Tablo 1: Cilt lezyolarının terminolojisi. DÖKÜNTÜLÜ HASTALIKLAR Döküntü, bir hastalığın neden olduğu, görülebilir bir lezyondur. Bu durum bir deri hastalığı olabileceği gibi, sistemik bir hastalığın semptomu da olabilir. Enfeksiyon nedenli döküntüler deri tutulumuyla sınırlı olabilir veya daha geniş bir durumun parçası olabilir. Lezyon tipi Veziküller Peteşi Döküntünün ayırıcı tanısında onun özelliklerini tanımlayabilmek önemlidir. Görünümü detaylı olarak sorulmalıdır çünkü döküntüler genellikle zamanla değişir. Püstül Dağılımı Genel nedenler Küçük, sıvı dolu kabarcıklar Küçük, basmakla solmayan noktalar Pürülan mayi içeren küçük kabarcıklar Varicella zoster, HSV, enterovirüsler (özellikle Coxackie A) Vaskülit, meningokoksemi, trombositopeni Anamnez: Döküntünün başlaması: ani mi, ilerleyici mi? Lezyonun tipi: tablo1’e bakınız. Dağılımı: santral, periferal veya yaygın mı? İlerlemesi: yayılım yönü, ilerleme hızı Çocuğun genel durumu, prodromal hastalık ve ateş durumu Olası enfeksiyöz temasları İlaç anamnezi: çocuğun sistemik veya topikal ilaç kullanımı Döküntünün semptomları: kaşıntı, ağrı, yanma Seyahat anamnezi Evcil veya yabani hayvan teması. Ürtiker Makül Papül Plak Fizik muayene Kabarık, kaşıntılı lezyonlar Non-palpabl, düzgün noktalar. Kabarık, palpabl, küçük, sınırlı lezyonlar Kabarık, düz tabanlı lezyonlar Bakteriyel enfeksiyonlar, ör.:S.aureus. Enfeksiyöz olması gerekmez İlaç erupsiyonu, eritema marginatum, idiyopatik İleç erupsiyonu, viral egzantemler Molloscum contagiosum, enterovirüsler Psöriazis, rosea siğil, pityriazis A. Yenidoğanda Önemli Döküntüler Aşağıdakiler mutlaka muayene edilmelidir. 1. Erythema toxicum Küçük sarı veya püstüller ile örtülü kırmızı maküllerdir. İdiyopatik ve non-enfektif bir durumdur. Lezyonun gram boyamasında multipl eozinofil göstermesi enfeksiyon açısından yanıltıcı olabilir. Döküntü genellikle hayatın ilk birkaç günüde görülür ve ilk 15 güne kadar sürebilir. Başvuru anındaki deri yüzeyi o Döküntünün gerçek başlangıç yerinin tespiti o Lezyonların tipi o Dağılımı o Lezyonların evrimi Müköz membran tutulumu veya ülserasyon Konjontiva enfeksiyonu veya episklerit SCALP ve saçlı deri inflamasyonları, saç kaybı olup olmadığı. UV ışık kullanımı (Wood ışığı ile) bazı mantar enfeksiyonlarını gösterebilir. Lenfadenopati Hepatosplenomegali Artrit açısından eklem muayenesi. 2. Stafilokoksik deri enfeksiyonu Erythema toxicum ile benzer olabilir. Deri sertleşmiş olabilir ve püstüller veziküller arasında veziküller ve bazen de büller serpişmiş olabilir. Büllöz olduğunda büllöz impetigoya dönüşür. En ciddi formu olan stafilokoksik haşlanmış deri sendromunda, klinik olarak septik bir çocukta, geniş cilt kaybıyla birlikte ileri derecede eritem vardır (şekil 1). Bu durum hayatı tehdit edicidir. 1 önce püstüler olur ve süperenfeksiyon olmazsa skar bırakmadan iyileşir. Genellikle farklı dönemlerdeki lezyonlar aynı anda görülür. Müköz membranlar tutulabilir. Sıklıkla hafif letarji ve ateşle seyreden hafif bir prodromal dönem vardır. Suçiçeği egzema gibi belirgin bir cilt hasarıyla birlikte olduğunda ciddi hastalık riski daha yüksektir ve dikkatli monitörizasyon ve tedavi gerekir. b. Herpes Zoster (Zona) Zona, suçiçeği ile aynı virüsten (VZV) kaynaklanır fakat erken suçiçeği enfeksiyonu sonrasında sinir hücrelerinde latent olarak kalan VZV’nin reaktivasyonundan dolayı oluşur. Döküntü dermatomal dağılımdaki veziküller ile karakterizedir fakat dermatom dışında birkaç noktasal döküntü sıklıkla olur. Fasiyal sinir dermatomları tutulduğunda herpes simpleks stomatitiyle konfüzyon olabilir. Yaşlılarda ağrılı lezyonlar olurken, çocuklarda ağrı ilginç bir şekilde nadirdir. Zona immün sistemi baskılanmış çocuklarda daha sık iken, immün sistemi sağlıklı olan çocuklarda da nadir değildir ve hiçbir zaman altta yatan malignite veya immün baskılanmanın ilk bulgusu değildir. Çocuklardaki zona genellikle neonatal dönemde geçirilen su çiçeğinden veya maternal VZV enfeksiyonuna perinatal maruziyetten kaynaklanır. Şekil 1: Yenidoğanda stafilokoksik haşlanmış deri sendromu. 3. Lokalize HSV enfeksiyonu Yenidoğanın HSV enfeksiyonu cilt, gözler ve/veya ağızda lokalize olabilir ve bu yüzden cilt-göz-ağız hastalığı da denir. Veziküller en sık skalp veya minör travmaya maruz kalan bölgelerde (skalpın elektrod sahaları gibi) bulunur. Bunlar sadece yüzeysel ülserler olarak görülebilir. Hızlı tanı genellikle 1-2 saat içerisinde lezyonun tabanından alınan hücrelerden spesifik immünofloresan boyama ile konabilir. Viral DNA’nın PCR’ı zaman gerektirdiğinden bu durumda kullanışlı değildir . Lokalize neonatal HSV enfeksiyonunun İV asiklovir ile erken tedavisi esastır çünkü aksi takdirde, etkilenen çocukların %70’inde hastalık ensefalit, hepatit, DIC gibi çok kötü prognozlu dissemine enfeksiyona ilerler. c. Herpes simpleks virüs (HSV) HSV enfeksiyonu genellikle asemptomatik iken, çocukluktaki en sık başvuru şekli gingivostomatittir. Çocuk ateşlidir ve diş eti, yanak mukozası ve farinkste -sıklıkla yanakta tükrük bezi kanallarının açıldığı bölgelerde- ülserler vardır. Belirgin fasiyal kızarıklık olabilir. Parmak tutulumu (herpetik dolama-whitlow) olabilir ve paronişiyi taklit eder. Egzematöz ciltteki HSV enfeksiyonu (egzema herpeticum) çok hızlı yayılabilir (şekil 2) ve lezyonların veziküler formasyonu gözden kaçarsa kötüye giden bir egzema veya bakteriyel süperenfeksiyon gibi yanlış tanılar konabilir. Egzema herpeticum’un klinik tanısı spesifik immünfloresans ile doğrulanmalıdır ve etkilenen çocuğa İV asiklovir tedavisi uygulamak gereklidir. 4. Varisella zoster virüs enfeksiyonu Neonatal varicella genellikle maternal suçiçeği durumunda veya etkilenen kardeş ile temas durumunda görülür. Vezikül sıvısından spesifik immünofloresan boyama ile hızlı tanı konulabilir. Perinatal bulaş kaynaklı neonatal varisella hayatı tehdit edici olabilir ve İV asiklovir kullanımını gerektirir. 5. Peteşi Neonatal peteşinin en sık nedeni maternal antikorlar veya CMV gibi konjenital enfeksiyonlardan kaynaklanan trombositopenidir. Aşılamadan dolayı, gelişmiş ülkelerde konjenital rubella çok nadirdir. B. İnfant Ve Çocukluk Döneminde Döküntüler ç. Enterovirüsler Non-polio enterovirüsler özellikle yaz ve sonbahardaki veziküler döküntülerin genel bir nedenidir. El, ayak ve ağız hastalığı en sık Coxackievirüs tip A16 olmak üzere farklı tip enterovirüsler tarafından oluşturulur. Sıklıkla epidemik diyare bölgelerinde veya okullarda olur. El ayaları, ayak tabanı, müköz membranlar ve bazen de kalçalardaki papüloveziküler kabrıklıklar ile karakterizedir. Solunum ve sindirim sistemleri 1. Veziküler döküntüler a. Suçiçeği Suçiçeği varicella zoster virus (VZV)’ün primer enfeksiyonundan kaynaklanır. Klasik olarak varisella kaşıntılı, etrafı sınırlı, skalp ve gövdedeki kaşıntılı lezyonlar ile başlar ve yaklaşık bir günlük boğaz ağrısı ve ateşle seyreden kısa bir prodromal dönemi vardır. Bunlar kabuklanmadan 2 Şekil 2: Egzema herpeticum. hafif şekilde etkilenebilir fakat klinik gidişat benigndir. Enterovirüs 71 el-ayak-ağız hastalığına neden olabilir fakat diğer enterovirüslerden ayrılır çünkü bu enfeksiyonlara aseptik menenjit, beyin sapı ensefaliti, nörojenik pulmoner ödem ve akut flask paralizi gibi belirgin nörolojik tutulumlar eşlik edebilir. d. İmpetigo İnfant ve okul çağı çocuklarda impetigo en sık cilt enfeksiyonudur. Etken S.pyogenes veya S.aureus’tur. Erken lezyon geçici veziküllere ilerleyen ve sonrasında bal rengi kabuk bağlamış bir eksuda ile çevrili yüzeysel ülsere dönüşen eritematöz bir papüldür. Lezyonlar sıklıkla burun, ağız çevresi ve ekstremitelerdeki travmatize cilt bölgelerinde bulunur. Yakın fiziksel temastaki bireyler arasında yayılır. Şekil 3: Viral egzantem. Yaygın maküller, bazıları karakteristik olarak lineer yapıda. aşılanmış bir çocukta diğer nedenle daha olasıdır. Kızamığın karakteristik özellikleri: Ateş, halsizlik, konjonktivit, öksürük, burun akıntısı ile karakterize 3-5 günlük prodromal dönem, Döküntü görüldükten sonra devam eden ateş, Periauriküler ve yüzden sonra aşağı doğru yayılan döküntü Döküntünün gövdede birbirine karışacak şekilde, alt taraflarda ayrık olması Döküntünün kahverengiye dönme ve 2-3 gün sonrasında desquame olma eğiliminde olması. 2. Makülopapüler döküntüler Birçok virüs enfeksiyonu, özellikle enterovirüsler, makülopapüler egzantemler yapabilir. Bunlar sıklıkla non-spesifik ve yaygın dağılım gösterir (şekil 3). Allerjik ilaç reaksiyonlarında ayırımı zor olabilir. Viral etyolojiyi destekleyen özellikler şunlardır: Kaşıma işaretleri boyunca kızarıklık olması Düzgün çizgi boyunca bazı lezyonlar Güneş gören alanlarda artması Kol bantları veya önceki cilt hastalığı sonrasında olması Lenfadenopati olması b. Rubella (kızamıkçık) Rubella virüs enfeksiyonu genellikle soluk olan fakat morbiliform (kızamık benzeri) şekilde, yüzden aşağı yayılabilen eritematöz, bağımsız egzantem ile sonuçlanır. Occipital ve/veya postaurikülar lenfadenopati tipik olarak (dışlayıcı değildir) vardır. Artrit ve konjonktivit eşlik edebilir. Çocuklarda bazı sistemik semptomlar görülebilir. a. Kızamık Kızamık aşılama nedeniyle gelişmiş ülkelerde nadirdir. Kabarık, coğrafi dağılımı olan eritematöz ekzantemi olan çocukta tanı akla gelmelidir fakat 3 Önemli olan, olgunun engellenmesidir. gebelerle temasının düşkün görünümdedir fakat roseolada döküntü görülünce afebril olurlar. c. Kawasaki hastalığı Ateş ve döküntüsü olan çocukta ayırıcı tanıda önemlidir. Klinik özellikler inatçı ateş, huzursuzluk, döküntü, servikal lenfadenoati (bazen tek taraflı abseye benzer), non-eksudatik konjonktivit, stomatit, el ve ayaklardaki kızarıklık veya ödemdir. Döküntü spesifik değildir ve herhangi bir formda olabilir. Eritema multiforme, scarlet ateşi, kızamık, ürtiker veya ilaç reaksiyonuna benzeyebilir. Genellikle kaşıntısızdır ve geçici veya gözden kaçan şekilde olabilir. e. Meningokokal enfeksiyon Enteroviral bir döküntüyü taklit eden, geçici maküler döküntü N.meningitidis olgularının %20 kadarında erken dönemde görülebilir. Tipik olarak bir günden daha az zamanda yok olur ve sonrasında purpura görülebilir. 3. Peteşiyal ve purpurik döküntüler (tablo 2) a. Meningokokal enfeksiyon Enfeksiyon odağı olmayan ateşli bir çocukta, lokalize peteşiyal veya purpurik döküntü N.meningitidis septisemisinin ilk bulgusu olabilir (şekil 5). Lezyonlar erken dönemde çok belirsiz olabilir. Purpurik lezyonlar basmakla solmaz. Basit bir test saydam bir cisimle lezyon üzerine bastırmak ve lezyonun solup solmadığına bakmaktır. ç. Eritema infeksiyozum (tokatlanmış yanak hastalığı, beşinci hastalık) Parvavirüs B19 enfeksiyonu iki dönemde gelişen döküntü oluşturur. Başlangıçta tokatlanmış yanak görüntüsü oluşturur. Bu görüntü ateş, halsizlik gibi hafif sistemik tutulumu olan veya bunların hiçbirinin olmadığı çocukta yanak bölgesinde güneş yanığına benzer yoğun eritem olmasıdır. Hastada daha sonra bacaklarda retiküler maküler eritemler gelişir (şekil 4). Bu durum genellikle asemptomatik veya artraljiler ile ilişkili olabilir. Döküntünün bu formu ilk hastalıktan haftalar sonra büyüyüp gerileme (wax and wane) şeklinde ilerleyebilir. Çocuklar döküntü görüldükten sonra enfeksiyöz değildir. b. Henoch-Schönlein purpurası (HSP) HSP, şimdiye kadar hiçbir organizma belirlenememesine rağmen enfeksiyöz bir ajana cevap olduğu düşünülen, immünolojik kökenli bir vaskülittir. Genellikle bir üst solunum yolu enfeksiyonunu takiben gelişir. Çocuklardaki nontrombositopenik purpuranın en sık nedenidir. Döküntü karakteristik olarak kalçalar ve ekstensör yüzleri tutar. Pembe, basmakla solan makülopapüller olarak başlar ve basmakla solmayan, kırmızı-mor başlayıp, yok olmadan 2-3 gün öncesinde kahverengiye dönen lezyonlar vardır. Lezyonlar gruplar şeklinde olur ve ilk ataktan sonra günler ve aylar içerisinde tekrarlayabilir. Ateş nadirdir. Tablo 2: Purpura veya ayırıcı tanı. Bakteriyel enfeksiyonlar N.meningitidis enfeksiyonu S.aureus sepsisi S.pneumoniae sepsisi L.monositogenes sepsisi A grubu beta hemolitik streptokok faranjiti Şekil 4: Beşinci hastalık. Dantel şeklinde retiküler döküntü. d. Roseola infantum Roseola, infant ve erken çocukluk döneminde görülen bir durumdur. Çocuklar klinik olarak, döküntü görülmeden önce yüksek ateş ve hafif sistemik semptomların olduğu 3-5 günlük bir prodromal dönem geçirir, bunların şiddeti döküntüden sonra azalır. Döküntü, morbiliform, en sık gövde ve yüzde görülen küçük, gül pembesi renginde papüllerden oluşur. En sık etyolojik ajan human herpesvirus-6 (HHV-6)’dır. Kızamıkta döküntü görülünce çocuklar ateşli ve peteşisi olan çocukta Diğer nedenler Viral hastalıklar (ör.enterovirüs) EBV, CMV Riketsiya enfeksiyonu HSP Trombositopeni (ITP, malignansi) c. İdiyopatik trombositopenik purpura (ITP) ITP otoantikorlar ile platelet yıkımı ve bunun sonucunda peteşi ve nadiren de kanama ile purpurik döküntüye neden olan immün kökenli bir hastalıktır. Birçok farklı viral enfeksiyon ITP’nin oluşumunda tetikleyici olabilir ki bu olgularda ITP 4 Şekil 5: Purpura. 2 mm’den büyük, farklı mor renkli, basmakla solmayan lezyonlar. Şekil 6: Akral papüler viral egzantem. Çocuğun elindeki kabarık papüller. idiyopatiktir. ITP döküntüsü başladığında çocuklar genellikle febril değildir. seyri vardır ve iyileşmesi 10 haftaya kadar sürebilir. ç. Lösemi Malign hücreler tarafından kemik iliği tutulumu olan çocuklar peteşiyal döküntüler ile başvurabilir. Tabloya genellikle çabuk morarma, halsizlik veya yorgunluk, kemik ağrıları ve sıklıkla anemiye bağlı solukluk eşlik eder. Ateş de enfeksiyondan dolayı olabilir. c. Eritema multiforme (EM) EM eritematöz makül veya plakların ani kabarmasıyla karakterizedir ve genellikle üst ekstremitenin ekstensör yüzlerinde göze çarpar (şekil 7). Tanı koydurucu lezyon lokma şeklinde, eritematöz dış halkası olan ve iç tarafta nekrotik veya koyu renkli merkez etrafındaki soluk iç halkadır (hedef tahtası lezyonu). Lezyonlar en sık asemptomatiktir fakat rahatsızlık verici veya kaşıntılı oabilir. Lezyonlar pozisyon olarak sabit ve bilateral-simetriktir. 1 hafta 10 gün içerisinde yok olurlar. Oral lezyonlar olabilir, olguların %25’inde sadece oral mukoza tutulur. Ağız mukozası dışındaki mukozal yüzeyler tutulmaz. En sık enfektif neden HSV’dir. 4. Papüler döküntüler a. Molluscum contagiosum Molluscum bir poxvirüs enfeksiyonudur. Santral çukurluğu (umbilikasyon) olan, multipl, 2-5 mm çapında, ten rengi papüller ile karakterizedir. İlk başta sabit olan lezyonlar zamanla daha hafif ve yaygın olur. Bazı lezyonların hafif eritematöz tabanı vardır ve süperenfekte olabilir. Lezyonlar bütün vücut bölgelerinde olabilir fakat en nadir olarak el ayaları ve ayak tabanında görülür. Otoinokülasyon ve yakın temas ile başkalarına bulaş önemlidir. Olguların çoğunda durum özel bir tedavi olmaksızın aylar içerisinde iyileşecektir. İmmün baskılanma, örneğin HIV, ciddi molluscuma neden olur. b. Akral papüler viral egzantem Klasik olarak hepatit B’ye (Gianatti-Crosti sendromu) bağlanan akral papüler agzantemler bazı viral enfeksiyonlar, özellikle enterovirüsler, ile olabilir. Bu egzantem için çocukluk çağı papüler dermatiti ve papüloveziküler akral yerleşimli sendrom (PALS) gibi birçok terim kullanılmıştır. Klinik olarak ekstremitelerin uç kısımlarında yerleşimli, yüzü nadir tutan, papüler ve nadiren de veziküler lezyonlardır (şekil 6). Genellikle ilişkili bir kaşıntı vardır. Etkilenen baskın grup 2-4 yaşındaki çocuklardır. Reaksiyonun uzamış bir Şekil 7: Eritema multiforme. Oval, eritematöz, ortası koyu renkli ‘hedef’ lezyonlar. ç. Stevens-Johnson Sendromu EM ile önemli bir ayrımı, iki veya daha fazla mukozal yüzeyin tutulması olması, lezyonların 5 daha yaygın olması ve bül formasyonu ve hemorajik kabuklanma ilerlemesidir (şekil 8). Ağız ve genital bölgenin mukozal ülserasyonu çok ağrılı olabilir. Sıklıkla anlamlı iç organ tutulumu ve prodromal olarak grip benzeri üst solunum yolu enfeksiyonu vardır. En sık suçlanan etken M.pneumoniae iken, diğer en önemli etyolojik ajanlar ilaçlardır. yaygındır. Perioral eritem göze çarpar. Cilt kaybından dolayı, sıvı ve elektrolit dengesizliği ve sekonder enfeksiyonlar yaygın komplikasyonlardır. Cilt katmanlarındaki ayrılma yüzeyseldir ve bu yüzden antibiyotik tedavisi ile skarsız tam bir iyileşme olur. b. Kızıl (Scarlet ateşi) Scarlet ateşi S.pyogenes’in egzotoksin üretiminin sonucu, sistemik bir hastalığıdır. Temel olarak 312 yaş arasındaki ve nadiren de infantları etkiler. Scarlatina daha hafif olan ve sistemik bulguları olmayan, sadece kızıl benzeri bir döküntüye neden olan streptokokkal bir hastalıktır. Gerçek scarlet ateşi eritematöz, iyi seyirli, noktasal, karakteristik olarak zımpara kağıdı gibi bir döküntüye neden olur. İlk olarak gövdede görülür ve hızlıca yayılır. Peteşiler major cilt katlantılarında görülebilir. Diğer ayırt edici özellikleri dilde inflamasyon ve papillaların belirginleşmesi (çilek dil) ve ağız etrafında kızarıklıktır. İyileşme döneminde sıklıkla el ve ayak parmaklarında desquamasyon vardır. c. Toksik şok sendromu(TŞS) Scarlet ateşi gibi, TŞS da bakteriyel toksinlere karşı ciddi, sistemik klinik bir reaksiyondur. Klinik özellikler yüksek ateş, desquame döküntü, hipotansiyon ve en az üç organ sisteminin tutulumunu içerir. Bu sendromla ilişkili organizmalar S.pyogenes ve S.aureus’tur. TŞS genellikle bütün semptomlar ile tanımlanırken, döküntü tipik olarak diffüz eritrodermadır ve konjonktival ve diğer müköz membran hiperemisiyle ilişkili olabilir. Dağılımı ve yoğunluğu hastalık süresince saatler içerisinde değişebilir. Şekil 8: Stevens-Johnson sendromu.Bazıları büllöz olan, hemorajik lezyolar ve mukozal tutulum. ç. Ürtiker Klasik olarak aşırı duyarlılık reaksiyonlarıyla ilişkili iken, 5 yaş altı çocuklarda ürtiker en sık olarak viral hastalıklar nedeniyle olduğunu vurgulamak gerekir. Bu durumda, alerjik reaksiyonlarda beklenenden daha az kaşıntı olur. Ciddi lezyonlar travmadan dolayı morumsu renk değişiklikleri ile ilişkili olabilir (şekil 9). Viral ürtiker eritema multiformeden lezyon pozisyonlarının değişmesiyle ayrılır ve eritema 24 saatlik bir dönemden sonra özgün lezyolardan ayrılır. 5. Generalize eritrodermi a. Stafilokokkal haşlanmış deri sendromu S.aureus’un bu hastalığı en sık 5 yaş altı çocuklarda görülür. Enfeksiyon odakları nazofarinks, üriner sistem, umbilikus ve cilt abrazyonlarını içerir. Cilt reaksiyonu stafilokokkal epidermolitik toksin A ve B tarafından oluşturulur. İç organların tutulumu ve ciddi sistemik hastalığın eşlik edebildiği kızıl benzeri yaygın eritrodermi yapar. Çocuk irrite ve kötü durumda olabilir. Eritroderma yenidir ve ileri derecede epidermal kayıp ile steril bül ve erozyonlar oluşturmadan önce buruşuk bir görünüme ilerleyebilir. Konjonktivalar eritematöz ve pürülan olabilir ve ağız, burun ve gözler etrafında radial fissür d. Eritema marginatum Romatoid ateş ile ilişkili döküntü ürtikerin bir formudur. Romatoid ateşi olan hastaların %10’unda görülür ve romatoid ateşin major tanı koydurucu kriterleri arasında yer alır. Döküntünün eritematöz makuler komponenti ve yüksek sınırları vardır (şekil 10). Lezyonlar kaşıntısız, ağrısızdır ve birleşme eğilimindedir. Döküntü 6 çabuk iyileşir ve haftalar boyunca tekrarlayıcı şekilde görülebilir. e. İlaç reaksiyonları Cilt reaksiyonları çocuklarda en sık ilaç yan etkisidir. Klasik olarak ilaç reaksiyonları ürtikeryalken, neredeyse bütün yapısal türler olasıdır. İlaç alımına bağlı anjioödem daha anlamlıdır ve IgE kontrolündeki yolağı gerektirir ve bu yüzden de yeniden karşılaşmada anafilaksi riski vardır. Şekil 10: Eritema multiforme. İnce, pembe sınırlı, yaygın, ürtikeryal döküntü. Şekil 9: Ürtiker. 7