MEB-TÜBİTAK Türkiye Sanayi Sevk ve İdare Enstitüsü BAZI SEBZELERİN ÇİĞ VE PİŞMİŞ DURUMLARINDAKİ C VİTAMİNİ TAYİNİ PROJE EKİBİ: GRUP VİTAMİN Cem GÜLBAHAR (Fevzi paşa İMKB YİBO) Müberra DÖNGEL (İSPİR YİBO) Deniz ASLAN (1071 Malazgirt YİBO) Danışman Prof. Dr. Hasan SEÇEN Prof. Dr. Veysel Turan YILMAZ GEBZE HAZİRAN–2009 İÇİNDEKİLER ÖZET 1. GİRİŞ 1.1. C Vitamini 1.2. C Vitamininin Genel Özellikleri 1.3. Önemi 1.4. Kaynakları ve Kullanım Alanları 2. PROJENİN AMACI 3. YÖNTEM 3.1. Kullanılan Materyaller 3.2. Deneyler 3.2.1. Deneylerin Yapılışı 3.2.1.1. Standart Çözeltilerin Eldesi 3.2.1.2. Çiğ Sebze ve Meyvelerdeki C Vitamini Tayini 3.2.1.3. C Vitamini Miktarının Sıcaklığa Bağlı Değişimi 4. BULGULAR ve YORUM 5. TARTIŞMA 6. SONUÇ TEŞEKKÜR KAYNAKÇA SAYFA NO 1 2 3 4 5 6 6 7 8 8 8 9 9 9 10 10 11 12 13 14 ÖZET Bazı sebze ve meyvelerin C vitamini içerdikleri bilinmektedir. Bu sebze ve meyvelerin pişmesi sonucu C vitamini miktarının azaldığı düşünülmektedir. Fakat yapılan literatür araştırmasında sıcaklığın artmasına bağlı olarak C vitamini miktarının değişip değişmediğine dair bir bulguya rastlanılmamıştır. Sebze ve meyvelerdeki C vitamini tayini titrimetrik yöntemlerle yapılabilmektedir. Çeşitli sebze ve meyvelerin içerdikleri C vitamini miktarının belirlenmesindeki yöntem kolay ve aynı zamanda etkilidir. Bu çalışmada bazı sebzelerin çiğ ve pişmiş durumlardaki C vitamini miktarının değişimini titrasyon yöntemi ile bulmaya çalıştık. Bu yöntemle yapılan analizler sonucunda sıcaklık artışına bağlı olarak sebze ve meyvelerdeki C vitamini miktarının azaldığı saptanmıştır. 1. GİRİŞ Vitamin sözcüğü Polonyalı, biyokimyacı Casimir Funk tarafından 1912'de kullanılmıştır. Vita Latince, hayat demektir, -amin son eki ise amin sözcüğünü kastetmektedir. Zira o dönemde tüm vitaminlerin amin oldukları sanılmaktaydı. Bugün bunun yanlış olduğu bilinmektedir. Vitaminler besinlerimizde bulunmadığı zaman, metabolizmada bozukluklara yol açabilirler. Vitaminler vücudun sağlıklı gelişimi, sindirim fonksiyonları, enfeksiyonlara karşı bağışıklık kazanması açısından oldukça gereklidir. Ayrıca vücudumuzun karbonhidrat, yağ ve proteini kullanmasını da sağlarlar. Vitaminler vücutta "yakılmaz", yani vitaminlerden doğrudan enerji (kalori) alınmaz. Vücut, her vitaminden gerekli olan miktarın kan dolaşımında sürekli mevcut olmasını sağlar. Vitaminler yağda ve suda çözünen olmak üzere iki şekilde gruplandırılır. Suda çözünen vitaminlerin fazlası vücut sıvıları ile atılırken, yağda çözünen vitaminlerin fazlası ise yağ dokusunda depolanır. Suda çözünen bir vitamin olan C vitamininin yokluğu birkaç haftada belirtilerin ortaya çıkmasına yol açabilir. C vitamini eksikliğinden kaynaklanan iskorbüt hastalığı ise 20-30 hafta içinde ölümle sonuçlanabilir [1]. Antioksidan özelliği keşfedilen birçok farklı madde vardır. Bunlardan biri de C vitaminidir. Askorbik Asit (C Vitamini), turunçgiller, domates, yeşil yapraklı sebzeler (brokoli, ıspanak vb.) ve patates gibi sebze ve meyvelerde bulunur [3]. C vitamini, elektron vererek, E vitamini radikallerini indirgeyerek tekrar E vitamini haline getirir [2]. Fakat C vitamini çok çabuk yükseltgendiği için pişirirken ve hazırlarken bulunan C vitamininin çoğu işe yaramaz hale gelmektedir. Bu yüzden C vitamini ihtiva eden besinlerin hafif pişirilmesi, yenilebiliyorsa çiğ yenmesi ve hazırlarken de kesildikten kısa bir süre sonra tüketilmesi önerilmektedir [3]. 1.1. C Vitamini Vitaminler çok çeşitlidir. A, B, D, E, K gibi… Bunlardan biri de C vitaminidir. Vitaminin bağ ve molekül modeli ile genel özellikleri aşağıdaki gibidir (Şekil 1) [4]. C vitamini bağ modeli C vitamini molekül modeli Şekil 1. C vitaminin yapısı Kimyasal formülü C6H8O6 olan C vitamininin molekül ağırlığı 176,12 g/mol`dür. Erime noktası 189oC, bozunma sıcaklığı 192 oC`dir C vitamini Askorbik asit olarak bilinir ve suda çözünür. Birçok hayvan ve bitki kendi C vitaminini yapabilirken, insanlar dışarıdan almak zorundadır. Askorbik asit üzerinde ilk bilimsel araştırmalar 1907'de Holst ve Frolich tarafından yapılan deneylerle başlar. Araştırmalarını sürdüren Holst ve Frolich birçok besin maddesinin ve bu arada özellikle yeşil sebze ve meyvelerin iskorbüt hastalığını önleyici etkileri olduğunu bulmuşlardır. Funk 1912'de iskorbüt hastalığının besinlerde bulunan bir faktörün eksikliği sonucu oluştuğu düşüncesini ortaya koymuş ve bu maddeye antiskorbutik vitamin adını vermiştir. Daha sonra Drummond 1920'de antiskorbutik vitamin için Vitamin C adını kullanmıştır. Zilva ve çalışma arkadaşları (1918-1929) limondan antiskorbutik faktörü yoğunlaştırma üzerinde çalışmışlar ve hemen hemen saf askorbik asit bazı fiziksel ve kimyasal özellikleri belirlenerek izole edilmiştir. Zilva bu çalışmaları esnasında 2,6-diklorofenol indofenolün (2,6-DCPIP) vitamin çözeltisi tarafından indirgendiğini de bulmuştur. Zilva deneylerini sürdürürken Szent-Gyorki 1928 yılında portakal, lahana ve hayvanların adrenal bezlerinden askorbik asidi ayırmış fakat 1932 yılına dek bu maddenin antiskorbüt vitamini olduğunu anlayamamıştır. Buluşunu yayımlamadan King bu araştırmadan habersiz heksuronik asit ile aynı olduğunu kabul ettikleri kristal maddenin limon suyundan izolasyonunu bildirmiştir. Bundan sonra birçok bağımsız araştırıcılar özellikle Tillmans, Vedder, Nelson, Harris ve Von Vargha vitaminin kimliğini saptamışlar ve glikozdan sentezini gerçekleştirmişlerdir. Askorbik asit ismi Szent-Gyorki'e izafeten verilmiştir. Askorbik asit ve vitamin C, L-ksiloaskorbik asidin günümüzde yaygın olarak kullanılan iki ismidir. Bununla beraber tarihsel gelişimi sırasında cevitamik asit, antiskorbutik vitamin, heksuronik asit, skorbutamin ve redoxon olarak adlandırılmıştır. Diğer kimyasal isimleri; L-askorbik asit, 3-Oxo-L-glufuranolaktonel (enol form), L-3ketotreoheksuronikasitlaktondur [4]. 1.2. C Vitamininin Genel Özellikleri Askorbik asit bir monosakkarit türevi olup yapıca glikoza ve diğer altı karbonlu monosakkaritlere benzer. Renksiz, beyaz, dikdörtgen kristallerdir. Çok hafif özel bir kokusu vardır. Ekşi tatta ve asit reaksiyondadır. Optikçe aktiftir. Polarize ışığı sağa çevirir. Asetonda çok zor çözünür. Eter, petrol eteri, benzen, kloroform ve yağlarda çözünmez. C vitamini kimyasal olarak askorbik asidin ışığı sola döndüren enantiyomeridir. Ticari C vitamini genelde askorbik asit kristallerinden veya askorbik asidin kalsiyum veya sodyum tuzlarından oluşmaktadır. C vitamini (askorbik asit) omurilik, akciğer ve göz gibi pek çok hayvansal dokunun sulu bölümlerinde oldukça yüksek derişimde (milimolar ve üstü) bulunur. Bazı meyveler yüzde 1'den fazla (~6 mM) içerebilir. İnsan kanı plazmasında normal olarak 0,1 mM düzeyinde bulunur. Çoğu organizma C vitaminini sentezleyebilmesine rağmen, insanlar dahil birkaçı onu diyetle almak zorundadırlar. Enediol yapısından ötürü, zayıf bir asit gibi davranır (pKa1=4,2 civarında) ve buna bağlı olarak da çoğu dokularda monoanyon olarak bulunur. 3- pozisyonundaki hidrojen en asidik olanıdır, tek elektronlu oksidasyon reaksiyonlarında çıkarılan hidrojen atomudur. C vitamininin kesin ölçümü hem onun biyokimyasal hem de farmakokinetik özellikleri için zorunludur. Biyolojik sistemlerde askorbik asidin rolü, C vitamininin in vivo fonksiyon ve gerekleri iki faktörle birlikte ele alınmalıdır: Birincisi, C vitamininin hem antioksidan hem de bir enzim kofaktörü olarak hareket etme yeteneği dahil biyokimyasal özellikleridir. İkincisi, bağırsakta emilmeyi, serum konsantrasyonunu, hücresel dağılımı, kullanım ve dışarı atılımını içeren farmakokinetiğidir [4]. 1.3. Önemi C Vitamini eksikliği iskorbüt hastalığına neden olur. Bu hastalıkta diş eti kanamaları, ciltte morarma, eklem ağrısı, nefes darlığı, uyuşukluk görülür. C Vitamini azlığında • Bağışıklık sistemi zayıflığı • Kanser • Ülser • Kalp ve damar hastalıkları daha sık görülür. C vitamininin fazlalığında ise • Sindirim sisteminde tahriş • İdrar yollarında yanma • İdrar yollarında taş oluşması ( yeterli sıvı alınmadığında tuz çökelmesi ile) görülür. Hamileler, sigara içenler, bebekler, hastalar, emziren anneler ve yaşlılarda C vitamini ihtiyacı normal insana göre daha fazladır [4]. 1.4. Kaynakları ve Kullanım Alanları Doğada en çok taze sebze ve meyvelerde bulunur. Meyveler arasında en çok askorbik asit içerenler; limon, portakal, greyfurt, kivi, ananas, çilek ve frenk üzümüdür. Sebzeler, özellikle kuşburnu, karnabahar, lahana, ıspanak, kuru soğan, biber, turp, tere, maydanoz ve yer elması askorbik asit bakımından en zengin kaynaklardandır [5-6]. • Çeşitli Sebzelerdeki Askorbik Asit Miktarları [4] Sebze Askorbik asit (g/100g) Sebze Askorbik asit (g/100g) Kuşburnu 0,450 Ispanak 0,050 Maydanoz 0,180 Kızılcık 0,055 Şalgam yaprağı 0,130 Lahana 0,042 Yeşil sivri biber 0,100 Domates 0,023 Kara lahana 0,094 Taze fasulye 0,020 Karnabahar 0,080 Patates 0,016 (Verilen rakamlar çeşitli türlerin ortalamasıdır.) Sebze ve meyvelerin C vitamini miktarı türüne, yetiştiği toprağa, iklime, tohumuna ve olgunluk derecesine göre değişir. Genellikle ham meyve ve sebzeler olgunlarından daha çok C vitamini içerir. Ancak domates, şeftali, kayısının olgunlarında C vitamini fazladır. Yine güneş ışığından çok yararlanan bitkilerin C vitamini, güneş ışığından yararlanamayanlardan daha yüksektir [4]. 2. PROJENİN AMACI Günlük hayatta sıkça kullanılan bazı sebze ve meyvelerin çiğ durumda içerdikleri C vitamini miktarını tespit edip, daha sonra bu sebzelerin farklı sıcaklıklarda pişirilmesi sonucunda C vitamini kaybına uğrayıp uğramadıklarını deneysel olarak tayin etmektir. 3. YÖNTEM Besin maddelerinde bulunan C vitamini tayininde İyodometri yöntemi ile Bessey’in modifiye titrimetrik yöntemi kullanılabilir [7]. Projemizde Bessey`in modifiye titrimetrik yöntemi kullanılmıştır. 3.1. Kullanılan Materyaller • Kuru soğan, patates, havuç, çarliston biber ve limon • 2,6-diklorofenol indofenol, askorbik asit, asetik asit, destile su • Büret, erlanmayer, pipet, bünzen kıskacı, mezur, destek çubuğu, üç ayak, huni, deney tüpleri, tüplük, süzgeç kağıdı, kimya termometresi, hassas terazi • Makas, bıçak, plastik eldiven, rende, ısıtıcı, metal kap, plastik tabak 3.2. Deneyler 2,6-diklorofenol indofenol ile askorbik asit arasındaki oksidoredüksiyon reaksiyonuna dayanır. 2,6diklorofenol indofenol [derin mavi (bazik) / pembe (asidik)], askorbik asit tarafından renksiz löko türevine indirgenirken, askorbik asit dehidroaskorbik aside yükseltgenir. 2,6-diklorofenol indofenol aynı zamanda indikatör görevi yapar. N Cl + Na-O N O Cl HO Cl O Asidik Bazik H N Cl HO OH Cl Renksiz Cl Titrasyonun sona erdiği 2,6-diklorofenol indofenol‘ün pembe renginin sabit kalması ile anlaşılır. Titrasyon ortamında asetik asit veya metafosforik asidin bulunması gerekmektedir. Çünkü bu asitler; bazı metal iyonlarının katalize ettiği aerobik oksidasyonu inhibe eder; enzimleri inaktive ederler; proteinleri çöktürerek proteine bağlı askorbik asidi serbestleştirirler. 3.2.1. Deneylerin Yapılışı 3.2.1.1. Standart Çözeltinin Eldesi 1. 1000 mg maddesi 200 mL saf suda çözülür. 2. 700 mg Askorbik asit katısı 100 mL saf suda çözülür. 3. Askorbik asit çözeltisinden 3 mL alınıp üzerine 5 mL asetik asit eklenir. 4. Titrasyon deney düzeneği kurulup hazırladığımız 2,6-diklorofenol indofenol çözeltisi bürete konulur. 5. Titrasyona başlanır. 6. Titrasyon sonucunda 3 mL Askorbik aside karşılık 9 mL 2,6-diklorofenol indofenol çözeltisinin kullanıldığı tespit edilir. 7. 1 mL 2,6-diklorofenol indofenol çözeltisinin 2,33 mg Askorbik aside eşdeğer olduğu bulunur. 3.2.1.2. Çiğ Sebze ve Meyvelerdeki C Vitamini Tayini 1. 100’er g patates, havuç, kuru soğan, çarliston biber ve limon alınır. 2. Sebzeler sırasıyla rendelenerek süzgeç kâğıdı yardımıyla süzülür. 3. Her birinden 5’er mL alınarak üzerilerine 5’er mL asetik asit çözeltisi eklenir. 4. Örnekler sırasıyla 2,6-diklorofenol indofenol çözeltisi ile titre edilerek içerdikleri C vitamini miktarı hesaplanır. Sonucun geçerliliği için her örnekte bu işlem üçer kez tekrarlanır. 5. Sonuçlar kaydedilir. 3.2.1.3. C Vitamini Miktarının Sıcaklığa Bağlı Değişimi 1. Çarliston biber ve limon örneklerinin suyundan 5’er mL alınır. 2. Hazırlanan sıcak su banyolarında önce 50oC sonra 75 oC sıcaklıklarda 30 dakika bekletilir. 3. Süre bitiminde üzerlerine 5’er mL asetik asit çözeltisi eklenir ve titre edilerek vitamin miktarları tespit edilir. 4. Sonuçlar kaydedilir. 4. BULGULAR ve YORUM Çeşitli meyve ve sebzelerde belirlenen C vitamini miktarları aşağıdaki tabloda verilmiştir.(Tablo 1) Tablo 1 - Çeşitli meyve ve sebzelerde belirlenen C vitamini miktarları Yapılan Analiz Çarliston Biber Kuru Soğan Havuç Patates Limon 100g meyve ve sebzedeki C vitamini miktarı (mg/100g sebze) 37,19 1,49 2,94 5,96 31,27 Çeşitli sebzelerdeki bulunan C vitamini miktarlarına bakılarak Tablo 1 de bulunan C vitamini değerlerinin yaklaşık olarak 1/3’ü kadar olduğu görülmüştür [4]. Bazı meyve ve sebzelerin çeşitli sıcaklıklardaki C vitamini miktarları aşağıdaki tabloda verilmiştir.(Tablo 2) Tablo 2 - Bazı meyve ve sebzelerin çeşitli sıcaklıklardaki C vitamini miktarları (mg/100g sebze) 25oC 37,19 31,27 Sebze Çarliston Biber Limon 50oC 10,62 28,42 75oC 7,97 19,90 5. TARTIŞMA Bu çalışmada günlük hayatta sıkça kullanılan bazı sebze ve meyvelerin çiğ durumda içerdikleri C vitamini miktarını tespit edip, daha sonra bu sebzelerin farklı sıcaklıklarda pişirilmesi sonucunda C vitamini kaybına uğrayıp uğramadıkları deneysel olarak araştırılmıştır. Bu çalışmada elde edilen sonuçlar grafiksel olarak aşağıda verilmiştir. Grafik 1 - 100 g sebzedeki C vitamini miktarı (mg/100g sebze) Grafik 2 – Farklı sıcaklıklardaki C vitamini miktarı Bulduğumuz sonuçlar literatürdeki ortalama değerlerle birebir uygun çıkmamıştır. Bunun nedenleri aşağıda sıralanmıştır: • Tam bir laboratuar ortamında çalışılamaması, • Sebze sularının tam anlamıyla homojenize edilememesi, • Sebze ve meyvelerin Askorbik asit değeri türüne, yetiştiği toprağa, iklime ve olgunluk derecesine göre değişmesi 6. SONUÇ Vitaminler içerisinde en önemli vitaminlerden biri de C vitaminidir. C vitamini insanlar için zorunlu bir besindir [4]. Bu vitamin çoğu meyve ve sebzelerde bulunmasına rağmen yanlış tüketilmesinden dolayı günlük C vitamini ihtiyacı yeteri kadar karşılanamamaktadır. Ayrıca C vitamini ısıya hassas olduğundan pişirme esnasında hızla bozulur [4]. Sonuç olarak, meyve ve sebzelerin C vitamini değerlerinin birbirinden farklı olduğu ve sıcaklık artışının sebze ve meyvelerdeki C vitamini miktarını azalttığı bulunmuştur. Deneysel sonuçlarımıza bağlı olarak halkımızın pişirme teknikleri konusunda bilinçlendirilip; tükettikleri meyve ve sebzelerdeki C vitamininden azami ölçüde faydalanmaları sağlanmalıdır. TEŞEKKÜRLER Bize böyle bir çalıştayda bulunma fırsatı sağlayan koordinatörümüz Prof. Dr. Mehmet AY`a; bu çalışmada bize olan desteklerini esirgemeyen Prof. Dr. Hasan SEÇEN’e ve Prof. Dr. Veysel Turan YILMAZ’a; Ayrıca başta Mümin Tansu DÖNMEZ olmak üzere tüm teknik ekibe çok teşekkür ederiz. KAYNAKÇA • [1] http://tr.wikipedia.org/wiki/Vitamin Çevrimiçi Erişim 21.06.2009 • [2]http://maycalistaylari.comu.edu.tr/sunumlar/proje/kimya_grupantioksidan.pdf Çevrimiçi Erişim 21.06.2009 • [3] http://tr.wikipedia.org/wiki/Antioksidan Çevrimiçi Erişim 21.06.2009 • [4] http://tr.wikipedia.org/wiki/C_vitamini Çevrimiçi Erişim 21.06.2009 • [5] Scherz, H., Senser,F:Souci-fachmann-Kraut/Die Zusammensetung der Lebensmittel Nahrwerttabellen, 6. Auflage, MedpharmScientific Publishers, Stuttgart, 2000 • [6] Cunnigham et al.(2003). Food Standards Australlia New Zeland(FSANZ):’Minerals in Australian Fruits and Vegetables- a comparison of levels between the 1980s and 2000’ • [7] www.istanbul.edu.tr/fen/mbg/notlar/1210147267.doc 21.06.2009 Çevrimiçi Erişim