T.C KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ CAM SAYDAMLIK KONTROLÜ BİTİRME ÇALIŞMASI 180005 MEHMET BACANAK 180011 ABDULKADİR CENİK TRABZON 2011 T.C KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ CAM SAYDAMLIK KONTROLÜ BİTİRME ÇALIŞMASI 180005 MEHMET BACANAK 180011 ABDULKADİR CENİK PROF. DR. SEFA AKPINAR TRABZON 2011 ÖNSÖZ Bizlere bu projenin yapımında baĢından sonuna kadar desteğini ve zamanını esirgemeyen danıĢman hocamız Prof. Dr. Sefa AKPINAR’ a, projenin yapım süreci boyunca yardımlarını aldığımız asistanlarımıza, bize çalıĢma ortamı sağlayan Karadeniz Teknik Üniversitesi’ ne, beraber emek harcadığımız tüm arkadaĢlarımıza ve son olarak bu günlere gelmemizde en çok emeği geçen ailelerimize teĢekkürlerimizi bir borç biliriz. Mehmet BACANAK Abdulkadir CENĠK 180005 180011 TRABZON 2011 II İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ ................................................................................................................................... I ĠÇĠNDEKĠLER ......................................................................................................................II ÖZET ................................................................................................................................... IV SEMBOLLER ...................................................................................................................... V KISALTMALAR ................................................................................................................ VI 1. GĠRĠġ 1.1.CAM SAYDAMLIK KONTROLÜ .................................................................... 1 1.2.ÇALIġMA TAKVĠMĠ ......................................................................................... 3 2. MALZEMELERĠN TANITILMASI 2.1. DOĞRU AKIM MOTORU ................................................................................ 4 2.1.1. Doğru Akım Motorunun Yapısı ................................................................. 5 2.1.1.a. Stator .................................................................................................. 5 2.1.1.b. Rotor .................................................................................................. 6 2.1.1.c. Gövde ................................................................................................. 6 2.1.1.d. Yatak .................................................................................................. 7 2.1.1.e. Fırça-Kolektör Düzeneği ................................................................... 8 2.1.2. Fırçasız Doğru Akım Motorları ................................................................. 8 2.2. TAġIMA BANDI ............................................................................................... 9 2.3. CAMLAR ......................................................................................................... 10 2.4. STEP MOTOR.................................................................................................. 11 2.4.1. Step Motorun Sürülmesi .......................................................................... 12 2.5. DĠġLĠ ÇARK – PĠNYON SĠSTEMĠ ................................................................ 13 2.6. DC GÜÇ KAYNAĞI ........................................................................................ 14 2.7. KONTROL DEVRESĠ ..................................................................................... 15 2.7.1. Direnç ...................................................................................................... 15 2.7.2. Röle.......................................................................................................... 17 2.7.3. Transistör ................................................................................................. 18 2.7.4. LDR(Light Dependent Resistance) ......................................................... 19 2.7.5. Lazer ........................................................................................................ 20 2.7.6. Kristal Osilatör ........................................................................................ 21 2.7.7. Mercimek Kondansatör ........................................................................... 22 III 2.7.8. ULN2003 Entegresi ................................................................................. 23 2.7.9. PIC16F877 ............................................................................................... 23 3. PROJENĠN ÇALIġMA SÜRECĠ 3.1. BANT MOTORU VE BANDIN ÇALIġTIRILMASI ..................................... 25 3.2. LAZER – LDR DÜZENEĞĠ ............................................................................ 27 3.3. CAMI BANTTAN AYIRAN DÜZENEK ....................................................... 30 3.4. PIC16F877’ NĠN YAZILIMI VE AÇIKLAMASI ........................................... 31 4. DEĞERLENDĠRME VE SONUÇ 4.1. DEĞERLENDĠRME ........................................................................................ 36 4.2. SONUÇ ............................................................................................................. 36 KAYNAKLAR .................................................................................................................... 38 IV ÖZET Endüstriyel bir süreç olarak örnek verebileceğimiz “cam üretim sürecinin” bir aĢaması olabilecek projemizde, üretilen camın kırılganlık ve sağlamlık testinden geçtikten sonra bir de saydamlık testine tabii tutulması üzerine bir araĢtırma yaptık. Günlük hayatımızda bir çok alanda kullanılan camların görüĢ netliği açısından temiz ve olabildiğince saydam olması gerekir. Tabi ki baĢka amaçla üretilen diğer saydam olmayan camlar konumuz dıĢındadır. Örneğin buzlu camlar, aynalı camlar gibi. Bizim konumuz dahilindeki camlar; araç camları, bina camları, gökdelenlerin cephelerinde kaplı camlar olabilir. Ayrıca bilimsel alanda gözlük camları, mikroskobik camlar, mercekler gibi görüĢün önemli olduğu alanlarda da bu projenin detaylı ve geliĢtirilmiĢ halinden yararlanılabilir. V SEMBOLLER İSİM SEMBOL BİRİM Kuvvet N Newton Manyetik Alan T Tesla Akım A Amper Gerilim V Volt Direnç Ω Ohm Uzunluk m Metre Uzunluk cm Santimetre Yarıçap r metre Öz direnç (rho) Öz iletkenlik (kapa) Kapasite F Farad Güç W Watt Moment Nm Newton metre Açısal Hız ω r/s Kilo k Mega M Mili m Mikro μ Nano n Piko p VI [radyan/saniye] KISALTMALAR ĠSĠM LASER KISALTMASI Light Amplification by Stimulated Emission of Radiation LDR Light Dependent Resistance PVC Polivinil - Klorür PLC Programmable Logic Controller FET Field Effect Transistor DC Direct Current AC Alternating Current IGBT Insulated Gate Bipolar Transistor PIC Peripheral Interface Controller CCS Custom Computer Services ppm Parts Per Million MOSFET CD DVD Metal Oxide Semiconductor Field Effect Transistor Compact Disc Digital Versatile Disc PROM Programmable Read Only Memory RAM Random Access Memory EEPROM OTP Electrically Erasable Programmable Read-Only Memory One-Time Programmable VII 1 BÖLÜM 1 GĠRĠġ 1.1. CAM SAYDAMLIK KONTROLÜ Projenin adından da anlaşılacağı gibi camların saydamlık kontrolünü yapacak bir sistem geliştirdik. Bu sistem; belirli ebatlarda kesilmiş dikdörtgen şeklinde camların saydamlığını kontrol edecek, saydam olmayan camları ise ayıracaktır. Endüstriyel üretim sürecinde sürekliliği sağlayan en önemli sistemlerden birisi olan konveyör ( taşıma bandı ) sistemini projemizde kullanmak istedik. Kontrol edilecek camları bir cam fabrikasında üretilen camlar olarak hayal edelim. Üretilen camlar çeşitli aşamalardan geçecektir. Taşıma bandı, bu aşamaları hem hızlandıracak hem de üretim sürecinin sürekliliğini sağlayacaktır. Biz de camların saydamlık kontrolünü geliştirmiş olduğumuz lazer düzeneği ile camlar taşıma bandı üzerinde hareket halinde iken yapacağız. Eğer camlar istenilen seviyede saydam ise sistem hiç duraklamadan camları taşıma bandı üzerinden taşımaya devam edecektir. Eğer camlardan her hangi birisinde saydamlığı bozan bir durum olduğunda o cam, bir dişli çark-pinyon sistemin önünde duracak ve cam banttan ayrılacaktır. Bu aşamadan sonra sistem çalışmasına devam edecektir. Şekil 1.1.„ de bu sistemin düzeneği basit haliyle gösterilmiştir. Şekil 1.1. Cam saydamlık kontrolü sisteminin basit gösterimi 2 Biraz daha detaylı bir şekilde ifade edecek olursak, bant hareket halinde iken, bant doğrultusuna dik durumda camı kaplayacak şekilde üst üste binmiş lazer ışıkları camın üzerine düşüreceğiz. Lazerlerin tam karşısında duran sıralı şekilde LDR (light dependent resistance) dediğimiz foto dirençlerin üzerine düşen lazer ışınlarının değişimine göre bir algılama devresi oluşturacağız. Böylece, cam ilerlerken üzerinde bir leke veya saydamlığını bozacak bir durum karşısında lazerden LDR‟ye ışık düşmeyecek ve direnci değişerek bir transistörün bazını tetikleyeceğiz. Bu sayede devremizdeki durumun değişmesiyle lekeli camı tespit etmiş olacağız. Tespit edilen cam, bantta ilerleyip belli bir mesafe sonra duracak ve bir step motor yardımıyla bir dişli çark - pinyon üzerinden banttan çıkarılarak dışarı alınacaktır. Sağlam olan camlarda ise LDR üzerine ışık sürekli düşeceğinden transistörde tetiklenme olmayacak ve cam hiç durmadan taşıma bandının sonuna kadar devam etmiş olacaktır. Tezimizde öncelikle sistemde kullandığımız malzemeleri ve devreleri tanıtacağız. Bu malzemeler hakkında kısa bilgiler vereceğiz. Malzemelerin özellikleri ve ne amaçla kullanıldıklarını açıklayacağız. Bundan sonraki aşamada ise sistemin çalışma prensibini bir süreç şeklinde ele alacağız. Aşama aşama sistemin bölümlerinden bahsedip bu bölümlerde kullandığımız elemanların özelliklerinden bahsedeceğiz. Ayrıca ilk bölümde anlattığımız malzemeleri kendi sistemimize uydurmak için ne gibi değişiklikler yaptığımızı , ne şekilde kullandığımızı, hangi durumlarda problemlerle karşılaştığımızı ve bu problemlere ne gibi çözümler bulduğumuzu anlatacağız. Son olarak ise tasarlamış olduğumuz bu sistem hakkındaki önerilerimizi ve değerlendirmelerimizi ele alacağız. Projeye başlamadan önce olması gerektiği şekilde bir çalışma takvimi yaptık. Tablo 1.1.‟ de bu takvime göre yapacağımız işleri belirli zaman aralıklarında programlayarak tüm işlemlerin planlı bir şekilde ilerlemesini sağlamaya çalıştık. 3 1.2. ÇALIġMA TAKVĠMĠ Tablo 1.1. Çalışma Takvimi Şubat 2011 Proje Mart 2011 Nisan 20011 Mayıs 2011 Hakkında Yorumlamalar X Tasarım Araştırması X X Simülasyon Çalışmaları X X Elektronik Malzeme Temini Board X Üzerinde Denemeler X X Fiziki Düzeneğin Yapımı X Tez Yazılması X 4 BÖLÜM 2 MALZEMELERĠN TANITILMASI 2.1. DOĞRU AKIM MOTORU Doğru akım elektrik enerjisini mekanik enerjiye dönüştüren makinelere doğru akım motorları denilmektedir. Bu motorlar stator kısmında oluşturulan sabit manyetik alanın rotorda oluşan sabit manyetik alanı itmesi veya çekmesi prensibi doğrultusunda çalışmaktadır. Bu prensibe göre manyetik alan etkisi altında bulunan bir iletkenin içerisinden akım geçirildiğinde bu iletkene bir kuvvet etkimektedir. Bu prensip Lorentz Yasası adını almaktadır. Bu yasanın matematiksel ifadesi (2.1) no ‟ lu formüldeki gibidir. (2.1) F: Kuvvet [N] (Newton) B: Manyetik alan [T] (Tesla) i: İletkenden akan akım [A] (Amper) l: İletkenin uzunluğu [m] (Metre) Şekil 2.1. Manyetik alan etkisinde bulunan çerçeveye etkiyen kuvvet 5 Şekil 2.1.„de N ve S kutuplarından oluşturulmuş sabit bir manyetik alan etkisinde kalan iletken çerçevenin içerisinden bir akım geçirildiğinde iletkene etkiyen kuvvetlerin yönleri gösterilmiştir. Bu kuvvetler manyetik alana ve çerçeve içerisinden akan akıma dik yönde etki etmektedir. Doğru motorlarında da bu kuvvetten yararlanılarak rotorun dönmesi sağlanmaktadır. 2.1.1. Doğru Akım Motorunun Yapısı Doğru akım motorları stator (sabit kısım), rotor (hareketli kısım), yatak, gövde, fırça ve kolektörden oluşur. Bu kısımlar hakkında kısaca bilgi verelim. 2.1.1.a. Stator Hareketli kısım olan rotoru çevreleyen ve gövdenin iç kısmına oturtulan birbirinden yalıtılmış ince sac levhalardan oluşturulan yapıdır. Statorun görevi ana ve yardımcı kutupları taşıma ve bu kutupların oluşturduğu manyetik akıya küçük dirençli yol sağlamaktır. Uyarma sargısı adı verdiğimiz sargılar ana kutuplar üzerine yerleştirilmiştir. Bu sargılar gerilim endüklenmesi için gerekli olan uyarma alanını meydana getirirler. Ana kutupların rotora bakan uçları genellikle yarım ay şeklindedir. Uyarma sargıları motorlara göre değişiklik arz etmektedir. Bu sargılar seri, şönt veya serbest olarak bağlanabilirler. Statorda bulunan yardımcı kutuplar şekil ve görev olarak ana kutuplardan farklıdır. Bu kutuplar endüvi reaksiyonunu azaltarak komütasyonu düzenlerler. Yardımcı kutuplar endüvi sargısına seri ve ters kuplajlı olarak bağlanırlar. Şekil 2.2.„ de bir doğru akım motorunun statoru gösterilmiştir. Şekil 2.2. Statorun yapısı 6 2.1.1.b. Rotor Birbirinden yalıtılmış ince sac levhalarının bir araya getirilmesi ile oluşturulan rotor motorun hareketli kısmıdır. İnce sac levhalarının belirli şekiller verilerek oluşturulması demir kayıplarını en aza indirmektir. Rotorlar miller üzerine yerleştirilir. Rotorun dönmesi ile mil üzerinden mekanik enerji alınır. Alınan mekanik enerji iş makinelerine aktarılır. Rotor saçlarına oluklar açılarak iletkenler yerleştirilir. Bu iletkenlerin sayısı motorun büyüklüğüne veya yapısına göre değişir. Rotor sargısının enerjisi fırça kolektör düzeneği veya kontrolör tarafından sağlanmaktadır. Rotorun çalışması ve sargılardan akım geçmesinden dolayı oluşan ısıyı dışarı atmak için rotorun bir tarafına pervane eklenir. Böylece motorun soğutulması sağlanmış olur. Sürtünme kayıplarını azaltmak için rotorun yatakları rulman tipinde yapılır. Şekil 2.3.„ te rotorun yapısı gösterilmiştir. Şekil 2.3. Rotor yapısı 2.1.1.c. Gövde Mekanik dış etkilere karşı motoru koruma amacı ile yapılan genellikle dökme demirden veya çelikten imal edilen kısımdır. Ayrıca statoru ve yataklar üzerinden rotoru taşımaktadır. Çoğu zaman radyatör dilimlerine benzer çıkıntılı olarak yapılırlar. Bunun nedeni dış ortama bakan yüzey alanını artırarak motorun daha çabuk soğumasını sağlamaktır. Gövde üzerinde her motorun işaret plakası bulunmaktadır. Bu plakada motorun nominal gücü, gerilimi, akımı ve bazı özellikleri verilir. Gövdedeki diğer önemli bölüm terminal kutusudur. Bu kutuda motordaki sargıların uçları çıkartılır ve bu uçlar standart biçimde belirtilir. 7 A-B: Rotor (endüvi) sargısı uçları C-D: Şönt uyarma sargısı uçları E-F: Seri uyarma sargısı uçları G-H: Yardımcı kutup sargısı uçları I-K: Serbest uyarma sargısı uçları Şekil 2.4. Elektrik motor gövdesi Şekil 2.4.„ te elektrik motorunun gövdesi ve motorun hızını düşüren redüktör sistemi gösterilmiştir. 2.1.1.d. Yatak Yataklar rotorun rahatça dönebilmesini, az kayıplı olmasını, ve gürültüsüz çalışmasını sağlar. Yatakların sık sık bakımı yapılmalıdır. Bakım yapılmazsa yatakta oluşan sürtünmeler komütasyonun bozulmasına neden olur. Ayrıca yatakta oluşabilecek en ufak arıza rotorun dönüşünü etkilediğinden motorun veriminin oldukça düşmesine neden olur. 8 2.1.1.e. Fırça-Kollektör Düzeneği Rotor sargılarının enerjilendirilmesi için fırça - kollektör düzeneklerinden faydalanılır. Rotor sargılarının uçları belirli kurallara göre kolektör dilimleri üzerinden birbirlerine bağlanırlar. Fırçalar kolektör dilimlerine temas ettirilir. Fırçalar genellikle grafitten yapılırlar ve içerisine iletkenliği artırmak için bakır tozlar ilave edilir. Fırça ve kolektör takımının kıvılcım olayından dolayı çabucak kirlenmesi bunların sık sık bakıma alınmasını gerektirir. Bu da bu motorların tercih edilmemesine bir etken oluşturmaktadır. Bu sebepten ötürü fırçasız doğru akım motorları geliştirilmiştir. 2.1.2. Fırçasız Doğru Akım Motorları Fırçasız doğru akım motorlarında, rotor sargılarının enerjisini sağlamak için fırça ve kolektör ikilisi yerine elektronik anahtarlar kullanılır. Komütasyon olayı bu elektronik anahtarlar yardımı ile gerçekleştirilir. Bu sayede fırça kolektör ikilisinin neden olduğu sürtünme ve kıvılcım sorunu ortadan kalkmış olmaktadır. Bu durumda motor daha yüksek hızlara çıkabilmektedir. Ayrıca motorun hassas hız kontrolü de yapılabilmektedir. Şekil 2.5.‟ te fırçasız doğru akım motoru gösterilmiştir. Bu motorların verimleri oldukça yüksektir, ömürleri uzundur. Fırçasız doğru akım motorları bu özelliklerinden ötürü daha çok tercih edilirler. En önemli dezavantajı ise sensör ve iletken malzeme gerektirmesidir. Sensörler oldukça pahalı elemanlar olduğundan motor maliyetini artırır. Şekil 2.5. Fırçasız Doğru Akım Motoru 9 2.2. TAġIMA BANDI Taşıma sistemlerinde döner hareketten yararlanılması yanında doğrusal hareket edebilen sistemlere de ihtiyaç duyulur. Doğrusal hareket direkt olarak elde edilemez. Bunun için döner hareket fonksiyonunu kullanarak doğrusal hareket edebilen sistemlerin türetilmesi yoluna gidilmiştir. Taşıma bantları iki silindir makara ve bu makaralar üzerine sarılmış banttan elde edilir. Bant silindir üzerinden kaydırılarak hareket ettirilir. Makaralardan biri veya birçoğu enerjilendirilerek ileri veya geri yönde bant üzerindeki nesneler taşınır. Enerjilendirilen makara sürücü makara, enerjisiz kalan makara ise ara makara olarak isimlendirilir. Taşıma bantları 19. yy ‟ dan bu yana kullanılmaktadır. Kömür, altın, cevher gibi ürünlerin taşıma zorluğundan dolayı bant sistemlerinde değişik gelişimler olmuştur. Çeşitli firmalar taşıma sistemlerini dünyaya tanıtmışlardır. Bant maddesi olarak çeşitli maddeler kullanılmıştır. Kauçuk, çelik, plastik, kağıt gibi maddelerden taşıma bantları oluşturulmuştur. Şekil 2.6. Taşıma bandı (http://www.atcimakina.com.tr/karton_koli_tasima_bandi.html) Şekil 2.6. teki taşıma bandını örnek olarak açıklayalım. Bu taşıma bandı karton kolileri taşımak maksadıyla üretilmiş olup gövdesi paslanmaz çelikten, taşıyıcı konveyör ise kabartılmış PVC‟ den imal edilmiştir. Taşınacak malzeme aynı yükseklikte bir noktadan başka bir noktaya taşıyabilmektedir. Bunun yanında belli bir yükseklikten başka bir yüksekliğe de ayarlanabilir yükseklik ayarıyla taşıma yapabilir. Tekerlekleri sayesinde bandın taşınması kullanılabilmektedir. kolaylaştırılmıştır. Bandın çalışma yönü her iki yönde de Bandın bu özellikleri bandı endüstriyel alanlarda son derece kullanılabilir hale getirmiştir. 10 Taşıma bantları endüstride birçok alanda kullanılmaktadır. Fabrikalarda ürünleri bir yerden başka bir yere götürme işlemlerinde taşıma bantları kullanılır. Cam şişe dolum ve kapaklama işlemlerinde doldurulan veya kapaklanan ürünlerin, başlangıç noktalarından son bulacakları kasa veya kutulama yapılacak ünitelere iletilmesi taşıma bantları ile gerçekleştirilir. Taşıma bantlarının kullanım alanlarına daha çok örnek verecek olursak; sigara paketleme işlemleri tamamlandıktan sonra onar adetlik kutularla bir bütün halinde paketleme işlemlerinde, sağlık sektörlerinde ilaç paketleme işlemlerinde, havaalanlarında yolcu valizlerinin tesliminde, maden ocaklarında, matbaa basım yerlerinde vb. birçok yerde kullanılırlar. Bir diğer örnek otomobillerin üretilmesi aşamasında, araçların her bir parçalarının montajları araç konveyör sistem üzerinde ilerlerken aşamalar halinde yapılmaktadır. Bu üretimi son derece hızlandırmakta ve üretim yapan şirkete büyük bir ekonomi sağlamaktadır. Bizim projemizde ise camların saydamlık kontrol süreci ile saydam olan camlar ve saydam olmayan camların birbirinden ayırt edilerek işletilmesi taşıma bandı hareket halinde iken sağlanacak, herhangi bir problem olmadığı müddetçe bant durmadan bu süreç devam edecektir. Saydam olmayan bant tespit edilince bant durdurularak sürecin dışına çıkarılacaktır. 2.3. CAMLAR Camlar günlük hayatın her anında karşı karşıya olduğumuz cisimlerdir. Birçok alanda camlardan faydalanmaktayız. Camları saydam olanlar ve saydam olmayanlar diye ayırt edersek, saydam olan camlar için ışığı ve görüntüyü tam olarak geçirmesi beklenir. Bunun için olabildiğince itinalı şekilde üretilmelidir. Yapmış olduğumuz projede camların kontrolünü yapacak, saydam olup olmamasına sınıflandıracağız. Bunun için 8x6 cm ebatlarında camlar kullanacağız. Bu camların bant üzerinde dik bir şekilde ilerlemesi için de camları takozlara oturtacağız. Şekil 2.7.„ de projede kullandığımız camlar gösterilmiştir. Şekil 2.7. Takoza oturtulmuş cam 11 2.4. STEP MOTOR Step motorunun Türkçe karşılığı adım motorudur. Motora enerji verildiğinde milini adım adım hareket ettirmektedir. Motorun tasarımına bağlı olarak bu adımlar belirli derecelerde olabilir. Adım sayısı 360° lik bir turunu kaç adımda attığına bağlıdır. Motor milinin hareketi ve konumunun hassas olarak yapılması gereken yerlerde sıklıkla kullanılır. Saat yönünde veya tersi yönünde dönebilirler. Şekil 2.8.„ de adım motorunun şekli gösterilmiştir. Adım motorunun davranışı onu besleyen güç kaynağına bağlıdır. Elde edilen darbeler mikro işlemciler tarafından kontrol edilir. Bu sayede adım sayısı bilinmektedir. Şekil 2.8. Step motor Step motorlar 5 veya 6 uçlu olabilirler. Anahtarlar yardımı ile her bir sargı ayrı ayrı enerjilendirilerek rotorun o sargı karşısına gelmesi sağlanabilir. Sargılara uygulanan gerilimin polaritesi değiştirildiğinde devir yönü de değiştirilmiş olur. Dönme açıları step motorlar için ayırt edici bir özelliktir. Daha düşük derece dönen adım motorları daha hassas çalışma olanağı sunar. Dönme açıları stator ve rotor kutup sayısına bağlı olarak değiştirilir. Sargılara enerji verilmediği sürece rotor konumunu korumaktadır. 12 Şekil 2.9. Step motorda sargıların durumu Step motorun stator sargılarına Şekil 2.9.„ daki gibi anahtarlar yardımıyla sıralı biçimde enerji verilir. Bunun amacı stator içerisinde döndürme etkisine sahip bir manyetik alan oluşturmaktır. Buna durumda motorun içindeki hareketli kısım olan rotor, bobinlerin sırayla oluşturmuş olduğu manyetik alanla polarize oluşturarak adım adım hareket etmektedir.[1] 2.4.1.Step Motorun Sürülmesi Step motorları çalıştırabilmek için çeşitli sürücü devrelere ihtiyaç duyulmaktadırlar. Bu devreler bilgisayar, mikroişlemci ve PLC üniteleri ile kontrol edilmektedir. Bu sürücü devrelere örnek verecek olursak npn transistörlü anahtarlama elemanları ile, ULN2003 entegresi ile, MOSFET güç transistörleri ile, UCN5804B entegre devresi ile, L297+L298 entegreli devrelerden sürücü devresi oluşturulabilir. Bu sürücü devrelerin birbirlerine göre üstünlükleri bulunur. Npn transistörlü sürücü devresinde transistör bacaklarıyla uğraşmaktansa, ULN2003 entegresi kullanmak bu sorunu ortadan kaldırmamıza yardımcı olur. MOSFET transistörlü sürücü devresi oluşturmak, transistörlü devreye göre daha iyi bir seçimdir. MOSFET‟ lerin anahtarlama hızları yüksektir ve giriş dirençleri oldukça büyüktür. Bu özellik sayesinde kontrolör devrelerine direkt olarak bağlanabilirler. UCN5804B entegresinde ise adım girişi, yarı adım girişi ve yön girişleri bulunur. 13 2.5.DĠġLĠ ÇARK - PĠNYON SĠSTEMĠ Dişli çark – pinyon mekanizması birbirine geçerek döner hareketten doğrusal hareket elde etmemizi sağlar. Bu sistemler günlük hayatımızda veya endüstride bir çok alanda kullanılmaktadır. Kapı açma mekanizmaları bu sisteme en güzel örnektir. Bu tür sistemlerde motor miline sabitlenmiş dairesel bir dişli çark, hareketli düz bir dişli takımına oturtulur. Böylece motor çalıştırıldığında dönen mil, çarkı da döndürmüş olur. Bu durumda çarkın oturtulduğu dişli takımı da çarkın dönmesinden ötürü ileri veya geri yönde doğrusal bir şekilde hareket etmiş olur. [2] Şekil 2.10.„ da projede kullanacağımız dişli çark - pinyon sistemi gösterilmiştir. Şekil 2.10. Dişli çark – pinyon sistemi Örnek olarak bir kapı açma mekanizmasını düşünelim. Kapının alacağı yol, doğrusal hareket yapan dişlinin aldığı mesafeye bağlıdır. Bu mesafe de doğrudan motor milindeki dişlinin yarıçapına ve devir sayısına bağlıdır. Kapının aldığı mesafeye “L” , dişli çarkın yarıçapına “r” , dişli çarkın devir sayısına da “ n “ diyelim. Bu iki düzenek arasındaki matematiksel ifade denklem (2.2) deki gibi elde edilir. (2.2) Bu denkleme göre, bu sistemle çalışan bir kapıyı 5 metre hareket ettirelim. Çarkın yarıçapı 3 cm olsun. Bu durumda motorun kaç devir atması gerektiğini hesaplayalım. (2.2) no ‟ lu denklemden (2.3) no ‟ lu denklemi elde ederiz. (2.3) Değerler yerine konulduğunda devir sayısı n = 26,5 olduğu görülmektedir. 14 2.6.DC GÜÇ KAYNAĞI Elektronik devrelerin birçoğunun çalışması için doğru akıma ihtiyaç vardır. Normal şebekemiz alternatif akım olduğundan, doğru akıma olan gereksinim alternatif akımı doğru akıma çeviren doğrultucular tarafından karşılanır. Doğrultucular üç kısımda incelenebilir. 1. Yarım dalga doğrultucular: Alternatif sinyalin sadece tek alternansını filtre eden doğrultuculardır. 2. Tam dalga doğrultucular: Alternatif akımın her iki alternansını da doğrultan doğrultuculardır. 3. Köprü tipi doğrultucular: Tam dalga doğrultucu gibi alternatif akımın iki alternansını da doğrultur. Bu doğrultucular daha iyi filtre sağlarlar. Doğrultucular kontrollü, yarı kontrollü ya da tam kontrollü olarak tasarlanabilirler. Bu kullanılan yarı iletken anahtarlama elemanlarının çeşidine bağlıdır. Anahtarlama elemanları olarak diyot, tristör, transistör, IGBT, MOSFET gibi elemanlar kullanılır. Beslenecek elektronik ekipmanların ihtiyaçlarına göre değişik genliklerde DC gerilime gereksinim vardır. Bu sebepten ötürü güç kaynaklarının çıkışları farklı DC kademelerinde olabilir. Örnek olarak, 220 AC gerilimi, ±5V ve ±12V DC gerilime çeviren güç kaynakları gibi. Şekil 2.11.„ de projede kullanacağımız güç kaynağı gösterilmiştir. Şekil 2.11. Bilgisayar güç kaynağı 15 2.7.KONTROL DEVRESĠ Endüstriyel bir süreçte, her yapılacak işlemi kontrol eden bir sistem vardır. Bu sistemler endüstri firmalarının gereksinimi doğrultusunda işlemektedir. Her firma kendi üretim standardına göre üretim aşamalarını en ekonomik, en hızlı, en güvenli bir şekilde uygulamayı kendine görev edinmiştir. Bu koşullar altında herhangi bir süreci kontrol eden elektronik devrelerini de en uygun biçimde uygulamaya koymak gerekir. Projemiz hakkında giriş bölümünde kısa bir bilgi sunmuştuk. Biz de bu projeye göre en uygun devreyi kurmaya çalıştık. Camların saydamlığını kontrol edip, saydam olmayan camları sistemin dışına atmayı düşünüyoruz. Bu işlemin kontrolünü PIC (Peripheral Interface Controller) ile yapmaya karar verdik. Bunun için bir adet 16F877 entegresi kullanacağız. Yazılımını ise CCS ( Custom Computer Services ) Compiler ile yazacağız. Motorların çalıştırılıp durdurulmasını ise röleler üzerinden sağlayacağız. Devremizde kullanılan elemanları kısaca tanıtalım. 2.7.1. Direnç İçerisinden akım akan elemanların, akıma karşı göstermiş olduğu direnmedir. Birimi ohm (Ω) dur. Buradan da anlaşılacağı gibi direnci büyük olan elemanların içerisinden akımın akması zordur. Dirençler devrelerde üzerilerinde gerilim düşümü oluşturmak için kullanılırlar. Böylece bu gerilim düşümlerine göre devrelerin diğer kısımlarıyla olan ilişkiler sağlanır. Direnci sabit olan iki ayrı elemana farklı gerilimler uygularsak, bu elemanların içerisinden akan akımlar da farklı olacaktır. Gerilimi yüksek olandan büyük akım, düşük olandan küçük akım akar. Ohm Kanunu‟ nun matematiksel ifadesi (2.4) no‟ lu denklemde gösterilmiştir. [Ω ] (2.4) Direnç (R) değeri gerilimin (V), akıma (I) bölünmesiyle elde edilebilir. Malzemelerin direnç değerleri malzemelerin yapısına göre değişiklikler gösterir. Bu değerler malzemenin uzunluğu, kesiti ile öz dirençlerine veya öz iletkenliklerine bağlıdır. Bu büyüklükler üzerinden direncin hesaplanması ise (2.5) ve (2.6) no‟ lu denklemler elde edilir. 16 [Ω ] (2.5) [Ω] (2.6) formülleriyle bulunur. : Malzemenin öz direnci : Malzemenin öz iletkenliği : Malzemenin uzunluğu : Malzemenin kesit alanı Elektrik – elektronik sektöründe kullanılan tüm devrelerdeki dirençlerin üzerlerinde onların değerlerini okuyabileceğimiz renkli kodlar bulunmaktadır. Bu kodlar sayesinde dirençleri ölçmeden hangi direnç değerine sahip olduklarını kolaylıkla anlayabiliriz. Tablo 2.1 . Direnç değerlerinin okunması DİRENÇ KODLARI 1. 2. 3. bant 4. bant Isıl bant bant (çarpan) (tolerans) katsayısı 0 00 ×100 Kahverengi 1 1 ×101 ±1% (F) 100 ppm Kırmızı 2 2 ×102 ±2% (G) 50 ppm Turuncu 3 3 ×103 15 ppm Sarı 4 4 ×104 25 ppm Yeşil 5 5 ×105 ±0.5% (D) Mavi 6 6 ×106 ±0.25% (C) Mor 7 7 ×107 ±0.1% (B) Gri 8 8 ×108 ±0.05% (A) Beyaz 9 9 ×109 Renk Siyah Altın ×0.1 ±5% (J) Gümüş ×0.01 ±10% (K) Renksiz ±20% (M) 17 Tablo 2.1.‟ de, 1. ve 2. bantlar rakamları gösterir. 3. bant rakamların yanına eklenecek kaç sıfır olduğunu gösterir. 4. bant ise direnç değerinin hata toleransını gösterir. En yüksek hata tolerans oranı (A) harfinin bulunduğu gri renkli bantta ±0.05% oranındadır. En yüksek hata oranı ise ±20% ile tolerans renginin bulunmadığı dirençlerdedir. Şekil 2.12. Direnç üzerindeki bantlar Örneğin Şekil 2.12. „ deki direncin ilk bandı kahverengi, ikinci bandı siyahtır. Buradan 12 sayısına ulaşırız. Çarpan olarak ise 3. bant turuncu olduğundan 3 tane sıfır gelecektir. Böylece direnç değerimizin 12000 Ω yani, 12 kΩ olduğu görülür. Tolerans olarak da son bant altın renginde olduğundan bu direncin toleransını ±5% olarak değerlendirebiliriz. 2.7.2. Röle Elektromanyetik teori üzerine çalışan anahtarlama elemanıdır. Röle içerisinde bobin, palet ve kontak barındırır. Bobin içerisinden akım geçtiğinde oluşan manyetik alanla metal kontak konumunu değiştirir. Böylece kontakların bağlı olduğu devre bir durumdan diğer duruma geçer. Genel bir ifadeyle röleler zayıf akımlı devreler ile yüksek akımlı devreleri kontrol etmeye yararlar. Biz de proje de PIC ve LDR elemanlarının davranışları ile röleyi uyaracağız. Röle de konum değiştirerek motorların çalışmasını ya da durdurulmasını sağlayacaktır. Rölelerin kontakları iki durumludur. Normalde kapalı (NC) ve normalde açık (NO) kontaklardır. Devredeki durumuna göre bu kontaklar tercih edilirler. Şekil 2.13. „ de projede kullanacağımız röle gösterilmiştir. 18 Şekil 2.13. Omron 5 V‟ luk DC Röle 2.7.3. Transistör Elektronik dünyasının en önemli buluşlarından birisi olan ve bu sektörün gelişmesini en çok hızlandıran elemanların başında gelen transistörler akım ve gerilim kazancı sağlamak amacıyla üretilmişlerdir. Ayrıca kesim ve doyum bölgesinde çalıştırılarak elektronik devrelerde anahtarlama görevi de görmektedir. Kullanım alanı oldukça geniştir. Transistörlerin 3 tane bacağı vardır. Bunlar kolektör, baz ve emetördür. Baza verilen akımın şiddetine göre kolektör ve emetör akımlarının değeri değişmektedir. Bu da transistörün akım kontrollü bir eleman olduğunu göstermektedir. Proje de seri LDR elemanlarının bir ucuna +5 V‟ luk gerilim vereceğiz. Diğer ucuna da transistörün bazını bağlayacağız. Bu durumda LDR‟ ler yüksek direnç gösterdiği zaman baz akımı çok düşük olacağından transistör kesimde olacaktır. LDR düşük direnç gösterdiği zaman ise baz akımı olacak böylece transistör iletimde çalışacaktır. Ayrıca motorların sürülmesi için de transistörlerden faydalanacağız. Şekil 2.14.„ de projede kullanacağımız transistör gösterilmiştir. Şekil 2.14. BC547 Transistör 19 Transistörler PNP ve NPN olmak üzere iki türlüdür. PNP transistor de baz emetöre göre daha az potansiyele sahip olduğunda transistör iletime geçer. NPN de ise baz emetöre göre daha yüksek potansiyele sahip olduğunda transistör iletime geçer. Transistörün devredeki simgesinde bu durum bir ok ile gösterilmektedir. Eğer ok bazdan emetöre doğru ise NPN transistör, emetörden baza doğru ise PNP transistör olduğu anlaşılır. Şekil 2.15. ve Şekil 2.16.„ da bu transistörlerin devrelerde belirtilişi gösterilmiştir. Şekil 2.15 . NPN transistör Şekil 2.16. PNP transistör 2.7.4. LDR ( Light Dependent Resistance) Üzerine düşen ışık şiddetinin miktarına bağlı olarak direnci değişen bir devre elemanıdır. Eğer üzerine düşen ışık şiddeti yüksekse düşük dirence sahip olur. Düşük şiddette bir ışık düşürülürse yüksek dirence sahip olur. Bu elemanlar CdS (kadmiyum sülfür) , germanyum , silisyum , selenyum gibi ışığa karşı duyarlılığı olan maddelerden üretilmektedir. Şekil 2.17.„ de projede kullanacağımız LDR elemanı gösterilmiştir. Şekil 2.17. LDR elemanı 20 LDR‟ ler karanlıkta megaohm mertebelerinde dirence sahipken, aydınlıkta 10 ila 100 ohm mertebesinde dirence sahiptir. Bu özelliği elektronik devrelerde kolay bir şekilde ışığa duyarlı anahtarlama elemanı olarak kullanılabilmesini sağlar. Transistör, FET, tristör gibi elemanların tetiklenmelerinde kullanılırlar. Endüstride fotoğraf makinesi flaşör devresinde, zillerde, alarm devrelerinde, aydınlatma sistemlerinde ve bunlar gibi ışığa duyarlı birçok alanda kullanılırlar. Lazerlerden yayılan ışın dağılmadan yol alabildiğinden belirli mesafelerdeki LDR elemanları üzerine düşürülebilir. Bu durumda LDR‟ nin direnci düşüktür. Lazer ışınının LDR üzerine düşmesini önleyen bir durum olduğunda bir anda direnci artar. Bundan faydalanılarak lazerli güvenlik sistemleri tasarlanmıştır. Bir elektronik düzenek sayesinde lazer ışık kaynağı ile LDR üzerine ışık düşürülür. Eğer lazer ışık kaynağı ile LDR arasına ışığın geçmesini önleyecek bir engel girerse, LDR anahtarlama elemanlarını direnç değişimiyle uyarır ve bir başka elektronik devre düzeneğini harekete geçirerek alarm çalmasını sağlar. 2.7.5. Lazer Lazer kelimesi ingilizce “light amplification by stimulated emission of radiation” kelimelerinin kısaltılmış halidir. Uyarılmış ışınla ışığın kuvvetlendirilmesi anlamına gelmektedir. ABD‟ li Theodore H. Maiman tarafından 1960 yılında keşfedilmiştir. Lazerin temeli enerji düzeyleri arasındaki elektron geçişleri ile oluşan ışık fotonlarına dayanmaktadır. Günlük hayatımızın birçok yerinde karşımıza çıkmaktadır. Bilgisayarlarda CD ve DVD‟ lerin okunmasında, marketlerde barkot okuyucularında, sinyal iletiminde, güvenlik sistemlerinde, hedef belirlemede, endüstride kesme işlemlerinde kullanılmaktadır. Çok dikkatli kullanılmalıdır. Gözlere zarar verebilir, yangın çıkarabilir. Şekil 2.18.„ de projede kullanacağımız kırmızı lazer ışık kaynağı gösterilmiştir. 21 Şekil 2.18. Lazer kaynağı ve lazer ışınının huzmesi Lazer ışınları oldukça kuvvetlidir, dağılmaz ve yön verilebilir. Normal ışık, değişken fazlarda, frekanslarda ve ya renklerde olabilir. Buna karşılık lazer, tek renkli, aynı frekanslı, büyük genlikli dalgalardan oluşur. Tek frekanslı olması ve çok yüksek frekanslarda çalışması kayıpları oldukça azaltmaktadır. Bu da lazer ışığının çok uzak mesafelere dağılmadan ışınları iletilebildiği anlamına gelir. Lazerler bu özellikleriyle fiberoptik teknolojisinin gelişmesinde öncü rol oynamıştır. Artık günümüzde haberleşmeyi sağlayan kabloların fiber-optik kablolar olduğu söylenebilir. Bu kablolar oldukça hızlı ve kayıpsız bir iletişim sağlarlar. Bu da haberleşmenin giderek daha kolay sağlanabilir olduğunu gösterir. 2.7.6. Kristal Osilatör Elektronikte belirli frekanslarda işaret üreten devrelere osilatör devreleri denir. Bu devreler osilasyon frekansında osilatör olarak çalışırlar ve sabit frekanslı bir işaret üretmeye başlarlar. Kristal osilatör de bir osilatör devresi olarak düşünülebilir. Bu eleman piezoelektrik özellik gösteren elemandır. Yani üzerinde baskı oluştuğunda bir gerilim oluşturur. Bu özelliğinden faydalanılarak bu eleman üzerinde bir DC gerilim oluşturursak üzerinde bir gerilme oluşacağından eleman burkulur. Aynı DC gerilimi ters kutupla uygularsak bu kez ters yönde burkulur. Dolayısıyla bu elemana belli frekansta bir AC gerilim verirsek sürekli titreşmeye başlar. Saatler gibi sabit frekansın önemli olduğu alanlarda kullanılırlar. Kristal osilatörler genellikle piezoelektrik özelliği olan quartz madeninden yapılmaktadır. Şekil 2.19.„ daki osilatör projede kullanılacaktır. 22 Şekil 2.19. Kristal osilatör 2.7.7. Mercimek Kondansatör Kondansatörler iki metal tabakanın arasına bir yalıtkan malzeme yerleştirilerek yapılır. Böylece metal tabakalarda oluşan kutuplaşmayı depolamayı sağlar. Elektronikte çok sık biçimde kullanılırlar. Yük depolamada, AC-DC dönüşümlerde, reaktif güç kontrollerinde bu elemanlardan faydalanılır. Devre elemanımız olan kondansatörün rengi ve şeklinin mercimeğe benzemesi dolayısıyla adı elektronikte mercimek kondansatör olarak kullanılmaktadır. Şekil 2.20.„ deki kondansatör projemizde kullanılacaktır. Şekil 2.20. Mercimek kondansatör Kondansatörlerin de dirençler gibi değerlerinin kolayca anlaşılmasını sağlamak üzere üzerlerinde sayılar bulunmaktadır. Bu sayıların ilk iki rakamı bir değer belirtir. Sonraki sayı ise bu değerin yanına konulacak sıfır sayısını belirler. Oluşan rakam pF üzerinden değerlendirilir. Örneğin üzerinde 132 yazan bir kondansatörün 13x102 „ den 1300 pF , yani 1,3 nF olduğu görülür. 23 2.7.8. ULN2003 Entegresi ULN2003 entegresi projede yer alan step motoru sürmek için kullanılmıştır. Step motorların sürekli olarak adım alabilmesi bu şekilde sürücülere ihtiyaçları vardır. Çünkü içerisindeki sargılara sıralı bir şekilde enerji verilmesi sağlanmalıdır. ULN2003 bu bakımdan oldukça kolaylık sağlayan bir entegre elemandır. Toplamda 16 adet bacağı vardır. İçerisinde transistörler ve diyotlar bulundurmaktadır. Bu elemanlar sayesinde anahtarlama görevi yapılarak farklı bacaklara logic 1 ve logic 0‟ lar uygularlar. Bu anahtarlama düzene koyulduğunda step motorun ihtiyacı olan sıralı bir şekilde enerji verilmesi sağlanmış olur.[3] Şekil 2.21.„ de projede kullanılacak olan sürücü entegresi gösterilmiştir. Şekil 2.21. ULN2003 entegresi 2.7.9. PIC16F877 Mikrodenetleyicisi Microchip firmasının üretmiş olduğu bir mikro denetleyicidir. Üretmiş olduğu mikro denetleyicileri PIC (Programmable Interface Controller) diye isimlendirmiştir. Ürettiği bu denetleyiciler 8, 16 ve 32 bitlik olarak tasarlanmıştır. Mikro denetleyicilerin bit sayısı yükseldikçe işlem yetenekleri artmaktadır. Bizim devremizde yer alan PIC16F877 elemanı ise 8 bitlik bir elemandır. Mikro denetleyicilerde iki tür bellek vardır. Bunlar program belleği (PROM) ve veri belleği (RAM) olarak ayrılırlar. Kullanıcının yazmış olduğu program PROM dediğimiz bellek biriminde depolanır. Bu bellekler değişik formatlarda olabilir. Bunlardan FLASH ROM (EEPROM) elektrikle yazılan ve elektrikle silinebilen 24 bellektir. PROM, elektrikle yazılan ve silinmesi için ultraviyole ışına ihtiyaç duyan bellektir. OTP (ROM) ise yalnızca bir kez programlanabilen bellektir. PIC16F877 FLASH ROM bellek özelliği olan ve binlerce kez programlanabilen bellektir. PIC16 F877 mikro denetleyicisi, 40 bacaklı olup, 5 adet giriş – çıkış port gruplarını barındırır. Bu portlar A, B, C, D ve E diye harflerle ifade edilirler. Her portun belirli sayıda biti vardır. Bu bitlere istenildiği gibi giriş veya çıkış komutları verilebilir. Program yazarken de yapılan bu görevlendirmeler dikkate alınmalıdır. Program bilgisayar üzerinden yazıldığı için yapılabilecek bir hata PIC‟ in çalışmamasına neden olabilir. Bu yüzden PIC programlarken komutlara oldukça dikkat etmeliyiz.[3] Mikro denetleyicilerin çalıştırılması için reset ve osilatör devresine ihtiyaç duyulur. Günümüzde birçok elektronik eşyalarda, özellikle akıllı sistemlerde sıkça kullanılırlar. Bant motorunun ve step motorun kontrolünü, camların saydamlık durumuna göre bu PIC16F877 ile denetleyeceğiz. Şekil 2.22.„ de bu PIC gösterilmiştir. Kullanmış olduğumuz mikro denetleyicinin programını ise CCS C Compiler ismi verilen bir derleyici sayesinde yazacağız. Bu program C tabanlı bir programdır. Bir sonraki bölümde ayrıntılı bilgi ve yazılım hakkında açıklamalara yer vereceğiz. Şekil 2.22. PIC16F877‟nin dıştan görünümü 25 BÖLÜM 3 PROJENĠN ÇALIġMA SÜRECĠ 3.1. BANT MOTORU VE BANDIN ÇALIġTIRILMASI Taşıma bandının hareketini sağlamak için, araçların sileceklerini çalıştıran kalıcı mıknatıslı DC motor kullandık. Bu motorlar normalde miline yüksek hız verirler. Fakat motor düzeneği ile birlikte yapılan redüktör sistemi ile bu hız küçültülür ve mile verilen moment artırılmış olur. Bu orantıyı şu (3.1.) formülü ile açıklayabiliriz. (3.1) P : güç [W] (watt) M : moment [Nm] (newton metre) ω : açısal hız [r/s] (radyan/saniye) Motorun sabit güç ürettiğini düşünelim. Mile verilen hız ve moment belli olsun. Eğer milden yüksek moment almak istiyorsak mile dişliler ekleyerek hızı düşürürüz. Denklemin eşitliğinden anlaşılacağı gibi hız düştüğünde moment artacaktır. Böylece silecek motorları düşük hızda çalışırlar, fakat sileceklerin sahip olduğu yük momentini kaldıracak seviyede yüksek moment üretirler. Biz de bantta hızı düşük momenti yüksek olan bu tip DC motor kullandık. Bu sayede motor hem bandın yükünü hem de bantta taşınacak olan malzemenin yükünü kolaylıkla kaldırabilecek momente sahip olacaktır. Kullandığımız motor Şekil 3.1.„ deki gibidir. Şekil 3.1. Kalıcı mıknatıslı, redüktörlü cam silecek motoru 26 Şimdi kullandığımız bant ile ilgili bilgiler verelim. Taşıyıcı bandı çalıştırmak üzere MAKO firmasının üretmiş olduğu araç silecek motorunu kullandık. MAKO firması Türkiye‟ nin otomotiv parçaları üretiminde öncü kuruluşlarından bir tanesidir. Türk ve yabancı sermayelerin ortaklığıyla Bursa‟ da kurmuş olduğu fabrikasında üretimini sürdürmektedir. Bu firmaya ait olan bu motor, kalıcı mıknatıslı bir DC motor olup çalışma gerilimi 9 - 16 V „ tur. Maksimum kilitleme momenti 36 Nm‟ dir. Düşük ve yüksek kademeli çalışmasına bağlı olarak yaklaşık 2.5 A ila 5 A civarında akım çekmektedir. Şekil 3.2. Taşıyıcı bant ve bant motoru Kullanmış olduğumuz taşıyıcı bant ise Şekil 3.2.„ de gösterildiği gibi iki silindirli olup motor mili tek bir silindirin bir tarafına sabitlenmiştir. Bandın zemine sabitlenmesi için doğrama demir kullanılmıştır. Bant çalışır iken takozlara oturtmuş olduğumuz camları bandın başına yerleştireceğiz ve camlar bant üzerinde yol alacak. Takozlar 2 cm yüksekliğinde ve 8 cm uzunluğunda yapılmıştır. Cam ebatları da 8x6 cm olup takoz üzerine dik şekilde yerleştirilecektir. Banda konulan bu camlar ilerleyerek Lazer-LDR Düzeneği‟ nin önüne gelecek ve camın saydam olup olmadığı bu aşamada saptanacaktır. Bir sonraki konumuzda bu düzeneğin nasıl çalıştığına dair bilgiler vereceğiz. 27 3.2. LAZER – LDR DÜZENEĞĠ Bu kısım sistemimizin en can alıcı noktasıdır. Oldukça basit bir çalışma prensibi vardır. Fakat en önemli görev Lazer – LDR Düzeneği‟ ne düşmektedir. Konumuz camın saydam olup olmadığını tespit etmek olduğu için bu işlemi, bu düzenek sayesinde gerçekleştireceğiz. Sistemin çalışma mantığı LDR dediğimiz bu foto-dirençler üzerinedir. Önceden belirttiğimiz gibi foto-dirençlerin üzerine düşen ışık miktarı yüksek olunca direnci oldukça düşecektir. Eğer üzerine düşen ışık miktarı az olursa bu sefer direnci çok yükselecektir. Bu direnç değişimi ile ilgili olarak yapmış olduğumuz ölçümlerde şu sonuçlara vardık. Kullanmış olduğumuz LDR‟ ye lazer tuttuğumuzda direnci yaklaşık 100 – 120 Ω civarındadır. Lazerin önüne bir engel koyduğumuzda LDR karanlıkta kalacaktır. Bu durumda yapmış olduğumuz ölçümlere göre de LDR‟ nin direnci yaklaşık 1 M Ω hesaplanmıştır. Bu direnç farkı bizim için oldukça yeterlidir. Şekil 3.3.„ de kullandığımız Lazer-LDR Düzeneği gösterilmiştir. Şekil 3.3. Lazer – LDR Düzeneği Foto-dirençlerin bu özelliğinden yola çıkarak bant üzerinde yürüttüğümüz camlara dik gelecek şekilde bandın bir yanına lazer kaynağını, diğer yanına da LDR elemanlarını yerleştirdik. Lazer kaynaklarını açıp ışınların tam olarak foto-dirençlerin üzerine gelmesini sağladık. Bant üzerinde yürüyen cam hiç durmadan bu düzeneğin içerisinden geçecektir. Cam saydam ise foto-dirençlerin üzerine ışık düşmeye devam edeceğinden herhangi bir 28 direnç değişimi olmayacaktır. Böylece sistem algılama yapmayıp camlar bant üzerinde ilerlemeye devam edecek ve cama uygulanacak olan bir sonraki sürecin içerisine girecektir. Eğer gelen camlardan herhangi birisinde camın saydamlığını bozacak leke gibi bir durum olduğunda bu leke lazerden çıkan ışınların foto-dirençlere ulaşmasını engelleyecek ve foto-dirençlerin direncinde aniden yükselme olacaktır. Bu durumu bir algılama olarak değerlendirebiliriz. Aynen X-ray cihazları gibi düşünelim. Havaalanlarında gördüğümüz X-ray cihazları, yolcuların valizlerini bant üzerinde taşıyıp hareket halinde iken taramadan geçirir. Valizlerdeki metalik eşyalar bilgisayar üzerinde görüntülenir. Eğer güvenlik unsurlarını tehlikeye sokacak herhangi bir durum olduğunda alarma geçilir. Bizim de hazırlamış olduğumuz Lazer – LDR Düzeneği‟ nde bu tarzda bir tarama yapmış oluyoruz. Eğer saydam olmayan cam olursa bu camı tespit edeceğiz. Sonraki aşamada da bu cam konveyör üzerinden alınacak ve tekrar gözden geçirilmek üzere sürecin dışına çıkarılacaktır. Şekil 3.4. Lazer – LDR Düzeneği‟ nin Simülasyonu Şekil 3.4.„ de gösterilen devrede foto-dirençleri bir transistorün bazına seri şekilde bağladık. Yalnız simülasyonda aydınlık karanlık değişimini sağlamak mümkün olmadığı için foto-dirençler yerine direnç ve bunlara paralel butonlar koyarak anahtarlama yaptık. Böylece buton açık olduğunda devreye direnç girecek ve bu direnç üzerinde oluşan gerilimle transistör iletime geçip kolektörüne bağlı olduğu röleyi çalıştıracaktır. Röleye bağlı olan PIC ya da denetleyici bir eleman da sinyal alarak yapması gereken görevi yerine 29 getirecektir. Burada röle yalıtım amaçlı kullanılmıştır. Ayrıca PIC‟ e gerilimi düzgün vermesi düşünülmüştür. Hazırlamış olduğumuz bu devre simülasyonda başarılı bir şekilde çalışmıştır. Bu devrenin gerçek şartlarda çalışıp çalışmadığını görmek için breadboard denilen delikli devreler üzerinde denemeler yaptık. Fakat istediğimiz sonucu alamadık. Foto-direnç üzerindeki değişikliklerin transistorü iletime sokmadığını gözlemledik. Bunun üzerine FET kullanarak aynı sistemi uygulamaya çalıştık. Gerilim kontrollü bir eleman olan FET‟ in bu sorunu çözmesi gerektiğini düşünüyorduk. Fakat bu sefer empedans uyumu sıkıntısı yüzünden aynı problemle karşılaştık. Daha sonra farklı bir çözüm yolu denendi. Seri fotodirençlerin bir tarafına enerjiyi verdik. Diğer tarafını da transistörün bazına bağladık. Bu durumda LDR‟ lerin üzerine ışık düşmediğinde artan direnç, üzerine düşen gerilimi artıracak ve baz akımını düşürecekti. Bu şekilde yaptığımız uygulamalarda istediğimiz sonucu kısmen aldık. Şöyle ki, devrede kullandığımız foto-direnç sayısı artınca akım aşırı düştüğünden baz akımı iletime sokma akımının altına inmektedir. Böylece transistör iletime geçememektedir. Çünkü foto-dirençlerin aydınlıkta da belli dirençleri olduğundan sayı ne kadar artarsa akım o kadar düşecektir. Bundan dolayı bizde çözümü foto-direnç sayısını düşürerek sağladık. Devrede normalde 4 tane kullanacağımız foto-direnç sayısını 2 ye düşürmeyi uygun gördük. Bu durumda yapmış olduğumuz deneme başarılı sonuç verdi. Şekil 3.5. Projede kullanılacak olan simülasyon 30 Şekil 3.5.„ te gösterildiği gibi sonuç olarak projemizde 2 adet LDR ve bu LDR‟ lerin üzerine düşüreceğimiz ışık kaynağı olarak da 2 adet lazer kaynağı kullanacağız. LDR‟ lere düşen bu iki ışık huzmesinin her hangi birisi foto-dirençlerin üzerine gitmediği taktirde sistem transistorü iletime sokarak röle üzerinde kullanacağımız PIC16F877 mikro denetleyicisini uyaracaktır. Bu durumda camda saydamlığı engelleyecek bir durum oluşmuş demektir. Burada denetleyicimiz camı sürecin dışına çıkarmak üzere gerekli işlemleri yapacaktır. Bu işlemlerin nasıl gerçekleştiği bir sonraki konuda detaylı bir şekilde anlatılacaktır. 3.3. CAMI BANTTAN AYIRAN DÜZENEK Bu kısımda camların üzerinde saydamlığı bozan herhangi bir leke varsa o camı dışarıya çıkaran düzeneği anlatacağız. Saydam olmayan cam Lazer – LDR Düzeneği‟ nde tespit edildikten sonra kullanmış olduğumuz mikro denetleyiciye bir uyarı gider. Bu uyarıya göre sensör olarak kullandığımız bir diğer Lazer – LDR Düzeneği o camı algılayana kadar bant dönmeye devam eder. Cam algılandığı zaman yaklaşık 1 sn sonra bant durur ve devreye camı çıkarmak üzere Dişli çark – Pinyon Sistemi girer. Bu sistem camın oturtulduğu takoza yandan müdahale edecek onu sürükleyerek devreden çıkaracaktır. Şekil 3.6.„ da kullanılacak olan bu sistem gösterilmiştir. Şekil 3.6. Sensör ve Dişli çark – Pinyon Düzeneği 31 Şimdi Dişli çark – Pinyon Sistemi hakkında bilgi verelim. Öncelikle camı devreden çıkarmak için kayar bir düzeneğe ihtiyacımız vardı. Bu ihtiyacı çekmece rayı ile sağladık. Kaymanın belirli ölçülerde yapılabilmesi için dişliler gerekmekteydi. Metal bir düz dişli takımını çekmece rayına gümüş kaynak yardımıyla sabitledik. Bu dişlilere uygun bir dişliye sahip motor ile bu düzeneği ileri geri hareket ettirmeyi düşünüyoruz. Motor olarak step motor kullanmaya karar verdik. Bu motoru tercih etmemizin sebebi PIC ile kolaylıkla kontrol edebilmemizdir. Motor sürmek içinse ULN2003 kullandık. Motor dişlisini kayan düzeneğin dişlisiyle denkleştirmek için araya bir dişli dönüştüren düzenek yerleştirdik. Böylece motorun her turunda düzeneğe uygun hale getirilen dişli de bir tur dönecektir ve kayan düz dişli takımı, dönüş yönüne göre ileri ya da geri hareket edecektir. Bant genişliğini hesaba katarak motorun kaç tur dönmesi gerektiğini hesapladık. Bu hesaba göre, motor 4 tur ileri dönecek ve camı devreden çıkarıp 4 tur da geri dönerek eski konumunu alacaktır. Dişli çark – Pinyon Düzeneği‟ nin camı çıkarması için sistemin bant yüksekliğinde tutulması gerekiyordu. Bunun için altına tahta koyarak kayan takımı bunun üzerine monte ettik. Tahtanın yüksekliğini camı çıkarak olan düzenek tam takoza denk gelecek şekilde hesapladık. Böylece kayan dişli ilerleyecek ve takoza temas edip onu iteleyerek bandın dışına atacaktır. Bundan sonraki konumuzda anlatmış olduğumuz bu süreçlerin PIC16F877 mikro denetleyicisindeki yazılımını inceleyecek ve her bir adımın hangi görevleri yaptığını detaylı şekilde açıklayacağız. 3.4. PIC16F877 ‘ NĠN YAZILIMI VE AÇIKLAMASI Mikro denetleyicimizin yazılımını CCS Compiler programı sayesinde gerçekleştirdik. Bu yazılımın her adımını aşağıda kademe kademe açıkladık. Yapmış olduğumuz proje aynen bu yazılım üzerine çalışmaktadır. #include <16f877.h> //Mikrodenetleyicimiz PIC16f877 seçimi yapıldı #use delay(clock=4000000) // Kristalimiz osilatör 4 Mhz (delay fonksiyonu için) #fuses XT, NOPROTECT, NOBROWNOUT, NOLVP, NOCPD // Fuse ayarları yapıldı int kir; int ileri_adim[5]={ 0b00000000,0b00000010,0b00000100, 0b00001000, 0b00000001 }; 32 int geri_adim[5]={ 0b00000000,0b00001000,0b00000100, 0b00000010, 0b00000001 }; int ileri=0; int geri=0; int i=1; //Döngülerde kullanacağımız değişkenler ve step motor bobinlerinin enerjilendirme sırasını // belirleyen diziler belirlendi. #int_timer0 // Timer0 tanımlandı. leke() { // Burada sürekli olarak camın kirli olup if(input(PIN_A1)==1) // olmadığını kontrol eden sensörden uyarı { // bekleniyor, uyarın gelmezse "kir" kir=1; // değişkenine 0, uyarı gelirse 1 değeri // veriliyor. } } void main() { setup_timer_1(T1_DISABLED); setup_timer_2(T2_DISABLED,0,1); set_tris_a(0b000110); // A0 pini yürüyen bant motoru, set_tris_b(0b00000000); // A1 pini kiri tespit eden devrenin set_tris_c(0b00000000); // enerjilendirildigi bacaklar. set_tris_d(0b00000000); // A2 pini kirli camin itilmeden önce yürüyen 33 set_tris_e(0b000); // bandı durdurmak için kullanılan camı algılayan // optik sensöre ait bacak. setup_timer_0(RTCC_INTERNAL|RTCC_DIV_4); enable_interrupts(INT_TIMER0); // Kesmeler aktif hale getiriliyor. enable_interrupts(GLOBAL); output_high(PIN_A0); // Bant çalıştırıldı. output_b(0b00000011); // Step motora ilk konum veriliyor while(1) { while( input(PIN_A2) == 0 ); if ( kir == 0 ) // Sensor cami görene kadar bant donuyor // Eğer kir yoksa cam dışarı itilmiyor. { output_low(PIN_A3); } if ( kir == 1 ) // Eğer kir varsa cam itme işlemine geçiliyor { output_low(PIN_A0); // Bant durduruluyor delay_ms(500); // Yarım saniye bekliyor while ( ileri< 4*48 ) // Step motor 4 tur ileri dönüyor { delay_ms(20); output_b(ileri_adim[i]); 34 i++; ileri++; if (i==5) { i=1; } } output_b(0b00000011); // Step motora ilk konum veriliyor delay_ms(250); // Bir süre bekleniyor while ( geri< 4*48 ) // Step motor 4 tur geri dönüyor { delay_ms(20); output_b(geri_adim[i]); i++; geri++; if (i==5) { i=1; } } ileri=0; // Yeni işlem için değişkenler geri=0; // ilk değerlerine döndürülüyor. 35 i=1; output_b(0b00000011); // Step motora ilk konum veriliyor. delay_ms(500); // Yarım saniye bekleniyor. output_high(PIN_A0); // Tekrardan bant çalıştırılıyor. kir=0; // Yeni işlem için değişken sıfırlanıyor } } } 36 BÖLÜM 4 DEĞERLENDĠRME VE SONUÇ 4.1. DEĞERLENDĠRME Yapmış olduğumuz bu projede mühendislik bölümünde görmüş olduğumuz bilgileri kullanarak görsel bir sonuç elde etmek istedik. Özellikle bu bölümdeki 4. Yılımızın her iki döneminde de aldığımız dersler doğrultusunda öğrendiğimiz bilgileri projemizde yararlı olacak şekilde kullandık. Konveyör sistem, dişli çark – pinyon sistem, kalıcı mıknatıslı DA motorlar, step motorlar, mikro denetleyiciler gibi günlük hayatımızın her alanında karşılaşabileceğimiz bu aygıtları kullanmaya çalıştık. Proje aşaması boyunca mühendisliğin temel ilkelerinden olan basitlik ve ekonomikliği göz önünde bulundurarak bir mekanik süreç oluşturduk. Örneğin sensör olarak cam kontrolünde kullandığımız Lazer – LDR Düzeneği‟ nin aynısını kullandık. Lazerler ve LDR‟ ler piyasada kolaylıkla bulunabilen ve fiyat konusunda da sensörlere oranla oldukça ucuz elemanlardır. Bir başka örnek verecek olursak, kontrol devresinin beyni olarak mikro denetleyici kullanmaya karar verdik. Bu eleman yerine endüstriyel açıdan ortama daha uygun hale getirilmiş PLC de kullanılabilirdi. Sonuçta PLC cihazının içerisinde de mikroçip bulunmaktadır. Fakat fiyat açısından mikro denetleyiciler piyasada PLC‟ lere oranla oldukça ucuzdur. 4.2. SONUÇ Cam saydamlık kontrolü süreci, günlük hayatımızda endüstriyel olarak rastlamadığımız bir süreç olabilir. Fakat camların oldukça geniş kullanım alanı ve hayatımızdaki önemi göz önüne alındığında bu sürecin de endüstriyel süreçlerin içerisine dahil edilebileceğini söyleyebiliriz. Bundan dolayı biz de hayali olarak oluşturmuş olduğumuz bu süreci projemize taşıdık. Projemizin tamamlanmış hali Şekil 4.1.‟ de gösterilmiştir. Tabi ki bu projeyi yaparken örnek teşkil edilebilecek referans kaynaklarımız olmadığı için, bu durum bir takım sıkıntıları da beraberinde getirmiştir. Fakat bu projenin geliştirilerek endüstriyel alanda kullanılabilecek hale getirilmesiyle yeni bir süreci hayatımıza dahil etmiş oluyoruz. Burada amacımız, otomasyon ve kontrol alanındaki bilgilerimizi pratiğe dökerek mühendislik hayatımıza emin bir adım atmaktır. 37 Şekil 4.1. Cam saydamlık projesinin son hali 38 KAYNAKLAR [1] Bal Güngör , “Özel Elektrik Makinaları”, Seçkin Yayıncılık, 99-123, Şubat 2006. [2] Okumuş H. İbrahim, “Sürücü Düzenekler”, Ders Notları, 88, Şubat 2011 [3] Elektrik Makinaları ve Güç Sistemleri Laboratuarı Deney Föyleri, 2011