C‹NSELL‹K KAVRAMI VE C‹NSEL M‹TLER *Prof. Dr. Arflaluys Kay›r *‹stanbul Üniversitesi ‹stanbul T›p Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dal› Cinsel ifade ve davran›fl insan yaflam›n›n ayr›lmaz bir parças›d›r. Cinselli¤in ça¤r›flt›rd›klar› ise; haz, arzu, üreme, aflk, iliflki veya yak›nl›kt›r. Aflk ve cinsel yak›nl›k, düflünsel, duygusal ve davran›flsal boyutlar›yla iki insan aras›nda bir etkileflimdir. Düflünsel (biliflsel) boyut, kendini bir baflkas›na açma karar›n› vermektir. Bunlar, geçmifl, bugün ve gelecekle ilgili duygular, ümitler, de¤erler, korkular ve savunmalar olabilir. Duygusal boyutta, bir baflkas›na sevgi duyma, onu koruma, ona güvenme, onu çok düflünme ve merak etme, benzerlik ve farkl›l›klar›n› keflfetme arzusu vard›r. Davran›flsal boyutunda da, fiziksel yak›nlaflma, dokunma, bakma, gülümseme, gibi yüz iletiflimi, sar›lma, öpme, ve seviflme iste¤i öne ç›kar. Görüldü¤ü gibi, yak›nl›k kurmak insan›n kendisini, duygu,düflünce ve hatta bedenini, iç dünyas›n› bir baflkas›na açmas›d›r. ‹liflkiler ve cinsellik, insana sevilmeye de¤er oldu¤u duygusunu yaflat›r. Bu, bir aç›dan kad›nl›¤›n ve erkekli¤in onaylanmas›d›r. ‹ster kad›n ister erkek olsun insan ço¤u zaman, düzenli, paylafl›ml› yak›n iliflki içinde olmak ister.(1) Kernberg, cinsellikle aflk›n s›k› iliflkisinin tart›fl›lmaz oldu¤una iflaret etmifl, cinsel heyecan›n duygular aras›nda çok özel bir yeri oldu¤u, fakat öfke, sevinç, üzüntü, nefret duygular›nda oldu¤u kadar erken geliflmedi¤ini ve d›fla vurulmalar›n›n onlara benzemedi¤ini belirtmifltir. Biliflsel ve öznel yap›lanmas› içinde gurur, utanç, suçluluk ve rezil olma gibi karmafl›k duygulara benzetmifltir.(2) Do¤umdan ölüme kadar bir yaflam dürtüsü olarak süren insan cinsel davran›fl› tek bir biçime uymaz. ‹nsanlar cinsel dürtü, güç, ve tercih ettikleri cinsel anlat›m ve doyum aç›s›ndan farkl›d›r. Bireyin toplum içindeki iliflkileri, yaflam koflullar›, içinde bulundu¤u kültür ortam›, kad›n veya erkek oluflu, yafl›, yaflam› boyunca cinsel deneyimlerini ne kadar gelifltirdi¤i gibi çeflitli etkenler bu farklar› belirler. Cinsel bir yak›nman›n tedavisini üstlenen kiflinin bu farkl›l›klar› bilmesi, kendi de¤er yarg›lar›n› karfl›s›ndakine yüklememesi aç›s›ndan önemlidir(1). Cinsel uyar›lma ve onun son noktas› olan cinsel davran›fl, fizyolojik, psikolojik ve kültürel etkenlerin bir a¤›d›r(3). Cinsellik, salt biyolojik dürtülerin ürünü olmaktan çok, sosyalizasyon sürecidir. Cinselli¤imizi, üreme ile biyolojik yönümüz tayin eder, fakat nas›l cinsel oldu¤umuz -nerede, ne zaman, ne s›kl›kta, kiminle, ve neden-, kültürel çevre içinde anlamlar›n aktar›lmas› ile oluflur. Cinsellik kültürden kültüre de¤iflti¤i gibi zaman içinde, ayn› kültürde ve her birimizin yaflam dönemi içinde de de¤iflir. Cinsellik de, kültür içinde di¤er herfley nas›l ö¤reniliyorsa öyle ö¤renilir. Çocukluk, ergenlik ve yetiflkinlik süresince, bireyde ne oldu¤u ve ne olmas› gerekti¤ine dair bir düflünce geliflir. Cinsel uyum, insan etkileflimi içnide kazan›l›r. Cinsellik sosyal olarak yap›lanacaksa, belki de yap›n›n en anlaml› unsuru cinselli¤imizi üzerine kurdu¤umuz temel cinsiyettir. Cinselli¤imiz arac›l›¤› ile cinsiyet, kimli¤imizin “kad›nl›k veya erkeklik” yap›s›n›n nas›l oldu¤unu anlar›z. Cinsiyet, cinselli¤i bilgilendirir, cinsellik de cinsiyeti tayin eder. Örne¤in; erkeklerde cinsel sorun oldu¤unda erkek olarak kendilik imaj› bozulur.(4) Cinsel Roller ve Cinsel Mitler Mit veya sözlük karfl›l›¤› olarak efsane, a¤›zdan a¤›za, kulaktan kula¤a dolaflarak yay›lan, ço¤u zaman kayna¤› gerçek olmayan ola¤anüstü özellikler içeren bir kavram› akl›m›za getirir. Cinsel mitler denildi¤inde de 30 kastedilen, kiflilerin cinsel konularda do¤ru oldu¤unu düflündükleri, ço¤u zaman abart›l›, yanl›fl, bilimsel de¤eri bulunmayan inan›fllard›r. Toplumda yerleflik mitler, sosyalizasyon sürecinde cinsel rollerimizin ortaya ç›k›fl›n› etkilerler. K›z ve erkek çocuklar›n, do¤du¤u günden itibaren ayr› flemalar içinde cinsel rollerine göre yetifltirilmeleri kad›n ve erkeklerin yaflay›fl, kavray›fl biçimlerini, yönelimlerini, beklentilerini ve yaflamlar›n›n her boyutunda ayr›l›klar› artt›r›c› olmaktad›r.(5) Bireyin e¤ilimlerinin, inan›fllar›n›n, düflüncesinde yanl›fl oluflmufl kavramlar›n cinsel ifllev bozuklu¤unun oluflumunda ve devam›nda yeri oldu¤u yazarlar›n dikkatini çekmifltir.(6,7,8) Zilbergeld, ça¤dafl bat› toplumunda yayg›n görülen cinsellikle ilgili baz› inan›fllar› (mitler) vurgulam›flt›r. Bu inan›fllar›n en belirgin örnekleri, özellikle cinsellikle ilgili espirilerde, f›kralarda, günlük bas›nda ve pornografik yay›nlarda sergilenir. Birçok insan›n cinsel e¤itimi yetersizdir veya hiç yoktur. Cinsellikle ilgili bilgi eksikli¤i ve cinsel olan herhangi birfleye olan duyarl›l›k kiflileri de¤iflik kaynaklardan, özellikle bas›n-yay›n organlar›ndan veya ayn› derecede bilgisiz yafl›tlar›ndan gelen mesajlara duyarl› k›lar. Zilbergeld, bütün bu mesajlar›n “gerçek” erke¤in nas›l düflünmesi ve davranmas› gerekti¤ini telkin eden bir kal›p oluflturduklar›nra iflaret etmifltir. Özellikle belirledi¤i 9 mitin erkek mutsuzlu¤una ve cinsel ifllev bozuklu¤una neden oldu¤unu vurgulam›flt›r.(6,9) Cinsel sorunlarla baflvuran hastalar›m›z›n, özellikle erkeklerin, cinsel tedavilerinde bu mitlerin dünüfltürülmesi, cinsellik içindeki cinsiyet rollerinin etkisinin azalt›lmas›, tedavinin odak noktas›n› oluflturmaktad›r. Ço¤u toplumda cinsellik hakk›nda ortak ve yayg›n olan baz› mitleri(8,6) tart›flmaya geçerken amaç; bu bilgilerin dan›flan hastalarda kullan›lmas› ve daha önemlisi tedavicilerin kendilerini de gözden geçirme f›rsat›n› bulmas›d›r. fiimdi üstteki kal›p yarg›lara aç›kl›k getirelim: Yayg›n baz› cinsel mitler flunlard›r: 1- Erkek cinsel iliflkiye her zaman ister ve buna her zaman haz›rd›r. 2- Baflka fleylerde oldu¤u gibi, cinsellikte de baflar›ya ulaflmak çok önemlidir. 3- Erkek cinsel iliflkinin sorumlulu¤unu üstlenmek ve yönetmek zorundad›r. 4- Seviflmeyi bafllatan kad›n ahlaks›zd›r. 5- Seviflme cinsel birleflme demektir; onun d›fl›ndakiler önemli de¤ildir. 6- Erke¤in penisi sertleflti¤inde en yak›n zamanda boflalmal›d›r. 7- Seviflme her zaman do¤al ve kendili¤inden olmal›d›r: Seviflme hakk›nda konuflmak veya düflünmek onu bozar. 8- Tüm fiziksel yak›nlaflmalar cinsel birleflmeye gitmelidir. 9- Erkekler baz› duygular›n› belli etmelidir (a¤lamak gibi). 10- Her erkek her kad›na nas›l zevk verece¤ini bilmelidir. 11- Seviflme ancak iki taraf›n birlikte orgazm olmas› ile güzeldir. 12- Efller birbirlerini sevdikleri takdirde seviflmekten nas›l zevk alabileceklerini de bilirler. 13- Seviflmek cinsel organda sertleflmeyi gerektirir. 14- ‹yi bir seviflme heyecanlanman›n sürekli t›rmanmas› ve orgazmla sonlanmas› demektir. 15- Mastürbasyon kirli ve zararl›d›r. 16- Cinsel iliflki s›ras›nda müstürbasyon yanl›flt›r 17- Erke¤in penisinde sertleflmenin kayb› eflini çekici bulmad›¤› anlam›na gelir. 18- Cinsel birleflme s›ras›nda fantazi (hayal) kurmak yanl›flt›r. 19- Erkek veya kad›n seviflmeye hay›r diyemez. 20- Seviflmede neyin normal oldu¤una iliflkin belirli ve kesin kurallar vard›r. 31 1- Erkek cinsel iliflkiyi ister ve buna her zaman haz›rd›r. Erkekler zaman, yer veya duygusal etkenler göz önünde tutulmadan her zaman cinsel olarak yan›t verebileceklerini düflünürler. Çok do¤al olarak birçok erkek, böyle bir cinsel baflar› beklentisine cinsel ifllev bozuklu¤u ile tepki verir. 2- Baflka fleylerde oldu¤u gibi ,cinsellikte de baflar›ya ulaflmak çok önemlidir. Cinsellik s›nav gibi baflar›lacak birfley de¤ildir. Öte yandan, erkekler için cinsellikte baflar›ya ulaflmak, cinsel birleflme ve orgazm›n hedeflenmesidir. Öncelikle, cinsellikte “baflar›” kelimesini bizim kullanmamam›z gerekir. 3- Erkek cinsel iliflkinin sorumlulu¤unu üstlenmek ve yönetmek zorundad›r. Bu mit erkeklik için iki nedenle gereklidir, yöneten ve aktif rol alan erkek olmal›d›r. Erke¤in kad›ndan ö¤renece¤i birfley yoktur, uyar›lmaya gereksinimi olmaz, olsa da çok az olur.(6) 4- Seviflmeyi bafllatan kad›n ahlaks›zd›r. Kad›n seviflme eylemlerinde edilgen olmal›d›r. Kad›n seviflmeyi bafllat›yorsa, istekli demektir bu da ahlaks›zl›k demektir. 5- Seviflmek cinsel birleflme demektir: onun d›fl›ndakiler önemli de¤ildir. Bu erkek cinsel flemas›n›n en zarar verici yanlar›ndan biridir. Çünkü cinsel birleflme gereksinimi di¤er cinsel ifade tarzlar›n› s›n›rlar ve peniste sertleflme gerektirir. Sertleflme olmamas› panik duygusu yaflat›r. Klinik olarak, penisde sertleflme zorlu¤una en çok etkisi olan bu mittir. Cinsel birleflme u¤runa erke¤in di¤er zevkli uyar›lmalar› keflfetmesi engellenir. 6- Erke¤in penisi sertleflti¤inde, en yak›n zamanda boflalmal›d›r. Orgazm› hedefleyen cinsel iliflki anlay›fl›nda, boflalma ne kadar çabuk olursa o kadar iyidir. Cinsel tedaviler s›ras›nda erkek seviflmede boflalmadan da haz ald›¤›n› görür. 7- Seviflme her zaman do¤al ve kendili¤inden olmal›d›r: seviflme hakk›nda konuflmak veya düflünmek onu bozar. Seviflme s›ras›nda çiftlerin birbirine geri bildirim vermesi, seviflmeyi ö¤renmenin en güzel yoludur. 8- Tüm fiziksel yak›nlaflmalar cinsel birleflmeye gitmelidir. Birçok erkek seviflmeye gitmeyecekse fiziksel yak›nlaflmalar› geri çevirir. Erkeklere sar›lma, öpme, okflama, veya di¤er duygu türlerinin uygun olmad›¤› ö¤retilmifltir. Bu erkeklerin ve efllerinin cinsel iletiflim içinde duygusal yak›nl›klar›n› s›n›rlar. 9- Erkekler baz› duygular›n› belli etmelidir. Erkeklerin baz› duygular› olmamal›d›r veya en az›ndan bunlar› ifade etmemelidir. Erkekler için sadece baz› duygulara izin verilmifltir; sald›rganl›k, rekabet, k›zg›nl›k ve kontrollü olma gibi. Dolay›s› ile, destek gereksinimi, fiziksel sevgi, yumuflakl›k, a¤lamak ve sevildi¤ini bilme iste¤i pek erkeklik say›lmaz. 10- Her erkek her kad›na nas›l zevk verece¤ini bilmelidir. Kad›nlar, cinsel deneyimleri olmad›¤› için, kendilerini cinsel iliflkiye yabanc› bulurken, yaln›zca birkaç paral› iliflkisi olmufl efllerini ise herfleyi biliyor kabul eder. Erkekler de bu durumu sessizce kabullenir. 11- Seviflme ancak iki taraf›n birlikte orgazm olmas› ile güzeldir. Kad›n ve erkek fizyolojisindeki baz› farklarla bu mit geliflmektedir. Örnegin, genelde erke¤in kad›na oranla daha çabuk uyar›lmas›, cinsel birleflme ile kad›nlar›n orgazm olamamas›n›n anorgazmi say›lmamas›, kad›nda orgazm için en duyarl› bölgenin klitorisin olmas› gibi.(10) Ayr›ca kad›n veya erke¤in orgazm sorununun olmas›, çiftin henüz ahenkli bir iliflki sa¤layacak deneyimde olmamas›, gebelikten korunma kayg›s›n›n olmas› gibi durumlar› düflündü¤ümüzde çiftin ayn› anda orgazm olmas› zordur. Böyle ideal bir beklenti, her iki tarafta performans endiflesi yarat›r, bu da orgazm taklitlerine, yetersizlik duygular›na ve evlilik sorunlar›na yol açabilir. 12- Efller birbirlerini sevdikleri takdirde seviflmekten nas›l zevk alabileceklerini de bilirler. 32 Sevgi insana mutluluk veren bir duygudur. Seviflme de savunmalar›n bir yana b›rak›ld›¤› en özgür alanlardan biridir. Birlikte olma duygusu özellikle kad›nlara cinsel mutluluk yaflat›r, ancak çiftler, karfl›l›kl› haz alarak nas›l sevifleceklerini birlikte ve birbirlerinden ö¤renirler. 13- Seviflmek cinsel organda sertleflmeyi gerektirir. Bu mit, erkekler üzerinde büyük bir bask› oluflturur ve k›r›lganlaflt›r›r. Bu mitlerin etkisi ilk itemler gibidir. 14- ‹yi bir seviflme heyecanlanman›n sürekli t›rmanmas› ve orgazmla sonlanmas› demektir. Orgazm›n hedeflenmesi seviflme sürecinin önemini azaltmakta, seviflme biçimine kurallar getirmektedir. Daha çok erkek bak›fl› aç›s›ndan onaylanan bir mittir. Örne¤in; tam seviflme olmayacaksa, cinsel dokunmalardan da kaç›n›l›r. Ayr›ca bu anlay›fl, orgazm zorlu¤u olan kad›nlara da bask› getirmektedir. 15- Mastürbasyon kirli ve zararl›d›r. Ergenlikle beraber kendini uyarma özelli¤i de¤iflir. S›kl›kla erotik fantazilerle birlikte, mastürbasyon artan cinsel gerilime elveriflli bir boflalma sa¤lar. Yine de geleneksel olarak mastürbasyon, korku ve ay›b› ça¤r›flt›r›r. Ailevi, dini veya kültürel bask›dan veya bu davran›fl›n fiziksel veya ruhsal bozukluklara yol açabilece¤i mitinden dolay› ne yaz›k ki, bu tür duygular geliflimsel olarak normal ve güvenli olan bu ifade biçiminin reddedilmesine yol açabilir. Leitenberg ve arkadafllar› ergenlik sonunda, erkeklerin %90’›ndan fazlas›n›n ve kad›nlar›n %50 kadar›n›n mastürbasyon yapm›fl olduklar›n› belirtmifllerdir.(11,12) Kinsey’in ileri sürdü¤ü, mastürbasyon yapm›fl kad›nlar›n seviflmede daha kolay orgazm oldu¤u görüflünü Leitenberg ve arkadafllar› da desteklemifllerdir.(13,12) 16- Cinsel iliflki s›ras›nda mastürbasyon yanl›flt›r. Mastürbasyon, cinsel tedavilerde yararland›¤›m›z bir cinsel tedavi yöntemidir. Çiftin ortak görüflüne ba¤l› olarak, gerekti¤inde se- viflme s›ras›nda uygulanmas›n›n yanl›fl bir yan› yoktur. Mastürbasyon, süreklili¤i olan bir iliflki kurulduktan sonra bile, eflin yoklu¤u veya hastal›¤› halinde, ona yak›nl›k duyulmad›¤›nda, hatta eflten ba¤›ms›z olarak sa¤l›kl› bir cinsel eylem olarak yaflam boyu sürebilir. 17- Erke¤in penisinde sertleflmenin kayb› eflini çekici bulmad›¤› anlam›na gelir. Sertleflme olmamas›n›n çeflitli nedenleri aras›nda, ancak bir tanesi erke¤in eflini çekici bulmamas› olabilir. 18- Cinsel birleflme s›ras›nda fantazi kurmak yanl›flt›r. Bireyin akl›ndan geçenler seviflme konsantrasyonunu bozmuyorsa ve paylafl›lmak istenen fantazi di¤er efle de hitap ediyorsa burada bir sorun yoktur. 19- Erkek veya kad›n seviflmeye hay›r diyemez. Vazife anlay›fl› ile seviflmek her iki cins için de bask› yaratan bir unsurdur. ‹steksiz seviflmelerin cinsel ifllev bozukluklar›na neden oldu¤u da yar› bir gerçektir. 20- Seviflmede neyin normal oldu¤una iliflkin belirli ve kesin kurallar vard›r. Çeflitli zamanlarda ve farkl› insanlarla, ayn› insan›n cinsel ilgi ve performans s›n›rlar› o kadar genifltir ki, “normal” deyimi, insan cinselli¤inde neyin normal say›laca¤› sorusunu akla getirir. Ayr›ca insanda tedavi gerektirecek bir cinsel sorun olup olmad›¤› yarg›s›nda; bireyin kendisinde bir cinsel sorunun varl›¤›n› alg›lamas› veya eflinin öyle düflünmesi de önemlidir. Neyin normal cinsel iliflki oldu¤u ve dolay›s› ile neyin yetersizlik veya “anormallik” oldu¤u, o iki kiflinin beklentisi veya anlaflmas› ile ilgilidir. Örne¤in; oral seviflme, birçok çift için do¤al olsa da bu tür bir seviflmeyi tercih etmeyen bireyler de vard›r. Ancak böyle bir tutum belki de normal, anormal tart›flmas›ndan kaynaklanmaktad›r.(1) ‹stanbul Üniversitesi ‹stanbul T›p Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dal›, Nevroz ve Psikoterapi Birimi’nde yap›lan mitlerle ilgili baz› çal›flma bulgular›m›z› özetlersek: 33 Erkek cinsel ifllev grubu hastalar›m›zda cinsel sorun baflvurusu olmayan gruba oranla literatürde belirtildi¤i gibi cinsel mitlere inanma oran› yüksek bulundu.(9,7) Cinsel sorun baflvurusu olan, nörotik yak›nmayla baflvuran ve Psikiyatri baflvurusu olmayan üç kad›n grubuna cinsel mit skalas› uyguland›. “Seviflme, ancak iki taraf›n birlikte orgazm olmas› ile güzeldir”, “seviflme her zaman do¤al ve kendili¤inden olmal›d›r” ifadeleri ilk bak›flta olumsuzluk bar›nd›rmamakta ve bir inan›fltan çok ‘olmas› istenene özlem’ niteli¤i tafl›r görünmektedir. Bu yüzden, her üç kad›n grubunda en yüksek puanlar› ald›. “Erkek her zaman seks ister ve sekse haz›rd›r” ifadesi kad›nlardan üçüncü yüksek puan› alarak, toplumda bu inanc›n kad›nlarca da pekifltirildi¤ini sergilemektedir.(14) Bir di¤er çal›flmaya özellikle t›p e¤itimi görmekte olan, “cinsellik ve cinsel ifllev bozuklu¤u dersi” alm›fl 5. ve 6. s›n›f ö¤renrcileri al›nd›. 170 kiflilik grubun yar›s› az veya çok cinsel mitlere kat›ld›klar›n› belirttiler. Üstteki ikinci çal›flmada olan ve di¤er benzeri temlerde, “yanl›fll›k bunlar›n neresinde?” diyerek fikirlerini ›srarla savundular ancak “deneyimimiz artarsa belki o zaman düflüncelerimiz de¤iflir” demeyi de ihmal etmediler.(5) Yayg›n cinsel mitlere dahil edebilece¤imiz kendi kültürümüze özgü baz› kal›p yarg›lamalar vard›r. Ancak birço¤u gelenek ve göreneklerimizin ürünleri olarak ortaya ç›kmaktad›r. Baz› örnekler; kanl› çarflaf gösteremeyenin bakire/erke¤in de erkekli¤inin olmad›¤›, vajinismusu olan kad›nlar›n çoklu¤una bak›l›rsa neredeyse, penisin vajinaya s›¤mayaca›¤› görüflleri olabilir. Özetlersek; cinsel mitler, kal›p yarg›lar cinselli¤in yaflanmas›n› s›n›rlayan inan›fllard›r. Erkek cinsel flemalar› cinsel iletiflimleri erke¤in kontrol etmesi ve yönetmesini, her zaman iliflkiye haz›r olmay›, penisin sert olmas›n›, cinsellik s›ras›nda duygusal ihtiyaçlar›n olmamas›n› ve her zaman cinsel iliflkiye ihtiyaç duymay› gerektirir. Bu fleman›n kontrol ve performans yönelimine dikkat edildi¤in- de, cinselli¤i büyük bir bask› alt›nda tamamlanan fiziksel bir eylemle s›n›rl› tutar. Kad›nlar için çok önemli olan kiflileraras› iliflki k›sm›na erkekler az yer vermifltir.(15) Yeterli bir cinsel ifllev, erkekli¤in ispat›d›r, dolay›s› ile cinsel sorun erkek cinsiyet kimli¤ini zedeler. Bunun içindir ki, cinsel sorun tedavisi erkeklerde cinsiyet kimli¤inin tedavisi ifline dönüflür ve yerleflik, yanl›fl cinsel inan›fllar›n dönüfltürülmesine çal›fl›r, erke¤e seviflme içinde edilgen olmas› önerilir.(4) Kad›n cinsel flemalar›, “iyi k›z”olma, cinsellikte pasif olma ve eflinin onu uyarmas›n› ve orgazma götürmesini beklemeyi gerektirir. Kad›nlar aras›nda, iliflkilerinden hoflnut olmalar›n›n cinsel ifllevlerde önemli bir etken oldu¤u görülüyor. Cinsel performans, cinsel birleflmenin s›kl››¤›, orgazm›n olup olmad›¤›, seviflmekten zevk alma ve doyumla ilgili ölçüler yak›nl›k duygular›ndan uzak de¤erlendirilir. Kaplan; erke¤e oranla kad›n›n cinsel yan›t›n›n sevdi¤i insanla olan iliflkisinin niteli¤ine daha çok ba¤l› oldu¤una iflaret eder. Kad›n eflini olumsuz de¤erlendiriyor veya fiziksel olarak ondan korkuyorsa ona cinsel yan›t vermede zorlanacakt›r.(10,15) Son olarak; cinsel sorunlar klinisyenin kiflisel duygular›n› ve tepkilerini etkiler. Tedavi yaklafl›m›na giriflen kiflinin, hastan›n sorunu ile ilgili olarak kendisinin ne durumda oldu¤unu gözden geçirmesi iyi olur. Çünkü kendi görüflümüze göre, hastalara yüksek veya alçak standartlar koyabiliriz. Örne¤in; kad›na, “orgazm olmasan›z da olur” veya erke¤e, “seviflme s›kl›¤›n›z az” demek gibi,(16) Nihayet, etik olan bir klinisyenin tarifini Wylie flöyle yapar: “dürüst, güvenilir, duyarl›, bilgi, cesur, aç›k fikirli, ve sade bir insan.”(17) KAYNAKÇA: 1) Kay›r A. Cinsellik ve Cinsel ‹fllev Bozukluklar›. Adam E. Tükel RM. Yaz›c› O. (ed) Psikiyatri. ‹st. T›p Fak. ‹stanbul, 1995, 228-239. 2) Kernberg FO. Love Relations. Normality and Pathology. Yale University Press. New York, 1995. 3) Rowland LD. The Psychobiology of Sexual Arousal and Behavior. Diamant L, McAnulty RD.(ed) The Psychology of Sexual Orientation. Behavior and Identity. Greenwood Press. London. 1995. 19-42. 34 4) 5) 6) 7) 8) 9) 10) 11) 12) 13) 14) 15) 16) 17) Fracher CJ. Kimmel SM: Hard Issues and soft sports: Counseling Men About Sexuality. Scher M., Stevens M., Good G., Eichenfield GA. (ed) Handbook of Counseling and Psychotherapy with Men. London. Sage Pub., 1987. 83- 96. Kora K. Kay›r A: Cinsel Roller ve Cinsel Mitler. Düflünen Adam. Bak›rköy Ruh ve Sinir Hastal›klar› Yay›n Organ›, 1996, 9 (2): 55-58. Zilbergeld B. Male Sxuality. Little Brown, Boston, 1978. Baker C. Silva P. The Relationship Between male Sexual Dystunction and Blief in Zibelgerd’s Myths. World Behavior Therapy congress 5-10 Eylül 1988. Edinburgh. Hawton K: Sex Therapy. A Practical Guide, London, oxford University Press, 1985. Üçok A. Kay›r a. Yücel B, Botovall› N, Erkeklerde Cinsel ifllev Bozukluklar› ile Cinsel ‹nan›fllar, Cinsiyet Rolleri Aras›ndaki ‹liflki, Nöro Psikiyatri Arflivi, 1991, 28 (2-4): 98-100. Kaplan SH: The Neiw Sex Therapy. A Brunner/Mazel Pub. New York, 1974. Seidman NS, Rieder OR: Sexual Behaviour Through the Life Cycle. Oldham MJ, Riba BM(ed). Review of Psychiatry. Washington, DC, American Psychiatric Press. 1955 14:639-676. Leitenberg H, Detzer MJ, Srebnik D: Gender differences in masturbation and the relation of masturbation experience in pre adolescence and/ or early adolescence to sexual behavior and sexual adjustment in young adulthood. Arch Sex Behav. 1993, 22: 87-98, Kinsey AC, gebhard PH: Sexual behaviour in the human female, Philedelphia, Saunders, 1953. Motovall› N, Nücel B, Kay›r A, Üçok A: Üç Grup Evli Kad›n›n Cinsel inan›fl ve Yaflant›lar›n›n De¤erlendirilmesi. Nöro Psikiyatri Arflivi, 1991. 28 (2-4): 9497, Stock EW: Sex Roles and sexual Dysfunction. Wi dom CS(ed). Sex Roles and Psychopathology. New York, Plenum Press, 1984, 249-275. Woody Dj: Treating Sexual Distress, London, Sage Pub, 1992. Wylie MS: Looking for the fence posts. Family Therapy Networker, 1989, 13: 22-23 35