SUNUM HAYAT BOYU EĞİTİM ANLAYIŞI Dünyada 1960’lı yıllarda “Hayat Boyu Eğitim” bir kavram olarak gelişmeye başlamış ve bu eğitim anlayışı epeyce taraftar bulmuştur. Hayat boyu eğitim anlayışında; her seviyedeki sosyal kurumlar eğitim vermek üzere teşkilatlanacaklar, ekonomik kuruluşlar, üretimi artırmaya önem verdikleri kadar, diğer konulardaki öğrenme faaliyetlerine de önem verecekler, böylece sürekli öğrenen bir “bilgi toplumu” meydana gelecektir. Sadece ekonomik sebeplerle dahi, böyle bir öğretim anlayışının ne kadar gerekli olduğu bugün çok iyi anlaşılmıştır. Çünkü bir insanın sadece gençlik çağında öğrendiği bilgi ve becerilerle mesleğini hayatının sonuna kadar devam ettirmesi mümkün değildir. Teknoloji o kadar hızlı değişiyor ki; bazı meslek alanlarında, bir yıl önceki bilgi yetersiz hale gelebiliyor. Bu hıza uyabilmek için, ülkelerin öğrenme faaliyetlerini hayatları boyunca devam ettirmeleri gerekiyor. Hızla değişen dünyamızda, bilgilerin önceki yüzyıllara göre daha da artması ve gelişmesi, insan ruhunun daha yararlı ve güçlü hale getirilmesi çabalarını geliştirmiştir. Bunun sonucunda, eğitimin gücüne inanan ülkeler, vatandaşları için eğitimi temel bir hak olarak görmüşler ve kabul etmişlerdir. Geçmişimize baktığımızda Ahilik, eğitimi hayat boyu devam eden bir faaliyet olarak görmek suretiyle, yüzyıllar ötesine ışık tutmuştur. Ahi zaviyelerinde 40 yaşın üstündeki insanlara da okuma yazma öğretilmiştir. Hatta bunlar arasında divan tarzında şiir yazacak kadar olgunluğa ulaşanlar dahi vardır. Ahi birlikleri, üyelerini öğrenci veya eğitici olarak, sürekli bir eğitim ortamında tutuyordu. Öğretecek bir şeyleri bulunan herkesten eğitici olarak faydalanmak ve her fırsatta eğitim yaptırmak, bu teşkilatın önemli bir özelliğidir. Eğitim sadece kişiyi geliştiren bir faaliyet olarak değil, aynı zamanda onu işyerine, büyüklerine ve topluma saygı duyup gönülden bağlanmasını sağlayan bir araç olarak da görünmekteydi. Kuş tek kanatla uçamaz. İnsanın da gelişmiş ve topluma faydalı olabilmesi için de; 1. Akıl-beceri 2. Ruh ve inanç yeteneklerinin birlikte faaliyet göstermesi gerekir. Bugün eğitimciler, insanı sadece haftada çalışacakları iş hayatı için değil, aynı zamanda iş hayatı dışındaki zaman dilimi için de yetiştirmek mecburiyetinde olduklarının farkındadır. Ahilik ise yüzyıllar öncesinde üyelerine, işyerinde meslek eğitimi, zaviyelerde ise genel eğitimi vermek suretiyle böyle bir sentezi gerçekleştirmiş ve asırlar ötesine ışık tutmuştur. Artık eğitime sadece okulda verilen ders olarak bakılmamakta, öğrenci çevresi ve okul dışı faaliyetleri ile birlikte eğitilmesi gereken bir insan olarak görülmektedir. Ahilik, yüzyıllarca önce insanı bir bütün olarak ele almış, sadece genel ve mesleki eğitimini değil, serbest zamanlarını değerlendirme faaliyetlerini de organize etmiştir. Yaren sohbetleri, çeşitli toplantılar ve eğlencelerle üyelerinin eğitimlerini bütünlük içinde geliştirerek bugün dahi tam olarak gerçekleştiremediğimiz bir eğitim düzeni kurmuştur. Meslek eğitiminde iş hayatı ile okulun birbirini tamamlayacak şekilde çalışmalarını gerekli kılmaktadır. Bu sağlanmadığı takdirde, bir ülkenin mesleki eğitimden beklediği faydayı elde etmesi mümkün değildir. Son zamanlarda ortaya çıkan hayat boyu eğitim anlayışı, Ahiliğin ortaya koyduğu eğitim anlayışını doğrulamaktadır. Ancak, bu zengin tarihi tecrübelerimizden yeterince istifade edebildiğimizi söylemek çok güçtür. İstanbul Valiliği Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Koordinasyon Merkezince “Yaşam boyu öğrenmede politika ve uygulamalar” konferansı düzenlendi. Bu toplantıya Bulgaristan, Slovakya, Almanya, Estonya, Yunanistan, Litvanya, Polonya, Romanya temsilcileri katıldı ve ülkelerindeki yaşam boyu öğrenme konusunda hükümetlerinin politikalarını, yaptıkları uygulamaları anlattılar. Böylece her ülkenin deneyimleri, diğer ülkeler tarafından paylaşıldı. İstanbul Valiliği Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Koordinasyon Merkezi’nde görev yapan AB uzmanı Barış OSMANOĞLU ise İstanbul’daki çalışmalar hakkında bilgi verdi. İstanbul Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanımızı temsilen katıldığım bu konferansta tespit ettiğim hususları sizlerle paylaşmak istiyorum. 1. Birliğimize bağlı meslek odalarımızın üyelerinin eğitim ihtiyaçları tespit edilmelidir (6 Kasım 2009 tarihi itibariyle odalarımıza eğitim ihtiyaçları yazısı yazılmıştı fakat üzülerek belirtmek isterim ki henüz 2 oda dışında cevap veren olmadı). 2. İşbirliği içerisinde olduğumuz İstanbul Aydın Üniversitesi ve Birliğimiz olarak, esnaf ve sanatkârlarımızın eğitim ihtiyaçlarını projelendirip, KOSGEB, İŞKUR ve AB’nin imkânlarından yararlanmalıyız. Birliğimizin yaşam boyu eğitim programı ile üye odalarımıza hizmet verebilmesi için; • İşverenler hangi elemanlarının hangi tür eğitime ihtiyaç duyduğunu belirtmelidir. • Bu eğitime katılmak zorunlu olmalıdır. • Eğitim programları Birlik ve Üniversite tarafından hazırlanmalı, kaç saatlik bir eğitime ihtiyaç duyulacağı belirtilmelidir. • Eğitim sonunda elde edilecek bilgi ve beceriler belgelendirilmelidir. • Bu eğitim için işletmenin belirli bir miktar eğitim payı ayırması gerekmektedir. • İşletme sahiplerinin ve yöneticilerinin daha çok işletme, muhasebe, iş yönetimi, pazarlama, vb. konularda eğitim almaları sağlanmalıdır. • Meslek odalarının eğitim bütçelerinden odalara ayrılan miktar yine hayat boyu eğitim için kullanılmalıdır. • Her meslek odası, değişen teknoloji konusunda ustalarına kurs verilmesi için Birliğimize başvurmalıdır. • Milli Eğitim Bakanlığı’nın halk eğitim merkezlerinin, mesleki eğitim merkezlerinin, hayat boyu eğitim için; mekânlarını ve imkânlarını kullanıma vermeleri sağlanmalıdır. • Bunun yanında çeşitli resmî ve özel eğitim kurumları da eğitim verme konusunda yetkilendirilmelidir. Bu konunun işlerlik kazanması için yasal zorluklar çıkarsa, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı’ndan, bu konuda yasal kolaylıklar sağlanması için girişimde bulunulmalıdır. Böylece istihdamdaki kişilere sürekli bir eğitim imkânı sunulabilir kanaatindeyim. Zaman geçmiş değildir. 21. yüzyılda çağdaş medeniyet seviyesine ulaşmamız için, Ahiliğin eğitim felsefesinin temel unsurlarını alıp zamanımıza uyarlamamız ve eğitimi hayat boyu devam eden bir faaliyet haline getirmemiz mümkündür. Saygılarımızla BİRLİK EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ Kaynakça: 1. Dr. Yusuf EKİNCİ – Ahi Birliklerinde Eğitim Anlayışı 2. Eğitim Müdürlüğü toplantı tutanakları Hazırlamış olduğumuz sunumları www.istesob.org web adresinden “Eğitim Müdürlüğü” bölümüne girerek bilgisayarınıza indirebilirsiniz. TEŞEKKÜR EDERİZ İSTESOB EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ Eğitim Müdürü: Metin İÇTEM Eğitim Müd. Asistanı: Ahmet Z. GÜNDOĞDU