay bahçesi, büfe, otopark gibi kullanımlar ile, tenis, yüzme, mini
golf, otokros gibi her tür sportif faaliyetlerin yer alabileceği alanlar.
Piyasa Fiyat Araştırması Tutanağı : Doğrudan temin usulüyle yapılacak
alımlarda; alımı yapmakla görevlendirilen kişi veya kişilerce yapılan piyasa fiyat
araştırması sonucunda alınan teklifleri, uygun görülen fiyat ile yükleniciyi gösteren ve söz
konusu kişi veya kişilerce imzalanan tutanak.
Plaj / Havuz : Deniz, göl veya nehir kıyısında veya yüzme havuzu şeklinde,
dinlenme veya eğlence amaçlı olarak içinde soyunma, giyinme ve duş alma imkanı
bulunan yerler.
Plan : Belli bir yerin bir ölçekte kuşbakışı çizimi.
Plan ve Proje Tasdik Harcı : Proje tasdik işlemleri karşılığı belediyece alınan harç.
Plankote : Parsel bazında ya da belirli bir alan üzerinde sabit bir noktaya
bağlanarak ya da itibari olarak belirli aralıklarla arazi kotlarını alıp, üzerindeki mevcut
ağaç vb. tesislerin tersim edilerek belirli ölçekte çizilip hazırlanması.
Poligon : Nirengi ağına dayalı olarak arazide tesis edilen ve harita yapımında
kullanılan, önceden bulundukları yerler hesaplanmış olan ikinci derecede yer kontrol
noktaları.
Popüler Kültür : Yaşadığımız günlük hayattaki spor, müzik ve sinema gibi bizi
etkileyen faaliyetler bütünü.
Pozisyon : Hizmet akdi ile sözleşmeli olarak istihdam edilen personelin hizmetini ifa
etmesini sağlamak amacıyla ödev, hak, yetki ve sorumlulukları belirlenmiş görev mevkii.
Prefabrike Yapı : Birleştiklerinde bir taşıyıcı
sistemi
meydana getiren ve
atölyelerde önceden imal edilmiş olan betonarme veya öngerilmeli betonarme kısımlardır.
Prim : İşçinin bireysel olarak veya bir grup içinde üstün çaba göstererek başarılı bir
şekilde yapmış olduğu işi ödüllendirmek için ödenen ek bir ücrettir.
Proje : Bir yapının gerçekleştirilebilmesi için gerekli plan, kesit, görünüş gibi
çizimlerin tümü.
Proje Müellifi : Projeyi tasarlamış olan ve bu nedenle telif haklarına sahip bulunan
(mimar).
Projesine Aykırı İnşaat : Kendi arsası üzerine belediyeden usulüne uygun inşaat
ruhsatı alarak başlanılan, ancak tasdikli projesine uymadan değiştirilerek yapılan
inşaatlar.
Puantaj : Bir şeyin denetlendiğini veya görüldüğünü belirtmek için işaretleme,
işaret koyma.
R
Rapor : Bir konu ya da bir sorun nedeniyle yapılan inceleme ve değerlendirme
sonucunda, ilgili yerlere bilgi vermek amacıyla yazılan yazılar.
Raportör : Üstleri tarafından havale edilen konularda araştırmalar yapan, raporlar
hazırlayan kişi.
Rayiç : Sürüm değeri; geçerli olan.
Rayiç Değer : Varlık ve yükümlülüklerin değerleme günündeki normal alım satım
değeri.
Raylı Sistem : Ray üzerinde hareket eden banliyö treni, otoray, hafif ve hızlı
tramvay, tünel, metro, füniküler, teleferik gibi toplu taşıma ve ulaşım sistemleri.
Re’sen : Doğrudan, kendiliğinden; herhangi bir talebe gerek olmaksızın.
Rehabilitasyon : Esenlendirme olarak da ifade edilebilecek kavram; onarma,
yeniden kazandırma, alıştırma yönünde; tıbbi, mesleki ve sosyal bir içerikle irdelenebilir.
Sakatlanan yetenekleri onarmak, yeniden kazandırmak ve kişiyi sakatlığı ile birlikte
yaşamaya alıştırmak.
Rekreaktif Alanlar : Halkın eğlence ve dinlenme gereksinimlerini karşılamaya
dönük, açık olarak düzenlenen oturma ve yemek yerleri, yemek pişirme yerleri, çeşmeler,
oyun ve açık spor alanları, açık gösteri alanları ve yeşil bitki örtüsü bulunan alanlar.
Re-Organizasyon : Bkz. Yeniden Yapılanma.
Resmi Belge : Kamu kurum ve kuruluşlarının kendi aralarında veya gerçek ve tüzel
kişilerle iletişimlerini sağlamak amacıyla oluşturdukları, gönderdikleri veya sakladıkları
belirli bir standart ve içeriği olan belgeler.
Resmi Bilgi : Kamu kurum ve kuruluşlarının kendi aralarında veya gerçek ve tüzel
kişilerle iletişimleri sırasında metin, ses ve görüntü şeklinde oluşturdukları, gönderdikleri
veya sakladıkları bilgiler.
Resmi Bina : Genel, katma ve özel bütçeli idarelerle, il özel idaresi ve belediye'ye
veya bu kurumlarca sermayesinin yarısından fazlası karşılanan kurumlara, kanunla veya
kanunun verdiği yetki ile kurulmuş kamu tüzel kişilerine ait bina ve tesisler.
Resmi Gazete : Başbakanlık tarafından çıkarılan ve kanunların, kanun hükmünde
kararnamelerin, tüzüklerin ve bazı yönetmeliklerin yayımlandığı gazete.
Resmi Kurum Alanları : Kamu hizmetlerinin görülmesi, toplumun sosyal donatı ve
teknik altyapı ihtiyaçlarının giderilmesi amacıyla ayrılmış ve kamu kurum ve kuruluşlarına
tahsis edilmiş alanlar.
Resmi Yapı : Genel, katma, özel bütçeli idarelerce sermayesinin yarısından fazlası
bu kurum veya idarelerce karşılanan kurumlara ait olan ve kamu hizmetine tahsis edilen
yapılar.
Resmi Yazı : Kamu kurum ve kuruluşlarının kendi aralarında veya gerçek ve tüzel
kişilerle iletişimlerini sağlamak amacıyla yazılan yazı, resmî belge, resmî bilgi ve
elektronik belge.
Restitüsyon Projesi : Kültür varlıklarının ve yakın çevresinin analizi, benzer
yapılarla karşılaştırılması, özgün veya belli bir döneme ilişkin belgeleri ve çizimleri olan
öneri projesi.
Restorasyon Projesi : Kültür varlıklarının onarımı, özgün işlevi ve yeni kullanımı
için getirilen müdahale biçimlerinin rapor ve projesi.
Revizyon İmar Planı : Gerek nazım ve gerekse uygulama imar planlarının ihtiyaca
cevap vermediği ve uygulamasının problem olduğu durumlarda, planın tümünün veya
büyük bir kısmının plan yapım teknikleri uygulanarak yenilenmesi sonucu elde edilen
planlar.
Richter Ölçeği : Depremin büyüklüğünü tanımlayan matematiksel bir formül.
Röleve : Bir yapının bütün boyutlarını ölçerek o yapının plan, kesit ve görünüşünü
yeniden çıkarmaya denir.
Röleve Projesi: Kültür varlıkları ve yakın çevresinin mevcut durumlarının rapor ve
ölçekli projesi.
Röperli Kroki : Ada veya parsellerin yeri değişmeyen sabit tesislere bağlı olarak
zeminden alınan ölçülerinin yazılı olduğu kroki.
Ruhsat : İzin, müsaade, yetkinlik.
Ruhsat Projesi : Yapıya başlama izni alabilmek üzere belediyeye verilen kesin
proje veya uygulama projesi.
Rücu : Geri dönme.
Rüçhan : Öncelik; üstünlük; imtiyaz.
Rüsum : Resimler; devlet dairelerinde ve diğer kamu kuruluşlarında görülen hizmet
ve harcamaların karşılığı olarak alınan vergiler.
S–Ş
Saçak Seviyesi : Binaların son kat tavan döşemesi üst kotu.
Sağlık Belgesi Harcı : Belediye Gelirleri Kanununa göre, yaptıkları işler ve gördükleri
hizmetler dolayısıyla özel mevzuatı gereğince, belediyelerden sağlık belgesi almak
mecburiyetinde olan kişilere verilecek bu tür belgeler ile bunların belli aralıklarla
yenilenmeleri karşılığı alınan harç.
Sağlık Koruma Bandı : Müessesenin çevreye olan zararlı etkisi dikkate alınarak,
tesis etrafında ve(ya) ilgili mevzuata göre gerekli ise ünite, tank, depo vb. etrafında
bırakılması gereken iskan dışı alanı.
Sahil Şeridi : Deniz, tabiî ve sunî göllerin kıyı kenar çizgisinden itibaren kara
yönünde yatay olarak en az 100 metre genişliğindeki alan.
Sakat : Fiziksel ya da düşünsel yeteneklerde bir eksiklik, bozukluk ya da yoksunluk
bulunan kişi.
Sanayi Alanı : İmar Planlarında her türlü sanayi tesisleri için ayrılmış bölgeler.
Sanayi Bölgesi : İmar planlarında her türlü sanayi tesisleri için ayrılmış alanlardır.
Bu bölge içerisinde amaca göre hizmet görecek diğer yapı ve tesisler de yapılabilir.
Sanayi Sitesi : Belirli üretim alanlarında çalışan küçük ve orta büyüklüklerdeki
sanayi kuruluşlarının toplu olarak bulundukları, öncelikle kendi çalışma türünde kurulan
tesisleri kapsayan site.
Sathi Kaplamalar : Asfaltın (bitüm) bağlayıcı malzeme olarak yüzeye yerleştirilip,
hemen sonra bunun üzerine agreganın serilip sıkıştırılmasıyla yapılır. Karıştırma söz
konusu değildir.
Saydamlık : Bkz: Şeffaflık.
Sayısal Harita : Değişik yöntem ve cihazlarla doğrudan sayısal olarak veya mevcut
çizgisel haritalardan sayısallaştırıcılar kullanılarak elde edilen, çeşitli standart veya
formatlarda
vektör veya raster yapıdaki
sayısal
değerler ile bunların işlenmesi,
zenginleştirilmesi veya genelleştirilmesi ile elde edilen, çeşitli katmanlara ayrılabilen
sayısal bilgilerdir.
Sayıştay : Devletçe harcanan paranın hesaplarını denetleyen yüksek kurul.
Sayıştay Denetimi :
Sayıştay tarafından yapılan düzenlilik ve performans
denetimi.
Sayman (Muhasip) : Gelirleri toplama, nakit ve malları saklama, giderleri hak
sahiplerine ödeme ve teslim ve bu işlere ilişkin her türlü göndermeler ile bunlara bağlı
bütün nakit ve mal işlemleri yapan ve Sayıştay’a yönetim dönemi hesabı verenler.
Sayman Mutemedi : Veznedar, tahsil memuru, tahsildar, ambar memuru, tevzi
memuru, şehbender, kançılar gibi adlarla sayman adına ve hesabına geçici olarak almaya
ve harcamaya yetkili memurlar.
Seçici Yıkım : Konut, bina, köprü, yol ve benzeri alt ve üst yapıların yıkımı
öncesinde ve sırasında içindeki yabancı ve geri kazanımı mümkün olmayan maddelerden
ayıklanması ve yıkımın belirli ölçülerde ve kontrollü olarak yapılması.
Sel : Normalde kuru olan yerlerin yağışlara bağlı olarak yükselen yüzey suları, gel–
git olayları veya nehir yükselmesi nedeniyle geçici bir süre sular altında kalması.
Sembol : İnsanların iletişimde kullandıkları, anlam ifade eden her şey.
Sendika : İşçi ve işverenlerin kendi hak ve çıkarlarını korumak ve geliştirmek üzere
oluşturdukları, örgütlendikleri sınıfsal ve toplumsal örgütler.
Serbest Bölge : İhracatı, yatırım ve üretimi artırmak, yabancı sermaye ve teknoloji
girişini hızlandırmak, ekonominin girdi ihtiyacını ucuz ve düzenli şekilde temin etmek, dış
finansman ve ticaret imkanlarından daha fazla yararlanmak üzere mal ve hizmetlerin
üretilip satıldığı, arazi kullanımı ve işletilmesi özel mevzuat hükümlerine tabii bölge.
Serbest Meslek Erbabı : Serbest meslek faaliyetini (avukatlık, doktorluk,
muhasebecilik gibi) bağımsız, bir işverene tabi olmadan ve sürekli olarak yapanlar.
Servis İstasyonu : Karayolunda seyreden araçların bakım – onarım, yağlama ve
yıkama gibi işlerin yapıldığı tesislerdir. Bu istasyonların akaryakıt sağlayacak şekilde
düzenlenmiş olanları akaryakıt istasyonu sayılır ve akaryakıt istasyonu ile ilgili hükümler
uygulanır.
Sıhhi İşyerleri : Halkın yiyip içmesine, taranıp temizlenmesine, yatıp kalkmasına,
eğlenmesine mahsus yerler.
Sicil : Defter ve kütük anlamına gelir.
Sicil Amiri : Memurlar hakkında sicil raporu vermeye yetkili amir. Sicil amirleri,
kurumlarca, Devlet Personel Başkanlığının olumlu görüşü alınmak suretiyle, genel
yönetmeliğe uygun olarak hazırlanacak yönetmeliklerle belirlenir. Kurumların taşra
teşkilatlarında bulunan memurların sicil amirleri vali ve kaymakamlardır.
Sicil Raporu: Sicil amirlerinin,mesleki ehliyetin belirlenmesini sağlayan soruları not
usulüyle, şahsiyetle ilgili konuları mütalaa şeklinde değerlendirerek memurların mesleki
ehliyetleriyle şahsi meziyet ve kusurlarını belirledikleri form.
Sismik Boşluk : Bir fay hattının daha önce deprem meydana getirmiş ancak belirli
bir süredir hareketsiz olan kısmıdır. Uzun süreli hareketsizlikler ileride güçlü bir deprem
olacağı ihtimalini arttırır.
Sismoloji
:
Depremin
nasıl
oluştuğunu,
deprem
dalgalarının
ne
şekilde
yayıldıklarını, ölçü aletleri ve yöntemlerini, kayıtların değerlendirilmesini ve deprem ile
ilgili diğer konuları inceleyen bilim dalı.
Sistem : Belirli bir amacı bulunan, çeşitli parçalardan oluşan, parçaları arasında
düzenli ilişkiler bulunan, ayrı ayrı parçaların ve sistemin tümünün dış çevre ile ilişkisi
bulunan bir bütün.
Sit : Tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli medeniyetlerin ürünü olup,
yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik, mimari ve benzeri özelliklerini yansıtan kent ve
kent kalıntıları, kültür varlıklarının yoğun olarak bulunduğu sosyal yaşama konu olmuş
veya önemli tarihi hadiselerin cereyan ettiği yerler ve tespiti yapılmış tabiat özellikleri ile
korunması gerekli alanlar.
Sivil : Askeri yani üniformalı olmayan anlamında kullanılır. Batı dillerinden
Türkçe'ye geçen bu kelime, etimolojik olarak her ne kadar medenî ve medeniyet
kavramlarını karşılıyor ise de, modern hayatta silahlı güçlere (asker – ordu – polis –
militan örgütler) karşıt olarak millî bir topluluğun üyesi olarak ele alınan vatandaş ve(ya)
onun konumunu karşılayan bir kavram olarak kullanılmaktadır.
Sivil Savunma : Tabii afetlerden doğabilecek tehlikelere karşı sivillerin hayatını –
mülkiyetini ve üretim araçlarını korumaya yönelik organizeli hazırlık. Ülkenin karadan,
havadan, denizden ve özellikle de nükleer silahlarla saldırıya uğraması halinde sivil halkı
korumaya yönelik tedbirler. Harp veya tabiî âfet (zelzele, fırtına, sel felaketi vb.) gibi
olağanüstü durumlarda halkın, can ve mal kaybının önlenmesi için alınan önlemlerin
bütünü.
Sivil Toplum : Çok yaygın ve değişik hükümet dışı örgüt ve kuruluşlarda
teşkilatlanan veya bunlara katılan insanlar.
Sivil Toplum Örgütleri (STK) : (Civil Society Organization) Sivil toplum üyeleri,
yani vatandaş – yurttaş tarafından meydana getirilen gönüllü kuruluşlar. Belirli hedeflere
kavuşabilmek için, hür bir ortamda teşkilatlanabilmiş insanlar ve(ya) sosyal gruplar.
Siyasi Yerinden Yönetim : Eskiden ‘siyasi adem-i merkeziyet’ denilen bu sistem,
daha çok, federal devletlerde, anayasalarca, ulusal kimliğe sahip olmayan yerel birimlere
tanınmış olan özerk ya da yarı özerk statüye dayanan bir yönetim biçimidir. Not: ABD,
Almanya, İsviçre gibi ülkeler bu sistemle idare edilmektedir. Bu sistemde yerinden
yönetim kapsamında oluşturulan eyalet, kanton ve benzeri adlarla anılan yönetim
birimlerinin kısmi de olsa yerel mahiyette yasama, yargı alanında yetkileri bulunmaktadır.
Son Kat : Çatı altında bulunan normal katların en üstte olan katı.
Sosyal : Toplumla ilgili, toplumsal, içtimaî.
Sosyal Altyapı : Kent insanlarının ortak ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla; imar
planlarında ayrılan eğitim, sağlık, dini tesis alanı, yeşil alan, otopark alanları.
Sosyal Analiz : Sosyal Fayda – Maliyet analizinde gelir dağılımına etkinin göz
önüne alınması.
Sosyal Belediyecilik : Mahalli idareye sosyal alanlarda planlama ve düzenleme
işlevi yükleyen bir modeldir. Bu çerçevede; kamu harcamalarını konut, sağlık, eğitim ve
çevrenin korunması alanlarını kapsayacak şekilde, sosyal amaca kanalize eden; işsiz ve
kimsesizlere yardım yapılması, sosyal dayanışma ve entegrasyonun tesis edilmesi ile
sosyo – kültürel faaliyet ve çalışmaların gerçekleştirilebilmesi için gerekli olan altyapı
yatırımlarının yapılmasını öngören; bireyler ve toplumsal kesimler arasında zayıflayan
sosyal güvenlik ve adalet mevhumunu güçlendirmeye yönelik olarak mahalli idarelere
sosyalleştirme ve sosyal kontrol işlevleri yükleyen bir modeldir.
Sosyal Bütünleşme : İktisadî büyüme ve gelir dağılımında adâleti sağlamak
hedeflerinden sonra sosyal gelişmenin üçüncü hedefidir. Kişilerin, birden fazla grubun
veya sosyal alt grupların, belirli hedeflerin gerçekleştirilebilmesi maksadıyla, önceki
hususiyetlerini ve davranış biçimlerini terk ederek, yeni ve ortak bir kimlikte buluşmaları.
Sosyal Çevre : Aile, akraba, komşular ve bireyin içinde bulunduğu toplum.
Sosyal
Devlet
:
Sosyal
siyaseti,
kendi
başına
veya
katılımcı
demokrasi
çerçevesinde sivil toplum örgütleri ile birlikte uygulayan devlet. Sosyal siyasetin
unsurlarından olan sosyal güvenlik yöntemlerinin her hangi birisini, bir kaçını veya
hepsini, toplumun bütün kesimlerine, değişik sosyal gruplara ve özellikle muhtaçlara
yönelik uygulayan bir devlettir.
Sosyal Fayda : Planlanan ve hayata geçirilen bir sosyal faaliyetin – etkinliğin –
hareketin – programın olumlu neticelerinden, hedef grup veya kitlenin, maddî veya
manevî yönleriyle istifade etmesi – menfaat (yarar) sağlamasıdır.
Sosyal Fayda Maliyet Analizi : Projelerin sosyal faydası ile maliyetlerinin
karşılaştırılması. Literatürde, iki tür SFMA yöntemi vardır. İlkinde gelir dağılımına etkileri
dikkate alınmazken, diğerinde bu etkiler içerilmektedir.
Sosyal Güvenlik Sistemi : Bir toplumda yaşayan bireylerin sosyal güvenliklerini
sağlamak üzere devletçe düzenlenen kurumlar topluluğu.
Sosyal Rehabilitasyon : Kişinin; duygu, düşünce ve davranışların onarılarak
iyileştirilmesi, toplumsal ilişkilerinin güçlendirilmesi ve bu yolla toplumsal yaşama
hazırlanması.
Sözleşmeli Personel : Devletin, kamu iktisadi teşebbüslerinin ve diğer kamu tüzel
kişilerinin yürütmekle yükümlü oldukları ve memurlarca yerine getirilmesi gerekmeyen
kamu hizmetlerinin ifası amacıyla, bu Kanunda belirtilen esaslar çerçevesinde sözleşme
ile tam zamanlı veya kısmi zamanlı olarak çalıştırılan ve işçi sayılmayan personel.
Spor Ve Oyun Alanları : Spor ve oyun ihtiyaçlarını karşılayan alanlardır. Bu
alanlarda kent ölçekleri hiyerarşisine göre gerekli spor ve oyun alanları bulunur. Bunlar
futbol, basketbol, voleybol, tenis, yüzme, atletizm, buz pateni v.b. gibi spor faaliyetlerini
ihtiva eden açık ve kapalı tesis alanları.
Stabilize : Düz, engebesiz, pürüzsüz duruma getirmek. Sağlamlaştırmak.
Standardizasyon : Uluslararası Standardizasyon Örgütü'nün (ISO) tanımına göre;
belirli bir faaliyetten ekonomik fayda sağlamak üzere, bütün ilgili tarafların katkı ve
işbirliği ile belirli kurallar koyma ve kuralları uygulama işlemi.
Statü : Bireyin toplum içindeki pozisyonu.
Strateji : 1) Bir amaca ulaşmak için eylem birliği sağlama ve düzenleme sanatıdır.
2) Yeniliği, ilerlemeyi ve işletmenin çevreye uyumunu sağlayan hareket tarzı.
Stratejik Planlama : 1) Stratejik Planlama, amaç ve hedeflere ulaşabilmek
amacıyla gerekli olan strateji ve politikaların belirlenme sürecidir. Stratejik planlama,
örgütün ne olduğu, ne yaptığı ve neyi yaptığına şekil veren ve yol gösteren kararları ve
eylemleri üretmek için disipline edilmiş çabalar bütünüdür. 2) Bir örgütün misyonunun ve
geleceğe yönelimli, uzun ve kısa dönemli performans hedeflerinin ve stratejilerinin bir
taslağının oluşturulmasıdır.
Stratejik Yönetim : Uzun vadede organizasyonel performansı istenen ölçüde
geliştirebilmek için misyon, amaç ve hedef belirleme, bu çerçevede alternatif stratejiler
oluşturma, en uygun stratejiyi seçme, uygulama ve doğrulama ile bu kapsamdaki
ayarlamaları gerektiği zamanda yapma çalışmalarını kapsayan bir yönetim yaklaşımıdır.
Stres : 1) Gerginlik. 2) Bir kişinin kendi istekleri ile çatışan, onu zorlayan ve aynı
zamanda fırsatlar da sunan, bir dinamik durumla karşı karşıya kalması ve sonucun
kendisi için hem belirsiz hem de önemli olması. 3) Birey üzerinde, karşı koyma
yeteneklerini ve kaynaklarının aşan istekler olduğunda ortaya çıkan, bireysel özelliklerin
ya da psikolojik süreçlerin de dolaylı olarak etkilediği, fizyolojik ya da psikolojik tepkiler
bütünü.
Su Kaynakları Yönetimi : Su kaynaklarının sağlanması, kullanılması, korunması
ve dağıtım gibi etkinlikleri içeren yönetim.
Su Kirliliği : Suyun yararlı kullanımını etkileyecek miktarlarda kimyasal, fiziksel ya
da biyolojik maddelerin katılmasıyla kalitesinin bozulması. Su kirlenmesinin en yaygın
kaynakları; yetersiz evsel atık su arıtma tesisleri, endüstriyel atıkların boşaltılması,
yüzeysel akış, madencilik faaliyetleri ve sulamadır.
Su Koruma : Konutların, sanayinin ve tarımın tükettiği su miktarının azaltılmasına
yönelik programlar ve yöntemler. Uygulama örnekleri genellikle yüzeysel akışın yeniden
kullanılması, rezervuarlardaki buharlaşmanın azaltılması ve yeniden işlenmiş suyun
endüstriyel amaçlarla kullanılması gibi alanlarda görülür. Çifte boru tesisatı sisteminin,
gelecek yıllarda suyun yeniden işlenme yüzdesinin artması
sonucunu doğurması
beklenmektedir.
Su Sağlama Sistemi : İçme suyunun kaynaktan tüketiciye kadar toplanması,
işlenmesi, depolanması ve dağıtımı.
Su Sertliği : Suda kalsiyum karbonat ve diğer kimyasal maddelerin bulunmasından
kaynaklanan sertlik.
Su Tesisleri Harcamalarına Katılma Payı :
Belediye Gelirleri Kanununa göre,
belediyelerce veya belediyelere bağlı müesseselerce beldede aşağıdaki şekillerde su
tesisleri
yapılması
halinde,
dağıtımın
yapıldığı
saha
dahilindeki
gayrimenkullerin
sahiplerinden alınan bedel.
Su Toplama : Hidroelektrik enerji üretimi, içme suyu sağlanması ya da sulama gibi
amaçlarla su toplanması ve depolanması.
Su Toplama Havzası : Yağış sularının belirli bir çıkışa doğru sürekli olarak aksanını
sağlayan arazi parçası.
Su Tutma Havzası : Yağış sularını alıp toplayan drenaj havzası.
Su Ürünleri : Denizler, iç sular ve suni olarak yapılmış havuz, baraj, gölet, dalyan
ve çiftlik gibi tesislerden tabii veya suni olarak istihsal edilen, yetiştirilen su bitkileri,
balıklar, süngerler, yumuşakçalar, kabuklular, memeliler, sürüngenler gibi canlılarla
bunlardan imal edilen ürünler.
Su Ürünleri Hali : Belediyeler ya da gerçek veya tüzel kişiler tarafından bu
Yönetmelikte yer alan hususlara ve projesine uygun olarak kurulan, su ürünlerinin açık
artırma ile toptan satışının, muhafazasının, kalite, hijyen ve sağlık kontrolünün ve
dağıtımının yapıldığı, kapasitesi 10 ton/gün ve üzeri olan yerler.
Su Ürünleri Müstahsilleri : Ticari amaçla deniz ve iç sularda su ürünleri istihsal
eden kaptan, balıkçı reisi, balıkçı ve tayfa gibi gerçek kişiler ile tüzel kişileri, bunların
ortak ve çalışanları ile su ürünleri yetiştiricileri.
Su Ürünleri Toptan Satış Merkezi : Su ürünleri hali bulunmayan beldelerde, su
ürünlerinin, bu amaçla ayrılan alanlarda, ilgili Yönetmelikte yer alan şartlara uygun
olarak, kontrollü toptan satışının yapıldığı, kapasitesi 10 ton/gün'e kadar olan yerler.
Subsidiarity : Bkz: Hizmette Vatandaşa Yakınlık.
Sundurma : Yağmur veya güneşten korunmak için bir kapı üstüne ya da duvar
önüne yapılan saçak.
Sübvansiyon : Devletin, fiyat politikası sonucu olarak meydana gelen kamu
kuruluşun zararları karşılaması, toplumsal fayda gözetilerek üretim ya da hizmetin
gelişimi için dolaylı, dolaysız ödeme yapması.
Sükna Hakkı : Bir evde oturmak, yahut onun bir kısmını işgal etmek hakkıdır. Bu
hak başkalarına devredilemez ve mirasçıya geçmez. (Medeni Kanunun 748-750.
maddelerinde düzenlenmiştir.)
Sürdürülebilir Kalkınma : Hayatın sürdürülebilirliğini temin etmek, insanlığa
hayat alanı sunan çevresel gelişme ile hayatın kalitesini artırmayı hedefleyen iktisadî
kalkınma arasında bir uyumun, sağlıklı bir köprünün tesisi.
Süreç : Aralarında birlik olan veya belli bir düzen içinde tekrarlanan, ilerleyen,
gelişen olay veya hareketler dizisi, oluşum.
Sürveyan : 1) Bir eğitim alanında veya bir çalışma ortamında gözetmen olarak
çalışan kişi. 2) Görevlendirildiği şantiyede yapı denetimini üstlenen kuruluş veya kişilerin,
direktifleri ile yapının fen, sanat ve sağlık kurallarına uygun olarak yapılabilmesi için, yapı
ile ilgili inşaat, tesisat, imalat, tadilat, tamirat ve her türlü inşaat işlerinden sorumlu olan
ve aldıkları eğitime göre teknik öğretmen, yüksek tekniker, tekniker, teknisyen unvanını
taşıyanlar ile 3308 sayılı Kanuna göre ustalık belgesi alan fen adamı.
Sterilizatör : Malzemelerin sterile olmasını sağlayan alet.
Şadırvan : Ortasında yüksekçe bir yerden şarıltı ile bol su akan havuz veya çevresi
musluklu duvarla çevrilmiş su haznesi. Not: Şadırvanların, abdest almak için camilerin iç
avlularına yapılan, üstü açık veya kapalı şekilleri vardır.
Şantiye : Yapı yeri.
Şantiye Binası : İşlerin yürütülebilmesi için şantiyede kurulan geçici bina.
Şantiye Şefi : Yapının uygulanması için gerekli olan inşaat ve iş organizasyonunu
sağlayan, işveren vekili olarak hareket eden ve İş Kanunu ile İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği
Tüzüğü'ne göre zorunlu tedbirleri almak ve uygulatmak ile sorumlu olan mimar veya
inşaat mühendisi.
Şef : Yetki ve sorumluluğu olan, yöneten kimse.
Şeffaflık : Şeffaflık, açıklık, gün ışığında yönetim. Şeffaflığın temeli ilgili olan
herkesin
gereksinim
duyduğu
Şeffaflığı.
Şehir : Bkz: Kent.
bilgiye
erişebilmesinin
sağlanmasıdır.
Bkz.
Bilginin
Şehir Hatları : Şehir içi yollar, şehir içi ulaşım.
Şehir Kulübü : Kentteki ileri gelenlerin yemek yemek, çeşitli oyunlar oynayarak
eğlenmek amacıyla bir araya geldiği yer.
Şehirleşme : Özellikle sanayinin gelişmesi sonucu nüfusun şehirlerde toplanması ve
şehir alanlarının genişlemesi süreci. Kentleşme.
Şerefiye : Kamu hizmetleri, dolayısıyla gayrimenkullerdeki değer artışı nedeniyle
mal sahiplerinin yapılan hizmete katkı payı.
Şufa : Önalım; öncelikli alım.
Şufa Hakkı : Önalım hakkı; mükellefin, hakkın konusu olan şeyi bir üçüncü kişiye
satması durumunda, hak sahibine tek taraflı bir irade beyanı ile satılan şeyin mülkiyetinin
kararlaştırılan bedel karşılığında öncelikle kendisine devrini isteme yetkisini veren haktır,
yenilik doğuran haklardandır.
T
Taahhütname : Kişinin kendi ad ve hesabına, bir gerçek kişi veya tüzel kişiye
karşı, sözleşmeli ya da sözleşmesiz olarak, bir işin yapılmasını veya bir şeyin teslimini
üstlendiğini gösterir belge.
Taban Alanı : Yapının parsele oturacak bölümünün yatay izdüşümünde kaplayacağı
alan. Bahçede yapılan eklenti ve müştemilat taban alanı içinde sayılır.
Taban Alanı Kat Sayısı : Taban alanının imar parseli alanına oranı.
Tabiat Varlıkları : Jeolojik devirlerle, tarih öncesi ve tarihi devirlere ait olup ender
bulunmaları veya özellikleri ve güzellikleri bakımından korunması gerekli, yer üstünde,
yer altında veya su altında bulunan değerler.
Tabii Afet : Deprem, sel ve bunun gibi büyük yıkımlara yol açan tabiat hadiseleri.
Tabii Zemin : Arazinin hafredilmemiş ve doldurulmamış hali.
Tadil : Değiştirme; değişiklik.
Tadilat Projesi : Yapıdaki herhangi bir değişikliği göstermek üzere hazırlanan ve
asıl projenin eki olan proje, değişiklik projesi.
Tahakkuk : 1) Kelime anlamı
gerçekleşen
alacağı
anlamına
gerçekleşmek olan bu kavram, belediyenin
gelmektedir.
2)
Tahsilatın
ve
ödemelerin
yapılıp
yapılmamasına bakılmaksızın, hasılatın (gelirin) kazanılması ve gidere katlanılması
durumunun hesaplara aktarılması
Tahakkuk Esası : 1) Bir ekonomik değerin yaratıldığında, başka bir şekle
dönüştürüldüğünde, mübadeleye konu edildiğinde, el değiştirdiğinde veya yok olduğunda
muhasebeleştirilmesi. 2) Filli üretim ve ödeme tarihlerine bakılmaksızın gelir ve
giderlerin, bir ay veya yıl gibi meydana geldikleri belli bir döneme ait oldukları kabul
edilip, elde edilen varlıklarla birlikte meydana geldikleri tarihte kayıtlara alınması
yöntemi.
Tahkim : Yabancı sermaye yatırımlarından doğan hukuksal uyuşmazlıkların, ülke
yargı organlarında değil, iki tarafça belirlenen bir hakem kurulunda çözümlenmesi.
Tahliye : Boşaltmak.
Tahsilat : Kamu alacaklarının toplanması.
Tahsis Cetveli : Kadastro veya varsa imar parsellerinin hangi imar adalarına
gittiğini gösteren cetvel.
Takas : Vadesi gelmiş, aynı cinsten ve karşılıklı iki alacağın birbirine sayışılması.
Takım : Ortak benimsenmiş ve açık bir amaç etrafında, belirlenmiş bir dizi görev
ve sorumlulukları yerine getirmek üzere benimsenmiş bir takım üyesinin liderliğini kabul
eden uygun büyüklükteki çalışanlar topluluğu.
TAKS : Taban Alan Kat Sayısı. Taban alanının parsel alanına oranlanması ile
bulunur. Bu sayı arsa kullanım katsayısıdır.
Taksi Durakları : Taksi otomobillerinin yolcu almak için bekleyebilecekleri şekilde
düzenlenmiş yerler.
Taksir : Dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun
kanunî tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesi.
Tam İstihdam : Bir ekonomide çalışma arzusu ve yeteneği olan herkesin, cari
ücret ve çalışma koşullarında üretim süreci içinde yer alması.
Tapu : Arazinin belirli bir parçasının veya üzerine inşa edilmiş bağımsız bölümün
malikini gösteren, tapu sicil müdürlüğünce verilmiş, aksi kanıtlanıncaya kadar geçerli
resmi bir belgedir. Buna tapu senedi de denmektedir.
Tapu Haritası : Parsellerin geometrik şekillerini gösterir, belirli ölçekte çizilmiş
haritaya tapu haritası denir. Kadastro paftası da denmektedir. İmar, kamulaştırma
haritaları da tapuya tescil edilmekle tapu haritası vasfını kazanır.
Tapu Kütüğü : Tapu sicilini oluşturan ve taşınmaz malların üzerindeki ayni ve şahsi
hakları gösteren, köy veya mahalle esasına göre tutulan defterlerden her birine tapu
kütüğü denir.
Tapu Sicil Müdürlüğü : Taşınmaz mallara ilişkin akit ve tescil işlemlerini yapmak
ve tapu sicilini mevzuatına göre tutmakla görevli her il ve ilçede kurulmuş bulunan
müdürlükler.
Tapu Sicili : Taşınmaz mal ile üzerindeki hakların durumlarını göstermek üzere
Devletin sorumluluğu altında tescil ve açıklık ilkelerine göre tutulan sicil.
Tapu Tahsis Belgesi : İmar Ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak
Bazı
İşlemler
Ve
6785
Sayılı
İmar
Hk.Kanunun 10. maddesinde göre;
Kanununun
Bir
Maddesinin
Değiştirilmemesi
hazine, belediye, il özel idaresine ait veya Vakıflar
Genel Müdürlüğünün idare ettiği arsa veya araziler üzerinde, gecekondu sahiplerince
yapılmış yapılara, yine aynı kanunun 12 nci madde hükümlerine göre tespit ettirildikten
sonra, kayıt maliki kamu kuruluşlarınca bu yer hak sahibine tahsis edilen ve bu tahsisin
yapıldığı tapu sicilinin beyanlar hanesinde gösterilerek ilgiline verilen, hak sahibi
olduğunu gösterir belge.
Tasma : Sahipli hayvanları kayıt altına alarak, kontrollerinin düzenli yapılmasını
sağlamak amacıyla hayvanlara verilen kimlik, takılan üzengi.
Taşeron (Alt İşveren) : Bir (asıl) işverenden, belirli bir işin bölümünde veya
eklentilerinde iş alan ve işçilerini münhasıran o işyerinde ve(ya) eklentilerinde çalıştıran
aracı kişi veya şirket.
Tatil Günleri Çalışma Ruhsat Harcı : Belediye Gelirleri Kanunu’na göre, hafta tatili
ve ulusal bayram günlerinde çalışmaları belediyelerce izne bağlı işyerlerine ruhsat
verilmesi karşılığı alınan bedel.
Tebellüğ : Bir tebliği alma; tebliğ edilen bir yazıyı imza ile teslim alma.
Tebliğ / Tebligat : Bildiri, genelge, açıklama.
Tecil : Ertelemek, tehir.
Tediye : Ödeme; bir borcun ödenmesi.
Tehlikeli İnşaat ve Yıkıntı Atıkları : İnşaat ve yıkıntı atıkları içerisinde bulunan
asbest, boya, florasan ve benzeri zararlı ve tehlikeli atıklar.
Tehlikeli Madde Depoları : Dolum istasyonları dışında patlayıcı, yakıcı, zehirli,
radyoaktif, kendi kendine tutuşan maddelerle, yanıcı sıvılar ve kolay ateş alabilen katı
maddeler, fiziksel veya kimyasal niteliği bakımından yukarıdakilere benzeyen maddelerin
depo edildiği, yükleme ve boşaltmaların yapıldığı tesisler.
Teklif : İlgili Kanuna göre yapılacak ihalelerde isteklinin idareye sunduğu fiyat teklifi
ile değerlendirmeye esas belge ve(ya) bilgiler.
Teklif Karar : Belediye meclisinin gündemine alınmış bir konunun komisyonlara
havale edilmeden mecliste görüşülerek karara bağlanması işlemi.
Teknik Altyapı : Kent insanlarının ortak ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kentte
yapılan yol, atık su kanalı, içme suyu kanalı, gaz şebekesi, telefon şebekesi gibi
donanımlardır.
Teknik Yönetmelik : 1/2500 ve daha büyük ölçekli harita ve planların yapılmasına
ait yönetmelik.
Teknoloji : İnsanın doğa ile savaşımından geliştirdiği yöntem ve araçlar.
Tektonik
Deprem:
Levhaların
hareketi
sonucu
meydana
gelen
depremler
"tektonik" depremler olarak nitelendirilir ve bu depremler çoğunlukla levha sınırlarında
oluşurlar. Yeryüzünde olan depremlerin %90'ı bu gruba girer. Türkiye'de olan depremler
de büyük çoğunlukla tektonik depremlerdir.
Tekzip : Yalanlamak. Yalan olduğunu söylemek. İnkar, veto.
Tellallık Harcı : Belediye Gelirleri Kanunu’na göre, Belediye sınırları ve mücavir
alanlar içinde belediyelere ait hal, balıkhane, mezat yerleri ve ilgilinin isteğine bağlı olarak
belediye münadisi veya tellalı bulundurulan sair yerlerde, gerçek veya tüzelkişiler
tarafından her ne surette olursa olsun, her çeşit menkul ve gayrimenkul mal ve
mahsullerin satışından alınan pay.
Tembih : Uyarma; uyarı, ikaz, Öğüt.
Teminat
Mektubu
:
Bankaların
müşterisinin
taahhüdünü
yerine
getireceği
konusunda üçüncü kişi ve kuruluşlara verdikleri yazılı güvence. Teminat mektupları nakdi
olmayan bir kredi türüdür.
Temlik : Devir. Mülk olarak verme.
Temsil Giderleri : Belediyelerin görevleri ile ilgili olmak şartıyla: a) Belde'de
başarılı çalışmaları görülenler için toplantılar düzenlenmek. b) Kupa ve benzeri teşvik
uygulamalarında bulunmak. c) Gerçek ve tüzel kişilere plaket, ödül ve hediye vermek,
çiçek göndermek. d) Belde'de göreve başlayan veya ayrılan protokole dahil kişiler için
toplantılar düzenlemek ve hediye vermek için yapılan harcamalar.
Temyiz : İlk derece mahkemesinin yasaya aykırı karar vermesi, yetkili olmaması,
yargılama yöntemine aykırı karar vermesi gibi durumlarda, kararın bozulması için yüksek
dereceli mahkemeye başvurulması.
Terkin : Silme; çizme; resmi kütük veya defterde yazılı bulunan bir konunun
(şerhin) çizilmesi.
Tesellüm : Teslim. Verilen bir şeyi alıp kaydetmek, teslim almak.
Tesellüm : Verilen bir şeyin kayıt altına alınması.
Tevdi Etmek : Vermek; bırakmak; sunmak.
Tevhid : Birleştirme. Tapu sicilinde ayrı ayrı kayıtlı birbirine bitişik birden fazla
taşınmaz malın tek bir tapuya bağlanarak, tek bir parsel halini almasıdır (TST. 75).
Tıbbı Atık : Ünitelerden kaynaklanan patolojik ve patolojik olmayan, enfekte,
kimyasal ve farmasotik atıklar ile kesici-delici malzemeler ve sıkıştırılmış kaplar.
Ticaret Alanı : İmar Planlarında ticari amaçlı yapılar için ayrılmış bölgeler.
Toplam Kalite Yönetimi : Bir kuruluşta üretilen mal ve hizmetlerin, işletme
süreçlerinin ve personelin sürekli iyileştirilmesi ve geliştirilmesi yolu ile en optimum
maliyet düzeyinde önceden belirlenmiş olan müşteri gereksinimlerinin ve beklentilerinin,
tüm çalışanların katılımı ve kendilerinden beklenen yükümlülükleri yerine getirmeleri yolu
ile karşılanarak, işletme performansının iyileştirilmesi stratejisini geliştirmek ve bunun
için hazırlanacak planların uygulamaya konulmasını sağlamaktır.
Toplantı Dönemi : Meclisin olağan toplanma dönemleri.
Toplu İş Sözleşmesi : Hizmet akdinin yapılması, muhtevası ve sona ermesi ile ilgili
hususları düzenlemek üzere, işçi sendikası ile işverenler veya işveren sendikaları arasında
yapılan sözleşme.
Toplu İş Uyuşmazlığı (İş Uyuşmazlığı) : Toplu sözleşme sürecinde veya toplu iş
sözleşmesinin imzalanmış olmasından sonra, uygulamada ortaya çıkacak anlaşmazlıklar
ve sorunlar.
Toplu Pazarlık : İki veya daha fazla kişi ya da gruptan oluşan tarafların, kendi
aralarındaki münasebeti, bir düzene kavuşturarak, sosyal taraflarca (çalışma hayatında
bunlar işçi ve işveren temsilcileridir) kabul edilerek, alanları ile ilgili olan yeni kaideleri
ortaya koymak ve hayata geçirmek maksadıyla yürütülen karşılıklı görüşmeler süreci.
Toplu Taşıma veya Toplu Taşımacılık : Genel olarak belli bir ücret tarifesine göre
kişilerin seyahat ihtiyacını temin etmek üzere kullanılan araçlar ile bu maksatla kurulan
kara, deniz ulaşım sistemleri.
Toplum : Sürekli bir arada yaşayan ve varlıklarını sürdürebilmek için birbirlerine
muhtaç olan, temel ihtiyaçlarının giderilmesinde ve sosyal sorunlarının çözümlenmesinde
iktisadî ve sosyo – kültürel alanda değişik vasıtalar, yöntemler, örgütlenme ve düşünme
biçimleri ortaya koyan insan topluluğu.
Toplum Kalkınması : Ekonomik ve kültürel gelişmeyi sağlamak üzere bir bölgeyi
kapsayan çalışmaların tümüdür. Toplum Kalkınması, yerel toplulukların, ekonomik,
toplumsal ve kültürel sorunlarını çözmek üzere giriştikleri gönüllü çabaların devletin
olanaklarıyla
desteklenmesi
ilkesine
dayanan
bir
yöntem
olup,
halkın
gönüllü
teşkilatlanması ve idare ile işbirliği yapması, belli alanlardaki bir takım faaliyetlere gönüllü
katılması ilkelerine dayanmaktadır.
Toplumsal Dayanışma : Bir toplumsal grubun ya da toplumun üretim yapısı,
kurumları ve değerlerinin birbiriyle tutarlı olması durumu.
Toplumsal Değişme : Bir grubun, organizasyonun, topluluğun ya da toplumun bir
biçimden diğer bir biçime geçiş süreci.
Toplumsal Hareketlilik : Mobilite. İnsanların farklı toplumsal düzeylerdeki veya
mevkilerdeki hareketi.
Toplumsal İlerleme : İnsanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin artması,
bilimin,
kültürel
öğelerin
toplumda
yaygın
olarak
dağılması,
bireysel
özgürlüğün
genişlemesi süreci.
Toplumsal Tabaka : Katman, kat. Bir toplumsal sistem içinde makam, şöhret,
meslek, statü vb. bakımdan ayrılan topluluklardan her biri.
Toplumsallaşma : Toplumun yeni üyelerine o toplumda var olan yerleşmiş,
görenek, değer, tutum ve davranışların ne olduğu ve bunlara uyum sağlama ve
öğrenmenin yolları.
Topografya : Yer yüzeyinin fiziksel biçimi.
Toprak Çökmesi : Yer yüzeyinin çeşitli nedenlerle, özellikle kömür, tuz, altın su ya
da petrol gibi maddelerin çıkarılması işlemleri sonucunda aşağı doğru göçmesi.
Toprak Erozyonu : Toprak parçacıklarının havanın etkisi ile değişip ufalanması ve
sonra da rüzgar ve su tarafından taşınması doğal süreci.
Toprak Islahı : Barajlar, kanallar ve pompalama sistemleri inşa ederek toprağın
tarım ve geliştirme amacıyla kullanılabilecek biçimde değiştirilmesi.
Toprak Kayması : Yerçekimi etkisiyle, kaya ve toprak parçalarının yavaş yavaş
yada yüksek bir hızla aşağı doğru hareketi.
Toprak Korunması : Erozyonda ötürü toprağın bozulmasını, toprağın denge
kaybını yada bitkilerin aldığı besin maddelerinin kaybını asgariye indirmek amacıyla
uygulanan toprak kullanımı yönetimi.
Toprak Kullanım Araştırması : Belli bir alanda toprağın kullanım biçimlerinin
envanterinin çıkarılması. Bu çalışma, genellikle açıklamalı harita olarak ve istatistik
verilerle özetlenir.
Toprak Kullanım Haritası : Bir coğrafi bölgedeki toprak kullanım durumunu, siyasi
sınırları, ulaşım ağını ve yöredeki su oluşumlarını da içerecek biçimde gösteren harita.
Toprak Kullanım Planı : Toprağın, kamusal ve özel imar çalışmalarında dahil
olmak üzere nasıl kullanılacağı konusundaki resmi öneri.
Toprak Kullanımı : Toprağın sanayi, konut, dinlenme ya da diğer amaçlara tahsis
ediliş biçimleri.
Toprak Örtüsü : Rüzgar ve suyun yol açtığı toprak erozyonunu azaltmak amacıyla
yetiştirilen bitkiler.
Toprak Yönetimi : Mevcut nüfusun ve gelecek kuşakların ihtiyaçları ve doğal
çevrenin korunması bakımından azami uzun vadeli yararı sağlamak amacıyla toprağın
geliştirilmesini ve korunmasını amaçlayan yönetim.
Tören Giderleri : Maddelerde belirtilen giderlerdir. a) Resmi ve dini bayramlar ile
anma günleri. b) Beldenin kurtuluş günleri. c) Festival ve fuarlar. d) Beldenin sosyal,
ekonomik ve kültürel kalkınmasına katkıda bulunacak temel atma ve açılış günleri. e) Milli
mücadeleye ait önemli günler. Maddelerde belirtilen giderler dışında kalan ve yapılması
Belde için gerekli olan veya mahalli örf, adet ve sosyal yaşantı için de gerekli sayılan
etkinlik ve törenler için (nişan, nikah, ölüm gibi) harcama yapılabilir.
Trafolar
:
Yüksek
elektrik
gerilimini
hizmet
edeceği
amaca
uygun
olarak
düzenleyen tesislerdir.
Trampa : Bir malın başka bir malla veya bir hakkın başka bir hakla değiştirilmesini
konu alan sözleşme.
Tranşe : Alt yapı tesislerinin içine yerleştirildiği ve üstünün usulüne göre
kapatılarak eski haline getirilmesi gereken her türlü hendek ve çukur kazısı.
Tranşe Ruhsatı: İlgili kurumca verilen tranşe izni.
Tretuvar : Kenarlık.
TSE Belgesi (Türk Standartlarına Uygunluk Belgesi) : Türk Standartları
Enstitüsü (TSE) ve marka almak isteyen firma arasında akdedilen sözleşme ile TSE
markası kullanma hakkı verilen firma adına düzenlenen ve üzerinde TSE markası
kullanılacak malların; ticari markası, cinsi, sınıfı, tipi ve türünü belirten belge.
TSEK Markası (Kalite Uygunluk Markası) : TSEK markası, üzerine veya
ambalajına konulduğu malların henüz Türk Standardı olmadığından ilgili uluslararası veya
diğer ülkelerin standartlarına veya TSE tarafından kabul edilen teknik özelliklere uygun
olarak imal edilip, piyasaya arz edildiklerini ifade eder.
TUS Belgesi : Mühendis – Mimar Odaları Birliği-Harita ve Kadastro Mühendisleri
Odası tarafından her bir ruhsat için verilen tescil belgesi.
TUS
(Teknik Uygulama Sorumlusu) : Ruhsat eki projelerin uygulanmasında
Harita ve Kadastro Mühendislik Hizmetlerini üreten ve sorumluluğunu alan Serbest Harita
ve Kadastro Mühendislik Müşavirlik Bürosu.
Tusunami : Odağı deniz dibinde olan, derin depremlerden sonra, oluşan dev
dalgalara verilen addır.
Tutanak : Herhangi bir olayın ortaya çıkışını, sonucunu olay anında ya da olaydan
hemen sonrasında olanları anlatmak için yazılan yazılar.
Tutumluluk : Uygun kalite göz önünde bulundurulmak kaydıyla, bir faaliyet
gerçekleştirilmesinde kullanılan kaynakların maliyetinin asgariye indirilmesi. Tutumluluk,
tasarrufu, israfın önenmesini gerektiren bir kavram olmakla beraber, verimlilikten ayrı
düşünülemez. Çünkü, verimlilik, aynı kaynaktan elde edilen çıktının daha fazla olması
veya aynı çıktıyı daha az kaynak kullanmak suretiyle elde etmek olduğuna göre,
kaynakların maliyetinin asgariye indirilmesini gerektirmektedir. Tutumluluk, mutlak
anlamda kaynak kullanımının asgariye indirilmesi değildir. Tanımdan da anlaşılacağı üzere
uygun kalite düzeyini gerçekleştirmek şartıyla kaynak kullanımının en aza indirilmesi
anlamında bir kavramdır.
Tüketim : Mal ve hizmetlerin istek ve ihtiyaçları gidermek üzere kullanılması.
Tüketim Toplumu : Bir işe yarasın yaramasın, bir ihtiyacı karşılasın karşılamasın,
üretimin asıl olarak satmak ve kâr etmek için yapıldığı, üretimde niteliğin ve rasyonelliğin
göz ardı edilerek, reklâmcılık yoluyla bireylerin moda, heves ve alışkanlıkların baskısı
altına alınarak “tüketmeyi istemeye” yöneltildiği toplum.
Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi : Kanun ve tüzüklerin emrettiği diğer ilanlar ve
mahkemeler, resmi daireler ve kamu tüzel kişileri tarafından ticaret işleriyle ilgili olarak
verilen ilanlar ve iflas memuru tarafından hazırlanan iflas ve konkordatoya ait kazai
kararları yayınlayan gazete.
Tüzel Kişi : Gerçek kişi olan insanlar gibi maddi bir varlığı olmamasına rağmen
hukukun kişi saydığı kurum, kuruluş ve müesseselere tüzel kişi (hükmi şahıs) denir. Tüzel
kişiler; Kamu Tüzel Kişileri ve Özel Hukuk Tüzel Kişileri olmak üzere ikiye ayrılır. Örneğin;
Kamu Tüzel Kişisi : Devlet, Belediyeler, Köy, D.S.İ gibi kuruluşlar. Özel Hukuk Tüzel Kişisi
: Şirketler, kooperatifler, vakıflar, dernekler, sendikalar, siyasi partiler gibi kuruluşlar.
Tüzük : Bir kanunun uygulamasını göstermek veya kanunun emrettiği işleri
belirtmek üzere, kanunlara aykırı olmamak şartıyla ve Danıştay’ın incelemesinden
geçirtilerek Bakanlar Kurulu tarafından çıkartılan yazılı hukuk kuralları.
U–Ü
UKOME : Ulaşım Koordinasyon Merkezi. Raylı raysız her türlü kara ve deniz
taşımacılığı hizmetlerini etkili bir koordinasyon içinde ve süratle verimli sonuca ulaştırmak
amacıyla; Metropoliten alan nazım plan çerçevesinde, arazi kullanım ve ulaşım planlama
çalışmalarıyla, Büyükşehir Belediyesi'nce hazırlanan veya hazırlatılan etüd ve planları da
inceleyerek, Büyükşehir ulaşım planını yapar, yaptırır, uygular ve uygulatır.
Umran : Bayındır.
Umuma Açık Yer : Açılmasına ve faaliyette bulunmasına kolluğun soruşturması
üzerine mahallin en büyük mülki amiri tarafından izin verilen ve belli şartlara uymak
kaydı ile herkesin girebileceği istirahat ve eğlence yeri.
Umuma Mahsus Yer :
Hiç bir kayıt ve şarta bağlı
olmaksızın herkesin
faydalanmasına açık parklar, meydanlar, piknik alanları ve yollar gibi yerler.
Umumi Bina : Kamu hizmeti için kullanılan resmi binalarla ibadet yerleri, özel
eğitim, özel sağlık tesisleri, sinema, tiyatro, opera, müze, kütüphane, konferans salonu
gibi kültürel binalar ile gazino, düğün salonu gibi eğlence yapıları, otel, özel yurt, işhanı,
büro, pasaj, çarşı gibi ticari yapılar, spor tesisleri, genel otopark ve buna benzer umuma
ait binalar.
Umumi Hizmet Alanları : Meydan, park, yeşil alan, çocuk bahçesi, yol, otopark,
pazaryeri, açık oyun ve spor alanları gibi kullanımlar için ayrılan kamunun ve toplumun
ortak kullanımına yönelik tescile tabi olmayan alanlar.
Umumi Hizmetlere Ayrılan Miktar : Bir düzenleme sahasında yol, meydan, park,
genel otopark, yeşil saha gibi umumi hizmetlere ayrılan ve tescile tâbi olmayan alanlar ile
cami, karakol yerleri ve ilgili tesisler için ayrılan alanların tümü.
Uyarma Cezası : Görevinde ve davranışlarında daha dikkatli olması gerektiğinin
memura yazılı olarak bildirilmesi.
Uydu Kent : Ana kente bağlantılı olarak kurulan ve onun yükünü azaltmak
amacıyla çevresinde oluşturulan yerleşim yeri.
Uygulama İmar Planı : Tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu
işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını,
bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama
programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren
plan.
Uygulama Krokisi : Ada veya parsellerin zeminde belirtilmesi amacıyla, paftası
üzerinden alınan ölçüleri yazılarak düzenlenen kroki.
Uygulama Sınırı : Parselasyon haritasında düzenlenecek imar adalarını çevreleyen
yol, meydan, otopark, yeşil alan vb. kamu hizmetlerine ayrılan alanların eksenlerinden
geçen kapalı sınıra; uygulama sınırı, bu sınırın çevrelediği alana da uygulama alanı denir.
Uygunluk Denetimi : Kamu idarelerinin gelir, gider, mal ile diğer hesap ve
işlemlerinin kanunlara ve diğer hukuki düzenlemelere uygunluğunun incelenmesini içeren
denetimi.
Ücret : Görülen bir hizmet karşılığı verilen bedel.
Ücret Dışı Ödemeler (Yan – Ek Ödemeler) : Ücret haddinin üzerinde yapılan ve
ücret gelirini artıran ek ödemeler.
Ücrete Tabi İşler : Belediye Gelirleri Kanununa göre; belediyelerin söz konusu
Kanunda, harç veya katılma payı konusu yapılmayan ve ilgililerin isteğine bağlı olarak ifa
edecekleri her türlü hizmet için, belediye meclislerince düzenlenecek tarifelere göre
aldıkları ücret.
Üçüncü Sınıf Gayri Sıhhi Müesseseler : Meskenlerin ve insanların ikametine
mahsus diğer yerlerin yakınında kurulabilmekle beraber, sıhhi denetim altında tutulması
gereken tesisleri.
Ülke Mekansal Politika Planı : Kalkınma planlarıyla uyumlu olarak, gerekli genel
ve kısa, orta ve uzun vadeli ulusal politikaları ve bölgesel gelişme politikalarını, hedefleri,
ilkeleri, stratejileri ve uygulama araçlarını belirleyen; uygulama programlarına sahip,
kapsamlı rapor ve eklerinden oluşan plandır.
Üniter Devlet : Siyasal yönden merkeziyetçiliği benimseyen, tek yasama ve tek
yargı sistemi olan, yürütmeye ilişkin yetkilerini de yerel yönetimlerle paylaşan devlet.
Üst Hakkı : Medeni Kanunun 653. maddesinde İrtifak Hakkı, 751. maddesinde de
Üst Hakkı olarak düzenlenmiştir. Buna göre malik, üçüncü kişiye gayrimenkulün altında
veya üstünde yapı yapmak veya mevcut bir yapıyı muhafaza etmek yetkisini veren
haktır.
Üst Yapı : Siyasal ideolojiler, dinsel inançlar, çeşitli değer yargıları ile birlikte
siyasal, toplumsal, kültürel ve hukuksal kurumların bulunduğu yapı.
Üst Yönetici : 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi Ve Kontrol Kanunu’nun 11.
Maddesine Göre Üst Yöneticiler; İl Özel İdarelerinde Vali, Belediyelerde Belediye Başkanı,
Bağlı Kuruluşlarda (İETT, ASKİ, EGO gibi) Genel Müdür, Birliklerde ise Birlik Başkanları.
V
Vakfiye : Mazbut ve Mülhak Vakıflar ile Cemaat ve Esnaf Vakıflarının malvarlığını,
vakıf şartlarını ve vakfedenin isteklerini içeren belgeler.
Vakıf Senedi : Türk Kanunu Medenisi ile Türk Medeni Kanununa göre kurulan
vakıfların, malvarlığını ve vakıf şartlarını içeren belge.
Vakıflar Meclisi : Vakıflar Kurumunun en üst karar organı.
Vali : Bir ilde devleti temsil eden en yetkili yönetim görevlisidir. Atama ile iş başına
getirilir. İl Özel İdaresi Kanunu ve diğer kanunlarla İl Özel İdaresine verilen görevleri, İl
Genel Meclisinin kararı gereğince ve Özel İdare Müdürlüğü teşkilatı ile yürütür. Merkezi
idareye ait il kuruluşlarını da özel idare hizmetlerinde kullanabilir.
Varaka : Belge; yazılı kağıt.
Vatandaşlık : Gerçek kişileri devlete bağlayan siyasal ve hukuksal bağ.
Vatandaş
Odaklılık
:
Belediye
hizmetlerinin
planlanması,
uygulanması
ve
sunumunda halkın beklenti ve taleplerinin dikkate alınması demektir.
Vazıyed Etme : Bir şeye veya bir işe el koyma.
Vaziyet Planı : Yapılacak yapının parsel içindeki durumunu gösteren bir plandır.
Yapının parsel sınırlarına olan mesafeleri ile arazi üzerindeki dış ebatlarını ve yapının
yüksekliğini rakamlarla belirleyen, binanın kot aldığı röperli ve bu röpere göre bina
köşelerine ait katları, yine rakamlarla gösteren imar planında yerinin tespitine yarayacak
olan imar ve kadastro, pafta, ada ve parsel numaraları ihtiva eden, ölçekleri 1/200,
1/500, 1/1.000 olabilen planlar.
Vergi : Kaynağı milli gelir olup, devletin, kamu harcamalarını karşılamak üzere
kişilerden hükümranlık gücüne dayanarak ve ödeme güçlerine göre tek taraflı, nihaî ve
mecburî olarak aldığı para.
Verimlilik : Genel olarak verimlilik, elde edilen çıktının (mal, hizmet) üretime giren
girdi veya girdilere (emek, sermaye, materyal, enerji, teknoloji gibi üretken güçlere)
matematiksel oranıdır. Bir başka ifade ile Verimlilik, esas itibarıyla, yapılan faaliyetin girdi
ve çıktılarının sayısal olarak ölçülebildiği bir kavramdır. Bir faaliyetin verimli sayılabilmesi
için; 1) Aynı girdi ile daha fazla çıktı sağlanması. 2) Aynı çıktının daha az girdi ile elde
edilmesi. 3) Çıktının, girdi artışından daha yüksek düzeyde artırılmasını gerektirir.
Vesayet : Osmanlıca bir kelime olup, küçüklerin ve haciz altındakilerin korunması
ve himayesidir.
Vesayet Denetimi : Yerel yönetimlerin kendileri dışında yer alan başka idari
kuruluşlar tarafından denetlenmesi.
Vilayet Hususi İdareleri : İl Özel İdareleri.
Vizite : Gelir, Kazanç, İrat, Kazanım.
Vizyon : Var olan gerçekler ile gelecekte beklenen koşulları birleştirerek, işletme
için arzu edilen geleceğin yazılı ifadesi.
Volkanik Deprem : Volkanların faaliyete geçmesi sonucu oluşan depremlerdir.
Yerin derinliklerinde ergimiş maddenin yeryüzüne çıkışı sırasındaki fiziksel ve kimyasal
olaylar sonucunda oluşan gazların yapmış oldukları patlamalarla meydana gelir. Bu tür
depremler, yanardağlarla ilgili olduklarından yereldir ve çok büyük kayıplara neden
olmaz. Japonya ve İtalya'da oluşan depremlerin bir kısmı bu gruba girmektedir.
Türkiye'de aktif yanardağ olmadığı için bu tip depremler olmamaktadır.
W
Web Sayfası : Web sitesi içinde yer alan ekranların her birine verilen addır.
Web Sitesi : Herhangi bir organizasyon ya da birey tarafından yaratılan internet
üzerindeki sayfaların hepsine verilen addır.
www : Bir ağ ortamında bilgilerin depolanması, biçimlendirilmesi, gösterilmesi ve
geri çağırılması için evrensel olarak kabul edilmiş standartlardan oluşmuş bir sistem.
Y
Yaklaşık Maliyet : Mal veya hizmet alımları ile yapım işlerinin ihalesi yapılmadan
önce idarece, her türlü fiyat araştırması yapılarak katma değer vergisi hariç olmak üzere
yaklaşık maliyet belirlenir ve dayanaklarıyla birlikte bir hesap cetvelinde gösterilmesi.
Yangın Sigorta Vergisi : Belediye Gelirleri Kanunu’na göre Belediye sınırları ve
mücavir alanlar içindeki menkul ve gayrimenkul mallar için yapılan yangın sigortaları
dolayısıyla alınan primlerden alınan vergi.
Yap – İşlet – Devret : Yatırım modelidir. Yatırım özel şirketin bulduğu kaynaklarla
yapılır, özel şirket masraflarını çıkarmak için tesisi bir süre işletir ve sürenin sonunda
kamuya devreder.
Yapı : Karada ve suda, daimi veya muvakkat, resmi ve hususi yeraltı ve yerüstü
inşaatı ile bunların ilave, değişiklik ve tamirlerini içine alan sabit ve müteharrik tesisler.
Yapı Denetim Defteri : İlgili belediyesi ve ilgili meslek odaları tarafından
onaylanan ve denetlenebilen, fenni mesuller tarafından yapı denetimlerindeki tespitlerin
yazıldığı, şantiyede bulundurulması zorunlu defter.
Yapı Denetim Kuruluşu : Bakanlıktan aldığı izin belgesi ile münhasıran yapı
denetimi görevini yapan, ortaklarının tamamı mimar ve mühendislerden oluşan tüzel
kişiliğe sahip kuruluşlar.
Yapı İnşaat Alanı : Işıklıklar hariç, bodrum kat, asma kat, çatı arasında yer alan
mekanlar ve ortak alanlar dahil yapının inşa edilen tüm katlarının toplam alanı.
Yapı Kullanma İzni Harcı : Yapı kullanma izni karşılığı alınan harç.
Yapı Malikinin Sorumluluğu : Bir binanın veya diğer yapı eseri malikinin, bunların
çürük yapılmasından veya korunmasındaki kusurundan dolayı sorumlu tutulması.
Yapı Yaklaşma Sınırı : Planda ve yönetmelikte belirtilmiş olan yapının komşu
parsellere en fazla yaklaşabileceği sınır.
Yargıtay : Adliye mahkemelerinden verilen karar ve hükümlerin son inceleme
makamı olup, kanun ile belirlenen bazı davalara da ilk ve son derece mahkemesi olarak
bakan bir yüksek yargı organı.
Yasa : Kanunname, Mevzuat.
Yaşlı Hizmetleri : Sosyal hizmetler kapsamında, yaşlı insanların saadeti ve huzuru
için, gerek kurumsal, gerek eve yönelik olarak yapılan sistemli ve örgütlü çalışmaların
bütünü.
Yatay İletişim : Farklı bölümlerde ancak aynı örgütsel düzeylerdeki kişiler ve
birimler arasında, işle ya da kişisel konularla ilgili olarak kurulan iletişim.
Yaylak : Çiftçilerin hayvanları ile birlikte yaz mevsimini geçirmeleri, hayvanlarını
otlatmaları ve otundan yararlanmaları için tahsis edilen veya kadimden beri bu amaçla
kullanılan yer.
Yedek Ödenek : Bütçe kanunlarında (kararnamelerinde) belirtilecek hizmet ve
amaçlar için genel ve katma bütçelere gerektiğinde aktarma yapılmak üzere Maliye
Bakanlığı bütçesinin ilgili tertiplerinde bulunan ödenek.
Yeni Arazi Teşekkülü : Kimsenin mülkiyetinde olmayan yerlerde birikme, dolma,
kayma ya da kamunun malı olan akarsuların yatak veya seviyelerinin değişmesi gibi
olaylarla oluşan toprak parçası.
Yeniden Değerleme : 1) Vergi matrahının hesaplanmasıyla ilgili ekonomik
kıymetlerin takdir ve tespiti; paranın değer kaybı göz önüne alınarak, bilançolardaki
stoklar, sabit varlıklar gibi kalemlerde düzeltmeler yapılması. 2) Paranın satın alma
gücünün düşmesi nedeniyle maddi duran varlıkların cari para birimi veya buna yakın bir
değerle değerlenerek bugünkü değerine yakın bir değerle gösterilmesi.
Yeniden Yapılanma : Re-Organizasyon. Kurumun, yönetim anlayışının, mevcut
örgüt düzeninin, çalışma usullerinin, iletişim ağının, kurum amaçları doğrultusunda
yeniden düzenlenmesidir.
Yenilenebilir Doğal Kaynak : Kendini doğal biçimde yenileyen ya da insan
müdahalesiyle yenilenebilen, ağaç, hava, su gibi doğal kaynaklar.
Yenilenebilir Enerji Kaynakları : Enerjisi, rüzgar enerjisi, jeotermal enerji, su
enerjisi, biokitle enerjisi, gelgit enerjisi ve üretici nükleer enerji reaktörleri gibi
kendiliğinden yenilenebilir, kullanmakla eksilmeyen enerji kaynakları.
Yer Altı Su Düzeyi : Taban yatağında biriken yer altı suyunun düzeyi.
Yer Altı Suyu : Yerüstü (yüzey) su kaynaklarından sızıntı ya da yağmur yoluyla
yenilenen, yer yüzeyinin altındaki su oluşumları.
Yer Altı Suyu Kirliliği : Yer altı suyu kirliliğinin başlıca kaynakları lağım suyu
tesisatı, lağım çukurları vb. ile kıyı bölgelerinde tuzlu su sızıntılarıdır.
Yer Altı Suyu Zenginleşmesi : Yağış suyu veya yüzey sularının sızma yoluyla yer
altı sularını çoğaltması.
Yer Seçimi ve Tesis Kurma İzni : Tesis yeri ile projeleri ve diğer belgelerin uygun
görülmesi durumunda tesis yerinin ve kurulmasının uygun olduğuna dair yetkili makamın
yazılı izni.
Yerel Gündem 21 : 1992 yılında Rio de Janerio’da yapılan ve “Dünya Zirvesi”
olarak adlandırılan ve Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansının bir ürünü olan
“Gündem 21”; yönetişim anlayışının yerele taşınmasında önemli bir gelişme olarak ortaya
çıkmıştır. Yönetişim modelinin temel taşlarını uluslar arası düzlemde yerleştiren Gündem
21, esas olarak “Sürdürülebilir Kalkınma” kavramının yaşama geçirilmesine yönelik bir
eylem planı olarak tasarlanmıştır. Esas olarak Gündem 21, sürdürülebilir kalkınma
hedefini gösterirken, bu hedefe ulaşmanın tek yolu olarak “Küresel Ortaklık” kavramını
gündeme getirmektedir. Bu kavram ile birlikte tüm dünyada, merkezi ve hiyerarşik
yönetim anlayışının yerini yönetişim almaktadır. Bu yeni yaklaşım kapsamında, yerel
yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve diğer yerel aktörler, uluslar arası topluluk ve
merkezi yönetimler tarafından “ortaklar” olarak görülmeye başlanmıştır. Birleşmiş
Milletler tarafından, Sürdürülebilir Kalkınma Çerçevesinde uygulama programı olarak
ortaya konan Gündem 21 konseptinin kapsamında, “Yerel Gündem 21” programı
geliştirilmiştir.
Yerel Kalkınma : Yerel toplulukların ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal alanda
gelişim için kendi güçlerini birleştirmeleri ve merkezi ve yerel kamu idarelerinin de bu
harekete destek olmasıdır. Yerel Kalkınma, Fiziksel Kalkınma, Sosyal Kalkınma, Kültürel
Kalkınma, Ekonomik Kalkınma, ve Siyasal Kalkınma olmak üzere beş temel alanda söz
konusudur.
Yerel Özerklik : Yerel yönetim ve topluluğuna devletin müdahalesi olmadan, yerel
topluluğun, kendi özgür iradeleri ile seçtikleri bağımsız organlarca, yasalarca belirlenmiş
bazı yerel görev ve yetkiler bakımından kendi kendilerini idare etmeleridir. Avrupa Yerel
Yönetimler Özerklik Şartının 3. maddesi, özerk yerel yönetim kavramını ‘yerel otoriteye
kanunlarla belirlenen sınırlar çerçevesinde, kamu işlerinin önemli bir bölümünü kendi
sorumlulukları altında ve mahalli nüfusun çıkarları doğrultusunda düzenleme ve yönetme
hakkı ve imkanı tanınması’ biçiminde tanımlamaktadır.
Yerel Yönetim : Mahalli Yönetim olarak da adlandırılan yerel yönetimler kavramı,
yerinden yönetim ilkesine göre kurulan ve işleyen yönetsel kuruluşları ve yönetim
birimlerini anlatmak için kullanılmaktadır. Yerel yönetimler, yöre halkının ihtiyaçlarını
etkin bir şekilde karşılamak üzere, yerel topluluğa kamu hizmeti sağlayan ve yerel halkın
kendi seçtiği organlarca yönetilen, yönetsel, siyasal ve toplumsal bir kurumdur. Bir başka
ifade ile Adem-i Merkeziyet olarak da bilinen yerel yönetimler, “Devlet sınırları içinde
yerleşmiş irili ufaklı insan topluluklarının (köy, kasaba, kent, vb) ortak ve yerel nitelikli
ihtiyaçlarını karşılamak maksadıyla belli bir hukuk düzeni içinde oluşturulmuş anayasal
kurumlardır.”
Yerindelik Denetimi : Yerindelik denetimi, kamu hizmetinin, kamu yararı
gözetilerek etkili ve verimli sunulması hakkında denetim.
Yerinden Yönetim : Sözcük anlamı; bir hizmetin yürütüldüğü ya da işin yapıldığı
yerde yönetilmesini ifade eden yerinden yönetim terimi, aynı zamanda merkezi yönetimin
sakıncalarını gideren ve onu tamamlayıcı bir yönetim biçimini ifade eder. Yerinden
yönetim, kamu hizmetlerinin yönetiminin, merkezden yönetimden ayrı özerk kamu
hukuku tüzel kişilerine verilmesidir. Yerinden yönetim, siyasi ve idari olmak üzere iki ayrı
türde uygulanmaktadır.
Yerindenlik : Bkz: Hizmette Vatandaşa Yakınlık.
Yerleşik Alan : Belediye ve mücavir alan sınırları içindeki imar plânı bulunmayan
mevcut yerleşmelerin (mahalle, köy ve mezralar) müstakbel gelişme alanlarını içine alan
ve sınırları Belediye Meclislerince karara bağlanan alanlar.
Yerleşme Alanı : İmar Plan sınırları içindeki yerleşik ve gelişme alanlarının
tümüdür. Diğer bir değimle, imar planlarının kapladığı alandır.
Yerleşme Alanı Dışı Alan : Her ölçekteki imar planı sınırı, yerleşik alan sınırı,
belediye ve mücavir alan sınırları dışında kalan köy ve mezraların, yerleşik alanı ve
civarlarının dışında kalan alanlardır.
Yerüstü Suyu : Okyanuslarda dahil, yeryüzündeki bütün suları tanımlamakta
kullanılan geniş kapsamlı terim. Dar anlamıyla ise akarsu yataklarında bulunan suyu ifade
eder.
Yeşil Alanlar : Toplumun yararlanması için ayrılan oyun bahçesi, çocuk bahçesi,
dinlenme, gezinti, piknik, eğlence ve kıyı alanları toplamıdır. Metropol ölçekteki fuar,
botanik ve hayvan bahçeleri ile bölgesel parklar bu alanlar kapsamındadır.
Yeşil Kart : Hiçbir sosyal güvenlik kurumunun güvencesi altında olmayan,
Türkiye'de ikamet eden ve fakir durumunda olan Türk vatandaşlarına, talep üzerine
valilik veya kaymakamlık tarafından verilen bir sağlık karnesi.
Yetki : 1) Başkalarını amaçlara doğru yönlendirmek ve onlara iş yaptırabilmek için
yöneticinin sahip olduğu hak. 2) Tanımlanmış bir alan içinde karar verme, harekete
geçirme ve zorunlu tutma hakkı.
Yetki Devri : 1) Bir makam veya organın sahip olduğu yetkileri başka bir makam
veya organa devretmesi. 2) Örgütteki kişilerin kendilerine verilen özel görevleri
başarmaları için yetkiyle desteklenmeleri süreci.
Yetki Genişliği : Tevsi-i mezuniyet. Tamamen genel idare ile sınırlı olan, yerel
yönetim alanına hiçbir şekilde girmeyen ve ilde yalnızca valilere tanınmış yetki. Yani vali
kimi durumlarda merkeze sormadan yetki kullanabilir, karar alabilir.
Yıkıntı Atıkları : Konut, bina, köprü, yol ve benzeri alt ve üst yapıların tamiratı,
tadilatı, yenilenmesi, yıkımı veya doğal bir afet sonucunda ortaya çıkan atıklar.
Yıkma Ruhsatı : Bir yapıyı yıkmak için ilgili belediyeden özel olarak alınan izin;
yıkma izni.
Yıllık izin : Bir yıllık çalışma döneminde personelin, hak kazandığı, ücretli dinlenme
süresi.
Yoksulluk Sınırı : En düşük düzeyde ancak biyolojik ihtiyaçları karşılayabilecek
gelir sınırı.
Yol Harcamalarına Katılma Payı : Belediye Gelirleri Kanununa göre, belediyelerce
veya belediyelere bağlı müesseselerce, kanunda belirtilen şekilde inşa, tamir ve
genişletilmeye tabi tutulan yolların iki tarafında bulunan veya alınan bedel.
Yol İstikamet Planı : Sadece bir veya birkaç ana yolu ve bu yolların iki tarafı için
mevzi olarak hazırlanmış imar planı.
Yolcu İndirme – Bindirme Yerleri (Durak) : Kamu hizmeti yapan yolcu
taşıtlarının yolcu veya hizmetlilerini indirip bindirmeleri için durakladıkları yerler.
Yoldan İhdas : İmar planı uygulaması sırasında yolun kapanması nedeni ile oluşan
taşınmaz malın, düzenlenecek haritaya göre yoldan ayrılarak bir parsel numarası altında
ilgisine göre belediye, köy, Karayolları Genel Müdürlüğü veya Hazine adına tapuya tescili
işlemi.
Yolluk (Harcırah) : Devlet memurlarının yurtiçinde ya da yurtdışında bir göreve
atanmaları, yer değiştirmeleri, geçici bir göreve gönderilmeleri durumunda, yeni ya da
geçici görev yerlerine gidebilmeleri ve geçici görevi yürütebilmeleri için ödenen para.
Yosun Patlaması : Su kaynaklarının çeşitli atıklar ve akıntılar yoluyla besleyiciler,
özellikle nitratlar ve fosfatlar yönünden zenginleşmesi sonucu içlerindeki su yosunlarının
hızla serpilip gelişmesi.
Yönetişim : İyi yönetişim, good governance. Açık ve öngörülebilir bir karar alma
sürecinin; profesyonel bir bürokratik yönetimin; eylem ve işlemlerinden sorumlu bir
hükümetin; ve kamusal sürece aktif bir şekilde katılımda bulunan sivil toplum ve hukukun
üstünlüğünün geçerli olduğu bir düzen.
Yönetmelik : Devlet örgütü içinde bulunan çeşitli kurum ve kuruluşların daha çok
kendi
iç
bünyelerini,
kendi
alanlarını
ilgilendiren
ve
kendi
çalışma
yöntemlerini
düzenleyen kurallar bütünü.
Yöntem : Nasıl sorusuna cevap veren ve bir amaca göre hazırlanmış araştırma
planı.
Yüce Divan : Anayasa Mahkemesi.
Yüksek Hakem Kurulu : Grevin yasak olduğu işyeri ve işletmelerdeki toplu
sözleşme görüşmelerinden belirli bir zaman içinde anlaşma sağlanmaması üzerine, toplu
sözleşmenin imzalanmasına mutlak anlamda yetkili kuruldur.
Yüksek Katlı Bina : 10 kat veya daha yüksek katlı bina.
Z
Zabıt : Tutanak.
Zabıt Defteri : Eski hukukta, tapu sicili gibi kullanılan defter.
Zabıta : Kolluk. Kolluk terimi; kollamak kelimesinden türetilmiştir. Zabıta, zaptiye,
inzibat hep aynı kökten türetilmiş birer isimdir. Kolluk, kollama görevini yapan kuruluşa,
bazen de o kuruluş adına hareket eden kişiye ad olmaktadır. Genel olarak, kamu düzenini
koruma, kollama, suç ve suçluları tespit etme, yakalama ve bu amaçla ilgili kurum ve
kuruluşlara yardımcı olma görevlerine kolluk (zabıta) görevleri denilmektedir. Bu genel
tanım esas alındığında Kolluk (zabıta) kavramı, yukarıda sayılan görevleri yapan teşkilat
veya bu teşkilatta çalışan bu amaçla görevlendirilmiş görevliler için kullanılmaktadır.
Kolluk, bir yandan kamu düzenini sağlayan, koruyan yada bozulduğunda eski durumuna
getiren yönetsel etkinlikler, diğer yandan da bu tür etkinlikleri yürüten görevliler
anlamında kullanılır. Kolluğa zabıta veya polis denir. Genel kolluk gücü olarak polis ve
jandarma, özel kolluk gücü olarak da zabıta kavramı kullanılır.
Zabıtname : Tutanak.
Zamanaşımı : Kanunda öngörülen ve belirli koşullar altında geçmekle, bir hakkın
kazanılmasını, kaybedilmesini veya bir yükümlülükten kurtulmayı sağlayan süre.
Zarar : Gelir ile gider arasındaki olumsuz fark.
Zemin Etüd Raporu : Her parsel için ayrı ayrı hazırlanan yerel zemin yapısı , yapı
özellikleri, depremsellik ve yapıma ilişkin tüm sorunları göz önüne alarak inceleyen,
projelendirmeye esas teşkil eden verileri içeren rapor.
Zemin Kat : İmar planı ve yönetmelikte öngörülen kat adedine göre alttaki kattır.
Zeyilname : Daha önce yayınlanmış sözleşme belgeleri üzerinde ekleme, düzeltme
ve açıklama yapmak amacıyla, fiyat teklifi almadan önce çıkarılan ihale belgesi eki.
Zilyetlik : Bir şey üzerinde fiili hakimiyet veya bir eşyayı fiili hakimiyet ve kudret
alanı içinde bulundurma.
Zimmet Suçu : Kamu görevlisinin görevi nedeniyle zilyedliği kendisine devredilmiş
olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu malı kendisinin veya başkasının
zimmetine geçirmesidir. (TCK, m:24)
Zorunlu Sebeplerle Fazla Çalışma : Gerek bir arıza sırasında, gerek bir arızanın
mümkün görülmesi halinde yahut makineler veya araç ve gereç için hemen yapılması
gerekli acele işlerde, yahut zorlayıcı sebeplerin ortaya çıkmasında, işyerinin normal
çalışmasını sağlayacak dereceyi aşmamak kaydıyla işçilerin hepsi veya bir kısmına
yaptırılan çalışma.
(Belediye sözlüğü için İstanbul Milletvekili Hulusi ŞENTÜRK’e teşekkürler.)
Download