Untitled - Gazi Üniversitesi Açık Arşiv

advertisement
1
GÖRME ENGELLİ İLKÖĞRETİM OKULLARINDA MÜZİK DERSİ
SÜRECİNE İLİŞKİN ÖĞRETMEN GÖRÜŞLERİ
Zehra Dilsiz
YÜKSEK LİSANS TEZİ
GÜZEL SANATLAR EĞİTİMİ ANABİLİM DALI
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
HAZİRAN, 2017
2
TELİF HAKKI VE TEZ FOTOKOPİ İZİN FORMU
Bu tezin tüm hakları saklıdır. Kaynak göstermek koşuluyla tezin teslim tarihinden itibaren
…… (....) ay sonra tezden fotokopi çekilebilir.
YAZARIN
Adı
: Zehra
Soyadı
: DİLSİZ
Bölümü
: Güzel Sanatlar Eğitimi Anabilim Dalı
İmzası
:
Teslim tarihi :
TEZİN
Türkçe Adı : Görme Engelli İlköğretim Okullarında Müzik Dersi Sürecine İlişkin
Öğretmen Görüşleri
İngilizce Adı : Teacher Views on the Process of Music Lesson in Visually Impaired
Primary School
i
ETİK İLKELERE UYGUNLUK BEYANI
Tez yazma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyduğumu, yararlandığım tüm kaynakları
kaynak gösterme ilkelerine uygun olarak kaynakçada belirttiğimi ve bu bölümler dışındaki
tüm ifadelerin şahsıma ait olduğunu beyan ederim.
Yazar Adı Soyadı: Zehra DİLSİZ
İmza:
ii
iii
TEŞEKKÜR
Tez çalışmamın gerçekleşmesinde yüksek lisans boyunca değerli bilgisini, tecrübesini
benimle paylaşan, yol gösteren, desteğini esirgemeyen, lisans eğitimim boyunca da her
zaman yanımda olan beni destekleyen değerli tez danışmanım Prof. Yılmaz ŞENDURUR’a
sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Eğitim hayatım boyunca benden maddi ve manevi
desteklerini esirgemeyen her zaman yanımda olan babam İshak DİLSİZ’e ve annem Aysel
DİLSİZ’e teşekkürü bir borç bilirim.
iv
GÖRME ENGELLİ İLKÖĞRETİM OKULLARINDA MÜZİK DERSİ
SÜRECİNE İLİŞKİN ÖĞRETMEN GÖRÜŞLERİ
(Yüksek Lisans Tezi)
Zehra Dilsiz
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
Haziran 2017
ÖZ
Bu araştırma; görme engelli ilköğretim okullarındaki müzik öğretmenlerinin müzik dersi
sürecine ilişkin görüşlerini tespit etmeyi ve bu alana ilişkin mevcut durumu saptamayı
amaçlamaktadır. Bu amaçla görme engelliler ilköğretim okullarındaki öğrencilerin durumu,
okul imkânları ve programlar hakkında öğretmen görüşlerine başvurarak çalışma
yapılmıştır. Bu bağlamda nitel bir araştırmadır. Araştırma için gerekli veriler Ankara’da
Mitat Enç Görme Engelliler İlköğretim Okulu ve Göreneller İlköğretim Okulu’nda görev
yapan müzik öğretmenleri ile görüşme yapılarak elde edilmiştir. Araştırmanın verileri yarı
yapılandırılmış görüşme soruları ile elde edilmiştir. Müzik öğretmenleriyle yüz yüze
görüşülüp ses kaydı alınmış ve bu ses kayıtları yazıya dökülmüştür. Nitel bir araştırma olan
çalışmada içerik analizi kullanılmıştır. Çalışmada öncelikle her bir öğretmenin çalışma
problemleriyle ilişkili görüşleri öğrencilerin engel durumu, verilen eğitim yapısı, okul ve
fiziksel koşullar bakımından kodlanarak tablo haline getirilmiştir. Elde edilen cevapların
dağılım frekanslarından yola çıkılarak dağılım grafikleri oluşturulmuş ve yorumlanmıştır.
Araştırmadan elde edilen bulgulara göre ; görme engelliler ilköğretim okullarında görme
engelli öğrencilerin yanı sıra çift engelli, zihinsel engelli öğrencilerin birlikte eğitim
gördükleri, bu durumun öğrenci başarısını olumsuz etkilediği saptanmıştır. Ders saatlerinin
yetersizliğinden dolayı öğretmenin öğrencilere yeteri kadar zaman ayıramadığı, etkinlik
yapabilme imkanlarının olmadığı saptanmıştır. Çalgı dersleri için Braille notasıyla yazılmış
metot ve kaynakların olmamasından dolayı öğretmen ve öğrencilerin dersleri kendi
imkanlarıyla yürüttükleri gözlenmiştir. Okulun müzik derslikleri ve materyalleri açısından
bir sıkıntı yaşamadıkları, yeterli imkanlara sahip oldukları anlaşılmıştır.
Anahtar Kelimeler : Müzik eğitimi, görme engelli öğrenciler
Sayfa Adedi
: 77
Tez Danışmanı
: Prof. Yılmaz ŞENDURUR
v
TEACHER VIEWS ON THE PROCESS OF MUSIC LESSON IN
VISUALLY IMPAIRED PRIMARY SCHOOL
(Master Thesis)
Zehra Dilsiz
GAZI UNIVERSITY
GRADUATE SCHOOL OF EDUCATIONAL SCIENCES
June 2017
ABSTRACT
This research; Aims to determine the opinions of the music teachers of the blind primary
schools about the music lesson process and to determine the current situation in this field.
For this purpose, teacher were asked about the situation of the students in primary schools,
the school facilities and the programs. It is a qualitative research in this context. The
necessary data for the research were obtained by interviewing music teachers working in
Mitat Enç Görme Engelliler Elementary School and Göreneller Elementary School in
Ankara. The data of the study were obtained by semi-structured interview method. She was
interviewed face-to-face with music teachers and recorded voice recordings by the
researcher. Content analysis is used as a qualitative study. In the study, first of all, each
teacher’s opinions related to his / her work problems were tabulated in terms of the
obstacles, education structure, school and physical conditions of the students. Distribution
graphs were created and interpreted by way of the distribution frequencies of the obtained
answers. According to the findings obtained from the research; visually handicapped
students in elementary schools as well as those with double handicapped and mentally
handicapped students were trained together and this situation had a negative effect on
student success. Because of the lack of class hours, it was determined that there is no
opportunity to deal with students as much as they can. Because of the lack of methods and
resources written in Braille notation for instrumental lessons, it has been observed that
teachers and students conducted lessons with their own means. It is understood that the
school has enough facilities to live in a difficult situation in terms of music classrooms and
materials.
Key words
: Music education, visually impaired students
Page Number : 77
Thesis Advisor : Prof. Yılmaz ŞENDURUR
vi
İÇİNDEKİLER
ÖZ .................................................................................................................... iv
ABSTRACT ..................................................................................................... v
İÇİNDEKİLER............................................................................................... vi
TABLOLAR LİSTESİ ................................................................................... ix
ŞEKİLLER LİSTESİ ...................................................................................... x
SİMGELER VE KISALTMALAR LİSTESİ .............................................. xi
BÖLÜM I
GİRİŞ .................................................................................................................................. 1
Problem Durumu ................................................................................................................. 2
Problem Cümlesi .................................................................................................................. 4
Alt Problemler ...................................................................................................................... 4
Araştırmanın Amacı ............................................................................................................ 4
Araştırmanın Önemi ............................................................................................................ 4
Sayıltılar ................................................................................................................................ 5
Sınırlılıklar............................................................................................................................ 5
BÖLÜM II
KAVRAMSAL ÇERÇEVE .......................................................................................... 7
Eğitim .................................................................................................................................... 7
Özel Eğitim ........................................................................................................................... 8
Özel Eğitimin Temel İlkeleri ............................................................................................... 9
Özel Eğitim Kurumlarında Eğitim................................................................................... 10
Özel Eğitim Okulları.......................................................................................................... 10
Özel, Özel Eğitim Okulları .................................................................................... 11
Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezleri ........................................................ 11
Normal Eğitim Kurumlarında Eğitim (Kaynaştırma Eğitimi) ..................................... 12
vii
Görme Engelliler ve Eğitimi ............................................................................................. 13
Yasal Tanım......................................................................................................................... 13
Eğitsel Tanım ...................................................................................................................... 13
Okuma, Yazma, Dinleme Etkinlikleri .................................................................. 14
Görme Kalıntısından Yararlanma ....................................................................... 14
Oryantasyon ve Bağımsız Hareket Eğitimi .......................................................... 14
Günlük Yaşam Becerileri ....................................................................................... 15
Görme Engellilerde Okuma, Yazma ve Dinlemeye Yönelik Geliştirilen
Materyaller ............................................................................................................. 15
Yatılı Görme Engelliler Okulu .............................................................................. 17
Özel Eğitim Sınıfları .......................................................................................................... 18
Kaynaştırma Eğitimi .............................................................................................. 18
Müzik Eğitimi ve Öğretimi ............................................................................................... 18
Ülkemizde Genel Müzik Eğitimi....................................................................................... 21
İlköğretimde Müzik Eğitimi ve Öğretimi ........................................................................ 22
Ses Eğitimi .......................................................................................................................... 24
Kulak (Müziksel İşitme) Eğitimi ...................................................................................... 24
Çalgı Eğitimi ....................................................................................................................... 25
Müziksel Beğeni (Zevk) Eğitimi ....................................................................................... 25
İlköğretim Müzik Dersi Öğretim Programı .................................................................... 26
Programın Vizyonu ............................................................................................................ 27
Programın Temel Yaklaşımı ............................................................................................. 27
Müzik Dersi Öğretim Programının Temel Yapısı ........................................................... 28
Öğrenme Alanları............................................................................................................... 28
Görme Engellilerde Müzik Eğitimi ve Öğretimi ............................................................. 29
Görme Engelliler İlköğretim Okullarında Müzik Eğitimi ve Öğretimi ........................ 31
BÖLÜM III
İLGİLİ ARAŞTIRMALAR ....................................................................................... 33
BÖLÜM IV
YÖNTEM......................................................................................................................... 39
Araştırmanın Modeli ......................................................................................................... 39
Verilerin Toplanması.......................................................................................................... 39
Verilerin Çözümlenmesi ve Analizi .................................................................................. 40
viii
BÖLÜM V
BULGULAR VE YORUM ........................................................................................ 41
BÖLÜM VI
SONUÇ VE ÖNERİLER............................................................................................ 57
Birinci Alt Probleme İlişkin Sonuçlar .............................................................................. 57
İkinci Alt Probleme İlişkin Sonuçlar ................................................................................ 58
Üçüncü Alt Probleme İlişkin Sonuçlar ............................................................................. 59
Öneriler ............................................................................................................................... 60
KAYNAKLAR ............................................................................................................... 61
EKLER ............................................................................................................................. 67
Ek 1. İzin Yazısı .................................................................................................................. 68
Ek 2. Görüşme Soruları ..................................................................................................... 69
Ek 3. Dağılım Grafikleri .................................................................................................... 70
ix
TABLOLAR LİSTESİ
Tablo 1. Öğrencilerin Müzik Eğitimi Dersi İçin Braille Alfabesini Kullanma
Yeterliklerine İlişkin Görüşlerin Dağılımı ............................................................. 42
Tablo 2. Öğrencilerin Müzik Eğitimi Dersi İçin Braille Nota Sistemini Kullanma
Yeterliklerine İlişkin Görüşlerin Dağılımı ............................................................. 44
Tablo 3. Öğrencilerin Müzik Eğitimi Dersi İçin Çalgı Kullanma Yeterliklerine İlişkin
Görüşlerin Dağılımı .............................................................................................. 46
Tablo 4. Okulun Müzik Dersliklerinin Öğrenciler İçin Sunduğu İmkânlar ........................ 48
Tablo 5. Çalgı Eğitimi Derslerinin Materyal Yeterlilikleri ................................................. 49
Tablo 6. Çalgı Eğitimi Dersi İçin Kullanılan Metot ve Kaynaklar Hakkındaki Görüşler... 50
Tablo 7. Farklı Kaynak Kullanımına İlişkin Görüşler ....................................................... 52
Tablo 8. Müzik Eğitim Programları ve Müzik Derslerinin Hedefine Ulaşabilmesi
Konusundaki Görüşler ......................................................................................... 54
Tablo 9. Öğretmenlerin Eklemek İstedikleri Görüşler ....................................................... 55
x
ŞEKİLLER LİSTESİ
Şekil 1. Braile alfabesini kullanma yeterliliğini olumsuz etkileyen faktörlerin dağılımı .... 70
Şekil 2. Braille nota sistemini kullanma yeterliliğini olumsuz etkileyen faktörlerin
dağılımı ................................................................................................................... 71
Şekil 3. Çalgı kullanma yeterliliklerini olumsuz etkileyen faktörlerin dağılımı .................. 72
Şekil 4. Müzik dersliklerinin öğrencilere sunduğu imkanların dağılımı .............................. 73
Şekil 5. Materyal yeterliliklerine ilişkin dağılım.................................................................. 74
Şekil 6. Metot ve kaynaklar hakkında görüşlerin dağılımı .................................................. 75
Şekil 7. Farklı kaynak kullanımına ilişkin görüşlerin dağılımı ............................................ 76
Şekil 8. Müzik eğitim programları ve müzik derslerinin hedefine ulaşabilmesi
konusundaki görüşlerin dağılımı ............................................................................ 77
xi
SİMGELER VE KISALTMALAR LİSTESİ
MEB
Millî Eğitim Bakanlığı
MEB-MEGEP Milli Eğitim Bakanlığı Meslekî Eğitim ve Öğretim
Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi
xii
BÖLÜM I
GİRİŞ
Eğitim, insanın varoluşu kadar geçmişe dayanmaktadır. İnsanın öğrenme isteği, merakı ve
ihtiyaçları, eğitimi yaşam boyu devam eden sürekli bir döngü haline getirmektedir. İnsanın
hayatın her aşamasında, her anında, okulda, toplumsal yaşantı içerisinde birbiriyle
etkileşim ve öğrenme halindedir. Günümüzde değişen ve gelişen eğitim anlayışı
toplumların ihtiyaçlarını gidermeye, sorunlarını çözmeye önemli derecede katkı sağlamayı
amaçlamaktadır. Öyle ki ülkelerin gelişmişlik düzeyleri toplumun eğitim seviyesiyle,
eğitime verdikleri önemle ölçülmektedir. Çağdaş eğitim anlayışı toplumun her bireyini
kapsayan, ayrım gözetmeksizin, ihtiyaçları doğrultusunda eşit bir şekilde verilen eğitim
anlayışını benimsemektedir. Sosyal, kültürel, sağlık gibi konulardan kaynaklanan bireysel
farklılıkları dikkate alan eğitim programları oluşturmak, eğitimi toplumsallaştırmak
devletin görevleri arasındadır.
Eğitim toplumun her bireyi için önemli olmasının yanısıra engelli bireylerin yaşamlarını
çevresinden daha bağımsız, onlara daha az seviyede ihtiyaç duyarak, kendilerini toplumdan
soyutlamadan geçirebilmesi için çok daha önemlidir. Bu yüzden engelli bireyleri yaşama,
topluma hazırlamak için özel eğitim hizmetleri verilmesi önemli ve gereklidir.
Engelli bireylerin eğitimi, gören bireylerden farklı olarak, farklı ihtiyaçta ve nitelikteki
bireylerin öğrenme ihtiyaçlarını gideren, özel eğitim yöntem ve metodu, programı
materyali ve fiziksel düzeneklere, uygun ortam ve insan kaynağına gereksinim duyan, özel
niteliklere sahip eğitimdir. Özel eğitim ile, kişilerin, başkalarına ihtiyaç duymadan
kendilerine yetebilecek seviyede üretken olmaları, toplum içerisinde sosyalleşmeleri ve
seviyeli bir hayat sürdürmeleri amaçlanmaktadır (Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme
Kurulu, 2009) Ülkemizde özel eğitim hizmetleri, özel eğitim kurumlarında ve normal
eğitim kurumlarında kaynaştırma eğitimi olarak verilmektedir. Özel eğitim kurumları engel
türüne göre oluşturulmuş ve o engel grubundaki öğrencilere eğitim veren okullardır.
1
Ülkemizde görme engelli öğrencilerin eğitim gördüğü, kendilerine uygun eğitim
ortamlarının sağlandığı 16 tane görme engelliler ilköğretim okulu bulunmaktadır.
Araştırma Ankara’da bulunan Mitat Enç Görme Engelliler İlköğretim Okulu ve Göreneller
İlköğretim Okulu’ nu kapsamaktadır.
İşitme duyusu, görme engelli bireylerin çevrelerini algılamaları, nesneleri tanımaları ve
diğer bireylerle iletişimde bulunmalarına katkı sağlayan en önemli ve en aktif duyularıdır.
Görme engelli bireylerin eğitiminde işitme duyusunun en aktif olarak kullanıldığı ve
dinleme becerilerinin geliştiği alan müzik eğitimidir. Müzik eğitiminde geliştirilen
beceriler diğer alanlarda da kalıcı davranışlar kazandırmaktadır. Bu yüzden görme engelli
ilköğretim okullarında verilen müzik eğitiminin niteliği, içerik zenginliği ve bireylere
uygun yöntemlerle yürütülmesi istendik davranışlar kazandırmada etkili olmaktadır.
Görme engellilerde uygulanan müzik eğitimi ve öğretim metotları görme engeli olmayan
bireyler için uygulanan metotlarla çok farklılık göstermemektedir. Görme engeli, bireyler
için müzik alanında çok fazla zorluk teşkil etmemektedir. Öyle ki müzik alanı seçilen
meslekler arasında ön sıralarda yer almaktadır.
Görme engelli öğrencilerin müzik eğitimi, gören bireylerle aynı konuları, bilgi ve
yetenekleri kapsar. Ses eğitimi, kulak eğitimi, solfej eğitimi, ritim eğitimi ve nota okumayazma eğitimi görme engelli öğrenciler için de öğrenilmesi gerekli önemli konulardır.
Gören bireylerle aralarındaki fark yürütülen ve özel eğitim materyalleri ve özel öğretim
metotlarıdır (Köseler, 2006).
Araştırma; görme engelli ilköğretim okullarındaki müzik öğretmenlerinin müzik dersi
sürecine ilişkin görüşlerini tespit etmeyi ve bu alana ilişkin mevcut durumu saptamayı
amaçlamaktadır. Araştırma görme engelliler okullarındaki müzik eğitiminin niteliğinin
incelenmesi, ortaya çıkabilecek sorunlara çözüm önerilerinin aranması açısından önemli
bir yere sahiptir.
Ankara’da bulunan Mitat Enç Görme Engelliler İlköğretim Okulu ve Göreneller İlköğretim
Okulları’nda toplamda üç tane öğretmen görev yapmaktadır. Araştırmada bu üç öğretmenin
görüşlerine başvurularak sonuçlar içerik analizi yöntemiyle yorumlanmıştır.
Problem Durumu
Ülkemizde görme engelli bireylerin okul öncesi süreçte yararlanabileceği düzenli eğitim
hizmeti mevcut değildir. Çocuklar ilkokul döneminde düzenli bir eğitim sistemi içerisine
2
girebilmektedir. Görme engelli çocuklar eğitimlerini gündüzlü ve yatılı görme engelliler
okullarında, özel sınıflarda ve kaynaştırmalı eğitim ortamlarında sürdürmektedir. Görme
engelliler ilköğretim okullarında gündüzlü ve yatılı olarak eğitimini tamamlayan öğrenciler
gören bireylerin devam ettiği ortaöğretim kurumlarında eğitimlerini sürdürmektedir.
Görme engelli bireylerin eğitim programları diğer bireylerle aynı olmakta ancak eğitim
materyalleri ve metotları açısından farklılık göstermektedir.
Görme engellilerin ders hedeflerini gerçekleştirebilmeleri, içerikte değişiklik yapmaktan
ziyade, öğretim sunusu ve materyallerini içine alan öğretim süreçlerinde değişiklikler
yapmayı gerektirmektedir. Öğretim sürecinde yapılması gerekli değişiklerden başlıcaları;
Braille-Kabarma yazı, büyük puntolu yazı ve işitmeye dayalı öğretim materyallerinin
oluşturulmasıdır (Özyürek, 1992).
Görme engelli öğrencilere uygulanan müzik eğitimi gören bireylerle aynı konu, bilgi ve
yeteneği kapsar. Ancak bazı metot ve materyal farklılıkları bulunmaktadır. Görme engelli
bireylerin bu alanda kullanılan en yaygın ve önemli materyali Braille müzik işaretleri
sistemidir. 1925 yılından beri ülkemizde kullanılan Braille yazı sistemi müzik alanında da
kullanılmaya başlanmıştır. Bu sistem görme engelli öğrencilerin müzik alanında
gelişmesine yardımcı olmasına rağmen yine de gören öğrenciler ile arasında farklılıkları
tamamen ortadan kaldırmamaktadır. Gören bir öğrenci notaya bakarak rahatlıkla
çalışabildiği halde görme engelli bireylerin öncelikle bu kabartma işaretlerine dokunarak
parçayı ezberlemesi gerekmektedir. Bu şekilde notayı öğrenmek ve ezberlemek görme
engelli öğrenci için yorucu ve zaman alıcı olmaktadır. Ayrıca istenilen notaların kendilerine
uygun şekilde bulunmayışı da onlara fazladan görev yüklemekte ve isteklerini kırmaktadır.
Öğrencilerin dersin işlenişi için gerekli olan materyallere ve kaynaklara rahatça
ulaşabilmesi eğitim sürecini daha verimli bir hale getirmektedir. Öğrencilerin de bu süreçte
istekli hale gelmeleri, talepte bulunmaları ve bu işten zevk almaları
onların toplum
içerisinde kendilerine olan güvenini artırıp sosyalleşmelerine katkı sağlamaktadır. Bu
yüzden, öğrencilerin müzik eğitimi sürecinde neleri nasıl yaptıkları önemlidir. Araştırma,
görme engelli ilköğretim okullarındaki müzik öğretmenlerinin müzik dersi sürecine ilişkin
görüşlerini saptamayı ve bu alana ilişkin durum tespiti yapmayı amaçlamaktadır.
3
Problem Cümlesi
Araştırmada “Görme engelli ilköğretim okullarında müzik dersi sürecine ilişkin öğretmen
görüşleri nelerdir? ”
Alt Problemler
1. Görme engelli öğrencilerin müzik dersi için Braille alfabesi ve Braille nota sisteminde
hazır bulunuşluk düzeyleri nasıldır?
2. Görme engelli ilköğretim okullarının müzik dersi için özel donanımlı müzik dersliği ve
materyalleri açısından durumu nasıldır?
3. Görme engelli ilköğretim okullarındaki müzik öğretmenlerinin müzik eğitim
programlarının gerçekleşmesine ilişkin algıları nasıldır?
Araştırmanın Amacı
Araştırma, görme engelli ilköğretim okullarında müzik dersi için ne tür eğitim metotları ve
araçlarının kullanıdığı, müzik dersi sürecinin nasıl geçtiği, öğrencilerin müzik dersine olan
ilgisi, başarı düzeyi, okulların fiziki durumu ve materyal yeterlilikleri hakkında bilgi
edinmeyi amaçlamaktadır. Bu nedenle araştırma görme engelli ilköğretim okullarındaki
müzik öğretmenlerinin müzik dersi sürecine ilişkin görüşlerini almayı, beklentilerin ve
sonuçların ne derecede örtüştüğünü tespit etmeyi ve bu alana ilişkin sorunlar olup
olmadığını saptanmayı hedeflemektedir. Ayrıca araştırmada ortaya çıkabilecek sorunlara
çözüm önerileri aranması hedeflenmektedir.
Araştırmanın Önemi
Görme engelli bireylerin hayatın her alanında olduğu gibi eğitim alanında da diğer
bireylerle aynı eğitim ve öğretim hakkına sahip olduğu anayasamızda da belirtilmektedir.
Bu haklar eşit şartları ve imkanları gerektirmektedir. Gereken şartlar ve imkanları
sunabilmek için görme engelli bireylerin mevcut durumunun tespit edilmesi, uygun eğitim
ortamları ve metotlarının belirlenmesi ve bu çerçevede eğitim ortamlarının oluşturulması
bireylerin topluma kazandırılmasında, bağımsız beceriler kazanmasında ve kendilerine
uygun meslek seçiminde önemli rol oynamaktadır.
4
Görme
engelli
okullarında
müzik
derslerinin
bu
becerileri
kazanmadaki
rolü
düşünüldüğünde müzik dersinin durumu, öğretmen ve öğrenci açısından karşılaşılan
sorunların giderilmesi eğitimin niteliği açısından önemlidir. Bu yüzden araştırmada, görme
engelli ilköğretim okullarındaki müzik öğretmenlerinin okulların müzik eğitimi ve
öğretimine ilişkin görüşleri araştırılmıştır. Görme engelli ilköğretim okullarındaki müzik
eğitimine
yönelik
durum
saptaması
yapması,
dersin
ihtiyaçlar
doğrultusunda
sürdürülebilmesi, ortaya çıkabilecek sorunlara çözüm önerileri getirilmesi ve bu önerilerin
diğer görme engelli ilköğretim okullarına örnek olması
ve bu alanda yapılacak
araştırmalara ışık tutması açısından önemlidir.
Sayıltılar
1. Araştırma için belirlenen yöntemin uygun bir yöntem olduğu varsayılmıştır.
2. Araştırmada görüşlerinden yararlanılacak öğretmenlerin bu çalışmaya uygun olduğu
varsayılmıştır.
3. Veri toplama araçlarındaki yanıtların doğru ve samimi olduğu varsayılmıştır.
Sınırlılıklar
1. Araştırma, 2016-2017 yılı içerisinde Kasım ve Mayıs ayı arasında geçen süre ile,
2. Ankara’da Mitat Enç Görme Engelliler İlköğretim Okulu ve Göreneller İlköğretim
Okulu ile,
3. Görme engelliler okullarında çalışan 3 müzik öğretmeni ile;
4. Ders programında müzik eğitimi dersleri ile,
5. Literatür taraması sonucu ulaşılabilen kaynak ve dokümanlar ile,
6. Araştırmanın sonunda ulaşılan sonuçlar ve görüşmede belirtilen ifadelerle,
7. Araştırmacının maddi olanaklarıyla sınırlandırılmıştır.
5
6
BÖLÜM II
KAVRAMSAL ÇERÇEVE
Eğitim
Eğitim, üzerinde hassaslıkla durulması gereken çok önemli bir konudur. Bireylerin,
ulusların geleceğe yönelik sağlam bir yer edinmesi ve sürdürmesinde eğitimin rolü
büyüktür. Bireyin yaşamının her alanında işlevi olan eğitim Ertürk(1997)’e göre “eğitim
bireyin davranışlarında, kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak istendik değişme meydana
getirme sürecidir” ( s. 12 ).
Eğitim, sosyal ve ekonomik kalkınmanın önemli unsurları arasında yer almakta ve dünyada
hızla değişen döngünün içerisinde kendini yenilemekte ve ilerlemektedir. Uçan (2005)’ın
belirttiği üzere “eğitim; bilim, teknik ve sanatın her üçünü de kapsayan bir içerikle
düzenlenip gerçekleştirilerek, bireyleri ve toplumları biçimlendirme, yönlendirme,
değiştirme, geliştirme ve yetkinleştirmede en etkin süreç niteliği kazanır” ( s. 122 ).
Çağdaş eğitim anlayışı, kişisel farklılıkları dikkate alan eğitim programlarını öngörür.
Eşitlik, eğitimin temel dayanaklarından biri olup eğitim, engelli engelsiz tüm bireylerin
temel hakkıdır. Eğitim almak isteyen her bireye karşı eşit ayrıcalık ve imkanlar
tanınmalıdır. Anayasa’nın 42.maddesinde de eğitimin her bireyin hakkı olduğu, herkese
eşit şekilde verilmesi gerektiği belirtilmektedir.
Bireysel farklılıklar, bireylerdeki öğrenme sürecini etkilediğinden bu sürecin her birey için
aynı koşullarda gerçekleşmesi beklenemez.
Bilhassa özel eğitim gerektiren bireylerin
eğitimi daha kritik bir süreçtir. Çünkü genel eğitim şartları çoğunlukla özel eğitime
muhtaçlar için yeterli düzeyde olamadığından söz konusu koşulların sağlanması gereklidir
(Pirgon & Babacan, 2013).
7
Eğitim, bireylerin toplum içerisinde yer almalarına, topluma uyum sağlamalarına, bilgi,
yetenek ve davranışlarını geliştirmelerine, kişilik kazanmalarına ve yaşamlarını
sürdürebilecek yeterliliğe sahip olmalarına yardımcı olmaktadır. Eğitim toplumun her
bireyi için önemli olmasının yanısıra engelli bireylerin yaşamlarını çevresinden daha
bağımsız, onlara daha az seviyede ihtiyaç duyarak, kendilerini toplumdan soyutlamadan
geçirebilmesi için çok daha önemlidir. Bu yüzden engelli bireyleri yaşama, topluma
hazırlamak için özel eğitim hizmetleri verilmesi önemli ve gereklidir.
Eğitim ve öğretime ilişkin faaliyetler Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’sının üçüncü
bölümünde yer alan Eğitim ve Öğrenim Hakkı ve Ödevi başlığı altındaki 42.maddesini
esas alarak yürütülmektedir. Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz.
Devlet, durumları sebebiyle özel eğitime ihtiyacı olanları topluma yararlı kılacak tedbirler
alır (T.C. Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu, 2009) ifadeleri doğrudan özel
eğitim ile ilişki içerisinde olup büyük önem taşımaktadır.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulun’ca belirlenen standart kurallarda, devletlerin engellilere
bir bütün halinde ve herkesle aynı haklara sahip olacak şekilde, ilk, orta ve yüksek öğretim
verilmesi ilkesini kabul etmeleri ve engellilerin eğitimini milli eğitim sistemlerinin
ayrılmaz bir parça olmasını garanti altına almalarının gereği belirtilmektedir. Özel eğitime
gereksinimi olan bireylerin, eğitimleri ile ilgili düzenlemeler yapılması T.C Anayasası’nın
41,50 ve 61. Maddeleri ile hükme bağlanmıştır. Ayrıca 1956 yılında çıkarılmış 6660 sayılı
yasa ile güzel sanatlarda yetenekli çocukların devlet tarafından yetiştirilmeleri garanti
altına alınmıştır (Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı, 1999).
Özel Eğitim
Bireylerin, akademik, iletişim, devim ve uyum alanlarında önemli eksiklik, kusur yaratan
durumların önlenmesi, azaltılması ya da ortadan kaldırılmasıyla ilgili eğitsel değişkenlerin
düzenlenmesi uğraşısına özel eğitim denir (Özsoy, Özyürek & Eripek, 2002, s. 6).
Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’ne göre özel eğitim; özel eğitim ihtiyacı olan
bireylerin sosyal ve eğitim gereksinimlerini gidermek için özel yetiştirilmiş eleman,
geliştirilmiş eğitim metotları ve programları ile bireylerin gelişim özelliklerine ve kişisel
yeterliklerine dayalı ortamlarda yürütülen eğitimdir (MEB Özel Eğitim ve Rehberlik
Hizmetleri Genel Müdürlüğü, 2012).
8
Engelli, engelsiz bütün bireyler toplumun birer parçasıdır. Engelli insanların diğer
insanlardan farklı özelliklere, yeterliliklere, özel bakım gereksinimlerine sahip olmaları
onları toplum dışında tutamaz. Bireyleri topluma tutunduracak şey toplumun onlara olan
bakış açısından ve onlara verilen doğru eğitimden geçmektedir. Özel eğitim, bireylerin
farklılıklarını, yeterliliklerini, öğrenme hızlarını, çevresi ve program ile olan uyumunu
dikkate alarak sürdürüldüğü zaman başarıya ulaşılır ve engelli bireylerin toplum içerisinde
yerini güçlendirir.
Özel eğitime ihtiyaç duyan çocuklara verilen eğitim ve rehabilitasyon hizmetlerinin temel
amacı; dış dünya ile olan sınırlarını ortadan kaldırıp bağımsız hareket etmelerini, kendi
kendilerine yetebilmelerini sağlamak, toplum içerisinde daha sosyal bir rol almalarına
yardımcı olmaktır. Bu amaçtaki en önemli nokta ise, tüm bireylerin özel eğitime
gereksinim duyan bu bireyleri bütün farklılıklarıyla kabul edip saygı duymasıdır.
Özel eğitimin amaçları ve temel ilkeleri, Türk Milli Eğitiminin genel amaçları
doğrultusunda belirlenmiştir.
Özel Eğitimin hedefleri
MADDE 5–(1) Özel eğitim gerektiren bireylerin Milli Eğitimin yol gösterdiği hedef ve
prensipleri ile;
a) Toplumdaki görevlerini yerine getiren, çevresiyle iyi iletişim kuran, ortak çalışabilen,
topluma uyum sağlayabilen, huzurlu, mutlu ve üretici bir birey olarak yetişmelerini,
b) Sosyal çevreleri içinde birilerine muhtaç olmada yaşamaları ve kendilerine yetecek
seviyeye gelmelerine yönelik kabiliyetlerini geliştirmelerini,
c) Kendilerine uygun özel yöntem, materyal ve eğitim programlarını kullanarak; eğitim
gereklilikleri, ilgi ve becerileri doğrultusunda iş hayatına hazırlık yapmalarını hedefler.
Özel Eğitim İlkeleri
MADDE 6 – (1) Özel eğitimin temel ilkeleri;
a) Özel eğitime ihtiyaç duyan herkes; ilgi, yetenek ve yeterlilikleri ve gereksinimleri
ölçüsünde özel eğitim hizmetlerinden yararlanır.
b) Özel eğitimden yararlanacak çocukların eğitimine erken yaşta başlanması gerekir.
c) Özel eğitim hizmetleri, bireyleri fiziksel ve sosyal ortamlarından mümkün olduğu
kadar uzaklaştırmadan planlanır ve yürütülür.
9
d) Özel eğitime gereksinimi olan bireylerin, eğitim alanında başarıları dikkate alınır, hedef,
içerik ve öğretimde süreç ve değerlendirme düzenlemeleri yapılarak, ilk önce eğitim ve
öğretimi planlanır.
e) Özel eğitime muhtaç kişilerin kesintisiz eğitime devam etmesi için, rehabilitasyon
imkanları sunabilen kurumlarla ortaklık yürütülür.
f) Özel eğitime gereksinimi olan kişilerin yeterli olma durumu dikkate alınarak, bireylere
özel eğitim planı oluşturulur ve eğitim programları bireyselleştirilir.
g) Özel eğitim sürecinin oluşturulması ve geliştirilmesinde, özel eğitime gerek duyan
bireyler için çalışan sivil toplum kuruluşları ve üniversitelerin ilgili bölümleri ile ortak
çalışılır.
h) Özel eğitim hizmetleri, özel eğitim gereksinimli bireylerin, çevreyle iletişim, etkileşim
ve uyumunu kapsayacak ve yönetecek biçimde planlanır. (Özel Eğitim ve Rehberlik
Hizmetleri Genel Müdürlüğü, 2012).
Ülkemizde özel eğitimin yapısı, normal eğitim kurumlarında (kaynaştırma) eğitim ve özel
eğitim kurumlarında eğitim olarak ikiye ayrılmaktadır.
Özel Eğitim Kurumlarında Eğitim
Özel eğitim kurumları; özel eğitim gereksinimi olan bireyleri hayata hazırlayan, eğitim
hizmeti veren, özel eğitim almış personelin çalıştığı, geliştirilmiş programların ve
metotların uygulandığı, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı her çeşit ve kademede bulunan
gündüzlü ve yatılı özel ve resmi kurumlar olarak belirtilmektedir (Özel Eğitim ve
Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü, 2012).
Ülkemizde üç tür özel eğitim kurumu engelli çocuklara eğitim vermektedir;
 Özel Eğitim Okulları
 Özel, Özel Eğitim Okulları
 Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezleri
Özel Eğitim Okulları
Durumları ayrı bir okulda özel eğitim gerektiren bireyler için özür ve özelliklerine uygun
gündüzlü veya yatılı açılan özel eğitim okullarıdır (Milli Eğitim Bakanlığı Eğitimi
Araştırma ve Geliştirme Dairesi Başkanlığı, 2010). Millî Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim
Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğü bünyesinde bulunmaktadır.
10
Özel eğitim gereksinimli bireylere eğitim, öğretim ve destek hizmetler sunulması için
kurulan özel ve devlet kurumları;
 Hafif düzeyde zihinsel engelliler ( İlköğretim Okulu)
 Basımevi ve akşam sanat okulu (Görme Engelliler)
 Hafif düzeyde zihinsel engelliler (İş Okulu- Meslek Lisesi)
 Bilim ve sanat merkezi
 İlköğretim Okulu (Görme Engelliler)
 Erken Çocukluk ve Okul Öncesi Eğitim Merkezi
 İlköğretim Okulu (Hastane)
 Meslek Lisesi (İşitme Engelliler)
 İlköğretim Okulu (İşitme Engelliler)
 İlköğretim Okulu (Ortopedik Engelliler)
 Meslek Lisesi (Ortopedik Engelliler)
 Otistik Çocuklar (Eğitim Merkezi- İlköğretim)
 Uyum Güçlüğü Olanlar
 Orta ve Ağır Düzeyde Zihinsel Engelliler (Eğitim Uygulama Okulu-İlköğretim)
 Rehberlik ve Araştırma Merkezi
 Orta ve Ağır Düzeyde Zihinsel Engelliler (İş-Eğitim Merkezi) ( Vuran, 2013, s.70).
Özel, Özel Eğitim Okulları
Engelli öğrencilerin eğitim gördüğü, özel sektör tarafından yürütülen okullardır. Bu
okullar, özel alanda hizmet veren diğer okullar ile aynı düzenlemeye, içeriğe, statüye sahip
ve aynı hukuki prosedürlerden sorumludurlar ( T.C. Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme
Kurulu, 2009).
Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezleri
Engelli bireylere kendi kendilerini idare ettirebilecek yeterliliği kazandırmak, toplumsal
hayata uyumu için çevresiyle iletişim içerisine girmesini sağlamak, fonksiyon kayıplarını
minimum seviyeye indirmek ve ortadan kaldırmak hedefiyle hizmet veren kuruluşlardır.
Örgün öğretim kurumlarına devam eden engelli öğrenciler bir yandan da bu merkezlere
devam edebilmektedirler (Vuran, 2013, s. 75).
11
Normal Eğitim Kurumlarında Eğitim (Kaynaştırma Eğitimi)
Kaynaştırma yoluyla eğitim; özel eğitim gereksinimi olan çocukların, diğer bireylerle aynı
sınıf ortamı içerisinde yürütülen, okul öncesi, ilköğretim, orta öğretim ve yaygın resmi ve
özel eğitim kurumlarında sürdürülen özel eğitim uygulamalarıdır (MEB Özel Eğitim ve
Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü, 2012).
Kaynaştırma eğitimi, özel gereksinimli öğrencinin gerekli hizmetleri sağlanarak, tam ya da
yarı zamanlı olarak kendisi için en az kısıtlayıcı şekilde normal eğitim sınıflarında eğitim
görmesidir (Kırcaali-İftar’dan aktaran Atıcı, 2014). En az kısıtlayıcı ortam belirlenirken,
özel gereksinimli öğrencinin olabildiğince akranları ile bir arada olması hedeflenir. En az
kısıtlayıcı ortam, üst düzey bir başarıya imkan sağlayan ortamdır (Kargın, 2004).
Özel eğitim gerektiren bireylerin eğitimi ile ilgili yapılan araştırma ve çalışmalar
doğrultusunda her bireyin kendi engel durumuna göre farklı eğitim ve öğretim programı ile
yetiştirilmesi eğitimin amacına ulaşabilmesi konusunda önemli bir yere sahiptir. Bireyler
bu farklılıklar göz önünde bulundurularak sınıflandırılmakta ve özel yöntem ve teknikler
kullanılarak eğitim ortamları sağlanmaktadır.
Özel gereksinimli bireyler engel durumlarına göre şu şekilde sınıflandırılmaktadır;
1. Zihinsel açıdan yetersiz bireyler
2. Görme engelli bireyler
3. İşitme engelli bireyler
4. Otistik bireyler
5. Dil ve konuşma güçlüğü olan bireyler
6. Ortopedik yetersizliği olan bireyler
7. Duygusal ve davranış bozukluğu olan bireyler
8. Birden fazla yetersizliği olan bireyler
9.
Özel öğrenme güçlüğü olan bireyler
10. Süreğen hastalığı olan bireyler
11. Üstün yetenekli bireyler
12. Serebral palsili bireyler
13. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan bireyler ( Özel Eğitim ve Rehberlik
Hizmetleri Genel Müdürlüğü, 2012)
12
Görme Engelliler ve Eğitimi
Görme yetersizliği, bireylerin görüşlerinden kısmen ya da tamamen yoksun olmasından
dolayı, sosyal hayatından ve eğitim hayatından olumsuz etkilenmesi olarak tanımlanabilir.
Okuturlar (1968)’a göre; “Görme duyusunda meydana gelen görmedeki normal altı
durumların tümüne görme özürü denir. Buna göre görme duyusunda meydana gelen
özürler ve durumların görmede ortaya çıkardığı neticeler görme özürü terimi içindedir”
(s.186 ).
Yasal Tanım
Gerekli tüm düzeltmelerden sonra iyi gören gözündeki görme keskinliği 20/200 ya da daha az
ve görme alanı 20 dereceden az olan kişilere kör, görme keskinliği 20/70 ile 20/200 arasında
olan kişilere az gören denilmektedir. Yasal tanım, uzak görme keskinliği ve görme alanının
değerlendirilmesini içerir. Görme yetersizliği olan kişinin yasal imkânlardan yararlanıp
yararlanamayacağına karar vermede kullanılır (Tuncer, 2003, s. 216).
Eğitsel Tanım
Tuncer(2003)’e göre; “Eğitsel açıdan kör, eğitimde dokunsal ve materyallere ihtiyaç duyan
kişidir. Eğitsel açıdan kör olarak tanımlanan birey, okuma için kabartma alfabe ya da
konuşan kitaplara ihtiyaç duyar. Görme duyusunu okuma amacıyla kullanamaz. Eğitsel
açıdan az gören, görme duyusunu öğrenme amacıyla kullanabilen kişidir” ( s. 216).
Görme engelli bireylerin çevrelerini algılamaları, bilgi toplamaları, yeteneklerini
geliştirmeleri diğer duyu organlarıyla gerçekleşmektedir. Bu nedenle öğrenme aşamasında
çevresini dikkatli dinler, nesnelere dokunur, koklar, tadar ve anlamaya çalışır. İşitme
duyusu görme engelli bireylerin çevreyi algılamasında ve sosyal ilişkiler yürütmesinde
önemli bir yere sahiptir. Bunun yanında dokunma duyusu da bireylerin eğitim hayatlarında
sıklıkla kullanacakları duyularıdır. Görme engelli bireylerin diğer güçlü duyularını
kullanarak öğrenmelerine ve zayıf yönlerini güçlendirmelerine yardımcı olan eğitim
programları onların hayatlarını kolaylaştırmakta ve daha verimli bir hale getirmektedir.
Ünitelerin belirlenmesinde, hedef ve davranışların tespit edilmesinde; bireylerin
ihtiyaçlarının giderilmesi, günlük hayat becerisi kazandırılması,
geliştirilmesi, sosyal
iletişim kurma becerisinin fonksiyonel kullanılması, birilerine ihtiyaç duymadan hayatını
sürdürebilmesi temel alınmaktadır ( MEB Özel Eğitim Rehberlik ve Danışma Hizmetleri
Genel Müdürlüğü, 2014).
13
Görme engellilerin eğitim programı, şu düzenlemeler ile sağlanmaktadır:
 Okuma - yazma - dinleme,
 Görme kalıntısından yararlanma,
 Oryantasyon ve bağımsız hareket eğitimi,
 Günlük yaşam becerileri ve sosyal beceriler.
Okuma, Yazma, Dinleme Etkinlikleri
Kabartma Braille sistemi, yazılı metinleri okuyamayacak derecede görme yetisi olmayan
kişiler için oluşturulmuş dokunmalı okuma sistemidir (Özyürek, 1992). Görme kaybı olan
bireyler kabartma Braille alfabesi yazılarını parmak uçları yardımıyla, dokunarak okurlar.
Görme engelli kişiler bilginin büyük çoğunluğunu dinleyerek öğrenirler. Bu yüzden görme
yetersizliğine olan bireylerin dinleyerek öğrenmesinin geliştirilmesi eğitim programlarında
önemli bir yere sahiptir (Tuncer, 2003, s. 217).
Görme Kalıntısından Yararlanma
Görme kalıntısından faydalanma, bireyin var olan görmesini etkin biçimde kullanımının
öğrenilmesini betimlemektedir. Bu durum göz hareketlerinin kontrolü, görme duyusuna ait
uyarıcıya dikkat, görülen çevreye adaptasyon ve bilgi işlemleri gibi becerilerin
uygulamalarını içermektedir. Bu uygulamalardan yararlanamayan, eğitim alamayan çocuk
çevresinde gördüklerini anlamlandıramamaktadır. Bu sebeple az gören bireylerin eğitim
programında görme kalıntısından faydalanma öğretimi bulunmaktadır.
Oryantasyon ve Bağımsız Hareket Eğitimi
Görme yetersizliği olan bireylerin nerede olduğunu ve bulunduğu yerde nasıl güvenli
hareket edeceğini bilmesi gerekir. Bu programın amacı bulunduğu çevrede güvenli yeterli
ve becerikli hareket edebilmesini sağlamaktır. Bağımsız hareket ve özel teknikleri
sayesinde birey bulunduğu ortamdan başka bir yere tek başına ve güvenli bir şekilde
gidebilir.
Hareketi tayin etmede kullanılan yardımcı araçlar; uzun beyaz baston, rehber köpek, rehber
kişi, elektronik aletlerdir.
Uzun beyaz baston; görme engelli bireylerin başkalarının yardımı olmadan bağımsız
hareket etmelerini ve çevrelerindeki cisimleri algılamalarını sağlayan araçtır. Geceleri
trafikte daha rahat görünmeleri için beyaz renktedir.
14
Rehber köpek; görme engelli bireylerin bulunduğu yerden başka bir yere çevresindeki
engellere takılmadan gitmesine yardımcı olmak amacıyla eğitilmiş köpeklerdir.
Rehber kişi; görme engelli bireye gideceği yer konusunda yardım eden gören kişidir.
Elektronik aletler; ses dalgaları yardımıyla görme engelli bireyleri yönlendirip yardım
etmektedir.
Günlük Yaşam Becerileri
Görme yetersizliğine sahip çocuğun, yetişkinliğinde bağımsız hareket edebilmesi için
giyinip soyunma, kişisel temizlik, yemek hazırlama, alışveriş, gibi günlük temel becerileri
öğrenmesi gerekir. Beceri analizi ve programlı eğitim tüm bunların kazanılmasında
önemlidir.
Görme Engellilerde Okuma, Yazma ve Dinlemeye Yönelik Geliştirilen
Materyaller
Braille Alfabesi; Görme engelli bireyler Braille yazı sistemiyle dokunma duyularını
kullanarak okuma yapmaktadır. Braille sistemi, üçü alt alta ikisi yan yana altı noktadan
oluşan, parmak ucuyla dokunarak okunan düzenekten oluşmaktadır. Kabartma noktalardan
oluşan dikdörtgende 63 farklı değişik durumda harf yazılabilmektedir. Braille yazı
sisteminde; harf, sayı ve semboller bir, iki, üç, dört, beş ya da altı noktanın birlikte ya da
tek tek basımıyla oluşmaktadır (MEB Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel
Müdürlüğü, 2013).
Tablet ve Kalem; Görme engelli bireylerin özel olarak kullandığı kâğıt, yazı yazmak için
kullanılan tablete yerleştirildikten sonra özel Braille yazı kalemi ile kağıdın üzerine
kabartma şeklinde harfler ve semboller yazılmaktadır. Braille alfabesiyle yazılan metinler
tersten, soldan sağa doğru okunurken yazı tabletiyle yazılan metinler sağdan sola doğru
yazılır (MEB Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü, 2013).
Takoz; Görme engelli bireylerin okuma yazmaya hazırlık aşamasında Braille alfabesindeki
altı noktayı kolayca öğrenmeleri için üzerinde çalıştıkları materyaldir. Takozda altı noktayı
ifade eden çukurlar bulunmaktadır. Çukurların içine koyulan toplarla harf sembolleri
oluşturulmaktadır (MEB Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü, 2013).
Braille Daktiloları; Braille yazı yazmaya yarayan araçtır. Braille yazının temelini oluşturan
noktaları basmak için bir düzeneği bulunmaktadır. Daktilo üzerindeki her bir tuş, altı tane
15
noktanın bir noktasına denk gelir. Daktiloda, kelimler arasında boşluk verme, satır atlama
tuşu, kağıt çevirme, bir kutu geri alma tuşları bulunmaktadır. Yazılmak istenen harfin
noktalarına aynı anda basılarak harf yazılır (MEB Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri
Genel Müdürlüğü, 2013).
Görme engelli bireyler edindikleri bilgilerin çoğunu dinleme yolu ile elde ederler. Bu
yüzden dinleme becerilerinin geliştirilmesi eğitim programlarının önemli bir unsurudur.
Dinleme, sesleri ayırt etme ve anlama gibi beceriler çocuğun konuşma, yazma gibi diğer
becerilerini de geliştirmektedir. Bireyler dinleme yoluyla gelişmekte olan yeni teknolojileri
de rahatça kullanabilmektedirler.
Optik ve Optik Olmayan Yardımcı Araçlar: Görme engelli bireylerin kullandığı optik
araçlar; ayaklı el büyüteçleri, teleskopik ve tele-mikroskobik gözlükler, optik olmayan
araçlar; konuşan kitaplar, puntosu büyük kitaplar ve okuma stantları bulunmaktadır.
Elektronik Yardımcı Araçlar: Kapalı devre televizyon sistemleri, hesap makineleri, sentetik
sesle konuşan saat ve görüntüyü büyütmek için tepegözler, elektronik materyaller
arasındadır.
Bilgisayar Yazılım ve Donanımları: Braille çıktısı veren yazıcılar, normal yazıyı Braille
alfabesine dönüştüren programlar, bilgisayar yazıları seslendiren programlar, tarayıcı
yardımcıya basılı kabartma materyali bilgisayara yükleyip seslendiren programlar bu
materyaller arasında bulunmaktadır (MEB-MEGEP’ten aktaran Demirci, 2012).
Sensörlü Kitap Okuma Aracı: Normal yazıyla basılmış materyalleri okumak için kullanılır.
Kitap, döküman ve belgeleri bilgisayara aktardıktan sonra aktarılan metinler dinleyerek
okunabilir veya istenilen formatta ses ve metin olarak kaydedilebilir. Dokümanlar txt, wav,
rtf, xml, ve diğer formatlarda kaydedilebilir (MEB Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri
Genel Müdürlüğü, 2013).
Braille Yazıcı: Bilgisayardaki yazılı metinleri Braille çıktı şeklinde verir. Bilgisayarda
word formatında yazılan metinler için yazıcıda uygun ayarlar yapılarak Braille çıktı
alınabilir. Yazıcının ayarları yapılırken çıktısı alınacak belgenin önlü arkalı mı, tek yüz mü
olacağı gibi ayrıntılar belirlenebilir (MEB Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel
Müdürlüğü, 2013).
Kabartma Yazıcı: Grafik, resim, harita, kroki, grafik gibi görsel materyalleri görme engelli
bireylerin dokunarak anlayabileceği imgelere dönüştürmekte kullanılır. Bilgisayarda
16
hazırlanan şekillerin yazıcıdan özel bir kâğıda çıktıları basılır (MEB Özel Eğitim ve
Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü, 2013).
Kitap Okuma Cihazı: Görme engelli bireylerin okumak istedikleri kitaplar veya metinler
bu özel cihaza yerleştirilir ve okumalarına yardımcı olur. Kitap okuma cihazına aktarılan
yazılar, seslendirme programı aracılığıyla seslendirilir (MEB Özel Eğitim ve Rehberlik
Hizmetleri Genel Müdürlüğü, 2013).
Ekran Okuma Programı: Bu program yardımıyla bilgisayardaki yazıları seslendirir ve
görme engelli bireylerin okumalarına imkan sağlar. Görme engelli bireyler bilgisayar
klavyesiyle, bilgisayarın her alanını gezebilir, programlarda yazı yazabilir. Yazılan
metinleri program yardımıyla harf, sözcük, cümle ve tüm metin olarak okuyabilir (MEB
Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü, 2013).
Kabartma Ekran: Ortamda bulunan bilgisayara bağlandıktan sonra sesli ekran okuma
programı ile kullanılır. Ekranda çıkan yazılar cihazda kabartma (Braille) biçimindedir.
Aşağı yukarı yön tuşlarıyla ekran, Braille olarak okunur (MEB Özel Eğitim ve Rehberlik
Hizmetleri Genel Müdürlüğü, 2013).
Ülkemizde görme engellilerin eğitimi için üç farklı sistem mevcuttur.
Yatılı Görme Engelliler Okulu
Bu okullara görme yetisini tamamen kaybetmiş olarak tanımlanan, kör tanısı konulan
çocuklar gitmektedir. Ülkemizde 2016 itibarıyla 16 tane yatılı görme engelliler okulu
vardır. İzlenen müfredat görme engelli bireyler için MEB’in hazırladığı programdır.
Ülkemizde on altı (16) adet görme engelliler ilkokulu ve ortaokulu bulunmaktadır
(Demirci, 2012).
1. Adana Oğuz Kağan Köksal Görme Engelliler İlkokulu ve Ortaokulu,
2. Ankara Göreneller Görme Engelliler İlkokulu ve Ortaokulu,
3. Ankara Mitat Enç Görme Engelliler İlkokulu ve Ortaokulu,
4. Çanakkale Yahya Çavuş Görme Engelliler İlkokulu ve Ortaokulu,
5. EKYYD Denizli Görme Engelliler İlkokulu ve Ortaokulu,
6. Diyarbakır Ali İhsan Arslan Görme Engelliler İlkokulu ve Ortaokulu,
7. Erzurum Görme Engelliler İlkokulu ve Ortaokulu,
17
8. Gaziantep GAP Görme Engelliler İlkokulu ve Ortaokulu,
9. İstanbul Veysel Vardal Görme Engelliler İlkokulu ve Ortaokulu,
10. İstanbul Türkan Sabancı Görme Engelliler İlkokulu ve Ortaokulu,
11. İzmir Aşık Veysel Görme Engelliler İlkokulu ve Ortaokulu,
12. Kahramanmaraş Ertuğrul Gazi Görme Engelliler İlkokulu ve Ortaokulu,
13. Kayseri Emel Tarman Görme Engelliler İlkokulu ve Ortaokulu,
14. Konya Selçuklu Mediha-Hasan Tahsin Alaylı Görme Engelliler İlkokulu ve Ortaokulu,
15. Niğde Cemil Meriç Görme Engelliler İlkokulu ve Ortaokulu,
16. Tokat Mehmet Akif Ersoy Görme Engelliler İlkokulu ve Ortaokulu.
Özel Eğitim Sınıfları
Normak okul ve kurumlarda, durumları ayrı sınıflarda eğitim almayı gerektirecek kadar
özel eğitim gereksinimi olan bireylerin eğitim başarısı, yetersizlik derecesi ve özellikleri
düşünülerek, özel materyaller ile eğitim araç-gereçleri sağlanarak yapılan sınıflardır. (MEB
Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü).
Ülkemizde görme engelli öğrenciler için iki tür sınıf bulunmaktadır. Birincisi; genel
okullar içerisinde görme engelli öğrencilerin eğitimini sürdürdükleri özel sınıf düzenlemesi
ve kaynaştırma eğitimi ikincisi; yatılı ve gündüzlü görme engelliler ilköğretim okulları. Bu
sınıflardaki öğrenciler tercih ettikleri duyu organları ile basılı materyal ya da Braille
alfabesi ile eğitim almaktadırlar.
Kaynaştırma Eğitimi
Normal okullara kaynaştırma öğrencisi olarak devam eden görme yetersizliği olan çocuklar
bu gruba dahildir. Kaynaştırma uygulamaları görme yetersizliği olan öğrencilerin yaşıtları
ile bir arada bulunarak sosyal hayata uzak kalmamalarını hedeflemektedir.
Müzik Eğitimi ve Öğretimi
Müzik, doğumdan ölüme kadar olan her dönemde insan yaşamının bir parçası olarak yer
almıştır. Yaşamımızın her evresinde yer alan bu alanı insan yaşamının diğer önemli
alanlarıyla
harmanlayıp
kendi
yararımıza
18
kullanmak
ciddi
bir
eğitim
süreci
gerektirmektedir. Planlı ve amaçlı yapılan müzik eğitimi birey ve toplumların
şekillenmesinde, değişmesinde, büyümesinde büyük rol oynamaktadır.
Eğitim süreci bireyin müzik yeteneğini geliştirmeyi, müzik yeteneği kazanmasını,
müzikten yararlanabilmeyi öğrenmesini gerçekleştirmeyi amaçlar. Toplumsal yönden ise,
ortak müzik kültürünün korunmasını, pekiştirilmesini, çağdaş müzik kültürünün
kazandırılmasını ve ortak değerlerin müzik yoluyla güçlendirilmesini sağlar (Küçüköncü,
2006, s.19–20).
Müziğin eğitimsel işlevleri; müziğin toplumsal, bireysel,
kültürel ve ekonomik
fonksiyonlarının düzen içerisinde, birbiriyle tutarlı, uyumlu, verimli ve faydalı bir şekilde
olmasını ve ilerlemesini sağlayan tüm müziksel etkinliklerini, bu etkinliklerin
planlanmasını, düzenlenmesini kapsar. Müzik kendi bünyesinde özü gereği eğitici bir
özellik barındırır. Bireyler müzikle ilişkisinin yönüne, derecesine göre ondan bir şey edinir,
bir şey alır. Bireyin yaşamında yer edinen müziğin genelde tüm işlevleri müzik eğitimi
sayesinde oluşur, değişime uğrar, ilerler ve yetkinleşir. Bu yüzden müzikle ilişkisi bulunan
bireylerin müziğin eğitimsel durumuyla da ilişkisi vardır.
Müzik eğitimi, bir müziksel davranış kazandırma, müziksel davranış değiştirme, müziksel
davranış geliştirme sürecidir. Bu süreçte daha çok, eğitim gören bireyin kendi müziksel
yaşantısı temel alınır sonrasında planlı, düzenli ve yöntemli bir yol izlenir ve bu yolla
önceden tespit edilmiş amaçlara erişilir. Müzik eğitimi yoluyla, birey ile çevresi, özellikle
müziksel çevresi arasındaki iletişim ve etkileşimin daha sağlıklı, daha düzenli, daha etkili
ve daha verimli olması beklenir ( Uçan, 1997, s.14 ).
Müzik eğitiminin hedefleri türüne, zamanına ve içeriğine göre değişiklik gösterir. Ama
yine de müzik eğtiminin her aşamasında geçerli olan temel ilke ve amaçlar vardır.
Müzik eğitimi belirli temel ilke ve amaçlara dayanarak yapılan müziğin niteliğine göre
ayrılmaktadır. Çeşitli kollara ayrılan müzik eğitimi, genel, özengen (amatör) ve mesleki
(profesyonel) olmak üzere üç ana hedefe göre düzenlenip gerçekleştirilir. Ve bu üç
hedeften en çok hangisi yakın ise, ona göre özellik kazanır (Uçan, 1997, s. 30 ).
1. Genel Müzik Eğitimi: Genel Müzik Eğitimi sağlıklı yaşam için tüm bireylerin müzik
eğitimine yönelik programlanan, topluma ait müzik kültürü oluşturmayı hedefleyen
okul öncesinden başlayarak ilköğretim, orta öğretim ve yükseköğretime kadar devam
eden eğitim türüdür. (Tarman, 2006, s.9).
19
2. Özengen Müzik Eğitimi: Müziğin belli bir alanına amatörce ilgi duyup bu ilgiyi
ilerletmek, sürekli bir müziksel davranış elde etmek ve yaptığı müzikten zevk almak
için yapılan bir müzik eğitimi çeşididir. Özengen müzik eğitimi, kişinin ilgi ve isteğine
göre şekillenen, zorunluluğu olmayan bir eğitimdir (Karakoç, Şendurur, 2015). Özengen
müzik eğitiminde birey bir karşılık beklemeden kendi ruhsal doygunluğunu sağlamak
için eğitim alır. Süresini, miktarını kendi belirleyebilir ancak yinede yapılan eğitimin
belirli bir plan içerisinde olması gerekir.
3. Mesleki Müzik Eğitimi: Müzik alanının tamamını ya da bir dalını meslek edinen, ya da
edinmek isteyen, müziğe belli bir seviyede becerisi olan bireylere yönelik olup,
mesleğin zorunlu kıldığı müziksel davranışları kazandırmayı amaçlar (Uçan, 1997, s.
32). Mesleki müzik eğitimi alacak bireyde seçilen alan ile ilgili belli yetenek ve
kapasiteye sahip olması beklenir. Beklenen koşullar gerçekleştikten sonra müzik
eğitimi, ilgili kurumlarda alanında uzman kişiler tarafından verilir.
Müzik eğitiminin en önemli boyutu hedeflere ulaşmak için yol gösteren müzik öğretimidir.
Müzik öğretimi, müzik eğitiminin belli amaçlar doğrultusunda planlanması, sistemli bir
şekilde gerçekleştirilmesi ve denetlenmesi şeklinde yürütülmektedir.
Uçan’a (1989) göre müzik öğretimi, müziksel etkinliklerle toplumun ve bireyin estetik
ihtiyaçlarını karşılamayı, sanatsal yaratma talebini gidermeyi, beğenisini geliştirmeyi,
müzik hayatını daha etkili ve verimli yapmayı, böylece bireylerin ve toplumların
yaşamında daha mutlu olmasına katkıda bulunmayı amaçlar.
Müzik öğretimi ayrıca birey ve toplum arasında da bir bağ oluşturarak etkileşim ve iletişim
içine girmekte ve birbirlerini daha bilinçli algılamalarını sağlamaktadır.
Müzik öğretimi öğretmenin sadece tek bir kişiyi öğretmesi için hazılanmışsa “bireysel
müzik öğretimi”, öğretmenin bir grubu ya da sınıfı öğretmesi için hazırlanmışsa “grupsal
müzik öğretimi” denilmektedir. Müzik öğretimi bazen her iki grubu da kapsayacak
biçimde hazırlanmaktadır (Uçan, 1989, ).
Uçan(1989)’a göre “Müzik öğretimi şu temel öğelerden oluşur: (1) Öğrenci, (2) müzik
öğretim programı ve öğretim planları, (3) müziksel öğretme- öğrenme ortamı, (4) müzik
öğretim hizmeti, (5) müzik öğretimcisi ve (6) fizikî-mimarî çevre. Bu altı öğe, aynı
zamanda, müzik öğretiminin temel belirleyicileridir.”
20
Ülkemizde Genel Müzik Eğitimi
Genel müzik eğitimi özengen ve mesleki müzik eğitimlerinden daha yaygın olmakla
birlikte müzik eğitiminin temelini oluşturmaktadır. Genel müzik eğitimi, bireylerin müzik
hakkında bilmesi gereken temel müzik bilgilerini kapsar ve bireye temel davranış
kazandırmayı, müzik kültürü edinmeyi, müziksel yaşamını verimli kılmayı, bireyin çevresi
ile etkileşimini doğru, sağlıklı bir şekilde düzenlemeyi amaçlamaktadır. Çocukların
toplumsal etkinliklere katılımları az olduğundan onlara uygun olan müzikal etkinlikler,
çocuğu toplumsal ve sosyal bir ortama sokarak bireysel, grup ve toplu iş yapma
deneyimlerini artırmaktadır. Genel müzik eğitimi sadece çocuklar için değil toplum
içerisinde herkese yönelik ve gereklidir. Kişinin mesleği, yaşı, toplumsal durumu
farketmeksizin yapılan müzik eğitimi bireyin ruhsal sağlık ve mutluluk kazanmasına
yardımcı olmaktadır.
Müzik eğitimi temelde bir müziksel davranış kazandırma sürecidir. Bu süreçte bireyin
kendi müziksel yaşantısı temel alınır. Müzik eğitimi yoluyla birey ile çevresi ve müziksel
çevresi arasındaki iletişimin ve etkileşimin daha sağlıklı, düzenli ve etkili olması beklenir
(Özgül, 2007).
Say (1995)’ın da belirttiği üzere “Genel müzik eğitimi insan formasyonunda vazgeçilmez
bir yeri olan müziğin, okulöncesinden (anaokulu) başlayarak eğitimin her aşamasında
(ilkokul, ortaokul, lise ve yüksek öğrenim) toplumda bir “müzik kültürü” oluşmasına ve
bireylerin bundan payını almasına yönelik biçimde uygulanan okul müzik eğitimidir” ( s.
536).
Genel müzik eğitiminin önemi, özellikle (1) ülke nüfusunun tümü için gerekli ve zorunlu
olmasından ve bu nedenle nüfusun tümüne verilmesinden. (2) ülke genelinde en örgün ve en
yaygın müzik eğitimi türü olmasından (3) genel kültürün başlıca öğelerinden ve
bileşenlerinden biri olan genel müzik kültürünü kazandırmasından, (4) bireylerin ve toplumun
kültürel kimlik ve kişiliğinin başlıca belirleyicilerinden biri olmasından ve (5) temel insan ve
eğitim haklarından birini oluşturmasından kaynaklanır (Uçan, 2005).
Ülkemizde genel müzik eğitimi örgün eğitim sistemi içerisinde gerçekleşmektedir. Örgün
eğitim sistemi içerisinde genel müzik eğitimi yapan kurumlar; anaokulları, ilköğretimler,
ortaöğretim ve yüksek eğitim kurumlarının öğretmenlik bölümleridir.
Okul öncesinden başlayarak yüksekokul sonuna kadar devam eden, okullarda eğitimöğretim maksadıyla yürütülen müzik ders ve etkinliklerine “Okul Müzik Eğitimi’’ denir.
Bu eğitimin amacı, toplumların müzik kültürünün geliştirmek ve çağdaş düzeyde ulusal
müzik zevkini yaygınlaştırmaktır (Çiçek, 2000, s.5).
21
Genel müzik eğitimi çocuğun müzikle olan tüm ilişkisinde, onu algılayış biçiminde, ileride
özengen ya da mesleksel olarak seçmesinde önemli bir görev üstlenmektedir. Çünkü
okulda oluşacak olan kaliteli ve sağlam eğitim yaşamındaki müziği bilinçli bir şekilde
yönlendirip iyi bir dinleyici ya da profesyonel olarak müzikle ilgilenen bir kişi haline
dönüştürecektir.
İlköğretimde Müzik Eğitimi ve Öğretimi
İlköğretim dönemi, birinci ve ikinci kademe olmak üzere iki eğitim sürecine ayrılmaktadır.
4+4’lük bu yapının ilk dört kademesini ilkokullar, ikinci dört kademesini de ortaokullar
oluşturmaktadır.
İlköğretim kurumları yönetmeliğinin öğretmenler başlıklı 43. maddesinde “İlkokullarda
bütün derslerin sınıf öğretmenlerince okutulması esastır. Ancak Yabancı Dil ile Din
Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersleri okulun kadrolu alan öğretmenlerince okutulur” (MEB,
2014) ifadesi yer almaktadır. İfadeden de anlaşılabileceği gibi İlköğretim kurumlarının
ilkokul kademelerinde Yabancı Dil ve Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersleri dışındaki
dersler sınıf öğretmeni tarafından okutulmaktadır.
İlköğretim kurumlarının ilkokul ve ortaokul kademesinde müzik dersleri zorunlu 1 saat
olmakla birlikte ortaokullarda seçmeli ders sanat ve spor başlığı altında isteğe bağlı olarak
2 ya da 4 saat alınabilmektedir. Müzik dersleri ilkokullarda, sınıf öğretmenleri, ortaokul ve
liselerde ise müzik öğretmenleri tarafından yürütülmektedir. Müzik öğretmenleri, eğitim
fakültelerinin Müzik Öğretmenliği Ana Bilim Dalı’nın dört yıllık lisans eğitiminden mezun
olan kişilerdir. Bunun yanı sıra eğitim dersi alan (formasyon) konservatuvar lisans
mezunları da müzik öğretmenliği yapabilmektedir.
İlköğretim çağı çocukların çocukluk dönemini ve kısmen gençlik dönemini kapsamaktadır.
Bu dönemde çocuğa müzik eğitimi alışkanlığı kazandırmak, kulağını çeşitli müziklere
alıştırmak gelecekteki eğitim hayatı için yapılan en güzel yatırımlardandır. Bu
alışkanlıkları kazanmaya sonraki eğitim kademesinde (lise) başlanması, onların
kazanılmasında büyük zorluk yaratacaktır. Yönetken’e (1949) göre okul müzik eğitimi
gençliğin şekillenmesi ve yetkinleşmesi açısından bir temel oluşturduğundan, müzik
eğitimi öncelikle ilkokulda sağlam bir temel üzerinde başlamalıdır (Say, 2001, s. 24).
Ayrıca ortaokulun sonlarında çocukların ergenlik dönemine girmesiyle yaşanan fiziksel
değişimler çocukları müzik alanında olumsuz etkilemekte ve müzik derslerine olan
22
katılımlarını zorlaştırmaktadır. Bu yüzden özellikle ilkokul dönemi,
müzik eğitimi
alışkanlıklarının doğru biçimde kazandırılması müzik eğitiminde önemli bir rol
oynamaktadır.
Koray’a (1951) göre okul müziğinin yaşam alanı çocukluk çağı ve gençlik çağı olarak
ikiye ayrılmaktadır. Çocukluk çağı 7-13 yaşları arasındadır. Çocukların 9 yaşına kadar olan
süreçte ses alanları genellikle dardır. 9-13 yaş arası çocukların ses alanları daha geniş ve
berraktır. Çocukların bu yaşları seslerini en iyi, güzel kullandıkları zamandır. Gençlik çağı
ise 14 yaşında “ergenlik” dönemiyle başlamakta ve bu çağın da ses açısından çocukluk
çağından çok daha farklı özellikleri bulunmaktadır. Bu dönemde özellikle erkekler, çocuk
seslerinden çıkıp olgun insan sesine doğru ilerlemeye başlamakta ancak tam olgun insan
sesine ulaşamayan gençler, kullanmakta zorlandıkları bas sese sahip olmakta ve artık şarkı
söyleyemez duruma gelmektedirler (Say, 2001, s.21).
Müzik eğitimi dersinde temel amaç müzik yapmak olduğundan dersin en geniş boyutu
performans ile yapılmaktadır. Teori kısmı öğrencilere sıkıcı gelmesine rağmen performans
kısmı çoğu öğrenci için eğlenceli ve daha kalıcı olmaktadır. Yapılan bu performanslar
öğrencilerin yaratıcılıklarını geliştirerek özgün, yaratıcı ürünler ortaya koymasına yardımcı
olmakta ve bunu hayatının diğer alanlarında kullanmasına imkan vermektedir.
Çiçek’e (2000) göre ilköğretim müzik eğitiminin genel ilkeleri şöyledir;
 Bilinenden Bilinmeyene, Yakından Uzağa Gitme
 Müzikten Bilgiye Gitme
 Müziği Yaşama Katma
 Müzik Eğitiminde Bütünlüğü Sağlama
 Müzikten Yararlanmayı Bilme
 Ses ve Çalgı Müziğinin Birlikte Yürütülmesini Sağlama
 Yaratma Duygusunu ve Yeteneği Geliştirme
 Çocuğu Kendi Sesini Sevdirme ve Çocuğun Sesini Eğitme;
 Çocuğun Kulağını Eğitme
 Zevk Eğitimi ve Sanata Yöneltme
 Müzik Eğitiminde Çevre ile Bağlantı Kurma
İlköğretim döneminde müzik eğitimi belirli amaçlar doğrultusunda oluşturulmakta ve bu
amaçların istenilen kazanıma dönüştürülmesi hedeflenmektedir. Bu hedefler öğrencinin
müziksel gelişimini desteklemekte, müziği hayatının her alanıyla ilişkilendirmeye
23
çalışmakta, çevresiyle uyumlu bir hale getirmekte ve bu hedefler kendi içerisinde uyumlu
olmaktadır. İlköğretim döneminde müzik eğitiminin boyutları şöyledir:
1) Ses Eğitimi
2) Kulak (Müziksel İşitme) Eğitimi
3) Çalgı Eğitimi
4) Müziksel Beğeni (Zevk) Eğitimi
Müzik eğitiminin bu alanları temelde müzik yapmaya, müziği sevdirmeye ve
kültürlenmeye dayalı olduğundan eğitim süreci içerisinde bu amaçlara dikkat edilmesi
gerekmektedir. Yönetken’e göre (1952), estetik ve artistik eğitimin en güçlü aracı olan
müzik dersinde çocukları müzik teorisi ile bunaltmak yerine ses, kulak ve zevk terbiyesi ile
dersi sevmelerine ve anlamalarına önem verilmelidir (Say, 2001, s. 71).
Ses Eğitimi
Egüz (1980) “Ülkemizde müzik eğitiminin temelini ses eğitimi oluşturmaktadır. Bugün,
programlarında müzik ders ve çalışmaları bulunan geri kalmış ülkelerin okullarından
tutunuz da, en ileri saydığımız ülke okullarına kadar, hepsinde müzik yapılan araçların en
başında insan sesi yer almaktadır” (s. 57).
Müzik eğitimi derslerinde yapılan ses eğitimi ile çocuklarda birlikte şarkı söyleme ve
birlikte yapılan müzikten zevk alma bilinci oluşturulması amaçlanmaktadır. Sınıfta birlikte
yapılan şarkı söyleme etkinlikleri çocuklar için daha zevkli olmakta ve katılımın artmasını
sağlamaktadır. İlköğretim döneminin ergenlik dönemini kısmen içerisine alması sebebiyle
dersin öğretmenlerinin daha dikkatli ve anlayışlı olması ve bu dönemde oluşan ses değişim
ve gelişimlerinin şarkı seçiminde göz önünde bulundurulması onların müzik yaşantılarının
daha sorunsuz şekilde devam etmesi açısından oldukça önemlidir. Aksi taktirde çocukların
ses özellikleri açısından yanlış tercihlerin yapılması onların müziksel gelişimlerinin
olumsuz etkilenmesine ve başarısızlık duygusuyla dersten uzaklaşmalarına neden
olmaktadır.
Kulak (Müziksel İşitme) Eğitimi
İlköğretim döneminde yapılan müzik eğitiminin temelini oluşturanlardan diğeri de kulak
(Müziksel İşitme) eğitimidir ve müzik eğitiminin diğer boyutlarını büyük ölçüde
24
desteklemektedir. Kulak (Müziksel İşitme) eğitimi çocuklara müziksel işitme yeteneği ile
seslerin yüksekliklerini birbirinden ayırt etmeyi, ritim duygusu kazandırmayı, müzik
belleklerini ve müziksel yaratıcılıklarını geliştirmeyi amaçlamaktadır. Kazanılan bu
alışkanlıklar çocukların şarkıları söylemesine büyük oranda yardımcı olmaktadır.
Kulak (müziksel işitme) eğitimi, çocukta sesleri birbirinden ayırma, müzik örgeni ve
cümlesini tanıma, kavrama, anımsama ve belleme yeteneğini geliştirir; gelişen bu
yetenekler, gitgide bir beceri ve alışkanlık durumuna dönüşür (Sun ve Seyrek’ ten aktaran
Satır, 2002).
İlköğretim kulak eğitimi çalışmalarında uyulması gereken başlıca uygulama konuları;
Ritim Duygusu, Müziksel İşitme Yeteneği ve Tonal Duygusu, Müzik Hafızası ve Dikkat,
Müziksel Düşünme, Müziksel Yaratıcılık ( Yıldız, 2006, s. 28).
Çalgı Eğitimi
İlköğretim dönemi çalgı eğitimi de müzik eğitiminin önemli boyutlarından biridir. Çalgılar
genel olarak çocukların ilgisini çektiği için birlikte çalma, şarkılara eşlik etme, ortak bir
eser çıkarma çocukları müzik dersine karşı daha motiveli hale getirmektedir. Çalgı eğitimi
çocukların kendilerini rahat ifade etmesine olanak sağlamakta ayrıca onların müzik
yeteneklerinin,
yaratıcılıklarının,
zevklerinin,
kültürlerinin
gelişmesine
yardımcı
olmaktadır.
İlköğretimde müzik eğitiminin temelini çocuğun kendi sesi oluşturmalıdır. Çocuklara kendi
sesleri sevdirilmeli, kendi seslerini korumaları ve doğru kullanmaları öğretilmelidir. Ancak, ses
müziğini destekleyecek, onu zenginleştirecek, çocukta çokseslilik zevkini oluşturacak ve
çocukların seslerle olan ilişkilerini çabuklaştıracak ve kolaylaştıracak bir veya birden fazla
çalgı ya da çalgıların da müzik eğitiminde kullanılması gerekmektedir (Yıldız, 2006, s. 38).
İlköğretim çalgı eğitiminde blok flüt kullanılmakla birlikte şartları uygun olan okullarda
gitar, bağlama, org, keman çalgıları da kullanılmaktadır.
Müziksel Beğeni (Zevk) Eğitimi
Müzik dersinin Müziksel Beğeni (Zevk) Eğitimi’nin amacı, çocukların müziğe karşı ilgi ve
isteklerini artırmak,
müzik dağarcığı hakkında kültürlenmesine yardımcı olmak,
hayatlarında hem dinleyici hem katılımcı olarak kaliteli bir müzik beğenisine sahip
olmalarını sağlamaktır. Hedeflenen amaçlara ulaşmada müzik kurallarına uygun, akılda
kalıcı, basit, çocukların zorlanmayacağı, çocukların istekle söyleyebileceği okul şarkıları
25
önemli bir yere sahiptir. İstenilen özelliklere sahip olan okul şarkıları çocuklarda
hedeflenen amaca gitmek için önemli bir basamağı oluşturmaktadır. Bununla birlikte
öğretmen tarafından öğretilen çocuk şarkılarının dışında çocuğa dinleme alışkanlığı
kazandırmak için çocuğun anlayabileceği türden Türk ve dünya müziklerini dinletmek,
imkan varsa konserlere götürmek onun müziksel beğenisini daha seçici hale getirmekte ve
müziksel yaşantısına doğru yön verebilmesine katkı sağlamaktadır.
İlköğretim dönemi zevk eğitimi çocuklara müzik türlerini, müzik eserlerini, bestecileri,
Türk ve dünya müziklerini tanıtmayı ve müzik ile psikoloji arasındaki ilişkiyi
kazandırmayı hedeflemektedir (Ataman, 2008).
İlköğretim Müzik Dersi Öğretim Programı
İlköğretim müzik dersi öğretim programı, genel müzik eğitimi içerisinde yer alan ve farklı
yöntem ve tekniklerle bireylerin dengeli, tutarlı ve sağlıklı yetişmelerini sağlamaya yönelik
bir anlayış ve içerikle düzenlenmiştir. Program; 1968,1984 ve 1994 yılı müzik dersi
öğretim programı yaklaşımları da göz önünde bulundurularak hazırlanmış ve MEB Müzik
Özel İhtisas Komisyonu tarafından geliştirilmiştir (MEB, 2006 ).
Programın çalışmasında şu ilkeler göz önünde bulundurulmuştur:
katılabilmelidirler.
i ve bilgi, mutlaka yaşam içerisinde kullanılabilir niteliğe
dönüştürülmelidir.
geliştirilmesine önem verilmelidir.
olmalıdır.
işlenebilmesi ile mümkündür.
yutlarının eyleme
dönüştürülmesi ve hissettirilmesi ile gerçekleşmelidir.
26
Programın Vizyonu
İlköğretim Müzik Dersi Öğretim Programı’nın vizyonu, öğrencilerin müziği etkinlikler
aracılığıyla yaşayarak hayatlarının ayrılmaz bir parçası hâline getirmek ve müzik yoluyla;
er türüne açık,
olarak yetişmelerini sağlamaya yöneliktir
(MEB, 2006, s. 5).
Programın Temel Yaklaşımı
Çok partili dönemden 2005 yılına kadar (2005 Müzik Öğretim Programı dahil) dört müzik
öğretim programı uygulanmıştır ve genel olarak, içerikleri çok fazla değişmemiş, sadece
kullanılan yöntemler dönemin ihtiyaçları doğrultusunda güncellenip değiştirilmiştir
(Sazak, Barış, Çaydere & Sevinç, 2014, s. 89).
Günümüze kadar gelen öğretim programlarının çoğunluğu davranışçı yaklaşım felsefesine
göre oluşturulmuştur. Davranışçı yaklaşıma göre; insan davranışlarını çevresi belirleyip
kontrol eder ve eğer uygun bir çevre ve uygun şartlar sağlanırsa ancak istenilen davranışa
ulaşılabilir. Bu yaklaşım 2006-2007 öğretim yılının öğretim programına kadar devam etmiş
ancak yeni öğretim felsefelerinin ortaya çıkmasıyla yeni öğretim programında yapılandırıcı
yaklaşım benimsenmiştir (Albuz & Akpınar, 2009).
Yapılandırmacı anlayış, öğrenci merkezli bir anlayışa dayanmakla birlikte, öğrencinin yeni
bir bilgiyi ve beceriyi, daha önce edindiği bilgi ve beceriler ile birleştirmesi, yorumlaması
ve yaşamına katması ilkesine dayanır.
Müzik eğitiminde yapılandırıcı anlayış;
rklılığını kabul eder
27
öğrenmesi anlayışını benimser
den sonuç elde etme imkanı tanır (MEB,
2006, s.6).
Müzik Dersi Öğretim Programının Temel Yapısı
Müzik öğretim programının amacı, Türk Milli Eğitiminin genel amaçları ve temel
ilkelerine uygun olarak öğrencilerin (MEB, 2006 );
 Müzik vasıtasıyla sanatsal becerisini geliştirmek,
 Hislerini, fikirlerini ve tecrübelerini müzik aracılığıyla belirtmelerine olanak vermek,
 Yeni fikirler üretme ve becerisini müzik aracılığıyla zenginleştirmek,
 Her türlü müzik kültürünü bilmek,
 Kişilik ve kendine olan güvenin artmasına imkan vermek,
 Müzik vasıtasıyla bilişsel yeteneklerini ilerletmek,
 Bireysel ve toplumsal bağını geliştirmek,
 Çeşitli şarkı seslendirme, dinleme ve çalma çalışmalarına toplu ve bireysel biçimde
katılmak,
 Müziksel bilgilenme ve algılamamayı ilerletmek,
 Türkçe’yi eksiksiz ve tesirli kullanmalarına yardımcı olmak,
 Milli marşlarımızı marş kalitesine ve özüne göre söylenmesini sağlamak,
 Müzik vasıtasıyla sorumluluk alma, sevme, paylaşma duyguları kazandırmak,
 Milli birliğimizi bütünleştirip zenginleştiren müzik kültürü ve zenginliği sağlamak,
 Atatürk’ün Türk müziğinin ilerlemesine yönelik düşüncelerini anlamak ve Atatürk İlke
ve İnkılaplarına sahip çıkan bireyler olmasını sağlamak.
Öğrenme Alanları
Müzik Dersi Öğretim Programı, “Dinleme- Söyleme- Çalma”, “Müziksel Algı ve
Bilgilenme”, Müziksel Yaratıcılık” ve “Müzik Kültürü” adı altında dört temel öğrenme
alanı üzerine oturtulmuştur (MEB, 2006, s. 7).
28
Öğrencilerden beklenen kazanımlar bu dört öğrenme alanı göz önüne alınarak
gerçekleşmektedir. Her sınıf için ayrı seviyede düzenlenmektedir.
Görme Engellilerde Müzik Eğitimi ve Öğretimi
Eğitim dünyası görme engellilerin eğitimi ile ilgili iki farklı görüşü savunmaktadır. Bir
kısım eğitimciye göre görme engelli bireylerin eğitim programları ve süreci diğer
bireylerle aynı olmakla birlikte eğitim materyalleri açısından farklılık göstermektedir.
Diğer görüş ise görme engelli bireyler ve diğerleri arasında çok fazla farklılık olduğundan
istenilen sonuca ulaşmak için ayrı okullar gerekmektedir (Harley, 1973, s. 150). Müzik
alanında da, görme engellilerin müzik öğretiminde, diğer bireylerin öğretiminden tamamen
farklı metotlar kullanılması gerektiği hususunda görüşler bulunmaktadır. Görme engelli
bireylerin kabartma nota kullanması nedeniyle bazı teknik sorunların çözümünde özel
yollara başvurulması gerekebilir ancak bunun dışında görme engelli bireyler ve diğer
bireyler arasında büyük derecede metot farkı yoktur (Frampton, 1963, s. 149).
Görme engellilerde uygulanan müzik eğitimi ve öğretim metotları görme engeli olmayan
bireyler için uygulanan metotlarla çok farklılık göstermemektedir. Görme engeli, bireyler
için müzik alanında düşünüldüğü kadar zorluk teşkil etmemektedir. Müzik alanının kulağa
hitap etmesi ve göze ihtiyaç duyulan kısmında kabartma notaların kullanılması bu alanı
görme engelli bireyler için uygun hale getirmektedir. Müzik, görme engelli bireylerin
toplum içerisinde kendini rahat ifade edebilmesine yardımcı olabilecek bir alandır. Bireysel
etkinlikler yapabileceği gibi toplu etkinliklere katılarak sosyalleşir, kendini daha rahat
hisseder ve kulağa dayalı olan bu kısımlarda kendine olan güveni artar.
Müzik, gelişim sürecinde bireyleri yönlendirmekte ve özellikle bilişsel süreçlerde
ilerleyişini pozitif yönde etkilemektedir. Müzik ayrıca çocukların toplum içinde
sosyalleşmesinde, bilişsel kapasitelerinin gelişiminde son derece etkilidir ve sosyal
etkileşimlere katılmalarında aracı görevi üstlenmektedir. En önemlisi de müzik, çocukların
sosyal davranış biçimlerinin anlaşılmasında tehlikeden uzak bir ortam sağlamaktadır
(Cross’dan aktaran Karakoç & Sendurur, 2015).
Görme engelli öğrencilere yönelik müzik eğitimi diğer öğrencilerle aynı konuları, aynı
bilgi ve becerileri kapsar. Kulak eğitimi, ses eğitimi, solfej eğitimi, ritim duygusu, parmak
tekniği, nota okuma-yazma gibi konular diğer öğrencilerde olduğu gibi görme özürlü
öğrenciler için de gerekli konulardır. Aralarındaki fark sadece uygulanan özel öğretim
29
metotları ve özel eğitim materyalleridir (Köseler, 2006). Öğretimde uygulanabilecek
metotlar çeşitlilik göstermektedir. Her çocuk birbirinden farklı özellikler taşımakta, çevreyi
görme oranları değişmekte, diğer duyu organlarını kullanma kabiliyetlerinde farklılıklar
bulunmaktadır. Bu yüzden özel öğretim metotlarında fazla çeşit kullanılması çocuklarda
istenilen davranışların kazanılmasında önemli rol oynamaktadır.
Öğrencinin engeli nedeniyle oluşan fiziksel sınırlılıklar çok iyi tespit ve analiz edildiği
taktirde, ona uygun öğretim yöntemiyle öğretme sürecinde yaşanması muhtemel
problemler en aza indirgenebilir, problemlerin ve gereksinimlerin ne olduğu daha net
anlaşılabilir, dolayısıyla öğretmen bir problemle karşılaştığı zaman sürekli yöntem ve
materyallerini değiştirmek zorunda kalmaz (Pirgon & Babacan, 2013).
Modern metotlar hazırlayan ünlü İsviçreli eğitimci Pestalozzi’ye göre; bilgi, bilinenden
bilinmeyene giderek ve tecrübeyle kazandırılmalıdır. Müzik öğretiminde bu prensip, basit
şarkılar söyletmek, ritmik egzersizler yaptırarak çocuğu seslerle, melodilerin hareketleriyle
tanıştırmak şeklinde uygulanmaktadır. Ancak bundan sonra müzik notalarıyla ve müziği
mekanik tarafıyla karşılaştığında bunların çocuk için bir anlamı olacaktır (Frampton, 1963,
s.154).
Görme engelli öğrenciler müziğe hazırlık çalışmalarından sonra Braille müzik işaretleri
sistemini öğrenebilir. Braille müzik işaretleri sistemi, Braille alfabesi gibi kabartma
şeklinde işaretlerden oluşmakta ve normal müzik yazısında kullanılan müziksel ifadeleri
karşılamaktadır.
Bütün dünyada kullanılmakta olan Braille yazı sistemi 1829 yılında Louise Braille
tarafından Fransa’da icat edilmiştir. Braille yazı sistemi, alfabenin yanı sıra müzik
işaretlerini de karşılamaktaydı. Louise Braille, sonrasında müzik işaretlerinde köklü
değişiklikler yaptı ve bugün kullanılan temel müzik işaretlerini meydana getirdi. Ancak
müzik işaret sisteminde ülkeler arasında birliğin olmaması dolayısıyla Amerika ve Avrupa
ülkelerinin katılımıyla Paris’te bir kongre düzenlendi. 1929 tarihinde iki yıllık bir
çalışmanın sonucunda fikir birliğine varıldı ve diğer kongrelerden farklı olarak müzik
işaretleri standart hale getirilebildi (MEB, 1986). Braille müzik işaretleri sistemi kılavuzu,
genelde notalar ve değerler, oktav işaretleri, anahtar işaretleri, sus işaretleri, senkop
işaretleri, bağ işaretleri, parmak işaretleri, aralık işaretleri, süslemeler, tekrar işaretleri,
nüans işaretleri ve telli, nefesli, vurmalı, klavyeli ve yaylı çalgılar için tüm işaretleri
kapsamaktadır (Şendurur, 1995, s. 14). Ülkemizde 1925 yılında eğitime başlayan görme
engelliler okulunun açılmasıyla Braille sistemi kullanılmaya başlanmıştır. Ama ükemizdeki
30
kullanımı sistemin bulunduğu tarihten 60-70 yıl kadar gecikmeli olmuştur. Braille sistemi
çok kısa sürede Türkçe kurallarına uygun şekilde düzenlenmiş ve
kabartma yazı
kısaltmaları da uğraşlar sonucu kullanıma hazırlanmıştır. Ancak bu çalışmalarda müzik
işaret sistemiyle ilgili bir bölüme rastlanmamıştır. Görme engelliler okullarında müzik
işaretleri sistemi kılavuzunun eksikliği kabartma müzik işaretleri sisteminin ihmal
edilmesine sebep olmuştur. Bu eksikliğin giderilebilmesi için Milli Eğitim Bakanlığı Özel
Eğitim ve Rehberlik Dairesi Başkanlığı tarafından oluşturulan Braille Danışma Kurulu
1986 yılından itibaren tüm uluslar tarafından kabul edilen braille müzik işretlerini temel
alarak düzenlemeler yapmış ve kullanıma uygun müzik işretlerini belirleyerek müzik
işaretleri sistemi kılavuzunu hazırlamıştır (MEB, 1986).
Ülkemizde eğitim gören görme engelli öğrenciler, Millî Eğitim Bakanlığı bünyesinde
bulunan görme engelliler ilköğretim okullarında öğrenimlerini sürdürmektedir. Bu
okullarda işlenen eğitim-öğretim programı, gören öğrenciler için hazırlanmış Millî Eğitim
Bakanlığı eğitim müfredatıdır. Gören öğrenciler için hazırlanan bu müfredatın, görme
engelli öğrenciler tarafından da kullanılabilmesi için programda bazı düzenlemelere
gidilmesi gerekmektedir (MEB Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü,
2013)
Görme Engelliler İlköğretim Okullarında Müzik Eğitimi ve Öğretimi
Ülkemizde görme engelli çocukların müzik dersleri, örgün eğitim içerisinde MEB’e bağlı
kurum ve kuruluşlar tarafından verilmektedir. Örgün eğitim sistemi içerisindeki bu
kurumlar; okul öncesi, ilköğretim (temel eğitim), ortaöğretim ve yüksekokullardır.
Araştırmamız kapsamında konumuzu ilköğretim okullarının müzik dersine ilişkin
durumları ile çevreliyoruz.
Ülkemizde 16 tane görme engelliler ilköğretim okulu bulunmaktadır. İlköğretim
okullarında müzik dersleri her kademede zorunlu bir saat olmakla birlikte dört saat de
seçmeli sanat dersi adı altında yer almaktadır.
Müzik, özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilerin eğitiminde kullanılan, tüm gelişim alanlarını
destekleyen en etkili ve önemli disiplinlerden biridir. İletişimde dinleme becerisi ve
dikkatini yoğunlaştırabilme becerisinin gelişimi büyük önem taşımaktadır. Görme engelli
bireylerin işitme duyusunu gündelik hayatta, çevresinde ve eğitim alanında etkili biçimde
kullanabilmesi önemlidir. Bu sebeple dinleme yeteneklerinin geliştirilmesi bireylerin
31
çevresini daha rahat algılamasında ve eğitimden faydalanmasında etkili rol oynamaktadır.
Görme engelli bireylere dinleme yeteneğinin kazandırılacağı en etkili ders müzik eğitimi
dersidir. Öğrencilere VCD, DVD, televizyon, bilgisayar gibi teknolojik araçların kullanılış
şekli ve amacı öğretildiği taktirde öğrenciler boş zamanlarınında, müzik yetenek ve
kültürlerini geliştirme, eğlenme ve öğrenme olanakları elde edeceklerdir.
Okulda ve
dışarıda yapılan müzikal etkinliklere katılmak görme engelli çocukların kendilerine olan
güveni artıracak bu vasıtayla sosyalleşmelerine imkan tanıyacaktır. Ayrıca öğrencilere,
yetenekleri doğrultusunda farklı, motive edici eğitim verilmesi sağlanmalıdır (Özel Eğitim
ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü, 2014)
Görme engelli öğrencilerin müzik dersinde kabartma müzik işaretlerin bulunduğu kılavuz
kitaplar kullanılarak Braille alfabesinden oluşan müzik işaretleri gösterilir.
32
BÖLÜM III
İLGİLİ ARAŞTIRMALAR
Sarı (2014), “ Ortaokul müzik öğretmenlerinin müzik dersine ilişkin görüşleri” adlı yüksek
lisans tezinde, ortaokullarda çalışan müzik öğretmenlerinin müzik dersinde karşılaştıkları
sıkıntıları, öğrencilerin, okul idaresinin ve ailelerin derse karşı tutumlarını ve müzik dersi
hedeflerinin, öğretmen görüşlerine göre ulaşılabilirliğini araştırmayı amaçlamıştır. Bu
araştırmada, betimsel yöntem içerisinde yer alan tarama modeli kullanılmıştır.
Araştırmanın evrenini, 2012-2013 eğitim öğretim yılı içerisinde Ankara ili ortaokullarında
görev yapan müzik öğretmenleri; örneklemini ise Altındağ, Keçiören, Çankaya, Mamak,
Yenimahalle, Etimesgut ve Sincan ilçelerindeki ortaokullarda görev yapan 67 müzik
öğretmeni oluşturmaktadır.Çalışmada literatür araştırması ve değerlendirmesinin ardından,
ortaokullarda çalışan 67 müzik öğretmenine uygulanan, eğitimini sürdürdükleri sınıfların
müzik derslerine ilişkin düşüncelerinin yer aldığı anket sonuçlarına göre; müzik
öğretmenlerinin çalıştıkları okulların genelinde müzik eğitimi dersi ve müzik odası için
ihtiyaç duyulan teknolojik donanım ile gerekli materyallerin olmadığı ancak öğretmenlerin
çoğunluğunun müzik eğitimi programı amaçlarına ulaştığı saptanmıştır.
Büyükkurt (1994), “Türkiye’de görme engelli çocukların eğitimi” adlı çalışmasında görme
engelli çocukların topluma kazandırılması için eğitim ve istihdam sorunlarına çözüm
önerileri sunmuş ve bu bireylerin çevresiyle bütünleşmiş, iyi eğitim almış bireyler olmasını
amaçlamıştır.
Ergenç (2001), “Görme engelli çocukların bilişsel gelişimleri ve 0-6 yaşın önemi” adlı
çalışmasında görme engelli bireylerin okul çağındaki yaşıtlarıyla aralarındaki gelişim farkı
ve öğrenme güçlüğü yaşamalarının nedenlerini araştırmak için görme engelli bireylerin
33
bilişsel özelikleri incelenmiş ve 0-6 yaşın bireylerin gelişimindeki önemi ve erken
müdahalenin bilişsel gelişime olan etkisi araştırılmıştır.
Pirgon & Babacan (2013), “Görme engelli öğrencilerin piyano eğitimi üzerine durum
çalışması” adlı çalışmasında görme engelli öğrencilerin, piyano eğitimine ilişkin durum
saptaması yapmak ve görme engelli öğrencilerin piyano eğitiminde ortaya çıkan sıkıntılara
önerileri sunmak için,
görme engeli olan bir öğrencinin piyano eğitim sürecini
gözlemlemiştir. Çalışmada durum çalışması yöntemi kullanılmış, araştırmanın için gerekli
veriler gözlem ve görüşme ile elde edilmiştir. Çalışmanın sonuçlarına göre, öğrencinin
yaşadığı en önemli sorunlardan birinin kaynak sıkıntısı olduğu, maddi yetersizliklerden
dolayı görme engelli öğrencilerin var olan teknolojik imkânlardan yararlanamadığı bunun
da süre ve enerji kaybına sebep olduğu ve öğrenci motivasyonunu etkilediği saptanmıştır.
Öğretim elemanları ile ilgili; göreve başlamadan önce görme engelli bireylere yönelik
eğitim almadıkları gözlenmiştir. Görme engelli öğrencinin parmaklarını ve bedenini görsel
olarak canlandıramamasından dolayı piyanoda duruş sıkıntısı yaşadığı ve bu sıkıntının
çalış tekniklerini yapma konusunda problem oluşturduğu ortaya çıkmıştır. Ayrıca öğretim
elemanlarının “görme engellilerle piyano dersi” alanında pedagojik donanımlarının kısıtlı
olduğu gözlenmiştir.
Akpınar (2012), “Görme engellilerde Braille işaret sistemi ve müzik eğitiminde
kullanılabilirliği” adlı yüksek lisans tezinde görme engelli ilköğretim okullarında Braille
işaret sistemi ve bu sistemin eğitimine yönelik öğretmen ve öğrenci görüşlerine dayanarak
sistem hakkında bilgi verip, eksikliklerin giderilmesi ve yaşanmakta olan problemlerin
çözümü için katkı sağlamayı amaçlamıştır. Araştırmada, durum tespitine yönelik tarama
modeli esas alınmış, öğretmen ve öğrencilerin karşılaştıkları sorunların belirlenmesinde
anket yöntemi hazırlanmıştır. Araştırma 6 müzik öğretmeni ve 73 görme engelli öğrenciden
oluşmaktadır. Araştırmada elde edilen bulgulara göre; Braille İşaretler Sistemi ile ilgili
kaynak ve dokümanların yetersiz olduğu, okullarda çalışan müzik öğretmenlerine özel
eğitim verilmesi gerektiği, haftalık ders saatinin arttırılması gerekliliği konuları ortaya
çıkmıştır.
Demirci (2012), “Görme engelli ortaokullarında öğretmen görüşlerine göre müzik dersi
kazanımlarının gerçekleşebilme durumu” başlıklı tezinde görme engelliler okullarında dört
farklı öğrenme alanından oluşan müzik eğitimi dersi kazanımlarının gerçekleşebilme
durumunu ve derse katılan öğrenci durumunu öğretmenlerin düşüncelerine göre tespit
etmeyi amaçlamıştır. Betimsel nitelikteki bu araştırmada tarama modeli kullanılmıştır.
34
Araştırma kapsamında okullarda çalışan öğretmenlere anket uygulanmıştır. Araştırmada
müzik arşivi yapma, çokseslilik oluşturma, müzik kültürü ve dinleme-söyleme-çalma
alanları dışında problem olmadığı gözlenmiştir. Müziksel yaratıcılık ve müziksel algı ve
bilgilenme kazanımlarının gerçekleşebilmesinde problemler saptanmıştır. Müziksel algı ve
bilgilenme alanında müzik yazı ve işaretleri ile Türk müziği makamlarının öğrenilmesinde
güçlükler olduğu, Braille kabartma nota yazısının müzik dersinde aktif olarak kullanımına
ilişkin müziksel algı - bilgilenme ve müziksel yaratıcılık alanlarına olumlu etkileri
saptanmıştır. Müziksel yaratıcılık öğrenme alanında, öğrencilerin görme engeli nedeniyle
müzikleri dansa dönüştürme uygulamaları düşük oranda sonuçlanmıştır.
Vızlı (2005), “Görme engelliler ilköğretim okullarında çalışan öğretmenlerle normal
ilköğretim okullarında çalışan öğretmenlerin tükenmişlik düzeylerinin karşılaştırılması”
başlıklı tez çalışmasında bu okullarda çalışan öğretmenlerin tükenmişlik düzeylerinin; yaş,
cinsiyet, medeni durum, görev türü, görev süresi, çalıştığı okuldaki görev süresi, mezun
olunan program, haftalık ders saati, algılanan ekonomik düzey, mesleği isteyerek seçip
seçmeme faktörlerine göre farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemeyi amaçlamıştır. Bu
araştırma betimsel yöntemle yapılmış bir alan çalışmasıdır. Yöntem olarak betimsel
yöntem modellerinden alan taraması tipi araştırma modeli kullanılmıştır. Araştırmanın
örneklemini 2004 – 2005 öğretim yılı içinde Türkan Sabancı Görme Engelliler İlköğretim
Okulu da çalışan öğretmenlerle, Üsküdar bölgesindeki diğer İlköğretim Okullarında çalışan
öğretmenler oluşturmaktadır. Araştırmadaki verilere göre
iki okul türünde de çalışan
öğretmenlerinin çoğunlukta kişisel başarısızlık boyutunda (Görme Engelliler İlköğretim
Okulu, %18,9 – Normal İlköğretim Okulları, %24) İkinci olarak duygusal tükenmişlik
boyutunda (Görme Engelliler İlköğretim Okulu, %19 – Normal İlköğretim Okulları,
%21,6) büyük oranda tükenmişlik yaşadıkları saptanmıştır. Görme Engelliler Okulu
öğretmenlerinde büyük oranda duygusal tükenmişlik yaşayan öğretmen görülmemiş, genel
İlköğretim Okulları’nda çalışan öğretmenlerin ise bu boyutta %3.2’si duyarsızlaşma
boyutunda yüksek duyarsızlaşma yaşamakta olduğu tespit edilmiştir.
Baydağ (2013), “Görme engelli bireylerin sosyalleşme sürecinde verilen müzik eğitiminin
müzikal motivasyon, müziksel ilgi ve müzik yaşantılarına etkisi” başlıklı tezinde görme
engelli bireylerin toplumla kaynaşması ve sosyalleşmesi sürecinde sunulan müzik
eğitiminin, müziksel ilgi, motivasyon ve müzik yaşantılarına etkisini tespit etmeyi
hedeflemiştir. Araştırma deneme modelindedir. Araştırma gerçek deneme modellerinden
öntest-sontest kontrol gruplu model ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmadan elde edilen
35
verilere göre çocukların sosyalleşme, motivasyon, müziksel ilgi değişikliği dışında, verilen
müzik eğitimi programının çocuklarda zihinsel, sosyal, psiko-motor ve dil gelişimlerini
destekleyebileceği yönünde bulgulara rastlanmıştır.
Şendurur (2016), “Görme engelli müzik öğretmenlerinin görme engelli öğrencilerin çalgı
eğitimi dersi sürecine ilişkin görüşleri” başlıklı makalesinde görme engelli müzik
öğretmenlerinin, görme engelli öğrencilerle çalgı eğitimi dersi sürecinde karşılaştıkları
zorlukları belirlemeyi amaçlamıştır. Araştırmanın verileri, görüşme yöntemiyle elde
edilmiştir. Bu çalışma nitel bir araştırmadır. Araştırmanın verileri, literatür incelemesi ve
yarı yapılandırılmış görüşme tekniği yolu ile elde edilmiştir. Araştırmanın çalışma grubu
Mithat Enç Görme Engelliler Okulu’nda daha önce çalışmış bir engelli müzik öğretmeni
ile halen çalışmakta olan bir engelli müzik öğretmeninden oluşmaktadır. Araştırmanın
sonucunda elde edilen bulgulara göre Mithat Enç Görme Engelliler Okulu’nda müzik
salonunun yeterli donanıma sahip olduğu, görmemenin bu dersi yürütmek için bir engel
teşkil etmediği, asıl engelin çalgı eğitiminde kullanılacak, Braille yazı sistemiyle yazılmış
kaynakların noksanlığı olduğu anlaşılmıştır. Öğretmenlerin ve öğrencilerin kendi
kaynaklarını kendileri yazmak yoluyla çalgı eğitimi derslerini yürüttükleri görülmüştür.
Frampton (1963), “Körlerin Eğitim Öğretimi” başlıklı kitabında, görme engellilere yönelik
eğitim ve öğretim faaliyetleri, günlük yaşam becerileri ve davranışları, sağlık ve mesleki
rehberlik alanlarını kapsayan bilgileri paylaşmıştır. Kitapta müzik alanına ilişkin bulunan
bölümde görme engellilerin müzik eğitimi, mesleki imkanlar, metot ve teknik, aletli müzik
öğretimi ve orkestra konularına değinmiştir. Görme engelliler için hazırlanan müzik
eğitimi programlarının diğer bireylerin programlarıyla aynı olduğu ancak metot ve
materyal farklılıklarının olduğu, müzik alanının görme engelli bireyler için mesleki
anlamda tercih edilebilecek bir alan olduğu anlatılmıştır.
Şendurur (1995), “Görme özürlü öğrencilerin keman eğitiminde karşılaştığı sorunlar”
başlıklı makalesinde, öğrencilerin keman eğitiminde yaşadığı sıkıntıları saptamayı
amaçlamaktadır. Araştırmada, görme engelli öğrencilerin eğitiminde, beklenilen düzeyde
ve üretken biçimde yürütülmesinde özel araç gereçlerin eksikliğinin olduğu saptanmıştır.
Görme engelliler okullarında müzik öğretmenleri uzman eğitimi almadığı için
öğretmenlerin çok fazla enerji ve zaman harcadığı ve kabartma notalarla yazılan metotların
olmadığı görülmüştür.
Köseler (2010), “Görme engellilerin istihtamında mesleki müzik eğitiminin yeri ve işlevi”
başlıklı yazısında görme engelliler okullarındaki müzik eğitimi konusundaki eksiklikleri
36
dile getirmiştir. Çalışmada görme engelliler okullarındaki müzik eğitiminin eski yıllarda iyi
durumda olduğu, ancak sonrasında yanlış kararlar ile görme engellilerin müzik eğitiminde
sıkıntılar oluştuğu anlatılmıştır.
Özmen (2001), “Görme engelliler okullarında görev yapan öğretmenlerin tükenmişlik
düzeyleri” başlıklı yüksek lisans tezinde, Ankara’da görme engelliler okullarında görev
yapan özel eğitim programı çıkışlı öğretmenlerin tükenmişlik düzeyleri normal eğitim
programı çıkışlı öğretmenlerle karşılaştırmalı olarak incelemiştir. Araştırma betimsel bir
araştırmadır. Araştırma, 2000-2001 eğitim-öğretim yılında Ankara ili Merkez okullarından
Mitat Enç Görme Engelliler İlköğretim okulu ve Göreneller İlköğretim okulunda çalışan
47 öğretmen üzerinde yapılmıştır. Araştırmada, veriler araştırıcı tarafından geliştirilen bilgi
formu ve Dr. Canan Ergin tarafından geçerlik ve güvenirlik çalışması yapılmış olan
Maslach Tükenmişlik Ölçeği (Maslach Burnout Inventory) aracılığı ile toplanmıştır.
Araştırma sonucunda elde edilen verilerin değerlendirilmesinde, Yüzdelik, Fisher' in Kesin
Ki-Kare Çözümlemesi, T-testi, Tek Yönlü Varyans Analizi, Kurskall Wallis Varyans Analizi
ve Korelasyon Analizi kullanılmıştır. Araştırmada, tükenmişlik düzeyinin kişisel özelliklere
göre farklılaşıp farklılaşmadığı incelenmiştir. Araştırmanın sonucuna göre duygusal
tükenme ve kişisel başarı, öğretmenlerin yaşlarından etkilenmezken; duyarsızlaşma, genç
yaş grubunda yüksek bulunmuştur.
Doğar (2004), “Görme Engelli Müzik Öğretmenlerinin Mesleki Açıdan Karşılaştıkları
Güçlükler” başlıklı yüksek lisans tezinde, örgün eğitim kurumlarında görev yapan görme
engelli müzik öğretmenlerinin daha etkili ve verimli çalışabilmesi için, mesleki açıdan
karşılaştıkları güçlükleri kendi değerlendirmeleri doğrultusunda ortaya konulması ve
çözüm yolları aranması amaçlanmıştır. Karşılaştıkları güçlükleri araştırmıştır. Araştırmanın
evrenini, 2003, 2004 öğretim yılında MEB’na bağlı ilk ve orta öğretim okulları, görme
engelliler eğitim kurumlarında görev yapan görme engelli öğretmenleri oluşturmuştur. Bu
araştırmada tarama modeli kullanılmıştır. Öğretmenlere iki bölümden oluşan görüşme ve
anket soruları uygulanmıştır. Veriler istatistik programı kullanılarak çözümlenmiştir.
Verilerin yüzde ve frekans analizleri yapılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, görme
engelli müzik öğretmenlerinin en çok hizmet içi eğitim, müzik eğitimi ile ilgili gelişmeleri
izleyememe, okul çevresindeki müzik kültürünün olumsuzluğu, görme engeli durumu ile
ortaya çıkan ön yargılar, ders dışı etkinliklerde etkin rol oynayamama, eğitimde öğrenci
merkezli etkinlikleri gerçekleştirememe ve eğitim-öğretim araçlarından yeterince
yararlanamama konularında sorunlarla karşılaştıkları tespit edilmiştir.
37
38
BÖLÜM IV
YÖNTEM
Araştırmanın bu bölümünde, araştırma modeli, verilerin toplanması ve çözümlenmesi ve
yorumlanması konuları yer almaktadır.
Araştırmanın Modeli
Mitat Enç Görme Engelliler İlköğretim Okulu ve Göreneller İlköğretim Okulu’nda çalışan
müzik öğretmenlerinin görme engelli bireylerin müzik dersi sürecine ilişkin görüşlerini
tespit etmek amacıyla yapılan bu çalışmada öğretmenlerin konuya ilişkin görüşlerinin
tespit edilmesi için yarı yapılandırılmış sorulardan oluşan görüşme yöntemi kullanılmıştır
Bu bağlamda nitel bir araştırmadır. Nitel araştırma; gözlem, görüşme ve döküman analizi
gibi nitel veri toplama yöntemlerinin kullanıldığı, algılandığı ve olayların doğal ortamda
gerçekçi ve bütüncül bir şekilde ortaya konmasına yönelik bir sürecin takip edildiği
araştırma türüdür. Psikoloji, sosyoloji, antropoloji, eğitim gibi sosyal bilim alanlarında
insan ve toplum davranışları incelenmektedir Genellemenin öncelikli amaç olmadığı nitel
ölçme yöntemlerinin (görüşme, gözlem) kullanıldığı kavram ve kuram oluşturmaya
yönelik modellerdir (Yıldırım & Şimşek, 2008, s. 39).
Verilerin Toplanması
Araştırma için verilerin toplanmasında literatür taraması, görüşme ve doküman incelemesi
gibi çeşitli yöntemler kullanılarak birbirini desteklemesi hedeflenmiştir. Yapılan literatür
39
taraması sonrasında probleme ilişkin alt problemler oluşturulmuş ve bu alt problemleri
sorgulayan görüşme soruları hazırlanmıştır.
Mili Eğitim Bakanlığı’na bağlı Mitat Enç Görme Engelliler İlköğretim Okulu ve
Göreneller İlköğretim Okullarında müzik dersine giren toplamda 3 müzik öğretmenin
konuya ilişkin görüşlerini belirlemek için 9 yarı yapılandırılmış görüşme sorusu
yöneltilmiştir. Görüşme sorularının 3 tanesi öğrencilerin ders yeterliliklerine ilişkin
görüşlerini, 4 tanesi okulun imkanları ve dersin imkanlarını, 1 tanesi müzik eğitim
programlarına ilişkin görüşleri sorgulamaktadır. En son sorulan açık uçlu soruyla
öğretmenlerin konuya ilişkin eklemek istediği düşünceler istenmiştir.
Görüşmenin öğretmenler açısından daha rahat olması açısından müzik öğretmenleriyle
yüzyüze görüşülüp ses kaydı alınmıştır. Alınan kayıtlar dinlenip yazıya dökülmüştür.
Verilerin Çözümlenmesi ve Analizi
Çalışmada içerik analizi yapılarak öncelikle her bir öğretmenin çalışma problemleriyle
ilişkili görüşleri, öğrencilerin engel durumu, verilen eğitim yapısı, okul ve fiziksel koşullar
bakımından kodlanarak tablo haline getirilmiştir.
40
BÖLÜM V
BULGULAR VE YORUM
Bu bölümde araştırmanın amacına uygun olarak hazırlanan görüşme sorularına, sorulardan
elde edilen bulgulara ve bu bulgulara ilişkin yorumlara yer verilmiştir.
1) Öğrencilerin müzik dersi için braille alfabesini kullanma yeterliliklerine ilişkin
görüşleriniz nelerdir?
Müzik Öğretmeni 1
Braille alfabesini ilk dört sınıfta özel eğitim sınıf öğretmeni kendi sınıfı bünyesinde
öğretmektedir. Başarı düzeyi öğrencilerin zihinsel kapasite ve akademik başarılarına göre
değişmektedir. Öğrenci zihinsel yönden ve çift engelli değilse dört yıl içerisinde braille
alfabesini öğrenebilmektedir. Müzik eğitimi dersi dört yıldan sonra branşlaştığı için
öğrenci Braille alfabesinin kullanımında zorluk yaşamamaktadır.
Müzik Öğretmeni 2
Genel olarak öğrenciler Braille alfabesini kullanarak şarkı sözlerini yazıyorlar. Oradan
öğrenerek şarkılarımızı bu şekilde söyleyebiliyoruz. Ancak her çocuk yazı yazmaktan pek
hoşlanmıyor normal okullarda olduğu gibi. Yazı yazmayı kullanmaktansa ezberlemeyi
tercih ediyorlar. Ama uzun şarkılarda, unutabilecekleri şarkı sözlerini ya da türküleri
kabartma yazıyla yazdırıyoruz. Çocuklar 5. Sınıftaki müzik eğitimi dersine kadar Braille
yazı sisteminde yeterlilik sahibi olarak gelebiliyorlar eğer çift engelli değillerse. Hem
görme hem de zihinsel engelli çocuklar okulumuzda çok daha fazla ve öğrenmeleri daha
zor. Çünkü ilkokuldan beri öğretmenleri onları daha çok davranış eğitimi, sosyal beceri
kazandırma, tuvalet alışkanlıkları, yön bulma, bağımsız hareket becerileri kazandırmaya
çalışıyor. Zihinsel engelli çocuklar kabartma okuma- yazma öğrenemiyorlar. Onlarla da
ezberleyebildikleri küçük şarkıları çalışıyoruz.
41
Akademik olarak başarısız olan bazı
çocuklar şarkıları çok çabuk ezberliyorlar. Müziğe karşı eğilimleri çok iyi. Çocuklara halay
açıyorum asma davullarla çok güzel ritimsel eşlik yapıyorlar. Tabi bazen farklı olabiliyor
her zaman aynı şeyler değil.
Müzik Öğretmeni 3
Okulumuzda artık çift engelli, üç engelli çocuklarda olduğundan bu çocuklar alfabeyi
öğrenmekte çok zorluk yaşıyorlar ve öğrenemiyorlar. Ama sadece görme engeli olan
öğrenciler Braille alfabesini öğrenmekte sıkıntı yaşamıyorlar.
Elde edilen bulgulara göre, sadece görme engeli olan öğrencilerin ilk dört sınıfta Braille
alfabesini öğrendikleri ve sıkıntı yaşamadıkları ancak okulda eğitim gören çift engelli üç
engelli ve zihinsel engelli öğrencilerin alfabeyi öğrenemedikleri gözlenmiştir.
Tablo 1
Öğrencilerin Müzik Eğitimi Dersi İçin Braille Alfabesini Kullanma Yeterliklerine İlişkin
Görüşlerin Dağılımı
Öğretmen
1
2
3

Zihinsel engelli değilse

Zihinsel engelli değilse

Zihinsel engelli değilse

Çift engelli değilse

Çift engelli değilse

Çift engelli değilse

Yazmayı sevmiyorlar
Öğretmenlerin tamamı sadece görme engelli öğrencilerin Braille alfabesini kullanmada
zorluk çekmediklerini ve 4 yıl sonunda alfabeyi kullanma yeterliliğine sahip olduklarını
ifade etmişlerdir. Diğer yandan, öğretmenler çift engelli veya üç engelli öğrencilerin
alfabeyi öğrenme yeterliliklerinin olmadığı görüşündedir. 2. öğretmene göre öğrenciler
yazmak yerine ezberlemeyi daha çok tercih ediyorlar.
2)
Öğrencilerin müzik dersi için Braille nota sistemini kullanma yeterliliklerine ilişkin
görüşleriniz nelerdir?
Müzik Öğretmeni 1
Okulda müzik dersleri birinci sınıftan dördüncü sınıfa kadar sınıf öğretmenleri tarafından
notasız, kulaktan şarkılarla ve dinleti şeklinde yürütülüyor. Müzik derslerine beşinci
sınıftan itibaren müzik öğretmenleri girmekte ve nota eğitimine başlamaktadır.
Öğrencilerin Braille nota sistemini öğrenmelerindeki başarısı yine öğrencilerin akademik
42
başarılarıyla ilişkili olmaktadır. Diğer derslerde başarılı ve kabartma yazısı iyi olan
öğrenciler notayı da çabuk öğreniyor. Ezberleyerek ve pratik yaparak hızlı bir ilerleme
sağlanabiliyor. Müziğe yeteneği, ilgisi olan ve disiplinli çalışan öğrenciler hızlı ilerlemekte
ancak kulaktan çalmaya çalışan öğrencilerde pek ilerleme görülmemektedir. Önceki
yıllarda öğrencilerin akademik düzeyleri yüksek olduğundan sistematik bir şekilde
ilerleyebiliyorduk ve öğrenciler nota sistemini kullanıyorlardı. Okulda artık çift engelli ve
zihinsel yönden engelli öğrencilerde olduğundan Braille nota sistemini kullanma
yeterlilikleri eskiye göre daha düşük. Ayrıca öğrencilerin teknik yöne olan ilgi ve istekleri
de daha az.
Müzik Öğretmeni 2
Zeka olarak bir problemi olmayan, akademik yeterlilikleri olan öğrenciler Braille nota
sistemini çok çabuk kavrayıp öğrenebiliyorlar. Yeteneği olan öğrenciler onda da aynı
şekilde
parçayı
bir
iki
kez
çalıyorum
hemen
ezberliyor.
Yazmaktan
çok
hoşlanmadıklarından kulaktan çalmayı tercih ediyorlar. Yazmanın vakit kaybı olduğunu
onun yerine daha fazla şarkı öğrenebileceklerini söylüyorlar. Unuttuğunuzda elinizde
döküman olsun hatırlamanız için dersem o zaman zorla yazıyorlar. Ama 5. Sınıfın başında
müzik dersleri başaladığında mutlaka Braille nota yazısını öğretiyorum onlara. Braille
yazısını parmak hassasiyetiyle okuma bilgim yok ama Milli Eğitim’in gören bireylerin,
öğretmenlerin öğrenmesi için yayınlamış olduğu müzik işaretleri sistemi kılavuz
kitabından bakarak çocuklara okuyup yazdırıyorum. Her notaya ve süre değerine karşılık
gelen sayıları okuyorum ve onlar kendisi yazıyor. Dersleri bu şekilde idare ediyorum
takıldığım yerde okulumuzda görev yapan görme engelli müzik öğretmeni arkadaşımdan
yardım alıyorum.
Müzik Öğretmeni 3
Çocukların Braille nota yazısını kullanma yeterlilileri çok fazla değil. Bunun nedeni ders
sayısının azlığından kaynaklanmakta. Derste çocuğa konuyu mu vericen, şarkıyı mı
vericeksin yoksa Braille nota yazısını mı öğreticen. Veriyorum tabi yine de ama bu
çocuğun isteğine bağlı çocuklar çok fazla çalışmıyor. Önceden müziğe ilgili öğretmen
arkadaşlar 5. sınıfa kadar çocuklara biraz Braille notası öğretirlerdi. Çocuklarda da istek
olurdu. Eskiden çocuklarda sadece görme engeli vardı ama artık engel sayısı da arttığı için
ortalama daha da düştü. Okulun başında Braille nota yazısını çocuklara veriyorum ama
istekli olmadıklarından öğrenemiyorlar. Çocuklar kulaktan öğrenmeyi tercih ediyorlar ama
43
yazmadıklarından bir sonraki derse kadar unutuyorlar ve derste
yine benim tekrarlamam
gerekiyor.
Elde edilen bulgularda görme engelli bireylerin Braille nota sistemini öğrenme
yeterliliklerinin
akademik başarılarıyla orantılı olduğu gözlenmiş ve yine çift engelli
öğrencilerin öğrenmede yaşadıkları zorluklar sebebiyle başarı ortalamalarında düşüş
olduğu saptanmıştır. Görme engelli çocukların şarkıları yazmak yerine kulaktan öğrenme
tercihleri nota yazısının öğrenilmesinde sıkıntılar oluşturduğu ve sistematik ilerlemeye
engel olduğu gözlenmiştir.
Tablo 2
Öğrencilerin Müzik Eğitimi Dersi İçin Braille Nota Sistemini Kullanma Yeterliklerine
İlişkin Görüşlerin Dağılımı
Öğretmen
1

2
3
Diğer derslerde başarılı
olanlar

Zihinsel engelli değilse

Ders sayısı az


Çift engelli değilse

Kabartma yazısı iyi olan
öğrenciler

Yazmayı sevmiyorlar
5. sınıftan önce nota
bilgisi verilmeli


Diğer dersleri başarılı
olanlar

Engel sayısı etkili
Kulaktan çalan
öğrencilerde başarı düşük


Zihinsel veya çift
engellilerde başarı daha
düşük
Yazmaları yeterli
olmadığı için kulaktan
çalıyorlar
Öğretmenlerin tamamı sadece görme engeli dışında engeli olan öğrencilerin Braille nota
sistemini kullanmada zorluk çektiklerini ifade etmişlerdir. Öğrencilerin yazma yetenekleri
yeterli olmadığı için ezbere çalmayı tercih ettikleri izlenmiştir. Ancak öğretmenlere göre
bu öğrenciler yazmadıkları için çabuk unutmaktalar. 3. öğretmene göre 5. sınıfa gelmeden
de nota bilgisini verilmeye başlanması gerekmektedir.
3)
Öğrencilerin müzik dersi için çalgı kullanma yeterlilliklerine ilişkin görüşleriniz
nelerdir?
Müzik Öğretmeni 1
Okulumuzda 1 saat normal müzik dersi 2 saat seçmeli müzik dersi adı altında çalgı dersi
yapılmaktadır. Okulda
duvar piyanosu, bateri, akordiyon, orglar, vurmalı çalgılar,
44
melodika, blok flüt ve orff çalgıları bulunmakta. Çalgı dersleri toplu şekilde yapılmakta
ama bireysel yürütülmekte. Öğrencilerin hepsinin farklı düzeylerde olması ve farklı
çalgılar çalmaları hepsi ile ayrı şekilde ilgilenmemi gerektiriyor. Mesela bir çocuk ilerlemiş
oluyor başka parçaya geçiyor, diğeri daha geriden devam ediyor, başka bir çocuk ritmde
daha iyi oluyor, parmaklarını kullanamadığından klavyesi iyi olmayabiliyor. Dersin sınıfça
seçilmesi bireysel isteklerin dikkate alınmaması derse katılan öğrencilerin bazılarının
isteksiz, ilgisiz davranışlarına neden oluyor. Bu da diğer istekli, çalgı çalan öğrencileri
etkiliyor, dersin ve öğretmenin verimliliğini düşürüyor. Bunun yanında çalgı dersine
istekli, ilgili öğrencilerin kendi yetenekleri doğrultusunda çalgı çalma durumları iyi
düzeyde.
Müzik Öğretmeni 2
Halk arasında yaygın olan görme engelli bireylerin müziğe daha yatkın olma düşüncesi
aslında çok doğru değil. Gören bireylerin müziğe ne kadar yeteneği varsa görme engelli
bireylerinde o kadar. Çalgı kullanma konusunda buradaki öğrencilerin diğer okullardaki
öğrencilere göre daha çok önemsediklerini bu işe dört elle sarıldıklarını gördüm. Bu
okullarda müzik dersi çok önemli. Bu okula geldiğimde 9 yıllık bir öğretmendim ve bu
okulda branşım açısından kıymetli olduğumu anladım. Diğer branş öğretmenleride bunun
farkında ve çocukları müzik dersine yönlendiriyorlar kendilerini daha rahat ifade
edebilmeleri için. Bu okula geldiğimde 4 saat sanat dersleri vardı ve müzik bölümüne
girecek öğrenciler gibi kulaklarına bakıp seçiyorduk öğrencileri. Gerçekten müziğe
yeteneği olan öğrencilerle müzik ders yapıyorduk. Müzik dersinin karşısında 4 saat de işeğitimi dersleri vardı. Müziğe yeteneği olmayan öğrencilerde iş-eğitimi dersine
katılıyordu. Anadolu Güzel Sanatlar Lisesine ve üniversitelerin müzik bölümüne giden çok
güzel öğrenciler yetişti. Ama şimdi sanat dersleri kalktı normal okullarda uygulanan 1 saat
zorunlu 2 saat de seçmeli zorunlu müzik dersleri geldi. Seçmeli müzik dersleri de yine
sınıfça seçiliyor bireysel olarak değil. Yeteneği olanda olmayanda dersi alıyor. Çift engelli
öğrencilerde derse katıldıklarından onlara da ayrı bir zaman ayırmamız gerekiyor bu
yüzden aslında diğer öğrencilerin hakkını yemiş oluyoruz. Sadece görme engelli
öğrencilerle ders yapmış olsak daha başarılı işler çıkarabiliriz ama yinede iyi çalgı çalanlar
var. Çift engelli öğrencilerimizden ritmi çok iyi çalanlar da var. Şu an 6. Sınıfta olan doğru
düzgün okuma yazma bilmeyen ama dört beş tane basit çocuk şarkısını ezbere orgla
çalabilen öğrencilerim var. Öğrencilerimizi kendi ortamlarında değerlendirdiğimiz zaman
çalgı çalma kousunda iyiler.
45
Müzik Öğretmeni 3
Öğrencilerin çalgı çalma yeterlilikleri yine ders sayısıyla ilgili. Önceden seçmeli müzik
dersleri çok daha fazlaydı ve çocuğun müzik yeteneğine göre seçilirlerdi. Seçmeli müzik
dersi 2 saate düştü ve öğrencilerin isteğine ve yeteneğine göre seçim yapılmıyor. Müziğe
olan ilgi ve yeteneğe bakılmaksızın dersi sınıf toplu seçmek zorunda. Zeka düzeyleri farklı,
el düzeyleri farklı öğrencilerin hepsi aynı saatte ders almak zorunda. İlgi ve istek az
olduğundan çocuğa şarkıyı veriyosun iki hafta sonra birşey öğrenmemiş gibi geliyor. Tabi
öğrenenlerde var. Öğrencilerden oluşan grubumuz var gidiyoruz bir yerlerde çalıyoruz.
Ama çeşitli çalgılar üzerinden gitmiyoruz ya gitar ya da bağlama kullanıyoruz genelde.
Önceden okulun yatılı olması öğrenciler için büyük avantajdı. Ders sonrasında öğrencilerin
okulda çalışma imkanları vardı. Özel yeteneklerin dışında çalgılarında çok yetkin değiller.
Elde edilen bulgulara göre; müzik ders saatlerinin eskiye nispeten azalması, yeteneği, ilgisi
olmayan öğrencilerin ve çift engelli öğrencilerin bu dersi sınıfça alması öğrencilerin
başarı düzeyinde düşüşe neden olmuştur.
Bireyler arasındaki yetenek ve zeka
düzeylerindeki farklılıklar toplu derslerin bireyselleşmesine ve
müzik dersi saatinde
yetersizliğe neden olmaktadır. Bu da dersin sistemli bir şekilde ilerlemesini
engellemektedir. Yetenekli ve istekli öğrencilerin çalgı çalma yeterliliklerinin olduğu ancak
çoğunlukta olan diğer öğrencilerin yeterliliklerinin olmadığı belirtilmiştir.
Tablo 3
Öğrencilerin Müzik Eğitimi Dersi İçin Çalgı Kullanma Yeterliklerine İlişkin Görüşlerin
Dağılımı
Öğretmen
1


2
Dersin tüm sınıfla

birlikte yapılması
öğrencilerin öğrenmesini

olumsuz etkiliyor.
Okuldaki müzik
aletlerinin sayısı yeterli

Öğrenciler çalgı öğrenme 
konusunda çok istekli

Dersin tüm sınıfla
birlikte yapılması

öğrencilerin öğrenmesini
olumsuz etkiliyor.
Dersi isteyen öğrenciler
seçebilmeli
46
3
Ders saati yetersiz
Dersi isteyen
öğrenciler seçebilmeli
Çalgılarda çok yeterli
değiller
Öğretmenlerin görüşleri incelendiğinde öğrencilerin çalgı kullanma yeterliliklerinin
olmadığı sonucuna ulaşılabilir. Çalgı kullanma yeterliklerinin arttırılması için müzik
dersinin tüm sınıfa aldırılması yerine öğrenciler tarafından seçilebilir olması önemli. Çalgı
konusunda istekli öğrencilerin olduğu fakat toplu olarak ders yapıldığı için bu öğrencilerle
yeterince ilgilenilmediği ifade edilmiştir.
4)
Okulunuzun müzik derslikleri öğrenciler için nasıl imkanlar sunmaktadır?
Müzik Öğretmeni 1
Okulumuzda bir tane müzik dersliği bulunmakta ve o da geçen yılın başında yenilendi.
Dersliğe ses yalıtım sistemi yapıldı ve yeni çalgılar getirildi Vurmalı çalgılar çoğunlukta
olduğundan ritm çalışmalarımız daha fazla olmakta. Derslikte akıllı tahtada bulunmakta.
Okulumuzun müzik dersliği öğrencilerin eğitimi için yeterli düzeyde imkan sunmaktadır.
Müzik Öğretmeni 2
Okulumuzun birçok okuldan daha fazla imkanları var. Cumhurbaşkanlığı Senfoni
Orkestrası ve Yenimahalle belediyesinin
birlikte yürüttüğü proje kapsamında
Yenimahalleye bağlı zihinsel engelliler okullarına ritim çalgıları alındı ve ritim çalgıları
odası yapıldı. Okulumuzda bu projeden yararlanan okullar arasında. Okulumuzda piyano
ve orgumuz vardı ama vurmalı çalgılar ve orff çalgıları, gitar, bağlama onlardan geldi.
Müzik Öğretmeni 3
Müzik dersi için mevcut olan okulumuzun imkanları diğer okullarda bile yok. Gerek
enstrüman gerek sınıf ortamı açısından durumumuz çok iyi.
Elde edilen bulgulara göre; görme engelli ilköğretim okullarının donanımlı dersliklere
sahip oldukları ve bu konuda bir sıkıntı yaşamadıkları gözlenmiştir. Dersliklerin proje
kapsamında son derece kullanışlı ve donanımlı bir şekilde yenilendiği anlaşılmıştır.
47
Tablo 4
Okulun Müzik Dersliklerinin Öğrenciler İçin Sunduğu İmkanlar
Öğretmen
1
2

Okulun imkanları yeterli

Okulun imkanları yeterli

Vurmalı çalgılar
açısından daha zengin

Vurmalı çalgılar
açısından daha zengin
3

Okulun imkanları
yeterli
Öğretmenlerin görüşleri incelendiğinde okul imkanlarının oldukça yeterli olduğu
görülmekte.
5)
Çalgı eğitimi derslerinin materyal yeterlilikleri hakkında görüşleriniz nelerdir?
Müzik Öğretmeni 1
Müzik dersliğimizde materyal açısından sıkıntımız çok yok aslında. Sadece öğrencilerin
notaları yazması için sıra ve masalarımız mevcut değil. Öğrencilerin oturması için
sandalyelerimiz var. Yazı yazmamız gerektiğinde sınıfa gitmek zorunda kalıyoruz.
Sandalyelerimiz çok dayanıklı değil ve plastik olduklarından çabuk aşınıyorlar.
Müzik Öğretmeni 2
Çalmak isteyen öğrenciler için yeteri kadar çalgımız mevcut. Belirttiğim gibi piyano, org,
akordiyon, bağlama, gitar, ritim çalgıları ve orff çalgılarının hepsi yeterli derecede mevcut.
Öğrenciye bir parça verdiğimde yatılı değilse ve eğer okulda çalışma imkanı yoksa
ailesinin gözetiminde haftasonu için, pazartesi getirme koşuluyla akordiyonu veriyorum.
Evde çalışıyor sonra geri getiriyor. Bu konuda hiç sıkıntımız yok.
Müzik Öğretmeni 3
Okulda her türlü çalgı mevcut. Okulumuzda piyano, bağlama, gitar, ud, keman gibi çalgılar
bulunmakta.
Müzik öğretmenleri, çalıştıkları okullarda öğrencilere çalgı konusunda yeteri kadar imkan
sunulduğunu ve bu konuda bir sıkıntıları bulunmadığını belirtmektedirler. Öğrencilerin bu
çalgılardan yararlanma konusunda bir sıkıntı olmadığı isteyen öğrencilerin istedikleri
zaman çalgılara ulaşabildikleri anlaşılmıştır.
48
Tablo 5
Çalgı Eğitimi Derslerinin Materyal Yeterlilikleri
Öğretmen
1

Müzik materyalleri
yeterli

Müzik dersliğinde masa,
sandalye yazı tahtası
sıkıntısı var.
2

Materyaller yeterli
3

Materyaller yeterli
Öğretmenlerin görüşleri incelendiğinde çalgı eğitimi derslerinin materyalleri oldukça
yeterli görülmektedir. Okullarda her türlü müzik aleti bulunmakta ve öğrencilerin
kullanımına sunulmaktadır.
6)
Çalgı eğitimi dersi için kullanılan metot ve kaynaklar hakkındaki görüşleriniz
nelerdir?
Müzik Öğretmeni 1
Genelde öğrenci notayla çalacaksa eğer birebir yazdırıyoruz. Ben okuyorum onlar yazıyor.
Öğrencinin kendisi de bir metoddan bakarak yazabiliyor. Önceleri kabartma blok flüt kitabı
vardı ondan çalışıyorduk. Şimdi kabartmaya geçirdiğimiz org kitabımız da var. Ancak
çoğaltılmış hali olmadığından kitaptan alıp çocuğa yazarak çoğaltabiliyoruz. Ekstra kaynak
ve notaların çoğaltılmış hali yok. Müfredatta her çalgı için bir metod olmadığından
elimizde bu tarz kaynaklar bulunmuyor. Bize ulaşabilmesi için genel bir uygulama
gerekiyor. Öğrencinin çalmak istediği parçaya göre öğretmen nota verip yazdırıyor. Bu
yüzden dersler çok sistematik bir şekilde ilerlemiyor ama öyle olursa dersler daha disiplinli
ve verimli geçer. Daha önceki dönemlerde öyle olduğundan daha iyi sonuçlar elde
edilebiliyordu. Şimdi ise daha serbestlik söz konusu.
Müzik Öğretmeni 2
Bu konuda biraz sıkıntımız var. Çünkü her çocuğa farklı metodla öğretmem gerekiyor.
Bazıları çok çabuk kavrıyor, normal çocuklara uyguladığımız metodların aynısını
uygulayabiliyorum ama çoğunluğu öyle değil. Deneme yanılma yöntemiyle öğrenciye
uygun metodu buluyorum. Çalgı metotları açısından da benim açımdan çok sıkıntı yok.
Gördüğüm için gören bireyler için basılan çalgı metodlarını kullanabiliyorum. Görme
engelli müzik öğretmenleri için tabi bu bir sıkıntı oluşturuyor.
49
Müzik Öğretmeni 3
Ders kitabının haricinde bana ait gören bireyler için olan kitaplarım var. Bunlardan da
yararlanıyorum ama amaç olarak değilde araç olarak. Kitaptaki farklı ezgilerden
yararlanıyorum. Seçmeli çalgı dersleri için de bilindik metodlardan kullanmıyorum. Çalgı
öğretimi için çalgısına göre kendi yöntemlerimi kullanıyorum. Her çocuğun algılama
kapasitesi farklı olduğundan metodu takip etmesi, uygulaması pek mümkün olmuyor.
Görme engelinden dolayı çocuğa görsel bir model gösteremiyorum bu yüzden çalgıyı tutuş
hareketlerini ben yönlendiriyorum. Çocuğun ilerleyişine göre kendi kafamda bir sistem
oluşturuyorum. Metod açısından bir sıkıntım yok.
Gören bireyler için olan metotlar görme engelli, zihinsel engelli ve çift engelli öğrencilerin
seviyesine uygun olmadığından ve bu bireyler için her çalgıda özel basılan metot ve
kaynak olmadığından müzik öğretmenlerinin kendi yöntem ve metotlarını kullandıkları
gözlenmiştir. Görüşme yapılan müzik öğretmenlerinden
görme engeli olan müzik
öğretmeni kendi imkanlarıyla sahip olduğu iki tane metodunun olduğunu bunun dışında bir
kaynağı olmadığını belirtmektedir. Diğer gören müzik öğretmenleri ise gören bireyler için
olan metotlardan kendi planladıkları sistemle ilerledikleri anlaşılmıştır.
Tablo 6
Çalgı Eğitimi Dersi İçin Kullanılan Metot ve Kaynaklar Hakkındaki Görüşler
1
Kabartmalı müzik aletleri 
kitapları yetersiz
Müfredatta her çalgı için 
bir metot olmalı
Öğretmen
2
Öğrenciye özel metotlar
geliştirilmeli
Görme engelli
öğretmenler için yeterli
kaynak yok.
3

 Müfredatta her çalgı
için bir metot olmalı

 Kabartmalı müzik
aletleri kitapları
yetersiz
 Öğrenciye özel
metotlar geliştirilmeli
Öğretmenlerin görüşleri incelendiğinde çalgı eğitimi dersi için kaynak eksikliği dikkat
çekmektedir. Görme engelli öğretmenlerde dikkate alınarak kaynak hazırlanmalı. Ayrıca
çalgılara ve öğrencilere göre farklı metotlar olmalı.
50
7)
MEB’nın müzik dersi kitabından ve başka kaynaklardan nasıl yararlanıyorsunuz?
Müzik Öğretmeni 1
1 saatlik zorunlu müzik dersi için müfredatta yer alan yıllık planı kullanıyoruz. Zorunlu
müzik dersi için Milli Eğitimin yayınlamış olduğu bir kitabımız var. Kitap normal okullar
için hazırlanmış müzik ders kitabıyla aynı. Zorunlu müzik eğitimi dersinde Milli Eğitimin
kitabından başka bir kaynak kullanmıyorum. Kitabın içindeki temel müzik eğitimi ile ilgili
konuları işliyorum, çocuk şarkıları ve marşları
öğretiyorum. Diğer okullarla seçmeli
derslerde farklılaşıyoruz. Bizim seçmeli derslerimizde çalgı dersleri yapılıyor ama ayrı bir
müfredatımız yok plan yaparken kendimiz oluşturuyoruz. Mesela bir sınıfla bu yıl org dersi
yapmak istiyorsun ve sınıfa bir yıl içinde neler öğretileceği, ne yapılacağı ile ilgili planı
kendin hazırlıyorsun. . Seçmeli çalgı dersinde de önceden kabartma yazıya çevrilmiş org
metodunu kullanıyorum. Diğer çalgılarda bir metod olmadığından daha serbest ve öğrenci
isteklerine bağlı olarak çalışıyorum.
Müzik Öğretmeni 2
Milli Eğitim’in ders kitabından yararlanmıyorum. Sadece konuların neler olduğuna
bakıyorum.
Müzik Öğretmeni 3
Milli Eğitim’in yayınlarından hariç interneti kullanıyorum. Milli Eğitim’in kitabı açıkçası
bizim okılumuz göre biraz yoğun ve ağır. Öğretmenliğe başladığım zamandan beri
kullandığım
kitaplar
dolabımda
duruyor
hala.
Elimde
olan
bu
kitaplardanda
yararlanıyorum. Bilgi olarak müfredatın dışına da çıkıyorum. Mesela kitapta dizilerden
bahsediyor, major minor tonları daha yüzeysel anlatıyor ama ben ince ayrıntısıyla
anlatıyorum ya kalıcılığı sağlıyorum verdiğim örneklerle.
Görme engelliler okullarında kullanılan ders kitaplarının görme engelli bireylerde
uygulaması zor olduğundan öğretmenlerin
kendi kaynaklarını kendileri ürettikleri ve
çocukların gelişim durumuna göre ilerledikleri gözlenmiştir. Öğretmenlerin çoğunluğunun
ders kitabının konularına göre başka kitaplardan faydalandığı, öğrencilerin seviyesine ve
algısına göre anlattıkları tespit edilmiştir.
51
Tablo 7
Farklı Kaynak Kullanımına İlişkin Görüşler
1
Başka kaynaklardan
yararlanmıyorum
Öğretmen
2
MEB kitabını
kullanmıyorum
Başka kitaplardan
yararlanıyorum
3
 İnterneti kullanıyorum


 MEB kitabını
kullanmıyorum

 Başka kitaplardan
yararlanıyorum
Öğretmenlerin görüşleri incelendiğinde MEB’in kitabından yararlanmama oranının daha
yüksek olduğu görülmektedir. Öğretmenler bunun nedenini kitabın normal öğrenciler için
hazırlanmış olmasını ve engelli öğrenciler için zor olmasını göstermiştir.
8) Müzik eğitim programları ve müzik derslerinin hedefine ulaşabilmesi konusunda ne
düşünüyorsunuz?
Müzik Öğretmeni 1
Okulda sunulan imkanlar, yenilikler, çalgı çeşitiliği, dersliler açısından başarıya imkan
sağlamaktadır. Ancak çalışma saatlerinin kısıtlılığı, çocukların yatılı kalmaması evlerine
gitmesinden dolayı ayrıca bir çalışma yapılamıyor. Diğer derslerinde faaliyetleri yapılıyor
ve hergün için bir faaliyet olunca çocuklara ayrıca bir yük oluşturuyor. Ayrıca çocukların
teog sınavından dolayı diğer derslere ağırlık vermesi ve müzik dersinin göz ardı
edilmesinden dolayı dersten istenilen verimi almayı zorlaştırıyor. Özellikle 8. Sınıflarda
ciddi bir boşverme söz konusu ama onlarda kendilerince haklı tabi. Müziksel etkinlikler,
faaliyetler çocukların ilgisini çekeceğinden bunlara ağırlık verilebilir. Müzik dersini not
olarak pek bir yaptırımı da olmadığından da böyle sıkıntılar ortaya çıkabiliyor.
Müzik Öğretmeni 2
Programların hedefine ulaşabilmesi konusunda müzik öğretmenlerinin yeterliliğine
inanıyorum. Yeni gelen müzik öğretmenlerinin bizlerden daha iyi öğretmen olacağını
düşünüyorum. Çünkü sizler daha hakimsiniz, Güzel Sanatlar Lisesi çıkışlısınız. Gelen
stajyerlerimize baktığımda çalgılarına hakimler, çocuklarla iletişimleri çok güzel. Ben bu
okula gelene kadar hiç engelli çocuklarla çalışmadım. Burada karşılaştım ve 1-2 yıl
bocaladım ve vaktimi aldı. Buradaki müzik öğretmeni arkadaşlarımın çok yardımı oldu.
Ama şimdi bakıyorum gelen stajyerlere çok daha bilinçliler. Eğitim programlarının
hedefine ulaşabilmesi konusunda üniversitelerin eğitim fakültelerinin büyük bir öneminin
olduğunu düşünüyorum. Ben bu okula geldikten sonra kendimi inanılmaz yetersiz
52
hissettim engelli öğrencilere nasıl yaklaşacağım ve öğretmenlik yapabilme konusunda. Bir
süre
zihinsel
engelli
öğrencileri
görmezden
geldim
niyeyse
onların
birşey
yapamayacaklarını düşündüm. Verdiğimi yapabilen çocuklarla devam ettim onlarsa bir
köşede oturdular. O çocuklarla iki üç yıl birşey yapmadım ama sonra gördüm ki akademik
olarak çok zayıf olan öğrencilerle de çok güzel müzik yapılabiliyormuş. Aslında bu
çocukların eğitimi ile ilgili birkaç seminere katıldım ama katılan, canlandıran herkes müzik
öğretmeniydi. Toplulukta herkesin müzik kulağı var ve bir etkinlik yapıyoruz sonrasında
öğrencilere öğretmek için gruplara ayrılıyoruz tabi herkes müzik öğretmeni olduğundan
söyleyebiliyor. Ama bir sınıfa giriyosun 40 kişi içinde sadece birkaçının kulağı var ya da
başka engelleri var bu yüzden öğrendiklerimizi uygulamamız mümkün olmuyor. Bu tarz
eğitimlerin özel okullarda özel öğrencilerle olması gerekiyor.
Müzik Öğretmeni 3
Müzik dersi hiçbir zaman amacına ulaşamıyor. Bizim okulda belki ulaşabiliyordu ama
şimdi ulaşmadığı bir gerçek. Çocukların hedefleri o kadar değişti ki aileden, çevreden,
kendinden dolayı. Çocuklar sınav yarışı içerisindeler. Kültür dersleriyle ilgilenmekten
sanat derslerine vakit bulamıyorlar. Müzik dersleri ikici plana itiliyor. Kendimden
biliyorum öğretmen arkadaşlarım çocukları TEOG sınvına hazırladıklarından zaman
zaman müzik ve resim derslerini istiyorlar ve bizde veriyoruz. Hedefe ulaşamama
konusunda ders saatlerinin az olması, müzik dersinin isteğe ve yeteneğe göre değilde toplu
bir şekilde seçilmesi etkili olmakta. Sosyal etkinliklerin dersin dışında ekstra bir zaman
ayrılarak yapılması gerekmekte. 1 saatlik müzik dersinde çocuklarla müfredatı işlersin
yetiştirebilirsin ama onun dışında etkinlikler için ayrı bir zaman olmalı. Mesela koro
yapıcan ama zaman yok. Taşımacılık sistemi olduğundan servis bu civardaki tüm
okullardaki öğrencileri topluyor dolayısıyla zaman açısından uzun bir süreç oluşturuyor.
Sadece bu okula ait bir servis olsa zamanını biz belirleriz servis ona göre gelir ve
çocuklarla etkinlik yapmaya vaktimiz olur. Bu durum sadece bizim okul için değil tüm
okulların ihtiyacı. Çocukların sosyal yönlerinin gelişmesi, enerjisini boşaltması, moral
bulması için bir zamana ihtiyaçları var.
Müzik öğretmenleri , müzik eğitimi dersi saatlerinin azlığı, kültür derslerinin yoğunluğu,
sınav yarışı ve ders dışı etkinlikler için yeterli zaman olmamasından dolayı derslerin
hedefine ulaşamadığını belirtmişlerdir. Müzik derslerinin diğer dersler arasında öğrenci ve
veli açısından daha basit görülmesi, not yaptırımının olmaması ve bu algının herkeste
oluşması müzik dersinin gerektiği değeri görememesine neden olmaktadır. Oysa ki müzik
53
dersi bu öğrencilerin sosyalleşmesi, toplumla daha barışık yaşamasında en önemli
etkenlerdendir. Öğretmenlerin görüşlerine göre bu algı öğretmenlere verilen daha nitelikli
eğitimle, onların öğrencilere olan yaklaşımıyla değiştirilebilir.
Tablo 8
Müzik Eğitim Programları ve Müzik Derslerinin Hedefine Ulaşabilmesi Konusundaki
Görüşler
Öğretmen
2
Öğretmenler yeterli
Engelli öğrenciler için
özel eğitim almış
öğretmenler daha iyi
sonuç alınmasını
sağlayabilir
1
3

 Hedefine ulaşmıyor
 Okul imkânları genel
olarak iyi

 Çocuklar sınav
 Çalışma saatleri kısıtlı
telaşından kendini
müzik derslerine
 Öğrenciler yatılı kalmalı
veremiyor
 Müzik dersinin not
 Ders saati yetersiz
katkısı arttırılmalı
Öğretmenlerin görüşleri incelendiğinde müzik dersine yeterli önemin verilmemesi,
öğrencileri TEOG sınavına odaklanması gibi nedenlerden dolayı müzik eğitim programının
ve dersinin hedefine ulaşmadığı görülmektedir.
9)
Yukarıda yöneltilen soruların dışında eklemek istediğiniz düşünceleriniz varsa
açıklayınız.
Müzik Öğretmeni 2
Mesleğimle ilgili ya da bu okulla ilgili hiçbir sıkıntım yok. İleride sizde böyle bir okulda
öğretmenlik yapabilirsiniz bu yüzden bununla ilgili çocuklara nasıl yaklaşılması,
öğretilmesiyle ilgili bir ders alabilirsiniz.
Müzik Öğretmeni 3
Çocukları sürekli derse yönlendirmek, sınav maratonu içerisine sokmak çocukların hem
ruh sağlığı açısından hem sosyal ve bedensel gelişimleri açısından tehlikeli. Bakıyoruz
aynı tipte robot gibi çocuklar. Çocuklara geleceğimiz diyoruz ama gelecekle ilgili birşey
sunmuyoruz. Öncelikle çocukların sağlıklı bireyler olmaları için ruhsal ve bedensel
gelişimlerini destekleyecek imkanlar sunmamız gerekli.
Özel eğitim okullarında çalışan öğretmenlerin özel eğitim almasının öğretmen ve öğrenci
açısından daha verimli sonuçlar ortaya çıkaracağı düşünülmektedir. Çocukların sürekli
54
sınav yarışı içerisine girmelerinden dolayı yeterince sosyal beceri kazanamadıkları
düşünülmektedir.
Tablo 9
Öğretmenlerin Eklemek İstedikleri Görüşler
1
Öğretmen
2
Engelli öğrenciler için
özel eğitim gerekir
3


 Çocukları sınav
maratonu içine
sokmamalıyız
 Ruhsal ve bedensel
gelişimlerini
desteklemeliyiz
Öğretmenler genel olarak çocukların sınav yarışına girmelerinden dolayı müzik dersi gibi
derslere yeterli önemi göstermediklerini ifade etmişlerdir.
55
56
BÖLÜM VI
SONUÇ VE ÖNERİLER
Araştırmadan elde edilen bulgulara dayalı olarak aşağıdaki sonuçlara varılmıştır.
Birinci Alt Probleme İlişkin Sonuçlar
“Görme engelli öğrencilerin müzik eğitimi dersi için Braille alfabesi ve Braille nota
sisteminde hazır bulunuşluk düzeyleri nasıldır?” alt problemine ilişkin görüşme
sorularından elde edilen bulgulara göre şu sonuçlara varılmıştır.
- Araştırmadan elde edilen verilere göre, görme engelli ilköğretim okullarında önceden
olduğu gibi sadece görme engelli öğrenciler değil bunun yanısıra çift engelli
öğrencilerin ve zihinsel engelli öğrencilerin de eğitim gördükleri ve bu yüzden okulun
akademik başarı düzeyinde düşüş görüldüğü saptanmıştır. Okulda haftada 1 saat zorunlu
müzik dersinin yanısıra 2 saat seçmeli müzik dersi adı altında sınıfça seçilen çalgı dersi
aldıkları saptanmıştır.
- Öğretmenlerin, öğrencilerin müzik eğitimi dersi için Braille alfabesini kullanma
yeterliliklerine ilişkin anket sorusuna verdikleri yanıtlara göre; görme engelli
öğrencilerin Braille alfabesini kullanmada sıkıntı yaşamadıkları ancak çift engelli ve
zihinsel engelli öğrencilerin Braille alfabesini kullanma yeterliliklerinin olmadığı
sonucuna ulaşılmıştır. Öğrencilerin zihinsel engeli ve çift engelinin olması ve yazmayı
sevmemeleri Braille alfabesini öğrenmelerini olumsuz etkilemektedir.
- Öğrencilerin Braille nota sistemini kullanma yeterliliklerine ilişkin; görme engelli
öğrencilerin Braille alfabesinde olduğu gibi Braille nota sisteminde de başarılı oldukları
ancak çift engelli ve zihinsel engelli öğrencilerin sıkıntı yaşadıkları sonucuna
ulaşılmıştır. Görme engelli ilköğretim okullarının müzik derslerindeki Braille nota
sistemini kullanma yeterliliğini olumsuz etkileyen nedenler arasında genel akademik
başarısızlık, ders sayısının yetersizliği, yazma yetersizliği, 5. sınıftan önce nota
57
bilgisinin verilmememsi, ezbere dayalı çalma, engel sayısı gibi etkenler yer almaktadır.
Seçmeli çalgı derslerinin aynı eğitim ortamında okuyan görme engelli ve çift engelli
öğrencilere sınıfça seçtirilmesi ders sürecinde yavaşlamaya neden olduğu, bu yüzden de
bu okullarda seçmeli müzik dersi sayısının yetersiz olduğu saptanmıştır. Öğretmenlerin
görme engelli ve çift engelli öğrencilerin çalgı derslerini aynı sınıf ortamında bir arada
yürütme ile ilgili sıkıntı yaşadıkları görülmüştür.
- Öğretmenlerin görüşlerine göre; öğrencilerin müzik eğitimi dersi için çalgı kullanma
yeterliliklerinin olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Önceki yıllarda seçmeli müzik ders
saatinin fazla olması, dersi ilgili ve yetenekli öğrencilerin seçmesinden dolayı çalgı
çalma konusunda yeterli düzeye sahip oldukları, uygulanmakta olan programda ise
seçmeli müzik derslerinde öğrencilerin ilgi ve yeteneğine bakılmadan dersin sınıfça
seçilmesi, dersi almak istemeyen öğrencilerin bu yüzden zorunlu olarak derse katılması
ve ders saatinin yetersizliğinden dolayı çalgı çalma konusunda yeterli düzeyde
olmadıkları sonucuna ulaşılmıştır.
İkinci Alt Probleme İlişkin Sonuçlar
“Görme engelli ilköğretim okulları müzik eğitimi dersi için özel donanımlı müzik dersliği
ve materyallerine sahip mi?” alt problemine ilişkin görüşme sorularından elde edilen
bulgulara göre şu sonuçlara varılmıştır.
- Müzik öğretmenleri okullarındaki müzik dersliklerinin yeterli olduğu, müzik eğitimi
dersinin yapılmasına uygun büyüklükte ve donanımda dersliklere sahip oldukları
konusunda ortak fikre sahiptir.
-
Müzik öğretmenlerinin görüşlerinden;
olduğu,
okulun materyallerinin ( çalgılar) yeterli
okulda öğrencilerin kullanması için her türlü çalgı bulunduğu, vurmalı
çalgıların ağırlıklı olduğu saptanmıştır. Ancak öğretmenlerin %25’lik kısmının müzik
dersliklerinde masa ve sandalye olmadığından yazı yazdırmada sıkıntı yaşadığı
görülmüştür.
- Çalgı eğitimi dersi için her çalgı için metot olmadığı, öğretmenlerin ve öğrencilerin bu
konuda sıkıntı yaşadıkları, derslerin sistemli bir şekilde ilerleyemediği sonucuna
ulaşılmıştır. Öğretmenlerin kendi kaynaklarını kendileri yarattığı ve bu durumun görme
engelli öğretmenler için daha zor olduğu, öğrencinin çalgı dersini takip edebileceği
kabartma Braille yazısıyla basılmış metotların olmadığı görülmüştür. Görme engelli
bireyler diğer gören bireyler gibi görme duyularını aktif olarak kullanamadıklarından
58
çalgıları tutuş, çalış hareketlerinin öğretmenleri tarafından yönlendirildiği, öğrencinin
kavrayışına bağlı olarak öğretmenin kendi kafasında oluşturduğu yöntemlerle öğrenme
sağlandığı anlaşılmıştır. Müzik eğitiminde kullanılacak her türlü ses ve çalgı için Braille
sistemi ile yazılacak notaların arşivlenerek metotlaşmaya gidilmesi ve gelecek diğer
öğrenciler için kaynak olması en önemli ihtiyaçlardan biridir (Pirgon & Babacan, 2013).
- Görme engelliler okullarında okutulan Milli Eğitim’in müzik eğitimi dersi kitapları
genel okulların kitaplarıyla aynı olduğu tespit edilmiştir. Öğretmenlerin çoğunluğunun
Milli Eğitim’in hazırlamış olduğu kitabı görme engelli öğrencilere uygun bulmadığı için
kullanmadıkları, kendi kaynaklarından ve internetten faydalandıkları sonucuna
ulaşılmıştır. Öğretmenlerin, ders kitaplarında görme engelli bireyler için daha soyut
gelen konuları, kavramları başka kaynaklar yardımıyla farklı örneklerle somutlaştırıp
anlattıkları görülmüştür.
Üçüncü Alt Probleme İlişkin Sonuçlar
“Görme
engelli
ilköğretim
okullarındaki
müzik
öğretmenlerinin
müzik
eğitim
programlarının gerçekleşmesine ilişkin algıları nasıldır?” alt problemine ilişkin görüşme
sorularından elde edilen bulgulara göre şu sonuçlara varılmıştır.
- Müzik öğretmenlerinin görüşlerine göre; görme engelliler ilköğretim okullarındaki
müzik eğitim programları ve müzik dersleri
yeterince hedefine ulaşamamaktadır.
Öğrencilerin gelecek kaygısıyla TEOG sınavına hazırlanmaları ve bu yüzden diğer
derslere yönelmesi, müzik dersinin not ağırlığının diğer derslere göre daha düşük olması
hedefe ulaşamamanın önemli nedenleri arasındadır. Öğretmenlerin görüşlerine göre
diğer nedenler; ders içinde yapılmak istenen etkinlikler için ders saatlerinin yetersiz
olması, öğrencilerin yatılı olmaması sebebiyle ders dışı etkinliklerin istenmesine
rağmen yapılamaması olduğu saptanmıştır. Öğretmenlerin bu okullarda göreve
başladıklarında hizmet içi eğitim almadıklarından öğrencilerle iletişim kurma ve
derslerde konu öğretiminde sıkıntı yaşadıkları saptanmıştır.
- İlkokul çağı çocuklarında estetik duyguyu geliştirmede resim ve müzik önemli
araçlardandır. Ancak görme engelli çocuklar renk, çizgi ve ışığı algılayamadıkları için,
resim dersi yürütülememektedir. Bu nedenle görme engelliler okullarında resim
dersinden elde edilemeyen pozitif duygunun müzik dersi tarafından karşılanması
düşünülüp, planlanmıştır. Bu sebeple görme engelliler okullarında müzik dersi önemli
bir yere sahiptir (Şendurur, 2016). Müzik derslerine, bu okullarda okuyan öğrencilerin
59
sosyalleşmelerini, kendilerini rahatça ifade etmelerini, ruhsal ve bedensel sağlıklarının
gelişimini desteklediği için daha fazla önem verilmesi, ders saatlerinin artırılması
gerektiği saptanmıştır. Öğretmenlerin de bu okullarda göreve başlamadan önce hizmet
içi eğtim alması hem kendi hem de öğrenci yararına olacağı saptanmıştır.
Öneriler
1. Görme engelli ilköğretim okullarında önemli bir yere sahip olan müzik derslerinin
artırılması düşünülebilir.
2. Seçmeli müzik dersi adı altında yapılan çalgı eğitimi dersleri 2 saatten 4 saate
çıkartılabilir.
3. Seçmeli müzik dersinin sınıfça değilde bireysel olarak, ilgi ve isteğe göre seçilmesi
dersi daha verimli hale getirebilir.
4. Çift engelli ve zihinsel engelli öğrencileri görme engelli öğrencilerden soyutlamadan
hem görme engelli öğrencilerin hem diğer öğrencilerin daha çok etkinlik yapabilmesi ve
derste aktif olabilmesi için ayrı bir ders yaptıktan sonra toplu ders yapmaları daha
yararlı olabilir.
5. Konuşan metotlar okullarda yaygınlaştırılabilir.
6. Öğretmenlerin ve öğrencilerin başkalarına ihtiyaç duymadan müzik derslerini
yürütebilmeleri için kaynak ve metotlar basılması düşünülebilir. Böylece müzik dersleri
daha verimli hale gelebilir.
7. Braille yazısı yazan matbaalarla iletişeme geçilip, gören bireylerin sahip olduğu
imkanların görme engelli bireylere sunulma durumu gerçekleştirilebilir.
8. Yurtdışında üniversitelerle iletişime geçilerek metot ve kaynak temin edilebilir.
9.
Görme engelli müzik öğretmenleri, aralarında iletişim ağı kurarak bilgi ve kaynak
paylaşımı yapabilirler.
10. Çocuklar ders dışı etkinliklerle müzik dersine karşı daha motiveli bir hale getirilebilir.
11. Yakın gelecekte ülkemizdeki bu eksikliklerin giderilmesi yoluna gidilmesi için adımlar
atılabilir.
60
KAYNAKLAR
Akpınar, H. (2012). Görme engellilerde Braille işaret sistemi ve müzik eğitiminde
kullanılabilirliği. (Yüksek lisans tezi). https://tez.yok.gov.tr sayfasından erişilmiştir.
Ataman, Ö. G. (2008). Okulöncesi eğitimde ve ilköğretimde genel müzik eğitimi. Milli
Eğitim Yayınları, 37(180), 216-226.
Atıcı, R. ( 2014). Kaynaştırma öğrencilerinin okul hayatında yaşadığı zorluklar. Turkish
Studies Dergisi, 9(5), 279-291. http://turkishstudies.net/makaleler sayfasından
erişilmiştir.
Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı (1999). Çağdaş toplum yaşam ve özürlüler.
http://www.eyh.aile.gov.tr sayfasından erişilmiştir.
Baydağ, C. (2013). Görme engelli bireylerin sosyalleşme sürecinde verilen müzik
eğitiminin müzikal motivasyon müziksel ilgi ve müzik yaşantılarına etkisi. (Yüksek
lisans tezi). https://tez.yok.gov.tr sayfasından erişilmiştir.
Büyükkurt, G. B. (1994). Türkiye’de görme engelli çocukların eğitimi. http://egitimve
bilim.ted.org.tr/index.php/EB/article sayfasından erişilmiştir.
Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu (2009). Denetleme raporu. http://www.
tccb.gov.tr/assets/dosya/ddk30.pdf sayfasından erişilmiştir.
Çiçek, S. (2000) . İlköğretimde müzik. Bursa: Ezgi.
Demirci, Z. F. (2012). Türkiye’de görme engelliler ortaokullarında öğretmen görüşlerine
göre müzik dersi kazanımlarının gerçekleşebilme durumu. (Yüksek lisans tezi).
https://tez.yok.gov.tr sayfasından erişilmiştir.
Doğar, C. (2004). Görme engelli müzik öğretmenlerinin mesleki açıdan karşılaştıkları
güçlükler. (Yüksek lisans tezi). https://tez.yok.gov.tr sayfasından erişilmiştir.
Egüz, S. (1980). Toplu ses eğitimi. Ankara: Ayyıldız.
Eğitim ve kültür (t.y.). http://www.turged.org.tr/egitimvekultur sayfasından erişilmiştir.
61
Ergenç, H. A. (2001). Görme engelli çocukların bilişsel gelişimleri ve 0-6 yaşın önemi.
https://mrvsnrmrvsnr.files.wordpress.com sayfasından erişilmiştir.
Ertürk, S. (1997). Eğitimde program geliştirme. Ankara: Meteksan.
Frampton, M. E. (1963). Körlerin eğitim-öğretimi ( E. Sağlamer & G. Yazgan, Çev.).
İstanbul: Milli Eğitim.
Görme yetersizliği olan çocuklar için eğitim ortamları (t.y.). http://www.korleriegitimve
kalkindirma.org/?news=gorme-yetersizligi-olan-cocuklar-icin-egitim-ortamlari
sayfasından erişilmiştir.
Harley, K.R. (1973). Children with visually disabilition. M.Dunn (Eds.), CALL
exceptional children in the schools (pp. 150-176). New York: Holt Rinehart and
Winston.
İlköğretimde müzik eğitimi (2015). https://www.muzikogretmenleriyiz.biz/ilkogretimdemuzik-egitimi/ adresinden erişilmiştir.
İlköğretimde müzik eğitimi (2016). http://www.ibrahimyucel.k12.tr/boeluemlerimiz/lkoeretim-2-kademe/muezik-eitimi.html sayfasından erişilmiştir.
Karakoç, E., & Şendurur, Y. (2015). İlköğretim okullarındaki özengen müzik eğitiminin
öğrencilerin müziksel davranışlarına yansıması. Çankırı Karatekin Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 6(1), 277-290. http://sbedergi.karatekin.edu.tr/
sayfasından erişilmiştir.
Kargın, T. (2004). Kaynaştırma: tanımı, gelişimi ve ilkeleri. Ankara Üniversitesi Eğitim
Bilimleri Fakültesi Özel Eğitim Dergisi, 5(2), 1-13 http://dergiler.ankara.edu.tr/
dergiler/39/52/482.pdf sayfasından erişilmiştir.
Köseler, H. (2006). Görme özürlülerle ilgili özel eğitim sorunları ve çözüm yolları.
http://www.engelsizerisim.com/detay sayfasından erişilmiştir.
Köseler, H. (2010). Görme engellilerin istihtamında mesleki müzik eğitiminin yeri ve işlevi.
http://www.engelsizerisim.com/detay sayfasından erişilmiştir.
Küçüköncü, Y. (2006). Eğitim sistemindeki yeniden yapılanma sürecinde müzik öğretmeni
modelleri.
Ulusal
Müzik
Sempozyumu’nda
sunulmuş
bildiri,
Pamukkale
Üniversitesi, Denizli. http://www.muzikegitimcileri.net sayfasından erişilmiştir.
62
Milli Eğitim Bakanlığı (t.y.). Okullar ve diğer kurumlar. http://www.meb.gov.tr/baglantilar
/okullar//index.php sayfasından erişilmiştir.
Milli Eğitim Bakanlığı (t.y.). Özel eğitim kurumları yönetmeliği. http://www.meb.gov.tr/
mevzuat/l adresinden erişilmiştir.
Milli Eğitim Bakanlığı (2014). Okul öncesi eğitim ve ilköğretim kurumları yönetmeliği.
http://tegm.meb.gov.tr sayfasından erişilmiştir.
Milli Eğitim Bakanlığı Eğitimi Araştırma ve Geliştirme Dairesi Başkanlığı (2010). Özel
eğitim okullarında özel eğitim hizmetleri uygulamalarının değerlendirilmesi.
www.meb.gov.tr/earged.sayfasından erişilmiştir.
Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğü
(2014). Özel eğitim mesleki eğitim merkezi eğitim programı (görme engelliler için).
http://orgm.meb.gov.tr/www/ozel-egitim-mesleki-egitim-merkezi-mesleki-egitimprogramlari-yayimlandi/icerik/711 sayfasından erişilmiştir.
Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü (2013).
Görme engellilere okuma yazma öğretim kılavuzu. https://orgm.meb.gov.tr/meb_iys_
dosyalar/2014_09/10100531_grmeklavuzu sayfasından erişilmiştir.
Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü (2012).
Özel eğitim hizmetleri yönetmeliği. http://orgm.meb.gov.tr/www/mevzuat/icerik/88
sayfasından erişilmiştir.
Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü (t.y.). Özel
eğitim sınıfları. https://orgm.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2015_07/27112647_ meb
ozelegitimsinifi.pdf engelsizerisim.com sayfasından erişilmiştir.
Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu (2006). Müzik eğitimi ders programı.
http://ttkb.meb.gov.tr/program sayfasından erişilmiştir.
Milli Eğitim Bakanlığı (1986). Özel eğitim kurumları için Braille müzik işaretleri sistemi
kılavuzu kitabı.http://orgm.meb.gov.tr/alt_sayfalar/yayimlar/ozel egitim/muzik/blair_
muzik_isaret sayfasından erişilmiştir.
Okuturlar, M. (1968). Özel eğitim. İstanbul: Okuturlar.
Özgül, İ. (2007). Müzik kültürü ve eğitimi. 38. Icanas Uluslararası Asya ve Kuzey Afrika
Çalışmaları Kongresi bildirileri 2, 224-245.
63
Özmen, H. (2001). Görme engelliler okullarında görev yapan öğretmenlerin tükenmişlik
düzeyleri. (Yüksek lisans tezi). https://tez.yok.gov.tr sayfasından erişilmiştir.
Özsoy, Y., Özyürek, M. & Eripek, S. (2002). Özel eğitime muhtaç çocuklar özel eğitime
giriş. Ankara: Karatepe.
Özyürek, M. (1992). Özel eğitime giriş. Ankara: Karatepe.
Pirgon, Y., & Babacan, E. (2013). Görme engelli öğrencilerin piyano eğitimi üzerine
durum çalışması. Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 29, 191-206.
http://www.dergisosyalbil.selcuk.edu.tr sayfasından erişilmiştir.
Sarı, A. (2014). Ortaokul müzik öğretmenlerinin müzik dersi sürecine ilişkin görüşleri.
(Yüksek Lisans Tezi). https://tez.yok.gov.tr sayfasından erişilmiştir.
Satır, Ö. C. (2016). İlköğretim sürecinde müzik eğitiminin boyutları. http://omercans.
blogspot.com.tr sayfasından erişilmiştir.
Say, A. (1995). Müzik tarihi. Ankara: Müzik Ansiklopedisi.
Say, A. (2001). Müzik öğretimi. Ankara: Müzik Ansiklopedisi.
Şendurur, Y. (1995). Görme özürlü öğrencilerin keman eğitiminde karşılaştığı sorunlar.
MaviNota Dergisi,16, 13-14. http://www.mavi- nota.com/dergi/mavinotasayi16.pdf
sayfasından erişilmiştir.
Şendurur, Y. (2016, Nisan). Görme engelli müzik öğretmenlerinin görme engelli
öğrencilerin çalgı eğitimi dersi sürecine ilişkin görüşleri. Müzed Uluslararası 2. İpek
Yolu Müzik Konferansı’nda sunulmuş bildiri, Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Bolu.
Tarman, S. (2006). Müzik eğitiminin temelleri. Ankara: Müzik Eğitimi.
Tuncer, T. (2003). Görme yetersizliği olan çocuklar. A. Ataman (Ed), Özel gereksinimli
çocuklar ve özel eğitime giriş içinde (s. 216-221). Ankara: Gündüz.
Uçan, A. (1989). Ortaöğretim kurumlarında müzik öğretimi ve sorunları. Türk Eğitim
Derneği VII. Öğretim Toplantısı’nda sunulmuş bildiri, Ankara. http://www.ted.org.tr
sayfasından erişilmiştir.
Uçan, A. (1997). Müzik eğitimi temel kavramlar-ilkeler-yaklaşımlar. Ankara: Müzik
Ansiklopedisi.
64
Uçan, A. (2005). Genel müzik eğitiminde geleneksel müziklerimizin yeri ve önemine genel
bir bakış. 1. Ulusal Müzik Eğitimi Sempozyumu’nda sunulmuş bildiri, Yüzüncü Yıl
Üniversitesi, Van. https://www.yyu.edu.tr sayfasından erişilmiştir.
Uçan, A. (2005). Müzik eğitimi temel kavramlar- ilkeler - yaklaşımlar ve Türkiye’deki
durum. Ankara: Önder.
Vızlı, C. (2005). Görme engelliler ilköğretim okullarında çalışan öğretmenlerle normal
ilköğretim
okullarında
çalışan
öğretmenlerin
tükenmişlik
düzeylerinin
karşılaştırılması. (Yüksek lisans tezi). https://tez.yok.gov.tr sayfasından erişilmiştir.
Vuran, S., & Ünlü, E. (2013). Türkiye’de özel gereksinimli çocukların eğitimi ile ilgili
örgütlenme ve mevzuat. S. Vuran (Ed), Özel eğitim içinde (s. 70-75). Ankara: Maya
Akademi.
Yıldırım, A., & Şimşek, H. (2008). Sosyal Bilimlerde Nitel Araştırma Yöntemleri . Ankara:
Seçkin.
Yıldız, G. (2006). İlköğretimde müzik öğretimi 1. Kademe. Ankara: Anı.
65
66
EKLER
67
Ek 1. İzin Yazısı
68
Ek 2. Görüşme Soruları
1. Öğrencilerin müzik dersi için Braille alfabesini kullanma yeterliliklerine ilişkin
görüşleriniz nelerdir?
2. Öğrencilerin müzik dersi için Braille nota sistemini kullanma yeterliliklerine ilişkin
görüşleriniz nelerdir?
3. Öğrencilerin müzik eğitimi dersi için çalgı kullanma yeterlilliklerine ilişkin görüşleriniz
nelerdir?
4. Okulunuzun müzik derslikleri öğrenciler için nasıl imkanlar sunmaktadır?
5. Çalgı eğitimi derslerinin materyal yeterlilikleri hakkında görüşleriniz nelerdir?
6. Çalgı eğitimi dersi için kullanılan metod ve kaynaklar hakkındaki görüşleriniz nelerdir?
7. MEB’nın müzik dersi kitabından ve başka kaynaklardan nasıl yararlanıyorsunuz?
8. Müzik eğitim programları ve müzik derslerinin hedefine ulaşabilmesi konusunda ne
düşünüyorsunuz?
9. Yukarıda yöneltilen soruların dışında eklemek istediğiniz düşünceleriniz varsa
açıklayınız.
69
Ek 3. Dağılım Grafikleri
1) Braille alfabesini kullanma yeterliliğini olumsuz etkileyen başlıca nedenlerin dağılım
grafiği aşağıda verilmiştir.
Şekil 1. Braile alfabesini kullanma yeterliliğini olumsuz etkileyen faktörlerin dağılımı
70
2) Braille nota sistemini kullanma yeterliliğini olumsuz etkileyen başlıca nedenlerin
dağılım grafiği aşağıda verilmiştir.
Şekil 2. Braille nota sistemini kullanma yeterliliğini olumsuz etkileyen faktörlerin dağılımı
71
3) Öğrencilerin müzik eğitimi dersi için çalgı kullanma yeterliklerini olumsuz etkileyen
başlıca nedenlerin dağılım grafiği aşağıda verilmiştir.
Şekil 3. Çalgı kullanma yeterliliklerini olumsuz etkileyen faktörlerin dağılımı
72
4) Okulun müzik dersliklerinin öğrenciler için sunduğu imkanların dağılımı aşağıda
verilmiştir.
Şekil 4. Müzik dersliklerinin öğrencilere sunduğu imkanların dağılımı
73
5) Materyal yeterliliklerine ilişkin dağılım aşağıda verilmiştir.
Şekil 5. Materyal yeterliliklerine ilişkin dağılım
74
6) Çalgı eğitimi dersi için kullanılan metot ve kaynaklar dağılımı aşağıda verilmiştir.
Şekil 6. Metot ve kaynaklar hakkında görüşlerin dağılımı
75
7) MEB kitabı dışında farklı kaynak kullanımına ilişkin görüşlerin dağılım grafiği aşağıda
verilmiştir.
Şekil 7. Farklı kaynak kullanımına ilişkin görüşlerin dağılımı
76
8) Müzik eğitim programları ve müzik derslerinin hedefine ulaşabilmesi konusundaki
görüşlerin dağılımı aşağıda verilmiştir.
Şekil 8. Müzik eğitim programları ve müzik derslerinin hedefine ulaşabilmesi konusundaki
görüşlerin dağılımı
77
GAZİLİ OLMAK AYRICALIKTIR...
78
79
Download