Zekâ nedir, ne değildir?

advertisement
Zekâ nedir, ne değildir?
Doç. Dr. Bilge Yağmurlu • İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi
Zekâ, akademik alandaki bilginin yüksek düzeyde olmasını
değil; kişinin tecrübelerinden yararlanabilmesini, gereken
tüm durumlarda tecrübelerinden elde ettiği bilgiyi uygun
şekilde kullanabilmesini, soyut kavramları anlayabilmesini
ve uygulayabilmesini gerektiriyor.
“Zeki”, “üstün zekâlı”, günlük yaşamda sıklıkla
kullandığımız ifadeler; ancak araştırmacılara
göre zekâ, bizim günlük dilde kullandığımız
ve ağırlıklı olarak akademik başarı ile eşleştirilen bu kavramdan daha farklı bir anlam
taşıyor. Zekâ üzerine yazılmış derlemelere
baktığımızda bu sözcüğün çeşitli dillerdeki
karşılıklarının ve kökenlerinin farklılık gösterdiğini anlıyoruz. Türkçede kullandığımız
zekâ kelimesi dilimize Arapçadan girmiş ve
“parıltı”, “ateşin harlanması” gibi anlamları
olan bir kökten türemiş. Dilimizdeki “parlak
fikir”, “kafasında şimşek çakmak” ya da zeki
insanlar için kullandığımız “ateş gibi” deyimleri kültürümüzdeki zekâ anlayışına dair
ipuçları veriyor. Avrupa kökenli dillerin pek
çoğunda kullanılan “intelligence” kelimesi ise
Latince iter-legere, yani “toplamak”, “arasından seçmek”, “ayırt etmek” kökünden türemiş; Ortaçağ'dan itibaren çevirilerde Yunanca
“nous (akıl, tin)” sözcüğünü karşılamak için
kullanılmış. Zimbabwe’de zekâ kelimesinin
karşılığı olan “ngware” sözcüğü ise “dikkatli”,
“tedbirli”, “basiretli” gibi anlamlar taşıyor.
Bilimsel çalışmalar, gerçekten de zekâ olgusunun kültürler arasında farklılık gösterdiğini
ortaya koyuyor. Örneğin; Çin’de Konfüçyüsçü
anlayış zekâyı doğru olanı yapmak olarak tanımlıyor ve genel bilişsel yeteneğin yanında,
kişilerarası zekâ (sosyal yetkinlik), içsel zekâ
ve zekâsını göstereceği ve göstermeyeceği
zamanı bilme gibi unsurlara vurgu yapıyor.
Afrika’da zekâ, daha çok grup içi ve gruplar
arası ilişkilerin sürdürülmesine ve iyileştirilmesine katkı yapan beceriler olarak betimle-
16
Download