C. Senatosu B : 72 haline getirmek veya o yolda teşebbüse geçmek durumundadırlar. Madenler o zaman imtiyaz haline getirilmedi. Ancak, Sodyum borat tuzla­ rının meydana çıkmasıdır ki, önemini artırdı. 1954 yılında çıkan kanun tatbikatından, mua­ melelerin devam ettiği araştırma sonunda anla­ şılmıştır. Sayın senatörler, son birkaç gündür basını, halkoyunu ilgilendiren bir konu daha var. Dev­ let Su işlerindeki grev konusu, öğrendiğimize göre Hükümet bu grevi ertelemiştir. 800 bin dekarlık arazi sulayan, önemi ve iktisadi etkisi olan bu çalışmaların bir anlaşmaya varmadan grev haline gelinmesi, esasında doğru bir yol gibi gelmedi bize. Verilmiş olan grev hakları­ nın her hangi bir yolla ertelenmesi de, 273 ve 274 numaralı kanunların işçilere vermiş olduğu hakları ellerinden almak gibi bir durum orta­ ya çıkıyor. Bunların tedbirini almadan Hükü­ metin ertelenmesi doğru bir yol gibi görün­ medi bize. G-rev ertelemeleri kanunda muayyen şartlara bağlı. Sayın Bakan bu hususta açıkla­ ma yaparsa memnun kalacağız. Değerli arkadaşlarım, on dakikada söyle­ mek istediklerimi bu suretle özetlemiş oldum. Bu bütçenin milletimize ve Bakanlığa hayırlı olmasını diler, partim namına bütün Senatoyu saygı ile selâmlarım. (Alkışlar) BAŞKAN — Teşekkür ederim, Sayın Topaloğlu. G. P. Grupu adına Sayın Pırıltı. G. P. GRUPU ADINA MEHMET PIRILTI (Antalya) — Sayın Başkan, değerli senatörler, Muhterem Hükümet Ricali; 1970 Malî yılı Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı Bütçesi ile bu bakanlığa bağlı Dev­ let Su işleri Genel Müdürlüğü ile Petrol Daire­ si Başkanlığı bütçeleri üzerinde Güven Parti­ sinin görüşlerini ve temennilerini arza çalışa­ cağım. Ekonomik kalkınmamızda çok önemli bir yer işgal eden bu bakanlık; enerji, su, maden ve petrol kaynaklarını araştırılması, planlan­ ması geliştirilmesi ve kontrolü görevlerini üze­ rine almış bulunmaktadır. Kalkınan Türkiye'mizde, plân hedeflerine yetişmede birinci derecede yardımcı bir bakan­ lıktır. 14 . 5 . 1970 O :2 Temin ettiği enerji ve sanayie faydalı su­ lama ve taşkından koruma ve erozyon önlemesi ile tarım sektörüne katkıda bulunan bir bakan­ lık, Gelişen teknolojiye ayak uydurmak seri ima­ lât ve fabrikasyon sebebiyle motor gücüne olan ihtiyaç hep enerjiye bağlı. Sosyal, ekonomik ve smayi kalkınmamızın bel kemiği olan elektrik enerjisi bakımından da Avrupa memleketlerinin çok gerisinde bulunu­ yoruz. Halen nüfusumuzun 20 milyona yakın bü­ yük bir çoğunluğu gaz ve çıra yakmaktadır. Komşu ülkelerle yapılacak küçük bir mu­ kayese durumu daha açık ortaya koyacaktır. Türkiye'mizde fert başına düşen enerji tü­ ketimi 180 Kw. tır. Yunanistanda nüfus başı­ na 500 Kw. tır. Bulgaristan'da 900 Kw. Avru­ pa'nın 1960 yılında fert başına ortalama enerji tüketimi 1 450 Kw. sanayileşmiş memleketlerde ise 2 000 Kw. tın üstündedir. Bunları arz etmiş olmaktan maksadım bu mevzularda yapılması lâzmıgelen çok büyük ve ağır işlerin bulunduğuna işaret etmiş olmak içindir. Güven Partisi, sanayinin ve şehirleşmenin enerji talebini hızla artırması muvacehesinde elektrik enerji tesislerimizin süratle geliştiril­ mesini tavsiye eder. Tarım sektöründe de plân hedeflerine ulaşa­ madığımızın mazereti olarak, daima kötü hava şartlarına bağlanıyor. İklim şartlarının tarıma etkisi vardır. Fakat modern girdilerden istifa­ de edildiği ve tabiatın verebileceğini gelişen teknoloji sayesinde biz kısmen verebilirsek bu takdirde devamlı plân hedeflerinin gerisinde kalınmamış olur. Diğer bir ifade ile yere atıp göğe bakma felsefesinden de kendimizi kurtarmadıkça tarımda verimsizlik mukadderdir. Bu hususta da Devlet Su işleri Genel Müdürlüğü­ ne büyük vazife düşmektedir. Bu cümleden olarak sulamaya daha hız ve­ rilmelidir. Rantabilitesi yüksek olan maliyeti düşük barajların inşası, geniş sahaların biran önce su ihtiyacını gidermiş olacak verime etkili olacak­ tır. Büyük barajlar inşasının sürüncemede ka­ lan durumu ve maliyet yükseklikleri, yurt sat­ hına yayılabilecek olan maliyeti düşük verim562 —