HABER BÜLTENĐ 23 Eylül 2005 Haber Özetleri Irak • Yaklaşık 150 Iraklı Sünni imam ve aşiret lideri, 15 Ekim'de referanduma sunulacak yeni anayasanın reddedilmesi çağrısında bulundu. Irak'ta Sünnilerin merkezlerinden Anbar eyaletinin önde gelen isimleri, 15 Ekim'de yapılacak referandum öncesi tavırlarını ortaya koymak üzere Ürdün'ün başkenti Amman'da düzenledikleri üç günlük konferansta bir araya geldiler. Güvenlik gerekçesiyle Amman'da yapılan konferansın düzenleyicilerinden, Anbar'daki önde gelen din adamlarından Şeyh Abdüllatif Himayem, yaptığı açıklamada, Irak halkına sandığa gitmeleri ve anayasaya ''hayır'' demeleri çağrısında bulunduklarını kaydetti. Hazırlanan anayasanın Irak'ı Arap kimliğinden çıkarıp, dini, etnik ve siyasi ayrıma yönlendirdiğini ifade eden Himayem, konferansın iç savaşı önlemek için ulusal barış ve uzlaşma çağrısında bulunacağını söyledi. Felluce kentinin önde gelen Sünni isimlerinden Şeyh Kasım El Cumali de, konferanstaki konuşmasında, ''Irak'ın bölünmesine, federalizme ve anayasaya HAYIR'' dedi. Irak'ta 15 Ekim'de referanduma sunulması beklenen anayasa taslağı, herhangi 3 vilayette üçte iki çoğunlukla reddedilirse, tamamen reddedilmiş sayılacak. Sünniler, Irak'ın 18 vilayetinin 4'ünde çoğunlukta bulunuyorlar. (AA)(AP) • Irak Türkmen Cephesi bir bildiri yayımlayarak, Irak halkının ve özellikle Türkmenlerin anayasaya HAYIR demeleri için çağrıda bulundu. (www.iraq-ina.com) • Irak’ta bulunan azınlıklar anayasaya HAYIR diyeceklerini bildirdiler. Asuriler Demokratik Üyesi Karuş Philip’in açıklamasına göre, bu taslak Irak’ta yaşayan Hıristiyanları Süryaniler, Asuriler ve Kildaniler olmak üzere üç millete bölmüştür. Philip, bu yüzden bu taslağın Irak Hıristiyanları tarafından reddedileceğini bildirdi. Şebek Aşiretleri Örgütü Genel Sekreterinin Başkan Yardımcısı Muhammed Hasan Bek, 500 bin nüfuslu Şebeklerin anayasa taslağında adının geçmediğini söyledi. “Çünkü Kürtler, Şebekleri Kürt saymak istiyorlar. Böylece Kürtler Musul’un doğusuna hakim olacaklar. Bu yüzden Şebekler anayasaya “HAYIR” diyecekler” dedi. Ayrıca Kurtuluş ve Đlerleme Partisi” (Yezidi bir parti) üyesi Vaad Hamad’ın açıklamasına göre, nüfusu 750 bin olarak nitelendirilen Yezidilerin yerine anayasada Ezidilerin ismi geçmektedir. Hamad, “Ezidilerin Irak’a yerleşimleri 1400 sene önce oldu, halbuki Yezidiler 6000 senedir Irak’ta yaşamaktadırlar. Ayrıca, bunun arkasında Kürtler vardır. Kürtler, Yezidilerin yerleşim yerlerini Kürt bölgesine 1 dahil etmek istiyorlar” dedi. Ancak nüfusları 50 bin olan ve Irak meclisinde bir sandalye hakkı kazanan Subbiler, anayasaya “EVET” diyecekler. (EL-HAYAT GAZETESĐ) • Irak’ta Şii merci Ayetullah Sistani, Şiileri referandumda anayasa taslağına “EVET” demeye davet etti. (www.aljazeera.net) • Irak Türkmen Cephesi Musul bürosu, silahlı saldırıya uğradı. Saldırı sonucunda Musul Dış Đlişkiler sorumlusu Sabah Mahmut, Türkmeneli Öğrenci ve Gençler Birliği Başkanı Sadık Halil ve kardeşi hayatlarını kaybederken, bir öğrenci birliği üyesi yaralandı. (www.iraq-ina.com) (www.kerkuk.net) • Irak ordusunda General Casim bir basın açıklaması yaparak, Telafer operasyonunun bittiğini açıkladı. Açıklamasında operasyon sonucunda 157 direnişçinin öldürüldüğünü, 683 kişinin yakalandığını bildirdi. Ayrıca Irak ordusundan da 12 kişinin öldüğünü belirtti. (EL-ŞARK EL-AVSAT GAZETESĐ) • Irak Başbakan Yardımcısı Haydar El-Đbadi’nin açıklamasına göre, Telafer’e şimdiye kadar 5 bin kişi geri döndü ve bunlara 140 ton gıda yardımı yapıldı. Ayrıca bölgeyi iki gün içerisinde başbakanlıktan bir heyetin ziyaret edeceği, ziyarette Telafer’in ne kadar zarar gördüğü ve tazminat hakkının tespit edileceği açıklandı. (EL-ŞARK EL-AVSAT GAZETESĐ) • Irak Meclis Başkanı Haçim El-Hasani, ABD Başkanı George Bush ile, Beyaz Saray’da görüşmede bulundu. Görüşmede Irak’ın geleceği ve anayasa konuşuldu. Hasani ayrıca ABD Dışişleri Bakanı Rice ile de görüşmede bulundu. (www.nahrain.com) • “Ahbar El-Halic” gazetesinin yayımladığı haberde, Şii lider Mukteda El-Sadr`ın seçimlerde Sünnilerle ittifak kurmak için müzakereleri başlattığı bildirildi. (IRAK HABER AJANSI) • Ulusal Geniş Cephe, bir bildiri yayımlayarak anayasanın “Büyük Kürdistan’ın” kurulmasının temeli olduğunu kaydetti. Bildiride bu anayasanın Irak`ı parçalayacağı ve adeta bir Kürt anayasası olduğu vurgulandı. (www.nahrain.com) • Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Suud El-Faysal, Bush yönetiminin Irak'ın işgali konusunda uyarılarını dikkate almadığını söyledi. Prens Suud, yeni bir anayasa ve seçimin de Irak'taki sorunları çözeceğine inanmadığını belirtti. Amerikan politikalarının Irak'ı Kürt, Sünni Arap ve Şii Arap olarak 3 parçaya ayırma riski taşıdığını kaydeden Prens Suud, Irak'ta, ülkenin ulusal birliğini, dolayısıyla toprak bütünlüğünü garanti edecek şekilde kendilerini memnun kılacak bir adım görmediklerini söyledi. ABD, Irak'a girmeden önce, bunun olası sonuçları konusunda Suudi Arabistan'ın şüpheleri olduğunu vurgulayan El Faysal, ancak bu endişelerinin dikkate alınmadığını ifade etti. El-Faysal, Suudi Arabistan'ın Bağdat'a elçi atamayı düşünmediğini, atanacak diplomatın bir suikastın hedefi olabileceğini söyledi. Suud El-Faysal, Ortadoğu konusunda da ülkesinin Đsrail'le bir barış anlaşması yapmaya ya da diplomatik ilişki kurmaya hazır olmadığını belirtti. (AA)(AP) 2 • Irak Devrim Yüksek Konseyi Başkanı Abdulaziz El-Hekim, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Suud El-Faysal’ın Irak’ın Đran’a teslim edildiği yönündeki açıklamalarının yerinde olmadığını bildirdi. (www.pukmedia.com) • Irak Başbakan Yardımcısı Ahmet El-Çelebi açıklamada bulunarak, Irak’a Paul Bremer yönetimi ve Đyad Allavi hükümeti dönemlerinde 36 milyar dolar harcama yapıldığını ve bu paraların nerelerde kullanıldığı konusunun ise belirsiz olduğunu söyledi. (EL-HAYAT GAZETESĐ) • ABD Başkanı George Bush, Amerikan birliklerinin Irak'tan çekilmesi yönündeki çağrıları reddetti ve bu çağrıyı yapanların ''haksız'' olduklarını belirtti. Bush, Pentagon'da düzenlediği basın toplantısında yaptığı konuşmada, ''Bazı Amerikalılar, şiddet eylemlerinden kurtulmak için birliklerimizi Irak'tan çekmemizi istiyorlar, ancak bu kişiler haksızdırlar. Birliklerimizi geri çekmemiz dünyayı daha tehlikeli bir hale ve Amerika'yı da daha az güvenli bir ülke haline getirecek'' dedi. Bush, ''Irak'ta iç savaş çıkarmayı'' amaçlayan aşırılık yanlılarının, Irak'ta 15 Ekim'de yapılacak anayasa referandumu öncesinde saldırılarını artıracaklarını da belirtti. Suriye konusunda da konuşan Bush, bu ülkenin, Irak sınırını kontrol etmesi yönündeki ABD çağrılarına verdiği cevabın ''çok tatmin edici olmadığını'' söyledi. (AA) Orta Doğu • ABD Başkanı George Bush, Ürdün Kralı Abdullah'ın Đsrail Başbakanı Ariel Şaron ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile görüşmeyi kabul ettiğini belirtti. Ürdün Kralı Abdullah ile Beyaz Saray'da görüşen Bush, Kral Abdullah'dan, barış sürecine yardımcı olması için, Şaron ve Abbas ile görüşmesini talep ettiğini, Abdullah'ın da bu talebini kabul ettiğini belirtti. Kral Abdullah da açıklamasında, ''Bush'un, Filistin ile Đsrail arasında barış ve uyumun sağlanması için bir çözüm bulmak istediğini bildiğini'' belirterek, ''Bizim de buna yardımcı olabileceğimizi ümit ediyorum, bu bizim için büyük bir şereftir'' dedi. (AA)(AFP) • Đsrail Dışişleri Bakanı Silvan Şalom’un, gelecek ay Fas’ı ziyaret edeceği bildirildi. Bu ziyaretin amacı, iki ülke arasındaki ilişkilerin yeniden canlandırılmasıdır. Şalom, Tunus’ta yapılacak olan BM kongresine de katılacak. (EL-ŞARK EL-AVSAT GAZETESĐ) • Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) Yönetim Kurulundaki AB ülkelerinin, Đran'ın nükleer dosyasına ilişkin, sorunun BM Güvenlik Konseyine havale edilmesi seçeneğini çıkararak ''yumuşatılmış üçüncü bir karar tasarısı'' hazırladığı bildirildi. AB'nin üç büyükleri Almanya, Fransa ve Đngiltere'nin Đran temsilcisi Ali Laricani ile yaptıkları görüşmeden sonra, üçüncü kez hazırlanan karar tasarısından, ''sorunun BM Güvenlik Konseyine derhal havale edilmesi seçeneğinin'' çıkarıldığını belirten diplomatik bir kaynak, AB grubunun yeni karar tasarısına destek bulmak için Bağlantısız Ülkelerle istişarelerde bulunduğunu kaydetti. Diplomatik kaynaklar, AB grubunun hazırladığı ''yumuşatılmış karar tasarısının'' da oylamada kabul edilebilme şansının zayıf olduğunu belirtiyorlar. UAEK Yönetim Kurulu üyesi 35 ülke arasında AB üyesi 14 ülke bulunuyor. ABD, Kanada ve Avustralya’nın da AB grubuna destek 3 vermesi halinde, AB grubu toplam 17 oya sahip olacak. Bağlantısız Ülkeler grubunun da kendilerine destek olan Rusya, Çin ve Brezilya ile birlikte 17 oyu bulunuyor. UAEK Yönetim Kurulunda kararlar, oybirliğiyle alınabildiği için oylamada AB grubunun karar tasarısının, Bağlantısız Ülkelerin desteği olmadan kabul edilme olasılığı bulunmuyor. (AA) • ABD gazetesi The Wall Street Journal'da, Fransa, Almanya, Đngiltere Dışişleri Bakanları ve AB Üst Düzey Temsilcisi Javier Solana'nın, ''Đran'ın Nükleer Politikası Kolektif Bir Tepki Gerektiriyor'' başlıklı ortak yazısı yayımlandı. Fransa Dışişleri Bakanı Phillippe Douste-Blazy, Almanya Dışişleri Bakanı Joschka Fischer, Đngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw ve Avrupa Birliği (AB) Üst Düzey Temsilcisi Javier Solana'nın kaleme aldığı yazıda, pek çok devletin, Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması'nı (NPT) imzaladığı, ancak Đran'ın silahsızlanma sistemine meydan okuduğu belirtildi. UAEK Yönetim Kurulu'nun, oybirliğiyle Đran'ın faaliyetlerini durdurmasını talep eden ardı ardına altı karar aldığı, Paris Anlaşması'yla belirlenen çerçevede Đran`ın müzakerelere devam etmeyi kabul ettiği, söz konusu anlaşmanın nükleer konularda uzun süreli bir sonuç ortaya koymakla kalmayıp, Avrupa ve Đran arasında da politik, güvenlik, ekonomik ve bilim alanlarında bir işbirliğini içerecek kuvvetli bir ilişkiyi de beraberinde getireceği ifade edildi. Yazıda, söz konusu sürecin başarılı olması durumunda, silahsızlanma sisteminin güçleneceği kaydedilirken, Đran'ın rotasında devam etmesi durumunda ise dünyanın en karışık bölgeleri olan Orta Asya ve Orta Doğu'da dengenin kaybedilebileceğine dikkat çekildi. (AA) • Đran rejimi muhalifi Đran Ulusal Direniş Konseyi (ĐUDK), Đran'a uluslararası petrol ve teknoloji yaptırımı çağrısında bulundu. Merkezi Fransa'da bulunan ĐUDK yetkilisi Muhammed Muhaddesin, Đran'ın nükleer dosyasının BM Güvenlik Konseyi'ne götürülmesine karşı çıkan Rusya ve Çin'e çatarak, ''Đran rejimini destekleyen ve mollaların nükleer dosyasının Güvenlik Konseyi'ne götürülmesini engelleyen ülkeler, barışın dostları değiller. Onlar kendi çıkarları ve işlerini korumak için barışı tehlikeye atıyorlar'' dedi. Brüksel'de yapılan açıklamada, Đran yönetiminin nükleer bomba yapmasından sadece iki yıl uzakta olabileceği uyarısını yineleyen Muhaddesin, bu ülkeye uygulanacak uluslararası teknoloji yaptırımının süreci yavaşlatabileceğini, Đran'ın işlerini daha da zorlaştıracağını söyledi. (AA)(AP) Avrupa Birliği • Türkiye'nin, Gümrük Birliği Protokolünü 10 yeni AB üyesini de kapsayacak şekilde genişleten Ek Protokol hakkında rapor hazırlamak üzere Kıbrıs'a gelen Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Hollandalı Camiel Eurlings, Rum yönetimi Dışişleri Bakanı Yorgos Yakovu ile görüştü. Eurlings, Yakovu ile görüşmesinden sonra yaptığı açıklamada, Ek Protokolün uygulanmasının, tüm üye devletler için ''başlıca önceliğe'' sahip olduğunu, bunun sadece ''Kıbrıs'' (Rum kesimi) ile Türkiye arasında bir konu olmadığını, Avrupa Birliği'nin güvenilirliğiyle ilgili olduğunu ifade etti. Bir protokolün imzalandığı zaman uygulanmasının AB için çok önemli olduğunu ifade eden Eurlings, bu nedenle, Türk hükümetinin, Kıbrıs Rum bandıralı gemilerin Türk limanlarına girmesine ve Kıbrıs Rum uçaklarının uçuşlarına izin vermemesini kabul etmediklerini 4 ifade ederek, bunun AB Komisyonu ve Avrupa Parlamentosu tarafından kabul edilmediğini söyledi. Türkiye'yi Gümrük Birliği'ni 'Kıbrıs Cumhuriyeti'ne uygulaması için ikna edecek bir yönteme sahip olup olmadığının sorulması üzerine Eurlings, ''Çok fazla siyasi baskı uygulayabiliriz, çünkü Türkiye'nin katılım süreci sonunda uzlaşmamız gerekiyor, aksi takdirde Türkiye girmez ve sanırım Brüksel'de herkes bunu çok iyi biliyor'' dedi. (AA) • Yunanistan Dışişleri Bakanı Petros Molivyatis, Avrupa Birliği'nin Kıbrıs konusunda yayımlayacağı karşı deklarasyonun kendileri için tatmin edici olduğunu söyledi. Molivyatis dün Paris'te Fransa Dışişleri Bakanı Philippe Douste-Blazy ile yaklaşık bir saat görüştü. Görüşmeden sonra basına açıklama yapan Yunanlı Bakan, Türkiye ile ilgili hazırlanan Müzakere Çerçeve Belgesinde de genelde anlaşma sağlandığını ifade etti. Molivyatis, ''Birkaç konu dışında, Müzakere Çerçeve Belgesinde sorun kalmadı'' dedi. Müzakere Çerçeve Belgesinin onaylanıp, Türkiye ile tam üyelik müzakerelerinin başlamasıyla yeni bir dönemin başlayacağını kaydeden Molivyatis, ''Müzakerelerin başlaması, Türk halkı için, bölge istikrarı için ve Kıbrıs sorununun çözümü için olumlu olacak'' diye konuştu. (AA) • AB Komisyonu tarafından yayınlanan bir rapora göre, Yunanistan ve Portekiz, geçen yılki 100 milyar avroluk AB bütçesinden en çok pay alan ülkelerin başında bulunurken, Baltık ülkeleri, bütçeden yeterli pay alamayan ülkeler grubuna girdi. Hollanda, Alman ve Đsveç ise AB bütçesine en çok net katkıda bulunan ülkeler oldular. Rapora göre Yunanistan, AB bütçesinden, milli gelirinin yüzde 2.52'si, Portekiz de yüzde 2.37'si oranında pay aldılar. Böylelikle Yunanistan ve Portekiz, AB'nin en yoksul ülkeleri Litvanya ve Letonya'dan çok daha fazla yardım almış oldular. Rapora göre, milli gelirinin yüzde 0.44'ü oranında bütçeye net katkıda bulunan Hollanda, AB'nin en çok mali katkıda bulunan ülkesi olma unvanını korurken, Hollanda'yı yüzde 0.38 ile Đsveç ve yüzde 0.33 ile Almanya izledi. Fransa ise AB'den en çok tarım sübvansiyonu alan ülkelerin başında geliyor. Fransa ve Đngiltere, AB bütçesine düşük düzeyde katkıda bulunuyorlar. (AA)(REU) Diğer Haberler • Kuzey Kore, ülkesinde gıda üretiminde iyileşme olduğu ve ABD'nin bu konuyu siyasi olarak kullandığı gerekçeleriyle Birleşmiş Milletler'den gıda yardımını kesmesini istedi. Kuzey Kore Dışişleri Bakan Yardımcısı Choe Su Hon, gazetecilere yaptığı açıklamada, ülkelerine yapılan gıda yardımının kesilmesi talebinin BM Genel Sekreteri Kofi Annan'a iletildiğini söyledi. Choe, ''Annan'dan bu yılın sonuna kadar insani yardımın sona erdirilmesini talep ettik'' dedi ve ABD'nin insani yardımı insan hakları konusuyla bağlantılı olarak politikleştirmeye çalıştığını ifade etti. Diğer yandan Kuzey Kore, Kore yarımadasındaki nükleer silahsızlanma görüşmelerinde güven inşa etmek için ABD'nin hafif su reaktörü vermesi gerektiği yönündeki talebini yineledi. (AA)(REU)(AP) Dünya Basını 5 New York Times, Irak ve Afganistan’daki gelişmeleri karşılaştırıyor. Her iki ülkenin de benzer süreçlerden geçtiğini hatırlatan gazete, Afganistan’ın kendi ayakları üstünde durabilecek konuma gelmek üzere olduğunu kaydediyor ve Irak’taki olumsuzluklara karşın Afganistan’da bu başarının nasıl sağlandığını irdeliyor: "Nedenlerden biri hiç kuşkusuz, Afganistan’ın bütün etnik ve siyasi farklılıklarına rağmen bir millet olarak uzun bir geçmişe sahip olmasıdır. Bir başka neden ise Birleşmiş Milletler’in tam destek vermesidir. Bu sayede, uluslararası mali ve teknik destek sağlanmış ve daha önemlisi yeni yönetim uluslararası düzeyde bir meşruiyet kazanmıştır." Almanya seçimlerinin muhasebesini sürdüren Le Monde'daki yorum yazısında, Avrupa genelinde sosyal demokrat partilerin zor bir dönemden geçtiği düşünülüyor. Fransız gazetesine göre, Almanya seçimleri Sosyal Demokrat ve Sol Parti olmak üzere, ikiye bölünmüş bir sol kanat çıkardıysa, Fransız solu için de durum pek farklı değil. Le Monde, ''bir yanda sosyalist bir çizgide radikal değişim isteyenler ile, diğer yanda ekonomik reform programlarını destekleyenler arasındaki uçurum, Fransa ve Almanya dışında Avrupa'nın diğer ülkelerine de mi yayılacak, yoksa Avrupa genelinde solda birlik sağlanabilecek mi, zaman gösterecek'' diyor. Le Monde'a göre, Avrupa solunun gidişatı her şeyden önce Fransa'da Sosyalist Parti ile Almanya'da Sosyal Demokratların, tarihi kimliklerini inkar etmeden değişim ihtiyacına yanıt veren anlamlı bir proje oluşturup oluşturamayacaklarına bağlı. Gazeteleri meşgul eden tek siyasi belirsizlik Almanya'yla sınırlı değil. Đtalyan hükümetinin geleceği tartışması da Avrupa gazetelerini bu sabah hayli meşgul eden bir konu. Đtalya'da istifasını veren Ekonomi Bakanı Domenico Siniscalco, Đspanyol basınından El Pais'e göre, epey bir süredir sallantıda olan Berlusconi hükümetinin yediği son darbeydi. El Pais'e göre, her ne kadar Başbakan Berlusconi önümüzdeki Mayıs ayında yapılacak olan genel seçimlere kadar hükümetini götürmeye kararlı görünse de, ekonomi bakanını kaybetmesi siyasi istikrarsızlığı daha da kötüleştirdi. Bakan Siniscalco, görevinden ayrılmayı reddeden Merkez Bankası başkanını protesto ederek istifasını verdi. El Pais'e göre, Đtalya, yurtdışında mali prestijinin epey zedelendiği günlerden geçiyor. Christian Science Monitor ise, Kuzey Kore’nin nükleer programından vazgeçme kararının arkasında yatan nedenleri sorguluyor. Bu kararını daha sonra Amerika’dan alacağı hafif su nükleer reaktör şartına bağlayan Kuzey Kore’nin, ekonomik açıdan çöküşün eşiğinde olduğunu belirten gazete, komünist lider Kim Jong-Đl’in hem kendi iktidarını korumaya, hem de serbest piyasa ekonomisine geçmeye çalıştığını vurguluyor: "Kuzey Kore, kapitalist uygulamaları geliştirebilmek için “nükleer rekabet” ve “kendine yeterlilik” ideolojisi gibi yabancı yatırımcıları ürküten yaklaşımlardan vazgeçmek zorunda. Ancak bunlar, kendi vatandaşlarının dünyayla bağlantısını kopartan bir diktatör için çok tehlikeli adımlar. Fakat kapitalizmin tadını bir kere almak bile Kim Jong-Đl için baştan çıkarıcı olabilir." 6