Ödemeler Bilançosu Ödemeler bilançosu, geniş anlamıyla, bir ekonomide yerleşik kişilerin (Genel Hükümet, Merkez Bankası, Bankalar, Diğer Sektörler) diğer ekonomilerde yerleşik kişiler (yurtdışında yerleşikler) ile belli bir dönem içinde yapmış oldukları ekonomik işlemlerin sistematik kayıtlarını elde etmek üzere hazırlanan istatistiki bir rapordur. Ödemeler dengesi tanımında açıklanması gereken kavramlar ''Ekonomi'' sözcüğü bir hükümet tarafından idare edilen coğrafi bölgeyi ifade eder. “Ekonomik İşlem”para ile ölçülebilen herhangi birşeyin ülke içindeki kişi ve kurumlarla, ülke dışındaki kişi ve kurumlar arasındaki değişimi sağlayan faaliyetler. Ekonomik işlemler; Mal, hizmet ve gelirle ilgili işlemleri, Finansal varlık ve yükümlülüklerle ilgili işlemleri, Bir ekonomide yerleşik kişilerden diğer bir ekonomide yerleşik kişilere karşılıksız olarak reel ya da finansal kaynakların sağlandığı transferleri kapsamaktadır. Uluslararası ekonomik işlemler sonucunda, genellikle parasal bir ödeme yapılmaktadır. Mal, hizmet ve faktör ihraç eden ülkeye döviz girişi olmakta, ithal eden ülkeden ise, döviz çıkışı yaşanmaktadır. Ancak, bazı ekonomik işlemler karşılığında, döviz girişi ve çıkısı olmamaktadır. Bu tür ekonomik işlemler, geçici ihracat, geçici ithalat, takas, kliring gibi özel ihracat ve bağlı ticaret gibi farklı dış ticaret rejimleri kapsamında yapılan dış ticaret işlemleri ile hibe, gıda yardımı v.b. ekonomik işlemlerdir. Bu nedenle de, herhangi parasal karşılığı olmayan bazı dış ekonomik işlemler de ödemeler bilânçosunda yer almaktadır. ''Yerleşiklik'' deyimi ile bir ekonomide bir yıldan fazla süre ile devamlı olarak ikamet eden gerçek kişiler ile o ekonomide faaliyette bulunan tüzel kişiler ifade edilmektedir Uluslararası ekonomik ilişkiler açısından ülkede yerleşik olma sahip olunan yurttaşlıkla aynı olmayabilir. Farklı bir ülkenin yurttaşı olsalar da, genel olarak kişiler, sürekli oturdukları veya işlerini yürüttükleri ülkede yerleşmiş kabul edilirler. Yerleşikler deyimi ile bir ekonomide bir yıldan fazla süre ile devamlı ve düzenli olarak ikamet eden, o ekonomi içerisinde faaliyette olan kurum ve kişiler ifade edilmektedir. Buradaki yerleşik kavramı, o ülkenin vatandaşı olma kavramından farklı olarak, sadece o ülkede oturma veya ekonomik faaliyette bulunma kavramını ifade etmektedir. Bir ülkede geçici olarak bulunan kişiler (örnek turistler) o ülkede yerleşik değillerdir, dolayısıyla bunların gezide bulundukları ülkede yapmış olduğu harcamalar, bir dış ekonomik işlem sayılarak ilgili ülkenin ödemeler bilânçosuna kaydedilir. Gene, yabancı ülkelerde çalışarak, para kazanan ve bu gelirlerini ülkesine gönderen işçilerin (ki bu işçiler çalıştıkları ülkede yerleşik olarak kabul edilirler) gönderdikleri paralar da, vatandaş oldukları dikkate alınmadan, ülkeye bir döviz girişine yol açtığı için, ödemeler bilânçosuna kaydedilir. Bir yıldan uzun süre ile yabancı bir ülkede yaşayan ve çalışan, diplomatlar, v.b. kişiler de, gelirlerini bulundukları ülkeden kazanmıyor olmaları nedeniyle, o ülkenin iç ekonomik işlemleri kapsamında değerlendirilmezler ve onlara kendi ülkelerinden gönderilen ücretleri, ülkeye bir döviz girişine yol açtığı için, dış ekonomik işlem olarak kabul edilerek, ödemeler bilânçosu kapsamına alınırlar. Buna göre diyelim ki Ankara’da sürekli görevle oturan yabancı bir diplomatın satın aldığı bir halı, Türkiye açısından bir ihracat işlemidir. Bunun gibi, ülkedeki uluslararası kuruluşlarda çalışan kişiler de görev yaptıkları ülkede yabancı sayılırlar. “Alacaklı İşlem” ve “Borçlu işlem” Ödemeler bilânçosuna kaydedilen işlemler, ülkeye döviz giriş/çıkışına yol açması dikkate alınarak, borçlu veya alacaklı işlemler olarak kaydedilirler. Ödemeler dengesinde ana ilke, her bir işlemin eşit değerde iki ayrı kaleme iki kayıt ile çift kayıt muhasebe sistemine uygun olarak kaydedilmesidir. Bu kalemlerin biri pozitif (+) işaretle gösterilen alacak kaydı, diğeri ise negatif (-) işaretle gösterilen borç kaydıdır. Başka bir deyişle, çift kayıt muhasebe sistemine göre her ekonomik işlemin bir “Alacak” bir de “Borç” olmak üzere iki kaydı gerekmektedir. Ülkeye döviz girişi sağlayan mal-hizmet ihracı ve yabancıların ülkede menkul değer satın almaları gibi dış ekonomik işlemler, genel olarak alacaklı işlem olarak ödemeler bilânçosuna kaydedilirken, ülkeden döviz çıkışına yol açan mal-hizmet ithali, yabancı tahvil ve hisse senedi alınması gibi işlemler ise, borçlu işlemler olarak kaydedilirler. Yani, döviz çıkısına neden olan işlemler (-), döviz girişine neden olan işlemler ise, (+) olarak kaydedilmektedirler. Her bölümün sonundaki (+) ve (-) rakamların toplanmasından da ödemeler bilânçosunun o hesap grubunun açık ya da fazla verip vermediği sonucu çıkarılmaktadır. Ödemeler bilânçosunun 4 ana hesabı vardır: Cari işlemler hesabı; Sermaye işlemleri hesabı; Net hata/noksan hesabı; Resmi rezervler hesabı (Tablo 1) Tablo 1: Ödemeler Bilançosu Ana Hesapları 1 Cari İşlemler Hesabı Cari İşlemler Dengesi 2 Sermaye ve Finans Hesabı Sermaye Hareketleri Dengesi 3 Resmi Rezerv Hareketleri Resmi Rezerv Hareketleri Dengesi 4 Net Hata ve Noksanlar Ödemeler bilânçosunun ana hesap gruplarından, cari işlemler hesabına mal ve hizmet akımlarıyla ilgili işlemler, sermaye ve finans hesabına, yabancılarla yapılan sermaye alış-verişine ilişkin işlemler, resmi rezervler hesabına ise, merkez bankasının piyasadan aldığı ve sattığı rezervler kaydedilmektedir. A. CARİ İŞLEMLER HESABI B. SERMAYE VE FİNANS HESABI C. NET HATA VE NOKSAN D. REZERV VARLIKLAR Cari işlemler ve sermaye ve finans hesabına kaydedilen işlemler, ticaret hayatının normal akışına göre yapılan işlemlerdir ve ödemeler dengesi açık veya fazlası bu işlemler dolayısıyla ortaya çıkar, işte bu işlemlere otonom işlemler veya dengesizlik doğuran işlemler adı verilir. Buna karşılık resmi rezerv değişmeleri denkleştirici işlemleri oluşturur. Merkez bankasının bu tür işlemler yapması dış dünya ile yürütülen mal, hizmet ve sermaye akımlarının, yani otonom işlemlerin sonucuna bağlıdır. Bunlar merkez bankasının döviz piyasasına müdahaleleri biçiminde gerçekleşir ve resmi döviz rezervlerinde net bir artış ya da azalışa neden olur. Bir başka ifade ile resmi rezerv hesabına kaydedilen işlemler ise, bilânçoyu denkleştirmek amacıyla, yani yukarıdaki iki işlem grubunun sonucuna göre yapılan ve döviz rezervlerinde bir artış ya da azalışa neden olan işlemlerdir. Ülkenin uluslararası resmi rezervlerinin tutulması, iç ve dış piyasa değişikliklerine göre bu rezervlerin yönetimi ve uygulanan kur politikasına uygun olarak döviz piyasasında istikrar sağlanması gibi faaliyetler merkez bankasının normal görevleri arasındadır. O halde merkez bankası müdahaleleri piyasada bağımsız biçimde yürütülen otonom işlemlerin doğurduğu dengesizlikleri gidermek için yapılır. O nedenle bu tür döviz işlemlerine denkleştirici veya dengesizlik giderici işlemler denir. Ödemeler bilânçosu bazı hesaplarında bazen işlemlerin nitelik farklarını göstermek için otonom ve denkleştirici işlemler arasına bir çizgi çizildiği varsayılır ve otonom işlemler için çizgi üstü işlemler, denkleştirici olanlar için çizgi altı işlemleri deyimi kullanılır. CARİ İŞLEMLER HESABI Ödemeler Dengesi tablosunda yer alan Cari İşlemler Hesabı ticaret (mal) dengesi, hizmet dengesi ve gelir dengesinden oluşur. Mal Dengesi yurtiçinde yerleşik kişiler ile yurtdışında yerleşik kişiler arasında gerçekleştirilen mal ihracat ve ithalatını içermektedir. Mal ticareti yerine bazen görünür ticaret deyimi de kullanılır. İhracat ve ithalat f.o.b (free on board) bazında hesaplanmaktadır. FOB terimi ithalat ve ihracatın navlun [Deniz ve nehir yolu ile taşınan eşya için, taşıma hizmeti karşılığında gemi şirketine ödenen ücrete navlun denir] ve sigorta giderlerinden arındırılmış olduğunu gösterir. Navlun ve sigorta harcamaları yurtiçindekiler ile yurtdışındakiler arasında bir ekonomik faaliyetse bunlar mal değil, hizmet ticaretinin konusudur. Toplam mal ithalatı ve toplam mal ihracatı arasındaki farka ticaret dengesi denir. Dış ticaret bilançosu içerisinde yer alan mal ihracatı, yabancı ülkelerden bir mali alacak hakkı yarattığı için, bilançoya (+) olarak kaydedilir. Mal ithalatı ise, yabancı ülkelere alacak hakkı yarattığı için, bilançoya (-) olarak kaydedilir. Bir yıl içinde yapılan ihracat ve ithalat değerlerinden hangisinin daha fazla olduğunu, bize "ticaret dengesi" gösterir. Başka bir ifadeyle ithalat bilanço analizi gereği eksi olduğundan ticaret dengesi ihracatın (X) ithalattan (M) çıkartılması ile bulunur (X-M). Bir yıl içinde yapılan, ithalat ve ihracatın toplamları, (-) ise dış ticaret bilançosu dengesinin açık, (+) ise de fazla verdiği anlaşılır. Hizmet dengesi, mal ithalatı ve ihracatı dışında, yurtiçinde yerleşiklerle yurtdışında yerleşik ekonomik birimler arasındaki hizmet ticaretini içerir. Hizmet ithal ve ihracına görünmez ticaret de denir. Kapsamı içinde taşımacılık (navlun dahil), turizm, haberleşme, inşaat, sigorta, finansal, bilgisayar ve bilgi, patent ve lisans komisyonları, ticari ve ticaret bağlantılı diğer hizmetler, finansal kiralama hizmetleri, çeşitli teknik hizmetler, kişisel kültür ve eğlence hizmetleri ve resmi hizmetler yer alır. Bu bağlamda bir İtalya’nın Türkiye’de tatil veya üniversite tahsili yapması, bir malın İtalya’ya Türk gemileriyle taşınması cari hesapta (+) işaretle gösterilir. Buna karşılık bir Türk’ün İtalya’da tatil veya üniversitede tahsil yapması, bir malın Türkiye’ye İtalyan gemileriyle taşınması cari hesapta (-) işareti ile gösterilir. Bir ülkenin dış alemle gerçekleştirdiği mal ve hizmet işlemlerinin toplamına mal ve hizmet dengesi denir. Mal ve hizmet dengesinin pozitif olması, ülkenin dış aleme sattığı malların ve hizmetlerin değerinin dış alemden satın aldığı malların ve hizmetlerin değerinden büyük olması demektir. Gelir dengesi, ülkeye gelen ve ülkeden çıkan ücret ödemeleri ve yatırım gelir-gider dengesini göstermektedir. Bu hesapta, farklı ülke yerleşikleri arasında yapılan ücret ödemeleri ile doğrudan yatırımlar, portföy yatırımları ve diğer yatırımlardan kaynaklanan gelir ödemeleri yer almaktadır. Ücret Ödemeleri, gelir kalemi altında Türkiye’den yurtdışına giden çalışanlar/işçiler ile Türkiye’deki yabancı ülke diplomatik misyonlarında görev yapan Türk çalışanlara ödenen ücretler, gider kalemi altında ise Türkiye’de çalışmakta olan yabancılar ile Türkiye’nin yurtdışındaki elçilik, başkonsolosluk ve konsolosluklarında görev yapan yabancı uyruklu personele ödenen ücretler kaydedilmektedir. Yatırım geliri, doğrudan yatırımlar, portföy yatırımları ve diğer yatırımlar kalemlerinden oluşur. Doğrudan Yatırımlar: Bu kaleme yurtdışında yapılan doğrudan yatırımlardan elde edilen karlar “Gelir” olarak, yurtiçinde yapılan doğrudan yatırımlar nedeniyle yurtdışına yapılan kar transferleri “Gider” olarak kaydedilmektedir. “Gider” kaleminde dağıtılan karların yanı sıra karın sermayeye katılımı da yer almaktadır. Bu kalem doğrudan yatırımlar ile ilgili olarak hisse gelirleri, kar payları, sermayeye katılan kazançlar ile şirketler arası diğer yatırımlardan doğan gelir ve giderleri içermektedir. Portföy Yatırımları: Portföy yatırım geliri, doğrudan yatırım amacı dışında gerçekleştirilen hisse ile tahvil ve bono şeklindeki borç senetleri yatırımlarının gelirlerinden oluşmaktadır. Portföy yatırımlarında da hisse senetlerinden elde edilen gelirler (kar), tahvil ve benzeri borç enstrümanları ile ilgili gelir ve giderleri (faiz) kapsamaktadır. Diğer Yatırımlar: Mevduat, kredi ve ticari kredilere ait faiz gelir ve giderleridir. Bir ülkenin dış alemle gerçekleştirdiği mal, hizmet ve gelir işlemlerinin toplamına mal, hizmet ve gelir dengesi denir. Cari işlemler hesabının son alt kalemi olan cari transferler, ekonomiye mal, hizmet veya para girişinin herhangi bir kaynak çıkışı olmadan gerçekleşmesi veya tam tersi ülkenin mal-hizmet-varlık karşılığı olmadan diğer ülkelere yaptığı ödemelerdir. Karşılıksız transferler veya tek yanlı transferler adını da alabilmektedir. Bu kalem, farklı ülke yerleşikleri arasında yapılan karşılıksız ödemelerin kaydedildiği bir hesap olup resmi ve özel bağışları, hibeleri, yardımları ve işçi dövizlerini kapsamaktadır. Ülkeye yapılan karşılıksız transferler (+) ve ülkenin yaptığı karşılıksız transferler (-) işaretiyle gösterilir. Bu hesap, farklı ülke yerleşikleri arasında yapılan karşılıksız ödemelerin kaydedildiği bir hesap olup hem özel transferleri (ülkedeki bir kişinin diğer ülkedeki bir kişiye-kuruma bağış yapması veya tam tersi) hem de resmi transferleri (ülke hükümetinin diğer ülke hükümetine yardım yapması veya tam tersi) kapsar. Ödemeler dengesinin cari işlemler hesabında yer alan ticaret dengesi kalemi görünür ticaret adını alırken, diğer kalemler (hizmet dengesi, gelir dengesi ve karşılıksız transferler) görünmeyen kalemler dengesi olarak adlandırılır. İktisatçılar ticaret dengesi ile görünmeyenler dengesi toplamına cari hesap (current account balance, CA) dengesi diye nitelendirirler. Cari Hesap Dengesi (CA)= Ticaret Dengesi + Görünmeyenler Dengesi Türkiye’nin 2012 yılına ait cari hesabı tablo 1’de gösterilmiştir. Tablo 1: Türkiye’nin Cari İşlemler Hesabı, 2012 (Milyar ABD Doları) A 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. CARİ İŞLEMLER HESABI İhracat (FOB) İthalat (FOB) Mal Dengesi Hizmetler Dengesi: Gelir Hizmetler Dengesi: Gider Mal ve Hizmet Dengesi Gelir Dengesi: Gelir Gelir Dengesi: Gider Mal, Hizmet ve Gelir Dengesi Cari Transferler (Net) - 48 163 - 228 - 65 43 - 20 - 42 5 - 12 - 49 1 Tablonun Yorumlanması: İhracat ithalattan küçüktür ve dolayısıyla ticaret dengesi açığı vardır. Hizmet ve gelir dengesi net olarak pozitiftir. Karşılıksız transferlerin büyüklüğü de net olarak pozitiftir. (genel olarak yurtdışında çalışan Türk işçilerinin Türkiye’ye gönderdikleri işçi gelirlerinden dolayı) Cari hesap dengesi 48 milyar dolar açık vermiştir. Ticaret dengesi açığı [65 Milyar Dolar] görünmeyenler dengesi (hizmet dengesi, gelir dengesi ve karşılıksız transferler) fazlasından (17 Milyar Dolar] 48 milyar dolar daha büyüktür. Bir başka değişle 2012 yılında 65 milyar dolar olan ticaret dengesi açığının yaklaşık yüzde 25’i görünmeyenler dengesi fazlası (17 milyar dolar) ile finanse edilmiştir. SERMAYE HESABI VE FİNANS HESABI Tüm uluslararası finansal varlıkların alım ve satımının kaydedilir. Sermaye ve finans olmak üzere iki alt hesaptan oluşmaktadır. Sermaye hesabı göçmen transferleri ve üretilmeyen ve finansal olmayan varlıklar kalemlerinden oluşur. Göçmen transferleri, yurtdışından ülkemize göç eden kişilerin ülkemize aktardığı varlıklarına ilişkin tutarları içermektedir. Üretilmeyen ve finansal olmayan varlıklar; telif, ticari marka, kira, lisans ve transfer sözleşmeleri gibi maddi olmayan varlıklar ile kara parçası gibi maddi varlıkları kapsamaktadır. Türkiye’de spor kulüplerinden alınan ve bonservis bedelleri için yurtdışından elde edilen gelir ve gider tutarları bu hesapta izlenmektedir. Finans hesabı, ülkeye gelen ve ülkeden çıkan tüm sermaye anapara ödemelerini kapsamaktadır. Bu nedenle finans hesabı, bir ülkenin dış mali varlıkları yükümlülüklerindeki değişmeleri göstermektedir. Finans hesabında, özel ve kamu kuruluşlarına ait kısa ve uzun vadeli uluslararası sermaye akımlarını kaydedilmektedir. Bir başka değişle, finans hesabında tahvil, hisse senedi, ev, arsa gibi varlıkların alım satımı ile banka mevduat hesapları kaydedilir. Bir ülkenin tahvil, hisse senedi, ev, arsa gibi varlıkların yurtdışında satışından ve yurt dışında ikamet edenlerin ülkede açtırdıkları banka mevduat hesaplarından elde ettiği gelire, sermaye girişi denir. Sermaye girişi finans hesabında (+) işaretle gösterilir. Benzer biçimde bir ülkede ikamet edenlerin yurtdışında tahvil, hisse senedi, ev, arsa gibi varlıklar satın almaları ve yabancı ülkelerde banka mevduat hesapları açtırmaları sonucu diğer ülkelerin elde ettiği gelire, sermaye çıkışı denir. Sermaye çıkışı finans hesabında (-) işaretle gösterilir. Finans hesabı, doğrudan yatırım, portföy yatırımı ve diğer yatırımlar olmak üzere üç alt hesaptan oluşur. Doğrudan yatırımlar, Bir ekonomide yerleşik bir kuruluşun bir başka ekonomide yerleşik bir şirkette uzun vadeli ve kalıcı yatırım yapmak, yönetiminde söz sahibi olmak amacıyla, şirket hisselerinin yüzde 10’unu aşan miktarda yaptığı yatırımlardır. Doğrudan yatırım kalemi, yurtiçi ve yurtdışı doğrudan yatırımlar olarak ele alınmaktadır. Portföy yatırımları, menkul değerlere yapılan yatırımlar olup özel ya da kamu bono ve tahvillerini, hisse senedini ve diğer finansal araçları kapsar. Ülkemizdeki düzenlemelere göre portföy yatırımları hesabı, hisse senetleri ve borç senetleri işlemlerini kapsamak üzere Varlıklar ve Yükümlülükler şeklinde iki kalemden oluşmaktadır. Varlıklar: Bu kalem yurtiçinde yerleşik kişilerin yurtdışında alım satımını yaptıkları menkul kıymetleri kapsamaktadır. Türkiye’de yerleşik kimselerin edinmiş oldukları yabancılara ait uzun ve kısa vadeli yabancı mali varlıklardır. Bunlarda bir artış yurtdışına döviz çıkışı demek olduğundan negatif işaretli, azalış da tersine pozitif işaretli bir işlem oluşturur. Yükümlülükler: Yurtdışında yerleşik kişilerin yurtiçi borsalarda alım satımını yaptıkları hisse ve Devlet iç Borçlanma Senetleri (DİBS), yurtiçinde yerleşik kişilerin yurtdışı piyasalarda tahvil ihracı yoluyla sağladığı borçlanma (örneğin Hazine Müsteşarlığının ihraç ettiği Eurobond’lar) bu kalemde izlenmektedir. Yükümlülük Türkiye’deki özel ve resmi kişi ve kurumların yurtdışından edindikleri sermaye fonlarını yansıtır. Bunlardaki artış ülkeye döviz girecek olmasından dolayı pozitif, azalış da döviz çıkışına yol açmasından dolayı negatif işaretlidir. Diğer Yatırımlar Diğer yatırımlar; doğrudan yatırım, portföy yatırımları ya da rezerv varlık dışında kalan tüm finansal işlemleri içermektedir. Tablo 2: Türkiye’nin Sermaye ve Finans Hesabı, 2012 (Milyar ABD Doları) B C 8. 9. 10. 11. 12. 13. SERMAYE HESABI FİNANS HESABI Yurtdışında Doğrudan Yatırım Yurtiçinde Doğrudan Yatırım Portföy Hesabı (Varlıklar) Portföy Hesabı (Yükümlülükler) Diğer Yatırımlar (Varlıklar) Diğer Yatırımlar (Yükümlülükler) Cari, Sermaye ve Finansal Hesaplar -1 70 -4 13 3 38 -1 21 21 Tablonun Yorumlanması: 2012 yılı sonunda cari işlemler hesabı 48 milyar dolar açık vermiştir. Buna karşılık sermaye ve finans hesabı 69 milyar dolar fazla vermiştir. Buna göre, 21 Milyar dolar (69-48) döviz girişi fazlası olmuştur. Diğer bir değişle cari işlemler hesabı açığı, sermaye ve finans hesabı fazlası ile dengelenmiş ve 21 milyar dolar rezerv artışına yol açmıştır. Finans hesabının ağırlığını (yani cari hesapta ortaya çıkan açığın dengelenmesini) portföy hesabı ve diğer yatırımların çektiğini, doğrudan yatırımların belirli bir tutarı pek aşamadığı görülmektedir. RESMİ REZERV HAREKETLERİ HESABI Hükümetin merkez bankası ve IMF nezdinde sahip olduğu altın ve döviz rezervlerinde meydana gelen değişmeleri yansıtır. Döviz rezervlerinin artması ve azalması, resmi rezerv hareketleri hesabı fazlası ve resmi rezerv hareketleri hesabı fazlası ve resmi rezerv hareketleri hesabı açığı olarak nitelendirilir. Bir ülkede yerleşik kişiler ve kurumlar dış alemden aldıkları her şeyin (malhizmet-varlık) bedelini ödemek zorundadırlar. Dolayısıyla da cari işlemler açığı olan bir ülkede, cari işlemler açığı her şeyden önce sermaye hesabı fazlasıyla ile finanse edilir. Sermaye hesabı fazlasının cari işlemler açığını tam olarak finanse edememesi halinde ise, bakiye açık hükümetin merkez bankası nezdinde sahip olduğu döviz rezervleriyle, kısaca resmi döviz rezervleriyle finanse edilir. Cari işlemler fazlasının olduğu bir ekonomide ya cari işlemler fazlasına eşit düzeyde bir sermaye açığı vardır, ya cari işlemler fazlasına eşit düzeyde bir sermaye hesabı açığı vardır, yada resmi döviz rezervlerinde cari işlemler fazlası ile sermaye hesabı açığı arasındaki fark kadar bir artış meydana gelir. IMF Nezdindeki Rezerv Pozisyonu: Üye ülkelerin IMF'deki rezerv pozisyonları, üye ülkelerin kredi dilimlerinden satın alışlarının toplamı olup, üye ülkeye her an ödenebilen tutarlardır. IMF’den satın alınan tutarlar, döviz rezervlerinde artış, rezerv pozisyonunda azalısı göstermektedir. Döviz Rezervleri: Döviz rezervleri, parasal otoritenin elinde tuttuğu ödemelerde hemen kullanılabilecek yabancı paralar, menkul kıymetler ile yurtdışında geçerli çek, poliçe, senet ve benzeri ödeme araçlarından oluşmaktadır. Merkez bankasının uluslararası rezerv varlıklarının artması resmi rezervler hesabına borç olarak (-) ile kaydedilir. Merkez bankasının uluslararası rezerv varlıklarının azalması ise resmi rezervler hesabına alacak olarak (+) kaydedilir. ÖDEMELER DENGESİ AÇIĞI YA DA FAZLASI Ödemeler dengesi daima dengededir: bir cari işlemler açığı sermaye hesabı fazlasıyla ve resmi döviz hesaplarındaki azalmayla; bir cari işlemler fazlası ise, sermaye hesabı açığıyla ve resmi döviz hesaplarında artışla karşılanır. Ödemeler dengesi=Cari Hesap Dengesi +Sermaye Hesabı Dengesi +Resmi Rezerv Hesabı =0 Cari işlemler hesabı açığının sermaye ve finans hesabı fazlası ile (veya sermaye ve finans hesabı açığının cari hesap fazlası ile ) finanse edilememesi durumunda resmi rezervler azalacaktır. Bu nedenle rezervlerdeki azalma kısaca ödemeler dengesi açığını ifade etmektedir. Ödemeler dengesi Açığı=Resmi Rezerv hesabı Açığı=Cari Hesap dengesi + Sermaye ve Finans Hesabı Dengesi (-) Dış Açık= (+) Resmi Rezerv Azalışı Ödemeler dengesi fazlası ise cari hesap dengesindeki fazlanın sermaye ve finans hesabındaki açık ile (veya sermaye ve finans hesabı dengesindeki fazlanın cari hesap açığı ile) dengelenmemesi durumunda resmi rezervlerde oluşan fazladır. Ödemeler Dengesi Fazlası=Resmi Rezervler Hesabı Fazlası=cari Hesap dengesi +Sermaye Hesabı Dengesi (+) Dış Açık= (-) Resmi Rezerv Azalışı Ödemeler dengesinin sağlanması ise, cari hesaptaki açıkların (fazlaların) sermaye hesabındaki (açıklarla) dengesi ve dolayısıyla resmi rezerv hareketleri dengesinin açık veya fazla vermemesidir. Ödemeler dengesi=Cari Hesap Dengesi +Sermaye Hesabı Dengesi =0 İstatistik Hataları: Net Hata ve Noksan Hesabı Gerçek hayatta cari hesaba ve sermaye hesabına ilişkin veriler farklı kurumlar tarafından oluşturulur ve verilerin gerek elde edilmesindeki gerek değerlendirilmesindeki eksikliklerden veya gecikmelerden dolayı, cari hesapsermaye ve finans hesabı ve resmi döviz rezervleri hesabı toplamı pratikte sıfıra eşit olmaz. Bu nedenle ödemeler dengesinde Net Hata ve Noksan adı verilen dengeleyici bir hesaba yer verilmektedir. NHN hesabı muhasebe anlamında oluşan dengesizliği gidermek amacıyla açılan, kayıt hatalarını telafi eden bir hesaptır. Bu durum hesaba katıldığında ödemeler dengesi aşağıdaki gibi yazılabilir: Ödemeler dengesi=Cari Hesap Dengesi +Sermaye Hesabı Dengesi +Resmi Rezerv Hesabı + Net Hata ve Noksan=0 Net hata ve noksan kalemi (+) ise, -cari işlemler dengesi ya da sermaye dengesinde kapsanmayan bir hareketten dolayı ülkeye döviz girmiş demektir. -Döviz girişine (çıkışına) neden olan ve cari işlemler dengesi ile sermaye dengesinde kapsanan bir işlem eksik (fazla) olarak hesaba yansımıştır Net hata ve noksan kalemi (-) ise, -Cari işlemler ya da sermaye dengelerinde kapsanmayan bir işlemle ülkeden yada kayıtlı sistemden döviz çıkmış demektir. -Yada döviz çıkışına (girişine) konu olan ve cari işlemler veya sermaye dengelerinde kapanan bir işlem fazla (eksik) olarak hesaplara geçmiş demektir. Tablo 3: Türkiye’nin Ödemeler Dengesi, 2012 (Milyar ABD Doları) D NET HATA VE NOKSAN GENEL DENGE REZERV VARLIKLAR 8. Resmi Rezervler 9. Uluslararası Para Fonu Kredileri E 1 - 22 - 22 - 20 -2 Tablonun Yorumlanması: 2012 yılı sonunda cari işlemler hesabı 48 milyar dolar açık vermiştir. Buna karşılık sermaye ve finans hesabı 69 milyar dolar fazla vermiştir. Buna göre, 21 Milyar dolar (69-48) döviz girişi fazlası olmuştur. Diğer bir değişle cari işlemler hesabı açığı, sermaye ve finans hesabı fazlası ile dengelenmiş ve 21 milyar dolar rezerv artışına yol açmıştır. Ancak tabloda ülkenin rezerv varlıklarının 22 milyar dolar arttığı görülmektedir. Bu durumda 2012 yılında ülkeye 1 milyar dolar kayıtdışı sermaye girişi olmuş demektir. Net hata noksan kaleminde yer alan 1 milyar dolar, kayıtlarda görülemeyen döviz girişini ifade etmektedir. Buna göre aşağıdaki eşitliği yazmak mümkündür. Ödemeler dengesi=Cari Hesap Dengesi +Sermaye ve Finans Hesabı Dengesi +Resmi Rezerv Hesabı + Net Hata ve Noksan=0 Ödemeler dengesi=(-48) +(69) +(-22) + (1)=0 Çalışma Sorusu Mal İhracatı Mal İthalatı Hizmet İhracatı Hizmet İthalatı Yurtdışı yatırım Geliri Kazancı 20 30 10 5 10 Yurtdışı yatırım Geliri ödemesi Karşılıksız Transferler (Net) Sermaye Girişi Sermaye Çıkışı Resmi Rezervlerdeki Değişmeler Net hata ve Noksan 5 -5 20 10 -5 ? A ülkesinin uluslararası işlemleri aşağıdaki gibidir. A ülkesinin 2015 ödemeler dengesi tablosunu bu verilere göre yorumlayınız. Cari Hesap dengesi= Ticaret Dengesi +Hizmet Dengesi +Gelir Dengesi +Karşılıksız Transferler Cari Hesap dengesi= [(20-30)+(10-5)+(10-5)+(-5)]=-5 Sermaye ve Finans dengesi=(20-10)=10 Ödemeler dengesi=Cari Hesap Dengesi +Sermaye ve Finans Hesabı Dengesi +Resmi Rezerv Hesabı + Net Hata ve Noksan=0 =-5+10 -5 +Net Hata ve noksan =0 Net Hata ve Noksan=0 Dış ekonomik ilişkiler 2015 yılında tam olarak ölçülmüştür. Ayrıca ödemeler dengesi 5 TL fazla vermiştir. A ülkesi 2015 yılında dış aleme ödediğinden 5 tl daha fazla döviz elde edilmiştir. 3.4. ÖDEMELER DENGESİ SORUNU İthalat talebinin artmasının yanında ihracatın aynı paralelde artmaması sonucu cari işlemler açığı giderek büyümektedir. Başlarda artan cari işlemler açığı arttırılabilen borçlanma ile finanse edilebilmektedir. Fakat bir süre sonra dış dünya ülkenin artan borçlanma ihtiyacı ile daha önce verilen borçların ödenebilme gücünün tehlikeye girdiğini düşünerek borç vermeyi azaltma eğilimine girmektedir. Bu noktada kamuoyunda adlandırılan şekliyle döviz kıtlığı yaşanmaktadır. Döviz kurları artış eğilimine girmekte ve ülkede uygulanan kur rejimine göre iki sonuç ortaya çıkmaktadır: Ülkede tam ya da yarı esnek kur rejimi uygulanıyorsa, artan kurlarla ithalat azalmakta ve ihracat artmaktadır. İthal fiyatların yükselmesi içeride enflasyonu da arttıran bir etken olmaktadır. Sabit kur rejiminde ise, artan dış borçlanma ihtiyacı karşısında yeteri kadar dış borç bulamayan bir ülke parasının değerini diğer paralar karşısında düşürmek (devalüasyon) zorunda kalmaktadır. Sermaye hareketlerinin serbest olduğu rejimlerde benzer bir durum daha önce para ve sermaye piyasalarına giren yabancı yatırımcıların elde ettikleri getirilerin devamını riskli gördükleri için geldikleri ülkeden çıkmak istemesiyle de oluşabilmektedir. Bu durumda, ülkeden çıkmak isteyen yabancı yatırımcılar yatırımlarını satıp döviz talep ettiklerinden, döviz kurları yükselmekte ve yukarıda anlatılan senaryo yine oluşabilmektedir. Bu kez, ülke ekonomisi yabancı yatırımcıların talep ettiği döviz kadar bir döviz tasarrufuna gitmek zorunda kalmaktadır. Döviz tasarrufu da ya cari işlemler açığının azaltılması ya da cari işlemler dengesinde fazla vermekle sağlanabilmektedir. ÖDEMELER DENGESİNİN EKONOMİK YORUMU A. Cari İşlemler Dengesinin Ekonomik Yorumu 1. Ülkenin döviz dengesini gösterir: Yurtiçinde yerleşikliklerle yurtdışında yerleşikler arasındaki mal ve hizmet ticaretinin dövizle yapıldığı varsayımı altında cari işlemler dengesi bir ülkenin döviz dengesini gösterir. Örneğin, cari işlemler açığı bir milyar dolar olan bir ülke kazandığı dövizlerden bir milyar dolar daha fazla harcıyor demektir. Bu döviz açığı ya döviz borçlanılarak finanse edilecektir ya da rezervlerde duran dövizlerin cari işlemler açığı kadar azalmasıyla karşılanacaktır. 2. Ülkedeki yerleşik ekonomik birimlerin yurtdışında yerleşiklerden tasarruf ithal edip etmediğini gösterir: Cari işlemler açığı veren bir ülke yurtdışından tasarruf ithal ediyordur. Cari işlemler dengesi aslında ekonominin genel dengesinin bir parçasıdır. Genel denge sağlandığında milli gelir; Y=C+I+G+(X-M) (1) şeklindedir. İhracat ve ithalat yalnızca malları değil, yurtiçinde yerleşiklerle yurtdışındaki yerleşikler arasındaki toplam mal ve hizmet alışverişini içerir. Dolayısıyla (X-M) aslında cari işlemler dengesidir. Harcanabilir gelir C+S ve Y-T şeklinde ifade edilebilir. Y-T=C+S yazılıp Y kendi başına bırakılırsa Y=C+S+T (2)eşitliği elde edilir. 2 numaralı denklemi 1 numaralı denklemde Y yerine koyarsak C+S+T= C+I+G+(X-M) Bu denklemde C’ler birbirini götürür. I ve G’yi eşitliğin soluna alırsak (S-I)+(T-G)=(X-M) (3) denklemine ulaşırız. Bu bize makro ekonomik dengeyi gösterir. Bu eşitlikte (S-I): özel kesimin tasarruf-yatırım dengesini (T-G): devletin finansman dengesini (X-M) cari işlemler dengesini 3 nolu eşitlikten yola çıkarsak cari işlemler dengesi özel kesim tasarruf yatırım dengesi ile kamu kesimi finansman dengesinin toplamıdır. Özel sektör tasarruflarının üzerinde yatırım yaptığında, (S-I)<0, kamu kesimi de finansman açıkları verdiklerinde, cari işlemler açığının olması (X-M)<O kaçınılmazdır. Bir başka değişle, yurtiçi toplam tasarruf açığı ancak yurtdışı tasarrufların ithal edilmesiyle finanse edilmektedir. 3. Bir ülkenin dış dünya ile ne kadar bütünleşmiş olduğunu gösterir: Toplam ithalat ve ihracat mal piyasalarında bir ülkenin dış dünya ile bütünleşmesinin bir göstergesidir. Bunun içinde genellikle ihracat ve ithalatın toplamının (dış ticaret hacmi) milli gelire oranı kullanılır. Cari işlemler gelir ve giderlerinin toplamı ise yalnızca mal piyasalarında değil, tüm mal ve hizmet piyasalarında bir ülkenin dışa açıklığını gösterir. Mal dengesi ile cari işlemler dengesi ekonomideki dengelerin farklı taraflarını gösterir. Dış ticaret açığı vermek mutlaka kötü bir şey değildir. Hizmet ticaretinde uzmanlaşmış bir ülke büyük dış ticaret açığı verseler dahi, cari işlemler dengesinde fazla verebilir. Bunun terside doğrudur. Büyük dış ticaret fazlaları veren ülkeler yine çok büyük cari işlemler açıkları verebilir. Örneğin, Rusya, Brezilya, Meksika gibi ülkeler petrol ve diğer hanımadde ihracatından elde ettikleri gelirlerinin de yardımıyla yüksek dış ticaret fazlaları verebilmektedir. Fakat aynı zamanda, bu ülkeler dış borçlarına ödedikleri faizlerin yüksek meblağlara varması nedeniyle belli dönemle cari işlemler açığı ile karşı karşıya kalmaktadır. Ülkemizde cari işlemler açığının daha büyük olmasını turizm ve işçi gelirler gibi dövizler önlemektedir. B. Sermaye ve Finans Dengesinin Ekonomik Yorumu Sermaye ve Finans hesabı dengesinin uluslararası sermaye hareketlerinin serbest olduğu ülkelerde cari işlemler dengesi ile bire bir ilişkisi yoktur. Cari işlemler dengesinin fazla verdiği bir durumda sermaye dengesi de fazla verebilir. Sonuçta, sermaye ve finans dengesi yurtiçindeki faizler ile yurtdışındaki faizlerin göreli düzeylerine ve bu düzeylerdeki uluslararası risk iştahına göre belirlenmektedir. Riskten arındırılmış bir durumda, bir ülkedeki faizlerin dış dünyadan daha yüksek olması durumunda mali sermaye bu ülkeye yönelecek ve sermaye dengesi fazla vermeye başlayacaktır. Aynı dönemde o ülkede cari işlemler fazlası da olabilir. Bu durumda, o ülkenin uluslararası döviz varlıkları hızla artacaktır. Cari işlemler ile sermaye dengesi arasındaki ilişki: Cari işlemler açığı veren bir ülke dış âlem tasarruflarını ithal etmek istiyor demektir. O halde o ülkede tasarruf açığı var demektir. Ülkedeki tasarruf açığı yurtiçindeki faizlerin artmasına neden olacaktır. Faizlerin yükselmesi mali sermayenin yurtdışından yurtiçine gelmesini özendirecek ve sermaye dengesi fazla verebilecektir. Brüt sermaye giriş ve çıkışları bir ülkenin mali piyasalarının dış dünya ile bütünleşmesinin ölçülerinden biridir. Özellikle, kısa vadeli sermaye giriş ve çıkışları mali piyasaların dış dünya ile ne kadar iç içe olduğunu gösterir. Kısa bir sürede sermaye dengesindeki açıkların finansmanı, uluslararası rezervlerin zaten düşük olduğu bir ortamda, ancak aynı yükseklikte cari işlemler fazlası verebilmekle mümkün olmaktadır. Her durumda uluslar arası rezervler daha da azalmakta, ardından cari işlemler dengesi uyum göstermeye çalışmaktadır. Cari işlemler dengesinin uyum göstermesi hızlı ekonomik küçülmeyle ithalat talebinin düşmesinden başka bir şey değildir. CARİ İŞLEMLER DENGESİ SORUNU Cari işlemler dengesinin bir sorun olması genellikle iç talebin ekonominin sahip olduğu kaynakları yetersiz kılabilecek boyutta artırılmasından kaynaklanır. Ekonomide çeşitli şekillerde, genişletici para politikası ya da kamu maliyesi politikalarıyla iç talebin artması hem yurtiçinde üretilen mallara talebi hem de ithalatı arttırır. İç talebin artması aynı zamanda ihracatı da caydırıcı bir rol oynar. Çünkü dünya fiyatlarında mal satmak zorunda olan ihracatçılar, yurtiçinde talebin artmasıyla yükselme eğilimine giren fiyatların yarattığı daha uygun şartlarda ürettikleri malları iç piyasaya satabilme olanağına kavuşur. Dolayısıyla iç talebin artması ithalatı körüklerken ihracatın cazibesini yok eder. Cari işlemler dengesinin açık vermesi ya da açığın giderek artması ülkenin yurtdışından borçlanma ihtiyacını arttırır. Yaratılan cari işlemler açığı ancak ilave dış borçlanma ile ve/veya döviz rezervlerinin azalmasıyla karşılanabilir. Yurtdışından borçlanma olanakları artan cari işlemler açığı kadar artmadığında döviz rezervlerinin azalması söz konusu olur. Soruna bir çözüm bulunmadığında, döviz rezervlerinin bitmesi dahi gündeme gelebilir. Kriz dönemlerinde IMF ile yapılan stand by düzenlemelerinde, sabit kur rejimi altındaysa devalüasyon yapılması, ardından kamu maliyesine disiplin getirilmeye çalışılması ile yukarıdaki mekanizmanın tersine işlemesi sağlanır. Tam yada yarı esnek kur rejimlerinde ise, yerli paranın hızla değer kaybetmesi zaten piyasa şartları içinde oluşmakta, iç talep sorunu ise kamu maliyesine disiplin getirilerek sağlanmaya çalışılmaktadır.