M. MecHsi . B : 55 İS . 2 . 1977 0 : 1 kilerle açılan 1977 ekici

advertisement
M. MecHsi
. B : 55
kilerle açılan 1977 ekici tütün piyasası açılmadan ev­
vel resmî çevrelerce yüksek rekolteden» randıman dü­
şüklüğünden ve «toklardan bahsedilmesi olumsuz et­
ki yapmış, panik yaratmış ve tüccarın karaborsa alı­
ma girmesini «ağlamıştır. Tespit edilen 50 liralık baş
fiyatla ekicinin biç olmazsa % 50'sinin mahsulü alın­
mazsa, bu göstermelik bir baş fiyat olur. Tütünün
son yaprağına kadar alınması gayreti gösterilmelidir.
Avans meselesine gelince; Sayın Bakan geçen yıl
gîoibal olarak 500 milyon lira olan avansın, bu yıl
860 milyon miktarında dağıtıldığım söylüyor. Bu bir
aldatmacadır, % 55 rekolte artışı gizleniyor. Üretici
avans sıkıntısı çekmiştir. Bakanlığın tutumu dolayısıyle teşkilât mensupları balkı oyalamak zorunda kal­
mışlardır. Bu durumu ben şahsen tespit ederek Yü­
ce Meclisin huzuruna getirmiş idim.
Erken bağlantı yaparak, üreticiyi aldatıp, sömürerek iyi kaliteli tütünleri daha da ucuza alan tütün
tüccarı, düşük faizle aldığı 'kredileri başka maksat­
larla kullanarak, Devletin ve tütün ekicisinin sutlu­
dan büyük kazanç sağlamaktadır. Tüccara verilen kre­
dilerle, bu kredilerin hakikatte tütüne bağlı olarak
kullanılan miktarları araştırılırsa, gerçek bütün çıplaklığıyle ortaya çıkar, thraç edilemeyen ve stokta gö­
züken tütün ile, reel miktarlar arasındaki büyük fark
bu suretle belirlenecektir. 3 - 4 seneden daha fazla
eski tütün stoklarının yıllarının belirlenme imkânı
yoktur. Bundan faydalanılarak yapılan suiistimaller
üzerinde önemle durulmaya değer. Zaman zaman çı­
kan elde kalmış tütün sorunu tüccarın haksız kazanç­
larını artıran bir kaynak olarak kullanılmaktadır. Bü­
tün bu sorunların yurdun, üreticinin ve kamu yararı­
nın menfaatlerini koruyan bir şekilde halli, ancak
üreticinin teşkilâtlanması ile ve İhracatın bu örgü­
tün üst kuruluşları tarafından yapılmasıyle mümkün­
dür. 1196 sayılı Yasanın gereği olarak, Tütün Tarım
Satış Kooperatifleri, Bölge Birlikleri ve Türkiye Tü­
tün Tarım Satış Kooperatifleri Genel Birliği kuru­
lursa üretici ancak o zaman sömürüden kurtulabile­
cektir.
Gelelim sigara meselesine; bilhassa İkinci Dünya
Savaşından sonra Amerikalılar Avrupa'ya getirdikle­
ri Virjinya tütünü ile Avrupalı tüketicinin zevk yö­
nünü değiştirmişlerdir. Bu taktik hızlı bir şekilde şim­
di Şark tütünü yetiştiren memleketlerde, bilhassa Tür­
kiye'de uygulanmaktadır.
BAŞKAN — Sayın Çaneri, iki dakikanız kaldı
efendim.
OSMAN ORHAN ÇANERt (Devamla) — Tür­
kiye'nin filtreli, sigara üretiminin yetersizliğinden isti­
İS . 2 . 1977
0:1
fade eden yurt içi ve yurt dışı kaçakçı şebekeleri
% 70 deniz yolu ile, % 30 TIR kanalı ile kaçak
sigarayı Türkiye'ye sokmaktadırlar. Bu mesele bili­
nen bir konudur. Kaçakçılık şebekelerinin son uçları
sokaklardaki küçük çocuklara kadar uzanmıştır. Bu­
günkü basını tetkik ederseniz bu acı gerçeği göre­
ceksiniz. O küçük yavruların kabahati ne? Meşhur
kaçakçılarla işbirliği yapan MC valileri vardır. Bu si­
gara kaçakçılığı furyası Türk halkını Virjinya tütü­
nüne alıştırmak üzeredir. Avrupa'da Şark tütününe
darbe indiren güçler aynı oyunu Türkiye'de sahneye
koymuşlardır.
Filitreli sigara üretimi yıldan yıla artış gösteri­
yor. Ancak bu artış toplumumuzun talebini karşıla­
yacak düzeyde değildir. Üstelik bu Hükümet politik
çıkarlar açısından hatalar yapmakta ve bu hatalar
yatırım gecikmelerine ve maliyet artışlarına sebep ol­
maktadır.
Sigara sanayiinde dar boğazlar yaratılarak ya­
bancı menşeli sigaralar için pazarın devam etmesi
sağlanmaktadır. Ayrıca sigara sanayimin özel sek­
töre açılması için kamuoyu oluşturulmaktadır. Filit­
reli sigara kuyrukları varken sokaklarda 10 liraya fi­
litreli sigara satılıyor. İlgililer, sigara sorununu basite
irca ederek, arz eksikliğine, dağıtım aksaklıklarına
ve kaynağı belirsiz haberlere bağlıyor. Bu yanlış bir
görüştür.
İçki, tuz meselesini maalesef zaman darlığından
dolayı geçiyorum.
Gelelim çay meselesine; 1974 senesinde yaş çay
yaprağına % 40 zam yapıldı. İşçi ücretlerine de
% 45-50 zam yapıldı; fakat paket çayın fiyatı de­
ğiştirilmedi. Üstelik 850 milyon lira olan zarar 300
milyona düşürüldü. Çayın kalitesi de yükseltildi.
MC. iktidarında ise yaş yaprağa iki yılda ancak % 33
zam yapddı. Paket çaya ise % 40 zam getirildi. Bu
durum iki iktidar arasındaki farkı açık bir şekilde
ortaya koyuyor. Çay alım tahdidinin kaldırdmasıyle,
gübre fiyatının indirilmesini, savunmalarına mesnet
olarak alıyorlar.
Tarım giderlerindeki artışlarla % 27'yi aşan in­
ce devalüasyonlar ve toptan eşya fiyatlarındaki artış­
ları Saym Bakana hatırlatırız.
Tekel başarılı bir pazarlama yapamamaktadır.
Pazarlama yalnız başına Tekelin bir görevi değildir,
kamu teşekkülleri ile birlikte entegre bir sistem ku­
rulmalıdır. Bayi kâr nispetleri tekrar gözden geçiril­
meli ve başbayilik müessesesi kaldırılmalıdır. Kü­
çük esnaf durumunda olan bayilere kredili satış baş­
latılmalıdır.
— 253 —
Download