YENĠDOĞAN YOĞUN BAKIM YATIġ BĠLGĠLENDĠRME VE ONAM FORMU DOK. KODU: HD.RB.05.03 YAYIN TARĠHĠ: 01.03.2017 REVĠZYON NO: 00 REVĠZYON TARĠHĠ:00 SAYFA 1 / 5 Hasta Barkodu Sayın Hasta/ Vekili Yasal Temsilcisi; Bu serviste tüm hastalara yapılan genel tanı ve tedavi girişimleri yanında bebeğinizin kesin ya da olası hastalık/hastalıklarına yönelik ek tanı ve tedavi uygulamaları yapılacaktır. Bu tanı ve tedavi uygulamaları öncesinde aileler bilgilendirilecektir. Ancak başlangıçta öngörülmeyen bebeğin izlemi sırasında ortaya çıkan yeni sorunlara göre bazı acil girişimlerin yapılması gerekli olabilir. Bu form ile sizlere yoğun bakım ünitemizde yapılabilecek genel ve acil tanı ve tedavi girişimleri hakkında bilgilendirme sağlanması amaçlanmıştır. BĠLGĠLENDĠRME ÖN TANI: Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi erken doğum ya da diğer nedenlerle yoğun bakım gerektiren hastaların kabul edildiği bir servistir. 1. YATIġ GEREKTĠREN HASTALIKLAR,UYGULANACAK TEDAVĠLER NEDĠR VE KĠM TARAFINDAN YAPILACAĞI? Hastanın doktoru ve yenidoğan yoğun bakım hemşirelerinin uygulayacağı tedaviler aşağıda belirtilmiştir. Bebeğiniz yenidoğan yoğun bakım ünitesine erken doğum (prematürite) nedeni ile yatırılmıĢ ise bebeğinizde olması beklenen sorunlar Ģunlardır: Respiratuardistressendromu: Bebeğin akciğer gelişiminin tamamlanmadan doğmasınedeni ile akciğerlerde yapılan surfaktan ismi verilen maddenin yetersizliği yüzünden bebeğin yeterli solunumunu sağlayamaması ile karakterize bir hastalıktır. Bebek ne kadar erken doğmuşsa hastalıkların görülme sıklığı ve ölüm riski o kadar yüksektir. Genel olarak 1500 gramdan daha düşük doğum kilosuna sahip bebeklerin yarısında ortaya çıkar. Bu amaçla bebeğe mekanik ventilatör denilen bir cihaz yardımı ile solunum desteği yaptırılması gerekmekte ve gerekli durumlarda akciğerlerine surfaktan adlı ilaç verilmektedir. En gelişmiş ülkelerde bile RDS'den ölüm riski yüksektir. Surfaktan tedavisi ile RDS’ye bağlı ölümler ve hava kaçakları (akciğer yada kalp zarları içine akciğerden hava girmesi) ancak yarı yarıya azalmaktadır. Bebeğe bu durumda aşağıdaki girişimlerin yapılması gerekmektedir. Damar yolunun açılarak serum takılması Soluk borusuna (trakea) veya burnuna tüp yerleştirilmesi Soluk borusuna yerleştirilen tüpten surfaktan adı verilen ilacın verilmesi Soluk borusuna veya burnuna yerleştirilen tüp aracılığı ile bebeğin mekanik ventilatöre bağlanarak solunum desteği yapılması Bebeğe tedavi öncesi ve sonrasında gerekli aralıklarla akciğer filmi çekilmesi Göbekteki damarlarına kateter adı verilen ince plastik tüplerin yerleştirilerek tedavi için gerekli serumların verilmesi ve aralıklı alınan kan örnekleri ile kan gazı değerlerinin takip edilmesi Bebekte enfeksiyon kuşkusu durumunda antibiyotik tedavisi verilmesi Bebeğin gerekli durumlarda sakinleştirilmesi amacı ile ilaç tedavisi uygulanması Bu hastalık hiç tedavi edilmediğinde ise daha sıklıkla: Bebek oksijensiz kalarak beyinde ve diğer hayati organlarda kalıcı zedelenmeler olabilir. Bebek solunum ve kalp yetmezliğinden kaybedilebilir. Hava kaçağı sendromları (akciğer ya da kalp zarları içine akciğerden hava girmesi) daha fazla sıklıkta ortaya çıkabilir. Tedavi edilmediğinde daha sık olmakla birlikte RDS’li bebeklerin ve genel olarak premature bebeklerin izlemi sırasında sık görülebilen hastalıklar ve bu hastalıklar sırasında yapılabilecek girişimler aşağıda özetlenmiştir. Nekrotizanenterokolit: Bağırsakların kısmen ya da tamamen kanlanmasının bozulması ile karakterize önemli bir sindirim sistemi hastalığıdır.Yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde izlenen bebeklerin yaklaşık %10’ unda gelişebilmektedir. Esas olarak prematüre (erken doğan) bebeklerde görülmekle birlikte hastaların %10’unu zamanında doğan bebekler oluşturmaktadır. Neden geliştiği tam olarak bilinmemekle birlikte, tek bir nedene bağlı olmadığı, erken doğuma bağlı sindirim sisteminin tam gelişmemesi yanında; doğum öncesi ya da sırasında oksijensiz kalma,kalp ve akciğer hastalıkları nedeniyle oksijensiz kalma, beslenme, kan değerlerinin aşırı yüksek olması ve bağırsaklarda bakteri ya da virusların çoğalması gibi faktörlerin hastalığa yol açtığı kabul Hasta/Hasta Yakını Adı-Soyadı: Tarih: İmza: YENĠDOĞAN YOĞUN BAKIM YATIġ BĠLGĠLENDĠRME VE ONAM FORMU DOK. KODU: HD.RB.05.03 YAYIN TARĠHĠ: 01.03.2017 REVĠZYON NO: 00 REVĠZYON TARĠHĠ:00 SAYFA 2 / 5 edilmektedir. Nekrotizanenterokolit kuşkusu olan hastalara gerekli tetkiklerin yapılır ve en kısa sürede tedavi başlanır. Hastalık tedavilerle kendini sınırlayabilir ya da tüm tedaviye rağmen ilerleyebilir. Bağırsaklarda delinme ya da klinik durumda ileri derecede bozulmanın gerçekleşmesi durumunda delinmiş ya da gangren olmuş bağırsak bölümlerinin çıkarılması ya da karna dren yerleştirilmesi gibi cerrahi girişimler gerekli olabilir. Bu nedenle bu hastalar Çocuk cerrahisi uzmanları ile birlikte izlenmektedir. Bebeğinizde nekrotizanenterokolit teşhisi konulması durumunda gerekli tetkik tedaviler ve yapılmadığı takdirde bebek hayatını kaybedebilir. Tedavi sırasında ya da sonrasında da aşağıda sayılan komplikasyonlar görülebilir: Parenteral beslenmeye (damardan beslenme) bağlı komplikasyonlar Özellikle cerrahi girişim sonrası bağırsakta darlıklar, işlev bozuklukları, kısa bağırsak sendromu, sindirim işlev bozuklukları ve cerrahi girişime bağlı diğer komplikasyonlar Ölüm Beslenme ve beslenme problemleri: Erken doğan bebeklerde emme ve yutma yeteneği yeterli olgunluğa erişmediği için ağızdan beslenme genellikle ilk günlerde mümkün olmamaktadır. Erken doğan bebeklere yeterli beslenme miktarı sağlanana kadar ya da nekrotizanenterokolit gibi ağızdan beslenmeyi engelleyen hastalık durumlarında damardan günlük gereksinimlerini karşılayacak besin maddeleri ve vitaminlerin verilmesi gerekmektedir. Bunun için bebeğe damar yolu ya da kateter takılması gerekmektedir. Total parenteral beslenme uygulanmadığı takdirde bebeklerde beslenme yetersizliğine bağlı bozukluklar ve hastalıklar görülür. Bu işlem sırasında bebeklerde katetere bağlı olan yan etkiler dışında özellikle uzun süreli kullanıldığında kan şekeri ve elektrolit değerlerinde dengesizlik, karaciğer ve safra yollarını ilgilendiren hastalıklar, vitamin ve mineral bozuklukları ortaya çıkabilir. Bebeklerin durumu uygun olduğu en kısa süre içinde emme-yutma işlevleri olmasa dahi sonda ta-kılarak enteral (ağızdan) beslenmeye geçilmektedir. Bu süre bebeğin hastalığının durumuna göre bebekten bebeğe farklılık göstermektedir. Emme-yutma işlevleri olgunlaşmamış ya da hastalığı sebebi ile ağızdan beslenemeyecek durumda olan bebeklere eğer uygunsa damardan beslenme yerine öncelikle burundan ya da ağızdan mideye ulaşan bir sonda vasıtası ile anne sütü ya da mama verilmektedir. Verilecek anne sütü veya mama miktarı da bebeğin durumuna göre farklılıklar göstermektedir. Bebek bu şekilde beslenmediği takdirde beslenme yetersizliği, bağırsak ve mide gelişiminde gerilik ortaya çıkabilir. Bebeğin emme-yutma işlevleri yeterli olgunluğa eriştikten sonra enjektörle veya damlalıkla, biberonla ya da anne memesinden beslenmeye geçilmektedir. Zamanında doğan ve beslenen bebeklere 10. günde D vitamini, erken doğan bebeklere ise D vitamini yanı sıra diğer vitaminlerin de verilmesi gerekmektedir. Bu vitaminlerin verilmemesi durumunda bebekte vitamin eksikliğine bağlı hastalıklar görülecektir. Ayrıca tüm yenidoğan bebeklere daha sonra kanama bozukluğu gelişmemesi için doğumdan sonra K vitamini yapılmaktadır. Kafa içi kanama:Yenidoğan bebeklerin doğum öncesi ve sırasındaki zorlanmalarabağlı olarak ya da erken doğan bebeklerde beyin damarlarının özelliği gereği kafa içi kanamaya yatkınlıkları söz konusudur.Bebek ne kadar erken doğarsa o kadar sık görülür, genel olarak 1500 gramın altındaki bebeklerde yaklaşık %20 oranında ortayaçıkar.Bu durum bebeklerde hiçbir bulgu vermeksizin görülebileceği gibi havale geçirme, solunum bozulmaları, kan basıncında değişiklikler veya ani ölüme yol açabilmektedir. Bu bebekler yattıkları süre içinde haftalık olarak beyin ultrasonuile değerlendirilmektedirler.Kafa içi kanama saptanan bebeklere gerekli tıbbi durumolduğu takdirde daha ileri beyin görüntüleme yöntemleri (beyin tomografisi ya da manyetik rezonans) uygulanabilmektedir. Kafa içi kanama saptanan bebekler başçevresi artış hızı, havale geçirme durumu ve nörolojik muayene yapılarak izlenmekte vehavale geçirme durumu olduğu takdirde havale durdurucu ve havale geçirmesiniönleyici ilaç tedavisi almaktadırlar. Kafa içi kanaması ağır olan ve kanamanın beyin sıvıdolaşımını bozduğu hastalar Beyin Cerrahisi uzmanları ile değerlendirilerek gerekli olduğu takdirde beyinle karın boşluğu arasına şanttakılması veya beyin boşluklarındakifazla sıvının kapalı bir sistemle vücut dışına alınması gibi cerrahi işlemler yapılabilmektedir. Kafa içi kanaması olan bebeklerde ileriki yaşamlarında hasar olup olmayacağı kanamanın ağırlığına ve yerine bağlı olarak değişmektedir. Periventrikülerlökomalazi ise beyin boşluklarını çevreleyen beyaz cevher denilen beyin dokusunun zedelenmesi olarak tanımlanabilir. Genel olarak erken doğuma bağlı olmakla birlikte, doğum öncesi ve sırasında beyinde oksijenlenme ve kanlanmanın bozukluğu ve anne karnında enfeksiyonlara maruz kalma sorumlu tutulmaktadır. Kesin tanısı doğumdan sonra en erken ikinci haftadan sonra yapılan beyin ultrasonografisinde hastalık zamanında tedavi edilmediği takdirde bebekte tam körlüğe sebep olabilir. Bebeğin izlem planı ve tedavi gerektiren durumlarda bunun şekli ve sonuçları Göz Hastalıkları hekimi tarafından sizlere aktarılacaktır. Sepsis ve enfeksiyon:Yenidoğan bebeklerde ve özellikle erken doğan ve düşük doğum ağırlıklı bebeklerde enfeksiyon ve sepsis diğer çocuklara ve erişkin bireylere göredaha farklı ve daha ağır seyrede ve hayati tehlikesi de daha yüksektir.Ayrıca annenin Hasta/Hasta Yakını Adı-Soyadı: Tarih: İmza: YENĠDOĞAN YOĞUN BAKIM YATIġ BĠLGĠLENDĠRME VE ONAM FORMU DOK. KODU: HD.RB.05.03 YAYIN TARĠHĠ: 01.03.2017 REVĠZYON NO: 00 REVĠZYON TARĠHĠ:00 SAYFA 3 / 5 sularının doğumdan önce erken gelmesi, annenin enfeksiyonları, çoğulgebelik, zor doğumlar, bebeğe yapılan her türlü yoğun girişim (katetertakılması,boğazına, akciğerine tüp yerleştirilmesi gibi) bu riski arttırmaktadır.Yenidoğan yoğun bakımda yatan hastalarımızda sepsis ya da enfeksiyondan kuşkulanıldığında sık kantahlilleri,kan kültürleri, gerekli hallerde idrar, dışkı, sepsis gelişen bebeklerde menenjit çok sık görüldüğü için belden beyin omurilik suyu ve diğer vücut sıvılarının alınarak incelenmesi ve kültür alınması ileçeşitli radyolojik tetkikler gerekli olabilir.Hastanın durumuna ve öngörülen enfeksiyona yönelik olarak antibiyotik tedavisi, gerekli durumlarda solunum cihazına bağlanma,kan veya kan ürünlerinin verilmesi, kateter takılması gerekebilmektedir.Bunların yapılmaması durumunda bebeğin tanı ve tedavisi mümkün olamayacaktır.Sepsis diğer yaş gruplarına göre prematürelerde daha fazla olmak üzere ölüm riski yüksek bir hastalıktır. ĠĢitme problemleri: Yoğun bakımda izlenen bebeklerde hem duyusal hem de iletim tipi işitme kaybı riski daha fazladır. Bu durum hem bebeğin erken doğması ve buna bağlı olarak yaşadığı problemler, hem de erken doğan bebeklerdeki hayati durumları tedavi etmede kullanılan ilaç ve tedavilere bağlı olarak ortaya çıkabilir. Bu nedenle taburcu edilmesi planlanan tüm prematüre bebeklere işitme taraması yapılması gerekmektedir. Bu amaçla otoakustik emisyon denilen bir test ve gerekli hallerde beyin sapı işitsel yanıtlarının değerlendirilmesi gibi daha ileri işitme testleri yapılabilir. Tarama yapılmadığı takdirde bebekte işitme problemi olup olmadığı anlaşılamayacağı için tedavide gecikme olacaktır. Bu test sırasında bebekte herhangi bir zararlanma riski yoktur. Bebeğin durumuna göre ilk işitme testi normal olsa dahi bazı durumlarda testin belli aralıklarla tekrarı gerekebilir. Patent duktusarteriozus: Anne karnında normalde açık olup, akciğerlere kan taşıyan duktusarteriosus adı verilen damarsal bir yapı, doğumdan sonraki ilk günler içinde kendiliğinden kapanmaktadır. Erken doğan ve respiratuvardistressendromu olan bebeklerde daha sık görülen (1000 gramın altındakilerde %80) bu yapının açık kalması durumuna patent duktusarteriozus (PDA) denilmektedir. Açıklığın büyüklüğü ile orantılı olarak bebeğin akciğerlerine çok fazla kan gideceğinden bebekte ciddi solunum sıkıntısı ve kan oksijen düzeyinde azalmanın en başta olduğu klinik tablo gelişir. PDA kuşkulanılan bebeklere ekokardiyografi ismi verilen bir çeşit ultrasonyöntemi ile tetkik yapılması gerekmektedir. Ekokardiyografi sonucuna göre PDA saptanan bebeklere ilaç tedavisi verilmesi gerekebilmektedir. Tedavide kullanılan ilaçların trombositlerde düşme, sindirim sisteminde kanama ve nekrotizanenterokolit, böbrek iş- levlerinde bozulma, idrar çıkışında ve beyin kan akımında azalma gibi yan etkileri olabilir. Tedavi verilmediği takdirde PDA’ya bağlı olarak solunum sorunları kötüleşebilir, kalp yetmezliği gelişebilir. Bazı hastalarda ilaç tedavisi ile PDA kapanması olmadığı durumda cerrahi tedaviye ihtiyaç duyulabilmektedir. Anemi (kansızlık): Erken doğan bebeklerde kemik iliğinin ve kırmızı kan hücrelerinin özelliğinden dolayı zamanında doğan bebeklere göre anemiye daha yatkındırlar. Yoğun bakımda izlenen bebeklerde teşhis için sık kan alma ihtiyacı olduğundan anemi daha sık görülen bir durumdur. Bebeğin yaşı, hastalığının durumu ve kansızlık düzeyine göre yoğun bakımda yattığı süre içinde bir ya da birden fazla kan verilmesi ihtiyacı olabilir. Bebeğe verilecek kanlar hepatit B ve C, AIDS, sifiliz gibi hastalıklar açısından Kan Bankasında teste tabi tutulmasına rağmen kan yolu ile bulaşan diğer hastalıklara ait riskler mevcuttur. Kan nakli sırasında tüm tedbirler alınmasına karşın bazı hastalarda ateş, hemolitik reaksiyonlar görülebilir. Bebeklere gerekirse, doğum kilo- suna göre demir tedavisi de verilmektedir. Sarılık: Zamanında doğan bebeklerin %60’ın da, erken doğan bebeklerin %80’indehayatın ilk günlerinde sarılık görülmektedir.Yenidoğan sarılığı çoğu kez zararsız vekendiliğinden düzelen bir durum olsa da sarılığın belli seviyenin üzerinde artması bebeklerde beyinde, işitme sisteminde kalıcı zedelenmeye sebep olabilmektedir.Bebeğinizde sarılık olduğu takdirde bu sarılığın miktarı ve sarılığa neden olabilecek diğerhastalıklar yönünden bebekten kan tahlilleri ve idrar tahlili gerekmektedir. Bebektesaptanan sarılığın durumuna göre fototerapi (ışık tedavisi) uygulanmaktadır. Fototerapinin uzun dönemde bebekte bilinen bir yan etkisi bulunmamakla birlikte tedavi sırasında bebeklerin bir kısmında ciltte döküntü, trombositlerde düşüklük, sık ve sulu dışkı yapma görülebilir. Sarılık düzeyinin çok daha fazla yüksek olduğu ve beyin hasarına yol açma riskinin bulunduğu durumlarda bebeğe kan değişimi uygulanabilmektedir.Yapılmadığı takdirde bebekte kalıcı geri dönüşümsüz beyin hasarı ve işitme kaybı gelişebilir.Kan değişimi sırasında bebeğin göbeğindeki damarakateter yerleştirilerek uygun olarak testleri yapılan kan ile bebeğin kanı değiştirilmektedir.Bu işlem sırasında azami özen gösterilse dahi bir takım riskler söz konusu olabilmektedir. Bu riskler enfeksiyon, damar içi pıhtı oluşumu ve buna bağlı bozukluklar, trombosit düşüklüğü,kan şekeri ve kan biyokimyasaldeğerlerinde bozukluklar, kan gazı bozuklukları, bağırsaklarda nekrotizanenterokolitdenilen klinik durumdur. Yenidoğanın geçici takipnesi : Doğum sonrası erken dönemde, anne karnında bebeğin akciğerlerini dolduran sıvının doğum sonrasında emilmesinde gecikme sonucu ortaya çıkan, kendi kendini sınırlayan, yenidoğan dönemine özgü bir akciğer hastalığıdır. Bubebeklerde doğumdan sonra birkaç saat içinde hızlı ve sık soluk alıp verme, morarma, inleme gibi bulgular ortaya çıkar. Yenidoğan döneminde akciğer enfeksiyonu (zatürre) vesepsis de benzer bulgularla ortaya çıkabileceği için bu bebeklerin yakından izlenmesi gerekmektedir. Çoğu bebek sadece oksijen tedavisi ile düzelebileceği gibi bazı ağır hastalarda bebeğin solunum desteği için soluk borusuna veya burnuna tüp takılarakmekanik ventilatöradı verilen solunum cihazına bağlanması gerekebilir.Bebeğinenfeksiyon yönünden alınan tahlil sonuçları gelene dek antibiyotik tedavisi almasıgerekebilir.Bebeğin Hasta/Hasta Yakını Adı-Soyadı: Tarih: İmza: YENĠDOĞAN YOĞUN BAKIM YATIġ BĠLGĠLENDĠRME VE ONAM FORMU DOK. KODU: HD.RB.05.03 YAYIN TARĠHĠ: 01.03.2017 REVĠZYON NO: 00 REVĠZYON TARĠHĠ:00 SAYFA 4 / 5 solunum sıkıntısı fazla ise ağızdan beslenmez.Damar yolu açılarakserum ve damardan beslenme verilir. Bu hastalık tedavi edilmediğinde: Bebek yeterli derecede solutulmadığı takdirde oksijensiz kalarak beyinde ve diğer hayati organlarda kalıcı zedelenmeler olabilir. Bebek tedavi edilmediği takdirde solunum ve kalp yetmezliğinden kaybedilebilir. Tedavi olmadığı durumda hatta, tedavi öncesi ve sırasında da hava kaçağı sendromları (akciğer ya da kalp zarları içine akciğerden hava girmesi) ortaya çıkabilir. AĢılama:Tüm yenidoğan bebeklere doğumdan sonra en kısa süre içinde Hepatit B(sarılık) aşısı yapılmaktadır. Bebeğin diğer aşıları, aşı takvimine uygun olarak yapılmaktadır. Yukarıda başlıca problemlerini aktardığımız Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitelerinde izlenen hastalarda her hastaya özel farklı hastalıklar da söz konusu olabilir. Bu durumda hastanızın ilave sorunları hakkında sizlere ayrıca bilgilendirme yapılacaktır. Burada en yeni ve bilimsel yöntemlere göre tanı ve tedavi yapılmış olsa bile bebeğinizin erken doğmasına bağlı bazı hastalık ve komplikasyonlar yine de gelişebilir. Sonuç olarak yenidoğan yoğun bakım ünitesinde en sık yapılan tanı ve tedavi girişimleri aşağıda belirtilmiştir. Bu girişimler (bir veya birkaçı) sadece hastanın durumu gerektirirse yapılacaktır. Acil bir durum olmadıkça hastanıza ne gibi bir girişim yapılacağı hakkında önce size bilgi verilmeye çalışılacaktır. Nefes almasına yardım etmek ve gerekirse suni solunum cihazına bağlamak için nefes borusuna ya da burnuna tüp yerleştirilmesi Beslenme amacıyla burun ya da ağızdan mideye sonda yerleştirilmesi İlaç verilmesi amacıyla damarlara serum takılması Kan basıncı ölçümü, kan alınması veya ilaç verilmesi amacıyla damar yolu (kateter) takılması Atardamarlara sürekli kan basıncı ölçümü ve kanda oksijen vb. ölçümü için damar yolu (kateter) takılması İdrar sondası takılması Değişik vücut boşluklarından (belden, karından veya akciğerlerden) sıvı örnekleri alınması) Kan veya kan ürünlerinin verilmesi Sık kan alınması veya damar yolu açılması Hava kaçakları geliştiğinde göğse ya da kalp zarları arasına tüp yerleştirilerek biriken havanın boşaltılması Diyaliz yapılması Bu girişimlere bağlı olarak ortaya çıkabilecek yan etkiler şunlar olabilir (Bunlar mutlaka her bebekte görülmesi beklenen yan etkiler değildir, bazılarının görülme olasılığı oldukça nadirdir ancak ortaya çıkabilecek bazı yan etkiler ölümle dahi sonuçlanabilir); Soluk borusuna tüp yerleştirilmesi sırasında soluk borusu veya yemek borusunda yırtılma, ödem, hava yollarında nedbe doku ya da nekroz, damakta zedelenme olabilir. Burna yerleştirilen tüp nedeniyle midede şişme, hava kaçakları, burun derisinde zedelenme ve şekil bozukluğu gelişebilir. Ayrıca sondaya bağlı olarak mide içeriğinin geri gel- mesi ve apne denilen solunum durmaları, bu- runda zedelenme ve tahriş görülebilir. Vücuda yerleştirilen sonda ve tüplerin sabitlenmesi için kullanılan flasterlere bağlı olarak deride zedelenme ve doku kayıpları ortaya çıkabilir, Mekanik ventilatör tedavisi sırasında hava kaçağı sendromları (Pnömotoraks, pnömo- mediastinum, pulmonerinterstisyel amfizem, pnömoperikardiyum, pnömoperitonyum) olabilir. Uzun süreli mekanik ventilatöre bağlı kalan bebeklerde soluk borusunda daralmalar gelişip, boğazdan soluk almayı sağlayıcı hava deliği açılması gerekebilir. Dışarıda vücut içerisine yerleştirilen her tür-lü alet (kateter, tüp, sonda vb) enfeksiyonlara zemin hazırlamaktadır. Kullanılan antibiyotiklerin kendisine bağlı olarak bazı bebeklerde böbrek, karaciğer ve işitme ile ilgili komplikasyonlar olabilir. Yerleştirilen kateterlerde enfeksiyon, kanın pıhtılaşarak damarlarda ya da kateter içinde tıkanıklıklar, kanama, hava kaçakları ve kateterin takıldığı yere göre kalpte ritm bozuklukları, nekrotizanterokolit ortaya çıkabilir. Bebeğinizin ilâve olarak : Acil bir durum olmadıkça hastanıza ne gibi bir girişim yapılacağı v e a l t e r n a t i f t e d a v i hakkında önce size bilgi verilmeye çalışılacaktır. Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesine Kabul, herhangi bir hastalığın ya da durumun iyileşeceğine dair garanti oluşturmaz. 8. HASTAYA ÖZEL DURUMLAR VE YAġAM TARZI ÖNERĠLERĠ Doktor veya hemşirenin izlemleri doğrultusunda belirlenir. ………………………………………………………………………………………………………………………………………… Hasta/Hasta Yakını Adı-Soyadı: Tarih: İmza: YENĠDOĞAN YOĞUN BAKIM YATIġ BĠLGĠLENDĠRME VE ONAM FORMU DOK. KODU: HD.RB.05.03 YAYIN TARĠHĠ: 01.03.2017 REVĠZYON NO: 00 REVĠZYON TARĠHĠ:00 SAYFA 5 / 5 ………………………………………………………………………………………………………………………………………… ………………………………………………………………………………………………………………………………………… 9. GEREKTĠĞĠNDE AYNI KONUDA TIBBĠ YARDIMA NASIL ULAġILABĠLECEĞĠ: Tedaviyi kabul etmemek serbest iradenizle vereceğiniz bir karardır. Fikrinizi değiştirdiğiniz takdirde söz konusu tedaviyi uygulayabilecek hastanemize/hastanelere kişisel olarak yeniden başvurabilirsiniz. ONAY Yukarıda anlatılan bilgileri okudum ve aşağıda imzası olan doktor tarafından bilgilendirildim. Yapılacak olan müdahale ve tedavinin amacı, riskleri, komplikasyonları ve ek tedavi girişimleri açısından bilgi sahibi oldum. Ek başkaca bir açıklamaya gerek duymadan, hiçbir baskı altında kalmadan ve bilinçli olarak bu işlemi onaylıyorum. Tedavimle ilgili olarak tarafıma yapılacak giriĢimlerde herhangi bir Ģekilde Ģuurum kaybolduğunda veya onay veremeyecek duruma düĢtüğümde onay vermek ve tedavimle ilgili her türlü bilgiyi almak üzere ………………………………………..isimli kiĢiyi yetkili kılıyorum. ................................................................................................ (El yazınız ile okuduğumu anladım kabul ediyorum yazınız). Hasta Adı - Soyadı (El yazısı ile) ....................................................... Hasta onay veremeyecek durumda ise: Hastanın Vekili / Yasal Temsilcisi Adı - Soyadı (El yazısı ile) ......................................................... İmza Tarih / Saat İmza T arih / Saat * Son paragrafta adı geçen kişi imzalamalıdır. Yukarıda ismi yazılı hasta/hasta yakınına tarafımdan hastalığı, yapılacak olan girişim, bu girişimin nedeni ve faydaları, girişim sonrası gereken bakım, beklenen riskler, girişim için eğer gerekli ise uygulanacak olan tedaviye ait risk ve komplikasyonlar konusunda yeterli ve tatmin edici açıklamalar yapılmıştır. Hasta/hasta yakını, tedaviye yönelikyeterince aydınlatıldığına dair kendi rızası ile bu formu imzalayarak onaylamıştır. Doktor Adı - Soyadı (El yazısı ile) ..................................................... İmza Tarih / Saat Hastanın Dil / ĠletiĢim Problemi Var ise; Hastaya doktor tarafından yapılan açıklamaları tercüme ettim. Görüşüme göre tercüme ettiğim bilgiler hasta tarafındananlaşılmıştır. Tercüme Yapanın Adı - Soyadı (El yazısı ile) ..................................................... İmza Tarih / Saat Tıbbi uygulamalarla ilgili tüm şikayetleriniz de veya değinmek istediğiniz her konuda gündüzleri Hasta İlişkileri Bölümü'ne, geceleri ise Gece Müdürlüğü'ne başvurabilirsiniz.* Yasal Temsilci: Vesayet altındakiler için vasi, reşit olmayanlar için anne-baba, bunların bulunmadığı durumlarda 1. derece kanunî mirasçılar. Bu onay formunu imzalamak hastanın kanunî haklarını ortadan kaldırmaz. Rıza ve Bilgilendirme formun her sayfasına hasta ve hastanın vekili tarafından tarih, Adı ve Soyadı ve imzası alınır. Hasta/Hasta Yakını Adı-Soyadı: Tarih: İmza: