T.B.M.M. B : 31 25 . 11 . 1992 O:1 İ. MELİH GÖKÇEK (Devamla) — Bir Hıristiyana dokununca yeri göğü inleten, BosnaHersek'te katliamlar olunca sessiz kalan Avrupa'nın, çift yüzlü, çifte standartlı değerleri mi?. Dış politikada her zaman Türkiye'ye karşı birleşen Avrupa'nın siyasal değerleri mi? Avrupa'­ nın Hıristiyanlık Üzerine kurulu olan değerleri mi? Ya da, hemcinsler arasında nikâhı, hatta son olarak kardeşler arasındaki evliliği dahi normal gören, ahlak kurallarını yıkmaya çalışan, buna yönelik hareketleri yapan ahlaksızlık kuralları mı? Avrupa'yı kasıp kavuran porno film­ ler ve sex shop'Iar gibi, toplumu zehirleyen değerler mi? -"Nasıl?" demeyin, Sayın Demirel daha geçen hafta sex shop'a çiçek gönderdi, Günaydın Gazetesinde resmî çıktı- Yoksa, Avru­ pa'nın kültürel değerleri mi?.. Bu talihsiz beyanlarından dolayı, Refah Partililer olarak, Sayın Demirel'i protesto ediyo­ ruz. (RP sıralarından alkışlar) Ben, Osmanlının torunuyum; ceddimle iftihar ediyorum, ceddimin değerleriyle iftihar edi­ yorum. (RP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Bana, benim değerlerim yeter. Sayın Demirel, Avrupa'dan viski ve değer ithal edeceğinize, lütfen kendi değerlerinize dönün... Bir de mesajınızda diyorsunuz ki: "Arkadaş, İslamî fundamentalizmden korkuyor mu­ sunuz? Bunun panzehiri benim." Sayın Demirel, Avrupa'nın icat ettiği anlaşılmaz tabirleri kullanmaktan lütfen vazgeçin. Nedir bu tslamî fundamentalizm? tslam, ya vardır ya yoktur. Bir insan, Allah'ın indirdiği Kuran'ı ya kabul eder "Müslümanım" der, ya da "kabul etmiyorum" der, istediği inancı seçer. Avrupa'nın Islamdan niye korktuğu belli. Çünkü, onlar Hıristiyan, ama, Sayın Demirel, siz niye Islamdan korkuyorsunuz, anlamıyorum! Yani, Avrupa'nın gönlü olacak diye, dinimi­ zin kurallarını mı değiştireceğiz? Yani, içki içebilecek, domuz eti yiyebilecek, çırılçıplak dola­ şabilecek, hırsızlık, yolsuzluk yapabilecek bir din mi icat edeceğiz?!. Avrupa'nın böyle değer­ lerini mi kabul edeceğiz?!. Bakın, siz özgürlüklerini daha yeni kazanmış olan Müslüman Türk cumhuriyetlerine Ba­ tıdan değer ithal etmeye kalkacağınıza, başka işlere bakın. Çünkü, o insanlar, bugün sizlere isyan ediyorlar. Avrasya televizyonundan, Batının istediği değerleri ithale kalktığınızda, Türk cumhuriyetleri ayağa kalktı. Bizzat Sayın Demirel'i ikaz ettiler. "Bu yayınlar ahlaksızlık getiriyor" dediler; ondan sonra Sayın Demirel emir verdiler, bizzat TRT'ye emir verdiler: "Bu yayınları biraz düzeltin" dediler. Hoş, Türkiye'ye serbest ya!.. Arkasından, Amerika'dan emir geldi "Ermenistan'a 100 bin ton buğday gönderiniz" di­ ye. Elçibey ses çıkarmıyor diye kalkıp bu kürsüden ilan edip, mazeret uydurdunuz. Arkasın­ dan, Amerika'dan ikinci bir emir geldi Ermenistan'a elektrik satmanız konusunda. Elektrik satmaya kalktınız... Bakınız, dünkü Hürriyet Gazetesinde, Azerbaycan Savunma Bakanı Rahim Gaziyef nasıl isyan ediyor; bizzat gazete sütunundan okuyalım : "Türk Hükümetine değil, Türk halkına ses­ leniyorum. İnanıyorum ki, Türk halkı, Türk Hükümetinin bu hareketine karşı tepkilerini dile getirecekler. Ermeniyi burada köşeye sıkıştırmışken, Türkiye'nin onlara enerji vermesi, olacak iş değil. Bu olayı Azerbaycan halkına hıyanet olarak kabul ediyorum. Bu, Türk halklarını parçalamak için dış güçlerin etkisiyle yapılmıştır." — 319— ., .