Çocuk hak ve menfaat ihlalleri, geçmişten günümüze kadar süregelen önemli sorunlardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Tarihinin her döneminde, ülkelerin gelişmişlik düzeylerine bakılmaksızın, tarımdan sanayiye, eğitimden sosyal çevreye kadar farklı alanlarda ve farklı şekillerde çocuk ihmaline ve istismarına rastlanılmıştır. Her toplumun çocukla ilgili algısı ve çocuğa verdiği değer kendi sosyo-kültürel yapısına göre farklı biçimlerde ortaya çıkmaktadır. Bu durum nedeniyle her toplum çocuğun hak ve menfaatlerinin ihmal ve istismarı konusunu farklı algılamakta ve yorumlamaktadır. Fakat bu farklılıklar çocuğa yapılan ihmal ve istismar gerçeğini değiştirmemektedir. Günümüz dünyasında çocuklar fiziksel, cinsel, duygusal, ekonomik ihmale ve istismara maruz kalabilmektedir. Her türlü ihmal ve istismar niteliğine göre çocuğun hayatının bir veya birkaçında dönemini olumsuz etkilediği gibi tüm hayatını da etkileyebilmektedir. Bu çalışmada, çocuk haklarının ihlal edildiği ve çocuğun gelişim evrelerinde önemli bir engel teşkil eden ekonomik istismar ve bunun etkileri irdelenmiştir. Çocuğun fiziksel ve ruhsal sağlığını bozan, çevresiyle etkileşime girebilme becerisini ve sosyalleşme yeteneğini kısıtlayan, sağlıksız ve korumasız iş ortamlarında, çok düşük ücret karşılığında çalıştırılması ekonomik istismar olarak tanımlanmaktadır. Ekonomik istismar, diğer istismar çeşitlerine göre, daha çok ailenin maddi olanaksızlıklarıyla bağlantılıdır. Kırsaldan kente göç etmiş, eğitim seviyesi düşük, sağlıksız ortamlarda barınan ve çok nüfuslu yoksul ailelerde daha fazla görülmektedir. Ayrıca, çocuk emeğinin ucuz olması, denetimdeki yetersizlikler, kayıt dışı ekonomi, iş gücüne yönelik kanuni düzenlemelerdeki eksiklikler v.b. çocuğa yönelik ekonomik istismarı tetiklemektedir.