4/C’Lİ PERSONELE AİLE VE ÇOCUK YARDIMI OYUNU Yangından mal kaçırırcasına, yasal süresinden 23 gün önce, sadece iki toplantı sonrasında imzalanan toplu sözleşmenin bir defosu daha ortaya çıktı. 4/C’li personele ödenecek aile yardımı ve çocuk parasından Gelir Vergisi ve Sosyal Güvenlik Primi kesilmesi kararlaştırıldı. Buna göre 4/C’linin alacağı sosyal yardımın aylık 66,6 TL’si kuş oldu. 4/C’linin yıllık kaybı 799 TL’yi buluyor. Bilindiği gibi memurlara, 657 sayılı Kanunun 202 ve 203. maddeleri uyarınca aile ve çocuk parası ödenmekte, 4/B’li sözleşmeli ve 4/C’li geçici personel bu ödemeden faydalandırılmamaktaydı. Sosyal yardım uygulamasının, Anayasal bir hak olarak bütün kamu görevlilerinin sosyal yardımlardan aynı şekilde faydalanması gerektiği gerçeğinden hareketle 25 Şubat 2011’de çıkarılan torba kanunla 4/B’li personele de memurlarla aynı şekilde eş yardımı ve çocuk parası ödemesi kararlaştırılırken 4/C’li geçici personel, büyük bir adaletsizlik eseri olarak bu yardımın kapsamı dışında tutuldu. 2013 yılında yapılan toplu sözleşme görüşmelerinde ise yıllar boyunca unutulan ve yok sayılan 4/C’li personele de aile ve çocuk yardımı ödenmesi karara bağlandı. Karara göre eşi çalışmayan 4/C’li personele 2533 gösterge üzerinden eş yardımı yapılacak, her bir çocuk için de 297 gösterge rakamı üzerinden çocuk parası ödenecekti. Buna göre 2 çocuklu, eşi çalışmayan bir 4/C’li çalışan, aile ve çocuk parası olarak aylık 240,77 TL sosyal yardım alacaktı. Alınan kararların hayata geçirilmesi amacıyla 4/C’li personel çalıştırılması ve bu personele yapılacak ödemelere ilişkin Bakanlar Kurulu Kararı, 1 Ocak 2014 tarihli, 28869 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Ancak Bakanlar Kurulu Kararı, aile yardımı ve çocuk parası bekleyen 4/C’li personel için tam bir hayal kırıklığı yarattı. 657 sayılı Kanun’un 203. maddesine göre memurlara ve sözleşmeli personele ödenen aile yardımı ve çocuk parasının Damga Vergisi dışında hiç bir kesintiye tabi tutulamayacağı hükme bağlanmışken, Bakanlar Kurulu Kararı’nda 4/C’li personelin bu yardımlardan memurlarla aynı şartlarda yararlanamayacağı, 4/C’lilere yapılacak olan bu ödemelerin Gelir Vergisi, Sosyal Güvenlik primi ve Damga Vergisi kesintisine tabi tutulacağı belirtilmiştir. Burada toplu sözleşmeye imza atan malum konfederasyonun aceleci tavrı, memurların 2014 yılı enflasyon farkı konusunda yaşanan ihmalin bir benzerinin de 4/C’li personele ödenecek aile yardımı konusunda yaşanmasına neden olmuştur. Memurları masada yüz üstü bırakan, bütün bir yıl için 123 TL zamma mahkûm ederken, enflasyon farkı hakkının da gasp edilmesine neden olan sözde yetkili konfederasyon, iş bilmezliği ve aceleciliği nedeniyle toplu sözleşme metnine, bu ödemelerin vergiden muaf tutulacağına dair bir hüküm koydurmamıştır. Bu durumda Maliye Bakanlığı da adeta sinekten yağ çıkartmaya çalışmış ve ülkemizde en düşük maaş alan ve en mağdur edilen kesim olan 4/C’lilere yapılacak sosyal yardımları kuşa çevirmiştir. Bu uygulama ile normalde aylık 240,77 TL alması gereken 2 çocuklu bir 4/C’li çalışanın aylık 66,6 TL’si Gelir Vergisi ve Sosyal Güvenlik primi olarak fazladan kesilecek ve eline ancak 174,20 TL geçecektir. Yapılan bu düzenlemeden dolayı 4/C’lilerin yıllık kaybı ise 799 TL’yi bulacaktır. Konu ile ilgili açıklama yapan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, “Milletin kaynaklarının ayakkabı kutuları içinde peşkeş çekilmesine, ihaleler ve komisyonlar yoluyla milyonlarca Euro’nun yandaş çevrelere aktarılmasına göz yuman yetkililerin ortaya çıkan açığı, 23 bin 4/C’linin aile ve çocuk parasından kesilecek Gelir Vergisi ile kapatmaya çalışmaları hayret vericidir. Diğer kamu çalışanları için uygulanmayan sosyal yardımlardan vergi kesilmesi konusunun, yalnızca 4/C’liler için gündeme getirilmesi, bu çalışanlarımıza ikinci sınıf çalışan muamelesi yapılaması anlamı taşımaktadır. Böyle bir çifte standardın kabul edilmesi mümkün değildir. Bu durumda Maliye Bakanlığı, çok kazananlardan ve yandaş çevrelerden toplayamadığı Gelir Vergisi’ni ülkenin en mağdur kesiminden çıkarmaya çalışacaktır. 657 sayılı Kanun’un aynı maddesine göre istihdam edilen ve aynı sendikalara üye olan personel arasında farklı uygulama olmamalıdır. Yetkililer, sosyal adalet ilkesi gereği olarak, memur ve sözleşmeli personelde olduğu gibi 4/C’lilere yapılan sosyal yardımlardan da Gelir Vergisi kesmemelidir. Zaten en düşük maaş alan ve özlük hakları kısıtlı olan 4/C’lilere bir darbe de vergi yoluyla vurulmamalıdır. Bu haksızlığın giderilmesi için Türkiye Kamu-Sen olarak gerekli girişimlerde bulunacağız ve ilk olarak Başbakanlığa ve Maliye Bakanlığı’na bu adaletsiz uygulamanın kaldırılması için başvuracağız.” dedi.