Eğirdir Haber Akın Gazetesi | ASTIM GELİŞMİŞ TOPLUMLARDA

advertisement
ASTIM GELİŞMİŞ TOPLUMLARDA GİDEREK ARTIYOR
Açıklama: Günümüzde astım ve alerjik hastalıklar, özellikle gelişmiş toplumlarda artış gösteriyor.
Daha ilkel toplumlar enfeksiyonlarla savaşıp alerjinin neredeyse adını bile bilmezken, 'steril'
büyüyen insanlar, daha çok alerjiye yakalanıyor
Kategori: SAĞLIK
Eklenme Tarihi: 04/Mayıs/2012
Geçerli Tarih: 18/Temmuz/2017, 17:33
Site: Eğirdir Haber Akın Gazetesi
URL: www.egirdirakingazetesi.com.tr/haber/haber_detay.asp?haberID=4214
ASTIM GELİŞMİŞ TOPLUMLARDA GİDEREK ARTIYOR
Günümüzde astım ve alerjik hastalıklar, özellikle gelişmiş toplumlarda artış gösteriyor. Daha
ilkel toplumlar enfeksiyonlarla savaşıp alerjinin neredeyse adını bile bilmezken, “steril” büyüyen
insanlar, daha çok alerjiye yakalanıyor. Sadece aşırı hijyen değil, zamanla beslenme
alışkanlıklarımızın değişmesi, doğal gıdalardan uzaklaşıp katkı maddesi içeren yiyecekler yememiz,
alerjenlere daha çok maruz kalmamız da sebep olmaktadır.
Uzun süreli, hatta hayat boyu sürebilen bir rahatsızlık olan astım, uygun tedavi ve düzenli
muayeneler ile kontrol altına alınabilmekte ve tamamen normal bir yaşantı sürmek mümkün
olabilmektedir. Memorial Ataşehir Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. İlkay
Keskinel 4 Mayıs Dünya Astım Günü’nde astım hastalığını tetikleyen faktörler ve tedavisi hakkında
bilgi verdi.
Bu belirtilere dikkat!
- Nefes darlığı
- Hırıltılı/hışıltılı solunum
- Islık sesi şeklinde solunum
- Hava açlığı
- Öksürük (özellikle gece ya da sabaha karşı)
- Koyu kıvamlı, yapışkan, genellikle az miktarda balgam
Astım bulaşmaz
Astım, havayollarının mikrobik olmayan iltihabi bir hastalığıdır. Astımlı hastaların
havayolları normale göre daha duyarlı olup tetikleyici faktörlerle geri dönüşlü olarak daralmaktadır.
Astım, genetik faktörlerin altta yattığı, çevresel faktörlerle tetiklenebilmektedir. Bir enfeksiyon
hastalığı olmadığından bir kişiden diğerine bulaşması asla söz konusu değildir.
Astım gelişimi için risk faktörleri
- Kalıtsal yatkınlık (ailede astım hastalığı olması)
- Bazı meslekler (marangozluk, doğramacılık, mobilyacılık, fırıncılık, kuaförlük, sağlık personeli,
veterinerlik, kümes hayvanı yetiştiriciliği, lehimcilik, kaynakçılık, dökümcülük, çiftçilik,
plastik/kauçuk/kimya/ilaç endüstrileri, çay/tütün üretimi, demiryolu işçiliği, itfaiyecilik, kuru
temizleyicilik, temizlik işinde çalışma)
- Bebeklikte alerji yapan maddelere yoğun maruziyet
- Özellikle ilk 2 yaşta ağır solunum yolu hastalıkları
- Gebelikte annenin sigara içmesi (bebek için risk faktörü)
- Ebeveynlerin sigara içmesi
- Anne karnındayken bebeğin yetersiz beslenmesi ve düşük tartılı doğması
Şikayetiniz olmasa da
kontrolü bırakmayın
Önemli olan, astımlı hastanın şikayeti olmadığı dönemde dahi kontrolü bırakmaması ve
hekiminin gerekli gördüğü ilaçları kullanmaya devam etmesidir; çünkü belirtiler olmadığı
zamanlarda bile astımlı hastaların havayollarındaki iltihabi olay, varlığını sürdürmektedir. Erken
evrede dönemsel olan astım şikayetleri, eğer düzenli ve yeterli tedavi alınmazsa süreklilik
kazanabilmekte, havayollarında kalıcı değişiklikler meydana gelmektedir. Bu aşamada astımın
tedavisi zorlaşmakta ve hasta daha çok ilaç kullanmak zorunda kalmaktadır.
Kullanılan spreyler
bağımlılık yaratmaz
Sprey ya da kuru toz şeklinde ilaçların uygulanması, bağımlılık yapması söz konusu değildir.
Bu konudaki yaygın inanışının tam tersine, tüm ilaç uygulama şekilleri arasında en zararsızıdır
denebilir. Ağızdan (tablet ya da kapsül) ve enjeksiyon şeklinde (damardan ya da kas içine) ilaç
uygulandığında, verilen doz kana karışır, tüm vücuda yayılır. Oysa sprey/kuru toz uygulayıcıları
kullanıldığında, sistemik uygulamaya göre çok daha küçük miktarda ilaç (mikrogram düzeyinde)
verilmektedir. Bunun sebebi; ilacın hedef bölgeye vücutta dolaşmadan, doğrudan ulaşmasıdır. Bu
yolla ilaç verilmesinin bağımlılık yapması söz konusu değildir. Astım tedavisinde kullanılan
ilaçların akciğerleri “kurutması” mümkün değildir. Uzun araştırmalar sonucu geliştirilmiş olan bu
ilaçları hekiminiz, her ilacı olduğu gibi, olası yarar ve zararını göz önünde bulundurarak
vermektedir.
Astımın asıl tedavisi alerji aşılarıdır
Alerji aşıları, ancak belli bir yaş grubundaki ve az sayıda alerjene karşı alerjisi olan
hastalarda uygulanır. Bu kararı ancak bir alerji uzmanı vermelidir. Ne yazık ki, günümüzde pek çok
astım hastası, aşıyı astımlarını ortadan kaldıracak bir kurtarıcı olarak görmektedir. Aşı sadece belli
bir alerjene karşı kişinin duyarlılığını ortadan kaldırabilir. Oysa her astım, alerjik olmadığı gibi;
alerjik astımlarda da sadece aşı tedavisi asla yeterli olamaz. Her durumda öncelikle kişinin astımı
tedavi edilmelidir. Çünkü aslında geri dönüşlü belirtileri olan astım hastalığı uygun şekilde tedavi
edilmediğinde akciğerlerde kalıcı hasar bırakabilmektedir.
Astımlı hasta spor yapabilir
Doğru tedavi edilen ve iyi takip edilen astım, kişinin hayatını etkilemez. Astımlı hasta,
doktorunun önerisi doğrultusunda spor yapabilir. Yalnızca, bazı hastalarda spor öncesi nefes açıcı
ilaç kullanımı gerekli olabilir. Bunun yanında, spordan ziyade; örneğin çok tozlu bir spor salonu ya
da aşırı su buharı ile dolu kapalı bir havuz hastanın şikayetlerini başlatabileceği de göz önünde
bulundurulmalıdır.
Hamilelikte doktor kontrolünde
ilaçlar kullanılabilir
Astımlı hastaların yaklaşık üçte birinde gebelik sırasında astım belirtileri hafifler, üçte
birinde değişmez, üçte birinde ise kötüleşir. Daha önce de belirtildiği gibi, sprey şeklindeki ilaçların
neredeyse hiç yan etkisi yoktur. Bu nedenle gebelikte doktor önerisi doğrultusunda güvenle
kullanılabilirler. Bebeğe asıl zarar verecek olan hekimin kontrolü altında verilecek olan ilaçlar değil,
annenin astıma bağlı tedavi edilmemiş sorunlarıdır. Bu nedenle, astımlı hastaların gebelik boyunca
hekim kontrolünde olmaları gerekmektedir.
Download