t : 40 f 21.2. 1956 yapılmadığından bahseden bu arkadaşlara şu­ nu söylemek isterim... Kendileri 27. sene ikti­ darda kaldıkları halde bize acaba bir program ve plân bıraktıklarını hatırlıyorlar mı? Bize hazırlanmış bir plân mı verdiler? Plân ve program derken bunu iki günde, bir senede hazırlanacak kadar gayet basit bir mesai oldu­ ğunu zannettikleri için mi, bizi plansızlıkla it­ ham ediyorlar?. Hakikaten bunu anlamak müş­ küldür, arkadaşlar. 1950 de iktidara geldikten sonra plân ve program yapmadan işe niçin başladınız? Gibi ileri sürülen mütalâaları 1950 den bu yana de­ mokratik rejimin bütün icaplariyle kabili telif görmiye imkân yoktur. Kendileri işbaşında kal­ salardı bunu söyliyebilirlerdi. Kendilerine vâki olan muhtelif teklifler karşısında, sus otur plânı mı yapacağım? diyebilirdi. Ama Demokrat Parti işbaşına geçtiğinden beri memleketin dört bir tarafından kucak kucak gelen ıstıraplara son vermek için bu meseleyi zaruretlerin bir icabı olarak ihmal etmiştir. Ama bundan sonra hü­ kümet de ifade etmiştir, koodiııasyonlu bjr ça­ lışmaya girilecektir. 1951 senesinde plân ve programdan bahseden Halk Partili arkadaşlarımız, mütaakıp senede plân ve programı dahi bir tarafa bırakıp, bizi dahi partimizin plân ve programından inhiraf ettirecek derecede teşviklere girişmekte, şu ve­ ya ekonomi sistemini değil, bu memlekette harb ekonomisinin inkişafı zaruretini ileri sürmek­ tedirler. Şimdi size bunu okuyacağım: O zamanki C. II. P. Sözcüsü Cemal Eyüpoğlu, Harb ekonomisi tedbirlerinin alınması lü­ zumundan bahsediyor. Diyor ki, iç piyasayı korumak maksadiyle ihracatı kayıt altına almak, fiyat kontrol teşkilâtı kurmak, gıda maddele­ riyle akar yakıtlardan ve ehemmiyetli hammad­ delerden istoklar yapmak, hattâ icabında kulla­ nılmak üzere şimdiden tevzi kolonları bastırıl­ mak gibi tedbirlere başka memleketlerde çok önceden girişilmiş olduğu bir vakıadır.» «Memleketimizin iktisadi ve malî kudretini liberalizmin nazariye ve tatbikatının neticelerine bırakmak cidden yazık olur.» «İktisadi ve malî politikadaki bu hatalı gidi­ şin en bârız delilini fiyatlarımızda ve hayat pahallılığmın süratli bir tempo ile artışında, enfilâsyon âmillerinin gittikçe kuvvetlenmesinde C :3 görmek mümkündür. Filhakika Temmuzdan beri fiyatlarımızda seri ve devamlı bir yükseliş kay­ dedilmiştir. Fiyatlarımızın yükseliş, hayat pa­ halılığının artışı, vatandaşları endişeye sevk eden günün başlıca mevzuu olmuştur.» «Gelir tahminlerinde yapılan artışlar, bütçe samimiyetsizliğine misal getirilmiştir.» ! Görülüyor ki. plân ve program fikrine bu kadar bağlı olar arkadaşların, siyasi bir plân ve programa sahibolan bir partiyi, iktisadi an­ layışından inhiraf ettirmeye kendileri 1951 se­ nesinde davet etmiş bulunuyor. . Efendim, 1956 yılı bütçe gerekçesinde fiyat hareketlerine temas edilmediği hususunu bir sözcü arkadaş tenkidleri arasında beyan ettiler. Bu mevzuda uzur uzun durmak suretiyle gerek­ çenin ilmî noksanlığı bakımından onu istismar ettiklerini arz etmek isterim. Bütçe kanun lâyi­ hası gerekçeleriyle, raporlariyle bir bütün teş­ kil eder. Gerekçede belki unutulmuş olan bu husus, encümen ıaporunda olduğu gibi, alâka­ lı vekâletlerin raporlarında da tesbit edilmiş bulunmaktadır, en geniş bir surette yer veril­ miş bulunmaktadır. Her halde sayın sözcü arka­ daşımız bu raporları, bütçe raporunu tetkik et­ mek zahmetini ihtiyar etmemiş olacaklardır. Muhterem arkadaşlar; hayat .pahalılığı üze­ rinde muhalefet partisi sözcüleri uzun uzadıya konuşmada bulundular. Bendeniz de kısaca bu­ na temas etmek istiyorum. Server Somun cuoğlu arkadaşımız bu mev­ zua lâyikı veçhile temas etmişlerdir. Bendeniz de buna birtakım ilâveler yapmak arzusunda­ yım. Hayat pahalılığı mevzuunu aleyhimize is­ tismar mevzuu yapmak istiyenlerin bu mevzu­ da samimî olup olmadıklarını bilhassa öğren­ mek ve üzerinde durmak istiyorum. Arkadaşlar, bu memlekette hayat pahalılı­ ğı 1938 den 1948 e kadar Halk Partisi zamanın­ da olmuştur. 1938 de yüz olan 1943 - 1944 te dört ve hattâ beş misli olmuştur. • Fiyatlarda dört ve beş misli artışa rağmen hayat pahalığından en çok şikâyet eden memur tabakası sabit gelirli vatandaşlarımızın geliri acaba ne seviyede kalmıştır? 1938 deki maaş emsali ancak 1947 senesinde yapılan bir barem tadilâtı ile bir misli artırılmış bulunmaktadır. Bu arada 4 - 5 misli olan ve senelerce bu nispet­ le devam eden hayat pahalığı karşısında Halk — 418 —