Madde 246 : (Nusret Kirişcioğlu) 240 ncı madde Ceza

advertisement
— 02 Madde 246 : (Nusret Kirişcioğlu) 240 ncı
madde Ceza Kanunumuzda memuriyet vazife­
sini suiistimal edenlere verilecek cezayı ihtiva
etmektedir. Memurların vazifelerinden dolayı
işledikleri suçlara dair verilecek cezalar diğer
maddelerde muayyen bir nispet dâhilinde artı­
rılmış olduğundan bu maddedeki cezalar d a
diğer maddelere uygun bdr şekle sokularak ce­
zası artırılarak kabul edilmiştir.
Teklif veçhile madde 266 ncı maddeye müte­
nazır olarak mezkûr heyetlerin vicahmda âdi ve
maddei mahsusa tâyini suretiyle olmak üzere ha­
karet iki fıkra halinde mütalâa edilmiş ve birinci
fıkraya mer'i metne ilâve olarak tatbikatta raslaman hâdiselerden mülhem olunarak hâkimin du­
ruşmaya mütaallik karar ve hükmün tefhimini
muta akıp yapılabilecek hakaretler de ilâve edil­
miş bulunmaktadır.
Madde 251-254-258-264 : (İzzet Akçal ve
arkadaşları) Bu maddeler mer'i metnin aynı
olup iteklif yalnız cezaların teşdidinden ibaret
olmakla aynen kabul edilmiş ve mezkûr madde­
ler metnine ilişilmeksizıin cezaları çoğaltılmak
suretiyle kabul edilmiştir.
Madde 260 : (Nusret Kirişcioğlu) Birinci
fıkra ve bu fıkranın içindeki üç bentteki ana­
sır ve hapis cezaları aynen muhafaza edilmiş,
ancak para cezaları gerekli kanun uyarınca
çoğaltılmıştır. Nusret Kirişcioğlu'nun birinci
fıkraya ait tadil teklifi komisyonumuzca tekMf edilen cezaların fazlalığı karşısında izah
edilen şekilde yalnız para cezaları artırılarak
tadilen kaleme alınmıştır.
Aynı maddeye teklif veçhile üçüncü bir fıkra
ilâve edilmiş ve vicahi hakaret mânasını tazammun
eden 266 ve 268 nci maddede yazılı heyet ve me­
murları hitap edilen veya hitap edildiği anlaşı­
lan telgraf, telefon, mektup, resim veya her hangi
bir yazı vasıtası ile yapılabilecek hakaretler de bu
fıkra île derpiş edilmiş bulunmaktadır ki, her
hangi bîr yazı manasından neşren hakaretin kasdedilmediği komisyon müzakereleri neticesinde
vâsıl olunan bir fikir olarak esbabı mucibe lâyi­
hasına dercine ayrıpa lüzum görülmüş bulunmak­
tadır.
266 ncı madde resmî sıf altı haiz bir memurun
huzurunda ve ifa 'ettiği vazifeden dolayı vâki
hakaretlere ait bulunmaktadır. Mer'i metin
ayrıca resmî sıfatı haiz bir memurun huzurun­
da ve ifa ettiği vazifeden dolayı vâki olacak
madded mahsusa tâyini suretiyle hakareti bu
fasılda sinesine almamıştır. Tatbikatta bu ci­
het 480 nci madde delaletiyle halledilmekte idi.
Kanunun bu noksanlığını gören teklif sahibi
maddenin sonuna vicaıhta maddei mahsusa tâ­
yini suretiyle yapılacak hakaretlere dair bir
fıkra eklenmiş bulunmaktadır. Bu takdirde de
266 ncı maddenin bir, iki ve üçüncü bentlerin­
de yazılı resmî sıfatı haiz kimselere huzurların­
da ve ifa ettiği vazifeden dolayı yapılacak
madde tâyini suretiyle hakaretlerde faile birin­
ci fıkranın üç bendinde yazılı cezaların çoğal­
tılarak verileceği nazara alınmış ve teklif bu
şekilde komisyonda ıslah edilmek suretiyle ya­
zılı şekilde 'kabul edilmiştir.
Madde 268 : (İzzet Akçal ve arkadaşları Nusret. Kirişcioğlu) Bu madde adlî, (idari, si­
yasi veya askerî resmî bir heyet huzurunda ve^a hâkimin duruşma yaptığı sırada vukua ge­
lecek hakaretlere ait bulunmaktadır.
Bu madde ile yapılan değişikliğin bir hususi­
yeti do mer'i metinde mezkûr heyetlere yapılan
hakaretlerde heyetin veya reisinin mezuniyeti
şart iken mezuniyet istihsali maddeden çıkarıl­
mış olmakla re'sen takibi hususunun kabul edilmiş
olduğudur. Yukarda izah edilen mucip sebep­
ler muvacehesinde teklif komisyonda uğradığı ta­
dil ile birlikte yazılı olduğu şekilde kabul edil­
miştir.
Madde 269 : (Nusret Kirişcioğlu) bu madde
ile yapılması istenilen değişiklik memurlara ya­
pılacak gıyabi hakaretin bu fasılda mütalâa edil­
mesinden ibarettir. Ancak, gıyabi hakaretlerde
ve bilhassa neşren vâki hakaretlerde mevcut tat­
bikata göre 480 ve 482 nci maddeler mütalâa edil­
mekte ve 481 nci madde ile bir ispat hakkı tanın­
makta idi. Teklif kabul edilerek gıyabi haka­
ret bu fasıl içerisinde mütalâa edildiği takdirde
kanunun 270 nci maddesi ile kabul edilmiş bu­
lunan «geçen maddelerde muharrer cürümlerin
faili hakaret ve taarruz eylediği şahıslara isnat
ettiği cfal ve evsafın şayi ve mütevatir olduğunu
ispata kalkışırsa bu talebi katiyen kabul olun­
maz» hükmü karşımıza bir mâni olarak çıkmakta­
dır. Bu mahzurlar muvacehesinde yapılan mü­
nakaşa sırasında teklif sahioi bu maddeye ait tek­
lifini ' e r i aldığım ifade etmiş ve aynı sebeple
mer'i 269 ncu madde yerinde bırakılmakla mez-
( S. Sayısı : 163 )
Download