Münnevver Karabulut: Ne İlk, ne de bir son!

advertisement
Münnevver Karabulut: Ne İlk,
ne de bir son!
3 Mart 2009’da Münevver Karabulut sevgilisi tarafından başı
vücudundan kesilerek hunharca öldürülmüştü. Bu cinayetin
üzerinden yaklaşık 8 ay geçmesine rağmen davalar halen sürüyor
ve geçtiğimiz günlerde bu cinayetin dördüncü duruşması
Bakırköy Adliyesi’nde gerçekleşti. Kadın Cinayetlerini
Durduracağız Platformu olarak “Münevver İçin Adalet İstiyoruz”
sloganımızla davanın takipçisi olmak adına Adliye’deydik.
Hepimizin de bildiği üzere katil Cem Garipoğlu tam 197 gün
boyunca saklandı ve cinayet zanlılarından olan katilin ailesi
de bugün hâlâ serbest. Bu süre zarfınca hem medya tarafından
hem de Garipoğlu ailesi tarafından, Karabulut ailesine ve
Münevver Karabulut’a yapılan suçlamalarla bu vahşi cinayet
haklı çıkarılmaya çalışıldı. Suçlamalara göre Münevver
Karabulut sevgilisini aldatıyordu, başka erkeklerle
mesajlaşıyordu ve “sevgililik” görevini yerine getirmiyordu. O
dönemin Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ise bu davaya ilişkin
“Kızlarına sahip çıksalarmış,”şeklinde cinayeti haklı çıkaran
bir yorumda bulundu. Bu yorumların tümü ataerkil kapitalist
sistemin bir temsilcisi olarak karşımızda duruyor. Genç bir
kadın akıl alınamayacak şekillerde katlediliyor ve bu durumun
suçluları halen Karabulut ailesi ve Münevver Karabulut’un
kendisi olarak görülüyor… Bu zihniyet, her gün gerçekleşen,
gazetelerde sıkça okuduğumuz kadın cinayetlerini durdurmak bir
yana, pekiştiriyor. Garpoğlu villasında Cem Garipoğlu’nun
annesinin elbisesinin üzerinde bulunan kan izleri, katilin bu
kadar uzun süre saklanabilmesi, villada bulunan yüklü
miktardaki para, ailenin de bu cinayette bir payı olduğunu
gözler önüne sermesine rağmen bu delillerin hepsi yine aynı
ataerkil zihniyetle örtbas edilmeye çalışılıyor.
Son davada ise Nida Garioğlu’nun yeniden tutuklanma talebi
reddedildi ve dava 26 Kasım’a ertelendi. Türkiye’de her gün
dört kadın benzer nedenlerle katlediliyor ve katiller de
benzer gerekçelerle ceza indirimleri almaya devam ediyorlar.
Bu cinayetlerin kökeninde yatan erkek egemen kapitalist
zihniyet ve onun yargı sistemi de dahil tüm aparatları
değişmedikçe, gazetelerde okumaya çok alıştığımız bu ölümler
de sona ermeyeceğe benziyor.
İşçi Cephesi olarak, Kadın Cinayetlerini Durduracağız
Platformu dahilinde davanın takipçisi olmaya devam edecek,
devletin kadın katillerini korumaması yolundaki talebimizi
örgütlemeyi sürdüreceğiz.
Download