T. B. M. M. B : 53 Sayın milletvekilleri, görülüyor ki, memleketimi­ zin içinde bulunduğu şimdiki durum, hükümet prog­ ramındaki bu sözleri tıpatıp doğrulamaktadır. Enflas­ yon aşağı çekilmemiş, fiyatlar alabildiğine yükselmiş; fakirin, işçinin, memurun, esnafın, dulun, yetimin, emeklinin, kısacası ortadireğin beli yeterince bükül­ müştür, Temenni ediyoruz ki, Yüce Allah'ın buyur­ duğu şekilde, sayın hükümet, refah yolunu, karnı tok uyuyanlardan çok, karnı aç uyuyanlara da açık bu­ lundursun. (MDP sıralarından alkışlar) Sayın milletvekilleri, yüksek enflasyon, bir toplum­ da, bir hastanın yüksek ateşi gibidir; uzun süre yük­ sek ateşte tutulan hasta gibi, yüksek enflasyon altın­ da tutulan toplum bünyesi de tahrip olur. Sayın üyeler, ekonomik uygulamalarda, devlet, kendi. vatandaşlarına karşı tüccar gibi hareket ede­ mez, Aksi halde, Anayasamızdaki sosyal devlet anla­ yışına da ters düşülmüş olur. Vatandaşı kendi kade­ riyle başbaşa bırakmak da mümkün değildir. Kusur kendisine ait olmadığı halde uğradığı bir zararda, yakalandığı bir fırtınada ve sağnakta vatandaşın sığı­ nacağı yer, devletin şemsiyesidir, yani, devlet baba­ nın kanatlarının altıdır. Serbest piyasa ekonomisi esp­ risi içinde, devlet, babalık vasfını bırakamaz, şem­ siyesini vatandaşa kapatamaz, Her geçen gün, sofrasında, peyniri, zeytini yiye­ mezlerin; karnını doyurmak için sadece çaya ekmek batıranların sayısı artırıyorsa; birtakım ulaşım ve ha­ berleşme hizmetleri, aşırı yüksek fiyat yüzünden dar gelirli büyük halk kitleleri tarafından kullanılamaz oluyorsa; hastalanan vatandaşlar ilaç alamaz hale ge­ liyorsa; yatırımlar azalıp, üretim artmıyorsa, buna mukabil işsizlik çoğalıyorsa; fert başına millî gelir artmıyor, düşüyorsa, ülkede işlerin iyiye gittiğini hiç kimse iddia edemez. (MDP sıralarından «Bravo» ses­ leri .alkışlar) Devlet, ürettiği temel mallara aşırı zamlar yapa­ rak, fazla kâr etme yarışını özendirip, pahalılığa se­ bep olmamalıdır. Hükümet, makro düzeyde gözeti­ miyim,-arz ve talebi dengelemeli, piyasa fırsatçılığına meydan vermemelidir. Serbest piyasa ekonomisi ye­ rine, serbest fırsatçılık ekonomisi hâkim hale gelme­ melidir. Sayın milletvekilleri, çok önemli bir başka konuya değinmek istiyorum Rüşvet ve suiistimallerin yaygın olduğu bir dönemi yaşamaktayız, Hiç kimsenin, fakir fukaranın alın terinden damla damla alman vergileri, hilei şer'iye ile cebine indirmeye hakkı yoktur. (MDP 23.12.1985 0:1 sıralarından alkışlar) Bu konuda, hükümeti hassasi­ yete ve göreve davet ediyoruz. Toplumumuzu ilgilendiren bir başka konuda da bilgi vermek istiyorum. Bir kısım neşir organları müs­ tehcen ve çıplak kadın resimlerini basmak ve yaymak suretiyle, toplumun yargı değerlerini istismar etmek­ tedir. (MDP ve ANAP sıralarından alkışlar) örf ve âdetlerimize uygun olmayan, ahlak ku­ rallarını rencide eden bu uygulamalara son verilme­ sini istiyor ve bu konuda hükümetin tedbir alacağı­ nı ummak istiyoruz. Sayın milletvekilleri, bu iktidar, yönetimi bir siyasî partiden değil, tarafsız bir idareden, bir hükümetten devralmıştır. Kadrolar genellikle, seçkin, liyakatli bü­ rokratlarla teçhiz edilmişti. Hükümet, başarılı, ta­ rafsız olanları görevlerinde muhafaza etmeli idi. Toplumumuzun partizanlığa tahammülü hiç yoktur. Mahallî seçimler sırasında da, özellikle hükümet üye­ lerince başlatılan, «Bizden olmayanlara hayat hakkı yoktur» imajı yaygın hale gelmemeliydi. BAŞKAN — Saym Memişoğlu, grup olarak 14 dakika süreniz kaldı. FEHMİ MEMİŞOĞLU (Devamla) — Bitiriyorum efendim, teşekkür ederim.. Bize göre, demokrasiyi tüm kurallarıyla yerleştir­ mede, birlik ve beraberliğin yolu, bu tür uygulamalar değildir. Muhterem milletvekilleri, biz, hepimiz, yani bu Meclis, demokrasiye titizlikle sahip çıkıp, tüm kural­ larıyla onu işler hale getirip, sağlıklı bir şekilde bizden sonrakilere devretmekle yükümlüyüz. Bu sebeple, ta­ rihî bir sorumluluk ve vebal altındayız. Biz, Milliyet­ çi Demokrasi Partisi Grubu olarak, daima bu sorum­ luluğu müdrik, demokrasimiz ve geleceğimiz açısın­ dan, elden geldiğince yapıcı bir muhalefet örneği vermeye çalıştık. Ne var ki, bunca uyarılarımıza ve gayretlerimize rağmen, bu çatının altında vuku bulan bunca haklı eleştirilerimiz, kamuoyuna aktarılamadı ve sesimiz bu dört duvar arasında hapsedilmek isten­ di. Fiiliyatta, arzu edilen ölçüde, bir, iktidar - mu­ halefet diyalogu da kurulamadı. Bu görünüm içinde geçirdiğimiz bu iki yıl da, demokrasimiz açısından ge­ reği gibi kullanılamadı. Umarım, bundan sonra, baş­ ta iktidar, TRT ve şerefli Türk basını ve diğer kuru­ luşlar olmak üzere, hepimizce mümkün olan yapıla­ cak ve demokrasimiz, arzu edilen yere ve seviyeye ulaştırılacaktır. Sayın milletvekilleri, sözlerimi bu duygular içinde bitirirken, bütçenin aziz milletimize hayırlı ve uğurlu 729 —