Kalp Kapakçığında Kaçak

advertisement
Kalp Kapakçığında Kaçak
http://bitkiseldestek.com/kalp-kapakciginda-kacak/
Kalp Kapakçığında Kaçak
Kalp
rahatsızlığı ve doğal öneriler ile ilgili bilgileri aşağıdaki
makalemizde açıklayıcı olarak bulabilir ve/veya dahası için altta
bulunan linke tıklayabilirsiniz...
Rahatsızlğının Giderilmesine Yardımcı Olan Bitkisel Ürünlerimizin Olduğu Sayfaya Ulaşmak İçin Tıklayınız..
Mitral kapak,
kalbin temiz kan tarafında üst ve alt odacık arasındaki kapakçıktır. Bu
kapak, kalbe akciğerden temiz kan gelirken açılır ve kanın kalbe
dolmasını sağlar. Kalp kasılıp kanı vücuda atarken de, kapanır ve
kapanması ile kanın vücuda yönlenmesine yardımcı olur. Türkiye’de ilk
defa Amerikan Hastanesi’nde uygulanan Mandallama yöntemi, özellikle
nefes almakta zorlanan hastaların, nefesini düzeltip, hareketlerini
rahatlatan ve uzun vadede kalbin bozulmasını önleyebilecek bir yaklaşım
olarak kullanılmaya başlanmıştır. Son iki yılda Avrupa ülkelerinde
sınırlı olarak uygulanan bu yöntemden 2010 yılı sonuna kadar Batı Avrupa
ve A.B.D.’de yaklaşık 2 bin hasta faydalanmıştır.
Mitral kapak, kanın doğru yönde akmasını sağlar. Kapakçık, açılır
kapanır iki kanatlı bir kapı gibi düşünebilir. Bu kapak gereken
sıkılıkta kapanamazsa, kan akciğere doğru geri kaçar. Buna, “mitral
yetmezlik” denir ve en sık görülen kalp kapak hastalıkları arasında yer
alır.
Mitral Yetmezliğin Nedenleri
Günümüzde kalp kapak hastalıklarına yol açan en yaygın sebepler, kapağın
doğuştan farklılık veya eksiklikleri, kalp romatizması gibi sonradan
oluşan hastalıklarla deforme olmasıdır. İlaveten yaşlanma ile birlikte
her organ gibi kalp kapakları da yaşlanır ve fonksiyonları yavaşlar,
dejenerasyona uğrarlar. Mitral yetmezliğin oluşumunda üç ana faktör
sayabiliriz.
• Doğuştan farklılıklar
• Yaşlanma ve dejenerasyon
• Kalp romatizması gibi kalbe vuran enfeksiyonlar. Doğuştan gelen ve
mitral yetmezlik en sık karşılaşılan sebebi “mitral kapak
prolapsusu”dur.
Mitral kapak prolapsusu, dünyada en sık rastlanan kalp kapak
problemidir. Prolapsusda kapakçığı iki kanatlı bir kapıya benzetirsek,
bunun sert değil, yumuşak bir yapı olması ile bir bayrak gibi
dalgalanması ve tam olarak kapanamaması durumu vardır. Kalp romatizması
sonrası mitral yetmezlik, çok sık görülen bir sorun değildir ve
günümüzde gitgide azalan oranda karşımıza çıkmaktadır. Sonradan gelişen
mitral yetmezlik problemlerine daha çok kapağın dejenere olması yol
açar. Kapağın normal olduğu durumlarda farklı, örneğin kalp krizleri
veya kalp büyümesi gibi nedenlerden ötürü kalp kasının zayıflamasını
takiben de mitral yetmezliğin ortaya çıktığı görülmektedir. Bu da bir
odanın iki kanatlı kapısının, odanın boyutlarının genişlemesi ile bir
araya gelememesine benzetilebilir.
Mitral yetersizlik olan hastalarda, zamanla yetersizliğin yani kaçak
oranının şiddetli hale gelmesini takiben ciddi derecede nefes darlığı
yakınması ve kalpte büyüme ortaya çıkar. Diğer bazı kapak problemleri
gibi ani ölüme sebebiyet vermeyen bu durum, kalbin geri dönemeyecek
şekilde bozulmasıyla uzun süreli sorunlara da yol açar. Şiddetli kapak
kaçağı sonrası kalp büyümesi, kalp yetmezliği ve ritim bozuklukları en
sık rastlanan sorunlardır.
Mitral Yetmezliğin Tedavisi
Mitral yetmezliğin tedavisi yakın zamana kadar sadece cerrahi iken,
günümüzde bazen “kapak değişimi” bazen de “kapak onarımı” olarak tabir
edilen işlemlerle kapağın değiştirilmeden kaçırmaz hale gelmesi
sağlanır. Bu işlemler ehil ellerde başarı ile gerçekleştirilmektedirler.
Buna rağmen yapılan araştırmalar, mitral yetmezlik görülen hastaların
ameliyat gerektirenlerinin yaklaşık olarak %50’sinin herhangi bir
nedenle ameliyat olamadığını göstermektedir. Hastanın ameliyatının çok
riskli olması bu noktada en önemli sebep olarak görülür. Zaman zaman
hastanın büyük bir operasyondan korkmasının da bu ameliyatın olmamasında
da rol oynadığı görülmektedir.
Ameliyat, yani göğüs kafesi yarılarak müdahale edilmesinin, yapılmadığı
veya yapılamadığı durumlarda bu hastaların durumu zamanla bozulur. Nefes
problemleri artarak devam eder, sonuçta ilaçların da yeterli faydayı
sağlayamadığı geri dönüşü olmayan hale gelebilirler.
Ünlü bir İtalyan kalp cerrahı tarafından bahsi geçen ameliyatı
kolaylaştırmak için kapağı değiştirmek yerine, kapağın iki kanadını
birbirine yaklaştırmayı hedefleyen bir dikiş yöntemi bulunmuştur. Açık
kalp ameliyatlarında denenen bu yöntem, kapının birbirine bitişmeyen iki
kanadının orta noktada birbirine düğmelenmesine benzetilebilir.
Başlangıçta, kapak açık halde iken, kapakta 8 rakamına benzeyen bir
şekil oluşturma tekniği yaygın olarak kullanılmamıştır. Ancak, son on
yılda bu tekniği ameliyatsız uygulayan yöntemler üzerine yapılan
çalışmalar başarılı sonuçlar vermiştir. Bu yöntem, ‘’MitraClip’’ denilen
bir cihazla hastalara uygulanmaya başlanmıştır. Yönteme; çamaşır
mandalı ile çarşaf tutturur gibi, kapağın iki kanadını tutturmaya
benzediği için “mandallama” diyoruz. Mandallama yöntemini; çok geniş
kapak açıklığı, bir “O” düşünelim, kapanamayıp ortadan kan kaçırırken,
ortadan iki kanada mandal takıp birleştirerek, bir çeşit ‘’8‘’ görüntüsü
yaratıp kaçağı azaltmak olarak düşünebiliriz. Oluşturulan 8 rakamına
benzeyen şekille kaçak tamamen ortadan kalkmaz. Ancak, kan akışı
trafiğini belirgin olarak azaltması ile kalp ve akciğer üzerindeki yükü
hafifleterek hastaların rahatlamasını sağlar.
Mandallama yöntemi özellikle nefes almakta zorlanan hastaların, nefesini
düzeltip, hareketlerini rahatlatan ve uzun vadede kalbin bozulmasını
önleyebilecek bir yaklaşım olarak dünyada da kullanılmaya başlanmıştır.
Son iki yılda Avrupa ülkelerinde sınırlı olarak uygulanan bu yöntemden
2010 yılı sonuna kadar Batı Avrupa ve A.B.D.’de yaklaşık 2 bin hasta
faydalanmıştır.
Yapılan araştırmaların ümit vaat ettiği mandallama yöntemi, ülkemizde
2010 yılından itibaren Amerikan Hastanesi’nde uygulanmaya başlanmıştır.
Kimlere ‘’Mandallama’’ Uygulanabilir?
Günümüzde mitral yetmezlik için yapılan operasyonlar, gecikmeden yani
kalpte bozukluklar ortaya çıkmadan yapılırsa başarı şansı ve hastaya
faydası uzun dönemde artar. Örneğin, ciddi mitral kapak prolapsusu olan
bir hastada bu kapağa vaktinde yapılacak bir onarım cerrahisinin
başarısı yüksek olur. Ancak kalpte bozulma ile ortaya çıkan,
“fonksiyonel mitral yetmezlik” olarak adlandırılan sorunlarda operasyon
başarısı düşer.
Bilimsel olarak her tür mitral yetmezliğin tedavisinde uygun olduğu
görülen mandallama yöntemi, özellikle ameliyat olması riskli bulunan
veya ameliyat için geç kalmış hastalarda öncelikle tercih edilebilir bir
girişimdir. Kalbin bu işlemden sonraki 1-2 yıl içinde kendisini
toparlaması beklenmektedir. Bu da hastanın yakınmalarını azaltabildiği
gibi, orta vadede kapak cerrahisi gerekirse bunu daha az riskli hale
getirebilir.
Nasıl Yapılır?
Şiddetli mitral yetmezliği olan ve yakınmaları sebebi ile müdahaleye
gerek görülen hastalar, bir ön değerlendirmeden geçirilir. Bu
değerlendirme çerçevesinde TEE adı verilen tüp yutturularak,
Ekokardiyografi yapılması gerekir. Bu test, mide hastalıklarında yapılan
endoskopiye de benzetilebilir. 15 dakika süren bu test ile hastanın
kalp kapağının mandallama yönteminden fayda görüp görmeyeceği anlaşılır.
Operasyon kararı verildikten sonra, bir gün önceden hastaneye yatırılan
hastaya anjiyo laboratuvarında narkoz altında işlem yapılır. Hasta, 3-4
saat süren işlem sonrasında bir gece yoğun bakım ünitesinde kalır. İki
gün normal serviste izlenip, 3 ya da 4. gün taburcu edilir. İşlemde, her
iki kasıktan birer tüp anjiyo yapılır gibi yerleştirilir. Ayrıca
boyundan ve el bileğinden de küçük tüpler yerleştirilerek hastanın
müdahalesi gerçekleştirilir. Nadiren kan verilmesi de gerekebilen bu
işlemde ölüm ve ciddi problem yaşanması riski çok düşüktür.
MitraClip Uygulanan Hastayı Neler Bekler?
İşlemden hemen sonra hastanın özellikle nefes darlığı yakınmalarında
azalma beklenir. Kalp kası zayıflayıp, kalbi genişleyen hastalarda da
nefes darlığında azalmanın yanında kalbin boyutları da küçülür. Yani,
kalp büyümesi düzeltilir. Bu işlemde mitral yetersizlik hemen her zaman
ortadan kaldırılamaz. Ancak, işlemin yapıldığı hastaların büyük bir
çoğunluğu ciddi derecede rahatlayıp, hareket kapasiteleri artar.
“Mandallama” yönteminin uzun dönem sonuçları henüz bilinmemesine karşın,
kısa dönem yani 1-2 senelik veriler çok ümit vericidir. Bu işlemle uzun
vadede herhangi bir girişime gerek kalmayacağı tahmin edilir. Ancak
uzun vadede mitral yetersizlik tekrarlasa dahi kalbin küçülmesine imkân
sağlayan mandallama işlemi, olası bir açık mitral kapak operasyonunu
daha az riskli hale getirebilecek ve ileride açık kalp ameliyatı şansını
ortadan kaldırmayacaktır.
Etiketler : kalp, kalp krizi, kalp kası, kalbin görevleri, kalp çarpıntısı, kalp yetmezliği, kalp ritmi bozuklukları, hipertansiyon, anjina pektoris, kalp kapağı çökmesi nedir, kalp kapağında kaçak, damar, aort, damar sertliği, yüksek tansiyon, hipotansiyon, düşük tansiyon, taşikardi, çarpıntı, kalp ameliyatı, kalp damar ameliyatı, açık kalp ameliyatı, kalp damar operasyonu, kalp merkezi, kalp kapağı çökmesi nedenleri, kalp atışı kaç olmalı, kalp kapağı çökmesi, kalp atışı, kalp kapakçığı, kalp kapakçıkları, kapakçık
ameliyatı, kalp kapağı çökmesi tedavisi, kalp kapağı çökmesi belirtisi, kalp kapakçığında kaçak, kalp kapağında kaçak, kalp kapaklarında kaçak, kalp kapakçıklarında kaçak, mitral yetmezliği
Powered by TCPDF (www.tcpdf.org)
Download