ÇOCUK İHMALİ VE İSTİSMARI Şeyma HAYDUT Seda ŞEN Yasemin DELİPOYRAZ Galip TAŞGIN Cengizhan AYNACI ÇOCUK İHMALİ VE İSTİSMARI Çocuğun sağlığını, fiziksel ve psikolojik gelişimini olumsuz etkileyen, bir yetişkin, toplum veya devlet tarafından bilerek veya bilmeyerek yapılan hareket ya da davranışlara çocuk istismarı denilmektedir. Çocuğun fiziksel, ruhsal ve sosyal gelişimi için gerekli olan beslenme, barınma, giyim, temizlik, oyun, eğitim, güvenlik ve sağlık ihtiyaçlarının karşılanamaması ise çocuk ihmali olarak tanımlanmaktadır. ÇOCUK İSTİSMARININ NEDENLERİ • Aile Bireylerinden Kaynaklanan Faktörler Dış Stres Faktörleri: Bazı ekonomik, sosyal, çevresel, kültürel özellikler ailede sıkıntı yaratarak çocuğun ihmal ve istismarına yol açabilir. İç Stres Faktörleri: Anne-babanın kişilik yapısı, çocuğun özellikleri ve çevreye bağlı olarak çocuktan gereğinden fazla istekte bulunulması olarak gruplanabilir. Ölüm, boşanma veya ayrı bir yerde çalışma nedeniyle parçalanmış aileler çocuk istismarında önemli bir risk grubunu oluşturmaktadır. • Anne Babaların Özellikleri • • • • • • İstismara uğrayan çocukların anne babalarıyla ilgili genellikle şu özellikler dikkat çekmektedir; Çocukluğunda kendisi de ihmal ve istismara uğrayan anne babalar, Genç ve olgunlaşmamış yaşta anne baba olan ebeveynler, Kişilik bozukluğu veya ruhsal problemleri olan anne babalar, Özsaygısı düşük, yetersizlik ve değersizlik duygusuna sahip ebeveynler, Saldırgan veya suçlu ebeveynler, Eğitim seviyesi düşük ebeveynler Bu faktörlerin yanı sıra aile ilişkileri ile ilgili bazı faktörlerde çocuk istismarı riskini artırabilir. Bunlar; ailede küçük çocuk sayısının çokluğu, anne baba geçimsizliği, çocuğu bir ebeveynin tek başına büyütmek zorunda kaldığı durumlar, aile fertlerinin sosyal ve duygusal bozuklukları olması durumlarıdır. • Toplumsal ve Kültürel Özellikler • • • • • • • Yüksek işsizlik oranı, Yüksek suç oranı, Yoksulluk ve sosyal servislerin yokluğu Cinsiyet ayrımcılığı, Ekonomik eşitsizlikler Yoksulluk ve işsizlik Göç hareketliliğinin fazlalığı gibi etkenler bütün şiddet olayları ve istismar türlerini arttırdığı gibi çocuğa şiddet ve istismarın artmasına da önemli ölçüde neden olmaktadır. Ülkemizde çocukların istismarla karşılaştıkları alanlardan bazıları; • • • • • • • Aile, Okul, Kolluk kuvvetleri, Sokak, Bakım yurt ve yuvaları, Çocukların tutuklu ve hükümlü olarak tutuldukları kurumlar ve Çalıştıkları işyerleridir Okullardaki şiddetle ilgili medyaya yansıyan okulda şiddet olaylarını inceleyerek yapılan çalışma, şiddet olaylarını gerçekleştirenlere ilişkin veriler; 80 haberin 27’sinde öğrencilerin, 21’inde öğretmenlerin, 14’ünde yöneticilerin, 5’inde velilerin, 8’inde okulda görevli birden fazla yetişkinin, 5’inde diğer yetişkinlerin şiddeti uyguladığını göstermiştir. Öz değerlendirme yolu ile veri toplayan araştırmalar incelendiğinde öğrencilerin azımsanmayacak bir kısmının fiziksel, sözel, ilişkisel ve cinsel şiddete maruz kaldıkları, sözel şiddetin fiziksel şiddete göre daha sıklıkla görüldüğü, erkeklerin kızlara göre daha fazla şiddet davranışında bulunduğu, şiddetin en fazla teneffüslerde ve sınıf içerisinde gerçekleştiği ortaya çıkmaktadır. • Çocuğun Bireysel Özellikleri • • • • • • • Çocuğun istismara uğrama riskini artıran özellikler şunlardır; Zihinsel engele sahip olma, Gayri meşru çocuk olma, İstenmeyen çocuk olma, Üvey çocuk olma, Çocuğun beklenen cinsiyette olmaması, Prematüre doğum, düşük doğum ağırlıklı olma, uzun süre hastanede yatma, kronik hastalığı olma, Aile ilişkilerinde kesinti yaşama • Medyanın Etkisi Yapılan araştırmalarda medya yolu ile şiddete tanık olan çocuklarda saldırgan davranışların arttığı bulunmuştur. Programlara bakıldığında şiddetin doğurduğu sonuçların üzerinde durulmadığı, buna bağlı olarak da izleyenlerin yaşanan acılara karşı duyarsızlaştığı görülmektedir. Çocuklar da bu duyarsızlaşma sonucu şiddete maruz kalan kişilerle değil, şiddeti uygulayanla özdeşleşmeye başlamaktadır. Bunun sonucu olarak da kendi hayatlarında problem çözme yöntemi olarak şiddeti seçmektedir. Medyadaki şiddet etkisini azaltmak için; 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. Aileler çocuğun hangi programı izlediğinden haberdar olmalıdır. Televizyon çocuğu oyalamak için kullanılmamalıdır. Televizyonu izlemek istediği belli bir program için açması çocuğa öğretilmelidir. Çocukların izlediği programı ailelerde izlemeli ve programı izlerken çocukla program hakkında konuşmalı, yaşananlar anlamlandırılmalıdır. Çocuk seyrettiği şiddet içeren rahatsız edici bir programdan sonra bunu kendi hayatı ile ilişkilendirebilir. Bu durumda çocuğa güvende olduğuna dair sözler söylenmeli. Çocukların tanık oldukları şiddet yerine benzer durumlar için alternatif davranışlar öğrenmelerine yardımcı olunmalıdır. Çocuğun televizyon seyretme süresi kısıtlanmalıdır. Çocuğa örnek olunmalı ve aile kendi televizyon izleme zamanını da sınırlandırmalıdır. • İSTİSMARCI EBEVEYNLERİN SINIFLANDIRILMASI 1. Aralıklı İstismarcı: Çocuğunu periyodik olarak hırpalayan anne baba diğer zamanlarda çocuğu ile muntazam olarak ilgilenir. Bu ebeveynler zaman içerisinde kendilerini düzeltip yenileyebilirler. 2. Sürekli İstismarcı: Bu ebeveynler çocuklarından nefret eder,çocuğu kasıtlı ve bilinçli olarak döver ve kötü davranırlar. Acının çocuğun kafasında yer etmesi gerektiğine inanır, çocuğun çektiği acıya aldırış etmezler. Altta yatan kişilik bozuklukları vardır. 3. Tek Defalık İstismarcı: Aslında tekrarlamaya uygun yapıları vardır ama ya ilk eylemde çocuk ölür ya da bir anda kendilerini dizginlemeyi başarırlar. • Çocuğun üçgenin merkezinde kaldığı aile yapıları: Alternatif yaşam tarzıyla birlikte erken ve düşünülmeden yapılan evliliklerin ardından boşanmış ve genç-çocuklu-çalışan annelerin artmasıyla ortaya çıkmış bir sorundur. Çocuk istismarı ve ihmali davranışları; fiziksel istismar, duygusal istismar ve cinsel istismar olmak üzere üç başlık altında incelenir. Son yıllarda çocuk istismarı ve ihmali giderek artmaktadır. İngiltere’de haftada 4, ABD’de ise günde üç çocuk çocuk istismarı ve ihmali nedeniyle ölmektedir. Çocuk istismarı oranı dünyada % 1 ile % 10 arasında değişirken ülkemizde bu rakam %10 ile % 53 arasındadır. Ülkemizde duygusal istismar %78, fiziksel istismar %24, cinsel istismar ise %9 oranındadır. İstismara maruz kalan çocukların %70’i iki-on yaş arasındadır. 1. FİZİKSEL İSTİSMAR Fiziksel istismar en geniş anlamıyla çocuğun kaza dışı yaralanması olarak tanımlanmakta olup, erişkinlerin otorite kurma, disiplin sağlama, cezalandırma veya öfke boşaltma amacıyla elle ve/veya aletle çocuğun vücudunun herhangi bir yerine iz bırakacak şekilde şiddet uygulayarak çocuğa zarar vermesidir. Çocuğa yönelik fiziksel istismar, istismarı uygulayan kişiye göre ikiye ayrılır; Ebeveyn Tarafından İstismar Kurumda İstismar Fiziksel istismarla ilgili başka sınıflandırma türü ise istismarın uygulanma şekline göre yapılmıştır. Aletsiz saldırılar Aletli saldırılar İstismar türleri arasında fark edilmesi en kolay olan fiziksel istismardır. Avrupa ve Asya’da 9-17 yaşlar arasındaki her 10 çocuktan 6’sının, Türkiye’de ise 7-14 yaş grubundaki çocukların %40’ı fiziksel istismara maruz kalmaktadır. Türkiye’ de 2 yıl içerisinde “Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesi’ne” gelen çocuk ölümlerinin %74.5’i ihmal, %13.9’u fiziksel istismar, %5.6’sı fiziksel istismar ve ihmal ve %6’sı cinsel istismardır. Fiziksel istismara uğrama sıklığına bakıldığında ise istismara uğrayan çocukların %46.5’inin seyrek olarak dövüldüğü, %20.4’ünün en az haftada bir defa dövüldüğü, %5.2’sinin ise her gün dövüldüğü bulunmuştur. Fiziksel İstismar Mağduru Çocuğu Tanıma Çocuğu hastaneye götürmeme, götürmek istememe ya da çocuğun hastaneye götürülmesinde açıklanamayan gecikme, Ailenin çocuktaki belirtilerle çelişen öyküler anlatması, Aile üyelerinin onayla ilgili birbirinden farklı şeyler söylemeleri, Çocukta şüpheli davranışların ilk ve tek sefer olmaması, daha önceden açıklanamayan yaralanmalar gözlenmesi, Anne babanın kazayı bir kardeşe ya da yabancı bir şahısa yüklemesi, Çocuğun hastane hastane gezdirilmesi, Aile tarafından çocuğun kendisinin suçlanması, Çocuğun anne babayı suçlaması, Anne babanın kendi çocukluğunda istismar öyküsünün bulunması, Anne babanın çocuktan gerçekçi olmayan beklentilerinin bulunması Çocuk anne-baba arasındaki ilişkinin normal olmaması Fiziksel İstismar Ekimoz Yumuşak doku hasarı Yanıklar Haşlanmalar Kemik, eklem, beyin ve göz hasarı İç organ hasarları Gelişme gerilikleri Zehirlenmeler 24 Fiziksel İstismarın Etkileri • • • • • • • • • • Çocuklarda; Fiziksel, bilişsel ve duygusal bozukluklar Okul başarısızlığı Depresyon Post travmatik stres bozukluğu Düşük benlik saygısı Antisosyal davranışlar Sinirlilik ve saldırganlık İçe dönüklük Evden kaçma ve intihar girişimi İlişki kurmada güçlük Kazaya Bağlı Yaralanmalarla Fiziksel istismarın Birbirinden Ayrılması Kazaya bağlı yaralanmalar ile istismara bağlı yaralanmaların birbirinden ayrılması önemlidir. Çocuklar genelde önlerinde olan şeyleri merak ederler ve öne doğru hareket ederler, o yüzden de kazaya bağlı yaralanmalar çoğunlukla vücudun ön kısmında olur. Kalçalar, genital ve anal bölge, vücudun arka ve yan yüzleri ile yüzün yan kısımları ise istismar düşündürecek bölgeleridir. İşkence gördüğü, hastane raporunda tecavüze uğradığı haberiyle kamuoyunu ayağa kaldıran, üzüntüye boğan 17 aylık N.N.B. 27 2.DUYGUSAL İSTİSMAR Duygusal istismar; çevredeki yetişkinler tarafından çocuğun kişiliğinin gelişimini zedeleyici eylemler ya da eylemsizliklerdir. Duygusal istismar veya psikolojik örselenme diğer tüm kötü muamele biçimlerini şemsiye gibi altına toplayan bir olgudur. Tek başına var olduğu gibi fiziksel ve cinsel istismar ile birlikte de bulunabilir. Duygusal istismar istismar çeşitleri içerisinde tanınması, tanımlanması, sonucunun gözlenmesi en zor olanıdır. Duygusal İstismar Davranışları Reddetme Aşağılama Ayırma, yalnız bırakma Korkutma, tehdit Suça yöneltme Duygusal gereksinimleri karşılamama Çocuktan yaş ve kapasitelerinin üstünde beklentilerin olması Kendi çıkarları için kullanma Okul Ortamında Duygusal Olarak İstismarına Neden Olan Öğretmen Davranışları Çocuklarla alay etme, alaycı davranış Aşağılayıcı ses tonu Ders dışı faaliyetlerden men etme Düşük performansı ve başarısızlığı eleştirme İsim takma Okul sonrası ceza olarak ders yaptırma Diğer öğrencilerin çocuğu aşağılamalarına göz yumma Vurma, çimdikleme, kulak çekme Öğrenciye bir şeyler fırlatmak Duygusal İstismarın Çocuk Üzerindeki Etkileri İlişkilerden kaçınma Konuşma bozuklukları Fiziksel gelişme geriliği Psikomotik belirtiler Kaygı, parmak emme, yalan söyleme, altına ıslatma Konsantrasyon sorunları Saldırganlık, içe kapanıklık Depresyon,uyku bozukluğu, kendine güvensizlik Sosyal ilşkilerde bozukluk 3. CİNSEL İSTİSMAR Çocuğun en az kendisinden altı yaş büyük bir kişi tarafından cinsel doyun için zorla veya ikna edilerek kullanılması ya da başkasının bu amaçla çocuğu kullanmasına izin verilmesidir. Çocuklara cinsel istismar yaygınlığı ABD’de 1.3/1.000; Türkiye’de ise %1.4’tür. Cinsel istismar vakalarının ortalama olarak %15’inin bildirildiği düşülmektedir. Cinsel İstismar Davranışları Çocuğun genital bölgelerine dokunma Teşhircilik Röntgencilik Çocuğu pornografi ve fuhuş için kullanma Cinselliğe teşvik edici konuşmalar Pornografik film izletme Ensest Erişkinin cinsel organı ile çocuğun uyluk, kalça ya da başka bir bölgesi arasında temas Genellikle cinsel istismara uğrayan çocuklar yaşadıklarını saklama eğilimindedirler. Yapılan araştırmalarda on sekiz yaşına kadar kız çocuklarının %12-25’inin erkek çocuklarının ise %810’unun cinsel istismara maruz kaldığı saptanmıştır. Cinsel istismardan en çok zarara uğrayan çocuklar; 611 yaş grubundaki çocuklardır. Kızlar erkeklerden 5 kat daha fazla cinsel istismara maruz kalır ve tacizcilerin çoğu erkektir. Uluslararası Çalışma Örgütü tahminlerine göre 1.8 milyon çocuk fahişelik yapmaya zorlanmaktadır. Çocukların Cinsel İstismara Kurban Olarak Seçilme Nedenleri Merak Duygusu İlgi ve Sevgi İhtiyacı Erişkinler Tarafından Kolayca Yönlendirilebilmeleri ve Savunmasızlığı Olayı Gizleme Eğilimi Olayı İfade Etmede Yaşadıkları Güçlükler ÇOCUKLARDA CİNSEL İSTİSMARI DÜŞÜNDÜREBİLECEK BELİRTİLER Bebeklik-4 Yaş: Tuvalet eğitiminde bozulmalar Cinsel içerikli sözcüklerde artma Cinsel organlarla aşırı fiziksel uğraş Oyunlarında cinsel içeriğin fazlalığı Uyku bozuklukları 4-6 Yaş: Korku Cinsel içerikli sözcükler ve davranışlarda artma Cinsel ilişkiyi ayrıntılı bilme 7-12 Yaş: Okul başarısında düşme Korku Depresif belirtiler Yaşa uygun olmayan davranışlarda artma Cinsel konularla aşırı uğraşma Cinsel saldırganlık Aşırı ya da açıktan masturbasyon Ergenlik: Evden kaçma ve eve gitmede istekliksiz Duygulanımda dalgalanma Kendine zarar verme, intihar girişimi İlaç ve alkol kötüye kullanımı Uygunsuz cinsel davranışlar Davranım bozuklukları İkili ilişkilerde problem Cinsel İstismarın Çocuk Üzerindeki Etkileri: Zedelenmiş cinsellik İhanet duygusu Acizlik Damgalanmak CİNSEL İSTİSMAR TÜRLERİ Seksi Konuşma Teşhir Röntgencilik Cinsel Sömürü Çocuk Pornografisi Çocuk Fuhuşu 42 ENSEST Kanunen evlenmelerine izin verilmeyen iki kişi arasındaki cinsel ilişkiye denir. Aile içi istismarda en sık rastlanan suçlu babadır. Üvey baba ile yaşayan bir kız çocuk, biyolojik baba ile yaşayana göre 6 kat daha fazla risk altındadır. Olayın kurbanlarının suçluluk, utanma ve dışlanma korkuları olayın bildirilmesini engellemektedir. Ensestin Çocuklar Üzerindeki Etkileri Çocuğun saldırganla olan ilişkisine Cinsel aktivitelerin şekline Çocuğun işbirliğine Şiddet kullanımına Fiziksel zararların varlığına Çocuğun yaşı ve gelişim basamağına Travma öncesi işbirliğine Psikolojik gelişimine Ailenin olaya tepkisine bağlı değişmektedir. 45 46 4. DİĞER İSTİSMAR TÜRLERİ Bu istismar çeşitlerini fiziksel,duygusal ve cinsel istismardan ayıran en temel özellik çocuğun doğrudan ilişkide olduğu aile ya da sosyal çevre gibi birinci derece çevrede görülmemesidir. • a) Kurumsal İstismar • b) Ekonomik İstismar • c) Akran İstismarı ÇOCUK İHMALİ Çocuk ihmali genelde ailenin ilgili kurumların ya da devletin çocuğa karşı en temel sorumluluklarını yerine getirmemesi şeklinde tanımlanabilir. İhmal ve istismarı birbirinden ayıran en temel nokta istismarın aktif,ihmalin ise pasif bir olgu olmasıdır Çocuğun ihmal edildiğini düşündüren durumlar • Çocuğun kirli bakımsız ve hava koşullarına uygun olmayan giysiler giymesi • Çocuğun nüfus cüzdanının olmaması • Çocukta organik nedenlerle açıklanamayan büyüme geriliği olması • Ailenin çocukla ilgili soruların yanıtlarını bilmemesi • Çevresinde sigara ,alkol ve bağımlılık yapan maddeler kullanılıyorsa ve çocuk bunlardan korunmuyorsa • Zorunlu eğitim döneminde çocuk okula gitmiyorsa • Sağlık kurumuna başvuruda gecikme ya da hiç başvurmama • Tedavi konusunda önerilere uyulmaması • Terkedilmesi veya evden kovulması durumlarıdır. BAŞLICA İHMAL TÜRLERİ 1) Fiziksel ihmal: Çocuğun yaşına uygun yiyeceklerle ve yeterince beslenmemesi,temizliğine önem verilmemesi,uygun ve temiz giydirilmemesi,yetersiz bir fiziksel çevrede yaşaması,ev içi ve dışı kazalara karşı korunmaması durumudur. Fiziksel ihmale örnekler; • • • • • • • İklim koşullarına uygun olmayan kıyafetler giymesi sürekli eski onarılmamış giysiler giymesi büyük ya da küçük ayakkabılar giymesi düzenli olarak yıkanmaması ter ya da idrar kokmaları saçlarında bit bulunması yeterli koruma önlemi alınmadığı için ev içinde açık kablolara değme • sıcak suyla yanma • ilaç zehirlenmesi fiziksel ihmalin örneklerindendir. Çocuklar için güvenlikli ortam oluşturma: Yeterli koruma önlemi alınmadığı için çocuğun kazaya maruz kalması hukuki açıdan çocuk ihmali olarak değerlendirilir. Çocuk ölümlerinin 1/3’ünü ev kazaları oluşturmaktadır ABD’de 1-4 yas arası çocukların ölüm nedenlerinin %40 ‘ını ev kazaları oluşturmakta Türkiye’de 1-4 yaş arası çocuk ölümü nedenleri arasında kazalar 3. sırada yer almaktadır Her geçen yıl kaza meydana gelme oranı artmış ve bunun sonucunda son yıllarda ev kazalarının tıbbi,sosyoekonomik ve hukuki boyutları üzerinde durulmaya başlanmıştır. Çocuklar kazaya ev,okul,oyun alanları gibi yerlerde maruz kalmaktadır. Kazalarda etkili olan faktörler gruplandırılabilir; İnsani faktörler Çevresel faktörler • Ülkemizde Ekim 2010 tarihi itibariyle 1810 kayıp çocuk olduğu • Kaybolan çocukların %30’unun SHÇEK’e bağlı kurumlardan ayrıldığı • %65 kız,%35 erkek olduğu Kayıp çocukların kendi isteğiyle kaçanlata ilişkin verileri; Kız çocukları ‘’gönül ilişkisi,aile baskısı’’ Erkek çocukları ‘’macera hevesi,iş bulma’’ umutlarıyla evden kaçtığını göstermektedir. Prenatal ihmal Doğmamış bebeğin ihmali söz konusudur. Annenin gebelikte ilaç,sigara,alkol,gibi zararlı maddeler kullanması,doğum öncesi gerekli tıbbi bakımı almaması,yetersiz beslenmesi gibi bebeğin sağlığını tehlikeye atacak davranışları söz konusudur. Tıbbi ihmal Prenatal ihmal gibi fiziksel ihmalin özel bir türüdür. Tıbbi ihmal ailenin ekonomik durumu yeterli olmasına rağmen çocuk için yeterli tıbbi bakımın sağlanmaması,hastalık durumunda tedaviye ulaştırılmaması,hastalıklardan önce gerekli önlemlerin alınmamasıdır. 2)Duygusal ihmal: çocuğa sevgi gösterilmemesi özellikle ergenlik yıllarında destek ve denetimden yoksun bırakılması.Duygusal ihmal çocuğun temel duygusal gereksiniminin karşılanmaması durumudur. Bu temel gereksinimler; Dokunulma Güven Düzen ve yapı Sosyalleşme Uyarılma Kendini değerli görme 3)Toplumsal ihmal: Devletin sağlık,eğitim,sosyal yardım,güvenlik gibi konularda çocuğa yönelik sorumluluklarını yerine getirmemesi. 4)Eğitimsel ihmal: Çocuğun okula gönderilmemesi,eğitim gereksinimlerinin karşılanmaması,ders çalışmak için uygun ortam sağlanmaması durumlarıdır. 5)Cinsel ihmal: Çocukların cinsel sömürüye karşı korunmaması ve ilgisiz kalınması,cinsel gelişime gereken önemin verilmemesi cinsel ihmal olarak tanımlanır ÇOCUĞUN İHMAL,İSTİSMAR VE ŞİDDET SUÇLARINAKARŞI CEZA HUKUKUNDA KORUNMASI A)Çocuğun yaşam hakkı ve vücut dokunulmazlığının korunması • Yaşam hakkının korunması; insan öldürme kasten öldürme ve taksirle öldürme olarak ayrılır. • Vücut dokunulmazlığının korunması; TCK’nın 86. maddesine göre kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığını ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan davranışlarda bulunan kişşi cezalandırılır. B) Çocuğun cinsel dokunulmazlığının korunması; 1)Çocuklara cinsel istismar suçu; TCK’nın 103.maddesine göre 15 yaşının tamamlamamış veya tamamlamış olmakla beraber algılama yeteneği gelişmemiş çocuklara karşı her türlü cinsel davranış suçtur. 8 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Çocuklara karşı işlenen cinsel suçlar yetişkinlere karşı işlenen cinsel suçtan daha ağırdır. Yazılı veya sözlü şehvet duygusu ile gerçekleştirilen her türlü davranış cinsel istismar suçunu oluşturur. 2)reşit olmayanla cinsel ilişki suçu; TCK’nın 104. maddesine göre 15 yaşını bitirmiş olan çovukla cinsel ilişkide bulunan kişi şikayet üzerine 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır. Suçun mağdur ile arasında evlenme yasağı bulunan kişi tarafından işlenmesi hali,nde şikayet aranmaksızın 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası olur. Gölcük Devlet hastanesinde 20.04.1998 tarihinde ‘’genel durumu çok kötü,yüzde,vcutta şişlikler,yanıklar,kesikler’’ bulunan bir çovuk acil olarak yatırılmıştır. Çocuğa şiddet uyguladığı düşünülen abla ve eniişte hakkında adli kovuşturma başlamıştır; • Abla için 2 yıl 2 ay hapis cezası hükmedilmiş ancak tutukluluk süresi göz önüne alınarak salıverilmiştir. • Enişte için mahkeme,suçu işlediğine dair kesin kanıt elde edemediği için beraatine karar vermiş. Çocuğun disiplin yetkisinin kötüye kullanılması suçu; İdaresi altında bulunan veya büyütmek,bakmak, okutmak,meslek veya sanatı öğretmekle yükümlü olduğu kişi üzerinde sahibi olduğu terbiye hakkından doğan disiplin yetkisini kötüye kullanan kişiye bir yıla kadar hapis cezası verilir. Çocuğun dilencilik suçuna karşı korunması; Çocuğu dilencilikte araç olarak kullanan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır. Suç örgüt tarafından işleniyosa ceza bir kat artırılır. ÇOCUK İSTİSMAR VE İHMALİNİ AÇIKLAMAYA YÖNELİK KURAMLAR 1.Psikiyatrik Model Çocuk ihmal ve istismarı ile ilgili yapılan araştırmalar çocuğa kötü muameleden sorumlu kişilerin genellikle anne babalar olduğunu gösterdiğinden psikiyatrik model istismar nedenlerinin açıklamasında ebeveynlerin özelliklerini temel almıştır. Psikiyatrik model çerçevesinde istismar eden ve etmeyen anne babaları farklılaştıran kişilik özellikleri üzerinde durulmuştur. Çocuk istismarıyla ilgili olduğu düşünülen bazı kişilik özellikleri arasında narsistik eğilimler, takıntılı davranışlar, düşük benlik kavramı, aşırı kaygı, depresyon ve empati kuramama gibi nitelikler dikkati çekmiştir. 2.Sosyal Öğrenme Modeli Sosyal öğrenme kuramcıları için davranış kişisel ve çevresel değişkenler arasındaki sürekli bir etkileşimin sonucudur. Temel varsayımı insanların model olarak öğrendiği anlayışıdır. Sosyal öğrenme kuramcıları istismarın da temelinde bireyin başka bireyleri taklit etmesinin, model olarak öğrenmesinin yattığını savunur ve istismarı model almayla açıklar. Kuşaklar Hipotezi (Oliver , Taylor) Sosyal öğrenme kuramı istismar ve ihmal davranışlarında ana-babaların, kendi anne babalarını örnek aldıklarını ve çocuklarından gerçekçi olmayan beklentilerinin olduğunu savunmaktadır. Bu kurama göre şiddet uygulayan anne baba, çocukluğunda kendisine şiddet göstermiş olan yetişkinlerini örnek almaktadır. İstismar anne babadan çocuklarına geçmektedir. İstismarın nesnesi olan çocuklar kendileri anne baba olduklarında istismarın öznesi konumuna geçmektedir. Sosyal Durumsal Model Sosyal durumsal model çocuk istismar ve ihmali davranışlarının ailelerin çocuklarını disipline etmek için kullandıkları hatalı ve tutarsız tutumlarla arttığı görüşünü savunmaktadır. Fiziksel ve duygusal istismarının önemli bir bölümünün ana babanın disiplin çabası kapsamında gerçekleştiği birçok araştırmada kanıtlanmıştır. Çocuklarını istismar eden ailelerin etkisiz ve tutarsız disiplin yöntemleri, çocukların davranışlarını kontrol edememesine yol açmıştır. Ailelerin çocuk disiplininde kullandıkları tutarsız ve çelişkili yöntemler çocuklarda sapkın davranışlara yol açabilir. Uygun disiplin yöntemlerinin aileler tarafından bilinmemesi ya da uygulanmaması istismar için hazırlayıcı bir faktör olabilir. Bu yüzden ailelerin disiplin yöntemleri konusunda bilgilendirilmesi önemlidir. Psikanaliz Kuramı Bu kurama göre istismarcı bireylerin diğer insanlara karşı düşmanca ve yıkıcı tutumlarının gelişmesinde kendilerinin çocukluk dönemlerindeki yaşantıları sorumludur. Freud’a göre ödipal karmaşa ve elektra karmaşası evrelerinde yaşanılan şiddet eylemleri bireyin kendisine veya diğer insanlara karşı sergilediği davranışların temelini atmaktadır. Sosyal Psikolojik Model Sosyal psikolojik model insan davranışlarının değerlendirilmesini toplum ve psiko-patolojiyi temel almaktadır. Psiko-patolojik durumlar içinde; ruhsal hastalıklar, stres, depresyon sayılırken toplumsal durumlar içerisinde; toplumsallaşma deneyimleri, şiddet ve saldırganlıkla ilgili rol modelleri, toplumsal statü, değer ve normlar belirtilmektedir. Finkelhor’un sunduğu sosyal psikolojik modele göre çocuğun cinsel istismara maruz kalmasına neden olan etmenler: 1.Saldırganın Cinsel İstismar Motivasyonu, 2.İçsel Engelleyici Etkenlerin Yıkılması 3.Dışsal Engelleyici Etkenlerin Yıkılması 4.Çocuğun Direncini Kıran Etkenler Sosyolojik Model Bu model istismarın açıklanmasında psikiyatrik modelin aksine istismarcı davranışla ilgili olarak bireyi değil toplumu, çevreyi, kitle iletişim araçlarına yansıyan şiddet, okullar, çevresel baskı istismarın temelinde yatan nedenler arasında gösterilmiştir. Stres ve engellenme çocuk istismarına yol açmaktadır. Stres kaynakları olarak işsizlik, kötü konut koşulları ve düşük gelir düzeyi gibi alt sosyoekonomik sınıfa özgü bazı özellikler incelenmiştir. Sosyolojik modele göre istismar ve ihmalin nedenleri Çocuk yetiştirmede şiddet kullanımının kültürel açıdan onaylanması, Okulların veya kitle iletişim araçlarının açık veya örtülü bir şekilde fiziksel güç kullanımını teşvik etmesi, Disiplin ölçütlerinin çevreye, etnik gruba ve sosyal sınıfa göre farklılık göstermesi, Çevre baskısı nedeniyle kişilerin öfke ve düşmanlıklarını kontrol etme yeteneklerinin zayıflaması Şiddet ve Kültür Disiplin Ölçütleri Öfkenin kontrol edilmemesi oluşan içsel ve dışsal zararlar Sosyal Etkileşimsel Model Tüm modelleri içerisine alarak her yönüyle çocuk istismarı ve ihmalini açıklamaktadır. İstismarı çocukluk yaşantıları, ebeveyn-çocuk etkileşimini anne baba açısından ve çocuk açısından ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğini savunmaktadır. Eşler arasındaki kızgınlıklar çocuğa yansıyabilmektedir. Toplumdaki sosyal durumu etkileyen kurumların eksiklikleri de çocuk istismarı ve ihmaline yol açabilmektedir. ÇOCUK İSTİSMARI VE İHMALİNİ ÖNLEME ÇALIŞMALARI Çocuk istismarını önleme konusunda dünyanın her yerinde ülkelerin kendi belirledikleri stratejiler çerçevesinde bazen grup olarak bazen de bireysel olarak uygulanan önleme hizmetleri kullanılmaktadır. Bazı ülkelerde istismarı önlemeye yönelik hizmetleri sunan belirli servisler mevcutken bazı ülkelerde bu konuyla ilgili çalışmalar mevcut kurumların içerisinde ayrı bir birim olmaksızın sürdürülmektedir. Çocuk istismar ve ihmalini önlemede temel amaç ; durumun ortaya çıkmaması için önlemler almak, hatalı davranışları engellemek ya da olumlu yönlere kanalize etmeye çalışmaktır. Önleme çalışmaları; çocuğun ruh sağlığının desteklenmesi, tedavi gereksinimlerinin karşılanması ve madde kullanımı, suça yönelme gibi sosyal problemlerin önlenmesi açısından önemlidir. Çocuğa yönelik istismar tiplerini önleme çalışmaları üç temel aşamadan oluşmaktadır ; 1-Birincil Önleyici Hizmetler (Sosyal reform, tutumların değiştirilmesi ve eğitim ) : Tüm çocukların gelişimlerini iyi bir biçimde sürdürebileceği ortamı sağlamaktadır. Burada hedef kitle toplumdur. Ailelerin ve çocukların yaşadıkları koşulları iyileştirebilmenin en etkin yolu sosyal reformlardan geçmektedir. Bu kapsamda ailelere çocuk gelişimi ile alakalı bilgiler verilerek çocuğun ruhsal gelişimine ve gereksinimlerine öncelik vermesi sağlanabilir. 2-İkincil Önleyici Hizmetler (Yüksek risk gruplarının belirlenerek eğitilmesi) : Yüksek risk gruplarının belirlenmesi, bu kişilerin var olan hizmetleri kullanmasını sağlayacak stratejiler geliştirmesi ve bu ailelere gerekli ek hizmetlerin sunulmasını kapsar. Yüksek riskli aile grubunu genç anne bana olan çiftler, madde bağımlılığı olan aileler, yoksul aileler, ruhsal sorunu olan anne babalar, engelli çocuğu olan anne babalar oluşturur. 3-Üçüncül Önleyici Hizmetler (İstismar edilmiş çocuğun tekrar istismarını önlemeye yönelik hizmetler) : Çocuk ihmal ve istismarının tekrarının ve ortaya çıkabilecek komplikasyonların önlenmesi amaçlanır. Günün 24 saati açık olan merkezlerde fiziksel ve ruhsal tedavi öncelikli olmak üzere, rehabilitasyon ve ailenin yeniden topluma kazandırılmasını hedefleyen programlar kullanılır. Başarılı çocuk istismarı önleme programlarının bazı ortak özellikleri vardır. Bunlar ; - Aile ve toplum arasındaki bağı güçlendirmek, - Aile birliğine saygı duymak, - Çocuğun büyüme ve gelişmesinde önemli rolü olan aileyi eğitmek, - Toplum destek sistemleri ile bağlantı kurmak, - Sağlıklı aile uygulaması konusunda toplumu bilinçlendirmek, - Ailelerin gereksinim duydukları servisleri oluşturmak ve destekleyip geliştirmek, - Ailelere 24 saat acil yardım sağlamak. (Tackett, 2002) ÇOCUK İSTİSMARINI ÖNLEME ÇALIŞMALARI BİLİNÇLENDİRME ÇALIŞMALARI 1-Halkın Bilinçlendirilmesi : Halkı bilinçlendirme çalışmaları problem konusunda bilinç yaratmayı, problem konusundaki bilgiyi artırmayı, problem hakkındaki tutum ve değerleri değiştirmeyi amaçlar. 2-Ebeveynlik Eğitimi ve Destek Programları : Aileye kendi çocuğunun gelişimsel düzeyine uygun ve gerekli bilginin sağlanması ve çocuğun gelişimsel düzeyine uygun yaklaşımların kazandırılması sağlanmaktadır. 3- Okullarda Bilinçlendirme Çalışmaları : Temel düşünce, çocuklara eğitim vererek ilerde onların istismarcı aileler olmalarını önlemek ve karşılaşabilecekleri istismar durumları hakkında bilgilendirmektedir. Okulların istismarı önlemek amaçlı yapabileceği katkılar şunlardır; -Yaşam becerileri eğitimi -Ebeveynliğe hazırlanma -Kendini koruma eğitimi -Stresle başa çıkma eğitimi -Krizle mücadele etme -Olumlu benlik algısı geliştirme 4- Ebeveynler İçin Ev Ziyareti Programları : Bu programlar, sağlık bakım hizmetleri, çocuk gelişimini destekleyici faaliyetler, ebeveyn eğitimi, aile desteği gibi hizmetler sağlar. Ebeveyn evinde hizmet sunmak, ebeveyn-çocuk etkileşimini güçlendirmek açısından aile ile somut bir çalışma fırsatı sunar. 5- Çocukların Bilinçlendirilmesi : Çocuklara kendilerini cinsel saldırı ya da istismardan nasıl koruyacaklarının öğretildiği grup temelli eğitimleri içerir. Temel hedef ise ; potansiyel kurbanın saldırıya direnç gösterme kapasitesini güçlendirmektir. İSTİSMARI ÖNLEMEDE GELİŞTİRİLECEK STRATEJİLER - Evlilik dışı hamilelikleri teşhis ve takip etmek. Aileleri ve yaşadıkları stresi değerlendirmek. Yeni evli çiftlere sosyal hizmet sunmak. Yeni çocuk sahibi olacak aileleri eğitmek. Fiziksel cezaların önüne geçmek. Dünya çapında çocuklara gerekli sağlık hizmeti sunmak. Aile birliğine önem vermek ve devamı için gerekli desteği sağlamak. - Çocuk bakımı konusunda kaliteyi ve evrenselliği savunmak. - Aile içi şiddet ve istismar ile ilgili merkezler açmak. AİLELERİN İSTİSMAR KONUSUNDA YAPMASI GEREKENLER - Çocuğa ev telefonu ve adresini öğretmek. - Çocuğun her zaman nerede olduğunu bilmek. - Çocuğun arkadaşlarını ve yakın çevresini tanımak, onunla birlikte faaliyetlere katılmak. - Yabancı kişiler ile ilişki kurmanın sınırlarını öğretmek. - Çocuğun gerçek ya da hayali korkularını önemsemek. - Çocuğa aşırı ilgi gösteren biri olursa bunu dikkate almak. - Etkili ebeveyn-çocuk iletişimini kurmak. İSTİSMARA UĞRAMA ŞÜPHESİ OLAN ÇOCUKLARLA GÖRÜŞME Etkin Görüşmede Bulunması Gereken Özellikler -Objektiflik : Önyargıda bulunmamak ve görüşme yapılan kişinin verdiği yanıtları gözden geçirmek önemlidir. -Anlayış : Görüşme yapılan kişinin perspektifinden olaylara bakılmalı ve empati kurulmalıdır. -Hedef Yönelimli Olma : Görüşme talebinde bulunulan makamın hangi amaçla bu talepte bulunduğuna dair yeterli bilgi edinilmelidir. KÜÇÜK ÇOCUKLARLA GÖRÜŞMENİN TEMEL PRENSİPLERİ - Çocuğu yönlendirici sorulardan kaçınılmalı, görüşmeye açık uçlu sorulardan başlanılmalıdır. - Görüşmeyi yapan kişi mümkün olduğunca az konuşmalı, dinleme konusunda sabırlı olmalıdır. - Konuşma sırasında kopukluklar olabileceğinden bu kopuklukları doldurmak için acele edilmemeli, çocuğa fırsat verilmelidir. - Konuşmaların tümü kaydedilmelidir. Görüşmeden anatomik bebek kullanıldıysa video kaydı yapılmalıdır. - Çocuğun yaşamında yer alan kişiler hakkında bilgi alınmalıdır. **Çocuklarla görüşmelerde sözel olarak anlatamadığı şeyleri gösterebilmesi amacıyla anatomik oyuncak ya da anatomik çizimler kullanılabilir. -Anatomik Oyuncak Bebekler : Görüşmede kullanılacak anatomik bebek seçilirken genital organları ve göğüslerinin vücudun boyutları ile orantılı olmasına, çocuğun hemcinsi ve yaşına uygun seçilmesine özen gösterilmelidir. Çocuk bu bebek üzerinde sözel olarak anlatamadıklarını, nereye dokunulduğu gibi ayrıntıları gösterebilir. -Anatomik Çizimler : Anatomik çizimler de çocukla aynı cinsiyette olmalıdır. Çocuk hangi bölgesine dokunulduğunu, yaşanan olayları bu çizimler aracılığıyla gösterebilir. Ayrıca çizim kağıda yapılacağından görüşmenin kayda alınması açısından avantaj sağlar. ADÖLESANLARLA GÖRÜŞMENİN TEMEL PRENSİPLERİ - Görüşmeye hiçbir bilgiye sahip değilmiş gibi başlanmalıdır. - Görüşme yapan kişi konuşulanların aralarında kalmayacağını, olayın aydınlatılması için kullanılacağını söylemelidir. - Adölesanlar rahat ve samimi insanlarla daha rahat konuşurlar, aşırı resmi tavırlardan kaçınılmalıdır. - Açık uçlu sorular sorulmalıdır. - Çocuk sabırla dinlenmelidir. - Görüşme sonrası çocuğa teşekkür edilmeli, bunda sonra olacak olası şeyler hakkında bilgi verilmeli, varsa soruları yanıtlanmalıdır. FİZİKSEL İSTİSMARA UĞRADIĞI DÜŞÜNÜLEN ÇOCUKLARLA GÖRÜŞME - Başlangıçta ailedeki ceza ve disiplin biçimine ilişkin sorular sorulmalıdır. - Disiplin hakkında spesifik sorular sorularak çocuğun bakımından sorumlu kişinin davranışları hakkında bilgi edinilebilir. - Çocuğun diğer aile fertlerine ne olacağı yönündeki endişeleri öğrenilmelidir. - İstismarcının eylemlerinin sadece kendisiyle mi sınırlı olduğu sorulmalıdır. - Çocuğa, kendisine istismarcıdan başka böyle davranan olup olmadığı sorulmalıdır. - Bu tür vakada önceliğin çocuğun korunması olduğu unutulmamalıdır. TEŞEKKÜRLER