1.ÜNİTESOSYAL DUYARLILIK Toplumsal duyarlılık veya bilinç, yaşadığımız dünyayla ve yaşadığımız olaylarla ilişki kurmak ve bu konuda sorumluluk almaktır. Staub (1979) bu konudaki düşüncelerini şöyle açıklıyor: Pozitif sosyal davranışlar, başkasının ya da başkalarının ihtiyaçlarına yönelik olan davranışlardır. Bir kişinin sosyal sorumluluk içeren davranışlarda bulunması için, başkalarının ihtiyacını, hedeflerini anlaması ve de buna uygun davranışları üretmesi gerekmektedir. Bu davranışlar maddi ve manevi olarak çok çeşitli şekillerde olabilir. Toplumsal gelişmelere verilen uygun bir tepki de toplumsal bilinç içeren bir davranıştır. Bu tür davranışlarda önemli olan büyük ya da küçük bir topluluğa hizmet etmekten çok, destek olunan amaca ne ölçüde hizmet edilebildiğidir. 1-)Birey,Aile,Toplum; Birey Olarak Aile Ve Toplum İçindeki Sorumluluklarımız İyi birer vatandaş olarak toplum içinde, toplumun diğer üyeleriyle bir arada ve uyumlu yaşamamız gerekmektedir. Sosyal ilişkilerinde adil davranabilmek, ahlak kurallarına uygun davranışlar gösterebilmek ve dürüst olabilmeliyiz.Sevgi, saygı ve anlayış duyguları ile diğer kişilerle dayanışma içinde bulunmalı, eleştirilere açık olmalı, başkalarının iyi davranışları ve başarılarını takdir etmeliyiz. Genel olarak topluma karşı vazife ve sorumluluklarımızı maddeler halinde şöyle ele alabiliriz 1-Topluma karşı sorumluluklarımızın başında, birbirimizi sevmek ve karşılıklı haklarımıza saygı göstermek gelmektedir. 2-Toplumsal görevlerimizden biri de iyilikte yardımlaşmak, muhtaçlara yardım elini uzatmaktır. 3-İmkan ve olanaklar ihtiyaca göre en uygun bir şekilde kullanılmalı, ahlakî ölçülere göre gereken yerlere, gerektiği kadar harcanmalıdır. Bunların toplumun zararına kullanılması; harcamada lüks ve israftan kaçınılmalıdır. 4-Çalışmak, üretmek ve kazanmak bireysel bir hak olduğu gibi, aynı zamanda kendimize, ailemize ve topluma karşı bir vazifedir Kendimizin ve bakmakla yükümlü olduğumuz aile fertlerinin ihtiyaçlarını karşılamak, yakınlarımıza ve topluma yük olmamak için çalışmak, sosyal görevlerimiz arasındadır. 5-Toplumsal görevlerimizden bir diğeri de, kamu mallarını korumak, haksız yollarla bunları elde etmeye çalışmamaktır. Bu haklar, af, sulh gibi bir yolla ıskat edilemez, kaldırılamaz veya değiştirilemez. Toplumda bütün fertlerin, bu hakları koruma, kollama hak ve sorumluluğu vardır. Bunların dışında bireyin vatandaşlık görevleri/sorumlulukları da vardır. Bunlar; Vatandaş Olma Bilinci Bir vatandaşın haklarının ve görevlerinin farkında olmasıdır. Demokratik yönetimin varlığı ve sürekliliği; vatandaş olma bilincine sahip ve bu bilinç çerçevesinde uygun davranışlar sergileyen insanların çoklukta olmasıyla sağlanabilir. Vatandaş Olma Bilincinin Gerektirdikleri: Demokrasi eşitlik ve özgürlük gibi değerleri benimsemek ve demokrasinin gereğine inanmış olmak. Vatandaş olarak haklarının ve sorumluluklarının bilincinde olmak. Yasalara titizlikle uymak. Diğer insanlara karşı saygılı ve hoşgörülü davranmak şiddetten yana değil barıştan yana olmak. Her türlü ayrımcılığa karşı olmak. Vatandaş Olma Sorumluluğunu Taşıma Yolları: Seçme ve seçilme hakkı Vergi vermek Askerlik yapmak Kanun ve kurallara saygılı olmak Bir ülkede vatandaşlar görev ve sorumluluklarını yerine getirmezlerse şu sorunlar ortaya çıkar: Yönetim dürüst bilgili çağdaş ve ülke çıkarları için çalışacak kişilerin elinde olmaz. Yöneticiler halkı temsil edemez. Devlet ülke giderlerini karşılayacak geliri elde edemez. Dolayısıyla vatandaşa karşı görevini yerine getiremez. İçte düzeni dışta bağımsızlığı koruyamaz. Ülke bütünlüğü bağımsızlığı ve varlığı tehlikeye girer. Demokratik yönetimin yerini baskıcı yönetim alır. İnsan hakları korunamaz. Bazı kii ve gruplara ayrıcalık tanınır. Millet: Aynı topraklar üzerinde yaşayan aralarında dil duygu ülkü tarih kültür ve çıkar birliği olan insan topluluğudur. Vatan: Bir milletin üzerinde yaşadığı toprak parçasıdır. Vatandaş:Aynı topraklar üzerinde yaşayan ve aynı devlete bağlı bireylere denir. Vatandaşlık önemli ve kutsal bir bağdır.Vatandaşlık hak ve görevleri dörde ayrılır. 1-SEÇME VE SEÇİLME HAKKI Milletvekilimuhtar belediye başkanı ve diğer temsilcilerin katıldığı seçme işine seçim denir. 18 Yaşını dolduran her Türk genci seçme hakkına sahiptir.Seçimlere katılmak bireylerin hakkıdır. 2-KANUNLARA UYMAK Devlet toplumun düzenini sağlamak için kurallar koyar.Aile okul ve toplum kurallarına uymak bize yarar sağlar.Kanunlara uymayanlar cezalandırılır.Kanunlara uyulmadığı zaman toplumun düzeni bozulur.Kanunlara uymazsak suçlu duroma düşeriz. 3-VERGİ VERMEK Devletin ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için insanlardan aldığı paraya vergi denir.Vergi paraları bize:yolokulhastaneköprü olarak geri döner.Ülkemizdeki vergiler başlıca şunlardır:Gelir vergisikurum vergisiemlak vergisidamga vergisi ve katma değer vergisidir. 4-ASKERLİK YAPMAK TC vatandaşı ve sağlıklı olan 20 yaşındaki herkes askere gider.Yurtta ve Dünyada geleceğimizi güvence altına almak güçlü bir orduyla olur.Ülkemizi korumak için Türk Silahlı Kuvvetleri çalışır.Bunu da havakaradenizkuvvetleri ile sağlarlar. 2-)Grup İçinde İletişim; Grup davranışın ortaya çıkmasında iletişimin rolü çok büyüktür ve iletişim örüntüsü gruptan gruba değişebilir. Gerek kişi temelinde gerekse grup düzeyinde iletişim başkalarını etkilemenin zorunlu yoludur. Bir grup içindeki kişiler arası iletişim kanallarının yapılandırılması üyelerin etkileşimini ve grubun bütünüyle işleyişini etkiler Grubun etkinliğini belirleyen grup içi iletişim yapısını inceleyen Leavit bu konuda yaptığı çalışmada dört değişik iletişim örüntüsünün olduğunu belirtmiştir Çember Modeli; Demokratik bir yapıya sahiptir. Grupta belirgin bir lider yoktur. Genellikle yerinden yönetimlerde uygulanan biri iletişim modelidir. Çalışanların morali yükselir; fakat bilgi çok kişiden geçtiğinden dolayı doğruluğu azalır. Zincir Modeli; İlişkiler zayıftır. Lider herhangi bir sorumluluk üstlenmeyen, önemli rolü olmayan bir kişidir. Bilgiler kademe kademe atladığından doğruluk olasılığı ve hızı azalır. Çalışanların morali zayıflar, ilişkiler zayıflar ve grubun verimliliği tehlikeye düşer. Yıldız Modeli; A bireyi iletişimin yöneticisidir. Başlangıçta demokratik sonrasında otokratik bir yapı vardır. Mesaj iletiminde doğruluk derecesi iyi ve lider belirgindir. Moral ve iş doyumu zayıftır. Salkım Modeli; Bilgi alışverişi A’ da yoğunlaşmaktadır. Emir komuta zinciri vardır. Bilgi aktarımı hızlıdır ve doğruluk derecesi yüksektir. 3-)Toplum Hizmetinde Gönüllü Olmak; Topluma, doğaya ve insana hizmet amacı ile oluşturulan bu üniteler, sonuçta Gençlik Kampları ile benzer gönüllü programları yürütseler de, gençlik kamplarından çalışma koşulu ve çalışma saatleri anlamında oldukça farklıdır. Gençlik Kamplarında günde birkaç saatlik çalışma yeterli olurken, gönüllü hizmet ünitelerinde gün boyu çalışma gerekir. Ayrıca gençlik kamplarında ortak amaç çalışarak eğlenmek iken, gönüllü hizmet ünitelerindeki tek amaç eğlenceden öte topluma ve insanlığa yararlı bir şeyler yapmaktır. Türk insanı, dünyanın diğer bölgeleri hakkında çok şey öğrenmelidir, dünya pazarlarında rekabet etme veya sadece aktif bir şekilde demokrasinin gerektirdikleriyle ilgili olarak etkileşimde bulunma değil aynı zamanda yoksulluğun nedenleri ve sonuçları, ölü çocuk sayısı, Bosna örneğinde olduğu gibi acı çeken insanlara yardım, politik soykırım, hastalık ve açlığa karşı dünya çapında bir mücadelede herkes kendi rolünü benimsemelidir. Nükleer çağda, savaş ve barış ile ilgili kaygılar gün geçtikçe artmaktadır. Vakfın ve benzeri diğer Uluslararası kurumların dünya çapındaki personeli, politik ve kişisel inançların önemlerinden bahsederler, fakat aynı zamanda hepsi uluslararası eğitimsel gerekleri karşılayacak ihtiyaç üzerine hem fikirdirler. Sitemizin bu bölümünde, insani yardım programlarında yer almak isteyen Türklere gerekli bilgileri burada bulacaksınız. Burada ayrıca sadece insani yardımla ilgili olmayan kişisel ve eğitimsel ihtiyaçların tatminine yönelik bazı programları da (arkeoloji kampları, toplum hizmetleri vb.) bulabilirsiniz. 2.ÜNİTEÇEVRE VE DOĞA Çevre doğal ve yapay olarak ikiye ayrılır. Doğal çevre nedir? Doğal çevrenin bir diğer adı da “Ekosistem” dir. Eko sistem, bir alandaki canlı organizmalar ve cansız varlıkların hepsinin birden oluşturduğu sistemdir. Organizmalarla cansız çevre elementleri birbiriyle sıkı sıkıya bağlıdır. Karşılıklı olarak madde alışverişi yapacak biçimde birbirlerine etki yapan organizmalarla, cansız maddelerin bulunduğu herhangi bir doğa parçası bir eko sistemdir. Eko sistem yaklaşımı, bireysel organizmalar ya da topluluklardan çok tüm alanın işlevlerinin nasıl olduğuyla ilgilenir. Bir alandaki organizmalar ve cansız çevreleriyle olan ilişkilerine bakar. Bir eko sistem, temel olarak antibiyotik maddeler, üreticiler, tüketiciler ve ayrıştırıcılardan oluşur. Eko sistemlerde yaşam, enerji akışı ve besin döngüleriyle sürer. Açık bir sistem olan eko sistemde, enerji ve besin giriş-çıkışı süreklidir.(Sistem Teorileri ve Sibernetik düşüncesi de eko sistemden doğar.) Yapay Çevre Yapay çevre nedir? İnsanlar var oldukları günden beri yaşamlarını doğal çevre ile iç içe sürdürmektedir. Yaşadıkları doğal çevreyi, amaçları doğrultusunda değiştirerek kendilerine bir yapay çevre meydana getirdiler. İnsanların, günlük yaşamlarını sürdürdükleri ev, işyeri, taşıt araçları, kamuya açık sinema, tiyatro ve fabrika gibi yerler yapay çevreleri meydana getirirler. İnsanları en fazla etkileyen kirlilikte kendi yapay çevrelerinde meydana gelen kirliliktir. 1-)Çevre ve Sağlık; Temiz bir çevre insan sağlığı ve refahı için temel önem taşımaktadır. Ancak çevre ve insan sağlığı arasındaki etkileşimler son derece karmaşık olup, değerlendirilmeleri güçtür. Bu durum ihtiyati tedbire başvurulmasını özellikle faydalı kılmaktadır. Sağlığa ilişkin en iyi bilinen etkiler ortam havası kirliliği, kötü su kalitesi ve yetersiz sıhhi temizliğe bağlıdır. Tehlikeli kimyasalların sağlığa etkilerine ilişkin olarak çok daha az şey bilinmektedir. Gürültü yeni ortaya çıkan bir çevre ve sağlık hususudur. İklim değişikliği, statosferik ozonun incelmesi, biyolojik çeşitliliğin kaybı ve toprak dejenerasyonu da insan sağlığını etkileyebilir. 2-)Çevre Sorunları Nelerdir ? Çevre sorunları, insanların yaşadıkları doğal ortamı bozmaları ile ortaya çıkar. İnsanlar kendilerine daha iyi yaşama koşulları sağlamak için çevreye zarar verirler. Ülkemizde özellikle büyük şehirlerde kalitesiz yakıt kullanımından dolayı hava kirliliği meydana gelmektedir. Fabrikalardan ve evlerden çevreye atılan bazı maddeler (poşet gibi) toprak kirliliğine neden olur. Özellikle sanayi bölgelerinin yakınındaki kentlerin kanalizasyonları akarsular, deniz ve göllerin kirletilmesine neden olmaktadır. Ayrıca gemilerden boşaltılan bazı maddeler ve deniz kazaları bu kirlenmeyi artırmaktadır. Su ve toprak kirliliğine neden olan maddelerin bir kısmıda katı atıklardır. Katı atıklar; plâstik maddeler, cam ürünleri, metalik maddeler (konserve ve meşrubat) ve ağaç ürünleri (kağıt, karton gibi). Özellikle büyük kentlerde arabaların motor ve klakson gürültüleri ile bazı eğlence yerleri ve bazı iş yerleri de gürültü kirliliğine neden olmaktadır. 3-)Çevreyi Korumak İçin Neler Yapmalıyız? Çevreyi Korumak Adına Yapılabilecekler Çevreyi korumak için, en azından bireysel olarak yapılabilecek bir takım önlemler bulunmaktadır. Bir miktar fedakarlık gösterilerek yapılması geleceğimizin temini olan birkaç önlem aşağıda yer almaktadır: Çöpler, çöp poşetinin ağzını sıkıca bağlandıktan sonra çöp kutusuna atılmalıdır. Ormanlar korunmalıdır. Ağaçlara zarar verilmemelidir. Çimlerin üzerinde ateş yakılmamalıdır. Hayvanlara zarar vermekten kaçınılmalıdır. Denizler kirletilmemelidir. Evcil hayvanların atıkları temizlenmelidir. Çevremiz sahiplenmeli, değeri ve önemi çocuklara öğretilmeli, büyüklere anlatılmalıdır. Enerji tasarrufu yapılmalıdır. Biten piller pil kutusuna atılmalıdır. Piknikten sonra ateş söndürülmeli ve asla yerde çöp bırakılmamalıdır. Kâğıt, teneke, cam, pil gibi geri dönüşümü olan maddeler geri dönüşüm kutularına atılmalıdır. 4-)Çevreyi Güzelleş tirmek için Neler Yapmalıyız ? Yaşadığımız çevremizi korumak, güzelleştirmek ve daha iyi yaşanılabilir bir çevreye dönüştürebilmek için bir takım çalışmalar yapabiliriz. Çevre koruma ve çevre güzelliği deyince, herkesin aklına ilk olarak temiz sokaklar, yeşil alanlar, çocuk parkları, süs havuzları ve düzenli yapılar gelmektedir. O halde çevremizi korumak ve güzelleştirmek için yapabileceklerimize aşağıdakiler gibi örnekler gösterebiliriz. Çevremizi Güzelleştirmek İçin Yapılabilecekler: 1- Şehirlerdeki park ve bahçelerin sayısı arttırılmalı 2- Mevcut yeşil alanlar korunmalı 3- Kesilen ormanların yerine yeni ağaçlar dikilmeli 4- Yaya kaldırımlarının mağazalar tarafından işgal edilmesi önlenmeli 5- Yeni yapılan ev ve işyerlerinin alt katlarına otopark inşa edilmeli 6- Araçların gereksiz yere korna çalmaları önlenmeli 7- Çarpık yapılaşmanın önüne geçilmeli 8- TEMA vakfı gibi çevre yararına kurulmuş örgütlenmelere maddi manevi destek olunmalı Kaynakogrencikurdu.info HazırlayanYahya Kemal OKUTAN