27 Mayıs 2011 Strateji Notu Endişelere Seçim Molası Dış ticaret açığına yönelik endişeler, Mayıs ayında ĐMKB’de sert satışlara sebep olmuştur. 70.000’den başlayan satış dalgası, TCMB’nin de müdahale edeceği bekletisi ile birlikte 62.500’e kadar sürmüştür. 25 Mayıs toplantısında TCMB’nin politika değişikliğine gitmemesi, finansal istikrar raporunda karşılık oranlarında artışa gerek olmayabileceğinin açıklanması ile birlikte Mayıs ayında yaşanan bu düşüşün bir kısmının geri almasını bekliyoruz. Yurtdışındaki risk alma iştahının yeniden artma işaretleri göstermiş mini bir seçim yükselişini destekleyebilir. 2007 Genel Seçimler 60,000 55,000 50,000 45,000 40,000 07/11/2007 07/18/2007 07/25/2007 08/01/2007 08/08/2007 08/15/2007 08/22/2007 Seçim öncesinde 2007 yılında olduğu gibi mini bir yükseliş hareketi ve seçim sonrasında ise piyasalardaki düşüşün devamını bekliyoruz. Cari Açıktaki Artış (2009-2011) -$55 M il y a r -$35 -$15 $5 A ra lı k K ası E k im E y lü l A ğus t T em H a z ir M ay ı N is a n M a rt Ş ubat O c ak 2011 2010 2009 Seçim sonrasında düşüş beklentimizin nedeni ise 2009 yılından bu yana katlanarak gelen cari açığa yönelik endişelerdir. Genel seçimlerden beklentimiz, mevcut Meclis tablosunun ve Hükümet’in değişmemesidir. Anayasa Mahkemesi’nin 5922 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu’nun her ilden iki milletvekili seçilmesine yönelik maddesini iptal etmesi, partilerin milletvekili sayılarında değişime yol açacaktır. AKP kırsal kesimlerde, büyük şehirlere göre %10-15 daha fazla oy oranına sahiptir. Bu nedenle AKP’nin bir önceki seçimlerde olduğu gibi 341 milletvekili sayısına ulaşamayacağını ve Anayasa değişikliğini referanduma götürecek yeter sayı olan 330’un biraz altında kalabileceğini düşünüyoruz. Piyasalar bu sonucu en iyi senaryonun bir altı senaryo ya da seçim tesellisi olarak yorumlayacaklardır. Anayasa çalışmalarının, 2012 merkezi bütçe çalışmaları nedeniyle en erken 2012 başlarında olmasını bekliyoruz. Bu nedenle piyasalar ve derecelendirme kuruluşları seçim sonuçlarına Anayasa çalışmaları açısından değil, ekonomik önlemler açısından bakacaktır. Seçim sonuçlarının herhangi bir şekilde not artırımı getireceğini düşünmüyor, dış ticaret açığının not artırımını erteleyebileceğini düşünüyoruz. 2011’in sonuna kadar, TCMB’nin ağırlıklı olarak finansal istikrar çerçevesinden dış ticaret açığı ile mücadelesini izlemeye devam edeceğiz. 2011’in son çeyreğinde TCMB dış ticaret açığı ile savaşından galip çıkarsa, yıl sonunda Türkiye’nin kredi notu artırılacaktır. TCMB dış ticaret açığındaki savaşta mağlup gelirse Türkiye’nin kredi notu düşme riski ile karşılaşacaktır. Endişe duymak için piyasaların haklı sebepleri var ama seçime kadar endişe duyacak pek bir sebep yok. Bu nedenle seçime kadar 67.500’e kadar bir tepki hareketi, seçim sonrasında ise yurtdışı piyasalarda risk alma iştahındaki artış/azalışa bağlı olarak kademeli olarak 58.000’ne doğru bir geri çekilme yaşanabileceğini düşünüyoruz. Gökhan Uskuay Global Menkul Değerler/Strateji Müdürü 27/05/2011 2011 Beklentileri Genel Seçimler Türkiye’de 34 yıl sonra ilk kez takvime uygun bir şekilde seçimler gerçekleşecek. 2007 yılındaki referandumla genel seçimlerin süresi dört yıla indirildiği için bir sonraki genel seçimler 2015’te olacak. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından açıklanan geçici listeye göre, seçime girecek siyasi parti sayısı 15 olarak belirlenmiştir. 50.189.930 seçmen oy kullanacaktır. 2007 yılındaki genel seçimlerinde 42.799.303 seçmenin %84.24’ü , 2009 yerel seçimler 48.049.446 seçmenin %85,19’u oy kullanmıştır. 12 Haziran 2011 genel seçimlerinde ilk kez oy kullanacak seçmen sayısı 2.140.484 olacaktır. Seçimlere %85 katılım oranı göz önüne alınırsa 1.819.411 yeni seçmen ve toplamda 42.661.440 seçmenin oy kullanacağını söyleyebiliriz. Seçmen sayılarında önemli bir değişim olmaması, bir önceki seçimlere göre genel bir değişim olasılığını düşürmektedir. 2002 Yılı Genel Seçimler Siyasi Partiler Seçmen Adalet ve Kalkınma Partisi 10,848,704 Cumhuriyet Halk Partisi* 6,114,843 Doğru Yol Partisi 3,004,949 Milliyetçi Hareket Partisi 2,629,808 Genç Parti 2,284,644 Demokratik Halk Par.(DEHAP) 1,933,680 Anavatan Partisi 1,610,207 Bağımsız Adaylar 302,801 Diğer Partiler 3,083,183 Toplam 31,510,018 Toplam Seçmen Katılım Oranı 41,407,015 79.10% 2007 Yılı Genel Seçimler Oran(%) 34.29 19.38 9.54 8.35 7.25 6.14 5.11 0.96 8.98 100 Milletvekili Sayısı 365 177 0 0 0 0 0 8 0 550 Siyasi Partiler Seçmen Oran(%) Adalet ve Kalkınma Partisi 16,327,291 46.58 Cumhuriyet Halk Partisi* 7,317,808 20.88 Milliyetçi Hareket Partisi 5,001,869 14.27 Demokrat Parti 1,898,873 5.42 Bağımsız Adaylar 1,835,486 5.24 Genç Parti 1,064,871 3.04 Saadet Partisi 820,289 2.34 Diğer Partiler 783,195 2.23 Toplam 35,049,682 100 *2007 yılı seçimlerine CHP ve DSP ittifak kurmuştur Toplam Seçmen Katılım Oranı Milletvekili Sayısı 341 112 71 0 26 0 0 0 550 42,799,303 84.24% 2002 ve 2007 yılı genel seçim sonuçları incelendiğinde oy oranlarının pek de önemli olmadığı, milletvekili sayılarının etkili olduğu görülmektedir. AK Parti %34,29 oy oranı ile 2002 seçimlerinde 365 milletvekili çıkarırken, 2007 yılı seçimlerinde %46,58 oy oranı ile 341 milletvekili çıkarmıştır. Bu önemli farkın nedeni Meclis’te temsil edilen parti sayısı ile ilişkilidir. 276 milletvekili çıkaran parti tek parti iktidarı olmak için, 330-367 arasında milletvekili anayasa değişikliğini referanduma götürmek için, 367 üzerindeki milletvekili anayasa değişikliği için yeterli sayıdır. Milletvekili sayısını en çok etkiliyecek gelişme Meclis’e girecek parti sayısıdır. Seçimlerde %10 barajı uygulanması nedeniyle seçmenler, barajı aşacak partilerde yoğunlaşmaktadır. 2002 yılında seçmenin %53,67’sinin iradesi temsil edilirken, 2007 yılında %81,73’ü temsil edilmiştir. Bu yoğunlaşmanın 2011 Genel seçimlerinde de devam etmesini bekliyoruz. 2007 seçimlerinde 1.064.871 oya sahip Genç Parti seçimlere katılmayacağını açıkladı. Saadet Partisi’nin Genel Başkanı Necmettin Erbakan’ın vefat etmesi, Saadet Partisi eski Genel Başkanı Numan Kurtuluş’un Halkın Sesi Partisi’ni kurması ile baraj altı partiler daha zayıflamıştır. Baraj altında partilerden Demokrat Parti ile Bağımsız Türkiye Partisi’nin ittifakının etkisi olmayacaktır. Baraj altında kalan partilerden, baraj üstü partilere yönelim olacaktır. MHP, bir önceki seçimlere göre %12 seçmen sayısı kaybı olması durumunda baraj altında kalacaktır. Yeni seçmenlerin oy kullanacak olması, baraj altındaki partilerden baraj üzerindeki partilere yönelimin yaşanmaya devam etmesi nedeniyle MHP’nin baraj altında olması olasılığını düşük buluyoruz. 2011-2015 yılında Meclis’in yeniden üç partili olma olasılığı yüksektir. Global Menkul Değerler 2 27/05/2011 2011 Beklentileri Nüfusu iki milletvekili çıkarmak için yeterli olmayan illere iki milletvekili çıkarma hakkı tanıyan 5922 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu'nun ilgili hükmünün Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmesi ve 2010 yılı nüfus rakamlarına göre Yüksek Seçim Kurulu illere göre milletvekili dağılımında değişikliğe gitti. Yeni dağılıma göre, Ankara'nın milletvekili sayısı 3, Đstanbul'un 15, Đzmir, Bursa, Gaziantep ve Kocaeli'nin ise milletvekili sayıları 2'şer arttı. Sakarya, Antalya, Tekirdağ, Diyarbakır, Şanlıurfa, Van, Şırnak ve Kayseri illeri ise milletvekili sayılarını birer artırdı. Afyonkarahisar, Konya, Tokat, Trabzon ve Yozgat'ın milletvekili sayıları 2'şer azalırken, Ağrı, Aydın, Bitlis, Çankırı, Çorum, Edirne, Erzincan, Erzurum, Giresun, Isparta, Mersin, Kastamonu, Kırşehir, Kütahya, Malatya, Ordu, Sinop, Sivas, Aksaray, Bayburt, Karaman, Kırıkkale ve Karabük'ün milletvekili sayıları ise birer azaldı. Đki milletvekili azalan illerde 2007 sonuçlarına göre, AKP’nin Afyonkarahisar’da %54,09 oy ve 5 milletvekili, Konya’da %64,84 oy ile 13 milletvekili, Tokat %51,93 oy oranı ile 5 milletvekili, Trabzon %56,54 oy ve 6 milletvekili ile Yozgat %62,90 ile 5 milletvekili çıkarmıştır. Tek milletvekili azalan illerde ise Mersin’de MHP ve Edirne’de CHP geçen seçimlerde birinci çıkarken, diğer 21 ilde AKP birinci çıkmıştır. AKP yeni milletvekili dağılımından en fazla olumsuz etkilenen parti konumundadır. 29 ilde çıkan milletvekili sayısı, 14 ile dağıtılmıştır. 15 milletvekili artışı ile Đstanbul ön plandadır. AKP’nin yeni dağılımda yaşanan dezavantajı lehine çevirmesi için Đstanbul ve Ankara’da daha fazla oy alması gerekmektedir. Fakat Türkiye’de %10 baraj sistemi D’Hondt yöntemine göre belirlenmiştir. Bu sisteme göre en yüksek oyu alan parti bir milletvekili çıkardıktan sonra alınan en yüksek oy iki, üçe ve dörde bölünmek suretiyle diğer en yüksek oy alan partilere dağıtılmaktadır. Bu yüzden AKP’nin seçmen sayısı az olan yerlerde kaybettiği milletvekili sayısını çıkarması oldukça zor olacak ve geçen sene olduğu gibi %46,58 oy oranına göre bile 15-20 arasında bir milletvekili kaybı olacaktır. Bu da AKP’nin kritik milletvekili sayısı olan 330’un altında bir milletvekili çıkarmasına neden olacaktır. Piyasa beklentisini oluşturan anketler AKP CHP MHP SP Bağımsızlar Diğer ORC 49.5 25.2 11.3 6.8 5.1 2.1 TOPLAM 100 AKP CHP MHP SP Bağımsızlar DP Diğer ĐKSara 45.5 30.5 13.1 2.1 6.4 1 1.5 TOPLAM 100.0 AKP CHP MHP SP BDP Diğer Has Parti BBP Andy-ar 48.2 26.8 11.2 1.2 5.8 2.5 2.1 2.2 TOPLAM 100 Global Menkul Değerler AKP CHP MHP BDP Diğer GENAR 48.7 25.2 11.9 6.4 7.8 TOPLAM 100 AKP CHP MHP BDP Diğer Konsensus 46.4 25.8 13.6 5.7 8.5 TOPLAM 100 AKP CHP MHP BDP SP DP Diğer AKAM 38.6 32.3 10.3 6.4 4.7 3.4 4.3 TOPLAM 100 AKP CHP MHP Diğer TOPLAM Metropol 48.5 28.5 13.0 10 100 3 27/05/2011 2011 Beklentileri AKP’nin %45-50, CHP’nin %25-27 ve MHP’nin %11-14 arasında oy alması bekleniyor. Seçim anketlerinde belirginlik olmasına karşın, milletvekili dağılımları önemli değişilik gösteriyor. Üç partili bir Meclis’te AKP’nin 310-340, CHP’nin 140-160, MHP’nin 45-55 arasında bir milletvekili dağılımı olabilir. MHP’nin barajı aşamadığı bir durumda ise AKP 330-367 arasında bir milletvekili sayısını garantiliyor. Seçim anketlerine ve ana senaryomuza göre; AKP yeniden tek başına iktidar olacak ama tek başına anayasayı değiştirecek ya da referanduma götürecek milletvekili sayısına erişemeyecektir. AKP’nin 330 milletvekili sayısının altında kalması durumunda; seçimler sonrasında yeni Anayasa çalışmalarında siyasi uzlaşma gerekecektir. Seçimler sonrasında ilk etapta siyasi uzlaşma çabaları Anayasa tartışmaları çerçevesinde siyaseti ön plana çıkarıp, ekonominin geri planda kalabilecek olması piyasalar tarafında kötü bir algılama yaratabilir. Seçim sonrasında alınacak ekonomik tedbirler ise bu kötü algılamayı orta vadede ortadan kaldırabilir. Seçimlerin Öncesi ve Sonrası Piyasalar TCMB Kasım ayından bu yana düşük düzeyde politika faizi, geniş faiz koridoru ve yüksek zorunlu karşılık oranları politikasını belirleyerek parasal sıkılaştırma gerçekleştirmiştir. TCMB bu müdahalesiyle Kasım ayından bu yana 40 milyar TL likidite çekmiştir. Kısa vadeli faiz oranlarının düşürülmesi ve likidite azalışı ile birlikte uzun vadeli faiz oranlarını beklendiği gibi yükseltmiştir. Farklı vadelerde gerçekleştirilen karşılık oranlarında artış ile tasarrufların vadesi uzatılmıştır. TCMB bu politika ile birlikte 2011’in ikinci çeyreğinden itibaren iç talepte etkisini görmesini beklemiş ama istenen etki gerçekleşmemiştir. Uygulanan politikaların cari açık üzerinde etkisi olmazken, bankacılık sektöründeki hızlı kredi artışını ancak durdurmuştur. Bankacılık sektöründe yıllık kredi artış oranı %36 olup, TCMB’nin yıl sonu hedefi olan %20-25 aralığından hala oldukça uzaktır. Mayıs-Eylül ayları arasında kredilerde mevsimsel bir düşüş gerçekleşecektir. Eylül-Aralık döneminde kredilerde talep hızla yeniden artacaktır. Yıl sonu ortalama enflasyon hedefi %5,9’dan %6,9’a çıkarılırken, yıl sonunda kredilerdeki artışın %20-25 aralığına gerilemesi için TCMB, 2011’in ikinci yarısında karşılık oranlarında ve faizlerde daha sert bir artırım eğilimine girecektir. Yıllık Kredi Büyümesi (% ) 50.00% 45.00% 40.00% 35.00% 30.00% 25.00% 20.00% 15.00% 10.00% 5.00% 0.00% 25 /0 4/ 20 08 08 /0 8/ 20 08 21 /1 1/ 20 08 06 /0 3/ 20 09 19 /0 6/ 20 09 02 /1 0/ 20 09 15 /0 1/ 20 10 30 /0 4/ 20 10 13 /0 8/ 20 10 26 /1 1/ 20 10 11 /0 3/ 20 11 -5.00% Global Menkul Değerler 4 27/05/2011 2011 Beklentileri Kredi hacmindeki büyümenin cari açık üzerindeki negatif etkisini azaltmak isteyen Merkez Bankası’nın peşpeşe aldığı önlemler, cari açıktaki artışın önüne geçememiştir. TCMB, 25 Mayıs’taki toplantısında, Mart ayındaki rekor dış ticaret açığı ve kredilerde artışa rağmen ek bir önlem almamış ve alınan önlemlerin etkisini bekleyeceğini açıklamıştır. 2010 yılı Mart ayında 4,3 milyar dolar açık veren cari işlemler hesabı, bu yılın aynı ayında yüzde 128 oranında artarak 9,8 milyar dolar açık verdi. 12 ay birikimli cari işlemler dengesi ise 60,5 milyar dolar düzeyine ulaştı. 2010 yılındaki 48,4 milyar $ cari açık, 2011’in ilk üç ayında 22,18 milyar $ seviyesinde olmuştur. Eylül ayı sonunda 60 milyar $ cari açık beklentimiz varken, yılı 75-85 milyar $ cari açık ile tamamlayabiliriz. Geçen seneye göre iki katlık bir artışa denk gelen cari açıkla gidiyoruz ve özellikle sonbahar ve kış aylarında bu hız ile ekonominin virajı alamaması yüksek bir ihtimal olarak gözüküyor. Cari açıktaki bozulmanın arkasındaki momentumun, TL’nin değer kaybetmesi ya da yüksek mali kesintiler olmadan durdurulamayacağına inanıyoruz. Piyasaların bu kadar endişesine rağmen, TCMB ve Hükümet oldukça sakin bir davranış gerçekleştirmektedir. Piyasaların bu kadar endişeli olmasının nedeni, politika yapıcılığının sakinliğidir. 12 aylık cari işlemler dengesi (milyon $) 20 11 20 10 20 09 20 08 20 07 20 06 20 05 -10.000 20 04 20 03 0 -20.000 -30.000 -40.000 -50.000 -60.000 -70.000 Seçime kadar olan dönem, piyasaların yaz boyunca en rahat dönemidir. 31 Mayıs’ta açıklanacak Nisan ayı dış ticaret rakamları ve Mayıs ayı enflasyon rakamları haricinde önemli bir ekonomik data akışı gerçekleşmeyecektir. Mayıs ayı enflasyonuna yönelik uyarı TCMB’den gelmiş ve piyasa beklentilerini yükseltmiştir. Mayıs ayı enflasyonda yaşanacak bir yükseliş de fiyatlardadır. Cari açık endişeleri ve TCMB ile Hükümet’in dış ticaret açığına yönelik nüdahale beklentileri artık seçim sonrasının gündemidir. Endişelere seçim arası zamanıdır. Dış ticaret açığına yönelik müdahale beklentileri seçim sonrasına ertlenecetir. TCMB ve Hükümet’ten müdahale gelmezse, piyasa baskısı gelecektir. Piyasalarda küçük çaplı bir seçim yükselişini 12 Haziran tarihine kadar gerçekleştiğini görebiliriz. Mayıs ayında yurtdışında gelişmekte olan ülkelerde yaşanan satışlar sonrasında risk alma iştahında artış ĐMKB’ye destek verebilir. Seçime kadar daha rahat bir dönem görünmektedir. Seçime kadar dönemde ĐMKB’de 67.500’ün görülebileceğini düşünüyoruz. Cari seviyelere göre sınırlı bir mini seçim yükselişidir. Dış ticaret açığına yönelik endişelerin yarattığı düşüşün bir tepkisi olarak gerçekleşecek seçim yükselişinin ardından yoğun bir ekonomik ve siyasi gündem ile karşılaşılacaktır. 24. Dönem Meclis’i YSK’nın ilanı sonrasında tahmini olarak 20 Haziran günü toplanacak ve milletvekillerinin yemin töreni gerçekleşecek. Yemin töreni sonrasında Haziran’ın son haftasında Meclis Başkanı seçilmesine yönelik toplantı gerçekleşecek. Hiçbir parti toplam Meclis çoğunluğun 2/3’ünü sağlayamayacağı için, Meclis Başkanı seçimi için Meclis dört kez toplanacak. 1 Temmuz’a kadar Başkan seçilecek. Global Menkul Değerler 5 27/05/2011 2011 Beklentileri Meclis Başkanı seçildikten sonra TBMM Başkanlık Divanı oluşacak ve 61. Hükümet’in kuruluş ve güven oyu oylaması gerçekleşecek. Cumhurbaşkan’ı Abdullah Gül Hükümet’i kurmak için çoğunluğa sahip partinin Başkanı’na hükümeti kurma görevi verecek. Yeni Bankalar kurulu ise hükümetin kurulmasına mütakip bir hafta içerisinde kurulacak. Temmuz’un ikinci yarısında sürecin tamamlanmasını, Ağustos ayında Ramazan ayı ve Meclis’in yeniden tatile girmesini bekliyoruz. Yaz dönemi siyasi açıdan 24. Dönem Meclis’in kurulması ve Meclis’in tatile çıkması ile gerçekleşecek. Eylül ayı ile birlikte 2012 yılı merkezi bütçe görüşülmeye başlanacak. Seçim sonrasında ise Meclis’in merkezi bütçe görüşmelerine yönelik yoğun bir dönem bekliyor. Seçimler sonrasında ekonomik takvim, siyasi takvime göre daha yoğun olacak. Seçimler sonrasındaki sabah Nisan ayı cari işlemler açığı, 15 Haziran Đşsizlik oranı, 23 Haziran’da TCMB PPK toplantısı, 30 Haziran’da Nisan ayı Dış Ticaret Açığı ve 1. çeyrek GSYIH verileri açıklanacak. TCMB’nin PPK toplantısından bir gün önce ise FED’in PPK toplantısı düzenlenecek. Haziran ayının son haftası TCMB ve FED, 2011 yılının en kritik toplantısını gerçekleştirecek. FED’in, Haziran ayının sonunda bitecek ikincil parasal gevşeme programı sonrasında piyasalara vereceği mesaj ve ardından bu mesajın bir gün sonrasında gerçekleştirilecek TCMB toplantısı önemli olacak. FED politikaları için nasıl bir dönemin sonu geliyorsa, TCMB için de bir dönemin sonu geliyıor. TCMB karşılık oranlarında yaşanan artışın etkisinin 2. Çeyrek boyunca görüleceğini belirtmişti. Fakat ikinci çeyrek boyunca bir iyileşme gerçekleşmedi. TCMB yayınladığı enflasyon raporunda 2011 yılının ikinci yarısından itibaren sıkılaştırma olacağının altını çizmiştir. 23 Haziran’da toplantısından itibaren piyasalarda haftalık faiz oranlarındada bir artış beklentisi doğacaktır. TÜRKĐYE'NĐN KREDĐ NOTLARI Moody's Standard & Poor's Fitch 05.10.2010 Ba2 (pozitif görünüm) 19.02.2010 BB (pozitif görünüm) 24.11.2010 BB+ 08.01.2010 Ba2 (durağan görünüm) 18.09.2009 BB- (durağan görünüm) 03.12.2009 BB+ (pozitif görünüm) (durağan görünüm) 17.09.2009 Ba3 (pozitif görünüm) 04.04.2008 BB- (negatif görünüm) 27.10.2009 BB- (pozitif görünüm) 14.12.2005 Ba3 (durağan görünüm) 23.01.2006 BB- (pozitif görünüm) 14.01.2009 BB- (durağan görünüm) 11.02.2005 B1 (pozitif görünüm) 17.08.2004 BB- (durağan görünüm) 18.08.2006 BB- (durağan görünüm) 21.10.2003 B1 (durağan görünüm) 08.03.2004 B+ (pozitif görünüm) 06.12.2005 BB- (pozitif görünüm) 16.10.2003 B+ (durağan görünüm) 13.01.2005 BB- (durağan görünüm) 28.07.2003 B (durağan görünüm) 25.08.2004 B+ (pozitif görünümle izle) 09.02.2004 B+ (durağan görünüm) 25.09.2003 B (pozitif görünümle izle) 25.03.2003 B- (negatif görünüm) Derecelendirme kuruluşlarının seçim sonrasında yapacağı değerlendirmeler, piyasalar için önemli olacak. Fitch Türkiye’nin kredi notu artırımı ile ilgili izlemede bulunuyor ve bu izlemenin not artırımı ile seçimler sonrasında gerçekleştirebileceği belirtilmişti. Mart ayında yine Fitch’in değerlendirmelerinde emtia fiyatlarının ve cari açıktaki artış ve TCMB’nin attığı adımların etkisizliğine atıf vardı. S&P, Nisan ayında Türkiye’nin kredi notunu teyit etti ve yeni bir not artırımı için 2012 merkezi bütçesini beklediğini açıkladı. S&P tarafından beklenenin, 2012 yılı bütçe rakamlarından çok, cari açık rakamın ulaşacağı seviye olduğunu düşünüyoruz. Derecelendirme kuruluşlarının seçim sonrasında dış ticaret endişelerine bağlı olarak bir not artırımı gerçekleştirmesini beklemiyoruz. Seçim sonrasında not artırımı beklemiyoruz. Cari açık endişelerini yatıştıracak önlemlerin alınmaması ya da alınması sonrasında oluşacak tabloya göre derecelendirme kuruluşları Türkiye’nin ya notunu artıracaklardır ya da notunu düşüreceklerdir. 2011’in ikinci yarısı büyük riskler ve belki de getiriler ile doludur. Fakat kesin olan müdahalelerin ya da müdahale gelmeyişinin etkilerinin finansal piyaslarda dalga yaratacağıdır. Seçim sonrasında ise piyasalarda yeni bir düşüş dalgası ile birlikte kademeli olarak 58.000’ne bir gerileme yaşanabileceğini düşünüyoruz. Global Menkul Değerler 6 2011 Beklentileri 27/05/2011 Seçim Öncesi Portföy Öneri Listemiz Garanti Bank (GARAN) ve Halkbank (HALKB)’ı geçen iki hafta içinde endekse göre sırasıyla %2,9 ve %3,1’lik düşük performans sergilemeleri nedeniyle portföyümüze dahil ettik. Đki bankanın da yüksek olasılıkla Merkez Bankası Toplantısı sonrasında diğer bankalardan daha iyi performans göstereceği kanaatindeyiz. Akenerji (AKENR) 2011’in ilk çeyrek bilançolarını olumlu olarak değerlendiriyoruz. Şirketin yeni hidroelektrik santralinin katkısı görülmeye başlandı. Ek olarak, ana hissedarlar Akkök ve CEZ, Akenerji’deki %75’lik payları için teklifleri değerlendiriyolar ki, bu pozitif bir etki yaratacaktır. Koç Holding’in %41’ine sahip olduğu Aygaz ve Sabancı Holding’in %50’sine sahip olduğu EnerjiSA, Akenerji’nin varlıkları ile ilgilendiklerini açıkladılar. Haziran ayında hisse satışı ya da varlık satışına bağlı olarak hisseye pozitif bir yansıma bekliyoruz. Aynı zamanda seçim sonrasında elektrik ve doğalgaz fiyat ayarlamalarının yine Akenerji’yi olumlu yönde etkilemesini bekliyoruz. BĐM (BIMAS) 2011’in 1. Çeyrek finansallarında kanıtlandığı üzere, yıllık bazda sürdürülen güçlü marjların hisse fiyatı üzerinde pozitif etkisinin görülmesini bekliyoruz. BIM’in güçlü nakit pozisyonunu, iyi kurulu iş modeli ve geniş mağaza zinciri bulunmaktadır. Enka Đnşaat (ENKAI): Yakında sonucunun ilan edilmesi beklenen Umman’daki inşaat işi ve 1,500MW doğalgaz ateşlemeli santral ihalesi beklentisinin hisseyi olumlu etkilemesini bekliyoruz. Şirketin hisseleri ĐMKB’ye göre son 12 ayda %5 düşük performans, yılbaşından bugüne ise %8 yüksek performans gösterdi. Reysaş (RYSAS), finansallardaki iyileşmenin beraberinde inandırıcı değerlemenin yatırımcının dikkatini çekeceğine inanıyoruz. Son açıklanan ilk çeyrek sonuçları, artan lojistik hacimleri ve yüksek marjlı segmentlerin katkısıyla daha iyi işletme sonuçlarını ortaya çıkarmıştır. Finansallardaki iyileşmeye rağmen hisse performansı zayıf kalmaktadır. Şirketin, önemli gizli değerle sahip bağlı otaklıklarıyla cazip bir şekilde değerlendiğine inanmaya devam ediyoruz. Bu durum, piyasa yükseldiğinde bazı yatırımcıların dikkatini çekecektir. TAV Havalimanları Holding (TAVHL)’i güçlü euro ve Nisan ayındaki etkileyici yolcu verileriyle 2011’in ikinci çeyreğine yapılan iyi başlangıç sebebiyle portföyümüzde tutuyoruz. Şirketin 2011 yılındaki operasyonel performansının da etkileyici olacağını düşünüyoruz. Turkcell (TCELL) hisse senedinin değerleme açısından cazip olduğunu düşünüyoruz. Şirket hisseleri ĐMKB’ye göre yılbaşından bugüne %13 daha düşük performans gösterdi. 21 Nisan 2011’de yapılan son genel kurul toplantısında karar alınamayan temettüler için herhangi bir pozitif süpriz şirket hisselerini olumlu etkileyecektir. Eğer gelecek iki hafta için yükselen piyasa stratejimiz gerçekleşmezse, şirket hisselerinin savunma etkisinin portföyü desteklemesini bekliyoruz. Tofaş (TOASO)’ı geçen ay piyasanın %7 altında performans göstermesinin ardından portföyümüzde tutmaya devam ediyoruz. 2011 yılının 1. çeyreği için operasyonel karlılık beklentileri karşıladı ancak faaliyet dışı yasal hükümlerden dolayı beklentinin altında kalan net kar, şirket hisselerinin baskı altında kalmasına neden oldu. Hisse performansında bir canlanma bekliyoruz. Global Menkul Değerler 7 2011 Beklentileri 27/05/2011 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danısmanlıgı kapsamında degildir. Yatırım danısmanlıgı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim sirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müsteri arasında imzalanacak yatırım danısmanlıgı sözlesmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kisisel görüslerine dayanmaktadır. Bu görüsler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar dogurmayabilir. Bu yayında yer alan bilgiler, güvenilir olduguna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmis olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliginden ve ticari amaçlı islemlerde kullanılmasından dogabilecek zararlardan Global Menkul Degerler A.S. hiçbir sekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Bu yayında yer alan görüs ve düsüncelerin Global Menkul Degerler A.S. yönetimi için hiçbir baglayıcılıgı yoktur. Global Menkul Degerler A.S. yayında adı geçen sirketlerin menkul kıymetini portföyünde bulundurabilir ve/veya bu sirketlere danısmanlık hizmeti verebilir. Global Menkul Değerler 8