SİNİR SİSTEMİNE GİRİŞ Dr. E.Savaş HATİPOĞLU Canlılar yaşadıkları dış ortamın ve kendi gövdelerinde oluşan bir takım olayların etkisi altındadır. Canlılar bu iç ve dış etkilere karşı ilgisiz kalamazlar. Canlıların önemli yaşamsal özelliklerinden biri de dış veya iç ortamdan gelen uyarılara uygun yanıtlar vermesidir. Dış veya iç ortamdan gelen kimyasal, fiziksel, görsel veya işitsel uyarıları alma işini vücudun çeşitli bölümlerinde bulunan ve receptör olarak bilinen yapılar gerçekleştirirler. Alınan bu uyarılar Sinir Sisteminin daha üst merkezlerine iletilerek buralarda değerlendirilir. Değerlendirilen bu uyarılara en uygun yanıtlar oluşturulur. Bu yanıtlar, iş yapacak olan effectör organlara iletilerek görev tamamlanır. O halde canlılarda dış veya iç ortamdan gelen uyarıları alan, ileten, değerlendiren ve yanıt veren sistem Sinir Sistemidir denir. Sinir Sistemi işlevsel ve yapısal olarak bir bütün olmasına karşın çeşitli bölümlere ayrılmıştır. Etkilediği organ gruplarına göre; 1 – Somatik Sinir Sistemi 2 – Autonom Sinir Sistemi olarak iki bölüme ayrılır. Somatik Sinir Sistemi iskelet kasları gibi isteğimiz dahilinde hareket eden yapıları yöneten bölümdür. Otonom Sinir Sistemi ise isteğimiz dışında çalışan organların çalışmasını düzenler. Otonom Sinir sistemi ise simpatik ve parasimpatik sinirler olmak üzere iki sinir tipinden oluşmaktadır. Morfolojik yerleşim olarak sinir sistemi iki bölüme ayrılmaktadır; 1 – Merkezi Sinir Sistemi 2 – Periferik Sinir Sistemi Merkezi Sinir Sistemi Encephalon (beyin) ve medulla spinalis (omurilik) tarafından oluşturulmuş olup, periferik sinir sistemi aracılığı ile dış veya iç ortamdan aldığı impulsları değerlendirir ve gerekli emirleri yine periferik sinir sistemi aracılığı ile ilgili doku ve organlara iletir. Periferik sinir sistemi ise spinal sinirler, kafa çiftleri, sinir ağları ve ganglionlardan oluşmaktadır. SİNİR SİSTEMİNİN YAPISI Sinir Sistemi sinir dokusu yapılarında oluşmuştur. Sinir dokusu ise NEURON denilen sinir hücreleri ile bunlar arasında desteklik görevi yapan NEUROGLIA adı verilmiş destek hücrelerinden yapılmıştır. NEURON Nöronlar; uyarı üretme, uyarı alma, iletme ve motor ve duyusal cevaplar oluşturma, öğrenme ve hafıza gibi fonksiyonların yerine getirilmesini sağlayan hücrelerdir. Bir nöron üç temel kısımdan oluşmuştur. Corpus neurale denilen hücre gövdesi, ve uzantıları olan axon ve dendritler. Corpus neurale denilen sinir hücresi gövdesi nukleus ve perikaryon adı verilen sitoplazmadan oluşmuştur. (Bazı yazarlar corpus neurale yerine perikaryon deyiminide kullanmaktadır.) Gövdenin uzantılarından olan akson genellikle tektir. Dendritler ise birden fazla sayıdadır. Dendritler diğer neuronların uzantıları ile bağlantı kurarak aldıkları uyarıyı hücre gövdesine iletir. Akson ise dendrite oranla uzun olup neuron gövdesinden gelen uyarıları diğer nöron veya efektör yapılara iletirler. Aksonun üzeri myelin adı verilen bir zar ile sarılıdır. Periferik sinirleri oluşturan aksonların üzerinde ise myelin ile birlikte Schwann zarı denilen bir zar daha bulunur. Myelin olan sinirlerde uyarı iletim hızı daha fazladır. Sinir sisteminde myelinsiz sinirler de bulunur, örneğin otonom sistemin postganglioner liflerinin aksonları sadece Scwann zarı ile sarılmıştır. 1 Neuronlar hücre gövdelerinden çıkan uzantılarının sayısına göre 3 tiptir. 1 – Neuronum unipolare : Bir uzantılı nöronlardır. Gövdeden çıkan tek uzantı hemen iki dala ayrılır. Perifere doğru uzanan dalı dendrit, merkeze doğru uzanan dalı da akson olarak görev yapar. Bu tip hücreler otonom sisteme ait bazı ganglionlarda bulunur. 2 – Neuronum bipolare : Hücre gövdesi mekik şeklinde olup her iki ucundan birer uzantı çıkan nöronlardır. Yani iki uzantılı nöronlardır. Retina ve regio olfactoria’ da, gonglion cochleare ve gonglion vestibulare de bu tip nöronlar bulunur. 3 – Neuronum multipolare : Çok uzantılı nöronlardır. Hücre gövdesi çok kenarlıdır. Kenarların birinden akson çıkar ve uzundur. Diğer kenarlardan dendritler çıkmaktadır. Merkezi sinir sistemindeki nöronların çoğunluğu multipolar nöronlardır. Neuronlar yaptıkları fonksiyonlara göre de 3 tipe ayrılırlar: 1 – Motor nöronlar (efferent) : Merkezi sinir sisteminden aldıkları uyarıları periferik yapı ve organlara ileterek çalışmalarını düzenler. Bu nöronlar periferik sinir sisteminin efferent bölümünü oluştururlar. Bu nöronlar da aralarında ikiye ayrılırlar. Bunlar: A) Somatik motor nöronlar : iskelet kaslarını innerve ederler B) Visceral motor nöronlar : Bezler, damarlar ve iç organlarımız gibi isteğimiz dışında çalışan yapıları innerve ederler 2 – Duyusal nöronlar (afferent) : Periferdenaldıkları duyuları merkezi sinir sistemine ileten nöronlardır.Periferik sinir sisteminin afferent bölümünü oluştururlar. Bu nöronlar da üç alt bölümde incelenir. A) Somatik duyu nöronları : Deriden gelen ağrı, ısı, dokunma ve basınç duyularını alan nöronlardır. Bu nöronlar ayrıca kas tendon, eklem kapsulü ve derin fascia’ da bulunan receptörlerden hareket ile ilgili somatik duyuları da alırlar. B) Visceral duyu nöronları : İç organlar, damarlar ve bezlerden gelen duyuları alan nöronlardır. C) Özel duyu nöronları : Görme, tat, işitme ve koku alma gibi özel duyuları alan nöronlardır. 3 – Ara nöronlar (internöronlar) : Aldıkları uyarıları merkezi sinir sistemi içinde bir nörondan diğerine taşıyan nöronlardır. Bu nedenle bu nöronların uzantıları merkezi sinir sisteminin dışına çıkmazlar. Ara nöronlar Golgi I tipi nöronlar ve Golgi II tipi nöronlar olmak üzere iki tiptirler. Golgi I tipi nöronların aksonları uzun, Golgi II tipi nöronların aksonları ise çok kısadır. (bazen de yoktur.) SYNAPSİS Bir nöronun başka bir nöronun hücre gövdesi veya uzantıları ile kurduğu bağlantıya SYNAPSİS adı verilir. Sinapslar aracılığı ile bir nöron aldığı uyarıyı diğer bir nörona iletebilmektedir. Sinapsı oluşturan nöronlardan uyarıyı ileten nörona Presinaptik nöron, uyarıyı alan nörona da Postsinaptik nöron denilmektedir. İki nöron arasında sinaps aralığı denilen bir aralık bulunur. Sinapslarda uyarı iletimi , nörotransmitter adı verilen maddelerin sinaps aralığına salınarak postsinaptik nöronun membranın uyarılması ile gerçekleşir. Sinapslar çeşitlidir. Bir nöronun aksonunun başka bir nöronun dendriti ile yaptığı sinapsa aksodenritik sinaps, hücre gövdesi ile yaptığı sinapsa aksosomatik sinaps denir. Merkezi sinir sistemi nöronları arasında seyrekte olsa iki nöronun aksonları arasında görülebilen sinapslara da aksoaksonik sinaps adı verilmektedir. NEUROGLİA Neuroglia hücreleri dediğimiz sinir dokusu destek hücreleri sinir sisteminin özelleşmiş bağ dokusu hücreleri olarak kabul edilir. Bu hücrelerin uyarı alma, iletme gibi özellikleri yoktur. Sayısal olarak nöronların on katı kadardır. 2 Neuroglia hücreleri iki bölümde incelenir. I) Gliocytus centralis (Central neuroglia) II) Gliocytus periphericus (Periferik nöroglia) a) Ependymocytus (Ependim hücreleri) a) Satellite hücreler b) Astrocytus (Astrosit) b) Schwann hücreleri c) Oligodentrocytus (oligodentritis) c) Gliocytus terminalis d) Microglia Ependim hücreleri, merkezi sinir sisteminde bulunan ventriküller ile canalis centralisin iç yüzlerini döşeyen hücrelerdir. Astrositler, kan-beyin bariyerinin oluşması ve merkezi sinir sistemi nöronlarının beslenmesi gibi önemli görevler yaparlar. Ayrıca merkezi sinir sistemini dıştan saran koruyucu tabakayı da (membrana limitans glialis) bu hücreler oluşturur. Oligodentritisler merkezi sinir sistemi nöronlanının aksonları için myelin zarını oluştururlar. Microglialar merkezi sinir sisteminde yaralanmış veya dejenere olmuş hücresel artıkları fagosite ederler. Makrofajlardan gelişmiş hücrelerdir. Satellite hücreler periferik sinir sisteminde ganglionlarda bulunan nöronlar için destek fonksiyonu görür. Schwann hücreleri de periferik sinir sisteminde nöronların aksonlarını saran mylein zarını yaparlar. Bu hücrelerin uzantıları myelinsiz birkaç aksonuda sararak bir kılıf oluştururlar. Gliocytus terminalis’ ler ise özel duyusal nöronların sonlanmalarında ve motor axonların terminal uçlarında yer alırlar. SİNİR SİSTEMİNİN BÖLÜMLERİ Sinir sistemi morfolojik olarak bir bütün olmasına rağmen anatomik ve fonksiyonel bölümlere ayrılarak incelenir. Anatomi de Sinir Sistemi, Merkezi Sinir Sistemi (MSS) ve Periferik Sinir Sistemi (PSS) diye iki bölüme ayrılarak anlatılır. Fonksiyonel olarak ise Somatik sinir sistemi ve Otonom sinir sistemi diye iki bölüm halinde incelenir. I – Merkezi Sinir Sistemi (MSS) a) Telencephalona b) Dienoephalon c) Mesencephalon d) Rhombencephalon - Pons ve cerebellum - Medulla oblongata e) Medulla spinalis II – Periferik Sinir Sistemi a) Nevri craniales (Kafa sinirleri) b) Nevri spinales (Spinal sinirler) Mesencephalon ile Rhombencephalon’un bölümlerinden olan medulla oblongata ve pons’a birlikte BEYİN SAPI (beyin sakı – truncus cerebri) adları da verilmektedir. Merkezi Sinir Sistemine ait bölümlerden medulla spinalis canalis vertebralis içerisinde yer almıştır. Diğer bölümleri ise Cavitas cranii içinde yerleşmişlerdir. MSS’de belirli fonksiyonları yerine getirmek için bir araya toplanmış nöron gruplarına NUCLEUS, yine belirli bir fonksiyon için bir araya gelmiş akson gruplarına da TRACTUS ismi verilmektedir. (Bazen fasciculus denilir). MSS disseksiyon ve kesitlerinde nöronların olduğu bölgeler koyu renkli görülürler ve SUBSTANTIA GRISEA (= gri cevher) adını 3 alırlar. Aksonların yoğun olduğu bölgeler ise myelin zarından ötürü, açık renkli görünürler ve SUBSTANTIA ALBA (= beyaz cevher) adını alırlar. Periferik sinir sisteminde her bir aksonu dıştan bir endoneurium sarmaktadır. Bunlar SİNİR LİFLERİ’dir. Birkaç yüz aksonu da perineurium denilen bir bağ dokusu kılıfı sararak SİNİR DEMET’ lerini oluşturur. Birkaç sinir demeti de bir araya gelerek PERİFERİK SİNİR oluşur. Bu sinir de en dıştan epineurium denilen bağ dokusu tarafından sarılmıştır. PSS’ni oluşturan sinirlerden, beyinden çıkıp perifere giden sinirler Nervi craniales (kafa sinirleri), Medulla spinalisten çıkıp perifere giden sinirlere de Nervi spinales (Spinal sinirler) denir. Nervi craniales 12 çift olup beyin tabanında simetrik olanak bulunurlar ve önden arkaya doğru birden onikiye kadar numaralandırılarak adlandırılırlar. 1 – Nn.olfactorius 2 – N. opticus 3 – N. oculomotorius 4 – N. trochlearis 5 – N. trigeminus 6 – N.abducens 7 – N. facialis 8 – N. vestibulocochlearis 9 – N. glossopharyngeus 10 -N.vagus 11- N.accessorius 12- N. hypoglossus Nervi spinales 31 çift olup medulla spinalisten çıkarak canalis vertebralisi foramen intervertebrale denilen deliklerden terk ederler. Spinal sinirler medulla spinalisten çıktıkları bölgelere göre beş bölüm halinde incelenirler. 1 – Nevri spinales cervicales (C 1 – C 8 ) : sekiz çifttir. 2 – Nervi spinales thorocales (T1 – T 12) : on iki çifttir. 3 – Nervi spinales lumbales (L1 – L5 ) : beş çiftir. 4 – Nervi spinales sacrales (S 1 – S 5 ) : beş çifttir. 5 – Nervi spinales coccygeus (C0 1 ) : bir çifttir. Periferik sinirler yaptıkları fonksiyonlara göre iki gruba ayrılırlar. MSS’nin oluşturduğu yanıtları effektör organlara götürenlere EFFERENT sinirler, Receptör organlardan aldıkları duyuları MSS’ ne götürenlere de AFFERENT sinirler denir. PSS sinir lifleri taşıdıkları fonksiyonel özelliklere göre 7 grupta incelenir: 1 – Genel Somatik afferent lifler (GSA) : Deri, iskelet, kas, eklem ve bağ dokusundan aldıkları duyuları MSS’ ne iletirler. 2 – Genel Visceral afferent lifler (GVA) : İç organlarımızdan aldıkları duyuları MSS’ ne iletirler. 3 – Özel Somatik afferent lifler (ÖSA) : Görme, işitme ve denge duyusunu taşıyan liflerdir. 4 – Özel Vİsceral afferent lifler (ÖVA) : Koku ve tat duyusunu taşıyan liflerdir. 5 – Genel Somatik efferent lifler (GSE) : MSS’ den aldıkları uyarıları istemli çalışan iskelet kaslarına ileten liflerdir. 6 – Genel Visceral efferent lifler (GVE) : MSS’ den aldıkları uyarıları kalp, düz kaslara ve bezlere ileten liflerdir. 7 – Özel Visceral efferent lifler (ÖVE) : Pharynx ve larynx kasları ile mimik kaslar, çiğneme kasları ve orta kulakta bulunan kasları innerve eden liflerdir. 4