Konu:4 Yaşlılıkta Sağlığı Etkileyen Faktörler ve Erken Yaşlanmanın

advertisement
Konu:4 Yaşlılıkta Sağlığı Etkileyen Faktörler ve Erken Yaşlanmanın Önlenmesi
1-GİRİŞ
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) yaşlılığı çevresel etkenlere uyum sağlayabilme yeteneğinin
azalması olarak tanımlamaktadır. Ancak çevresel etkenlere uyum sağlayabilme yeteneğinin
korunabilen bir özellik olduğu da yine DSÖ’nün 2000 yılında belirlediği “21. Yüzyılda
Herkes için Sağlık” Hedeflerinden anlaşılmaktadır. Bu doküman da 65 yaş ve üzeri grupta
özürlülük olmaksızın yaşam beklentisini %20 artırma hedefi konmuştur. Bu nedenle yaşlılıkta
sağlıklı bir yaşam ve erken yaşlanmanın önlenmesi beklenebilecek bir durumdur.
Yaşlılıkta oluşan özürlülük durumu büyük ölçüde kronik ve dejeneratif hastalıklara bağlıdır.
Bu sağlık sorunlarının görülme olasılığı da yaş ilerledikçe büyük artışlar gösterir. Ancak bazı
hastalıkların yaşlı grupta daha fazla görülmesine ve bu hastalıklara bağlı özürlülük riskinin
yaşlanma ile birlikte artmasına rağmen günümüzde yaşlı grubu etkileyen birçok kronik
hastalığın ve özürlülük durumunun yaşlanmanın doğal bir parçası olmadığı söylenebilir.
Yaşlılıkta ortaya çıkan özürlülük ve yaşam süresindeki kısalma konusunda etkili olan
faktörler sağlığın belirleyicileri olarak tanımlanan faktörlerdir. Bu faktörlerin bir kısmı kişinin
kendisi ile ilgili iç faktörler olarak tanımlanan doğal ve biyolojik etkenledir (genetik
özellikler, cinsiyet gibi), diğer bir kısmı ise dış faktörler olarak ifade edilen etkenlerdir
(kültürel yapı, fiziksel çevre gibi). Bireyin sağlık durumunda gerileme ve yaşlanmanın
hızlanması bu iç ve dış faktörlerin birlikte etkimesi sonucu hızlanmaktadır. Örneğin tütün
kullanımı, solunum ve kalp damar sisteminde oluşan değişimler- gerilemeler fizyolojik
gerilemeyi artırır, yani yaşlanmayı hızlandırıcı etki yapar. Burada önemli nokta sağlığı
geliştirici ve koruyucu uygulamaların sadece önlenebilir sağlık sorunları için söz konusu
olması nedeniyle, sorunun iç ya da dış etkenlere bağlı olarak ortaya çıkması değil bu durumun
önlenebilir ya da en azından tedavi edilebilir oluşudur. Yaşlanmanın hızlı ve erken olmasının
başlıca nedenleri:

Dengesiz ve yetersiz beslenme

Şişmanlık

Diyabet

Damar hastalıkları

Hipertansiyon

Sigara ve alkol içmek

Hiperlipidemi

Stres ve Depresyon

Hormon Yetersizlikleri

Uyku bozukluğu

Egzersiz yapmamak

Kalp, karaciğer, böbrek hastalıkları ve yetmezliği

Hareketsiz yaşam

Cinsiyet
2-YAŞLILIKTA SAĞLIĞI ETKİLEYEN FAKTÖRLER
Sağlıklı bir yaşlanma fizyolojik değişimlerin yanı sıra cinsiyete bağlı özellikler ve yaşlılık
öncesi yıllarda yaşanan sağlık olayları ile içinde yaşanılan toplumun kültürel yapısının bir
bileşkesi olarak oluşmaktadır. Sağlığın belirleyicileri olan biyolojik, davranışsal ve sosyal
belirleyiciler ile fiziksel çevre, sağlık sistemi ve ekonomik koşullarda yaşlanma üzerine
etkilidir.
Yaşlanma ile birlikte insan organizmasında çok sayıda fizyolojik değişiklikler oluşmaktadır.
Bu değişiklikler;

Solunum sisteminde toraks anatomisindeki değişimler ve kollajen liflerin elastikiyetinde
azalma nedeniyle yaşlıların solunum kapasitesinde azalma görülür.

Kalp kasında oluşan dejenerasyona bağlı, kalp debisinde düşme ve periferik damarlarda
direnç artışı, yaşlı bireyin organ kanlanmasında azalmaya neden olmaktadır.

Yaşlılıkta santral sinir sistemindeki değişimler nedeniyle duyu organlarının fonksiyonlarında
azalma olur.

Kas iskelet sisteminde, kemik dansitesinde ve kas kütlesinde azalma, kas gücü zayıflamasına
bağlı olarak hareket yeteneği geriler.
Bu fizyolojik değişimler belirgin hastalıklara yol açmasa da yaşlının günlük yaşam
aktivitelerini gerçekleştirmelerinde kısıtlılıklara yol açar. Kişinin sağlığı, davranışlarından ve
içinde yaşadığı sosyal çevreden etkilenir. Yaşanılan toplumun sahip olduğu kültürel faktörler:

Kadın ve erkek rolleri

Sağlıkla ve sağlık bakımı ile ilgili inanışlar

Sağlık bakımı uygulamaları

Tütün kullanma

Beslenme

Alkol kullanımı

Yaşlılıkla ilgili tutum ve davranışlar
Kronik hastalıklar daha çok modernleşme ile birlikte sağlıksız yaşam biçimine sahip yaşlıları
etkileyen hastalıklardır. Yeterli ve dengeli beslenmeme Diyabet, hipertansiyon, inme ve bazı
kanser hastalıkları için hazırlayıcı faktördür. Beslenmeyi kültürel etkenler gibi ekonomik
etkenlerde etkiler. Yoksulların dengeli beslenme için besinlere ulaşma güçlüğü, ekonomik
düzeyi yüksek olanların ise yanlış beslenmesi hastalıklara zemin hazırlarken yaşlılığı da
hızlandırır. Yine tütün ve alkol kullanımı da yaşlığı hızlandırır ve sağlıksız yaşlanmaya zemin
hazırlar. Kişinin içinde bulunduğu sosyal sınıf yaşlı sağlığını iki etken üzerinden etkiler:

Yoksulluk,

Güçsüzlük
Üst sosyal sınıflarda yaşayan insanlar çoğunlukla daha sağlıklı yaşlanır ve daha uzun yaşar.
Ancak yoksulluk tek başına bireylere ya da topluma bağlı değildir. Yaşanılan ülkenin
gelişmişlik düzeyi de yoksulluğun belirleyicisidir. Gelişmekte olan ülkelerde yoksulluk
kişilerin sağlık düzeyini kötü yönde etkilerken, daha erken dönemde yaşlanmalara yol açar.
Bu ülkelerde 50 yaşına ulaşmış bir kişinin gelişmiş batı ülkelerinde yaşayan 50 yaşındaki bir
kişiden daha yaşlı görünümde olduğu gözlenmektedir. Ayrıca kişinin sosyal çevresinin
sınırlılığı, çalışma koşulları, yaşamı üzerindeki kontrolünün sınırlılığı yaşlanmayı hızlandıran
sosyal faktörler arasındadır.
Çevre yaşlılığı etkileyen önemli bir faktördür. Daha iyi sanitasyon koşulları, sağlıklı su,
temiz hava, iyi ısınan bir ev aynı yaşta olsalar bile kişilerin sağlık durumunda önemli
farklılıklara yol açar.
Hızlı kentleşme, göç, sosyal çevre, eğitim, istihdam olanakları, stres gibi faktörler yaşlanan
bireyin sağlığını etkiler.
Bireyin sahip olduğu genetik özellikler, sağlıklı yaşlanma konusunda önemli olan faktörlerden
birisidir. Bazı hastalıklar bazı ırklarda, ailelerde diğerlerine göre daha sık görülmektedir.
Örneğin kanser ve birçok kronik hastalık türünde genetik yatkınlığın etken olduğu
kanıtlanmıştır.
Cinsiyet erken yaşlanma ve yaşlının sağlık düzeyinde önemli bir etkendir. Cinsiyete bağlı
farklılıkların bir kısmı kadın ve erkek arasındaki biyolojik farklılıklara bağlıdır (örn. Meme
kanseri).
Ancak
bir
kısım
sağlık
sorunları
yaşam
biçimindeki
farklılıklardan
kaynaklanmaktadır (örneğin tütün kullanımına bağlı erkeklerde akciğer kanserinin daha fazla
görülmesi). Kişilerin sağlıklı yaşamasında ve yaşlanmasında cinsiyet farklılığının neden
olduğu diğer sorunlar:

Kadın ve erkeklerin birbirinden çok farklı etkinliklerde bulunması

Kaynaklara ulaşma olanaklarında farklılık

Sağlık hizmetlerinde cinsiyet ayrımcılığı

Kendi kararlarını bağımsız olarak alma oranında farklılık

Toplumsal yaşamda ve karar alma mekanizmalarında yer alma
Kadınların daha uzun yaşamaları, onların yaşamlarının ileriki yıllarının bir kısmını yalnız
geçirecekleri anlamına gelmektedir. İleri yaş dönemi bu nedenle kadınlar için erkeklere göre
daha zorlu geçer. Birçok erkek yaşlılığı eşi ile birlikte geçirirken, kadınlar yalnız
geçirmektedir. Yaşadıkları toplum göz önüne alınarak kadın ve erkeklerin bu durumlarına
yönelik sağlık bakımı planlanmalıdır.
Kadının statüsü dünyanın birçok ülkesinde erkeklere göre daha geridir ve yaşamın bir çok
alanında kadınlar ayrımcılığa uğramaktadır. Daha yoksulluk, daha az eğitim, daha az okur
yazar olma, sağlık hizmetlerine daha az ulaşım olanağı, nitelikli işlerde çalışma olanağının
sınırlılığı, aile üyelerine bakım verme sorumluluğu vb. bir çok faktör kadınlarda erken
yaşlanmaya, daha fazla hastalık ve hastalığa bağlı sekel yaşamaya zemin hazırlamaktadır.
DSÖ’ne göre kadının statüsünün düşüklüğü kadınların ve kadın yaşlıların sıklıkla ihmaline
neden olmaktadır. Ayrıca bakım veren rolü ile kadın, ilerleyen yaşlarına rağmen çocuklarına,
torunlara ve ailenin yaşlı bireylerine ücretsiz bakım verici olarak görülmektedir.
Dünya genelinde kadınlar için hesaplanan beklenen yaşam süresinin erkeklerden daha uzun
olması nedeniyle özellikle ileri yaşlarda kadın nüfusun oranı erkeklerden daha yüksek
olacaktır.
Bu nedenle sağlıklı yaşlanma ve erken yaşlanmanın önlenmesi kadınlar için
oldukça önemlidir.
3-ERKEN YAŞLANMANIN ÖNLENMESİ
Roma İmparatorluğu'nda insanların ortalama ömrü 24 yıl idi.1850 de Amerika'da ortalama
ömür 45 yıl iken 50 yıl sonra 1900 de bu sayı 48 e yükseldi. Şimdi ortalama ömür uzunluğu
75 yıldır ve 85 yaşın üzerindekiler nüfusun en süratle artan dilimidir. 100 yaşını geçmiş
olanlar halen 40.000 civarındadır. 2020 yılında bu kesimin 250.000’i geçeceği
hesaplanmaktadır. Bugün 70 yaş ve üzerinde birçok kadın ve erkek işlerine tam kapasite ile
devam etmekte, yeni şeyler öğrenmeye başlamakta veya spor ayakkabılarını ayaklarına
geçirip beş kilometrelik yürüyüşlerini düzenli olarak yapmaktadırlar.
Bilim adamları bugün dahi insan organizmasının 120 yıl yaşama potansiyeline sahip olduğunu
söyleyebilmektedirler. Bu potansiyelin gerçeğe dönüşmesi için çok önemli bir koşul vardır:
Yapılması gerekenler ve alınacak tedbirler ömrü oluşturan bütün yıllara yayılmalıdır. Bu da
ancak sağlığı
geliştirme stratejileri ile başarılabilir. Sağlığı
geliştirmeye
yönelik
uygulamalarda bireylerin ve toplumun katılımı esastır. Bireyler bu konuda eğitilmeli,
bilinçlendirilmeli ve‘'Yaşlılıkta ne yaparım'' sorusunu yaşlanmadan önce kendine sormalıdır.
Yaşlanan toplumlarda daha iyi bir sağlık düzeyine ulaşmak için sağlığı geliştirme
yaklaşımının iki temel bileşeni vardır;
1-bireylere daha sağlıklı olmaları için gereken kararları verme konusunda destek olma(daha
sağlıklı yaşam biçimlerini benimseme)
2-İyi bir sağlık düzeyine ulaşmak için gerekli sosyal, ekonomik ve çevresel düzenlemeleri
yapmaktır. Erken yaşlanmayı önlemek için kişilerin yaşlanmayı hızlandıran sağlık
alışkanlıklarını değiştirmeleri gerekmektedir. Bunlar:
1-Doğru beslenme
2-Hareketli yaşam
3-Düzenli uyku
4-Sağlık kontrollerini düzenli olarak yaptırmak
5-Kötü alışkanlıklarınızı terk etme
6-Zihinsel faaliyetleri artırma.
7- Bedenine ve Görünümünüze itina etme.
8-Yaşlılığa yönelik tutum ve davranışları değerlendirme ve değiştirme.
Erken yaşlanmanın önlenmesi ve yaşlılıkta sağlığın geliştirilmesi için kişinin katılımı önemli
olmakla beraber tek başına yeterli değildir. Bu nedenle erken yaşlanmanın önlenmesi ve
yaşlılıkta sağlığın geliştirilmesine yönelik sosyo-kültürel değişimlere yönelik hedefler
geliştirilmelidir, bu hedefler şöyle sıralanabilir:

Kuşaklar arasında eşitlilik ve dayanışmanın güçlendirilmesi,

Yoksulluğun ortadan kaldırılması,

Gelir güvenliği, sosyal koruma/sosyal güvenlik ve yoksulluğun önlenmesi,

Yaşlılık döneminde, hastalık ve bağımlı kalma riskini artıran faktörlerin birikmiş
etkilerinin azaltılması,

Sağlıksız beslenme, sedanter yaşam ve sigara içme, aşırı alkol tüketimi gibi sağlığa
zararlı
alışkanlıklar
sonucu
ortaya
çıkan
risklerin
azaltılmasında,
sağlığın
geliştirilmesi, sağlık eğitimi, koruma politikaları ve bilgilendirme kampanyaları,

Bütün yaş gruplarında, aşırı alkol tüketimi, tütün ve tütün ürünlerinin kullanımı ve
pasif içiciliği önlemek amacıyla kapsamlı aktivitelerin düzenlenmesi,

Yaşam boyu çevre kirliliğine maruz kalmayı azaltmak için, yasal ve idari önlemlerin
geliştirilip uygulanması, kampanyalar gibi yöntemlerle toplumun bilgilendirilmesi ve
sağlığın geliştirilmesi,

Yaşlılık döneminde hastalıkları önlemek için politikaların geliştirilmesi,

Evrensel ve eşit olarak sağlık ve bakım hizmetlerine ulaşımın sağlanması,

Bakım verenlerin ve sağlık çalışanlarının eğitimi,

Ruh sağlığı gereksinimleri,

Bakım ve bakım verenlerin desteklenmesi.
Download