55-60 Ambulatuvar kan bas

advertisement
Türkiye Tıp Dergisi 2002; 9(2): 55-60
Ambulatuvar Kan Bas›nc› Takibi ve
Tan› Konulmas›ndaki Önemi
Kani GEMİCİ*, Murat SARAÇ*, İlker ERCAN**, İbrahim BARAN*, Sümeyye GÜLLÜLÜ*,
Ali AYDINLAR*, Jale CORDAN*
* Uludağ Üniversitesi T›p Fakültesi, Kardiyoloji Anabilim Dal›,
** Uludağ Üniversitesi T›p Fakültesi, Biyoistatistik Anabilim Dal›, BURSA
ÖZET
Amaç: Kan basıncının doğru olarak ölçülmesi, bazı normotensif olguların yanlışlıkla hipertansif olarak etiketlenmesini önleyebilir. Kan basıncındaki değişkenlikler, yaş ve kan basıncındaki artışlarla paralel olarak artar.
Normotensif kişilerde bile kan basıncı 24 saat boyunca oldukça fazla değişir. Sistolik kan basıncında 140 mmHg
ve diyastolik kan basıncında 90 mmHg’nın üzerinde izole ve aralıklı yükselmeler nadir değildir. Kan basıncı
sirkadiyen bir ritim izler ve bu ritme göre kan basıncı sabah saatlerinde en yüksek, akşam saatlerinde en düşüktür.
Yöntem: Bu çalışma, kardiyoloji polikliniğine hipertansiyon ön tanısıyla gönderilen ve farklı birkaç ölçüm sonunda kan basıncı değerleri 135/85 mmHg’nın üzerinde olan, 25’i kadın 19’u erkek (ortalam yaş 43 ± 8) toplam 44 olgu ile gerçekleştirildi. Hastalara ambulatuvar kan basıncı takiplerinin önemi anlatılarak onayları
alındı ve randevu verilerek sabah 08:00-08:30 saatlerinde kan basıncı Holter aygıtı takıldı. Aygıt her 20 dakikada bir kan basıncı ölçecek şekilde programlandı. Olgular, günlük çalışmalarında hiçbir değişiklik yapmadan
24 saat boyunca, Holter aygıtını nasıl takılı tutacakları ve ertesi gün aynı saatlerde gelerek kan basıncı monitörlerini çıkarttırmaları konusunda bilgilendirildi. Yirmidört saat sonrasında çıkartılan aygıtlar, “ABPM with
Mobil-O-Graphy, I.E.M. GmbH-1998” ambulatuvar kan basıncı programında okunarak değerlendirildi, grafikleri çizdirildi.
Bulgular: Olguların sistolik, diyastolik, ortalama kan basıncı değerleri ve kalp hızı değişkenlikleri önce; sabah
08:00-10:00, öğle 12:00-14:00 ve akşam 20:00-22:00 saatlerinde elde edilen değerler bakımından karşılaştırıldı. Bu karşılaştırmalar arasında istatistiksel bir farklılık saptanmadı. Olguların kan basıncı değerleri ve kalp
hızı değişkenlikleri daha sonra gündüz aralığı (08:00-23:59) ve gece aralığı (00:00-07:59) olarak ayrıldı, ortalamaları alındı. Gece ve gündüz aralığında elde edilen değerler karşılaştırıldığında sonuçlar istatistiksel olarak
anlamlı bulundu (sırasıyla p< 0.001, p< 0.001, p< 0.0001, p< 0.001).
Yorum: Kan basıncında 24 saat boyunca oluşan değişiklikler, ambulatuvar kan basıncı monitörizasyonu ile
kolaylıkla yakalanabilir. Hipertansiyon tanısının konulmasında, ambulatuvar kan basıncı takiplerinin, poliklinik muayeneleri sırasında yapılan birkaç kan basıncı ölçümünden daha güvenilir olduğu, hele bazı özel durumlarda çok yararlı olabileceği açıktır. Poliklinik muayeneleri sırasında kan basıncı yüksek bulunan, ancak
ambulatuvar kan basıncı takiplerinde kan basıncı değerleri normal sınırlarda olan olgular, hipertansiyona bağlı uç organ hasarı saptanmadıkça hipertansif olarak etiketlenmemeli ve antihipertansif ilaçlarla tedavi edilmemelidir.
Anahtar Kelimeler: Hipertansiyon, ambulatuvar kan basıncı takibi
55
Gemici K, Saraç M, Ercan İ, Baran İ, Güllülü S, Aydınlar A, Cordan J
SUMMARY
Ambulatory Blood Pressure Monitoring and Its Diagnostic Importance
Objective: The measurement of blood pressure correctly can prevent to avoid erroneous labeling of a normotensive patient as hypertensive. The variability of blood pressure increases with age and with the level of the blood pressure. Even for normotensive individuals, however, blood pressure varies considerably throughout a 24 hour period. Isolated intermittent elevations of systolic blood pressure (SBP) to levels above 140 mmHg and diastolic blood pressure (DBP) to levels above 90 mmHg are not uncommon. Blood pressure follows a circadian
rhythm and is highest in the early morning hours and lowest at night.
Method: The study was performed at cardiology outpatient clinic with 44 cases (25 female, 19 male, mean
age was 43 ± 8) referring to assessing for hypertension. It has given detailed information about hypertension
and ambulatory blood pressure monitoring (ABPM) and has obtained written consent information from all participants. Twenty-four-hour ABPM was performed by use of automated noninvasive device (ABPM with MobilO-Graphy, I.E.M. GmbH-1998). Blood pressure was registered automatically at 30 minutes intervals for a 24
hour period.
Results: The mean values of SBP, DBP, MBP and heart rate (HR) obtained during morning (08:00-10:00), midday (12:00-14:00) and evening (20:00-22:00) hours compared statistically to each other and can not find statistical significance. The obtained values divided as daytime period (08:00-23:59) and night-time period
(00:00-07:59) and compared to each other and found out statistically significant (p< 0.001, p< 0.001, p<
0.0001, p< 0.001 respectively).
Conclusion: The variability of blood pressure through 24 hours is easily recognized by ambulatory monitoring.
It is clear that ABPM may be better than office readings especially some troubles. We conclude the people with
high office readings who are found to be normotensive by ABPM should not be labeled as hypertensive or treated with antihypertensive drugs unless hypertensive target organ damage is present.
Key Words: Hypertension, ambulatory blood pressure monitoring
GİRİŞ
Kan bas›nc›n›n doğru ölçülmesi, baz› olgular›n yanl›ş
bir şekilde hipertansif olarak etiketlenmesini önleyebilir (1,2). Kan bas›nc›n›n doğru ölçülmesi denildiğinde, hipertansiyon tan›s› konulmadan önce kan bas›nc›n›n her iki koldan ve bacaktan ölçülmesi, yatar,
oturur, ayakta pozisyonlarda ölçülmesi, günün farkl›
saatlerinde ve farkl› ortamlarda ölçülmesi, olgunun ön
kol kal›nl›ğ›na uygun olan bir manşon ile eşzamanl›
nab›z palpasyonu eşliğinde ve manşonun saniyede 3
mmHg söndürülerek ölçülmesi anlaş›labilir (3-5).
Kan bas›nc›ndaki değişkenlik, yaş ve kan bas›nc› düzeylerindeki art›şla paralel olarak artar. Özellikle sistolik kan bas›nc›ndaki değişkenlik daha çarp›c›d›r.
Hipertansif olmayanlarda bile 24 saat boyunca kan
bas›nc› önemli ölçüde değişkenlik gösterir. İzole ve
intermittant olarak kan bas›nc›n›n 140/90 mmHg değerlerinin üzerine ç›kmas› hiç de seyrek değildir (6).
Genellikle kan bas›nc› sabah›n erken saatlerinde en
yüksek, gecenin geç saatlerinde en düşük olmaya meyilli bir sirkadiyen ritim izler (7). Literatüre göre polikliniklerde ilk ölçümden 4 dakika sonra yap›lan ölçümler, sistolik kan bas›nc›nda yaklaş›k 10 mmHg’l›k
bir düşüş gösterir. Diyastolik kan bas›nc›nda da daha
düşük derecelerde, fakat benzer bir patern görülür (8).
56
Souchek ve arkadaşlar›, 8 y›lll›k poliklinik takiplerinin sonucunda, bir vizit s›ras›nda tek bir ölçüm yerine, 3 ölçüm yap›larak bunlar›n ortalama değerlerinin
al›nmas›n›n tan› ve takip aç›s›ndan çok daha anlaml›
olduğunu göstermişlerdir (9). Hipertansiyon araşt›rma ve takip program›nda, diyastolik kan bas›nçlar›
95 mmHg ve üzerinde olan tedavi almayan olgular›n
%30’unun, 1 hafta sonra yap›lan 2. vizitte diyastolik
kan bas›nçlar›n›n 90 mmHg’n›n alt›nda olduğu görülmüştür (10). Yaşl›larda sistolik hipertansiyon
program› (SHEP)’nda ilk vizitte izole sistolik hipertansiyon (sistolik kan bas›nc› 160 mmHg’n›n üzerinde, diyastolik kan bas›nc› 90 mmHg’n›n alt›nda) tan›s› konulan olgular›n %36’s›nda birkaç hafta içinde
yap›lan 2. vizitte, kan bas›nc› normal s›n›rlar içinde
bulunmuştur (11). Sonuç olarak hastan›n görüldüğü
günün saati, vizitler s›ras›nda yap›lan ölçüm say›s›,
vizitler aras›nda görülen değişkenlikler hipertansiyon tan›s›n›n konulmas›nda önemli referans noktalar›d›r. Bütün bunlar dikkate al›nd›ğ›nda, hipertansiyon tan›s›n›n konulmas›nda ambulatuvar kan bas›nc›
takiplerinin önemi ortaya ç›kar. Özellikle yeni başlayan hipertansiflerin ve “borderline” olgular›n yakalanmas›nda, 24 saat boyunca yap›lan ambulatuvar
kan bas›nc› takiplerinin önemi tart›ş›lamaz. Ambula-
Türkiye Tıp Dergisi 2002; 9(2): 55-60
tuvar kan bas›nc› monitörizasyonu, beyaz önlük hipertansiyonu tan›s›n›n konulmas›n› da sağlar (12).
Ambulatuvar kan bas›nc› takipleri ile elde edilen
kompüterize kay›tlar ve çizilen grafikler tan›, prognoz ve tedaviye olan cevab›n izlenmesinde de çok
yararl›d›r (13-15).
Biz bu çal›şmay› ambulatuvar kan bas›nc› takiplerinin tan› konulmas›nda nas›l bir destek sağlayabileceğini, kan bas›nc›n›n gün içinde nas›l bir varyasyon
göstereceğini ve kan bas›nc› değerleriyle kalp h›z›
değişkenlikleri aras›nda bir korelasyon olup olmad›ğ›n› görmek amac›yla, ambulatuvar kan bas›nc› monitörizasyonu yap›lan olgularla gerçekleştirdik.
olarak ayr›ld›, o aral›ğ› temsil edecek şekilde ortalama değerleri bulundu. İstatistiksel karş›laşt›rmalar,
eşleştirilmiş t-testi ve tekrarlamal› ölçümler için varyans analizi kullan›larak yap›ld›. Aral›klara ait sistolik, diyastolik ve ortalama kan bas›nçlar› ile kalp h›z›n›n kendi içlerindeki ilişkisi, Pearson korelasyon
katsay›s› ile incelendi. p< 0.05’ten küçük değerler istatistiksel olarak anlaml› kabul edildi.
BULGULAR
GEREÇ ve YÖNTEM
Olgular›n sistolik, diyastolik, ortalama kan bas›nc›
değerleri ve kalp h›z› değişkenlikleri önce sabah
08:00-10:00, öğle 12:00-14:00 ve akşam 20:0022:00 saatlerinde elde edilen değerler bak›m›ndan
karş›laşt›r›ld› (Şekil 1, Tablo 1).
Uludağ Üniversitesi T›p Fakültesi Kardiyoloji Polikliniği’ne hipertansiyon ön tan›s›yla gönderilen ya da
hipertansiyon ile ilişkili olabilecek şikayetlerle başvuran, yap›lan farkl› birkaç ölçüm sonunda kan bas›nc› değerleri 140/90 mmHg ve üzerinde olan 25’i
kad›n, 19’u erkek (ortalama yaş 43 ± 8) toplam 44 olgu çal›şmaya al›nd›. Daha önce hipertansiyon veya
başka bir tan› nedeniyle antihipertansif ilaç alanlar
çal›şma d›ş› b›rak›ld›.
Olgular›n sabah saatlerinde sistolik kan bas›nc› 139.1
± 3.6, diyastolik kan bas›nc› 84.6 ± 3.3, ortalama kan
bas›nc› 107.0 ± 3.4 ve kalp h›z› 85.4 ± 3.6 bulundu.
Öğle saatlerinde sistolik kan bas›nc› 130.2 ± 2.2, diyastolik kan bas›nc› 77.0 ± 1.7, ortalama kan bas›nc›
99.2 ± 1.7 ve kalp h›z› 80.1 ± 1.7 bulundu. Akşam saatlerinde sistolik kan bas›nc› 134.6 ± 5.7, diyastolik
kan bas›nc› 80.8 ± 2.5, ortalama kan bas›nc› 102.9 ±
3.3 ve kalp h›z› 78.8 ± 5.1 bulundu. Sistolik, diyasto-
Hastalara ambulatuvar kan bas›nc› takiplerinin önemi anlat›larak onaylar› al›nd› ve randevu verilerek
sabah 08:00-08:30 saatlerinde kan bas›nc› Holter ayg›t› tak›ld›. Ayg›t her 20 dakikada bir kan bas›nc› ölçecek şekilde programland›. Olgular, günlük aktivitelerinde hiçbir değişiklik yapmadan 24 saat boyunca Holter ayg›t›n› nas›l tak›l› tutacaklar› ve ertesi günü ayn› saatlerde gelerek kan bas›nc› monitörlerini
nas›l ç›kartt›racaklar› konusunda bilgilendirildi.
Yirmidört saat sonras›nda ç›kart›lan ayg›tlar, bilgisayar destekli “ABPM Ambulatory Blood Pressure
Monitoring with Mobil-O-Graphy, I.E.M. GmbH1998” ambulatuvar kan bas›nc› program›nda okunarak değerlendirildi, grafikleri çizdirildi.
%
95
G
Ü
V
E
N
A
R
A
L
I
Ğ
I
Saatlik Periyotlar
İstatistiksel Analizler
Elde edilen veriler sabah, öğle ve akşam saatleri ile,
gündüz aral›ğ› ve gece aral›ğ›nda elde edilen veriler
Şekil 1. Sabah, öğle ve akşam saatlerindeki sistolik,
diyastolik, ortalama kan bas›nc› ve kalp h›z›
değişkenlikleri.
Tablo 1. Olgular›n sabah, öğle ve akşam saatlerinde elde edilen sistolik, diyastolik ve ortalama kan bas›nc› değerleri ile ayn› zaman dilimlerinde elde edilen kalp h›z› ortalamalar›.
Sabah
Sistolik
Diyastolik
139.1 ± 3.6 84.6 ± 3.3
Öğle
Ortalama
Sistolik
107.0 ± 3.4
130.2 ± 2.2
85.4 ± 3.6
Akşam
Diyastolik
Ortalama
Sistolik
77.0 ± 1.7
99.2 ± 1.7
134.6 ± 5.7
80.1 ± 1.7
Diyastolik
Ortalama
80.8 ± 2.5
102.9 ± 3.3
78.8 ± 5.1
Sonuçlar, ortalama ± standart hata olarak ifade edilmiştir.
57
Gemici K, Saraç M, Ercan İ, Baran İ, Güllülü S, Aydınlar A, Cordan J
lik ve ortalama kan bas›nçlar›nda sabah en yüksek
olan değerler öğle saatlerinde düşme gösterdi, akşam
saatlerinde sabah değerlerine ulaşmayan yeni bir
yükselme izlendi. Ancak bu değişmeler aras›nda istatistiksel bir anlaml›l›k saptanmad›.
Olgular›n kan bas›nc› değerleri ve kalp h›z› değişkenlikleri daha sonra gündüz aral›ğ› (08:00-23:59), gece
aral›ğ› (00:00-07:59) olarak ayr›ld› ve ortalamalar›
al›nd› (Şekil 2, Tablo 2). Sonuçlar bu s›n›fland›rmaya
göre tekrar değerlendirildi. Gündüz aral›ğ›nda sistolik kan bas›nc› 135.1 ± 4.6, diyastolik kan bas›nc›
80.1 ± 3.5, ortalama kan bas›nc› 101.9 ± 2.2 ve kalp
h›z› 78.8 ± 3.4 bulundu. Gece aral›ğ›nda sistolik kan
bas›nc› 126.1 ± 5.6, diyastolik kan bas›nc› 76.3 ± 3.9,
ortalama kan bas›nc› 97.3 ± 4.2 ve kalp h›z› 70.2 ± 5.4
bulundu. Gece ve gündüz aral›ğ›nda elde edilen değerler karş›laşt›r›ld›ğ›nda kan bas›nc› sonuçlar› istatistiksel olarak anlaml› bulundu (s›ras›yla p< 0.0001,
r= 0.74; p< 0.0001, r= 0.76; p< 0.0001, r= 0.75). Kalp
h›z› değişkenliği ise, istatistiksel anlaml›l›ğa ulaşmayan bir farkl›l›k gösterdi. Yirmidört saatlik takipler-
de, kan bas›nc› değerleri en az iki kez 140/90 mmHg
ve üzerinde saptanan 12 olgu hipertansif olarak değerlendirildi. Bu grubun kan bas›nc› ve kalp h›z› değerleri yeniden değerlendirildi (Tablo 3).
Hipertansif olarak değerlendirilen 12 olgunun ortalama değerleri al›nd›ğ›nda, gündüz aral›ğ›nda sistolik
kan bas›nc› 155.3 ± 8.6, diyastolik kan bas›nc› 100.1
± 9.5, ortalama kan bas›nc› 123.3 ± 9.4 ve kalp h›z›
93.2 ± 10.4 bulundu. Gece aral›ğ›nda sistolik kan bas›nc› 140.7 ± 2.3, diyastolik kan bas›nc› 86.1 ± 3.4,
ortalama kan bas›nc› 110.3 ± 2.2 ve kalp h›z› 73.1 ±
4.9 bulundu. Bu grupta gece ve gündüz aral›ğ›nda elde edilen değerler karş›laşt›r›ld›ğ›nda kan bas›nc› ve
kalp h›z›ndaki değişkenlikler istatistiksel olarak anlaml› bulundu (s›ras›yla p< 0.0001, r= 0.78; p< 0.0001,
r= 0.73; p< 0.0001, r= 0.76; p< 0.001, r= 0.66).
TARTIŞMA
Sabah›n erken saatlerinde uyand›ktan bir süre sonra
kan bas›nc› değerlerinde bir art›ş olduğu öteden beri
bilinmektedir. Bunun sabah saatlerinde yükselen
sempatik aktivite ile ilişkili olduğu düşünülmektedir
(16,17).
Kan bas›nc›ndaki aş›r› değişkenliklerin oldukça zararl› bir fenomen olduğu ve kardiyak olaylar›n morbiditesini artt›rd›ğ› ambulatuvar monitör takipleriyle
gösterilmiştir (18). Ambulatuvar kan bas›nc› takipleri aş›r› varyasyon gösteren bu olgular›n yakalanmas›n› sağlayabilir. VI. Ulusal Hipertansiyon Komitesi
(JNC-VI)’nin 1997 raporlar›na göre ambulatuvar kan
bas›nc› takibinin yararl› olabileceği durumlar beyaz
önlük hipertansiyonu, organ hasar›yla birlikte olan
“borderline” hipertansiyon, tedaviye dirençli olgular›n yakalanmas›, antihipertansif tedavi ile oluşabilen
hipotansif semptomlar›n değerlendirilmesi, epizodik
hipertansiyon olgular›na tan› konulabilmesi, uykuda
gelişen hipertansiyon olgular›n›n saptanmas› ve otonomik disfonksiyonlar›n değerlendirilmesidir (13).
%
95
G
Ü
V
E
N
A
R
A
L
I
Ğ
I
Şekil 2. Gündüz ve gece saatlerindeki sistolik, diyastolik, ortalama kan bas›nc› ve kalp h›z› değişkenlikleri.
Ambulatuvar kan bas›nc› takibinin avantajlar› 24 saat boyunca pekçok kan bas›nc› değerinin elde edilmesi, diürinal varyasyonlar›n yakalanmas›, günlük
Tablo 2. Olgular›n gündüz saatleri ve gece saatlerinde elde edilen sistolik, diyastolik ve ortalama kan bas›nc› değerleri ile ayn› zaman dilimlerinde elde edilen kalp h›z› ortalamalar›.
Gündüz aralığı
Gece aralığı
Sistolik
Diyastolik
Ortalama
Kalp hızı
Sistolik
Diyastolik
Ortalama
Kalp hızı
135.1 ± 4.6
80.1 ± 3.5
101.9 ± 2.2
78.8 ± 3.4
126.1 ± 5.6
76.3 ± 3.9
97.3 ± 4.2
70.2 ± 5.4
Sonuçlar, ortalama ± standart hata olarak ifade edilmiştir.
58
Türkiye Tıp Dergisi 2002; 9(2): 55-60
Tablo 3. Hipertansif olarak değerlendirilen olgular›n gündüz saatleri ve gece saatlerinde elde edilen sistolik, diyastolik ve ortalama kan bas›nc› değerleri ile ayn› zaman dilimlerinde elde edilen kalp h›z› ortalamalar›.
Gündüz aralığı
Gece aralığı
Sistolik
Diyastolik
Ortalama
Kalp hızı
Sistolik
Diyastolik
Ortalama
Kalp hızı
155.3 ± 8.6
100.1 ± 9.5
123.3 ± 9.4
93.2 ± 10.4
140.7 ± 2.3
86.1 ± 3.4
110.3 ± 2.2
73.1 ± 4.9
Sonuçlar, ortalama ± standart hata olarak ifade edilmiştir.
aktivitenin hipertansiyon üzerine etkilerinin görülmesi, diğer kan bas›nc› ölçümlerine göre organ hasar› ile korelasyonunun daha iyi olmas› vb. say›labilir.
Dezavantajlar› ise maliyet, aletlerin kullan›m k›s›tl›l›klar›, aletlerin oluşturduğu gürültü ve rahats›zl›k
nedeniyle günlük aktivitenin bozulabilmesi, uyku kalitesinin azalabilmesi, normal ve tedavi s›n›rlar›n›n
“guideline”lar ile belirlenmemiş olmas›, diğer kan
bas›nc› ölçüm metodlar›yla karş›laşt›rmal› uzun süreli prospektif çal›şmalar›n olmamas›d›r (19).
Ambulatuvar kan bas›nc› takipleri ile elde edilen değerlerin yorumlanmas› ve hangi değerlerin tedavi
edilmesi gerektiği konusunda tam bir konsensus
sözkonusu değildir. Pekçok araşt›rmac›, 24 saat boyunca elde edilen değerlerin bir ortalamas›n› alarak
yorum yapmaktad›r. Buna göre 130/85 mmHg’n›n
üzerindeki ortalama değerler tedavi grubuna girer.
Uyku saatlerinde elde edilen değerler, ortalama değerleri düşürür. Bu nedenle giderek gündüz saatleri
ayr›, gece saatleri ayr› olacak şekilde değerlendirilmesi önerilmektedir. Böylece hem tan›lar›n güvenilirliği artmakta hem de nadir olarak görülen ve uyku
s›ras›nda oluşan kan bas›nc› yükseklikleri de yakalanabilmektedir. Ayr›ca pekçok normotansifte gün boyunca nadir olarak hipertansiyon s›n›rlar›na ulaş›labildiği gibi, pekçok hipertansifte de baz› saatlerde
normal değerler görülebilir. Şu halde yaln›z baş›na
poliklinik ölçümleri güvenli bir tan› aral›ğ›n› her zaman sunmaz. Özellikle uç organ hasar› veya hipertansiyon semptomlar› olduğu halde kan bas›nc› değerleri normal bulunan olgularda, ambulatuvar kan
bas›nc› monitörizasyon endikasyonu kesindir.
Bu çalşmada, hipertansiyon ön tan›s›yla kardiyoloji
polikliniğine refere edilen 44 olgunun Holter monitörizasyonu sonucu sadece 12’sine hipertansiyon tan›s›
konularak medikal tedavi başlanm›şt›r. Hastalar›n
kan bas›nc› değerlerine muayene odalar›nda yap›lan
birkaç ölçümle karar verilmesi, gereğinden fazla hipertansiyon tan›s›n›n konulmas›na ve daha fazla olguya tedavi başlanmas›na yol açmaktad›r (20). Bu
çal›şma grubunda 32 olgu normotansif olarak değerlendirilmiş ve sadece, zaman zaman kan bas›nçlar›n›
kontrol ettirmeleri önerilmiştir. Bu durum, ambulatuvar kan bas›nc› monitörizasyonunun hiç de maliyet
artt›r›c› olmad›ğ›n› gösterebilir.
Bu çal›şman›n sonuçlar›ndan birisi de normotansiflerde kalp h›z› değişkenliğinin belirgin olmay›p, hipertansiflerde belirgin olmas›d›r. Bu sonuç literatür
verileriyle uyumludur.
Bizim çal›şmam›z›n eksiklikleri, kan bas›nc› değerleri normal olarak değerlendirilen olgular›n tamam›n›n
uç organ hasar› bak›m›ndan tam olarak değerlendirilmemiş olmalar›, ayr›ca sonuçlar›n beyaz önlük ya da
ofis hipertansiyonu olabilen olgular konusunda kesin
bir fikir vermemesidir (21). Kan bas›nc› değerleri
normal olarak değerlendirilen olgular›n dosyalar› retrospektif olarak değerlendirildiğinde bu olgular›n hiçbirinde, elektrokardiyogramlar›nda sol ventrikül hipertrofisi ve teleröntgenogramlar›nda kardiyomegali
saptanmad›ğ› görüldü. Ancak olgular›n yaln›zca 6’s›na ekokardiyografi yap›ld›ğ›, 2’sine gözdibi değerlendirilmesi yapt›r›ld›ğ› ve hiçbirine 24 saatlik idrarda albumin bakt›r›lmad›ğ› dikkate al›nd›ğ›nda, normotansif olarak değerlendirilen ancak uç organ hasar› olabilen baz› olgular›n atlanabileceği kabul edilmelidir.
Tüm dünyada ve ülkemizde önemli bir epidemiyolojik problem olmaya devam eden hipertansiyonun tan› ve tedavisinde, daha kesinleşmiş kurallar›n uygulamaya girmesi, hem tedavi maliyetlerini azaltabilir
hem de kan bas›nc›n› normal s›n›rlara çekmekten daha önemli olan uç organ hasar›n› önleyebilir.
KAYNAKLAR
1.
2.
3.
Perloff D, Grim C, Flack J, et al. Human blood pressure determination by sphygmomanometry. Circulation 1993; 88: 2460-70.
Kaplan NM. Misdiagnosis of systemic hypertension
and recommendations for improvement. Am J Cardiol 1987; 60: 1383-6.
Currens JH. A comparison of the blood pressure in
the lying and standing positions: A study of five hundred men and five hundreed women. Am Heart J 1984;
35: 646-54.
59
Gemici K, Saraç M, Ercan İ, Baran İ, Güllülü S, Aydınlar A, Cordan J
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
60
Beevers DG. Sphygmomanometer cuff sizes-new recommendations. J Hum Hypertens 1990; 4: 587-8.
Goldhill DR. Bilateral simultaneous indirect systolic
blood pressure measurements. Cardiovasc Res 1986;
20: 774-7.
Mancia G, Ferrari A, Gregorini L, et al. Blood pressure variability in man. Its relation to high blood
pressure, age and baroreflex sensitivity. Clin Sci
1980; 59: 401-4.
Pickering TG. Ambulatory monitoring and the definition of hypertension. J Hypertens 1992; 10: 401-9.
Fotherby MD, Potter JF. Variation of within visit
blood pressure readings at a single visit in the elderly
and their relationship to ambulatory measurements.
J Hum Hypertens 1994; 8: 107-11.
Souchek J, Stamler J, Dyer AR, et al. The value of two
or theree versus a single reading of blood pressure at
a first visit. J Chronic Dis 1979; 32: 197-210.
Hypertension Detection and Follow-up Program Cooperative Group. Blood pressure studies in 14 communities. A two-stage screen for hypertension. JAMA
1977; 237: 2385-91.
SHEP Cooperative Research Group. Prevention of
stroke by antihypertensive drug treatment in older
persons with isolated systolic hypertension. Final Results of the Systolic Hypertension in the Elderly Program. JAMA 1991; 265: 3255-64.
White WB. Assessment of patients with office hypertension by 24-hour noninvasive ambulatory blood
pressure monitoring. Arch Intern Med 1986; 146:
2196-9.
National High Blood Pressure Education Program
Working Group Report on Ambulatory Blood Pressure Control. Arch Intern Med 1997; 150: 2270-80.
14. Grin JM, Mc Cabe EJ, White WB. Management of
hypertension after ambulatory blood pressure monitoring. Ann Intern Med 1990; 118: 833-7.
15. Norman Kaplan. Clinical Hypertension. 7th ed. Maryland: William & Wilkins, 1998.
16. JD Swales. Manual of Hypertension. 1st ed. Blackwell Science, 1995.
17. İlhan A, Bölük A, Kal› S, Özcan C. Serebrovasküler
hastal›klarda akut dönem diürinal ve sirkadiyen kan
bas›nc› profili. Türkiye T›p Dergisi 1998; 5: 26-9.
18. Staessen JA, O’Brien ET, Atkins N, et al. Ambulatory
blood pressure in normotensive compared with hypertensive subjects. J Hypertens 1994; 12 (Suppl): 1-12.
19. Norman K Hollenberg. Hypertension: Mechanism
and Therapy. Volume I. Hypertension Atlases,
Mosby-Wolfe ed. 1995.
20. Jula A, Puukka P, Karanko H. Multiple clinic and home blood pressure measurements versus ambulatory
blood pressure monitoring. Hypertension 1999; 34:
261-6.
21. Owens P, Atkins N, O’Brien E. Diagnosis of white
coat hypertension by ambulatory blood pressure monitoring. Hypertension 1999; 34: 267-72
YAZIŞMA ADRESİ
Yrd. Doç. Dr. Kani GEMİCİ
Uludağ Üniversitesi T›p Fakültesi
Kardiyoloji Anabilim Dal›
16059, Görükle-BURSA
Download