5 Türk Dilinin Durumu, Tarihi, Günümüzdeki Örnekleri ORTAK DERSLER TÜRK DİLİ I Yrd. Doç. Dr. Şeyma KURAN 1 Ünite: 5 TÜRK DİLİNİN BUGÜN Kİ DURUMU, TARİHİ ve GÜNÜMÜZDEKİ ÖRNEKLERİ, Yrd. Doç. Dr. Şeyma KURAN İçindekiler 5.1. TÜRK DİLİNİN BUGÜNKÜ DURUMU.............................................................................................................. 3 5.1.1. Batı Türkçesi (Güney-Batı Türkçesi)............................................................................................................................ 4 5.1.2. Doğu Türkçesi (Kuzey-Doğu Türkçesi)..................................................................................................................... 4 5.2. TÜRK DİLİNİN TARİHİ VE GÜNÜMÜZ ÖRNEKLERİ.................................................................................. 4 5.2.1. Eski Türkçe Dönemi ........................................................................................................................................................... 5 5.2.2. Orta Türkçe Dönemi........................................................................................................................................................... 5 5.2.3. Yeni Türkçe Dönemi........................................................................................................................................................... 7 5.3. YAZI DİLİ, KONUŞMA DİLİ................................................................................................................................... 8 5.3.1. Yazı dili....................................................................................................................................................................................... 8 5.3.2. Konuşma Dili-Lehçe, şive , ağız.................................................................................................................................... 8 2 5 Türk Dilinin Durumu, Tarihi, Günümüzdeki Örnekleri 5.1. TÜRK DİLİNİN BUGÜNKÜ DURUMU Dünyanın en hareketli milletlerinden biri olan Türklerin coğrafyası, tarih boyunca sürekli değişmiştir. Dolayısıyla Türk dilinin yayılma alanları da bu hareketliliğe bağlı olarak bazen genişlemiş bazen daralmıştır. Türkçe, dünya dilleri arasında konuşulduğu coğrafyanın büyüklüğü bakımından birinci, en çok konuşulan dil olarak da beşinci sırada yer alır. Türk dünyası olarak adlandırdığımız ve Türklerin tarih boyunca yaşadığı bu coğrafya, kuş uçuşuyla doğudan batıya 6-7000, kuzeyden güneye 3000 kilometredir. Bu sınırlar içerisinde kalan Çin, Moğolistan, Rusya Federasyonu, Ukrayna, Moldovya, Romanya, Makedonya, Kosova, Bulgaristan, Yunanistan, Suriye, Irak İran Tacikistan, Afganistan, Polonya; Türkiye, Azerbaycan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan, Kazakistan gibi ülkelerde Türkler yaşamaktadır. Türk dünyasıyla ilgili birçok kişi tarafından tasnif çalışması yapılmıştır. Bunlardan en çok kabul göreni, yönlerine göre yapılan tasniftir. Bu tasnifte Hazar Denizi merkez alınmıştır. Buna göre; 1. • • • • • • Batı Türkleri : Hazar Denizi’nin batısında ve güneyinde yer alan Türklerdir. Türkiye Türkleri Balkan Türkleri (Yunanistan, Bulgaristan, Makedonya, Kosova ve Moldova’da yaşayan Türkler) Kıbrıs Türkleri Suriye Türkleri Irak Türkleri Azerbaycan Türkleri (Azerbaycan, Gürcistan, ve İran’da yaşayan Azeri Türkleri) Kuzey Türkleri : Hazar Denizi’nin kuzeyinde kalan Türklerdir. Sibirya Türkleri (Yakutlar) Aba kan Türkleri Altay Türkleri İdil-Ural Türkleri (Kazan ve Batı Sibirya Tatarları, Başkurtlar ve Çuvaşlar) Kafkas Türkleri (Kafkasların kuzeyinde yaşayan Karaçay –Malkar, Nogay ve Kumuk Türkleri ) • Kırım Türkleri (Kırım, Özbekistan, Romanya ve Türkiye ) 2. • • • • • 3. Doğu Türkleri: Hazar Denizi’nin doğusunda kalan Türklerdir. • Batı Türkistan Türkleri (İran’ın Horasan bölgesinde, Afganistan’ın kuzeyinde ve Rusya Federasyonu’nda yaşayan Türkler ile Özbek, Karakalpak, Kazak, Kırgız, Türkmen Türkleri) • Doğu Türkistan Türkleri (Çin’in kuzeybatı bölgesinde –Doğu Türkistan- yaşayan Uygur ve Kazak Türkleri ) Bütün bu alanlarda konuşulan Türk dili üç lehçeye ayrılır. Bunlar Türkçe, Çuvaşça ve Yakutçadır. Çuvaşça ve Yakutça Türk dilinin takip edilebilen tarihinden önce daha eski çağlarda Türk dilinin ayrılmış iki uzak lehçesidir. Yüzyıllar boyunca konuşma dili olarak yaşayan bu iki uzak lehçe XX. yüzyılın başlarında birer yazı dili haline getirilmiştir. Günümüzde bu iki lehçe Kiril alfabesi kullanmaktadır. Türkçenin bugünkü durumunun tam olarak anlaşılmasında yazı dillerine göre tasnif önemlidir. Türkçe, başlangıcından 13. yüzyıla kadar tek bir yazı diline sahipti ve bu yazı dili bütün Türkler için ortaktı. 13. yüzyılda Kuzey-Doğu ve Batı olmak üzere ikiye ayrılan Türk yazı dili, 19.yüzyıla kadar bu şekilde devam etmiştir. 13. yüzyıldan 19.yüzyıla kadar olan sürede bütün Doğu ve Kuzey Türklüğü Kuzey-Doğu Türkçesini, bütün Batı Türklüğü de Batı Türkçesini kullanmıştır. Ancak 19.yüzyılda Rusya’nın Azerbaycan’ı işgaliyle Batı kolu içinde Azeri Türkçesinin, yine Rus istilasıyla da Kuzey-Doğu Türkçesi içinde Kazan Tatar Türkçelerinin ayrı ayrı yazı dili haline gelmeye başladıkları görülür. 1917 Bolşevik ihtilâlindan sonra ise diğer Türk lehçeleri ayrı birer yazı dili haline getirilmiştir. Bütün bu gelişmelerden sonra Türk dilini bugünkü durumu şu şekildedir: 3 türk dili 5 1 5.1.1. Batı Türkçesi (Güney-Batı Türkçesi) 1. 2. 3. 4. Türkiye Türkçesi : Türkiye ve KKTC’de; Irak, Suriye, Yunanistan, Bulgaristan, Makedonya ve Kosova’daki Türkler arasında; Rusya’daki Ahıska Türkleri arasında; Avrupa, Amerika, Avustralya ve Arap ülkelerindeki Türkler arasında kullanılmaktadır. Azerbaycan Türkçesi : Azerbaycan ile İran ve Gürcistan’da yaşayan Azeriler arasında kullanılmaktadır. Türkmen Türkçesi : Türkmenistan’da, İran’ın Horasan bölgesinde, Afganistan ve Pakistan’daki Türkmenler arasında kullanılır. Gagavuz Türkçesi : Moldovya, Ukrayna, Bulgaristan ve Romanya’daki Türkler arasında kullanılır. 5.1.2. Doğu Türkçesi (Kuzey-Doğu Türkçesi) 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. Özbek Türkçesi : Özbekistan ile Afganistan ve Pakistan’daki Özbekler arasında kullanılır. Kazak Türkçesi : Kazakistan’da ve Doğu Türkistan’da yaşayan Kazaklar arasında kullanılır. Kırgız Türkçesi : Kırgızistan ve Doğu Türkistan’daki Kırgızlar arasında kullanılır. Nogay Türkçesi : Kuzey Kafkasya’da yaşayan Nogaylar arasında kullanılır. Hakas Türkçesi : Güney Sibirya’da ve Çin’in Kansu eyaletinde Hakaslar arasında kullanılır. Karakalpak Türkçesi : Aral Gölü etrafında yaşayan Karakalpaklar arasında kullanılır. Kumuk Türkçesi : Kuzey Kafkasya’da yaşayan Kumuklar arasında kullanılır. Kırım Türkçesi : Kırım’da ve Romanya’da yaşayan Kırım Türkleri arasında kullanılır. Uygur Türkçesi : Doğu Türkistan’da ve Kazakistan’da yaşayan Uygurlar arasında kullanılır. Başkurt Türkçesi : Başkurdistan’da yaşayan Başkurtlar arasında kullanılır. Karaçay Türkçesi : Kuzey Kafkasya ve Rusya’da yaşayan Karaçaylar arasında kullanılır. Altay Türkçesi : Altay Muhtar Cumhuriyeti’nde kullanılır. Malkar Türkçesi : Kuzey Kafkasya ve Rusya’da kullanılır. Tuva Türkçesi : Tuva Muhtar Cumhuriyeti’nde ve Moğolistan’da yaşayan Tuvalar arasında kullanılır. Kazan (Kırım) Türkçesi : Tatar Muhtar Cumhuriyeti’nde kullanılır. Karay Türkçesi : Polonya ve Litvanya’da yaşayan Karaylar arasında kullanılır. Türk dili günümüzde üç değişik alfabe ve yirmiden fazla yazı diliyle varlığını sürdürmektedir. Bu alfabeler Türkiye, KKTC, Yunanistan, Bulgaristan, Makedonya, ve Kosova ‘daki Türkler arasında kullanılan Latin alfabesi temeline dayanan alfabe, dağılan Sovyetlerdeki Türkler arasında kullanılan Kiril alfabesi; Afganistan, İran, Çin ve Irak’taki Türkler arasında kullanılan Arap harflerine dayanan alfabelerdir. Sovyetler Birliğinin dağılmasından Azerbaycan, Özbekistan, Türkmenistan, Gagavuz, Kırım ve Karakalpak Türkleri Latin alfabesi temeline dayalı alfabelere geçmişlerdir. Bunların dışındaki Türk Cumhuriyetlerinde ve diğer özerk cumhuriyetlerde de Latin alfabesi temeline dayanan alfabelere geçiş hazırlıkları devam etmektedir. 5.2. TÜRK DİLİNİN TARİHİ VE GÜNÜMÜZ ÖRNEKLERİ Türk dilinin yazılı ürünleri ile tarih sahnesine ilk çıkışı Eski Türkçe dönemidir. Bundan önceki İlk Türkçe ve Ana Türkçe dönemine ait yazılı metinler yoktur. 4 5 Türk Dilinin Durumu, Tarihi, Günümüzdeki Örnekleri 5.2.1. Eski Türkçe Dönemi 5.2.1.1. Göktürk Dönemi Göktürk Yazıtlarından örnek Üze kök tengri asra yagız yir kılındukda ikin ara kişi oglı kılınmış. Kişi oglında üze eçüm apam Bumin Kagan İstemi Kagan olurmuş. Olurupan Türk budunung ilin törüsin tuta birmiş, iti birmiş. Tört bulung kop yagı ermiş. Sü sülepen tört bulungdaki budunug kop almış, kop baz kılmış. Başlıgıg yükündürmiş, tizligig sökürmiş. İlgerü Kadırkan yışka tegi kirü Temir Kapıgka tegi kondurmuş. Türkiye Türkçesiyle Üstte mavi gök, altta kara yer yaratıldığında ikisi arasında insan oğlu yaratılmış. İnsan oğulları üstüne atalarım Bumin Kağan, İstemi Kağan hükümdar olmuş. Hükümdar olup Türk milletinin ilini, töresini tutmuş, düzenlemiş. Dört bir yan hep düşman imiş. Ordu yürütüp dört bir yandaki milleti hep almış, hepsini tutsak kılmış. Başlıya baş eğdirmiş, dizliye diz çöktürmüş. İlerde Kadırgan Ormanı’na kadar, geride Demir Kapı’ya kadar ordu kurdurmuş. 5.2.1.2. Uygur Dönemi Prens Kalyanamkara ve Papamkara Hikayesinden örnek: Uluş barça tegin üçün busanur yemä ḳan inçä tep yarlıġ-ḳadı tıdu umadam ärkim tükämädi ärksiz ıdur men amtı siz ḳataġlanıŋ birlä barıŋ barıŋ yerçi boluŋ tep yarlıġ-ḳadı avıçḳa ḳamaġ taplanmış üçün yerçi boltı… Ol ödün ḳaŋı ḳan teginkä säptı beş yüz äränniŋ aşı suvı kölüki taḳı nä kärgäkin alḳu tükäti berip uzatıp öntürdi ol ödün ayıġ ögli tegin inisi inçä tep saḳıntı ögüm ḳaŋım eçim teginkä sevär meni aḳlayur erti amtı eçim taluy-ḳa barıp ärdini kälürsär taḳı aġırlıġ bolġay men taḳı uçuz bolġay tep saḳıntı amtı birlä barayın ötrü ḳanı ḳan-ḳa inçä tep ötünti eçim teğin ölüm yerḳa barır ol. Türkiye Türkçesiyle Bütün ülke prens için üzülüyordu. Han şöyle bir açıkladı:” Onu engelleyemedim. Gücüm buna yetmedi ve istemeye istemeye gitmesine izin veriyorum. Şimdi siz gayret edin, onunla gidin, onun kılavuzu olun” . Yaşlı adam (öneriyi) tamamen kabul ettiği için onun kılavuzu oldu. O zaman babası han prensi gerekli malzemelerle donattı. Beş adama yetecek yiyecek, su ve yük hayvanından başka gerekli olan her şeyi tam ve eksiksiz verdi; ve onları geçirip uğurladı. Bu sırada (İyi Düşünceli Prensin) küçük kardeşi Kötü Düşünceli Prens şöyle düşündü:”Babam ve annem hep sadece ağabeyim prensi sevdiler ve benden hep nefret ettiler.Şimdi ağabeyim okyanusa gider de mücevheri getirirse (onların gözünde) daha da değerli olacak, beni ise daha çok küçümseyecekler.”diye düşündü.”Şimdi ben de (onunla) gideyim!” Bunun üzerine babası hana şöyle seslendi:”Ağabeyim prens ölüm ülkesine gidiyor.Ben niçin kalayım, haşmetlim? Ben de gideyim! İyi de olsak kötü de olsak beraber olalım!” dedi.” 5.2.2. Orta Türkçe Dönemi 5.2.2.1. Karahanlı Türkçesi Divanü Lügati’t-Türk’ten Örnekler: Öpkem kelip oğradım Arslan layu kökredim Alplar başın togradım Emdi meni kim tutar 5 türk dili 5 1 Türkiye Türkçesiyle Öfkem geldi, uğradım Arslan gibi kükredim Yiğitlerin başını doğradım Şimdi beni kim tutar Köni sözler erse tiliŋ tepresü (Doğru söyleyecekse, dilin kımıldasın) Sözün egri erse özüŋ kizlesü (Sözün eğri ise, onu saklamalısın) Ölümke asıġ ḳılmas altun kümü(Ölüme fayda etmez atın, gümüş) Ölümüg tıdumas bilig ya uḳuş. (Ölümü engelleyemez bilgi ya da akıl) Atabetü’l-Hakayık’tan Örnek: İssiz kılgan erke sen edgü kıla Keremming başı bu erür ked bile Eger kelse erdin sanga edgülük Öküş kıl ol ering senasın tile Kötülük yapan adama sen iyilik yap; Keremin başı budur, bunu iyi bil; Eğer bir kimseden sana iyilik gelirse , O adamı çok medhet ve (onun mehdini) iste. 5.2.2.2. Harezm Türkçesi Hüsrev ü Şirin’den örnek: İḏi kim bizi balçıḳdın yuġurdı Maŋa ḳulluḳ ḳılıŋ tiyü buyurdı Ḳamuġḳa ḫıḏmatını farż ḳıldı Cezāsını öziŋe ḳarż ḳıldı Türkiye Türkçesiyle Allah bizi balçıktan yoğurdu Bana kulluk edin diye buyurdu Herkese hizmetini farz kıldı Karşılığını kendisine borç kıldı 5.2.2.3. Kıpçak Türkçesi Codex Cumanicus ‘tan örnek : Sagınsa men bahasız kanını Kim Ḫristoz töktü söüp kulunı Tıyalman yaşımnı Kim unutgay munça yigitlikni Kim içip tatlı çokrak suunı Toydırddı canını Yezus tatlı eç yamansız egeç Ne kıynar sen eç yazıksız egeç Öz nezik boyuñnı Türkiye Türkçesiyle Düşünsem pahasız (paha biçilemeyen) kanını Ki Hristos (Hazreti İsa) döktü sevip kul(lar)unu (Bu nedenle) Engelleyemem (göz) yaşımı . Kim unutabilir bunca iyiliği (gençliği) Ki içip tatlı tatlı kaynak suyunu Doyurttu canını . Yezus (Hazreti İsa) (sen) tatlı (ve) yamansız (iyi) iken Niye azap çektirirsin hiç günahsız Kendi nazik boyuna (bedenine) ? 6 5 Türk Dilinin Durumu, Tarihi, Günümüzdeki Örnekleri 5.2.2.4. Çağatay Türkçesi Lisanü’t-Tayr’dan örnek: Türk nazmıda çü min tartıp alem/ Eyledim ol memleketni yek kalem Türkiye Türkçesiyle Ne zaman ki ben Türk şiirinde bayrak yükselttim, o zaman bütün memleketi yek-kalem eyledim. Lütfi Divanı’ndan örnek; Niçe köygey bu yanar otḳa ża’if cānım meniŋ Kalmadı ṣabr itkeli bir ẕerre imkānım meniŋ Türkiye Türkçesiyle Nasıl yanacak bu ateşte benim zayıf canım, Benim sabr edecek bir zerre imkanım kalmadı. 5.2.2.5. Eski Anadolu Türkçesi Ben bir aceb ile geldüm kimse halim bilmez benüm Ben söylerem ben dinlerem kimse dilüm bilmez benüm Benim dilüm kuş dilidür benim ilüm dost ilidür Ben bülbülem dost gülümdür bilün gülüm solmaz benüm Yunus Emre 5.2.3. Yeni Türkçe Dönemi Ayrılık-Azeri Fikrimden geceler yatabilmirem Bu fikri başımdan atabilmirem Neyleyim ki sene çatabilmirem Ayrılık ayrılık aman ayrılık Her bir dertten ala yaman ayrılık Uzundur hicrinle kara geceler Bilmirem men kendim hara geceler Bir oktur kalbime yara geceler Ayrılık ayrılık aman ayrılık Her bir dertten ala yaman ayrılık BAYRAK Ey,mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü, Kızkardeşimin gelinliği,şehidimin son örtüsü! Işık ışık, dalga dalga bayrağım, Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım. Sana benim gözümle bakmayanın mezarını kazacağım. Seni selamlamadan uçan kuşun yuvasını bozacağım. Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder... Gölgende bana da, bana da yer ver ! Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar. Yurda ay yıldızın ışığı yeter. Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün. Kızıllığında ısındık, Dağlardan çöllere düşürdüğü gün. Gölgene sığındık. Ey, şimdi süzgün, rüzgarlarda dalgalan; 7 türk dili 5 1 Barışın güvercini, savaşın kartalı... Yüksek yerlerde açan çiçeğim; Senin altında doğdum, Senin dibinde öleceğim. Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim: Yer yüzünde yer beğen ! Nereye dikilmek istersen, Söyle, seni oraya dikeyim ! Arif Nihat Asya 5.3. YAZI DİLİ, KONUŞMA DİLİ 5.3.1. Yazı dili Bir ülkede eğitim öğretim hayatında, eserlerde, dergilerde ve tamamen yazıda kullanılan dil, yazı dilidir. Yazı dili bir medeniyet dilidir. Tarih boyunca ancak medeniyeti, kültürü, edebiyatı olan kavimlerin yazı dilleri olmuştur. Bu sebeple yazı diline edebi dil de denir. Bir dil sahası içinde veya ülkede, şive ve ağızlar çeşitli olduğu halde, tek bir yazı dili bulunur. Türkiye Türkçesinin ağızlarından İstanbul ağzı, yazımıza ve konuşmamıza esas teşkil eder. 5.3.2. Konuşma Dili-Lehçe, şive , ağız Konuşma dili evde, sokakta, günlük hayatta kullanılan ve dilin gelişiminde temel olan dildir. Konuşma dilinde bir dilin kullanıldığı sınırlar içerisinde bile farklı söyleyişler ve sözcük ayrılıkları söz konusudur. Resmi dil, ticaret dili, dini dil, argo gibi çeşitlemeleri de içine alan günlük dilin kendine özgü anlamları ve kullanışları vardır. Bir dilin muhtelif lehçeleri, şiveleri ve ağızları vardır. Bunlardan lehçe bir dilin bilinen ve takip edilebilen tarihinden önce, karanlık bir devirde kendisinden ayrılmış olup çok büyük ayrılıklar gösteren kollarına denir. Şive bir dilin bilinen ve takip edilen dönemlerinde kendisinden ayrılıp bazı ses ve şekil ayrılıkları gösteren kollarıdır. Ağız ise bir şive içerisinde bulunan ve söyleyiş farklarına dayanan dilin küçük kollarına, değişik bölge ve şehirlerdeki halkın kelimeleri söyleyiş bakımından birbirinden ayrı olan konuşmalarına verdiğimiz addır. Ağızlarda ses (söyleyiş), şivelerde ses ve şekil, lehçelerde ise ses ve şekilden başka kelime ayrılıkları bulunur. Çuvaşça ve Yakutça Türkçenin lehçeleri; Kırgızca, Özbekçe, Azeri ve Osmanlı Türkçesi Türkçenin şiveleri; Karadeniz, İstanbul, Konya Türkçeleri; Türkiye Türkçesinin ağızlarıdır. 8