Kırağı ve Çiğ Çiğ, havadaki su buharının daha soğuk nesneler yoğunlaşmasıdır.Kırağı, havadaki su buharının 0 °C altındaki sıcaklıklarda sıvı hale geçmeden buza dönüşüp yeryüzünde çok soğuk yüzeyde birikmesiyle oluşur. Çiğ ve kırağı normalde yere yakın havanın doymuş olduğu durumlarda meydana gelir. Kırağı, yerde oluşan çiğ tanelerinin sonradan donmasıyla olabileceği gibi, doğrudan 0 °C'nin altındaki bir sıcaklıkta su buharının cisimler üzerinde donmasıyla da olabilir. Sis ve bulut yerin radyasyonel olarak soğumasını engellediğinden sisli ve bulutlu havalarda kırağı görmek mümkün olmaz Çiğ ve kırağı havadaki su buharının fazla olduğu durumlarda meydana gelir. Havadaki fazla su ise topraktan, bitkilerin yapraklarından, ya da yağmurlu bir günün ardından oluşan buharlaşma veya sıcaklığın doyma noktasına kadar düşmesiyle oluşur. Çiğ ve kırağı havadan yağmaz, havadan yere düşmez. Kırağı küçük buz kristallerinden oluşur ama donmuş bir çiğ değildir. Bunlar bir yağış türü de olmadığı için miktarları meteorolojide ölçülmez. Sadece çisenti, yağmur, kar dolu ve bunların türevlerine yağış denir ve miktarları ölçülür. Meteorolojide hava sıcaklığı yaklaşık olarak yerden 2 metre yükseklikte olan alet siperlerinin içinde ölçülür. Bu nedenle yer yüzeyindeki cisimlerin sıcaklığıyla hava sıcaklığı çoğu zaman farklıdır. Bazen hava sıcaklığı sıfır derece olunca yer yüzeyi sıcaklığı donma noktasının üzerinde olabilir. Bazen de yer yüzeyi sıfır derecenin altında bir sıcaklığa sahipken hava daha sıcak olabilir. Toprak ve yere yakın seviyeler havaya nazaran daha çabuk ısınır ve daha çabuk soğur. Enverziyon, sis, kırağı ve çiğ; yer ve yere yakın seviyeler ile üst seviyelerdeki farklı sıcaklık ve nem dağılımlarının oluştuğu rüzgârsız, kış ve kışa yakın mevsimlerde daha fazla görülür. Bazen sadece hava ile yer yüzeyi sıcaklıklıları değil, yer yüzeyindeki cisimlerin sıcaklıkları da üzerinde birbirinden çok farklı olabilir. Yüzey sıcaklığına bağlı olarak bahçede çiğ oluşurken, otoparktaki araçların üzerinde kırağı oluşabilir. Bitki ve araç yüzeyleri daha da soğursa, araçların üzerinde şiddetli bir kırağı oluşurken bitkilerin üzerinde de donmuş çiğ oluşur. Eğer hava sıcaklığı -10 derece civarına ve daha altına kadar düşerse kırağı pencerelerimizde tüy, yelpaze ve dantele benzer şekillere neden olur. Sis Vikipedi, özgür ansiklopedi Atla: kullan, ara Başlığın diğer anlamları için Sis (anlam ayrımı) sayfasına bakınız. Türkiye'nin Bolu ilinin kırsalından, sisli bir gün doğumu. Sis, yatay görüş mesafesini 1 km'nin altına düşüren meteorolojik bir olay.[1] Stratus bulutunun yerde veya yere yakın seviyede oluşması olarak da bilinir. Hava içindeki su buharının yoğuşması veya donarak kristalleşmesi sonucu ortaya çıkan çok küçük su damlacıkları veya buz kristallerinden meydana gelir. Sis içinde çisenti biçiminde çok hafif yağış olabilir. Zirai açıdan faydalı olduğu kadar güneşe engel olduğu için gündüz sıcaklıklarının artmasını engeller, deniz, kara ve hava ulaşımını büyük ölçüde olumsuz etkiler. Konu başlıkları [gizle] 1 Sis türleri o 1.1 Hava kütlesi sisleri 1.1.1 Radyasyon sisi 1.1.2 Adveksiyon sisi 1.1.3 Yamaç sisi 1.1.4 Cephe sisleri 2 Kaynakça Sis türleri Hava kütlesi sisleri Radyasyon sisi Açık ve durgun gecelerde ısı kaybı sebebiyle yer yüzünde hava soğur. Bu soğuk hava özellikle çukurluk alanlara, vadi ve ovalara yoğun olduğu için çöker. Yerden yukarı doğru yükseklik arttıkça atmosferde ters bir sıcaklık dağılımı ortaya çıkar, buna enverziyon denir. Enverziyonla beraber yükseklik arttıkça sıcaklık da artar. Eğer aşağıdaki soğuk havanın sıcaklığı, yukarı seviyedeki daha sıcak havanın çiğ noktasını yakalarsa sis meydana gelir. Genellikle gece başlar, gündüz hava ısınınca öğleden sonraya doğru ortadan kalkar. Bazen durgun havalarda günboyu etkili olabilir. Radyasyon sisi karasal bölgelerde görülür. Radyasyon sisinin oluşması için ideal şartlar şunlardır: Bulutsuz bir gece Nemli hava Hafif rüzgâr (5-7 knot) Adveksiyon sisi Adveksiyon sisi etkisindeki Golden Gate Köprüsü, San Francisco. Sıcak ve nemli havanın soğuk bir yüzey üzerine hareketi ile soğuyarak içeriğindeki su buharının yoğunlaşması sonucu oluşan sislerdir. Adveksiyon havanın kısaca yatay hareketi demektir. Yamaç sisi Rüzgârla taşınan hava kütlesinin dağ veya tepe yamacı boyunca yükselerek soğuması neticesinde oluşan sistir. Özellikle havanın çok nemli olduğu günlerde görülür. Cephe sisleri[ Karşılaşan iki farklı hava kütlesinden sıcak olanın soğuk olan üzerinde yükselerek soğuması neticesinde oluşan sislerdir. Genellikle sıcak cephelerde görülür çünkü sıcak cephe, soğuk cepheye göre ağır hareket eder. Erime, Donma, Buharlaşma ve Yoğuşma HÂL DEĞİŞİMLERİ Maddeler ısı etkisi ile hâl değiştirebilirler. Su yeterince soğuduğunda donar, buz hâlini alır. Buz suyun katı hâlidir. Çeşmeden akan su, dereler, göller ve denizler suyun sıvı hâline örnektir. Kaynamakta olan çaydanlıktan çıkan su buharı ise suyun gaz hâlidir. Dondurma ve çikolata sıcağın etkisi ile erimeye başlar. Erime ve Donma Katı bir maddenin ısı alarak sıvı hale gelmesine erime denir. Sıvı bir maddenin ısı kaybederek katı hâle gelmesine donma denir. Erime ve donma birbirinin tersidir. Katı hâldeki çikolatayı ısı etkisi ile eritip kalıplara döktüğümüzde çikolata ısı kaybeder. Donar ve tekrar katı hâle gelir. Buharlaşma ve Yoğuşma Sıvı bir maddenin ısı etkisiyle gaz haline gelmesine buharlaşma denir. Çaydanlıkta kaynayan sudan çıkan buhar suyun gaz hâline iyi bir örnektir. Gaz hâlindeki bir maddenin ısı kaybederek sıvı hâle gelmesine ise yoğuşma denir. Çaydanlıktan çıkan su buharına soğuk tencere kapağı tuttuğumuzda kapak üzerinde su damlacıkları oluşur. Doğada Su Döngüsü Yeryüzündeki sular yerle gök arasında durmadan devam eden bir döngü içindedir. Bunun nedeni suyun halden hale geçmesidir. Güneş’in etkisiyle buharlaşan sular gök yüzünde bulutları oluşturur. Bulutlar çok küçük su damlacıklarından oluşur. Soğuk bir hava tabakasına rastlayınca ısı kaybettikleri için bulutlardan yoğuşma çoğalır. Yoğuşmayla ağırlaşan su damlacıkları yer yüzüne doğru düşmeye başlar. Buna yağmur denir. Bazen soğuk hava tabakası buluttaki su damlacıklarını doldurur. Bu durum kar yağmasına neden olur. Dolu ise yağmur damlalarının daha soğuk bir hava tabakasına rastlayarak donması sonucu oluşur. Yeryüzüne yağışlarla tekrar dönen su yine Güneş’in etkisiyle buharlaşarak gökyüzüne yükselir. Böylece yeryüzündeki su dengesi sürekli olarak korunmuş olur. Erime, Donma, Buharlaşma ve Yoğuşma HÂL DEĞİŞİMLERİ Maddeler ısı etkisi ile hâl değiştirebilirler. Su yeterince soğuduğunda donar, buz hâlini alır. Buz suyun katı hâlidir. Çeşmeden akan su, dereler, göller ve denizler suyun sıvı hâline örnektir. Kaynamakta olan çaydanlıktan çıkan su buharı ise suyun gaz hâlidir. Dondurma ve çikolata sıcağın etkisi ile erimeye başlar. Erime ve Donma Katı bir maddenin ısı alarak sıvı hale gelmesine erime denir. Sıvı bir maddenin ısı kaybederek katı hâle gelmesine donma denir. Erime ve donma birbirinin tersidir. Katı hâldeki çikolatayı ısı etkisi ile eritip kalıplara döktüğümüzde çikolata ısı kaybeder. Donar ve tekrar katı hâle gelir. Buharlaşma ve Yoğuşma Sıvı bir maddenin ısı etkisiyle gaz haline gelmesine buharlaşma denir. Çaydanlıkta kaynayan sudan çıkan buhar suyun gaz hâline iyi bir örnektir. Gaz hâlindeki bir maddenin ısı kaybederek sıvı hâle gelmesine ise yoğuşma denir. Çaydanlıktan çıkan su buharına soğuk tencere kapağı tuttuğumuzda kapak üzerinde su damlacıkları oluşur. Doğada Su Döngüsü Yeryüzündeki sular yerle gök arasında durmadan devam eden bir döngü içindedir. Bunun nedeni suyun halden hale geçmesidir. Güneş’in etkisiyle buharlaşan sular gök yüzünde bulutları oluşturur. Bulutlar çok küçük su damlacıklarından oluşur. Soğuk bir hava tabakasına rastlayınca ısı kaybettikleri için bulutlardan yoğuşma çoğalır. Yoğuşmayla ağırlaşan su damlacıkları yer yüzüne doğru düşmeye başlar. Buna yağmur denir. Bazen soğuk hava tabakası buluttaki su damlacıklarını doldurur. Bu durum kar yağmasına neden olur. Dolu ise yağmur damlalarının daha soğuk bir hava tabakasına rastlayarak donması sonucu oluşur. Yeryüzüne yağışlarla tekrar dönen su yine Güneş’in etkisiyle buharlaşarak gökyüzüne yükselir. Böylece yeryüzündeki su dengesi sürekli olarak korunmuş olur. Yağmur, Dolu, Kar, Sis ve Bulut Nasıl Oluşur? Havadaki Nem: Okyanuslarda, göllerde, nehirlerde ve topraklarda bulunan su buharlaşarak; bitkiler ve hayvanlardaki su ise solunum ve terleme ile dışarı atılarak havaya karışır. Havaya karışan bu su, (yani atmosferdeki su buharı) havanın içerdiği nem miktarını belirler. Havadaki nem atmosferin her yerinde aynı değildir. Nemli hava yükselirken sıcaklığının düşmesiyle soğur ve bu durumda havadaki nem de yoğuşarak su damlacıkları hâline gelir. Su damlacıkları da bir araya toplanıp bulut hâline gelerek farklı yağış şekilleri ile yeryüzüne döner. Bu durumda yağış şeklini nemin yoğuştuğu yer ve havanın sıcaklığı belirler. Yağmur: Bulutlardaki su buharı bir araya gelerek su damlacıklarını oluştururlar. Böylece yoğunlaşan su buharı yeryüzüne yağmur olarak iner. Kar: Soğuk hava etkisiyle karşılaşan su buharı buz kristalleri haline gelir. Buz kristalleri birleşerek kar tanelerini oluşturur. Kar taneleri yeryüzüne iner (Eğer yeryüzü sıcaklığı suyun donma noktasında veya daha düşükse yağış kar şeklinde olur.). Dolu: Su buharı bulutlardan yeryüzüne inerken soğuk havayla karşılaşınca bulutun üst katmanına sürüklenir katılaşır ve bir araya gelerek buz toplarını yani doluyu oluşturur. Sis: Atmosferin yeryüzüne çok yakın kısımlarındaki su buharının yoğunlaşmasıyla oluşan buluta sis adı verilir. Yükseklerdeki bulutlar havanın soğumasıyla oluşurken sis soğuk olan yeryüzünün hemen üzerindeki havada bulunan su buharının yoğuşmasıyla meydana gelir. Bulutların Oluşumu Isınan yeryüzünden buharlaşan su, su buharı şeklinde gökyüzüne yükselir. Belirli bir yükseklikte basınç azaldığı, hava da soğuduğu için su damlacıkları hâline geçerler ve bulutları oluştururlar. Başlangıçta bu damlalar o kadar küçüktür ki çapları birkaç mikrometredir (İnsan saçı 100 mikrometredir.). Ortalama bir yağmur damlasının oluşabilmesi için bunlardan milyonlarcasının birleşmesi gerekir.