İletişim Nedir?

advertisement
SUNUM
GÜNDEM
1.
2.
3.
4.
5.
Birlik Başkan Vekili Sayın Faik YILMAZ’ın toplantıyı açış
konuşması
Birlik Eğitim Müdürü Metin İÇTEM’in sunumu
• İletişim nedir?
• İletişimin tarihçesi
• İletişimin olmazsa olmazı
• İletişim konusunda biz hangi başlıkları, özellikle niçin
seçtik?
• Aile içi iletişim
• İşyerinde iletişim
• İşyerinde telefon görüşmeleri
• Etkin, faydalı ve farklı yönetici olmalıyız
Üyelerin görüş ve önerilerinin alınması
Dilek ve temenniler
Kapanış
İLETİŞİM NEDİR?
İletişim, en yalın ifadesiyle, insanların duygu,
düşünce ve bilgilerini karşısında bulunan insan ya
da insanlara ortak sembollerle aktarma sürecidir.
İLETİŞİMİN TARİHÇESİ
İnsanlığın ilk döneminde iletişimde önce ses vardır.
İnsan kendisini çıkardığı değişik seslerle, çığlıklarla ve
bunları destekleyen bedensel hareketlerle ifade etmiştir.
Buna ilaveten ilkel resimlerle, çizgilerle mesajını aktarmıştır.
Dilin ortaya çıkması, konuşmanın başlaması, zamanla
sözlü ve yazılı ifade biçiminin güçlenmesini sağlamıştır.
Ayrıca bedensel sembollerle iletişim kurma gelişmiştir.
Şimdi biz bu iletişim şekline BEDEN DİLİ diyoruz.
Günümüzde kitle iletişim araçları olan radyo, televizyon,
faks, bilgisayar, uydu yayınları, vs. sayesinde, dünyadaki
gelişim ve dönüşümlerden anında haberdar olabiliyoruz.
İnternet erişimi yoluyla kişiler arasındaki iletişim sanal
bir
ortamda
gerçekleşmekte,
insanları
birbirine
yaklaştırmakta, birbirlerinden uzak olanların anında iletişim
kurmalarını sağlamaktadır.
Her türlü insan etkinliğinin gerçekleşmesi iletişime
dayanmaktadır.
Doğru ve etkili tarzda kullanılan iletişim; insan
ilişkilerini nitelikli kılmakta, kültürel, sosyal ve ekonomik
gelişimlerini sağlamaktadır.
İLETİŞİMİN OLMAZSA OLMAZI
İletişimin olmazsa olmazı yani birinci şartı ortak
sembollerdir.
Bizim toplumumuzda, karşılaştığımız, konuşacağımız
bir insanın önce eli sıkılır. Bu davranış bu iki insanın
birbirlerine iyi dileklerini, dostluklarını ilettiğinin işareti
olarak yorumlanır.
İki kişi birbirinin burnunu sıksa, siz de bunu görseniz,
bu sizin için bir şey ifade etmez, ya da garipsersiniz. Ancak
Afrika’da bir kavim var ki, onlar ilk karşılaştıklarında
birbirlerinin burunlarını sıkarlar.
İki yaşlı Çinli karşılaştıkları an; iki ellerini havaya doğru
kaldırır ve dillerini dışarıya çıkartırlar. Bizde olsa, bu tür
hareketi, hakaret bile sayabiliriz. Ama Çinliler birbirlerine
bu davranışlarıyla güvenlerini ifade ediyorlar. Yani bizim
bir nevi selamlaşmamızı simgeliyorlar. Ortak sembol
iletişimin olmazsa olmazıdır.
Öğretmen olarak atandığım Kayseri-Bünyan ilçesinde
ilçenin tek lokantasına akşam yemeğine gittim. Garson
geldi. “Ne yiyeceğin ağzının içini yediğim?” dediğinde çok
şaşırmış, ne isteyeceğimi unutmuştum. Sonra bu tabirin
iltifat olduğunu öğrendim, artık hiç yadırgamadım.
Sembolümüz ortak olmuştu. Anlaşabiliyorduk.
İnsanların birbirleriyle yüz yüze kurdukları ilişkilerde sözsüz
mesajın (yani beden dilinin) etkisi %90 oranındadır. Sözsüz mesajlar:
• Göz ilişkisi
• Yüz ifadeleri
• Vücut duruşu
• Kişisel alan
• Kıyafet, aksesuar
• Mekânı kullanma
• Dokunma
• Kafa işaretleri
• El-kol duruşu ve hareketleri
• Bacakların duruşu
• Beden yönetimi
• Oturma biçimleri
gibi beden dili öğeleriyle ifade edilir.
Bu mesajlar, düşmanlık, sıkıntı, güven, saldırganlık,
hoşlanma ve benzeri gerçek duygu ve tavırları yansıtmak
konusunda, söylenen kelimelerden çok daha önemli rol
oynarlar. Söze dökülmeyen bu mesajlar, özellikle diğer
insanlar üzerinde yaratılan izlenim sırasında çok
önemlidirler.
Ülkemizde ve dünyada beden dili ile ilgili
yayımlanmış birçok kitap mevcuttur. Bu konuya ilgi
duyanların detaylı inceleme ve faydalanma imkânları her
zaman vardır.
İLETİŞİM KONUSUNDA BİZ HANGİ
BAŞLIKLARI ÖZELLİKLE NİÇİN SEÇTİK?
Bizler 5362 Sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek
Kuruluşları Kanunu kapsamında Odalar, Birlikler,
Federasyonlar ve Konfederasyon gibi mesleki kuruluşlarda,
gerek seçilmiş yönetici, gerekse atanmış çalışanlar olarak
önce ailemiz içinde mutlu olmamız gerekir ki iş
yerlerimizde performansımız yüksek olarak görev
yapabilelim. Daha sonra işyerlerimizde iyi bir iletişim
ortamı bulalım. Böylece odada görev yapıyorsak oda
üyelerine, birlikte görev yapıyorsak mesleki odalarımıza
faydalı hizmetler verebilelim. Olaya bu açıdan baktığımızda
önce aile içi iletişimi ele alalım.
AİLE İÇİ İLETİŞİM
Aile kurumunun temel görevlerinden biri de, herkesin
en verimli biçimde gelişimini sağlamaktır. Bunun için; aile
içindeki bireylerin aralarında iletişim kopukluğunun
olmaması, herkesin çekinmeden, korkmadan iletişime
geçebilmesidir. Birinci şart, önce anne ve babanın arasındaki
iletişimin sağlıklı olmasıdır.
Aile sorunları gizli saklı kalmayıp, ortaklaşa çözüm
yolları aranıyorsa sağlıklı bir aile iletişiminden söz edebiliriz.
Eşler birbirleriyle konuşurken, çocuklarına da konuşma
fırsatı vermelidir. Böylece çocuk; bu ailenin bir bireyi
olduğunu algılar, fikirlerini rahatça ifade edebilir.
Ses tonumuzu konuya göre ayarlamayı bilmeliyiz.
Ses tonumuzda sevgimiz hissedilmelidir. Ses
tonumuzdaki vurgu, çocuğumuza ne yapması ya da ne
yapmaması gerektiğini bir parça anlatabilmelidir.
Aile fertlerimizi dikkatle dinlemeliyiz. Yüzümüzü
onlara yöneltmeli, onlar konuşurken müdahale
etmemeliyiz. Bir ailede ne kadar olumlu iletişim varsa
aile birbirine o kadar bağlıdır. Bu pozitif olgu,
insanlarla olan münasebetlerde ve iş hayatında da
etkisini gösterir.
İŞYERİNDE İLETİŞİM
İşyerindeki çalışanların uyumlu olması, işyeri içindeki
iletişimle orantılıdır. İletişim güçlü ve doğru ise, çalışma
hayatı verimli ve yaşanabilir bir ortamdır. Aksi takdirde,
işyerindeki çalışma hayatı çekilmez bir hal alır.
İletişimden, işyerindeki yönetici birinci derecede
sorumludur. Yönetici iletişimde, hem çalışanlarla, hem de
çalışanların kendi aralarındaki iletişimi idare etmeyi iyi
ayarlamalıdır.
Takım uyumu her zaman başarının anahtarıdır.
Yönetici ve çalışanlar; “bu işyerimiz benim diğer ailem”
diyebiliyorsa BAŞARI KAÇINILMAZDIR.
İŞYERİNDE TELEFON GÖRÜŞMELERİ
Telefon da bir iletişim aracıdır. Telefon konuşması özenle,
dikkatlice ve incelikle yapılması gereken önemli bir iletişim
yoludur.
Birisine telefon açtığımızda önce kendimizi tanıtmalıyız.
Karşıdaki kendini tanıtmamışsa “kiminle konuşuyorum efendim?”
gibi nazik bir ifade kullanmalıyız.
Üstümüz olan bir yönetici telefonla konuşurken odasına
girmemeliyiz. Biz odasındayken telefonu çalarsa nazikçe odasından
çıkmalıyız. Amir, kalmamızı isterse o zaman kalabiliriz.
Biz telefonla konuşurken, üstümüz odamıza girerse telefon
görüşmesi yaptığımız kişiye “bir dakika” diyerek ayağa kalkıp,
üstün istediğini öğrendikten sonra konuşmaya devam etmeliyiz.
Telefon konuşmalarında ses tonumuz canlı ve kibar olmalıdır.
Üstlerimizi ararken, sekreterimiz varsa, sekreterimiz aracılığı ile
aramamalıyız.
ETKİN, FAYDALI VE FARKLI
YÖNETİCİ OLMALIYIZ
Meslek kuruluşlarımızın yöneticileri olarak, esnaf ve
sanatkârlarımızın tüm problemlerinden haberdar olmak,
sorunları çözmek için bugüne kadar yaptıklarımızdan bir
sonuç alamamışsak, yaptıklarımız bizi farklı kılmıyor, bize
farklı sonuçlar vermiyorsa, her şeyi değiştirip, sil baştan
kurgulamak gerekir.
Karga bir ağacın dalına konmuş, ağzında bir parça peynir.
Yanına sinsi sinsi yaklaşmış tilki:
Günaydın demiş, yarı alaylı bir sesle. Tüylerin ne kadar
parlak. Sesin de güzelse bu ormanın kıralısın. Bir şarkı söyle
de dinleyelim… diye eklemiş.
İltifat hoşuna gitmiş karganın. Büyük bir titizlikle
ağzındaki peyniri çıkartıp, dalın bir kenarına yerleştirmiş ve
şarkı söylemeye başlamış. Tilki şaşkın sormuş:
- Ne yapıyorsun sen kardeş?
- Şarkı söyle dedin, şarkı söylüyorum.
- Ama böyle söylemeyecektin. Peynir ağzındayken
söyleyecektin. Peynir düşecekti, ben de yiyecektim.
Karga, akıllanmış bilge edasıyla cevap vermiş:
- Ağzındaki peynirle babam şarkı söyledi, annem
söyledi, dedem söyledi. El insaf yahu, aptal mıyım ben?
Bu hikâyeyi anlatmamın sebebi, artık klasik yöneticilik
çağı bitmiştir.
Bugünün yöneticisi, çağa ayak uydurmayı bilen, çağın
imkân ve kabiliyetlerinden sonuna kadar en üst seviyede
faydalanabilen ve sorumlu olduğu toplumu profesyonelce
yönetebilen kişidir.
Oda
üyelerimizin
odaya
bakış
açılarını
değiştirebilmeliyiz. “Oda bana ne yapıyor? Sadece aidat
alıyor.” görüşü yerine “İyi ki odama kayıtlıyım. Odam
benimle bire bir meşgul oluyor, problemlerimi soruyor.
Çözüm yollarını birlikte buluyoruz. Bana çok yararlı
oluyor.” dedirtmeliyiz. Bunun için tüm iletişim
kaynaklarından yararlanmalıyız.
Carrefour’da domatesin kilosunun 190 Kuruş olduğu
benim cep telefonuma geliyorsa odamızdaki bilgisayar
kanalı ile tüm üyelerimizin cep telefonlarına “Hayırlı
günler, hayırlı işler, odamız şu işleri başarmıştır. Şu
konuda
çalışmalarımız
devam
etmektedir.”
denilebilmelidir.
Bir ilçenin bir mahallesinde esnaf ve sanatkârımızın
kullanımına
hizmet
verecek
bir
bilgisayar
bulundurulabilir. Odanın tüm bildirileri mail yolu ile
gönderilebilir ya da üyelerin istekleri anında odaya
ulaşabilir. Bunu tüm İstanbul’a yaymak zor mudur? Bir
mahalledeki esnaf, bir bilgisayar alamaz mı? Tüm
bilgisayarlar odadaki bilgisayarla irtibatlandırılamaz mı?
Odaların bilgisayarları Birliğin bilgisayarına bağlanarak
tüm odaların faaliyetlerinin de, problemlerinin de, sosyal
ve kültürel faaliyetlerinin de anında izlendiğini düşünelim.
Acaba bu hayal mi? Bu sistemi kuranlar var. Biz de haydi
haydi kurabiliriz. Ancak dedemizin yönteminden
vazgeçmeliyiz. Artık herkes bilgisayarı kullanmayı
öğrenmeli, Birliğimizin bilgisayar laboratuarından
yararlanmalıdır. Birlik Başkanımız ve yönetimi bu imkânı
sağlamıştır.
Yararlanan
oda
başkanlarımızın,
sekreterlerinin faydalı çalışmaları Birliğimizce takip
edilmektedir.
İşini yapanlar, ondan sonra hakkında konuşanlara
aldırmaz, dedikodulara kulak vermez. Yunus’un dediği gibi;
Gelin birlik olalım
İşi kolay tutalım
Sevelim, sevilelim
Bu dünya kimseye kalmaz.
Ama, arkasında eser bırakanlar, kendine dua eden bir
toplum bırakırlar.
CESUR ADIMLAR ATALIM
• Direnç; doğal değildir. Hayatın yasalarıyla uyum içinde
olmamaktır.
• Attığınız adım size doğru geliyorsa o adımı atın.
• Yaşam, cesurları sever.
Nil GÜN - Çekim Yasası adlı kitabından
• Çaresizseniz, ÇARE-SİZ-SİNİZ!
Bir filozofun sözünden.
Kaynakça:
Acar BALTAŞ, Zuhal BALTAŞ – Bedenin Dili
Şaban KIZILDAĞ – Ayinesi İştir Kişinin Lafa Bakılır.
Hazırlamış olduğumuz sunumları
www.istesob.org
web
adresinden
“Mesleki Eğitim” bölümüne girerek
bilgisayarınıza indirebilirsiniz.
TEŞEKKÜR
EDERİZ
İSTESOB EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ
Eğitim Müdürü: Metin İÇTEM
Eğitim Müd. Asistanı: Ahmet Z. GÜNDOĞDU
Download