Tanrı insanı ığından kurtarmasın! - ŞEHİR e

advertisement
TT- ï s o é i *
Kültür - Sanat
Taha Toros'tan bir kitap daha
"Tanrı insanı
Yazar ve araştırmacı Taha
Toros ardındaki yıllara
rağm en çalışmalarını
sürdürüyor. İletişim Yayınlan
tarafından yayınlanan "Mazi
Cenneti" adlı kitabında tarih
ve edebiyat turuna çıb y o r
Toros; Löbon 'da Refik
Halid'le, Abdulhak Şinasi'yle
tartışıyor. Maçka Palas'da
şair-i âzam Abdülhak
Hamit'lesöyleşiyor, uîthat
c TXKL'la Beyoğlu 'nda
turluyor
M ete Çubukçu________
/
Tanıdığım edebiyat
ve sanat dünyası­
nın ünlüleri ve dış
ülkelerde yaptığım
çalışm alarla ilgili
olarak, anılarım ı
kapsayan ’Mazi
r
Cenneti’ adlı kitabı
s
yayınlamak idealimdir. Ne var ki yaşım hayli ilerlemiştir.
Aslında insanlar yaşlılığında anılarını ya­
zar. Ben de başlamış bulunuyorum. İn­
şallah sonucunu görürüm... Ne var ki,
ömür denilen zaman takvimi buna müsade edecek mi? Orasını bilemiyorum."
Yazar ve araştırmacı Taha Toros, 1990
yılının Haziran ayında Argos dergisindeki
söyleşisinden tam iki yıl sonra, ömür de­
nilen zaman takvimine bir idealini daha
eklemeyi başardı. Taha Toros bir ömre,
hem de bu kadar ciddiyetle sığdırdığı
araştırmalarıyla Türkiye'nin çok az karşı­
laştığı bir bilimadamı kimliği sergiliyor.
"Mazi Cenneti" Toros'un 1930'lu yıllar­
dan bugüne sürdürdüğü çalışmalannınşimdilik- sonuncusu.
Kendi alanında üstatlık mertebesine
ulaşan, 80 yıllık ömrüne binlerce sayfayı
sığdıran Toros, Mazi Cenneti'nde artık
aramızda olmayan bildik yüzlere yer veri­
yor. Bir yandan kendi hayat hikayesini
anlatırken, birlikte olduğu, sohbetlerini
dinlediği, feyz aldığı insanlarla birlikte
geziniyor sayfalarda. îbnülemin Mahmut
Kemal'in kona­
ğında tarih ve bi­
lim hâzinesine
dalarken, Maçka
P a la s'ta şair-i
âzam Abdülhak
HamitTe sohbet
ediyor. Löbon'da
Refik Halit Ka­
ray'la, Hamdul­
lah Suphi'yle tar­
tışıyor, onların
dost meclislerine
katılıyor. Yıllar
yılı Beyoğlu 4.
Noterliği yapan
V I. C e m a lK u *
tay 'le İstiklal
Caddesi'nde tur­
luyor. Daha nice
isimlere değiniyor; Abdülkadir Kemali'yi
Yaşar Nezire'i, Ozansoylan anlatıyor.
ÖMER TAHA ARTI DÖRT "Anam
dokuz doğurmuş. Ama dokuzumuz bir
arada yaşayamamışız. Çoğu küçük yaşta
ölmüşler... 6,5-7 aylık doğmuşum. 'Bu
çocuk fazla yaşamaz' demişler. Pamuklar
ve tülbentler içinde büyütmüşler." Taha
Toros, kitabının "Kendime Dair" adlı bö­
lümünde dünyaya gözünü açmasını bu
satırlarla dile getiriyor.
Taha Toros 1912 yılında daha sonra
soyadı olarak da kullanacağı Toros Dağları'ndaki yayla evinde doğuyor. Ama
ığından kurtarmasın!
isim konusunda bir türlü karar verilemi­
yor. İlk önce ölen kardeşinin adını yaşat­
mak için Ömer deniyor. Ama bu isim Ebced sistemine uymuyor. Sarıklı bir aydın
ve ebced düşkünü olan babası bir türlü
başka isim uyduramıyor. Eski edebiyatı­
mızda günün olaylarını, doğumları
ölümleri tarihleştiren bir ebced sistemin­
de, alfabenin her harfine sırayla rakam­
lar veriliyor ve bu harflerden oluşan keli­
melerle o günün tarihi belirleniyor. Dö­
nemin modasının
İttihat ve Terakki,
dolayısıyla popüler
isimler Cavit ve
Hüseyin Cahit olması da bir işe ya­
ramıyor. Sonuçta,
evlerine bir gün
misafir olan Musul
mebusu müftü Ta­
ha Efendi, ebced
h esab ın a göre
Ömer Taha harfle­
rinin rakam tuta­
rına bir de 4 ekli­
yor ve yazara Taha
ismi konuyor.
Taha Toros küçük­
lüğünden itibaren
hünerlerini sergi­
lemeye başlıyor: İlkokul yıllarında iki
enstrüman çalıyor, ortaokulda çini mü­
rekkeple karikatürlerini çiziyor, yazdığı
manzumeler İstanbul'daki çocuk dergile­
rinde yayınlanıyor; ünlü edebiyatçı İsma­
il Habib Sevük'ün teşvikleriyle aylık mec­
mualarda şiirleri, hikayeleri çıkıyor. Son­
raları Ankara'da yayınlanan Hayat dergi­
sinde çıkan şiirlerinden dolayı Faruk Na­
fiz ve Necip Fazıl'dan teşvik mektupları
alıyor. Radyo ve halkevinde piyesleri ser­
gileniyor. Ama yazarın en önemli çalış­
maları 1937-40 arasında Adana üzerine
yoğunlaşan folklor araştırmalan.
,
>
l
FOLKLOR YILLARI Toros bu ko­
gezdiğini söyleyen Taha Toros Paris ve
la da olacak, bir kitap yayınlamayı dü­
nuda şunları söylüyor: "Folklor ile ilgim
Nice'de gezmedik müze, araştırmadık ar­
şündüm. Şairin adını taşıyan Paris'teki
1925-26 yıllarında başlar. Yaz tatillerim­
şiv bırakmaz, İsviçre'de Jöntürklerle ilgili
müze ve kütüphanede araştırma yaptım
de Toroslar’daki sayfiyemizde geçerdi.
araştınnalar yapar. O yıllarda yabancı ül­
ve Türkçe İngilizce olarak iki ülke ilişki­
Orada bir hayli Cönk ve türkü topladım...
kelere görevle gönderilenlerin dönüşle­
lerini yazdım. Birçok ülkeden kitapla ilgi­
Daha olgun çalışmalanm ise 1937-40 yıl­
rinde otomobil getirmeleri gelenekten sa­
li istek geldi." Her şey bununla da kalmı­
larını kapsar, 1941-1975 yılları arasında
yılmaktadır. Getirdikleri bu otomobili sa­
yor tabii ki. Papa'nın takdirleri Toros'a
Ticaret Bakanlığı Müfettişliğim sırasında
tarak apartman katı bile satın alanlar ol­
Vatikan arşivlerinin kapısını da açıyor.
Türkiye'deki bütün illeri ve büyük ilçele­
muştur. Araştırmacımız ise tam kendine
Toros durur mu ? Hemen bu fırsatı değer­
rin bir kısmı dolaşırken, gittiğim her ye­
uygun davranır ve yurtdışına son gidişin­
lendirerek Vatikan-Osmanlı ilişkilerini
rin folklor, edebiyat ve tarihi ile meşgul
de otomobil yerine Türkiye ile ilgili 7
incelemeye koyuluyor.
oldum." Toros De­
Resim alanında
metleri (şiir), Sey­
da boş dumnıyor
han Efsanesi (man­
Toros. Sultan
zum masal), Çuku­
Hamit dönemi­
rova ve Adana’da
nim saray ressa­
Köy iktisadiyatı, Ata­
mı Zonaro ve Altürk'ün Adana Seya­
bert Mille ile il­
hatleri, Dadaloğlu
gili iki broşür
(folklor ve biyogra­
hazırlıyor. "Fik­
fi), Türk kadın Şair­
ret Mualla" ile
ler (antoloji) adlı
"İlk Kadın Res­
eserler yazarın bu
samlarımız" adlı
yıllarda yaptığı 14
eserleri yayınla­
araştırmadan sadece
nıyor.
birkaçı. Dadaloğlu
Haldun Taner'in
üzerine yaptığı araş­
"bilgisini böyletırm a bu alanda
sine cöm ertçe
Türkiye'de hala ara­
dağıtan kişi"
nan kitaplar arasın­
olarak tanım la­
4 6 ini öncesine ait bir anı: Taha Toros, Mehmet Anamur, Faik Âli Ozansoy ve Munis Faik Ozansoy
da.
dığı Taha Toros,
1933'de Hukuk fakültesinden mezun
sandık dolusu evrak, belge, kitap ve tablo
"Mazi Cenneti"nde bir anlamda dost
olan Taha Toros, Maliye Teşkilatında ça­
ile döner.
meclislerine değiniyor, anektodlarını sı­
lışmaya başlar. Adana'da Ticaret ve Sana­
PAPA'DAN TAKDİR Tabii yurtdıralıyor. Anlatılanlar ilginç, ilginç olduğu
yi odası Umumi Katipliği görevi sırasında
şmda bulunduğu süre içinde, Türklerin
kadar da bir dönemin tarihçisini, edebi­
Halkevi faaliyetlerinin tümünde Toros
yabancı devletlerle ilişkilerinin safhaları­
yatçısını, İstanbullusunu, çapkınını tanı­
vardır ve kendi deyişiyle "gençlerin
nı merak etmemek mümkün değildir
mak, dedikoduları dinlemek açısından da
CHP'ye kazandırılması" için Adana'da ilk
onun için. Türk-Çin, Türk-İngiliz ve
keyifli.
olarak CHP Merkez Reisliği'ne seçilir.
Türk-Macar ilişkilerini inceler. Ama en
Bugün hala araştırmalarını sürdüren
Bayram günlerinde Adana gençliği adına
önemlisi Papa'nın takdir mektuplarına
Taha Toros, "ömür denen zaman takvi­
Ankara'ya gönderilerek konuşmalar ya­
mahzar olan Türkiye-Polonya ilişkilerini
m in e karşı yarışıyor ve şunlan söylüyor:"
par. Bu arada lise yıllarında derlediği
ele aldığı kitabıdır. Bu olayı şöyle anlatıBugün kanserin bile tedavisi mümkün.
Kurtuluş Savaşı anılarının belgelerini da­
yör Toros: "Polonya'nın İstanbul'da ölen
Ama "arşiv" hastalığının tedavisi yok. Ne
ha zenginleştirir.
milli şairi Adam Mickievvicz’in hayatına
diyeyim, tanrı, bu türden hastalığa yaka­
Rusya hariç Avrupa’nın her ülkesini
ve şiirlerine duyduğum sevginin katkısıy­
lananları kurtarmasın!" •
(J> Nokta
( £ Nokta
5 TEMMUZ 1992
5 TEMMUZ 1992
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği
Taha Toros Arşivi
Download