Catharine A. MacKINNON «Feminist Bir Hukuka Doğru» Çerçevesinde Eril Tıp - Eril Hukuk’tan Toplumsal Cinsiyet Bağımlı Tıp Hukukuna Doğru «Şiddet ve İşgücü» Dr. Gamze Aktuna 30 Mayıs 2016 Ankara Üniversitesi Kadın Çalışmaları Tezli Yüksek Lisans Programı «Toplumsal Cinsiyet ve Hukuk» Tıp Nedir? Hukuk Nedir? [TDK] • TIP: “Hastalıkları iyileştirmek, hafifletmek veya önlemek amacıyla başvurulan teknik ve bilimsel çalışmaların tümü, tababet” • HUKUK: “Toplumu düzenleyen ve devletin yaptırım gücünü belirleyen yasaların bütünü, tüze; bu yasaları konu alan bilim” Toplumsal cinsiyet bağımsız bu tanımlar bu meslekleri ve uygulama alanlarını ne kadar yansıtabilir ki? Arka Plana Baktığımızda... Tarihsel süreçte patriyarkal iktidar düzenine giren; bir TIP Normlarını yeniden üretirken toplumsal cinsiyet eşitsizliğini baştan kurgulayan bir HUKUK görürüz. Hukuk gizleyen bir örtü… • Hukuk yaşam kuramıdır. ile yasaların arasındaki ilişkinin • Yaşam içinde «kadın» ve «erkek» kimlikler olarak değil insani olarak karşılaştırılır. • Liberal sistemlerde, hukuk meşruiyetin bir kaynağıdır. Liberal ideolojiye göre “Devletlerin amacı insanların özgürlüğünü̈ sağlamaktır. Devlet bunu sağladığı oranda meşrudur”. • Bir başka deyişle hukuk bir güç uygulama alanı ve bu alanı gizleyen bir örtüdür. Eril Zihniyetten Eril Hukuka Doğru • Erkek üstünlüğünün egemen olduğu toplumlarda, erkek görüşü nesnel standart biçiminde sivil toplumlara egemen olur. • Devlet bu toplumsal iktidar olgularını yasalarla hukuk kapsamında düzenler. • Ve iki şey gerçekleşir; • Hukuk meşrulaşır • Var olan toplumsal egemenlik görünmez hale gelir Liberal yasallık erkek egemenliğini hem görünmez hem de meşru kılmak için uygun ortam hazırlar. Yaşama Dair mi? • Erkek egemenliği yasalar aracılığıyla yaşamın bir özelliğiymişçesine gösterilir • Varlık üzerindeki denetim bilinç üzerindeki denetimi de oluşturur Nesnelleştirilmiş gerçek, fikirlere, fikirler de nesnelleştirilmiş gerçeğe dönüşür • Liberal devletlerde tarafsız-soyut-yüceltilmiş ve yaygın hukuk kuralları hem erkeğin kadın üzerindeki iktidarını hem de iktidarın eril özelliklerini kurumsallaştırır. Feminist Perspektiften Bakıldığında… • Eril üstünlüğe dayalı hukuk biliminin; yaşam ile hukuk arasındaki ölçütlerini eril bakış açısına göre saptadığı gözlenir. • Toplumda iktidar sahipleri (kadın olmadıkları malum) yasaları hazırlar ve kurulu düzeni meydana getirirler. Hiçbir Yasa... • Erkeklere kadınları dövme hakkı tanımaz ama onları önleyecek bir düzen de olmadığından buna gerek kalmaz. • Erkeklere kadınlara tecavüz etme hakkını vermez ama erkeklerin kadınları cinsel olarak elde etmelerini ciddi anlamda zorlaştırmaz. • Kadınları susturmaz buna gerek de duyulma çünkü kadınlar cinsel istismarlarla, işitilmemekle, inanılmakla, sarsıntılarla hiç bir lisanın ağza alamayacağı kelimelerle susuturulmuşlardır. Hukuk Yapamaz • Eşitliğin olmadığı toplumlarda, cinsiyet eşitliğini güvence altına alan yasa, bireyin hukuki bakımdan eşit olması için önce toplumsal olarak eşit kalmasını öngörür. • Hukukun zorla kabul ettirdiği iktidar ise toplumda erkeklerin iktidarına tekabül ettiği sürece hukuk hayatın tıpkısının aynısı işler. • Erkekler kadınlara fiilen egemen olduğu sürece anayasal açıdan bununla ilgili bir şey yapılamaz Değişim Gediği... • Erkek bakış açısıyla hareket eden yargı zorlama ve otoriteyi birleştirerek, toplumun uç noktalarında çıkan direnç anlarında, polis aracılığıyla düzeni korur. • Feminist açıdan bu sistem dışında başka alan olmadığı için eğer hukuk isteminin tekbenci kilitlerinin kırılması başarılabilirse bu zamanlar değişimler için gedik açma anları olurlar. Bilinç Yükseltme... Bir bilgi kayması yaratan bilinç yükseltme de kişisel olanın ardında politik olanı , bastırılmışlığın ardında egemenliği sergileyerek iktidar dengesinin ustaca ama aynı zamanda topyekun değiştirilmesine katkıda bulunur. Burada sorulacak olan, bu yöntemi kadınlar için devlet düzeyine kadar neyin çıkarabileceğidir? «Boyuneğmişliğin» Gücü • Feminist bakış açısından kadınların kolektif gerçekliği ve onun nasıl değiştirilebileceği sorunu, kadınların bakış açısı ve bunun nasıl bilinebileceği sorunuyla karışmaktadır. •Kadınlar egemenliğe karşı durabilecek ne yaşarlar? •Hangi dişil bilim eril bilime karşı durabilir? •Sivil toplum kurallarını hangi kadın görüş açısı sorgulayabilir? Cevap somut ve gerçektir «Kadınların erkeklere boyun eğmişliğinin bakış açısı» Engeller Engeller... • Kadınlar cinsiyet eşitliğini hiçbir zaman yaşamadıkları için neye benzediğini öğrenmelerine fırsat kalmamıştır ancak hayat tecrübelerinden eşitsizliğin ne demek olduğunu, bunun önündeki engellerin nasıl kaldırılacağını çok iyi bilirler. • Bu engeller; • Hukuki engeller • Toplumsal engeller • Hukuk ve toplum arasında bir yerde var olan engellerdir Feminizm Betimlemesi • Kadınların durumunun gerçekliğiyle yüz yüze gelmeyi ve onu eleştirmeyi başaramamak, yani idealizmin ve inkarın başarısızlığı liberal feminizmin başarısızlığıdır. • Eleştiriyi aşamama yani determinizmin ve radikal kötürümlüğün başarısızlığı sol feminizmin başarısızlığıdır. Esas feminizm ise kadınların ortak durumunu dile getirmeyle ve betimlemeyle başlamıştır. Egemenlik, bastırılmış ve eşitsizliğin cinselliği içinde, cinsiyetin toplumsal tanımının dinamiğini saptamıştır. Eşitsizlik Olarak Cinsellik Cinsellik Olarak Eşitsizlik • Cinsel eşitsizlik kadın ve erkek olarak cinsiyetlere ayrıldığına göre , cinsiyet eşitsizliği de egemenlik ve bastırılmışlık olarak cinselleştirilmiştir. • Erkeklerin kadınlar üzerindeki toplumsal iktidarı; Güya kadınları toplumun bir parçası olarak korumaya kalkan tecavüz yasası, Kadınları hayati tehlikeyle karşı karşıya oldukları durumda görmezden gelen müstehcenlik yasası, Kadınları böyle durumlarda karanlıkta bırakan kürtaj yasası ... gibi yasalar aracılığıyla yayılır. Kısır Döngü... Yasalar yetkilerini; hayatın ve hukukun karmaşık dokusu içinde, kadınların erkeklere göre hukuk alanındaki eşitsizlikleri aracılığıyla, toplumsal eşitsizliği yeniden üreterek elde ederler. Cinsel Eşitsizlik • Kadınların toplumsal koşullarının gerçek adı cinsel eşitsizliktir. • Kadınların cinsel eşitliğinin olmadığını kabul eden bir perspektifle bakılınca bunun anlamı, eşitlik bir kez anlamlı bir şekilde tanımlandıktan sonra, toplumu değiştirmeden yasaların uygulanmasının olanaksız olduğudur. • Yasalarda cinsel eşitliği anlamlı kılmak için temel meseleleri tanımlamak ve cinsel eşitsizlik bir kez yerleşince bunun ciddiyetini kavratmak gerekir. Hem öğreti hem de hukuk açısından cinsiyet eşitsizliği sorununu yeniden ele almayı ve dolayısıyla yeni bir kavramsallaştımayı gerekli kılmaktadır. Toplumsal Cinsiyet Farklılık mı? Egemenlik mi? • Toplumsal cinsiyeti keşfetme iddiasındaki ; liberalizm, doğanın aynasındaki kadın ve erkeği sol görüş, toplumun aynasındaki kadınlık ve erkekliği keşfetmiştir. • Konuya kadınların erkeklere boyun eğmesi açısından bakan yaklaşım, kadınlara zorla kabul ettirilmiş özgül aşağılık ve değersizlik durumunu eleştirerek, hukuk ve toplumun aynalı koridorundaki sayısız yansıma arasından bir çıkış yolu göstermektedir • Aksi takdirde cinsiyet eşitliği bu aynalar arasında sıkışıp kalacaktır. Değişimin İlk Adımı... • İlk adım kadınların somut gerçekliğini kabul etmektir: «Kadınların Eşitsizliği» Mesela; Eşit işe eşit olmayan ücret Saygı duyulmayan işlere uygun görülmek Küçültücü fiziksel özelliklerle nitelendirilmek Tecavüze hedef olmak Dayağa açık olmak... Değişimin İkinci Adımı... • Kadınlar üzerindeki eril iktidar biçimlerinin,hukukta bireysel haklar olarak onaylandığını algılamaktır. «Erkekler iktidarlarını kaybettikleri zaman haklarını da kaybettiklerini düşünmektedirler» Mesela; Tecavüz yasasında rıza kavramı Müstehcenlik yasası... Tıp Tüm Bunların Neresinde?: Tabiki de Heryerinde • Tıp Beden • Beden Cinsiyet • Cinsiyet Cinsellik • Cinsellik Eşitsizlik • Eşitsizlik Egemenlik • Egemenlik ise Cinsellik • Cinsellik ise Cinsiyet • Cinsiyet ise Eşitsizlik • Eşitsizlik ise Toplumsal Cinsiyet Hukuk sistemini feminist düzlemde değerlendirip toplumsal cinsiyet, cinsel egemenlik ve sosyal kimlik temelli yasalardan bahsederken tıp mevzuatlarının bunun içerisindeki yerini sormak, feminist hukuk çerçevesinde tıp mevzuatını sorgulamanın belki de ilk aşaması olacaktır. Ancak bu sorunun cevabı McKINNON’un “Hukuk ne kadar feminist?” temel sorusuna yaklaşımı kadar net ve bir o kadar benzerdir. (ECEVİT & KARKINER, 2013, s. 157) • Tıbbileştirme süreci ise, hastanın bedenini kayıtsız şartsız doktora teslimine sebep olması hastanın mahremiyet sınırlarının bütünüyle doktorun inisiyatifine kalmasına da yol açabilmektedir. Bu durumda, hastanın cinsiyeti ile ilgili toplumsal yargılar sağlıkla ilgili meselenin önüne geçebilmektedir. (ECEVİT & KARKINER, 2013, s. 157) Bağımlı? Bağımsız • Hekimin uygulamakla yükümlü olduğu yasaların toplumsal cinsiyet eşitsizliğini kabul eden ve bununla yüzleşen bir perspektifte ve sağlık hizmeti alma sürecinin sağlık çalışanının toplumsal yargılarından asgari düzeyde etkilenmesine veyahut etkilenmemesine olanak tanıyacak kurgulanımda olmasının önemi açıkca görülmektedir. Ancak içerisinde hekimlik ve hasta rollerini üstlendiğimiz tıp sektörünün mevzuatının ne kadar toplumsal cinsiyetten bağımsız olduğu tartışmasının cevabı su götürmez bir biçimde ortadadır. Bir Tıp Dramı: Şiddet • Çalışan Sağlığı Ve Güvenliği” Birimlerinin Görev Tanımlarının Dayanağında; • Sağlık Bakanlığının 06.04.2011 Tarih Ve 27897 Sayılı Hasta Ve Çalışan Güvenliği’nin Sağlanmasına Dair Yönetmelik • İç İşleri Bakanlığının 26.04.2012 Tarih 2012/22 Sayılı Sağlık Çalışanlarına Karşı İşlenen Suçların Soruşturulması Genelgesi • Sağlık Bakanlığının 28.04.2012 Tarih Ve 28277 Sayılı Sağlık Personeline Karşı İşlenen Suçlar Nedeniyle Yapılacak Hukuki Yardımın Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmelik • 14.05.2012 Tarihli Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü; Çalışan Güvenliğinin Sağlanmasına İlişkin Genelge, • Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 29.06.2012 Tarihli 12989 Sayılı Beyaz Kod İl Koordinatörlerinin Belirlenmesi Konulu Yazısı İçerikler bağlamında toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri ??? Kadın Erkek Biyolojik Cinsiyet Oranı?? Toplumsal Cinsiyet Gözlemlemeleri LGBT Bireyler YOK YOK YOK «KADIN ve DOKTOR ve ŞİDDET» kelimeleri «KADIN ve DOKTOR ve ŞİDDET» kelimeleri Hekime Hakaret ve Tehdide Ceza Kadın Hekimlere Döner Bıçaklı Saldırıya Tutuklama Şiddete Uğrayan Kadın Hekime Ceza Kadın Doktoru Tartaklamaktan Yargılanan Kaymakama 2 Bin Lira Ceza MacKINNON: • Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin; En hafif ifadesi ve gerekli ön koşulu, kadının nesneleştirilmesi ve insanlıktan çıkarılmasıdır. En aşırı ucu ise şiddettir. MObbİngg!! • Kaldı ki ilgili yasalarda ve genel algılayışlarımızda sağlık çalışanına/hekime yönelik şiddet çoğunlukla hasta temelli bir yaklaşım çerçevesinde nitelendiriliyor. • Oysaki patriarkal tıbbın erkek egemen hiyerarşik düzeninde kadın sağlık çalışanlarına uygulanan MOBBING namı diğer bir nevi ŞİDDET’in toplumsal cinsiyet ışığında incelenmesi de tıbbın cinsiyet eşitsizlik örüntülerini anlamamızda bir basamak olacaktır. (YİĞİTBAŞ & DEVECİ, 2011) • Çağla YİĞİTBAŞ ve Dr. Süleyman Erhan DEVECİ tarafından; yapılan çalışmaların sağlık alanında şiddetin çok sık olduğunu ancak az bildirildiğini gösterdiğini ve bunun birçok nedeninin olmasıyla birlikte genel ortak kanının özellikle ülkemizde çalışanların haklarını savunacak yasal düzenlemelerin olmaması olduğu sonucuna varılmıştır. (YİĞİTBAŞ & DEVECİ, 2011) (KESER ÖZCAN & BİLGİN, 2011) • Genel olarak sözel şiddete uğramada kadınların, fiziksel şiddete uğramada erkeklerin, hem sözel hem de fiziksel şiddete uğrama da yine kadınların ve meslek olarak da hemşirelerin şiddete uğrama konusunda daha riskli gruplar olduğu, saldırganların daha çok erkek ve ruhsal sorunları olan ve alkol bağımlısı, madde kullanıcısı kişilerden oluştuğu, en sık saldırı nedeninin organizasyonel sorunlardan kaynaklandığı, fiziksel saldırılarda diğer saldırılara göre daha çok bildirim yapıldığı, saldırı sonrası mağdurların en çok emosyonel ve fizyolojik belirtiler gösterdikleri ve genel olarak yetersiz baş etme düzenekleri kullandıkları söylenebilir”. (KESER ÖZCAN & BİLGİN, 2011) Yeni Tasarılar mümkün mü? • Çalışma sonuçları ve Birleşmiş Milletler 1994 ‘Kadına Yönelik Şiddetin Yok Edilmesi Bildirisi “Cinsiyete dayalı ve kadınlarda fiziksel, cinsel, psikolojik herhangi bir zarar ve üzüntü sonucunu doğuran veya bu sonucu doğurmaya yönelik özel yaşamda veya kamu yaşamında gerçekleşebilen her türlü tehdit, davranış, baskı veya özgürlüğün keyfi biçimde engellenmesi” tanımı; • MacKINNON ’un sözünü ettiği kadınlara yönelik şiddetle harekete geçen eril cinselliğine farklı disipliner açıdan bakılmasının ve bariz görünenin ardındaki büyük görünmeyeni de kapsayacak mevzuat tasarıları oluşturulmasının gerekliliğini ortaya koymaktadır. Bir Hekimlik Yerleşimi: İşgücü Kadınların ve Erkeklerin Mekanları • MacKINNON modern patriarkanın erkeklerin doğallaştırılmış hane geçindiricileri olarak tanımlandığı ve olağan işgücü potansiyelleri olarak görüldüğü bir sistem üzerinde yükseldiğini söyler. (KÖSE, 2010) • Gerek batı gerek doğu, tüm toplumlara tarihsel gelişimleri ile de birlikte bakıldığında, kadına toplumsal olarak yüklenmiş bir cinsiyet kavramının var olduğu ve bunun hep erkeğe oranla dezavantajlı statüde kaldığı aşikârdır. Öyle ki hem sosyal hem kültürel özelliklerle şekillenen ve biyolojik cinsiyetlere yüklenmiş bu toplumsal roller, zamanla her toplumda ‘kadın işi’-’erkek işi’ gibi algılar da yaratmıştır.” (ÜNÜVAR, 2016) Ayrışma • İş kavramının kadın ve erkek biyolojik cinsiyetlerine göre ayrışması neredeyse her meslek grubunu kendi iç dinamikleri açısından etkisine almıştır. Ayrıca toplumsal cinsiyet eşitsizliğini kabul etmeyen ve kadın ve erkeği hukuk ve toplum statüleri önünde eşit gören yasa maddelerinin bu farklılaşımı değiştirememesi bir gerçektir. Hatta belki de buna çalışmaması bile. Bir Yönetmelik Bir Gerçek • Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği 12. Maddesi 1. bendi “Asistanlık giriş sınavına (TUS), (DUS) başvurabilmek için, Türkiye’de tıp doktoru veya diş hekimliği mesleğini yapmaya yetkili olmak” • Nitekim günümüzde Türkiye’de Tıpta Uzmanlık Sınavına girmek ve aldığın puan çerçevesinde asistanlık sürecine başlama hakkına erişmek yasalar önünde kadın ve erkek biyolojik cinsiyetlerince eşittir. • Ancak asistanlık dallarının cinsiyet dağılımına bakıldığında bazı dahili alanlarda kadınların, bazı cerrahi alanlarda ise erkeklerin yoğun olduğu heterojen bir dağılım görülmektedir. Kadınlar Nereye, Erkekler Nereye? Dağılım • Bahse konu heterojenliğin bu bölümlere yeni başlayan, dağılımca az olan cinsiyetten olan kişiler üzerinde bir iktidar unsuru oluşturabileceği ve bunun uzmanlık eğitimi tercihlerine bir etki edebileceği ihtimalinin olduğu söylenebilir. (YILDIRIM, 1998) • Arda B. , Bökesoy I. tarafından Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinde kadın öğretim üyeleri üzerine yapılan niceliksel bir çalışmada kadınların oranının öğrencilikte %45, asistanlıkta %41, öğretim üyeliğinde %37,5 anabilim dalı başkanlığında %20,9 bulunmuştur. Ayrıca ilgili çalışmanın diğer çıktıları yönetimde istikrarlı bir kadın temsiliyetin olmadığı, bölümler arası kadın-erkek dağılımının heterojenite gösterdiği, kadınlar tarafından seçilen uzmanlık alanlarının eviçi emek yükünü de yürütebilecek alanlar olduğudur. (YILDIRIM, 1998) Emzirme Hak ise Anne Nerede Bebek Nerede? Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları Ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik Çalışma Koşulları ve İzinler Üçüncü Bölümü Gece Çalışması 8. Maddesi “(1) Kadın çalışanlar, gebe olduklarının sağlık raporuyla tespitinden itibaren doğuma kadar geçen sürede gece çalışmaya zorlanamazlar. (2) Yeni doğum yapmış çalışanın doğumu izleyen bir yıl boyunca gece çalıştırılması yasaktır. Bu sürenin sonunda sağlık ve güvenlik açısından sakıncalı olduğunun sağlık raporu ile belirlendiği dönem boyunca gece çalıştırılmaz” Sağlıkçı Kadın başka Kadın mı ki? • İlgili yönetmelik gereğince emziren kadının gece çalıştırılamayacağı gayet net ve açık olmasına karşın gece çalışan ve oranları azımsanamayacak düzeyde olan kadın sağlıkçıların durumunun bu yönetmelik bağlamında ne olacağı bir tartışma konusu olmuş ve gündemde de yerini almıştır Görüş - Görüşme • 6.11.2013 tarihinde ise yönetmelik maddesine ilgi ile kadın sağlık çalışanlarının gece çalıştırılıp çalıştırılamayacağı ve 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 104. Maddesi’ne Maddesi’ne ilgi ile bu maddede geçen “günde” ibaresinin günlük mesai saati olan 8 saat mi yoksa 8-16 ve ya 24 saat çalışmaların hepsinin aynı şekilde “gün olarak” düşünülüp 1,5 saat süt izni mi verilmesi gerektiğinin görüşü Sağlık Bakanlığı Türkiye Kamu Hastaneler Kurumu’na sorulmuş ve hukuk görüşü temel alınarak uygulama bu bağlamda devam etmiştir. • Türk Tabipleri Birliği Hekim Hakları Bildirgesi’nde ise Hekimin Sağlık Hizmetini Örgütleyen Ve Finanse Eden Kurumlar Ve Çalıştığı Kurumlara İlişkin Hakları içerisinde emzirme ve analık gibi kavramların geçmediği görülmektedir. (Türk Tabipler Birliği, 2010) MacKINNON’a atıfla • MacKINNON ‘un “ İktidar sahipleri modelini kadınların çizemediği ve üstelik böyle işlerden dışlandıkları politik sistemlerde yönetim değerlerini oluşturan yürürlükteki yasaları hazırlarlar. O halde, öğretisel olarak, eğer yasal meseleler yasama ile anayasa veya toplumsal gerçeklik arasındaki biçimsel uyumun değerlendirilmesiyle sınırlı kalmayıp, temeldeki esası incelemeye koyulmuşlarsa, mahkeme kararlarını yeniden gözden geçirme ilkesi – mahkemeleri ve hatta yasaları geçersiz saymakla- haddini aşmış demektir.” (MacKINNON, 2015) ifadesine atıfla; bu örnek, yasaların eril iktidar sahipleri tarafından belirlenen yönlerde sorgulanabileceğinin ve hatta yürütülebileceğinin bir kanıtı niteliğindedir. Raporlar, Veriler, Verisizlikler • 2014 yılında yayınlanan Türkiye’de Sağlık Eğitimi ve Sağlık İnsangücü Raporunda hekimlerin biyolojik cinsiyet dağılımlarına yer verilmezken bunun yanısıra “Sağlık İnsangücü Planlamasında Kullanılan Ölçütler” kapsamında geçen “Sağlık İnsangücü Verilerinin” altında herhangi bir biyolojik veya toplumsal cinsiyet bağlamında tanımlamalarda bulunmamaktadır. • Sağlık Bakanlığı yayını olan 2023 Yılı Sağlık İşgücü Hedefleri ve Sağlık Eğitimi içerisinde de herhangi bir toplumsal cinsiyet bağlamlı hedefe rastlanmamaktadır Hak Kimin Hakkı? • Toplumsal cinsiyet düzlemlerinden bağımsız hazırlanmış bu yasaların toplumsal cinsiyet düzlemindeki yansımaları ise ayrı bir hukuksal hak tartışma konusu olarak karşımıza çıkabilmektedir DSÖ Ne Demiş? • Dünya Sağlık Örgütü Başkanı Gro Brundtland, 2000 yılında, yeni bir milenyum için yaptığı konuşmada "Tıp -en azından Batılı, beyaz önlüklü haliyle- her zaman bir erkek alanı olmuştur. Büyük oranda hala da öyle. Fakat geçtiğimiz otuz yılda tıbbi işgücü kompozisyonunda, belki hiçbir akademik meslekte olmadığı kadar, radikal bir değişiklik var. Dünyanın birçok ülkesinde kadın doktor sayısı hiç olmadığı kadar artıyor ve onlar tıbbi uygulamaları yeniden şekillendiriyorlar." demiştir. (TTB, 2016) • Nitekim yıllar içerisinde nicel olarak kadın hekim sayısının artması yadsınamaz bir gerçektir. Ancak toplumsal cinsiyet eşitsizliklerine karşı duruş sergilemek istiyorsak artan nicel sayıların yanında kadınların emzirme, hamilelik, annelik gibi haklarını kendileri korumak zorunda hissederek buna uygun uzmanlık alanları seçmelerine gerek duymadıkları yasal düzenlemeler gerçekleştirilmelidir. Feminizm Tıp Sağlık Hukuku Tonlarca Muamma… Sağlık Otoriteleri Kadına Nasıl Bakar? CEDAW • Türkiye’nin 1986 yılından beri taraf olduğu CEDAW Sözleşmesi [Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Tasfiye Edilmesine Dair Sözleşme] Hukuki Alanda Tedbirler Alma Yükümlülüğü Konulu 2. Maddesinde “Taraf Devletler kadınlara karşı ayrımcılığın her biçimini yasaklayıp, her türlü vasıtayla ve hiç vakit kaybetmeden kadınlara karşı ayrımcılığı tasfiye etme politikası izlemeyi kabul ederler ve bu amaçla aşağıdaki konularda taahhütte bulunurlar: a) Erkeklerin ve kadınların eşitliği prensibini henüz ulusal anayasalarına veya diğer ilgili mevzuatlarına içselleştirmemişler ise, bu prensibi içselleştirmeyi ve yasalar ve diğer uygun vasıtalarla bu prensibin pratik olarak uygulanmasını sağlamak... “ hükmü bulunmaktadır. Farklılık Yaklaşımını Benimseyenler • “Tıptaki işbölümü üzerine yapılan çalışmalar, kadınların düşük statülü ve düşük ücretli alanlara yönlendirildiklerini, cinsiyetçi bir işbölümünün sürdüğünü göstermektedir. Kadınların, mutlak ve değişmez kılınan "kadın doğasının gerektirdiği ikincil rollere hapsedildiğini, bazı uzmanlık dallarına girebilme, yükselebilme ve üst yönetime gelebilme sürecinde cinsel ayrımcılığın yoğun olarak sürdüğünü kanıtlayan araştırmalar vardır. Gerek kadınlar lehine üretilen kavramların sağlık çalışanlarınca bilinmesi ve göz önünde tutulması gerekse kadın sorunları kapsamında kadınlar lehine önlemler alınması sağlıkta hakkaniyetin gereklerindendir. Günümüz sağlıkta eşitlik politikaları kadınlara yönelik ayrımcılığın ortadan kaldırılması yanı sıra kadınlar lehine olumlu ayrımcılık prensibini gerektirmektedir.” (BÜKEN, 2016) (HARPER, 2014) • “Feminist hukuk teorisi hukuku dıştan (extern) bir bakış açısı ile ele alır ve özetle modern toplumun hukukunun tamamen patriarkal olduğu ve “erkekliğini” şekilciliği ve rasyonelliği diğer değerlere üstün kılarak hukuk bilimi ve uygulamasında (jurisprudence) kendini gösterdiğini ifade eder.” (HARPER, 2014) Farklı mıyız? Eşit mi? Yoksa… • Feminizm ve feminist hukuk teorisinin iki ana akımı olan; kadınların özelliklerinin ve farklılıklarının kabul edilmesini ve değerlerinin arttırılmasını talep eden ”Farklılık Yaklaşımı” ve kadınlar ve erkekler arasındaki toplumsal ve hukuki bağlamda eşitliği yaratmayı hedef alan “ Eşitlik Yaklaşımı” ’nın çekişmesinin arasından MacKINNON başka bir yön tayin ederek hukuku güç perspektifinden yani egemenlik ve güç ilişkileri içerisinden, incelemenin gerekliliğini ortaya koymuştur Son Olarak: Mihenk Taşı • Son olarak MacKINNON temelli feminist hukuk yaklaşımı ile değerlendirilmesi öngörülen tıp mevzuatına yaklaşımın mihenk taşının, patriarkal disiplinlerde cinsel bağlamda vuku bulan eril egemen gücün, toplumsal cinsiyet kimliklerini de yarattığı gerçeğini içermesinin olduğu unutulmamalıdır. Teşekkür Ederim