MUVAHHiDLER na??am ii mevlidi'n-nebiyyi'l-mu'a?? am'ı gibi birçok eser kaleme alındı. Abdülvahid el-Merraküşl'nin el-Mu'cib ii al)bô.ri'l-Magrib'i. İbn Sahibüssalat'ın elMen bi'l-imô.me'si, Beyzak'ın (EbQ Bekir b. Ali es-San hacl) A]Jbô.rü'l-Mehdi'si ve Ebu Muhammed Hasan b. Ali İbnü'l-Kat­ tan'ın Na?m ü'l-cüm ô.n'ı dönemin Muvahhidler üzerine kaleme alınmış tarihlerdendi. Taceddin İbn Hameveyh ve İbn Hubeyş de devrin tarihçileri arasında yer alır. Mağ­ ribli denizciler Afrika ' nın Atlas Okyanusu kıyılarının bir kısmını ve bunlara yakın adaları keşfettiler. Tıp ilmi özel bir öneme mazhar oldu. Sarayda Ebu Mervan Abdülmelik b. Ebü'I-Ala b. Zühr ve oğlu Ebu Bekir Muhammed, Vezir Abdülmelik b. Kasım elKurtub'i, İbn Tufeyl, Ebu Abdullah Muhammed b. Sahnun, EbQ Ca'fer Ahmed b. Sabık el-Kurtub'i ve İbn Rüşd gibi çoğu Endülüs kökenli çok sayıda hekim görev yaptı ; bunlardan başka kadın hekimler de bulunmaktaydı . Hastaların tedavisi için büyük b'imaristanlar inşa edildi. Kimya alanında İbnü'n-Nakarat el-Ceyyan'i. İbnü't­ Tatel'i, Ebü't-Tavac'in el-Kütam'i önde gelen bilim adamları idi. Edebiyat sahasında da büyük gelişmeler oldu. İbn Hişam elLahm'i, lsa b. Abdülaz'iz el-Cezul'i, İbnü 'l­ Murahhal gibi dilcilerle Ebü'I-Abbas elCerav'i, Kartacenn'i, İbn Habbaze ve özellikle Endülüs'te Hafsa er-Rekuniyye, Ebu Hafs İbn Ömer el-Kurtubi ve Zeyneb bint Ziyad gibi çok sayıda şair yetişti. Din! anlayışlarının etkisiyle Muvahhid halifeleri görkemli saraylar inşa ettirmemişler, buna karşılık dünyanın en büyük camileri arasında yer alan. özellikle minareleriyle ünlü Tinmellel, Merakeş'teki Kütübiyye ve Rabat'taki Hassan camileri ile İşbiliye Ulucamii'nin örnek oluşturduğu din! mimariye ve askeri mimariye önem vermişlerdir (bk. ENDÜLÜS [Sanat ]; İŞBiLİYE; KÜTÜBİYYE CAMİİ; MAGRİB [Mimari]). Muvahhidler'in İ kab savaşına kadar Mağ­ rib ve Endülüs'te sağladığı siyasi istikrar tarımda ve ekonominin diğer alanlarında etkisini göstermiş. bu bölgeler tarihlerinin en müreffeh dönemlerinden birini yaşa ­ mıştır. Mevcut bazı veriler Fas şehrinde Nasır-Lid'inillah döneminde 3900 dokuma, 116 boya, on iki demir, yirmi yedi sabun. 400 kağıt, seksen altı deri işleme. on bir cam ve 135 inşaat malzemesi atölyesi , 472 su değirmeni, 1170 fırın, 180 çömlekçi. 9082 dükkan ve iki darphane olduğu­ nu göstermektedir. Yine aynı verilerden şehirde doksan üçü umumi 135 hamam, seksen pınar, 785 cami ve 467 han bulunduğu öğrenilmektedir. 412 şadi MUVAHHiD HÜKÜMDARLARI 524 (1130) ibn TOmert Abdülm ü'min b. Ali ei-KOm1 EbO Ya'küb EbCı YCısuf YCısuf Ya'küb ei-Mansor-Billah 580 (1184l Muhammed YOsuf ı. 524 (1130) b. Abdülmü'min 558 (1163) en-Nasır - Lidinillah ei- M üstansır- 595 (1199) 610 (1213) Billah 620 (1224) Abdülvahid ei-Mahlü' EbCı Muhammed Abdullah el-Adil 621 (1224) EbCı Zekeriyya Yahya ei-Mu'tasım- Billah 624-633 (1227 -1235) Ebü 'I-Aia (Uial idris ei-Me'mCın 624 (1227) 11. Abdülvahid er-Resid 630 (1232) Ebü 'I-Hasan Ali es-Said 640 (1242) ömer el-M urtaza 646 (1248) Ebü' I-Aia EbCı DebbCıs el-vasi~ - Billah 665-668 (1266-1269) BİBLİYOGRAFYA : İbn Sahibüssalat, el-Men bi'l-imame (nşr. Abdülhad1 et-Taz1), Bağdad 1979; İbnü ' I-Eslr, elKamil, XIII , bk. İndeks; Abdülvahid ei-Merraküşi, ei-Mu'cib (nşr. M. Said el-lryan- M. ei -Arab1). Darülbeyza 1978, s. 262 vd.; a.mlf., Veşa'i~u'I-Mu­ rabı(fn ve'I-Muval).l).idfn (nşr. Hüseyin MGnis), Kahire 1997; İbnü'I-Kattan ei-Merraküşi, Na;g:mü'lcüman (nşr. Mahmud Ali Mekk1), Rabat 1974; İbn izari, ei-Beyanü 'l-mugrib (Kettan1); İbn Ebu Zer', ei-Enfsü'l-mutrib, Rabat 1972, s. 172-277; İbnü'I-Hatib. A'malü'l-a'lam (nşr. E. Levi-Provençal), Beyrut 1956, s. 265 vd.; ei-Hulelü'l-mevşiyy e fi ?ikri'l-al]bari'I-Merraküşiyye (nşr. Süheyl Zekkar - Abdü lkadir Zim ame). Darülbeyza 1399/1979, s. 103-170; İbn Haldun. ei-'İber, VI, 225 vd. ; Kalkaşendi, Şubl).u'l-a'şa (Şemseddin). bk. İndeks ; Ebu Abdullah ez-Zerkeş1, Tarfl]u'ddevleteyni'I-Muval).l).idiyye ve'I-Hafşiyye (n ş r. Muhammed Madıa), Tunus 1386/1966; Makkari, Ne{f:ıu Hib, VIII, bk. İndeks; Selavi, ei-İsti~şa (nşr. Ca'fer en-Nasır1 - Muhammed en -N asıri), Darülbeyza 1954, ll, 71 vd.; E. Levi-Provençal, Mecmü'u resa'ilMuvaf:ı/:ıidiyye, Rabat 1941; A. Huici Miranda. Historia politica del Imperio Almohade, Tetuan 1956-57, I-ll; M. Abdullah inan, 'Aşrü'I-Murabıtin ve'l-Muval).f:ıidfn, Kahire 138384/1964, 1-11; Abdullah Ali Allam, ed-Devletü'l-Muvaf:ıf:ıidiyye bi'l-Magrib fi 'ahdi 'Abdilmü'min, Kahire 1968; Roger le Tourneau, The Almahad Mavement in North Africa in the Twel{th and Thirteenth Centuries, Princeton 1969; Meraci' Akile Gannay. [fıyamü devleti 'l-Muval).l).idin, Bingazi 1970; Muhammed ei-Menuni. el-'Ulüm ve'ladab ve'l-fünün 'ala 'ahdi'l-Muvaf:ı/:ıidin, Rabat 1977; Subh Aiş , Nem/i?ic mine'l-fenni'l-mi'mari el-Muval).f:ıidi bi'l-Magrib, Mağrib 1977; Hasan Ali Hasan. el-fjaçlaretü '1-İslamiyye fi'l-Magrib ve'lEndelüs: 'Aşrü'l-Murabıtin ve 'l-Muval).f:ıidin, Kahire 1980; İbtisam M eri Halefullah, el- 'Ala~lit beyne 'l-l] ilafeti 'l-Muvaf:ıf:ıidiyye ve'l-meşri~ı'l­ İslami, Kahire 1405/ 1985; Hüseyin Munis, Tari- l]u'l-Magrib ve f:ıaçlaretü h, Beyrut 1412/1992, 11/2, s. 61-204; İzzeddin ömer Musa, el-Muvat:ı­ f:ıidün fi'l-garbi'l-İslami, Beyrut 1991 ; M. Fletcher, "Al-Andalus and North Africa in the Alıno­ had Ideology", The Legacy of Muslim Spain (ed. S. H. ]ayyusi) , Leiden 1992, 1, 235-258; Kemal Seyyid Ebu Mustafa, Taril] u'l-Endelüs el-i~ti- fi 'aşri devleteyi'l-Murabıtin ve'l-Muvaf:ı­ f:ıidin, İskenderiye, ts. (Merkezü'l-iskenderiyye li' l-kitab); Adnan Adıgüzel, el-Mehdi Muhammed İbn Tümert ve Muvahhidler Devleti'nin Kuruluşu (yüksek lisa ns tezi, I 998), AÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü ; Ali Muhammed Muhammed es-Sallabl, Devletü'l-Muvaf:ıf:ıidin, Arnman 1998; Stanley E. Lane Poole, "On the Coins of Muvahhids in the British Museum", Coins and Coinage of North Africa (ed . Fuat SezgLn), Frankfurt 2003, 1, 127 -150; Lütfi Şeyban. Reconquista: Endülüs'te Müslüman-Hristiyan İlişkileri, İstanbul 2003, tür.yer.; Muhammed Muhammed ei-Kehlavi, Mesacidü 'l-Magrib ve'l-Endelüs fi 'aşri'I-MuvaJ:ıf:ıidin, Kahire, ts.; W. M. Watt. "Philosophy and Social Structure in Alıno ­ had Spain", /Q, Vlll/1-2 (1964). s. 46-51 ; Madeleine de Gogorza Fletcher, "The Anthropological Cantext of Almahad History", Hesperis Tamu da, XXVI-XXVII, Rabat 1988-89, s. 25-49; Ali Ahmed, "el-Muvahhidun ve Benü Ganiye" , Dirasat tarll]iyye, sy. 31-32 ( 1989). s. 187 -196; L O'Connor. "The Fall of the Almahad Empire in the Eyes of Modern Spanish Historians", Islam and Christian-Muslim Relations, XIV/2, Birmingham 2003, s. 145-162; Şinasi Altundağ , "Muvahhidler", İA , VIII, 765-773; M. Shatzmiller. "alMuval)l:ıidün", EF (Ing.). VII, 801-807; Ch. Evert. "Alrnohad Art", Dictionary of the Middle Ages (ed.]. R. Strayer). New York 1989, 1, 191-193. Iii MEHMET ÖzDEMİR MUVAKKİT, Salih Sıdkı (1825- 1888) L Bosna- H ersekli tarihçi_ _j Saraybosna'da (Sarayevo) doğdu. BabaHüseyin, dedesinin adı Fazlullah'tır. Bu sebeple Hacıhüseyinzade (Hacıhü­ seyinoviç) diye tanınmıştır. Çayniçe kasabasından olan ailesi XIX. yüzyılın ilk yarısında Saraybosna'ya yerleşmiştir. Bazı kaynaklarda Salih Sıdkı'nın Çayniçe'de doğduğu belirtilir. İlk öğrenimini Saraybosna'da tamamladıktan sonra Drvenija Medresesrne girdi. Burada Ahmed Efendi b. Tahir Efendizade'nin talebesi oldu. Mezun olunca bir süre astronomiyle ilgilendi ve bir Osmanlı zabitinden zaman ölçüm ve tesbitiyle (mlkat) takvim konularında ders aldı. 1859'da Gazi Hüsrev Bey Camii haremi içinde yaptırılan muvakkithaneye muvakkit tayin edildi. Bu sebeple "Muvakkit" (Muvekkit) unvanıyla tanındı. Ölümüne kadar otuz yıl bu vazifede kaldı. Ayrıca Gazi Hüsrev Bey Kütüphanesi'nde kütüphanecilik görevini de üstlendi. 1864'te b uranın ikinci hafız-ı kütübü idi. Uzun bir süre Bosna- Hersek takvimini de hazırlayan Muvakkit 12 Mart 1888'de Saraybosna'da vefat etti ve Vinograd Camii haziresine defnedildi. EserlerL Arapça, Türkçe, Farsça bilen Salih Sıdkı özellikle tarih ve takvime dair bazı çalışmalar yapmıştır. Kaynaklarda masının adı MUVAKKiTHANE tematik, feraiz, kaligrafi ve mühendislikle ilgili araştırmaları olduğu, astronomi ilmine ait bir mecmuada bazı ilmi notları yanında (Muhamed Hadzijahic, IX/I 7 1ı 935-361. s. 221-222) bir eserinin de bulunduğu zikredilmiş olmakla birlikte böyle bir esere rastlanmamıştır (SabanoviC, s. 593) Kendisinin haz ı rladığ ı iki mücessem küre bugün Gazi Hüsrev Bey Kütüphanesi'nde korunmaktadır. Bunlardan biri 1878'de, diğeri daha geç bir tarihte yapılmıştır. Muvakkithanedeki görevi esnasında Bosna- Hersek için hazırladığı takvim vilayetin neşrettiği Bosna Salname leri'nde (1866) yer almıştır (Nurudinovic, X-Xl 11960-61 1. s. 253-265) Salih Sıdkı ' nın en önemli eseri Türkçe kaleme aldığı Tarih-i Bosna'dır. Olayları kronolojik sırayla ayrıntı lı biçimde anlatan eser Bosna'daki valilerin değişimin i esas alır ve Bosna'nın 1414'ten 1878'e kadar olan dönemini kapsar. Ancak XV-XVII. yüzyıllara dair verilen bilgiler pek sağlam değildir; XVIII ve XIX. yüzyıllara ait bilgiler ise daha dikkatli ve ilmi esaslara bağlı olarak kaydedilmiştir. Eserin başlangıç bölümünde Bosna'nın Osmanlı öncesi tarihine de temas edilmiştir. Bu da Osmanlı öncesini inceleyen ve Sırp- Hırvat literatürüne ait kaynaklara dayanan ilk islami kaynak diye anılmasına vesile olmuştur. Osmanlı dönemi 1414'te Bosna Beyi ishak Bey'den başlayıp 1878'e kadar getirilmiş­ tir. Eserin kaynakları arasında tarihi dokümanlar, arşiv belgeleri ve bilhassa mahkeme sicil kayıtları da bulunmaktadır. Tarih-i Bosna'nın bir nüshası Saraybosna Şarkiyat Enstitüsü'ndedir (Orijentalni Institut, nr. 766) Seyfeddin Kemura için istinsah edilmiş bir başka nüshası daha sonra Saraybosna Şarkiyat Enstitüsü'ne intikal etmiştir (Orijentalni Institut, nr. 3459). Muhammed Enveri Kadiç'in dört cilt halinde istinsah ettiği yazma ise Gazi Hüsrev Bey Kütüphanesi'ndediL Kadiç ayrıca bu eseri yirmi sekiz ciltlik Tarih-i Enveri adlı kitabına aynen almıştır. 1992-1995 Bosna savaşı esnasında Saraybosna Şar­ kiyat Enstitüsü içindeki kitaplarla birlikte yakıldığı için Gazi Hüsrev Bey Kütüphanesi'ndeki nüsha eserin tek yazma nüshas ı olarak kalmıştır. Tarih-i Bosna'nın meçhul bir mütercim tarafından yapılmış Almanca ve Boşnakça tercümeleri bulunmaktadır. Orüinal Türkçe metinle bu çeviriler henüz yayımlanmamıştır. Abdülfettah Muhammed ei-Hulv), Kahire ı413/ ı 992, s. ı ı4; Amir LjuboviC- Sulejman Grozda· nic, Prozna Krıjiyevnost u Bosni i Hercegovini na Orijentalnim Jezicima, Sarajevo ı955, s. ı 38, 218; Hazim Sabanovic. Knjiyeunost M us li· mana BiH na Orijentalnim Jezicima, Sar.ajevo ı 973, s. 592-599; Fehim Nametak. Pregled Krıji· gevnog Stuaranja Bosansko-Hercegovackih Muslimana na Turskom Jeziku, Sarajevo 1989, s. 243 -244; Franz Babinger. "FünfBosnisch-Osmanische Geschichtsschreiber", Glasnik Zemalj· skog Muzga, XLII/2, Sarajevo ı 930, s. ı 69· ı 72; Muhamed Hadz!jahic, "Salih ef. Muvekit", /'/avi Be har, IX/ 1 7, Sarajevo ı 935-36, s. 22 ı -222; Bisera NurudinoviC, "Bosanske Salname", POF, XXl 11960·6 1). s. 253-265; Muhamed KantardziC, "Gazi Husrev-Begova Sahat- Kula i Muvekithana i NaCin Mjerenja Vremena", Ana/i GHB, ll-lll 11974), s. ı 75· ı 76; Mahmud Tra!jiC, " Hafızi-Ku­ tubi Gazi Husrevbegove Biblioteke", a .e., V-VI 11978), s. 47; Jasminko Mulaomerovic. "Nekoliko Klasicnih Pomorskih Astronomskih Instrumenata u Gazi Husrev-Begovoj Muvekithani u Sarajevu" , a.e., XI-XII 11985), s. 88-89; a.mlf., "Muvekkithane, Muvekkiti i Mjerenje Vremena", a .e., XV-XVI 11990), s. 273-274; a.mlf . - Edina Sikiric, "Globusi Zemlje Saliha Hadyihusejnovica Muvekita", POF, XLIV-XLV 11994-95), s. 391-403. FEHİM NAMETAK Iii MUVAKKİTHANE ( 4lı=.d,_., ) L Muvakkitlerin görev yaptığı yer. ~ Muvakkit namaz vakitlerinin belirlenmesinde kullanılan çeşitli saatleri düzenleyen, bunların ayarlarına ve tamirlerine bakan kişi olup muvakkithilne de onların faaliyet gösterdiği yerdir. Muvakkitlere ayrıca saatçi ve muvakkit-i salat da denilirdi (BA, A.RSK, nr. 1519/68, s. 74). Vakittesbitiyle ilgili mesleğin daha önceki islam devletlerinde bulunmasına rağmen hususi bir mekan olarak muvakkithane tabiri muhtemelen ilk defa Osmanlılar tarafın ­ dan kullanılmıştır. Muvakkithaneler, genellikle cami veya mescidlerin müştemilatı içinde bir iki oda halinde inşa edilmiştir. Buralarda yapılan en önemli faaliyet çeşit­ li aletler vasıtasıyla tesbit edilen namaz vakitlerinin müezzinlere bildirilmesidir. Namaz vakitlerinin güneşe göre ve hassas bir şekilde belirlenmesi, ayrıca kıble yönünün dakik olarak tayini ihtiyacı, muvakkitliğin daha Emeviler döneminde ortaya çıkmasına yol açmış, ilk muvakkithane Şam'daki Emeviyye Camii'nde kurulmuştur. Ancak muvakkitliğin bir kurum haline gelmesi XIII. yüzyılın sonlarında Kahire'de gerçekleşti. Muvakkit tabiri ilk defa bu tarihlerde ortaya çıktı. Bu kurum XIV. yüzyılda Suriye'de daha da yaygınlaş­ tı ve meşhur muvakkitler yetişti. "Mikati" tabiriyle de anılan Mısır ve Suriye muvakkitleri çeşitli şehirlere göre namaz vakitleri tabloları hazırlayarak yeni bir ilmin öncülüğünü yaptılar (bk iLM-i MiKAT) Bu sahada Hasan b. Ali el-Merraküşi. ibnü'ş­ Şatır ve Şemseddin ei-Halili önde gelen alimlerdir. Kahire ve Şam'daki muvakkitler ayrıca başta istanbul gibi daha fethedilmemiş şehirler olmak üzere pek çok yerler için tablolar hazırladılar. Kuruluşun ilk asırlarında Osmanlı astronomisinde ilm-i mikat konusunda Şam ve Kahire ekaileri önemli tesirler icra etti. Daha sonraları Osmanlı şehirleri için Şeyh Vefa, Takıyyüd­ din er-Rasıd ve Darendeli Mehmed Efendi gibi kişiler namaz vakitlerini gösteren dakik cetveller hazırladılar. Osmanlı Devleti'nde ilk muvakkithanenin ne zaman kurulduğu tam olarak bilin- Eminönü Yenicam i Külliyesi ve üsküdar Yeni Valide Küll iyesi muvakkithaneleri- Istanbul BİBLİYOGRAFYA : Mehmed Handzic, Krıjiyevni Rad Bosansko· Hercegovackih Muslimana, Dryavna Stampa· rija, Sarajevo 1934, s. 4ı-42 ; a.mlf., el·Cevherü'l· esna f1 teracimi 'ulema' i ve şu'ara'i Bosna lnşr. 413