basın bülten - Betam - Bahçeşehir Üniversitesi

advertisement
BASIN BÜLTENİ
07.03.2013
Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi, Betam, ilk kez 2010 yılında
yayımladığı “Üç Çocuk Hayal” başlıklı araştırma notunu tekrar kamuoyuyla paylaşıyor. Bu
araştırmayla Betam son aylarda Hükümet’in 3 çocuk projesi ile hararetlenen nüfus tartışmalarına
katkıda bulunmayı amaçlıyor.
Prof. Dr. Seyfettin Gürsel, Yrd. Doç. Dr. Gökçe Uysal ve Araştırma Görevlisi Duygu Güner tarafından
hazırlanan araştırmada, ülkemizde nüfus artışının düşmeye devam ettiği ve 2040’lı yıllarda nüfus
artışının tamamen durmasının beklendiği belirtiliyor. Bu durum, doğal olarak yaşlanmayı da
beraberinde getiriyor. Bu durum, Türkiye’nin gelecek yıllarda “yaşlanan nüfus sendromu” olarak
bilinen olgunun olumsuz ekonomik ve toplumsal sonuçlarıyla yüz yüze geleceği anlamına geliyor.
Türkiye’nin yaşlanan nüfusun önüne geçebilmek için kadınlardan ısrarla üç çocuk doğurmaları talep
ediliyor.
Araştırmada Hacettepe Nüfus Etüdleri Merkezi tarafından yapılan Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması
2003 yılı verileri kullanılıyor. Ankette 15-49 yaş arasında en az bir kez evlenmiş kadınlara ideal çocuk
sayıları soruluyor. Gürsel, Uysal ve Güner, ideal çocuk sayısına kıyasla kadınların doğurganlık
davranışını inceliyor.
Eğitim ve kadının statüsü aile planlamasında kilit role sahip
Türkiye’de yaklaşık 2.5 olan ideal çocuk sayısı zaman içerisinde fazla değişmiyor ancak 15-49 yaş
arasında en az bir kez evlenmiş her üç kadından biri idealinden çok çocuk sahibi olduğunu söylüyor.
Araştırmaya göre idealinden fazla çocuk doğuran kadınların ve eşlerinin eğitim seviyeleri nispeten
düşük. Benzer bir şekilde temel doğurganlık bilgisine sahip olmayan kadınların idealinden çok çocuğa
sahip olduğu görülüyor.
Kadının evdeki gücünün artmasıyla beraber sahip olduğu çocuk sayısının kendi ideal gördüğü sayıya
yaklaştığı görülüyor. Buna karşın daha geleneksel (görücü usulü, kaçma, kaçırma) yöntemlerle
kurulmuş aile birliklerinde kadınlar ideal gördüklerinden çok çocuk sahibi oluyor. Araştırmada ayrıca
bölgesel farklılıklara da dikkat çekiliyor. Sonuçlara göre batı bölgelerde kadınların idealinden daha çok
çocuğa sahip olmaya olma olasılığı daha düşük. Buna karşın anadili Kürtçe ya da Arapça olan nüfus
ideal gördüğünden daha çok çocuğa sahip oluyor.
Kentleşme ve eğitim çocuk büyütmenin maliyetini artırıyor
Özetle veriler kadınların eğitim seviyesi arttıkça ve evdeki statüleri yükseldikçe sahip oldukları çocuk
sayısının ideal çocuk sayılarına yaklaştığını gösteriyor. Diğer taraftan kentleşmenin ve eğitim
düzeyinin artmasına paralel olarak çocuk büyütmenin maliyeti artıyor ve dolayısıyla kadın başına
düşen çocuk sayısı da azalıyor. Bu eğilimler çerçevesinde aşırı doğurganlık, diğer ifadeyle idealden
çok çocuk sayısına sahip olma teşvik edilemeyeceğine göre, geriye ideal çocuk sayısının artırılmasını
teşvik etmek kalıyor.
Download