2.6.1.1. Primer hücre kültürü - Erciyes Üniversitesi Eczacılık Fakültesi

advertisement
1
T.C.
ERCİYES ÜNİVERSİTESİ
ECZACILIK FAKÜLTESİ
HÜCRE KÜLTÜRÜ UYGULAMALARINDA TEMEL
PRENSİPLER
Hazırlayan
Mehmet Kaan TİRYAKİ
Danışman
Yrd. Doç. Dr. Esma KAYA
Eczacılık Fakültesi
Bitirme Ödevi
Haziran 2010
KAYSERİ
2
T.C.
ERCİYES ÜNİVERSİTESİ
ECZACILIK FAKÜLTESİ
HÜCRE KÜLTÜRÜ UYGULAMALARINDA TEMEL
PRENSİPLER
Hazırlayan
Mehmet Kaan TİRYAKİ
Danışman
Yrd. Doç. Dr. Esma KAYA
Eczacılık Fakültesi
Bitirme Ödevi
Haziran 2010
KAYSERİ
I
Yrd. Doç. Dr. Esma Kaya danışmanlığında Mehmet Kaan Tiryaki tarafından hazırlanan
“Hücre kültürü uygulamalarında temel prensipler” konulu bu çalışma, jürimiz
tarafından Erciyes Üniversitesi Eczacılık Fakültesinde Bitirme Ödevi olarak kabul
edilmiştir.
…./…./2010
JÜRİ
İMZA
Üye: Yrd. Doç. Dr. Esma Kaya (Danışman)
Üye: Doç. Dr. Hatice Özbilge
Üye: Yrd. Doç. Dr. Nalan İmamoğlu
ONAY:
Bu bitirme ödevinin kabulu Fakülte Yönetim Kurulunun ….…………… tarih ve
..……………….. sayılı kararı ile onaylanmıştır.
…./…./…….
Fakülte Dekanı
Prof. Dr. Müberra Koşar
II
TEŞEKKÜR
Bu tezin hazırlanmasında bana destek olan ve hiçbir zaman yardımlarını esirgemeyen
danışmanım Yrd. Doç. Dr. Esma Kaya’ya ve saygıdeğer hocalarım Doç. Dr. Hatice
Özbilge ve Yrd. Doç. Dr. Nalan İmamoğlu’ na teşekkür ederim.
Katkı ve desteğinden dolayı Araş. Gör. Çiğdem Yücel’ e teşekkür ederim.
Tezi yazmam sırasında bana yardımcı olan arkadaşlarım Fatih Uluşen’e, Mehmet
Türkmen’e, Gülşah Danğır’ a ve Gökçe Melis Dayıoğlu’na teşekkür ederim.
Ayrıca her zaman yanımda olan, maddi ve manevi katkılarını hiç bir zaman
esirgemeyen, beni anlayışla karşılayan aileme teşekkürü bir borç bilirim.
III
HÜCRE KÜLTÜRÜ UYGULAMALARINDA TEMEL PRENSİPLER
ÖZET
Hücre kültürü, hücrelerin belirli bir besi ortamında çoğaltılmasıdır. Hücre kültürü bugün
birçok alanda uygulanabilirliğinden ve deney hayvanı kullanımını azaltması açısından
büyük öneme sahiptir.
Hücre ve doku kültürü çalışmaları günümüzde, aşı, monoklonal antikor, çeşitli enzimler
ve hormonların üretimi, hücre içi aktivite ölçümü, DNA ve RNA replikasyonunun
araştırılması, protein sentezi, enerji metabolizmasının araştırılması, çeşitli ilaçların
hücre siklusuna etkisi, hormonal reseptör komplekslerinin davranışları, sinyal iletim
mekanizması ve hücre haberleşmesi, hücrenin beslenme özellikleri, enfeksiyon ve
kanser araştırmaları, viral transformasyon, kimyasal transformasyon, özel ürünlerin
sentezlenip salgılatılması, embriyonik araştırmalar, hücre popülasyon kinetiği, adezyon,
sitogenetik analiz, sitotoksisite çalışmaları, genetik manipülasyon ve immortalizasyon
gibi çeşitli amaçlarla yapılmaktadır. Ayrıca somatik gen tedavisi, tümör aşıları, canlı
aşıların greft amaçlı kullanılması, üç boyutlu dokuların oluşturulması konularında da
gelecek vadetmektedir.
Bu çalışma ile insan makrofaj hücreleri kullanılarak hücrelerin çoğaltılması,
pasajlanması, dondurularak saklanması, canlılık kontrolü gibi hücre kültürünün temel
aşamaları ile hücre kültür laboratuarının genel kuralları öğrenilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Hücre kültürü, makrofaj, hemositometre, trypan blue
IV
BASIC PRINCIPALS IN CELL CULTURE APPLICATIONS
ABSTRACT
Cell culture is the proliferation of cells in a certain nutritient middle. Cell culture is
highly fundamental because it can be used in many fields and it helps reduce the usage
of test animals.
Cell culture is now used for: production of vaccines, monoclonal antibodies, different
enzymes and hormones, measurement of intracellular activity, DNA and RNA
replication, protein synthesis and energy metabolism researches, drug effects on cell
cycle, acts of hormone receptor complexes, signal transmission mechanism and
communication between cells, cell nutrition features, infection and cancer researches,
virus transformation, chemical transformation, synthesis and secretion of special
products, embryonic researches, cell population kinetic, adhesion, cytogenetic analysis,
cytotoxicity studies, genetic manipulation and immortalization.
Moreover it promises future in somatic gene therapies, tumor vaccines, usage of live
vaccines as tissue grafts and development of 3D tissues.
With this study the basic steps of cell culture and general convention of cell culture
laboratories such as proliferation of cells using human macrophages, passaging and
vitality control of the cells and preserving the cells by freezing
Key words: Cell culture, macrofage, hemocytometer, trypan blue.
V
İÇİNDEKİLER
TEŞEKKÜR ................................................................................................................... II
ÖZET............................................................................................................................. III
ABSTRACT .................................................................................................................. IV
İÇİNDEKİLER .............................................................................................................. V
KISALTMALAR ........................................................................................................ VII
TABLO VE ŞEKİL LİSTESİ ..................................................................................... IX
1. GİRİŞ VE AMAÇ ....................................................................................................... 1
2. GENEL BİLGİLER .................................................................................................... 3
2.1. HÜCRE KÜLTÜRÜNÜN TANIMI VE GENEL BİLGİLER ............................... 3
2.2. HÜCRE KÜLTÜRÜNÜN TARİHÇESİ ................................................................ 4
2.3. HÜCRE KÜLTÜRÜNÜN AMAÇLARI ............................................................... 5
2.4. HÜCRE KÜLTÜRÜNÜN AVANTAJLARI ......................................................... 7
2.5. HÜCRE KÜLTÜRÜNÜN DEZAVANTAJLARI ................................................. 8
2.6. HÜCRE KÜLTÜRÜNÜN SINIFLANDIRILMASI ............................................ 10
2.6.1. Kaynaklarına Göre Kültürler ......................................................................... 10
2.6.1.1. Primer hücre kültürü ............................................................................... 10
2.6.1.2. Sekonder hücre kültürü ........................................................................... 12
2.6.1.3. Sürekli hücre kültürü ............................................................................... 12
2.6.2. Büyüme Biçimlerine Göre Kültürler ............................................................. 15
2.6.2.1. Süspansiyon kültürler .............................................................................. 15
2.6.2.2. Tutunarak büyüyen (monolayer) hücreler ............................................... 15
2.7. HÜCRE KÜLTÜR YÖNTEMLERİ .................................................................... 16
2.7.1. Standart Tüp Kültürü ..................................................................................... 16
2.7.2. “Shell Vial” Hücre Kültürü Yöntemi............................................................. 16
2.7.3. Kokültivasyon Yöntemi ................................................................................. 17
2.8. HÜCRE KÜLTÜRÜ LABORATUARLARI VE TEMEL CİHAZLARI ........... 17
2.9. HÜCRE KÜLTÜRÜNDE KULLANILAN TEMEL BESİYERİ VE
SOLÜSYONLAR ........................................................................................................ 21
2.10. HÜCRE KÜLTÜRÜ ÇALIŞMALARINDA YAPILAN İŞLEMLER .............. 24
2.10.1. Hücrelerin Beslenmesi ................................................................................. 24
2.10.2. Hücrelerin Pasajlanması .............................................................................. 26
2.10.3. Hücrelerin Dondurularak Saklanması .......................................................... 26
VI
2.10.4.
Hücreleri Çözme ..................................................................................... 27
2.10.5.
Hücre Canlılığı ve Sitotoksite ................................................................. 27
2.10.5.1.
Hemositometre ile hücre sayımı ..................................................... 28
2.10.5.2.
Trypan blue canlılık testi................................................................. 28
2.10.5.3.
Neutral red boyası ile canlılık testi.................................................. 28
2.10.5.4.
Floresan boya tutucularla canlılık sayımı ....................................... 29
2.10.5.5.
MTT testi......................................................................................... 29
2.10.6.
Hücre Kültüründe Kontaminasyon ......................................................... 30
3. ECZACILIK FAKÜLTESİ ARAŞTIRMA LABORATUARINDA U937
MAKROFAJ HÜCRELERİNİN KÜLTÜRÜ ............................................................ 32
3.1. ÇALIŞMADA KULLANILAN TAMPON, SOLÜSYON VE BESİYERLERİ . 32
3.2. U-937 HÜCRESİNİN TEMİN EDİLMESİ VE ÜRETİLMESİ .......................... 34
3.2.1. Hücrelerin Çözdürülmesi ............................................................................... 34
3.2.2. Hücrelerin Pasajlanması ................................................................................ 34
3.2.3. Hücrelerin Canlılık Kontrolü ......................................................................... 35
3.2.4. Hücrelerin Dondurulması .............................................................................. 35
3.2.5. Hücrelerin Sayımı .......................................................................................... 36
4. HÜCRE KÜLTÜRÜ ÇALIŞMALARINA ÖRNEKLER ..................................... 39
5. SONUÇ ....................................................................................................................... 42
KAYNAKLAR .............................................................................................................. 43
ÖZGEÇMİŞ ................................................................................................................... 46
VII
KISALTMALAR
Kısaltmalar
Açıklama
Ca+2
: Kalsiyum
CO2
: Karbondioksit
DMEM
: EMEM’e Dulbecco modifikasyonu
DMEM/ F12
: Ham’s F12, DMEM ve F12 nin 1:1 karışımı
DMSO
: Dimetilsülfoksit
DNA
: Deoksiribonükleikasit
Dulbecco’s PBS
: Dulbecco’s Balanced Salt Solution
Earle’s BSS
: Earle’s Balanced Salt Solution
EBSS
: Earle’s Balanced Salt Solution
ECV 304
: Transforme endotel hücre soyu
EDTA
: Etilendaimintetraasetik asit
EM
: Ekstasellüler matriks
EMEM
: Eagle’s Minimum Essential Medium
FBS
: Fetal bovine serum
FCS
: Fetal calf serum
FITC
: Fluorescein isothiocyanate
GMK
: Yeşil maymun böbreği
Hank’s BSS
: Hank’s Balanced Salt Solution
HAM
: İnsan amniyonu
HBSS
: Hank’s Balanced Salt Solution
HCO3
: Bikarbonat
HEK
: İnsan embriyonu böbreği
HeLa
: İnsan serviks karsinomu
HIV
: Human Immunodeficiency Virus
VIII
HUVEC
: Human Umbilical Vein Endothelial Cells
LETS
: Large, external, transformation sensitive
MRC- 5
: İnsan embriyonik akciğer fibroblastı
MTT
: 3-[4,5-Dimethylthiazole-2-yl]-2,5-diphenyltetrazolium bromide;
Thiazolyl blue
NaHCO3
: Sodyum bikarbonat
PBS
: Phosphate Buffered Saline
RhMK
: Rezüs maymun böbreği
RK
: Tavşan böbreği
PMH
: Periferik mononükleer hücreler
RNA
: Reoksiribonükleikasit
UV
: Ultra violet
WI- 38
: İnsan diploit fibroblastları
WST- 1
: 2-[4-iodophenyl]-3-[4-nitrophenyl]-5-[2,4-disulfophenyl]-2H
tetrazolium monosodium salt
XTT
: 2,3-bis[2-Methoxy-4-nitro-5-sülfophenyl]-2H-tetrazolium -5carboxanilide iner salt
mL
: Mililitre
mm
: Milimetre
μg
: Mikrogram
μL
: Mikrolitre
IX
TABLO VE ŞEKİL LİSTESİ
Tablo 2.1. Hücre ve doku kültürünün gelişimine katkı sağlayan önemli olaylar ............. 5
Tablo 2.2. Hücre kültürünün avantajları........................................................................... 8
Tablo 2.3. Hücre kültürünün dezavantajları .................................................................... 9
Tablo 2.4. Yaygın olarak kullanılan hücre serileri ......................................................... 14
Şekil 2.1.a. Laminar akım kabini .................................................................................... 19
Şekil 2.1.b. CO2 inkübatörü ............................................................................................ 19
Şekil 2.2.a. İnvert mikroskop.......................................................................................... 20
Şekil 2.2.b. Su banyosu .................................................................................................. 20
Şekil 2.3.a. Santrifüj cihazı ............................................................................................. 21
Şekil 2.3.b. Buzdolabı..................................................................................................... 21
Şekil 2.3.c. Sıvı azot tankı .............................................................................................. 21
Şekil 3.1. Thoma lamı yandan görünüş .......................................................................... 36
Şekil 3.2. Thoma lamı üstten görünüş ............................................................................ 37
Şekil 3.3. U937 hücrelerinin ışık mikroskobunda görüntüsü ......................................... 37
Şekil 4.2. Trypan blue canlılık testi ................................................................................ 37
Şekil 4.3. Thoma lamı ile hücrelerin sayımı .................................................................. 38
1
1. GİRİŞ VE AMAÇ
Hücre kültürü, hücrelerin belirli bir besi ortamında çoğaltılmasıdır. Hücre kültürü
çalışmalarının günümüzde önemli bir yeri vardır. Çeşitli patolojik durumlarda bir
maddenin etkilerini, bir hücre ya da dokuda üretilen bir maddenin işlevlerini belirlemek
amacıyla, belirli bir hücre serisinden çoğaltılan hücrelerde çalışmalar yapılarak in vitro
sonuçlar elde edilebilmektedir.
Hücre ve doku kültürü çalışmaları; aşı, monoklonal antikor, çeşitli enzimler ve
hormonların üretimi, hücre içi aktivite ölçümü, DNA ve RNA replikasyonunun
araştırılması, protein sentezi, enerji metabolizmasının araştırılması, çeşitli ilaçların
hücre siklusuna etkisi, hormonal reseptör komplekslerinin davranışları, sinyal iletim
mekanizması ve hücre haberleşmesi, hücrenin beslenme özellikleri, enfeksiyon
araştırmaları, viral transformasyon, kimyasal transformasyon, özel ürünlerin sentezlenip
salgılatılması, embriyonik araştırmalar, hücre popülasyon kinetiği, adezyon, sitogenetik
analiz, genetik manipülasyon ve immortalizasyon gibi çeşitli amaçlarla yapılmaktadır.
Kültürdeki hücreler kullanılarak uygun şekilde düzenlenmiş deneylerle, rekombinant ve
mutantları belirleyerek genetik analiz yapılmaktadır. Hücre kültürünün kullanılması,
gen haritalamasındaki gelişmelere de büyük ölçüde destek sağlamaktadır.
Hücre kültürü için çeşitli doku kaynakları kullanılır. Doğum öncesi tanı için amniyotik
hücreler, çeşitli araştırmalar için epitel ve fibroblast hücreleri, noninvaziv ve çoğalma
kabiliyetlerinden dolayı kemik iliği, periferal kan, ayrıca tüm doku hücrelerinin yanı
sıra hücre serileri oluşturmada kullanılan çeşitli tümör hücreleri günümüzde
kullanılmaktadır.
2
Hazırlanması zor, son derece titizlik gerektiren ve hassas çalışmalar içeren hücre kültür
teknolojisi, bugün birçok alanda uygulanabilirliğinden dolayı büyük öneme sahiptir.
Bu çalışmada U937 makrofaj hücrelerinin çoğaltılması, pasajlanması, dondurularak
saklanması, hücre sayımı, canlılık testi gibi işlemler gerçekleştirilerek hücre kültür
çalışmalarının temel aşamalarının öğrenilmesi amaçlanmıştır.
3
2. GENEL BİLGİLER
2.1. HÜCRE KÜLTÜRÜNÜN TANIMI VE GENEL BİLGİLER
Hücre kültürü; canlı bir doku veya organdan alınan küçük bir parçanın in vitro ortamda
büyütülmesi ve çoğaltılması işlemine verilen isimdir. Hücre kültürü, deney hayvanı
kullanımının azaltılması için tercih edilebilecek önemli bir yöntemdir. Deney
hayvanlarıyla yapılan birçok çalışmadan çok daha kolaylıkla yapılabilir. Dikkat
edilmesi gereken en önemli konu titizlik ve sterilizasyon koşullarına uyumdur (1).
Hücre kültürleri primer doku eksplantları veya hücre süspansiyonlarından meydana
gelir. Hücre kültürleri genel olarak süspansiyon kültür ve monolayer kültür olmak üzere
ikiye ayrılır. Süspansiyon kültürler; genellikle kan, kemik iliği ve bazı tümör
hücrelerinden yapılan, kültür kabına yapışmayan kültürlerdir. Monolayer kültürler ise
amniyon hücreleri ve fibroblast hücreleri gibi yapışma ihtiyacı hisseden hücre
kültürleridir (2).
Teorik olarak çekirdeği olan her hücre çoğalma kabiliyetinde ise de vücudumuzdaki
hücreler çoğalma özelliklerinden dolayı üç ana gruba ayrılırlar. Birincisi kök hücreler,
kemik iliği ve gastrointestinal sistemin epitel hücreleri gibi daima çoğalan hücreler,
ikincisi karaciğer, periferal lenfosit ve makrofajlar gibi uyarıldığı zaman çoğalan
hücreler, son grup ise sinir sistemi ve gözün bazı hücreleri gibi yaşam boyu bir kez
çoğalan hücrelerdir. Bunlar haricinde normal olmayan bir grup daha vardır ki bu
hücreler, doğal olarak apoptozise uğramayan, ölümsüz olduğu kabul edilen ve sürekli
çoğalan tümör hücreleridir (3).
Tek bir hücre tipi hakkında en iyi bilgiyi elde edebilmek için hücrenin bulunduğu
dokudan ve diğer hücre tiplerinden ayrılarak izole edilmesi gerekir. Bu izolasyon
4
sonucunda oluşan homojen hücre popülasyonu doğrudan ya da kültür ortamında
çoğaltıldıktan sonra analiz edilebilir. Farklı hücre türleri doku süspansiyonundan
değişik yöntemlerle izole edilerek tipleri belirlenebilir. Değişik hücre türlerinden oluşan
bir dokudan tek tip hücre elde edebilmek için yapılması gereken ilk işlem, hücreleri bir
arada tutan ekstrasellüler matriksi ayırmaktır. Bunun için doku örneği, proteinleri
parçalayan tripsin ve kollajenaz gibi proteolitik enzimler ve hücre adezyonunda rol
oynayan Ca+2 bağlayan EDTA gibi ajanlarla muamele edilmelidir (4).
Hücre süspansiyonundan farklı hücre türlerini ayırmak için değişik yöntemler
uygulanabilir. Öncelikle hücreler fiziksel özelliklerine göre ayrılabilir. Örneğin büyük
olanlar küçük olanlardan, ağır olanlar hafif olanlardan santrifüj edilerek ayrılabilir. Bir
başka yöntem ise, bazı hücre türlerinin cam ya da plastikten yapılmış yüzeye daha sıkı
yapışması prensibine dayanır. Bu yöntemde antikorlar kullanılarak istenen hücre
türünün yüzeye yapışması sağlanır, daha sonra da uygun işlemlerle o hücrelerin elde
edilmesi sağlanabilir (4).
2.2. HÜCRE KÜLTÜRÜNÜN TARİHÇESİ
Doku kültürü, ilk kez yirminci yüzyılın başında, hayvan hücrelerinin özelliklerinin
sistemik değişikliklerden etkilenmeksizin çalışılmasında kullanılabilecek bir yöntem
olarak düşünülmüştür (5).
1950’lerde ilk hücre dizisi ‘HeLa’, insan servikal kanserinden başarıyla kültüre edildiği
zaman memeli hücre kültürü değerli bir araştırma aracı olarak ortaya çıkmıştır (6).
1950’lerde önemli gelişmeler olmasına rağmen ancak 1980’lerde tekrarlanabilir ve
geniş ölçekli memeli hücre kültürleri gerçekleştirilebilmiştir (6).
20. yüzyılın ikinci yarısında hücre kültürü çalışmaları oldukça yaygın olmasına rağmen,
50 yıldan daha fazla doku eksplantları kullanıldığından doku kültürü ismi halen hücre
kültürü için de kullanılmaktadır. Böylece doku kültürü terimi hem organ kültürünü
(ayrıştırılmamış dokuların 3 boyutlu kültürü) hem de hücre kültürünü (primer veya
hücre dizilerinden elde edilmiş hücrelerin kültürü) kapsar (6). Hücre ve doku kültürünün
gelişimine katkı sağlayan önemli olaylar Tablo 2.1. de özetlenmiştir (6).
5
Tablo 2.1. Hücre ve doku kültürünün gelişimine katkı sağlayan önemli olaylar
TARİH
OLAY
REFERANS
1907
İn vitro kurbağa embriyonu sinir lifi üretimi
Harrison, 1907
1912
Tavuk bağ dokusunun explantları
Carrel, 1912
1920/30
Fibroblastik hücre soylarının subkültürü
Carrel & Ebeling, 1923
1940
Doku kültüründe antibiyotik kullanımı
Keilova, 1948
1943
İlk devamlı hücre soyları
Earle ve ark.,1943
1949
Hücre kültüründe virüsün üretilmesi
Enders ve ark., 1949
1952
Subkültürde tripsin kullanımı
Dulbecco, 1952
1952- 1955
Servikal karsinomadan ilk insan hücre soyu, HeLa
Gey ve ark., 1952
1955
HeLa’ nın klonlanması
Puck & Marcus, 1955
Medyanın geliştirilmesi
Eagle, 1955, 1959
1965
Çin hamster hücrelerinin serumsuz klonlanması
Ham, 1965
1970
Laminer akım kabinlerinin geliştirilmesi
Kruse ve ark., 1991
1980- 1987
Özel hücre soylarının geliştirilmesi
Peehl & Ham, 1980
1991
Yetişkin insan mezenkimal kök hücresinin kültürü
Caplan, 1991
1998
İnsan embriyonik kök hücre kültürü
Thomson ve ark., 1998
2000 +
İnsan genom projesi: genomiks, proteomiks
Dennis ve ark., 2001
2.3. HÜCRE KÜLTÜRÜNÜN AMAÇLARI
Hücre ve doku kültürü; aşı, monoklonal antikor, çeşitli enzimler ve hormonların
üretimi, hücre içi aktivite ölçümü, DNA ve RNA replikasyonu araştırması, protein
sentezi, enerji metabolizmasının araştırılması, çeşitli ilaçların hücre siklusuna etkisi,
hormonal reseptör komplekslerinin davranışları, sinyal iletim mekanizması ve hücre
haberleşmesi,
hücrenin
beslenme
özellikleri,
enfeksiyon
araştırmaları,
viral
transformasyon, kimyasal transformasyon, özel ürünlerin sentezlenip salgılatılması,
embriyonik araştırmalar, hücre popülasyon kinetiği, adezyon, sitogenetik analiz, genetik
manipülasyon ve immortalizasyon gibi çeşitli amaçlarla yapılmaktadır (2).
6
Hücre kültürünün amacı, bir grup hücreyi yaşatmak, ileri çalışmalar için çoğaltmak,
gerektiğinde kullanmak için dondurarak saklamaktır. Hücrelerin çoğaltılması,
yapılabilecek deneylerin sayısını arttırmayı; deney yapılan pasajdaki hücrelerin
dondurulması ise ileride deneyin aynı pasajdaki hücrelerle tekrarlanabilmesini sağlar.
Her aşamada üzerinde dikkatle durulan, hücrelerin canlılığıdır. Hücre kültüründe başarı,
steril çalışma koşullarının sağlanabilmesine bağlıdır (1).
Hücre kültürlerinin çok yaygın kullanım alanları vardır. Hemen her alanda bu tür
çalışmalara rastlamak mümkündür. Bunlar şu şekilde özetlenebilir;
 Viral aşılar ve viral tanı
 Monoklonal antikorlar ile antikor üretimi
 İnterferon üretimi
 Enzim üretimi
 İnsektisit ve insekt aşı üretimi
 İnterlökin gibi immünoregülatörlerin üretimi
 Hormon üretimi
 Büyüme faktörlerinin üretimi
Hücre kültürlerinin son yıllardaki gelecek vadeden kullanım alanları ise şöyledir:
 Somatik gen tedavisi
 Tümör aşıları
 Canlı hücrelerin greft amaçlı olarak çeşitli şekillerde kullanılması
- Eritrositlerin organizma dışında transfüzyon amacıyla kullanılması
- Kanser tedavisinde kemik iliğinin kullanılması
- Parkinson hastalığının tedavisinde beyin hücrelerinin kullanılması
- Organizma dışında hücre modifikasyonu
 Kompleks üç boyutlu dokuların oluşturulması
- Yapay deri
- Yapay kıkırdak
- Yapay karaciğer
- Yapay pankreas (7).
7
2.4. HÜCRE KÜLTÜRÜNÜN AVANTAJLARI
Çevrenin kontrolü: Hücre kültürünün temel avantajı fizyolojik ve kimyasal çevrenin
kontrol edilebilmesidir. Hücre kültürü ortamında fizikokimyasal çevre ve buna bağlı
olarak fizyolojik koşullar daha iyi kontrol edilebilir. Sıcaklık, pH, ozmotik basınç, O2 ve
CO2 kısmi basınçları gibi fizikokimyasal koşullar hücre kültüründe daha kolay
sağlanırken, canlı vücudunda sabit bir çevreyi oluşturarak bir takım testleri yapmak
daha zordur (5).
Örneğin homojenitesi ve karakterizasyonu: Doku örnekleri çoğunlukla heterojendir.
Ancak, bir iki pasaj sonra kültüre edilmiş hücreler, homojen hale gelirler. Dolayısıyla,
her subkültürde yenilenmiş örnekler diğerine benzerdir ve hücre dizisinin karakteristiği
devam eden jenerasyonlarda korunabilir. Hatta hücre dizisi sıvı nitrojende depolandıysa
sonsuz bile olabilir (5).
Hücrelerin homojenitesi, elde edilen ürünlerin homojenitesi açısından son derece
önemlidir. Bunun sağlanmasının bir diğer yolu da, kuşkusuz çalışan kişilerin
homojenitesi ve çalışmaların aynı koşullarda yapılmasıdır (7).
Ekonomi: Hücre kültürleri ekonomiktir. İn vivo sistemlerde test için organizmaya
verilen maddenin bir kısmı çeşitli yollarla dışarıya atılmakta, bir kısmı da organizmanın
bağışıklık sistemi tarafından ortadan kaldırılmaktadır. Bu koşullarda canlı bir
organizmada, verilen maddenin ancak % 10’una bir cevap alınabilirken, hücre
kültürlerinde bu oran % 90’lara kadar çıkabilmektedir (5).
İn vivo durumların in vitro modellenmesi: Hücre kültürlerinin bir diğer avantajı da
ürün eldesinde endüstriyel amaçlı olarak kullanılabilmesidir. Son yıllarda geliştirilen
teknikler (histotipik ve organotipik modellerdeki gelişme) ile bu, çok daha kolay
başarılabilmektedir (5).
Hücre kültürünün temel avantajları Tablo 2.2. de gösterilmiştir (5).
8
Tablo 2.2. Hücre kültürünün avantajları
KATEGORİ
AVANTAJLAR
Fizyo-kimyasal çevre
pH, ısı, osmolalite ve çözünmemiş gazların
kontrolü
Fizyolojik şartlar
Hormonlar ve solüsyonların kontrolü
Mikroçevre
Matriksin düzenlenmesi, hücre- hücre etkileşimi ve
gazların difüzyonu
Koruma
Sıvı nitrojen içerisinde depolanabilir
Validasyon
Doğruluğu kanıtlanır ve kaydedilir
Kopyalanma ve
Niceliksel, kolaydır
değişkenlik
C ×T nin kontrolü
Dozu belirleme yeteneği
(Konsantrasyon-Zaman)
Hayvan kullanımının
Sitotoksik farmasötiklerin hayvanlar üzerinde
azaltılması
denenmemesi
2.5. HÜCRE KÜLTÜRÜNÜN DEZAVANTAJLARI
Uzmanlık: Kültür çalışmaları aseptik koşullarda yapılmalıdır çünkü hayvan hücreleri
bakteri, maya veya küf gibi bir organizma ile kontamine olursa çok yavaş gelişir ve bu
durum deney sonuçlarını olumsuz etkiler. Ayrıca multisellüler hayvanların hücreleri
genelde izole olarak bulunmazlar. Bu yüzden bu hücreler; kan plazması veya
interstisiyel sıvının benzeri bir kompleks çevre sağlanmadan bağımsız bir şekilde
yaşamlarını sürdüremezler. Bu şartlar, hücre kültürünün yapılması ve kültürün oluşması
sırasında meydana gelebilecek bir hatanın çözülebilmesi için bir uzmana ihtiyaç
duyulduğu anlamına gelir (5, 7).
Miktar: Küçük laboratuarlarda hücrelerin 1- 10 gramı ile çalışılabilir, geniş
laboratuarlarda ise 10- 100 gram hücre ile çalışmak mümkündür. 100 gramın üstü hücre
ile çalışılacaksa endüstriyel ortam gereklidir (5).
9
Farklılaşma ve seleksiyon: 1950’ lerde ilk hücre soyu çoğaltıldığında, izole edilen
hücrelerin karakteristik özelliklerinin kaybolduğu gözlemlenmiştir. Bu olay farklılaşma
olarak adlandırılmış fakat daha sonra bunun sebebinin aynı veya farklı soyun
hücrelerinin aşırı büyümesinden kaynaklandığı anlaşılmıştır. Hücrelerin farklılaşması
nedeniyle besiyerleri yeniden düzenlenmiştir. Bu tarihsel gelişimden de anlaşıldığı gibi
primer kültürün birbirini izleyen pasajlarında hücreler farklılaşır ve bir miktarı ölür.
Yani her zaman istenilen saflıkta ve miktarda hücre elde edilemeyebilir (5, 7).
Anstabil anöploid kromozomal bileşimden kaynaklanan stabilite sorunu sürekli hücre
soylarının esas problemlerinden biridir. Hücreler farklı oranlarda büyüdüğü ve geliştiği
için heterojenite problemi ortaya çıkar. Popülasyondaki bu farklılıktan dolayı bir
pasajdan diğer pasaja çeşitlilikler oluşur (5). Hücre kültürünün dezavantajları Tablo 2.3.
te gösterilmiştir.
Tablo 2.3. Hücre kültürünün dezavantajları (5).
KATEGORİ
ÖRNEK
Uzman gerekliliği
Kimyasal kontaminasyon
Mikrobiyal kontaminasyon
Çapraz kontaminasyon
Çevresel kontrol
Çalışma alanı
Biyolojik açıdan tehlikeli maddeler
Miktar ve masraf
Çalışılan malzemeler çok pahalı
Medyum ve serum pahalı
Kullanılıp atılan plastik malzemeler
Genetik instabilite
Heterojenite, çeşitlilik
Fenotipik instabilite
Hücrelerin farklı adaptasyonları
Selektif fazla büyüme
Hücre tiplerinin teşhisi
İşaretleyiciler daima göstermez
Geometri ve sitolojisi değişik
10
2.6. HÜCRE KÜLTÜRÜNÜN SINIFLANDIRILMASI
Hücre kültürü hazırlamak için alınan küçük doku veya organ parçasına eksplant denir.
Çalışmalarda daha çok diploid hücreler kullanılır. Eksplantın doku veya organdan alınıp
ilk ekiminin yapıldığı kültüre primer kültür, burada oluşan yeni hücrelerin bir başka
besiyerine ekimiyle oluşan kültüre ise pasaj veya subkültür denir. Primer hücre
kültürlerinin kültürde belirli süre ömürleri vardır. Sürekli hücre kültürleri; anormal,
transforme olmuş ve ölümsüz hücrelerdir (8).
Kültür ortamında yetiştirilen hücrelerin belli zaman aralıklarında çoğalarak hücre
sayılarının iki katına çıkma zamanına da katlanma zamanı denir. Hücre kültürü için
çeşitli doku kaynakları kullanılır. Doğum öncesi tanı için amniyotik hücreler, çeşitli
araştırmalar için epitel ve fibroblast hücreleri, noninvaziv ve çoğalma kabiliyetlerinden
dolayı kemik iliği, periferal kan ve çeşitli tümör hücreleri günümüzde kullanılmaktadır
(2).
Hücre kültürleri kaynaklarına ve büyüme biçimlerine göre sınıflandırılabilir.
2.6.1. Kaynaklarına Göre Kültürler
Çok çeşitli kaynaklardan ve dokulardan elde edilen hücre kültürleri üç bölümde
incelenir.
1) Primer (birincil) hücre kültürleri
2) Sekonder veya diploid hücre kültürleri
3) Sürekli hücre kültürleri veya hücre soyları (cell line)
2.6.1.1. Primer hücre kültürü
Dokulardan tripsin ile ayrıştırılarak elde edilen hücrelerin in vitro üretilmeleri ile elde
edilen kültürlere denir. İn vitro koşullarda pasajları kısıtlı olup, bir kaç pasajdan sonra
üreyebilme yeteneklerini kaybederler. Primer hücrelerin en önemli avantajları, kültür
edildikleri ortamlarda in vivo genotipik ve fenotipik özelliklerini büyük ölçüde
korumalarıdır (9). Örneğin: İnsan embriyonu böbreği (HEK), insan amniyonu (HAM),
Rhesus maymun böbreği (RhMK), yeşil maymun böbreği (GMK), tavşan böbreği (RK)
(10).
11
Mekanik veya enzimatik yollarla bir dokudan ayrıştırılan primer hücreler dört farklı
gelişim gösterirler. Bu gelişimler;
1. İn vitro ortama hücrelerin alıştığı dönem
2. Hücrelerin logaritmik olarak çoğaldığı dönem
3. Hücrelerin çoğalma hızının giderek yavaşladığı dönem
4. Hücrelerin yaşlandığı, bölünmelerinin zorlaştığı ve hücre ölümlerinin başladığı
dönemdir (1).
Hücre kültürü çalışmalarında deneyler, hücrelerin logaritmik olarak çoğaldığı dönemde
planlanmalı ve bu hücrelerin bir kısmı ilerideki çalışmalar için dondurularak
saklanmalıdır (1).
Primer hücre kültürleri, küçük doku parçalarının petri yüzeylerine ekilmesiyle eksplant
kültürler halinde ya da enzim uygulanmasıyla tek hücre süspansiyonu halinde
yapılabilir (11).
Primer kültürler kontaminasyon riski olan kültürlerdir, bu yüzden manipülasyonlarda
steriliteye özen gösterilmelidir. Kullanılan cerrahi malzemeler otoklavlanmış olmalıdır.
Tüm manipülasyonlar laminar kabin içinde yapılmalıdır (11).
Primer hücre kültürünün bir uygulama örneği aşağıda verilmiştir.
Primer mezanşimal (kıkırdak, fibroblast) hücre kültürü:
 Kulak %70 alkol ile temizlenmeli ve alkol ile iyice temizlenmiş kulak pensi ile
doku alınmalıdır. Hayvandan alınan dokular, + 4 derecede %5 antibiyotik içeren
PBS solüsyonunda işleneceği laboratuara gelene kadar saklanır. Dokuların
alınması sırasında steriliteye özen gösterilmelidir. Bu şekilde muhafaza edilen
doku örnekleri 3- 4 gün canlılığını muhafaza edebilir.
 Laboratuara ulaşan doku örnekleri laminar kabin içinde %5 antibiyotikli
PBS’den %2 antibiyotikli PBS içerisine aktarılırlar. Kulak doku parçalarının
üzerindeki kıllı deri bisturi ucu yardımı ile temizlenir, kıkırdak ve bağ dokusu
temiz bir petriye aktarılır ve kurumaması için üzerine az miktarda PBS
damlatılır.
12
 Steril bistüri ve pensler ile dokular iğne başı kadar küçük parçalara ayrılır. Bu
parçalar 35 mm’lik hücre kültür petrilerine aktarılır. Dokuların kültür petrisine
yapışması için bir süre (2- 3 dakika) beklenir.
 Hücre kültür medyumu petrinin kenarından yavaş bir şekilde dokuların üzerini
kaplayacak şekilde uygulanır.
 Ekim yapılan kültür petrileri inkübatöre yavaşca kaldırılır. Petriyi sarsmamaya
özen gösterilmelidir aksi takdirde ekilen dokuların yerlerinden kalkma olasılığı
vardır.
 Petriler her gün dışarıdan kontrol edilir. Besiyerinin rengi sarıya dönmüşse,
bulanıklaşmışsa veya bir tortu oluşmuşsa kültür kontamine olmuştur.
Eğer
petrilerde kontaminasyon tespit edilirse, kontamine petri % 70 alkolle kaplanır
ve tıbbi atık olarak bertaraf edilir.
 Ekimi takiben 7 gün boyunca petriler yerlerinden oynatılmadan kültüre
edilmelidirler. 7. günde petriler invert mikroskop altında kontrol edilir ve hücre
üremesi olanlar tespit edilir. İlk olarak primer kültür petrilerinin medyumu 7.
günde tazelenir ve 2 gün ara ile medyum değişimleri tekrarlanmalıdır.
Hücrelerin petriyi kaplamasının ardından; doku parçaları pastör pipeti ile
toplanır ve petrilere tripsin uygulanır ve hücreler pasajlanır. Eğer hücreler
hemen kullanılmayacaksa dondurma işlemi gerçekleştirilir (11).
2.6.1.2. Sekonder hücre kültürü
Normal kromozom sayısına sahip diploid hücrelerden elde edilen ve en fazla 50 kez
pasajları yapılabilen kültürlere denir. Örneğin: WI-38, MRC-5 vb (10).
2.6.1.3. Sürekli hücre kültürü
Teorik olarak sonsuz pasajları yapılabilen genellikle habis tümörlerden elde edilen
kültürlerdir. Laboratuar koşullarında değişime uğrarlar ve kromozom sayıları sabit
değildir (10).
Primer kültürlerden spontan mutasyonlar sonucunda kendiliğinden ya da virüsler
eklenerek insan eliyle oluşturulabildikleri gibi, tümör dokusundan alınan hücrelerden de
elde edilebilirler. Örneğin: İnsan larenks epidermoit karsinomu (Hep-2), insan
13
nazofarenks karsinomu (KB), insan serviks karsinomu (HeLa), yeşil maymun böbreği
(Vero) (1).
Hücre soylarının primer kültürlerden farkları;
 Kültürde yüksek yoğunluğa ulaşabilmeleri
 Serum ve büyüme faktörüne daha az ihtiyaç duymaları
 Çoğalmak için bir zemine tutunma gereksinimlerinin daha az olması
 Çoğalma yeteneklerinin sonsuz olması olarak sıralanabilir.
Yapılması planlanan araştırmaya göre, araştırmada kullanılacak olan hücreler
seçilmelidir. Fizyolojik veya farmakolojik araştırmalarda primer hücrelerin kullanılması
daha olasıdır. Örneğin; ECV 304, transforme endotel hücre soyudur. ECV 304
hücrelerinin gen ekspresyon profilinin ve uyarılara verdiği moleküler yanıtların,
HUVEC’ ten farklı olduğu rapor edilmiştir (12).
Geliştirilmek için tıbbi açıdan en umut verici olan hücre kültürü, insan embriyonik kök
hücre kültürleri gibi görünmektedir. Bu hücreler erken embriyonun iç hücre kitlesinden
elde edilirler ve sınırsız çoğalma özelliğiyle birlikte herhangi bir hücreye dönüşme
yeteneğine de sahiptirler. Tablo 2.4. te sıralanan hücre kültürlerinin çoğu tümörlerden
türetilmiştir. Hepsi, kültürde sınırsız kopyalanma yeteneğine sahiptir ve kökenleri olan
hücrenin özelliklerinden en azından bir kaçını gösterir (3).
14
Tablo 2.4. Yaygın olarak kullanılan hücre serileri
Hücre kültürü
Hücre tipi ve kökeni
K562
KML transforme eritrolösemi hücre dizisi
RPMI-8226
Hafif zincir sekrete eden plazmasitoma hücre dizisi
MCF-7
Meme adenokarsinomu hücre dizisi
A2780
Yumurtalık kanser hücre dizisi
HCT-116
Kolon karsinoma hücre dizisi (insan)
A-549
Akciğer kanseri epitel hücre dizisi (insan)
3T3
Fibroblast (fare)
BHK21
Fibroblast (hamster)
PtK1
Epitel hücresi (rat)
L6
Miyoblast (rat)
PC12
Kromaffin hücresi (rat)
SP2
Plazma hücresi (fare)
COS
Böbrek (maymun)
CHO
Over (hamster)
DT40
Lenfoma hücresi (civciv)
R1
Embryonik kök hücreler (fare)
T24
Mesane epitel hücresi (insan)
HepG2
Karaciğer epitel hücresi (insan)
HEK293
Böbrek epitel hücresi (insan)
HL60
Lösemi hücresi (insan)
SH-SY5Y
Nöroblastoma hücresi (insan)
H1, H9
Embryonik kök hücreler (insan)
S2
Makrofaj benzeri hücreler (Drosofila)
15
2.6.2. Büyüme Biçimlerine Göre Kültürler
2.6.2.1. Süspansiyon kültürler
Üreyebilmeleri için bir zemine tutunma gereksinimleri olmayan, gaz alışverişinin ve
besin transferinin yeteri kadar sağlanabildiği bir vasat içinde üreyebilen kültürlere denir.
Süspanse hücrelerin üremelerini kontrol etmek mümkündür. Pasajlanmaları için basit
bir dilüsyon yeterlidir. Bu kültürler hücrelerin bir defada ve büyük miktarlarda
üretilmesinde kullanılmaktadır. Kan, dalak, kemik iliği kültürleri ve olgunlaşmamış
hücreler bu şekilde kültüre edilir (1, 7).
2.6.2.2. Tutunarak büyüyen (monolayer) hücreler
Ektoderm ve endodermden oluşan hücreler (fibroblast ve epitel hücreleri), ekstasellüler
matriks olarak adlandırılan ve kollajen, fibronektin, laminin proteoglikanlar gibi
makromoleküllerin bir karışımı olan kompleks bir yapı üzerinde, bu yapıdaki
moleküllerde membran reseptörleri aracılığı ile etkileşerek büyürler. Bu etkileşimi
sağlayan membran proteinlerinin en önemlileri, integrin adlı heterodimerik proteinlerdir
(Ör: İntegrin α1ß3, α2ß3 vs.).
Tutunma gereksinimlerine göre kültürler iki şekilde sınıflandırılabilir (1).
1. Tutunma gereksinimi olan hücreler: LETS ( Large, external, transformation
sensitive) adlı glikoproteinin varlığı, tutunabilme özelliğini göstermesini
sağlamaktadır.
2. Tutunmadan
büyüyebilen
hücreler:
Tutunmadan
büyüyebilen
hücreler;
hematopoetik hücre soyları, fare ve sıçan asit tümörleri ve insan küçük hücreli
akciğer kanseri gibi bazı kanser hücreleridir (1, 13).
Hücrelerin kültürde büyütülmeleri, en çok polistiren bileşiminde tek kullanımlık plastik
malzeme üzerinde gerçekleştirilir. Polistiren yüzeyler hidrofobiktir ve hücrelerin
tutunmasına uygun değildir, bu nedenle, polistiren hücre kültür kapları özel yöntemler
ile aktive edilir, üzerlerine yüklü moleküllerin yerleşmesi sağlanır, böylece hidrofilik
hale getirilirler. Cam malzemenin yıkanma ve sterilizasyonu zahmetlidir ve
kontaminasyon riski doğurur (1).
16
Tutunarak büyüyen hücreler belirli bir döngü içerisinde sürekli olarak ürerler. Bu
hücrelerin pasajlanması için tripsinizasyon gereklidir çünkü yüzeye bağlı yoğunluk
sınırlaması vardır. Bu durum kontakt inhibisyondan kaynaklanmaktadır. Tutunarak
büyüyen hücreler için difüzyona bağlı olumsuz etkiler söz konusuyken, süspanse
kültürlerde karıştırmaya, hücrenin kap çeperine veya hava kabarcıklarına çarpmasına
bağlı hasarlar görülebilir. Tutunarak büyüyen hücreler genellikle sitolojik preparatların
hazırlanmasında, immünfloresan tekniğinde ve histokimyasal tetkiklerde kullanılır (7).
Hücre kültür malzemesinin yüzeyi, hücrelerin tutunma ve çoğalmalarını kolaylaştırmak
amacıyla çeşitli makromoleküllerle kaplanabilir. Bunlar, hücrelerin yüzeylerinde
eksprese olan integrin proteinleri ile etkileşerek dokuda var olan ekstrasellüler matrikse
benzer etki gösterirler, hücrenin içine mitozun gerçekleşmesi yönünde, antiapopitotik
sinyallerin iletimini ve bunun yanı sıra, hücrelerin diferansiyasyonunun –bir ölçüdedeğişmemesini sağlarlar. Epitelyum hücreleri, kas hücrelerinin tutunması ve
hepatositlerin diferansiye kalabilmesi için kollajen jel tabakası; endotel hücreleri için
fibronektin ya da jelatin, zemini kaplamada kullanılan maddelerdir (1).
2.7. HÜCRE KÜLTÜR YÖNTEMLERİ
2.7.1. Standart Tüp Kültürü
Genel olarak tüm virüslerin üretilmesinde altın standart yöntemdir. Standart laboratuar
tüpleri içine pasajlanan hücre dizilerinin belli aralıklarla döndürülmesi (genellikle, roller
drum’da 10- 15 rph) ve ısı yardımıyla tüp yüzeyinin tek tabaka hücre dizisi ile
kaplanması sağlanır. Tüplere örnek ekimi yapıldıktan sonra, her virüsün sitopatik etki
oluşturma süresi farklı olmakla birlikte tüpler 14 gün boyunca inkübe edilir (10)
.
2.7.2. “Shell Vial” Hücre Kültürü Yöntemi
4- 5 cm boyunda, 16- 18 mm çapında tüpler içine 12- 15 mm’lik yuvarlak lameller
yerleştirilir. Hücre dizileri bu lameller üzerine pasajlanır. Yuvarlak lameller 96’lık U
tabanlı serolojik plaklara da yerleştirilerek aynı yöntem kullanılabilir. Tek tabaka hücre
dizisi oluştuktan sonra örnek ekimleri yapılırken süresi ve hızı izole edilecek örneğe
göre değişen santrifüjleme işlemi yapılır. Burada amaç, örnekte bulunması olası etkenin
17
hücre dizileri içine girişini hızlandırmak ve süreci kısaltmaktır. Bu yöntemde standart
tüp kültüründe olduğu gibi etkenin sitopatik etki yapması beklenmez. Lameller,
yaklaşık 24- 48 saat sonra etkene özgül FITC (fluorescein isothiocyanate) ile
işaretlenmiş monoklonal antikor ile boyanır (10).
2.7.3. Kokültivasyon Yöntemi
Tanı amacı ile incelenen doku örneğinin, daha önceden üretilmiş hücreler ile birlikte
kültürünün yapılmasıdır. Önceden üretilmiş hücre kültürü, incelenen örnekteki
hücrelerin canlılık ve sürekliliğini sağlamaktadır. Bu yöntem HIV tanısında kullanılır.
Hastadan alınan periferik mononükleer hücreler (PMH) ile, HIV-1 seronegatif vericiden
alınmış ve fitohemaglütinin ile uyarılmış PMH’lerin birlikte kültürü yapılır. Bu işlemde
PMH’lerin üretilmesi için içine interlökin-2 eklenmiş özel besiyeri kullanılır. Kültür
inkübe edildiği sürece içine 3- 5 günde bir taze PMH eklenir. Sitopatik etki, EIA, RIA
gibi yöntemlerle veya kültür üst sıvısından “reverse transkriptase” enzim aktivitesi
veya p24 antijeni saptanması ile anlaşılır. Hücre kültürünün üst sıvısında, 10. günde p24
antijeninin saptanması % 90 olasılıkla tanı koydurur (10).
2.8. HÜCRE KÜLTÜRÜ LABORATUARLARI VE TEMEL CİHAZLARI
Viroloji ve hücre kültürü laboratuarları, hava akımına sahip kabinlerin (Class 2 kabinpozitif basınçlı HEPA filtreli) bulunduğu ayrı odalardan oluşturulmalıdır. Bakteri ve
mantar kontaminasyonundan korunmak için çalışma alanı, çalışılmadan önce ve sonra
dezenfektan ve UV ile temizlenmeli, diğer durumlarda temiz ve tozsuz tutulmalıdır.
Farklı hücre dizileri aynı anda işlenmemelidir. Hiçbir sıvı ağız ile pipetlenmemelidir.
Flasklar kullanılmadan önce %70’lik alkol ile silinmelidir. Olası bir kontaminasyon
durumunda erken farkına varmak için, hücre üretme besiyerleri örnek ekilmediği sürece
antibiyotiksiz kullanılmalıdır (7, 10).
Hücre kültürü çalışmaları için gerekli donanımdaki araç-gereçler: laminar akımlı kabin,
karbondioksit (CO2) etüvü, faz kontrast mikroskop, hücreleri saklama ve koruma için
sıvı azot tankı ve hücrelerin üremeleri için gerekli tutunma ve hareketlerine olanak
sağlayacak toksik olmayan, biyolojik olarak inert ve optik olarak saydam, tek
kullanımlık steril plastik kaplardır (7).
18
Laminar akımlı kabin (laminar flow hood): Horizontal ve vertikal olmak üzere iki tip
laminar akım kabini vardır. Her iki tip laminar akım kabininde de havadaki partikülleri
uzaklaştıran HEPA (high efficiency particible) filtre kullanılır. Horizontal kabinler
ortamı steril ederken, vertikal kabinde steril edilen hava çalışılan ortamın önünden
aşağıya doğru bir şelale gibi akar ve iç ortam ile dış ortamın karışmasını engeller. (Şekil
2.1.a) Sonuç olarak horizontal tipte, hava akımı çalışma alanına paralel, vertikal tipte ise
yerden çalışma alanına doğrudur. Ortamda kısa dalga boylu UV ışığı da her zaman için
steriliteye katkıda bulunur (7).
Çalışmadan önce ve çalışmadan sonra UV ışığı 10–20 dakika açık bırakılır. Her
kullanımdan sonra ortam %70’lik etanol ile temizlenir. Horizontal kabinler,
ameliyathane gibi ortamların havasını steril etmek için kullanılırlar ve Class C olarak da
bilinen bu kabinler doku kültürü laboratuarlarında daha çok ürün korumaya yönelik
olarak kullanılan, kullanıcıyı korumayan kabinlerdir. Biyolojik güvenlik kabini olarak
bilinen vertikal laminar akım kabinleri ise; zararlı organizmalarla çalışırken ve hücre
kültürü yaparken steril bir ortam sağlarlar. Class B olarak bilinen vertikal kabinler hem
ürünü hem de kullanıcıyı koruyan kabinler olup, hücre kültürü laboratuarlarında en çok
kullanılan kabinlerdir. Class A olarak bilinen özel odalarda yer alan diğer tip kabinler,
yüksek biyolojik kontaminasyon riski bulunan ürünler için planlanmış olup, Class B
kabinlerinin özelliklerinin yanı sıra tamamen kapalı uzaktan kumanda ile işlemlerin
yapıldığı kabinlerdir (14).
CO2 inkübatörü: Hücreler %5–10 CO2’li ortamda çoğalırlar. Çünkü ortamın CO2
içeriği medyum NaHCO3 / H2CO3 dengesinde önemli rol oynar. Bu nedenle kültüre
alınan kültür flasklarının kapakları gaz giriş çıkısına uygun olmalı, ya da gevşek olarak
kapatılmalıdır. İnkübatörlerin kapısı uzun süreli açık kalmamalı, ısı kaybı ve
kontaminasyon riski unutulmamalıdır. Ortamın nemi inkübatördeki su kabının daima
temiz ve dolu olmasıyla sağlanır. (Şekil 2.1.b) Kültür ortamının optimal sıcaklığı
kullanılan hücre tipine göre ayarlanmalıdır. Genellikle 36,5–37°C hücre kültürleri için
uygun sıcaklıktır.
19
Şekil 2.1.a. Laminar akım kabini
Şekil 2.1.b. CO2 inkübatörü
Mikroskoplar: Hücre kültürü laboratuarında iki tip mikroskop kullanılır. Flasklarda
hücrelerin tek tabaka olup olmadığı, shell-vial yüzeyinde yeterli hücre olup olmadığı ve
ekimlerden sonra sitopatik etkinin izlenmesi için “inverted” mikroskop ve floresan
antikor reaksiyonlarını izlemek için floresan mikroskobu kullanılır. (Şekil 2.2.a)
İnverted faz kontrast mikroskobu hücre kültürü çalışmalarında çok önemlidir. Kültür
devam ederken hücrelerin büyümesi, morfolojik özellikleri ve kontaminasyon olup
olmadıgı invert mikroskopta takip edilir. Normal ışık mikroskobu kültür sonrası testler
(canlılık, sitogenetik, hücre sayımı vb.) için gereklidir. Hücreleri gözlemek için de faz
kontrast mikroskoplar kullanılır (14).
Su banyosu: Düzenli olarak temizlenmeli ve hücrelerin kontamine olması önlenmelidir.
Azot tankından çıkarılan hücre stoklarının hızlı eritilmesinde ve FCS’nin inaktive
edilmesinde kullanılır. (Şekil 2.2.b)
20
Şekil 2.2.a. İnvert mikroskop
Şekil 2.2.b. Su banyosu
Santrifüj cihazı: Belli bir hızla dönen ve bu dönme sayesinde tüpler içerisinde
yoğunluğa bağlı olarak çökme meydana getiren cihazlardır. Hücre kültürü işlemlerinde
birçok basamakta kullanılır. (Şekil 2.3.a)
Buzdolabı ve dondurucular: Hücre üretme sıvıları 2- 80°C’ lik soğutucularda, tripsin
gibi enzimler, FCS, L- glutamin, antibiyotik solüsyonları vb. –20°C’ de, hasta örnekleri,
sulandırılmış monoklonal antikorlar, hemen kullanılacak hücre stokları vb. –80°C’ de,
hücre ve virüs stoklar ise –196°C’ de (azot tankı) saklanır. (Şekil 2.3.b)
Hücre saklama kapları: Hücre saklama kapları, sıvı nitrojen içerisinde saklanılan
plastik ya da metal alaşımlı kaplardır. Sıvı nitrojen sıvı fazında iken -196°C, gaz
fazında iken -156°C’ dir. Doku kültürü hücrelerinin saklanması için kullanılır. (Şekil
2.3.c)
Hücre kültür laboratuarında bu cihazların dışında genel olarak mikrobiyoloji
laboratuarlarında olması gereken vakum hattı ya da pompası, malzemelerin sterilize
edilebileceği bir otoklav, ve hücrelerin saklanabilmesi için bir sıvı azot tankı da
bulunmalıdır.
21
Şekil 2.3.a. Santrifüj cihazı
2.9.
HÜCRE
KÜLTÜRÜNDE
Şekil 2.3.b. Buzdolabı
KULLANILAN
Şekil 2.3.c. Sıvı azot tankı
TEMEL
BESİYERİ
VE
SOLÜSYONLAR
Hücre kültürü besiyerleri, laboratuar ortamında hücrelerin normal metabolik
aktivitelerini sürdürebilmeleri için gerekli olan mikroçevreyi sağlayan besleyici
solüsyonlardır. Hücre kültürü besiyerleri içeriklerindeki aminoasit, karbonhidrat,
vitamin ve iyonlarla hücrelerin gelişimini desteklerler. Laboratuar ortamında hücrelerin
çoğaltılabilmesi için uygun pH sıcaklık ve nemin sağlanması çok önemlidir. Hücre
kültürü besiyerleri içeriklerindeki iyonlarla gerekli ozmolarite ve pH’ı da sağlarlar.
Besiyeri ihtiyacı, hücrelerin tipine, adaptasyon kabiliyetine ve hücre kaynağının türüne
göre farklılık gösterir. Hücreler farklı besiyerlerinde farklı davranabilirler. Bu yüzden
çalışmanın amacına göre hücrenin besiyeri ihtiyaçlarının belirlenmesi gerekir (1, 7, 11).
Hücrelerin canlılıklarının devamı ve çoğalmaları için aminoasitler, karbonhidratlar,
lipitler, vitaminler, iyonlar ve proteinlerin ortamda bulunması şarttır.
Hücre kültüründe iyon bileşimi bakımından ekstrasellüler ortama en yakın olan, bunun
yanı sıra hücre çoğalması için serum içeren çözeltiler kullanılır. Çözeltilerin pH’ sı 7,4
civarında olmalıdır, çoğunda pH indikatörü olarak fenol kırmızısı bulunur. Fenol
kırmızısı, pH 7,4’ te kırmızı, 7’ de turuncu, 6,5’ te sarı, 7,6’ da koyu pembe ve 7,8’ de
mor renk vermektedir (1).
22
Hücreler hem kültür çözeltisinin pH’ sının kontrol edilebilmesi, hem de çoğalabilmesi
için bikarbonata gereksinim gösterirler. Bu nedenle, içindeki karbondioksit düzeyi
ayarlanabilen inkübatörler kullanılmalıdır.
H2O + CO2→ H2CO3→H + HCO3 pH yükselir.
Nötralizasyonu için ortama NaHCO3 ilave edilir.
NaHCO3→Na + HCO3 pH 7.4 olur.
Çözeltilere tampon olarak eklenen bikarbonat iyonu, karbondioksit ile dengededir. Bu
yolla oluşan karbondioksit çözeltiden havaya karışarak pH’yı yükseltir. Hücrelerin
oluşturduğu laktik asit ise pH’yı düşürür. Bu değişimleri tamponlamak için içlerine 510 mM Hepes eklenmektedir (15).
Çözeltiler, inorganik iyon bileşimleri bakımından, dengeli tuz çözeltileridir. 1950’li
yıllarda yayınlanmış olan Earle’s Balanced Salt Solution (EBSS), Eagle’s Minimum
Essential Medium (EMEM), Hank’s Balanced Salt Solution (HBSS) ve bunların
zenginleştirilmiş formları; EMEM’e Dulbecco modifikasyonu (DMEM) , Ham’s F12,
DMEM ve F12 nin 1:1 karışımı olan DMEM/ F12, RPMI 1640, M199 en sık kullanılan
çözeltiler olmaktadır. Bunlara eklenen diğer moleküller, esansiyel amino asitler,
vitaminler (özellikle B vitaminleri), hormonlar (insülin, hidrokortizon) ve glikozdur (1).
Ortama % 5- 20 oranında eklenen serum, hücrelerin çoğalmasını sağlar. Bazı hücreler
için bu ortamın fizyolojik olmadığı, serumlu ortamın yalnızca iyileşen yara içinde
oluşabildiği unutulmamalıdır.
Hücre kültüründe kullanılan temel besiyeri ve solüsyonlar şunlardır:
Dulbecco’s Modified Eagle Media (DMEM)
Hücre kültürlerinde olması gereken temel aminoasit kombinasyonu ilk defa Eagle
tarafından 1955’de tanımlanmıştır. Kendi ismini taşıyan Minimum Eagle’s Medium
(MEM) isimli besiyeri bazı modifikasyonlarla bugüne kadar gelmiştir. Dulbecco
tarafından modifiye edilen MEM solusyonu bugün somatik hücre kültürlerinde en sık
kullanılan besiyeri bileşenidir. DMEM hücrelerin beslenebilmeleri için gerekli glukoza,
canlılıklarını sürdürebilmeleri için uygun ozmolarite ve pH’a, fonksiyonlarını
23
görebilmeleri için gerekli aminoasitlere ve vitaminlere sahiptir. Ancak tek başına hücre
gelişimi için yeterli değildir (11, 14, 16).
Fetal Bovine Serum (FBS)
Serum hücrelerin tutunabilmeleri ve çoğalmaları için kullanılan ve içeriği tam olarak
tanımlanmamış zengin bir protein çözeltisidir. Bu protein çözeltisinin içinde hormonlar,
enzimler, hücrenin büyümesi ve çoğalmasını sağlayan büyüme faktörleri, yüzeylere
tutunabilmesini sağlayan hücrelerarası matriks proteinleri bulunur. Hücre çeşidine ve
uygulamalara göre besiyerindeki serum oranı değişebilir. Standart bir somatik hücre
kültüründe serum oranı %10’ dur. Serum üretimi pahalı ve zahmetli bir süreçtir. Sığır
embriyolarının kanlarının toplanmasıyla hazırlanan serumların üretiminde bir standart
yoktur. Farklı hayvanlardan elde edilen serumlar birbirlerinden farklılık gösterirler. Bu
da deneylerin sonuçlarını etkilemektedir. Bu dezavantajlarından dolayı bazı
laboratuarlar serumsuz besiyerlerini kullanmaktadırlar. Serum kullanılmayan bir
besiyerinin çeşitli büyüme ve tutunma faktörleriyle desteklenmesi gerekir, bu da
çalışmaya göre serumdan daha pahalı olabilir (11, 14, 17).
Phosphate Buffer Saline (PBS)
Hücre içi ve dışındaki ozmotik basıncı dengede tutan bir tuz solüsyonudur. İçeriğindeki
inorganik tuzlar ve su, hücre metabolizmasını destekler, pH’yı tamponlayarak hücreler
için uygun bir ortam sağlar (11).
Tripsin
Tripsin hücre pasajlamalarında kullanılan temel enzimdir. Tripsin, bir serin proteaz tipi
enzimdir, lizin ve arjinin aminoasitlerinden peptidleri yıkar. Tripsin kullanımında dikkat
edilmesi gereken bazı noktalar şunlardır:
1) -20 ºC’de saklanır, daha yüksek sıcaklıklarda bekleyen tripsinin aktivitesi düşer,
bu yüzden aligotlanarak saklanması en uygunudur.
2) Serum tripsin inhibitörlerini içerir, hücrelere tripsin uygulanmadan önce mutlaka
bir kez Ca+2 ve Mg+2 içermeyen PBS ile yıkanmalı ve yüzeylerindeki serum
uzaklaştırılmalıdır.
3) Tripsin hücrelerin yüzeyini örtecek kadar uygulanır.
24
4) Tripsin sıcaklık arttıkça daha etkili çalışır. Tripsin uygulanan hücreler inkübatöre
konduklarında daha çabuk yüzeylerden ayrılırlar, oda sıcaklığındaysa daha yavaş
ayrılırlar.
5) Hücreler yüzeyden ayrılır ayrılmaz tripsinin inhibe edilmesi önemlidir. Tripsin
hücreleri yüzeyden ayırdıktan sonra hücre membranlarına zarar vermeye başlar.
6) Hücrelerin yüzeylerden ayrılma hızı değişebilir. Besiyerindeki serum oranı,
hücre tipi, petrideki hücre yoğunluğu, tripsinin aktivitesi ve son pasaj üzerinden
geçen zamana göre hücreler farklı zamanlarda kalkarlar.
7) Farklı şişelerdeki tripsinler birbirlerine her zaman eş değer olmayabilir.
8) Tripsini inhibe etmek için tripsin hacminin en az iki katı kadar %10 FCS’li
besiyeri uygulanmalıdır. Daha sonra hücreler pipetlenerek birbirlerinden ayrılırlar
(1, 11).
2.10. HÜCRE KÜLTÜRÜ ÇALIŞMALARINDA YAPILAN İŞLEMLER
2.10.1. Hücrelerin Beslenmesi
Her hücre tipi için kullanılacak büyüme çözeltisi alındığı yerden ya da yazılı
kaynaklardan öğrenilmelidir. Büyüme çözeltilerinde, hücre dışı ortamla izoosmotik bir
tuz karışımı, tampon olarak sodyum bikarbonat ve besleyici amaçlı çeşitli aminoasitler,
vitaminler ve pH indikatörü olarak fenol kırmızısı bulunur (1).
Büyüme çözeltileri ya hazır olarak ya da belirli hacimde, çözelti yapılabilecek toz
materyal olarak satın alınırlar. Toz materyal çözelti haline getirilip pH’ sı ayarlandıktan
sonra 0.22 µm filtreden süzülerek sterilize edilir (7).
Çoğu hücre, pH; 7.4 civarında optimal olarak büyüyüp çoğalmaktadır.
Büyüme çözeltilerine % 5-20 oranında (v/v) serum eklenir. En sık kullanılan serum fetal
buzağı serumudur. Bazı hücreler at serumuna hatta bazı primer hücreler elde edildikleri
canlının serumuna gereksinim duyarlar.
Antibiyotikler sıklıkla ortama eklenirler ancak 37oC’de stabiliteleri kısa süreli
olduğundan kontaminasyona karşı koruyuculukları sınırlı olmaktadır.
25
En sık kullanılan standart antibiyotikler:
(37oC’ deki yarı ömürleri parantez içinde belirtilmiştir)
-
Gentamisin 5- 10 mg/ml stoktan 50 µm/ml olacak şekilde (15 gün)
-
Penisilin 10,000 U/ml stoktan 100 U/ml (2 gün) ve streptomisin 10 mg/ml
stoktan 100 µg/ml olacak şekilde (4 gün).
Büyüme çözeltileri pek çok dayanıksız madde içerdiğinden, +4oC’de saklanmalı, ancak
hücrelere eklenmeden hemen önce 37oC’lik su banyosunda on dakika ısıtılmalıdır.
Hücreler haftada iki kez büyüme çözeltileri değiştirilerek beslenmelidir (1).
Kültür ortamını dört faktör etkiler. Bunlar;
1. pH’ ın düşmesi: pH 7’ den 6.5’ e düşerse bir çok hücrenin büyümesi durur ve
pH 6-6.5 arasında ölmeye başlarlar. Ortamın pH’ sı düştüğünde indikatör olan
fenol kırmızısının rengi önce turuncuya sonra sarıya döner. Bu durumda besiyeri
değiştirilmelidir.
2. Hücre konsantrasyonu: Kültürde yüksek hücre konsantrasyonu varsa besiyeri
daha çabuk tükenir. Bu durum çoğunlukla pH değişimine neden olur.
3. Hücre türü: Normal hücreler yüksek hücre yoğunluğuna ulaştıkları zaman
bölünmeyi durdururlar. G1 fazında kalan hücreler uzun süre canlı kalabilirler.
Dönüştürülmüş, ölümsüzleştirilmiş hücreler ve bazı embriyonik hücreler ise
kültürde yüksek konsantrasyona ulaştıklarında, kültür değiştirilmez veya
subkültüre edilmezse hızla bozulurlar.
4. Hücre morfolojisi: Eğer kültürde çekirdek çevresinde granüllerin belirmesi,
hücrelerin yuvarlaklaşıp tabandan ayrılması gibi olaylar başlamışsa kültürde
morfolojik
bozulmalar
olmuş
demektir.
Bu
belirtiler
kültürün
ortam
değişikliğine ihtiyaç duyduğunu gösterir veya kültürdeki hücreler yaşlanmış,
mikrobiyolojik kontaminasyona uğramış, toksik ortamla karşı karşıya gelmiş
anlamına gelir. Kültürde daha ciddi sorunlarla karşılaşmamak için, kültür rutin
olarak kontrol edilmelidir (1).
26
2.10.2. Hücrelerin Pasajlanması
Hücre pasajlama işlemi; flasklarda tek tabaka halinde bulunan hücre dizilerinin zarar
verilmeden yüzeyden ısı ve tripsin yardımıyla kaldırılıp sıvı içinde süspanse ederek
başka ortamlara aktarma prensibine dayanır. Aktarılan ortam % 5 CO2’li etüvde 37o C’
de hücreler tam tabaka olana kadar inkübe edilir (10).
Her hücre tipi, kendine özgü bir hızla bölünerek çoğalır. Genelde hücre sayısının ikiye
katlanması 24 saat sürmektedir. Bölme öncesinde tutunan hücrelerin kaldırılması
gereklidir. Büyüme çözeltisinin ortamdan çekilmesinden sonra hücreler bir kez daha
PBS ile yıkanır ve ekstrasellüler matriks (EM) proteinlerini parçalamak amacı ile tripsin
enzimi, integrin – EM etkileşiminde şart olan kalsiyum iyonunu ortadan kaldırmak için
EDTA ya da Tripsin- EDTA birlikte kullanılabilir. Kaldırılan hücreler sağlıklı bir sonuç
için sayılmalı ve her bir flask 105 hücre/ ml olacak şekilde birkaç flaska bölünmelidir
(1).
2.10.3. Hücrelerin Dondurularak Saklanması
İstenen özellikleri taşıyan ve kontaminasyon içermeyen bir hücre hattı üretildiğinde ya da
klonlanmış bir hücre türü seçildiğinde bir “ asıl” stok donmuş olarak saklanmalıdır (18).
Sıvı azotta saklama günümüzde tercih edilen hücre koruma yoludur (19). Hücreler sıvı
azot içinde -196oC’de, bu düşük sıcaklığa dayanacak özel plastik tüpler veya cam vialler
içinde saklanır. Hücreler geç logaritmik faza kadar büyütülür ve yüksek bir hücre
yoğunluğunda süspansiyon hazırlanır (1). Hücreler, büyüme çözeltileri besiyerine % 1020 serum ve % 5-10 gliserol veya DMSO eklenerek dondurulabileceği gibi, % 90 serum
ve % 10 DMSO içeren çözeltide de dondurulabilir (1).
Hücre süspansiyonu tercihen yüksek bir konsantrasyonda olmalı ve yavaşça, dakikada
1oC hızıyla dondurulmalıdır. Kontrollü yavaş dondurma işlemi için vialler izopropanole
gömülür ve takiben -80°C’lik derin dondurucuya kaldırılması ile her dakikada 1- 3°C
düşme sağlanır. Kaliteli bir dondurma sağlayabileceği gibi -80°C’de hücreler ortalama 6
ay 1 yıl saklanabilir (10).
27
Dondurulacak olan tüpler bir kriyo tüp dondurma kutusunda ya da iki strafor köpük
parçası (2.5 cm kalınlığında) arasında sandviç yapılarak – 80oC’ye ulaştıktan sonra
mümkün olduğu kadar çabuk sıvı azota nakledilmelidir. Gerektiğinde hücreler hızla
çözülmeli ve asgari geri kazanım açısından yüksek bir konsantrasyonda ekilmelidir (19).
Dondurma işlemi hücreler için letaldir. Buz kristallerinin hücreye zararı neticesinde
elektrolit konsantrasyonu değişir, hücrede dehidrasyon meydana gelir ve pH değişir.
Dondurma işleminin etkilerini en aza indirmek için bazı önlemler geliştirilmiştir. İlk
olarak önerilen, hücrelerin uzun ömürlü olmaları için dondurma işleminden önce taze
besiyerinde 24 saat log fazında bekletilmeleridir. İkinci olarak soğuktan koruyucu
(cryoprotectiv) ajanlar (donma noktasını düşürmek için gliserol veya DMSO)
eklenmesidir. Ömürlü hücreler, 5. veya 10. pasaj sonrasında yeterli sayıda çoğalırlar ve
stoklanabilirler. Sürekli hücreler, daha hızlı ürerler, daha kolay klonlanırlar ve genetik
olarak daha labildirler. Yeterli miktarda üretildikten sonra stoklanabilirler (10).
2.10.4. Hücreleri Çözme
Dondurularak saklanan hücreler bir çalışmada kullanılmadan önce azot tankından ya da
- 80oC’ lik soğutucudan çıkarılır ve sıcaklığı 37oC’ ye ayarlanmış su banyosunda hızla
çözdürülür. Çözdürülen hücre çözeltisi taze besiyeri ile dilüe edilir. Santrifüj işlemi ile
dondurma aşamasında kullanılan maddeler uzaklaştırılır.
Pellet taze besiyerinde süspanse edilerek, yine taze besiyeri içeren petrilere aktarılır.
37oC’ de % 5 CO2’ li inkübatörde inkübasyona kaldırılır.
Dondurulmuş hücrelerin devitrifikasyon ve rekristalizasyon harabiyetlerini minimuma
indirmek için hızla çözdürülmesi gereklidir. Donma sırasında şekillenen küçük buz
partikülleri,
çözdürme
esnasında
erir.
Çözdürme
esnasında,
hücrelerin
hızlı
rehidrasyonu sırasında ozmotik strese bağlı olarak hasarlar meydana gelebilir. Bu
nedenle çözdürme hızı çok önemlidir (7).
2.10.5. Hücre Canlılığı ve Sitotoksite
Ölçüm performansı ve tekrarlanabilirlik başarısı için ya da çalışmalarda karşılaştırma
yapmak için hücre popülasyonlarının miktarlarının belirlenmesine ihtiyaç vardır. Bu
28
nedenle hücre popülasyonlarında hücre canlılığı ve proliferasyonlarını belirlemek için
bazı metotlar geliştirilmiştir (20).
Direkt hücre sayımında canlı ve cansız hücreleri ayırt etmek için genellikle
hemositometre ile birlikte vital bir boya (trypan blue) kullanılır. Bu metot kolay, çabuk
ve ucuzdur ve toplam hücre süspansiyonundan sadece küçük fraksiyonlar gerektirir
(21).
2.10.5.1. Hemositometre ile hücre sayımı
Hücre sayımı için en genel metot hemositometre kullanmaktır. Kalın düz sayım odacıklı
lamın üzerine lamel konması temeline dayanmaktadır. Temel olarak lam üzerinde çizgi
ile kesin olarak kazınmış 1 mm kareler ve daha küçük kareler içerir. Hücre
süspansiyonları lam lamel arasına doldurulduğu zaman hücreler mikroskop altında
gözlenebilir ve seçili kare çizgisi içindeki hücreler sayılır. Bu sayımdan süspansiyonun
mililitresindeki hücre sayısı hesaplanabilir (1, 21).
2.10.5.2. Trypan blue canlılık testi
Trypan blue canlılık testi genellikle hücre ayırma, dondurma veya çözme gibi potansiyel
olarak travmatik bir işlemden sonra canlı kalan hücrelerin oranını ölçmek için kullanılır.
Birçok canlılık testi membran bütünlüğünün bozularak hücrenin, normalde geçirgen
olmadığı bir boyayı alması esasına dayanır (1).
Bu metodun temel prensibi, canlı hücreler boyayı almaz iken ölü hücrelerin almasıdır.
Hücre süspansiyonu trypan blue ile dilüe edildiğinde canlı hücreler küçük, yuvarlak ve
refraktil olarak görünürler. Ölü hücreler sis, büyük ve koyu mavi hale gelirler. Her iki
hücrenin total sayısı mililitre basına ve canlı hücrelerin yüzdesi olarak belirlenebilir
(21).
2.10.5.3. Neutral red boyası ile canlılık testi
Neutral red (3-amino-7-dimethyl-2-methylphenazine hydrochloride) canlı hücrelerin
lizozomunda biriken suda çözünen bir boyadır. Neutral red testi in vitro sitotoksisite
tespiti için geliştirilen hücre canlılığı testidir. İn vitro doku kültür çalısmalarının
başlangıcında neutral red boya, viral sitopatogenetik değerlendirme ve immunotoksisite
29
testleri için geliştirilmiştir. Neutral red testinde, hücrelerle boyanın inkübasyonu
sonrasında boya, canlı hücrelerin lizozomunun içine girer. Hücre içine boya alımı
plazma membranından pasif taşıma ile gerçekleşir. Lizozom içinde neutral red birikmesi
ya polisakkaritler gibi lizozomal matriks içinde oluşur ya da lizozomun neutral red
içinden proton alışverişiyle gerçekleşir. Hasarlı ya da ölü hücrelerin lizozomlarında
neutral red bulunmaz ve plazma membranı, hücre içerisinde neutral red tutulduğu için
görev yapamaz (21).
2.10.5.4. Floresan boya tutucularla canlılık sayımı
Basit boyama (hemositometre) dışında alternatif yaklaşım intrasellüler komponentleri
floresan boyamadır. Bazı metotlarda akridin orange-propidium iodide gibi kombine
boyaların kullanılır. Akridin orange plazma membranına girer ve intrasellüler nükleik
asidi boyar, düşük boya konsantrasyonunda yeşil flouresan üretir. Propidium iodide
plazma membranına tamamen giremez, fakat hasar görmüş hücrelerin membranına
girebilir, tekrar intrasellüler nükleik asidi boyar böylece floresanda kırmızı parlar. Boya
acridin orange’ ı hasarlı hücrelerin nükleusundan dışarıda tutar. Böylece ikili boyadan
sonra tüm sağlam hücreler ve hasarlı hücreleri aynı görüş alanı içinde en güçlü
floresansla tanımlamak mümkündür (22).
2.10.5.5. MTT testi
MTT (3-[4,5-Dimethylthiazole-2-yl]-2,5-diphenyltetrazolium bromide; Thiazolyl blue)
yöntemi ile bir hücre topluluğundaki canlı hücreler, kolorimetrik yöntemle kantitatif
olarak saptanabilmektedir. Bu yöntem sağlam mitokondrianın MTT boyasının
tetrazolium halkasını parçalayabilmesi ilkesine dayanmaktadır (23).
MTT suda çözünen bir tetrazolium tuzu olup fenol kırmızısı içermeyen medyum veya
tuz solüsyonlarında hazırlandığında sarımtırak bir solüsyon oluşturur. Tetrazolium
halkasının süksinat dehidrogenaz enzimlerince parçalanması sonucu MTT mor renkli
insolubl formazana dönüşür. Bu dönüşüm canlı hücrelerin mitokondrileri aracılığı ile
olur. Oluşan bu formazan izopropanol veya başka bir çözücü yardımı ile solubl hale
getirilir ve oluşan renk reaksiyonu spektrofotometrik olarak okunup kantite edilir (25).
Sonuç olarak canlı ve mitokondri fonksiyonu bozulmamış hücreler mor renkte
boyanmakta, ölü ya da mitokondri fonksiyonu bozulmuş hücreler boyanmamaktadır. Bu
30
yöntem hücrelerin MTT boyasıyla inkübasyonu, presipite reaksiyon ürününün çözünür
hale getirilmesi ve reaksiyon ürününün kolorimetrik olarak ölçümü basamaklarından
oluşmaktadır (24).
Kolorimetrik yöntem için kullanılan temel parametre canlı hücrelerin metabolik
aktiviteleridir. Örneğin MTT tetrazolium tuzu kullanılan bir mikroliter plate testi
genellikle hücre proliferasyonu ve sitotoksitesinin kantitasyonunu belirlemede
kullanılır. Tetrazolium tuzunun sadece metabolik aktivitesi olan hücreler tarafından
renkli formazanlara indirgenmesinden dolayı bu yöntem sadece canlı hücreleri saptar.
Örneğin MTT içerisinde canlı hücreler renkli, suda çözünmez, formazan tuzu tarafından
indirgenir. Formazan kristalleri çözündükten sonra, çabuk ve kolayca klasik mikroplate
okuyucusunda (maximum absorbans) 570 nm de miktarı belirlenebilir (14,20).
Çoğalan hücreler prolifere olmayan hücrelerden metabolik olarak daha çok aktivite
gösterdiği için, bu yöntemle sadece hücre canlılığı ve sitotoksite değil hücre
aktivasyonu ve proliferasyonu da belirlenir. MTT kültür ortamındaki mitokondrial
aktivitesi devam eden canlı hücrelerin kantitasyonunu sağladığından en sık kullanım
alanları, sitokinlerin, büyüme faktörlerinin medyum komponentlerinin hücreler üzerine
etkilerinin araştırılması ve sitotoksik ajanların etkinliğinin test edilmesidir (25).
2.10.6. Hücre Kültüründe Kontaminasyon
Hücre kültürlerinin kontaminasyonu hücrelerin fizyolojisini ve metabolizmasını
bozarak, araştırmaların ve endüstriyel çalışmaların verimliliğini olumsuz yönde
etkilemekte, hastalıkların tanılarının doğru bir şekilde konulmasını engellemektedir.
Ayrıca virüs aşılarının hazırlandığı hücre kültürlerindeki kontaminasyon, insan sağlığı
açısından ciddi bir tehlike oluşturmaktadır (26).
Hücre kültürü çalışmalarında sterilizasyon çok önemlidir. Kültürde yabancı bir
mikroorganizma olmamalıdır. Mikroorganizma varlığı,
1. Kültürde koyu bir bulanıklık ve hızlı bir tahribatın varlığı
2. Bulanıklık olmadan hücrelerde oluşan sitopatik etkilerin tespiti ile anlaşılabilir.
Kontaminasyon
genellikle,
hücre
kültürlerini
oluşturmakta
kullanılan
doku
numunesinden kaynaklanır veya bakteriyel, fungal, viral ya da hücresel olabilir.
31
Mikroorganizmaların varlığı bazen uzun bir dönem anlaşılamayabilir. Bu da deneysel
sonuçları olumsuz yönde etkiler (27).
Hücre kültüründeki kontaminasyon çoğunlukla numunedeki antibiyotiklerin varlığından
dolayı fark edilemeyebilir. Antibiyotikler kontaminasyonu maskeleyebilir veya aldatıcı
negatif sonuçlara neden olabilir (27).
Antibiyotik
kullanılmayan
hücre
kültürlerinde
kontaminasyon
oluşmuşsa,
mikoorganizmalar tipik olarak hızlı bir şekilde büyür ve 18- 24 saat içerisinde koyu bir
bulanıklık oluşturur. Medyumdaki antibiyotikler, duyarlı mikroorganizmaları öldürür ve
dirençli olanlar seçilir. Pseudomonas ve küf gibi dirençli mikroorganizmalar hızlı
bulanıklık oluşturabilirler. Yavaş büyüyen mikroorganizmalar rutin teste tabi tutulsalar
bile belirlenemeyebilir. Mycoplazma, mikobakteri, anaerobik mikroorganizmalar,
Haemophylus türleri, fastidiyoz difteroidler ve mayaların, antibiyotik içeren hücre
kültürlerinden izole edildiği çalışmalar mevcuttur (5).
32
3. ECZACILIK FAKÜLTESİ ARAŞTIRMA
LABORATUARINDA U937 MAKROFAJ HÜCRELERİNİN
KÜLTÜRÜ
3.1. ÇALIŞMADA KULLANILAN TAMPON, SOLÜSYON VE BESİYERLERİ
Phosphate Buffer Saline (PBS) Tamponu:
Aşağıdaki formüle göre PBS hazırlandı:
K2HPO4………………………………..1,20 gr
Na2HPO4……………………………….0,22 gr
NaCl……………………………………8,5 gr
Distile su……………………………….1000 ml
Hazırlanan PBS’nin pH’ı, pH metre cihazı (WTW 340, Almanya) ile pH 7,0’ ye
ayarlandı. Daha sonra otoklavda (Hiroyama, Japonya) 121oC’de on beş dakika steril
edildi.
Fetal Bovine Serum (FBS):
İnaktive edilmiş fetal bovine serum (Biological, İsrail) ticari olarak satın alındı.
Biyolojik güvenlik kabininde (Nüve, Türkiye) 10 ml’lik steril falcon tüplere bölünerek
kullanılıncaya kadar -20oC’de saklandı.
33
Penisilin Streptomisin Solüsyonu:
Penisilin (10000 U/ ml) – streptomisin (10 mg/ ml) solüsyonu (Gibco, Almanya) ticari
olarak satın alındı. Biyolojik güvenlik kabininde 2ml’lik streril eppendorf tüplere
bölünerek kullanılıncaya kadar -20oC’de saklandı.
Hücre dondurma Solüsyonu:
FBS………………………………….....9 ml
DMSO………………………………….1 ml
Steril falcon tüpte karıştırıldı, 0,22 m’lik filtreden geçirilerek steril edildi.
Hücre yıkama Solüsyonu:
PBS……………………………………10 ml
Penisilin- streptomisin …...………….300 l
Steril falcon tüpte karıştırıldı, 0,22 m’lik filtreden geçirilerek steril edildi.
RPMI-1640 Besiyeri:
Hücre mediumu olarak kullanılacak RPMI-1640 besiyeri aşağıdaki şekilde hazırlandı:
RPMI- 1640 ( 25mM HEPES ve L- Glutamin içeren).…88 ml
İnaktif FBS ……………………………………………...10 ml
Penisilin- streptomisin ……………………………...……2 ml
Ticari olarak satın alınan RPMI- 1640 (Sigma, USA) besiyeri üzerine % 10 oranında
inaktive edilmiş steril FBS ve % 2 oranında penisilin- streptomisin solüsyonu ilave
edildi. Hazırlanan besiyeri miktarı 1 haftalık ihtiyaca göre ayarlandı ve kullanılıncaya
kadar +4oC’de saklandı.
34
3.2. U-937 HÜCRESİNİN TEMİN EDİLMESİ VE ÜRETİLMESİ
LGC Promochem’den elde edilen ATCC U-937 insan makrofaj hücresi ile çalışıldı.
3.2.1. Hücrelerin Çözdürülmesi
 Çözdürülecek hücreler için taze besiyeri ( %10 FBS, %2 penisilin-streptomisin
ilaveli RPMI-1640) oda sıcaklığında hazır bulunduruldu.
 Su banyosu (Nüve, Türkiye) 37 oC’ye ayarlandı.
 Hücre -80oC soğutucudan (Operon, Kore) çıkarıldı, sıcaklığı 37 oC’ye ayarlı su
banyosunda hızla çözdürüldü.
 Çözdürülen hücre çözeltisinden 1 ml, 9 ml taze besiyeri içine eklenip pipetaj
yapıldı.
 1500 devirde 5 dk santrifüj edildi. Süpernatan çekilip uzaklaştırıldı.
 Pellet üzerine 4 ml kadar taze besiyeri eklenip süspansiyon haline gelene kadar
pipetaj yapıldı.
 Bu süspansiyondan 1’er ml, 9’ar ml taze besiyeri içeren hücre kültür flasklarına
eklendi. Flasklar % 5 CO2’li inkübatöre (Sanyo, Japonya) 37oC ye kaldırıldı.
3.2.2. Hücrelerin Pasajlanması
 Hücreler düzenli olarak invert mikroskopta (Leica, Almanya) hücrenin
morfolojisi ve sayısı yönünden incelendi.
 Hücrelerin durumuna göre ortalama 2 günlük aralıklarla pasajı yapıldı.
 %5 CO2’li inkübatörden çıkarılan hücre kültür flaskları biyolojik güvenlik
kabinine alındı.
 Hücre kültür flasklarındaki medium pastör pipeti ile pipetaj yapılarak konik
tabanlı santrifüj tüplerine aktarıldı.
 1500 devirde 5 dk oda sıcaklığında santrifüj edildi.
 Süpernatan atılıp pellet hücre yıkama çözeltisi ile yıkandı. Tekrar santrifüj
edildi.
 Pellet oda sıcaklığına getirilen, 4ml hücre mediumu ile süspanse edildi.
 Bu süspansiyondan 1’er ml; 9’ar ml taze besiyeri içeren hücre kültür flasklarına
eklendi.
35
 İnvert mikroskop ile hücreler kontrol edildi.
 Hücre kültür flaskları üzerine pasaj sayısı ve tarih yazılarak, 37oC’de %5 CO2’li
inkübatöre kaldırıldı. (Şekil 3.3)
3.2.3. Hücrelerin Canlılık Kontrolü
 Her pasaj işleminde hücrelerin canlılığı trypan blue (Biological, İsrail) ile
kontrol edildi.
 Lam üzerine 10l hücre süspansiyonu ve 10l trypan blue boyası koyularak
karıştırıldı.
 Işık mikroskobunda (Leica, Almanya) x 40 büyütmede 100 hücre sayıldı.
 Boya almayan hücrelerin (canlı hücreler) yüzde oranı hesaplandı. (Şekil 3.4)
3.2.4. Hücrelerin Dondurulması
Hücreler pasajlanırken, 4.-10. pasaj sayısı aralığında bazı hücrelerin pasajı devam
ettirilirken, bir kısım hücre ileri çalışmalarda tekrar kullanılabilmesi amacıyla
dondurularak saklandı.
 Hücre kültür flasklarındaki medium pastör pipeti ile pipetaj yapılarak konik
tabanlı santrifüj tüplerine aktarıldı.
 1500 devirde 5 dk oda sıcaklığında santrifüj edildi.
 Süpernatan atılıp pellet hücre yıkama çözeltisi ile yıkandı. Tekrar santrifüj
edildi.
 Pellet, dondurma çözeltisinde süspanse edilerek son hacim yaklaşık 5 x 106- 2 x
107 hücre/ ml olacak şekilde ayarlandı.
 Eş zamanlı olarak trypan blue ile canlılık kontrolü yapıldı.
 Bu karışımdan 2’şer ml, -80oC’ye dayanıklı krio tüplerine aktarıldı.
 Krio tüpleri üzerine tarih, pasaj sayısı ve canlılık oranı not edildi.
 Dakikada 1oC soğutan izopropil alkollü özel kontainer içinde -80oC soğutucuya
kaldırıldı.
36
3.2.5. Hücrelerin Sayımı
Hücre sayımında thoma lamı kullanıldı.
Thoma Lamı ile Hücre Sayımı
Thoma lamının esası, 0,1 mm3 hacimde sayım yapılmasıdır. Thoma lamının yandan
görünüşü şekil 3.1. de verilmiştir.
Şekil 3.1. Thoma lamı yandan görünüş
Şekilde görüldüğü gibi lamın çukur bir kısmı vardır. Kültür, bu kısım üzerine aktarılır,
lamel kapatıldığında bu çukurda 0,1 mm yüksekliğinde bir sıvı kalır. Sayım yapılacak
alan cam yüzeyindeki çizgilerle belirlenmiştir (Şekil 3.2.). Lamel konduktan sonra
üzerine bastırılarak lamın çukuru dışında kalan düz kısmı ile lamel arasında bir sıvı
katmanının kalması önlenir. Böylece çukur alan içinde tam olarak 0,1 mm yüksekliğinde
sıvı bulunması sağlanmış olur. Thoma lamında 1 büyük kare 16 orta boy kare, her orta
boy karede 25 küçük kare olmak üzere toplam 400 küçük kare vardır. Sayım bu karelerde
yapılır. Şekil 3.1.’de bir küçük kare gösterilmiştir. Şekilde görüldüğü gibi, küçük kare
olarak belirtilen gerçekte bir kare prizmadır. Derinlik boyutu, şekilde verilen çukurun
derinliğini göstermekte olup, 1/10 = 0,1 mm dir. 1 küçük kare olarak belirtilen kare
prizmanın hacmi = 0,05 mm x 0,05 mm x 0,1 mm = 0,00025 mm3 = 1/4.000 mm3'dür.
Bir sayım alanında 16 x 25 = 400 küçük kare olduğundan toplam sayım hacmi = 0,00025
mm3 x 400 = 0,1 mm3'dür. (Şekil 3.5)
37
Şekil 3.2. Thoma lamı üstten görünüş
Thoma lamında sayım sonucu A x SF x16 x 10.000 formülü ile hesaplanır.
A : Bir orta boy karede sayılan hücre adedi
SF : Seyreltme faktörü
16 : 16 adet orta boy kare olduğundan tüm kare sonucuna erişmek için kullanılan çarpan
10.000 : 0,1 mm3' deki sayım sonucunu 1 ml' deki sayıya dönüştürmek ve standart sonuç
elde etmek için kullanılan bir değişmez.
Şekil 3.3. U937 hücrelerinin ışık mikroskobunda görüntüsü
Şekil 3.4. Trypan blue canlılık testi
38
Şekil 3.5. Thoma lamı ile hücre sayımı
39
4. HÜCRE KÜLTÜRÜ ÇALIŞMALARINA ÖRNEKLER
Bal ve arkadaşları, kromazomal anomali riski yüksek 30 olguyu, doğum öncesi
sitogenetik tanı endikasyonları çerçevesinde belirlemişler, fetal kromozomların ve
kromozomal anomalilerin saptanması amacı ile amniyotik hücre kültürü yapmışlardır
(28).
Yapılan bir diğer çalışmada aloe emodin ve cisplatinin iki ve üç boyutlu hücre kültürü
yöntemi kullanılarak sıçan glioma hücrelerinde, hücre çoğalması ve hücre siklusu sentez
fazı üzerine etkileri araştırılmıştır (29).
Bir diğer çalışmada ise 160 olgu üzerine yüksek riskli gebeliklerde 2. trimesterde
genetik amniyosentez yapılmıştır. Annenin yaşının büyük olması, önceki gebelikte
fetal- perinatal kayıp veya anomali öyküsü amniyosentez endikasyonlarının başında yer
almıştır. Başarılı kültür oranı %93, prenatal tanı verebilme oranı %96 olarak
belirlenmiştir. Amniyotik hücre kültürü yöntemi ile kromozom anomalisi saptanan altı
olgudan
biri
Klinefelter
sendromu
(47,XXY),
dördü
dengeli
translokasyon:
46,XX,t(13:15), 46,XX,t(4:10), 46,XY,t(2:15), 46,XX,t(6:7), sonuncusu ise poliploidi
olarak tespit edilmiştir (30).
Ceyhan ve arkadaşları, genç yetişkin sıçan kemik iliği stromal hücrelerinin kültüre
edilebilirliği ve kültür hücrelerinin genel histomorfolojik ve osteoblastik formasyon
yönünden değerlendirilmesini amaçlamışlardır. Sonuç olarak sıçan kemik iliği
hücrelerinin kültürde üreme yüzdesi % 93.8 oranında yüksek bulunmuştur. Kültür
flasklarında, zamanla birbirine yapışarak çoğalan farklı morfolojide stromal hücreler ve
40
aralarında pikrotionin ile boyanan çok nükleoluslu büyük çekirdekli osteoblastlara
benzeyen hücreler saptanmıştır (31).
Başka bir çalışmada ise tavşan modelinde in vitro fonksiyonel özafagus segmenti
hazırlamaya yönelik olarak, fetus ve erişkin distal özofagus düz kas hücrelerinin
morfolojik özellikleri ve büyüme kinetiklerinin hesaplanarak karşılaştırılması
amaçlanmıştır. Erişkin ve fetus Yeni Zelanda tipi tavşanların özofaguslarının distal
kısımındaki dokuların kas tabakası kültüre edilmiş ve üreyen hücreler anti-aktin ve antimiyozin antikorları ile immünositokimyasal boyama yapılarak tiplendirilmiştir. Bu
çalışmanın bir sonucu olarak, farklı dokulardan elde edilen düz kas hücrelerinin kültür
ortamında benzer üreme özellikleri gösterdikleri belirtilmiştir (32).
Soysal ve arkadaşları, antioksidan etkileri bildirilmiş maddeler olan melatonin, karoten
ve genotoksik bir madde olan Mitomisin C’ nin tek tek veya birlikte in vitro ortamda
sağlıklı 11 bireyin periferik kan lenfosit kültüründe kardeş kromatid değişimi üzerindeki
etkilerini araştırmışlardır (33).
Homosisteinin, nitrik oksit sentezini, biyoyararlanımını ve yıkımını nasıl etkilediğini
ortaya koymak amacı ile endotel hücre kültüründe endotelyal nitrik oksit sentaz ve
dimetilarjinin dimetilaminohidrolaz gen ekspresyonları ile nitrik oksit düzeyleri, başka
bir hücre kültürü çalışmasında araştırılmıştır. Çalışmanın sonucu olarak, homosisteinin
nitrik oksit üzerine etkisinin endotelyal nitrik oksit sentaz ve dimetilarjinin
dimetilaminohidrolaz gen ekspresyonları düzeyinde olmadığı bu nedenle özellikle
substrat
düzeyinde
denetim
mekanizmaları
üzerine
yoğunlaşılması
gerektiği
düşünülmüştür (34).
Bir başka çalışmada 70 hayat kadını hücre kültürü ve enzim immünoassey (EIA)
yöntemi ile genital herpes simpleks virüsü (HSV) enfeksiyonu açısından taranmıştır.
Her iki yöntemin birlikte değerlendirilmesi sonucu İstanbul’ da hayat kadınlarında HSV
2 ile genital enfeksiyon prevelansı % 3 olarak saptanmıştır (35).
Coronnello ve arkadaşları tarafından bazı organik altın bileşiklerinin A2780 insan
kanser hücrelerine sitotoksik etkileri araştırıldığında test edilen bileşiklerin önemli
antiproliferatif etkileri olduğu ortaya konmuş ve organik altın bileşiklerinin platin
41
bileşiklerinden daha fazla hücre döngüsünde değişikliklere sebep olduğu gösterilmiştir
(36).
Ray ve arkadaşları K562 insan lösemik hücre soyunda tributylin halo benzoat içeren
bazı farklı bileşiklerin sitotoksik etkilerini ve bu hücrelerde ekstraselüler kalsiyum iyon
girişini incelemişler, K562 hücrelerinin düşük membran kolesterol içeriğine sahip
olduğunu bulmuşlardır. Sonuç olarak Tributylin benzoatın K562 hücrelerine toksik
etkisinden membran kolesterol içeriğinin sorumlu olduğunu belirtmişlerdir (37).
42
5. SONUÇ
Hücre kültürü, hücrelerin belirli bir besiyerinde çoğaltılması olup, bugün birçok
alanda uygulanabilirliğinden ve deney hayvanı kullanımını azaltması açısından
büyük öneme sahiptir.
Günümüzde hücre kültürü ile viral tanı, aşı, enzim, hormon ve monoklonal antikor
üretimi, sitogenetik ve sitotoksik çalışmalar, enfeksiyon ve ilaç araştırmaları vb.
yapılabilmektedir. Ayrıca somatik gen tedavisi, tümör aşıları, canlı aşıların greft
amaçlı kullanılması, üç boyutlu dokuların oluşturulması konularında da gelecek
vadetmektedir.
Bu çalışma ile insan makrofaj hücreleri kullanılarak hücrelerin çoğaltılması,
pasajlanması, dondurularak saklanması, canlılık kontrolü gibi hücre kültürünün
temel aşamaları ile hücre kültür laboratuarının genel kuralları öğrenilmiştir.
43
KAYNAKLAR
1. Baysal K, Serhatlı M, Adıgüzel Z, ve ark. İleri moleküler hücre biyolojisi
teknikleri eğitimi, TÜBİTAK MAM Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji
Enstitüsü, Kocaeli, 12-16 Mayıs 2008; 5-14.
2. Ovalı E, Uçar F. Hematolojide uygulamalı hücre teknikleri kurs kitabı. Trabzon,
2003; 217: 7-16 .
3. www.medicine.ankara.edu.tr/temel_tip/biyokimya/files/Hucre%20kulturu.doc
Erişim tarihi: 2006.
4. Alberts B, Johnson A, Lewis J, et al. Isolating cells and growing them in culture,
Walter P. (Eds.). Molecular Biology of the Cell, New York Garland Science,
2002; 32-50.
5. Fresney RI. Culture of animal cells: A manual of basic technique. John Wiley
and Sons, New Jersey, 2005; 15-19.
6. Griffithd B. The Development of Animal Cell Product: History and Overview,
ed. Glyn Stacey and John Davis, Medicines from Animal Cell Culture. John
Wiley and Sons Ltd., England, 2007; 11-18.
7. Aydıntuğ YS, Mutlu İ. Hücre kültürü ve diş hekimliğindeki uygulamaları,
GATA Sağlık Bilimleri Enstitüsü Diş Hekimliği Bilimleri Merkezi, Ankara,
2003; 2-22.
8. Alberts B, Bray D, Hopkin K, et al. Manipulating genes and cells, Essential cell
biology. GS Garland Science, Taylor & Francis Group, New York, 2004; 323327.
9. Stock - holm. Postgraduate Course- Airway epithelial cell culturing techniques:
Opportunities and limitations. European respiratory society annual congress
2002.
10. Çiçek C, Bilgiç A. Klinik viroloji laboratuarında uzmanlık öğrencisine verilen
hücre kültürü eğitim programı. İnfeksiyon Dergisi 2006; 20 (3): 231-241.
11. Çetinkaya G, Taş A, Arat S. Primer hücre kültütü uygulamalı kursu. TÜBİTAK
MAM Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji Enstitüsü, 23-24 Ocak 2008; 3-8.
12. Hardingham TE, Kielty CM, Canfield AE, et al. Cell Culture in Tissue
Engineering. Stacey G, Davis J, Medicines from Animal Cell Culture. John
Wiley and Sons Ltd, England, 2007; 113-125.
13. Hynes RO, Bye JM. Density and cell cycle dependence of cell surface proteins
in hamster fibroblast. Cell 3, 1974: 112- 120.
44
14. Oktar N. K562 Hücre dizisinde fosfin bileşiklerinin sitotoksik ekisinin MTT ile
araştırılması.Yüksek Lisans Tezi, Çukurova Üniversitesi, Adana, 2009; 20-25.
15. Başaran N. Tıbbi genetik ders kitabı. (7. Baskı), Güneş & Nobel Tıp Kitabevi,
Bursa, 1999; 186-187.
16. Hirst SJ, Airway smooth muscle cell culture: application to studies of airway
wall remodelling and phenotype plasticity in asthma. Eur Respir J 1996; 9: 808820.
17. Sakkas D, Jaquenoud N, Leppens G, et al. Comparison or results after in vitro
fertilized human embriyos are cultured in routine medium in coculture on vero
cells: A randomized study. Fertil Steril, 1994:61: 521-525.
18. Tucker JM, Kort HI, Toledo AA, et al. Effect of coculture on subsequent
survival and implantation of cryopreserved human embryos.J Assist Reprod Gen
1995:12: 689-692.
19. Menezo Y,Guerin JF, Czyba JC. İmprovement of human early embryo
development in vitro by coculture on monolayers of Vero cells. Bio Reprod.
1990:42: 301-306.
20. Doyle A. Griffiths JB. Cell and Tissue Culture: Laboratory Procedures in
Biotechnology. John Wiley&Sons. 1998; 57-64.
21. Freshney RI. Culture of Animal Cells; A Manual of Basic Techniques. WileyLiss. New York ,1994; 486.
22. Fısher D, Franscıs GE, Rıckwood D. Cell Seperation A practical apprıoach,
Oxford University Pres.1998; 259: 21-27.
23. McGahon AJ. Martin SJ, Bissonnette RP, et al. Green DR: The end of the (cell)
line: methods for the study of apoptosis in vitro. In: Schwartz LM, Osborne BA
(eds), Methods in Cell Biology, Cell Death. Academic Press. San Diego, 1995;
46: 150-181.
24. Yaka E, Eğilmez MY, Keskinoğlu P, ve ark. Alzheimer hastalığında beyin
omurilik sıvısında (BOS) biyolojik belirteçler ve BOS’ un PC12 hücre hattı
canlılığı üzerine in vitro etkisinin değerlendirilmesi, Turkish Journal of
Geriatrics 2006; 9 (1): 1-7.
25. Mosman T. Rapid colorimetric assay for cellular growth and cytotoxicty assays.
Journal of immunological Methods, 1983; 65: 55-63.
26. Karaaslan A, Özsan M. Hücre kültürlerinde mycoplasma kontaminasyonu,
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Mecmuası. 1998; 3; (51); 169- 172.
45
27. McGarrity GJ. Detection of contamination. In: Jakoby WB, Pastan IH (eds), Cell
Culture. Acedemic Press, Inc.-New York-1979; 18-29.
28. Bal F, Oğur G, Yıldız A, ve ark. Kromozomal anomali riski taşıyan gebeliklerde
amniyotik hücre kültürü ile fetal kromozomlarım incelenmesi. T Klin Jinakol
Obst 1995; 5.
29. Gazi C, Tapul L, C6 sıçan glioma hücreleri üzerine aloe emodin ve cisplatinin
etkilerinin iki ve üç boyutlu hücre kültür modellerinde incelenmesi. İstanbul Tıp
Fakültesi Dergisi 2006; 69:110-116.
30. Yayla M, Bayhan G, Yalınkaya A, ve ark. Yüksek Riskli Gebeliklerde 2.
Trimester Genetik Amniyosentez: 165 Olgunun Klinik Değerlendirmesi.
Perinatoloji Dergisi 1999; 7: 40-46.
31. Ceyhan T, Bilir A, Karaca Ç, ve ark. Sıçan kemik iliği stromal hücrelerinin
kültüre edilebilirliği ve osteoblastik formasyonun değerlendirilmesi. Acta
Orthop Traumatol Turc 2006; 40 (1): 67-71.
32. Korkmaz M, Yakut T, Güvenç BH, ve ark. Fetal ve Erişkin Tavşan Özofagus
Düz Kas Hücrelerinin Morfolojik Özelliklerinin ve Büyüme Kinetiklerinin
Karşılaştırılması. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi 2004; 30 (1): 27-30.
33. Soysal Y, Şahin Fİ, Menevşe S. Melatonin, karoten, Mitomisin C’ nin kardeş
kromatid değişimine etkisi. S.D.Ü. Tıp Fak. Derg. 2008: 15 (3); 23-29.
34. Akkiprik M, Çevik D, Özer A, ve ark. Homosisteinin insan göbek kordon ven
endotel hücre kültüründe eNOS ve DDAH gen ekspresyonlari üzerine etkisi.
Marmara Medical Journal 2007; 20 (3); 144-149.
35. Yılmaz G, Bozkaya E, Türkoğlu S, ve ark. Hayat kadınlarında genital Herpes
Simpleks
virüsü
enfeksiyonu
prevelansının
hücre
kültürü
ve
enzim
immünoessey yöntemleri ile saptanması. Klinik dergisi 1991; 2 (4); 72-73.
36. Giovagnini L, Ronconi L, Aldinucci D, et al. Synthesis, characterization, and
comparative in vitro cytotoxicity studies of Platinum(II), Palladium(II), and
Gold(III) Methylsarcosinedithiocarbamate Complexes. J. Med. Chem, 2005; 48:
1588-1595.
37. Ala S, El Aziz A. Macromolecules Containing Metal and Metal-Like Elements.
Wiley Interscience 2004; 218 (3): 63-64.
46
ÖZGEÇMİŞ
Mehmet Kaan TİRYAKİ 02.05.1987’ de Kırşehir’ de doğdu. İlk ve orta öğrenimini
sırasıyla Aşıkpaşa İlköğretim Okulu, Cacabey İlköğretim Okulu ve Hacı Fatma Erdemir
Anadolu Lisesi’nde tamamladı. 2005-2010 yılları arasında Erciyes Üniversitesi
Eczacılık Fakültesi’nde lisans eğitimini aldı.
Download