HABER BÜLTENĐ 12 Nisan 2006 Haber Özetleri Irak • Irak Meclisi geçici Başkanı Adnan Paçaci, Irak Meclisi’nin 17.04.2006 Pazartesi günü Türkiye saatiyle sabah saat 10:00’da toplanacağını açıkladı. (NĐNA HABER AJANSI) • Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkanı Dr. Saadettin Ergeç, Hz. Muhammed’in doğum günü münasebetiyle yaptığı konuşmada, Irak halkı arasında parçalanmalar yaşandığını söyledi. Ergeç, tüm Irak halkını özellikle Türkmenleri birliğe davet etti. (www.kerkuk.net) • Irak Adalet Bakanlığı Kerkük’e 5 Arap hâkimin atanmasına karar verdi. Konuyla ilgili olarak bir açıklamada bulunan Kerkük Valisi Abdulrahman Mustafa da Kerkük mahkemesinin hâkime ihtiyacının olmadığını söyledi. Açıklamasının devamında Vali, Kerkük’e hâkim tayini yapılacağına dair Irak Adalet Bakanlığı tarafından hiçbir şekilde haberdar edilmediklerini söyledi. Vali, Hâkimlerin henüz görev başı yapmadıklarını; fakat yasal olarak bir engellemede bulunulmayacağını söyledi. (www.peyamner.com) • Kürt Bölgesi Başkanı Mesut Barzani yaptığı açıklamada, Irak’ın tüm siyasi liderlerini Kürt Bölgesi’nde yeniden toplantıya davet ettiğini duyurdu. (NĐNA HABER AJANSI) • ABD’nin Irak Büyükelçisi Zalmay Halilzad’ın dün Bağdat’ta, Đngiltere’nin Irak Büyükelçisi, Irak Ulusal Diyalog Cephesi Başkanı Salih El-Mutlak ve Birleşik Irak Đttifakı üyesi Kasım Davut’la gizli bir görüşme yaptığı bildirildi. Görüşmede Kasım Davut’un başbakan adayı olmasının konuşulduğu bildirildi. (www.aswataliraq.info) • Arap Birliği Başkanı Amr Musa, Müslüman Bilginler Heyeti Başkanı Haris ElZari’yle dün Kahire’de görüştü. Görüşmenin ardından El-Zari yaptığı açıklamada, ‘Irak Hükümetinin şimdiye kadar kurulamamış olmasının nedeni, bir takım kişilerin bu işlerden kişisel menfaat çıkarmaya çalışmalarıdır,’ şeklinde konuştu. (IRAK HABER AJANSI) • Irak Đçişleri Bakanı Bakır Solak Cebir, azınlıktaki Sünni toplumu hedef alan mezhep saldırılarından sorumlu tutulan gruplar ile Đçişleri Bakanlığı arasında bir bağ olduğu iddiasını sert dilde yalanladı. Đçişleri Bakanı, cinayet ve adam kaçırma olaylarından sorumlu tutulan çetelerden bazılarının polis üniforması 1 giydiğini kabul etti. Ancak bu grupların Şiilerin kontrolündeki Đçişleri Bakanlığıyla hiçbir ilgisi bulunmadığını söyledi. (BBC) • Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan, Irak Başbakanı Đbrahim Caferi’yle bir telefon görüşmesi yaptı. Görüşmede, Irak’ın siyasi durumunun konuşulduğu bildirildi. (www.iraq-ina.com) • Irak Başbakanı Đbrahim El-Caferi yaptığı açıklamada, Irak Başbakanlık adaylığından çekilmediğini, bu göreve demokratik yollarla geldiğini söyledi. ElCaferi açıklamasının devamında, Irak’ta cumhurbaşkanlığı görevinde bir Sünni Arap’ın bulunması gerektiğini; ancak Sünni bir Arap’ın aday gösterilmemesi ve Kürt Listesi’nin Celal Talabani’nin adaylığı konusunda ısrarcı olması durumunda Kürt Listesi’nin fikrine saygı duyacağını söyledi. (www.iraq-ina.com) • Fazilet Partisi’nin bir üyesi yaptığı açıklamada, Fazilet Partisi’nde yapılan son değişikliklerin Birleşik Irak Đttifakı’nın parçalanmaması için yapıldığını, Đbrahim El-Caferi’nin Başbakanlık adaylığından çekilmesi durumunda Fazilet Partisi’nin başbakanlık görevi için bir aday göstereceğini söyledi. Fakat bu üyenin kim olacağı konusunda bilgi verilmedi. (EL-SABAH GAZETESĐ) • Irak Başbakanlık Danışmanı Abdülrazak El-Kazimi yaptığı açıklamada Birleşik Irak Đttifakı’nın Anayasaya dayanarak Irak Cumhurbaşkanı adayı ve diğer görevlerin adaylarına itiraz edebileceğini söyledi. El-Kazimi, başbakanlık adaylığına diğer listelerin itiraz etme haklarının olmadığını; bu listelerin sadece kurulacak olan başbakanlık kabinesine itiraz edebileceklerini sözlerine ekledi. (www.nahrain.com) • Irak Ulusal Listesi üyesi Đyad Cemal El-Dinni, ABD’de bulunan Ortadoğu Araştırma Merkezi’nde yaptığı konuşmasında Đran’ın Irak’ta bazı parti ve milis güçlerine hâkim olduğunu; ayrıca ABD ve Đran’ın Irakla ilgili yapacakları müzakerelerin de başarısızlıkla sonuçlanacağını bildirdi. (www.iraqidewan.net) • Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani yaptığı açıklamada, Şii Camii El-Mustafa Hüseyniyesi’ne saldırı yapan kişilerin , %81’inin Şii olduğunu söyledi. Talabani açıklamasının devamında, Irak’taki direnişçilerin iki gruba bölündüğünü belirtti. Bu gruplardan birinin Zerkavi Grubu olduğunu; bunlarla savaşmak gerektiğini, diğer grubun ise sadece çok uluslu güçlerle savaştığını açıklayan Talabani, bu grupların yakın zamanda siyasete katılacaklarını bildirdi. (www.bizturkmeniz.com) • ABD'nin Ankara Büyükelçiliği, PKK terörizminin ABD tarafından ''desteklendiği, cesaretlendirildiği ve körüklendiği'' şeklindeki iddiaya ilişkin olarak, ''Bu kadar gerçekten uzak bir iddia olamaz'', açıklamasında bulundu. ABD'nin, PKK terörizminin yok edilmesi çabalarında Türkiye'nin en aktif ortağı olduğunun vurgulandığı açıklamada, ''Iraklıların, birleşik bir Irak içinde güçlü ve geniş tabanlı bir hükümet kurması çabalarını beraberce sürdürmekteyiz. Demokratik ve dostane bir hükümete sahip bir Irak ülke sınırları dâhilinde güvenliği tesis ettiği gibi, Türkiye’yle olan sınırlarında da etkin bir kontrol sağlayabilecektir. Başkan George W. Bush'un da belirttiği gibi, hedef PKK dâhil, Irak'ın bütün terörist gruplar için güvenli bir bölge olarak hizmet vermesine engel olmaktır. Birlikte çalıştığımız bir ikinci önemli bölge de Avrupa'dır. Avrupa'da yasaların 2 uygulanmasında iş birliği, PKK'nın finans kaynaklarının kesilmesi ve cephe gruplarının kapatılmasının yanı sıra PKK'ya destek sağlayan şebekelerin ortadan kaldırılması amacıyla Avrupalı müttefiklerimizle eşgüdüm halindeyiz. Üçüncü olarak, Türk yetkililerle ülkedeki terörist faaliyetlerin önüne geçmek için aktif bilgi paylaşımında bulunuyoruz. Bütün bunlara, ülkelerimizin yakın ortak olarak bulunduğu uluslararası terörizme karşı savaşta süregelen geniş kapsamlı iş birliği de dâhildir'', ifadelerine yer verildi. (AA) • ABD Hava Kuvvetleri Kurmay Başkanı Orgeneral T. Michael Moseley, savunma muhabirlerine yaptığı açıklamada, ''kara kuvvetleri Irak'tan çekilmeye başlasa da birlik ve malzeme taşımak, gözetleme ve keşif uçuşu yapmak ve hedeflere saldırı düzenlemek için hava kuvvetlerine ihtiyaç duyulacağını'' söyledi. Irak kendi hava savunmasını kurmak için çalışırken ABD Hava Kuvvetleri'nin bu ülkede kalacağını belirten Orgeneral Moseley, ''uçuşa yasak bölge uygulaması sırasında olduğu gibi Hava Kuvvetlerimizin burada olacağını düşünüyorum. Ancak ne kadar üssün açık kalacağını bilmiyorum. Üs sayısını azaltmaya çalışıyoruz. Şu anda uçakların kalkış yaptığı 18 üs var. Bu sayı düşecektir. Ama hava birimlerinin yakında gideceğini sanmıyorum'', dedi. Moseley, Irak Hava Kuvvetleri'nin 3 adet C-130 nakliye uçağı ve değişik küçük uçakları bulunduğunu söyledi. ABD'nin büyük bölümü Irak'ta olmak üzere Irak ve Afganistan'da 21 bine yakın hava kuvvetleri personeli bulunuyor. (AA)(AP) • 2. Tugay Komutanı Tümgeneral Enver Muhammed Emin, istikrarın sağlanması için Amerikan askerlerinin en az 5 yıl daha Irak'ta kalması gerektiğini, aksi halde ülkenin iç savaşa kayacağını söyledi. Muhammed Emin, Irak silahlı kuvvetlerinin ABD'nin desteği olmadan büyük güvenlik sorumluluklarını üstlenmeye hazır olmadığını belirtti. Irak ordusunun yeni yürümeye başlayan bir bebeğe benzediğini söyleyen Tümgeneral Emin, ordunun silahlanma, teçhizat ve eğitime ihtiyacı olduğunu, bunun da zamanla olabileceğini kaydetti. (AA)(AP) • Amerikan Kongresi'nin talebi üzerine ABD'nin Irak politikasını incelemek için kurulan bağımsız komisyonun ilk toplantısını yaptığı bildirildi. Komisyona eski ABD Dışişleri Bakanı James Baker ile eşbaşkanlık yapan eski Demokrat Senatör Lee Hamilton da katıldı. Bağımsız komisyonun ilk çalışma toplantısının ardından Baker’la birlikte düzenlediği basın toplantısında, kesin bir tarih belirlememekle birlikte raporu 1 yıl içinde hazırlamayı planladıklarını söyledi. Üst düzey eski ve yeni Amerikalı yetkililerin ve uzmanların yanı sıra Iraklı ve Ortadoğulu yetkililerle de görüşmelerde bulunacak olan komisyonun Eşbaşkanı Baker ise Đranlı yetkililerden görüş alınıp alınmayacağının sorulması üzerine, bu ihtimalin göz ardı edilmediğini; ancak bunun hükümet ve Kongre’yle istişare edilerek yapılabileceğini ifade etti. (AA)(AFP) • Japonya'nın, Irak'ın Basra kentindeki yeniden inşa çalışmaları için sivil ekip göndermesini isteyen ABD, olumsuz yanıt aldı. Tokyo yönetimi, Basra'da görevlendirilmesi düşünülen uluslararası yeniden inşa ekibine katılmanın bu aşamada mümkün olmadığını bildirdi. Japonya'nın, Irak'ta böyle bir görev üstlenmenin tehlikelerinden ötürü teklifi reddettiği bildirildi. ABD de bunun üzerine Japonya'dan, Taril havaalanında görev yapacak sivil yeniden inşa ekipleri göndermesini istedi. ABD tarafı, Taril'de güvenliği Avustralyalı güçlerin 3 sağlayacağını belirtti. Japon yetkililer, bu yeni teklifi dikkatle inceleyeceklerini bildirdi. (AA)(AP) • Kuveyt, Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin'i yargılayan mahkemeye dilekçe vererek, Saddam'ın Kuveyt'in 1990'daki işgalinin suçlarından da yargılanmasını istedi. Dışişleri Bakanlığı koordinasyon dairesinden Halid El Magames, mart başında bir heyetle mahkemeye gittiklerini ve Saddam hakkında şikâyette bulunduklarını söyledi. El Magames açıklamasında, ''Şikâyeti değerlendireceklerini ve dava işlemlerini başlatacaklarını söylediler'', dedi. (AA)(AP) • Đçişleri Bakanlığının rakamlarına göre Đtalya seçimlerini kazanan merkez solun lideri Romano Prodi, iktidara gelir gelmez Irak'taki Đtalyan askerlerini çekme kararı alacaklarını bildirdi. Fransız radyosuna konuşan Prodi, ortaklarıyla karar aldıklarını, hükümetin çalışmalarına başladığı gün Irak'taki askerleri çekme kararı alacaklarını söyledi. (AA)(AP) Orta Doğu • Đran eski Cumhurbaşkanı Haşimi Rafsancani, uranyum zenginleştirmeye başladıklarını söyledi. Rafsancani yaptığı açıklamada, ''164 santrifüj içeren ilk üniteyi çalıştırdık, üniteye uranyum gazı enjekte ettik ve endüstriyel çıktı aldık'', dedi. Rafsancani, ''tam bir endüstriyel üretim hattı elde etmek için 164 santrifüjlük ünitelerden bir düzinesine ihtiyaç olduğunu'' da belirtti. ABD ve AB'nin uranyum zenginleştirmekten vazgeçmesini istediği Đran, ilk kez uranyum zenginleştirdiğini açıklıyor. Đran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad da ''yakın zamanda nükleer kulübe katılacaklarını ve bütün dengelerin ülkesinin lehine değişeceğini'' söyledi. Đran tüm silahlı kuvvetler müşterek Komutanı Tümgeneral Hüseyin Firuzabadi ise ''ellerinde, düşmanlarının dahi bilmediği, bilseler de inanamayacakları silahlar olduğunu'' iddia etti. General Firuzabadi, Đran'ın askeri araştırmalara 1985 yılında başladığını, günden güne de ileri gittiğini belirterek, ''20 yıl önce küçük bir fidan olan ve bugün büyük bir ağaca dönüşen askeri araştırmalarımız her sene devrim için tatlı meyveler veriyor'', dedi. Öte yandan ABD, Đran'ın uranyum zenginleştirmeye başlamasının ''yanlış yönde atılmış bir adım'' olduğunu belirtti. Beyaz Saray sözcüsü Scott McClellan yaptığı açıklamada, ''Eğer Đran rejimi şu andaki yönde ilerlemeye devam ederse, o zaman BM Güvenlik Konseyi'nin diğer üyeleri ve Almanya’yla bundan sonra atacağımız adımı görüşürüz'', dedi. McClellan, ''Rejimin en son açıklamaları sadece kendilerini daha da izole eder ve yanlış yöne doğru gittiklerini göstermeye devam eder'', derken BM Güvenlik Konseyi'nin atacağı bir sonraki adımın ne olabileceğini belirtmedi. (AA)(AP)(REUTERS) • Birleşmiş Milletler'in, kendisine bağlı yardım kuruluşlarından, Hamas liderleriyle görüşmekten kaçınmalarını istediği bildirildi. Yardım kuruluşlarından Hamas liderleriyle ''siyasi temastan kaçınmaları'' istenirken, bunların bakanlar ve yeni hükümetteki diğer üst düzey yetkililer olduğu belirtildi. Üst düzey bir BM yetkilisi yaptığı açıklamada, bunun yanı sıra yeni Filistin hükümetindeki teknokratlarla temasın asgariye indirilmesinin istendiğini söyledi. Yetkili, 4 ''Đnsani programların sürmesini garanti edecek seviyede temaslar devam edecek'', dedi. (AA)(REUTERS) • Aralarında Đşçi Partili Ami Ayalon'un da bulunduğu bir grup Đsraillinin, Mayıs ayı başında Fas'ın Kazablanka kentinde Filistin lideri Mahmud Abbas'a yakın bazı Filistinlilerle bir araya geleceği bildirildi. Filistin tarafından da eski Bakanlar Sufyan Ebu Zayda, Yaser Abdrabbo ve Ziyad Ebi Ziyad'ın bu tartışma toplantılarına katılacağı belirtildi. (AA)(AFP) • Libya lideri Muammer Kaddafi, ''Büyük Sahra Federasyonu''nu kurma çağrısında bulundu. Libya lideri Büyük Sahra ve civarındaki bütün ülkelere çağrıda bulunarak, Senegal'den Çad'a, Moritanya'dan Irak ve Suriye'ye kadar bütün bölge ülkelerinin birlik oluşturmasını istedi. Kaddafi, ''Birliğe; Tuaregler, Tubular, Sonrailer, Bambaralar, Nil nehri sakinleri, Sudanlılar, Sina, Ürdün ve Arap Yarımadası sakinleri katılmalı'', diye konuştu ve birliğin ''federasyon'' gibi çalışması gerektiği fikrini öne sürdü. (AA)(AFP) Kafkasya ve Orta Asya • Azerbaycan Cumhurbaşkanı Đlham Aliyev, Türkiye’yle ilişkilerin çok ileri düzeyde olduğunu belirterek, ''aynı doğrultuda, iki ülkenin tüm kurumları arasında yakın ilişkiler kurulmasının bir gereklilik olduğunu'' söyledi. Aliyev, Bakü'de bulunan MĐT Müsteşarı Emre Taner'i kabulünde, iki ülke arasındaki iş birliğinin tüm bölge için önem taşıdığını anlatarak, hayata geçirilmekte olan küresel enerji projeleri ve mevcut ulaşım koridorlarının, Türkiye ve Azerbaycan'ın önemini daha da arttırdığını kaydetti. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in selamlarını ileten Taner de, ikili ilişkilerin bölge için önemine değinerek, karşılıklı ziyaretlerin bu iş birliğine katkı sağladığını bildirdi. Taner, ''iki ülke istihbarat kurumları arasındaki anlaşmanın da çok yüksek düzeyde olduğunu'' söyledi. (AA) • NATO Genel Sekreteri'nin Güney Kafkasya ve Orta Asya temsilcisi Robert Simmons, Ermeni işgali altındaki Yukarı Karabağ’la ilgili sorunun barışçı çözümünden ümitli olduklarını belirterek, ''NATO, bölgedeki sorunlarla ilgili gelişmeleri yakından izliyor; ancak sürece müdahale etme düşüncesi yok'', dedi. Simmons, iki tarafın da uzlaşabileceği bir barış anlaşmasından sonra bölgeye barış güçlerinin yerleştirilmesinin mümkün olduğunu ifade ederek, olası anlaşmanın uygulanmasında güvence oluşturma yönündeki önlemlere de katılabileceklerini kaydetti. Azerbaycan ile NATO arasındaki Aktif Đkili Đş birliği Planı (IPAP) konusundaki gelişmelere de değinen Simmons, IPAP çerçevesindeki iş birliğinde yeni gelişmeler elde edilebileceğini kaydetti. (AA) • Gürcistan Parlamentosundaki muhalefet grubu, parlamento oturumlarında Gürcistan’ın Bağımsız Devletler Topluluğu’ndan çıkması gündeme getirilirse ülkenin bu organizasyondan çıkması yönünde oy vereceklerini bildirdi. (www.regnum.ru) • 10.04.06 tarihinde Gürcistan Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili, resmi bir ziyaretle Çin’e gitti. Çin Devlet Başkanı Hu Tsin Tao’yla görüşmesi sırasında iki ülke arasında Dostluk ve Đşbirliği Deklarasyonu ve iki ülkenin ticaret odaları 5 arasında iş birliği anlaşmaları imzalandı. Bunların yanı sıra çeşitli alanlarda iş birliğinin geliştirilmesi; Çin’in Gürcistan’a 2 milyon dolar tutarında kredi vermesi karara bağlanmış ve Çin-Gürcü işadamları forumu düzenlenmiştir. (www.regnum.ru) • 11.04.06 tarihinde Gürcistan’ın Savunma Bakanı Đrakli Okruaşvili Almanya’da düzenlenen ‘Savunma Sisteminin Transformasyonu’ konferansında Gürcistan’ın NATO’ya entegrasyonu meselesini sundu. Avrupa ülkelerinin Savunma Bakanlarının ve araştırma merkezlerinden temsilcilerin katıldığı bu konferansta Avrupa’nın güvenliği konuşuldu. 12 Mart’ta Brüksel’de ‘26+1’ formatı çerçevesinde Gürcistan’ın NATO’yla Özel Ortaklık Hareket Planı’nın tatbik edilmesi görüşülecektir; oturum neticesinde Gürcistan’a NATO’ya girmeye aday ülke statüsünün verilmesi kararlaştırılacaktır. (www.regnum.ru) • 06.04.06 tarihinde Rus ‘Gazprom’ şirketiyle Emenistan hükümeti arasında gaz ve enerji alanında 25 senelik stratejik işbirliği anlaşması imzalandı. Bu anlaşma çerçevesinde ‘Armrosgazprom’, Ermenistan hükümetinden Razdan-5 enerji santralini 01.01.07 tarihine kadar satın alması öngörülmektedir; Razdan5 santralinde üretilen enerji ihraç edilebilecektir; 01.01.09 tarihine kadar ‘Gazprom’ Ermenistan’a gazın 1000 m3’ünü 110 dolara satacaktır. (www.regnum.ru) Diğer Haberler • ABD'de halkın, Başkan George W. Bush'a desteği, göreve geldiği 2001'den bu yana en düşük seviyede bulunuyor. Washington Post gazetesi ve ABC News televizyon kanalı için 6-9 Nisan tarihlerinde yapılan bir kamuoyu araştırmasına göre, Amerikalıların yüzde 60'ı Başkan Bush'un yaptıklarını onaylamıyor. Onaylayanların oranı ise yüzde 38. Başkan Bush'un Cumhuriyetçi Partisi'ne de destek giderek azalıyor. Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu Kongre'deki siyasi eylemleri onaylayanların oranı sadece yüzde 35. Son kamuoyu araştırmasına göre, Başkan Bush bir ay öncesine oranla yüzde 3 destek kaybetmiş durumda. Son kamuoyu yoklamasına katılanların yüzde 62'si Bush'un Irak politikasından memnun olmadığını açıklarken, yüzde 37'si Başkan'a bu konuda destek verdi. Katılanların yüzde 74'ü Bush'un akaryakıt fiyatlarının yüksekliğiyle ilgili siyasetinden memnun olmadığını, yüzde 23'ü ise memnun olduğunu, yüzde 59'u ekonomi siyasetini desteklediğini, yüzde 40'ı ise desteklemediğini bildirdi. Bush'un sadece terörle mücadele siyasetine biraz destek geldi. Kamuoyu araştırmasına katılanların yüzde 50'si Başkan'ın terörle mücadelesine destek verirken, yüzde 49'u karşı çıktı. (AA)(AFP) Dünya Basını Guardian'ın manşetinde ''Đran ilan etti'', diye yazıyor Guardian: ''Nükleer klüpte biz de varız''. Guardian, Batılı ülkelerin Đran'ın bu kadar hızlı ve başarılı biçimde uranyum zenginleştirmesine şaşırdığını yazıyor. Ama bomba yapmaya ne kadar yaklaştı? Guardian altını çiziyor: ''Đran'ın ürettiğini iddia ettiği zenginleştirilmiş uranyum nükleer yakıt olarak kullanılabilir; fakat atom bombası için gerekli olan miktarın çok uzaklarında.'' Buna karşın Guadian uyarıyor: ''Tahran'daki muzaffer hava Amerikalı şahinlerin elini güçlendiriyor.'' 6 Peki Independent'ın bu sabahki manşeti ne mi? Silvio Berlusconi'nin fotoğrafının üstünde iri puntolarla, ''Babanın sonu'' diye yazıyor Independent. Gazete, Berlusconi hakkında pek de olumlu şeyler düşünmediğini açıkça belli ediyor. Çünkü burada baba ile kastedilen, mafya babası. Franız basınından Liberation ise Berlusconi'nin kaybettiği açıklanan seçim sonuçları karşısında neredeyse sevinç çığlıkları atıyor. Sol eğilimli Liberation bu sabah başyazısında, ''Ciao Silvio'' diyor: ''Roma'dan güzel bir haber aldık!'' Ama ihtiyatlı bir mutluluk bu. Merkez sol lider Prodi'nin bıçak sırtındaki galibiyeti, Liberation'a göre, meşruiyeti sorgulanan hükümeti zorluklarla karşı karşıya bırakabilir. Gazete gene de Đtalya'dan gelen seçim sonuçlarının ve Fransa'da hükümetin tartışmalı çalışma yasasına geri adım attıran öğrenci ve sendika hareketinin, Avrupa Birliği'nin çekim merkezinin sosyal demokrat sola doğru kaydığı varsayımını güçlendirdiği inancında. Yine Fransız basınından Le Figaro ise, Romano Prodi'yi kıl payı farkla iktidara taşıyan oy çoğunluğunun ''kırılgan'' bir hükümete işaret ettiği kanısında. Figaro, ''Prodi'nin işi zor'', diyor. Fakat Đngiltere'den Guardian, bu yorumun gereğinden fazla kötümser olduğu görüşünde. ''Başa baş geçen bir seçim yarışı, ortaya güçsüz bir hükümet çıkaracak diye bir kural yok'', diyor Guardian: ''Örnek olarak Angela Merkel liderliğinde özgüvenini yeniden kazanan yeni Alman hükümetine bakın''. Acaba Avrupa basınında Berlusconi hakkında güzel birkaç satır yok mu? Almanya'dan Die Welt'in olumlu gözlemleri var. Berlusconi hükümetinin beş yıllık görev süresini dağılmadan doldurduğunu yazan Die Welt, Đtalya'nın Đkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana ilk defa böyle bir şeyle karşılaştığına dikkat çekiyor. Gazete, ''Bu bile'' demiş, ''Đtalya'nın siyasi kültüründe kendi başına bir tür devrim demek.'' Đngiltere'den Independent, Berlusconi'nin yenilgisi ardından Đngiltere Başbakanı Tony Blair'in Irak konusunda Avrupa'da yapayalnız kaldığını yazıyor. Romano Prodi, Irak'taki Đtalyan askerleri en kısa sürede geri çekeceğini vaat ederek bu hususta tavrını açıkça ortaya koydu. Gazeteye göre Avrupa'da Tony Blair'e Irak Savaşı desteği veren tek lider olarak geriye Berlusconi kalmıştı. Independent, son savaş müttefiğini de kaybetmenin yanısıra, Berlusconi'nin Sardunya'daki villasında geçirilen bedava tatillere de Tony Blair ve ailesinin veda etmesi gerekeceğini söylüyor. Liderlerinin yakın bir dostunu kaybettiğini düşünenler arasında Rus basını da var. Komsomolskaya Pravda, Đtalya'daki seçimler ardından Rusya Federsayonu Başkanı Vladimir Putin'in Avrupa'daki yakın dost çevresinin fire verdiği yorumunu yazıyor. Pravda, ''Enerjik bir reformcu'' diyerek övdüğü Silvio Berlusconi'nin Rusya ile Đtalya arasındaki özel ilişkileri geliştirmeye her zaman vurgu yaptığını ve Putin'e bir dost olarak davrandığını belirterek, ''iki ülke arasında bazı büyük anlaşmalara imza atıldı, gelecek vaat eden ekonomik 7 projeler gündeme geldi, ama şimdi Prodi iktidarı altında bu planların kaderi meçhul'', diyor. Rossiyskaya Gazeta da Berlusconi'nin gidişine Rusya'da duyulan üzüntüyü yansıtıyor: ''Vladimir Putin'le arasında hiçbir anlaşmazlığın bulunmadığı tek Avrupa Birliği lideri Berlusconi'ydi'' diyor Rus Gazetesi, ''Putin'in iç siyasetteki sorunlarına hep anlayışla bakmış, hatta Moskova'yı uluslararası arenada savunmuştu.'' Gazete, Prodi hükümetinin ise Rusya’yla ilişkileri ''karmaşıklaştıracağını'' tahmin ediyor. Haftanın Yorumu Ufuk Turu Bu haftaki Ufuk Turunda Orta Doğu’daki gelişmeler ele alınıp, kısa bir değerlendirme sunulmaya çalışılmıştır. Đbrahim El-Caferi’nin başbakan adaylığı, Irak’a komşu olan ülkelerin yaptığı toplantılar, Đran’ın Basra ve Umman Körfezi’nde düzenlediği deniz tatbikatı ile Filistin’de yaşanan son gelişmeler ele alınmıştır. Đbrahim El-Caferi’nin Başbakan Adaylığı Irak Başbakanı Đbrahim El-Caferi’nin yeni hükümette başbakan adayı olarak gösterilmesine verilen tepkiler, Türkiye ziyareti sonrasında artarak devam etmektedir. Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari, ''Hızla bir hükümet kurulup işe başlamazsa daha çok insanın öleceğini ve boşa kan akmaya devam edeceğini düşünüyorum” açıklamasında bulunmuştur. Seçimlerin üzerinden 3 ay kadar zaman geçmesine rağmen hala bir ulusal birlik hükümeti kurulamamış olduğuna dikkat çeken Zebari, bunun önündeki en büyük engelin Đbrahim ElCaferi'nin yeniden başbakanlığa adaylığını koyması olduğunu belirtmiştir. Öte yandan Birleşik Irak Đttifakı da bu konuda ikiye bölünmüş durumdadır. Şii Đttifak'ında yer alan 7 büyük gruptan 4'ü; Irak Đslam Devrimi Yüksek Konseyi, Fazilet Partisi, Bağımsızlar ve Bedir Örgütü, Caferi’nin adaylıktan çekilmesini istemiştir (El-Caferi yanlısı olan üç parti ise; El-Dava Partisi, El-Dava Partisi Irak Teşkilatı ve El-Sadr grubudur). Bağımsız grubun üyelerinden Kasım Davud, ''Caferi'ye, cesur bir adım atması ve görevini bırakarak iyi bir örnek olması çağrısında bulunuyorum'', açıklamasında bulunmuştur. El-Caferi'nin başbakanlık için yeniden aday olmasına, Şii ittifakı adaylarından olan Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adil Abdülmehdi de karşı çıkmıştır. Abdülmehdi yaptığı bir açıklamada, Caferi’yle görüştüğünü ve kendisine, ''Sünniler ve Kürtlerin desteğini kaybetmiş olmasından, Şiilerin de acilen bir hükümetin kurulması gerektiğini düşündüklerinden dolayı, çekilmesini önerdiğini'' belirtmiştir. Abdülmehdi, Caferi'nin çekilmesini talep eden en üst düzey Şii yetkili olmuştur. Irak’a sürpriz bir ziyaret gerçekleştiren ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ve Đngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw da açıkça belirtmeseler dahi verdikleri demeçlerle Caferi’ye karşı olduklarını ortaya koymuşlardır. Her iki Bakan da, bir an önce hükümetin kurulmasını ve yeni hükümetin önündeki engellerin kaldırılmasını talep etmiştir. 8 Daha önce başbakan adaylığından çekilmeyeceğini baskılar sonucu bu söyleminde yumuşamış ve sinyalleri vermeye başlamıştır. Caferi yapmış adaylıktan çekilmeyeceğini tekrarlamış olmasına takdirde adaylıktan vazgeçebileceğini ifade etmiştir. ısrarla vurgulayan Caferi, adaylıktan çekilebileceği olduğu bir açıklamada, rağmen, meclis istediği Irak’ta, parlamento seçimlerinin üzerinden 4 aydan fazla bir süreç geçmiş olmasına rağmen halen bir hükümet kurulamamış olması, siyasi boşluğu daha da derinleştirmekte, hükümetin kurulmasında ortaya çıkan en büyük engelin Caferi olduğu ortaya çıkmaktadır. Irak’taki siyasi karmaşa devam etmekte, başbakanlık konusundaki belirsizlik meclisin toplanmasını ve hükümetle ilgili konulardaki gelişmeleri engellemektedir. Öte yandan Caferi’nin adaylıktan çekilmesi durumunda hükümete katılamayacağını açıklayan, parlamentoda 55 sandalyesi olan radikal Şii lider Mukteda El-Sadr’ın, hükümete girememesi durumunda daha da radikalleşmesi beklenmektedir. Hükümet kurulamadığı için yaşanan kaosta, ortamı yumuşatmak adına laik liderler ön plana çıkartılabilir. Bu çözüm şimdiye kadar ödün vermeyen bir yapıya sahip görünen Şiilerden sonra, en çok sandalyeye sahip iki grup olan Sünniler ve Kürtleri çok daha memnun edecek ve taleplerini elde etmelerini kolaylaştıracak bir formül olarak görülebilir. Bu durum ise, Irak’taki siyasi süreçte laik eğilimli siyasetçileri tercih eden ABD’nin de işine gelebilir ve dizginleri tekrar ele almasını sağlayabilir. Böyle bir gelişme Irak’ta başarısız olan ABD’nin, hükümeti Allavi gibi kendisine yakın laik eğilimli liderler aracılığıyla kurması, Mezopotamya’da kaybettiği itibarını tekrar kazanmasını sağlayabilir. Belki de ABD’nin Irak’ta oynadığı yeni oyun budur. Bu durumda iktidarı kaybeden Şiilerin tepkisi beklenenin üzerinde olabilir ve Irak’taki siyasi istikrarsızlık daha da derinleşebilir. Bu nedenlerle, Irak’ın siyasetinde önemli rol üstlenen liderlerin bir araya gelerek ortak bir karara varmaları, bir ulusal birlik hükümeti kurulması ve başbakanın kim olacağı kararını Irak Meclisi’ne bırakmaları daha mantıklı gözükmektedir. Irak’a Komşu Olan Ülkelerin Yaptığı Toplantılar Geçtiğimiz hafta, Türkiye ve bazı Arap ülkelerinden üst düzey istihbarat yetkililerinin, Irak'ta bir iç savaş çıkması durumunda hükümetlerinin stratejilerini koordine etmek amacıyla gizli toplantılar yaptıkları haberleri medyada yer almaktadır. Son birkaç haftadır Türkiye, Bahreyn, Mısır, Ürdün, Kuveyt, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri istihbarat yetkililerinin katıldığı bir dizi toplantı yapıldığı öne sürülmektedir. Toplantıların, Irak'ta olası mezhep çatışmasının sonuçlarının bölgesel etkisini önleyici planları ve Irak'taki durum değerlendirmesini içerdiği, ABD-Đran diyalogu ile olası Amerikan-Đran anlaşmasının Türkiye ve Arap ülkelerine etkisi üzerinde de durulduğu iddia edilmiştir. Đstihbarat yetkililerinin katıldığı toplantılardan birinin geçen ay yapıldığı, bu ay stratejilerini netleştirecekleri bir toplantının da Kahire'de yapılacağı ileri sürülmüştür. Bir açıklama yapan Türk Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ve bu haberleri doğrulamıştır. Bu tür toplantıların her zaman yapılabileceğini ifade eden Gül, bunun devletlerarası ilişkilerde doğal olduğunu ifade etmiştir. Ancak bu toplantılarda iki nokta dikkat çekmektedir. Birincisi, toplantılar gizli yapılmış, ne konuşulanlar ne de sonuçları hakkında bir bilgi verilmiştir. 9 Toplantıların gizli yapılmış olması akıllarda soru işaretleri yaratmaktadır. Đkincisi ise, Đran ve Suriye’nin bu toplantılarda yer almamasıdır. Bu tutum, bölge ülkelerinin her iki ülkeye de “diplomatik ambargo” koydukları anlamına gelebilir. Belki de Irak’ta yaşanan olaylardan Türkiye’yle birlikte bölgede en çok etkilenen ülkeler Đran ve Suriye’dir. Bölge ülkeleri açısından Đran ve Suriye, Irak sorununun bir parçası olarak mı gözükmektedir? Bilindiği gibi Đran’ın, kısmen de olsa Suriye’nin Irak’ta siyasi oyunlar oynadığı ifade edilmektedir. Bu açıdan bakıldığında toplantılara Đran ve Suriye’nin katılmamasını ABD’nin istemiş olabileceği düşünülebilir. Öte yandan bu gizli toplantılar göstermiştir ki; Irak’ta yaşanan olaylardan bölge ülkeleri ciddi bir biçimde endişe duymaktadır. Bütün bu gelişmeler, Irak’ta ortaya konacak çözümün, komşu ülkelerin katılımıyla yapılmasının gerekli olduğunu göstermektedir. Đran’ın Basra Ve Umman Körfezlerinde Düzenlediği Deniz Tatbikatı Đran geçtiğimiz hafta, Basra ve Umman Körfezlerinde 17 binden fazla asker, 500 kadar büyük ve küçük geminin katıldığı, bir hafta süren bir deniz tatbikatı düzenlemiştir. Đran Đslam Cumhuriyeti'nin savunma kapasitesini sergilemeyi amaçlayan tatbikat bir Şahab-2 füzesinin fırlatılmasıyla başlamış, tatbikata hava ve kara kuvvetleri de iştirak etmiştir. Tatbikatta, hiçbir ülkenin sahip olmadığı, radara yakalanmayan ve hedeften sapma payının çok düşük olduğu iddia edilen, hatta “ABD’nin kâbusu olacak” diye nitelendirilen füzelerin denendiği ileri sürülmüştür. Öte yandan Đranlı yetkiler, Đran’ın bölgedeki en büyük askeri güç olduğunu ve bölgenin güvenliğini Đran’ın sağlayacağı gibi iddialı sözleri tatbikat süresince sık sık dile getirilmişlerdir. ABD’nin Đran’a müdahale hazırlığı içinde olduğu iddialarının sıkça ifade edildiği bir dönemde, Đran’ın bu kadar kapsamlı ve uzun süreli bir tatbikat yapması, Đran’ın tehdit algıladığı anlamına gelebilir. Tatbikatın bu kadar iddialı söylemlerle desteklenmesi, Đran’ın ABD ve AB’nin yanı sıra bölge ülkelerine vermiş olduğu bir gözdağı olarak da nitelendirilebilir. Filistin’de Son Durum Filistin’de hükümet kuran ve Đlk kabine toplantısını yapan Hamas, hazinenin boş olduğundan ve borçlardan şikâyet etmektedir. Hatta işçilerin ve memurların Mart ayı maaşları bile yatırılamamıştır. Böyle bir durumda yardım arayışına giren Hamas’a ilk sıcak para haberi Suudi Arabistan, Kuveyt ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden gelmiştir. Bu devletlerin Hamas hükümetine 80 milyon dolar yardımda bulunma sözü verdiği Filistin Maliye Bakanı Ömer Abdülrezzak tarafından açıklanmıştır. Öte yandan Arap Birliği de Hartum’da düzenlenen zirvede Hamas hükümetine 55 milyon dolarlık bir yardımda bulunacağını belirtmiştir. Tüm bu vaatlere rağmen, bu paranın Hamas hükümetine yetmeyeceği ifade edilmektedir. Daha çok mali yardıma ihtiyacı olan Hamas hükümeti köşeye sıkışmış durumdadır. ABD ve AB’nin de Hamas hükümetine yardımı kesmesi Hamas’ın işini iyice zorlaştırmıştır. Öte yandan Filistin siyasi açıdan da bir karmaşa içerisindedir. Mahmud Abbas ve Hamas arasında yaşanan gergin diyaloglar, Abbas’ın, Filistin sınırlarını ve sınırlardaki geçiş noktalarının güvenliğini doğrudan kendi kontrolüne alması, Hamas’ın vereceği diplomatik kararları Mahmud Abbas’a danışması gerektiğinin vurgulanması, FKÖ ve Hamas arasında yaşanan çatışmalar, 10 Filistin’deki krizi daha da derinleştirmektedir. Bunun farkına varan Hamas yönetimi yumuşama sinyallerini vermeye başlamıştır. Bu açıdan bakıldığında Dışişleri Bakanı Mahmud Zahar’ın Kofi Annan’a gönderdiği mektupta Đsrail’in tanınması anlamına gelecek ifadelerin yer alması, daha önce görüşülmeyeceği açıklanan Ortadoğu Dörtlüsü’yle temasa başlanabileceğinin ifade edilmesi ve Mahmud Zahar’ın Đsrail’in tanınması konusunda bir referandum fikrini ortaya atması Filistin-Đsrail Đlişkilerinde önemli gelişmeler olarak değerlendirilmektedir. 11