25.11.2003 - HUZUR VE KARDEŞLİK GÜNLERİ BAYRAMLAR Bakara,2/208 Muhterem Müslümanlar ! Rahmet ayı Ramazan-ı şerifi geride bırakarak mutluluk ve sevinç günlerinden birine ulaşmış bulunmaktayız. Mübarek Ramazan bayramı bütün Müslümanlara kutlu olsun. Yüce Rabbimiz bu mübarek günü barış ve huzura vesile kılsın. Ramazanın rahmet ortamında, gücümüz yettiğince oruçlarımızı tutmaya, namazlarımızı kılmaya, fakirleri gözetmeye, düşkünlere yardım etmeye ve diğer dini görevlerimizi yerine getirmeye çalıştık. Böylece Allah’a karşı kulluk görevlerimizi yerine getirmenin manevi huzuru içinde mübarek Ramazan bayramına ulaştık. Bunun sevincini hep birlikte yaşıyoruz. Aziz Müminler! Bayramlar neşe ve sevinç günleri, millî birlik ve beraberlik duygularının zirveye ulaştığı, dayanışma ve kaynaşmanın yoğun bir şekilde yaşandığı müstesna zaman dilimleridir. Ancak bayramın gönüllere huzur veren ve kardeşliği pekiştiren huzur iklimini bütün sıcaklığıyla hissettiğimiz ve milletçe bunun hazzını yaşamaya başladığımız bir sırada, acımasız bir şekilde çirkin yüzünü gösteren son terör eylemleri, bu sevincimize gölge düşürmüş, milletimizi derinden yaralamış ve üzüntüye boğmuştur. Değerli Müminler! Temeli barış, uzlaşma, hoş görüye dayanan ve ismini de bu anlamlara gelen “İslam” kelimesinden alan yüce dinimiz, birliği, dirliği, sevgiyi, kardeşliği emrederken, zulmü, azgınlık ve fenalığı yasaklamış; zulmün en dehşet verici şekillerinden biri olan terör ve tedhişi ise şiddetle men etmiştir. Muhterem Müslümanlar ! Yer yüzündeki bütün canlılara merhametle yaklaşmayı öngören, Yaratandan ötürü yaratılanı hoş görme anlayışını yerleştiren ve masum insan kanını dökmeyi en büyük günahlardan biri sayan yüce dinimizin terör hareketlerini, türü, gayesi, sebebi ne olursa olsun hoş görmesi asla mümkün değildir. Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de, "Düzene sokulduktan sonra, yeryüzünde bozgunculuk yapmayın…" buyurmuş, haksız yere cana kıymayı haram kılarak, cezasının ebedi kalınacak cehennem olduğunu bildirmiştir. Aynı şekilde haksız yere bir kişiyi öldürmeyi bütün insanlığı öldürmek, bir kişiyi kurtarmayı da bütün insanlara hayat vermek olarak kabul etmiştir. Şu halde ismi ne olursa olsun, terör, şiddet ve anarşinin İslam’la uzaktan yakından ilişkisi yoktur; bilakis dinimiz her türlü anarşi, fesat, bozgunculuk, eziyet, işkence, kısaca terör ve şiddeti kesinlikle yasaklamıştır. Dinimizin bu emir ve yasakları karşısında bize düşen, birbirimizi sevmek, birlik-beraberlik içinde kardeşçe yaşamaktır. Nitekim Yüce Rabbimiz: “Ey iman edenler! Hep birden barışa girin. Sakın şeytanın peşinden gitmeyin. Çünkü o sizin için apaçık bir düşmandır” buyurmaktadır. Aziz Mü'minler! Bayram vesilesiyle, başta anne ve babalarımız olmak üzere büyüklerimizi, komşularımızı, akraba ve dostlarımızı ziyaret edelim. Dargınlık ve kırgınlıklara son verelim. Aramızdaki kin, haset ve husumet duygularını bırakarak sevgi, saygı ve bağışlamayı tercih edelim. Yalan, gurur, kibir gibi manevî hastalıklardan uzak duralım. Ramazan ayında kazandığımız güzel hasletlerimizi Ramazandan sonra da devam ettirelim ve fitrelerimizi henüz verememişsek bir an evvel fakirlere ulaştıralım. Ailemizin mutluluğu, milletimizin huzuru, millî birlik ve beraberliğimizin devamı, devletimizin bekâsı için dua ve niyazda bulunalım. Milletçe birlik ve beraberlik içinde bulunduğumuzu gösterelim ve teröre karşı tavrımızı ortaya koyalım. Bu duygularla Ramazan Bayramınızı tekrar tebrik ediyor, ülkemiz, milletimiz ve İslâm âlemi ve bütün insanlığa huzur ve barış getirmesini, hayır ve bereketlere vesile olmasını diliyorum.