HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Yazar : Murat Dursun TOSUN Düzeltmeler : Murat Dursun TOSUN Yayıma Hazırlayan : Murat Dursun TOSUN Kapak Tasarımı : Murat Dursun TOSUN 1.Baskı : Ocak 2016 1.Baskı olarak 100 adet basılmıştır. ISBN : 978-605-65187-8-2 Sertifika No : 29474 Yayın Hakları : Murat Dursun TOSUN Haberleşme : Murat Dursun TOSUN muratdt28@gmail.com Baskı : RIHTIM Dijital Matbaa Osmanağa Mah. Kırtasiyeci Sok. No: 17 Kadıköy / İstanbul TLF: 0 216 346 07 45- 46 FAKS: 0 216 346 07 06 info@rihtimdijital.com HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI SAYFA NO İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ…………………………………………………………………………………… GİRİŞ……………………………………………………………………………………… AMAÇ VE KAPSAM………………………………………………………………… METODOLOJİ………………………………………………………………………… ÖZET ……………………………………………………………………………………. 1.BÖLÜM MELLAHZÂDE MEHMED MER’i PAŞA……………………………………. 2.BÖLÜM MER’İ PAŞA’NIN SİCİL-İ AHVAL’DE ANLATILAN SECERESİ……… 3.BÖLÜM SİCİL-İ AHVAL’İ DESTEKLEYEN DİĞER BELGELER……………………. 4.BÖLÜM MUHTELİF BELGELERDE OLAYLARIN AKIŞI……………………………. Mellahzâde Mehmed Mer’i Efendi’nin taltifi………………………….. Mellahzâde Mehmed Mer’i Efendi’nin taltifi………………………….. Mellahzâde Mehmed Mer’i Efendi’nin taltifi………………………….. Halepli tüccarların Mer’i Efendi’nin terfisinden dolayı memnuniyet telgrafı göndermesi………………………………………….. Mehmed Mer’i Efendi aleyhindeki şikâyetin dikkate alınmaması talebiyle Sadâret’e yazı yazılması……………………… Mehmet Mer’i Efendi’nin desteklenmesi…………………………….. Kolizade Receb'in Mehmed Mer’i Efendi hakkındaki şikayetlerinin tahkiki…………………………………………………………… Mehmed Mer’i Efendi hakkındaki şikayetlerinin devam ettiği Mahkeme üyelerinin Mehmed Mer’i Efendi’ye destek olması Musa Menşi ve arkadaşları tarafından yollanan destek telgrafı Kilis’in Karamel köyü halkından bazılarının şikâyeti……………….. Şeyho bin Haso’nun şikâyeti………………………………………………… I 2 3 4 4 5 6 8 21 34 34 35 37 38 40 41 42 44 45 46 47 49 Mehmed Mer’i Efendi hakkındaki şikâyetin tahkiki……………… Mehmed Mer’i Efendi’nin Bağdad’a tayini……………………………. Bağdad ve Haleb Ticaret Mahkemeleri Reisleri Sabri ve Mer'i Efendilerin becayişleri Karşılıklı yer değiştirmeleri)………………. Mellahzâde Mehmed Mer’i Efendi’nin terfii………………………….. Mellahzâde Mehmed Mer’i Efendi’nin mal sandığına bıraktığı emanet akçesi…………………………………………………………. Mellahzâde Mehmed Mer’i Efendi’nin mal sandığına bıraktığı emanet akçenin ödenmesi………………………………………. Mellahzâde Mehmed Mer’i Efendi’nin emanet akçenin ödenmesi için mahkeme kararı alınması……………………………….. Milli Aşireti Reisi İbrahim Paşa soruşturması…………………………. Milli Aşireti Reisi İbrahim Paşa soruşturması için harcirah ödenmesi………………………………………………………………………………. Milli Aşireti Reisi İbrahim Paşa soruşturması için mahalline hareket edilmesi tebliği…………………………………………………………. Mellahzâde Mehmed Mer’i Efendi’nin Paşa olması……………….. Mer’i Paşa’nın İskenderun bataklığı meselesinde soruşturma komisyonu üyesi olarak atanması…………………………………………. Mer’i Paşa’nın İskenderun bataklığı meselesinde soruşturma komisyonu üyesi olmasının sorun olması………………………………. Mer’i Paşa’nın İskenderun bataklığı meselesinde komisyon üyeliğiyle birlikte diğer görevde bulunmasının sorun olması… Mer’i Paşa’nın Urfa mutasarrıf vekilliği…………………………………. Mer’i Paşa Urfa mutasarrıflığı’na atanmaz ise Siirt eski mutasarrıfının atanmasının önerilmesi…………………………………. Mellahzâde Mehmed Mer’i Efendi’nin taltifi………………………… Mellahzâde Mehmed Mer’i Efendi’nin taltifi………………………… Necid mutasarrıfı tarafından Mer’i Paşa’nın övülmesi………….. Mer’i Efendi’nin Meclis çalışmasına bir örnekler………………….. Mellahzâde Mehmed Mer’i Efendi’nin mal sandığına bıraktığı emanet akçesini alamadığı..……………………………………. Mehmed Mer’ Paşa’nın mebusluktan istifa etmesi……………….. Mer’i Paşa’nın Antep’de bulunan Kavlık Suyu meselesiyle İlgilenmesi……………………………………………………………………………. II 50 52 56 57 58 63 66 68 69 72 74 75 77 80 83 85 86 92 88 94 95 101 106 Mer’i Paşa’nın Kudüs’de soruşturma komisyonunda görevlendirilmesi………………………………………………………………… 112 Mer’i Paşa’nın işsizlik maaşı talep etmesi……………………………. 116 Halep'den Zor'a gelen Şerif Nasır b. Ali'nin icraatı hakkında Mer’i Paşa’nın şikayeti………………………………………… 133 5.BÖLÜM MEHMED MER’İ PAŞA’NIN OĞLU ABDÜLKADİR NASİH BEY… 136 Sicil-i Ahval’de Abdülkadir Nasih Bey…………………………………. 137 Ziraat Bankası çalışanı Abdülkadir Nasih Bey……………………… 140 Haleb Vilayeti Tahsilat Müdüriyeti'ne Nasih Bey’in tayini…… 142 Abdülkadir Nasih Efendi’nin İstanbul müsakkafat komisyonu azalığından istifa etmesi………………………………….. 145 Abdülkadir Nasih Bey’in jandarma tarafından dövülmesi…… 152 Abdülkadir Nasih Bey’in gazeteciliği…………………………………… 155 Sultan Mehmed Reşad’ın Çanakkale Gazeli ve Abdülkadir Nasih Bey’in yazdığı tahmis………………………………………………… 155 6.BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞIYLA BİRLİKTE SURİYENİN DURUMU… 159 Şerif Hüseyin’in yayınladığı beyanname…………………………….. 161 Türklerde ay ve yıldızın anlamı………………………………………….. 169 Hazreti Ali’ye hizmet ettiği için Ermeni cerrah’ın akrabalarına vergi muafiyeti tanınması………………………………………………….. 172 Şerif Hüseyin Paşa'nın Mekke Emiri olarak tayini………………. 175 Şerif Nasır Paşa’nın terfisi………………………………………………….. 177 Şerif Nasır bin Hamid'in damadı Şerif Ahmed Mendili Efendi'nin maaşına zam yapılması……………………………………………………… 178 Hindistan'ı dolaşarak Batavya'ya giden Şerif Nasır Bey'in İngiliz siyaset adamlarıyla olan münasebeti………………………. 179 Şerif Nasır Efendi'nin maaşının artırılması talebi……………….. 181 Şerif Mendil b. Şerif Nasır El-Mendili’nin elbise parası………. 182 Şerif Hüseyin'in Mekke Emiri olarak tayin olabileceği……….. 184 Şerif Hüseyin Paşa'nın padişahın huzuruna kabulü.…………… 186 Şerif Hüseyin'in Padişah huzuruna kabulü…………………………. 187 Şerif Nasır Bey'in Der-saadet'e gönderilmesi……………………… 188 Ayandan Şerif Nasır’ın huzura kabulü için davet edilmesi….. 189 III Şerif Nasır Efendi’nin Mecidi Nişanı'yla taltifi…………………….. Şerif Nasır Paşa'nın Babıali'ye daveti………………………………… Şerif Nasır Bey'in ayan azalığına tayini esnasında kesilen şerafet maaşının oğullarına bağlanması talebi…………………… Şerif Abdülmuttalib'in biraderzadesi Muhammed Nasır'ın Mekke Emiri Şerif Hüseyin Paşa hakkındaki şikayeti………….. Şerif Nasır Bey ile Mekke Emirinin uzlaştırılması……………….. Ayandan Şerif Nasır Bey'in, oğullarına tahsisini evvelce talep etmiş olduğu maaş hakkında verdiği arzuhal………………………. Şerif Nasır Bey'e birinci ve mahdumu Cemil Bey'e ikinci rütbeden Mecidi Nişanı itası……………………………………………….. Mekke Emiri Şerif Hüseyin Paşa’nın kızından boşalan maaşın diğerlerine tahsisi………………………………………………………………… Müteveffa Şerif Nasır Bey'den münhal maaşın ailesine tahsisi Şerif Ali Paşa'nın kızından boşalan maaşın biraderi Şerif Nasır Bey’e tahsisine dair…………………………………………….. Şerif Nasır Bey'e ikinci rütbeden Nişan-ı Mecidi ihsanı…………. Şerif Ali Paşa'nın mahdumu (oğlu) Şerif Nasır Bey'in terfii……. Şerif ailesine ait soy ağacı…………………………………………………….. Bahriye Nazırı Cemal Paşa’nın Suriye ve garbi Arabistan ordu grubu kumandanlığına tayini……………………………………….. Suriye havalisinde isyan eden Arapların vaziyeti hakkında…… Cemal Paşa hakkında bilgiler……………………………………………….. Arapların durumu hakkında………………………………………………… Mellahzâde Mehmed Mer’i Paşa’nın durumu……………………… Mellahzâde Mehmed Mer’i Paşa’nın madalyaları……………….. SONUÇ……………………………………………………………………………….. KAYNAKÇA………………………………………………………………………….. DİZİN…………………………………………………………………………………… IV 190 191 193 195 198 200 202 204 206 209 212 215 216 219 220 223 227 242 257 259 261 266 KISALTMALAR a.g.e : Adı Geçen Eser BOA. : Başbakanlık Osmanlı Arşivi DH.SAİD.d. : Dahiliye Sicill-i Ahval İdare-i Umumiyesi İ..DH.. : İrade Dahiliye İ..HUS. : İrade Hususi HR.TO. : Hariciye Nezaret Tercüme Odası DH.MKT. : Dahiliye Mektûbî Kalemi BEO. : Bâb-ı Âlî Evrak Odası ŞD. : Şûrâ-yı Devlet İ..ML.. : İrade Maliye İ.TAL. : İrade Taltifat İ..MMS. : İrade Meclis-i Mahsus DH.KMS. : Dahiliye Nezâreti Kalem-i Mahsus Müdüriyeti DH.MUİ. : Dahiliye Muhaberat-ı Umumiye Dairesi Y.EE.KP. : Yıldız Esas Kâmil Paşa Evrakı MF.MKT. : Maarif Nezâreti Meclis-i Kebir-i Maarif HR. SYS. : Hariciye Nezâreti Siyasi Kısım Y..A...HUS. : Yıldız-Sadaret Hususi Maruzat Hû : Belgelerde geçen Hû, Allah’ın zâtına delâlet eden ve ism-i a’zam ve ism-i celâl de denen Allah isminin kısaltılmış şeklidir. V VI HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI 1 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI ÖNSÖZ Birkaç ay önce Mehmed Mer’i Paşa’nın torunlarından Amr Mallah’ın benimle İnternet ortamında bağlantı kurarak dedesine ait birkaç belgeyi okumamı rica etmesiyle başlayan çalışma, nihayetinde bir kitaba dönüştü. Sürecin bu şekilde işlemesindeki başlıca etken Mehmed Mer’i Paşa’nın çalışkan, dürüst ve görev üstlenmekten çekinmeyen, üstlendiği görevi de layıkıyla yapmaya çalışan bir kişiliğe sahip olmasının beni etkilemiş olmasıdır. Mehmed Mer’i Paşa’nın hayatını incelerken okuduğum son belge başka bir konunun da araştırılmasına vesile oldu. Bu konu da Arabistan’ın ve Suriye’nin kaybıyla ilgili olarak Şerif Hüseyin merkezli olarak Osmanlıya karşı takınılan tavrın işleyen sürecidir. Bu itibarla Mehmed Mer’i Paşa’nın belgelerinden sonra bahsedilen hususlara ait belgeler incelenecek ve o günlerde yaşananlar anlanmaya ve anlatılmaya çalışılacaktır. Bu nedenle kitabın yazılmasına vesileyle olan Mehmed Mer’i Paşa’nın torunu Amr Mallah’a ve belgelerin okunmasındaki katkılarından dolayı Osmanlıca Tarih Edebiyat Grubu üyelerinden Hüseyin Dağ, Zafer Şık, Mehmet Kahramanoğlu, Mustafa Demirel, Aşiyan Sahaf Etem Çoşkun, Abdülkerim Satuk Buğra Karahan, Turan Kılıçaslan, Ersin Üçdemir, Ömer Faruk Gedik, Zeki Özkan, Fırat Çağlayan, Yılmaz Akçaalan, Yunus Emre Yıldız, Süleyman Köse, Muhammed Özler, Nihat Özyılmaz, İnci Abaroğlu, Nazan Olgun, Melek Uzun, Hafize Bozkurt, Mahire Yazar Kiremitçi, Ayşe Kaviloğlu, Şule İyigönül Atasagun ve Rümeysa Odabaş’a ve Osmanlı Arşivi’nde görev yapan dostlarım Dursun Kayabaşı ile Ali Toköz’e çok teşekkür ederim. Murat Dursun Tosun 23 Aralık 2015 2 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Halep Meb’usu Mer’i Paşa (Müstafi) GİRİŞ Mehmed Mer’i Paşa’nın hayatı, aldığı eğitimine bağlı olarak liyakatli, dürüst ve çalışkan olmasının katkısıyla önünün nasıl açıldığını ve vezaret sahibi yapılarak daha önemli mevilerde kendisinden istifade edilmeye çalışıldığını göstermektedir. Mehmed Mer’i Paşa, bu konuda sadece bir örnektir. Osmanlı’nın kontrolünde olan bölgelerde bulunan ve ayan diye de tabir edilen yörenin ileri gelenlerini verdikleri görevlerle denedikleri başarılı olanları ise taltif ederek, ödüllendirerek terfi ettirdikleri ve başka şekillerde hizmetlerinden istifade yoluna gidildiği bilinmektedir. Mehmed Meri Paşa’da bu nevi bir şahsiyettir. Küçük çaplı bir memuriyetle başladığı memuriyet görevinden Paşalığa yükselmiş, Meclisi Mebusan’da görev yapmış, bunun yanında sayısız görev icra etmiş birisidir. Bu nedenle hayatı incelenmeğe ve anlatılmaya değer bulunmuştur. 3 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI AMAÇ VE KAPSAM Giriş bölümünde de kısmen değinildiği gibi Osmanlı’da liyakat sahibi memurların, gayerli olmaları ve dürüst çalışmaları halinde önlerinin açık olduğunu gösteren örneklerden biri olması nedeniyle incelenmeye değer bulunmuştur. Elbette bu yol dümdüz değildir. Çalışılan süre içinde muhtelif zorluklarla karşılaşılmış, rakipler oluşmuş, kıskançlıklar yaşanmış, şikâyetler söz konusu olmuştur. Bunların hepsinin üstesinden gelebilmek için önce adaletli olmak, sonra tevekkülle gayret etmenin gerekliliği bir kez daha anlaşılmaktadır. Bu nedenledir ki çalışmadaki başlıca amaç örnek bir durum olması nedeniyle nerede nasıl davranıldığını, nasıl çalışıldığını ve ne sonuçlar alındığını ortaya koymaktır. Başlangıçta sadece bir biyografı çalışması olarak başlayan kitap yazımı, ilerleyen süreçte okunan belgelerin yön vermesiyle farklı bir tarafa meyletmiş ve Arabistan toplumunun Osmanlı ile son dönem ilişkilerinin de bir yönüyle incelenmesi sonucuna neden olmuştur. METODOLOJİ Çalışmada metod olarak benimsenen başlıca husus Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde bulunan belgelerden yararlanmak olmuştur. Bunun haricinde meclis tutanakları ve dönemin gazetelerinden de istifade edilmiştir. Bunun yanında hiç şüphesiz konuyla ilgili literatürler de taranarak daha önce yapılan araştırmalardan ve yayınlanan makale ve kitaplardan da yararlanılmıştır. Ancak en çok istifade edilen kaynaklar arşiv belgeleridr. Arşiv belgelerinin konuya yön vermesiyle de meseleler daha geniş bir perspektifde ele alınmaya çalışılmıştır. Buna bağlı olarak pek çok kez arşive gidilerek belge taraması yapılmış ve günler süren okuma çalışmalarıyla belgelerin transkripsiyonları satır satır, kelime kelime kontrol edilerek çıkartılmıştır. 4 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI ÖZET Mehmed Mer’i Paşa 26 Mart 1853 yılında Halep’de doğdu. Babası tüccar ve ziraatçi Hacı Salih Ağa’dır. Mehmed Mer’i Paşa, Arapça ve Osmanlı Türkçesini okuyup yazabildiği gibi Bedevi dillerine de hakimiyeti bulunmaktadır. Çok iyi bir eğitim almıştır. Aldığı bu eğitim ve kişisel becerisi sayesinde memuriyete girerek üstlendiği görevlerde başarılı olmuştur. İlk memuriyetine 24 yaşında iken 4 Mayıs 1876 tarihinde başlamıştır. 40 seneye yakın değişik görevlerde bulunarak devlete hizmet etmiştir. Hicaz Demiryolu ve 2. rütbeden Nişân-ı Âlî Osmanî Madalyası sahibidir. Halep merkezli birçok komisyonda yer alarak görev yapmış, güvenilir ve çalışkan olduğundan hep aranılan isim olmuştur. Hicaz Demir Yolu’nun yapımında gayretleri vardır. Mali konularda hiçbir usulsüzlüğü olmamıştır. Bu nedenle sicili temizdir. Kendi parasını bile devletin mal sandığına emaneten vermiş, senelerce alamamıştır. Dikkat çeken balıca görevleri Halep Ticaret Mahkemesi Başkanlığı, Halep Ziraat Bankası Meclis Yönetimi Üyeliği, Rum İli (Rumeli) Beylerbeyi, Mekke-i Mükerreme “Ayn-i Zübeyde” su yollarının tamiri çalışmaları için yardım toplanması, Urfa mutasarrıflığı vekâleti, Halep Belediye Reisliği, Meclis-i Mebusan üyeliği ve Halep Evkaf Müdürlüğüdür. Birinci Dünya Savaşı’nı da gören Mehmed Mer’i Paşa, Arabistan ve Suriye’nin kaybı sürecini yaşadı. Yılların birikimi olan tecrübesiyle durumu idare etmeye çalıştı. Her zaman Osmanlıya sadık kaldı ve kendisini bir Osmanlı gibi hissetti. Suriye’nin kaybından ve yeni Türkiye’nin kurulmasından sonra Suriye ile ilişkilerin yeniden kurulması sürecinde arabulucu rolü üstlendi. 5 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI 1.BÖLÜM MELLAHZÂDE MEHMED MER’i PAŞA Mellahzâde lakabının nereden gelmiş olabileceğiyle ilgili olarak Osmanlıca sözlüklerde yapılan aramada ilginç sonuçlarla karşılaşılmıştır. Mellah sözlük anlamı olarak farklı anlamlar içermektedir. Bunlar şöyledir: Mellah: (Mellâhân-Mellâhin-Mellâhun) Gemici. Kaptan. Denizci. Mellah: Dalkavukluk eden, yaltaklanan. Tez tez yürüyen, hızlı yürüyen.1 Diğer bir sözlükde ise, sadece bir anlamı alınmıştır. i. (Ar.milâhat “denizcilik”ten mellâh) Denizci, gemici, kaptan: Giryân olup oldu Nûh-ı nevvâh / Deryâ-yı melâhatinde mellâh (Şeyh Gâlib’den). Olur fermânına dil-beste hükm-i rûzigâr elbet / Eğer mellâh nâmın yazsa levh-i bâdbân üzre (Ziyâ Paşa’dan). Babası, Avustralya açıklarında gemisiyle birlikte kaybolmuş bir mellâh… (Hâlit Z. Uşaklıgil’den). ● Mellâhan – Mellâhin i. (Fars. çoğul eki-ān ve Ar. çoğul eki іn ile) Gemiciler, denizciler, kaptanlar.2 Amr Mallah ile yaptığımız görüşmede atalarının tuz tüccarı olduklarını, 18 ve 19. yüzyıllarda Halep yakınlarındaki Jabboul Tuz Gölü'nün mültezimi olarak Osmanlı yetkilileri tarafından tayin edildiklerini belirtmiştir. Ayrıca Mellahzâdelerin iyi bilinen Dulaim asimli bir Irak kabilesine mensup olduklarını belirtmiştir. Dulaim kabilesi Irak’ın en büyük ve en güçlü sünni kabilesi olarak da bilinmektedir. Mehmed Mer’i Paşa 1853 doğumlu doğumdudur ve 1930’da vefat etmiştir. Öldüğünde Suriye'deki son kıdemli Osmanlı paşası olma özelliğini 1 2 http://www.osmanlicaturkce.com/?k=mellah&t=%40 http://kubbealtilugati.com/sonuclar.aspx?km=MELL%C3%82H&mi=0 6 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI taşımaktaydı. Suriye’nin kaybından sonra, Suriye kurulmasında katkısı olduğu da rivayet edilmektedir. ile ilişkilerin Mehmed Mer’i Paşa, hayatının son günlerine kadar (Hamidi Fes) olarak bilinen Sultan II. Abdülhamid tarafından giyilen fesi başından çıkarmamıştır. Mehmet Mer’i Paşa’nın 1927’de çektirdiği Fotoğraf Mer’i ise, sıf. ve i. (Ar. ri‘āyet “gözetmek, korumak, yönetmek”ten mer‘і) 1. Yürürlükte bulunan, hükmü geçerli ve cârî olan (şey, özellikle kānun) 2. eski. Saygı gösterilen, riâyet edilen, mûteber (kimse) demektir. Birleşik kelime yapıldığında “Mer’iyyü’l-hâtır: Hatırı sayılır, îtibarlı: Bir zat” anlamına gelmektedir.3 Bu cümleden olarak Mehmed Mer’i Paşa da mer’iyyül-hâtır bir insandır, sözü dinlenen birisidir. Üstlendiği işi sürüncemede bırakmama ve olabildiğince en kısa zamanda en iyi sonucu alma çabası içinde olmuştur. 3 http://kubbealtilugati.com/sonuclar.aspx?km=MER%E2%80%99%C3%8E&mi= 0 7 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI 2.BÖLÜM MEHMED MER’İ PAŞA’NIN SİCİL-İ AHVAL’DE ANLATILAN SECERESİ Bu konuyla ilgili daha önce incelediğim belgeler içerisinde Mehmed Mer’i Paşa’nın seceresi en zenginidir diyebilirim. Sağlı sollu olmak üzere yazılan görevlerine ek olarak ayrıca bir bir sayfa daha düzenlenmiştir. Kaydedilen bilgilerine göre Mehmed Mer’i Paşa 26 Mart 1853 yılında Halep’de doğmuştur. Babası tüccar ve ziraatçi Hacı Salih Ağa’dır. Arapça ve Osmanlı Türkçesini okuyup yazabilen Mehmed Mer’i Paşa çok iyi bir eğitim almıştır. 4 Mayıs 1876 tarihinde 24 yaşında iken ilk memuriyetine başlamıştır. Mehmed Mer’i Paşa Halep ve civarında kurulan çalışma komisyonlarının neredeyse tamında görev almış, özellikle komisyonda bulunması istenmiştir. Bu onun güvenilirliğinin ve çalışkanlığının bir göstergesidir. 1892 yılında Hicaz Demir Yolu’nun yapımı için gösterdiği gayretlerden ve yardım toplanmasındaki başarılı çalışmalarından dolayı Hicaz Demiryolu Madalyası ile ödüllendirilmiştir. Yaptığı çalışmalarla hazineye 45.000 kuruş ek gelir kazandırarak ve bunu hazineye terkederek sadakatini göstermiştir. Halep Ticaret Mahkemesi Başkanlığı yaptı. 26 Haziran 1905’de Ziraat Bankası Meclis Yönetimine girdi. 5 Eylül 1905’de Rum İli Beylerbeyi payesi verildi. 21 Haziran 1906’da Mekke-i Mükerreme’de bulunan “Ayn-i Zübeyde” su yollarının tamiri için4 yardım topladı. Bir süre Urfa 4 Abbasi Halifesi Harun Reşid’in zevcesi Zübeyde Hanım tarafından yaptırılan su yolları zamanla kullanılmaz hale geldiğinden kanun-i Sultan Süleyman’ın kızı Mihrimah sultan tarafından gerekli masraf karşılanarak onarttırılmıştı. Zamanla yine kullanılmaz hale geldiği anlaşılmaktadır. http://www.yuzaki.com/content/view/2598/33/ 8 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI mutasarrıflığı vekâletinde bulundu. 2. Rütbeden Nişân-ı Âlî Osmanî ile ödüllendirildi. 20 Ağustos 1908’de 3. defa olmak üzere Halep Belediye reisliğine getirildi. Meclis-i Mebusan’a seçildi. Akabinde Halep Evkaf Müdürü oldu. Arşiv Fon Kodu: DH.SAİD.d. Dosya No: 150, Gömlek No: 419, Tarihi: 29 Zilhicce 1269, Konusu: Mehmed Mer'i Efendi; 1269 Haleb doğumlu, Çiftçi Hacı Salih Ağa'nın oğlu bk. 18/111 Mellahzâde Mehmed Mer’i Efendi: Tüccar ve zürra’dan (ziraatci, çifçi) müteveffa Hacı Salih Ağa’nın oğludur. Binikiyüzatmışdokuz senesi Cemaziye’l-ahiresinin onbeşinde (26 Mart 1853) Halep’de tevellüt etmiştir. Mekatib-i adidede mukaddimat-ı ulumu ba’det’-tahsil muallimin-i mahsusadan Arabî ve Fıkh-i Şerif ile İbn Haldun ve İbnu’l-esir ve Ebu’l-Fida ve Cevdet ve Naima gibi kütüb-i meşhûre-i tarihiyeyi ve teracim-i ahvâl 9 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI (hal tercümeleri) umur-ı maba’di (bundan sonraki işleri) ve Arabî ve Türkî kütüb-i luğaviye ile edebiyat ve felsefe ve funûn-ı cedîde-i nâfiayı okumuştur. Türki ve Arabî tekellüm (konuşur) ve kitâbet eder (yazar). Binikiyüzdoksanüç senesi Rebiü’l-ahirinin dokuzunda (4 Mayıs 1876) yirmidört yaşında olduğu halde Halep Sancağı dahilinde Cebelüt-İsa Çiftlik-i Hümâyununun faaliyet-i mahsusası mucebince ru’yet-i muhasebesiyle idare-i haliyesinin tahkikine Hazine-i Hassa-i Şâhâne Nezâret-i Celilesinden me’mur Salih Efendi’nin taht-ı riyasetinde teşekkül eden komisyon a’zalığına ta’yin olunarak dört ay sonra istifa etmiştir. Doksanyedi senesi şehr-i Ramazan-ı şerifinin yirmi beşinde (31 Ağustos 1880) fevkalade komiserlik me’muriyetiyle Halep vilayetine i’zam buyrulmuş olan (gönderilen) Devletlü Said Paşa Hazretlerinin teşkil eyledikleri ıslahat komisyonu fahri a’zalığına bi’t-tayin komisyon-ı mezkûrun hitam-ı müddeti olan doksan sekiz senesi Saferinin yirmi üçünde (25 Ocak 1881) bi’t-tabi münfail olub (bir şeye gücenib, etkilenip) iki gün sonra vilayet-i mezbûre ticaret mahkemesinin muvakkat ve fahri a’zalığına ve sene-i merkûme Rebiü’l-evveli gurresinde (1 Şubat 1881) iki daireye taksim edildiği halde birleştirilen vilayet-i mezkûre devair-i belediyesi umur-ı muhasebeye ve sairesini ru’yet etmek üzere teşkil kılınan komisyonunun kezalik fahri a’zalığına intihab olunarak (seçilerek) sene-i merkûme Cemaziye’l-ahiresinin yirmi beşinde (25 Mayıs 1881) ikmal-i müddetle tabii infisal etmiştir (ayrılmıştır). Bir gün sonra yine mahkeme-i mezbure a’zalığına intihab edilmiş (seçilmiş) ise de sinninin otuzundan dûn olmasından (yaşının otuzdan aşağı olmasından) dolayı sarf olunub doksan dokuz senesi Rebiü’l-evveli gurresinde (21 Ocak 1882) ikiyüz yetmiş guruş maaş ile vilayet-i müşarün-ileyh istinâf hukuk mahkemesi a’zâ mülazımliğine (maaşsız acemilik hizmeti) ta’yin olunmuş ve me’muriyet-i mezkûre esnasında bin ikiyüz guruş harcirah ile Suriye vilayeti Urban’ının (aşiretlerinin, çöl Araplarının) Halep vilayeti a’şarından gasb eyledikleri mevaşi’ (koyun, keçi, davar) ve sairenin tahkik ve tedkiki zımnında Hama Sancağında fevkalade olarak teşkil eden komisyon a’zalığında ve ba’dehu vilayet-i müşarun-ileyha dahilinde Osman Paşa Çiftliği’nin varislerine iadesiyle sair bazı muamelat icrası me’muriyetlerinde bularak verese-i merkûmdan elli aded yüzlük Osmanlı 10 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI altunu ücret almış ve binüçyüzbir senesi Muharreminin (21 Kasım 1883) yirmisinde vilayet-i mezbure ticaret mahkemesi a’za-i muvakkatası (geçici azalığına) silkine intihab kılınmış ise de uhdesinde olan a’za mülazimliğini tercihen istifa ederek binüçyüziki senesi Rebiü’l-evvelinin yirmisinde (7 Ocak 1885) teşkil eden ziraat odası a’zalığına dahi ta’yin ve binüçyüzdört senesi Recebinin yirmialtısında ikibinbeşyüz guruşa iblağla (yükseltilmeyle) me’muriyeti vilayet-i mezkûre ticaret mahkemesi riyasetine tahvil olunmuş (nakledilmiş) ve doksanaltı senesi zarfında uhdesine selâse (üç, üçüncü) ve binüçyüzüç senesi Rebiü’l-ahirinden sâniye (ikinci) sınıf-ı sânisi rütbeleri tevcih buyrulmuştur. Şimdiye kadar me’mur olduğu zamandan tahvil ve istifa ve ikmal suretiyle ve sininin nizamiden dûn olması (yaşının olması gerekenden düşük olması) sebebiyle infisal ederek minhüm olmuş ise de me’murin-i haliyesi esnasında tüccardan Nasrullah Antaki’nin vekili Selim Tevfik Efendi tarafından kendisiyle hey’et-i mahkeme aleyhine ikame olunan iştikâ’ (şikâyet) ânnu’l-hükkâm davasından dolayı Der-saadet İstinaf Ticaret Mahkemesi’nce icra olunan tahkikat-ı muhakeme neticesinde berat-i zimmeti sabit olmuşdur. Müşteki vekilinin i’ta eylediği iştikâ’ (şikâyet) annu’l-hükkâm istid’asında ve şifahen serd eylediği izahatda beyan olunan mevadd-ı usul muhakeme-i hukukiye-i kanun muvakkatının ikiyüzaltmış ve atmışaltıncı maddelerinde gösterilen esbab-ı iştika’iden olmayub mezkûr atmış altıncı madde mucebince bir gûna delail kanuniye iradı ile isbat-ı müddeâ edilemediğine binanen kanun-ı muvakkat-ı mezkûrun ikiyüzatmışikinci ve atmışaltıncı maddelerine tevfikan istid’a-yı mezkûru ru’yete müttefiken karar verildiğine dair mahkeme-i mezkûrdan verilen 3 Zilhicce Sene (1)304 (15 Nisan 1888) ve 10 Ağustos Sene (1)303 (22 Ağustos 1887) tarihli kararnamenin suret-i musaddakası (onaylı sureti) merbuttur (iliştirilmiştir). Halep vilayeti istinaf mahkemesi müddei-i umumisi İzzetlü Ahmed Edib Efendi tarafından yazılan mülahazada (mütâlaa’da, değerlendirmede) reis-i muma-ileyhin iffeti ve Adliye Nazırı Devletlü Cevdet Paşa Hazretleri canibinden ilave kılınan mütalaa’da dahi müddei-i muma-ileyhin işbu şehadeti tasdik kılınmıştır. 11 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Fi 17 Receb Sene (1)305 ve fi 17 Mart Sene (1)304 (30 Mart 1888) Muma-ileyh Mehmed Mer’i Efendi uhdesine binüçyüzaltı senesi Cemaziye’l-ahiresinin yirmisinde (21 Şubat 1889) terfien rütbe-i saniye sınıfı mütemâyizi tevcih buyurulmuştur. Muma-ileyhin maaşı binüçyüzondört senesi şevvalinin dokuzunda 1 Mart sene (1)313 (13 Mart 1897) icra kılınan tensikat-ı umumiyede ikibinihiyüzaltı kuruşa tenzil edilmiştir. Muma-ileyh hakkında bazı tüccar tarafından vuku’ bulan şikâyet üzerine vilayet-i müşarün-ileyha adliye müfettişliğinin marifetiyle icra kılınan tedkikat-ı seniyyesinde eğerci şikâyet-i mezkûr (zikr olunan şikâyetler) azlini mültezim (azlini gerektirecek) derecede değilse de mahalli-i mezkûrede imtidad-ı me’muriyetiyle (memuriyetinin devamıyla) yerlü hükmünde bulunması ve kendilerinden memnun olmayan tüccar tarafından şikâyetin tevalisi (devam etmesi) hasebiyle ba’dema bulunduğu mahalde ifa-i me’muriyeti maslahaten tesiri mültezim olacağına binaen ahar mahalle nakli muktezi (başka yere tayin edilmesi gerekli) görülmüş olduğundan5 ancak intihab-ı adliye kararı vechile üçyüzonbeş senesi Muharreminin yirmibirinde (22 Haziran 1897) 10 Haziran Sene (1)313 (22 Haziran 1897) maaş-ı haliyesi ve becayiş (karşılıklı yer değiştirme) suretiyle Bağdad vilayeti merkez ticaret mahkemesi riyasetine nakl buyrulmuştur. Muma-ileyh bazı mu’teberanın serdiyle (sözleriyle) mahal-i me’muriyetine gitmekden imtina’ eylemesine mebni sene-i merkûme 5 Daha önce hayat hikayesini kitaplaştırdığım, Kethüdazâde Mehmed Emin Ağa’nın da başından benzer bir olay geçmiş Der-saadet’de yapılan yargılamasında müşteki olduğunu iddia edenler iddialarını isbat edememişti. Neticede şikâyetin bir çıkar çatışmasından ileri geldiği ortaya çıkmış olsa da Emin Ağa’nın a’yandan olması nedeniyle görev yeri değiştirilmişti. https://muratdursuntosun.wordpress.com/2015/10/27/kethudazade-mehmetemin-aga-tirebolu-voyvodasi-sebinkarahisar-kaymakami/ 12 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Recebinin derununda 17 Teşrin-i-evvel Sene (1)313 (29 Ekim 1897) yerine diğerinin ta’yiniyle infisal eylemiştir (görevinden ayrılmıştır). Muma-ileyh Halep’teki emlak-ı seniyyeye dair bazı malumat arz etmek üzere ba-irade-i seniyye Der-saadet’e gidecek olan on iki meb’us meyanında fi 26 Şevval Sene (1)301 (19 Ağustos 1884) tarihinde intihab ve Ma’ara kazası dahilinde bulunan Mevali Aşireti beynindeki münaza’ (çekişme) kesb-i şidded etmesi (şiddetlenmesi) üzerine tedabir-i siyasiye ve ihtiyatiye ile fasıl ve halli içün 20 Rebiü’l-evvel Sene (1)306 (2 Ekim 1890) tarihinde vilayet me’mur edildiği ve havali-i mübareke-i Hicaziye’de devam eden kaht u galadan (kıtlıkdan) dolayı iane cem’i hakkındaki idarei seniyyeye binaen vilayet hakimi (kadı) riyaseti tahtında 2 Zilhicce Sene (1)307 (20 Temmuz 1890) tarihinde teşekkül olunan komisyon a’zalığına ta’yin vilayet dahilinde Cedzâde Yusuf Efendi ile Çerkes Mahmud Beğ’in mutasarrıf oldukları kura-yı malumenin nam-ı hazret-i tacdariye ferağı zımnında bi’l-keşf kıymetin takdirine 10 Rebiü’l-ahir Sene (1)308 (23 Kasım 1890) tarihinde vilayetçe me’mur edilmiş ve Halep dış kal’asından satılan arazinin tahkiki zımnında makam-ı âlî-i askeriyenin iş’arı üzerine hâkimin riyaseti tahtında 27 Receb Sene (1)308 (8 Mart 1891) tarihinde teşekkül eden komisyon a’zalığına ta’yin ve Der-saadet’de vuku’ bulan hareket-i arz musabinine (deprem nedeniyle hastalığa yakalanmışlara) i’ta eylediği ianeye binaen binüçyüzoniki senesi Şevvalinin yirmisinde Hicaz ve ebnâ-yı hasta muavenet madalyası ve üçyüzondört senesi Zilhiccesinin yirmibeşinde te’sisat-ı askeriye madalyası ihsan ve Müfettiş-i Umumi Müşiri Şakir Paşa merkûm tarafından ıslahat ve i’marat-ı mülkiyeye dair verilen mazbata hakkında meclis-i idarece icra olunacak müzakerede bulunmak üzere fi 3 Mart Sene (1)313 (15 Mart 1897) tarihinde fahri olarak ta’yin ve hükümete aid hususatdaki hüsn-i hidmetinden dolayı binüçyüzotuzaltı senesi saferinin onaltısında terfian rütbe-i evveli sınıf-ı sanisi tevcih ve üçyüzonyedi senesi Saferininn yirmiikisinde fi 18 Haziran Sene (1)315 (30 Haziran 1899) ikibinaltıyüz guruş maaşla vilayet belediye riyaseti vekâletine ta’yin ve sene-i merkûme Cemaziye’l-ahiresinin onsekizinde 11 Teşrin’i-evvel Sene (1)315 (27 Ekim 1899) istifaen infikak (istifa ederek görevden ayrılması) ile Halep’de saat kulesi inşası hakkında vali riyasetinde fi 9 Rebiü’l-evvel Sene (1)317 (18 Temmuz 1899) tarihinde 13 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI teşkil edilen komisyon a’zalığına ve Hicaz Temiryolu içün iane cem’i (yardım toplanması) zımnında fi 18 Receb Sene (1)318 (11 Kasım 1900) tarihinde teşekkül eden diğer komisyon a’zalığına üçyüzondokuz senesi Cemaziye’l-evvelinin yirmiüçünde fi 4 Teşrin-i-evvel Sene (1)316 (17 Ekim 1900) yediyüz guruş maaşla Halep istinaf mahkemesi hukuk dairesi a’zalığına ta’yin edilerek o sırada beşyüzkırk guruş hatemi maaşla 15 Teşrin-i-sâni Sene (1)316 (28 Ocak 1901) tarihinden i’tibaren vilayet istinaf müddei-i umumiliği vekâletinde bir müddet ifa-yı vazife eylediği ve üçyüzondokuz senesi Zilkadesinin selhinde (16 Haziran 1892) Hicaz Temiryolu (Demiryolu) Madalyası ihsan ve Halep’in zahire ihtiyacat temliyesinden (doldurulmasından) te’mini zımnında fi 5 Nisan Sene (1)317 (18 Nisan 1901) tarihinde teşekkül eden komisyondan sanayi’ mektebinin idaresi içün maarif müdirinin riyaseti tahtında teşekkül eden komisyona fi 1 Temmuz Sene (1)318 dahile cari olan Suş(n)ehri içün 10 Temmuz Sene (1)318 (23 Temmuz 1902)’de ve arazi-i mevkûfe (vakıf arazisi) hakkında tedkikat icrası zımnında fi 20 Mart Sene (1)319 (2 Nisan 1903)’da vilayet defterdarı riyasetinde ve Haleb’de ma’mulat ve mahsulat-ı mahalliyeden sergi küşadı hakkında makam-ı sadâretten sadır olan emr üzerine tekekül edilen komisyonların riyaset-i seniyye ve a’zalıklarında vilayet-i mezkûre mülhak Ma’ara kazası a’şarının ittifak hakkı kabadılmakda olduğundan sever-i adide ile desais istimal olunduğundan bahisle a’şar-ı mezkûre ihalesine 21 Mayıs (1)319 (3 Haziran 1903) tarihinde me’mur edilerek sene-i mezkûrede ma’ruzatın feyzi olmadığı bazı kuraya burçak hasarı vuku’ bulmuş olduğu halde sabıkından (öncekinden) yüzikibin küsür guruş fazla bedelle ihaleye muvaffak olmuş ve kaza-i mezkûr naibinin sıfat-ı resmiyyesine yakışmayacak bazı tabiratta bulunduğuna dair kaimmakamlıkdan vuku’ bulan iş’ar üzerine bu babda icra-yı tahkikatı zımnında 1 Haziran Sene (1)319 (14 Haziran 1903) me’mur olub vilayet-i mezkûre dahilinde mefruş (her tarafa serilmiş) olan çekirgenin itlafı zımnında valisinin taht-ı riyasetinde 23 Teşrin-i-evvel Sene (1)319 (5 Kasım 1903) tarihinde ve virgü-yü şahsi içün 21 Kanun-i-evvel Sene (1)319 (3 Ocak 1904) tarihinde teşekkül olunan komisyon a’zalıklarında bulunarak mekatib-i mevcudenin (mevcud okulların) ıslahıyla tezyidi müceddeden teşekkül olunan vilayet maarif komisyonu a’zalığına 27 Kanun-i-evvel Sene (1)319 (9 Ocak 1904) tarihinde fahri (gönüllü) olarak bi’t-tayin 31 Ağustos 14 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Sene (1)320 (13 Eylül 1904) tarihinde vilayete mülhak Kilis kazasının a’şarından mütebaki kuranın fahriyyen ihalesi me’muriyetinde de bulunarak mesai-i hayriyyesi üzerine henüz bilinmemiş olan dokuz karyeyi ve evvelce teklifleri istizan olunan köylerede dörtbinelli guruş zamaim isti’mal eylediği (fayda sağladığı) gibi ücret-i maktuası kırkbinbeşyüz guruşu da hazineye terk ile ibraz-ı sadakat eylediği 26 Eylül Sene (1)320 (9 Ekim 1904) tarihinden 13 Kanun-i-evvel Sene (1)321 (26 Aralık 1905) tarihine kadar dörtyüz guruş maaşla ikinci defa olarak vilayet istinaf mahkemesi hukuk kalemi a’zalığında ve hey’et-i ittihamiye (savcılık) riyasetinde bulunarak istifaen infikak ederek (istifayla görevinden ayrılarak) güzeran (geçen) eden müdded zarfında gerek mahkeme-i mezkûre ve gerekse hey’et-i ittihamiye müteallik vezaif-i müvekkelelerini sıdk u istikametle ber-kemal-i gayret ve ihtimam ile hüsn-i ifa eylemiş ve kendisü erbab-ı iktidar ve dirayetden bulunmuş olduğu ve bazı levazımatı mehamm-ı askeriyenin tedariki zımnında valinin taht-ı riyasetinde 1 Teşrin-i-sâni Sene (1)320 (14 Kasım 1904) tarihinde teşekkül eden komisyon a’zalığına 9 Mart Sene (1)321 (22 Mart 1905) tarihinde Halep Ticaret ve Ziraat ve Sanayi’ Odası a’zalığına ta’yin olunarak 13 Haziran Sene (1)321 (26 Haziran 1905) tarihinde Ziraat Bankası Şu’besi İdare Meclisi riyasetine ta’yin olunub hükümete aid hususatda ve cihet-i askeriyeye aid mübayaatdaki (mal alımındaki) hizmetine binaen üçyüzyirmiüç senesi Receb-i Şerifinin beşinde (5 Eylül 1905) terfian Rum İli Beğlerbeğiliği payesinin ve Milli Aşireti Reisi İbrahim hakkında tevali eden (uzayıp giden) şikâyat (şikâyetler) ve bu babda şeref-müteallik buyurulan irade-i seniyyeye binaen teşekkül olunan hey’et-i tahkikiyeye 7 Eylül Sene (1)321 (20 Eylül 1905) tarihinde iltihak buyurularak şimendüfer isali üzerine bazı ıslahat-ı mülkiye icrası zımnında vali riyasetinde 30 Teşrin-i-sâni Sene (1)321 (13 Aralık 1905) tarihinde teşekkül olunan komisyon a’zalığına ve Halep’e merbut (bağlı) İskenderun kazasındaki bataklık ameliyatıyla kazanın maliye ve belediye ve nafiaya aid bazı muamelatında suistimal vuku’u ihbar edilmesi üzerine vilayetin tensibi ve Bâb-ı Âlî’nin tasvibi ile 31 Kanun-i-evvel Sene (1)321 (13 Ocak 1906) yevmi bir lira-yı Osmani ücretle icra-yı tahkikate me’mur edilip Halep’deki cevâmi’ ve mescid ve medaris ve zevâya (zaviyeler) ve tekâya’nın (tekkelerin) hususatını tedkik etmmek üzere 12 Haziran Sene (1)322 (25 Haziran 1906) tarihinde kezalik vali 15 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI riyasetinde teşekkül eden komisyon a’zalığına ta’yin ve mevdû-i uhde-i kefalet olan vezaifi hüsn-i ifada ibraz eylediği mesai-i müceddide ve mesaii makbule-i ruyet-kârâneden naşi (kabul gören çalışmalarından dolayı) üçyüzyirmidört senesi Rebiü’l-ahirinin yirmisekizinde (21 Haziran 1906) ikinci rütbeden Mecidi Nişan-ı Zişanı ihsan ve Mekke-i Mükerreme’ye cari Ayn-ı Zübeyde (su kaynağı) içün iane cem’-i zımnında şeref-sadır olan irade-i seniyyeye binaen halep hâkiminin riyaset-i tahtında 19 Temmuz Sene (1)322 (1 Ağustos 1906) tarihinde teşekkül edilen diğer komisyondan istifalığına ve Halep’deki mekâtibin ıslahı hakkında hâkim-i muma-ileyhin riyasetinde 11 Temmuz Sene (1)322 (24 Temmuz 1906) tarihinde teşekkül edilen diğer komisyon a’zalığına ve muhtacin yehvin (basit ihtiyaçları) ihtiyaçları zımnında 19 Ağustos Sene (1)322 (1 Eylül 1906) tarihinde teşekkül eden diğer komisyon a’zalığına ve hatta maarif bakayasının tahsili hakkında şeref-sadır olan irade-i seniyyeye binaen Maarif Müdiri riyasetinde 25 Ağustos Sene (1)322 (7 Eylül 1906) tarihinde teşekkül olunan komisyon a’zalığından 20 Kanun-i-evvel Sene (1)323 (2 Ocak 1908) tarihinde ikinci defa olarak Halep belediye dairesine ta’yin olunarak Yemen’e sevk olunacak İskenderun ve Harem taburlarına muktezi erzak ve sairenin mübayası hakkında 8 Eylül Sene (1)323 (21 Eylül 1907) tarihinde teşekkül olunan komisyon a’zalığında ve Halep’de icrası müsaade-i seniyyeye iktiran eden at koşusu içün fevkalade kumandanı birinci ferik ile diğer Ferik Fahri Paşa hazeratı riyasetinde teşekkül olunan komisyonlar a’zalıklarında bulunmuş 22 Teşrin-i-evvel Sene (1)323 (4 Kasım 1907) tarihinde Mar’aş Sancağı Mutasarrıflığı vekâletine ta’yin kılınmış ise de kable’l-kerime istifa etmiş ve Altıncı Ordu-yu Osmani’ye gönderilecek top ve eslihanın saat-i isali hakkında fevkalade kumandanı birinci ferik paşa hazretlerinin riyaset-i tahtında 29 Teşrin-i-sâni Sene (1)323 (2 Aralık 1907) tarihinde teşekkül eden komisyon a’zalığına ta’yin edilerek 21 Kanun-i-evvel Sene (1)323 (3 Ocak 1908) tarihinden 27 Şubat Sene (1)323 (11 Mart 1908) tarihine kadar ikibinyediyüzelli guruş nısf maaşla Urfa Sancağı vekâletinde bulunub müdded-i me’muriyeti zarfında asayiş te’mini ve takviye-i inzibat ve emr-i mühim-i tahsisatda tebdil-i teceddüd ile umur-ı idare-i livanın kaffe-i hususatında meşhud olan ikdâmât-ı ciddiye-i reviyyet-kârânesi (çalışmalarındaki iyi halinden ve düşünceli iş yapmasından dolayı) bi’l-vücuh-ı şayan-ı takdir idiğü ve ezher 16 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI cihet hoşnudi-i umumi kazandığı emval-i emiriyeden ve tegaüd sandığı aidatından zimmet ve ilişiği olmadığı ve taht-ı silaha alınmakda olan redif taburu içün i’mal olunacak elbise ve sairenin i’mal ve i’tası içün fevkalade kumandanı birinci ferik paşa hazretlerinin riyaset-i tahtında 3 Mayıs Sene (1)322 (16 Mayıs 1906) tarihinde teşekkül eden komisyon a’zalığına ve Hicaz Temiryolu i’anesi içün vali riyasetinde teşekkül eden diğer komisyon a’zalığına vilayet a’şarının ihalesi içün i’zam buyrulan ta’kib-i mürettebat komisyonu a’zasından Safiyyüddin Beğ’in refakatindeki hey’et-i müşavereye 9 Haziran Sene (1)324 (22 Haziran 1908)’de ta’yin olunub uhdesine hükümete aid hususatda ibraz eylediği mesai-i haseneden naşi (güzel çalışmalarından dolayı) üçyüzyirmialtı senesi Cemaziye’l-ahiresinin dokuzunda ikinci rütbeden Nişan-ı Âlî-i Osmanî ihsan ve vilayet dahilinde zuhur eden çekirgenin itlafı hakkında valinin riyaset-i tahtında 16 Haziran Sene (1)324 (29 Haziran 1308) tarihinde teşekkül eden komisyon a’zalığına ve 5 Ağustos Sene (1)324 (18 Ağustos 1908) tarihinde meclis idare-i vilayet a’zalığına ve mezkûr a’zalığa ilaveten 7 Ağustos Sene (1)324 (20 Ağustos 1908) tarihinde üçüncü defa olarak Halep Meclis-i Beledi riyasetine ve 4 Ağustos sene minh (1324) (17 Ağustos 1908) tarihinde muhacirin ve nafia komisyonları a’zalıklarına ta’yin ve mezkûr meclis idare a’zalığıyla belediye riyaseti esnasında Meclis-i Meb’usan’ın ücyüzyirmidört senesinde vuku’ bulacak ictima’ı içün icra olunan intihabda (seçimde) ihraz-ı ekseriyet eylemesine (çoğunluk sağlanmasına) mebni 11 Teşrin-i-sâni Sene (1)324 (24 Ocak 1909) tarihinde her iki me’muriyetinden dahi infikak eylediği (ayrıldığı) ve gerek belediye riyasetinde ve gerek meclis idare azalığında devam eden müddet-i me’muriyetlerinde haiz olduğu vukuf ve iktidar-ı kanunisi ve hasafat-ı zatiyyesi (sağlam kişiliği) hasebiyle ibraz-ı asar-ı (vazife) ru’yet ve sadakat eylemiş olduğu ve bir gunâ zimmet ve ilişiği olmadığı Ma’ara kazası ile Urfa Sancağı vilayat-ı müşarün-ileyha meclis idarelerinin ve belediye meclisiyle hey’et-i adliyesinin 29 Eylül Sene (1)319 (12 Ekim 1903) ve 31 Ağustos Sene (1)321 (13 Eylül 1905) ve 31 Kanun-i-sâni Sene (1)321 (13 Şubat 1906) ve 11 Mart Sene (1)324 (24 Mart 1908) ve 11 Teşrin-i-evvel Sene (1)324 (24 Ekim 1908) tarihli mazbatalarıyla makam-ı vilayetden kendisine kırksekiz kıt’a muharreratda beyan kılınmış ve yine ve nişanlara nailiyyeti ol-babdaki ruûs ve berat-ı hümâyûn ile Divân-ı Hümâyûn teşrifatının 3 Kanun-i-sâni Sene (1)324 (16 17 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Ocak 1909) tarihli müzekkeresi cevabiyesinden anlaşılmış ve zikr olunan mazabata ve muharreratıyla ruûs ve berevat-ı hümâyûn Sicill-i Ahval İdare-i Umumiyesi’nce bade’l-mütalaa ifade edilmiştir. Müşarün-ileyhin binüçyüzyirmiyedi senesi Receb-i Şerifinde (Temmuz-Ağustos 1909) 4 Ağustos Sene (1)325 (17 Ağustos 1909) ikibinyüz guruş maaşla mücedden (yeniden) teşekkül edilen Halep Vilâyeti Evkaf Müdirliği’ne ta’yin olunduğu Evkaf Nezâreti Sicil Şu’besinin 4 Ağustos Sene (1)325 tarihli vukuat pusulasıyla bildirilmiştir. Arşiv Fon Kodu: Dosya No: DH.SAİD.d. Dosya No: 18, Gömlek No: 111, Tarihi: 29 Zilhicce 1269, Konusu: Mehmed Mer'i Efendi; 1269 Haleb doğumlu, Çiftçi Hacı Salih Ağa'nın oğlu bk. 150/419 18 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Sicill-i Umumi İşbu zeyl onsekizinci defterin yüzonbirinci sahifesinde mukayyed meclisi mebusan a’zasından Mehmed Mer’i Paşa’nın zeylinden ma-bad’dır. Teşkilat-ı cedide (teşkilatın yenilenmesi) icabınca mezkûr Halep evkaf müdiriyeti birinci sınıf olduğu halde müşarün-ileyhin hin-i teftişinde ikinci sınıf üzerine muamele icrası sehivden münbais olduğu (yanlışlıkla yapıldığının meydana çıktığı) cihetle sınıfının birinciye tashihiyle (düzeltilmesi, yükseltilmesiyle) maaşının üçbin guruşdan i’tası 19 Ağustos Sene (1)325 (1 Eylül 1909) tarihinde nezaretden (bakanlıkdan) muhasebeye tebliğ kılındığı 19 Ağustos Sene (1)325 (1 Eylül 1909) tarihli vukuat pusulasında gösterilmişdir. Müşarün-ileyhin Halep merkez sancağı mebusluğuna 10 Teşrin-isâni Sene (1)324 (23 Kasım 1908)’de intihab olunarak (seçilerek) birinci sene-i ictimaiyeyi müteakib icra kılınan tensikatda (düzenlemede) Halep Vilayeti Evkaf Müdirliği’ne ta’yini cihetiyle mebuslukdan infikak eylediği (ayrıldığı) Meclis-i Meb’usan Hey’et İdare Başkitabeti’nden 4 Ağustos Sene (1)329 (17 Ağustos 1913) tarihli müzekkere-i cevabiyesinden anlaşılmışdır. Müşarün-ileyh binüçyüzyirmidokuz senesi Recebinin yedisinde fi 21 Haziran Sene (1)327 (4 Temmuz 1911) müdiriyet-i mezkûreden istifa etmiştir. Müşarün-ileyhin mezkûr müdiriyetde iken bir heneden dolayı rüşvet aldığı iddia olunan defter-i hakani müdiri hakkında tahkikat icrası içün teşekkül eden komisyon riyasetiyle Halep’deki Osmaniye Cami-i Şerifi’ne aid iki arsadan dolayı olan münaza’anın tedkiki ve Halep Cami-i Kebir avlusuna aid akaratın icarı (kiracısı) ve medarisin (medresenin) hal ve zaman ile mütenasib suretde tanzim ve ıslahı ve Kuddusi Şerif’de Sahretullahü’l-müşerrefe üzerindeki gar-ı şerifin kapusu açılarak hafriyat icra olunduğu (kazı yapıldığı) hakkındaki ihbaratın tahkiki ve ziraatın terakki ve te’alisi istikmali (yükselme ve ilerlemesinin sağlanması) ve 19 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI ma’mulat ve mensucat-ı dahiliyede en ileri gidenlere tevzi’i mukarere (dağıtılması kararlaştırılmış) olan mükâfat-ı nakdiyenin ta’yin ve derecatı ve vilayet-i mezkûre mülhakatından çekirgenin çare-i itlafı belediye azalığıyla ahiren tanzim kılınan ziraat nizamnamesi ve hilal-i ahmer komisyonu ve istikraz-ı dahili tahvilatının temin-i füruhtu (satışının sağlanması) ve idaire-i hususiye-i vilayat kanununun vermiş olduğu selahiyet mucebince halkın ıslah ve refahını temin edecek suretde tevsi’-i selahiyet yolunda icab edecek livaih-i kanuniye (kanun layihası) ve nizamiyenin ihsarı ve asakir-i Osmaniye içün ianeten tedarik edilecek melbusatın cem’i ve belediyeye aid bazı umurun müzakeresi Suriye aşairi ile Halep aşairi arasındaki mesailin adat-ı aşaire tevfikan nakl ve tesviyesi ve ahz u gasb olunan muhteviyatının istirdadı zımnında teşekkül eden komisyonlar aza ve riyasetlerinde bulunduğu ve ahiren icra kılınan intihabda (sonradan yapılan seçimde) haiz-i ekseriyet olarak meclis-i umumi-i vilayet a’zalığına ta’yin kılındığı bi’l-mütalaa görülüp iade kılınan 25 Nisan Sene (1)325 (8 Mayıs 1909) ve 15 Kanun-i-evvel Sene minh (28 Aralık 1909) ve 3 Kanun-i-sâni Sene minh (16 Aralık 1910) ve 17 Şubat Sene minh (2 Mart 1910) ve 11 Nisan Sene (1)326 (24 Nisan 1910) ve 8 ve 9 Mart Sene (1)327 (21-22 Mart 1911) ve 10 Nisan Sene minh (23 Nisan 1911) ve 16 Haziran Sene (1)329 (29 Haziran 1913) ve 7 Temmuz Sene minh (20 Temmuz 1913) ve 20 Ağustos Sene minh (2 Eylül 1913) ve 8 teşrin-i-evvel Sene minh (21 Ekim 1913) ve 26 Kanun-i-evvel Sene minh (8 Ocak 1914) ve 23 Kanun-i-sâni Sene minh (5 Şubat 1914) ve ve 13 Nisan Sene (1)329 (26 Nisan 1913) ve 18 Mayıs Sene minh (31 Mayıs 1913) tarihli bir kıt’a telgrafname ile on dokuz kıt’a muharreratın ve ol-babdaki ve varaka-i intihabiyeden anlaşılmıştır. Fi 21 Eylül Sene Eylül Sene (1)329 (4 Ekim 1913) Müşarün-ileyh bu sene ictima’ eden meclis-i umumi-i vilayet riyaset-i seniyyesine intihab (seçilip) ve ta’yin edilerek riyaset-i mezburede sekiz (sene) ictimaide ifa-yı vazife eylediği ve meclisin hitamından evvel riyaset ve a’zalıkdan istifa eylediği Halep vilayetinin 22 Eylül Sene (1)316 (5 Ekim 1900) tarihli tahrirat-ı cevabiyesinden anlaşılmıştır. Fi 22 Teşrin-ievvel Sene minh.(4 Kasım 1913) 20 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI 3.BÖLÜM SİCİL-İ AHVALİ DESTEKLEYEN DİĞER BELGELER Mehmed Mer’i Paşa’nın Der-saadet istinaf ticaret mahkemesince icra olunan tahkikat-ı muhakeme neticesinde berat-i zemini sabit olduğunu sicil-i ahval’de görmüştük. Aşağıdaki belgelerde bununla ilgilidir. İsmi :Mer’i Efendi Sinni :Kırk altı (46) yaşındadır. Memleketi :Halep’de tevellüd etmiştir. Menşe’i :Halep Ticaret Mahkemesi Azalığı Derece-i Malumatı :Müstahdeminden bulunmasıyla encümen-i intihâbca malumatı derece-i kifayede görülmüştür. Elsine-i saireye vakıf ise bildiği lisanın ya lisanların nevi : Türkçe ve (Bedevice’ye) Arapça’ya vakıftır. Becayiş veya tahvil-i me’muriyeti suretiyle intihab olunmuş ise şimdiki me’muriyeti: Halep Ticaret Mahkemesi Reisi olub tahvilen Bağdad Ticaret Mahkemesi Reisliği’ne intihab olunmuştur. 21 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Çanakkale Mebusu Arif İsmet Bey’in Mehmet Meri Paşa’yı gazeteye verdiği demeçle (yaptığı açıklamayla) suçlaması üzerine Mer’i Paya aynı gazeteye tekzib (yalanlama) yollamıştır. 5 Ocak 1910 tarihli Yeni Gazete 22 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Yeni Gazete İdare-i Aliyesi’ne Halep Evkaf Müdiriyetine talebim ile ta’yin olunduğumdan dolayı meclis-i ali-i meb’usan a’za-yı kiramından Arif İsmet Beğ Efendi Hazretleri canibinden tenkid (eleştiri) buyurulduğunu gazete-i alilerinde mütalaa eyledim. Meb’usluğu işbu me’muriyetin istihsaline (kazanılmasına) alet ittihaz eylemediğimi efkâr-ı umumiyeye karşu isbat etmekliğim zaruri bulunmağla gazete-i aliyyelerine müracaat ediyorum. Musaddak tercemei hal ile müsebbet (tesbit olunmuş) olduğu üzere meb’usluğa intihab olduğumda Halep meclis idaresi a’zalığı inzimamıyla ikibin beşyüz guruş maaşlı Halep belediye riyasetinde… 23 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI …üçüncü defa olarak bulunuyordum. İşbu iki me’muriyetle istirahat ve mesalih-i zatiyemi terk ederek Der-saadet’e can attım. Ondan evvelki iki defa riyasetde kanun dairesinde hareket etmeğe serbet bırakılmadığımdan istifalarla infikak etmiştim (görevden ayrılmıştım). On iki sene kadar Halep ticaret mahkemesi riyasetinde bulundukdan sonra irade-i keyfi ile aynı me’muriyetle Bağdad’a tahvil olunduğum halde gidememiştim. İkincisinde hey’et-i ithamiye riyaseti inzimamıyla iki defa Halep istinaf hukuk mahkemesi a’zalığında bulundum. Birincisinde bir müddet… 24 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI …istinaf müddei-i umumiliği vekâletini ifa eylemiştim. Urfa mutasarrıf vekâleti kaleminde dört ay kadar bulunarak hükümetçe mühim addedilen iki mes’elenin icrasına muvaffak olduğumdan asaletim vilayetden Sadârete iki defa inha olunmuş iken hasbe’l-zaman tervic olunmamışıdi (gereği yerine getirilmemişti). Bir çok tahkikatde vaz’-ı cümle Milli Aşireti Reisi İbrahim Paşa’nın aleyhindeki şikâyetin tahkikatinde bulunarak heman herkesçe malum olduğu üzere şaki-i merkûm, hakan-ı mahlu’ (tahttan indirilen padişah)6 tarafından mahmî olunduğu (korunduğu) halde taadiyat (baskı) ve mezalimini ve devlet başına gaile çıkaracağını diğer refika (arkadaş) ile ve müstakilen (birlikte ve ayrı olarak) Sadârete arz etmiştim. Binaberin (bununla beraber)… 6 Sultan Abdülhamid’den bahsediyor. 25 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI …sekiz ay kadar vekâletle idare olunumuş bir evkaf müdiriyeti meb’usluk nüfuzuyla istihsal edilmiş (kazanılmış) addedilmez. Meb’usluğun terki esbabına gelince meclis-i müşarün-ileyhin birçok a’za-yı kiramınca malum olduğu üzere geçen kışın bidayetden nihayetine (başından sonuna) kadar romatizma ve göğüs ve diş nezleleri ızdırablarıyla geçirmişdim. Bâb-ı zabtiye Sertabibi Ferik Salim ve etbâ-yı askeriyeden İzidor ve Doktor Zanbaku Paşalar ile Kulalu hastahanesine me’mur Yüzbaşı Ömer Kuzu ve Haydarpaşa hastahanesi etbâsından (görevlilerinden) Yüzbaşı Mehmed ve Doktor Vizanyalidis ve Beyoğlu’nda Kilisa hanında ismini derhatır edemediğim (hatırlayamadığım) Diş Tabibi ve Salim Paşa’nın tavsiyesiyle… 26 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI …Osmanlı hastahanesi Diş Tabibi Nişanyan ve Doktor Hamid Hüsnü Beğlere müracaat idüb tavsiye eyledikleri muacelat (ilaçlar) isti’mal edilmiş (kullanılmış) ve Burusa (Bursa) kaplıcalarına gidilmiş iken bundan dahi semere hasıl olmamıştır. Tekaüde (emekliliğe) kesb-i istihkak (hak kazanmak) içün üç sene kadar bir müddet kalmış olduğundan mesbuk (geçmiş) emeklerimi muhafaza içün bâlâda (yukarıda) beyan olunduğu üzere sekiz ay kadar vekâletde kalmış olan evkaf müdiriyetine bi’l-müracaa ta’yin olundum. Hakikat bundan ibaretdir. Halep Evkaf Müdiri Mehmed Meri7 Mellahzâde Mer’i Paşa’nın ve Arif İsmet Bey’in Mebus olduğunu gösteren listeler 7 http://katalog.ibb.gov.tr/kutuphane2/sureli/02403_00487_1910M0104_1323 69.pdf 27 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Görüldüğü gibi Arif İsmet Bey, Mehmed Mer’i Paşa’nın mebuslukdaki nüfuzunu kullanarak Halep Evkaf Müdürlüğüne geçtiğini iddia etmiştir. Buna karşın Mehmed Mer’i Paşa’da sicil-i ahvalde kayıtlı bilgilerini teyid eden bir açıklama yaparak işin doğrusunu anlatmıştır. Mehmed Mer’i Paşa’nın anlatımlarından mebusluğu dönemini hep rahatsızlıklarla geçirdiği anlaşılmaktadır. Halep ve Arabistan sıcağına alışık olan birisi olarak İstanbul’un nemli ortamından olumsuz etkilenmiş ve romatizma hastalığına yakalanmıştır. İlaç ve kaplıca tedavisi gördüyse de olumlu netice alamamıştır. Öyle anlaşılıyor ki Halep’e dönüşünde bunun da etkisi bulunmaktadır. Halep kenti, hem 19. yüzyılda sınırları içerisinde yer aldığı sancağa, hem de o sancağın bağlı bulunduğu vilayete adını vermiştir. Salnamelerde kent, “Asya kıtasında bulunan ve Osmanlı vilayetleri içinde büyüklüğü ve ticari öneminden dolayı en meşhur şehirlerdendir. Halep şehri İstanbul’dan 263 saat uzaklıktadır” şeklinde tanımlanmaktadır. Toplam 33 adet vilayet salnamesine göre 19. yüzyılda Halep vilayetinin üç sancağı ve 24 kazası bulunmaktadır: Bunlar Halep, Urfa ve Maraş Sancaklarıdır. Salnamelerdeki bilgiye göre “güneyde Suriye vilayeti, batıda Akdeniz ve Adana vilayeti, kuzeyde Ankara ve Sivas vilayetleri, doğuda Zor Sancağı ile Diyarbakır ve Elazığ vilayetleriyle sınırlıdır. Vilayetin batısından doğusuna kadar olan uzunluğu 85 ve genişliği de 90 saattir”. Vilayetin paşa sancağı olan Halep sancağı ise, aralarında Antakya, Kilis, Antep, İskenderun gibi önemli ve büyük idari birimlerin yer aldığı adına “kaza” denen toplam 13 idari bölgeye ayrılmaktaydı. Urfa ve Maraş sancaklarına bağlı 4’er kaza bulunmaktaydı. 19. yüzyılda Halep vilayeti dendiği zaman, bugünkü Halep kentinin sınırlarını çok aşan bir bölge karşımıza çıkmaktadır. Vilayetin güneybatısında bulunan Halep sancağı on dört kazadan oluşmaktadır. Bunlar; sancağın merkezi Halep kazası, Antep, Kilis, İskenderun, Antakya, Belen, Harim, Cisr-i Şuğur, İdlip, Mare, Bâb, Cebel-i Sem’ân, Münbiç ve Rakka kazalarıdır. 28 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Halep bahçelerinin en belli başlı mahsulleri kayısı, fıstık, üzüm, zeytin, dut, erik, vişne, kiraz, incir, nar, şeftali ve her çeşit sebze, yonca, kerestelik kavak, söğüt ve karaağaçtan ibarettir. Halk ilkbahar ve yaz mevsiminde bu bahçelerde gezintiye çıkar.8 8 http://www.orsam.org.tr/tr/trUploads/Yazilar/Dosyalar/20121016_Halepebook.pdf 29 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Diğer taraftan öyle görülüyor ki Arif İsmet Bey, sıradan işlerle uğraşmayı sevmektedir. Dönemin İçişleri Bakanı Mehmet Talat Bey’le kurduğu diyaloğ da buna işeret etmektedir. 30 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI 9 31 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Mehmed Mer’i Paşa, Meclis-i Mebusan’da görev yaptığı süre içinde çalışmalara da destek vermiştir. Meclise verdiği kanun yeklifi: Teklifler Halep Mebusu Mehmet Meri Paşa’nın Mehakimi Şer’iyenin hükkâm ve ketebesinin tavzifi ve maaşlarının tespiti hakkında teklifi kanunisi. REİS- Teklifi okutuyorum. Meclisi Mebusan Riyaseti Celilerine Mehalkimi Şer’iye ha'kkındaki şikâyât, cümlenin malûmudur. Şikâyâtı mezkûre iki esaslı cihettendir. Birincisi; temyiz olunmakta olan ahkâmın haleli vakiden dolayı hemen cümlesi nakledile gelmesi, İkincisi; mehâkimi mezkûre ketebe'sinin, muvazzaf olmamalarıyla humüsü hâsılatiyle iktifa edemeyerek, Kalemîye, Kaydiye gibi namlarla nikâh, talak, nafaka gibi alelekser fukaraya ai't deâviden gayri kabili tahammül ve kâtibin derece-i insafı ile mütenasip istifade-i nâmuayyeneye meydan bulmalarıdır. Mehâkimi mezkûrenin, ehemmiyeti itibariyle ıslahı ahvali pek zaruri ve bu ıslahın devâiri saire misillü muhtaç olduğu cüzi fedakârlığın ihtiyarı gayet elzemdir. Binaenaleyh, veçhi âti dairesinde bu bapta müceddeden birkaç kanun tanzimini teklif ederim. Şöyle ki; Nüvvâbı (naibler) şer’iyye ile beraber bulunmak ve ita olunacak ahkâmı şer’iyye bunların ittifak veya ekseriyetleriyle olmak ve 32 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI esbabı mucibe olmadıkça azolunmamak üzere Kaza ve Livâlarda ikişer ve merkezi vilâyatta dörder âzâ bulundurulsun. İşbu âzâ, Fıkhı Hanefi'de tedrise mezun ulemayı mahalliyeden olarak intihapları, memur olacakları mahkemenin merkezindeki Meclisi îdare ile mahallinde mukim bilcümle mezahibi şer’iyyede tedrise mezun hocaların ittifak veya ekseriyeti mütlakalariyle intihap olunsun. Ketebe dahi Na'ib ve Müftü ile, derse mezun ulemadan üç zat marifeytiyle bilimtihan tayin edilsin. Âzâ ve Ketebe bervech-i zir muvazzaf olarak maaşlarından başka hiçbir akçe almaya selâhiyettar bulunmasın. 9 Şubat 1324 (22 Şubat 1909) Halep Mebusu Mehmet Mer’i Beher Maaşı şehri âzânın maaşâtı 500 kuruş. Birindi sınıf Vilâyâtta. 400 kuruş. İkinci ve üçüncü sınıf Vilâyât ile birinci sınıf livalarda. 300 kuruş. İkinci ve üçüncü sınıf Livâlarda. 250 kuruş. Birinci sınıf Kazalarda. 200 kuruş. İkindi ve üçüncü sınıf Kazalarda. Ketebenin maaşatı : 1 nci sınıf vilâyâtta 500 kuruş bir Kâtibe. 400 kuruş, 3 Muavinden her birisine. 400 kuruş bir Mukayyide. 33 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI 4.BÖLÜM MUHTELİF BELGELERDE OLAYLARIN AKIŞI Mehmet Mer’i Efendi’ye ait ilk terfi belgesi 19 Mart 1879 tarihlidir. Belgenin içeriğinden Mehmed Mer’i Efendi’nin ilk taltifini aldığı anlaşılmaktadır. Meri Paşa’nın 26 Mart 1853 doğumlu olduğu ve ilk görevine 24 yaşında başladığı değerlendirildiğinde taltif yazısının ait olduğu 16 Mart 1879 tarihinde 26 yaşında olduğu anlaşılmaktadır. Genç yaşına rağmen bu başarısı onun liyakatine işaret etmektedir. Arşiv Fon Kodu: İ.DH. Dosya No: 782, Gömlek No: 63618, Tarihi: 25 (Ra) Rebiü’l-evvel Sene 1296 (19 Mart 1879), Konusu: Anteb hanedanından Rasim Bey ve Nuri Bey ve Haleb eşrafından Mer’i Efendi'nin rütbeleri. Devletlü Efendim Hazretleri, 34 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Ayntab hanedanından ve rütbe-i sani’ye mütemayizi (ikinci sınıf rütbe sahibi) ashabdan esbak Paşazâde Rasim Beğ ve rütbe-i salise ashabından kamus mütercimi Asım Efendi hafidi (torunu) Nuri Bey ve Halep eşraf-ı ahalisinden Mellahzâde Mehmed Mer’i Efendi şâyân-ı atıfet-i seniyye bulunduklarından ve bu misillü bende ve bendezegânın saye-i âsâlet-vaye-i hazret-i şehinşâhide taltifat-ı merâhim ayât-ı seniyye mazhariyetleri muvafık-ı şâyân-ı âlî idiğünden muma-ileyhima Rasim ve Nuri Beğlerin birer derece terfi-i rütbe-i haliyeleri (terfi ettirilmeleri) ve muma-ileyh Mehmed Mer’i Efendi uhdesine dahi rütbe-i salise tevcihi hakkında her ne vechile emr u ferman inayet-nişân hazret-i şehinşâhi şeref-sünuh ve sudur buyurulur ise mantuk-ı münifinin infazına ibtidar edileceği beyanıyla tezkire-i senaveri terkim kılındı efendim. Fi 25 (Ra) Rebiü’l-evvel Sene 1296 (19 Mart 1789) Marûz-i çaker-i kemineleridir ki, Reside-i desti tazim olan işbu tezkire-i samiye-i sâdâret-penâhileri manzûr-ı hümâyûn-ı hazret-i padişâhi buyrulmuş ve ber-muceb-i istizan muma-ileyhimanın rütbelerinin birer derece terfi’i ve Mehmed Mer’i Efendi uhdesine dahi rütbe-i salise tevcihi müteallik ve şeref-sudur buyrulan irade-i seniyye-i cenâb-ı şehinşâhi mantuk-ı münifinden bulunmuş olmağla ol-babda emr u ferman hazret-i veliyyü’l-emrindir. Fi 26 (Ra) Rebiü’l-evvel Sene 1296 (20 Mart 1879) Mehmed Mer’i Paşa’nın ikinci terfisini aldığı tarih 33 yaşında iken 16 Ocak 1886’dır. Bu tarih itibarıyla Mehmed Mer’i Paşa’nın sahip olduğu rütbesi bir üst rütbeye yükseltilmiştir. Arşiv Fon Kodu: İ..DH.. Dosya No: 975, Gömlek No: 77003, Tarihi: 10 Rebiü’l-ahir 1303 (16 Ocak 1886), Konusu: Haleb hanedanından Mellahzâde Mehmed Mer’i Paşa ve İbrahim Paşazade Hüseyin Bey'in taltifi. 35 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Atufetlü Efendim Hazretleri, Halep hanedanından Mellahzâde Mehmed Mer’i Efendi ile İbrahim paşazâde müteveffa Hacı Hasan Beğ’in mahdumu Mustafa Beğ şayan-ı atifet-i seniyye olmasıyla bunlardan Meri Efendi’nin rütbe-i haliyesi olan sâlisenin (üçüncü rütbenin) ma-fevkine (üstüne) ve Mustafa Beğ’in dahi iş’ar-ı mahalli üzerine dahiliye nezaret-i celilesinin tezkiresinde gösterildiği cihetle haiz olduğu kapucubaşılık rütbesinin saniyeye terfii hususunda her ne vechile emr u ferman-ı hümâyûn-ı hazret-i padişâhi şeref-sunuh ve sudur buyrulur ise mantuk-ı münifi infaz edileceği beyanıyla tezkire-i senâveri terkim kılındı efendim. Fi 8 Rebiü’l-ahir Sene (1)303 ve fi 2 Kanun-ı-sani Sene (1)301 (14 Ocak 1886) Sadrazam Kâmil Maruz-i çaker-i kemineleridir ki, Reside-i dest-i tazim olan işbu tezkire-i samiye-i sâdâret-penâhileri manzur-ı âlî olarak ber-vech-i istizan muma-ileyhimanın taltifleri hususuna 36 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI irade-i seniyye-i hazret-i hilâfet-penâhi şeref-müteallik buyrulmuş olmağla ol-babda emr u ferman hazret-i veliyyü’l-emrindir. Fi 10 Rebiü’l-ahir Sene (1)303 ve fi 4 Kanun-ı-sani Sene (1)301 (16 Ocak 1886) Bende Süreyya Mehmed Mer’i Paşa 16 Ocak 1886 tarihinde ikinci terfisini almıştı. Bu kez 21 Şubat 1889 tarihli belgeden Mehmed Mer’i Efendi’nin Halep Ticaret Mahkemesi Reisi olduğu ve yine terfi ettirildiği anlaşılmaktadır. Arşiv Fon Kodu: İ.DH. Dosya No:1122, Gömlek No: 87756, Tarihi: 20 (C) Cemaziye’l-ahir Sene 1306 (21 Şubat 1889), Konusu: Haleb Mahkeme-i Ticaret Reisi Mer’i Efendi'nin terfi-i rütbesi. Yıldız Sarayı Hümâyûnu Baş Kitabet Dairesi Marûz-i çaker-i kemineleridir ki, Halep Mahkeme-i Ticaret Reisi Mellahzâde Mehmed Mer’i Efendi’nin haiz olduğu rütbe-i sani’yenin (ikinci sınıf rütbenin) sınıf-ı mütemayize (bir üst rütbeye) terfi’i şeref-sudur olan irade-i seniyye-i hazret-i padişâhi iktizâ-yı celilinden olmağla ol-babda emr u ferman hazret-i veliyyü’l-emrindir. 37 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Fi 20 Cemaziye’l-ahire Sene (1)306 ve fi 9 Şubat Sene (1)304 (1 Şubat 1889) Ser-kâtib-i Hazreti Şehriyâri Bende Süreyya 4 Mart 1889 tarihinde Bâb-ı Âlî Tercüme Odası tarafından Arapça’dan çevirisi yapılmış olan telgrafa göre Mer’i Efendi taltif edildiği için tüccarlar bundan memnun olmuş ve teşekkür etmişlerdir. Arşiv Fon Kodu: HR.TO.. Dosya No: 392, Gömlek No: 44, Tarihi: (Arapça telgrafın tarihi) 29 Nisan 1888, Tercümesinin tarihi: 4 Mart 1889, Konusu: Mahkeme-i Ticaret Reisi Mer'î Efendi'nin taltifinden dolayı teşekkürü havi Haleb tüccaranı tarafından Sadaret'e gönderilen telgraf. Bâb-ı Âlî Terceme Odası Fi 20 Şubat Sene 1304 (4 Mart 1889) Hülasa: Mahkeme-i ticaret reisi Mer’i Efendi’nin taltifinden dolayı teşekkürü havi Halep tüccarânı tarafından mesned-i celil-i sadâretpenâhiye telgraf. Mesned-i celil-i sadâret-penâhiye fi 17 Şubat Sene (1)304 (1 Mart 1889) tarihiyle Halep tüccaranından elliüç kişi tarafından takdim olunan Arabiyyü’l-ibare telgrafnamenin tercemesidir. 38 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Avatıf-ı seniyye ve tevcihat-ı aliyye-i hazret-i padişâhiden olarak rütbesinin terfi’iyle mazhâr-ı inâyet ve ihsan olmuş olan Halep Mahkemei Ticaret Reisi Mer’i Efendi bendelerinin avatıf-ı seniyye-i cenâbı mülükaneden olarak terfi’-i rütbe etmesi sıdk u istikameti hasebiyle her vechile taltif ve tesrire (sevindirilmeğe) şayan bulunduğu delil olmağla bais-i şükr ü mahmidet-saz olduğu arz eyleriz. Ferman ve şayeste olduğuna mebni efendi-i muma-ileyhin memnuniyet ve mesruriyeti bu kullarının bais-i şükr ü mahmidedi olduğundan teşekkürname-i acizanemizi pişgâh-ı meali iktinah-ı sadâret-penâhilerine arz ve takdime ictisar eyleriz (cesaret gösteririz). Mer’i Paşa’nın Abdullah Freres tarafından çekilmiş fotoğrafı. Abdullah Biraderler veya "Abdullah Feres" Türkiye'de fotoğrafçılık sanatının kurucuları olarak tanınan ve Ermeni asıllı olan kardeşlerin ticari adıdır. İstanbul'da Tünel yakınlarında 1858'de bir fotoğrafçı dükkânı 39 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI açtılar. Abdülaziz ve II.Abdülhamid tarafından ressam-ı hazreti şehriyari (padişah hazretlerinin ressamı) unvanıyla ödüllendirildiler.10 18 Ağustos 1891 tarihli belgeden Halep Ticaret Mahkemesi Reisi iken Mehmed Mer’i Efendi’den bir şikâyetin söz konusu olduğu anlaşılmıştır. Buna karşın Halep eski müftüsü Abdülkadir Efendi Sadâret’e yazı yazarak şikâyetin mesnetsiz olduğunu belirterek dikkate alınmamasını istemiştir. Arşiv Fon Kodu: HR.TO.. Dosya No: 396, Gömlek No: 47, Tarihi: 18 Ağustos 1891, Konusu: Haleb Ticaret Mahkemesi Reisi Mer’i Efendi aleyhinde gönderilen şikayetnameye itibar olunmaması hakkında müftii sabık Abdülkadir Efendi tarafından Sadaret'e ariza. Bâb-ı Âlî Terceme Odası Fi 26 Eylül 1307 (8 Ekim 1891) Hülasa: Halep Ticaret Mahkemesi Reisi Mer’i Efendi aleyhinde gönderilen şikâyetnameye i’tibar olunmaması müfti-i sabık Abdülkadir Efendi tarafından mesned-i celil-i Sadâret-i Uzmâ-ya ariza. 10 https://tr.wikipedia.org/wiki/Abdullah_Biraderler 40 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Mesned-i Celil-i Sadâret-penâhiye fi 12 Muharrem Sene 1309 tarihiyle Halep müfti-i sabıkı (eski müftüsü) Cabirizâde Abdülkadir Efendi tarafından takdim kılınan Arabiyyü’l-ibare arizanın hülasasıdır. Halep Ticaret Mahkemesi Reisi Mer’i Efendi’nin dirayet ve istikameti müsellem (doğru) olduğu halde muma-ileyhi çekemeyen bazı kimesneler tarafından bu günlerde bir takım şikâyetnameler gönderildiği mesmu’ olduğundan (işitildiğinden) sırf müfteriyatdan (iftiradan) olduğu derkâr olan mezkûr varakalara havale-i semi’ i’tibar buyrulmamasını (işitilenlerin dikkate alınmamasını) bil’l-hassa rica eylerim. Emr u ferman hazret-i veliyyü’l-emrindir. Bazı tüccar Mehmed Mer’i Efendi’den şikâyetçi olduğu gibi bazıları da onun yerinde bırakılmasını talep etmiştir. Arşiv Fon Kodu: HR.TO.. Dosya No: 397, Gömlek No: 35, Tarihi: 04 Haziran 1892, Konusu: Haleb Ticaret Mahkemesi Reisi Mer'i Efendi'nin ibkası ricasına dair Haleb tüccarının gönderdiği ariza. Bâb-ı Âlî Terceme Odası Fi 23 Mayıs Sene 1308 (4 Haziran 1892) 41 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Hülasa: Halep Ticaret Mahkemesi Reisi Mer’i Efendi’nin ibkası ricasına dair Halep tüccaranı tarafından Sadâret-i Uzmâ’ya ariza. Mesned-i Celil Sadâret-i Uzmâ’ya fi 21 Mayıs Sene (1)308 tarihli ve Halep tüccaranından Nikolaki hamisi ve rüfekasından ellibeşkişi imzasıyla takdim kılınan Arabiyyü’l-ibare telgrafnamenin tercemesidir. Halep tüccaran-ı şurasının arz ve iş’arını vazifeden add iderler ki halife-i muazzam ve veli-nimet-i azam efendimiz hazretlerinin zılzelil-i hümâyûnlarında müstazıl-i (gölgelenen) emn ü eman olarak Halep Ticaret Mahkemesi Reisi Mer’i Efendi’nin iffet ve istikameti ve kavanin-i devlete vukuf-ı tamı ve mesai-i fevkaladesi cihetiyle cümlemiz hukukumuzdan dahi mutemetti’ ve emin olduğumuz halde muma-ileyhin tebdil-i me’muriyeti mutasavver idiğü (kararlaştırılmış olması) mesmu’umuz olarak (işitmemiz) kemal-i derece mucib-i ye’is u fütur (büyük ümitsizlik ve karamsarlığa sebep) oldu binaenaleyh temin-ı hukuk-ı acizanemiz içün muhakeme-i ticaretin kesb ettiği hal intizamını sıyâneten (mahkeme ve ticaretin korunması için) muma-ileyhin (Mer’i Efendi’nin) burada ibkasıyla (kalmasıyla) sair me’murin-i sadıkaya (diğer sadık memurlara) bir tâziyânei sevk u gayret (gayrete sevk ve vesile) olmak üzere muma-ileyhin kendisinin bir suretle mahzar-ı mükâfat buyrulmasını tazarru’ ve istirham ederiz ferman. 9 Aralık 1891 tarihli belgeden Halep Ticaret Mahkemesi Reisi Mehmet Mer’i Efendi (Paşa) hakkında yapılan şikâyetin sahibinin Kolizâde Receb Efendi olduğu anlaşılmaktadır. Burada Mehmed Mer’i Efendi’nin kardeşinin oğlu ile ilgili bir davadan dolayı istediği sonucu alamayan kolizâde Recep Efendi’nin bu durumdan Mer’i Efendi’yi mesul gördüğü izlenimi edinilmektedir. Arşiv Fon Kodu: DH.MKT. Dosya No: 1899, Gömlek No: 98, Tarihi: 07 (Ca) Cemaziye’l-evvel 1309 (9 Aralık 1891), Konusu: Kolizade Receb'in Haleb Ticaret Mahkemesi Reisi Mer’i Efendi hakkındaki şikayetlerinin tahkiki. 42 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Halep Vilayet-i Behiyyesi’ne Fi 7 (Ca) Cemaziye’l-evvel Sene (1)309 ve fi 27 Teşrin-i-sani Sene (1)307 (9 Aralık 1891) Halep Ticaret Mahkemesi Reisi Mer’i Efendi’nin biraderzâdesi aleyhindeki teşebbüsatı bi’l-muhakeme semeresiz kalması hasebiyle bütün aile lehine izhar-ı husumet eylediğine ve hatta bila-kabahat (suçsuz) mahdumu Hacı Ömer’i muma-ileyhin haremi vilâyet ikinci komiseri Kuddusi Efendi darb ve tahkir ve habs etdiğine ve tefrruatına dair istid’ayı icra-yı ma’deleti mutazammın Kolizâde Receb imzasıyla varid olan telgrafname leffen irsal kılınmış olmağla mündericatına nazaran tahkikatı lazıme icrasıyla netice-i keyfiyyetin inbasına himmet buyrulmak babında. 14 Şubat 1892 tarihli belgeden şikâyet konusu hususun devam ettiği ve bu kez Kolizâde Receb Efendi’den başka şahısların da müşteki olduklarını iddia ettikleri anlaşılmaktadır. Yazıda dikkat çekici olan evinde otursun birşeye karışmasın maaşını biz verelim denilmiş olmasıdır. Demek 43 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI ki maddi konularda halep Ticaret Mahkemesi Reisi Mehmed Mer’i Paşa önemli bir engel olarak görülmektedir. Arşiv Fon Kodu: İ.DH. Dosya No:1265, Gömlek No: 99404, Tarihi: 15 (B) Receb Sene 1309 (14 Şubat 1892), Konusu: Haleb Ticaret Mahkemesi Reisi Meri Efendi hakkında ahval-i gayr-ı marziyeden bahisle tüccaranın imzalarıyla Haleb'den keşide olunan telgrafname. Hû Yıldız Sarayı Hümâyûnu Başkitabet Dairesi / Numero 4598 Halep Mahkeme-i Ticaret Reisi (Mellahzâde Mehmed) Mer’i Efendi’nin ahval ve muamelat-ı gayr-ı marziyye (hoşnutsuzluk) ve garazkârânesinden (kötü niyetinden) ve kendisinin şerrinden halas olmak içün (kurtulmak için) hanesinde oturmak üzere taraflarından maaş verilmesine dahi müheyya (hazırlanmış) bulunduklarından bahisle mumaileyhimanın taddiyatından tahlisleri istid’asını (baskısından kurtarılmaları talebini) havi tüccardan zevat-ı müteaddidenin imzalarıyla Halep’den keşide olunub lede’l-arz manzur-ı âlî buyrulan telgrafname leffen savb-ı sami-i sâdâret-penâhilerine irsal kılınmış ve bu babda tahkikat icrasıyla 44 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI hasıl olacak neticeye göre icabının arz ve iş’arı mukteza-yı irade-i seniyyei cenâb-ı hilâfet-penâhiden bulunmuş olmağın ol-babda emr u ferman hazret-i veliyyü’l-emrindir. Fi 15 Receb Sene (1)309 ve fi 2 Şubat Sene (1)307 (14 Şubat 1892) Ser-kâtib-i Hazret-i Şehriyâri Bende Süreyya 4 Haziran 1892 tarihli belgede ise Halep Ticaret Mahkemesi üyelerinden bazılarının Mehmed Mer’i Efendi’ye destek olmak için yazı yazdıkları anlaşılmaktadır. Arşiv Fon Kodu: HR.TO.. Dosya No: 397, Gömlek No: 40, Tarihi: 04 Haziran 1892 Konusu: Ticaret Mahkemesi Reisi Mer'i Efendi'nin hüsn-i hali hakkında Haleb Ticaret Mahkemesi heyet-i asliyesi ve muhtelitesi tarafından gönderilen ariza. Bâb-ı Âlî Terceme Odası Fi 23 Mayıs Sene 1308 (4 Haziran 1892) Ticaret Mahkemesi Reisi Mer’i Efendi’nin hüsn-i haline dair Halep Ticaret Mahkemesi hey’et-i Asliye muhtelitesi tarafından Mesnet-i Celil-i Sadâret-i Uzmâ’ya ariza. Mesned-i Celil-i Sadâret-i Uzmâ’ya fi 23 Mayıs Sene (1)308 tarihli Halep Ticaret Mahkemesi Hey’et-i Osmaniye asliye ve muhtelitesi 45 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI tarafından tanzim olunan Arabiyyü’l-ibare telgrafnamenin tercemesidir. Ticaret Mahkemesi Reisi Mer’i Efendi hakkında dermeyan olunan şikâyatın Adliye Nezaret-i Celilesince nazar-ı dikkate alındığı mesmu’ı çakeranemiz oldu (işittik). Şimdiye kadar birçok rüesanın (reislerin) ahvalini müşâhâde eyledik (durumunu gördük) reis-i muma-ileyh altı seneden beri adl u hakkaniyete temessükle (sarılarak) izhar-ı iffet u istikamet eylemektedir. Muhalif nizama hiçbir hareketde bulunmadı. Şikâyat-ı vakıa bazı ashab-ı ağraz (kötü niyetliler) tarafından tasni’ (vesile, sebep) olunduğu cihetle arz-ı hakikat-ı hale cür’et kılındı ferman. Yine aynı tarihte bu kez Musa menşi ve arkadaşları tarafından çekilen telgrfla Mehmed Mer’i Efendi’nin Halep Ticaret Mahkemesi’ndeki görevinde bırakılması talep edilmiştir. Arşiv Fon Kodu: HR.TO.. Dosya No: 397, Gömlek No: 43, Tarihi: 04 Haziran 1892 Konusu: Ticaret Reisi Mer'i Efendi'nin ibkası ricasına dair Musa Menşi ve rüfekası tarafından Haleb'den gönderilen telgraf. Bâb-ı Âlî Terceme Odası Fi 26 Mayıs Sene 1308 Ticaret Reisi Mer’i Efendi’nin ibkası ricasına dair Musa Münşi ve rüfekası tarafından Halep’den telgraf. Mesned-i Celil-i Sadâret-i Uzmâ’ya fi 23 Mayıs Sene (1)308 tarihli ve Musa Münşi ve rüfekasından (arkadaşlarından) otuzüç kişi imzasıyla 46 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Halep’den takdim kılınan Arabüyyü’l-ibare telgrafnamenin tercemesidir. Hukukumuzun muhafazasıçün Ticaret Reisi Mer’i Efendi’nin ibka buyrulması (yerinde bırakılması) müsterham (istirham olunmuş) meslektaşımız olan tüccaran tarafından istid’aname takdim olunduğunu işiterek yevm-i mahsusumuz münasebetiyle bunlarla beraber vaz’-ı imza edemediğimizden şimdi işbu telgrafnameyi takdim ederek muma-ileyhin vuku’ bulan istirhamlarının mazhar-ı hüsn-i kabul buyrulmasını istid’aya ibtidar eyledik ferman. 21 Mart 1895 tarihinde ise Kilis’den Kramel köyü halkından bazıları Mehmed Mer’i Efendi’den şikâyetçi olmuştur. Şikâyet konusu arazi zabtıyla ilgilidir. Arşiv Fon Kodu: DH.MKT. Dosya No: 355, Gömlek No: 22, Tarihi: 24 (N) Ramazan 1312 (21 Mart 1895), Konusu: Haleb Ticaret Mahkemesi Reisi Mer'i Efendi'nin, tasarruflarında bulunan arazilerini gasb ile zulüm ve taaddiyatı hakkında, Kilis, Kramel karyesi ahalisinden bazı eşhas tarafından yapılan şikayetin tahkiki ve gereğinin yapılmasının iş'arı. 47 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Halep vilayet-i Celilesi’ne 24 Ramazan Sene (1)312 ve fi 9 Mart Sene (1)310 (21 Mart 1895) Halep Ticaret Mahkemesi Reisi ile biraderi Abdü’l-Vehhab’ın hakkında reva gördükleri mezalim ve taaddiyatdan (zulüm ve baskıdan) ve kendisini ne suretle mahkûm etmek içün mahkemece aleyhinde yalan şehadeti istima ettirmeğe kıyam ettiklerinden bahs ve şikâyetle istid’a-yı icra-yı ma’delet ve bazı ifadatı havi Halebli Ali bin Hüseyin imza ve mührüyle mahtumen (mühürlü olarak) verilen arz-ı hal leffen isbal kılınmağla (yollanmayla) mündericatına (içeriğine) nazaran bi’t-tahkik iktiza-yı hal ve ma’deletin ibka (adaletin sağlanması) ve inbasına himem-i âlîyye-i daverileri der-kâr buyrulmak babında. Halep vilayet-i celilesi’ne Fi 6 Şevval Sene (1)312 ve fi 20 Mart Sene (1)311 (2 Nisan 1895) Halep Ticaret Mahkemesi Reisi Mer’i Efendi’nin Kilis kazasına tabi’ Karamel karyesinde ve taht-ı tasarrufunda bulunan araziyi suret-i 48 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI cebriyede (zorla) zabta kıyam ettiğinden (kalkıştığından) ve hakkında reva gördüğü sair mezalim ve taaddiyatdan (baskıdan) bahisle rica-yı icra-yı ma’daleti (adaleti) ve bazı ifadatı havi Berazin aşiretinden karye-i mezkûrede mukim Şaluşi bin Müslim mührüyle mahtumen verilen arz-ı hal leffen isbal kılınmış ve muma-ileyh Mer’i Efendiyle biraderinden şikâyeti havi Şeyho bin Hüso ve Ali bin Hüseyin imzalarıyla i’ta olunan arz-ı hallerin dahi 5 ve 9 Mart sene (1)311 tarihlerinde irsal kılındığı kayden anlaşılmış olduğundan birleştirilerek bi’t-tahkik iktizasının ifa ve netice-i keyfiyyetin inbasına himem-i âlîyye-i asâfâneleri der-kâr buyrulmak babında. Yukarıdaki şikâyet konusuyla ilgili olarak 11 Nisan 1895 tarihli bir başka yazıda Mehmed Mer’i Efendi ile ilgili ağır iddialar bulunmaktadır. Ancak iddialar soyut iddilara olub, isbatdan uzaktır. Arşiv Fon Kodu: BEO, Dosya No: 598, Gömlek No: 44805, Tarihi: 15 (L) Şevval 1312 (11 Nisan 1895), Konusu: Haleb Ticaret Mahkemesi Reisi Meri Efendi'nin Şeyho bin Haso'ya ait araziyi zabt eylediğine dair gelen telgrafın leffiyle icra-yı icabı. (Haleb; 44805) Haleb Vilayet-i Celilesi’ne 49 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Tahrirat Fi 14 Şevval Sene (1)312 (11 Nisan 1895) Haleb Ticaret Mahkemesi Reisi Haleb’li Mer’i Efendi Kilis kazasına tabi Karamel keryesinde ba-tapu mutasarrıf olduğu arazinin şoşe tarafına muttasıl (yol tarafına bitişik) bir mikdarını gasb ederek üzerine han (otel) inşa eylemesinden ve daima karyelerine gelüb ırzlarına tasallut eylemekde olduğundan bahisle tazallum-ı hal (sızlanma) ve bazı ifadatı havi Berazin aşiretinden Şeyho bin Hüso imzasıyla gelen arz-ı hal leffen savb-ı devletlerine ibsal kılınmış ve böyle zalimeye göz açdırılmaması ve fukara-yı i’badın ezdirilmemesi vezaif-i hükümetden bulunmuş olmağla bi’t-tahkik anlaşılacak sıhhat-i hale göre muamele-i lazıme-i ma’deletkârinin ifa ve keyfiyyetin inhasına himmet. Bâ-işâret-i âlîyye-i sâdâret-penâhi 13 Haziran 1895 tarihli belge de Kilis’in Kramel köyündeki şikâyetin devamı niteliğindedir. 50 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Arşiv Fon Kodu: BEO, Dosya No: 640, Gömlek No: 47961, Tarihi: 19 (Z) Zilhicce 1312 (13 Haziran 1895), Konusu: Haleb Ticaret Mahkemesi Reisi Mer'i Efendi'nin fukara-i ahali haklarında tecavüz ve taaddiyatı vuku bulduğundan tebdili hususunda gereğinin yapılması. (Adliye; 44805) Adliye Nezaret-i Celilesi’ne Tezkere Fi 18 Zilhicce Sene (1)312 ve fi 30 Mayıs Sene (1)311 (12 Haziran 1895) Halep Ticaret Mahkemesi Reisi Mer’i Efendi’nin Kilis kazasına tabi Karamel karyesinde ba-tapu mutasarrıf olduğu arazisini kısmen zabt ve suver-i saire ile de tasallut eylediğine dair Şeyho imzasıyla i’ta olunan arzı hal üzerine sebk etmiş olan iş’ara cevaben Halep vilayet-i celilesinden bugün gelüb melfufatıyla beraber taraf-ı devletlerine irsal kılınan 5 Zilhicce Sene (1)312 tarihli ve onsekiz numerolu tahrirat-ı cevabiyede muma-ileyh Mer’i Efendi’nin yerli hanedandan olub haylü müddedden beri riyaset-i 51 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI mezkûrede bulunarak fi’l-hakika fukara-yı ahali haklarında tecavüz ve taaddi-kârâne muamele etmekde olduğunun tahkikat-i vakıadan anlaşıldığı gösterilmiş ve şu hale nazaran mume-ileyhin riyaset-i mezkûrede devam-ı me’muriyeti caiz olamayacağı der-kâr bulunmuş olmağla ifa-yı muktezasına himmet. Bâ-işâret-i müsteşâri. Şikâyet konusu hususlar soyut iddialar da olsa bu iddiaların Mehmed Mer’i Paşa’yı yıpratabileceği ve kendisinin de ayandan bulunması nedeniyle çalışmasını güçleştirebileceği değerlendirilerek Bağdad Ticaret Mahkemesi Reisiyle karlıklı olarak değiştirilmelerine karar verilmiştir. Arşiv Fon Kodu: İ.AZN. Dosya No: 26, Gömlek No: 17, Tarihi: 16 Muharrem 1315 (9 Temmuz 1895), Konusu: Bağdad ve Halep vilayetleri merkez ticaret mahkemeleri reisleri Hayri ve Mer’i Efendilerin yerdeğiştirilmeleri. 52 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Hû Bâb-ı Âlî Daire-i Sâdâret Amedi Divan-ı Hümâyûn 140 Atufetlü Efendim Hazretleri, Bağdad ve Halep vilayetleri merkez ticaret mahkemeleri reisleri Hayri ve Mer’i efendilerin hasbe’l-maslaha icra-yı becayişleri (yer değiştirmeleri) hakkında Encümen-i İntihab-ı Me’murin-i Adliye’den tanzim olunan mazbata ile muma-ileyhimanın izahat varakalarının gönderildiğine dair Adliye Nezaret-i Celilesi’nin takrirleri melfuflarıyla arz ve takdim kılınmağla ol-babda her ne vechile irade-i seniyye-i cenâb-ı vekâlet-penâhi şeref-müteallik buyrulur ise mantuk-ı âlîssi infaz buyrulacağı beyanıyla tezkire-i senaveri terkim kılındı, efendim. Fi 16 Muharrem Sene (1)315 ve fi 5 Haziran Sene (1)313 (9 Temmuz 1895) Sadrazam (Halil Rıfat Paşa)11 Marûz-ı çaker-i kemineleridir ki, Reside-i dest-i ta’zim olub melfuflarıyla manzur-ı âlî buyrulan işbu tezkire-i samiye-i sâdâret-penâhileri üzerine mucebince irade-i seniyye-i cenâb-ı hilâfet-penâhi şeref-müteallik buyrulmuş olmağla ol-babda emr u ferman hazret-i veliyyü’l-emrindir. Fi 21 Muharrem Sene (1)310 ve fi 1 Haziran Sene (1)313 (13 Haziran 1897) Ser-kâtib-i Hazret-i Şehriyâri Bende Tahsin Arşiv Fon Kodu: İ.AZN. Dosya No: 26, Gömlek No: 1315, Tarihi: 21 Muharrem 1315 (22 Haziran 1897), Konusu: Bağdad ve Haleb Vilayetleri Merkez Ticaret Mahkemeleri Reisleri Sabri ve Meri Efendilerin becayişlerinin icrası. 11 https://muratdursuntosun.wordpress.com/2014/03/03/sadrazam-sivas-veizmir-valisi-halil-rifat-pasanin-bulundugu-gorevler/ https://muratdursuntosun.wordpress.com/2014/02/21/sadrazam-sivas-valisihalil-rifat-pasanin-vefatiyla-ilgili-belgeler-bilgiler/ https://muratdursuntosun.wordpress.com/2014/01/02/sivasda-imzasi-olanvali-halil-rifat-pasa/ 53 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Hû Adliye ve Mezahin Nezaret-i Ashâb-ı Encümeni 208 Bağdad ve Halep vilayetleri merkez ticaret mahkemeleri reisleri Sabri ve Mer’i Efendiler hakkında bazı tüccar tarafından vuku’ bulan şikâyet üzerine vilâyet-i müşarün-ileyha adliye müfettişlikleri marifetiyle icra kılınan tedkikat neticesinde gerçi şikâyet-i mezkûre efendi-i mumaileyhimanın azillerini müstelzim (gerektirecek) derecede değilse de mahali mezkûrede imtidad-ı me’muriyetleriyle yerlü hükmünde (eşraftan) bulunmaları ve kendilerinden memnun olmayan tüccar tarafından şikâyatın tevalisi (devam etmesi) hasebiyle ba’dema bulundukları mahallerde ifa-yı me’muriyetleri maslahatan te’siri müstelzim (gerekli) olacağına binaen ahar (başka) mahale nakillerini muktezi görünmüş olduğundan muma-ileyhimanın tasdik-i me’muriyetlerini mutazammın irade-i seniyye-i hazret-i padişâhi şeref-müteallik buyruldukda emr u tahlifleri (yemin verdirilmeleri) icra edilmek üzre becayiş-i me’muriyetleri 54 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI hususuna teffikan karar verilmekle keyfiyyetin ale’l-usul arz ve istizanı lazım gelir. Fi 6 Muharrem Sene 1314 ve fi 26 Mayıs Sene 1313 (29 Haziran 1895) Mahkeme-i Temyiz A’zası Reşid Mahkeme-i Temyiz A’zası Bekir Sadık Mahkeme-i Temyiz A’zası Ahmed Hamid Mahkeme-i Temyiz Ceza Dairesi Reisi Es-Seyyid Mustafa Mahkeme-i Temyiz Hukuk Dairesi Reisi Es-Seyyid Mehmed Mahdûmî Adliye Nazırı Es-Seyyid Abdurrahman Nureddin Hû Adliye ve Mezahib Nezareti Mektûbî Kalemi 208 Bağdad ve Halep vilayetleri merkez ticaret mahkemeleri reisleri Sabri ve Mer’i Efendiler hakkında bazı tüccar tarafından vuku’ bulan şikâyet üzerine vilâyet-i müşarün-ileyha adliye müfettişlikleri marifetiyle 55 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI icra kılınan tedkikat neticesinde gerçi şikâyet-i mezkûre efendi-i mumaileyhimanın azillerini müstelzim derecede değilse de mahal-i mezkûrede imtidad-ı me’muriyetleriyle yerlü hükmünde (eşraftan) bulunmaları ve kendilerinden mennun olmayan tüccar tarafından şikâyetin tevalisi (devam etmesi ba’dema bulundukları mahallerde ifa-yı me’muriyetleri maslahaten te’siri mültelzim olacağına binaen ahar mahale nakillerini muktezi görünmüş olduğundan muma-ileyhimanın tasdik-i me’muriyetlerini mutazammın irade-i seniyye-i hazret-i padişâhi şerefmüteallik buyruldukda emr u tahlifleri (yemin verdirilmeleri) icra edilmek üzere becayiş-i me’muriyetleri hususuna teffikan karar verildiğine dair encümen intihabınca (seçimince) tanzim olunan mazbata efendi-i mumaileyhimanın izahat varakalarıyla maan ve leffen takdim kılınmış olmağla olbabda emr u ferman hazret-i men-lehü’l-emrindir. Fi 6 Muharrem Sene 1315 ve fi 26 Mayıs Sene 1313 (29 Haziran 1895) Adliye Nazırı Es-Seyyid Nureddin Abdurrahman 26 Haziran 1897 tarihinde aynı konuyla ilgili yazılan bir başka bir yazıda daha becayiş yani karşılıklı iki müdürün yer değiştirilmesi hususuna değinilmiştir. Arşiv Fon Kodu: BEO, Dosya No: 969, Gömlek No: 72628, Tarihi: 25 (M) Muharrem 1315 (26 Haziran 1897), Konusu: Bağdad ve Haleb vilayetleri merkez ticaret mahkemeleri reisleri Sabri ve Mer'i Efendilerin becayişleri. (Adliye) 56 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Maliye Nezaret-i Celilesi Cânib-i Âlîsi’ne Fi 25 (M) Muharrem 1315 ve fi 14 Haziran (1)313 (26 Haziran 1897) Bağdad ve Halep vilâyetleri merkez ticaret mahkemeleri reisleri Sabri ve Mer’i Efendilerin icra-yı becayişleri hususuna 6 Muharrem Sene (1)315 tarihli ve 208 numerolu takrir-i âlî-i asâfâneleri üzerine bi’l-istizan 21 Muharrem Sene (1)315 tarihinde irade-i seniyye-i hazret-i hilâfetpenâhi şeref-sudur buyrulmuş olmağla ifa-yı muktezası babında. Mehmet Mer’i Efendi’nin Bağdad Ticaret Mahkemesi’nde görevlendirilmesinden birkaç ay sonra terfi etmiş olması hakkında yapılan suçlamaların temelinin olmadığına işaret etmektedir. Arşiv Fon Kodu: İ.TAL. Dosya No:143, Gömlek No: 1316, Tarihi: 16 (S) Safer Sene 1316 (6 Şubat 1898), Konusu: Bağdad Ticaret Mahkemesi riyasetinden münfasıl Mer’i Efendi'nin haiz olduğu mütemayiz rütbesinin ula sınıf-ı sanisine terfii ve sairenin taltifleri. 57 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Hû Daire-i Sâdâret Amedi Divân-ı Hümâyûn 320 Atufetli Efendim Hazretleri, Şâyân-ı atıfet-i seniyye olduklarına binaen Bağdad Ticaret Mahkemesi Riyasetinden munfasıl Mer’i Efendi’nin haiz olduğu mütemayiz rütbesinin ula (eskiden vezirlikten sonra gelen sivil rütbe) sınıfı sanisine ve dahiliye mektûbî kalemi jurnal memuru Cevded Beğ’in saniyeye terfii ve Adalar daire-i belediyesi tahsil-i bakaya me’muru Ahmed Cevdet Efendi’ye rabia rütbe tevcihi ve İzmir mu’teberânından Padlâki Pitako Efendi’ye dördüncü rütbeden Osmanî Nişân-ı Zişân’ı ihsanı hususlarında her ne vechile irade-i seniyye-i hazret-i hilâfet-penâhi müteallik ve şeref-sudur buyrulur ise mantuk-ı âlîsi infaz olunacağı beyanıyla tezkire-i senâveri terkim kılındı efendim. Fi 1 Safer Sene (1)316 ve fi 9 Haziran (1)314 (21 Haziran 1898) Sadrazam Rıfat (Halil Rıfat Paşa) Marûz-i çaker-i kemineleridir ki, Reside-i dest-i tazim olub manzur-ı âlî buyrulan işbu tezkire-i samiye-i sâdâret-penâhileri üzerine mucebince irade-i seniyye-i cenâb-ı hilâfet-penâhi şeref-sudur buyrulmuş olmağla ol-babda emr u ferman hazret-i veliyyü’l-emrindir. Fi 16 Safer Sene (1)316 ve fi 24 Haziran Sene (1)314 Ser-kâtib-i Hazret-i Şehriyâri Bende Tahsin 11 Kasım 1903 tarihli belgeden Mehmed Mer’i Paşa’nın kendi birikmiş parasını emaneten mal sandığına bıraktığı ancak geri almak istediğinde uzun süre geriye alamadığı anlaşılmaktadır. Bu uygulama aslında mal sandıklarının bir anlamda banka gibi emanet para alma uygulaması yaptıklarını da göstermektedir. Ancak ihtiyaç duyulduğunda paranın kullanılması söz konusu olduğundan geri ödenmesinde sorun yaşandığı anlaşılmaktadır. Bu konuya ilişkin başka belgeler de olduğundan tüm boyutlarıyla incelenecektir. 58 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Arşiv Fon Kodu: ŞD. Dosya No: 2240, Gömlek No: 2, Tarihi: 20 Şaban 1321 (11 Kasım 1903), Konusu: Haleb Mal Sandığı'ndan aradığı emanet hakkında Mellahzâde Mehmed Mer’i imzalı tahrirat. (Haleb 3) Hû Şûrâ-yı Devlet Riyaset-i Celilesi Pişgâh-ı Samiyesi Devletlü Efendim Hazretleri, Evvelce arz olunduğu üzere yirmisekiz sene akdem Halep mal sandığına emanet suretiyle onsekizbin guruşun vaz’ına bi-vech-i şer’i ve kanuni icbar edildim. Ondört sene kadar müracaat-ı adiye ile imrar olunarak faide hasıl olmadığından muhakeme(ye) müracaata mecburiyet hasıl olmuşdur. Derecat-ı muhakemede on sene kadar izaai vakt olunarak emanet-i maruzanın maa-masarıf mehakime iadesi lüzumuna dair mahkeme-i temyizden tasdik olunmuş bir i’lâm istihsaline muvaffak oldum. Halep me’murin-i maliyesi mahlule (sahipsiz mal) kasdıyla istizana devşirmişler maliye nezaret-i celilesinin fi 23 Mayıs Sene (1)316 tarih ve yirmiyedi numerolu tahrirat-ı cevabiyesinde ber-muceb hüküm ve i’lâm nakden i’tası emr olulunduğu halde güya bu gibi duyunat-ı atikanın tesviyesi için iki sene akdem Bâb-ı Âlî canib-i samisinden te’yid 59 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI olunduğundan bahisle kasaba-i muhakeme şekli olmuş olan i’lâm-ı mezkûr ile fazla olarak merci’in emr-i ma’ruzun infazı ta’vik olunmaktadır (geçiktirilmektedir). matlub-ı çakerânem düyunat kısmından değildir, emanettir. Düyunat içün ittihaz buyrulacak usul-ı tesviye emanete şamil olmayacağı ve ale’l-husus meydandaki kasa-i muhakeme şekli olmuş olan i’lâm-ı mezkûrun tagyir-i ahkâmı gayr-ı kabil olduğu behihatdan olub durur iken meblağ-ı mezkûrun yirmisekiz sene kadar erbahından (kazancından) olan mahrumiyete ve istirdadı içün bukadar sinin-i adidede çekilen zahmetlere merhamet edilmek lazım gelir iken bunlarla iktifa olunamak gibi hallerde bulunmakla güya mal sandıklarına giren emanet redd olunmayacağı fikrini tevellüde sebebiyet vermektedir. Lütfen ve merhameten icab-ı kanun ve ma’deletin icra buyrulması tevki’ ve istirhamı babında ve her halde emr u ferman hazret-i veliyyü’l-emrindir. Halep’den fi 12 Teşrin-i-sani (1)318 Bende Mellahzâde Mühür: Mehmed Mer’i bin Salih el-Mellah 60 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Hû Nezâret-i Umur-ı Maliye Mektûbî Kalemi / Aded 136 Şûrâ-yı Devlet Riyaset-i Celilesi’ne Devletlü Efendim Hazretleri, Yirmisekiz sene mukadden Halep vilayeti mal sandığına vaz’ etmiş olduğu onsekizbin guruşun maa-masarif-i muhakeme reddi hakkındaki i’lâm hükümünün infazı istid’asını havi Mellahzâde Mehmed Mer’i Efendi tarafından bu kere de verilen arz-ı hallin leffiyle icra-yı icabı hakkında te’kiden varid olan 7 Kanun-i sâni Sene (1)318 tarihli ve dörtyüzonsekiz numerolu tezkire-i aliyye-i riyâset-penâhileri Muhasebe-i Umumiye-i Maliye’ye lede’l-havale sinin-i atikaya aid bu misillü matlubatın suret-i te’diyesi hakkında Bâb-ı Âlî’ce henüz bir karar ittihaz edilmemiş olduğundan ittihaz ve tebliğ olunacak karara göre icra-yı icabı tabii bulunduğunun Muhasebe-i Umumiye-i Maliye ifadesiyle beyanına ve mürsel arz-ı halin iadeten pişgâh-ı âlî-i daverilerine irsaline ibtidar kılındı. Ol-babda emr u ferman hazret-i men-lehü’l-emrindir. Fi 25 Rebiü’l-ahir Sene 1321 ve fi 7 Temmuz Sene 1319 (21 Temmuz 1903) Maliye Nazırı Bende Reşad 61 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Hû Nezâret-i Umur-ı Maliye Mektûbî Kalemi / Aded 216 Şûrâ-yı Devlet Riyaset-i Celilesi’ne Devletlü Efendim Hazretleri, Sinin-i atikaya aid matlubatın suret-i te’diyesi hakkında henüz bir karar ittihaz edilmemiş (çıkmamış) olduğu taraf-ı acizanemden iş’ar olunmuş ise de Mellahzâde Mer’i Efendi tarafından Halep vilayeti mal sanduğuna emaneten vaz’ edilmiş ve yirmisekiz sene mukaddem iadesine hükm-i kat’i lâhık olmuş olan mebaliğin şimdiye kadar muma-ileyhe iade olunmaması ve bukadar bir müddet zarfında bu babda bir karar ittihaz edilememesi esbab-ı anlayışlamadığı beyanıyla buralarının muvazzahen inbası (açıklanması) hakkında 28 Temmuz Sene (1)319 tarihli ve yüzdoksanbeş numerolu tezkire-i aliyye-i riyâset-penâhileri Muhasebe-i Umumiye-i Maliye’ye lede’l-havale sinin-i atika düyununun tecil-i te’diyesi Meclis-i Mahsus-ı Vükela’ca takarrür ederek (karar verilerek) bi’l-istizan müsaade-i seniyye-i hazret-i padişâhiye iktiran eden (ulaşan) karar iktizasından olub bunun haricinde muamele icrası haiz olamayacağı gibi düyun-ı mezkûrenin suret-i tesviyesi hakkında bir karar ittihazı da Bâb-ı 62 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Âlî’ye aid mevaddan (hususdan) bulunduğunun savb-ı âlî-i daverilerine cevaben izbârı ifade ve evrak-ı mürsele leffen iade kılınmışdır. Ol-babda emr u ferman hazret-i men-lehü’l-emrindir. Fi 11 Receb Sene (1)321 ve fi 20 Eylül Sene (1)319 (3 Ekim 1903) Maliye Nazırı Bende Reşad Belgenin tarihi olan 1903 tarihinde Mal Sandığı’na emanet akçe bırakılması olayının 28 sene önce olduğu belirtildiğinden olayın Ziraat Bankası’nın kuruluş tarihi olan 1888 tarihinden öncesinde yaşandığı anlaşılmaktadır. Bu durum Ziraat Bankası’nın kuruluşu öncesinde 1867 tarihinde yayınlanan Memleket Sandıkları Nizamnamesi kapsamında bir uygulaması olması gerekmektedir. Ziraat Bankası’nın da kurucusu olan Mithat Paşa tarafından başlatılan bu uygulama 1883 yılında Menafi Sandıkları ve sonrasında 1888 yılında Ziraat Bankası’nın kuruluşuna giden sürecin önceki uygulamaları olmuştur.12 Arşiv Fon Kodu: BEO, Dosya No: 2307, Gömlek No: 172986, Tarihi: 19 Muharrem 1322 (5 Nisan 1904), Konusu: Mellahzâde Mehmed Mer’i Efendi'nin mal sandığına emanet suretiyle vaz etmiş olduğu mebaliğin, yedinde bulunan ilam mucebince hazineden nakden tesviyesinin 12 http://www.ziraat.com.tr/tr/Bankamiz/Hakkimizda/Pages/BankamizTarihcesi. aspx 63 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI nezarete havalesi ve Haleb Vilayeti'ne malumat verilmesi. (Maliye, Dahiliye) Hû Sâdâret-i Uzma Mektûbî Kalemi Maliye ve Dahiliye Nezaret-i Celilelerine 64 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Fi 16 Muharrem Sene (1)322 ve fi 21 Mart Sene (1)320 (9 Nisan 1904) Yirmisekiz sene mukaddem Halep vilayeti mal sandığına emanet suretiyle vaz’ etmiş olduğu onsekizbin guruşun maa masarıf muhakeme reddi hakkındaki ilam hükmünün infazı istid’asını havi Mellahzâde Mehmed Mer’i Efendi tarafından i’ta kılınan arz-ı hal ve sinin-i atikaya aid matlubatın te’cil-i te’diyesi (gecikmiş ödemesi) mukarrer olmasıyla matlubat-ı mezkûrenin suret-i tesviyesi hakkında bir karar ittihazına kadar başka yolda muamele icrası caiz olamayacağına dair bi’l-muhabere dahiliye, maliye nezaret-i celilesinden cevaben vuku’u bulan iş’ar-ı devletleri üzerine mezkûr i’lâmın Halep vilayetinden celb ve mütalaa idilen suret-i mealine nazaran Zor sancağı13 esbak sandık emini Fethullah ve biraderi Rızkullah Efendilerin güya muma-ileyh Mer’i Efendi zimmetinde onsekizbin guruş alacakları olduğuna dair Zor mutasarrıflığından vaki olan iş’ara binaen meblağ-ı mezbur bi’l-muhakeme sabit olmaksızın kendisinden tahsil ile mal sandığına depozito edilmiş olduğu anlaşıldığı gibi ol-babda lâhık olan derecat-ı muhakemeden geçerek kesb-i kat’iyyet eden hükm üzerine mukaddema Halep vilâyetince lede’l-istifsar meblağ-ı mezburun ahvali vechile te’diye ve ifası hususu da nezaret-i celilelerinden 7 Safer Sene (1)318 (6 Haziran 1900) tarihli tahriratla mahalline tebliğ olunduğu evrakı meyanındaki suretinden müsteban olduğuna (anlaşıldığına) ve emaneten mal sandıklarına mevdu’ akçelerin (emânet olarak bırakılması) te’cili karargir olan matlubat-ı alikaya kıyasen teehhüri te’diyesi (gecikmiş ödemesi) icab etmeyeceğine binaen salifü’l-beyan meblağın i’lâm-ı mezkûr mucebince Osmanlı altunu yüzyirmi guruş hesabıyla canib-i hazineden nakten tesviyesi lazım geleceğinin nezaret-i celilelerine havalesi ve Halep vilâyetine malumat i’tasının dahiliye nezareti celilesine iş’arı tezekkür kılındığı mülkiye dairesinden ba-mazbata ifade ve nezaret-i müşarün-ileyhaya tebliğ-i madde olunmağla nezaret-i celilelerince de ber-vech-i muharrer ifa-yı muktezasına himmet. Ber-muceb-i işaret-i aliyye-i müsteşâri. 13 Deyr-i Zor Vilayeti asıl adı Deyr-i-Zor sancağı 1857 yılında kurulmuş Osmanlı Devleti vilayeti. Vilayet merkezi Deyrizor'dur. Deyr-i Zor Vilayeti 1857 yılında Bağdat Eyaletinden ayrılarak kurulmuş bir sancaktır. 65 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Amanet olarak Mal Sandığı’na bırakılan paranın alınması mahkemeye dahi yansımıştır. Bu sistemin iyi işlemediğini göstermektedir. Arşiv Fon Kodu: DH.MKT. Dosya No: 840, Gömlek No: 84, Tarihi: 25 Muharrem 1322 (11 Nisan 1904), Konusu: Haleb vilayeti Mal Sandığı'na emanet olarak konan paranın mahkeme masrafıyla birlikte ödenmesine ilişkin mahkeme ilamının yerine getirilmesi talebiyle Mellahzade Mehmed Mer’i Efendi tarafından yapılan başvuru üzerine yapılan incelemede adı geçenin isteğinin yerinde olduğu belirtilerek sözkonusu paranın hazinece nakit olarak ödenmesine karar verildiğinin ilgili vilayete tebliği. 66 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Hû Bâb-ı Âlî Daire-i Sâdâret-i Uzma Mektûbî Kalemi / Aded 291 Dahiliye Nezaret-i Celilesi’ne Devletlü Efendim Hazretleri, Yirmisekiz sene mukaddem halep vilayeti mal sandığına emanet suretiyle vaz’ etmiş olduğu onsekizbin guruşdan maa masarıf muhakeme reddi hakkındaki i’lâm hükmünün iktiza-yı istid’asını havi Mellahzâde Mehmed Mer’i Efendi tarafından i’ta kılınan (verilen) arz-ı hal ve sinin-i sabıkaya aid matlubatın (borcun) te’cil-i te’diyesi (gecikmiş ödemesi) mukarrer (kararlaştırılmış) olmasıyla matlubat-ı mezkûrenin suret-i tesviyesi hakkında bir karar ittihazına kadar başka yolda muamele icrası caiz olamayacağına dair bi’l-muhabere maliye nezaret-i celilesinden cevaben vuku’ bulan iş’ar üzerine mezkûr i’lâmın Halep vilayetinden celb ve nütalaa edilen suret-i mealine nazaran Zor Sancağı esbak (önceki) sandık emini Fethullah ve biraderi Rızkullah Efendilerin güya muma-ileyh Mer’i Efendi zimmetinde onsekizbin guruş alacakları olduğuna dair Zor Mutasarrıflığından vaki olan iş’ara binaen meblağ-ı mezbur bi’lmuhakeme sabit olmaksızın kendisinden tahsil ile mal sandığına dipozito edilmiş olduğu anlaşıldığı gibi ol-babada lâhık olan (ulaşan) derecat-ı muhakemeden geçerek kesb-i kat’iyyet iden hükm üzerine mukaddema (daha önce) Halep vilayetince lede’l-istifsar meblağ-ı mezburun usul-ı vechile te’diye ve i’tası hususu da nezaret-i müşarün-ileyhaya 7 Safer Sene (1)318 tarihli tahriratla mahalline tebliğ olunduğu evrak muayenesindeki suretinden müsteban olduğuna ve emaneten mal sandıklarına mevdu’ (emanet bırakılmış) akçelerin te’cili karargir olan matlubat-ı atikaya kıyasen te’hir-i te’diyesi icab etmeyeceğine binaen salifü’l-beyan meblağın i’lâm-ı mezkûr mucebince Osmanlu Altını yüzyirmi guruş hesabıyla canib-i hazineden nakden tesviyesi lazım geleceğinin nezaret-i müşarün-ileyhaya havalesi ve Halep vilayetine malumat i’tasının nezaret-i celilelerine iş’arı tezekkür kılındığı mülkiye dairesinden ba-mazbata ifade ve nezaret-i müşarün-ileyhaya tebliğ-i madde olunmağla nezaret-i celilelerince de bervech-i marûz ifa-yı muktezasına himmet buyrulması siyakında tezkere-i senâveri terkim kılındı, efendim. Fi 19 Muharrem Sene (1)322 ve fi 24 Mart Sene (1)320 (5 Nisan 1904) 67 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Sadrazam Ferit14 Mehmed Mer’i Efendi’nin Sicil-i Ahval bilgilerinde ve daha sonra Yeni Gazete vasıtasıyla yayınladığı yazısında belirtilen bir husus olan Milli Aşireti Reisi hakkındaki şikâyeti incelemek üzere oluşturulan komisyonda yer aldığına ait 20 Temmuz 1905 tarihli belgeye göre Müderriszâde Sami Efendiyle birlikte görev yapmıştır. Arşiv Fon Kodu: BEO, Dosya No: 2647, Gömlek No: 198489, Tarihi: 17 Cemaziye’l-ahir 1323 (20 Temmuz 1905), Konusu: Milli aşireti reisi İbrahim Paşa hakkında Mellahzâde Mer’i ve Müderriszâde Sami Efendilerin tahkikata iştirak etmek üzere Diyarbakır'a izamları. 14 https://tr.wikipedia.org/wiki/Da%C4%9F%C4%B1lma_d%C3%B6nemi_Osmanl %C4%B1_sadrazamlar%C4%B1_listesi, https://tr.wikipedia.org/wiki/Avlonyal%C4%B1_Mehmed_Ferid_Pa%C5%9Fa, Avlonyalı Mehmed Ferid Paşa (d. 1851- ö. 1914) , Arnavut asıllı Osmanlı devlet adamı. 68 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Hû Bâb-ı Âlî Daire-i Sâdâret-i Uzma Şifre Kalemi Halep vilayeti vekâletinden mevrud şifre telgrafname Cevap. Fi 30 Temmuz Sene (1)321 emr u iş’ar-ı sami-i fahimaneleri vechile Milli (aşireti) Reisi İbrahim Paşa hakkında icra-yı tahkikat içün me’murin ve eşraf içinde her nokta-i nazardan evsaf-ı matlubeyi haiz iki memur bi’t-taharri iktidar ve istikametleri mücerreb (deneyimli) Halep eşrafından Mellahzâde Mer’i ve Müderriszâde Sami Efendilerin me’muriyetleri tensib edilmiş ise de tasvib-i âlî’ye ta’likan henüz teklif edildiği cihetle bu babda emr u irade-i âlîyye-i sâdâret-penâhileri istizan olunur. Şukadar ki muma-ileyhimanın otuz seneden beri hükümetçe me’mur edildikleri her hususda sadakat ve hüsn-i hidmetleri ve hele şu sırada sevkiyat ve sairede ikdam ve muavenetleri meşhud olageldiği içün zaten kendileri şayan-ı atıfet-i seniyye olmağla beraber şimdiki işde hey’etin diğer erkânına karşu kadr ve haysiyetlerinin saye-i feyz-vaye-i hazret-i hilâfet-penâhide terfi’ ve i’lası (yükseltilmesi) maslahaten muhsenatı müstelzim olacağından muma-ileyhimadan Mer’i Efendi’nin haiz olduğu evveli sınıf-ı sanisinin ve Sami Efendi’nin nail bulunduğu mütemâyiz15 rütbesinin mir-i miranlığa terfiğe müsaade-i fahâmetpenâhileri müsted’a ve müsterhamdır. Ferman. Fi 3 Ağustos Sene (1)321 (16 Ağustos 1905) Halep Vali Vekili Bekir Süresi belli olmayan geçici görevlendirme nedeniyle kendilerine harcırah ödemesi de yapılmıştır. Arşiv Fon Kodu: BEO, Dosya No: 2649, Gömlek No: 198630, Tarihi: 22 Cemaziye’l-ahir 1323 (24 Ağustos 1905), Konusu: Milli aşireti reisi İbrahim Paşa hakkında icra edilecek tahkikata iştirak etmek üzere Diyarbakır'a azimet edecek olan Haleb eşrafından Meri Efendi'nin azimetine mezuniyet ile harcırah itası. (Haleb; 196908) 15 Mütemâyiz: Osmanlı Devlet teşkilâtında Tanzimat’tan sonra bir süre kullanılan ve mülki rütbelerden sâniye ile ûlâ sânisi arasında yer alan bir rütbe (Askeri rütbelerden Miralay (Albay) karşılığı idi). 69 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Allah Sadâret-i Uzmâ Mektûbî Kalemi Adliye Nezaret-i Celilesi Cânib-i Âlîsi’ne Fi 21 Cemaziye’l-ahir Sene (1)323 ve fi 9 Ağustos Sene (1)321 (23 Ağustos 1905) 70 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Diyarbekir ve Halep vilayetleri dahilindeki karye ve mezraa’da bazı ahval-i gayr-ı marziyeye ictisar edildiği anlaşılan Milli Reisi İbrahim Paşa hakkında Diyarbekir vilayetince icra-i idare-i seniyye-i hazret-i padişâhi muktezâ-yı âlîsinden olan takhikate iştirak etmek üzere Diyarbekir’e a’zimeti Halep vali vekâletinin iş’arı üzerine tensib edilen Halep eşrafından Mer’i Efendi mahkeme-i istinafi a’zasından bulunduğu cihetle a’zimeti içün taraf-ı sâmi-i asâfânelerinden me’zuniyet i’ta edilmesi lüzumu vekâlet-i müşârün-ileyhadan izbar kılınmış ve müşârün-ileyha beşbin guruş harcırah i’tası vilâyete yazılmış olmağla mucebince muktezasının serian ifa ve keyfiyetin inbası babında. Sağ taraf not: Ba’dehu harcırah arz ve istizan olunacaktır. Haelp Vali Vekâleti’ne C. (Cevap) 8 Ağustos Sene (1)321 Mer’i Efendi’nin a’zimeti içün me’zuniyet i’tası Adliye Nezareti’ne yazılmış ve muma-iley ile Sami Efendi’ye beşbin guruş i’tası kâfi görülmüştür. Sadık Beğ Efendi tarafından tebliğ olunan ifâde-i âlâyye-i mektûbî mucebince 71 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Hû Bâb-ı Âlî Daire-i Sadâret-i Uzmâ Mektûbî Kalemi Halep Vilâyeti Vekâletinden Mevrud Şifre Telgrafname C. (Cevap) 5 ve 7 Ağustos Sene (1)321 irade-i âlîyye-i fehimâneleri Mer’i ve Sami Efendilere bi’t-tebliğ emre imtisalen müteheyyi’-i harekettirler (harekete hazırdırlar) ancak içün Mer’i Efendi mahkeme-i istinaf a’zasından bulunduğu cihetle Adliye Nezaret-i Celilesi’nden me’zuniyet i’ta etdirilmesi ve Diyarbekir’e kadar bir araba yirmi beş otuz liraya gittiğine nazaran a’zimet ve avdet ve orada ikâmet masarıfına mukabil muma-ileyhimaya yedişerbin beşyüz guruş ücret i’tası meclis idare-i vilâyetçe takdir olunduğundan bu babdaki irade-i fehimâneleri muntazır ve müsterhamdir. Ferman. Fi 8 Ağustos Sene (1)321 (21 Ağustos 1905) Halep Vali Vekili Bekir Sıdkı Soruşturma için olay mahalline gideceklerin harcirahlarının hazırlanması ve ödenmesinden sonra yola çıkmaları için kendilerine tebligat yapılmıştır. Arşiv Fon Kodu: BEO, Dosya No: 2654, Gömlek No: 199042, Tarihi: 29 Cemaziye’l-ahir 1323 (31 Ağustos 1905), Konusu: Milli Reisi İbrahim Paşa hakkındaki tahkikata iştirak etmek üzere Haleb Vilayeti İstinaf Mahkemesi Azası Meri Efendi'nin mahall-i mezkura azimeti lüzumunun kendisine tebliğ edildiği. (Haleb; 198630) 72 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Hû Adliye ve Mezahib Nezareti Sicil-i Me’murin Müdiriyeti / Aded 367 Huzur-ı Sami-i Hazret-i Sadâret-penâhiye Ma’ruz-i çaker-i kemineleridir ki, 10 Ağustos Sene (1)321 tarihli ve üçyüzyetmişbeş numerolu tezkire-i samiye-i sadâret-penâhileri cevabıdır. Milli Reisi İbrahim Paşa Hakkında Diyarbekir vilayetince icra-i irade-i seniyye-i hazret-i padişâhi muktezâ-yı âlîsinden olan tahkikate iştirak etmek üzere Haelp vilâyeti istinaf mahkemesi a’zasından Mer’i Efendi’nin heman mahal-i mezkûra a’zimeti lüzumunun kendisine tebliği mahkeme-i mezkûre müddei-i umumiliğine iş’ar kılınmış olmağla ol-babda emr u ferman hazret-i menlehü’l-emrindir. Fi 25 Cemaziye’l-ahire Sene (1)323 ve fi 13 Ağustos Sene (1)321 Adliye Nazırı Bende Abdurrahman 73 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Hû Vilâyete Cevap 29 ( C ) Cemaziye’l-ahir Sene (1)323 (31 Ağustos 1905) Muma-ileyh Mer’i Efendi’nin tahkikate iştiraki Halep vilâyetinden iş’ar edilmekle mezkûr tezkire-i samiyenin yazıldığı ve müsveddesinin berâ-yı arz taraf-ı vâlâ-yı amediye verilmiş olan Halep telgrafıyla birleştirildiği ma’ruzdur. Milli Aşireti Reisi ile ilgili soruşturmanın tamamlanmasından sonra komisyonda görevli diğer arkadaşıyla birlikte Mehmed Mer’i Efendi terfi ettirilmiştir. 5 Eylül 1905 tarihli bu terfi ile ona Beylerbeyi rütbesi, yani vezaret verilmiş, paşa yapılmıştır. Arşiv Fon Kodu: İ..TAL. Dosya No: 372, Gömlek No: 23, Tarihi: 05 (B) Recep 1323 (5 Eylül 1905), Konusu: Haleb eşrafından Mellahzâde Mehmed Mer’i Efendi'nin terfii. Hû Yıldız saray-ı Hümâyûnu Baş Kitabet Dairesi 4492 Maruz-i çaker-i kemineleridir ki, Halep eşrafından Mellahzâde Mer’i Efendinin haiz olduğu evveli sanisi rütbesinin Rum İli (Rumeli) Beğlerbeyi payesi ve eşraf-ı mumaileyhimden Müderriszâde Mehmed Sami ve Caberizâde Mehmed Es’ad Efendilerin rütbe-i haliyelerinin dahi mir-i miranlığa terfii tezkire-i maruzai ser-askeri üzerine şeref-sudur buyrulan irade-i seniyye-i cenâb-ı hilâfet- 74 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI penâhi icabı icab-ı alisinden olmağla ol-babda emr u ferman hazret-i veliyyü’l-emrindir. Fi 5 Receb Sene (1)323 ve fi 23 Ağustos Sene (1)321 Bende Ser-kâtip-i Hazret-i Şehriyâri Tahsin 18 Aralık 1905 tarihli belgeden İskenderun’da bir bataklık olduğu anlaşılmaktadır. Belgeden anlaşılan diğer husus Mehmed Mer’i Paşa’nın Halep istinaf mahkemesi azası olmuş olmasıdır. Mehmed Mer’i Efendi’nin Paşa olduğu tarihte 53 yılında bulunduğunu da belirtmek gerekir. Öyle anlaşılıyor ki İskenderun’da bulunan bataklığın kurutulması için bir bütçe ayrılmış ve çalışma başlatılmıştır. Ancak çalışma devam ederken yolsuzluk yapıldığının ortaya çıkması veya iddia edilmesi üzerine de soruşturma komisyonu kurulmuştur. Mer’i Paşa da komisyona üye yapılmıştır. Arşiv Fon Kodu: BEO, Dosya No: 2724, Gömlek No: 204240, Tarihi: 20 (L) Şevval 1323 (18 Aralık 1905), Konusu: İskenderun bataklığı meselesinden dolayı yapılan yolsuzlukların tahkiki için Haleb İstanaf Mahkemesi azasından Mer’i Paşa'nın mahalline gönderilmesi lazım geldiği ve kendisine telgrafla izin verilmesi Haleb Vilayeti'nden bildirildiğinden kendisine o suretle izin verilmesi hususuna Sadaret'ten de izin verilmesi gerektiği. (Haleb; 204240) 75 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Sâdâret-i Uzma Mektûbî Kalemi 76 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Fi 20 Şevval Sene (1)323 ve fi 4 Kanun-i-evvel Sene (1)321 (18 Aralık 1905) İskenderun bataklığı mes’elesindeki su-istimalatın tahkiki zımnında Halep istinaf mahkemesi azasından saadetlü Mer’i Paşa hazretlerinin mahalline i’zamı lazım geldiğinden kendisüne telgrafla me’zuniyet i’tası Halep vilayetinden şimdi ba-telgrafname iş’ar olunmağla müşarün-ileyhe ol-vechile me’zuniyet i’tası hususuna himem-i âlâ-i asafaneleri derkâr buyrulmak babında. Halep Vilayetine Şifre Cevap. 3 Kanun-i-evvel Sene (1)321 Mer’i Paşa hazretlerine telgrafla me’zuniyet i’tası adliye nezaretine yazıldığından me’zuniyet-i matlube tebliğ edilinceye kadar vilayet baş mühendisiyle diğer münasip birinin daha İskenderun’a i’zamıyla tahkikatının tesri’i ve ta’miki (süratle inceden inceye araştırılması). Nafia Nezaret-i Celilesi’ne İskenderun bataklığı mes’elesindeki su-istimalatın tahkiki zımnında Halep istinaf mahkemesi azasından saadetlü Mer’i Paşa hazretlerinin mahalline i’zamı lazım geldiğinden kendisüne telgrafla me’zuniyet i’tası Halep vilayetinden bildirilerek adliye nezaret-i celilesine tebligat-ı lazıme icra nezaret-i müşarün-ileyhadan me’zuniyet-i matlubenin tebliğine kadar vilayet baş mühendisiyle diğer münasip birinin daha İskenderun’a i’zamıyla tahkikatının ta’mik ve tesri’i (süratle inceden inceye araştırılması) lüzumu cevaben vilayet-i müşarün-ileyhaya iş’ar ve inba kılınmış olmağla nezaret-i celilelerince de iktizasının sür’at-i ifazına himmet. Mer’i Paşa’nın İskenderun bataklığı komisyonuna üye olması meselesi görev yaptığı kurum acısından sorun olmuştur. Bir anlamda bir süreliğine de olsa gitmesi istenilmemiştir. Arşiv Fon Kodu: BEO, Dosya No: 2724, Gömlek No: 204298, Tarihi: 24 (L) Şevval 1323 (22 Aralık 1905), Konusu: İskenderun bataklığı hakkında yapılacak tahkikat için görevlendirildiği bildirilen Haleb İstinaf Mahkemesi azasından Meri Paşa'nın umur-ı mülkiyede istihdamı gerekli 77 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI ise kendisinin Meclis-i İdare-i Vilayet azalığına nakli Adliye Nezareti'nden bildirildiği. (Haleb; 204240) Sâdâret-i Uzma Mektûbî Kalemi Halep Vilayetine Şifre Fi 7 Kanun-i-evvel Sene (1)321 (20 Aralık 1905) Cevap. İskenderun bataklığında icra olunacak tahkikata me’muriyeti iş’ar olunan Halep istinaf mahkemesi a’zasından Mer’i Paşa’nın umur-i mülkiyede istihdamına vilayetçe lüzum-ı kavi mahsus (lüzumu önemle gerekli ise) ise mahkemenin kesret-i meşâgili (iş yoğunluğu) ve tedâhül-i muamelatı (muamelelerinin çokluğu) cihetle kendisinden sonra haiz-i ekseriyet diğeri tayin olunmak üzere müşarünileyh meclis idare-i vilayet a’zalığına nakli adliye nezaretinden cevaben bildirilmeğle ana icabının icra ve inbası. İşâret-i âlîyye mucebince 78 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Hû Adliye ve Mezahib Nezareti Sicil ve Me’murin Müdiriyeti Huzur-ı Sami-i Hazret-i Sâdâret-penâhiye Marûz-i çakerileridir ki, Halep istinaf mahkemesi azasından Saadetlü Mer’i Paşa Hazretleri’nin İskenderun’ca icra-yı tahkikata me’muriyeti cânib-i vilayetden yazıldığından bahis ile iktizasının icrasına dair şeref-varid olan 5 Kanun-i-evvel Sene (1)321 (18 Aralık 1905) tarihli tezkire-i samiye-i sâdâret-penâhileri mütalaa güzar-ı acizi oldu. Halep vilayeti istinaf mahkemesi’nin işlerin çokluğu sebebiyle umur-ı adliyenin tedâhül (işlerin çoğalmaması) ve terâkümüne (yığılmasına) en ziyade mahal vermiş muhakimden olduğu icra ettirilmekde olan teftişat ile sabit olub fevkalade iltizam-ı sür’at ve gayret olunarak muamelat-ı mütedahilenin elden çıkarılması içün mahkeme reisi ve azasının sıkışdırılmakda olduğu bir 79 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI sırada zaten geçende uzak ve Diyarbakır cihetlerine gönderilmiş olan paşayı müşarün-ileyhin vazife-i asliyesini bırakub şimdi de İskenderun’a i’zamına mesağ iraesi nezd-i sami-i sâdâret-penâhilerinde de karin-i cevaz olamayacağı ve bu hal vilayetçe öyle mütehayyizân-ı memleketten (memleketin ileri gelenlerinden, eşrafından) birine adliyeden maaş aldırarak vilayete aid diğer işlerde istihdamı fikrinde bulunulduğunu hatıra getireceği der-kâr olmasına nazaran paşa-yı müşarün-ileyhin bu gibi umurı mülkiyede istihdamına vilayetçe lüzum-ı kavi mahsus ise yerine kendisinden sonra haiz-i ekseriyet diğeri ta’yin edilmek üzere müşarünileyhin meclis idare-i vilayet a’zalığına yani idare cihetine nakli hakkında vilayete tebligat icrası menut-ı irade-i âlîyye-i fahimaneleridir. Ol-babda emr u ferman hazret-i men-lehu’l-emrindir. Fi 23 Şevval Sene (1)323 ve fi 7 Kanun-i-evvel Sene (1)321 Adliye Nazırı Bende Mer’i Paşa’nın Halep İstinaf Mahkeme Azası iken ek görev olarak İskenderun bataklığı meselesinde soruşturma komisyonuna atanması nın sorun olduğunu üsteki belgede görmüştük. Bu sorunun sıkıntılı bir hal alması üzerine Mer’i Paşa mahkeme azalığından istifa etmeyi göze almış ve buna hazır olduğunu belirtmiştir. Öte yandan belgelerin birinde Meyan Kökü’nden bahsediliyor olması, sulak alanlarda yetişen bu bitkinin bataklıkların kurutulmasında etkin olarak kullanıldığını göstermektedir. Yörede çok kullanılan Meyan Şerbeti de yapılan aynı zamanda Kola meşrubatının da ana maddesi olan bu bitki sağlam kök yapısıyla da topraktaki aşırı suyu çekerek toprağın bataklık özelliğini değiştirmektedir. Arşiv Fon Kodu: BEO, Dosya No: 2727, Gömlek No: 204509, Tarihi: 25 (L) Şevval 1323 (23 Aralık 1905), Konusu: Meri Paşa'nın aza-yı mevcudesine ilaveten Meclis-i İdare Azalığı'na tayini muvafık olmayacağından, İskenderun bataklığı için tahkikata memur edilmesi. (Haleb; 204240) 80 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Hû Sâdâret-i Uzma Mektûbî Kalemi Fi 12 Kanun-i-evvel Sene (1)321 (25 Aralık 1905) Cevap. 9 Kanun-i-evvel Sene (1)321 Mer’i Paşa’nın a’za-yı mevcudeye ilaveten mecid iradeye tayin hükm-i nizama muvafakat olamayacağından mahaza kendisinin mahkeme a’zalığından istifaya hazır olduğu beyan eylediğinden yerine haiz ekseriyet diğeri ta’yin olunmak ve meclis-i idarede azalık etmeleri oraya ta’yin edilmek üzere istifaya muvafakat eylediği halde tahkikate memur edilmesi (memuren ayrılması) münasip olur. Ba-işaret-i âliyye mektûbî 81 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Hû Bâb-ı Âlî Daire-i Sâdâret-i Uzma Mektûbî Kalemi Halep vilayetinden gelen şifreli telgrafname Her suretle şayan-ı müstevcib (gerekli görülen) Mer’i Paşa Hazretlerinin İskenderun’a i’zamı oradaki ecnebilere karşu dahi envai suistimalata marûz kalan bataklık muamelesiyle bu kere suret-i mahsusada tahkik kılınan Meyan Kökü16 tenakûzdan (çelişkisinden) mühim bir yekün teşkil eden hukuk-ı hazinenin temini makasid-i sadakat-karanesine müstenid olub (dayanıp) eşkal-i muamele menafi’i hazine ile muvaffakiyet-i muazzama-i fehâmet-penâhilerinin âsar-ı mebruresiyle (iyilik eserleriyle) kabil-i tavsif olmayacağı der-kârdır (vasıflarının tarif edilemeyeceği açıktır) şimdi istinaf a’zalığından istifaya hazır olduğunu beyan eden müşarün-ileyhin ilaveten meclis-i idareye alınarak derhal i’zamı muvafık-ı fahimâneleri olduğu halde emr u irade buyrulması marûzdur, ferman. Fi 9 Kanun-i-evvel Sene (1)321 (22 Aralık 1905) Halep Valisi Mehmed Nazım 16 https://tr.wikipedia.org/wiki/Meyan, Özellikle sulak (bataklık) yerlerde yetişen yaklaşık 120–150 cm'e kadar boylanabilen, Baklagiller ailesinden çok yıllık bir çalımsı bitkidir. Anavatanı Rusya ve Çin'dir. 82 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Mer’i Paşa’nın Urfa mutasarrıf vekilliği yaptığı döneme ait olan belgede Ermeni olaylarının izini görüyoruz. 1909 Adana olayları öncesine ait belgede sık sık yayılan yalan haberlere de işaret olunmaktadır. Arşiv Fon Kodu: Y..PRK.ASK. Dosya No: 253, Gömlek No: 13, Tarihi: 05 Zilhicce 1325 (10 Ocak 1908), Konusu: Urfa'da Ermeniler ile Müslümanlar arasında emniyetsizlik şayiası. 83 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Hû Başkitabete Halep Adana fevkalade kumandanlığı vekâletinden şifre C. (Cevap) 26 Kanun-i-evvel Sene (1)323 çend gün akdem (önce) Urfa Ermeni murahhası ile oradaki Fransız papası (papazı) kumandanının nezdine giderek şu günlerde ahali-i İslamiye ile Ermenilere senede bir emniyetsizlik şayası zuhur idüb bu yüzden beyne’l-ahali bir telaş ve tevehhüm (evhama) olduğunu ifade eylemeleri üzerine saye-i satvet-vayei hazret-i veliyyü’n-nimet-i azamide asayiş ve inzibatın ber-kemal olduğu ve işaa-ı vakıa (söylenti) sarf-ı eracifden (yalandan) ibaret bulunduğu cevaben beyan olunup tatmin edildikleri gibi bu şayianın (söylentinin, dedikodunun) kimler tarafından işaa edilmiş (yayılmış) olduğunun tahkik edilmekde bulunduğu kumandan-ı muma-ilehy tarafından iş’ar olunmasıyla heman Urfa mutasarrıf vekili ile bi’l-müzakere keyfiyetin mükemmelen tahkik ve neticesinin inbası ve birlikde her dürlü tedabir-i teyakkuzkâri ittihazıyla sükün ve emniyetin hüsn-i muhafazası lüzumu cevaben kumandan-ı muma-ileyha ve ayruca mutasarrıflık vekâletine yazılmış olduğu gibi bukere şeref-telakki olunan emr u ferman-ı cenâb-ı vekâlet-penâhi üzerine derhal bugün dahi tebligat-ı mukteziye ifasına müsaraat kılınmış olduğu ve Urfa mutasarrıfının rahatsızlığına mebni vekâletine burada… 84 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI …Urfa mutasarrıflığı vezaifini ifa edebilecek mu’temed (güvenilir) umura-yı asakiriyeden kimse bulunmadığı merkez vilayetden gönderilmiş olan eşrafdan Mer’i Paşa’nın şayan-ı i’timat olduğu ve sayei inzibat-vaye-i hazret-i tacdari azamide emin ve asayiş-i mahalliyenin berkemal olmasıyla oradaki kuvvetin tezyidine şimdilik lüzum görülemediği ve geçende Urfa’ya ihtiyaten polisler gönderildiği gibi bu kere de merkez vilayetden iki polisin daha i’zam kılındığının anlaşıldığı ve Urfa’da ikâmete me’mur İhsan Beğ’in reis-i ruhani ile görüşerek tevehhümü (evhamlanmayı) mucib bir takım sözlerde bulunduğu dahi anlaşılmağla muma-ileyhin mahal- ahara kaldırılması menut-ı re’y-i âlî bulunduğu ve tebligat-ı vakıa üzerine mahallinden alınacak malumatın arzına müsaraat olunacağı ma’rûzdur ferman. Fi 5 Zilhicce Sene (1)325 ve fi 27 Kanun-i-evvel Sene (1)323 (4 Ocak 1908) Birinci Ferik Bekir Sıdkı 30 Ocak 1908 tarihli belgede Mer’i Paşa’nın Urfa mutasarrıflığı vekâletinde bulunduğu ancak asaleten atanmadığı takdirde Siird eski mutasarrıfı Hüsamettin Paşa’nın atanması önerilmiştir. Arşiv Fon Kodu: BEO, Dosya No: 3239, Gömlek No: 242873, Tarihi: 26 Zilhicce 1325 (30 Ocak 1908), Konusu: Urfa Mutasarrıflığı'na, vekaletinde bulunan Mer’i Paşa'nın nasbolunmadığı (tayin olunmadığı) takdirde Siird Mutasarrıf-ı Sabıkı Hüsameddin Paşa'nın tayininin münasib olacağı. (Dahiliye) Mehmed Mer’i bin Salih el-Mellah 85 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Sâdâret-i Uzma Mektûbî Kalemi Dahiliye Nezaret-i Celilesi’ne Fi 26 Zilhicce Sene (1)325 ve fi 17 Kanun-i-sani Sene (1)323 (30 Ocak 1908) Urfa mutasarrıflığı vekâletinde bulunan Mer’i Paşa nasb olunmayacaksa (rütbe verilmeyecekse) Siirt mutasarrıf-ı sabıkı Hüsameddin Paşa’nın ta’yini münasip olacağına dair Halep vilayetinden gelen 16 Kanun-i-sani Sene (1)323 tarihli telgrafname leffen savb-ı devletlerine irsal kılınmağla icabının icra ve inbasına himmet. İşaret-i aliyye mucebince. 16 Nisan 1908 tarihli belgede Mer’i Paşa’nın bu kez Halep Maarif Komisyonu üyesi olduğu, bununla birlikte yine ödüllendirildiği ve kendisine Maarif Altın Madalyası verildiği anlaşılmaktadır. Arşiv Fon Kodu: MF.MKT. Dosya No: 1054, Gömlek No: 68, Tarihi: 14 (R) Rebiü’l-ahir 1326 (16 Nisan 1908), Konusu: Haleb Maarif Komisyonu Azası Mellahzâde Mehmed Mer’i Paşa'nın taltifi. 86 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Hû Haleb Viâyeti Maarif Müdiriyeti / Aded 12 Maarif-i Umumiyye Nezaret-i Celilesi Cenâb-ı Samisi’ne Devletlü Efendim Hazretleri, Halep Maarif Komisyonu’nun ifadesinde on dört seneden beri bulunarak ciddi ve mühim hizmeti görülmekde olan Halep eşrafından Mellahzâde Saadetlü Mehmed Mer’i Paşa Hazretleri’nin Maarif Altun Madalyasıyla taltifi hususuna müsaade-i celile-i cenâb-ı hidiv-i azamileri şâyan buyrulmak babında emr u ferman hazret-i men-lehu’l-emrindir. Fi 29 Safer Sene (1)326 ve fi 19 Mart Sene (1)324 (1 Nisan 1908) Halep Maarif Müdiri Bende 87 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Maarif-i Umumiye Nezareti Mektûbi Kalemi müsveddatına mahsus varakadır. Halep Vilayeti Maarif Müdiriyeti’ne 14 Rebiü’l-ahir Sene (1)326 ve fi 3 Nisan (1)324 (16 Nisan 1908) Halep Maarif Komisyonu a’zalığında on dört seneden beri bulunarak ciddi ve mühim hizmeti görülmesine binaen taltifi esbabının istihsali 19 Mart Sene (1)324 tarih ve on iki numerolu tahrirat-ı vâlâlarıyla inha olunan Halep eşrafından Mellahzâde Saadetlü Mehmed Mer’i Paşa Hazretleri’nin nişânı hasıl oub olmadığının ve olduğu halde derecesiyle i’tası tarihinin inbası babında. Mer’i Paşa’nın taltifine ilişkin olarak kendi başvurusunun da olduğu 23 Haziran 1908 tarihli dosyada bulunan diğer belgelerde Mer’i Paşa gayretli çalışmalarından dolayı övülmektedir. 88 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Arşiv Fon Kodu: MF.MKT. Dosya No: 1061, Gömlek No: 32, Tarihi: 23 Cemaziye’l-evvel 1326 (23 Haziran 1908), Konusu: Haleb eşrafından Haleb Maarif Komisyonu Azası Melahzade Meri Paşa'nın, Balıkesir Maarif Komisyonu Reisi Refet Efendi'nin ve Darülhayr-ı Ali Makinist ve Gaz Memuru Cemal Efendi'nin taltifleri. Hû Ma’ruz-i çaker-i kadimileridir, Maarif-i acizane olan hidemat-ı çakeranemden ziyade zat-ı sami-i cenâb-ı hidiv-i efhâmilerine olan ubudiyyet-i kadimeme i’timaden maarif müdiri bendelerinin takdiratının arzına muvafakat etmiş idim. Zat-ı hazret-i sadr-ı a’zaminin malum olan ihsanına nazaran iki sene evvel ikinci Mecidî Nişân-ı Zişânıyla taltif buyrulduğumdan bahs buyurulacak olunursa akim kalacağı derkârdır. Kulunuz ise zat-ı âlî-i cenâb-ı veliyyü’nniamilerinin ulüvv-ı cenâbından daha mühim inayet ve atıfet intizarında bulunmakda olduğumun arzına cesaret eylediğim muhat-ı ilm-i sâmi-i 89 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI merâhim-penâhileri buyuruldukda ol-babda ve her-halde emr u ferman hazret-i veliyyü’l-emrindir. Fi 26 Mayıs Sene (1)324 (8 Haziran 1908) Köleleri Mühür: Mehmed Mer’i bin Salih el-Mellah Hû Halep Vilayeti Maarif Müdirliği / Aded 53 Maarif-i Umumiye Nezâret-i Celilesi Cânib-i Sâmisi’ne Devletlü Efendim Hazretleri, 3 Mayıs (1)324 tarihli yirmiüç numerolu emirnâme-i sâmi-i cenâb-ı nezâret-penâhilerinin arıza-i cevabiyesidir. Halep eşrafından Mellahzâde Saadetlü Mer’i Paşa Hazretlerinin haiz olduğu ikinci rütbeden Mecîdi Nişân-ı Zişânı 28 Rebiü’l-ahir (1)324 (21 Haziran 1906) tarihinde ihsan buyurulmuşdu. Arz-ı istirham-ı sabıkı vechile müşarün-ileyhin Maarif Altun Madalyasıyla taltifi tekrar istirham olunur. Ol-babda emr u ferman hazreti men-lehü’l-emrindir. Fi 9 Cemaziye’l-evvel Sene (1)326 ve fi 26 Mayıs Sene (1)324 (8 Haziran 1908) Halep Maarif Müdiri Bende 90 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Maarif-i umumiye nezâreti mektûbî kalemi müsveddatına mahsus varakadır. Fi 23 Cemaziye’l-evvel Sene (1)326 ve fi 9 Haziran Sene (1)324 (23 Haziran 1908) Bâb-ı Âlî’ye 91 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Halep eşrafından Mellahzâde Saadetlü Mer’i Paşa Hazretlerinin Maarif Komisyonu a’zalığında ondört seneden beri bulunarak hidemat-ı mühimmesi görülmesine ve Balıkesiri Maarif Komisyonu Reisi İzzetlü Rıf’at ve Darülhayr-ı Âlî17 makinist ve gaz me’muru Cemal Efendilerin vazife-i mevdu’alarını (kendilerine emanet edilen vazifelerini) hin-i ifada say u gayretleri müşahade olmasına binaen mir-i müşar u muma-ileyhadan Mer’i Paşa hazretlerinin ikinci rütbeden Nişân-ı Âlî-i Mecîdi’ye haiz olduğundan üçüncü rütbeden Osmanî ve Rıf’at Efendi’nin dördüncü, Cemal Efendinin de beşinci rütbelerden birer kıt’a Mecîdi Nişân-ı Zişânlarıyla taltifleri esbabının istihsali Halep Vilayeti Maarif Müdiriyetiyle, Karasi Sancağı Mutasarrıflığından, Darülhayr-ı Âlî Müdiriyetinden inha edilmiş ve ifa-yı muktezası müsaade-i sâmiye-i cenâb-ı sadâretpenâhilerine menut (kararına bağlı) bulunmuş olmağla ol-babda. Necid mutasarrıfı Ahmet Mümtaz Bey’de Mer’i Paşa ve Müderriszâde Zeki Bey hakkında çok güzel iltifatlarda bulunmuş ve Mer’i Paşa’yı özel olarak övmüştür. 17 Osmanlıda Bir Meslekî Eğitim ve Çocuk Esirgeme Kurumu:Dârülhayr-ı Âlî http://dhgm.meb.gov.tr/yayimlar/dergiler/Milli_Egitim_Dergisi/143/9.htm 92 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Arşiv Fon Kodu: Y..EE..KP.. Dosya No: 32, Gömlek No: 3164, Tarihi: 22 Cemaziye’l-ahir 1326 (22 Temmuz 1908), Konusu: Necid Mutasarrıffı Ahmed Mümtaz'ın Haleb şehriyle ilgili mütalaası ve Mer'i Paşa ile Müderriszade Zeki Bey hakkında teveccühünü havi arizası. Hâk-i pâ-yi mualla-yı veliyyü’n-niamilerine ma’rûzu çakeraneleridir. İstanbul’dan mufarakat-ı acizanemin (arkadalığımın) yirmiüçüncü günü Halep’e muvasalat-ı (gelişim) müyessir-gerde Cenâb-ı Rabb-ı izzet oldu. Halep şehri dışarıya doğru pek tevessü’ ettiğinden (genişlediğinden) Halep’i şayan-ı hayret bir terakkide buldum. Mamafih yeni yetişen vücuh içinde en ziyade hükümet-i seniyyece rayi’nden hüsn-i hidmetinden istifade edilecek Mer’i Paşa Hazretleri kullarını cümlesine faik (üstün) gördüm. Müderriszâde Zeki Beğ Efendi hazretleri kulları da andan sonra ikinciliğe haizdir. Doğrusu Mer’i Paşa kulları beyne’l-ahali hüsn-i hayata malik ve iffet ve istikamet dairesinde salik olduğundan ve hele efendimize olan hürmet ve ubudiyetini hazırcan gibi kendilerine medar-ı fahr ve şeref 93 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI add eylemekde bulunduğumuzdan istikametini bu suretle de ibraz ve isbat etmekde bulunduğunu gördüğüm içün iftihar eyledim. Nan ve ni’met-i veliyyü’n-nimet-i efhamileriyle yürürde olduğum içün çakerileri evkat-ı hamse de ve heryer de efendimize dua ve senâ etmeği etmeği bir vazife-i mukaddeseden bilerek bu hissiyat ile Halep’den ileriye bi-avnihi te’âlâ yarın hareket edileceği mukarrer (kararlaştırılmış) olduğundan efzuni-i eyyam-ı (uzun) ömr ve ikbal-i meali iclal veliyyü’n-niamileri vird-i zebanım (sık, sık tekrar edilen duam) olduğu muhat-ı ilm-i âlî-i veliyyü’n-nimet-i efhamileri buyruldukda ol-babda ve her halde emr u ferman hazret-i veliyyü’l-emrindir. Fi 9 Temmuz Sene (1)324 (22 Temmuz 1908) Necid18 mutasarrıfı kulları Ahmed Mümtaz 25 Şubat 1324 (10 Mart 1909) ve 4 Mayıs 1325 (17 Mayıs 1909) tarihli meclis tutanaklarından Mehmed Mer’i Paşa’nın meb’usluk zamanında yaptığı bir çalışmadan örnekler görmekteyiz. 18 Hicaz’da bir bölge, http://www.islamansiklopedisi.info/dia/ayrmetin.php?idno=320492 94 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI 1903 ve 1904 tarihli belgelerde Mehmed Mer’i Efendi’nin o tarihlerden 28 sene öncesinde Mal Sandığı’na emaneten verdiği parasını almak için uğraştığı hatta mahkeme kararı bile çıkarttığını görmüştük. Ancak 1909 tarihine gelinmiş olmasına rağmen halen Mer’i Paşa’nın parasını alamamış olduğu anlaşılmaktadır. Arşiv Fon Kodu: BEO, Dosya No: 3634, Gömlek No: 272476, Tarihi: 27 (Ş) Şaban 1327 (13 Eylül 1909), Konusu: Mellahzâde Mehmed Mer’i Efendi'nin Beyrut Mal Sandığı'na emanet olarak tevdi ettiği mebaliğin hesab edilerek sahibine ödenmesi olmadığı takdirde bütçeye ilave edilmesi. (Maliye; İD/125-2) 95 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Hû Sâdâret-i Uzma Mektûbî Kalemi Maliye Nezaret-i Âlîyyesine Fi 23 Şaban Sene (1)327 ve fi 26 Ağustos Sene (1)325 (9 Eylül 1909) Otuz sene akdem (30 sene önce) vedia (emanet) suretiyle Beyrut mal sandığına vaz’ etmiş (vermiş) olduğu onsekizbindokuzyüz (18.900) guruş te’cil-i te’diyat kararına tabi olmadığı cihetle deracat-ı muhakemeden imrar olunmasıyla (geçirilmesiyle) la-yetegayyar (değişmez) hükmünü iktisab eden i’lâm mucebince nakden te’diyesi hakkında mülkiye dairesinden i’ta ve tebliğ olunan karar üzerine sinin-i 96 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI sabıkadan deyni (borcu) bulunduğu halde icra-yı mahsubuyla üst tarafının emanetin tevdi’ olunduğu sene bakayası tahsilatından ikası lüzumu nezaret-i aliyyelerinde mahalline iş’ar kılındığından ve bu suret muceb-i mağduriyeti olacağından bahisle lazıme-i ma’delet (adalet) icrası istid’asına dair Mellahzâde Mehmed Mer’i imzasıyla Şûrâ-yı Devlet’e i’ta olunan arz-ı hal üzerine Beyrut vilayetiyle bade’l-muhabere maliye dairesinden tanzim kılınan mazbataya hey’et-i umumiyyeden yazılan zeylde meblağ-ı mezbur ukûd (şartlar) ve muamelatından tevellüd etmiş bir matlub (Borç verilen ve zamanı gelince ödenmesi istenen alacak) olmayub emanet suretiyle mal sandığına tevdi’ olunmuş bir akçe olmadığına ve masarıf-ı mahalliyeye sarf edilen bu gibi emanet bir akçenin büdçede karşılığı bulunmadığı vesilesiyle düyun-ı gayr-i muntazama idâdına (arasına) idhaliyle te’hir-i te’diyesi icab-ı ma’delete (adaletin gereğine) külliyen mugayir olacağına binaen meblağ-ı mezkûrun düyun-ı gayr-i muntazamadan ihracıyla sahibine i’tası ve şimdi i’tası icabı bulunamadığı halde gelecek gelecek sene büdçesine ilavesi hususunun nezaret-i âlîyyyelerine havalesi tezekkür kılınmağla ana göre icrası icabına himmet. 97 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Hû Maliye Nezareti Muhasebe-i Umumiyye Muamelatı Nakdiye Şu’besi Tahsisat-ı Maliye Kalemi Umumi 611 / Hususi 1319 Huzur-ı Âlî-i Cenab-ı Sâdâret-penâhiye Hülasa (Özet): Mellahzâde Mehmed Efendi’nin Emanet Akçesi hakkında Marûz-i çaker-i kemineleridir ki, 30 Ağustos (1)325 tarihli ve binaltıyüzdört (1604) numerolu tezkire-i samiye-i sâdâret-penâhilerinin ariza-i cevabiyesidir. Evvelce Meclis-i Mebusan ve â’yân kararıyla idare-i seniyyeye iktiran eden (ulaşan) duyûn-ı gayr-i muntazamaya dair mevadd-ı kanuniyyede mal sanduklarının üçyüzyirmidört senesi Temmuz’u ibtidasına (başlangıcına) kadar bi’l-cümle düyunun (borçların) düyun-ı gayr-i muntazama meyanında sebt-i defter edilmesi (deftere kaydedilmesi) muharrer (kararlaştırılmış) bulunmasına nazaran Mellahzâde Mehmed Mer’i Efendi’nin otuz sene akdem (önce) emanet suretiyle Beyrut mal sandığı’na tevdi’ ettiği onsekizbindokuzyüz (18.900) küsur guruşun bundan istisnası caiz olamayacağı cihetle bu babda düyun-ı mezkûre hakkında ittihaz olunacak karara göre muamele ifası zaruri görünmüş olduğunun arz ve beyanına ibtidar kılınmıştır. Ol-babda emr u ferman hazret-i veliyyu’lemrindir. Fi 26 Şevval sene (1)327 ve fi 27 Teşrin-i-evvel Sene (1)325 Maliye Nazırı Namına Müsteşar 98 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Tahrirat-ı mezkûre mealinde meblağ-ı mezbur üçyüzaltı senesinde müteveffa (rahmetli) Yusuf Levimi terekesi namına mahkeme-i şer’iyye tarafından emanet suretiyle mal sandığına teslim ve vaktiyle emval-i saire meyanında masarıfat-ı mahalliyeye masarıf edilerek ahiren bidayet mahkemesi tarafından taleb olunmasına mebni meblağ-ı mezburun suret99 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI i ru’yet-i hakkında sebk eden istizana (istenilen izine) cevaben maliye nezaretinden mürsel (gönderilen) 12 Mart Sene (1)320 tarihli tahriratda meblağ-ı mezburun üçyüzaltı senesinde masarıf-ı mahalliyeye sarf olunması cihetiyle üçyüzonyedi senesi nihayetine (bitinine) kadar bi’tte’cil olunan düyun hakkında ittihaz buyrulacak karara tevfikan (bağlı olarak) te’diye olunmak üzere şimdilik te’hir-i tesviyesi zaruri bulunduğu iş’ar olunmasıyla keyfiyet bidayet mehkemesi canibine tebliğ kılınmış ise de mal sandıklarına vedîa (emanet) suretiyle vaz’ olunan emanet-i nakdiyeden sinin-i sabıkaya aid olanların hangi seneye aid olur ise olsun ashabına iadesi hakkındaki Şûrâ-yı devlet kararından bahisle ashabının talep ve müracaatı üzerine mahkemece takib olunmağla beraber karar-ı mezkûrun vilayete tebliğine dair bir gunâ kayd ve malumat bulunmamakda olduğu beyanıyla keyfiyyetin maliye nezaretinden istizan kılındığı gösterilmiş olmağla bi’l-muhabere nezaret-i müşarü’n-ileyhadan cevaben varid olan tezkerede sinin-i sabıka emanetinin reddi içün sene-i maliye muvazenesine akçe vaz’ edilmediği gibiesasen sabıka ve maliye tahsilatı üçyüz yirmibeş senesi masarıfına mukabil (karşılık) tutulmuş olduğundan Selim….Efendinin vedîa suretiyle Beyrut mal sandığına bıraktığı meblağ-ı mezburun muvazene haricinde kalmasına mebni düyunı gayr-i muntazamadan add-i (sayılması, hesaplanması) zaruri bulunduğu masarıfat-ı muhasebesi ifadesiyle beyan kılınmış olmağla o vechile müstedi-i muma-ileyhe takdim olunmak üzere keyfiyyetin Halep vilayetine tebliği hususunun dahiliye nezaretine havalesi tezekkür kılındı. Ol-babda emr u ferman hazret-i men-lehu’l-emrindir. Fi 8 Cemaziye’l-ahire Sene (1)327 ve fi 13 Haziran Sene (1)325 (26 Haziran 1909) Şûrâ-yı Devlet Maliye Dairesi Sanisi ve Azalar Maliye Dairesinin işbu mazbatası hey’et-i umumiyede kıraat olundu. Kanun-ı mahsus (özel kanun) ile ta’yin olunmuş olan düyun-ı gayri muntazamadan bir kısmının istisnasıyla başkaca tesviyesine devletçe lüzum ve mecburiyet görüldüğü halde şu suret-i tesviye (ödenmesi) dahi bir kanun-ı mahsus ile ta’yin edilmedikçe (belirlenmedikçe) istisna olunan düyun içün emval-i devletten akçe itası caiz olamayacağı (Mecdedddin Efendi, Müncelaki Efendi) tarafından der-meyan olunmuş ve hazinece 100 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI meblağ-ı mezburun düyun-ı gayr-i muntazamadan addi gösterilen (sayılan) sebeb-i sinin-i sabıka emanetinin ru’yu içün muvazeneye akçe vaz’ edilmesinden ve binaberin meblağ-ı mezburun muvazane haricinde kalmış (bütçe denkliği dışında) olmasından ibaret bulunmuş ise de meblağı mezbur ukûd (şartlar) ve muamelesinden tevellüd etmiş bir matlub olmayub emanet suretiyle mal sandığına tevdi’ olunmuş bir akçe olduğuna ve masarıf-ı mahalliyeye sarf edilen bu gibi emanet bir akçenin büdçede karşılığı bulunmadığı vesilesiyle düyun-ı gayr-i muntazama idâdına idhaliyle (arasına konulmasıyla) te’hir-i tesviyesi icab-ı ma’delete külliyen mugayir olacağına mebni (adalate tamamen aykırı olacağından) meblağ-ı mezburun düyun-ı gayr-i muntazamadan ihracıyla sahibine iadesi ve şimdi i’ta-yı esbabı bulunmadığı halde gelecek sene büdçesine ilavesi hususunun maliye nezaretine havalesi tezekkür kılındı. Ol-babda emr u ferman hazreti men-lehu’l-emrindir. Fi 22 Receb Sene (1) 327 ve fi 27 Temmuz sene (1)325 (9 Ağustos 1909) Şûrâ-yı Devlet Reisi ve Azalar 28 Aralık 1909 tarihli belgeden Mer’i Paşa’nın birkaç mebusla birlikte mebusluktan istifa ettiği ve yerlerine yeni mebusların seçildiği anlaşılmaktadır. Mer’i Paşa’nın mebusluktan istifasının nedeninin Halep Ticaret Mahkemesi Reisliği’ne geçişi nedeniyle olduğu bilinmektedir. Arşiv Fon Kodu: DH.MUİ. Dosya No: 21 3, Gömlek No: 3, Tarihi: 15 Zilhicce 1327 (28 Aralık 1909), Konusu: Haleb Mebusları Mustafa Efendi ve Mer'i Paşa, Karasi Mebusu Şefik Bey ve Canik Mebusu Abdullah Bey'in memuriyete tayinleriyle yerlerine yenilerinin ve Samsun Mebusluğu'na da Süleyman Necmi Bey'in seçilmesi. 101 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Dahiliye Nezaret-i Muhaberat-ı Umumiye Dairesi Halep Vilayeti’ne Telgraf Fi 28 Eylül Sene (1)325 (11 Ekim 1909) C. (Cevap) 26 Eylül Sene (1)325 (9 Ekim 1909) Halep meb’uslarından Mustafa Efendi ile Mer’i Paşa me’muriyete ta’yin olunmalarıyla meb’uslukdan feragat etmiş olduklarından yerlerine ale’lusul diğerlerinin intihabı (seçimi) icab eder. Tebyizi (temize çekilmesi) Bâ-işâret-i müsteşâri 102 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Hû Halep’e C. (Cevap) 26 Eylül Sene (1)325 Halep meb’uslarından Mustafa Efendi ile Mer’i Paşa me’muriyete ta’yin olunmasıyla meb’uslukdan ferağat etmiş olduklarından yerlerine ale’l-usul diğerlerinin intihabı icab eder. Dahiliye Nezaret-i Celilesi’ne Halep meb’uslarından Mustafa Efendi Şûrâ-yı Devlet a’zalığına Mer’i Paşa vilayet evkaf müdiriyetine ta’yin edildiklerinden ve bunların 103 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI me’muriyeti kabul eylemeleri meb’uslukdan sakıt olmalarını icab eyleyerek bu suretle Halep vilayetince iki meb’usluk inhilal eylediğinden (boşaldığından) bunlar içün Meclis-i Meb’usanın yevm-i küşadı olan Teşrin-i-sâni ibtidasına (başına) yetişmek üzere şimdiden icabına mübaşeret icab eylemekde ise bazılarınca muma-ileyhimanın me’muriyetleri Meclis-i Meb’usanca kabul ve tasdik edildikden sonra intihabata (seçime) başlanması lazım geleceği ifade kılınmasına binaen iktizasının tesri’i inbası (hızla gereğinin yapılacağı) müsterhamdır (umulmaktadır). Fi 26 Eylül Sene (1)325 Halep Valisi Fahri Dahiliye Nezaret-i Muhaberat-ı Umumiye Dairesi Huzur-ı Âlî-i Hazret-i Sadâret-penâhiye Fi 11 Teşrin-i-evvel Sene (1)325 ve fi 9 Şevval Sene (1)327 (24 Ekim 1909) Reside-i dest-i tazim olan 8 Teşrin-i-evvel Sene (1)325 (21 Ekim 1909) tarihli ve 2464 numerolu tezkire-i samiye-i sadâret-penâhileri cevabıdır. Nezaret-i acizi me’muriyetine meb’us tayin edilmiş zevat 104 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI olmayub halep meb’uslarından Mustafa Efendi ile Mer’i Paşa ve Karasi meb’usu Şefik Beğ ve Canik meb’usu Abdullah Efendi devair-i sairece me’muriyete tayin edilmiş olmalarına binaen yerlerine ale’l-usul diğerlerinin intihab ve tayini mahallerine telgrafla tebliğ olunmuştur. Olbabda. Muhtarının tarafından tebliğ kılınan emr-i âlî-i nezâret-penâhi vechile Hû Bâb-ı Âlî Daire-i Sadâret Tahrirat Kalemi / 2464 Dahiliye Nezâret-i âlîyesine Saadetlü Efendim Hazretleri Meb’usan-ı kiramdan kabul-ı me’muriyet eden zevatın yerlerine Kanun-i Esasi’nin mevadd-ı mahsusası mucebince diğerlerinin intihabı lazım geleceği Meclis-i Meb’usan riyaset-i cânîbi âlîsinden iş’ar kılınmağla meb’usana nezaret-i âlîlerinde bir me’muriyete tayin olunup kabul edenler bulunduğu halde isimlerinin serian inbası hususna himmet olunması siyakında tezkire-i muhlisi terkim kılındı. Fi 6 Şevval Sene (1)327 ve fi 8 Teşrin-i-evvel Sene (1)325 (21 Ekim 1909) Sadrazam Hüseyin 105 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Dahiliye Nezaret-i Muhaberat-ı Umumiye Dairesi Halep Vilayetine Telgraf Fi 11 Teşrin-i-evvel Sene (1)325 (23 Ekim 1909) Zeyl 28 Eylül Sene (1)325 Halep meb’uslarından Mustafa Efendi ile Mer’i Paşa’nın me’muriyete tayin olunmalarından dolayı münhal olan meb’usluklara hey’et-i a’yanın kararı vechile müntehab-ı saniler tarafından diğerleri intihab olunarak keyfiyyetin inbası lazım gelür. Halep’e bağlı olan Antep ile aralarında su meselesinden dolayı bir anlaşmazlık olmuş ve uzun süre halledilemediğinden dolayı kurulan komisyon marifetiyle çözümü yoluna gidilmiştir. Komisyonun bir üyesi de Mer’i Paşa olmuştur. Arşiv Fon Kodu: DH.MUİ. Dosya No: 92, Gömlek No: 2 1, Tarihi: 10 Cemaziye’l-evvel 1328 (20 Mayıs 1910), Konusu: Kavlık suyu meselesinden Halebliler ile Anteb'e tabi üç karye arasındaki itilafın mahkemece halledilmesi. 106 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI 09 (N) Ramazan (1)326 (5 Ekim 1908) Halep Meb’usları Hayati bin Artin Efendi’ye Hem şahid-i davacılığımda müddei (şikâyetci, davacı) olan Halepliler bir iki yüz sene evvel müretteb da’valarla mahkeme-i şer’iyyelerinden maal-umum (umumiyetle) eşhas aleyhine aldıkları gayr-ı meblağ şimdiye kadar hükmü icra edilmemiş i’lâmata istinâden tarla ile karyelerinin kadim-i hak-ı şer’iyyesini ibtal suyumuzu Halep namına zabt etmek üzere Mer’i Paşa’yı gönderdiler hükümet mu’inleri (yardımcıları) tehdid-i zulm baş-yârlarıdır (baş dostlarıdır). Tecevüzlerinin sebebiyle daima düçar olduğumuz taaddiyatdan tahlisimiz (kurtarılmamız) müsterhamdır (umulmaktadır). Elmalu Muhtarı Ali Gider Muhtarı Mehmed Arkik Muhtarı Murtaza 107 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Dahiliye Nezareti’ne C. (Cevap) 23 Nisan Sene (1)326 Ayntab’dan Meclis-i Meb’usan’a çekilen telgraf kopyası ahz edildi. Halep şehrine mahsus olan Kavlık suyunun Halep ahalisinden başka hiçbir kimsenin su ahzına hakkı olmadığı hükmen sabit olub, bu kere Ayntab kazasına tabi üç karye yedinde mezkûr karyelerin hakk-ı şürbi (sulama, içme hakkı) olduğu şer’an sabit ise kendilerine müdahale edilmemesi mealine muadil (eşdeğer) ve kuyud-ı şer’a (şer’i kayda) tabi ferman bulunması hasebiyle her sene Halep’in 108 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI suyunu kendü ziraatlerine tahsis eylemeğe teşebbüs ile ikiyüzbin nüfus ve senevi atmış yetmiş bin liralık hasılat i’ta eden bağçeleri havi Halep şehrini su kahtına ma’ruz bırakdıklarından mezkûr karyelere kuvve-yı kâfiye-i askeriye gönderilerek suyun Halep’e cereyanı te’min kılınmakda ve bu yüzden her sene bir çok müşkilat-ı tahdisiyle muamele ve muhabere cereyan eylemekde olmasına olmasına binaen bu mes’elenin her ne kadar hakları olmasa bile köylüleri dahi civarlarından mürur eden bir sudan büsbütün mahrum etmeyecek suretde bir netice-i ma’kule (akla uygun) ve haseneye rabtı zımnında devren Ayntab’da bulunduğum sırada bi’z-zat tavaggul idilüb (çok uğraşılıp) mahkeme hükmüyle sakıt olan (düşen) fermanlarda muharrer (yazılı) mikdarda suyun Halep şehrinin hak iddiası baki kalmak şartıyla köylere i’tası taraf-ı acizanemden kabul edilerek tarifi şer’i vakti vechile suyun ifrazı ve evrak-ı mevcudenin ez ser-i nev (yeni baştan) tedkikiyle güzergâha müsadif (rastlayan)… 109 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI …karyelerin senede rabtı gibi tefrikat içrasıçün Ayntab mütecazat ve ulemasından ve teşekkül eden komisyona refakat-i acizanemde teftişen bulunan Halep Evkaf Müdiri Mer’i Paşa reis ta’yin edilmiş idi muma-ileyhi Halebliler göndermiş olmayub acizileri ta’yin eyledim. Muamele eser-i tagallüb olmayub Halep şehrinin zararına ve Ayntab köylerinin lehine olarak mevcud i’lâm-ı şer’iler hilafına acizilerince müttehaz bir karardan ibaretdir. Şu müsaade- kârâne muameleden bi’l-istifade umum suyu zabt gibi enellere kapılan veyahud diğer gunâ şahsi hissiyata tabi olan erbab tama’ (aç gözlülük) ve tezvirin (yalan sözlerin) tesvid eylemiş (yazılmış, karalanmış) olduğu bu telgraf na-acildir. Esas mes’ele intihabat-ı atiyede müntehab şanı kazanmak ve şu keşmekeşden bi’l-istifade çiftliklerine fazla su gasb etmekdir. Yok ise fukara zera’ın hukukunu muhafaza değildir. Mamafih Halepliler kendi sularını şuna buna ihsana hakem olmadığını beyan ile protesto etmekde ve makamata şikâyete hazırlanmakda olduklarından ve işbu iradelerine tevkifen bi-taraf (tarafsız) bir me’mur dahi ta’yin olunsa yalnız Halep şehrinin valisi olmayub umum vilayet valisi olmaklığım hasebiyle çakerileri kadar bi-tarafane tahkikat ve ika-yı ma’delet (adalet) edemeyeceğinden üçyüz seneden beri bir mes’ele-i şer’iye vakfiyyet şeklinde taharri eden şu mes’elenin halli müyesser (kolay) olamayacak demektir. Halep bağçevanları meyanında mütekabile bulunmayub Ayntab köylülerinin hamileri olan Ayntab hâkaniyesinin tecavüzatı ise cümlenin malumu olduğundan saye-i… …Nezâret-penâhilerinde bu gibi mütegallibenin (zorbaların) fukara ve ahali hukukuna tecavüzlerine mahal vermemeğe elden geldiği mertebe çalışılacağı ma’ruzdur. Fi 29 Nisan Sene (1)326 (12 Mayıs 1910) Halep Valisi Fahri 110 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Meclis-i Meb’usan Riyaset-i Celilesi’ne 6 Mayıs Sene (1)326 ve fi 10 Cemaziye’l-evvel Sene (1)328 (19 Mayıs 1910) Halep ile Ayntab ahalisi arasında bir su mes’elesinden dolayı tahaddüs eden (ortaya çıkan) ihtilafat hakkında muktezi varakası imzalarıyla Ayntab’dan (Antep’den) riyaset-i celilelerine çekilüb ikinci arzı hal encümeni ifadesiyle tevdi’ buyrulan telgrafname üzerine sebk eden iş’ara cevaben Halep vilayetinden varid olan telgrafnamenin sureti leffen ve salifü’z-zikr telgrafname iadeten takdim kılınmış ve bu babdaki ihtilafatın mahkemece halli icab ederek idareten muamele edası gayr-ı caiz bulunduğu cihetle ana göre iktizasının ifa ve icab eden tebligat icrası lüzumu telgrafla vilayet-i müşarün-ileyhaya cevaben yazılmış olmağla olbabda. 111 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Mer’i Paşa’nın bir komisyon üyeliğini de 1911 tarihli gazete haberinden öğrenmekteyiz. Habere göre Küdüs’de bulunan bir camide hırsızlık olduğu dedikodusu araştırılmıştır. Küdüs Sirkati Meselesi Küdüs-i Şerif 6 Mayıs-Trablus Şam Mutasarrıfı Azmi Beğ ile Mirliva Haşim Paşa ve Halep Evkaf Müdiri Mer’i Paşa’dan mürekkeb olub buradaki camiü’l Ömer’de vuku’ bulan sirkati tahkik ve tedkik ile muvazzaf (görevli) komisyon ahiren icra112 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI yı vazifeye başlamış ve bekçilerden bir çoklarını maznunen (zanlı olarak) taht-ı tevkife almıştır. Komisyonun icra ettiği tahkikat neticesinde sirkatin kat’iyyen işaa edildiği (yayıldığı) mahiyetde bulunmayub eşya-yı mukaddeseden hiçbir şey aşırılmadığı anlaşılmıştır. Meseleye cidden vakıf bir zatın siyasatına nazaran gazeteler bunu hakikatden pek ziyade mübalâğa-kârâne (gereğinden fazla büyüterek) yazmaktadırlar. Diğer cihetden bu meseleye vakıf olan rical-i me’muriyetinden bir zat vuku’ bulan müracaatımızda bize şu beyanatda 113 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI bulunmuştur: İcra-yı taharriyat itmek ile muvazzaf olan zevat İngiltere ve Amerika’nın en kibar alemine mensupdurlar ve cümlesi her tarafda pek namuslu zevatdan olmak üzere tanınmışlardır. Hükümet tarafından tavzif edilmiş (vazifelendirilmiş) olan komisyon ciddi tahkikat icra… …idecektir. Eğer cidden sirkat (hırsızlık) vuku’ bulmuş ise bu takdirce hükümet-i Osmani’ye Londra ve Washington kabineleri nezdinde teşebbüsatda bulunarak mes’elede icrası icab iden ta’kibat-ı adliyeye tevessül edebilecektir. Yalnız şurası nazar-ı dikkate alınmalıdır ki bu gibi 114 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI hususatda kat’i olan cihetleri kabul ile öyle yalan yanlış her hikâyeye (anlatılana) havale-i sem’-i itibar idilmemesi ve böyle bir takım rical-i siyasiyenin kesr-i haysiyetine sebebiyet verecek mahiyetde bulunan ve sırf şaibe-i menfa’atle ileriye sürülen şeylere ehemmiyet verilmemesi icab eder. Osmanlı… 115 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Sirkate dair …..resmi Kudüs-i Şerif’de Sahratullah’da19 vuku’ bulan sirkat mes’elesinden dolayı Kudüs ve Yafa’da olduğu gibi Halep’de dahi İngiliz konsolosu aleyhinde nümayişler tertip ve icra olunacağı hakkında bazı rivayat işaa edilmesi üzerine düvel-i mütehabbe (dost devletler) konsoloslarından bazıları makam-ı vilayata müracaatla istizah-ı hakikat eylemeleriyle bu rivayatın bi-asıl ve esası olduğu beyan ve kendileri tatmin edilmiştir. Bu mesaiyat üzerine ahali arasında bazı mertebe âsâr-ı heyecan husule gelmesiyle duçar-ı endişe olan bazı tüccar dükkânlarını açmamak istemişlerse de kendileri ikna’ ve tatmin olarak dükkânları açdırılmış devriye kolları… …tezyid ve idame-i inzibat ve sükûn esbâbı istikmal edilmiştir (sağlanmıştır). Bu rivayat-ı bed-hahâneyi işaa edenler (yaynlar) hakkında tahkikat-ı mukteziye icra olunmkatadır. İstihbarat kalemi.20 Mer'i Paşa’nın Evkaf Müdürlüğünden istifa ettiği döneme ilişkin bir belgede işsizlik maaşı talep etiğini görmekteyiz. Fakat kendisine verilen cevapta kendi isteğiyle görevinden ayrılanlara kanunen işsizlik maaşı verilemez denilmiştir. Bunun üzerine Mer'i Paşa, Danıştay'a itiraz ederek ben istifa ettim ama zorunlu nedenlerim vardı, bu nedenle bana işsizlik maaşı ödenmesi lazım demiştir. Danıştay'da Mer'i Paşa'yı haklı bularak kendisine işsizlik maaşı ödenmesi gerektiğine hükmetmiştir. 19 Beytül-Makdis’de Beni-İsrail Peygamberlerinin ibadet ettikleri meşhur kaya. 1911’de Kudüs'te Cami-i Ömer'de sirkat (hırsızlık) soruşturmalarda Mer'î Paşa'nın rolü (Tanin Gazetesi, 8 Mayıs 1911, nr 963, s-2 20 116 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI İşsizlik maaşı geçici bir durum olarak kabul edilmektedir. Günümüzde bile Türkiye'de uygulanması 15-20 seneyi ancak bulan bu uygulama o zaman Osmanlı'da uygulanmaktaymış. Bu da Osmanlı'nın kurumsal ve hukuki anlamda nekadar ileri bir medeniyet olduğunu göstermektedir. Keza Danıştay'ın varlığı da öyle. İdarenin her türlü işlem ve eylemlerinin hukuka açık olmasından hareketle Mer'i Paşa da kendi durumunu bu kuruma taşıyarak hakkını aramış ve istediği sonucu da almıştır. Arşiv Fon Kodu: BEO, Dosya No: 4221, Gömlek No: 316532, Tarihi: 07 Zilkade 1331 (8 Ekim 1913), Konusu: Haleb Evkaf Müdür-i sabıkı Meri Paşa, esbab-ı zatiyeden dolayı istifa eylediği anlaşıldığından mazuliyet maaşı tahsisinin uygun olmadığı. (Maliye Hû Daire-i Sâdâret Tahrirat Kalemi Maliye Nezaret-i Celilesi’ne Fi 6 Zilkade Sene (1)331 ve fi 24 Eylül Sene (1)329 (7 Ekim 1913) 117 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI İşbu mazbataya hey’et-i umumiyyeden yazılan zeylde münderiç ekseriyet kararı mucebince Maliye Nezaret-i Celilesinden icra-yı icabına himmet buyrulmak. Ba-işaret-i aliyye-i müsteşâri Halep evkaf müdir-i sabıkı Mer’i Paşa’ya esbab-ı zatiyeden dolayı istifa eylediği anlaşılmasına binaen mazûriyet maaşı tahsisi münasip olmayacağına dair. Arşiv Fon Kodu: ŞD. Dosya No: 199, Gömlek No: 39, Tarihi: 12 (Za) Zilkade 1331 (13 Ekim 1913), Konusu: Haleb Evkaf Müdür-i sabıkı Mer’i Paşa'nın suret-i istifası hakkındaki telgraf suretinin gönderildiği. Hû Maliye Nezareti Muhassasat-ı Zatiye Müdiriyeti Zatiye ve Ma’zuliyet Şu’besi Şûrâ-yı Devlet Riyaset-i Celilesine Hülasa: Haleb evkaf müdiriyetinden müstafi Mer’i Paşa’nın talebinde bulunduğu me’zuliyet (azledilme, görevden ayrılma) maaşı hakkında Esbab-ı zatiyeye müstenid olmaksızın me’muriyetinden istifa ederek me’zuliyet maaşı talebinde bulunmuş ise de cevab-ı red 118 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI verildiğinden bahisle maaş-ı mezkûrun tahsis edilmesine dair Halep evkaf müdiriyetinden müstafi (çekilmiş) Mer’i imzasıyla makam-ı celil-i sâdâretpenâhiye ba-takdim Şûrâ-yı Devlet’e havale buyrulan ve cereyan-ı muamelenin ilave-i mütalaa ile iş’arı zımnında tevdi’ buyrulan arz-ı hal üzerine evrak-ı sabıkası celb ve tedkik olundukda muma-ileyh me’zuliyet maaşı tahsisine mesağ-ı kanuni olmadığı meclis-i müdiranın ittihaz eylediği ekseriyet kararı icabından bulunduğu tebeyyün ederek karar-ı mezkûrun bir suretiyle mezkûr arz-ı halin leffen arz ve takdim kılındığı beyanıyla arzı ihtiram olunur efendim hazretleri. Fi 1 Rebiü’l-ahir Sene 1331 ve fi 25 Şubat Sene (1)328 (10 Mart 1913) Maliye Nazırı 119 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Hû Maliye Nezareti Muhassasat-ı Zatiye Müdiriyeti Zatiye ve Ma’zuliyet Şu’besi Meclis-i Müdiratın 15 Şubat Sene (1)327 tarihli ve yüzotuziki numerolu kararnamesi suretidir. 26886 Halep evkaf müdir-i sabıkı (eski müdürü) Mer’i Paşa’nın suret-i istifadesinden bahisle esbab-ı zatiyeye mübteni olmayubda vazife-i me’muriyetinden dolayı istifaya mecbur kalan me’murine müddet-i istihdamları nisbetinde ma’zuliyet maaşı hususu hakkında mahsusat-ı zatiyye müdiriyetinin merbut mazbatası meclis-i müdiratda kıraat olundu (okundu). Mebhus-ün anh (bahsi geçmiş) mes’elenin hin-i müzakeresinde ekalliyet-i arâ tarafından me’murin-i mülkiye ma’zuliyet maaşlarına dair olan 8 Ağustos Sene (1)325 (21 Ağustos 1909) kanunun birinci maddesinde me’muriyetinin lagv olunması veya devletçe görülen lüzuma mebni infisal etmesi (görevinden ayrılması) veyahud esbab-ı sıhhiyeye mebni terk-i hidmete mecbur olduğu daire-i aidesince tahakkuk eylemesi üzerine açıkda kalan me’murin-i mülkiyeye (mülkiye memurlarına) ma’zuliyet maaşı tahsis olunacağı muharer olmasına nazaran esbab-ı sıhhiyenin gayrı (başka) bir sebeble terk-i hidmet edenlere ma’zuliyet maaşı tahsis edilemeyeceği anlaşılmakda ise de kanun-ı mebhus-ün anhın (bahsi geçen kanunun) mevadd-ı atiyesinden müsteban olduğu üzere ma’zuliyet maaşına kesb-i istihkak eden me’murin-i mazule marru’z-zikr üç kısımdan ibaret olmayub idareten azl edilerek mensub olduğu dairece cevaz-ı istihdamlarına karar verilenler ile taht-ı muhakemeye alınarak istihsal-i berat edenlere de ma’zuliyet maaşı tahsis olunacağı ve diğer tarafdan me’muriyeti lagv edilen veya esbab-ı sıhhiyeden naşi terk-i hidmet eyleyenlerin müddet-i hidmetleri onbeş seneye baliğ olmaz ise ma’zuliyet maaşı taleb ve ahzına selahiyeti olamayacağı cihetle birinci madde müfadı (yorumu) ma’zuliyet maaşı tahsis olunacak me’murinin ta’yini içün 120 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI efradını cami’ ve ağyarını mani’21 bir ta’rif-i vâzıh (açık, aşikâr bir tarif) ve gayr-ı muhtevi olub binaenaleyh kimlerin ma’zuliyet maaşı alması icab edeceğini tefrikde (ayırdetmekde) yalnız madde-i mezkûrenin değil kanunun mevadd-ı umumiyyesinin nazar u dikkate alınması muktezi idiğü (gerekli olduğu) ve üçüncü maddesi hükmünce kanun ancak esbab-ı zatiyeden naşi istifa eylemiş olanları ma’zuliyet maaşı almak hakkından mahrum etmekde ise de vazife-i me’muriyete müteallik esbabın da isbabı zatiyenin de gayrı (başka) olduğu derkâr ve ve terk-i hidmet mecburiyetini tahsis-i maaşa esas olmak üzere kabul eyleyen vaz’-ı kanunun münhasıren mecburiyet-i cismaniye ve maddiyeyi makbul görerek andan daha mühim olan mecburiyet-i ma’neviyyeyi red ve inkâr etmek istemiş olması gayr-ı muhtemel bulunduğundan kanunun bu hususta sakit olmasını eser-i zuhül olarak telakki eylemek zaruri bulunduğu ve esbab-ı sıhhiyenin gayrı esbabın resmi mi yoksa zati mi olacağını hakkıyla ta’yine medar bir mi’yar (ölçü) olamayacağı bahsine gelince ma’zuliyet maaşı onbeş seneden yirmi seneye kadar hidmet-i hükümetde bulunanlara son me’muriyet maaşının rub’-ı (dörtte biri) ve yirmidört otuz seneye kadar mesbuku’l-hidme olanlara sülüsü (üçte biri) ve otuz seneden fazla hidmet edenlere de nısfı (yarısı) derecesinde tahsis edilmekte olub maişetini maaş-ı muhasasıyla te’min eden namuskâr bir aile reisinin mecburiyet-i kaviyye ve elime karşısunda kalmadıkça ihtiyar-ı istifa etmesi ve her zaman ve mesleğin adamı olabilmek tıynetinde bulunanların ise böyle bir mecburiyete ma’ruz kalabilmesi gayrı mutasavver (kararlaştırılmış) olmasıyla mutalaa-i mezkûre hattızatında şayan-ı ehemmiyet olmadığı gibi esbab-ı zatiyeyi esbab-ı resmiye şekil ve suretine ifrag (dönüşme) ile maa-haza (bununla beraber) ma’zuliyet maaşı almak hevesine düşen birkaç kişinin vücudu farz ve takdir edilse bile hükm-i kanun icabınca maaşat-ı mezkûre kayd-ı hayat şartıyla tahsis olub me’muriyet-ı sabıkaya muadil olarak iki defa teklif edilecek hidmetin adem-i kabulüyle sakıt olacağına göre bu gibilere bir müddet içün verilecek maaşın mikdarı haşiyet-i resmiyelerinin muhafası 21 Ağyarını mani, efradını cami: Alınmaması gerekenleri dışarıda bırakan, alınması gerekli olanları ise içine alan, tam ve eksiksiz. (tarifin tarifi) anlamındadır. 121 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI maksadıyla terk-i hidmete mecbur olmayub da ailesiyle beraber aç kalan asdika-yı me’murinin (sadık memurların) düçar olacakları felaket yanında haiz-i kıymet olamayacağından vazife-i mevduanın sevk ve ilca’sıyla (zorlamasıyla) terk-i hidmete mecbur olanlara da ma’zuliyet maaşı tahsis olunmak üzere kanun-ı mezkûrun üçüncü maddesi hükmünü tefsiren Şûrâ-yı Devlet’den karar istihsali lazım geleceği mütalaası serd edilmiş ve mülahazat-ı mesrude (söylenmiş düşünce) muktezâ-yı ma’delet ve maslahata muvafık ve ma’zuliyet kanununun derdest bulunan ta’dilatı meyanında bu cihetin de piş-i nazar-ı dikkate alınması münasip görünmüş ise de el-yevm meri (geçerli) olan kanunun birinci maddesinde esbab-ı sıhhiyeden dolayı istifa edenlere ma’zuliyet maaşı verileceği muserrah (açıklanmış) olmasına nazaran bu babda tefsir suretiyle bir şey yapılmak mümkün olamayacağına ekseriyetle karar verilmiş olmağla ana (ona) göre icra-yı icabının muhassasat-ı zatiye müdiriyetine tebliği menut-ı re’y-i sami-i nezâret-penâhileridir. Ol-babda. Aslına mutabıktır. Fi 13 Şubat Sene (1)328 (26 Şubat 1913) Hû Nezaret-i Evkaf-ı Hümâyûn Me’murin Kalemi Şûrâ-yı Devlet Riyaset-i Celilesi Canib-i Âlîsine 122 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Taleb buyrulan telgrafnamenin bir kıt’a suret-i musaddakasının leffen takdim kılındığına dair. Ma’ruzi çakerleridir. Fi 10 Nisan Sene (1)329 (23 Nisan 1913) tarihli dört numerolu tezkire-i celile-i riyaset-penâhileri cevabıdır. Halep evkaf müdir-i sabıkı Mer’i Paşa’nın müstafi (görevden ayrılmış) add edilmesine esas ittihaz olunub bir suret-i musaddakasının (onaylı suretinin) tesyarı (gönderilmesi) iş’ar buyrulan telgrafnamenin suret-i musaddakası (onaylı sureti) leffen takdim-i huzur-ı âlî-i riyaset-penâhileri kılınmağla ol-babda emr u ferman hazret-i men-lehü’l-emrindir. Fi 29 Cemade’l-ula (Cemaziye’l-evvel) Sene (1)331 ve fi 23 Nisan Sene (1)329 (6 Mayıs 1913) Evkaf Nazırı Sadr-ı Azam Kıbrıslı Mehmet Kamil Paşa’nın oğlu Şevket Bey ve Mehmed Mer’i Paşa 123 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Hû Huzur-ı Sami-i Cenâb-ı Sâdâret-penâhiye Ma’ruz-i çaker-i kemineleridir ki, Halep evkaf müdiriyetinden gayr-ı zatiyye gibi esbabla istifaya mecbur olduğu ma’zuliyet maaşının tahsisini müsted’i maliye nezaret-i 124 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI celilesine fi 21 Haziran Sene (1)327 (4 Temmuz 1911) tarihinde takdim eylemiş olduğum istid’a da beyan ve ta’dat edilmişdir. Ma’an tahsisi Şûrâyı Devlet kararına muhtaç olduğu nezaret-i müşarün-ileyhadan tefhim olması üzerine fi 17 Mayıs Sene (1)328 (20 Mayıs 1912) tarihli arz-ı hal ile makam-ı celil-i asâfânelerine müracaat olunarak icra-i mezkûr arz-ı hal şûrâ-yı müşarün-ileyhada gaib (kayıp) olduğu anlaşılmağla fi 9 Eylül Sene (1)332 (22 Eylül 1916) tarihinde kezalik makam-ı sami-i hidivanelerine takdim kılınan arz-ı hal evkaf-ı hümayun nezaret-i celilesine lede’l-havale ma’an tahsisi lazım geleceği arz ve iş’ar edildiği kalem-i mahsus tarafından vekil-i çakerâneme tefhim ve arz-ı hal hıfz olunmuşdur. Halbuki işbu istid’a-yı çakerânem maliye nezaret-i celilesinden şikâyeti havi olub icab-ı kanun ve ma’deletin icrası zımnında Şûrâ-yı Devlet’e havale-i istirham olunmuş olduğundan behemahal şûrâ-yı müşarün-ileyhaya havalesi usul ve ahkâm-ı kanuniye iktizasından malum-ı sami-i cenâb-ı sâdâretpenâhileri buyrulduğu üzere icra-i neşr buyrulan ma’zuliyet kanununun üçüncü maddesinde esbab-ı zatiyyeden istifa edenlere maaş i’ta olunmayacağı zir ve beyan olunmuş işbu beyanın mefhum-ı mualifi (diğer anlamı) ki mecbur-ı istifa edenlere verileceği (verilmesi) mümkündür. Mefhum-ı muhalif (aykırı anlamı ile) amel etmek bi’l-cümle ahkâm-ı şer’iyyede bile cari olduğu gibi devletin kaffe-i kavanin (kanunlar) ve nizamatı ol vechile tatbik olunagelmektedir. Esbab-ı zatiyyeden olmayarak ve mesela çakerleri gibi mes’uliyet-i maddiye ve maneviyeden korkarak mecbur-ı istifa eden bir me’murun ma’zuliyet maaşından mahrum edilmesi adalet ile kabil-i te’lif olmayacağı der-kâr bulunmağla maliye nezaret-i celilesinde ve makam-ı sami-i hidivilerinin kalem-i mahsusunu mahfuz marru’l-arz iki istid’anın celbi ile icabı taht-ı karara alınmak üzere Şûrâ-yı Devlet Riyaset-i Celilesine havale buyrulması babında ve her halde emr u ferman hazret-i veliyyü’l-emrindir. Fi 21 Teşrin-i-evvel Sene (1)328 (21 Kasım 1912) Bende Mehmed Mer’i Fi 21 Teşrin-i-evvel Sene (1)328 (21 Kasım 1912) Halep Evkaf Müdiriyetinden Müstafi Bende Mehmed Mer’i 125 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI 126 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Şûrâ-yı Devlet’e Mahsus Müsvedde Varakası Fi 29 Şevval Sene (1)331 ve fi 18 Eylül Sene (1)329 (1 Ekim 1913) Maliye dairesinin işbu mazbatası hey’et-i umumide kıraat olundu. Hey’etden üç zat me’murin-i mülkiye ma’zuliyet maaşlarına dair olan kanunun üçüncü maddesi mantuken ve mefhumen iki kaide vaz’ etmekde olub mantuken vaz’ eylediği faide muhakeme altında bulunanların ve bir hükm-i kanuniye müstenid olmayub (dayanmayıp) da idare-i azl edilerek (idare tarafından görevden alınarak) mensub olduğu dairece cevaz-ı istihdamına karar verilmiş olanların ve esbab-ı zatiyyeden (kendi isteklerinden) dolayı me’muriyetlerinden istifa edenlerin ve onbeş sene hidmeti sebk etmiş bulunanların ma’zuliyet maaşı talebine hakkı olamayacağına dair olub mefhumen (yorum olarak) vaz’ettiği kaide dahi muhakeme altına alınmayarak idareten azl edilüb cevaz-ı istihdam kararı istihsal edenlerin ve esbab-ı gayr-ı zatiyyeden dolayı istifa edenlerin ve onbeş sene hidmeti sebk etmiş bulunanların ma’zuliyet maaşı talebine hakları olamayacağına dair olduğu ve bilahare berâet edenleri de muhakeme altına alınanlardan esbab-ı mucibede esbab-ı zatiyeden istisna edilerek berâet edenlerle esbab-ı mucibeye mebni istifa edenlerin ma’zuliyet maaşına müstehak oldukları ayrıca tasrih edilmiş bulunduğu cihetle istifada aranacak cihet kanunen esbab-ı zatiyeye müstenid olub olmadığına esbab-ı zatiyeden ise esbab-ı sahihadan (doğru) bulunub bulunmadığına mahzar ve esbab-ı sıhhiyenin gayr-ı esbab-ı zatiyeye mebni istifanın ma’zuliyet maaşına mani ve esbab-ı gayr-ı zatiyeye müstenid istifanın ma’zuliyet maaşına gayr-ı mani addinin (sayılmasının) bir netice-i zaruriye olarak kabulü bir emr-i bahir (açık bir emir) bulunmağla ve Mer’i Paşa’nın kıraat olunan (okunan) istifa-namesi ise maslahata ve iş’aratının adem-i is’afından (isteğinin yerine getirilmesinden) mütevellid müşkilata müstenid (dayanmış) olmağla müşarün-ileyhin ma’zuliyet (işsizlik maaşı) maaşı ahzına hakkı olduğu rey’inde bulunmuşlar ise de mezkûr kanunun birinci maddesinde esbab-ı sıhhiyyeden dolayı terk-i hidmete mecbur olanlara ma’zuliyet maaşı. 127 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Şûrâ-yı Devlet’e Mahsus Müsvedde Varakası Tahsis olunacağı ve ikinci maddesinde esbab-ı zatiyeden dolayı me’muriyetlerinden istifa eyleyenlerin (edenlerin) ma’zuliyet (işsizlik) maaşı talebine hakları olmadığı musarrah olub şimdiye kadar da bu yolda ifa-yı muamele edilegelmekde olmasına ve paşa-yı müşarün-ileyhin evrakı melfufiye meyanında (evraklarının ekinde) bulunan istifa-namesi sureti musaddakasından (onaylı suretinden) esbab-ı zatiyeden naşi (kendi isteğinden dolayı) istifa eylediği anlaşılmasına binaen müşarün-ileyhe ma’zuliyet maaşı i’tasına (işsizlik maaşı bağlanmasına) imkân-ı kanuni 128 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI görülemediğinden maliye nezâretine tebliği ekseriyetle tezekkür kılındı. Ol-babda. Not: Bu yazı müsvette olarak hazırlanmış sonra temize çekilmiştir. Yani yeniden kaleme alınmıştır. Dikkat edilirse Müsvedde dahi imzalanmıştır. Daha sonra temize çekilen nüshasıyla birlikte bu müsvedde de imzaya getirilerek komisyon üyelerinin kontrolüne sunulmaktadır. 129 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Hû Nezaret-i Evkaf-ı Hümâyûn Me’murin Kalemi Halep Evkaf Müdiri Mer’i Paşa tarafından Evkaf Nezaretine keşide olunan 8 Haziran Sene (1)327 (21 Haziran 1911) tarihli telgrafnamenin suretidir. C.(Cevap) 20958/42 28 Mayıs (1)327 (10 Haziran 1911) tarihli teşkilat-ı ketebe (teşkilat yazıcıları) hakkında son 29 numero 2 Nisan Sene (1)327 (15 Nisan 1911) tarihiyle istirham olunan zamaim icra buyrulmadığı gibi dairenin maliyeye inkılâb eden ikiyüzkırkdörtbin guruş deynine mukabil diğer ma’ruzata 51 numerolu 1 Haziran Sene (1)327 (14 Haziran 1911) tarihinde yüzyirmibin guruşdan fazla verilmeyeceğinden bunun ile idare-i umur edilmesi irade buyrulduğuna üçyüzyirmidört senesi Temmuz’undan Şubat nihayetine 299 bin guruşla daire medyun (borçlu) bulunduğu bunun mukabili (karşılığı) maliyeden alınacağı ve bunun kısm-ı küllisi emanet hükmünde mütevellilere raci’ (aid) bulunacağı halde yalnız meb’usandan (milletvekillerinden) olan zatın matlubu (alacağı) telgrafla aldırılarak, verilmiş ve diğerlerinin matlubu (alacağı) madde-i kanuniyenin tasdikine taalluk (bağlı) olunduğundan daire buna değin hiç mal-ı maktu’a (götürü mal) almayacağı gibi i’lâmat ve hüccec-i şer’iyye (şer’i deliller) mucebince mütevellilere (vakıf idarecilerine) sarfiyat icra edegeldiği halde nezaret-i celileden hiçbir uğraş vuku’ bulmadığından ve bura evkafınca alakadar olanların ahvali (durumu) hakkındaki meclis idare-i vilayetle vilayetin iş’arından te’kiden 30 Mayıs Sene minh tarih ve 73 numerolu telgrafnamede bahs edilmiş iken üçyüzonbeş’den i’tibaren mal maktu’ ahzı ile beratı muzırra sarfiyyat icrası cevaben 20669/78 ve 22 Mayıs Sene (1)327 (4 Haziran 1911) tarihiyle irade buyrulan hazinenin menafi’ne müteallik (hazinenin menfaatine bağlı) olarak meclis idare ile vilayetçe bi’t-tecil iş’ar olunan birçok ma’ruzatlar cevabsız kalmakda olduğuna binaen müşkil-i mevkide kaldığım gibi hüsn-i idare-i umur kat’iyyen gayr-ı mümkün bulunmağla (bu şartlarda idare etmem, yöneticilik yapmam mümkün olmadığından) işler içinden haysiyetle çekilmekliğim içün istifayı acizanemin kabul buyrulması. Mukabele olunmuşdur. Bende 130 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Şûrâ-yı Devlet Riyaset-i Celilesinden vuku’ bulan talebe mebni daire-i müşarün-ileyhaya takdim olunmak üzere ihraç olunan işbu telgrafname suretinin aslına mutabakatı tasdik kılındı. Fi 12 Nisan Sene (1)329 (25 Nisan 1913) Mühür: Evkaf-ı Hümâyûn Arşiv Fon Kodu: ŞD. Dosya No: 3142, Gömlek No: 47, Tarihi: 03 (Ca) Cemaziye’l-evvel 1335 (25 Şubat 1917),Konusu: Haleb Evkaf Müdüri esbakı Ahmed? (Mehmed) Mer’i Paşa'nın harcırah ve aidat-ı tekaüdiyye kat’ı meselesi hakkında olunacak muamele. (İstida 42) Hülasa-i Madde: Halep evkaf müdir-i esbakı Ahmed (Mehmed) Meri Paşa’nın harcirah ve aidat-ı tekâudiye kat’ı (kesilmesi) mes’elesine dair. Havi Olduğu Evrak 131 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Numru 783 Tarih Fi 9 Teşrin-i-evvel Sene (1)332 Arz-ı hal (Dilekçe) Numru 224 Tarih Fi 5 Haziran Minh (1332)Derkenar sureti Numru 99847/16 Fi 26 Teşrin-i-sani Sene (1)332 Evkaf nezaretinin tezkire-i cevabiyesi ----------------------- Fi 5 Mart Sene (1)332 Suret Numru 11354 Fi 24 Kanun-i-sani Sene (1)332 Evkaf tezkire-i cevabiyesi ---------------------------------------------------------------Evkaf müzekkeresi, Tezkire sureti, Kayd sureti 132 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Hû Şûrâ-yı Devlet’e Mahsus Müsvedde Varakası Zabıt / Fi 22 Safer Sene (1)332 (8 Mayıs 1904) Evkaf Müfettişlerinden Mer’i Paşa’ya i’ta edilüb yolsuz sarfiyyatdan add olunan harcirah ile müfettiş muma-ileyhe verilen yevmiyelerden kat’ olunmayan (kesilmeyen) aidat mülasebesiyle emlakına mevzu’ hacizin tamamen fekk (kaldırılmaması) mucib-i ma’zuriyyeti (özürü) olduğundan bahisle bazı ifade ve müdafaatı havi halep evkaf müdir-i sabıkı (önceki müdürü) Mer’i Paşa tarafından bi’t-takdim Şûrâ-yı Devlet’e havale buyrulan arz-ı hal bi’l-muhabere evkaf-ı hümâyûn nezareti muhasebesinden alınub makam-ı nezaretime mürsel müzekkereleriyle maliyeve nafia dairesinde mütalaa olunan mezkûr müzekkerelerde muhasib-i mesul sıfatıyla muma-ileyhin zaman-ı idaresi hesabatının vilayet muhasebesince tedkik ve kabulü muamelesinin her kefiline muvafakat ettirildikçe te'diyat-ı mezkûre mikdarındaki kefaletin fekkine imkân olmadığı beyan edilmeğe hesabat-ı mezburede el-yevm neticelenmemiş ise muma-ileyhin müzmin mes’elesi hakkında iddia ve müdafaatını divanı muhasebata serd ve beyan eylemesi ve ikmal-i muhasebe ile keyfiyyet bir hükme iktiran eylemiş olduğu (ulaştığı) ve mezkûr muayenede mürur etmiş takrirde hükm-i lâhıka (ulaşan hükme) karşı usulen temyiz tarikine (yoluna) müracaat etmesi lazım gelir haciz maddesine gelince divan-ı muhasebat kararnamesinin kırksekizinci maddesi mucebince me’muriyet ve küfelasının (kefillerinin) emlak mahcuzesinin (hacizli emlakının) taklil (indirim) mikdarı veya haczin ahar (başka, diğer) emlak üzerine nakli keyfiyyeti divanca taht-ı hükme alınabilecek hususatdan olmağla bu cihet içün de divan muhasebat riyasetine müracaat eylemesi iktiza eder (gerekir). Ol-vechile takdim-i keyfiyyet ettirilmek üzere evrakının makamı müsteşariye tevdi’ine karar verildi. Aşağıdaki belge Mer’i Paşa’yla doğrudan ilgili son belgedir. Ancak bu belge çok önemli bir kapıyı aralamıştır. Bu kapı açılarak olaylar ayrı olarak incelenecektir. Lakin geniş olarak olaylar incelenmeden önce Mer’i Paşa’nın oğluna ait bazı belgeler incelenecektir. 133 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Arşiv Fon Kodu: DH.KMS. Dosya No: 53 -1, Gömlek No: 7, Tarihi: 27 Şaban 1337 (28 Mayıs 1919), Konusu: Halep'den Zor'a gelen Şerif Nasır b. Ali'nin icraatı hakkındaki şikayet. Dahiliye Nezaret-i Kalem-i Mahsus Müdiriyeti Huzur-ı Âlî-i Hazret-i Sadâret-penâhiye Fi 27 Mayıs Sene (1)335 (28 Mayıs 1919) 134 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Halep’den Zor’a gelen ve eşraf ve ahali-i mahalliye tarafından istikbal olunan (karşılanan) Şerif Nasır bin Ali’nin muvasalatının (gelmesinin) ikinci günü cevami-i şerife minareleriyle kubbellerinde bulunan Tunç’dan ma’mul hilal ve yıldızlara Türklük ve Osmaniliğin alamet-i istiklalidir diye ateş ettirdiği ve bu suretle kurşunla mezkûr abideleri tahrip itmesinden dolayı ahalinin müteessir olduğunun ve ahaliyi soymağa da teşebbüs etmesi üzerine Şerif namına Zor’da mutasarrıf bulunan Halebli Mer’i Paşa, Bağdad’daki İngiliz kumandanına müracaat ve taleb-i muavenet eyleyerek (yardım isteyerek) İngilizler’in Zor’u işgal eylediğine ve teferruatına dair Diyarbekir vilayetinden alınan tahrirat ile Şerif Nasır’ın neşr ettiği beyanname aynen manzur-ı sami-i fehimaneleri buyrulmak üzere leffen takdim kılındı. Ol-babda. Mer’i Paşa’nın 1906’da Mecidi Nişanıyla Çekilmiş Fotoğrafı 135 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI 5.BÖLÜM MEHMED MER’İ PAŞA’NIN OĞLU ABDÜLKADİR NASİH BEY Mer'î Paşazâde Abdülkadir Nâsih Bey (1878-1931) 136 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Arşiv Fon Kodu: DH.SAİDd... Dosya No: 143, Gömlek No: 223, Tarihi: 29 (Z) Zilhicce 1294 (4 Ocak 1878), Konusu: Abdülkadir Nasih Bey; 1294 Haleb doğumlu, Meri Paşa'nın oğlu Abdülkadir Nasih Beğ’in Rum İli Beğlerbeği payelülerinden Saadetlü Mer’i Paşa Hazretlerinin mahdumudur. Binikiyüzdoksandört senesi Hicriyesinde sene-i maliye 1293 Halep’de tevellüd ettiği nüfus tezkere-i umumiyesinde muharrerdir. 137 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Halep sıbyan mektebinde mukaddeman umum-i diniyyeyi ve mekteb-i rüşdisiyle mekteb-i idadi-i mülkiyesinde müretteb dersleri bade’t-tahsil 5 Temmuz Sene (1)305 ve 4 Temmuz (1)314 tarihlerinde aliyyü’l-a’lâ (pekiyi) ve karîbü’l a’lâ (iyiye yakın) derecesinde iki kıt’a şehadetname almıştır. Mekteb-i hukukun birinci sınıfında iki sene devam ettikden sonra bi’l-ihiyar (kendi isteğiyle) terk-i tahsil etdiği terceme-i halinde mündericdir (yer almıştır). Halep vilayeti mektûbî kalemine onbeş mah kadar mülazemetle o esnada ve üçyüzyirmi senesi Zilkadesinin altısında 21 Kanun-i-sâni Sene (1)318 (4 Aralık 1902) seksenbir guruş sülüsan maaşla Halep Mekteb-i İdadisi (ilkokul mektebi) Ziraat Şu’besi Cağrafya ve Usul Defteri Zirai Muallimliklerine vekâleten ta’yin olunmuş ise de asılın ta’yininden naşi üçyüzyirmibir senesi Saferinin yirmisinde 23 Nisan Sene (1)319 (6 Mayıs 1903) vekâlet-i mezkûreden infikak eylemiştir. Zilhiccesinin onüçünde 17 Şubat Sene (1)319 (1 Mart 1904) tahlifi (yeninle) bi’l-icra beşyüz guruş maaşla Şam Ziraat Bankası Şu’besi hisse-i iane mukayyidliğine ta’yin ve üçyüzyirmiüç senesi Rebiü’l-evvelinin yirmiikisinde (27 Mayıs 1905) 14 Mayıs Sene (1)321 (27 Mayıs 1905) altıyüz guruş maaşla İzmir Şu’besi hisse-i iane mukayyedliğine tahvil olunarak ifa-yı vazife ye mübaşeret eylemiştir. İzmir Şu’be Me’murluğunun muma-ileyhin terceme-i hal varakası mündericatının evrak müsbetesine muvafık bulunduğu hakkındaki şerhi makam-ı celil-i vilayetden tasdik ve ifa-yı vazife etmekde olduğu mezkûr banka idare-i umumiyesinden tenmik kılınmıştır. Hidemat-ı sabıkasında müddet-i istihdam ve mikdar-ı maaş ve keyfiyyet-i infikakın (görevinden ayrılmasının) zimmeti havi Maarif-i Umumiye Nezaret-i Celilesi’nin 16 Ağustos Sene (1)321 (29 Ağustos 1905) ve 13 Nisan Sene (1)322 (26 Nisan 1906) tarihli tezkireleriyle Halep Mekteb-i İdadisi Müdiriyeti’nin 9 Teşrin-i-evvel Sene (1)319 (22 Ekim 1903) tarihli derkenarı (yazı kenarına üst makamın yazdığı kısa not, talimat) usul-i terceme-i hali varakasıyla mahfuz olub Şam Ziraat Bankası Şu’besi Meclis İdaresi’nin 6 Kanun-i-sâni Sene 1)321 (19 Ocak 1906) tarihli mazbatası ve nüfus tezkire-i Osmanisiyle mekteb-i rüşdi ve idadi şehadetnemaleri aynen görülüp iade kılınmış ve hidmet-i hazırasında ifa138 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI yı vazifeye tarih-i mübaşeretiyle mikdarı maaşı ve evvelce tahlif eylediği evrak-ı muhabereden anlaşılmıştır. Fi 9 Rebiü’l-evvel Sene (1)325 (22 Nisan 1907), 9 Nisan Sene (1)323 (22 Nisan 1907) Muma-ileyhin binüçyüzyirmidört senesi Cemaziye’l-ahiresinin onunda 19 Temmuz Sene (1)322 (1 Ağustos 1906) yediyüz guruş maaşla Hama Ziraat Bank Sanduğu Muhasebe Kitabetine nakl edilerek memurin-i sabıkasınca zimmet ve ilişiği olmadığı İzmir Ziraat bank Şu’besi Meclis İdaresi’nin 26 Eylül Sene (1)324 (9 Ekim 1908) tarihli mazbatasına atfen Ziraat Bankası İdare-i Umumiyesi’nin 13 Teşrin-i-sâni Sene (1)323 (26 Kasım 1907) tarihli vukuat pusulasında gösterilmiştir. Muma-ileyhin vazifesine mübaşereti tarihinden i’tibaren binbeşyüz guruş ve başkaca ikiyüzelli guruş masarıfla terfien halep vilayeti tahsilat müdiyetine nakil olunduğu Maliye Sicil Şu’besinin 25 Mart Sene (1)325 (7 Nisan 1909) tarihli vukuat pusulasıyla bildirilmiştir. Muma-ileyhin Halep vilayeti tensik (düzenleme) komisyonunun beşinci maddesine tevfikan üçyüzyirmiyedi senesi Zilhiccesinin yirmiüçünde 23 Teşrin-i-evvel Sene (1)326 (5 Kasım 1910).....beşyüzyirmibeş guruş yevmiye?maaş tahsis edildiği 6 Nisan Sene (1)326 (19 Nisan 1910) tarihli ve kırkbeş senesinde ………..(silik yerler var) Muma-ileyhin 3 Teşrin-i-evvel Sene (1)324 (16 Ekim 1908) tarihinden 28 Şubat Sene (1)324 (13 Mart 1909) tarihine kadar yediyüzlelli guruş maaşla vekâleten 1 Mayıs (1)325 (14 Mayıs 1909) tarihinden 22 Kanun-i-evvel Sene (1)325 (4 Ocak 1910) tarihine kadar binbeşyüz guruş maaşla asaleten mezkûr tahsil müdirliğinde bulunarak tevkifat-ı nizamiye ile emval-i miriyeden bir gunâ zimmet ve ilişiği olmadığı Halep vilayeti meclis idaresinin mazbatasına atfen 11 Teşrin-i-evvel Sene (1)327 (24 Ekim 1911) tarihli vukuat pusulasında beyan kılınmıştır. Abdülkadir Nasih Bey babasının memuriyeti esnasında görevde bulunmuştur. Ancak babası kadar girişken ve liyakatli bir memur olmadığı Sicil-i Ahval’deki kısa anlatımından anlaşılmaktadır. Tahsilini yarıda 139 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI bırakarak memuriyete başlamıştır. Ziraat Bankası’nda memur olarak çalıştığı daha sonra muhtelif görevlerde bulunduğu anlaşılmaktadır. Bununla birlikte edebi yönü olan, şiir yazabilecek yeteneğe sahip birisidir. Aşağıdaki belgede Abdülkadir Efendi’nin Hukuk Fakültesini bitirmeden yarıda bıraktığı ve Ziraat Bankasında görevli olduğu belirtilmektedir. Arşiv Fon Kodu: MF.MKT. Dosya No: 925, Gömlek No: 71, Tarihi: 02 Rebiü’l-evvel 1324 (26 Nisan 1906), Konusu: İzmir Ziraat Bankası Şubesi Hisse-i İane Mukayyidi Abdülkadir Nasih Efendi'nin Mekteb-i Hukuk'a iki yıl devam ettikten sonra kendi isteğiyle tahsilini terk ettiği. Hû Ticaret ve Nafia Nezareti Ziraat Bankası / Numero: Umumi 51721 Hususi 2 Maarif Nezaret-i Celilesi’ne Devletlü Efendim Hazretleri İzmir Ziraat Bankası Şu’besi Hisse-i İane Mukayyidi Abdüulkadir Nasih Efendi bin Mehmed Mer’i Paşa’nın ale’l-usul i’ta etmiş olduğu terceme-i hal varakasında üçyüz on dört senesi Teşrin-i-evveli evailinde 140 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI mekteb-i hukuk-ı şâhâneye kayd ve kabul olunarak üç yüz on altı senesi Haziranında terk-i tahsil eylediği gösterilmiş ise de yedinde (elinde) bir gûna varaka-i müsbete bulunmadığını ifade etmesine mebni bu-babdaki malumat-ı kaydiyyenin savb-ı âlî-i asâfânelerinden luzum-ı istifsarı mezkûr banka idare-i umumiyesinden ifade kılınmağla ol-babda emr u ferman hazret-i men-lehu’l-emrindir. Fi 6 Safer Sene (1)324 ve fi 18 Mart Sene (1)322 (1 Nisan 1906) Ticaret ve Nafia Nazırı Bende Hû Maarif-i Umumiye Nezareti Mektûbî Kalemi Telgraf Müseveddatına Mahsus Varakadır Fi 2 Rebiü’l-evvel (1)324 ve fi 13 Nisan (1)322 (26 Nisan 1906) Ticaret ve Nafia Nezaret-i Celilesi’ne 141 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI İzmir Ziraat Bankası Şu’besi Hisse-i İane Mukayyidi Abdülkadir Nasih Efendi bin Mehmed Mer’i Paşa’nın ale’l-usul i’ta etmiş olduğu terceme-i hal varakasında üç yüz on dört senesi Teşrin-i-evveli evailinde (başında) Mekteb-i Hukuk-ı Şâhâneye kayd ve kabul olunarak üç yüz on altı senesi Haziranında terk-i tahsil eylediği gösterilmiş ise de yedinde bir gûna varaka-i müsbete bulunmadığını ifade etmekde olmasına mebni bubabdaki malumat-ı kaydiyyenin inbasına dair varid olan 18 Mart Sene (1)322 tarihli ve iki numerolu tezkire-i aliyye-i asâfânelerine cevabdır. İzmir Ziraat Bankası Şu’besi Hisse-i İane Mukayyidi Abdülkadir Nasih Efendi üç yüz on dört senesi Eylülünde Mekteb-i Hukuk-ı Şâhâne’ye dahil olub ve iki sene devam ettikden sonra üç yüz on altı senesinde birinci sınıfda bi’l-ihtiyar terk-i tahsil eylemiş olduğu kayda bi’l-muracaa anlaşılmış olduğundan savb-ı âlî-i nezaret-penâhilerine iş’arı mekteb-i mezbur müdiriyetinden ifade edilmekle bu babda. 1909 tarihinde Abdülkadir Nasih Bey’in Hama Ziraat Bankası Muhasebecisi olduğu, buradaki görevinden de Halep vilayeti tahsilat müdürlüğü’ne atandığı anlaşılmaktadır. Arşiv fon Kodu: BEO, Dosya No: 3509, Gömlek No: 263172, Tarihi: 20 Safer 1327 (13 Mart 1909), Konusu: Haleb Vilayeti Tahsilat Müdüriyeti'ne Hama Ziraat Bankası Muhasebe Kitabeti'nde bulunan Abdülkadir Nasih ve Suriye Vilayeti Tahsilat Müdüriyeti'ne Nablus Sancağı Tahsil Memuru Ferid Efendilerin tayini. (Maliye) 142 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Sadâret-i Uzmâ Mektûbî Kalemi Maliye Nezaret-i Celilesi’ne Fi 18 Safer Sene (1)327 ve fi 26 Şubat Sene (1)324 (11 Mart 1909) 17 Safer Sene (1)327 (10 Mart 1909) tarihli 2211 numerolu tezkirei atufilerinde muharrer olduğu üzere Halep vilayeti tahsilat müdiriyetine Hama Ziraat Bankası muhasebe kitabetinde bulunan Abdülkadir Nasih ve Suriye vilayeti tahsilat müdiriyetine Nablus sancağı tahsilat me’muru ferid efendilerin ta’yinleri münasib görünmüş olmağla mucebince ifa-yı muktezasına himmet. İşaret-i aliyye-i müsteşâri mucebince 143 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Hû Nezâret-i Umur-ı Dahiliye Encümen-i Umur-ı Maliye / Aded 2211 Ma’ruz-ı çaker-i kemineleridir, Halep vilayeti tahsilat müdiriyetine Hama Ziraat Bankası muhasebe kitabetinde bulunan Abdülkadir Nasih ve Suriye vilayeti tahsilat müdiriyetine de Nablus Sancağı tahsilat me’muru Ferid Efendilerin ta’yinleri hakkında Encümen-i Umur-ı Maliye’den tanzim kılınan iki kıt’a mazbata leffen huzur-ı sami-i cenâb-ı sadâret-penâhilerine takdim kılınmağla ol-babda emr u fermanhazret-i veliyyü’l-emrindir. Fi 17 Safer Sene (1)327 ve fi 25 Şubat Sene (1)324 (10 Mart 1909) Maliye Nazırı Bende 144 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Hû Nezâret-i Umur-ı Dahiliye Encümen-i Umur-ı Maliye / Aded Halep tahsilat müdiriyeti vekâletinde bulunan Selami Efendi’nin istifasına mebni umur-ı tahsiliyenin yüz üstü kalmamasını te’minen me’zuniyetle Halep’de bulunan Hama Ziraat Bankası muhasebe kitabetinde müstahdem Abdülkadir Nasih Efendi’nin vekâlet-i mezkûreye ta’yin edildiğinden ve kendisinin ehliyet ve kefaletinden bahis ile icra-yı asalet-i me’muriyeti halep vilayeti ve defterdarlığından iş’ar olunmuş ve mezkûr tahsilat müdiriyeti bidayet-i teşkilatdan (teşkilatının kuruluşundan) beri açık olarak münasibi bulunamamasına ve suret-i iş’ara nazaran muma-ileyh Nasih Efendi’nin müdiriyet-i mezkûreye ta’yini Encümen-i Maliye’de münasib görünmüş olduğundan nezd-i âlî-i nezâretpenâhilerinde dahi rehin-i tasvib buyurulduğu halde icabının icrası babında emr u irade hazret-i men-lehü’l-emrindir. Fi 16 Safer Sene (1)327 ve fi 24 Şubat Sene (1)324 (9 Mart 1909) Reis Defterdar Muhasebecisi ve bi’l-umum kurum muhasebecileri 1911 tarihli belgede çok şey anlatılmakla birlikte en dikkat çekici olan husus Abdülkadir Nasih Bey’in İstanbul müsakkafat komisyonu, yani vakıf mallarının takibi komisyonu üyeliğine seçilmiş olmasıdır. Ancak daha dikkat çekici olan ise daha önce Halep tahsil müdürlüğünde görev yaptığının da belirtilmiş olması ve atandığı komisyondan bir iki gün içinde istifa ettiğinin belirtilmesidir. Abdülkadir Nasih Bey, istifasından sonra mazuliyet yani işsizlik maaşı istemiş ise de bu konuda kararsız kalınarak talebi Şûrâ-yı Devlet’e (Danıştaya) havele edilmiştir. Danıştaya havale ediliş nedeni nizamnamede (yönetmelikte) yoruma açık bulunan bir hususun burada görüşülerek karar bağlanması isteğidir. Arşiv Fon Kodu: ŞD. Dosya No: 458, Gömlek No: 21, Tarihi: 16 Zilhicce 1329 (8 Aralık 1911), Konusu: İstanbul Vilayeti müsakkafat komisyonu azalığından istifa etmiş olan Abdülkadir Nasih Efendi hakkında. 145 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Hû Şûrâ-yı Devlet’e mahsus müsvedde varakası Mazbata Fi 16 Zilhicce Sene (1)329 ve fi 25 Teşrin-i-sâni Sene (1)327 (8 Aralık 1911) 146 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Maliye Nezâreti’nin Şûrâ-yı Devlet’e havale buyurulan 8 Teşrin-i-sâni Sene (1)327 tarihli ve 74 hususi numerolu tezkiresi Tanzimat Dairesi’nde okundu. Mezkûr tezkirede İstanbul vilayeti tahrir-i müsakkafat komisyonu a’zalığından istifa etmiş olduğundan bahisle evvelce bulunduğu Halep tahsil müdürlüğünden dolayı mahsus bulunan kadro harici maaşının müsakkat nizamnamesi mucebince iade-i tahsisi Abdülkadir Nasih Efendi tarafından istid’a edilmesi üzerine tedkikat-ı lazıme icra edildikde mumaileyhin kadro harici maaş almakda iken vuku’ bulan talebine mebni İstanbul vilayeti tahrir-i müsakkafat komisyonu a’zalığına ta’yin ile iki gün ifa-yı vazife ederek istifa eylediği anlaşılmış ve me’muren mülkiye ma’zuliyet maaşına dair kanunun üçüncü maddesinde esbab-ı zatiyeden dolayı me’muriyetlerinden istifa edenlerin ma’zuliyet maaşı talebine hakkı olamayacağı muharrer ise de esasen bir hidmed-i muvakkatadan (geçici hizmetden) ibaret olan tahrir-i müsakkafat (vakıf malları) komisyonu a’zalıklarına ta’yin olunacak zevatın suret-i intihabıyla tahsis olunacak maaşatının keyfiyet-i tahsisi nizamname-i mahsus ahkâmına binaen cereyan etmekde bulunmuş olub mezkûr nizamnamenin yirmiikinci maddesinin fıkra-i ahiresinde gerek ma’zuliyet ve gerek tensikat kanunu mucebince kadro harici kalan me’murin meyanında tahrir komisyonu a’zalığına ta’yin kılınanlar me’murin-i müstahdemeden addedilerek komisyonda istihdamları müddetince a’zalık maaşı olan üç bin guruşa varıncaya kadar üst tarafının tahsisat namıyla almak üzere son me’muriyetleri maaşına müsavi maaş ahz eyleyecekleri ve infisallerinde me’murin-i ma’zule ve kadro harici me’muriyet hukukunu yeniden iktisab edecekleri musarrah olarak azl ve istifaya da şamil olan infisal (görevden ayrılma) kelimesi sarahaten (açık olarak) veya delaleten (delilleriyle) te’kid edilmeyerek suret-i mutlakada zikr olunmuş olmasıyla kadro harici kalan veyahud ma’zuliyet maaşı olan me’muriyetden olub da tahrir komisyonlarına i’ta kılınmış olanların me’murin-i müstahdemeden addolunacağı kaydına göre istifaları vuku’unda mutlak ıtlakı üzerine cereyanı kaidesine tevfikan evvelce aldıkkları kadro veya ma’zuliyet maaşlarının iade-i tahsisi lazım gelüb gelmeyeceğinde tereddüt edilmiş ve mezkûr nizamnamenin madde-i mebhusasında muharrer infisal 147 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI kelimesinin tefsiri Şûrâ-yı Devlet’e aid bulunmuş olduğundan muma-ileyh ile emsali hakkında mabe’t-tatbik olunacak bir karar ittihazı lüzumu dermeyan bulunmuştur. İcab-ı lede’t-teammül müsakkafat tahrir-i umumiyesine dair olan nizamnamenin yirmi ikinci maddesinde tahrir komisyonlarına aza… …ta’yin kılınanların maaşları üç bin guruşa dün olursa üç bine kadar üst tarafı kendilerine tahsisat-ı şehriye olarak i’ta edileceğinin ve bunların a’zalıkdan infisallerinde (azalıktan ayrılmalarında) komisyona ta’yin olundukları zaman ma’zuliyetden bulunmuş oldukları halde me’murin-i ma’zule ve kadro harici bulundukları takdirde kadro harici me’murlarının hukukunu yeniden iktisab edeceğinin muharrer olması tahrir komisyonlarının a’zalığı me’muriyet-i resmiye mahiyetinde olmadığı müsbet bulunmasına binaen kanununa mugayir olamayacağının nezaret-i müşarün-ileyhaya tebliği tezekkür kılındığı. 148 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Hû Maliye Nezareti Me’murin ve Levazım Müdiriyeti Me’murin Kalemi Huzur-ı sami-i cenâb-ı sadâret-penâhiye Hususi: İstanbul Vilayeti tahrir-i müsakkafat komisyonu a’zalığından müstafi Abdülkadir Nasih Efendi hakkında. Ma’ruz-i çaker-i kemineleridir, İstanbul vilayeti tahrir-i müsakkafat komisyonu a’zalığından istifa etmiş olduğundan bahis ile evvelce bulunduğu Halep tahsil müdürlüğünden dolayı mahassas (tahsis edilmiş) bulunan kadro harici maaşının müsakkafat nizamnamesi mucebince iade-i tahsisi Abdülkadir Nasih Efendi tarafından istid’a edilmesi üzerine tedkikat-ı lazıme icra edilmekde muma-ileyhin kadro harici maaş almakda iken vuku’ bulan talebine mebni İstanbul vilayeti tahrir-i müsakkafat komisyonu a’zalığına ta’yin edildiği gün ifa-yı vazife ederek istifa eylediği anlaşılmıştır. 149 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Memurin-i mülkiye ma’zuliyet maaşlarına dair kanunun üçüncü maddesinde esbab-ı zatiyeden dolayı me’muriyetlerinden istifa edenlerin ma’zuliyet maaşı ta’lebine hakkı olamayacağı muharrer bulunmuş ise de esasen bir hidmet-i muvakkateden (gecici hizmetden) ibaret olan tahriri müsakkafat komisyonu a’zalıklarına ta’yin olunacak zevatın suret-i intihabıyla tahsis olunacak maaşatın keyfiyet-i tahsisi nizamname-i mahsus ahkâmına binaen cereyan etmekde olub mezkûr nizamnamenin yirmiikinci maddesinin fıkra-i ahiresinde gerek ma’zuliyet ve gerek tensikat kanunu mucebince kadro harici kalan me’murin meyanında tahrir komisyonu a’zalığına ta’yin kılınanlar me’murin-i müstahdemeden addedilerek komisyonda istihdamları müddetince a’zalık maaşı olan üç bin guruşa varıncaya kadar üst tarafı tahsisat namıyla almak üzere son me’muriyetleri maaşına müsavi maaş ahz eyleyecekleri ve infisallerinde me’murin-i ma’zule ve kadro harici me’murin hukukunu yeniden iktisab edecekleri musarrah olarak azl ve istifaya da şamil olan infisal (görevden ayrılma) kelimesi sarahaten (açık olarak) veya delaleten (delilleriyle) takyid olunmayarak (kayıt ve şarta bağlanmayarak) suret-i mutlakada zikr edilmiş olmasıyla kadro harici kalan veyahud ma’zuliyet maaşı alan me’murinden olub da tahrir komisyonlarına a’za ta’yin olunanların me’murin-i müstahdemeden addolunacağı kaydına göre istifaları vuku’unda mutlakın ıtlakı (ayrılmanın tamamen gerçekleşmesi) üzerine cereyanı kaidesine tevfikan evvelce aldıkları kadro veya ma’zuliyet maaşlarının iade-i tahsisi lazım gelüb gelmeyeceğinde tereddüt edilmiş ve mezkûr nizamnamenin madde-i mebhusasında (bahsolunan maddesinde) muharrer infisal kelimesinin tefsiri Şûrâ-yı Devlet’e aid bulunmuş olduğundan muma-ileyh ile emsali hakkında mabe’t-tatbik olacak bir karar ittihazı hususunun şûrâyı mezkûra emr u havale buyurulması merhun-ı müsaade-i celile-i fehimaneleridir. Ol-babda emr u ferman hazret-i veliyyü’l-emrindir. Fi 29 Zilkade Sene 1329 ve fi 8 Teşrin-i-sâni Sene (1)327 (21 Kasım 1911) Maliye Nazırı Namına Müsteşar Bende 150 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI 1912 yılında İstanbul’da çekilmiş bir fotoğrafda Mer'î Paşa’nın oğulları (ayakta) büyük oğlu Abdülkadir Nasih Bey ve (oturan) küçük oğlu Mehmet Ali Bey, birlikte görülmektedir. Mehmet Ali Bey, Amr’ın dedesi olup, 1897 doğumludur. Mer'î Paşa’nın küçük oğludur. İstanbul'da Harp Koleji (Kuleli Askeri Lisesi) mezunudur. Daha sonra Halep Mekteb-i Sultanisi’ni bitirdi. Osmanlı Ordusu’nda Teğmen olarak görev yaptı. Abdülkadir Nasih Bey’in hayatının dönüm noktası olabilecek bir olay 6 Eylül 1913 tarihinde İzmir Tire’de yaşanmıştır. Abdülkadir Nasih Bey 151 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI vakfedilmişi evler, dükkânlar komisyonu başkanı iken yani Vakıflar nezaretinde görevli iken Tire’de bulunduğu sırada jandarma tarafından dövüldüğünü belirterek Sadâret’e telgraf çekmiş ve can güvenliğinin olmadığını belirterek koruma talep etmiştir. Arşiv Fon Kodu: DH.H... Dosya No: 69, Gömlek No: 44, Tarihi: 04 (L) Şevval 1331 (6 Eylül 1913), Konusu: Tahrir-i Musakkafat (vakıf malları) Komisyonu Reisi Abdülkadir Nasih'in jandarma tarafından dövüldüğüne dair Haleb eski mebusu Meripaşazâde'nin Sadaret ve Dahiliye Nezareti'ne çektiği telgraflar 152 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Mahreci Tire 23 Ağustos Sene (1)329 (5 Eylül 1913) Dahiliye Nezâreti Celilesi’ne Kat’iyyen bir sebep olmadığı halde Türk Ocağı tarafından evvelki gece jandarma mülazımı vasıtasıyla döğdürüldüğüm (dövdürüldüğüm) gibi hayatıma suikast edileceğine müekkeden istihbar etmekteyim yarınki trenle hareket ve İzmir’e muvasalat edinceye kadar cihet-i askeriyece muhafazama bir saniye akdem (önce) emr verilmesini istirham ederim. Halep Meb’us-ı Sabıkı Mer’i Paşazâde Tahrir-i Müsakkafat (Vakıf Malları) Komisyonu Reisi Abdülkadir Nasih 153 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Mahreci Tire 23 Ağustos Sene (1)329 (5 Eylül 1903) Makam-ı Sadâret-penâhiye Kat’iyyen bir sebep olmadığı halde Türk Ocağı tarafından evvelki gece jandarma mülazımı vasıtasıyla döğdürüldüğüm (dövdürüldüğüm) gibi hayatıma suikast edileceğine müekkeden istihbar etmekteyim. Yarınki trenle hareket ve İzmir’e muvasalat edinceye kadar cihet-i askeriyece muhafazama bir saniye akdem (önce) emr verilmesini istirham ederim. Halep Meb’us-ı Sabıkı Mer’i Paşazâde Tahrir-i Müsakkafat (Vakıf Malları) Komisyonu Reisi Abdülkadir Nasih 154 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Anlaşılacağı üzere Abdülkadir Nasih Bey, kendisinin dövdürülmesi olayından dolayı Türk Ocağını22 sorumlu göstermiştir. Türk ocağı milliyetçi bir kuruluş olması nedeniyle acaba ne gibi bir saikle bu işi yapmış veya yaptırmıştır. Bunu Mer’i Paşa’ya ait son belge ile birlikte değerlendireceğiz. Abdülkadir Nasih Bey’in edebi bir yönünün olduğunu belirtmiştik. Kendisi 1910 ile 1912 arasında İstanbul’da yayımlanan Memurin Gazetesinin yayıncılığını ve editörlüğünü de yapmıştır. Abdulkadir Nasih Bey 1910 den 1912 de İstanbul merkezli Memurun Gazetesi'nin yayıncısı ve editörü oldu .. Abdülkadir Nasih Bey, Sultan Mehmed Reşad’ın yazdığı Çanakkale gazeline tahmis23 yazabilecek kadar Divan edebiyatı’na da hakimdir. Bu nedenledir ki yazdığı tahmis Edebiyat tarihinde yer almıştır. 22 Türk Ocakları, 1912 yılında İstanbul’da bir kültür derneği olarak kurulmuş ve Cumhuriyet döneminde Türkiye’de millî devletin oluşumuna katkıda bulunmuş milliyetçi örgüttür. 1931’de 260’ı geçen şubesi, 30.000‘i aşkın üyesiyle ülkenin en güçlü sivil kuruluşu durumuna gelen dernek cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa’nın emri doğrultusunda Cumhuriyet Halk Partisi ile birleştirilmiş; 1949 yılında yeniden canlandırılmıştır. Faaliyetlerini günümüzde 77 şubede sürdürmektedir, genel merkezi Ankara’dadır. https://tr.wikipedia.org/wiki/T%C3%BCrk_Ocaklar%C4%B1 23 (Ar. ḫams “beş, beşte birini almak, beşe tamamlamak”tan taḫmіs) edeb. Dîvan edebiyâtında bir gazeli, her beytinden önce birinci mısrâlarının kāfiyelerine 155 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Manzûme-i Garrâ-i Hazret-i Hilâfet-penâhî Savlet etmişdi Çanakkal’aya bahr ü berden Ehl-i îslâmın iki hasm-ı kavîsi birden Lâkin imdâd-ı İlâhî yetişip ordumuza Oldu her bir neferi kal’a-i pûlâd-beden Asker evlâdlarımın pîşgeh-i azminde Aczini eyledi idrâk nihayet düşmen Kadr ü haysiyyeti pâmâl olarak etdi firâr Kalb-i İslâma nüfuz etmeğe gelmiş-iken Kapanıp secde-i şükrâna Reşâd eyle duâ Mülk-i İslâmî Hudâ eyleye dâim me’men Gazelin nesre çevirisi: Müslümanların güçlü iki düşmanı birleşerek denizden ve karadan Çanakkale’ye saldırmıştı. Fakat Allah’ın yardımı ordumuza yetişti ve askerlerimiz çelik bedenli birer kale oldu. uygun üçer mısrâ eklemek sûretiyle beşer mısrâlık kıt’alardan meydana gelmiş bir manzûme hâline getirme, beşleme:Tahmiste başlıca şart, ilâve edilen mısrâlarla esas şiirin bir mânâ bütünlüğü göstermesidir. Bu bir nevi edebiyat kuyumculuğudur ki herkesin kârı değildir. Üstâdâne olmayan tahmislerde esas ve ilâve mısrâlar birbirlerine neyzen bakışı ile bakarlar (Tâhirü’l-Mevlevî). Onun, şâir Fâizî’nin, “Taâm u emn ü âsâyiş gibi bir ni’metim vardır” mısrâını ihtivâ eden gazelini tahmis ederek yaptığı beste (…) unutulmaması gereken eserlerdendir (Ahmet H. Tanpınar). http://kubbealtilugati.com/sonuclar.aspx?km=TAHM%C4%B0S&mi=0 156 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI En sonunda, asker evlâtlarımın azmi karşısında düşman âcizliğini anladı. (Düşman askeri) İslâm’ın kalbini (İstanbul’u) ele geçirmeye gelmişken şerefini ayaklar altına alarak kaçtı. Reşad! Şükür secdesine kapan ve Allah’ın İslâm ülkelerini daima güvenli kılması için dua et. Haleb Meb‘ûs-ı Sabıkı Mer‘î Paşazâde Abdülkadir Nâsih Bey’in Tahmisi Bin ile üç yüz otuz harbi olup nâr-efgen Berk-i seyfim de kamaşdırdı uyûnu yeniden Kahr-ı ecdâdımı amma çıkarıp hâtırdan Savlet etmişdi Çanakkal ‘aya bahr ü berden Ehl-i îslâmın iki hasm-ı kavisi birden Göğe tayerân ederek bomb’ atıp ordumuza Dinamitler koyarak arzı delip ordumuza Bahr ü berden nice ateşler açıp ordumuza Lâkin imdâd-ı İlâhî yetişip ordumuza Oldu her bir neferi kal’a-i pûlâd-beden Gösterip hayli besâlet azamet rezminde Nice aylar durarak feth ü zafer cezminde Gerçi şiddetle sebât ederek hazminde Asker evlâdlarımın pîşgeh-i azminde Aczini eyledi idrâk nihayet düşmen Zûr-ı bâzûsu olup reh-rev-i nahs u idbâr Top tüfeng ü nice erzâkı bî-hadd ü şümâr Bırakıp eylemez asla bunu târîh inkâr Kadr ü haysiyyeti pâmâl olarak etdi firâr Kalb-i îslâma nüfûz etmeğe gelmiş-iken Hâib ü hâsir olup keyd ü ümîd-i a‘dâ Şaşırıp gayret-i Allâh ile oldu iclâ 157 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Arş-ı a‘lâda melâik duruyor sîne-güşâ Kapanıp secde-i şükrana Reşâd eyle duâ Mülk-i İslâmı Hudâ eyleye dâim me’men24 (Haleb Meb‘ûs-ı Sâbıkı Mer‘î Paşazâde Abdülkadir Nâsih Bey’in Sultan Reşad'ın Şiirine Tahmîsi)25 Bu insanlar arap kökenli de olsa bu toprakları vatan bellemiş, Müslüman kimlikleriyle de bu heyecanı yüreklerinde hissetmiştir. Bundan sonraki bölümde de göreceğimiz gibi içlerinden hain-i vatan ve millet olanlarda çıkmış ise de bunu bütün bir topluluğa teşmil etmek haksızlık olacaktır. Abdülkadir Nasih Bey, Birinci Dünya Savaşı sonrasına kadar İstanbul'da yaşamaya devam etti. Sonrasında Halep’e gitti ve 1931 yılında Halep'te öldü . 24 http://turkoloji.cu.edu.tr/ESKI%20TURK%20%20EDEBIYATI/dogan_tigli_tahmi sler.pdf 25 (Ar. ḫams “beş, beşte birini almak, beşe tamamlamak”tan taḫmіs) edeb. Dîvan edebiyâtında bir gazeli, her beytinden önce birinci mısrâlarının kāfiyelerine uygun üçer mısrâ eklemek sûretiyle beşer mısrâlık kıt’alardan meydana gelmiş bir manzûme hâline getirme, beşleme:Tahmiste başlıca şart, ilâve edilen mısrâlarla esas şiirin bir mânâ bütünlüğü göstermesidir. Bu bir nevi edebiyat kuyumculuğudur ki herkesin kârı değildir. Üstâdâne olmayan tahmislerde esas ve ilâve mısrâlar birbirlerine neyzen bakışı ile bakarlar (Tâhirü’l-Mevlevî). Onun, şâir Fâizî’nin, “Taâm u emn ü âsâyiş gibi bir ni’metim vardır” mısrâını ihtivâ eden gazelini tahmis ederek yaptığı beste (…) unutulmaması gereken eserlerdendir (Ahmet H. Tanpınar). http://kubbealtilugati.com/sonuclar.aspx?km=TAHM%C4%B0S&mi=0 158 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI 6.BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞIYLA BİRLİKTE SURİYENİN DURUMU Bu bölümün yazılmasına neden olan sebep Mehmed Mer’i Paşa’nın hayatını incelediğimiz bölümde son olarak okuduğumuz belgedir. Söz konusu belge olayı çok başka bir mecraya taşımış, Osmanlı’nın Hazreti Peygambere hürmeten değer verdiği Şerif Hüseyin ailesinin ihanetinin incelenmesine ve anlaşılmasına vesile olmuştur. Bu belgenin transkripsiyonunun buraya alarak konunun incelenmesine başlayalım. Dahiliye Nezaret-i Kalem-i Mahsus Müdiriyeti Huzur-ı Âlî-i Hazret-i Sadâret-penâhiye Fi 27 Mayıs Sene (1)335 (28 Mayıs 1919) Halep’den Zor’a gelen ve eşraf ve ahali-i mahalliye tarafından istikbal olunan (karşılanan) Şerif Nasır bin Ali’nin muvasalatının (gelmesinin) ikinci günü cevami-i şerife minareleriyle kubbellerinde bulunan Tunç’dan ma’mul hilal ve yıldızlara Türklük ve Osmaniliğin alamet-i istiklalidir diye ateş ettirdiği ve bu suretle kurşunla mezkûr abideleri tahrip itmesinden dolayı ahalinin müteessir olduğunun ve ahaliyi soymağa da teşebbüs etmesi üzerine Şerif namına Zor’da mutasarrıf bulunan Halebli Mer’i Paşa, Bağdad’daki İngiliz kumandanına müracaat ve taleb-i muavenet eyleyerek (yardım isteyerek) İngilizler’in Zor’u işgal eylediğine ve teferruatına dair Diyarbekir vilayetinden alınan tahrirat ile Şerif Nasır’ın neşr ettiği beyanname aynen manzur-ı sami-i fehimaneleri buyrulmak üzere leffen takdim kılındı. Ol-babda. 1919 tarihli bu belgeyi ilk okuduğumda daha doğrusu son belge olması hasebiyle (nedeniyle) en son belge olarak okuduğumda sarsıldım. Bukadar parlak bir yaşamdan sonra Mehmed Mer’i Paşa’da söz konusu Şeriflerle birlikte mi hareket etmiş diye hayal kırıklığı yaşadım. Fakat meseleyi derinlemesine incelemeye başladıktan sonra çok farklı bir pencere açıldı karşıma. Bu nednele bu çalışmanın bir anlamda Şerif ailesinin hayatının da daha iyi anlaşılmasına neden olacağını düşünüyorum. 159 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Daha önce Halep’de bulunduğu anlaşılan ve Zor’a26 geldiği belirtilen Ali oğlu Şerif Nasır’dan bahsedilmektedir. Şerif Nasır’ın Zor’a geldiğinin ikinci günü camilerin minareleriyle kubbellerinde bulunan Tunç’dan yapılmış hilal ve yıldızlara Türklük ve Osmaniliğin alamet-i istiklalidir diye ateş ettirdiği ve kurşunla (mermiyle) bunları tahrip ettirdiği beliriltmektedir. Bundan dolayı halk büyük üzüntü duymuştur. Ayrıca halkı da soymaya çalışmıştır. Bunun üzerine Şerif namına Zor’da mutasarrıf bulunan Halebli Mer’i Paşa, Bağdad’daki İngiliz kumandanına müracaat ederek şerif Nasır’a karşı yardım talep etmiştir. Başta Mer’i Paşa’nın tavrıyla ilgili olarak beni rahatsız eden de bu İngilizlerden yardım isteme işi olmuştur. Lakin olayları derinlemesine incelediğimde bu ön yargımın çok da isabetli olmadığını çaresizlik içinde kalan bu insanların denize düşen yılana sarılır misali davranmak zorunda kaldığını anladım. Bu hususları sırasıyla analiz edeceğiz. Diğer taraftan neden isyan ettiğiyle ilgili Şerif Hüseyin’in yayınladığı beyannameden de bahsedilmesi üzerine arşiv kayıtlarında bu beyanname de bulunmuştur. Arapça olarak yazılmış olan bu beyanname arşiv tarafından günümüz Türkçesine çevrilerek yıllar önce daktilo edilmiştir. Bu çeviri yeniden yazılmış, yer yer bazı açıklamalar yapılmıştır. Öncelikle Şerif Hüseyin’in bu beyannamesi verilecek ve bunun üzerinden konuya giriş yapılacaktır. Ancak başlangıçta şunu da belirtmek gerekir ki bu Şerif Hüseyin ailesi çok karışık ve geniş bir ailedir. Aynı sülale içinde aynı isimde farklı kollar olduğu gibi, kollar içinde de aynı isimde şahısların olması meselenin anlaşılması ve çözülmesini güçleştirmiştir. 26 Deyr-i Zor Vilayeti asıl adı Deyr-i-Zor sancağı 1857 yılında kurulmuş Osmanlı Devleti vilayeti. Vilayet merkezi Deyrizor'dur. Deyr-i Zor Vilayeti 1857 yılında Bağdat Eyaletinden ayrılarak kurulmuş sancaktır. Türkistan'ın Buhara dolayından gelip Zor sancağına yerleşmiş Türkler hakkında Osmanlı kaynakları kaydı vardır. https://tr.wikipedia.org/wiki/Deyr-i_Zor_Vilayeti 160 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Arşiv Fon Kodu: HR.SYS. Dosya No: 2316, Gömlek No: 12, Tarihi: 09 Eylül 1916, Konusu: Mekke Emiri Şerif Hüseyin'in isyan etmesinin sebeblerini izah eden beyanname ile Türkçe tercümesi. 161 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Mekke Şerifi ve Emiri Hüseyin bin Ali'nin 11 Zilkade 1334 tarihli fermanının tercümesidir. 162 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Bismillâhirrahmanirrahim Sebepleri birinci beyannamemizde açıklanan, biz Hicazlıların kıyam ve uyanışının (Rönesans) hakikati hakkında iltibasa (tereddüt ve şüpheye) meydan vermemek ve ileride husule gelebilecek tereddüdlere mani olmak üzere, ahitlerin en yakını ve delillerin en basiti ile bağlı bulunduğumuz varlığımıza müteallik niyet ve maksatlarımıza, genel olarak faziletli ilim adamları, özel olarak da Müslümanların daha fazla ıttılâ kesp etmeleri (bilmeleri, öğrenmeleri) için bu satırları yazmayı uygun gördük. Malum olduğu üzere Osmanlı ülkeleri ve sair dünya memleketleri sakinlerinden basiret sahibi kimseler, esaslı sebeplerden dolayı, Osmanlı Devleti’nin hali hazırdaki harbe girmesine rıza göstermemektedirler. Bu zevatın üzerinde ittifak ettikleri sebeplerden bir kısmı şunlardır: Osmanlı Devleti ilk olarak İtalyan Harbinden, ikinci olarak da Balkan Harbi’nden yeni çıkmıştır. Orduları, hazinesi ve teşkilatı heyeti umumiyesiyle, o derece zaaf ve kayba uğramış ve mahvolmuştur ki, bunun özel olarak Devletin serveti ve genel olarak memleketin ve ahalisinin serveti üzerinde yaptığı tesir, gizlenmiyecek kadar büyük olmuştur. Askerden dönen bir kimse, kendilisi, ailesi ve sair ev efradının yiyeceğini temin için köyüne veyahut işinin başına ulaştığı zaman ikinci bir defa askerliğe çağı- rılmaktadır. Sanaatkâr hamal ve oduncunun durumu da bundan farksız değildir. Fertleri, bu gibi felaketlere uğrayan bir memleketin gerek kendisi ve gerek devletinin akıbetini izah etmeye lüzum görmüyoruz. Bu devlet, kendisini, diğer harplere benzemiyen, öyle bir harbin uçurumuna atmıştır ki, bahusus, bu devletin varidatı, tüccar, sanaatkâr ve ziraat erbabı olan bu bedbaht fertlerin emekleri üzerinden alınan vergilerden ibaret bulunursa. Akıl sahibi müslümanların, devletin şimdiki harbe girmesini takbih etmelerine (kınamalarına) yol açan sebeplerden biri de işte budur. Bu sebep de saltanat ülkesinin hakiki iç durumuna dayanmaktadır .Bunun yanında, İttihatçı hükümetin, harp sırasında, harbe giren devletler arasından, taraflardan birinin aleyhinde olarak diğer bir cepheyi tutmasıyla ilgili olarak harici sebeplerde mevcuttur. 163 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Osmanlı Devleti geniş ülkelere sahip ve sahilleri çok olan Müslüman bir devlettir. Büyük Osmanlı Sultanları'nın ta eski zamanlardan heri takip ettikleri siyaset, Müslümanların hüyük hir kısmının ülkelerinde sakin bulundukları ve hâlâ denizlerde rüçhan (üstünlük) sahihi olan devletler ile münasebet ve temasları içleştirme esasına dayanmaktadır. İttihatçı hükümet, tama’ı (aç gözlülüğü) çok ve hırsı hüyük olan diğer tarafı tutmak suretiyle bu devletlere karşı harbe girince, memleket sakinleri tam bir kötümserliğe kapıldılar. Zira, Müslümanlardan, basiret ve dirayet sahihi olanlar, bunun doğuracağı kötü neticeleri daha önceden bilmekte idiler. Ben de bunların arasında bulunuyordum. Bu harp hakkında, telgrafla fikrim sorulduğu zaman nasihat vazifesinin icab ettirdiği şekilde cevap verdim. Bu da benim bu devlete olan sadakatimi ve onun selameti ve Müslümanların vahdeti korumak için sarfettiğim gayretleri gösteren bir delil olarak elimde bulunmaktadır. İşte, korktuğumuz başımıza geldi. Devlet, endişe ettiğimiz şeyi yapıverdi. Osmanlı ülkesinin, bugün Avrupa'daki hududu, aşağı yukarı, İstanbul surları olmuştur. Rus ordusunun öncü birllikleri, Sivas ve Musul vilayetleri dolaylarında, Osmanlı ahaliyi kaçırmaktadır. İnglliz öncü birlikleri de Basra’nın tamamını ve Bağdat Vilayetinin de bir kısmını istila ettikten sonra, El-âriş Çölünde, bu memleket evlatlarından binlerce kişiyi esir alacak önüne katıp sürmektedir. Hiç şüphesiz, bu durumu teemmül eden (iyice düşünen) bir kimse, harbin halı hazırda kaim (baki) olduğunu görerek, neticesini çıkarmakta pek fazla bir zahmete katlanmıyacaktır. Bu netice de iki şıkkı ihtiva etmektedir. Biri Dünya Haritası’ndan silininceye kadar mevcut olan tehlikeye teslim olmamız, diğeri de bu tehlikeden kurtulmağa çalışmamızdır. Biz, bu hususun teemmülü (düşüncesi) ile ona bir cevap bulmayı bütün dünyaya bırakıyoruz. Onların, bizi, gafil avlanarak bu memleketin geri kalan kısımları da elden gitmeden, tam vaktinde yeralan bu uyanışımızda (Rönesans) ma’zur (özürlü) göreceklerinde en ufak bir şüphemiz yoktur. Fakat biz uyanışımızın meşruluğunda ve bunun üzerimize vacip olduğunda hiç bir surette 164 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI tereddüt etmemekteyiz. Şayet biz, mütegallibelerin (zorbaların) elinde bir oyuncak olan bu devlete bağlı kalmamızın, onun mülkünün muhafazasına yarayacağını bilse idik, hiç bir zaman harekete geçmeyerek, bize tahmil ettikleri (yükledikleri) her şeye katlanıp sabrederdik. Fakat biz, onlara ayak uydurmuş ol saydık, bu yol bizi ve onları, göz göre göre diğer vilayetlerin düştükleri izmihlal (yok olmak) uçurumuna götürürdü. Evet, biz bunu söylerken, hu hususta hüküm vermeyi, bütün dünya’nın insafına bırakıyoruz. Fakat biz, bu devletin sükûtunun (bozulmasının) ve geri kalan teba’anın, ki onlar Anadolu halkı ile diğerleridir, mahvolmalarındaki yegâne sebebin, mütegallibe (zorba) İttihatçı liderlerden Enver, Cemal, Talat ve taraftarlarının kendi arzularına göre hareket ederek devletin ve büyük Osmanlı Siyaset Adamlarının çizmiş oldukları esaslı siyasi plandan çıkmış bulunmaları olduğunu açıklamadan sükût edemiyeceğiz (susamayacağız). Bu plan, iki büyük devlet olan İngiltere ve Fransa ile dost geçinmek esasına dayanmakta idi. Bunun faydalarını, ancak tarihi tanımayanlar inkâr edebilir. İttihatçı liderlerin, ahlak, sadakat ve vefakârlık derecelerini anlamak için bunların, en sıkıntılı anlarında, ken- dİilerine yardım eden Fransa ile akdettikleri Kredi Anlaşması üzerinden henüz fazla bir zaman geçmediği halde, bu devletin düşmanlarına iltihak ederek (katılarak) ona karşı harp ilan etmelerini görmek kâfidir. Bu hadise halk arasında yaygın ve yeni olmamış olsa idi, onların karekterini belirtmek için diğerleri dururken delil olarak kullanmıyacaktık. Buna siz, Müslümanlar ile Zimmiler arasında fark bulunmayan Osmanlı ahalisinin gördüğü, ve kalıntılarının güneş ışığını örttüğü zülm ve cefayı, bilhassa bu mütegallibelerden hükümet idaresini ellerinde bulunduranlarla taraftarlarının, bu harp esnasında, şeriatımızda varid olan kaideler hilafına ehli-zimmetimiz olan Rum ve Ermenilere karşı işledikleri cinayetleri de ilave edebilirsiniz. Onlar, aynı şeyleri, Şam, Irak ve diğer ülkelerdeki Arap evlatlarına karşı da yapmışlardır. Medine-i Münevvere dolaylarında Elâvâli ahalisini, Arap diyarlarından alarak, İslâmi Şeriat ve Arapların şanına yakışmayacak bir şekilde, askeri kışlalara sevk etmeleri, bu günümüzde malum olan bir şeydir. 165 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Evet, biz kıyam ettik. Kıyamımızla, düşmanlık ve nefretimizi açıklamamızdaki maksat bunun, Enver, Cemal, Talat ve taraftarlarına karşı olduğunu bildirmektir. Bütün aklı selim sahibi Müslümanların, hatta Osmanlı Hanedan Ailesi de bütün bu hususlarda bize iştirak etmektedir. Hanedan ailesinin, biziıp.e beraber olduğuna dair delilimiz, mütegallibelerin, bu ailenin büyüğü Saltanat Veliahdı Saadetlu Şehid Merhum Yusuf İzzettin'i öldürmeleridir. Biz, kendimizi, onlardan berâeti zimmet ederken (suçsuzluğumuzu gösterirken), kendilerine karşı düşmanlık ve nefret beslediğimizi ilân etmek isteriz. Bunda da, Osmanlı ülkelerindeki Müslümanlarla, diğer İslâm memleketlerindeki iman sahibi herkes bizimle beraberdir. Onlar getirdikleri belâlar ve İslâm Devletlerini içine sürükledikleri izmihlal (yokoluş) ile bu devleti kendi gaye-i şahsi arzularına kurban etmişlerdir. Allah’ın huzurunda da kendilerinden berâet-i zimmet etmekteyiz. Bunun uğrunda ölüp, dirildiğimiz Kelime-i Hak olduğunu da bilmekteyiz. Bunu nasıl söylemeyelim. Gelecek çağlarda Müslüman kardeşlerimize, ibretle yâd etmeleri için serdedebileceğimiz birçok hususlar mevcuttur. Şam’a ve halkına tahakküm eden Cemal Paşa bu Müslüman ülkenin sakinlerine ailelerinin iştirakiyle bir kadın çemiyeti kurmalarını emretmiştir. Bundan sonra bu cemaatin lokalinde kendi şerefine bir ziyafet tertiplenmesini istiyor ve bu da bi’l-fiil oluyor. Bu ziyafette, kendisi, mülki ve askeri zevat ile kenti adam ve taraftarlarından davet ettiği kimseler hazır bulunuyor. Bu cemiyetin üyesi olan Müslüman kadınlar, misafirlere ikramda bulunuyorler ve toplantı sonunda bu erkek kalabalığı içinde nutuklar irad edip şarkılar söylüyorlar. Muhtelif temayüldeki (eğilimdeki) şam gazeteleri de Cemal Paşa’yı memnun etmek için bunu takdir ve iftiharla yayınlıyorlar. (Bu hususla ilgili Kur'dan bazı ayetlerde zikrediliyor)…27 27 Osmanlı Arşivinde çeviri yapılırken nedense bu kısmın çevirisi yapılmamıştır. Bu nedenle metin Arapça olduğundan Amr’a yolladım ve metinde geçen ayetleri tespit etmesini istedim. Sağ olsun o da bunları bana bildirdi. Bunlar Nur Suresi 31. ve Ahzab Suresi 59. Ayet-i Kerimelerdir. 166 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Bundan da, bu mütegallibenin niyetleri, İslâm Şeriatı ve Arap anenelarine karşı olan maksatları açıkça anlaşılmaktadır. Ayrıca, bu husus, Osmanlı memleketlerindeki Müslüman kardeşlerimiz ile dünyanın diğer ülkelerindeki diğer kardeşlerimize bir ders olması ve bu zalimlerin elde edeçekleri bir şöhret veya alacakları maaşlar için Allâh'ın mahremiyetine tecayüz etmelerine ve emirlerine aykırı harekette bulunmaya cesarete devam etmelerine sebebiyet vermemeleri için bir ibret teşkil etmektedir. Tanrı' ya isyan eden mahluklara itaat edilemez. Allahû Te’âlâ'nın, kendilerine, bu münkirleri değiştirebilecek kuvveti vermiş olduğu kimseler, eli ile, dili ile veya kalbi ile bunlara karşı hemen harekete geçmeli. Bu mütegallibe zümresinin cür'etine karşı koyacak imkânlara sahip olan kimseler de bu işe katılmalı. Bu sözlerin dinlenip ona göre hareket edileceğini Tanrı’dan niyaz eylerim. Şerif-i Mekketü’l-Mükerreme ve Emiruha Mühür: El-Hüseyin bin Ali (Mekke-i Mükerremenin Şerifi ve onun emiri) Şerif Hüseyin yayınladığı belgede belirttiği iki ayet-i Kerimenin mealleri aşağıdaki gibidir. Nur Suresi 31. Ayet (tefsir): Mü'min kadınlara da söyle: "Gözlerini (harama çevirmekten) kaçındırsınlar ve ırzlarını korusunlar; süslerini açığa vurmasınlar, ancak kendiliğinden görüneni hariç. Baş örtülerini, yakalarının üstünü (kapatacak şekilde) koysunlar. Süslerini, kendi 167 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI kocalarından ya da babalarından ya da oğullarından ya da kocalarının oğullarından ya da kendi kardeşlerinden ya da kardeşlerinin oğullarından ya da kız kardeşlerinin oğullarından ya da kendi kadınlarından ya da sağ ellerinin altında bulunanlardan ya da kadına ihtiyacı olmayan (arzusuz veya iktidarsız) hizmetçilerden ya da kadınların henüz mahrem yerlerini tanımayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizledikleri süsleri bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Hep birlikte ALLAH'a tevbe edin ey mü'minler, umulur ki felah bulursunuz." 28 Ahzab Suresi 59. Ayet (tefsir): Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve (öteki) bütün mümin kadınlara (toplum içine çıktıklarında) dış kıyafetlerini üzerlerine almalarını söyle! Bu, onların (temiz kadınlar olarak) tanınmalarını ve rahatsız edilmemelerini temin eder. Ama (unutma ki) Allah, çok bağışlayıcıdır, rahmet kaynağıdır! 29 İlk bakışta Şerif Hüseyin’in beyannamesinde öne sürdüğü bazı gerekçelerin doğru olduğu kabul edilebilir görünse de özellikle Kur’an ayetlerini öne sürerek Osmanlı’nın son döneminde gücü eline geçiren İttihatçıların davranışlarını eleştirirken öte yandan Osmanlıya karşı İngiliz ve Fransızları desteklemesi tezat teşkil etmektedir. Osmanlının binlerce askerinin Arabistan mıntıkasında vahşice öldürüldüğü hatırlandığında öne sürülen gerekçelerle isyanı haklı göstermeye çalışmak temelsiz kalmaktadır. Maide Suresi 51. Ayet (tefsir): Ey İnananlar! Yahudileri ve hıristiyanları dost olarak benimsemeyin, onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden kim onlara dost olursa o da onlardandır. Allah zulmeden kimseleri doğru yola eriştirmez.30 28 http://www.mumsema.org/kuran-tefsiri/40103-nur-suresi-31-ayet-tefsir.html http://www.kuranmeali.org/33/ahzab_suresi/59.ayet/kurani_kerim_mealleri. aspx 30 http://www.kuranmeali.com/ayetkarsilastirma.asp?sure=5&ayet=51 168 29 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI İlerleyen bölümlerde göreceğimiz üzere Şerif Hüseyin’in başlattığı bu isyan sonrasında onun ailesinden olan diğer Şerifler İngiliz ve Fransızlarla birlik olup, çok acımasız katliamlar yapmışlardır. Onların acımasızca öldürdükleri de Müslümandı. Üstelik onların Müslümanlığa olan saygısını ve Peygamber sevgisini sorgulamak en basitiyle haksızlık olacaktır. Bu konuda saygısızlık yapmış olanlar varsa da bunu bir toplumun tamamına şamil kılmakta isabet bulunmamaktadır. Üstelik Şerif Nasır’ın talihsiz davranışının anlatıldığı belgede belirtildiği gibi nasıl bir Osmanlı ve Türk düşmanlığıysa camilerin kubbe ve minarelerinde bulunan hilal ve yıldıza ateş açtırarak tahrip ettirmesi aslında dine ve diyanete olan saygısızlığını göstermektedir. Hiç şüphesiz bunun yargılayıcısı Allah’tır. Tevbe Suresi 18. Ayet (tefsir): Allah’ın mescitlerini, ancak Allah’a ve ahiret gününe inanan, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte onların doğru yolu bulanlardan olmaları umulur.31 Türkiye Bayrağı'ndaki Hilal ve Yıldız'ın sembolik anlamı için pek çok teori ileri sürülmüştür: Bir görüşe göre, Türk Bayrağı'ndaki hilal "İslamiyeti"; yıldız ise "Türklüğü" temsil eder. Kırmızı renk ise toprağa karışan "kan"ı temsil etmektedir. Başka bir görüşe göre, Ay-Yıldız Orta Asya'dan gelen "Türklüğü", kırmızı zemin ise "vatanı" temsil etmektedir. Başka bir görüşe göre; Osmanlı Devleti Bayrağının değiştirilmiş bir versiyonudur. Başka bir görüşe göre; yarım ay "yenilenme"yi, yıldız "Türklüğü" temsil etmektedir. Başka bir görüşe göre; yarım ay "Allah"ı, yıldız "Peygamber"i temsil etmektedir. Başka bir görüşe göre; savaşta ölen askerden oluşan kan gölünden ay ve yıldızın gösterilişidir. 31 http://www.kuranmeali.com/ayetkarsilastirma.asp?sure=9&ayet=18 169 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Başka bir görüşe göre yıldız "demokrasi" eşitlik ve özgürlüğü, hilal "İslam"ı simgeler.32 Anlaşılacağı üzere bir yandan ihanetin nedenlerini İslamiyetin arkasına gizlemeye çalışırken öte yandan İslamiyeti yüzyıllarca savunmuş bunun için maddi manevi hiçbir fedakârlıktan açınmamış Osmanlıya karşı İngiliz ve Fransızla birlik olarak savaşmak izahı kabil bir davranış değildir. Oysa düşman oldukları Osmanlı Kutsal topraklara ve Hz. Peygambere olan saygı ve hürmetinden dolayı Şerif Hüseyin’in aidiyeti olduğu ehlibeyte surre alaylarıyla her sene yardımlar yapmış, onların hiçbir sıkıntı çekmemesi için çalışmıştır. Bu yardımlar büyük gösterişli törenlerle surre emininin sorumluluğunda yola çıkarılmıştır.33 Yardımlar için birçok vakıflar dahi kurulmuştur. Bunun için Anadolu’nun diğer yerlerinden olduğu gibi Şebinkarahisar’daki vakıflardan bile pay ayrılarak gönderilmiştir.34 32 http://www.msxlabs.org/forum/satirlarla-turkiye/60762-turk-bayragindakiay-yildiz-ve-anlamlari.html 33 http://www.deu.edu.tr/UploadedFiles/Birimler/10379/akgunduzsurre.pdf 34 https://muratdursuntosun.wordpress.com/2013/01/23/mekke-medine-vekarahisar-i-sarki/ 170 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Eski bir Mekke-i Mükerreme gravürü ve Arabistan’da bir yemek dağıtımı öncesi 171 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Bunun haricinde Seyyid ve Şeriflere hürmeten liyakati uygun olanlar vakıf mütevelliliklerine getirilmiş, adlarına vakıflar kurulmuş, imam olarak atanmışlardır. Bununla da yetinilmeyerek kendilerine ayrı imtiyazlı bir hukuk uygulanmıştır. Hak ve hukuklarını takip etmek için Nakib-ül Eşraf teşkilatı kurulmuştur.35 Bu cümleden olarak Hazreti Ali’ye duyulan hürmete örnek yaşanan bir olayı belgesiyle incelemek yerinde olacaktır. Bitlis’in Adilcevaz kazasında sakin Ermeni Hacik ve arkadaşlarının verdiği dilekçede; İmam Ali Kerremallahû Veche Efendimiz Hazretlerinin cerrahlık hidmet-i aliyyelerinde bulunmuş olan zimminin ve evlad-ı evladinin devamlı olarak bütün vergilerden muaf olduklarına dair Sultan Murad Han Rabi’ (Dördüncü Murad Han) Hazretleri tarafından bir ferman verildiği belirtmiştir. Devamında da söz konusu fermanın 1842-1843’de yenilendiği ancak zayi’ edildiğinden (kaybedildiğinden) yeniden verilmesi istenilmiştir. Bunun üzerine konuyu incelemek için Şûrâ-yı Devlet komisyonu toplanmış ve konuyu müzakere etmiştir. Yapılan değerlendirmede söz konusu iddianın kaydı bulunmuş ve Hacik’in ailesinin bu muafiyetten senelerdir yararlandığı anlaşılmıştır. İlaveten Hacik ve arkadaşlarının Hazreti Ali’ye hizmette bulunan adamın sülalesinden bulunduğu anlaşıldığından kütüb-i mu’tebere-i siyerde bu konuda açıklık olmamasına karşın vaktiyle Padişah tarafından verilen ferman-ı âlilerin neye dayandıkları neyi senet kabul edildikleri esasen bilinememesine rağmen Padişahın iradesinin tecellisi olan ve sebeb göstermeye ihtiyacı olmayan ferman-ı âlilerin bir şeye dayandığından hareketle bunların araştırılmasına gerek olmadığı belirtilerek Sultan Murad Han Rabi’ Hazretleri tarafından verilen muafiyetin tasdikinin icap edeceği belirtilmiştir. 35 https://muratdursuntosun.files.wordpress.com/2015/01/3kopyas.pdf 172 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Görüldüğü gibi belgede öne çıkan iki husus bulunmaktadır. Birincisi Hazreti Ali’ye cerrahi hizmet vermiş olan bir Ermeni doktor olduğudur. Diğeri de Hazreti Ali’ye hizmet verdiği için bu hizmette bulunan ermeni cerrahın ondan sonra gelen bütün nesline tanınan vergi muafiyetidir. Bu da Osmanlı’nın Hazreti Peygamberin amcasının oğlu aynı zamanda damadı ve Dördüncü İslam Halifesi ve “Ehli Beyt”in nüvesi olması nedeniyle Hazreti Ali’ye duyduğu derin saygının en güzel ifadesidir. Sen ki ona hizmet ettin biz de senin neslini koruruz, kollarız denilmiştir. Arşiv Fon Kodu: MV. Dosya No: 98 1, Gömlek No: 24, Tarihi: 6 R 1317 (14 Ağustos 1899), Konusu: Dördüncü Murad tarafından bi’l-cümle tekâlif-i miriyyeden muafiyet verilen Tarha Familyası efradından Ermeni Hacik ve rüfekasının âşâr-ı şer’iyyeden dahi muafiyetlerine dair. 173 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Meclis-i vükela müzakeratına mahsus zabıt varakasıdır. Hazır bulunan zevat-ı fihamın (itibar ve nüfuz sahibi kişiler) esamisi Müzakere olunan mevâdda (hususlara) müteallik varakanın nev’iyle hülâsa-i meâli evrak odasınca olan numerosu ve meclisçe havâlesi tarihi ve melfufâtı dahi kaç kıt’a olduğu. Hülasa-i Meâli Bâ-ferman-ı hümayun bi’l-cümle tekâlif-i miriyyeden muaf olunduklarından bahisle âşâr-ı şer’iden dahi muaf tutulmaları hakkında Âdilcevaz kazası sekenesinden Talha familyası efradından ve Ermeni Milletinden Hacik ve rüfekası (arkadaşları) taraflarından vaki olan istid’â ve ol-babda maliye nezaretiyle cereyan eden muhabere üzerine Şûrâ-yı Devlet’e melfuf maliye dairesinden kaleme alınan 14 Safer Sene 1312 tarihli mazbata okundu. Kararı Zikr olunan mazbatada İmam Ali Kerremallahû Veche Efendimiz Hazretlerinin cerrahlık hidmet-i aliyyelerinde bulunmuş olan zimminin ve evlad-ı evladininile’l-inkiraz (devamlı olarak) cizye-i cüziye ve ispenç ve avârız-ı divaniye ve tekâlif-i arifeden muafiyetini mutazammın muafiyetname verilüb ahiran Sultan Murad Han Rabi’ (Dördüncü Murad Han) Hazretleri zamanında verilen fermân-ı âli ile de muafiyet-i mezkûre te’yid olunduğu kayden anlaşılmış ve zikr olunan fermân-ı âlinin 11 Zilkade Sene (12)58 tarihinde zayi’den diğeri dahi i’ta edilmiş ve merkum Hacik ve rüfekası hidmet-i âliyye-i mezburede bulunan adamın sülalesinden bulunmuş olub eğerci merkûmun hidmeti âliyye-i mezkûrede bulunduğuna dair kütüb-i mu’tebere-i siyerde serahat (açıklık) olmadığına ve binaenaleyh selâtin-i izam hazerâtı caniblerinden verilen ferman-ı âlilerin müstenid oldukları (dayandıkları, senet kabul edildikleri) esasen bilinemediğine nazaran ne yapılmak lazım geleceği maliye nezaretinden istifsâr edilmekte (sorulmakta) ise de azade-i ta’lil olan (sebeb göstermeye ihtiyacı olmayan) ferman-ı âlilerin müstenid (dayanmış, bir şeye isnat edilmiş) oldukları esasların taharrisine (araştırılmasına) mahal olmayub çünki Sultan Murad Han Rabi’ Hazretleri tarafından işbu muafiyetin tasdiki elbet bir esas-ı sahih ve makbule müstenid (dayanacağı, bağlı olacağı) olacağı gibi bu misillü yadigâr eslâfın (seleflerin, geçmişlerin) 174 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI muhafazasıyla şân-ı saltanat icabından bulunduğu cihetle mezkûr familya hakkında salifü’l-beyan o emr-i âliye tevfikan icra-yı muamele olunması dermeyân kılınmış ve bu suret münâsib görünmüş olmağla mucibince ifayı muktezasının Van vilayetine tebliğinin dâhiliye nezaretine havalesi ve maliye nezaretine de malumat i’tası tensib olundu.36 Hazreti Ali (r.a)’ın iki değerli sözünü hatırlayalım ve Şerif ailesine Osmanlının nasıl hürmet gösterdiğini özellikle Haşimoğullarının37 bir kolu olan Şerif Hüseyin’in ailesine ayrı bir muamele yapıldığını konuya ait belgeleri inceleyerek devam edelim. Düşmanların en büyüğü, düşmanlığını gizleyendir. Hakkı tanımadığımız müddetçe, Hakka uyanlarıda tanıyamayız. Haşimi sülalesinde aynı isimle çok sayıda kişi olduğunu hatta kollar olduğunu belirtmiştik. Buna ait belgeleri sırasıyla inceledikçe konu daha iyi anlaşılacaktır. Bu konudaki belgelerin bir kısmı anlatılmak istenen konuyla doğrudan ilgili olduğundan sona bırakılmıştır. 1877 tarihli belgede Şerif Hüseyin Paşa’nın Mekke Emiri olarak tayin edildiği belirtilmektedir. Arşiv Fon Kodu: İ..MMS. Dosya No: 57, Gömlek No: 2600, Tarihi: 26 (C) Cemaziye’l-ahir 1294 (8 Temmuz 1877), Konusu: Şerif Hüseyin Paşa'nın Mekke emiri olarak tayini. 36 https://muratdursuntosun.wordpress.com/2014/11/22/sultan-dorduncumuradin-ermeni-hacikin-dedelerine-verdigi-vergi-muafiyeti/ 37 Hâşimoğulları veya Hâşimîler, Beni Haşim kabilesine bağlı bir Kureyş boyu. Ayrıca kan bağı ve kabile birlikteliği yoluyla Kızıl Deniz boyunca kurulan hanedanlıkların sahibi olan boy. Sülale ismini İslam peygamberi Muhammed'in büyük-büyükbabası Haşim bin Abdimenaf'dan alır. I. Dünya Savaşı esnasında İngiliz desteğiyle Osmanlı Devleti'ne isyan etmiş, Arap Yarımadası'nın kontrolünü eline geçirmiş, fakat birkaç yıl sonra Suudi Hanedanlığı'na yine bir isyanla kaybetmişlerdir. https://tr.wikipedia.org/wiki/Ha%C5%9Fimo%C4%9Fullar%C4%B1 175 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Hû Cenâb-ı Hak eyyam-ı ömr ve şevket-i hazret-i hilâfet-penâhiyi tezayüd ve efzun buyursun. Emir-i Mekke-i Mükerreme Abdullah Paşa’nın bu defa irtihal-i dar-ı beka eylediği Hicaz vilayeti valisi devletlü paşa hazretlerinden alınan telgrafnamede iş’ar kılınmış ve makam-ı emaret-i celilenin müsellem olan ehemmiyeti cihetle hanedan-ı şerafet-i unvan-ı Haşimi’den mesalih-i saltanat-ı seniyye ve efkâr-ı aliyye-i cenab-ı hilâfet-penâhiye vakıf bir zata tevdi’i muktezi bulunmuş olduğundan ve müteveffa-yı müşarün-ileyhin birader-i ekberi (büyük abisi) Şûrâ-yı Devlet a’zasından Devletlü Hüseyin Paşa Hazretleri dirayet ve kabiliyet-i zatiyyesi ve umur-ı devletde ehliyet-i mücerrebesi cihetle mesned-i emarete layık u merci’ göründüğünden müşarün-ileyhin heman icra-yı me’muriyeti meyane-i bendegânemizde münasib gibi tezekkür olunmuş ise de her halde emr u ferman hazret-i veliyyü’l-emrindir. Fi 26 C Sene (12)94 (8 Temmuz 1877) 176 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI 1893 tarihinde Merhum Şerif Abdulmuttalib Efendi’nin kardeşinin oğlu olan aynı zamanda kendi damadı bulunan Nasır Paşa’nın rütbesi yükseltişmiştir. Arşiv Fon Kodu: İ..TAL. Dosya No: 15, Gömlek No: 74, Tarihi: 26 Şaban 1310 (15 Mart 1893), Konusu: Şerif Nasır Paşa'nın haiz olduğu rütbe-i mir-i miranının Mekke Emareti'nin tahriratı üzerine rütbe-i ula sınıf-ı evveline terfii. Hû Huzur-ı sami-i cenâb-ı sadâret-penahiye Ma’ruz-ı dai-i kemineleridir ki, Merhum Şerif Abdulmuttalib Efendi’nin biraderzâdesi (kardeşinin oğlu) ve damadı bulunan Saadetlü Nasır Paşa daileri 177 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI bendegân-ı sadâkat-nişân-ı devlet-i aliyeden olarak ahlak-ı ber-güzidesi (seçilmiş güzel ahlakı) icabınca hemişe taraf-ı müctemi’u-l mecd-i ve’şşeref-i hazret-i şehr-i yariye da’vat-ı saliha ve hayriye isticlabına vakf-ı vücud etmiş ve binaenaleyh muma-ileyh daileri atıfet ve inayet-i cenâb-ı hilâfet-penâhiye cidden elyak (daha layık) ve şayan ve bu misillü hasail-i aliye ashabından (güzel hasletler sahibi) bulunanların mazhar-ı eltaf-ı cenâb-ı cihan-bâni olmaları ise şan-ı ali-i iktiza-yı celilinden idiğü bir emr-i ayan bulunmuş olmağla lütfen beyne’l-akran tezayüd-i iftihar ve mübahatı ve bu vesile ile de müstağrak-ı ni’am-ı na-mütenahi-i (nihayetsiz) hazret-i Zıllullahi olmak üzere altı seneden beri haiz olduğu ve emsaline nisbetle dun kılındığı mir-i miranlık rütbesinin evveli ulalığına terfian tebdili hususuna müsaade-i samiye-i cenâb-ı vekâlet-penâhileri masruf ve erzan buyurulmak babında ve her halde emr u ferman hazret-i veliyyü’lemrindir. Fi 25 Rebiü’l-ahir Sene (1)310 ve fi 7 Teşrin-i-sâni Sene (1)308 (17 Ekim 1892) Ed-dai Emir-i Mekke-i Mükerreme Avn el-Refik Şurefa-yı38 kiramdan Şerif Nasır bin Hamid’in kızının eşi Şerif Ahmed Mendili Efendinin aldığı maaşa zam yapılmıştır. İleride göreceğimiz belgelerden de anlaşılacağı üzere Mendili ailesi de bir şerif ailesidir. Aynı kökenin kollarıdır. Ancak birbirleri arasındaki ilişkilerin pek de iyi olmadığına işaret eden belgelerde bulunmaktadır. Arşiv Fon Kodu: İ..ML.. Dosya No: 23, Gömlek No: 03 Rebiü’l-ahir 1315 (1 Eylül 1897), Konusu: Şurefa-yı kiram'dan Şerif Nasır bin Hamid'in kızı Müzeyyen Hanım'ın zevci Şerif Ahmed Mendili Efendi'nin maaşına zam yapılması. 38 ŞÜREFA: (Şerif. C.) Şerifler. Hazret-i Hüseyin Radıyallahü Anh vasıtasiyle Peygamberimiz (A.S.M.) soyundan gelenler. Şerefliler. Allah (C.C.) yolunda sabır ve sebat ile devam eden temiz insanlar. http://www.osmanlicanedemek.com/surefa-62870 178 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI 1898 tarihli belgede İngilizlerle işbirliği içinde olan ve Hindistan taraflarını dolaşan bir Şerif Nasır’dan bahsedilmektedir. Belgedeki önemli bir detay ise bahse konu Şerif Nasır’ın Şerif Abdülmuttalib Paşa mersumun torunlarından olduğunun belirtilmiş olmasıdır. 15 Mart 1893 tarihli belgede Şerif Abdülmuttalip’in damadı olan Nasır Paşa’nın terfi ettiğinden bahsedilmişti. Bu örnekde göstermektedir ki Nasır ismi, Hüseyin ismi gibi çok sık kullanılmaktadır. Belgede bahsedilen Şerif Nasır tam bir karanlık şahsiyettir. Başına buyruk olarak Uzakdoğu’da birçok yeri dolaşmıştır. Onun bu şüpheli seyahati ve yabancı siyasetçilerle özellikle İngilizlerle kurduğu ilişkiler dikkat çektiği için Şehbender tarafından İstanbul’a bilgi verilmiştir. Arşiv Fon Kodu: Y..A...HUS. Dosya No: 386, Gömlek No: 47, Tarihi: 09 Safer 1316 (29 Haziran 1898), Konusu: Hindistan'ı dolaşarak Batavya'ya giden Şerif Nasır Bey'in, İngiliz siyaset adamlarıyla olan münasebeti. 179 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Hû Bâb-ı Âlî Daire-i Hariciye Mektûbî Kalemi 5 Mayıs 1314 tarihli Bataviye Başşehbenderliği’nin tahriratı suretidir Şerif Abdülmuttalib Paşa mersumun ahfadından (torunlarından) olub Bombay Başşehbenderi Kadir Beğ tarafından bir aded tavsiyename abd-ı acizilerine gelmiş olan Şerif Nasır Beğ dâileri bir müddet Hindistan’ın Bombay ve Nizam ve Kalküta ve cihet-i sairede seyahat eyledikden sonra Singapur tarikiyle br-vech-i ma’rûz Bataviye’ye gelmiş ise de yedinde İngiltere’nin Der-saadet Sefiri Sir Flip Körri ve Mısır Cezal konsolosu Lord Kurumer taraflarından Bombay, Madras, Kalküta ve Singapur vali-i umumiliklerine ayru ayru teveccüh nameler bulunduğu vülat-ı merkûmenin berây-ı davet-i mülakat muma-ileyhe göndermiş oldukları tezkirelerin eşhadıyla (şahitliğiyle) manzum olan (sıralanmış) hikâyat-ı şifahiyesinden (sözlü anlatımından) anlaşılmış ve tahkik ve tebeyyün-ı 180 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI efkârıyla sebeb-i seyahatine kesb-i vukuf (seyahatinin sebebini anlayabilmek) içün suret-i zahirede ihtiramen (saygı gösteriyormuş gibi yaparak) malaba’a şehbenderhanede misafireten alıkoymuş isem de efkâr-ı mahsusasını (şahsi düşüncesini) ketm etmekde olduğu (sakladığı) cihetle yalnız bu havalide olan hükkam ve ümerayı ve ayanı ziyaret etmek üzere olan âmâl-ı inhimakkaranesini (ahmakça niyetini) anlayabilmiş olduğuma ve Singapur valisinden hükümet-i mahalliyeye olan tavsiyename ve yedinde olub Bombay şehbenderhanesinden verilmiş olan pasaportu ve ol-babda vaki olan istid’ası üzerine taraf-ı acizanemden usulen vaki olan delalet ve iltimas hilafına olarak vilayetden muma-ileyhin civara seyahat-i hodseranesine (başına buyruk seyahatine) müsaade edilmediği ve kendisinin İngiliz rical-i siyasiyesiyle olan münasebeti şayanı dikkat bulunduğu hususatına mebni keyfiyetin berayı malumat arz ve ifadesine mücaseret (cesaret) kılınmış olmağla ol-babda. 28 Ocak 1903’de yine bir Şerif Nasır’da bahsedilmekte ve maaşının artırılması istenilmektedir. Bu Şerif Nasır, Şerif Hüseyin’in kardeşi olmalıdır. Arşiv Fon Kodu: BEO, Dosya No:1985, Gömlek No: 148849, Tarihi: 28 Şevval 1320 (28 Ocak 1903), Konusu: Şerif Nasır Efendi'nin muhassas maaşının tezyidi talebi. (Maliye 181 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Hû Sadâret-i Uzmâ Mektûbî Kalemi Fi 27 Şevval Sene (1)320 ve fi 13 Kanun-i-sâni Sene (1)318 (27 Ocak 1903) Maliye Nezaret-i Celilesi’ne Maaş-ı muhassesatının idaresine adem-i kifayetinden bahisle derece-i kifayeye iblağı istid’asını havi Şerif Nasır el-Mendili Efendi tarafından verilen arz-ı hal leffen savb-ı devletlerine irsal kılınmağla ifa-yı muktezasına himmet buyrulması. Bu seferki Şerif Nasır Mendili ailesindendir. Şerif olduğu için kendisine maaş bağlanmış ve İstanbul’da ikâmeti sağlanmıştır. Arşiv Fon Kodu: DH.MKT. Dosya No: 853, Gömlek No: 40, Tarihi: 6 Rebiü’l-evvel 1322 (21 Mayıs 1904), Konusu: Der-saadet'te oturan Şerif Mendil b. Şerif Nasır El-Mendili Efendi'ye şerifliğine binaen Divaniye Hazinesi'nden tahsis olunan elbise parasının hazineden ödeneceği. 182 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Hû Dahiliye Mektûbî Kalemi Fi 5 Ramazan Sene (1)322 ve fi 31 Teşrin-i-evvel Sene (1)320(13 Kasım 1904) Huzur-ı Âlî-i Hazret-i Sadâret-penâhiye Der-sadet’de ikâmet etmekde olan Şerif Mendili bin Şerif Nasır elMendili Efendi’nin şerafet-i vechile hazine-i divaniyeden muhassas kisve bedelatından mütedâhil mebaliğin buraca tesviyesi Şûrâ-yı Devlet kararıyla 13 Eylül sene (1)320 (26 Eylül 1904) tarihli tezkire-i samiye-i sadâret-penâhilerinde izbâr buyurulduğundan vilayet-i mezkûre nezaret-i aciziyece tahsis bulunduğundan bahisle meblağ-ı mezburenin muamele-i nakliye ve sarfiyesinin icrası maliye nezaret-i celilesinden alınan 16 Teşrini-evvel Sene (1)320 (29 Ekim 1904) tarihli tezkirede izbâr/iş’ar olunmuştur. Muma-ileyh Nasır el-Mendili Efendi’nin hazine-i divaniyeden muhassas (ödenen) senevi bin yüz doksan sekiz buçuk guruş kisve bedelatından üçyüzonaltı ve onyedi ve onsekiz ve ondokuz senelerine aid olub mütedahil olan cem’an dörtbin yediyüz doksan dört guruşun Hicaz vilayeti celilesinin müzekkiresine ve umum havalenamelerine dahil bulunduğu kayden anlaşılmış ve bedelat-ı mezkûrenin vilayetçe tesviye edileceği cümle-i iş’ardan bulunmuş olduğundan ve muma-ileyh Nasır el-Mendili Efendi ba’dema Der-saadet’de ikâmet edeceğini beyan ile bedelat-ı mezkûrenin buraca tesviyesini talep etmekde olub bedelat-ı mezkûrenin hazine-i celilece tesviyesi dahi Şurâ-yı Devlet Maliye Dairesi kararı iktizasından bulunduğundan salifü’z-zikr senelere aid olan cem’an dörtbin yedi yüz doksan dört guruşla sene-i haliyeye aid bulunan bin yüz doksan sekiz buçuk guruşun emsali vechile zikr olunan senelere umum havalenamelerinden ba-tenkis hazine-i celile muvazenesine nakl ve zammı ve sene-i atiyeden i’tibaren dahi hazine-i celile müvazenesine naklen tesviyesi hususunun maliye nezaret-i celilesine emr u iş’arıyla taraf-ı aciziye ma’lumat i’ta buyurulması meclis ifadesiyle ma’ruzdur ol-bbada. Evrakı muhasebeye. 183 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI 30 Ekim 1908 tarihli belgede Şerif Hüseyin’in Mekke Emiri olarak tayin edilebileceği belirtilmiştir. Bu yazışma Sultan II.Abdülhamid’in 27 Nisan 1909’da hal edilişinin öncesinde yapılmıştır. Arşiv Fon Kodu: Y..PRK.AZJ. Dosya No: 54, Gömlek No: 50, Tarihi: 04 (L) Şevval 1326 (30 Ekim 1908), Konusu: Şerif Hüseyin'in Mekke Emiri olarak tayin olabileceği. 184 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Hû Cenâb-ı Hak ömr ü şevket u şâhânelerini müzdad buyursun. Şerif Abdullah Paşa’nın irtihaline (vefatına) mebni Mekke-i Mükerreme imareti celilesine bütün mü’minin ve ahali-i Haremeyn-i Şerifeynin hoşnudiyetini calib-i mütediyye ve sıdk u yezdanın ta’yini hikmeten ve salahaten derecei vücubda olub hususuyla Harem-i Şerifede hay u şer serzde-i zuhur olacak bi’l-cümle şuunat-ı ileyhanın “ma halle bi haramiküm halle biküm” (Allahû a’lem-Allah daha iyi bilir) Hadis-i Şerif-i Nebevi muktezasınca (gereğince) bütün memalik-i mahrusa-i İslamiyeye sari ve müteallik olacağına ve öyle bir zevatın şu aralık imarat-ı müşarün-ileyhada bulunması te’min-i asayiş ve istirahatla beraber zat-ı şevket-simât-ı hilâfet-penâhilerince de takviyei irtibat ve celb-i davat edeceğine binaen işbu me’muriyet-i mübareke içün şürefâ-yı hâzıra içünde her halde evsaf-ı matlubeyi haiz Şerif Hüseyin Beğ dâileri varid-i hatır-ı çakeri olduğunun hasbe’l-sadaka arza-i müsaraat olunmuş ise de yine de katebe-i ahvalde emr u ferman hazret-i veliyyü’lemrindir. Fi 4 Şevval Sene 1326 Adliye Nazırı Sabıkı Kulları Abdurrahman Şerif Hüseyin’in Mekke Emiri yapılması için İttihat ve Terakki’nin baskılarının arttığı bir dönemde Şerif Hüseyin sarayda padişahın huzuruna kabul edilmiştir. 23 Temmuz 1908’de II.Meşrutiyetin de ilan edildiğini hatırlamak gerekmektedir. 185 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Arşiv Fon Kodu: İ..HUS. Dosya No: 171, Gömlek No: 14, Tarihi: 20 (L) Şevval 1326 (15 Kasım 1908), Konusu: Şerif Hüseyin Paşa'nın padişahın huzuruna kabulü. Hû Yıldız Saray-ı Hümâyûnu Başkitabet Dairesi /4964 Zat-ı sami-i sadâret-penâhilerinin yarın sabah Bâb-ı Âlî’ye a’zimetden evvel Mabeyn-i Hümâyûn-ı Mülükâne’ye a’zimet buyurmaları ve yarın saat dokuzda huzur-ı meali-nüşûr-ı hazret-i hilafet-penâhiye kabul buyurulacağı dün tebliğ olunan Şerif Hüseyin Paşa Hazretleri’nin şeref müsule nailiyeti önümüzdeki Çaharşanba gününe tehir buyurulduğundan müşarün-ileyhe ana göre tebligat-ı lazımenin icrası şeref-sadır olan irade-i seniyye-i cenâb-ı padişâhi icab-ı celilinden olmağla ol-babda emr u ferman hazret-i veliyyü’l-emrindir. 186 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Fi 20 Şevval Sene (1)326 ve fi 2 Teşrin-i-sâni Sene (1)324 (15 Kasım 1908) Serkâtib-i Hazret-i Şehr-i yâri Bende Ali Cevad Şerif Hüseyin’in padişahın huzuruna kabulu birkaç gün ertelenince 20 Kasım 1908 tarihli yazı ile bir kez daha kabul günü bildirilmiştir. Arşiv Fon Kodu: BEO, Dosya No: 3437, Gömlek No: 257748, Tarihi: 25 (L) Şevval 1326 (20 Kasım 1908), Konusu: Şerif Hüseyin'in Padişah huzuruna kabulü. (Dersaadet; 257702) Sadâret-i Uzmâ Mektûbî Kalemi İmza buyurulmuştur. Mir-i Kûfe Emir-i Mekke-i Mükerreme Paşa Hazretlerine Telgrafname 7 Teşrin-i-sâni Sene (1)324 (20 Kasım 1908) Temmuz’un birinci Cumaertesi günü şeref-müsule nailiyet-i hümâyûnları zımnında saat dokuzda mabeyn-i hümâyûn-ı mülükâne cenâb-ı alisine a’zimet buyurmaları beyan olunur ol-babda 187 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI 14 Temmuz 1909 tarihli yazışma ile Mekke Emirinden bir tahrirat geldiği belirtilmiştir. Tahriratın konusu Şerif Hüseyin’in kardeşi Şerif Nasır’ı İstanbul’a yollamış olduğuyla ilgilidir. Arşiv Fon Kodu: İ..HUS. Dosya No: 177, Gömlek No: 35, Tarihi: 25 Cemaziye’l-ahir 1327 (14 Temmuz 1909), Konusu: Biraderi Şerif Nasır Bey'in Der-saadet'e gönderildiğini mübeyyin Mekke emirinden gelen tahriratın takdimi. Hû Mâbeyn-i Hümâyûn-ı Mülükâne Başkitabeti / Aded 224 Adat-ı müstahsene-i kadimeden (eskiden beri beğenilen adetten) olduğu üzere darü’l-hilafet-i aliyede bulunması muktezi olan biraderi Şerif Nasır Beğ Efendi Hazretleri’nin Der-saadet’e gönderildiğini mübeyyin Emir-i Mekke-i Mükerreme Paşa Hazretlerinden gelen tahriratın müşarünileyhin tevdi’ edilmiş arizasıyla beraber takdimine dair reside-i dest-i tazim olan 24 Cemaziye’l-ahir Sene (1)327 (13 Temmuz 1909) tarihli ve 146 188 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI numerolu tezkire-i hususiye-i sadâret-penâhileri melfuflarıyla beraber manzur-ı ali buyurularak Bâb-ı Âli’ce icab-ı halin icrası hususuna idare-i seniyye-i hazret-i hilâfet-penâhi şeref-müteallik buyrulmuş olmağla olbabda emr u ferman hazret-i veliyyü’l-emrindir. Fi 25 Cemaziye’l-ahir Sene (1)327 ve fi 30 Haziran Sene (1)325 (14 Temmuz 1909) Serkatib-i Hazret-i Şehr-i-yari Halit Ziya (Uşaklıgil) 2 Eylül 1909’da saray kabul için Şerif Nasır’a bilgi verilmiştir. Arşiv Fon Kodu: BEO, Dosya No: 3608, Gömlek No: 270556, Tarihi: 14 Recep (1)327 (2 Eylül 1909), Konusu: Ayandan Şerif Nasır’ın huzura kabulü için davet edilmesi. Hû Sadâret-i Uzmâ Mektûbî Kalemi Fi 14 Recep Sene (1)327 (2 Eylül 1909) Atufetlü Şerif Nasır Beğ Efendi Hazretlerine Tezkire Huzur-ı hümâyun hazret-i hilâfet-penâhide şeref-müsule nailiyetleri zımnında (padişaha hürmet ve saygı göstermeye kabulleri için) yarınki Pazar günü saat yedide saray-ı hümayun-ı mülükâneye a’zimetleri bi’l-istizan şeref-sadır buyurulan irade-i seniyye-i cenâb-ı pâdişâhi iktizâ-yı alisinden olduğu beyanıyla tezkire. 189 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Şerif Hüseyin’in kardeşi Şerif Nasır İstanbul’a gelince kendisine Mecidi Nişanı verilmiştir. Arşiv Fon Kodu: DH.MKT. Dosya No: 2904, Gömlek No: 6, Tarihi: 01 Şaban 1327 (18 Ağustos 1909), Konusu: Mekke emirinin kardeşi Şerif Nasır Efendi ile birlikte Der-saadet'e gelen Asir müftüsünün oğlu Ahmed Hıfzı ve Asir ümerasından Muhammed b. Abdurrahman Efendilerin Mecidi Nişanı'yla taltifleri. Hû Dahiliye Mektûbî Kalemi Fi gurre Şaban Sene (1)9327 ve fi 4 Ağustos 1325 (18 Ağustos 1909) Asir Mutasarrıflığı’na Mekke-i Mükerreme Emiri devletlü siyâdetlü39 paşa hazretlerinin biraderleri Şerif Nasır Bey Efendi Hazretleriyle birlikde Der-saadet’e 39 Osmanlı devlet protokolünde Hz. Muhammed’in soyundan olmaları sebebiyle nakîbül eşraflar için kullanılan unvan sözü. 190 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI muvasalat etmiş olan Asir Müftisizade Ahmed Hafzı ve Asir umerasından Mehmed bin Abdurrahman Aiz Efendilerin avatıf-ı seniyye-i cenâb-ı hilafet-penâhiye mazhariyetleriyle delalet olunarak muma-ileyhin dördüncü rütbeden bir kıt’a Mecidi Zişan-ı Nişanıyla taltif buyrulmuş ve kendilerinin Asir’e hüsn-i isalleri taraf-ı sami-i sadâret-penâhiden Mekke-i Mükerreme emaret-i celilesine yazılmış olmağla muma-ileyhimanın oraca nahiye müdirliği gibi münasib birer me’muriyetde istihdamıyla ikdarları (güçlendirilmeleri) hususuna himmet buyrulması babında. Şerif Nasır’a Mecidi Nişanı verildikten ve ikâmeti sağlandıktan sonra kendisiyle istişare edilmek üzere Bâb-ı Âlî’ye (Başbakanlığa) davet edilmiştir. Arşiv Fon Kodu: BEO, Dosya No: 3651, Gömlek No: 273764, Tarih: 06 Şevval 1327 (21 Ekim 1909), Konusu: Şerif Nasır Paşa'nın mülakatta bulunmak üzere Babıali'ye daveti. http://kubbealtilugati.com/sonuclar.aspx?km=S%C4%B0Y%C3%82DETL%C3%9C &mi=0 191 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Hû Ma’ruz-ı dai-i mütehassıslarıdır. Biraderim daileri hakkında irae ve ibraz buyurulan inayat ve teveccühat-ı samiye-i sadâret-penâhilerinden dolayı hisse-i acizaneme isabet eden vazife-i şükr ve mahmideti (övgülerimi) bi’z-zat arz etmek üzere makam-ı fehamet-penâhileriyle şeref-yab olmak arzusunda idiysem de mehamm-ı meşagiul daver-i azamileri meyanında tasdi-i (mühim işleri arasında sıkıntı vermeyi) muvafık deb’i (usulünce) hürmet (haysiyetli bir davranış) göremediğim cihetle vazife-i şükran ve imtinanımı (minnetimi) şu suretle arza mücaseret (cesaret) eder ve bu vesileden bi’l-istifade ma’ruzat-ı atiyemi de nihade-i hâk-i pâ-yi samileri eylerim. Nezd ü fehimanelerince umur-ı müslimeden olduğu vechile daileri biraderim ve emim merhum Şerif Abdullah Paşa’nın Der-saadet’çe bulundukları mevkide bulunmak üzere merkez hilâfet-i muazzama-i İslamiye olan Dersaadet’e gelmiş ve buraca mutad-ı kadim vechile şürefanın kaffesine takdimi umur-ı tabiadan bulunmuş olduğu gibi bir maha karib bir 192 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI müddetde (yakın bir zamanda) bi’l-fiil Emaret-i Mekke-i Mükerreme vekâletini ifa eylemekliğim me’muriyeten dahi haiz-i rütbe-i takaddüm olmaklığımı (ileri geçmemi) icab eder iken her nasılsa teşrifatça vukua gelen zuhulden dolayı kisve-i saadetin Topkapu Saray-ı Hümâyûna vaz’-ı günü icra kılınan mesasim-i mahsusada Şerif Haydar Beğ Efendi Hazretlerinin acizilerine takdim ettirildiği görülmüştür. Dai-i mütehassıslarınca fevkalade mucib-i teessür ve teellüm olan şu halin vuku’undan beri icra edilegelen bazı merasim-i mahsusada med’uv olduğum (davet edildiğim) halde bi’z-zarur isbat-ı vücud edememiş ve bu suretle gerek vatanım ahalisine ve gerek buradaki ehibbâ-i acizaneme (dostlarıma) karşı düçar-ı hacâlet olmakda bulunmuştur. Binaenaleyh şeref-hulul eden iyd-i said-i fitr-ı resmi alisinde de ber minval-i ma’ruz usulı teşrifatiye takib edilecek ise işbu resm-i alide bulunamayacağımı kemal-i te’essür ile arz eder ve bu babdaki irade-i samiye-i cenâb-ı sadâretpenâhilerine intizar eylerim. Ol-babda emr u ferman hazret-i veliyyü’lemrindir. Fi 29 Ramazanü’l-mübarek Sene (1)327 (14 Ekim 1909) Birader-i Emir-i Mekke-i Mükerreme Daileri Nasır bin Ali 13 Şubat 1910 tarihli yazıda belirtildiğine göre Mekke-i Mükerreme Emaretinden yazılan yazıyla Şerif Nasır’ın ayan azalığına tayin olması nedeniyle kesilen şerafet maaşının onun oğullarına tahsis edilmesi istenilmiştir. Bahsedilen Şerif Nasır’ın, Şerif Hüseyin’in kardeşi olduğunda şüphe yoktur. Şerafet maaşı denilen ödeme Şeriflere, şerifliklerine hürmeten ödenen bir maaştır. Arşiv Fon Kodu: BEO, Dosya NO: 3702, Gömlek No: 277631, Tarihi: 02 Safer 1328 (13 Şubat 1910 ), Konusu: Biraderi Şerif Nasır Bey'in ayan azalığına tayinleri esnasında kesilen şerafet maaşının mahdumlarına tahsisi hakkında Mekke-i Mükerreme Emareti'nden gelen tahriratın gönderildiği. (Maliye 193 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Hû Maliye Nezaret-i Celilesi’ne Tezkire Fi 1 Safer Sene (1)327 ve fi 30 Kanun-i-sâni Sene (1)325 (12 Şubat 1910) Biraderi Şerif Nasır Beğ Efendi Hazretleri’nin a’yan a’zalığına ta’yinleri esnada şerefat maaşları kat’ olunduğundan (kesildiğinden) ve şerefat maaşları hakkında müttehaz ve meri olan usul ve ta’limatdan bilbahs mir-i müşarün-ileyhin istid’a eylediği vechile şerefata mahsus maaşının mahdumuna tahsisi hakkında Mekke-i Mükerreme Emaret-i Celilesinden varisd olan 4 Kanun-i-sâni Sene (1)325 (17 Ocak 1910) tarihli ve 285 numerolu tahrirat leffen savb-ı alilerine irsal kılınmış olmağla usul ve emsaline nazaran iktizasının ifa ve inbasına ve melfufunun iadesine himmet. 194 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Daha önce incelediğimiz 15 Mart 1893 tarihli belgeden Şerif Abdülmuttalip’in kardeşinin oğlu olan Şerif Nasır’ın kızıyla evli olduğunu yani damadı olduğunu, ayrıca aynı kökün dalları olmalarına karşın aralarında geçimsizlik olduğunu da görmüştük. 15 Temmuz 1911 tarihli belgede bu geçimsizliğin örneği olarak Şerif Abdülmuttalip’in kardeşinin torunu Şerif Nasır’ın Şerif Hüseyin Paşa’dan şikâyeti söz konusudur. Özellikle Nasır ismi ailede sıklıkla tekrarlanarak kullanılmıştır. Arşiv Fon Kodu: BEO, Dosya No: 3916, Gömlek No: 293631, Tarihi: 18 (B) Receb) 1329 (15 Temmuz 1911), Konusu: Şerif Abdülmuttalib'in biraderzadesi Muhammed Nasır'ın Mekke Emiri Şerif Hüseyin Paşa hakkındaki şikayeti. (Mekke; 293240) 195 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Hû Makam-ı Celil-i Cenâb-ı Sadâret-penâhiye Ma’rûzu dai-i kemineleridir, Emir-i Mekke-i Mükerreme Devletlü, Siyadetlü Şerif Hüseyin Paşa Hazretlerinin geçen şehr-i Şaban’da yemen’den Taif’e teşriflerinde istikballeri içün şehir haricinde ta’yin olunan mevki’-i ictima’ie huruç ile kudumlarına muntazır bulunduğum halde hin-i vusullerinde müctemi bulunan halk arasında bir takım şütum-i müstehcen ve elfaz-ı galiz ile üzerine hücum ederek haysiyet ve namus-ı daiyaneme tecavüz edilmekle icab-ı ma’delet icrası fi 4 Ağustos Sene (1)327 (17 Ağustos 1911) tarihli mufassal (ayrıntılı) telgrafname-i daiyanemle makam-ı fehametpenâhilerinden arz ve istirham olunmuş ve keyfiyet fi 5 Eylül Sene (1)327 (18 Eylül 1911) tarihli ariza-i istirhame ile istid’a edilmiş ise de henüz bir netice istihsal olunamamış ve keyfiyet fi 5 Teşrin-i-sâni Sene (1)327 (18 Kasım 1911) ariza-i daiyanemle makam-ı sami-i hazret-i fehimanelerine arz ve inha olunduğu üzere cereyan-ı muamele ol-vakt Hicaz valisi olub elyevm Beyrut vilayeti valisi bulunan atufetlü Hazım Beğ Efendi hazretlerinin dahi bi’l-etraf malumu olduğu üzere şeref ve namus-ı daiyaneme bir tecavüz-ü sariha teşkil eden muamele-i vakıaya karşu iktiza eden icabat-ı kanuniye ve adilenin icrasını taleb ve istirhamdan geri kalamayacağım gibi bunun icrası dahi bi’l-cümle hukuk ve haysiyet-i daiyanemin muhafazasını tekfil eden (kefil olan) hükümet-i meşruta-i adliye müretteb olmağla şahsi maddi-i daiyanem ile ana merbut olan namusun her kim olur ise olsun fedası muhtemel olsa bile şahsi manevi acizanem ve tazarruatına şümûlu şüpheden azade olan elfaz-ı tekfiriye yüzünden ma’rûz kalub dinen ve şer’an ve nizamen kabil-i hazm ü iktiham olamayacak (dayanılması mümkün olmayacak) olan ahval-ı ma’rûza hakkında lazım gelen ma’delet ifası tekrar niyaz ve istid’a eylerin ol-babda emr u ferman hazret-i veliyyü’lemrindir. Fi 16 Saferü’l-hayr Sene (1)330 ve fi 22 Kanun-i-sâni Sene (1)327 (5 Şubat 1912) Ed-dai Şerif Abdülmuttalib merhum biraderinin hafidi (torunu) Mühür: Mehmed Nasır 196 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Hû Makam-ı Celil-i Hazret-i Sadâret-penâhiye Ma’uz-ı dai-i diraneleridir Suret-i leffen takdim-i pişgâh-ı sadâret-penâhilerine kılınan fi 4 Ağustos Sene (1)327 (17 Ağustos 1911) tarihli telgrafname-i acizide Emir-i Mekke-i Mükerreme Devletlü Siyadetlü Şerif Hüseyin Paşa Hazretlerinin hakk-ı daiyanemde bila sebeb icra etdiği hücum ve edeb ve şerafet ve İslamiyete münafi’ ağza alınmayan elfaz-ı sefihe-i tahkiriyyeyi (aşağılayıcı sözleri) arz ve beyan ve nam-ı meşrutiyetle taleb-i adalet ve insafa istirham eylemişdim. Şimdiye kadar her nasılsa istirham ve şikâyetimize atf-ı nazar-ı adalet buyrulmadığı cihetle nihayet derecede me’yus kaldım. Malum-ı sami-i hazret-i sadâret-penâhileri buyurulduğu 197 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI üzere emir-i müşarün-ileyh hazretleri tarafından aleyhime vaki olan derece-i kusva (son derece) zulm-i vahşiyane ve alâ mele’in-nas (herkesin gözü önünde) tahkirat-ı aleniyesinden dolayı şer’an, kanunen, adaleten tertip edecek hukuk-ı acizanemden nefs-i ahirime kadar tenezzül ve müsammaha edemeyeceğimden adalet ve insaf ve iade-i haysiyet-i şerefimiz hususuna tekraren arz-ı istirham eylerim. Ol-babda emr u ferman hazret-i veliyyü’l-emrindir. Fi 15 Şevval Sene (1)329 ve fi 25 Eylül Sene (1)327 (7 Eylül 1911) Şerif Abdülmüttalib mersumun biraderzadesi ed-dai Mehmed Nasır Şerif aileleri arasındaki bu çekişme ve bir tarafın elinde bulunduğu güçle diğer tarafa sarfettiği iddia edilen nahoş sözlerden Bâb-ı Âlî rahatsızlık duyduğundan barıştırılmaları için çaba harcanmıştır. Arşiv Fon Kodu: BEO, Dosya No: 3931, Gömlek No: 294764, Tarihi: 24 (Ş) Şaban 1329 (20 Ağustos 1911), Konusu: Şerif Nasır Bey ile Mekke emirinin uzlaştırılması. (Vilayat; 293240) 198 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Hû Daire-i Sadâret Tahrirat Kalemi Fi 6 Ağustos Sene (1)327 (19 Ağustos 1911) Hicaz Vilayeti’ne Şifre Şerif Nasır Beğ’le Emir hazretlerinin aileleri beynindeki ihtilafın izale olunduğuna dair geçende vaki olan iş’ar ile Nasır Beğ tarafından bu kere Taif’den çekilen telgrafname te’lif olunamadığından suretinin celbiyle mündericatının sıhhatı halinde böyle bir muamele esasen gayr-ı la’ik ve şüyuına muvafık olduğundan bunun Bâb-ı Âlî’ye ve atabe-i aliyana aks etmesi münasib olmayacağının ve gaybubetlerinde makamlarını ziyaretle ibraz-ı muhadenet (dostluk) eden mir-i müşarün-ileyhin heman celbiyle tatyibi (iyi davranılması) ehem ve elzem bulunduğunun emir hazretlerine lisan-ı münasible efhamı (anlaşılması) ve hemde beynleri bi’t-te’lif (aralarının düzeltilmesi) neticesinin iş’arı. 199 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Hû Hicaz Vilayeti’ne Şifre Şerif Nasır Beğ’le Emir Hazretlerinin aileleri beynindeki (arasındaki) ihtilafın izale olunduğunu dair geçende vaki olan iş’ar ile Nasır Beğ tarafından bu kere taif’den çekilen telgrafname te’lif olunamadığından suretinin celbiyle mündericatının sıhhati hakkında böyle bir muamele esasen gayr-ı la’ik şüyu’ına muvafık olduğundan bunun Bâb-ı Âlî’ye ve atabe-i aliyeye aks etmesi münasib olmayacağının gaybubetlerinde (geldiklerinde) makamlarını ziyaretle ibraz-ı muhadenet (dostluk) eden mir-i müşarün-ileyhin heman celbiyle tatyibi (iyi davranılması) ehem ve elzem bulunduğunun emir hazretlerine lisan-ı münasible efhamı (anlatılması) ve her halde beynleri bi’t-te’lif (aralarının düzeltilmesi) neticesinin iş’arı. Yazıla fi 6 Ağustos Sene (1)327 (19 Ağustos 1911) 7 Ağustos 1912 tarihli belgeden Şerif Nasır’ın 9 çocuğuna maaş bağlanmasını talep ettiği anlaşılmaktadır. Şerif Nasır, çocuklarına maaş bağlanmasını isterken Yemen Mebusu Seyyid Ahmed el-Kebsi Efendi’nin kardeşi ve amcası çocuklarına devlete olan itaat ve sadakatlerinden dolayı vatana hizmet tertibinden maaş bağlanacağını delil göstererek, hanedan-ı Haşimi’nin Vahabi meselesi ve Devlet-i Osmaniye’ye sadakat ve bağlılığının gözardı edildiğini belirterek kendi çocuklarına da maaş bağlanması gerektiğini ileri sürmüştür. Gerekçeler çok ilginç ve dikkat çekicidir. Arşiv Fon Kodu: BEO, Dosya No: 4070, Gömlek No: 305185, Tarihi: 23 Şaban 1330 (7 Ağustos 1912), Konusu: A’yandan Şerif Nasır Bey'in, oğullarına tahsisini evvelce talep etmiş olduğu maaş hakkında verdiği arzuhal. (Maliye; 304738) 200 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Hû Hâk-i Pâ-yi Sami-i Hazret-i Sadâret-penâhiye Arz-ı mahsus-ı daiyânemdir ki, Refakat-i kıymet-dari-i vezir-i azamileriyle şeref-yâb olduğum avânı mes’udede handan-ı celilü’l-unvan-ı Haşimiyye daima bi-diriğ buyuruldukda olan tevcihat-ı safderaneleri ve bi’l-hassa bu dâi-i sadık-ı siretleri hakkında şayan buyurulmakda olan iltifat-i samiye-i destvar-ı ekremilerinin minnetedarı bulunduğum cihetle tasdi-i sersamilerinden 201 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI ihtirazen leffen mütecasir-i takdimi olduğum istid’a-yı aciziden münfehim olacağından (anlaşılacağından) dokuz nefer evlad-ı acizinin emr u maişetlerinde müşkilat çekilmekde olduğundan makam-ı hidivanelerine takdim ettiğim istid’alarda şürefâ veyahud hizmet-i vataniye tertibinden birer mikdar maaş tahsisi istirham edilmiş iken hanedan-ı Haşimi’nin is’afı istid’asını (ihtiyaç talebini) tervic etmemekle (değerlendirmemekle) müşar bil-benân (parmakla gösterilir, meşhur) maliye mahsusat-ı zatiye müdürinin ictihatının kabulüyle 5 Temmuz Sene (1)328 tarihli tezkire-i samiyede evlad-ı aciziye maaş tahsisi mümkün olamayacağı iş’ar buyurulmuş fakat bu kere de Yemen Mebusu Seyyid Ahmed el-Kebsi Efendi birader ve emmizadelerinin devlete olan itaat ve sadakatlerinden dolayı hidemat-ı vataniyye tertibi maaş tahsisi icab edeceği bildirilmiş iken hanedan-ı Haşimi’nin Vahabi mes’elesi ve Devlet-i Osmaniye’ye sadakat ve merbutiyetleri asla hatırlara bile getirilmemiş olduğunu arz eder ve melfuf istid’a-yı dâiyânemim tezkire-i samiyeleriyle Şûrâ-yı Devlet’e emr u havalesini zat-ı sami-i vdekaik-dane-i hidiv-i erhamilerinin büyüklüğünden beklediğim ma’rûz ise de yine her halde ferman irade-i sahib-i fezail-i fevkalâde efendimiz hazretlerinindir. Fi 14 Temmuz Sene (1)328 (27 Temmuz 1912) Ayan a’zasından ed-dâi Nasır Meclis a’yan40 azasından Şerif Nasır Beğ’e birinci ve oğlu Cemil Beğ’e ikinci rütbe meclis nişanı verilmiştir. Nişan verilmesine dair kararın altında imzası bulunanlardan birisi de Halife Sultan Mehmed Reşad’dır. Sultan Mehmed Reşad 114. İslam Halifesidir.41 Arşiv Fon Kodu: İ..TAL. Dosya No: 492, Gömlek No: 59, Tarihi: 29 Cemaziye’l-evvel 1332 (25 Nisan 1914), Konusu: Meclis-i A’yan Azası Şerif Nasır Bey'e birinci ve mahdumu Cemil Bey'e ikinci rütbeden Mecidi Nişanı itası. 40 41 http://www.osmanlicaturkce.com/?k=ayan&t=%40 https://tr.wikipedia.org/wiki/V._Mehmed 202 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Hû Bâb-ı Âlî Daire-i Sadâret Meclis-i Vükela ve Ma’ruzat Kalemi 369 İrade-i Seniyye Meclis a’yan a’zasından Şerif Nasır Beğ’e birinci ve mahdumu Cemil Beğ’e ikinci rütbe meclis nişanları i’ta olunmuştur. Bu irade-i seniyyenin icrasına sadâret (başbakanlık) me’murdur. Fi 29 Cemaziye’l-evvel Sene (1)332 ve fi 12 Nisan Sene (1)330 (25 Nisan 1914) Sadrazam Mehmet Said (Sultan) Mehmed Reşad (Halife) 23 Kasım 1914 tarihli belgeden önceki Mekke Emiri Şerif Hüseyin’in kızının vefat ettiğini ve kendisine ödenen şerafet maaşının kız kardeşi ile Şerif Hüseyin, Şerif Ali Paşa, Şerif Nasır, Şerif Abdülaziz beylere tahsisinin 203 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI istendiğini anlaşılmaktadır. Buradan da anlaşılmaktadır ki nekadar Haşimi varsa hepsi Osmanlı tarafından maaşa bağlanmıştır. Arşiv Fon Kodu: BEO, Dosya No: 4322, Gömlek No: 324149, Tarihi: 05 (M) Muharrem 1333 (23 Kasım 1914), Konusu: Esbak (önceki) Emir-i Mekke Şerif Hüseyin Paşa Kerimesi (kızı) Şerife Rukiye Hanım'a şerafet tertibinden muhassas (ödenmekte) iken vefatıyla münhal olan maaşın hemşiresi (kız kardeşi) Şerife Bedriye Hanım ile Şerif Hüseyin, Şerif Ali Paşa, Şerif Nasır, Şerif Abdülaziz beylere tahsisi. (Maliye; İD/106) Hû Daire-i Sadâret Umur-ı İdariye Kalemi Fi 5 Muharrem Sene (1)333 ve fi 11 Teşrin-i-Sâni Sene (1)330 (24 Kasım 1914) Maliye Nezâreti Vekâlet-i Celilesi’ne Muhassesat-ı zatiye müdiriyeti ifadesiyle muharrer 8 Teşrin-i-sâni (1)330 tarihli ve 88 numerolu tezkire-i devletleriyle iş’ar buyrulduğu cihetle Emir-i Mekke-i Mükerreme Şerif Hüseyin Paşa kerimesi (kızı) Şerife Rukiye hanıma şerafet tertibinden muhasas iken vefatıyla münhal olan bin guruş maaşdan beşyüz guruşunun müteveffa-i müşarün-ileyhanın 204 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI hemşiresi (kız kardeşi) Şerife Bedr(iye) hanıma ve yüzyirmibeşer guruşunun amucazadesi Şerif Hüseyin ve Şerif Ali Paşalarla Şerif Nasır ve Şerif Abdülkadir Beğlere tarih-i inhilalinden i’tibaren tahsisi münasib görülmüştür efendim. Hû Maliye Nezareti Muhassesat-ı Zatiye Müdüriyeti Tahsisat Kalemi Numero: Umumi/7916-Hususi788 Huzur-i Sami-i Cenâb-ı Sadâret-penâhiye Der-saadet fi 17 Zilhicce Sene 1332 ve fi 8 Teşrin-i-sâni Sene 1330? (6 Kasım 1914) Hülasa: Şerife Rukiye Hanım maaşına dair. Ma’rûz-i çaker-i kemineleridir. Şerâfet tertibinden şehri bin guruş maaşı olan Emir-i Mekke-i Mükerreme esbak Şerif Hüseyin Paşa kerimesi Şerif Rukiye hanımın 30 Ramazan Sene 1332 (22 Ağustos 1914) tarihinde vefat etmesine ve 205 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI müteveffa-i muma-ileyhanın veraseti hemşiresi Şerife Bedr hanımla amucazadesi Şerif Hüseyin ve Seyyid Şerif Ali Paşalara, Şerif Nasır ve Şerif Mehmed Abdülaziz Beğlere aid olduğu emaret-i celileden ba-tahrirat irsal buyurulan Taif Mahkeme-i Şer’iyyesi i’lamı mündericatından anlaşılmasına ve şürefa ve sadât-ı kiramın tertib-i mezkûrdan muhassas maaşının hal-i vuku’unda ber-nech-i şer’i sübut bulacak vereseye tahsisi 10 Nisan Sene 1326 (23 Nisan 1910) tarihli tezkire-i samiye ile tebliğ buyurulan karar iktizasından bulunmasına mebni mahal-i mezkûrdan beşyüz guruşunun Şerife Bedr Hanıma ve yüzyirmibeş guruşunun Şerif Hüseyin ve Şerif Ali Paşalara Şerif Nasır ve Şerif Abdülaziz Beğlere tarih-i vefatından i’tibaren tahsisi hakkında ale’l-usul buyuruldu-i alisinden ısdarı muhassesat-ı zatiye müdiriyetinden ifade kılınmağla ol-babda emr u ferman hazret-i veliyyü’lemrindir. Maliye Nazırı Vekili Namına Bende 29 Ağustos 1915 tarihli belge asıl konumuz açısından çok önemlidir. Önemi şuradan gelmektedir ki, Şerif Hüseyin’in kardeşi Şerif Nasır’ın vefat ettiğinin belirtilmiş olmasıdır. Vefatı nedeniyle kendisinden boşalan maaşın ailesine bağlanmasına karar verilmiştir. Aile üyeleri olarak Şerif Mehmed, Şerif Adnan, Şerif Cafer, Şerif Yahya, Şerif Saadeddin Paşalarla, Şerif Ali Haydar, Ali Adnan Efendilere verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Dikkat edilirse Şerif Nasır’ın oğulları arasında kendi adını taşıyan birisi yoktur. Ancak bunların çocukları arasında Nasır isminde olan var mıdır şu aşamada bilemiyoruz. Ama Zor Sancağında cami minarelerdeki hilal ve yıldızı kurşunlatan Şerif Nasır’ın Şerif Hüseyin’in kardeşinin olmadığı anlaşılmış oldu. Zira bahse konu müessif olay 1919 yılında olmuştu. Arşiv Fon Kodu: BEO, Dosya No: 4371, Gömlek No: 327797, Tarihi: 18 (L) Şevval 1333 (29 Ağustos 1915), Konusu: Müteveffa Şerif Nasır Bey'den münhal maaşın ailesine tahsisi. (Maliye: İD/106) 206 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Daire-i Sadâret Umur-ı İdariye Kalemi Maliye Nezareti Vekâlet-i Celilesi’ne Fi 18 Şevval Sene (1)333 ve fi 16 Ağustos Sene (1)331 (29 Ağustos 1915) Muhassesat-ı Zatiye Müdiriyeti ifadesiyle muharrer 15 Ağustos (1)331 (28 Ağustos 1915) tarihli ve 67 numerolu tezkire-i devletleri ile iş’ar buyrulduğu vechile Şerif Nasır Beğ’le hazine-i celile şerafet tertibinden mahsus iken müşarün-ileyhin vefatıyla münhal olan şehri beşbinyirmi guruş maaşından altıyüzyirmi yedişer guruş yirmişer parasının refikaları şerife Şemsiye ve Şerife Beder hanımlara tahsisi ve altı yüz yirmi yedişer guruş yirmişer parasının da Şerif Mehmed, Şerif Adnan ve Şerif Cafer ve Şerif Yahya ve Şerif Saadeddin Paşalarla Şerif Ali Haydar ve Ali Adnan Beğ Efendilerin maaşlarına tarihi intihallerinden i’tibaren zammı tensib edilmiş olmağla icra-yı icabı siyakında tezkire. 207 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Hû Maliye Nezareti Muhassesat-ı Zatiye Nezareti Tahsisat Kalemi Numero: Umumi 16604/Hususi 67 Huzur-ı Sami-i Cenâb-ı Nezâret-penâhiye Der-saadet fi 17 Şevval Sene (1)333 ve fi 15 Ağustos Sene (1)331 (28 Ağustos 1915) Hülasa: Şerif müteveffa Nasır Beğ ailesi maaşı hakkında Ma’rûz-i çaker-i kemineleridir Hazine-i celile şerafet tertibinden şehri beşbinyirmi guruş maaşı olan Şerif Nasır Beğ’in 23 Mart Sene (1)331 (5 Nisan 1915) tarihinde vefat ederek veraseti zevce-i menkûha-i metrukeleri Şerife Şemsiye ve Şerife Beder hanımlara Şerif Mehmed, Şerif Adnan Paşa ve Şerif Ali 208 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Haydar Beğ Efendi ve Şerif Cafer Paşa ve Şerif Yahya Paşa ve Şerif Saadeddin Paşa ve Ali Adnan Beğ’e mahsar bulunduğu muhallekat-ı umumiye kassamlığından42 tanzim olunan 16 Ramazan Sene (1)333 (28 Temmuz 1915) tarihli i’lam-ı şer’i mündericatından anlaşılmasına ve şurefa ve sadat-ı kiramın tertib-i mezkûrdan muhassas maaşatın hal-i vuku’unda ber-nech-i şer’i sübût bulacak vereseye tahsisi 10 Nisan Sene (1)326 (26 Nisan 1910) tarihli tezkire-i samiye ile tebliğ buyurulan karar iktizasından bulunmasına mebni münhal-ı mezkûrun altıyüzyedişer guruş yirmişer parasının zevcetan-ı muma-ileyhima Şerife Şemsiye ve Şerife Beder hanımlara tahsis ve altıyüzyirmiyedişer guruş yirmişer parasının da Şerif Mehmed Şerif Adnan ve Şerif Cafer ve Şerif Yahya ve Şerif Saadeddin Paşalara Şerif Ali Haydar ve Ali Adnan Beğ Efendiler maaşlarına 13 Mart Sene (1)331 (26 Mart 1915) tarihinden i’tibaren zammı hakkında ale-l-usul buyuruldu-i alisinin ısdarı hususunun huzur-ı sami-i cenâb-ı sadâretpenâhilerine arz ve izbarı Mahsusat-ı Zatiyye İdaresi’nden ifade kılınmağla ol-babda emr u ferman hazret-i veliyyü’l-emrindir. Maliye Nezareti Vekili Namına Altta okunacak birkaç belge ve yapılacak yorumlar ile verilecek soy ağacı gerek Şerif ailesini daha iyi tanımak gerekse hakaret-âmiz hareketde bulunan Şerif Nasır’ın kim olduğunu tanımamıza yardımcı olacaktır. Bu kamsamda ilk belgemizde Şerif Ali Paşa’nın adı geçmektedir. Şerif Ali Paşa’nın doğum tarihi bilinmemektedir. Kendisi 1884’de vefat etmiştir. Osmanlı’da vezirlik yapmıştır. Mekke şeriflerinden Muhammed bin Avf’ın oğlu ve Ürdün kralı Abdullah’ın büyük babasıdır. 1862’de Rumeli payesi ile Meclisi Vâlâ üyeliğine tayin edildi. 1867’de vezirlik verilerek Meclisi Ali’de görevlendirildi. 1871’de tekrar Meclisi Vâlâ üyesi oldu.43 42 Vârisler arasında miras malını taksim eden ve küçüklerin hakkını koruyan şeriat memuru. 43 http://hakkindabilgial.com/tarih/osmanli-tarihi/3583-serif-ali-pasa-kimdir. 209 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Arşiv Fon Kodu: İ..ŞD.. Dosya No: 105, Gömlek No: 6283, Tarihi: 15 Rebiü’l-ahir 1308 (26 Ocak 1891), Konusu: Şerif Ali Paşa'nın kerimesinden (kızından) münhal (boşalan) maaşın biraderi Şerif Nasır Bey’e tahsisine dair. 210 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Hû Şûrâ-yı Devlet Dahiliye Dairesi / Aded 1393 Maliye Nezaret-i Celilesi’nin Şûrâ-yı Devlet’e havale buyurulan 16 Rebiü’l-ahir Sene (1)308 tarih ve beşyüzbeş numerolu tezkiresi dahiliye dairesinde kıraat olundu. Mealinde merhum Şerif Ali Paşa’nın kerimesi (kızı) Şerife Sera Hanım’ın üçyüzyedi senesi Şaban’ının onsekizinci (9 Nisan 1890) günü vuku-ı vefatına mebni münhal olan bin guruş maaşının biraderi Saadetlü Şerif Nasır Beğ Efendi Hazretlerine tahsisi Mekke-i Mükerreme Emaret-i Celilesi’nden iş’ar olunması üzerine icra kılınan tedkikatda merhum-ı müşarün-ileyhin mir-i müşarün-ileyhden ve müteveffa-i muma-ileyhadan maada (başka) Hüseyin Beğ namında bir mahdumuyla (oğluyla) Şerife Müzeyyen ve Şerife Rahime Hanım namlarında iki kerimesi (kızları) ve Şemsinur ve Mahrudi Hanımlar namında iki nefer zevcesi (eşi) bulunduğu anlaşılmış ve ve mürettebat-ı Hicaziye meyanında şürefa ve sadât-ı kirâm muhassesatından eşrafa ve zata aid münhallatın (açıkta bulunan memuriyetin) mahall-i alisinden vürud edecek inha ve mazbatalar mucebince hakk-ı intikale nail vereseye tahsisi muktezâ-yı irade-i seniyyei hazret-i padişâhiden bulunmuş olmağla maaş-ı münhal-i mezkûrun şer’an hakk-ı intikale nail vereseye taksimiyle icab eden ilam-ı şer’isinin bamazbata isâli lüzumuna dair sebk eden tebliğe cevaben emaret-i müşarünileyhadan ve Hicaz vilayeti defterdarlığından alınan muharreratda merhum-ı müşarün-ileyhin diğer mahdumuyla kerime ve zevceleri var ise de müşarün-ileyh Nasır Beğ Efendi müteveffa-i muma-ileyhanın liebeveyn (aynı ana babadan) biraderi ve ve hisse-i varis-i şer’isi bulunduğundan ve maaş-ı mezburun taksimiyle i’lam-ı şer’i istihsaline hacet olmadığından bahisle iş’ar-ı sabıkı vechile icra-yı icabı te’kid olunmuş olduğu beyanıyla maaş-ı münhal-i mezkûrun müteveffa-i mumaileyhanın tarih-i vefatından i’tibaren müşarün-ileyh Nasır Beğ Efendi’nin maaş-ı habs bulunan bindokuzyüz guruşa zammı istizan olunmuş ve müşarün-ileyh müteveffa-i muma-ileyhanın hisse-i varis-i şer’isi bulunduğu cümle-i iş’ardan olmasıyla tervic-i maslahat umur-ı tabiyeden bulunmuş olduğundan ber-muceb-i istizan ifa-yı muktezasının nezaret-i 211 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI müşarün-ileyhaya havalesi tezekkür kılındı. Emr u ferman hazret-i menlehü’l-emrindir. Fi 4 Cemaziye’l-ahire Sene (1)308 ve fi 4 Kanun-i-evvel sene (1)306 (15 Ocak 1891) Mekke Emiri Şerif Abdülmuttalib merhumun damadı ve biraderi Şerif Ali Efendi’nin torunu olan Şerif Nasır Bey'le (15 Mart 1893) tarihli başka bir belgeyi de daha önce incelemiştik. Bu kez kendsine ikinci rütbeden Nişan-ı Mecidi verildiğini anlamaktayız. Arşiv Fon Kodu: İ..TAL. Dosya No: 50, Gömlek No: 12, Tarihi: 16 Şevval 1311 (22 Nisan 1894), Konusu: Sâbık (önceki) Mekke Emiri Şerif Abdülmuttalib merhumun damadı ve biraderi Şerif Ali Efendi hafidi (torunu) Şerif Nasır Bey'e ikinci rütbeden Nişan-ı Mecidi ve Diyarbakır Valisi Süreyya Paşa'nın mahdumu Yusuf Razi Bey'e saniye sınıf-ı mütemayizi tevcihi. Hû Huzur-ı meal-i mevfur cenâb-ı sadâret-penâhiye Ma’ruz-ı dai-i kemineleridir ki, 212 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Mekke-i Mükerreme Emisi sabık Şerif Abdülmuttalib Efendi’nin damadı ve biraderi Şerif Ali Efendi’nin hafidi Saadetlü Şerif Nasır Beğ Efendi Hazretleri huzur-ı icat-mevfur Kâbe-i Muazzama’da da’vat-ı hayriyet-ayât-ı cenâb-ı hilâfet-penâhinin eda ve tekrarı ve vazife-i muhteremesine hasr-ı evkat ve infas eylemiş ve binaberin atıfet-i seniyye-i hazret-i Zıllullahiye şayan olan siyer-i marziye ashabından (memnuniyet verici yol tutanlardan) bulunmuş olmasından saye-i lütfvaye-i padişahide rütbe-i evvel sınıfı evvel-i ricalinden bulunan mir-i müşarün-ileyhin akran ve emsali vechile ikinci rütbe Mecid-i Zişan-ı Nişanının ihsanıyla tezyin-i seniyye-i sadakatı zımnında istihsali müsaade-i mekârim mu’tade-i mülükâneye (padişahın alışılagelmiş olan iyiliklerine) delalet müsaade-i celile-i sadâret-penâhileri sezaver buyurulmak niyazına ibtidar kılınur. Ol-babda emr u ferman hazret-i veliyyü’l-emrindir. Fi 28 Şaban Sene 1311 ve fi 22 Şubat Sene 1309 (6 Mart 1894) Emir-i Mekke-i Mükerreme Ed-dai Avn el-Refik Hû Diyarbekir Vilayeti Mektûbî Kalemi Huzur-ı Âlî-i Cenâb-ı Sadâret-penâhiye 213 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Ma’rûz-i çaker-i kemineleridir ki, Hizmeti mucibü’l-müftehire-i hazret-i veli-nimet-i a’zam içün yetiştirilmiş olan büyük bendezadeleri Yusuf Razi Beğ kulları hüsn-i sülüki (iyi yolda olması) cihetle şayeste-i atıfet-i seniyye olduğundan haiz olduğu rütbe-i saniye sınıfının mütemayizliğe terfi’i hususuna da sezaveri-i müsaade-i celile-i bende perveri-i vekâlet-penâhileri bil-hassa istirham olunur. Baki her halde emr u ferman hazret-i veliyyü’l-emrindir. Fi 23 Receb Sene 1311 ve fi 18 Kanun-i-sâni Sene 1309 Bende Diyarbekir Valisi Sırrı (Paşa) Mısır Valisi Mehmed Ali Paşa’nın Osmanlı Devleti’ne isyanı üzerine (1831) ona mensubiyeti dolayısıyla İbn Avn emirlikten alınarak yerine Şerif Abdülmuttalib tayin edildi (1832). Fakat yeni emîr isyan yüzünden Mekke’ye giremedi ve İstanbul’a dönmek zorunda kaldı. Dolayısıyla Bâb-ı Âli’nin istememesine rağmen İbn Avn Mekke emirliğini sürdürdü.44 Ancak 1851’de, Mehmed Ali Paşa’nın ölümünden sonra Mekke’ye gidip görevine başladı ve üç yıl emirlik makamında kaldı. Emirliği sırasında Arap kabilelerinden askeri kuvvet temin etmesi, köle ticareti yasağına karşı çıkması, kendi başına hareket etmesi gibi bazı sebeplerle 1855 Ağustos’unda görevinden alındı ve yerine rakibi Şerif Muhammed getirildi. Fakat kendisine ulaşan azil emrini kabul etmeyerek taraftarlarıyla birlikte yeni emire karşı ayaklandı ise de yakalanıp İstanbul’a gönderildi ve Selânik’te oturmaya mecbur edildi. Selânik’te iken Sadrazam Mustafa Reşid Paşa’ya gönderdiği bir mektup üzerine İstanbul’a gelmesine izin verildi; bundan sonra yaklaşık yirmi beş yıl İstanbul’da oturdu. 1880’de Şerif Hüseyin Paşa’nın Cidde’de öldürülmesi, II. Abdülhamid’in onu tekrar Mekke emirliğine tayin etmesine yol açtı. 1882 Ağustosuna kadar iki yıl Mekke emirliği yaptı ve bu sırada nüfuzunu yaymaya çalıştı. Bu yolda giriştiği faaliyetler üzerine 2 Eylül 1882’de Hicaz Valisi Osman Nûri Paşa’nın düzenlediği âni bir gece baskını sonucu görevden alınarak önce Tâif’e, sonra da Mekke’ye getirildi ve buradaki konağında gözaltına alındı; 44 http://www.islamansiklopedisi.info/dia/ayrmetin.php?idno=190341 http://www.tdvia.org/dia/ayrmetin.php?idno=d160156 214 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI ölümüne kadar da burada kaldı. Oğullarından Hâşim, Ali Câbir ve Füheyd Paşalar beylerbeyi rütbesine kadar yükseldiler. Osmanlı idaresindeki son Mekke Emîri olan torunu Şerif Ali Haydar, Ali Câbir Paşa’nın oğludur.45 Alttaki belgede bahsedilen Şerif Nasır, Şerif Ali Paşa’nın oğlu olması hasebiyle Şerif Hüseyin’in de kardeşidir. Arşiv Fon Kodu: İ..TAL. Dosya No: 457, Gömlek No: 18, Tarihi: 24 Şevval 1326 (19 Kasım 1908), Konusu: Şerif Ali Paşa'nın mahdumu (oğlu) Şerif Nasır Bey'in terfii. Hû Aded 1 Huzur-ı Sami-i Cenâb-ı sadâret-penâhiye Ma’ruzi dai-i dirinelerdir 45 http://www.tdvia.org/dia/ayrmetin.php?idno=010273&idno2=c010324 215 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Şerif Ali Paşa merhumun mahdumu Saadetlü Nasır Beğ Efendi Hazretleri kudema-yı (büyükler) daiyandan olub Hamidiye Hicaz Timur (Demir) Yolu iane cem’inde ve Ayn-ı Zübeyde ta’miri komisyonu riyasetinde hidemat-ı mebruresi sebkat eylediğinden yirmi yedi seneden beri haiz olduğu rütbe-i saninin bir derece terfi’i muktezâ-yı şan-ı ali olub ol-vechile taltif ve tesriri (sevindirilmesi) babında emr u ferman hazret-i veliyyü’l-emrindir. Fi 8 Şevval Sene (1)1326 ve fi 24 Teşrin-i evvel Sene 1324 (3 Kasım 1908) Ed-dai Emir-i Mekke-i Mükerreme el-Hüseyin bin Ali Üstteki soy ağacı çizelgesi başlangıcı göstermektedir. Bir sonraki çizelge ile arada başka bağlantılarda var ise de konumuzu ilgilendiren yönleriyle son bölümleri alınmıştır. 216 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI 217 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Şerif Hüseyin (önde) 218 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Şerif Ali’nin Şerif Nasır ve Şerif Hüseyin isimli iki oğlu olduğu bunlardan Şerif Hüseyin’in 1908 ile 1916 arasında Osmanlıya bağlı olarak Mekke Emiri olduğu 1916’daki isyanından sonra da 1925’e kadar Hicaz kralı olduğu yukarıdaki tablodan da anlaşılmaktadır. Kendisiyle birlikte isyan eden oğulları da Ali, Abdullah, Faysal ve Zeyd’dir. Şeriflere ait olarak okunan belgeler bukadar olup, bundan sonra Suriye’ye ait diğer birkaç belgeyle birlikte yorumlanacaktır. Suriye ve havalisi için önemli bir tarihi kişilik olan Cemal Paşa’nın Bahriye Nazırı iken Suriye ve batı Arabistan ordu grubu kumandanlığına tayin edilmiştir. Arşiv Fon Kodu: BEO, Dosya No: 4486, Gömlek No: 336385, Tarihi: 16 Zilhicce 1335 (3 Ekim 1917), Konusu: Bahriye Nazırı Cemal Paşa’nın Suriye ve garbi Arabistan ordu grubu kumandanlığına tayini. Hû Daire-i Sadâret Umur-ı Mühimme Kalemi Hariciye Nezaret-i Celilesi’ne Fi 16 Zilhicce (1)335 ve fi 3 Teşrin-i-evvel Sene (1)333 (3 Ekim 1917) 219 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Teşrin-i-evvel (1)333 tarihli ve 1/282 numerolu tezkire-i aliyelerine cevabdır. Bahriye Nazırı Cemal Paşa Hazretlerinin Suriye ve garbi Arabistan ordu grubu kumandanlığına tayini hususuna bi’l-istizan irade-i seniyye-i hazret-i padişâhi şeref-müteallik buyurularak suret-i musaddıkası leffen taraf-ı devletlerine tesyir kılındı efendim. Fi 3 Teşrif-i-evvel (1)333 tarihli irade-i seniyye üzerine 1918 tarihli belgede Suriye havalisinde isyan eden Arapların durumu hakkında çok önemli bilgiler bulunmaktadır. Çöl Araplarının yani bedevilerinin isyanda önemli bir föktör olduklarını görmekteyiz. Daha da önemlisi putperest Araplardan bahsediliyor olmasıdır. Bir diğer önemli detay ise belgede Şerif Nasır’ın da adının geçiyor olmasıdır. Arşiv Fon Kodu: DH.KMS. Dosya No: 46 -1, Gömlek No: 40, Tarihi: 11 (R) Rebiü’l-ahir 1336 (24 Ocak 1918), Konusu: Suriye havalisinde isyan eden Arapların vaziyeti hakkında. 220 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Hû Bâb-ı Âlî Dahiliye Nezareti Mahreci Şam 16 Kanun-i-sâni Sene (1)334 (16 Ocak 1918) Gayet müsta’celdir. Urban’ın (Çöl Araplarının, aşiretlerinin) vaziyeti kesb-i ehemmiyet arz etti. Ceyrud İstasyonuna taarruz eyledi. Şerif Nasır ve rufekası kumandasında top ve mitralyoz olduğu görüldü. Puta tapan Araban fevc fevc usata iltihak etmektedir (asilere katılmaktadır) . Vaziyet-i harbiye dahile kuvvet tefrikine müsaid değildir. Urban’ın (Çöl Araplarının) tezayüd eden cür’eti te’ammüm eder (artan isyanı yayılır). Ve Cebel-i Deruz’da harekete gelir ise ordunun vaziyeti pek fena ve tehlike gösteriyor. Ve vaziyeti pek güzel tasvir ediyor. Falkenhayn46 Paşa ahval-i dahilenin alacağı şekili takdir edemiyor. Şu takdirde ordu ve memleket gayr-ı kabil-i telafi zarara uğrayacaktır. Vatanın mukadderatıyla alakadar olanların muhakkak olan bu tehlikeye karşı ittihaz-ı tedabir zarûreti karşısında bulunduklarını arz ederim. Fi 15 Kanun-i-sâni Sene (13)34 (15 Ocak 1918) Suriye Valisi Tahsin Suriye Bedevileri 46 Erich von Falkenhayn, Alman general ve Osmanlı mareşali. https://tr.wikipedia.org/wiki/Erich_von_Falkenhayn 221 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Hû Bâb-ı Âlî Sadâret-i Uzmâ Umur-ı Mühimme kalemi Dahiliye Nezaret-i Vekâlet-i Celilesi’ne Hülasa: Suriye havalisindeki Urban’ın vaziyeti hakkında Devletlü Efendim Hazretleri, Urban’ın kesb-i ehemmiyet eden vaziyet-i hazıra ve hareket-i muhtemelesine (muhtemel hareketlerine) dair Suriye vilayetinden keşide olunan telgrafnameden bahs ile bu-babda tedabir-i lazıme ittihazı hakkında varid olan 19 Kanun-i-sâni (1)334 (19 Ocak 1918) tarih ve otuz numerolu tezkire-i devletleri üzerine Harbiye Nezaret-i Celilesi’ne telgrafı mukteziye ifa kılınmış idi. Alınan cevabda salifü’l-beyan telfrafda mezkûr mevad hakkında yakında Şam’a muvasalat edecek (gidecek) olan Dördüncü Ordu Kumandanı Mirliva Cemal Paşa ile müvadele-i efkâr 222 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI olunması (istişarede bulunulması) Suriye vilayetine yazılmış olduğunun Bâb-ı Âlî’ce dahi vilayet-imüşarün-ileyhaya bu suretle tebligat ifası dermeyan kılınmağla iktizasının icrasına himmet buyrulması siyakında tezkire-i senâveri terkim kılındı efendim. 10 Rebiü’l-ahir Sene (1)336 ve fi 23 Kanun-i-sâni Sene (1)334 (23 Ocak 1918) Sadrazam Vekili Enver Cemal Paşa Hakkında Bilgiler İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin önde gelen liderlerinden Cemal Osmanlı Devleti’nin Birinci Dünya Savaşı’na girmesinin hemen sonrasında Suriye Genel Valiliği ve 4. Ordu Komutanlığı’na atanmıştır. Cemal Paşa, Suriye’de devlet otoritesinin en etkili bir şekilde sağlanması için oldukça radikal icraatlara başvurmuştur. Bu bağlamda Arap milliyetçilerinin Suriye’de topluca idam edilmiş olması olayları daha da şiddetlendirmiştir. Paşa,47 47 Cemal Paşa, Türk komutanı ve devlet adamı (Midilli, 1872-Tiflis, 1922). Asıl adı Ahmed Cemal olan Cemal Bey, Harp Okulu’nu ve Akademisi’ni (1895) bitirdikten sonra, Rumeli’de 3. Ordu’da görev aldı. Döneminin pek çok genç subayı gibi İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne girerek bu cemiyetin Rumeli’de gelişmesinde etkili oldu. İkinci Meşrutiyet’in ilan edilmesiyle İstanbul’a geldi. 31 Mart ayaklanmasının bastırılmasından sonra Üsküdar mutasarrıflığına atandı. Daha sonra Adana, ardından da Bağdat valisi oldu. Balkan savaşı patlak verince, savaşa katılmak üzere İstanbul’a döndü. 1913’te Mahmut Şevket Paşa’nın sadrazamlığı sırasında İstanbul muhafızlığına getirildi. Bu görevdeyken İstanbul’un güvenliğini sağladı; bu arada İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne karşı olanları sindirdi. Enver Paşa’nın harbiye nazırlığına getirilmesiyle rütbesi generalliğe yükseltilen Cemal Bey bir süre sonra nâfıa, ardından da bahriye nazırı oldu. Osmanlı donanmasına yeniden savaş gücü kazandırmaya çalıştıysa da, donanmadaki Alman etkinliğini önlemeyi başaramadı. Birinci Dünya savaşı çıkınca, bahriye nazırlığı üzerinde kalmak üzere, 2. Ordu komutanlığına, ardından da hem Suriye’de güvenliği sağlamak, hem de Mısır’ın İngilizlerin eline geçmesini engellemek için 4. Ordu komutanlığına getirildi. Ama iki kez giriştiği Mısır saldırısı başarısızlığa uğradı. http://www.yardimcikaynaklar.com/cemal-pasa-kimdir-hayati-hakkinda-bilgi/ 223 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Ümmeti birleştirme çalışmaları ve siyaseti, Sultan Abdulhamid’den sonra atılan yanlış adımlarla kesintiye uğramakla kalmadı, neredeyse ortadan kaldırıldı. Osmanlı Devleti’nin bürokratik ve askeri ayağına ağırlıklı olarak Türk unsuru hakimken, askeri darbe sonucu güçlenen İttihat ve Terakki’nin Türkçü kanadı gerek olmadığı halde Türkçülüğü önemseyen ve önceleyen bir politika gütmesi, özellikle Arap coğrafyasında yeni yönetime kuşkuyla bakılmasına neden olmuştur Osmanlı ordusunun yönetim kadrosunda Türkçülük akımını destekleyenler hakim olunca, yapılan bazı yanlış icraatları vesile gören bazı Arap subayların gizli cemiyetler kurmaları için zemin oluştu. Bu subayların Abdulhamid döneminde de böyle niyetlerinin olsa da bunu başaramamışlardır. Suriye’de Cemal Paşa’nın yaptığı idamlar esnasında ve Şerif Hüseyin İsyanı’ndan sonra Osmanlı ordusunda Arap subayların bir kısmının zaten önceden beri yaptıkları çalışmalar meyvesini vermiş, bu politikalara karşı duracakları bir saha kendilerine açılmıştır. Mekke Emiri Şerif Hüseyin’in isyan ettikten sonra kurduğu birliklere katılan Arap subayların oranı Osmanlı ordusundaki Arap subayların oranına göre oldukça az olsa da Şerif Hüseyin ordusunun kurmay subay kadrosunu kuracak kadar yeterli olmuştur. Cemal Paşa, Suriye bölgesine vali olduğu sırada özellikle Çanakkale Savaşı’nın zaferle sonuçlanmasıyla Arap bölgelerini kızdıran bir takım kararlar alındı. Bu kararlar şunlardır: Daha önce kadınların peçe kullanma mecburiyetinin kaldırılması, Şer’i mahkemelerinin Meşihat’ı İslamiyye’den alınıp adliye nezaretine verilmesi ve Meşihat’ın önemsiz hale getirilmesi, Suriye’de iki binden fazla ileri gelen ailenin Anadolu’ya sürülmesi ve bunun için Tehcir Komisyonu’nun kurulmasıyla bunun devamının geleceğinin hissettirilmesi bölgede Müslüman Araplar’ın zaten var olan hoşnutsuzluğunu daha da arttırdı. Bundan sonra Cemal Paşa’nın idamları başladı. Cemal Paşa’nın Suriye bölgesinde çok sayıda ileri gelen Arap aydın ve düşünürün kurduğu mahkemelerle vatana ihanet suçlamasıyla idam 224 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI ettirmesi, üzerinde durulması gereken çok önemli bir olaydır. Devlet savaşta iken bu olayın gerçekleşmiş olması etkilerini daha da artırmıştır.48 Cemal Paşa astığı astık kestiği kestik tutumuyla Kanal seferinden sonra orada iki sene boyunca Arabistan'daki Son Osmanlı Hükümranı olarak bi rnevi askeri vali gibi görev yapmıştır. Arap isyanı sırasında çok adam asmış, çok kişiyi sürmüştür. Enver Paşa 1917 yılında yerine Alman General Falkenhayn'ı atamıştır.49 Falkenhayn’ın adı yukarıdaki belgede de geçmektedir. Sultan II. Abdülhamid (Saltanatı 31 Ağustos 1876-27 Nisan 1909) zamanında 1889'da İttihat ve Terakki Cemiyeti kuruldu. 1908'de İttihat ve Terakki yanlısı bazı subaylar Manastır ve Selanik kentlerinde ayaklandılar. Bu baskıların üzerine, Abdülhamid 24 Temmuz 1908'de anayasayı yeniden yürürlüğe koymak zorunda kaldı ve II. Meşrutiyet ilan edildi. Yapılan seçimlerle oluşturulan yeni meclis 17 Aralık 1908'de açıldı. Cemal Paşa, 1889’da Selanik’te masonluk teşkilatından tanıştıkları Talat Paşa ve arkadaşları tarafından kurulan İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne girdi. Bu gizli görevi yürütürken, 1905'te binbaşı oldu ve Rumeli Demiryolları müfettişliğine getirildi. Bu görevi sırasında ordu kurmay heyetine atandı. İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin Rumeli'de örgütlenmesinde böylece daha etkin rol oynadı. Cemiyetin bölük adı verilen yerel birimlerini oluşturdu. Burada Binbaşı Ali Fethi Okyar ve Kolağası Mustafa Kemal ile birlikte çalıştı. 1908 yılı, Cemal Paşa’nın İttihat ve Terakki Cemiyeti’nde hızla yükseldiği dönem oldu. İkinci Meşrutiyet'in ilanının ardından, Selanik'teki İttihat ve Terakki Cemiyeti genel merkezi tarafından İstanbul'a gönderilen 10 kişilik temsil heyetinde yer aldı ve ardından da cemiyetin genel merkez 48 http://www.timeturk.com/tr/makale/sebahattin-arslan/cemal-pasa-vesuriye-olaylari.html 49 http://odatv.com/almanlarin-cilgin-projesi-cemal-pasaya-kanal-atlatmak0102151200.html 225 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI üyeliğine seçildi. Aynı yıl kaymakamlığa (yarbay) yükseltilerek Anadolu'ya gönderilen Heyet-i İslahiye üyeliğine atandı. Bu sırada 31 Mart Olayı'nın (13 Nisan 1909) çıkması üzerine, İstanbul'a dönerek, Selanik’ten olayı bastırmaya gelen Hareket Ordusu'na Yeşilköy'de katıldı. Abdülhamit’in tahttan indirilmesinin sorumlularından görülmektedir. Cemal Paşa, 1909’da Çukurova'da patlak veren Ermeni ayaklanmasını denetim altına almak üzere Adana valiliğine gönderildi. 1911’de Cemal Paşa, Arap aşiretlerinin çıkardığı ayaklanmaları bastırmak üzere Bağdat Valiliği’ne atandı. Temmuz ise, 1912'de de bu görevinden ayrılarak İstanbul'a döndü. Osmanlı Devleti'nin Birinci Dünya Savaşı'na girmesi üzerine Bahriye Nazırlığı’nın yanı sıra İkinci Ordu komutanı olarak da görevlendirildi. Kısa bir süre sonra da Filistin'deki 4.Ordu Komutanlığı’na atandı ve 1915'te Ferikliğe (Korgeneral) yükseldi. Kanal Seferi olarak bilinen, Mısır'ı İngilizlerden almak amacıyla düzenlenen savaşlarda komuta ettiği Osmanlı güçleri, ağır kayıplar verince, geri çekilmek zorunda kaldı. Bunu Filistin Cephesindeki başka yenilgiler izledi. Cemal Paşa’nın 12 bin kişilik orduyu Sina Çölü’nden geçirme teşebbüsü, başarısızlıkla ve büyük asker kaybı yaşandı. Cemal Paşa’nın Suriye mezalimi yüzünden Arap milliyetçiliği ve Osmanlı düşmanlığı yaygınlaştı. 1-2 Kasım 1918 gecesi Cemal Paşa, Enver Paşa ve Talat Paşa ile birlikte bir Alman denizaltısıyla Odessa'ya, oradan da Berlin'e gitti. Tam bu dönemde İstanbul'daki sıkıyönetim mahkemesince (Âliye Divan-ı Harb-i Örfi), Osmanlı'da yaşayan Arap unsurlarının isyanına sebep olmak suçundan gıyabında önce ordudan atılmasına, sonra da idamına karar verildi (5 Temmuz 1919).50 Cemal Paşa, görev yaptığı Adana’da Ermeni ve Müslümanlara da idam gibi ağır cezalar verdiği gibi aynı şekilde Suriye havalisinde de çoğunlukla Müslüman toplulukların elebaşlarını da acımadan cezalandırdı. Şeyh Abdülkerim’le suç ortaklarından 21 kişiyi astırdı. Ayrıca, 100 kişiye ağır cezalar verdirdi. 50 http://www.haber7.com/yazarlar/mustafa-yurekli/827487-tarihcilerintemize-cikaramadigi-isim 226 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Ahmed Cemal Paşa Muhtelif yorumlara bakıldığı zaman Arapların isyan etmesinde Cemal Paşa’nın fevri yaklaşımlarının da etkisi bulunmaktadır. Bu durum zaten isyana hazır Arap liderlerin ve bunları isyana tevik eden İngiliz ve Fransızların işini kolaylaştırmıştır. Arapların Durumu Hakkında Osmanlı Devletinin savaşa girmesinden sonra, muharebelerin gün geçtikçe şiddetlenmesi ve “Cihat Fetvası”nın yoğun Müslüman nüfusun yaşadığı İngiliz sömürgelerinde etkili olmaya başlaması ihtimali İngilizleri Haşimi ailesinden Şerif Hüseyin ile anlaşmaya itti. Çünkü, Şerif Hüseyin, Peygamberimizin ailesindendi ve onun İngiltere'nin yanında yer alması, İslâm Halifesi'nin nüfuzuna ağır bir darbe indirmekle kalmayacak; IrakSuriye-Filistin cephelerinde de İngiltereyi rahatlatacaktı. Şerif Hüseyin, bütün Arap Yarımadası ile Irak ve Suriye'nin tamamını içine alacak bağımsız bir devlet kurulmasını ve başına da kendisinin getirilmesini istedi. 227 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI 1915 yılındaki uzun müzakerelerden sonra İngiltere ile Şerif Hüseyin arasında 1916 Ocak ayında bir anlaşmaya varıldı.51 Aslında Arap milliyetçiliği, 1860’larda, Suriyeli Arap entellektüeller arasında doğmuştu. Osmanlı İmparatorluğu’na ve yönetimindeki “Türklere” karşı ciddi bir antipati besleyen bu entellektüellerin dikkat çekici bir yönü ise, çoğunun “Hıristiyan” oluşuydu. Bu durum da Arap isyanının arka planında Hristiyan Aparların rolüne işaret etmektedir. Butros El-Bustani, Faris Şadyak, Nakkaş, Corci Zeydan gibi Hıristiyan Arapların öncülüğünde başlayan bu harekete katılan Müslüman Araplar ise, çoğunlukla Batılı fikirleri benimsemiş seküler aydınlardı. Buna karşılık muhafazakar Müslüman Arapların çoğu, Osmanlı’ya sadakat duyguları içindeydiler. Hatta sadece Sünni Araplar değil, Irak ve Suriye’deki Şii Araplar arasında bile Osmanlı’ya ve Hilafet’e bağlılık duygusu vardı. Şerif Hüseyin, İngilizlerin muazzam para ve lojistik desteğine rağmen Osmanlılara karşı savaşmak için ancak 4-5 bin civarında silahlı bir güç oluşturabilmiştir.52 Sultan II. Abdülhamid’in en büyük endişelerinden biri alternatif bir Arap hilafetinin oluşturulması idi. Dolayısıyla, kendisi Arapları yüksek askeri ve idari mevkilere getirerek ve nihayet Pan-İslamist politikasıyla Arapları kazanmaya çalışmıştır. Bu bağlamda Şerif Hüseyin ailesiyle birlikte 1891 yılında geldiği İstanbul'a kaldığı 17 yıl boyunca Osmanlı'dan çok büyük itibar gördü. Bir dediği iki edilmedi. Yalılarda, çiftliklerde yaşadılar.53 En itibarlı görevlere getirildiler, maaşlar bağlandı, taltif edildiler, saygıda kusur edilmemeye çalışıldı. II.Meşrutiyet'in ilanından sonra Mekke Emirliğine atandı. 51 http://www.ait.hacettepe.edu.tr/egitim/ait203204/I6.pdf Mustafa Bostancı, Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti’nin Hicaz’da Hâkimiyet Mücadelesi, gazi.edu.tr/posts/download?id=115391 53 http://www.tarihikentlerbirligi.org/hakkimizda/tkb-merkezi-serifler-yalisi/ 228 52 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI II. Abdülhamid idaresinde, padişahın kontrolü sayesinde Araplar arasında milliyetçilik şuuru çok yavaş bir gelişme göstermiştir. Nitekim 1877-78 meclisinde Arap mebusları (milletvekilleri) birleştiren ve onları diğerlerinden ayıran açık seçik bir ortak çıkar ya da belli bir “Arap görüşü” olmamıştır. Arap mebuslar kendilerini imparatorluğun temsilcileri olarak algılamış ve doğrudan doğruya seçildikleri bölgeyle ilgilenmişlerdir. Müslüman Arap entelektüeller, ayrılıp bağımsız bir devlet kurmanın peşinde koşmaktan ziyade, Osmanlı Devletini hem dini hem de siyasi yönden güçlendirecek reformların yapılmasını hedeflemişlerdir. Dönemin Müslüman liderleri Arapları Türk idaresinden kurtulma yönünde değil de Batı’nın tecavüzlerinden korunmaları yönünde uyarıyorlardı. Sultan II. Abdülhamid, bu nedenle Şerif Hüseyin’i devamlı bir surette İstanbul’da tutmaya çalışmış, Arabistan’a göndermememişti. Çünkü onun İngilizler tarafından belli bir maksada yönelik kullanılabileceğini çok iyi biliyordu. Bu gerçekten gafil olan İttihatçılar Sultan Abdülhamid üzerinde kurdukları baskıyla Şerif Hüseyin’in Hicaz’a gitmesine vesile olmuşlar ve bu suretle onun isyanına zemin hazırlamışlardır.54 İncelediğimiz belgelerde Şerif Nasır isimli birinin Hindistan’da İngilizlerle temas kurduğunu ve bu bilgilerin Sultan II.Abdülhamid’e iletildiğini hatırlayalım. Şerif Hüseyin Paşa55 Hicaz’a tayin olunduktan sonra İttihat ve Terakki hükümetinin, bilhassa Şam Vâlisi Cemal Paşa’nın hukuka aykırı, 54 http://www.belgelerlegercektarih.com el-Melikü’ş-Şerîf Hüseyn b. Alî b. Muhammed el-Hasenî el-Hâşimî (1853-1931) Mekke emîri. İstanbul’da doğdu. Hâşimî Zevî Avn sülâlesinden Şerîf Ali Paşa’nın oğlu ve Mekke Emîri Muhammed b. Abdülmuîn İbn Avn’ın torunudur. 1856-1858 yıllarında dedesinin son emirliği döneminde Mekke’de kaldı. 1858’de İstanbul’a döndü. 1861’de babasının vefatı üzerine amcası Emîr Abdullah’ın yanına Mekke’ye gitti. Eğitimini burada tamamladı ve 1880’de Zevî Zeyd ailesinden Abdülmuttalib b. Gâlib’in emîr tayin edilmesiyle İstanbul’a geldi. Ekim 1908’de Mekke Emîri Şerîf Ali görevinden alınarak yerine amcası Abdullah Paşa b. Muhammed tayin edildi. Ancak Abdullah Hicaz’a hareket etmeden vefat edince 229 55 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI keyfî icraatlarını tenkit etmekten geri durmadı. Bunlara engel olamayınca dünyaya duyurmak için iki beyanname yayınladı. 20 Şubat 1916'da Suriye, Filistin ve Sînâ Çölü'ndeki askerleri teftişe giden Enver Paşa ile Cemal Paşa, Medine'ye de uğradıklarında Padişah Sultan Reşad'ın hediye ettiği çok değerli kılıç ile altınları Şerif'e verdiler. Bunun üzerine hem Şerif, hem oğulları Osmanlıya'ya bağlılık yemini ettiler.56 Ancak Şerif Hüseyin bu sözünden çabuk caydı. İngilizlerden Krallık için söz alması üzerine de Cemal Paşa’nın icraatlarından şikâyetle 27 Haziran 1916'da beyanname yayınlayarak isyanı resmen başlattı. Osmanlı'ya saldıran Arap birlikleri çok kayıp verdirdi. Zaten gücü sınırlı uzun süredir vezir rütbesiyle Şûrâ-yı Devlet üyeliği yapan Şerîf Hüseyin Kasım 1908’de Mekke emîri tayin edildi. Mekke emirliği görevine tayin edildiğinde elli altı yaşındaydı. Şerif Hüseyin uzun bir süre İstanbul’da zorunlu misafir olarak yaşamış ve bir Türk hanımla evlenmişti. Evliliğinden dört oğlu olmuş ve çocukları İstanbul’da yetişmişti. II. Abdülhamid muhalif hareketlerinden çekindiği için Şerif Hüseyin’i İstanbul’da tutmuştu. İyi bir eğitim alan Hüseyin, dini konularda ve İslam edebiyatında kabiliyetli bir kişiydi. Uzun süre İstanbul’da kaldığından siyasi ortamı yakından tanımış, devrin siyasetçi ve düşünürleri ile tanışmıştı. Aralık 1908’de Mekke’ye ulaşan Emîr Hüseyin’in en önemli görevi, Hicaz demiryolunun kullanılmasıyla gelir kaybına uğrayan bedevîlerin isyanını bastırmak ve hacıların güvenliğini sağlamaktı. Emîr Hüseyin, hacıların güvenliğini sağlayacak kadar askerî destek alamadığı için Ocak 1909’da istifa eden emîr-i hac Abdurrahman Yûsuf’un yerine kardeşi Nâsır ile oğlu Abdullah’ı görevlendirdi ve hacıların emniyetle Şam’a dönmesini sağlayıp hem merkezî hükümet hem de bedevî kabileleri nezdinde itibarını arttırdı. http://www.kimdirhayatieserleri.com/serif-huseyin-kimdir-hayati-hakkindabilgi.html 56 http://www.izzettincopur.com , makaleler, Omanlıya Karşı Arap Ayaklanmaları ve Lawrence’in Rolü 230 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI olan Osmanlı askeri, hem Şerif'le hem İngilizler'le savaşmak zorunda kaldı. Hicaz demiryolu hayati önem taşıdığı için saldırıları oraya yoğunlaştırdı. İngilizler, Osmanlı Devleti'ne karşı savaşmalarını sağlamak ve böylece yükünü hafifletmek için Şerif Hüseyin'e Osmanlılara savaş açması durumunda silah yardımında bulunacağını ve Halifeliğin Hz. Muhammed'in soyuna geçmesini destekleyeceğini bildirdi. Şerif Hüseyin'in 5 Haziran 1916'da krallığını ilan etmesiyle Arap milislerinin Osmanlı güçlerine karşı saldırıları da başladı. Aynı yıl, Cidde Britanya kuvvetlerinin eline geçtikten (16 Haziran) sonra kendisine tüm Arap ülkeleri ve Hicaz Kralı unvanını yakıştıran Şerif Hüseyin, yalnız İngilizler tarafından tanındı. İngilizlerin desteğinde kurulan ordusuyla Akabe'yi alınca (1917), Hicaz'daki Osmanlı egemenliğini bir bakıma sona erdirmiş oldu. Hicaz vali ve komutanı Galip Paşa, Taif'te Şerif Hüseyin'in oğlu Şerif Abdullah'a (sonradan Ürdün kralı) teslim olduysa da Medine muhafızı Ömer Fahreddin Paşa (Türkkan), Mondros Ateşkesi (30 Ekim 1918) sonrasına kadar kenti savundu.57 Ancak İstanbul'dan gönderilen bir padişah buyruğu üzerine kenti şerifin güçlerine teslim etti (13 Ocak 1919). Şerif Hüseyin, Suudilerin egemenlik bölgesini abluka altında tutmayı tasarlayarak Yemen imamı ve İbn Reşd ile anlaşıp Necd emiri Abdülaziz ibni Suud'a karşı savaş açtı. 1921'de Abdülaziz Şammor topraklarını işgal ederek Hicaz ordusunu bozguna uğrattı. Hüseyin, Suudilerle Kuveyt Konferansı'nda da (Kasım 1923-Nisan 1924) uzlaşma olanağı bulamadı. Filistin'de bağımsız bir Yahudi devleti kurulması karşısındaki ödünsüz tutumu ise Britanya'nın Hüseyin'den desteğini çekmesine neden oldu. 57 Fahreddin Paşa, 58. Tümen Komutanlığı’na 10 Kasım 1918 tarihinde gönderdiği yazıda özetle; “...Vazifemiz yüce ve kutsaldır. Kuzeyde ne olursa olsun biz yüce Allah ve Peygamberin ruhunun yardımına dayanarak Medine’yi koruyacağız ve Hazreti Muhammed’in ve Hazreti Fatma’nın mübarek kabirlerini İngilizlerin himayesine bırakmayacağız...” demiştir. http://www.izzettincopur.com/index.php?catid=44:tarholaylar&id=45:osmanliya-kari-arap-ayaklanmasi-ve-lawrencenrolue&Itemid=49&option=com_content&view=article 231 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Şerif Hüseyin (bin Ali) Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra kurulan İngiliz ve Fransız Manda yönetimlerini kabul etmeyerek, kendisini tüm Arap ulusunun Kralı ilan etti. Versailles 58Antlaşmasını kabul etmemesi nedeniyle, İngilizlerle arası açıldı. Bu sıralarda İngilizlerin desteklediği Suudi ve Vahhabi saldırılarıyla karşı karşıya kaldı. Mart 1924'te Halifeliğin TBMM tarafından kaldırılmasından sonra, Mekke ve Medine'nin elinde olmasına dayanarak kendisini yeni halife ilan etti.59 Hutbelerde Halife ve Emirü’l-müminin ibaresi kaldırılarak yalnız “Melikü’l Arap Şerif Hüseyin” şeklinde söylenmiştir.60 Hüseyin'in kendisini halife ilan etmesi Abdülaziz ibni Suud'un Hicaz'a saldırma kararını vermesine sebep oldu. Büyük bir saldırı düzenleyen Vahhabiler, Hicaz birliklerini yenilgiye uğratarak Ağustos 1924'te Taif'e girerek korkunç bir katliam gerçekleştirdi. Necd Emiri Abdülaziz ibni Suud Taif’e girince, 5 Ekim 1924'te tahtı oğlu Ali'ye bırakan Şerif Hüseyin ülkesinden ayrıldı. Bu kadarla yetinmeyen Vahhabiler'in Mekke'yi, bir süre sonra da Medine'yi ele geçirmeleri üzerine Cidde'ye çekilen Ali, krallıktan vazgeçerek (1924) önce bir Britanya gemisiyle Aden'e, oradan da kardeşi Irak kralı Faysal'ın yanına kaçtı (1925). Böylece Haşimilerin Arap Yarımadasındaki egemenliğine son vererek tüm bölgeyi egemenliği altına alan İbni Suud, Hicaz kralı ilan edildi (1926).61 58 Birinci Dünya Savaşı sonunda İtilaf Devletleri ile Almanya arasında imzalanan barış antlaşmasıdır. 18 Ocak 1919'da başlayan Paris barış Konferansı'nda müzakere edilmiş, 7 Mayıs 1919'da son metin Almanlara deklare edilmiş, 13 Haziran'da Alman Parlamentosu'nca kabul edilmiş ve 28 Haziran'da Paris'in Versay banliyösünde imzalanmıştır. https://tr.wikipedia.org/wiki/Versay_Bar%C4%B1%C5%9F_Antla%C5%9Fmas% C4%B1 59 https://tr.wikipedia.org/wiki/H%C3%BCseyin_bin_Ali_(Mekke_emiri) 60 Yrd. Doc. Dr. Ömer Osman Umar, Türkiye-Suriye İlişkileri (1918-1940), T.C. Fırat Üniversitesi Orta-Doğu Araştırmaları Merkezi Yayınları No: 3, Elazığ 2003, 1.Bölüm giriş kısmı 61 https://tr.wikipedia.org/wiki/Hicaz_Krall%C4%B1%C4%9F%C4%B1 232 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Mekke'nin ele geçirilmesi için başlayan, Şerif Hüseyin'in başkaldırması Suriye'nin de işgaliyle Osmanlı İmparatorluğunun üç eyaletinin elden çıkması ve imparatorluğun bitimiyle sonuçlandı. 62 Şerif Hüseyin (Paşa)’nın 1908 Osmanlı parlamentosunda mebus olan üç oğlu Ali, Faysal ve Abdullah, sırasıyla Hicaz, Irak ve Ürdün hükümdarı yapıldı. Hemen ardından Hicaz, İngiliz desteğiyle kurulan Suudî Arabistan Krallığı tarafından işgal ve ilhak edildi. Şerif Ali tahtını kaybetti. Ürdün ve Irak hanedanı, Şerif Hüseyin (Paşa)’nın soyundan gelir.63 Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra İngilizler, Ürdün'de kendilerine bağlı bir yönetim kurdu. Şerif Hüseyin, Filistin'de İsrail devletinin kurulmaya çalışıldığını ilk o zaman gördü. Ama artık çok geçti. Şerif Hüseyin kuvvetleri, İngiliz ordusunun arkasından Kudüs’e doğru ilerlediği http://www.enfal.de/otarih64.htm 62 http://www.yenihabergazetesi.net/index.php?option=com_content&view=ar ticle&id=759:araplar-suriye-ve-irak-4&catid=46:gueran-tatlolu&Itemid=68 63 http://www.ekrembugraekinci.com/makale.asp?id=212 233 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI sırada, Filistin’de bir Yahudi devleti kurulacağına dair 2 Kasım 1917 tarihinde Balfour Beyannamesi64 neşrolunmuştur. Öte yandan Emperyal güçlerin, oğlu Abdullah'ı Ürdün Emiri, diğer oğlu Faysal'ı da Irak Kralı yapmasıyla Şerif Hüseyin'in bütün otoritesi sarsıldı. Sonrasında ise, Medine Muhafızı Fahrettin Paşa'ya saldıran oğlu Faysal, İngilizler tarafından zehirlendi. Yerine geçen oğlu Gazi ise ilginç bir kazada can verdi. Torunu, Irak kralı 2. Faysal ise çok kanlı bir ihtilalle devrilip cesedi sokaklarda sürüklendi. Ortanca oğlu Abdullah da (şimdiki Ürdün kralının büyük dedesi) Kudüs'te Hz. Ömer Camii'nin önünde hançerlenerek can verdi. Yerine geçen oğlu Tallal ise çıldırarak öldü.65 Sebilürreşad dergisinde yazılan bir yazıda Şerif Hüseyin için “O, nefsani arzularına ve İngilizlerin altınlarına kanan haindir, yirminci yüzyılın Ebu Cehili’dir, ifadesi kullanılmıştır. Yine Şerif Hüseyin’in kardeşi Şerif Nasır Bey: “Biraderim hakkında ne söylerseniz söyleyiniz. Zira o, buna tamamıyla müstehaktır” diyerek isyanı benimsemediğini, isyana taraftar olmadığını açıkça ifade etmiştir.66 Diplomat Feridun Cemal Erkin 1942’de Ortadoğu seyahatinde; Amman'da Kral I. Abdullah, babası Şerif Hüseyin'le ilgili Kral I. Abdullah’ın anlattığı bir anıyı şöyle anlatmıştır: "Babam çok ıstırap çekti. Bir gün, saray bandosu bahçede konser veriyor. Hava sıcak, pencereler açıktı. Bir ara bando hepimizin bildiği İzmir marşını çalmaya başladı. Babamın birçok eski hatıralarının canlanmasını önlemek için pencereyi kapattım..." Pencerenin açılmasını isteyen Şerif Hüseyin diyor ki: 64 http://www.nevenedir.com/balfour-beyannamesi/36689/ http://www.takvim.com.tr/yazarlar/ergundiler/2012/06/22/pkk-ve-serifhuseyin 66 http://www.batiakdeniz.com/yazaryazidetay.php?yazi=105&&yazar=11 234 65 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI "Evlat, neden o pencereyi kapatıyorsun? İzmir marşının eski günleri bana hatırlatmaması için değil mi? Ben velinimetine ihanet etmiş asi bir kulum, günahım büyüktür. Kral olacağımı sandım, Tanrı beni sürgünlüğe düşürdü, hasta oldum, buraya sığındım... "Kral Abdullah, babası Şerif Hüseyin'in sözlerini Feridun Cemal Erkin'e aktarmaya devam ediyor: "Pencereyi aç, şu marşı dinleyeyim, duyduğum vicdan azabının şiddeti, o eski hatıraların canlanması ile büsbütün artsın. Bu dünyada çektiğim ıstıraptan artan vicdan azabıyla büsbütün ağırlaşsın, ta ki Cenab-ı Hak bu günahkâr kulunu dünyada affederek, ahirette daha büyük cezadan korusun..."67 Şerif Hüseyin, Ürdün Kralı olan oğlu I. Abdullah'ın yanına yerleştikden sonra 1931'de orada öldü. Mekke Şerifi Hüseyin’in İngiliz vaatlerine kanarak Haziran 1916’da ayaklanmayı başlatmasının ardından aynı yılın Ekim ayında bu defa Yüzbaşı rütbesiyle Arabistan’a giden Lawrence, Şerif Hüseyin’in oğulları Abdullah, Ali, Zeyid ve 1921 yılında Irak tahtına geçmesinde büyük rol oynayacağı Faysal ile görüştü. Henüz başlangıç aşamasında olan ayaklanmada diğer İngiliz subaylarıyla birlikte silah, para ve isyan eden aşiretleri birleştirmek, örgütlemek, belirlenen hedeflere sabotaj ve saldırılarda bulunmakla görevlendirildi. Araplar ve İngilizler; Hicaz’daki askeri birlikler ve Hicaz halkı için hayati önem taşıyan, tek ikmal ve ulaştırma yolu olan Hicaz demiryolu ve istasyonlarının tahrip edilerek buradaki Türk kuvvetleri ile istasyonlardaki Türk karakollarını etkisiz hale getirmeyi, ayrıca Medine’nin kuzey ile bağlantısını kesmeyi amaçlayan demiryolu saldırılarını, harekât planlarına dâhil etmişlerdir. İngiliz Yüzbaşı Lawrence’ın bizzat idare ettiği iki top ve ağır makineli tüfekle takviyeli 230 kişilik Arap asileri, 30 Mart 1917 günü Medine’nin 160 km kuzeyindeki Hicaz Kuvvei Seferiye Komutanlığı sorumluluğundaki Ebülnaim İstasyonu’nu kuşatarak tahrip etmiş, ayrıca istasyondan geçmekte olan bir Türk katarının lokomotifini de hasara 67 Merhum Feridun Cemal Erkin bunları "Dışişleri'nde 34 Yıl" adlı kitabında anlatır. (Cilt 1, s. 126) http://www.ensonhaber.com/taha-akyol-serif-huseyininosmanliya-ihanetini-yazdi-2013-03-06.html 235 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI uğratmışlardır. Mart-Nisan 1917 ayları içerisinde Lawrence’ın önderliğinde demiryollarına, istasyonlara girişilen düşman saldırıları sonunda 29 Türk askeri şehit olmuş, 56’sı ise esir edilmiştir. Bu süre içerisinde 450 civarında ray, 10 kadar travers, 8 km kadar telgraf teli tahrip edilmiştir. Yüzbaşı Lawrence; 9 Mayıs 1917’de yanında Avuda (Akabe dolaylarındaki aşiretlerin başkanı) ve Emir (Şerif) Faysal’ın yeğeni Emir (Şerif) Nasır olduğu halde 50 kişilik bir Kafile ile Vech’teki Faysal’ın ordugâhından Tebük’e doğru hareket etmiştir. Kafilede demiryolunun tahribi için altı deve yükü dinamit ile bölgedeki kabilelere dağıtılmak üzere 160kg ağırlığında altın bulunuyordu. Lawrence, Arap asileri ile birlikte Tebük-Medayin Salik arasındaki demiryolunu, raylar altına yerleştirdiği tahrip kalıpları ile hasara uğratmıştır. Bu suretle Medine ile Maan arasındaki irtibatın kesilmesi planlanmıştır. İrtibat subayı olarak Şerif Hüseyin’in oğlu Faysal’ın kuvvetlerine katılan Lawrence, vur-kaç taktiği ile Osmanlı birliklerine ve ikmal yollarına zarar vererek 6 Temmuz 1917’de kendisine Yarbay rütbesini ve bir nişanı kazandıracak Akabe Limanı’nı ele geçirdi. Hicaz Demiryolu’na saldırılarda bulundu. 236 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI 8 Haziran 1917'de 1090 kişilik askerle El-Vejd'den Akaba Körfezine doğru hareket eden Lawrence'in kuvvetlerine Şerif Nasır komuta etmiştir. Lawrence hiç bir zaman birlik komutanlığı yapmamış, fakat başdanışman rolünü oynamıştır. Başarısının özünde bu vardır. Doğrudan Akaba'ya gitmek yerine, içerlerde ilkin Hicaz demiryolunu ve birçok demiryolu köprüsünü bombalatmış kullanılamaz hale getirtmiştir. Türkler'in geçmekte zorluk çektiği çölde vurkaç taktiği uygulatmıştır. Kuzeyin önemli limanı Akaba'nın alınması Araplar arasında Lawrence'in ününü doruğa çıkarırken Almanlar ve Türkler şaşkınlık içinde kalmıştır.68 1918 yılı Eylül’ünde 4. Osmanlı ordusuna yönelik düzenlenen saldırıda adamlarına hiçbir esir alınmaması emrini veren ve 5000 Osmanlı askerini kafalarını kestirmek suretiyle katliama tabi tutan Lawrence, aynı yılın sonunda terör çeteleriyle birlikte karışıklık içinde bulunan Şam’a girdi. Kendisine tamamen yabancı olan bir cemiyetin içine 68 http://www.yenihabergazetesi.net/index.php?option=com_content&view=ar ticle&id=14473:lawrence-nglzler-araplar-tuerkler4&catid=46:guerantatlolu&Itemid=68 237 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI girerek onları etkisi altına alabilen sonra da bölgede yeniden birçok devlet kurulmasını ve bu devletlerin başına da Emir Faysal gibi istediği kimselerin kral olarak getirilmesinde etkili olan Lawrence’nin Ekim ayı sonunda buradaki görevi sona erdi.69 Faysal bin Hüseyin bin Ali El Haşimi 69 http://www.dunyabulteni.net/tarih-dosyasi/311690/ortadoguda-bolucu-birajan-arabistanli-lawrence 238 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Faysal, 1916-1924 arasında Hicaz'ı yöneten Mekke emiri ve büyük şerifi Hüseyin'in oğlu olup, Arap birliği Eylül 1918'de Şam'ı işgal ettiğinde İngilizlerle varılan anlaşma çerçevesinde Suriye kralı ilan edildi.70 Şerif Faysal, Irak Kralı olarak 1931’de Türkiye’ye gelmişti. 70 https://tr.wikipedia.org/wiki/Faysal_bin_H%C3%BCseyin 239 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Bakalım Lawrence ne demiş! «Osmanlı'nın çöküşü için Arap yarımadasında Padişah Halifeye karşı ayaklanmaya ihtiyaç vardı. Bunu teminde hiç zorluk çekmedim. Hicaz Şerifi Hüseyin’in oğulları Faysal ve Abdullah kendileri ve ümmetleri için ihaneti mukaddes vazife sayarak adeta bana yol gösterdiler. Abdullah bana Belçika'dan Her Arab'ın atasından miras olarak aldığı Türk düşmanlığı patlamak için ateş bekleyen bomba gibiydi. Hediye edilmiş bir mavzeri armağan etti ve "Türkler üzerinde deneyin" dedi. Dediğini yaptım. İleri rütbeli bir Türk subayını öldürdüm. Namluya bir çentik attım. Daha sonra bir gün bedevilerin zehirlediği kuyulardan su içerek ölmek üzere olan Türk askerleri üzerinde silahı denedim. Namluya onların sayısı kadar çentik attım.»71 Emir (Şerif) Faysal’ın Lawrence ile işbirliği yaptığı ve Osmanlı-Türk askerlerinin öldürülmesinden sorumlu olduğu bilgi ve belgelerde belirtilmektedir. Bu nedenle onun kimliği karşısında bir şüphe bulunmamaktadır. Ancak yeğeni olarak belirtilen Emir (Şerif) Nasır’ın hangi kardeşinin oğlu olduğu tam olarak belli değildir. Bununla birlikte Arap kaynaklarında tanıtılan bir Nasır bulunmaktadır. Bu kişi 1890 Medine doğumludur. 1934 yılında Bağdad’da kalp krizinden ölmüştür. Arap kaynakları kendisinden kahraman olarak bahsetmektedir. ilgili olarak incelediğim kaynaklarda yeterli bilgi bulunmadığı için eldeki bilgileri yorumlayarak sonuca gitmek durumu ortaya çıkmıştır. Bu kişinin adı Şerif Nasır bin Ali bin Hüseyin bin Fahd bin Radhi’dir. Diğer kaynaklarda Şerif Faysal’ın yeğeni olduğu belirtilmiş olsa da yeğeni olmayabilir. Zira soy ağacında kardeşlerinin bu isimde oğulları gözükmemektedir. Aşağıda resmi de bulunan bu kişiden ilginçtir Arap kaynakda kahraman olarak söz edilmektedir. Şerif Naser bin Ali: Büyük Arap İsyanı 71 http://politik-acilar.blogspot.com.tr/2014/11/ingiliz-ajan-arap-lawrencekimdir-hangi.html 240 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Kahramanları…Yazının başlığı böyledir. Bu insanlar nasıl oldu da böyle Türk düşmanı oldular sorusunun cevabını aramak gerekmektedir. 1890 doğumlu olan ve olaylar sırasında 26 yaşında olan Şerif Nasır bin Ali bin Hüseyin bin Fahd bin Radhi (1890-1934)72 Misyonerler Suriye ve Beyrut’ta Osmanlının idare ve eğitim yetersizliğinden faydalanarak burada okullar açtılar. Bu okullar Mısır valisi M. Ali Paşanın oğlu İbrahim Paşanın Suriye’yi yönetimi sırasında Suriye’de yaşayan yabancılara Osmanlılardan daha çok ayrıcalıklar tanıması ile Beyrut, Şam ve Halep gibi merkezlerde açılmıştır. Buralarda yıllarca Araplara Türk düşmanlığı aşılamışlardır. 73Aynı Anadolu’da Ermenilere Türk düşmanlığı aşılandığı gibi. Sultan II. Abdülhamid döneminde uygulanan sansür dolayısıyla gerileyen Arap milliyetçi neşriyatı, II. Meşrutiyet sonrasında büyük bir ivme kazanmıştır. Arap milliyetçileri, aydınları ve siyasi elitlerinin önemli bir kısmı, gelişen siyasi süreçle birlikte ve yapılan seçimlerde ittihatçıların baskıcı uygulamalarını gerekçe göstermişlerdir. Araplar, bu süreçle birlikte siyasi hedeflerine ulaşmak için açık ve gizli cemiyetler oluşturmuşlar ve bu cemiyetlerin yayınladığı makale, broşür ve kitapçıklar ile, adem-i merkeziyetçi bir yapıda Arap vilayetlerine özerklik talep 72 73 http://www.alrai.com/article/5310.html http://web.firat.edu.tr/sosyalbil/dergi/arsiv/cilt12/sayi1/297-310.pdf 241 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI etmeye başlamışlardır. II. Meşrutiyet sonrasında İngiltere ve Fransa tarafından da desteklenen ve bir kısmı Paris, Beyrut ve Kahire’de yayınlanan bazı Arap matbuatında, açık bir şekilde Türk ve Osmanlı karşıtlığını içeren yayınlar görülmeye başlanmıştır.74 Mellahzâde Mehmed Mer’i Paşa’nın Durumu Mer’i Paşa’nın durumunu daha iyi anlayabilmek için Suriye ve Haelp olayını kısaca yeniden aktarmak gerekmektedir. Mustafa Kemal, 7 Ağustos’ta (1918) yeniden 7. Ordu Kumandanlığına atandığında, Yıldırım Orduları Grubu Komutanı Falkenhayn Suriye ve Filistin cephelerinde yaşadığı bozgundan sonra komutanlıktan ayrılmış, yerine Mustafa Kemal Paşa’nın Çanakkale’den tanıdığı Liman Von Sanders getirilmişti. Mustafa Kemal Paşa’nın bu görevi kabul etmesinde Liman Paşa’nın komutanlığı da etkili olmuştu. Mustafa Kemal Paşa, 1 Eylül 1918’de Nablus’a gelmişti. Ancak kuvvetler dengesi düşman lehineydi bu nedenle durum sıkıntılıydı. Grup Kumandanı Liman Von Sanders da cephenin kaybedilmiş olduğu kanaatindeydi. Mustafa Kemal Paşa’nın gelişinden tam 18 gün sonra Allenby komutasındaki İngiliz birlikleri saldırıya geçmişti. Bu saldırı, durumun ciddiyetini ve perişanlığı kısa sürede ortaya koymuş, cephe itibariyle adı kalan Osmanlı Ordusu tam bir bozgun yaşamıştır.75 19 Eylül 1918’de başlayan Nablus Meydan Muharebesi’nden itibaren, 26 Ekim 1918’de Halep kuzeyinde Katma’da yapılan son muharebeye kadar geçen ve 39 gün devam eden geri çekilme süresince, Yıldırım Ordular Grubu Komutanlığının: 75.000 esir, 360 top, 800’den 74 http://www.historystudies.net/Makaleler/1043668664_Sinan%20Marufo%C4 %9Flu.pdf 75 http://www.isteataturk.com/haber/3364/ataturk-8217un-askeri-yasamindasuriye-gunleri 242 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI fazla makineli tüfek, 200 kamyon, 44 otomobil, 89 lokomotif, 468 yük ve yolcu vagonu zayiatı olmuştur.76 Bu arada Atatürk’e, 22/23 Eylül 1918’de, “Fahri Yaveri Hazreti Şehriyari (Padişahın Onursal Yaveri)” ünvanı verilmiştir. 30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Mütarekesi sonrasında hemen ertesi günü, Atatürk, Liman von Sanders’in övgü dolu sözleri eşliğinde, Yıldırım Orduları Komutanlığını kendisinden devir almıştır. Ancak bir hafta sonra, 7 Kasım 1918’de, Yıldırım Orduları dağıtılmış ve sonra Atatürk İstanbul’a çağrılmıştır 77 Nablus Meydan Savaşı sonrasında, cephe çökmüştür. Çarpışmalarda, İngilizler Yıldırım Orduları Komuta Karargâhına kadar ulaşmışlar, Alman komutan Liman von Sanders geriye çekilerek canını güçbela kurtarabilmiştir. Türk ordusu Şam’a kadar geriye çekilmişti. Daha sonra bu gelişmeler üzerine 4. Ordu’nun Humus’a, 7. Ordu’nun da Halep’e çekilmesi emri verilmişti. Mustafa Kemal Paşa 5 Ekim’de Halep’e gelerek dağınık ve düzensiz bir şekilde çekilen birliklere çekidüzen vermiş, önce Halep’te, sonra da Halep kuzeyinde, savunma hattını oluşturmuştu. Zırhlı yarı paletli unsurlardan kurulu İngiliz keşif birlikleri 23 Ekim 1918 tarihinde Halep’in güney varoşlarına ulaşıp da ilk temas muharebeleri başlarken, şehrin doğusundan taarruz eden Emir (Şerif) Faysal komutasındaki Arap birlikleri Halep Kalesi ve hükûmet konağını aldı. Halep şehri içinde binalardan Türk birliklerine ateş açılmaya başladı. İngiliz keşif birlikleri ve Arap birlikleri ile sokak muharebeleri başladı. Allenby'nin komutasındaki Britanya İmparatorluğu taarruz görev kuvveti destek unsurlarının 26 Ekim’de Halep'e ulaşması sonucu Mustafa Kemal Paşa komutasındaki 7. Ordu birlikleri Halep'ten çekilmek zorunda kaldı. Yıldırım Orduları Grubu Komutanlığı'ndan aldığı emirle, elde kalan 76 http://belgelerlegercektarih.com/2012/05/30/filistin-cephesindeki-hain-mkemal-ataturk-mu/ 77 https://www.facebook.com/TurkiyeGerceklerii/posts/383509028383591 243 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI birlikleri yeniden tertiplenmesi ile görevlendirilen Mustafa Kemal Paşa; ilgili düzenlemeleri tamamladıktan sonra, savunmanın daha kolay yapılabileceği Halep Kuzeyi Katma ve Müslimiye mevkilerinde 7. Ordu güçlerini mevzilendirdi. Hatta 26 Ekim'de Bağdat Demiryolu'nun çatal noktası olan Müslimiye İstasyonu'nu da kaybedilerek İstanbul istikametiyle Irak Cephesi'nde bulunan Ali İhsan Paşa komutasındaki 6. Ordu arasındaki bağlantı da kesildi. 26 Ekim 1918 günü gerçekleşen Katma Meydan Muharebesinde Arap-İngiliz Müttefik Kuvvetleri Kilis güneyinde durduruldu. Savunma hattının bu bölgede kurulması, 30 Ekim'de imzalanacak Mondros Ateşkes Anlaşması'na kadar Britanya İmparatorluğu ve Şerif Hüseyin'e bağlı birliklerin Toros geçitlerine ulaşarak buradan Anadolu içlerine sızmasının önüne geçmeye çalışıldı.78 Söz konusu geri çekilme süreciyle ilgili farklı yorumlar da bulunmaktadır. Örneğin komuta kademesinde emre itaatsizliklerin yaşandığı, geri çekilmesinin çok hızlı yaşandığı, kayıpların çok olduğu, buraların savunulmasının zaten düşünülmediği, bir anlamda peşinen gözden çıkarılmış olduğu gibi… Ancak konunun bu yönünü incelemediği, araştırma, Şerif Hüseyin ve ailesi ile özellikle Şerif Nasır’ın kimliği ve bunların Osmanlıya ve Müslümanlara verdikleri zararlarla sınırlı tutulduğu için son gelinen durumlarla ilgili değerlendirmeler yapmakla yetinilmektedir. Birinci Dünya Savaşı’nda , 150 bin askerimiz İngilizlere esir düştü. Bu askerlerden bir kısmı da Mısır’ın İskenderiye şehri yakınlarında bulunan Seydibeşir Usare Kampı’na hapsedildi. Kampın tam adı, ‘Seydibeşir Kuveysna Osmani Useray-I Harbiye Kampı’ idi. Bu kampta, 1918′de Filistin Cephesinde esir düşen 16. Tümen’in 48. Alayı’na bağlı Osmanlı askerleri tutuluyordu. 12 Haziran 1920′ye kadar iki yıl boyunca her türlü işkence, 78 https://tr.wikipedia.org/wiki/Megiddo_Muharebesi_(1918) 244 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI eziyet, ağır hakaretler ve aşağılamaya maruz kaldılar. Askerlerimiz, mikrop kırma bahanesiyle, süngü zoruyla dezenfekte havuzlarına sokuldu. Ancak; Suya normalin çok üzerinde ‘krizol’ maddesi katılmıştı. Mehmetçik, suya daha ayağını soktuğunda, aşırı krizol maddesi nedeniyle haşlanıyordu. Ancak, İngiliz Askerleri, dipçik darbeleri ile askerlerimizin havuzdan çıkmalarına izin vermiyorlardı. Mehmetçikler, Bellerine kadar gelen suya başlarını sokmak istemediler. Ancak, Bu kez İngilizler havaya (başlarının üzerine) ateş etmeye başladı. Askerlerimiz, ölmemek için, çömelerek başlarını suya soktular. Ancak, başını sudan kaldıran artık göremiyordu. Çünkü gözleri yanmıştı. Dışarı çıkanların halini gören sıradaki askerlerimizin direnişleri de fayda etmedi ve 15 000 (15 bin) askerimiz kör oldu. Bu vahşet, 25 Mayıs 1921 tarihinde TBMM’ de görüşüldü.79 79 http://www.topragizbiz.com/showthread.php/1643-seydibesir-usare-esirkampinda-kor-edilen-15-bin-osmanli-askeri http://www.bilinmeyenler.org/ingilizler-tarafindan-kor-edilenmehmetcikler.html 245 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Osmanlı Suriye’den tamamen çekilmek durumunda kalmıştır. Bu nedenle bir zamanlar Osmanlı vatandaşı olan unsurlarda şu veya bu nedenle ister-istemez İngiliz ve Fransızların insafına kalmıştır. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Almanya’nın rekabet alanından çekilmesiyle Fransa petrol mücadelesinde daha etkin bir yer almış ve Ortadoğu petrolleri konusunda İngiliz-Fransız çatışması yaşanmıştır.80 16 Eylül 1916 tarihinde Fransa’nın eski Beyrut Konsolosu M. Georges Picot ile İngiliz Avam Kamarası üyelerinden Albay Sir Mark Sykes, aralarında bir anlaşma yaparak Anadolu’nun güneyini şöyle paylaşmışlardır: Fransa, Filistin üzerindeki isteklerinden, İngilizler hesabına, vazgeçiyor; buna karşılık : -Irak petrollerinden pay alıyor, -Ergani bakırlarından faydalanıyor, -Kilikya pamuklarına sahip oluyor, -İran ile temasa geçerek ekonomik girişimlerine Orta Asya’nın kapısını açmış oluyordu. Bu konuda Sir Edward Grey, M. Poincare’ye İngiltere’nin Suriye’de kesinlikle gözü olmadığını, gerçekte burasının bir “Fransız Bahçesi” olarak kabul edildiğini söylemiştir.81 Görüldüğü gibi durum budur. Önceden planlanan bir oyun sahnelenmiş, Osmanlı idarecilerinin yanlış kararlarıyla Birinci Dünya Savaşı’na girilmesiyle de yüzyıllardır sahip olunan topraklar elden çıkmıştır. 80 Hadiye Yılmaz, Mustafa Kemal Paşa-Emir Faysal Antlaşması ve Milli Mücadele Döneminde Suriye ve Irak, Makale 81 Belgelerle Ermeni Sorunu, Genel Kurmay Atese Başkanlığı Yayınları, Ankara 1992, s-239, 240 246 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Fransızlar Suriye’ye yerleştikten sonra azınlıklara dayanarak buradaki varlıklarını devam ettirmeyi tasarlamışlar ve burada özellikle Ermenilerden faydalanmışlardır. Bu nedenle Ermeniler ile Araplar arasında mücadeleler başlamış ve bu durum Arapların ortak düşman Fransızlara ve Ermenilere karşı Türklere yanaşmalarına neden olmuştur. Bu Ermeni askerler sınırı geçerek Türk yerleşim yerlerinde şiddet hareketlerinde bulunmuşlardır. İngilizler ve Fransızlar savaş sırasında Araplara bağımsızlık vaad ederken bir taraftan da Sykes-Picot Antlaşmasıyla aralarında Arap topraklarını paylaşmışlardır. Savaş sonrası da bu antlaşma çerçevesinde işgal faaliyetlerine başlayınca başta Şerif Faysal olmak üzere Suriye’deki Arap milliyetçileri ve direnişçileri Türklerden yardım istemeye başlamışlardır. Bu amaçla Mustafa Kemal Paşa ile TBMM’ne mektuplar yazmışlar, ortak düşmana karşı işbirliği önermişlerdir. Mustafa Kemal Paşa bu işbirliği tekliflerine olumlu bakmış olup, oradaki direnişlerin örgütlenmesini istemiştir. Sınırdaki Kuvayı Milliyeciler ile Araplar arasında da bazı askeri işbirliği yazışma ve sözleşmeleri yapılmıştır. Türklerle Araplar ortak askeri işbirliği yaparak, Fransızlara karşı direniş hareketlerinde bulunmuşlardır. Araplarla Türklerin ortak direnişi Halep başta olmak üzere Lazkiye, Hama, Humus ve Şam yakınlarında artmaya başlamıştır. Türkler Haleb’in iç kesimlerine kadar etkili olan saldırı hareketlerinde bulunmuşlardır. Türk-Arap ortak saldırı hareketleri Fransızları çok zor durumda bırakmış ve Halep ile çevresindeki otoritelerini kaybetmişlerdir.82 Meri Paşa, Osmanlı Halep’den çekilmeden önce 1918’de Vali vekilliği yapmıştır. Daha sonra Ocak 1924’den Ocak 1925’e kadar Halep eyaleti Genel Valiği yapmıştır. Son olarak da Suriye devletinin kurulması ve Halep ilinin özerkliğini kaybetmesiyle birlikte yapılan seçimde Halep valisi 82 Yrd. Doç. Dr. Ömer Osman UMAR, Suriye İle İlgili Arşiv Belgeleri (1908-1923), Makale 247 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI oldu. Fransız mandası sırasında da valilik yaptı. Halep’de bulunan Türk konsolosu ile Fransızlar arasındaki irtibatı sağlamaya çalışmıştır. Farklı kaynaklardan sağlanan önemli belgelerde özellikle üzerinde durulan Şerif Nasır’la ve Mer’i Paşa’nın yaklaşımıyla ilgili bilgiler bulunmaktadır. Bu belgelerden ilki araştırmayı genişletmemize neden olan Zor Sancağı’nda yaşanan müessif olayla ilgilidir. Hatırlayacak olusak Şerif Nasır diye bahsedilen bir komutan Zor’a gelince Osmanlının sembolü diye buradaki camilerin kubbe ve minarelerindeki hilal ve yıldızları kurşunlatarak büyük bir kin ve düşmanlıkla tahrip ettirmişti. Arap kaynaklı olan belgede Medineli bir Şerif olduğu belirtilen Ali Nasır’dan bahsedilmektedir ki, bu kişi yukarıda bahettiğimiz 1890 Medine doğumlu kişinin aynı kişi olduğu tezini kuvvetlendirmektedir. Söz konusu Şerif Ali Nasır’ın camilere karşı olan yaklaşımıyla ilgili belgede bilgi olmasa da yerel halka da kötü davrandığı, Dayr El Zor Mutasarrıfı olan Mer’i Paşa’nın da işlerine karıştığı ve herkesi tedirgin ettiği belirtilmektedir. Halk ise, Şerif Nasır’dan olan şikayetlerini Suriye Merkezi yönetimine iletmeleri gerekirken, bunun yerine Irak’daki İngilizlere müracaat etmişler ve onlardan yardım istemişlerdir. Tam bir denize düşen yılana sarılır durumu söz konusudur. Bu durumda Şerif Nasır’ın arkasında Fransız desteği olduğu gibi bir durum da ortaya çıkmaktadır. İngilizlerde kendilerine yapılan bu müracaat üzerine ortay çıkan fırsatı değerlendirerek Dayr El Zor’u işgal etmişlerdir. İngilizler Dayr El Zor’a geldiğinde Mutasarrıf olan Mer’i Paşa’dan şehri kendilerine teslim etmesini istediklerinde Mer’i Paşa’nın bu talebe şaşırması ve Suriye merkezi hükümetinin bilgisi olmadan bunu yapamayacağını söylemesi onun İngilizlere yapılan müracaatdan haberinin olmadığına işaret etmektedir. Ancak onun bu itirazının sonucu değiştirmemiş ve merkezi yönetimle yaptığı istişare sonucu Irak-Suriye sınır meselesi çözülene kadar şehri İngilizlere terketmiştir. 248 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Dayr El Zor İsyanı ile ilgili orijinal kaynak: Osmanlı askerlerinin çekilmesinin ardından, 1918 yılı Aralık ayının başında Dayr El Zor sakinleri yeni kurulmuş Suriye Hükümeti’nin onları Suriye içine dahil etmesine itiraz etti. Ali Nasır, Madine El Monavara’nın bir Şerifi, Suriye Hükümeti tarafından Dayr El Zor mutasarrıfı olarak atanmış Mer’i Paşa El Mellah’a eşlik etti. Mer’i Pasha El Mellah, Albay Ali Bey El Askari’nin yardımıyla yerel bir hükümet ve jandarma oluşturmaya başlamışken, Emir (Şerif) Ali Nasır yerel topluma saldırgan davranmaya ve yerel işlere ve yönetime karışmaya başladı, bu da Mutasarrıf Mer’i Paşa El Mellah’ı tedirgin etti ve yerlileri rahatsız etti. Böylece, şikâyet ve dedikodu galip geldi. Dayr El Zor halkı Merkezi Suriye Hükümeti’ne Şerif Nasır hakkındaki şikâyetlerini iletmek yerine, İngilizlerin onların problemlerini çözeceğine inanarak, gizlice Irak’taki İngilizlere başvurup Dayr El Zor’u kendi topraklarına eklemeleri için dilekçe verdiler. Dilekçe Ana’daki valiye sunuldu. Ana’nın İngiliz valisi, dilekçeyi yerlilerin arzusu uyarınca Londra’dan Dayr El Zor’u işgal etme izni isteyen Bağdat Sivil Komiseri Albay Wilson’a iletti. Londra Hükümeti olumlu yanıt verdi. 1919 yılının Ocak ayı başlarında Yüzbaşı Carver İngilizler tarafından az sayıda zırhlı araç ve araba ile Dayr El Zor’u işgal etmesi için sevk edildi. İngiliz Yüzbaşı Dayr El Zor’a vardığında Mutasarrıf Mer’i Paşa El Mellah’ı şehri İngilizlere teslim etmesi gerektiği konusunda bilgilendirdi. Bu istek Mer’i Paşa El Mellah’ı şaşırttı ve Suriye Hükümeti’nden kesin talimatlar almadan Dayr El Zor’u İngilizlere teslim etmeyi reddetti. Çıkmazı kırmak için, Mer’i Paşa El Mellah’ın İngiliz Yüzbaşısı ile birlikte Halep’e gidip durumu açıklağa kavuşturmak için uzlaşmaya varıldı. Halep’teki İngilizSuriye anlaşmazlığı Dayr El Zor’un, Suriye ve Irak arasındaki kesin sınırlar 249 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI barış konferansında yerleşinceye kadar, geçici olarak Irak’taki İngiliz yönetimine eklenmesi ile sonuçlandı.83 İkinci kaynak da Dayr El Zor’la ilgilidir. Burada da Mer’i Paşa’nın kendisinden habersiz olarak halkın veya anlaşıldığı kadarıyla halkın bazılarının İngilizlerle yaptığı gizli anlaşmayı kabul etmediği ve şehri teslime yanaşmadığı belirtilmektedir. Halkın bu konudaki endişelerinin de daha doğrusu Arap milliyetçilerinin endişesinin de Mer’i Paşa’nın son zamana kadar bir Osmanlı Paşa’sı olduğu keza yakın çalışma arkadaşı Ali Rida al-‘Askari’nin de savaşın son dönemlerine kadar Osmanlı ordusunda hizmet ettiği ve Halep jandarmalarının Türk üniformaları giydiği için onların Jön Türklerle gizli görüşmeleri olduğu şüpheleridir. Bununla bağlantılı olarak yeniden bir Osmanlı-Türk yönetiminden çekinmektedirler. Osmanlı ile birlikte olmak ne kadar sakıncalıysa Müslüman olmayan bir milletin yönetiminde olmayı tercih etmişlerdir. Mer’i Paşa’nın Osmanlılar ile Dayr El Zor’a yakın dönüşleri için yaptığı gizli anlaşma ve şehri İngilizlere teslim etmeyi reddeddi... "Bununla birlikte, yerlilerin arasındaki yeni Arap hükümdarlarının Osmanlı’nın yakın dönüşü için Jön Türkler ile gizli görüşmeleri olduğu yönündeki şüphelere bir dizi etkenin kombinasyonu da katıkda bulundu. Al-Mallah Osmanlı parlamentosunda Halep’i resmen temsil etti, Ali Rida al-‘Askari savaşın son dönemlerine kadar Osmanlı ordusunda hizmet etti ve Halep jandarmaları Türk üniformaları giydi.” “Kahiredeki İngiliz sorgulamaları açıklıyor ki Arap temsilciler Dayr El Zor’a ve Al-Bukamal’e General Allenby’nin emirlerine karşı gönderildi, Levant’taki İngiliz güçlerinin başkomutanı ve Şam’daki Arap şef yönetici Ali Rida al-Rikabi’nin bilgisi haricinde. Alenby karşı olduğunu ifade ettiğinde, al-Rikabi Halep’in askeri yöneticisi Şükrü al-Ayyubi’ye tüm Arap yetkilileri 83 Muhammed Tahir al-'Umari, Tarih'ül Muqaddarat al-'lraq al-Siyasiyya (Bağdat, 1924-1925), Cilt 3, s. 336-337 .. 250 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Halep’e tekrar çağırmak için talimat vermeyi hızlandırdı. Ancak alAyyubi’nin al-Mallah’a talimatları ulaşmadı, ve mesele hızlı bir şekilde en üst kademelere ulaşmadan daha sonra kademeli olarak Dayr El Zor’u İngilizlere teslimeyi kabul etmedi; bu yöndekii talimatlar Halep valisi tarafından verildi. Murasarrıfın Halep’e iki İngiliz subayı durumu açıklığa kavuşturmak amacıyla dönmesi konusunda anlaşıldı. Halep’e 9 Ocak 1919’da ulaştılar. Şükrü al-Ayyubi Arap temsilcileri Dayr El Zur ve Al-Bukamal’e göndermeyi şiddetle reddetti ve birden al-Mallah’a bölgeden ayrılması için talimat verdi.”84 General Allenby ve Emir (Şerif) Faysal Al-Bukamal Irak sınırı yakınında Fırat Nehri üzerinde doğu Suriye'de bir şehirdir. Üçüncü belgemiz bir İngiliz casusu olan Gertrude Bell’in Mer’i Paşa ile yaptığı mülakatın açıklamasıdır. Gerci İngilizlerinn yaptığı açıklamalar kendileri açısından yanlı olacağı açık olmakla birlikte buradaki durum konusu itibarıyla pek de objektiflikden çıkarılacak bir durum değildir. Yoksa Gertrude Bell Osmanlının yıkılmasında en çok katkısı olan bir 84 Eliezer Tauber, "Dayr al-Zur İçin Mücadele: Suriye ve Irak arasındaki Sınırların Belirlenmesi" Uluslararası Ortadoğu Araştırmaları Dergisi 23 (1991), s 363-364. 251 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI casustur. Lawrence’dan daha tehlikelidir. İstanbul’a gelmiş, Türkçe öğrenmiş, İran’a gitmiş, Farsça öğrenmiş, Arabistan’a gitmiş, Arapça öğrenmiştir. Gittiği yerlerde arkeoloğ, araştırmacı gibi kimliklerle dolaşmıştır. Son derece zeki ve kurnazdır. Bu nedenle de İngiliz menfaatlerine çalışması için kendisine casusluk teklif edilmiş o da kabul etmiştir. Bakalım Mer’i Paşa için ne demiş. İngilizcesi: Mer’i Pasha El Mellah’s strong Turkophile affinities as demonstrated by Gertrude Bell who visited Syria in October 1919.. A-Gertrude Bell, "Syria in October 1919," in A.T. Wilson to India Office, 15/11/19, FO 882/24. “Mura'i [Mer’i] Pasha al Mallah, Mudir al Qauqaf [Awaqf]. He belongs to one of the leading families and is one of the richest men in town [Aleppo]. He held several official appointments under the Turks and it was he who was dispatched to Dair al Zor on behalf of the Arab Government in January of this year. I recognized in him the familiar Ottoman official type, and it was not surprising to hear him declare emphatically that he would a hundred times rather see the Turks in authority than the French.” B-Gertrude Bell Diaries85, 19/10/1919, Gertrude Bell Archives, Newcastle University Library. “Sat. Oct. 19. [19 October 1919] Went with Fattuh at 10 to the home of Mur'i Pasha al Mallah; he is one of the richest men here. The Mallahs came from Mecca [Makkah] some 300-400 years ago. An old man, not I should say very capable. Mudir al Waqf; held various appointments under the Turks. We talked almost wholly about the future of this country 85 http://www.ahmetakyol.net/gertrude-bell/ 252 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI and the necessity of our leaving. He said the Syrians would 1000 times rather have the Turks than the French.” Çevirisi: Mer’i Paşa al Mallah Vakıf Müdürüdür. Halep’te önde gelen ailelerden birine mensuptur ve en zengin kişilerden biridir. Türklerle bir kaç kaç resmi toplantı (görüşme) yaptı ve Arap Hükümeti adına tarafından Deyr EI Zor’a bu yılın Ocak ayında sevk edilen oydu. Onu klasik Osmanlı tipinde biri olarak tanırım/tanımlarım ve bana Türk idaresini (otoritesini) Fransız idaresine (otoritesine) yüzlerce kere tercih edeceğini söylemesi beni şaşırmadı. 19 Ekim 1919, Cumartesi saat 10’da Fattuh ile birlikte Mer’i Paşa’nın evine gittim. Mer’i Paşa buradaki en zengin adamlarından biridir. Mellah’lar buraya 300-400 sene önce gelmişler. Yaşlı bir adam, çok yetenekli (veya güçlü) olduğunu söyleyemem. Vakıf Müdürü Türklerle bir çok görüşme ayarladı. Diyebilirim ki tamamen bu ülkenin geleceği ve bizim gişidimizin (burayı terk edişimizin) gerekliliği hakkında konuştuk. Dedi ki, Suriye’liler Türkleri Fransızlara 1000 defa tercih ederler. Ve Ayrıca Belediye Reisi olan İhsan Bey al-Cabariye’de tercih ederler.86 Anlaşılacağı üzere Mer’i Paşa ile yapılan röportaj onun Fransızlardan rahatsızlığını açıkça ortaya koymaktadır. Ancak röportajdan edinilen izlenip Gertrude Bell’in İngiliz kimliğini gizlemiş olduğudur. Diğer bir kâynakda Mer’i Paşa’nın Fransızların gösteri yapan halka karşı kötü tavrından dolayı istifa ettiği belirtilmiştir. “10 Ocak 1926'da da Halep Vilayeti idarecisi Muri (Mer’i) Paşa elMellah, Fransızların burada gösteri yapan vatandaşlara karşı izlediği 86 Gertrude Bell Diaries, 19/10/1919, Gertrude Bell Archives, Newcastle University Library. Gertrude Bell'in Günlükler, 19/10/1919, Gertrude Bell'in Arşivleri, Newcastle Üniversitesi Kütüphanesi. http://www.gerty.ncl.ac.uk. https://en.wikipedia.org/wiki/Gertrude_Bell 253 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI şiddet ve zulüm politikasını protesto için istifa etmiştir. Bu sırada Türkiye'nin Suriye ayaklanması açısından faaliyetleri ise kendisine sığınan Suriyeli isyancıları Fransa'ya karşı harekete teşvik etmekle sınırlı kalmıştır.”87 Son belgemiz Fransız arşivinden bir belgedir. Bu belgenin hem Fransızcadan hem de Fransızca’dan İngilizceye yapılan çevirisinin transkripsiyonları çıkartılmıştır. 87 Ömer Osman Umar, Türkiye-Suriye İlişkileri (1918-1940), Fırat Üniversitesi Orta-Doğu Araştırmaları Merkezi yayın ları, Elazığ, 2003, s.196 Halep 1926_Mer’i Pasha’s resignation and link to Turko-Syrian uprising activities 254 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Fransızcadan yapılan çeviri: II - DIŞ POLİTİKA FRANSIZ-TÜRK İLİŞKİLERİ BY. 1236 Türk vatandaşlığı için seçenekler – Halepte yapılan propagandalar. (İstihbarat Servisi Halep 15-5-1926) Elimizde bulunan güvenilir ve kesin istihbarat kaynaklarına göre Halep semazenlerinin şefi olan BAKER TCHELEBI (BEKİR ÇELEBİ)’nin Türk vatandaşlığı seçeneklerinde öncü rol oynadığı belirlenmiştir. Şeyh Çelebinin insanları Türk vatandaşlığını almaya teşvik etmeye devam etmekte olup aynı zamanda vatanının menfaatlerini koruyor olmasının bir Türk olarak boynunun borçu olduğunu yakın çevresine duyurduğu belirlenmiştir. Ayrıca çarşıda duyduğumuz bazı söylentilere göre Türk vatandaşlığını seçenlerin Suriye’yi terketmeleri için önceden belirlenen bir senelik sürenin iki seneye uzatıldığı haberleri yayılmaktadır. ALİ BEY el MELLAH, eski Halep valisi Mury (Mer’i) Paşa el Mellah’in oğlunun anlattığına göre yakın zamanda Türkiye Konsolosunun babasının ziyaretine geldiğini haber vermistir. Bu ziyaret esnasında Türk vatandaşlığını seçme konusu açılmıştır ve Konsolosun Fransız makamlarının Türk vatandaşlığını seçenlere sayısız zorluklar çıkarttıklarını şikayet etmiştir; ayrıca Azaz istihbarat servislerinin LÜTFI EL ZAYAT’i yakalamalarından sonra Türk vatandaşlığını seçenlerin sayısının azaldığını ve Fransızların bu tutumunun Ankara hükümeti nezdinde güçlü bir sekilde protesto edildiğini de anlatmıştır (belirtmiştir). İngilizcesinden yapılan çeviri: 1926: Halep yeni Türk Konsolosu’nun eski Halep Valisi Mer’i Paşa El Mellah’ı ziyareti üzerine Türk-Fransız ilişkilerine ilişkin bir Fransız siyasi raporu Arşiv – Milli Savunma Bakanlığı - Savunma Tarihi Servisi (Vincennes, Fransa) – Ordu – Serisi 4H Levant – SHDGR__GR_4_H_1_4_H_269 – 1. Dosya ( 1926 yılı için Cf. 7 N 3229 ).. 255 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Türk-Fransız İlişkileri ve Halep’te Türk Propaganda (1926) Doğu Beyrut’taki Ordunun Yüksek Komutanlığı tarafından hazırlanan ve 15 Mayıs 1926’da Fransız Savunma Bakanlığı’na gönderilen Türk-Fransız ilişikileri ve Halep’te Bekir Çelebi, Mevlevilerin Büyük Çelebisi tarafından üstlenilen Türk propagandası hakkında gizli siyasi rapor. Rapor, Muhammed (Mehmed) Ali Bey El Mellah’ın (babası eski Halep Valisi Mer’i Paşa El Mellah’ın delegesi) Doğu Beyrut Ordusu Yüksek Komutanlığı kıdemli yetkililerini Halep yeni Türk Konsolosunun babasına yaptığı nezaket çağırılarının içeriği hakkında bilgilendirmek amacıyla yaptığı görüşmeler dönemine ait bilgileri sergiliyor (veriyor). Nezaket görüşmesi sırasında Türk Konsolosu, Mer'î Paşa El Mellah’tan doğuştan Türk olanların hareketlerine ve faaliyetlerine Fransızların dayattığı kısıtlamaları veya Suriye’de oturmayı seçmiş olan Türk vatandaşlığı edinmiş olanlar hakkındaki konularda Ankara’nın protestosunu iletmesini rica etti. Türk Konsolosu, Mer’i Paşa El Mellah’tan Azaz’da gözaltına alınan Lütfi Zayyat adındaki Türk vatandaşının serbest bırakılması için yetkli Fransız otoriteleri ile arasındaki iyi ilişkileri kullanmasını da istedi. Mer’i Paşa Suriye’nin Osmanlı hakimiyetinden çıkmasından sonra da Osmanlı’ya aykırı bir harekette bulunmamış, Suriye’nin yeniden Osmanlı-Türk idaresine girmesini arzulamıştır. Bunun yanında Türkiye Cumhuriyeti kuruldukdan sonra da Türk konsolosu ile Fransız yetkililer arasında arabuluculuk yapmış, bunun kendisine iletilen ve Fransızlara aktarılması istenilen bilgiler için küçük oğlu Mehmed Ali Bey’i göndermiştir. Fransızlara karşı Araplarla-Türklerin birlikte mücadele ettiklerini görmüştük. Fransızlar, Suriye’de bulunan 256 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Ermenileri askere alarak Adana Urfa taraflarına getirmiş ve buralarda büyük olaylar çıkmasına da neden olmuştur.88 Mellahzâde Mehmed Mer’i Paşa’nın Madalyaları 1894 Hareket-i Arz (Deprem) ve 1897 Tesisat-Askeriye Madayasi 88 Murat Dursun Tosun, Ermeni Olaylarının Gelişimi ve Şebinkarahisar’daki Etkileri, İstanbul 2016 257 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI 1900 Hamidiye Hicaz Demiryolu ve Osmanlı Altın Maarif Madalyası 1906 İkinci Mecidî Nişân-ı ve 1909 İkinci Osmaniye Nişân-ı Madalyası 258 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI SONUÇ Sonuçlar yaşanan olaylardan dersler çıkarmak için vardır. Bu nedenle incelenen onlarca belge ve kaynaktan da alınması gereken dersler bulunmaktadır. Öncelikle yaşamını incelediğimiz Mehmed Mer’i Paşa başarılı ve dürüst çalışmalarıyla aynı zamanda liyakatli olması vesilesiyle devamlı takdir görmüş, madalyalar sahibi olmuş, çok sayıda görevlerde bulunmuş ve Paşalık rütbesiyle onurlandırılmıştır. Paşa olduktan sonra da aynı şekilde çalışmış, mebusluğa kadar yükselmiştir. Mebusluktan kendi isteğiyle istifa ederek Halep Evkaf Müdürlüğü’ne geçiş yapmıştır. Oğlu Abdülkadir Nasih Bey’de devlet hizmetinde bulunmuş, Ziraat Bankası ve Evkaf Müdürlüklerinde çalışmıştır. Edebi yönü de bulunan Abdülkadir Nasih Bey, gazete editörlüğü de yapmıştır. Ancak, Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla birlikte Şerif Hüseyin isyanının etkisiylede Osmanlı’nın buralardan çekilmesinden sonra buralarda yaşayan diğer insanlarla birlikte Mellahzâde Mehmed Mer’i Paşa ve ailesi de Halep’de (Suriye’de) yaşamlarını devam ettirmeye çalışmışlardır. İster istemez de buralarda güç sahibi olan Şerif ailesinin üyeleriyle ve bölgeye yerleşen Fransız ve İngilizlerle temas kurmak zorunda kalmışlardır. Osmanlı’nın son dönemlerinde Halep valiliği de yapan Mehmed Mer’i Paşa belirli zamanlarda 3 kez Halep Belediye Başkanlığı ve Halep Valiliği yapmıştır. Kendisi Osmanlıya karşı hiçbir ihanet içinde olmamış, kendisini ölene kadar Osmanlı gibi hissetmiştir. İncelenen belge ve kaynaklarda bunun aksine bir durum tesbit edilmemiştir. Suriye’nin Osmanlı’nın elinden çıkmasından sonra da ilişkilerin düzelmesi için çaba sarfetmiştir. Bu bağlamda Türk konsolosu ile Fransızlar arasında aracılık yapmış, diyalog kurmaya çalışmıştır. Mehmed Mer’i Paşa’nın yaşamıyla ilgili belgeler Suriye’nin kaybıyla ve sonrasında yaşananlar hakkında da izler taşımaktadır. Bu izler bizi Şerif Hüseyin ve ailesine götürmüştür. Şerif Hüseyin ve ailesi de bizi Osmanlı’ya hiç haketmediği bir şekilde uygulanan zulmü hatırlamamıza neden olmuştur. 259 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI İngilizler Osmanlı’yı, yıkmak, Ortadoğu’dan çıkarmak için Şerif Hüseyin’in nüfuzundan ve onun zaaflarından yararlanmış, Osmanlı’nın Ortadoğu’dan ve Filistinden çıkarılmasını sağlamıştır, amacına ulaştıkdan sonra da Şerif Hüseyin’i gözden çıkartmıştır. İsrail’in kurulmasında Şerif Hüseyin’in isyanının da payı olduğu anlaşılmaktadır. Günümüzde Ortadoğu’da yaşanan sıkıntıların kaynağında da bu durum etkilidir. Kötülüklerin kaynağı olmuştur.89 Şerif Hüseyin ise yaptıklarıyla; yüzlerce yıl Müslümanların ve Kutsal Toprakların hizmetinde bulunan Osmanlı’nın yıkılmasına katkı vermiş olmakla birlikte, yaşanan onbinlerce can kaybının da vebalini yüklenmiştir. Kur’an’ın bölünmeyin, parçalanmayın mealindeki ayetine aykırı olarak hareket ettiği gibi başkalarını da bu yönde isyana ve bölünmeye teşvik etmiştir.90 Hazreti Peygamber (s.a.v.)’in kızı Fatıma'ya (r.a.) hitaben: "Ey Fatıma! Güzel Kızım. Baban Peygamber diye güvenme! Kıyâmet günü herkes kendi amelinden hesaba çekilecek! "91 dediğini hatırladığımızda Peygamber soyundan gelmenin Şerif Hüseyin’e bir faydasının olmayacağı aşikârdır. 89 “Kim iyi bir işe vesile olursa bu iyilikten onun da bir nasibi vardır. Kim bir kötülüğe aracı olursa bu kötülüğün vebalinden mutlaka ona da bir pay vardır. Allah her şeyin karşılığını vericidir (el-Mukît) (Nisâ suresi, 85). http://www.islamdergisi.com/genel/hayra-kotuluge-vesile-olma-rizik-meselesiallahin-el-mukitu-guzel-ismi/ 90 Âl-i İmran, 103 http://www.dinimizislam.com/detay.asp?Aid=5120 91 http://www.huzuryasamkocu.com/huzur/90-ALLAH-emirlerine-tabi-olanisever.html Buhari, Vesâyâ 11; Tefsir (26); Müslim, İman 348-352 http://www.resulullah.org/peygamberimiz-asv-kizina-ey-fatima-seni-ben-bilekurtaramam-dedigi-halde-bazi-hadislerde-sefaatten-b 260 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI KAYNAKÇA http://www.osmanlicaturkce.com/?k=mellah&t=%40 http://kubbealtilugati.com/sonuclar.aspx?km=MELL%C3%82H&mi=0 http://kubbealtilugati.com/sonuclar.aspx?km=MER%E2%80%99%C3%8E &mi=0 http://www.yuzaki.com/content/view/2598/33/ https://muratdursuntosun.wordpress.com/2015/10/27/kethudazademehmet-emin-aga-tirebolu-voyvodasi-sebinkarahisar-kaymakami/ http://katalog.ibb.gov.tr/kutuphane2/sureli/02403_00487_1910M0104_ 132369.pdf http://www.orsam.org.tr/tr/trUploads/Yazilar/Dosyalar/20121016_Hale pe-book.pdf https://www.tbmm.gov.tr/tutanaklar/TUTANAK/MECMEB/mmbd01ic03 c001/ink018/mmbd01ic03c001ink0180638.pdf https://tr.wikipedia.org/wiki/Abdullah_Biraderler https://muratdursuntosun.wordpress.com/2014/03/03/sadrazam-sivasve-izmir-valisi-halil-rifat-pasanin-bulundugu-gorevler/ https://muratdursuntosun.wordpress.com/2014/02/21/sadrazam-sivasvalisi-halil-rifat-pasanin-vefatiyla-ilgili-belgeler-bilgiler/ https://muratdursuntosun.wordpress.com/2014/01/02/sivasda-imzasiolan-vali-halil-rifat-pasa/ http://www.ziraat.com.tr/tr/Bankamiz/Hakkimizda/Pages/BankamizTari hcesi.aspx https://tr.wikipedia.org/wiki/Da%C4%9F%C4%B1lma_d%C3%B6nemi_Os manl%C4%B1_sadrazamlar%C4%B1_listesi, https://tr.wikipedia.org/wiki/Avlonyal%C4%B1_Mehmed_Ferid_Pa%C5% 9Fa https://tr.wikipedia.org/wiki/Meyan, Osmanlıda Bir Meslekî Eğitim ve Çocuk Esirgeme Kurumu:Dârülhayr-ı Âlî http://dhgm.meb.gov.tr/yayimlar/dergiler/Milli_Egitim_Dergisi/143/9.ht m http://www.islamansiklopedisi.info/dia/ayrmetin.php?idno=320492 1911’de Kudüs'te Cami-i Ömer'de sirkat (hırsızlık) soruşturmalarda Mer'î Paşa'nın rolü (Tanin Gazetesi, 8 Mayıs 1911, nr 963, s-2 261 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI https://tr.wikipedia.org/wiki/T%C3%BCrk_Ocaklar%C4%B1 http://kubbealtilugati.com/sonuclar.aspx?km=TAHM%C4%B0S&mi=0 http://turkoloji.cu.edu.tr/ESKI%20TURK%20%20EDEBIYATI/dogan_tigli_t ahmisler.pdf http://kubbealtilugati.com/sonuclar.aspx?km=TAHM%C4%B0S&mi=0 https://tr.wikipedia.org/wiki/Deyr-i_Zor_Vilayeti http://www.mumsema.org/kuran-tefsiri/40103-nur-suresi-31-ayettefsir.html http://www.kuranmeali.org/33/ahzab_suresi/59.ayet/kurani_kerim_me alleri.aspx http://www.kuranmeali.com/ayetkarsilastirma.asp?sure=5&ayet=51 http://www.kuranmeali.com/ayetkarsilastirma.asp?sure=9&ayet=18 http://www.msxlabs.org/forum/satirlarla-turkiye/60762-turkbayragindaki-ay-yildiz-ve-anlamlari.html http://www.deu.edu.tr/UploadedFiles/Birimler/10379/akgunduzsurre.p df https://muratdursuntosun.wordpress.com/2013/01/23/mekke-medineve-karahisar-i-sarki/ https://muratdursuntosun.files.wordpress.com/2015/01/3kopyas.pdf https://muratdursuntosun.wordpress.com/2014/11/22/sultandorduncu-muradin-ermeni-hacikin-dedelerine-verdigi-vergi-muafiyeti/ https://tr.wikipedia.org/wiki/Ha%C5%9Fimo%C4%9Fullar%C4%B1 http://www.osmanlicanedemek.com/surefa-62870 http://kubbealtilugati.com/sonuclar.aspx?km=S%C4%B0Y%C3%82DETL% C3%9C&mi=0 http://www.osmanlicaturkce.com/?k=ayan&t=%40 https://tr.wikipedia.org/wiki/V._Mehmed http://hakkindabilgial.com/tarih/osmanli-tarihi/3583-serif-ali-pasakimdir. http://www.islamansiklopedisi.info/dia/ayrmetin.php?idno=190341 http://www.tdvia.org/dia/ayrmetin.php?idno=d160156 http://www.tdvia.org/dia/ayrmetin.php?idno=010273&idno2=c010324 https://tr.wikipedia.org/wiki/Erich_von_Falkenhayn http://www.yardimcikaynaklar.com/cemal-pasa-kimdir-hayati-hakkindabilgi/ 262 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI http://www.timeturk.com/tr/makale/sebahattin-arslan/cemal-pasa-vesuriye-olaylari.html http://odatv.com/almanlarin-cilgin-projesi-cemal-pasaya-kanalatlatmak-0102151200.html http://www.haber7.com/yazarlar/mustafa-yurekli/827487-tarihcilerintemize-cikaramadigi-isim http://www.ait.hacettepe.edu.tr/egitim/ait203204/I6.pdf Mustafa Bostancı, Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti’nin Hicaz’da Hâkimiyet Mücadelesi, gazi.edu.tr/posts/download?id=115391 http://www.tarihikentlerbirligi.org/hakkimizda/tkb-merkezi-serifleryalisi/ http://www.belgelerlegercektarih.com http://www.kimdirhayatieserleri.com/serif-huseyin-kimdir-hayatihakkinda-bilgi.html http://www.izzettincopur.com/index.php?catid=44:tarholaylar&id=45:osmanliya-kari-arap-ayaklanmasi-ve-lawrencenrolue&Itemid=49&option=com_content&view=article https://tr.wikipedia.org/wiki/Versay_Bar%C4%B1%C5%9F_Antla%C5%9F mas%C4%B1 https://tr.wikipedia.org/wiki/H%C3%BCseyin_bin_Ali_(Mekke_emiri) Yrd. Doc. Dr. Ömer Osman Umar, Türkiye-Suriye İlişkileri (1918-1940), T.C. Fırat Üniversitesi Orta-Doğu Araştırmaları Merkezi Yayınları No: 3, Elazığ 2003, 1.Bölüm giriş kısmı https://tr.wikipedia.org/wiki/Hicaz_Krall%C4%B1%C4%9F%C4%B1 http://www.enfal.de/otarih64.htm http://www.yenihabergazetesi.net/index.php?option=com_content&vie w=article&id=759:araplar-suriye-ve-irak-4&catid=46:guerantatlolu&Itemid=68 http://www.ekrembugraekinci.com/makale.asp?id=212 http://www.nevenedir.com/balfour-beyannamesi/36689/ http://www.takvim.com.tr/yazarlar/ergundiler/2012/06/22/pkk-ve-serifhuseyin http://www.batiakdeniz.com/yazaryazidetay.php?yazi=105&&yazar=11 http://www.ensonhaber.com/taha-akyol-serif-huseyinin-osmanliyaihanetini-yazdi-2013-03-06.html 263 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI http://www.yenihabergazetesi.net/index.php?option=com_content&vie w=article&id=14473:lawrence-nglzler-araplartuerkler4&catid=46:gueran-tatlolu&Itemid=68 http://www.dunyabulteni.net/tarih-dosyasi/311690/ortadoguda-bolucubir-ajan-arabistanli-lawrence https://tr.wikipedia.org/wiki/Faysal_bin_H%C3%BCseyin http://politik-acilar.blogspot.com.tr/2014/11/ingiliz-ajan-arap-lawrencekimdir-hangi.html http://www.alrai.com/article/5310.html http://web.firat.edu.tr/sosyalbil/dergi/arsiv/cilt12/sayi1/297-310.pdf http://www.historystudies.net/Makaleler/1043668664_Sinan%20Maruf o%C4%9Flu.pdf http://www.isteataturk.com/haber/3364/ataturk-8217un-askeriyasaminda-suriye-gunleri http://belgelerlegercektarih.com/2012/05/30/filistin-cephesindeki-hainm-kemal-ataturk-mu/ https://www.facebook.com/TurkiyeGerceklerii/posts/383509028383591 https://tr.wikipedia.org/wiki/Megiddo_Muharebesi_(1918) http://www.topragizbiz.com/showthread.php/1643-seydibesir-usareesir-kampinda-kor-edilen-15-bin-osmanli-askeri http://www.bilinmeyenler.org/ingilizler-tarafindan-kor-edilenmehmetcikler.html Hadiye Yılmaz, Mustafa Kemal Paşa-Emir Faysal Antlaşması ve Milli Mücadele Döneminde Suriye ve Irak, Makale Belgelerle Ermeni Sorunu, Genel Kurmay Atese Başkanlığı Yayınları, Ankara 1992, s-239, 240 Yrd. Doç. Dr. Ömer Osman UMAR, Suriye İle İlgili Arşiv Belgeleri (19081923), Makale Muhammed Tahir al-'Umari, Tarih'ül Muqaddarat al-'lraq al-Siyasiyya (Bağdat, 1924-1925), Cilt 3, s. 336-337 .. Eliezer Tauber, "Dayr al-Zur İçin Mücadele: Suriye ve Irak arasındaki Sınırların Belirlenmesi" Uluslararası Ortadoğu Araştırmaları Dergisi 23 (1991), s 363-364. http://www.ahmetakyol.net/gertrude-bell/ 264 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Gertrude Bell Diaries, 19/10/1919, Gertrude Bell Archives, Newcastle University Library. Gertrude Bell'in Günlükler, 19/10/1919, Gertrude Bell'in Arşivleri, Newcastle Üniversitesi Kütüphanesi. http://www.gerty.ncl.ac.uk. https://en.wikipedia.org/wiki/Gertrude_Bell Ömer Osman Umar, Türkiye-Suriye İlişkileri (1918-1940), Fırat Üniversitesi Orta-Doğu Araştırmaları Merkezi Yayınları, Elazığ, 2003, s.196 Halep 1926_Mer’i Pasha’s resignation and link to Turko-Syrian uprising activities Murat Dursun Tosun, Ermeni Olaylarının Gelişimi ve Şebinkarahisar’daki Etkileri, İstanbul 2016 http://www.islamdergisi.com/genel/hayra-kotuluge-vesile-olma-rizikmeselesi-allahin-el-mukitu-guzel-ismi/ Âl-i İmran, 103 http://www.dinimizislam.com/detay.asp?Aid=5120 http://www.huzuryasamkocu.com/huzur/90-ALLAH-emirlerine-tabiolani-sever.html http://www.resulullah.org/peygamberimiz-asv-kizina-ey-fatima-seniben-bile-kurtaramam-dedigi-halde-bazi-hadislerde-sefaatten-b DİZİN 265 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI 31 Mart Olayı, 251 Abdullah Freres, 42 Abdülaziz, 42, 226, 228, 257, 258 Abdülkadir Nâsih Bey, 149, 172, 174 Âdilcevaz, 191 Ahmed Cevdet Efendi, 61 Ahzab Suresi, 184, 185 Ali Adnan, 228, 230, 231 Ali Câbir Paşa, 238 Almanya, 272 Arif İsmet Beğ, 24 Asir, 209, 210 Ayn-i Zübeyde, 5, 9 Ayntab, 37, 118, 120, 122 Bâb-ı Âlî, 67, 99, 205, 210, 220, 221 Bağdad, 13, 22, 25, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 147, 175, 176, 266 Bağdat Demiryolu, 270 Balfour Beyannamesi, 259 Bedevi, 5 Bekir Çelebi, 283 beyanname, 147, 175, 176, 177, 255, 256 Birinci Dünya Savaşı, 257, 259, 272 Caberizâde Mehmed Es’ad, 80 Canik, 110, 114 Cedzâde Yusuf Efendi, 14 Cemal Paşa, 183, 243, 244, 247, 248, 249, 250, 251, 252, 254, 255, 256 Cemil Bey, 224 Cevdet Paşa, 12 Cidde, 238 Çanakkale gazeli, 171 Darülhayr-ı Ali, 96 Dayr El Zor, 275, 276, 277 Demiryolu Madalyası, 15 Diyarbekir, 76, 77 Doktor Zanbaku Paşalar, 27 Dördüncü Murad Han, 189, 192 Dulaim, 6 Emir (Şerif) Faysal’ın, 261, 266 Emir (Şerif) Nasır, 261, 266 Enver Paşa, 182, 183, 248, 250, 251, 255 Evkaf, 5, 9, 19, 20, 24, 29, 120, 123, 128, 129, 130, 134, 135, 137, 142, 143, 144, 145, 286 Fahreddin Paşa, 256 Falkenhayn, 246, 250, 268, 290 Feridun Cemal Erkin, 260 Fransız, 90, 257, 272, 273, 274, 275, 280, 281, 282, 283, 286 Füheyd Paşa, 238 Gertrude Bell, 278, 279, 280, 292 Hacı Salih Ağa, 5, 8, 9, 10, 19 Halep, 3, 5, 6, 8, 9, 10, 12, 13, 20, 21, 22, 24, 25, 29, 30, 34, 35, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 54, 55, 56, 57, 58, 60, 63, 64, 65, 66, 69, 72, 73, 74, 76, 77, 79, 80, 83, 84, 85, 86, 88, 89, 90, 93, 94, 95, 97, 98, 100, 101, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 116, 117, 118, 120, 121, 122, 123, 127, 130, 132, 134, 136, 137, 142, 143, 146, 147, 150, 151, 152, 156, 157, 158, 159, 160, 162, 164, 166, 169, 170, 174, 175, 176, 267, 269, 270, 274, 276, 277, 279, 280, 281, 282, 283, 286, 292 Halep Meclis-i Beledi, 18 Halife, 266 266 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Hama, 11, 152, 156, 157, 158, 159, 274 Hareket-i Arz, 284 Haşimiler, 258 Hicaz Demir Yolu, 5, 8 hilal ve yıldız, 147, 175 Hindistan, 198 II. Abdülhamid, 7, 238, 250, 253, 254, 255 II. Meşrutiyet, 250, 267 İbrahim Paşa, 26, 73, 74, 76, 78, 79 İmam Ali Kerremallahû Veche, 189, 192 İngiliz, 127, 147, 175, 176, 185, 186, 187, 193, 198, 199, 252, 257, 259, 261, 268, 269, 270, 271, 272, 276, 277, 278, 280 İskenderun, 16, 30, 80, 81, 83, 84, 85, 86, 87, 88 İzmir, 61, 151, 152, 153, 154, 155, 156, 167, 168, 169, 260 Karasi, 100, 110, 114 Kavlık suyu, 116 Kethüdazâde, 13 Kilis, 15, 30, 50, 51, 53, 54, 270 kisve, 201, 212 Kolizade Receb, 45 Kral I. Abdullah, 260 Kramel köyü, 50 Küdüs, 123 Lawrence, 261 Liman Paşa, 268, 269 Ma’ara kazası, 15 Maarif Altun Madalyası, 94, 98 Mal Sandığı, 62, 67, 70, 103, 104 Medine, 182, 255, 256, 257, 258, 259, 261, 262, 266, 275 Mehmet Ali Bey,, 166 Mehmet Kamil Paşa, 135 Mekke-i Mükerreme, 5, 9, 17, 189, 194, 196, 203, 206, 207, 210, 212, 213, 214, 216, 218, 227, 228, 234, 236, 239 Mellah, 6, 64, 92, 97, 275, 276, 279, 280, 282, 283 Memurun Gazetesi, 171 Mevali Aşireti, 14 Meyan Kökü, 86, 88 Mısır Valisi Mehmed Ali Paşa, 237 Milli Aşireti, 16, 26, 72, 79 Mirliva Haşim Paşa, 123 Misyonerler, 267 Muhammed b. Abdurrahman Efendilerin, 209 Muhammed Nasır, 215 Musa Menşi, 49 Mustafa Kemal Paşa, 170, 268, 269, 270, 272, 274, 291 Müderriszade, 101 Müderriszâde Sami Efendi, 73 Münir Paşa, 11 müsakkafat, 160, 162, 163, 164 Nablus, 156, 157, 158, 268, 269 Nasır Beğ, 198, 207, 208, 214, 220, 221, 224, 225, 230, 231, 234, 236, 239 Nasır Paşa, 195, 196, 197, 210 Necid, 100, 101, 102 Nişân-ı Âlî Osmanî, 5, 9 Nişan-ı Âlî-i Osmanî, 18 Nur Suresi, 183, 185 Osman Nûri Paşa, 238 Osman Paşa Çiftliği, 11 Osmanilik, 147, 175, 176 Osmanlı altunu, 11, 69 Peygamber, 185, 186, 187, 287 267 HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI Puta tapan Araban, 245 Rum İli Beğlerbeği, 16 Sadrazam Mustafa Reşid Paşa, 237 Salim Paşa, 28 Selânik, 237 Siirt, 93 Sultan Mehmed Reşad, 171, 224 Suudi, 257 Sykes-Picot Antlaşması, 273 Şakir Paşa, 14 Şerif Abdullah, 256 Şerif Abdullah Paşa, 203, 212 Şerif Abdulmuttalib, 195, 196 Şerif Abdülmuttalib, 197, 198, 215, 217, 235, 236, 237 Şerif Abdülmuttalib Paşa, 197, 198 Şerif Adnan, 228, 230, 231 Şerif Ahmed Mendili, 196, 197 Şerif Ali Haydar, 228, 230, 231, 238 Şerif Ali Paşa, 226, 232, 234, 238, 239 Şerif Cafer, 228, 230, 231 Şerif Hüseyin, 2, 175, 176, 177, 184, 185, 186, 187, 193, 199, 202, 204, 205, 206, 207, 209, 213, 215, 216, 218, 225, 226, 227, 228, 229, 237, 238, 242, 243, 249, 252, 253, 254, 255, 256, 257, 258, 259, 260, 261, 262, 270, 271, 286, 287 Şerif Mehmed, 228, 230, 231 Şerif Muhammed, 237 Şerif Nasır, 146, 147, 175, 176, 186, 195, 196, 197, 198, 199, 200, 201, 207, 208, 209, 210, 213, 214, 215, 219, 220, 221, 222, 224, 225, 226, 227, 228, 229, 230, 231, 232, 234, 235, 236, 238, 243, 244, 245, 254, 259, 263, 266, 267, 271, 274, 275, 276 Şerif Nasır el-Mendili, 200, 201 Şerif Saadeddin Paşa, 228, 230 Şerif Yahya, 228, 230, 231 Şerife Bedriye Hanım, 226 Şerife Rukiye Hanım, 226 Şeyho bin Haso, 52 Şûrâ-yı Devlet, 106, 130, 137, 139, 140, 145, 160, 161, 162, 163, 165, 191, 224, 234 tahmis, 171, 174 Tâif, 238 Talha familyası, 191 Tevbe Suresi, 186 Topkapu Saray-ı Hümâyû, 212 Türk Ocağı, 168, 169 Türklük, 147, 175, 176 Urban, 11, 245, 247 Urfa Sancağı, 17 Ürdün, 232, 256, 259, 260 Yaveri Hazreti Şehriyari, 269 Yeni Gazete, 23, 24, 72 Yıldırım Orduları, 268, 269, 270 Yusuf Razi Beğ, 237 Ziraat Bankası, 5, 9, 16, 67, 151, 152, 153, 154, 155, 156, 157, 158, 159, 286 268