T.B.M.M. B : 51 28 . 1 . 1 9 9 7 O:1 24 Aralık 1996 tarihli 39 uncu Birleşiminde bu kürsüde görüşülmüş idi. Bu defa, aynı konuda ve aynı sebeplerle, Sayın Tansu Çiller hakkında bir soruşturma önergesiyle karşı karşıyayız. Değerli milletvekilleri, evvela,.bu TURBAN nedir; bunun hukukî statüsünü bir çizelim. TUR­ BAN, özelleştirme portföyüne alınmış ve Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulmuş bir anonim şirkettir. Bu itibarla, şirketin her türlü faaliyeti, şirket hissedarlarının, şirket murakıplarının ve şirket genel kurulunun mutlak ve periyodik denetimlerinden geçmektedir. TURBAN Genel Mü­ dürlüğünün 1992, 1993 ve 1994 yılları muamelat ve faaliyetleri hakkında, yasaların suç saydığı ve takibat icrasını gerektirir hiçbir usulsüzlüğün bulunmadığı, bu denetim organlarınca saptanmıştır. Ancak, KİT Komisyonunun bazı üyelerince, konunun bir defa da Başbakanlık Teftiş Kurulu eliy­ le denetlenmesi istenmiş ve Başbakanlık Teftiş Kurulu, bu istem gereğince 12.3.1995 tarih ve 44 sayılı -19 sayfadan ibaret- raporunda ileri sürülen iddiaların hiçbirinin gerçek olmadığına karar ver­ miştir. İRFAN GÜRPINAR (Kırklareli) - O zaman Başbakan kimdi? HALİT DUMANKAYA (İstanbul) - Sayın Aykurt, onları ben izah ettim. BAŞKAN —Sayın Dumankaya, herkes sizi sükûnetle dinledi!.. MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) - İşte, Başbakanlık Teftiş Kurulunun raporu; ile­ ri sürülen iddialar burada teker teker incelenmiş, irdelenmiş ve iddia edilen suçlamaların hiçbirisi­ nin mevcut olmadığına karar vermiş. ASLAN ALİ HATİPOĞLU (Amasya) - Başkanın adı ne? Başkan Kim? MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) - Sayın Dumankaya bununla da yetinmemiş, ile­ ride açacağı davaya esas olmak üzere, Sarıyer Asliye İkinci Hukuk Mahkemesine müracaat ederek, bu defa, aynı iddiaların mahkeme marifetiyle tespitini istemiş. Sarıyer Asliye İkinci Hukuk Mah­ kemesi, 1995/2 ve 3 sayılı değişik işler dosyasıyla ve bilirkişi marifetiyle, yine ileri sürülen iddi­ aları yerinde tahkik etmiş ve yine mahkeme marifetiyle yapılan tespitlerde de ileri sürülen iddialar hakkında hiçbir ciddî belge bulamamıştır. İşte, Sarıyer Asliye Hukuk Mahkemesinin kararlan: 1995/2 ve 3 sayılı tespiti delail dosyaları; burada bir şey yok. Değerli arkadaşlarım, TURBAN Genel Müdürlüğünün birtakım yoksuzluklarının varlığını ka­ bul edelim; diyelim ki, böyle bir usulsüzlük var; şimdi soruyorum: Bu fiillerin, suç teşkil edici fi­ illerin, zamanın Başbakanı Sayın Tansu Çiller ile ne alakası var? (ANAP sıralarından "var, var" sesleri) Hayır, efendim, şimdi hukukî tartışma yapıyoruz. Bakınız, Türk Ceza Kanunu tatbikatında, uygulamada ve doktrinde, fiilin, memura isnadı için, eylem ile sonuç arasında illiyet bağının mevcudiyeti lazım. Sayın Tansu Çiller, bu anonim şirketin yönetim kurulu üyesi midir, ortağı mıdır, denetçisi midir, nesidir ki, böyle bir fiilden, hangi irtibat sebebiyle sorumlu olabilir? AHMET KABİL (Rize) - Şaibeli genel müdür görevde altı ay kaldı. MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) -Bu, hukuk mantığına, yerleşmiş içtihatlara ve • uygulamaya aykırı. Böyle bir şey olur mu; mümkün değil. Böyle bir iddia da yok, böyle bir delil de yok. Kaldı ki, arz ettim; bütün denetim kurullarından süzülerek geçmiş, herhangi bir yolsuzluğun saptanmadığı da tespit edilmiştir. ] AHMET KABİL (Rize) - O zaman DYP'nin mitinginde ne işi var? MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla)-Onlar raporlarda var, -508-