C. Senatosu B : 49 10.. 4 . 1975 O : l yük îcraat Hükümeti» olacağı, destanımsı ve coş­ kulu sözlerle dile getirilmiş ise de; bunun temelli bir aldatma ve yanıltma taktiği olduğunu, programın içeriği ve kapsamından açıkça anlaşılmaktadır. ginleşmelerini sağlayan, insan haklarına dayalı, öz­ gürlükçü bir toplum düzeni kurmayı hedef alan, çağdaş bir demokrasi anlayışını temel almıştır 1961 Anayasası. Programda icraat olarak öne sürülen hususların en önemli bir kısmı koalisyon partilerinin program­ larında yer almayan, bu partilere yabancı; bu neden­ le bir sisteme, bir köke bağlanmamış, uyumsuz, tu­ tarsız, birbirine karşıt, oradan buradan rastgele der­ lenip toplanmış, abartılmış bir kargaşa yığınıdır. Bakınız; Adalet Partisi iktidarı başı ve temsilcisi Demirel demokrasiye ne gözle bakmaktadır?. Bunu, Cumhuriyet Senatosu Tutanak Dergisinin 11.11.1969 tarih ve 254 ilâ 255 nci sayfalarında bizzat Sayın Demirel'in beyanlarından öğrenelim. Şimdi okuduk­ larım, Sayın Demirel'in zabıtlarda mevcut beyan­ larıdır. Hükümet Programına inançsız ve samimiyetsiz olarak âdeta zorla sokuşturulmuş bulunan birçok maddeler, koalisyon parlilerine yabancı, hatta onlar tarafından; özellikle Adalet Partisi tarafından şiddet ve hiddetle reddedilen, solcu, sosyalist görüşler ola­ rak tanımlanmış ve daha ilginç olanı. Cumhuriyet Halk Partisini suçlamak için bol bol kullanılmış ko­ nulardır. Sayın Demirel şöyle buyuruyorlar: «Demokrasi, esas itibariyle siyasî mahiyettedir. Demokrasi, bir içtimai muavenet ve bir iktisadî teşkilât sistemi de­ ğildir. Demokrasi, maddî refah meselesi de değil­ dir. Böyle bir nazariye, vatandaşların siyasî hürriyet ihtiyacını uyutmayı istihdaf eder. Bizim bildiğimiz demokrasi, siyasidir; onun hedefi, milleti idare eden­ ler üzerindeki murakabesi sayesinde, siyasî hürri­ Gerçekten, programda yer alan hususların birço­ yet temin etmektir. Binaenaleyh, sosyal devletle hür­ ğu, korkunç birer inançsızlık ve samimiyetsizlik ör­ riyetçi devleti karıştıranlara bunu ithaf ediyorum. neği olarak siyaset tarihine geçecek niteliktedir. Prog­ Demokrasi, fikrîdir, bir kafa meselesidir, herhalde bir ramda, Hükümet Başının, bir Başbakanlık uğruna mide meselesi değildir. Hükümet prens'ibi de, bir kendi kişiliğiyle birlikte temsil ettiği partinin kişili­ ğini dahi inkâr edecek kadar dağınıklık ve bulanıklık I adalet muhabbetini ve ahlâk fikrini icap ettirir.» deiçine düştüğünü görmemek ve sezmemek olanak dı­ i misler. Demokrasi, maddî refah meselesi değilmiş, de­ şıdır. mokrasi esas itibariyle siyasî mahiyetteymiş, demok­ Sayın senatörler; rasi fikrîymiş; yani bir kafa meselesiymiş, herhal­ Şimdi, Adalet Partisinin ve Demirel'in önceki ik­ de bir mide meselesi asla değilmiş, diyen temelde tidarları döneminde tüm sorunlara, demokratik ku­ ve özde bu fikir ve kanaatte olan bir kişinin ve par­ rumlara, özellikle Türk Milletinin siyasal yaşam bi­ tinin, bugün ortaklarıyle oluşturduğu Hükümet çimi olarak kabul ettiği demokratik rejime ne gözle Programında; «Köyden başlanacak kalkınmalardan, baktığını Meclisler zabıtlarından okumak suretiyle yoksulların ve dar gelirlilerin acı ve ıstıraplarının ortaya koyalım ve böylece, bugün başı olduğu ve ya­ ciddî tedbirlerle giderilmeye uğraşılacağından, enf­ rısından çoğunu Adalet Partili Bakanların doldurdu­ lasyondan, pahalılıktan, yokluktan, kıtlık ve işsizlik­ ğu ortaklık Hükümetinin programında yer alan ko­ le mücadele edileceğinden, işçilerin şikâyetlerinin nuların, nasıl birer inançsızlık ve samimiyetsizlik ör­ giderileceğinden, esnafın dertlerinin kaldırılacağın­ neği olduğunu saptayalım; giderek, Adalet Partisi­ dan, sosyal adaletten; içtimaî mukavele olan sosnin ve Sayın Demirel'in siyasal kişilikleri hakkında yol adaletten ve yine iktisadî ve 'içtimaî mukavele doğru bir yargıya varılmasını sağlamaya çalışalım. olan sosyal güvenlikten, sağlık ve eğitim alanlarında Adalet Partisi iktidarı ve Sayın Demirel, 1961 Ana­ imkân eşitliği sağlamaktan bahsetmeye, hem hak­ yasasının getirdiği çoğulcu, sosyal amaçlı, ekonomik kı yoktur, hem de mecali yoktur. kalkınmacı, maddî refah sağlayıcı, refahı çalışanla­ Hükümet Programı, bütün bunları ne denli coş­ rın ve emek sahiplerinin hakkı sayan bir düzeni amaç­ kulu ve tumturaklı deyimler ve edebî sözlerle an­ lamadığı kanısındadırlar. latmaya kalkışırsa kalkışsın, değil mi ki temel dü­ şüncesi belli olan ve programda yer alan konula­ Oysa, fertlerin ve toplumun yoksul kesimlerinin ra temelde ve özde karşı bulunan kişi ve onun tem­ maddî alanda, midesinden giyimine, evinden işine, sil ettiği parti ve ortaklan bu programın yürütücü­ çocuğundan yaşlısına, halinden geleceğine uzanan sü olacaktır, bu programa ve vaatlerine hiç kimmaddî ve manevî yaşamlarında yücelmelerini ve zen­ 457 —