i T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İŞLETME ANABİLİM DALI MUHASEBE FİNANSMAN BİLİM DALI BANKALARIN RİSK DERECELENDİRMESİ - MODEL ÖNERİSİ VE UYGULAMA- DOKTORA TEZİ Hazırlayan Adalet HAZAR Tez Danışmanı Prof. Dr. Metin Kamil ERCAN Ankara – 2009 ii ONAY Adalet HAZAR tarafından hazırlanan “BANKALARIN RİSK DERECELENDİRMESİ - MODEL ÖNERİSİ VE UYGULAMA ” başlıklı bu çalışma, 08/07/2009 tarihinde yapılan savunma sınavı sonucunda oybirliği ile başarılı bulunarak jürimiz tarafından Muhasebe-Finansman Anabilim dalında Doktora Tezi olarak kabul edilmiştir. Prof. Dr. Ahmet AKSOY (Başkan) Prof. Dr. Metin Kamil ERCAN (Danışman) Prof. Dr. M. Baha KARAN (Üye) Prof. Dr. Nevzat AYPEK (Üye) Doç. Dr. Figen ZAİF (Üye) i ÖNSÖZ Finansal sistemin en önemli oyuncuları arasında yer alan bankaların, faaliyetlerini yerine getirirken yarattığı katma değerle, ekonomik kalkınmanın öncü kurumlarından olduğu bilinmektedir. Bu misyonu yerine getirmede bankaların güçlü mali yapı, iyi risk yönetimi ve güven unsurunu kaybetmeden faaliyetlerini gerçekleştirmelerinin büyük önem taşıdığı kuşkusuzdur. Sınırların ortadan kalktığı, her türlü avantajın ve dezavantajın ışık hızıyla yayıldığı ve finansal kurumları etkilediği bir ortamda, finansal kurumlarla her türlü ilişki içine giren ve/veya girecek tarafların doğru ve öz şekilde bilgilendirilmeleri, kaynakların gerektiği zamanda ve gerektiği seviyede bir maliyetle el değiştirmesinde çok önemlidir. Bu anlamda genel olarak derecelendirme, özelinde ise kredi riski derecelendirmesinin yeri tartışmasızdır. Kaynak fazlası olan her kesimin bu kaynağı aktaracağı kesimleri belirlerken ihtiyaç duyduğu öz ve doğru bilgiyi kendilerinin yaratması her zaman mümkün değildir. Bu çalışmada, kaynak aktarımında rol alan tarafların güvenle, gerektiği seviyede ve fiyatla işlemlerini gerçekleştirmek aşamasında, az ve her kesim tarafından elde edilebilecek verilerle, finansal kurumların borç ödeme güçleri konusunda fikir edinmelerine katkı sağlayacak bir model oluşturulması amaçlanmıştır. Çalışmaya katkılarından dolayı sayın hocam Prof. Dr. Metin Kamil ERCAN’a, istatistiksel analiz çalışmalarında öneri, yorum ve yön verici katkılarından dolayı Doç. Dr. Nazmi DEMİR’e, Yrd. Doç. Dr. Murat ATAN’a, Yrd. Doç. Dr. Cihan TANRIÖVEN’e, Dr. Şenol BABUŞCU’ya ve M. Oğuz KÖKSAL’a teşekkürlerimi sunarım. ii İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ……………………………………………………………………………...i İÇİNDEKİLER……………………………………………………………………...ii TABLOLAR………………………………………………………………………viii ŞEKİLLER………………………………………………………………..............xii GRAFİKLER……………………………………………………………………...xiii GİRİŞ……………………………………………………………………………..…1 BİRİNCİ BÖLÜM DERECELENDİRME (RATING) KAVRAMI VE FİNANSAL PİYASALAR AÇISINDAN ÖNEMİ 1.1. DERECELENDİRME (RATING) KAVRAMI VE ÖNEMİ __________ 4 1.2. DERECELENDİRME ÇEŞİTLERİ __________________________ 10 1.3. DERECELENDİRMENİN ÖNEMİ VE FAYDALARI _____________ 13 1.4. DERECELENDİRMENİN YATIRIMCILARA YARARLARI _______ 18 1.5. DERECELENDİRMENİN FİNANS KURUMLARINA VE FİNANS PİYASALARINA FAYDALARI ________________________________ 18 1.5.1. Derecelendirmenin Firmalara Yararları ___________________ 23 1.5.2. Derecelendirmenin Ekonomiye Yararları __________________ 24 1.6. DERECELENDIRMENIN TARİHÇESİ VE DERECELENDİRME FİRMALARI _______________________________________________ 25 1.6.1. Standard&Poor’s ____________________________________ 31 1.6.2. Moody’s ___________________________________________ 32 1.6.3. Fitch Ratings _______________________________________ 33 1.6.4. Duff&Phelps ________________________________________ 34 1.6.5. Türkiye’deki Derecelendirme Firmaları ___________________ 35 1.6.5.1. Fitch Ratings Finansal Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. ___ 36 1.6.5.2. JCR Eurasia Rating _______________________________ 37 iii 1.6.5.3. TCR Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme A.Ş. ___ 38 1.6.5.4. SAHA Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme A.Ş. __ 38 1.7. FIRMALARIN DERECELENDIRME TANIMLARI ______________ 38 1.7.1. Standard and Poor’s Derecelendirme Tanımları ____________ 40 1.7.2. Moody’s Derecelendirme Tanımları ______________________ 41 1.7.3. Fitch Rating Derecelendirme Tanımları ___________________ 44 1.7.3.1. Uluslararası Uzun Vadeli Kredi Ratingleri (LTCR)________ 44 1.7.3.2. Uluslararası Uzun Vadeli Kredi Derecelendirmeleri İçin Diğer Notlar ________________________________________________ 47 1.7.3.3. Ulusal Uzun Vadeli Kredi Değerlendirmesi _____________ 49 1.7.4. Türkiye’deki Derecelendirme Firmalarının Tanımları _________ 50 1.7.4.1. JCR Eurasia Rating _______________________________ 51 1.7.4.2. Türkrating ______________________________________ 52 1.7.4.3. Saha Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş.__________________________________________________ 55 1.8. DERECELENDİRME SÜRECİNDEKİ AŞAMALAR_____________ 58 BÖLÜM II DERECELENDİRME VE UYGULAMA ALANLARI 2.1. DERECELENDİRMENİN UYGULAMA ALANLARI_____________ 65 2.1.1. Borçlu Derecelendirmesi ______________________________ 65 2.1.1.1. Ülke Derecelendirmesi ____________________________ 65 2.1.1.2. Kurum Derecelendirmesi ___________________________ 67 2.1.1.2.1. Bankaların Derecelendirilmesi ___________________ 67 2.1.1.2.2. Şirketlerin Derecelendirilmesi ____________________ 68 2.1.2. Borç Derecelendirmesi________________________________ 69 2.1.2.1. Tahvil Derecelendirmesi ___________________________ 69 2.1.2.1.1. Moody’s’in Tahvil Derecelendirmesi _______________ 72 2.1.2.1.2. Standard & Poor’s’un Tahvil Derecelendirmesi ______ 73 2.1.2.1.3. Fitch Rating Tahvil Derecelendirmesi ______________ 73 iv 2.1.2.1.4. Duff - Phelps Tahvil Derecelendirmesi _____________ 74 2.1.2.1.5. Mc Carthy, Crisanti&Maffci Tahvil Derecelendirmesi __ 75 2.1.2.2. Hisse Senetlerinin Derecelendirilmesi _________________ 75 2.1.2.3. Yatırım Fonlarının Derecelendirilmesi _________________ 76 2.1.2.4. Projelerin Derecelendirilmesi________________________ 76 2.2. DERECELENDİRME FİRMALARININ DİKKATE ALDIĞI ÖLÇÜT VE YÖNTEMLER _____________________________________________ 78 2.2.1. Ülke Riski __________________________________________ 78 2.2.1.1. Moody’s Firmasının Ülke Riski Derecelendirmesi ________ 84 2.1.2.2. JCR Eurasia Rating Firmasının Ülke Riski Değerlendirmesi 88 2.2.1.3. Saha Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Ülke Riski Değerlendirmesi____________________________ 91 2.2.2. Sektör Riski ________________________________________ 92 2.2.2.1. Türk Rating Sektör Riski Değerlendirmesi______________ 93 2.2.2.2. Saha Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Sektör Riski Değerlendirmesi ________________________________________ 94 2.2.3. Firma Riski _________________________________________ 95 2.2.3.1. Standard & Poor’s Firmasının Firma Derecelendirmesi ___ 95 2.2.3.2. JCR Eurasia Rating Firma ve Banka Derecelendirmesi ___ 96 2.2.3.2.1. JCR Eurasia Rating Firma Derecelendirmesi ________ 96 2.2.3.2.2. JCR Eurasia Rating Banka Derecelendirmesi _______ 97 2.2.3.3. Türk Kredi Rating Firma ve Banka Derecelendirmesi ____ 100 2.2.3.3.1. Türk Kredi Rating Firma Derecelendirmesi_________ 101 2.2.3.3.2. Türk Kredi Rating Banka Derecelendirmesi ________ 102 2.2.3.4. Saha Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Şirket Derecelendirmesi _____________________________ 106 v ÜÇÜNCÜ BÖLÜM SEKTÖRLERE İLİŞKİN GENEL DEĞERLENDİRME VE UYGULAMA YAPILACAK SEKTÖR SEÇİMİ 3.1. SEKTÖR ARAŞTIRMASI________________________________ 112 3.2. BIS ve BASEL KOMİTE_________________________________ 113 3.2.1. Basel I Düzenlemeleri _______________________________ 114 3.2.2. Basel II’nin Ayrıntıları ________________________________ 115 3.2.2.1. Dayanak 1: Asgari Sermaye Gereksinimi _____________ 117 3.2.2.2. Dayanak 2: Denetim Otoritesinin Gözden Geçirmesi ____ 132 3.2.2.2.1.Denetim Otoritesinin Gözden Geçirmesinin Önemi ___ 132 3.2.2.2.2.Denetim Otoritesinin Gözden Geçirme Sürecinde Dikkat Edeceği Temel Konular __________________________ 136 3.2.2.3. Dayanak 3: Piyasa Disiplini ________________________ 138 3.3. BANKACILIK SEKTÖRÜ VE DERECELENDİRME İLİŞKİSİNİN ÖNEMİ _______________________________________________ 139 3.3.1. Türk Bankacılık Sektöründe Banka Tasfiyeleri ____________ 140 3.3.1.1. Birinci Tasfiye Dönemi____________________________ 140 3.3.1.2. İkinci Tasfiye Dönemi ____________________________ 142 3.3.1.3. Üçüncü Tasfiye Dönemi __________________________ 142 3.3.1.4. Dördüncü Tasfiye Dönemi _________________________ 143 3.3.2. Bankacılık Sektörünün Mali Bünyesine İlişkin Yapılan Düzenlemeler ___________________________________________ 146 3.4. TÜRKİYE’DE DERECELENDİRMEYE İLİŞKİN YASAL MEVZUAT _______________________________________________ 156 3.4.1. 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’ndaki Derecelendirmeye İlişkin Düzenleme _____________________________________________ 156 3.4.2. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun Derecelendirmeye İlişkin Düzenlemesi _______________________ 156 3.4.2.1. Yönetmeliğin Amacı______________________________ 156 vi 3.4.2.2. Derecelendirme Faaliyetinin Kapsamı________________ 157 3.4.2.3. Derecelendirme Uzmanlarının Nitelikleri ve Etik İlkeler___ 158 3.4.2.4. Derecelendirme Kuruluşlarının Yetkilendirilmesi ________ 162 3.4.2.5. Derecelendirme Kuruluşlarının Faaliyetleri ____________ 165 3.4.2.6 Derecelendirme Notlarının ve Diğer Gerekli Bilgilerin Kamuoyuna Açıklanması ________________________________ 168 3.4.3. Sermaye Piyasası Kurumu’nun Derecelendirmeye İlişkin Düzenlemesi ___________________________________________ 169 3.4.3.1. Amaç _________________________________________ 170 3.4.3.2. Derecelendirme Faaliyetinin Kapsamı________________ 170 3.4.3.3. Kurulca Kabul Edilen Uluslararası Derecelendirme Kuruluşları ___________________________________________ 171 3.4.3.4. Türkiye’de Kurulan Derecelendirme Kuruluşlarının Yetkilendirilmesi ve Listeye Alınması _______________________ 172 3.4.3.5. Türkiye’de Kurulan Derecelendirme Kuruluşunun Ortak, Yönetici, Kontrolör ve Çalışanları __________________________ 173 3.4.3.6. Kurul İncelemesi ve Yetkilendirme __________________ 174 3.4.3.7. Derecelendirme Notu_____________________________ 176 3.4.3.8. Derecelendirme Uzmanlarının Etik İlkeleri ____________ 177 3.4.3.9. Derecelendirme Çalışması İle İlgili Bilgilerin Zamanında Kamuya Açıklanması ve Şeffaflık __________________________ 180 3.4.3.10. Finansal Tablo Düzenleme ve Bağımsız Denetim Yükümlülüğü__________________________________________ 181 3.4.3.11. Kurula Bildirim ve Kamuya Açıklama________________ 181 3.4.3.12. Derecelendirme Faaliyetinden Doğan Sorumluluk _____ 182 3.4.3.13. Kurulun Gözetim ve Denetimi _____________________ 183 vii DÖRDÜNCÜ BÖLÜM BANKA RİSK DERECELENDİRME MODELİ 4.1. AMAÇ _______________________________________________ 184 4.2. MODEL ÖNCESİ GENEL DEĞERLENDİRME _______________ 186 4.3. EKONOMETRİ VE ÇALIŞMALARDA KULLANILAN BAZI YÖNTEMLER ____________________________________________ 191 4.3.1. Ekonometrik Modellerde İlk Aşamada Dikkate Alınması Gereken Temel Sorunlar __________________________________ 193 4.3.1.1. Çoklu Doğrusallık _______________________________ 193 4.3.1.2. Otokorelasyon __________________________________ 194 4.3.1.3. Değişen Varyans ________________________________ 195 4.4. KREDİ DERECELENDİRMESİ KONUSUNDA YAPILAN BAZI ÇALIŞMALAR ____________________________________________ 196 4.4.1. Metodoloji_________________________________________ 201 4.4.2. Modelde Kullanılacak Temel Verilerin Belirlenmesi _________ 202 4.4.3. Modelde Kullanılacak Temel Verilerin Oluşturulması________ 206 4.4.4. Çalışmanın Varsayımları ve Kısıtları ____________________ 224 4.4.5. Kurulan Modele Verilerin Uygulanması __________________ 225 4.4.5.1. Verilerin Tanımlanması ___________________________ 225 4.4.5.2. Verilerin İlişkilendirilmesi __________________________ 225 4.4.5.3. Faktör Analizi Uygulaması_________________________ 227 4.4.5.4. Panel Regresyon Analizi __________________________ 239 SONUÇ………..…...…………………………………………………..………. .276 KAYNAKÇA…………………...…………………………………………..…… 272 EKLER……………………...…………………………………………………….296 ÖZET……………………………...………………………………………………323 ABSTRACT………………………..…………………………………………….325 viii TABLOLAR Tablo 1: Türkiye'nin Kredi Notları................................................................. 15 Tablo 2: 1900-1943 Dönemi (USA) Ödenmeyen Tahvillerin % Oranlarının Derecelendirme Kategorileri Karşısındaki Durumu ...................................... 21 Tablo 3: Ortalama Yıllık Kurumsal Batma Oranları: 1990-2005 ................... 34 Tablo 4: Türkiye’deki Derecelendirme Firmaları........................................... 36 Tablo 5: Standard And Poor’s Uzun Vadeli Borç Derece Tanımları............. 40 Tablo 6: Moody's Derecelendirme Tanımları ............................................... 42 Tablo 7: JCR Aurasia Rating Firmasının Derecelendirme Tanımları ........... 51 Tablo 8: Türkrating Firmasının Derecelendirme Tanımları........................... 54 Tablo 9: Saha Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş.’nin Yatırım Yapılabilir Dereceleri-1....................................................... 55 Tablo 10: Saha Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş.’nin Yatırım Yapılabilir Dereceleri-2....................................................... 56 Tablo 11: Tahvil Dereceleri ve Getirileri ....................................................... 72 Tablo 12:Ülke Risk Primleri.......................................................................... 80 Tablo 13: JCR Ülke Riski Derecelendirme Kriterleri..................................... 89 Tablo 14: Finansal Analiz Oranları............................................................. 109 Tablo 15: Risk Ağırlıklandırma Skalası ...................................................... 120 Tablo 16:Risk Ağırlıklandırma Skalası Alternatif 1 ..................................... 120 Tablo 17: Risk Ağırlıklandırma Skalası Alternatif 2 .................................... 121 Tablo 18: Kurumsal Firmalar Risk Ağırlıklandırması .................................. 122 Tablo 19: Kredi Dönüşüm Faktörleri .......................................................... 124 Tablo 20: Standart Yaklaşıma Göre Banka Aktiviteleri .............................. 130 Tablo 21: Standart Yaklaşıma Göre Faaliyet Kolları Betaları..................... 131 Tablo 22: Bankaların Mali Performanslarını Etkileyen Değişkenler............ 199 Tablo 23: Model Kapsamındaki Bankalar ve Aktif Büyüklükleri (30.09.2008)............................................................................................... 203 Tablo 24: Model Sonuçlarının Test Edileceği Bankalar.............................. 206 Tablo 25: Modelde Kullanılan Rasyolar ..................................................... 208 ix Tablo 26: Bankalarda Ayırıcı Özellik Niteliğinde Belirlenen Değişkenler.... 211 Tablo 27: Derecelendirme Firmalarının Notlarının Eşleştirilmesi ............... 217 Tablo 28: Eşleştirilmiş Rating Notları ......................................................... 218 Tablo 29: Rating Notları ve Ortalama Rakamsal Karşılıkları ...................... 219 Tablo 30: Moody’s YP Kısa Dönem Not Tanımları İle Uzun Vadeli Not Tanımlarının Karşılaştırılması .................................................................... 220 Tablo 31: Tablo: Moody's KV YP Notları.................................................... 221 Tablo 32: Moody’s Finansal Güç Notu Rakamsal Karşılıkları .................... 221 Tablo 33: Üç Büyük Derecelendirme Şirketinin Kısa Vadeli Ülke Notları .. 222 Tablo 34: Fıtch Derecelendirme Firmasının Kısa Vadeli YP Notları........... 223 Tablo 35: Fıtch Derecelendirme Firmasının Finansal Güç Bireysel Notları 223 Tablo 36: Fıtch Derecelendirme Firmasının Destek Notları ....................... 224 Tablo 37: Toplam Açıklanan Varyanslar-2004 ........................................... 228 Tablo 38: Toplam Açıklanan Varyanslar-2005 ........................................... 230 Tablo 39: Toplam Açıklanan Varyanslar-2006 ........................................... 231 Tablo 40: Toplam Açıklanan Varyanslar-2007 ........................................... 232 Tablo 41: Yıllar İtibariyle Faktör Yüklerini Oluşturan Tüm Değişkenlerin Dağılımı ..................................................................................................... 233 Tablo 42: Her Yıl Belirlenen Faktörlerde Yer Alan Ortak Değişkenler........ 234 Tablo 43: Toplam Açıklanan Varyanslar-2004 ........................................... 235 Tablo 44: Toplam Açıklanan Varyanslar-2005 ........................................... 236 Tablo 45: Toplam Açıklanan Varyanslar-2006 ........................................... 237 Tablo 46: Toplam Açıklanan Varyanslar-2007 ........................................... 238 Tablo 47: Her Yıl İçin Açıklama Gücü Olumlu Ortak Değişkenler .............. 239 Tablo 48: Moody’s Derecelendirme Firması Verileri İçin Hausman Testi Sonuçları.................................................................................................... 245 Tablo 49: Fitch Derecelendirme Firması Verileri İçin Hausman Testi Sonuçları.................................................................................................... 246 Tablo 50: Moody’s ve Fitch Derecelendirme Firmalarının Ortalama Verileri İçin Hausman Testi Sonuçları ........................................................ 246 x Tablo 51: Moody’s Derecelendirme Firmasının Panel Regresyon Sonuçları248 Tablo 52:Fitch Derecelendirme Firmasının Panel Regresyon Sonuçları.... 251 Tablo 53: Derecelendirme Firmalarının Ortalama Verilerinin Panel Regresyon Sonuçları ................................................................................. 253 Tablo 54: Şekerbank’ın Fiili Notları İle Hesaplanan Notlarının Karşılaştırması-Fıtch.................................................................................. 255 Tablo 55: T. Ekonomi Bankası’nın Fiili Notları İle Hesaplanan Notlarının Karşılaştırması-Fitch .................................................................................. 256 Tablo 56: Alternatifbank’ın Fiili Notları İle Hesaplanan Notlarının Karşılaştırması-Fıtch.................................................................................. 257 Tablo 57: Tekstilbank’ın Fiili Notları İle Hesaplanan Notlarının Karşılaştırması-Fıtch.................................................................................. 258 Tablo 58: T. Halk Bankası’nın Fiili Notları İle Hesaplanan Notlarının Karşılaştırması-Fitch .................................................................................. 259 Tablo 59: Turklandbank’ın Fiili Notları İle Hesaplanan Notlarının Karşılaştırması-Fıtch.................................................................................. 260 Tablo 60: T. Ekonomi Bankası’nın Fiili Notları İle Hesaplanan Notlarının Karşılaştırması-Moody’s ............................................................................ 261 Tablo 61: T. Ekonomi Bankası’nın Fiili Notları İle Hesaplanan Notlarının Karşılaştırması-Ortalama ........................................................................... 262 Tablo 62: Tüm Ortak Değişkenlerle Hesaplanan Model Test Sonuçları..... 263 Tablo 63: Olumlu Yönde Açıklama Gücü Olan Ortak Değişkenlerle Hesaplanan Beta Katsayıları-Fıtch ............................................................ 265 Tablo 64: Olumlu Yönde Açıklama Gücü Olan Ortak Değişkenlerle Hesaplanan Beta Katsayıları-Moody’s ....................................................... 266 Tablo 65: Olumlu Yönde Açıklama Gücü Olan Ortak Değişkenlerle Hesaplanan Beta Katsayıları-Ortalama...................................................... 268 Tablo 66: Katkısı Olumlu Yönde Olan Ortak Değişkenlerle Hesaplanan Model Test Sonuçları ................................................................................. 270 Tablo 67: Ortak Değişkenlerle Hesaplanan Beta Katsayılarına Göre Yabancı Bankaların Derecelendirme Notu Tahmini ve Fiili Durum Karşılaştırması.. 274 xi Tablo 68: Verileri Modelde Kullanılan Bankalar İle Model Sonuçlarının Test Edileceği Bankalar ............................................................................. 278 Tablo 69:Tüm Yıllarda Yer Alan Ortak Bağımsız Değişkenler ................... 279 Tablo 70: Tüm Yıllarda Yer Alan Pozitif Katkı Sağlayan Ortak Bağımsız Değişkenler ................................................................................................ 280 Tablo 71:Genel Modelin Test Bankalarına Uygulama Sonuçları............... 281 Tablo 72:Sadece Pozitif Katkı Sağlayan Değişkenlerle Oluşturulan Modelin Test Bankalarına Uygulama Sonuçları ........................................ 282 xii ŞEKİLLER Şekil 1: Moody’s Ülke Derecelendirmesi...................................................... 86 Şekil 2: Kredi Derecelendirme Yöntemleri ................................................. 184 Şekil 3: Kredi Riski Değerlendirme Modellerine Sistematik Bakış.............. 185 xiii GRAFİKLER Grafik 1: SAHA A.Ş. İMKB'ye Kote Şirketlerin Derecelendirilmesi ............. 110 Grafik 2: Akbank’ın KV TL Borç Ödeme Notu ile Likit Aktif/Toplam Aktif Rasyosu ..................................................................................................... 187 Grafik 3: Ziraat Bankası’nın Uzun Vadeli YP Notu İle YP Aktif/YP Pasif Rasyoları.................................................................................................... 188 Grafik 4:Ziraat Bankası’nın Ulusal Notu İle Takipteki Krediler/ Toplam Krediler Rasyoları ...................................................................................... 189 Grafik 5: 10 Banka Likit Aktif/Toplam Aktif Rasyoları ile KV TL Notları ...... 190 Grafik 6: Akbank’ın Sermaye Yeterliliği Rasyolarının Gelişimi ................... 213 Grafik 7: İş Bankası’nın Sermaye Yeterliliği Rasyolarının Gelişimi ............ 214 Grafik 8: Anadolubank’ın Sermaye Yeterliliği Rasyolarının Gelişimi .......... 214 Grafik 9: ING Bank’ın Sermaye Yeterliliği Rasyolarının Gelişimi................ 215 1 GİRİŞ Finansal piyasaların öneminin giderek arttığı günümüzde, gerek piyasa düzenleyici ve denetleyicilerin, gerekse piyasa oyuncularının doğru ve gerektiği seviyede bilgiye sahip olması, üstlenecekleri riski fiyatlamaları ve yönetmeleri konusunda önemli rol oynamaktadır. Çok sayıda oyuncunun rol üstlendiği finansal piyasalarda, tüm oyuncuların yatırım kararları öncesinde bireysel olarak analiz yapmalarının mümkün olmadığı bilinmektedir. Bu noktada, ihtiyaç duyulan bilginin edinilmesi ve kullanılabilir hale getirilmesinde profesyonel kurumlara ihtiyaç duyulmaktadır. Nitekim gerek Ülkemizde gerekse dünyada bu amaca yönelik hizmet sunan kurumlar bulunmaktadır. Bu kurumlar dönemsel olarak yaptıkları çalışmalarla yatırımcıları bilgilendirmekte, piyasadaki fon akımında kesinti olmaması yönünde önemli görevler üstlenmektedirler. Fon talep eden ve fon sunan taraflar hem gerçek kişi, hem de tüzel kişiler olabilmektedir. Tarafların kesintisiz olarak güncel bilgi ile desteklenmeleri, piyasalara duyulan güvenin oluşturulan şeffaf ortam sayesinde daha da artmasına katkı sağlaması kaçınılmaz olmaktadır. Ancak gerçekleştirilen işlemlerin sürekli olduğu durumlarda, güncel bilgiye de sürekli ulaşmak her zaman mümkün olamayabilmektedir. Bu durumda gerekli, ancak az sayıda veri ile mümkün olan seviyede bilgilenmeyi sağlayacak mekanizmalara her zaman ihtiyaç olduğu açıktır. Borç kullananların aldıkları borcun anapara ve faizini zamanında ve tam olarak ödeyebilme güçleri konusunda bilgi sunan derecelendirme çalışmalarına, dünyada 1800’lü yıllarda rastlanıldığı görülmektedir. Genellikle her alanda olduğu gibi bu alanda da önce doğal şekilde kendiliğinden günlük ihtiyaçları karşılamak amacıyla gerçekleştirilen bazı bilgi toplamalar, toplanan bilgilerin ilişkilendirilmesi ve zaman içinde ihtiyaç 2 duyanların kullanımına sunulması işlevi, süreç içinde daha profesyonel bir şekli dönüşmüş ve ortaya derecelendirme firmaları çıkmıştır. Günümüzde dünyada çok sayıda derecelendirme firması olmakla birlikte, az sayıda firmanın piyasaya sahip olduğu görülmektedir. Ülkemizde ise derecelendirmeye olan ilginin özellikle 2000 Kasım ve 2001 Şubat krizlerinden sonra daha da arttığı görülmektedir. Bu konuya ilişkin gerek yasal düzenlemelerin yapılması, gerekse kurumların gerekli kriterleri sağlayarak Sermaye Piyasası Kurumu ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’ndan lisans almaları konusunda yeni gelişmelerin olduğu gözlenmektedir. Giderek artan önemi dikkate alınarak çalışmanın ana konusu kredi riskinin derecelendirmesi olarak belirlenmiştir. Kredi riskini belirlemeye ve tanımlamaya yönelik olarak bir model oluşturması amacıyla başlatılan çalışmanın hedef sektörü olarak ise, finans piyasalarının en önemli ve kurumsal yapıya sahip birimlerini bünyesinde barındıran bankacılık sektörünün alınmasının uygun olacağı düşünülmüştür. Bu kapsamda, bankaların borç ödeme güçlerini, oluşturulacak bir ekonometrik model yardımıyla tahmin etmeye çalışmak hedeflenmiştir. Çalışmanın birinci bölümünde, derecelendirme kavramı üzerinde durularak, derecelendirmenin tarihçesine yer verilmiştir. Derecelendirme konusunda dünyada ve Türkiye’de faaliyette bulunan firmalar tanıtılmış, derecelendirmede tanımlarına açıklanmış, derecelendirme sürecinin aşamalarından da detaylı olarak bahsedilmiştir. Aynı zamanda bu bölümde derecelendirmenin finansal piyasalar açısından önemi de vurgulanmıştır. Çalışmanın ikinci bölümünde, derecelendirmenin uygulama alanlarından bahsedilerek, borç ve borçlu derecelendirmesi kavramları detaylandırılmıştır. Borç derecelendirmesi kapsamında yer alan ürün ve varlıklar ile, borçlu derecelendirme kapsamında yer alan ülke ve kurumların derecelendirmesinde dikkate alınan ölçütlerin genel olarak çerçevesi çizilmiştir. 3 Çalışmanın üçüncü bölümünde sektörlere ilişkin genel değerlendirmede bulunularak, çalışma için ihtiyaç duyulan minimum veri özellikleri belirtilmiş, neden bankacılık sektörünün seçildiği açıklanarak, çalışmanın kısıtları ve varsayımlarına yer verilmiştir. Türk Bankacılık Sektörü’nün geçmişten günümüze geçirmiş olduğu kritik dönemler üzerinde durulmuş, bilgi eksikliği, üstlenilen risklerin tam ve doğru olarak bilinememesi sonucunun yarattığı etkiler vurgulanmıştır. Bu bölümde aynı zamanda derecelendirme konusunda uluslararası özelliğe sahip en önemli düzenleme olan BASEL Düzenlemelerine yer verilmiş, Türk Bankacılık Sektörü açısından derecelendirmenin önemi üzerinde durulmuş, bu konuyla ilgili son dönemde yapılan yasal düzenlemelerden bahsedilmiştir. Çalışmanın uygulama bölümü olan dördüncü bölümde genel olarak derecelendirme firmaları tarafından verilen notlar ile bankaların mali tablo verileri arasındaki ilişki grafiklerle aktarılmış, geleceğe yönelik öngörüde bulunabilmek amacıyla oluşturulması düşünülen modelin detayları konusunda bilgi aktarılmıştır. Modelde kullanılması düşünülen verilerin temini ve oluşturulması konusunda ayrıntıların yer aldığı bu bölümde, aynı zamanda modelin ekonometrik yönden açıklamaları da bulunmaktadır. Türk Bankacılık sektöründe faaliyette bulunan mevduat bankalarından 2004-2007 döneminde ayrıntılı rating notu bulunan 10 bankanın mali tablo verileri kullanılarak ekonometrik bir model çalışması yapılmıştır. Model sonucu bulunan değerler kullanılarak yine aynı dönemde benzer verileri elde edilebilen 6 adet banka üzerinde model test edilerek fiili durumla karşılaştırma yapılmıştır. 4 BİRİNCİ BÖLÜM DERECELENDİRME (RATING) KAVRAMI VE FİNANSAL PİYASALAR AÇISINDAN ÖNEMİ 1.1. DERECELENDİRME (RATING) KAVRAMI VE ÖNEMİ Ülkelerin gelişmesi ve kalkınmasının temel unsurlarından birisi güçlü ekonomik yapılardır. Güçlü ekonomik yapıların temelinde ise ekonomi bilimi tarafından üretim faktörleri olarak adlandırılan değerlerin seviyesi ve kalitesi ön planda yer almaktadır. Ekonomi bilimine göre başlıca üretim faktörleri: emek (işgücü-insan gücü), sermaye, doğa (tabiat-doğal kaynaklar) ve girişimci (müteşebbis) olarak belirtilmektedir. Bu kapsamda temel üretim faktörleri arasında yer alan sermaye, ekonomi ve işletme bilimlerinde değişik anlamları ifade etmekte olup: Ekonomi biliminde sermaye "doğada serbest biçimde bulunmayan fakat insan tarafından üretilmiş üretim araçları" olarak tanımlanmaktadır. Örneğin, üretimde kullanılan her türlü makina, alet, donanım ve binalar gibi fiziki üretim araçları. İşletme biliminde sermaye ise, "işletmenin amacına ve üretim faaliyetlerine uygun olarak toplanmış maddi ve gayri maddi varlıkların tümü" biçiminde tanımlanmaktadır. Bu tanıma göre sermaye, işletmenin sahip olduğu tüm maddi ve gayri maddi varlıkları içine alır. Ekonomistler tarafından ayrı bir üretim faktörü olarak sınıflandırılan "doğa veya doğal kaynaklar", işletmecilere göre işletme varlıkları veya kısaca sermaye faktörü kapsamı içine alınmaktadır. Diğer bir deyişle, ekonomi bilimine göre bağımsız bir üretim faktörü olan doğa, işletme biliminde ancak sermayeyi oluşturan öğelerden biri durumundadır. 5 Öte yandan muhasebe ve finansman disiplinlerine göre sermaye, işletme sahip yada ortaklarının işletmeye getirdikleri ve üzerinde bizzat hak sahibi oldukları öz kaynaklar olarak tanımlanır. Diğer bir deyişle sermaye, işletmeye ait varlıklar ile işletmeye gelen yabancı kaynaklar (borçlar) arasındaki farkı yani öz kaynakları ifade eder. Sermayenin bir bölümünü oluşturan "maddi varlıklar" genelde "maddi sermaye" olarak da tanımlanabilir. Maddi varlıkları oluşturan başlıca öğeler işletmenin üzerinde kurulduğu arazi, işletmenin sahip olduğu doğal kaynaklar, binalar, ambarlar, depolar, yollar, atölye, laboratuvar, makina, aletler, donanımlar, taşıt araçları, hammaddeler, yardımcı maddeler, işletme malzemeleri, mamüller, yarı mamuller ve işletmenin sahip olduğu nakit veya para tutarı gibi unsurlardır. Sermayenin diğer bölümünü oluşturan "gayri maddi varlıklar" ise, genellikle "maddi olmayan" veya "gayri maddi sermaye" olarak da düşünülebilir. Gayri maddi varlıklar, elle tutulup gözle görülmesi olanaklı olmayan teknik bilgi (knowhow), lisans ve patent hakları, markalar (alameti farikalar) iştirakler ve imtiyazlar gibi öğelerden oluşur1. Bu açıdan bakıldığında ülke ekonomilerinde fonların etkin kullanımı, ekonomilerin gelişmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Ekonomilerde fon olarak adlandırılan değer, tasarruflardır. Tasarruflar, gerçek ve/veya tüzel kişilerin elde ettikleri gelirlerinden harcamadıkları bölümü ifade etmektedir. Diğer taraftan da ekonomi içinde yer alan işletmeler, faaliyetlerini başlatmak ve/veya sürdürebilmek için genellikle özsermayenin yanısıra yabancı kaynağa da ihtiyaç hissederler. Bu kapsamda birikim sahiplerince tasarruf, ekonomik birimlerce yabancı ve/veya özkaynak diye adlandırılan parasal değerler, geçici ya da kalıcı olarak fazla olan kesimden eksik olan kesime doğru sürekli bir transfer halindedir. Bu transferin hızı ve boyutu, ödünç alanlarla ödünç verenlerin birbirine duymakta olduğu güven seviyesi ile yakından ilgilidir. Fon fazlası olan 1 temel kavramlar, www.ekodiyalog.com, Erişim Tarihi: 15.11.2007 6 kesimin fon ihtiyacı olan kesime duyacağı güvenin belirleyicileri arasında, karşı tarafa ilişkin edinilen mali ve teknik bilgilerin seviyesi, doğruluğu, verilen borcun zamanında ve üzerinde anlaşılan koşullar çerçevesinde geri ödenebilme kapasitesi ön planda yer almaktadır. Diğer bir ifade ile süreli ve/veya süresiz verilen boçların geri ödenmesindeki risklilik olarak adlandırılabilecek bu durumda, risk seviyesinin düzeyi tarafları öncelikli olarak yakından ilgilendirmektedir. Her alışverişte kaçınılmaz olarak bulunan riskin seviyesinin bilinerek tarafların hareket etmesi, aynı zamanda ekonomide yer alan piyasaların büyümesi, ürün çeşitliliğinin artarak derinleşmesini de beraberinde getirmektedir. Bu anlamda tarafsız bir kesimce, borçlanıcının bu niteliklerinin saptanması ve kamuoyuna açıklanması özünde birikim sahibinin daha bilinçli hareket etmesini sağlarken, kaliteli borçlanıcıların da hak ettiği şekilde veya beklentilerine uygun özellikte kaynağı elde etmelerine olanak tanımaktadır. Risk, ölçülebilmesi, karşılaştırılabilmesi ve bir gösterge olabilmesi açısından sayısallaştırılmalıdır. Sayısallaştırma işlemini 'derecelendirme' olarak adlandırmak mümkündür. En basit tanımla derecelendirme (rating), borçlunun ana para ve faiz yükümlülüklerini ödeme isteği ve kabiliyetinin zamanında ve tam olarak yerine getirilip getirilememesini ölçen bir araçtır. Başka deyişle bir ekonomik birimin kredi geçmişi ve kullandığı kredileri geri ödeme kapasitesinin saptanması için yapılan ölçme işlemidir. Derecelendirme kelimesinin sözlük anlamına bakıldığında Türk Dil Kurumu tarafından bir kaç kademede yapılmış tanımı bulmak mümkün olmaktadır. Türk Dil Kurumu önce derece kelimesinin tanımını “Bir süreç içindeki durumlardan her biri, basamak, aşama, rütbe, mertebe” olarak yapmakta, devamında da derecelendirmeyi “derecelendirmek işi, derecelere ayırmak” şeklinde tanımlamaktadır.2 2 http://www.tdk.gov.tr., Erişim Tarihi: 20.11.2007. 7 Derecelendirmeyi sözlük anlamıyla bir şeyin veya bir kimsenin sahip olduğu değerlerin kalite düzeylerinin ortaya konulması işlemi olarak tanımlanmak mümkündür. Literatürde de derecelendirmenin ne olduğu konusunda çeşitli yaklaşımlar sözkonusudur. "derecelendirme, borç Dr. Roger verenlerin P. Nye'a karşılaştıkları göre genel ihmal olarak riskleridir. Derecelendirme, sermaye piyasalarında işletmeci, yatırımcı, aracı ve regülatör gibi katılımcılara yardımcı olan ve etkili bir biçimde işlem yapmayı sağlayan güçlü bir sembol, diğer bir ifade ile de kullanışlı bir sistemdir. Dereceler ülke içinde borç alanlar ile uluslararası borç alanlara yönelik olarak kullanılmaktadır. Ayrıca bu işlem borçlanan tarafın borç ödeme gücünün bir ifadesi olan finansal yapısının kuvvetliliğini göstermesi açısından da önem taşımaktadır". Daniel Ben-Ami ise "How Do You Rate?" isimli makalesinde "bir şirketin sahip olduğu derecenin, sermayesini artırma gücünü göstermesi açısından önemli roller üstlendiğini belirtmekte ve alınan dereceleri ilgili şirketin borç kalitesinin ölçüsü" olarak tanımlamaktadır. Daniel Ben Ami kredi dereceleri ile ilgili kuruluşları borç alanlar, yatırımcılar ve düzenleyici organlar olmak üzere üç grupta toplamaktadır. Nat West Grouplarının yöneticisi Derek Wanless ise 5 Mayıs 1995 tarihinde Seville kentinde düzenlenen toplantıda bir finansal enstrümanın derecelendirilmesinde firmaların bu işlem esnasında temel olarak risk karakteristiklerini ele aldığını vurgulamaktadır. Literatürde ele alınan bu tanımlardan hareketle derecelendirme, diğer bir ifadeyle rating, menkul kıymet ihraç eden bir şirket veya kuruluşun, anapara ve faiz yükümlülüklerini zamanında yerine getirip, getiremediğinin bağımsız bir şekilde değerlendirilmesi işlemini ifade etmektedir. Derecelendirme işlemi, aynı zamanda ilgili kuruluşun ihraç ettiği menkul kıymetin, ödeme anında ortaya çıkabilecek gecikme olasılığı açısından sınıflandırılmasını da kapsamaktadır. 8 Diğer bir ifade ile derecelendirme, ihraçcının borç ödeme gücünün, şirketin tahvile ilişkin yükümlülüklerini zamanında yerine getirmeme riski, tahvilin ihraç koşulları ve şirketin mali yapısı, iflası veya finansal krize girmesi halinde tahvil sahibine sağlanan haklar gibi unsurlara dayalı olarak değerlendirilmesidir.3 Derecelendirme en basit tanımı ile, borçlanma araçlarının içerdikleri geri ödenmeme riskinin, kredi kalitesinin belirlenmesi işlemidir; bir menkul kıymeti satın alma, satma veya elde tutma tavsiyesi değildir4. Derecelendirme, açılacak kredilerin zamanında ve tam olarak geri ödenmesi ihtimali konusunda uluslararası sermaye piyasalarındaki kriterlere uygun ve objektif bir ölçü sağlamak amacıyla bir borçlunun ihraç ettigi menkul kıymetlere yatırım yapılması halinde yatırımcının bundan dolayı üstleneceği riskin bulunmasına yardımcı olan önemli bir faktördür5. Ülkemizde derecelendirme konusunda ilk mevzuatı çıkaran kuruluş olan Sermaye Piyasası Kurumu, yapmış olduğu düzenlemelerle konunun yasal çerçevesini de oluşturmuştur. Sermaye Piyasası tarafından konuya ilişkin çıkarılan Sermaye Piyasası’nda Derecelendirme Faaliyeti ve Derecelendirme Kuruluşlarına İlişkin Seri:VIII 40 No’lu Esaslar Tebliği’nin Derecelendirme Faaliyetinin Kapsamı ve Bu Faaliyette Bulunabilecek Kuruluşların açıklandığı İkinci Bölüm Madde 5 “Kredi derecelendirmesi” başlığı altında kredi derecelendirmesini şöyle tanımlamaktadır: a) Ortaklıkların ve sermaye piyasası kurumlarının risk durumları ve ödeyebilirliklerinin, veya 3 Şenol BABUŞCU, “Bankacılıkta Risk Derecelendirmesi (Rating) ve Türk Bankacılık Sektörüne Uygulanması”, HÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayınlanmış Doktora Tezi, Ocak 1997, s:4-5. 4 Loni Aslan MUKATEL, “Ülke Derecelendirme Notlarının Borsa Endekslerine Etkisi, İMKB 100 Endeksi Üzerine Bir Model Denemesi”, Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü Sermaye Piyasası ve Borsa Ana Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2006, s: 4. 5 Pelin ÇELİK, “Bankaların Risk Derecelendirmesi”, T.C. Merkez Bankası Bankacılık ve Finansal Kuruluşlar Genel Müdürlügü Uzmanlık Yeterlik Tezi, Kasım 2004, Ankara, s. 1 9 b) Borçluluğu temsil eden sermaye piyasası araçlarının anapara, faiz ve benzeri yükümlülüklerinin vadelerinde karşılanabilme riskinin, derecelendirme kuruluşları tarafından bağımsız, tarafsız ve adil olarak değerlendirilmesi ve sınıflandırılması faaliyetidir.” 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun “Bağımsız denetim, değerleme, derecelendirme ve destek hizmeti kuruluşlarının yetkilendirme izni” başlıklı 15. maddesinde: -Bankaların bağımsız denetim, değerleme, derecelendirme ve destek hizmeti faaliyetlerini gerçekleştirecek olan kuruluşların yetkilendirilmesine, yetkilerinin geçici veya sürekli olarak kaldırılmasına Kurulca karar verilir. Buna ilişkin usûl ve esaslar ilgili meslek birliklerinin görüşü alınarak Kurulca belirlenir. ibaresi yer almaktadır. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından 1/11/2006 tarihli 26333 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Derecelendirme Kuruluşlarının Yetkilendirilmesine ve Faaliyetlerine İlişkin Esaslar Hakkında Yönetmeliğin Temel Kavramlar başlıklı 2. bölümünde: (2) Kredi değerliliğinin derecelendirilmesi, müşterinin; a) Kullanacağı krediyi geri ödeyebilme gücünün veya b) Borçluluğunu temsil eden sermaye piyasası araçlarının anapara, faiz ve benzeri yükümlülüklerini vadelerinde karşılayamama riskinin, yetkili derecelendirme kuruluşu tarafından bağımsız, tarafsız ve adil olarak değerlendirilmesi ve sınıflandırılması faaliyetidir.6 şeklinde tanımlanmaktadır. 6 29/9/2007 tarihli ve 26658 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yönetmelik ile değiştirilen şeklidir. 10 1.2. DERECELENDİRME ÇEŞİTLERİ Gerek Amerikan, gerekse Avrupa finans piyasalarında yaşanan gelişmelere paralel olarak derecelendirme şirketleri, yeni çıkarılan enstrümanların değerlendirilmesine olanak tanımak amacıyla derecelendirme işlemini çeşitlendirme gereği duymuşlardır. Firmaların gerçekleştirdikleri derecelendirme işlemlerini geleneksel derecelendirme ve kredi benzeri fonlar ile piyasa riskinin derecelendirilmesi olmak üzere iki ana grupta toplamak mümkündür. Geleneksel derecelendirme işleminde firmalar genel olarak ihraçcı kurumların kısa vadeli borç yükümlülükleri ile uzun vadeli borç yükümlülüklerini yerine getirme güçlerinin yanı sıra ihraçcı kişi veya kurumların tercihli senetlere yönelik temettü ve diğer yükümlülüklerini zamanında ödeme güçlerini de değerlendirmektedirler. Bu uygulamalarla birlikte firmalar geleneksel derecelendirmede finans şirketlerinin finansal sözleşmelerden doğan temel yükümlülüklerini ödeme kapasitesi ile sigorta şirketlerinin karşılamaya ve bankaların yönelik mali da üstlenmiş güçlerini oldukları yükümlülüklerini incelemektedirler. Geleneksel derecelendirme işlemi yıllar itibariyle fazla bir değişiklik göstermemiştir. Bu dereceler ile daha çok derecelendirme işleminin, piyasalar üzerinde düzenleyici olma fonksiyonu olarak kullanılması amaçlanmaktadır. Kredi benzeri fonlar ile piyasa riskinin derecelendirilmesi işlemi kapsamında ise firmalar Yatırım Ortaklığı Fonlarının kredi kalitesi ile bu fonların potansiyel geri ödeme gücünü ve piyasa riskinin analizini gerçekleştirmektedirler. Kredi benzeri fonların ve piyasa riskinin derecelendirilmesi daha fazla başvurulan bir çeşit olarak ortaya çıkmaktadır. Bu şekilde firmalar yatırım portföyünün kredi kalitesini, piyasa riskinin profilini ve fonların nasıl yönetildiğini ortaya koymayı amaçlamaktadırlar. Bu tür dereceler ise piyasa 11 riskini kredi riskinden ayırmadığı için yatırımcılar açısından bir takım karışıklıklara neden olabilmektedir.7 Başka bir bakış açısı ile derecelendirme çeşitleri ise aşağıdaki şekilde ifade edilebilir: a) Vadelerine (Uzun-Kısa) göre derecelendirme (rating) İhraççının kurumsal kalitesi üzerinde, bulunduğu sektördeki temel ekonomik ve finansal karakteristiklere dayanılarak oluşturulan uzun dönemli kanaattir. Bu kanaate ulaşırken ekonomik konjonktüre duyarlılık ve çeşitli riskler içeren rekabet, kanuni düzenlemeler, teknolojik gelişmeler, talep değişimleri, yönetim kalitesi gibi unsurlardan etkilenme düzeyi göz önünde bulundurulur. Bir yıla kadar olan tüm yükümlülükler üzerinde likidite ve sermaye kaynaklarına ulaşabilme kabiliyeti göz önüne alınarak oluşturulan kanaattir. b) Türlerine göre derecelendirme (rating) * Uluslararası Döviz Cinsinden Derecelendirme (rating): Kurumun Döviz cinsi yükümlülüklerini döviz yaratarak ödeyebilme kabiliyeti değerlendirilir. Tüm ülke riskleri konvertibilite riski dahil göz önüne alınır. * Uluslararası Yerel Para Cinsinden Derecelendirme (rating): Kurumun Yerel Para cinsi yükümlülüklerini yerel para yaratarak ödeyebilme kabiliyeti uluslararası kriterlere göre değerlendirilir. Konvertibilite riski hariç tüm ülke riskleri göz önüne alınır. * Ulusal Yerel Para Cinsi Derecelendirme (rating): Kurumun Yerel Para cinsi yükümlülüklerini yerel para yaratarak ödeyebilme kabiliyeti ulusal kriterlere göre değerlendirilir. Ülke Riskleri göz önüne alınmaz. Derecelendirme (rating) Grupları: * Ülke Derecelendirmesi (Ratingi): Dış borçları geri ödeme olanağını ve istekliliğin tayin eden geniş bir ekonomik ve politik faktörler bütünü ülke 7 BABUŞCU, 1997, a.g.t., s: 7-8. 12 riskini oluşturmaktadır. İşte bu risklerin bir arada değerlendirilerek ulaşılan derecelendirmenin ifade ettiği kavramlar ülke ratingi olarak değerlendirilir. * Kurumsal Derecelendirme (Rating): Tüzel kişiliğe sahip kurum ya da kuruluşların, borç ödeme gün ve niyetini değerlendiren derecelendirme grubudur. Bu kapsamda değerlendirilecek kurum ve kuruluşlar arasında: bankalar, finans kurumları, sigorta şirketleri, kamu kurumları, sınai ve ticari şirketler, belediyeler yer almaktadır. * İhraç Derecelendirmesi (Ratingi): Kamu ya da tüzel kişiliğe sahip bir kurum ya da kuruluşun yabancı kaynak bulmak amacıyla ihraç ettiği menkul kıymetin (tahvil vb) anapara ve faizlerinin ihraçcı tarafından ödenme gücü ve niyetinin ifade edildiği derecelendirme şeklidir. * Proje Derecelendirmesi (Ratingi): Belirli bir amaç için ve belirli bir süreyi kapsayan bir projenin finansmanı için duyulan kaynağın temini aşamasında, bu projeye yatırım yapacak yatırımcılara, projenin yaratacağı nakit akışları ile borcun geri ödenme gücünün bir ifadesidir. 8 Sermaye Piyasası Kurulu tarafından çıkarılan Sermaye Piyasası’nda Derecelendirme Faaliyeti ve Derecelendirme Kuruluşlarına İlişkin Seri:VIII 40 No’lu Esaslar Tebliği’nin Derecelendirme Faaliyetinin Kapsamı ve Bu Faaliyette Bulunabilecek Kuruluşların açıklandığı İkinci Bölüm Madde 4’de “Derecelendirme Faaliyetinin Kapsamı” başlığı altında faaliyetin kapsamı “Derecelendirme faaliyeti; kredi derecelendirmesi ve kurumsal yönetim ilkelerine uyum derecelendirmesi faaliyetlerini kapsar” şeklinde tanımlamaktadır. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından 1/11/2006 tarihli 26333 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Derecelendirme Kuruluşlarının Yetkilendirilmesine ve Faaliyetlerine İlişkin Esaslar Hakkında Yönetmeliğin Temel Kavramlar başlıklı 2. bölümünde: “Derecelendirme faaliyetinin kapsamı 8 Nesrin ŞİRVAN, Kredi Derecelendirme ve Türkiye Ekonomisi, http://gunaycaymaz.googlepages.com/krediderecelendirme.pdf , Erişim Tarihi: 20.12.2007. 13 MADDE 5- (1) Derecelendirme faaliyeti; a) Kredi değerliliğinin derecelendirilmesini, b) Kurumsal yönetim ilkelerine uyum derecelendirmesini, c) Bankalarca kullanılan derecelendirme yöntemlerinin geçerliliğinin değerlendirilmesini, ve bu faaliyetlerin niteliğine göre yapılacak inceleme ve analiz sonucuna dayanılarak bir derecelendirme notu belirlenmesi sürecini içerir.” şeklinde ifadeye yer verilerek derecelendirmenin kredi derecelendirmesi ve kurumsal yönetim derecelendirmesi olarak ikiye ayrıldığı belirtilmektedir. 1.3. DERECELENDİRMENİN ÖNEMİ VE FAYDALARI Para ve sermaye piyasaları giderek globalleştikçe derecelendirmenin kullanımının daha da artacağı beklenmektedir. Uluslararası kredi ve menkul kıymet piyasalarının gelişmesine paralel olarak derecelendirme istekleri yatırımcılardan gelmeye başlamış ve yatırımcıların borç verdikleri paraların kullanıldığı kredi hesaplarının kalite durumunu öğrenme isteklerini artmıştır.9 Dünyanın önde gelen derecelendirme kuruluşlarının vermiş oldukları notların, gerek ülkeler gerekse firmalar açısından taşıdığı önem yaşanmış olaylarla da kesinleşmiştir. Nitekim, ülkemiz ekonomisinde Kasım 2000 ve Şubat 2001 tarihlerinde yaşanan krizlerin derinleşmesinde derecelendirme firmalarının sürekli gözden geçirme yaparak ülke kredi notunu düşürmeleri ve kısa aralıkları dünya kamuoyuna anlık açıklamalarının etkileri izlenmiştir. Örneğin: 17.01.2002 tarihinde Moody’s, dört bankanın kredi notunu düşürürken, tüm bankaların genel görünümünü durağana çevirmiştir. Bu tarihte Moody’s tarafından yapılan açıklama ile, Akbank, Garanti Bankası, İş Bankası ve Türkiye Ekonomi Bankası’nın (TEB) kredi notu düşürülmüş, 9 Songül Alev AYKIN, “Menkul Kıymet Derecelendirmesi (Rating) ve Örnek Uygulama”, Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü Bankacılık Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2002, s:6. 14 Garanti Bankası ile birleşen Osmanlı Bankası’nın kredi notları ise geri çekilmiştir. Kredi notlarının düşürülmesine sebep olarak, beş Türk bankasının mali güç notları ile Akbank ile Osmanlı Bankası’nın Türk Lirası cinsi mevduat notlarının gözden geçirilmesi gösterilmiştir. Bu arada Moody’s, ilk kez Garanti Bankası ve İş Bankası’na Türk Lirası cinsinden mevduat notu vermiştir., Moody’s, Eximbank, Akbank, Garanti Bankasi, İş Bankası, TEB, Finansbank, Dışbank, Pamukbank, Vakıflar Bankası, Koçbank, Ziraat Bankası, Toprakbank’ın genel görünümünü de durağan olarak belirlemiştir. Diğer taraftan ülke notunda da sık aralıklarla güncellemeler gerçekleştirilmiştir. Aşağıdaki tabloda yıllar itibariyle Türkiye’ye verilen kredi notları yer almaktadır. 15 Tablo 1: Türkiye'nin Kredi Notları Veriliş Tarihi Notu Veren Kuruluş Not 1991 Mayıs 1993 Ocak 1994 Ocak 1994 Mart 1994 Nisan 1994 Haziran 1994 Ağustos 1994 Ağustos 1994 Ağustos 1994 Temmuz 1995 Temmuz 1995 Eylül 1995 Ekim 1995 Kasım 1996 Aralık 1996 Aralık 1996 Mart 1997 Mart 1997 Ağustos 1998 Ağustos 1998 Ocak 1999 Ağustos 1999 Şubat 2000 Nisan 2000 Nisan 2000 Nisan 2000 S&P S&P Moody's JCR S&P S&P Moody's IBCA S&P JCR D&P S&P IBCA S&P JCR S&P IBCA D&P Moody's S&P D&P S&P IBCA JCR S&P IBCA Fitch BBB BB BA1 BBB BB B+ BA3 B B+ BB+ BB B+ BB B+ BB+ B B+ BB B1 B BB+ B B+ BB+ B+ BBBB- Aralık 2000 Moody's B1 IBCA D&P S&P S&P S&P Fitch Fitch (Uzun Vade TL) BB+ 'ya düşürdü. (Uzun Vade TL) BB+ 'ya düşürdü. (Uzun Vade) B+ 'dan B 'ye düşürdü. (Kısa Vade) B 'den C 'ye düşürdü. BB+ B BB B+ B+ BBBBBa3 BB- Şubat 2001 Şubat 2001 Şubat 2001 Şubat 2001 Nisan 2001 Nisan 2001 Ağustos 2001 Mart 2003 Haziran 2003 Ekim 2003 Şubat 2004 Ağustos 2004 Ocak 2005 Aralık 2005 Nisan 2008 Fitch S&P S&P Fitch S&P Fitch Moody's S&P Kaynak: Kredi Derecelendirme, Turkish Yatırım Bülteni, Nisan 2008, s:5. 16 Yukarıdaki tablo dikkatli olarak incelendiğinde, Nisan 1994 öncesi ve sonrasında, 2001 Şubat öncesi ve sonrasında sık aralıklarla ülke kredi notunda düşmelerin olduğu görülmektedir. Derecelendirme yalnızca bir ülkenin ve/veya firmanın ihraç edeceği veya ettiği menkul kıymetin alınması, satılması veya elde tutulması konusunda görüş bildirmek için yapılmamaktadır. Bu işlemin yatırım kararını etkileyen tüm etkenlerden sadece bir tanesi olarak düşünülmesi gerekmektedir. Derecelendirme, tüm şirketleri analiz etmeye yardımcı olan bir işlemdir. Derecelendirme sonucu elde edilen yoğunlaştırılmış bilgiler yatırımcıya aktarılmakta, günümüzde gittikçe yoğunlaşan ve artan ürün ve hizmetler karşısında zaman kısıtının önemi de gözönüne alındığında, değerlendirme ile ilgili bilgilere kısa sürede ulaşmanın önemi ortaya çıkmaktadır. Ancak derecelendirme işlemine tabi tutulan şirketler tarafından derecelendirme firmalarına, her zaman tamamen doğru bilgi sağlandığı düşünülmemelidir. Derecelendirme firmalarının, risk derecelendirmesine tabi tuttukları şirketleri sürekli olarak izlemek suretiyle vermiş oldukları dereceleri değiştirme, geri alma veya eksik bilgi nedeniyle "Risk İzleme Listesi"ne alma hakkına sahip oldukları da unutulmamalıdır. Üzerinde durulması gereken bir diğer husus da derecelendirme işleminin güvenilir olması ve tarafsız bir yaklaşımla yapılmasıdır. Aksi takdirde elde edilen sonuçlar fazla bir değer ve inanılırlık ifade etmeyecektir. Bunu sağlamanın tek yolu ise derecelendirme şirketlerinin bağımsız bir şekilde çalışması ile mümkün olacaktır10. Derecelendrime firmaları devlete veya herhangi bir resmi kuruluşa bağlı olarak görev yapmamaktadırlar11. Derecelendirme yalnızca güvenilir olduğu sürece bir değere sahip olmaktadır. Güvenilirlik ise ancak objektif olmayı gerektirmekte ve bu da 10 BABUŞCU, 1997, a.g.t., s: 13. Alev MUMCU, “Derecelendirme (Rating) ve Çimento Sektöründe Faaliyet Gösteren Şirketler İçin Bir Derecelendirme Denemesi”, TC İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sermaye Piyasası ve Borsa Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 1997, s:5. 11 17 derecelendirme yapan firmaların, derecelendirmesi yapılan firmalardan tamamıyla bağımsız olması ile sağlanabilmektedir12. Risk dereceleri bir ülkenin veya kuruluşun borç ödeme gücünü ve pazar payını kaybetme olasılığını yansıttığından derecelendirme firmaları derecelendirme işlemlerinde oldukça tutucu ve tarafsız davranmaktadırlar. Derecelendirme şirketlerince verilen derecelerin güvenilirliği, kullandıkları metodların yanısıra şirketlerin sahip oldukları deneyim, bilgi birikimleri ve tarafsız analizlerinden kaynaklanmaktadır13. Derecelendirme hiçbir zaman derecelendirme şirketlerinin denetleme yaptığı veya derecelendirilen firma tarafından sağlanan ve derecelendirmeye esas alınan bilgilerin Derecelendirme tamamıyla firmaları doğru tarafından olduğu verilen anlamını dereceler her taşımaz. zaman değiştirilebilir, geri alınabilir veya bilgi yetersizliği, bilgi değişiklikleri nedeniyle “Risk İzleme” listesine alınabilir14. Burada önem taşıyan diğer bir husus da derecelendirmenin tam ve doğru bir şekilde gerçekleştirilebilmesinde karşılaştırmalı analiz yapılmasının gerekliliğidir. Bu şekilde, derecelendirme işleminde homojenliğin sağlanmasına imkan tanınacak, bu ise sektörde karışıklığın doğmasını engelleyecektir. Önemli olan bir derecelendirme firmasının üç ayrı sektörden, üç ayrı firmaya AA vermesinin aynı şeyi ifade etmesidir. Aksi takdirde rating notunun sektörden sektöre veya şirketten şirkete değişmesi piyasada karışıklığa neden olabilecektir. Derecelendirme işlemi finansal piyasaların önemli merkezlerinden olan bankalar ve benzeri mali kuruluşlar açısından bir takım avantajlar getirmektedir. Bu kuruluşlar ellerinde bulundurdukları portföylerinin risklerini derecelendirme ile ortaya koyarken aynı zamanda yaptıkları finansal 12 MUMCU, a.g.t., s:5. BABUŞCU, 1997, a.g.t., s: 13. 14 AYKIN, a.g.t., s:4. 13 18 analizleri bu işlem sayesinde güncelleştirmek ve desteklemek şansına sahip bulunmaktadırlar15. 1.4. DERECELENDİRMENİN YATIRIMCILARA YARARLARI Derecelendirmenin çeşitli tarafları bulunmaktadır. Bu taraflardan birisi de kuşkusuz yatırımcılardır. Yatırımcılar açısından derecelendirmenin yararları şöyle özetlenebilir: - Üstlenilen riskin kolay anlaşılabilir semboller aracılığıyla yatırımcılara anlatımını sağlar. - Yatırımcıların yapamayacakları derinleştirilmiş analizlerin dereceler kanalıyla yatırımcılara ulaştırılmasını sağlar. - Çeşitli borç enstrümanları arasındaki kalite farkının, dolayısıyla üstlenilecek riskin ortaya konmasına imkan verir. - Yatırımcıların risk eğilimlerine göre menkul kıymet tercihi yapabilmelerine imkan sağlar. - İkincil piyasaların gelişimine yardımcı olur. - Kurumların mali yapısı ve kalitesinin düzenli olarak incelenmesini sağlar. Özetle yatırımcılar için güvenli bir nitelik kriteri oluşturur16. 1.5. DERECELENDİRMENİN FİNANS KURUMLARINA VE FİNANS PİYASALARINA FAYDALARI Sermaye piyasasının gelişmiş olduğu ülkelerde derecelendirme, yatırım kararı alma ve şirketlerin borç ödeme gücünü ölçebilme açısından 15 BABUŞCU, 1997, a.g.t., s: 13. ŞİRVAN, a.g.e., s: 8-9, http://gunaycaymaz.googlepages.com/krediderecelendirme.pdf., Erişim Tarihi: 01.01.2008. 16 19 sıklıkla başvurulan bir araç olarak ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle de yıllardan beri büyük bir yatırımcı kitlesi tarafından sürekli olarak kullanılmaktadır17. Firmaların derecelendirmeye başlanmasının en büyük katkılarından birisi, firmaya borç verenlerin sağladıkları kaynakların vadelerinin uzatılmasında olmuştur. Çünkü, kredilendirmede kaynak sağlayanlar için borç alan tarafın aldığı borcu ve anaparasını ödeme gücü ve zamanı önem taşımaktadır. Sürecin başlamasıyla birlikte kaynak transferinde şeffaf bilgi ortamına doğru bir ilerleme sağlanmıştır18. Sermaye piyasaları giderek globalleştikçe derecelendirmenin kullanımının daha da artacağı beklenmektedir19. Derecelendirme firmalarının yaptıkları değerlendirmeler, başta ülkeler olmak üzere ekonomide yer alan pek çok kuruluşu ve bunların ihraç ettikleri tahvil, finansman bonosu ve kompleks yapılı tahvil gibi birçok değişik özelliklere sahip menkul kıymetleri kapsamaktadır. Bu değerlendirmeler yatırımcıya, gerek borçlanmak amacıyla menkul kıymet ihracında bulunan şirket hakkında gerekse de menkul kıymetin niteliği hakkında kendilerinin kolayca analiz edemeyecekleri bilgileri vermektedir. Risk dereceleri bir firmanın borçlarını ödememe veya pazar değerini kaybetme olasılığının bir göstergesi olmaktadır. Bu yüzden derecelendirme firmaları herhangi bir şirket veya kuruluş hakkında derecelendirme yaparken çok tutucu davranmaktadır. Bunun temel nedeni ise derecelendirme işlemi bir taraftan gelecek hakkında bir yargı niteliği taşırken, diğer taraftan da yatırımcılar açısından bir korunma aracı olarak kullanılmasıdır. Dolayısıyla herhangi bir risk derecesi verilirken yalnızca şirketin geçmiş performansı ve şimdiki durumu değil, aynı zamanda gelecekte meydana gelebilecek 17 Şenol BABUŞCU, Adalet HAZAR, SPK Kredi Derecelendirme Uzmanlığı Lisanslama Sınavlarına Hazırlık Tüm Konular 2. Baskı, Akademi Yayıncılık 2008, s:353. 18 Jorge R. SOBEHART, Roger M. STEIN, Victoriya MIKITYANSKAYA, “Moody’s Public Firm Risk Model: A Hybrid Approach to Modelling Short Term Default Risk”, Rating Methodology, Moody’s Investor Service Global Credit Research, March 2000, s: 9. 19 AYKIN, a.g.t., s:6. 20 değişmeler de değerlendirmeye tabi tutulmaktadır. Bu yüzden risk dereceleri şirketlerin ihraç ettikleri menkul kıymetlerin kalitesi hakkında bir sinyal olarak kabul edilebilir. Derecelendirmenin finans kurumlarına yararlarını ana başlıklar halinde aşağıdaki şekilde özetlemek mümkündür: - Bankalarda, mevduat maliyetinde tasarruf sağlar. - Devlet garantisi olmaksızın, sisteme güven duyulmasını sağlar. - Faiz oranlarının riske göre farklılaşmasını sağlar. - Risk faktörüne göre mali kurum tercihi yapılmasına imkan verir. - Mali yapının güçlenmesini ve risklerin sınırlandırılmasını teşvik eder, etkinliği artırır. - Uluslararası finans çevreleri ile ilişkileri geliştirir ve dış kaynak kullanım maliyetinde tasarruf sağlar. - Büyük kredilerin derecelendirilmesi problemli kredilerin oluşumunu sınırlandırır ve aktif kalitesinin yükselmesini sağlar20. - Bankaların VDMK ihraçlarında üstlenilen riskin belirlenmesini sağlar. Bankalar, sigorta şirketleri ve diğer büyük yatırımcı kuruluşlar derecelendirmeyi, hem portföylerinin riskinin değerlendirilmesinde, hem de kendi yaptıkları analizleri desteklemek ve güncelleştirmek konusunda istatistiksel bir veri olarak kullanmaktadırlar21. Kuruluşların faaliyetlerini analiz etmeye yönelik bir işlem olan derecelendirme, finans piyasalarıyla ilgili bazı fonksiyonları da üstlenmektedir. Derecelendirme işlemi; 1- Menkul kıymetlerin alınıp-satılması veya muhafaza edilmesine ilişkin kararların alınmasında risk faktörünün değerlendirilmesi açısından kolay ve çabuk bir referanstır. 20 21 BABUŞCU, HAZAR, a.g.e., s:353-356. AYKIN, a.g.t., s:7. 21 2- Muhtelif borçluların ve bunların ihraç ettikleri menkul kıymetlerin ortak bir kritere oturtulması ile riskin tespitinde belirli bir standardizasyon sağlar. 3- Tam olarak yapılmış derecelendirme işlemi fonlama konusunda yatırımcıların daha rahat ve güvenilir bir şekilde yatırım kararı vermelerine yardımcı olur. 4- Bilgilerin geniş bir yatırımcı kitlesine yayılması ile borçluların girebileceği sermaye piyasalarını ve dolayısıyla finansman kaynaklarını artırır. 5- Yatırım kararlarını daha güvenilir bir temele dayandırarak menkul kıymetlerin fiyatlarının daha ekonomik ve istikrarlı oluşmasını sağlar. Risk derecelendirme ile ilgili olarak belirtilmesi gereken bir husus da verilen not ile tahvilin ortalama getirisi arasında yüksek bir korelasyonun varlığıdır. Bir şirketin veya kuruluşun ihraç ettiği menkul kıymete verilen dereceler düştükçe, bu menkul kıymetin ortalama getirisinin arttığı görülmektedir22. Hickman tarafından şirket tahvillerinin derecelendirilmesi ile ilgili olarak yapılmış olan araştırmada bu konuda önemli sonuçlar elde edilmiştir. Aşağıdaki tabloda sözkonusu dönemde ödenmeyen tahvillerin oranları her derecelendirme kategorisi itibariyle verilmektedir. Tablo 2: 1900-1943 Dönemi (USA) Ödenmeyen Tahvillerin % Oranlarının Derecelendirme Kategorileri Karşısındaki Durumu Dereceler 22 Ödenmeme Oranı I) (Aaa) 5,9 II) (Aa) 6,0 III) (A) 13,4 IV) (Baa) 19,1 V-IX) (Ba-C) 42,4 BABUŞCU, 1997, a.g.t., s: 12. 22 Tablodan kategorisinde da yer anlaşılacağı alan şirket üzere en tahvillerinde üstte iki sadece derecelendirme %6’lık kısımları ödenmemiştir. Bu oran üçüncü kategoride iki kat, dördüncü kategorde ise üç kat artmakta ve son kategoride ise ödenmeme oranı % 40’ı geçmektedir. Daha sonda Harold tarafından yapılan araştırmada da, derecelendirme firmalarının ihraç edilen menkul kıymetleri ödenmeme riskine göre sıralamadaki doğruluğu tekrar ispat edilmişitir. Burrell tarafından yapılan benzer bir araştırmada da ödenmeyen ve pazar değerini kaybeden tahvillerin yüzdesinin verilen derece ile ters ilişkili olduğu tespit edilmiştir. Bütün bu yapılan deneysel araştırmalar ödenmeme olasılığının ölçüsü olarak derecelendirmenin önemini ortaya koymaktadır.23 Derecelendirme işleminin sermaye piyasaları açısından diğer bir önemli faydası da menkul kıymet ihraç eden şirket veya kurumlara o menkul kıymetin faizinin ne olması gerektiği konusunda da fikir vermesidir. Diğer taraftan yatırımcılar derecelendirmeden kredibilitenin ölçülmesinin yanısıra ihraç edilen menkul kıymetin pazar değerinin belirlenmesi aşamasında faydalanmaktadır. Derecelendirme işlemi sermaye piyasalarında menkul kıymet ihracına aracılık eden kuruluşlar açısından da bazı faydalar getirmektedir. Bu kuruluşlar, finansman aracı olarak ihraç edilen menkul kıymetlerin derecelendirilmesi sayesinde daha etkin bir şekilde pazarlamanın yanısıra yatırımcılara beklentilerine göre değişik araçlar sunabilmekte ve elde edilen menkul kıymet derecelerini referans olarak gösterme imkanına sahip olmaktadırlar. Derecelendirme işlemi finansal piyasaların önemli merkezlerinden olan bankalar ve benzeri mali kuruluşlar açısından da bir takım avantajlar getirmektedir. Bu kuruluşlar ellerinde bulundurdukları portföylerinin risklerini derecelendirme ile ortaya koyarken aynı zamanda yaptıkları finansal 23 AYKIN, 2002, a.g.t., s:8-9. 23 analizleri bu işlem sayesinde güncelleştirmek ve desteklemek şansına sahip bulunmaktadırlar24. Derecelendirme işleminin uygun bir şekilde yerine getirilmesi ekonomiye faiz oranı riskine bağlı olarak hareket eden, hacim ve nitelik açısından tatmin edici düzeyde borçlanma araçlarının bulunduğu, kısa ve uzun vadeli yatırım tercihlerinin yapılmasında yardımcı, kamu şeffaflığı ilkesini destekleyen, güven unsurunun tam olduğu bir sermaye piyasası kazandırır25. 1.5.1. Derecelendirmenin Firmalara Yararları Kaynak ihtiyacında olan firmalar açısından derecelendirmenin yararları şu ana başlıklar altında özetlenebilir: - Kurumsal yatırımcıları çekerek şirketlerin borçlanma imkanlarını genişletir. - Yapılandırılmış finansman tekniklerini geliştirerek şirketlerin alternatif fon kaynaklarına ulaşabilmelerine, aktif-pasif vade uyumu ve likidite planlaması yapabilmelerini mümkün kılar. - Piyasalarda yeterince tanınmayan küçük ve orta ölçekli işletmelerin borçlanma piyasasına girmelerini sağlar. -Borçlanma operasyonunda maliyet tasarrufu sağlar ve derecelendirilen şirketleri avantajlı kılar. - Şirket yöneticilerini kuruluşlarına daha farklı bakmaları ve stratejik kararlarını yeniden gözden geçirmeleri için zorlar. - Kurumların otokontrol sistemlerini ve yönetim kalitesinin gelişimini teşvik eder, etkinliği artırır. 24 BABUŞCU, HAZAR, 2008, a.g.e., s: 358. Ayça TÜKEL, “Derecelendirme Yöntemi İle Risk Analizi ve Otomotiv Sektörüne Uyarlanması”, TC Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü Bankacılık Ana Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2001, s: II. 25 24 - Yurtiçi ve yurtdışındaki ilgili çevrelere kurumun mali ve mali olmayan yapısı hakkında kapsamlı bilgi sağlar26. Derecelendirmenin bir menkul kıymet ihraçcısı açısından pazarlanabilirliğin artırılması, finansal aracın fiyatlaması, yatırımcıların ve kreditörlerin tatmin edilmesi yönleriyle de önemi bulunmaktadır27. 1.5.2. Derecelendirmenin Ekonomiye Yararları Bir ülke ekonomisinde faaliyette bulunan kurumların, faaliyetleri için ihtiyaç duydukları yabancı kaynakları düşük maliyetle elde etmelerinin, hem üretim hacmini, hem firmanın büyüme olanağını artırıcı etkisi bulunmaktadır. Bu kapsamda, borçlanma olanaklarının artmasında, borç alan ile borç veren arasında daha bilinçli kaynak fiyatının oluşmasında katkı sağlayan derecelendirme faaliyetinin etkisi, sonuçta ekonomik büyüme ve kalkınma açısından da büyük önem taşımaktadır. Derecelendirmenin ekonomiye katkılarını da şu şekilde özetleyebiliriz: - Ekonomiye güvenilir ve istikrar içinde gelişen mali piyasalar kazandırır. - Ekonominin dış kaynak teminini, piyasaların uluslararası piyasalarla bütünleşmesini sağlar. - Ekonomideki genel risk düzeyini sınırlandırırken mali işlemlerin etkinliğini artırır ve büyümenin daha etkin finansmanını sağlar28. 26 ŞİRVAN, a.g.e., s: 7-9, http://gunaycaymaz.googlepages.com/krediderecelendirme.pdf, Erişim Tarihi: 11.09.2007. 27 Report on the Role and Function of Credit Rating Agencies in the Operation of the Securities Market , Yayıncı Wm. S. Hein Publishing, 2004, U.S. Securities and Exchange Commission, s: 27. 28 BABUŞCU, HAZAR, 2008, a.g.e., s: 357. 25 1.6. DERECELENDIRMENIN TARİHÇESİ VE DERECELENDİRME FİRMALARI Bir piyasada, menkul ihraç etmek suretiyle kredi talebinde bulunanlar ile bu potansiyele sahip olanların, uluslararası sermaye piyasalarındaki kriterlere uygun bir şekilde mali analizlerinin ve risk değerlendirmelerinin yapılarak, temin edecekleri fonları ödeme kabiliyetlerini ve güvenilirliklerini objektif bir şekilde ortaya koyan ve bunları belirli ölçüler dahilinde sınıflandıran sisteme kredi derecelendirme işlemi, bu işi yapan bağımsız ticari organa da kredi derecelendirme kuruluşu adı verilir. Bütün sektörlerde olduğu gibi, kredi derecelendirme endüstrisi de, bir kuruluş ve gelişme aşamasından geçmiştir. Bu süreç kredi değerliliğine olan talebin artmasıyla orantılı bir gelişimdir. Derecelendirmenin özellikle şirket tahvillerinin derecelendirilmesinini tarihi, Birinci Dünya Savaşı öncesine kadar uzanır29. Bu dönemlerde yapılan derecelendirme işlemlerinin temel amacını, şirketler ile bunların ihraç ettikleri tahviller hakkında güvenilir bir fikir vermek oluşturmaktaydı30. Bu tarihlerde risk derecelendirmesi konusunda ilk gelişmeler Roger Babson, Freeman Rutney, Jr ve John Moody gibi bilim adamlarının ilgileri ve çalışmaları sonucunda sağlanmıştır31. Derecelendirme şirketlerinin ilk örneğini, 19. yüzyılda faaliyet gösteren esnafların üstlenmiş oldukları finansal yükümlülükleri yerine getirme gücünü değerlendiren ticari kredi şirketleri oluşturmaktadır. İlk kredi değerlendirme şirketini kuran Louis Tappan adında New Yorklu bir manifaturacıdır. 1837 mali krizinden etkilenip kendi müşterilerinin durumunu tesbit etmeye çalışan Tappan önceleri kendisi için yapmış olduğu bu değerlendirmelere diğer işadamlarının da ihtiyaç duyduğunu farketmiş ve kumaş tacirliği mesleğini bırakıp 1837 yılında yaşanan mali krizin doğurduğu etkileri ortadan kaldırma 29 AYKIN, a.g.t., s:12. BABUŞCU, 1997, a.g.t., s: 14. 31 AYKIN, a.g.t., s:12. 30 26 çalışmaları sırasında, 1841 yılında, New York’da ilk ticari kredi şirketini kurmuştur. Daha sonra Robert Dun, şirketi devralarak 1859 yılında ilk rating listesini yayınlamıştır. Tappan’ın şirketine benzer şekilde kredi derecelendirmeleri yapan bir diğer şirketin sahibi olan John Bradstreet ise, Cincinati’li bir avukattır. Borç ödeme güçlüğü içindeki tacirlerin davalarına vekillik ettiği bir sırada müvekkillerinden topladığı kredi bilgilerini New York toptancılarına satmış ve ilerleyen dönemde bu işe yoğunlaşan Bradstreet 1849 yılında New York’ta Bradstreet Company’i kurmuş, 1857’de tacirlerin taahhütlerini yerine getirebilme kabiliyetini ölçen derecelerini kitap şeklinde yayınlamıştır32. John Bradstreet kurduğu Bradstreet Company ile kredi derecelendirmeye soyunan ikinci kişi oldu33. 1933 yılında ise iki şirket Dun ve Bradstreet olarak birleşmişlerdir. Daha sonra bu şirket, 1962 yılından itibaren Moody’s Investors Service adı altında faaliyetlerine devam etmiştir. Derecelendirme işlemlerinin önem kazanması 1908 yılında John Moody adlı bir kişinin ABD Demiryolları tahvillerini derecelendirmeye başlaması ile gerçekleşmiştir. Bir yıl sonra Moody derecelendirme işlemini, hizmet ve sanayi tahvillerini kapsayacak şekilde genişletmiştir. Bu gelişmeleri takiben ilk rating notunu Poor’s Yayıncılık Şirketi 1916 yılında vermiştir. Bu şirketten sonra Standart Statistics Şirketi 1922’de ve Fitch Yayıncılık Şirketi de 1924 yılında bazı şirketleri derecelendirerek verdikleri notları yayımlamışlardır34. 1860‘da, of Henry Varnum Poor'un ABD’de Demiryolları ve Kanalların Tarihi isimli çalışması modern hisse senedi analizi ve raporlamasına yönelik ilk çalışmalardan biri olmuştur. 32 BABUŞCU, 1997, a.g.t., s: 14. Mehmet YAZICI, “Kredi Derecelendirme Kuruluşlarının Önemi ve Denetimi”, Maliye Finans Yazıları Sayı: 82, http://www.finanskulup.org.tr/, s: 5, Erişim Tarihi:18.06.2008. 34 BABUŞCU, 1997, a.g.t., s: 14. 33 27 1906’da, the Standard Statistics Bureau ABD şirketlerinin finansal bilgileri üzerinde ilk defa çalışmalar yapmıştır. 1916’da, Standard Statistics önce kurum tahvilleri üzerinde sonra da kamu üzerinde borç ratingi vermeye başlamıştır. Aynı şirket 1940 yılında, yerel yönetim tahvillerine rating verme işlemini başlatmıştır. 1941 yılında, Poor's Publishing ve Standard Statistics birleşerek Standard & Poor's Corporation ismini almıştır. 1966’da, The McGraw-Hill Companies, Inc. Standard & Poor's a katılmıştır.35 Piyasaya giren son şirket ise 1932’den 1982’ye kadar hizmet sektörünü değerlendiren ve bu tarihten sonra şirketlere tahvil derecelendirme hizmeti sunan Chicago orijinli Duff & Phelps Şirketidir. ABD’de o döneme kadar gerçekleşen en önemli girişim, geniş bir sahaya yayılan şirketler grubunun tahvillerini değerlendirmeye başlayan ve 1982’de Chicago’da kurulmuş olan "Duff and Phelps"e 70'li yılların ortalarında kurulan üç önemli derecelendirme şirketi McCarthy, Crisanti ve Maffei’nde 1991’de dahil olmasıdır36. ABD’deki derecelendirme şirketlerinin en yenisi olan McCarty, Crisanti ve Maffei 1975’de kurulmuştur. Bu şirket özel derecelendirme yapmakta, bir başka ifadeyle belirlediği dereceleri yalnızca müşterilerine sunmaktadır37. Derecelendirme endüstrisi olarak nitelendirilebilecek bu faaliyetlerin temelini oluşturan 4 firmanın dışında diğer bir takım uzmanlaşmış kuruluşlar da mevcuttur. Örneğin Thomson Bankwatch ve IBCA gibi iki kuruluş da bu alanda yaşanan rekabeti artırmaktadır. 35 portal –companyhistory, http//www.standardandpoors.com., Erişim Tarihi: 22.12.2007. Kredi Derecelendirme Kuruluşlarının Tarihi Gelişimi, Milliyet Blog, http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=68805, Erişim Tarihi: 09.03.2009 37 AYKIN, a.g.t., s:13. 36 28 Merkezi New York'da bulunan Thomson Watch firması faaliyetlerini banka kredisi alan şirketlere yönelik olarak gerçekleştirmekte ve finansal endüstrilerin izlendiği tek derecelendirme şirketi olmayı arzu etmektedir. 1991 yılında Londra'da şube açmak suretiyle çalışma alanını genişleten firma, ayrıca yakın bir geçmişte de merkezi Hong Kong olan "Capital Information Services" şirketini satın almıştır. Avrupa kökenli tek derecelendirme firması olan IBCA 1978 yılında kurulmuştur. IBCA, özellikle bankaların ve mali kurumların değerlendirilmesi amacıyla faaliyet gösterir. 1985 yılında New York'da ikinci şubesini açan firma, Amerika'da faaliyet gösteren ticari ve yatırım bankalarını da derecelendirmektedir. Bu kuruluş, 1992’de Fransız derecelendirme kuruluşu Euronatation ile birleşerek Avrupa’nın en büyük ve bağımsız rating kuruluşu olmuştur. Son yıllarda Paris, Tokyo ve Barcelona'da açtığı şubelerle faaliyet alanını genişletmiş ve dünya çapında tanınan bir derecelendirme kuruluşu haline gelmiştir. Faaliyetlerin ülke sınırlarını aşması, uluslararası mali piyasalara olan sermaye akışı, sermaye piyasalarının banka sektörüyle yer değiştirmesine yol açmış; bu da kredi değerlendirmelerini denizaşırı ülkelerde faaliyete geçirmiştir. Kredi değerlendirmeleri gelişmiş ülkelerin mali piyasalarına uygulandığı gibi, piyasaları yeni oluşan muhtelif ülkelerde de uygulama alanı bulmuştur. Bu ülkelerde talebin yükselmesiyle birlikte derecelendirme kuruluşlarının sayısı hızla artmıştır. ABD’deki beş büyük rating şirketi (S&P, Moody’s, Duff and Phelps, Fitch, Thomson Bankwatch), bir İngiliz (IBCA), iki Kanada’lı (CBRS, DBRS) ve üç Japon rating şirketi (JBRI, JCRA, NIS) Financial Times'ın yayını olan "Credit Ratings International" da dünyanın 'en çok sözü geçen' rating kuruluşları listesinde yer almıştır38. Derecelendirme firmaları özel sektör, kamu hizmet kurumları ve yerel yönetimler (belediyeler) tarafından ihraç edilen menkul kıymetlerin büyük bir 38 Kredi Derecelendirme Kuruluşlarının Tarihi Gelişimi, Milliyet Blog, http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=68805, Erişim Tarihi: 09.08.2008 29 bölümünün riskini değerlendirmekte ve bu değerlendirmelerin sonuçlarını kamuya açıklamaktadır. Temel rating firmalarının büyük bir kısmı bağımsız olarak çalışırken, bir kısmı da finans dışı kuruluşlar tarafından işletilmektedir. İki tanesinin sahibi ise finans kuruluşlarıdır. Moody’s şirketi ticari krediler ratingini elinde tutan Dun & Bradstreet şirketinin iştiraki iken, Standart & Poor’s şirketi de geniş bir bilgi ağına sahip durumda olan McGraw Hill Yayıncılık şirketinin iştiraki olarak derecelendirme faaliyetlerini sürdürmektedir. Bu iki derecelendirme firması, gerek derecelendirdikleri menkul kıymet sayısı ve çeşidi, gerekse pazardaki güçleri açısından dünyadaki en önemli iki derecelendirme firması olarak nitelendirilmektedir39. Kanada’da “Kanada Tahvil Değerleme Servisi” yoluyla tahvil değerleme işlemleri yapılmaktadır. Amerika’da olduğu kadar yaygınlık kazanmamış olmakla beraber, Japonya’da da tahvillerde değerleme işlemlerinden sözedilebilir40. Zamanla değişen koşullar ve ihtiyaçlar karşısında derecelendirme şirketleri incelemelerinin derinliğini ve sıklığını artırmışlardır. Dört öncü Amerikan kredi değerlendirme firması, Amerikan şirketlerinin çıkardıkları uzun vadeli tahvilleri değerlendirmekle kalmayarak, aynı zamanda yerel yönetimlerce çıkarılan tahvilleri, varlığa dayalı menkul kıymet, imtiyazlı hisse senedi, finansman senetleri ve mevduat sertifikaları gibi diğer borçlanma araçları ile bankaların, yabancı şirketlerin ve hükümetlerin büyük miktardaki borç ihraçlarının da derecelendirilmesini yapmaya başlamışlardır. Son zamanlarda rastlanılan bir olgu da derecelendirmenin ülke riski dahil olmak üzere diğer bir takım riskleri de kapsadığıdır. Ayrıca türev enstrüman şirketlerinin riskleri, sigorta şirketlerinin yükümlülüklerini yerine getirme kabiliyetleri, konut şirketlerinin performans riski de rating şirketlerinin ilgi alanına aldıkları diğer konulardandır. 39 40 BABUŞCU, 1997, a.g.t., s: 14-17. MUMCU, a.g.t. s:10. 30 Yurt dışı ülkelerden gelen talepler karşısında derecelendirme firmaları yurtdışındaki ülkelerde de büro açmak durumunda kalmışlardır. Geçen 10 yıl içerisinde Moody’s şirketi Tokyo, Londra, Frankfurt gibi finans piyasalarının merkezi durumunda olan ülkelerin yanısıra Paris, Sidney ve Madrid’de de bürolar aracılığı ile derecelendirme çalışmalarına devam etmektedir. Firma, Amerika dışında faaliyet gösteren 1200 tahvil ihraçcısını derecelendirmektedir. Standart & Poor's firması da Tokyo, Londra, Frankfurt, Paris, Melborn, Toronto, Stokholm ve Meksika’da kurduğu bürolar aracılığıyla derecelendirme çalışmalarına devam etmektedir. Derecelendirme firmalarının ilk kuruluşu ve gelişimi ABD'de olmakla birlikte, finansal piyasalarda ortaya çıkan gelişmeler doğrultusunda özellikle 1970 sonrasında diğer ülkelerde de derecelendirme firmalarının kurulmasına hız verildiği dikkati çeken bir olgudur. Ancak yaşanan gelişmeler Amerikan kökenli derecelendirme şirketlerinin daha bağımsız derecelendirme yapmaları ve 1900’lü yılların başından itibaren faaliyet göstermeleri sonucunda elde ettikleri tecrübenin de etkisiyle diğer ülkelerde kurulan şirketlere kıyasla daha fazla rekabet üstünlüğüne sahip olduğunu göstermektedir. Ayrıca bu firmalar uluslararası piyasalara fazla açılmamışlar ve ulusal piyasalardaki şirketlerin ihraç ettikleri menkul kıymetlerin derecelendirilmesine yönelmişlerdir41. Dış talebin artması, Amerikan rating şirketlerinin; çarpıcı bir biçimde denizaşırı ülkelerde kurulup yayılmasında tesirli olmuştur. 90'lı yılların ortalarında, Moody’s, Tokyo, Londra, Paris, Sydney, Frankfurt ve Madrid’te ofisler açmıştır. Standard and Poor’s, Tokyo, Londra, Paris, Melbourne, Toronto, Frankfurt, Stockholm ve Mexico City’de ofisler kurmuş; bunun yanısıra İsveç, Avustralya, İspanya ve Meksika’daki bölgesel rating şirketlerini kendi bünyesine katmış veya onlarla yakın ilişkiler kurmuştur. Chicago, New York ve Londra’da ofisleri bulunan Duff and Phelps (DCR), 1991’den bu yana ABD dışında stratejik önemi haiz yerel piyasalarda, anlaşmalar ile bağlı ortaklık girişimlerine başlamıştır. DCR ’nin ilk yerel bağlı 41 BABUŞCU, 1997, a.g.t., s: 14-17. 31 ortaklığı Mayıs 1992’de Meksika’da kurulmuştur. Şu anda ise Peru’dan, Pakistan’a kadar uzanan çok sayıda bağlı ortaklığı bulunmaktadır42. Kredi derecelendirme kuruluşları yatırımcılara herhangi bir şekilde (kredi kullanma, menkul kıymet çıkarma vb.) bir borç alanın geri ödeme konusundaki gücü, yeteneği ve istekliliği ile ilgili olarak bağımsız ve geleceğe bakış açısıyla bir görüş sağlar43. Bununla birlikte rating firmaları rating işlemlerinde benzer derecelendirme yöntem ve yaklaşımlarını kullanırken bazen aynı borç aracı için farklı ratingler verebilmektedir. Bu önemli bir konudur ve iki soruyu ortaya çıkarmaktadır: - İlki ratingde subjektifliğin boyutu nedir ve rating kararındaki rolü nedir? - İkincisi rating kuruluşları ne kadar bağımsızdır? 44 ABD’deki kuruluşlarla birlikte Mart 2008 tarihi itibarı ile Dünya’da 64 adet kredi derecelendirme kuruluşu bulunmaktadır45. 1.6.1. Standard&Poor’s Dünya’da ulusal, bölgesel ve global düzeyde pekçok derecelendirme kuruluşu bulunmaktadır46. Standard & Poor’s bu alanda lider kuruluşlardan biridir. Standard & Poor’s kredi derecelendirme, yatırım araştırması, risk değerleme, göstergeler konularında finansal karar alıcılara güvenilir hizmet sunma amacı taşımaktadır. Standard & Poor’s kredi ratingi bilgileri sağlamanın yanında ayrıca: 42 Kredi Derecelendirme Kuruluşlarının Tarihi Gelişimi, Milliyet Blog, http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=68805, Erişim Tarihi: 09.03.2009 43 World Bank, Financial Sector Assessment, International Monetary Fund, 2005,Yayıncı World Bank, s: 264. 44 45 46 Michel CROUHY, Dan GALAI, Robert MARK, Risk Management, Yayıncı McGraw-Hill, 2001a, s: 269. YAZICI, a.g.m., s:7. YAZICI, a.g.m., s:6. 32 • Geniş bir finansal veri ve bilgi sağlayıcısıdır. • Hisse senedi araştırması alanında geniş bir kaynağı vardır. • Yatırım fonu araştırma ve analizleri yapar. Standard & Poor’s giderek kompleks hale gelen enstrüman bazında analizlerin, verilerin, kritik bilgilerin önem kazandığı global finansal piyasalarda entegre hizmetler sunmaktadır. 1,5 trilyon $’ın üzerinde bir yatırım aktifi doğrudan S&P indekslerine bağlıdır. Ayrıca 5 trilyon $’dan fazla bir aktif için de S&P göstergeleri benchmark alınmaktadır. Sadece 2006’da Standard & Poor's Ratings Services tarafından yeni ve revize edilmiş ratinglerin sayısı 495.000’dir. Standard & Poor'un 21 ülkede faaliyet gösteren yaklaşık 8.500 çalışanı bulunmaktadır47. 1.6.2. Moody’s Moody’s Investor Services hem derecelendirdiği menkul kıymet sayısı ve çeşidi, hem de pazardaki gücü açısından dünyadaki en önemli derecelendirme firmalarından biridir48. Moody’s yaptığı çalışmalarla istkrarlı, şeffaf ve entegre finansal piyasaları korumak için katkı sağlamayı amaçlamaktadır. Temelde rating işinin yanı sıra firma veri ve analitik araçlar sağlayarak kredi riskinin değerlendirmesini sağlamakta ve bunları müşterilerinin kullanabilmesi amacıyla yayınlamaktadır. Moody's’in rating ve analiz çalışmaları 100 ülke, 12.000 kuruluş, 29.000 kamu kuruluşu ve 96.000 yapılandırılmış finansal yükümlülüğü kapsamaktadır. 47 48 owerwiew, http//standardandpoors.com, Erişim Tarihi: 22.12.2007. MUMCU, a.g.t., s:9 33 Kredi ratingleri ve araştırmalar yatırımcıların kredi riskini analiz etmelerini sağlamaktadır. Bu çalışmalar piyasaların etkinliğini artırırken derivatif piyasalar gibi risk azaltıcı piyasaların gelişmesine de katkı yapmaktadır. Moody's dünyanın belli başlı merkezlerinde ve yaklaşık 3.000 çalışanı ile faaliyet göstemektedir.49 1.6.3. Fitch Ratings Fitch Ratings dünyanın önde gelen rating kuruluşlarından biridir. Organik büyümesi yanında Fitch Ratings son on yıllık dönemde piyasa varlığı anlamında da hızla büyümüştür. Fitch Ratings’in iki merkezi New York ve Londra’dadır. 49 merkezde işlem ofisi bulunmaktadır ve 90’dan fazla ülke kapsanmaktadır. Fitch Ratings merkezi Paris’te bulunan uluslararası iş destekleme grubu olan Fimalac S.A.,’nın çoğunluk hissesine sahip olduğu bir firmadır. Fitch Ratings kredi piyasalarına bağımsız rating çalışmaları, kredi görüşleri, araştırma ve veri sağlamaktadır. Ekim 2006 tarihinde, Fitch Derivative Fitch şirketini kurmuş olup, bu şirket kredi türev piyasalarına hizmet sunmaktadır. Diğer bir yan kuruluş ise Fitch Training olup, eğitim hizmetleri vermektedir. Fitch’in 1990 - 2005 yılları arasındaki vermiş olduğu dereceler ve batma oranları şu şekildedir: 49 about the company, ‘http://moody’s.com., Erişim Tarihi: 22.12.2007. 34 Tablo 3: Ortalama Yıllık Kurumsal Batma Oranları: 1990-2005 Rating Kategori ‘AAA’ ‘AA’ ‘A’ ‘BBB’ ‘BB’ ‘B’ ‘CCC’ to ‘C’ Investment Grade High Yield Tüm Firmalar % 0.00 0.00 0.04 0.28 1.39 1.63 23.87 0.11 3.27 0.65 Fitch Ratings Şirketinin dünyadaki ofisleri aşağıda yer almaktadır: Kuzey Amerika: New York, Austin, Şikago, McLean, Mexico City, Monterrey, San Fransisco, Tapma, Toronto. Merkez / Güney Amerika: Bogota, Buenos Aires, Karacas, La Paz, Lima, Montevideo, Quito, Rio de Janeiro, San José, San Salvador, Santiago, Sao Paulo. Avrupa: Londra, Barselona, Frankfurt, İstanbul, Milan, Moskova, Paris, Varşova. Orta Doğu / Afrika: Dubai, Johannesburg, Tunus. Asya/Pasifik: Singapur, Bangkok, Beijing, Chennai, Kolombo, Hong Kong, Jakarta, Koklata, Mumbai, Yeni Delhi, Seoul, Taipei, Tokyo. Avusturalya: Brisbane, Sidney. 50 1.6.4. Duff&Phelps Bu günkü tanıma en uygun şekilde ilk faaliyete geçen firma Duff & Phelps’dir51. Duff & Phelps Corporation finansal danışmanlık, yatırım 50 owerwiew, http//fitchrating.com., Erişim Tarihi: 22.12.2007. 35 bankacılığı, değerleme, yeniden yapılanma gibi alanlarda faaliyet gösteren bir şirkettir. Hizmetleri ağırlıklı olarak finansal rapor değerlemesi, vergi hizmetleri, sabit aktif hizmetleri, birleşme ve devralmalar, yeniden yapılanma danışmanlığı, yasal danışmanlıktır. Firmanın 1.200’den fazla çalışanı bulunmaktadır. Şirket sektörler itibarıyle uzmanlaşmaya önem vermekte olup, özellikle otomotiv, enerji, finansal hizmetler, sağlık, medya, telekomünikasyon, teknoloji gibi alanlarda ağırlıklı çalışmaktadır. Duff & Phelps dünya çapında hizmet sunmaktadır. Özellikle Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya’da merkezleri bulunmaktadır. Firma: Amsterdam, Atlanta, Austin, Boston, Chicago, Dallas, Denver, Detroit, Houston, London, Los Angeles, Morristown, Munich, New York, Paris, Philadelphia, San Francisco, Seattle, Silicon Valley, Tokyo ve Zurich olmak üzere halen dünyada 21 ayrı yerde bulunan ofisleri ile hizmet vermektedir52. 1.6.5. Türkiye’deki Derecelendirme Firmaları Ülkemizde kurulmuş ve halen faaliyette olan biri yabancı olmak üzere toplam 4 adet kredi derecelendirmesi yapan derecelendirme firması bulunmaktadır. 51 Ömer Veysel ÇALIŞKAN, “Kredi Derecelendirme Kuruluşları ve Risk Değerlendirme Kriterleri”,http://web.sakarya.edu.tr/~adurmus/kredi_derecelendirme/4104 uygulamali %20calisma.pdf., s:7, Erişim Tarihi: 25.04.2008. 52 http://www.duffandphelps.com/, Erişim Tarihi: 25.05.2008. 36 Tablo 4: Türkiye’deki Derecelendirme Firmaları Türkiye'de Kurulan ve SPK Tarafından Yetkilendirilen Derecelendirme Kuruluşları Türkiye'de Derecelendirme Faaliyetinde Bulunması Kurulca Kabul Edilen Uluslararası Derecelendirme Kuruluşları 1- Fitch Ratings Finansal Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. 2- JCR Avrasya Derecelendirme A.Ş. (http://www.jcravrasyarating.com/) Kredi Derecelendirmesi 3- TCR Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme A.Ş. (http://www.turkkredirating.com/) 4- Saha Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. (http://www.saharating.com/) Kurumsal Yönetim İlkelerine Uyum Derecelendirmesi 1- Standards and Poor's Corp. (http://www.standardandpoors. com/) 2- Moody's Investor Service Inc. (http://www.moodys.com/) 3- Fitch Ratings Ltd. (http://www.fitchratings.com/) 1- TCR Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme A.Ş. (http://www.turkkredirating.com/) 2- Saha Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. (http://www.saharating.com/) 1- RiskMetrics Group Inc. (http://www.riskmetrics.com/) Kaynak: SPK Ülkemizde derecelendirmesi kurulmuş yapan olan ulusal derecelendirme firmalara ilişkin firmalarından, bilgiler kredi aşağıda yer almaktadır: 1.6.5.1. Fitch Ratings Finansal Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Fitch Ratings AŞ, Türkiye ofisi kurulduğu 1999 yılından beri Türkiye’de rating hizmeti vermektedir. Türkiye’de ofisi olan tek uluslararası rating kuruluşudur. Kasım 2007 tarihi itibari ile Türkiye’de 21 banka, 3 katılım 37 bankası, 2 sigorta şirketi, 4 faktoring şirketi, 3 finansal kiralama şirketi, 2 portföy yönetim şirketi, 1 gayrimenkul yatırım ortaklığı, 3 belediye ve 24 kurumsal firmaya kredi notu vermektedir. Fitch ayrıca, Çalık Holding, Petrol Ofisi, Vestel Elektronik, Yaşar Holding ve Global Yatırım Holding tarafından çıkarılan, Türkiye’de başka örneği olmayan kurumsal bonoların ratinglerini yapmıştır. Fitch Ratings A.Ş. Türkiye ofisi, Azerbaycan, Romanya ve Özbekistan’daki rating hizmeti ilişkilerini de yürütmektedir.53 1.6.5.2. JCR Eurasia Rating Kısa adı JCR Eurasia Rating olan JCR Avrasya Derecelendirme Anonim Şirketi Türkiye'de yerel sermayeyle kurulan ve yaşayan ilk lisanslı kredi derecelendirme kuruluşudur. JCR Eurasia Rating'in derecelendirme süreci; ülke ratingi, bankalar, finans kurumları, sigorta şirketleri, kamu kurumları, kurumsal sınai ve ticari şirketleri, KOBİ’ler, yerel idareler, tahvil ve yapılandırılmış finansman alanındaki ihraçlar ve projeler alanlarında geçerli olacak potansiyel rating gruplarını ve kurumsal yönetim hizmetlerini kapsamaktadır. Şirket; - 30 Kasım 2006 tarihinde Kredi Lisansı için SPK’ya, 19 Aralık 2006 tarihinde ECAI lisansı için de BDDK’ya müracaat etmiş, - 22 Şubat 2007 tarihinde Ticaret Sicilinden tescil edilerek Avrasya Derecelendirme A.Ş. olarak faaliyetlerine başlamış, - 15 Haziran 2007 tarihinde SPK’dan Kredi Derecelendirme Lisansı’nı almış, - 5 Kasım 2007 tarihinde Japan Credit Rating Agency, Ltd. (JCR) ile ortaklık sözleşmesi imzalamış, 53 http://www.fitchratings.com.tr/kurumsal.asp, Erişim Tarihi: 30.01.2008. 38 - 12 Kasım 2007 tarihinde JCR ile ortaklık yapısı tescil edilerek şirketin Avrasya Derecelendirme A.Ş. olan ismi JCR Avrasya Derecelendirme A.Ş. olarak değiştirmiştir. 54 1.6.5.3. TCR Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme A.Ş. Kısa adı Türk KrediRating olan TCR Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme A.Ş. Türk sermayesi ile kurulan ve BDDK ile Sermaye Piyasası Kurulu’ndan kredi derecelendirme lisansı almış bir firmadır. TCR kısaltması ile ifade edilen şirket Türk-KrediRating yatırım bilgisi ve kredi derecelendirme hizmetleri sağlamaktadır55. 1.6.5.4. SAHA Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme A.Ş. Şirket Aralık 2005 tarihinde kurulmuştur. Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) 17.11.2006 tarihli kararıyla Kurumsal Yönetim İlkelerine Uyum Derecelendirmesi alanında; 11.09.2007 tarihli kararıyla da Kredi Derecelendirmesi alanında yetkilendirilmiştir56. 1.7. FIRMALARIN DERECELENDIRME TANIMLARI John Moody tarafından 1909 yılında yazılmış bulunan "Demiryolları Yatırımlarının Analizleri" adlı eserde kullanılan semboller daha sonra kredi değerlemesinde kullanılan uluslararası semboller için temel teşkil etmiştir. Derecelendirme kuruluşları farklı türlerde derecelendirme yapmaktadır. Bunlar; borçlu ve borç derecelendirmesi, yerel para ve döviz cinsinden, uzun ve kısa dönem değerlendirmesidir. 54 Şirket hakkında, http://www.jcravrasyarating.com, Erişim Tarihi: 22.12.2007. http://turkkredirating.com, Erişim Tarihi: 25.12.2007. 56 Hakkımızda, http://www.saharating.com/, Erişim Tarihi: 25.12.2007. 55 39 Derecelendirme kuruluşlarının notları “yatırıma uygun” ve “spekülatif” olmak üzere iki ana bölümden oluşmaktadır. Bu kuruluşlar bir seneden daha uzun süreyi “uzun vade” daha kısa süreyi “kısa vade” olarak kabul etmektedirler57. Dereceler borçlunun menkul kıymet ihracından doğan anapara ve faiz ödemelerini, ödünç sözleşmesinde yer alan hükümlere uygun olarak, zamanında ve tam olarak yapabilme olasılığının, diğer bir anlatımla, ödenmeme riskinin (default risk) göstergesi olarak tasarlanır. Menkul kıymetin göreli yatırım kalitesi hakkında güvenilir ve bağımsız bir yargıyı ifade eden derece kategorisi, gerek yatırımcı ve gerekse ihraçcı için sonuçları açısından önemli bir bilgi kaynağı olmaktadır. Derecelendirme şirketleri, menkul kıymetlerle ilgili olarak yaptıkları derecelendirmede belirli kategoriler (gruplar) kullanmakta ve bu kategorileri harf, sayı ya da bunların karışımından oluşan ve kullanıcılar tarafından kolaylıkla anlaşılabilir sembollerle göstermektedir. Ödenmeme riski düşük, yatırım kalitesi yüksek menkul kıymetler yatırım kategorileri olarak üst derecelerde, göreli olarak daha riskli yapıları nedeniyle spekülatif özellikler taşıyan menkul kıymetler ise risk kategorileri olarak nitelendirilen alt gruplarda yer almaktadır. Derecelendirme firmaları, derecelendirme kategorilerinde genellikle 2 ana yöntemi izlemektedirler. Bunlardan birisi tipik harf sınıflandırması (en iyi kalite için AAA veya Aaa) iken, diğeri basit numaralandırma (1 ila 10 arasında) olmaktadır. Sınıflandırmalarda verilmekte olan semboller kullanılmaktadır58. 57 Birgül ONUR, “Derecelendirme Kuruluşları ve Etkileri”, Bankacılar Dergisi, Sayı:21, 1997,s. 65. Jan Pieter KRAHNEN, Martin WEBER, “Generally Accepted Rating Principles: A Primer”, Journal of Banking and Finance, 25 (2001) 3-23, s:5. 58 40 1.7.1. Standard and Poor’s Derecelendirme Tanımları Standard and Poor’s tarafından kullanılan tahvil derece kategorileri aşağıdaki tablolarda yer almaktadır59. Tablo 5: Standard And Poor’s Uzun Vadeli Borç Derece Tanımları AAA (Son Derece Sağlam Kapasite) AAA olarak derecelendirilen borçlar, S&P tarafından en yüksek derecelendirilen borçlardır. Anapara ve faiz ödeme kapasiteleri son derece sağlamdır. AA (Çok Sağlam Kapasite) Anapara ve faiz ödeme kapasiteleri çok sağlam olan borçlardır ve en yüksek derecedeki borçlardan çok küçük bir farklılık taşırlar. A (Sağlam Kapasite) Anapara ve faiz ödeme kapasiteleri sağlam olan borçlardır. Üst derece kategorilere orana ekonomik ve olağan koşullardaki değişmelerin ters etkilerine karşı daha hassastır ve etkilenme olasılığı daha yüksektir. BBB (Yeterli Kapasite) Anapara ve faiz ödeme kapasitesinin uygun ve yeterli olduğunu gösterir. Ancak, normal koşullarda uygun koruyucu parametreler göstermelerine karşın, bu kategorideki borçların, süregelen koşullardaki ve ekonomik koşullardaki değişimlere bağlı olarak anapara ve faiz ödeme kapasitelerinin zayıflama olasılığı yüksekir. BB, B, CCC, CC Bu kategoride değerlendirilen borçlar, yükümlülüğün vadesine bağlı olarak, anapara ve faiz ödemeleri açısından spekülatif nitelikler taşırlar. BB en düşük derecede spekülatif nitelik taşırken, CC en yüksek derecede spekülatif unsurları içerir. Koruyucu karakteristikler ve bazı kaliteli nitelikler taşımalarına rağmen, ters koşularla karşı riskli nitelikleri daha ağır basmaktadır. C Bu kategori borçlunun gelir elde ettiğinde faiz ödemesinde bulunduğu, hisse senedi, tahvil arası nitelik taşıyan gelir tahvilleri (income bonds) için kullanılmaktadır. D Ödenmeme (default) durumunu belirtmektedir. Anapara ve/veya faiz ödemeleri son derece risklidir. 59 Özer ÖZDİNÇ, Derecelendirme Sürecinde Ekonometrik Bir Değerlendirme, SPK Yayın No: 130, 1999, s: 7-10. 41 r: Bu sembol kredi riski dışında belirgin riskleri taşıyan araçlara eklenir. Bu araçların dönemleri boyunca oluşabilecek beklenen geri dönüşlerdeki volatiliteye dikkat çeker. Örneğin sermayeye endekslenmiş yükümlülükler, ödeme öncesi risklerle ilgili yükümlülükler, beklenmeyen riskli şartlar taşıyan leveraged inverse floaters tipi yükümlülükler. Artı (+) veya Eksi (-): AA dan CCC’ ye kadar olan rating dereceleri önemli rating kategorileri içinde göreli hareketleri göstermek, artı yada eksi işaretlerle nitelendirilebilir. Menkul kıymet ihraç eden tarafın gerçek boçlanma ratingi AAA ise onun alt (yan) ya da küçük borçları AAA yada AA+ olarak rate edilir. Gerçek borçlanma ratingi AAA’dan küçük fakat BB+’den büyükse onun alt borçlarının değeri onun asıl borçlanma ratinginden bir küçüğü olarak belirlenir. Örneğin gerçek borç ratingi A ise alt borçlanma ratingi A- olacaktır. Gerçek borçlanma ratingleri BB+ ve daha düşük olanların alt borçlanma ratingleri ise gerçek borçlanma ratinglerinin iki aşağısı olarak belirlenecek demektir60. 1.7.2. Moody’s Derecelendirme Tanımları Moody’s derecelendirme firmasının uzun dönem ve kısa dönem yükümlülüklerini yerine getirme kategorileri için belirlediği derece tanımları aşağıdaki tabloda yer almaktadır: 60 Owerwiew, http://standardandpoors.com., Erişim Tarihi: 24.12.2007. 42 Tablo 6: Moody's Derecelendirme Tanımları Spekülatif Derece Yatirim Yapilabilir Kategori Uzun Dönem Aaa Aa1 Aa2 Aa3 A1 A2 A3 Baa1 Baa2 Baa3 Kisa Dönem Prime- Prime-2 Prime-3 Ba1 Ba2 Ba3 B1 B2 B3 Not Prime Caa1 Caa2 Caa3 C Kaynak: ‘Erişim’, http//www.moodyskorea.com,ratingdefinitions, 22.12.2007 Aaa: Aaa ratingli yükümlülükler minimum kredi riski taşıyan en yüksek kalite kararını ifade eder. Aa: Aa ratingli yükümlülükler çok düşük kredi riski ve yüksek kaliteyi ifade eder. A: A ratingli yükümlülükler düşük kredi riski ve ortanın üstünde kaliteyi ifade eder. Baa: Baa ratingli yükümlülükler makul kredi riskini ifade eder. Bunlar belirli spekülatif özellikleri olabilen orta dereceli olarak değerlendirirlir. Ba: Ba ratingli yükümlülükler spekülatif nitelikleri olan ve belirli kredi riskleri bulunan yükümlülükleri ifade eder. 43 B: B ratingli yükümlülükler spekülatif ve yüksek kredi riskine konu olan yükümlülükleri ifade eder. Caa: Caa ratingli yükümlülükler zayıf itibarlı ve çok yüksek kredi riskine konu olan yükümlülükleri ifade eder. Ca: Ca ratingli yükümlülükler daha spekülatif ve anapara ile faiz geri dönme ihtimali batağa yakın olan yükümlülükleri ifade eder C: C ratingli yükümlülükler en düşük ratinge sahiptir ve geri dönme ihtimali çok düşük olan batma noktasındaki yükümlülükleri ifade eder61. Orta Vadeli Ratingleri: Moody’s orta vadeli olarak çıkarılmış borçlanma araçlarına ( medium-term note (MTN) ) uzun vadeli ratingler verir. MTN programı altında çıkarılmış bu menkul kıymetler aşağıdaki koşulları taşımamak koşuluyla bu programdaki diğer tüm menkul kıymetler gibi ratinge tabi tutulur. • Herhangi bir üçüncü tarafın kredi performansı ile bağlantılı olan kıymetler. • Negatif anapara veya negatif kupona izin veren kıymetler. • Yatırımcılara herhangi bir ek ödeme yükümlülüğü getirebilen bir karşılığı kapsayan kıymetler. • Alt (Yan) bir hak talebi karşılığını kapsayan kıymetler. Bu özelliklerden herhangi birini taşıyan kıymetlerin notu farklı olabilecektir62. Kısa Dönem Ratingleri: Moody’s’in kısa dönem ratingleri menkul kıymet çıkarıcısının kısa dönemde yükümlülüklerini yerine getirebilme yeteneğine ilişkin görüşleri içerir. Ratingler borçlanıcının kısa dönem programlarına ya da tek başına kısa dönemli borçlanma ihracına verilebilir. Bu tür yükümlülüklerin genelde orijinal vadesi üç ayı geçmez. 61 62 Rating definitions, http://www.moodyskorea.com., Erişim Tarihi: 22.12.2007. Rating definitions, http://www.moodyskorea.com., Erişim Tarihi: 22.12.2007. 44 Moody’s borçlanıcının göreli geri ödeme yeteneğine yönelik aşağıdaki tanımlamaları yaparlar: P-1: Kısa vadeli yükümlülükleri en üst düzeyde geri ödeme yeteneğini gösterir. P-2: Kısa vadeli yükümlülükleri güçlü düzeyde geri ödeme yeteneğini gösterir. P-3: Kısa vadeli yükümlülükleri kabul edilebilir düzeyde geri ödeme yeteneğini gösterir. NP: Herhangi bir P düzeyine girilemediğini gösterir63. 1.7.3. Fitch Rating Derecelendirme Tanımları Fitch derecelendirme firmasının uzun dönem ve kısa dönem yükümlülüklerini yerine getirme kategorileri için belirlediği derece tanımları şöyledir: 1.7.3.1. Uluslararası Uzun Vadeli Kredi Ratingleri (LTCR) Verilmiş olan LTCR rate edilenlerin ödeyememe durumunun olasılığının ölçüsünün bir göstergesi olarak kullanılır ve Issuer Default Rating (IDR) olarak tanımlanır. Bunun temel istisnasını ihraçcılar ile onların yükümlülüklerinin analitik ayrımının yapılamadığı ve sadece zamana konsantre olunan kamu finansmanı nitelikli durumlar oluşturur. Menkul kıymetlere rating uygulandığında LTCR IDR’den geri ödeme beklentilerindeki göreli farklılıklara göre daha düşük ya da yüksek olabilir. Yabancı ya da yerel paralara yönelik rating skalaları aşağıdadır: 63 www.moodys.com, Erişim Tarihi: 26.12.2007. 45 Yatırım Düzeyi AAA: En yüksek kredi kalitesini tanımlar. Kredi riskinin en düşük düzeyini gösterir. Bu not finansal yükümlülüklerin ödenmesinde en güçlü kapasite bulunması durumlarında atanır. Bu kapasite sezilebilen olaylardan etkilenme olasılığının pek mümkün olmadığını gösterir. AA: Çok yüksek kredi kalitesidir. Kredi riskinin çok düşük düzeyini gösterir. Bu mali yükümlülüklerin ödenmesinde çok güçlü kapasiteyi gösterir. Bu kapasite sezilebilir olaylar karşısında kolay zedelenme olmayacak anlamındadır. A: Yüksek kredi kalitesidir. Kredi riskinin düşük düzeyini gösterir. Bu kapasite mali yükümlülüklerin ödenmesinde belirgin güçlülük demektir. Bu kapasite, şartlardaki ve ekonomik koşullardaki değişimlerde daha yüksek ratinglere göre daha fazla etkilenebileceği demektir. BBB: İyi kredi kalitesidir. Kredi riskinin mevcut durumda düşük kredi riski beklentilerini yansıtır. Mali yükümlülüklerin ödenmesi kapasitesi yeterli görünmekle birlikte şartlarda değişiklik olması durumunda etkilenme olasılığı muhtemeldir. Bu en düşük yatırım düzeyi kategorisidir. Spekülatif notlar BB: Spekülatif kategoridir. Bu derece özellikle ekonomik değişimlerin olduğu zamanlarda her ne kadar mali ve iş alternatifleri mali yükümlülüklerin yerine getirilmesini sağlayabilirse de, kredi riskinde muhtemel gelişmeler olabileceğini göstermektedir. Bu kategorideki menkul kıymet ratingi yatırım düzeyi değildir. B: Daha yüksek spekülatif. * Menkul kıymet çıkaranlar ve yükümlülükleri yerine getirmek açısından sınırlı bir marjla ve güvenle belirgin bir kredi riskinin varlığını gösterir. Mali yükümlülükler cari olarak karşılanabilir, ancak ileri dönemlerdeki ödemelerde lehte iş ve ekonomik çevre olmalıdır. 46 * Birbirinden ayrı yükümlülükler için yüksek teminatlar gösterilebilir. Bu yükümlülükler bir RR1(çok çok iyi) güvence ratingini gösterir. CCC: * Menkul kıymet çıkaranlar ve yükümlülükleri yerine getirmek açısından batma olabilir. Lehte koşullarda yükümlülüklerin karşılanması düşük ihtimalle olabilir. * Birbirinden ayrı yükümlülükler için çok yüksek güvenceler gösterilebilir. Bu yükümlülükler bir RR1(çok çok iyi) güvence ratingini gösterir. RR2(çok iyi), RR3(iyi), RR4(orta) güvence ratingini gösterir. CC: * Menkul kıymet çıkaranlar ve yükümlülükleri yerine getirmek açısından batma bazı görünümler için muhtemeldir. Birbirinden ayrı yükümlülükler için RR4(orta), RR5(ortalama altı)nı gösterir. C: * Menkul kıymet çıkaranlar ve yükümlülükleri yerine getirmek açısından yakın görünmektedir. * Birbirinden ayrı yükümlülükler için RR6(zayıf)yı gösterir. RD: Bir varlığın vadesi gelmiş ödemesinin yapılmasında başarısızlığı gösterir. Ancak bu bütün mali yükümlülüklerin yerine getirilemeyeceği anlamına gelmez, diğer yükümlülüklerdeki yeterliliği devam etmektedir. D: Her şekilde mali yükümlülüklerin yerine getirilemeyeceğini gösterir. Batma şu şekillerde tanımlanır: * Bir sözleşmeye bağlı mali yükümlülüğün zamanında anapara ve /veya faizinin ödenmesindeki başarısızlık. * Bir yükümlünün iflası vb. diğer tasfiye şekilleri ya da işin durması. 47 * Haciz ya da bir yükümlülüğün zorunlu değişimi64. 1.7.3.2. Uluslararası Uzun Vadeli Kredi Derecelendirmeleri İçin Diğer Notlar Fitch derecelendirme firmasının uluslararası uzun vadeli kredi derecelendirmelerinde yaklaşımını gösteren bazı ek unsurlar da bulunmaktadır. Niteleyicilerin (‘+’ ve ‘-’) bir kredi derecelendirmesine eklenmesinin nedeni ana derecelendirme kategorilerinin birbirlerine yakın konumlarına işaret etmek olabilir. Bu gibi eklemeler, ‘AAA’ Uzun-vadeli kredi derecelendirme kategorisine, ‘CCC’ altındaki kategorilere ya da ‘F1’ dışında kısa-vadeli kredi derecelendirme kategorilerine yapılmaz. (+/- niteleyicileri sadece CCC kategorisine dahil konulara işaret etmek için kullanılırlar, oysa niteleyiciler olmadığı takdirde sadece CCC ile derecelendirileceklerdir.) Kredi Notu Gözlemi: Kredi notlarına, yatırımcıları olası makul kredi notu değişimlerinden ya da böyle bir değişime benzer bir eğilimden haberdar etmek için Kredi Notu Gözlemi’nde yer verilir. Bunlar ‘Pozitif’, potansiyel yükseltmeyi işaret eden, ‘Negatif’, potansiyel bir düşürmeyi işaret eden ya da ‘Gelişen’, kredi notunun yükseltilebileceği, düşürülebileceği ya da olduğu gibi kalabileceğini gösterecek şekilde belirlenmişlerdir. Kredi Notu Gözlemi genel anlamda nispeten kısa dönemli kararlaştırılmıştır. Kredi Notu Görünümü: Görünüm, kredi notunun bir ya da iki yıllık bir dönemde gidebileceği olası yönü gösterir. Görünüm pozitif, durağan ya da negatif olabilir. Kredi Notu Görünümü kredi notunun kaçınılmaz şekilde değişeceğini göstermez. Benzer şekilde, ‘durağan’ görünümdeki kredi notu, şartların böylesi bir hareketin güvencesini vermesi halinde, görünümün pozitif ya da negatif hareketinden önce yükseltilebilir ya da düşürülebilir. Bazen 64 www.moodys.com, Erişim Tarihi: 04.01.2008. 48 Fitch Ratings asıl eğilimi belirleyemeyebilir. Bu gibi durumlarda, Kredi Notu Görünümü ‘gelişmekte’ şeklinde ifade edilebilir. Program kredi derecelendirmeleri (OVN ‘Orta Vade Notu’ raf kayıt sistemindeki devredilenler gibi) sadece programın içeriğindeki standart konularla ilgilidir; bu derecelendirilmelerin programla yapılan tüm konulara uygulandığı varsayılmamalıdır. Özellikle, standart dışı konularda, örneğin üçüncü parti krediyle veya endeks performansıyla bağlantılı konular, bu konuların derecelendirmeleri, uygulanabilir program derecelendirmelerini saptırabilir. Değişken oranlar talep yükümlülükleri ve kısa dönem satış opsiyonu ya da başka benzer özellikler içeren diğer menkuller ikili derecelendirmeye tabi olacaklardır, AAA/F1 gibi. İlk derecelendirme uzun vadeli hedefler ve faiz ödeme yetisini yansıtırken, ikinci derecelendirme istenen özellikleri tam ve zamanında yerine getirip getiremediğini yansıtır. Fitch’in Amerikan kamu finansmanı borçlanma tahvilleri üzerine olan derecelendirmeleri diğer Amerikan kamu finansmanı borçlanma tahvilleriyle ilgili güven kalitesini ölçer. Zarar şeklinde Fitch tarafından derecelendirilmiş çoğu Amerikan kamu finansmanı borçlanma tahvilleri tarihçelerinde Fitch tarafından derecelendirilmiş kıyaslanabilir diğer borçlanma enstrumanına göre belirgin biçimde daha düşüktür ve belirgin biçimde daha düşmeye devam edeceği beklentisi oluşturur. Anapara Erteleme (Interest Only): Anapara ertelemeli vergiler faiz dilimlerine ayrılmışlardır. Bu vergiler tahvil sahibinin ihtiyari ya da gayriihtiyari anaborç geri ödemesine bağlı olarak başlangıçtaki yatırımının bir kısmının ya da tamamının tazminini elde edememesini işaret etmez. Karz İpoteği (Principal Only): Karz İpoteği derecelendirmeleri tahvil sahibinin, vadenin dolduğu tarihten önce ya da tarihte başlangıçtaki anapara yatırımını elde edebileceğine işaret eder. 49 Geri Dönüş Oranı (Rate of Return): Derecelendirmeler, belirli zamanlamalı nakit akışına bakılmaksızın yatırımcının kesin önceden belirlenmiş geri dönüş oranını elde etme olasılığını ayarlamayı tahsis eder. Değerlendirmesiz (NR – No Rating): Fitch Ratings’in şirketi ya da hizmeti değerlendirmediğini gösterir. Geri Çekilmiş (WD – Withdrawn): Fitch tarafından değerlendirmenin geri çekildiği ve artık korunmadığını gösterir65. 1.7.3.3. Ulusal Uzun Vadeli Kredi Değerlendirmesi Ulusal değerlendirme bir ülkedeki en iyi kredi riski değerlendirmesine bağlı olarak kredi kalitesine biçilen değerdir. Bu en iyi risk normal durumlarda, her zaman olmasa da, hükümet tarafından verilen ve güvencesi sağlanan mali taahhütlere addedilir. Ülkeyle ilgili özel bir tanımlayıcı tüm ulusal değerlendirmelerin sonuna eklenecektir. Açıklayıcı olması nedeniyle (xxx) aşağıda kullanılmıştır. AAA(xxx): ‘AAA’ ulusal değerlendirmede o ülkenin ulusal değerlendirme skalasında atanmış en yüksek değeri göstermektedir. Bu değerlendirme aynı ülkedeki tüm hizmetler ve hizmet verenlere bağlı olarak ‘en iyi’ kredi riski olarak atanmıştır ve normal olarak tüm mali taahhütler devlet tarafından verilir ve güvencesi sağlanır. AA(xxx): ‘A’ ulusal değerlendirmesi aynı ülkedeki hizmetler ve hizmet verenlere bağlı olarak güçlü bir kredi riskine işaret eder. Fakat mali durum ve ekonomik koşullardaki değişimler mali taahhütlerin zamanlı geri ödemesi için var olan kapasiteyi daha yüksek dereceli bir kategori tarafından belirtilmiş mali taahhütlerden daha fazla etkilemeye yatkındırlar. BBB(xxx): ‘BBB’ ulusal değerlendirmesi aynı ülkedeki hizmetler ve hizmet verenler için yeterli kredi riskine işaret eder. Fakat mali durum ve 65 http://www.fitchratings.com/corporate/fitchResources.cfm?detail=1, Erişim Tarihi: 17.01.2008. 50 ekonomik koşullardaki değişimler mali taahhütlerin zamanlı geri ödemesi için var olan kapasiteyi daha yüksek dereceli bir kategori tarafından belirtilmiş mali taahhütlerden daha fazla etkilemeye yatkındırlar. BB(xxx): ‘BB’ ulusal değerlendirmesi aynı ülkedeki hizmetler ve hizmet verenler bağlamında oldukça zayıf kredi riskine işaret eder. Ülkenin koşulları içerisinde mali taahhütlerin ödemesi bir derece daha belirsizdir ve zamanlı geri ödeme kalanları için kapasite zaman içerisinde oluşabilecek ters değişimlere karşı daha hassastır. B(xxx): ‘B’ ulusal değerlendirmesi aynı ülkedeki hizmetler ve hizmet verenlere bağlı olarak kredi riski belirgin şekilde zayıf olduğuna işaret eder. Mali taahhütlere halihazırda ulaşılmış fakat güvenlik sınırlı marjda kalmıştır ve devam eden zamanlı ödemeler için kapasite sürekli, avantajlı iş ve ekonomi ortamına bağlıdır. CCC(xxx), CC(xxx), C(xxx): Bu ulusal değerlendirme kategorileri aynı ülkedeki hizmetler ve hizmet verenler açısından kredi riskinin aşırı zayıf olduğuna işaret eder. Mali taahhütlere erişebilmek için kapasite yalnızca sürekli, avantajlı iş ve ekonomi gelişimlerine bağlıdır. DDD(xxx), DD(xxx), D(xxx): Bu ulusal değerlendirme kategorileri halihazırda var olan birimlerin ve mali taahhütlerin olmadığına işaret eder. E(xxx): Bu değerlendirmenin yükümlülüklerine ulaşabilmek için yeterli bilgi mevcut değildir. Bu kategori, değerlendirmenin sürmesi ve korunması için gerekli belgeler hizmet sağlayan tarafından verilmemesine bağlı olarak, bir önceki kategori askıya alınmış şeklindeyken, düşüş olarak kullanılır66. 1.7.4. Türkiye’deki Derecelendirme Firmalarının Tanımları Ülkemizde kurulmuş olan derecelendirme firmalarının açıklanmış olan derece tanımları aşağıda yer almaktadır: 66 Fitch ratings definitions, http://www.firchrating.com, Erişim Tarihi: 22.12.2007. 51 1.7.4.1. JCR Eurasia Rating Firma tarafından verilen kredi notları; borç veren, yatırım yapan tüm taraflar için yapılan yatırımların ve/veya sağlanan borçların geri ödenme olasılığının ifadesi olup, uygulanan kurum ve kuruluşun genel kredi itibarını belirlemektedir. Kredi notları temerrüt olasılıklarının seviyesine göre “yatırım yapılabilir seviye” , “spekülatif” ya da “yatırım yapılamaz not” kategorilerine ayrılmaktadır. Firma tarafından verilen notların anlamları aşağıdadır67: Tablo 7: JCR Aurasia Rating Firmasının Derecelendirme Tanımları BAŞARI ORANLARI % 67 BAŞARISIZILIK ORANLARI % Sembol Alt Üst Alt Üst AAA 90 100 0 10 AA+ 87 90 0 13 AA 84 87 13 16 AA- 80 84 16 20 A+ 77 80 20 23 A 74 77 23 26 A- 70 74 26 30 BBB 69 70 30 31 BBB 68 69 31 32 BBB- 67 68 32 33 BB+ 65 67 33 35 BB 63 65 35 37 BB- 60 63 37 40 B+ 58 60 40 42 B 57 58 42 43 B- 55 57 43 45 CCC 50 55 45 50 CC 45 50 50 55 C 40 45 55 60 DDD 36 40 60 64 DD 35 45 55 65 D 0 40 60 100 Derecelendirme notasyonları, http://www.jcravrasyarating.com, Erişim Tarihi: 22.12.2007. 52 1.7.4.2. Türkrating Derecelendirme ; a) ya borçlunun veya b) belirli bir borçlanma aracının (örneğinin tahvilin) genel olarak ne kadar güvenilir olduğu üzerine verilen bir kanaat notudur. Bu kanaat notu, derecelendirme notu alan kuruluş tarafından Turkrating’e verilen bilgiler ve Turkrating’in çoğunlukla kamuya açık olan genel bilgilerle bağımsız olarak yapmış olduğu araştırmalara dayanır. Derecelendirme notu borçlu kuruluş (veya borç) ile ilgili ne bir bağımsız denetim görüşü ne de yöneticiler, ortaklar veya bu borcun kefili hakkında bir görüştür. Aynı zamanda derecelendirme notu sadece kredi riski ile ilgili olduğu için belirli bir yükümlülüğün elden çıkarılmasını ya da elde tutulmasını ya da bir borç enstrümanına yatırım yapılmasını tavsiye niteliği taşımaz. Borçluyu veya borcu etkileyen koşulların değişmesi veya yeterli bilgi edinilmemesi sonucunda derecelendirme değiştirebilir, geçici olarak askıya alınabilir veya iptal edilebilir. Turkrating tarafından kullanılan ulusal ölçekteki derecelendirme notları, borçluyu ve borcu diğer Türk borçlular ve borçlarla karşılaştırarak analiz eder ve derecelendirir. Bu derecelendirme metodu, global derecelendirme ölçeği kullanan uluslararası derecelendirme notlarından ayrı tutulmalıdır. Global ölçekteki derecelendirme notları ile ulusal ölçekteki derecelendirme notları mukayese edilmemelidir. Turkrating uzun vadeli ve kısa vadeli derecelendirme notları kullanmaktadır. Değerlendirilen mali yükümlülüğün vadesi bir yıldan kısa ise kısa vadeli derecelendirme notları kullanılmakta, vadesi bir yıl veya bir yıldan daha uzun ise uzun vadeli derecelendirme notları kullanılmaktadır. Uzun Vadeli Derecelendirme Notları ve Notların Tanımları: TR AAA: TR AAA olarak derecelendirilen borçlular veya borçlar diğer Türk borçlulara ve borçlara kıyasla en güçlü kredi kalitesini ifade eder. 53 TR AA : TR AA olarak derecelendirilen borçlular veya borçlar diğer Türk borçlulara ve borçlara kıyasla güçlü kredi kalitesini ifade eder. TR A: TR A olarak derecelendirilen borçlular veya borçlar diğer Türk borçlulara ve borçlara kıyasla ortalamanın üzerinde kredi kalitesini ifade eder. TR BBB: TR BBB olarak derecelendirilen borçlular veya borçlar diğer Türk borçlulara ve borçlara kıyasla ortalama kredi kalitesini ifade eder. TR BB: TR BB olarak derecelendirilen borçlular veya borçlar diğer Türk borçlulara ve borçlara kıyasla ortalamanın altında kredi kalitesini ifade eder. TR B: TR B olarak derecelendirilen borçlular veya borçlar diğer Türk borçlulara ve borçlara kıyasla zayıf kredi kalitesi ifade eder. TR CCC: TR CCC olarak derecelendirilen borçlular veya borçlar diğer Türk borçlulara ve borçlara kıyasla son derece zayıf kredi kalitesini ifade eder. TR CC & TR C: TR CC ve TR C olarak derecelendirilen borçlular veya borçlar diğer Türk borçlulara ve borçlara kıyasla son derece zayıf kredi kalitesini ifade eder. TR C notu genellikle bir borçlu mali yükümlülüklerinde temerrüde düşmemiş olmakla birlikte teknik olarak tahsilinde gecikme ihtimali bulunmaktadır. TR AA’dan TR B’ye kadar olan notlar artı (+) ve eski (-) işaretleri ile kendi grupları içinde nispi kredi değerliliklerini göstermek için kullanılabilir. Kısa Vadeli Derecelendirme Notları ve Tanımları: TR A1 : TR A1 olarak derecelendirme borçlular diğer Türk borçlulara kıyasla en güçlü borç ödeme kabiliyetini ifade eder. TR A2 : TR A2 olarak derecelendirilen borçlular diğer Türk borçlulara kıyasla güçlü borç ödeme kabiliyetini ifade eder. 54 TR A3 : TR A3 olarak derecelendirilen borçlular diğer Türk borçlulara kıyasla ortalama borç ödeme kabiliyetini ifade eder. TR B : TR B olarak derecelendirilen borçlular diğer Türk borçlulara kıyasla ortalamanın altında borç ödeme kabiliyetini ifade eder. TR C: TR C olarak derecelendirilen borçlular diğer Türk borçlulara kıyasla ortalamanın çok altında borç ödeme kabiliyetini ifade eder. TR D: TR D olarak derecelendirilen borçlular kısa vadeli yükümlülüklerini yerine getirememişlerdir. Türkrating Firmasının Finansal Skorlar ve Derecelendirilmeleri aşağıdaki tabloda belirlenmiş skor aralığına göre verilmektedir68: Tablo 8: Türkrating Firmasının Derecelendirme Tanımları Derecelendirme TCR_AAA TCR_AA+ TCR_AA TCR_AATCR_A+ TCR_A TCR_ATCR_BBB+ TCR_BBB TCR_BBBTCR_BB+ TCR_BB TCR_BBTCR_B+ TCR_B TCR_BTCR_CCC+ TCR_CCC TCR_CCCTCR_CC TCR_C TCR_D 68 Mali Skor min maks 79.25 100 77.09 79.25 75.01 77.09 71.56 75.01 68.26 71.56 65.89 68.26 63.93 65.89 59.73 63.93 57.34 59.73 54.70 57.34 50.00 54.70 47.74 50.00 44.88 47.74 41.48 44.88 38.84 41.48 35.80 38.84 31.16 35.80 27.13 31.16 23.47 27.13 18.95 23.47 0.00 18.95 - Kredi Derecelendirme Sistemi, http://www.turkrating.com., Erişim Tarihi: 22.12.2007. 55 Türk-Kredi Rating 4-6 haftalık bir inceleme ve analiz süresinden sonra derecelendirilen şirkete yukarıda yer alan aralıklardaki notlardan birini tanımlamaktadır. 1.7.4.3. Saha Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Uzun vadeli kredi derecelendirme notları en yüksek kaliteyi gösteren AAA’dan başlayıp en düşük (temerrüt) kalite olan D’ye kadar verilmektedir. AA ve CCC kategorileri arasında nispi ayrımı daha ayrıntılı yapabilmek için artı (+) ve eksi (-) işaretleri kullanılır. AAA, AA, A ve BBB kategorisinde derecelendirilen kurum ve menkul kıymetler, piyasa tarafından “yatırım yapılabilir” olarak değerlendirilmelidir. Tablo 9: Saha Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş.’nin Yatırım Yapılabilir Dereceleri-1 AAA AA+ AA AAA+ A A- BBB+ BBB BBB- En yüksek kredi kalitesi. Finansal yükümlülüklerini yerine getirme kabiliyeti son derece yüksek. Menkul kıymet ise, risksiz hükümet tahvilinden biraz daha fazla riske sahip. Kredi kalitesi çok yüksek. Finansal yükümlülüklerini yerine getirme kabiliyeti çok yüksek. İşletmedeki ani değişiklikler, ekonomik ve finansal koşullar yatırım riskini önemli sayılmayacak bir miktarda arttırabilir. Finansal yükümlülüklerini yerine getirme kabiliyeti yüksek ancak olumsuz ekonomik koşul ve değişimlerden etkilenebilir. Finansal yükümlülüklerini yerine getirme kabiliyeti yeterli ancak olumsuz ekonomik koşul ve değişimlerden etkilenme riski daha fazla. Menkul kıymet ise, uygun koruma parametrelerine sahip ama ihraçcının olumsuz ekonomik koşul ve değişimler dolayısıyla yükümlülüğünü yerine getirme kapasitesi zayıflayabilir. 56 BB, B, CCC, CC ve C kategorisinde derecelendirilen kurum ve menkul kıymetler, piyasa tarafından “spekülatif” olarak değerlendirilmelidir. Tablo 10: Saha Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş.’nin Yatırım Yapılabilir Dereceleri-2 Asgari seviyede spekülatif özelliklere sahip. Kısa vadede tehlikede değil ama BB+ BB BB- olumsuz finansal ve ekonomik koşulların yarattığı belirsizliklerle yüz yüze. Menkul kıymet ise, yatırım yapılabilir seviyenin altında ama zamanında ödeme mevcut veya diğer spekülatif kıymetlerden daha az tehlikede. Ne var ki, ihraçcının olumsuz ekonomik koşul ve değişimler dolayısıyla yükümlülüğünü yerine getirme kapasitesi zayıflarsa ciddi belirsizlikler ortaya çıkabilir. B+ B B- Finansal yükümlülüklerini yerine getirme kapasitesine şu anda sahip ancak olumsuz ekonomik ve finansal koşullara karşı hayli hassas. Menkul kıymet ise, zamanında ödenmeme riski var. Finansal korunma faktörleri, ekonominin, sektörün ve ihraçcının durumuna göre yüksek dalgalanmalar gösterebilir. Yatırım yapılabilir kategorisinin oldukça altında. Tehlikede ve finansal CCC yükümlülüklerini yerine getirebilmesi için ekonomik, sektörel ve finansal koşulların olumlu gelişmesi gerek. Menkul kıymet ise, anapara ve faizin zamanında ödenmesi hakkında ciddi belirsizlikler var. CC Tehlikeli seviyede. Finansal yükümlülüklerin ödenmeme riski yüksek. En spekülatif derece. Konkordato ilan edilmiş ama finansal yükümlülükler C halihazırda yerine getiriliyor. Risk çok yüksek. Bu not aynı zamanda, ödemeleri geç yapılan menkul kıymetler için de tahsis edilir. Bu tür menkul kıymetlerde kredi kalitesi ve bir derece koruma unsurları vardır ama belirsizlikler ve olumsuz koşullara hassasiyet seviyesi çok daha ağır basar. D Temerrüt. Şirket finansal yükümlülüklerini yerine getiremiyor veya söz konusu menkul kıymetin anapara ve/veya faizi ödenemiyor. Görünüm Tanımları: SAHA Görünüm yorumları, önümüzdeki 6 aydan 2 yıla kadar olan gelecekte kredi derecelendirme notunun hangi istikamete doğru hareket etme potansiyeli olduğunu gösterir. SAHA bunu belirlerken ekonomik, finansal, sektörel ve kurumsal koşullarda oluşagelen değişimleri göz önünde bulundurur. Görünüm, derecelendirme notunun ileride 57 değişeceğinin veya kurumun/notun “izlemeye” alınacağının bir garantisi değildir. Görünümler: Görünümlere ilişkin tanımlar ve açıklamaları şöyledir: “Olumlu”: Not artırılabilir “Olumsuz”: Not düşürülebilir “Durağan”: Değişim beklenmiyor “Değişim Sürecinde”: Not artırılabilir veya düşürülebilir İzleme: Yakın bir gelecekte bir not değişikliği olasılığı olduğunu ve değişikliğin hangi yönde (olumlu, olumsuz, durağan, gelişmekte) olabileceğini belirtir. Uluslararası Notlar: Döviz cinsinden uluslararası notlar şirketin döviz cinsinden yükümlülüklerini yerine getirmedeki yeteneğini ölçer. Bu bağlamda hiçbir organizasyon ülkenin bağımsız risk notundan daha yüksek bir not alamaz, şirketin tek başına sahip olduğu güç ne olursa olsun, hükümet bu şirketin döviz alım/satım faaliyetlerini bloke edebilir. İstisnalar “yapılandırılmış finans” durumlarında ortaya çıkabilir. Ulusal Notlar: SAHA tarafından verilmiş ulusal notlar ülkedeki en iyi kredi riskine, AAA’ya göre olan kredi kalitesini belirtir ve ülkeye ait bağımsız risk ile bağlantılı değildir. Bu notlar sadece yurtiçinde göreceli bir gösterge özelliği taşırlar ve farklı ülkeler arasında karşılaştırma yapmaya uygun değillerdir. Bir Azeri şirketinin Azeri Manatına uygun notu, bir Kazak şirketinin Kazak Tengesine uygun notu ile karşılaştırma işlemine tabii tutulamaz. Bu iki tür not verme işleminde kullanılan metodoloji ve ölçekler birbirine çok benzer olmasına karşın, iki ülkenin şartları birbirinden farklılık gösterdiği için karşılaştırma yapılamaz. 69 69 Notların anlamı, http://www.saharating.com., Erişim Tarihi: 22.12.2007. 58 1.8. DERECELENDİRME SÜRECİNDEKİ AŞAMALAR Derecelendirmede genel olarak iki aşama vardır. Bunlar: ön inceleme ve detaylı incelemedir. Bir derecelendirme şirketi bir firmadan resmi bir rating talebi aldığında ön değerlendirme başlar. Bu geçmiş beş yıllık yayınlanmış finansal sonuçların ve diğer kamuya açık bilgilerin gözden geçirilmesini içerir. Rating şirketi analizlerini yaptıktan sonra ön değerlendirme sonuçlarını mutlaka ilgili firma temsilcileri ile görüşür. Detaylı inceleme eğer firma görüşme sonrası bu aşamaya geçilmesini istiyorsa yapılır70. İhraçcı şirketler, doğrudan doğruya ya da bir aracı kurum vasıtasıyla derecelendirme şirketi ile temasa geçerler. Tüm derecelendirme şirketleri, genellikle aracı kurum vasıtasıyla teması tercih etmektedirler. Çünkü bu durumda derecelendirme süreci hızlanmaktadır. Ancak, normal şartlar altında finansman bonosu ve kamusal nitelikli mal ve hizmet üreticilerinin ihraçlarında doğrudan şirket ile temas edilmektedir. Fitch ise ihracın türü ne olursa olsun ihraçcı şirketin avukatlarıyla birlikte çalışmayı tercih etmektedir. Amerika’da ihraçcı şirketlerin çoğu halka arz için SEC’e (Securities Exchange Commission) başvurmadan önce, derecelendirme şirketi ile görüşmeyi uygun bulmaktadır. Bu talep üzerine, derecelendirme şirketi hem kendi derecelendirme prosedürünü açıklamak, hem de ihraçcı firma veya kuruluşun durumunu değerlendirmede faydalı olabilecek bilgileri görüşmek için ihraçcının yönetimiyle bir tanıtım toplantısı yapar ve süreç böylece fiilen başlamış olur71. Derecelendirme kuruluşları sermaye piyasasında dereceleme yaparken bazı aşamaları katederler. Aşağıda bu aşamalar yer almaktadır. 70 Alastair GRAHAM, Brian COYLE, Measuring Credit Risk, Dearborn Publishers, 2000, page 26. 71 AYKIN, a.g.t., s:45. Yayınevi: Glenlake/Fitzroy 59 1.Aşama : Bilgilerin Düzenlenmesi ¾Kredi derecelendirmeye tabi olacak şirket ile üçüncü kurumlar tarafından hazırlanmış mali tablolar ve bilgiler ile mali olmayan gerekli bilgiler. ¾İlave özellikli bilgilerin temini için soru formları ve bunların hazırlanması. 2.Aşama : Bilgilerin Değerlendirilmesi ¾Şirket tarafından gönderilen bilgilerin içerik, kalite ve yeterlilik açısından incelenmesi. Gerektiğinde bilgilerin ayrıştırılması için görüşmelerin yapılması. 3. Aşama : Karşılıklı Görüşmeler (şirketin üst düzey yöneticileri ile) ¾Şirketin strateji ve felsefeleri, şirketin sektör ve piyasa içindeki mevcut konumu, gelecek ile ilgili vizyon ve amaçları. ¾Şirketin geçmiş dönem mevcut ve proforma mali tabloların gözden geçirilmesi. ¾Risk yönetiminin ve aktif pasif yönetimin tartışılması. 4.Aşama :Kredi Puanının Belirlenmesi ¾Temin edilen bilgi ve yapılan görüşmeler neticesinde araştırma grubu tarafından hazırlanan rating iç raporunun rating komitesine sunumu. ¾Rating komitesi üst düzey yöneticileri ve uzmanlarıyla verilen kredi notunu inceler ve oylama ile kredi notunu belirler. 5. Aşama : Kredi Notunun Şirkete Verilmesi ¾Kredi komitesi tarafından hazırlanan kredi notu şirket yönetimine iletilir. Şirket yönetimi ilgili görüşlerini komiteye aktarır. ¾Komite gerek gördüğünde şirketin düzeltme taleplerini oy birliği ile gerçekleştirebilir ve sonrasında nihai kredi notunu şirkete açıklar. ¾Şirket kredi notunun kabul eder ve ilan edilmesini talep eder. ¾Şirket kredi notunu kabul etmez ise kredi notu açıklanmaz. 60 6. Aşama : Şirket Dosyasının Hazırlanması ¾Kredi notu verilen ve açıklanan şirket ile ilgili bir dosya hazırlanır. Dosyada şirket ile ilgili dereceleme şirketinin görüşleri, karlılık, aktifler ve plasman politikası, sermaye rasyoları, bilanço bilgileri ve ilişikli ek tablolar da yer alır. ¾Şirket bu dosyayı yayınlamadan önce inceleme olanağına sahip bulunmaktadır. 7. Aşama :Kredi Notunun Yenilenmesi ¾Anlaşma sağlanması halinde derecelendirme şirketi sonraki aşamalarda şirketi sürekli gözetim ve inceleme altında tutarak periyodik olarak kredi notunu yeniler72. Derecelendirme süreci firmalar arasında fazla bir fark göstermemektedir. Genelde Moody's firmasının şirketlere yönelik derecelendirme süreci de aşağıda detayları yer aldığı üzere beş aşamadan oluşmaktadır: 1- Tanıtım Toplantısı, 2- Yöneticilerle Toplantı, 3- Derecelendirme Kararı, 4- Derecenin Açıklanması, 5- Derecenin İzlenmesi. Tanıtım Toplantısı: Derecelendirme işlemi firmaya dinleme ve değerlendirme konusunda eğitilmiş uzmanlara iş konusunu ve stratejilerini açıklama olanağı veren bir öğretim sürecidir. Finansman ihtiyacını karşılamak amacıyla menkul kıymet ihraç edecek şirket veya kuruluşun derecelendirme sürecini tartışmak amacıyla resmi içerikli olmayan bir görüşme talep etmesi bu süreci başlatan etken olmaktadır. Bu amaç ile derecelendirme firmasınca, gerek prosedürü açıklamak gerekse değerlendirme aşamasında ihtiyaç 72 Gülnur ÜÇOK, “Kredi Derecelendirmenin Artan Önemi” , Finans Dünyası , Nisan 1998, s.179. 61 duyulabilecek bilgileri görüşmek üzere ilgili şirket veya kuruluşun üst yönetimiyle bir tanıtım toplantısı düzenlenir. Bu görüşmelerin temel noktası, ihraçcının derecelendirme firmasının analize yaklaşımını ve görüşmeler esnasında en çok önem taşıyan konuların neler olduğunu vurgulamaktır73. Normal olarak bu toplantıların % 95’i ihraçcı veya onun yatırım bankası (aracı kuruluş) tarafından başlatılmaktadır74. Yöneticilerle Toplantı: Resmi olmayan içerik taşıyan bir tanıtım toplantısını takiben ihraçcı kuruluşun derecelendirme işleminin yapılması için derecelendirme firmasına başvurmasıyla birlikte resmi bir süreç başlamaktadır. Bu aşamada menkul kıymet ihracında bulunacak şirket veya kuruluşun üst yönetimi ile bir toplantı yapılması sözkonusu olmaktadır. Derecelendirme şirketi üst düzey niteliğindeki bu toplantıdan önce derecelendirme işlemini yapacak uzman grubunu seçerek, şirket hakkında çeşitli bilgilerin hazırlanmasını talep etmektedir. Derecelendirme yapılabilmesi için gerekli veri miktarı açısından derecelendirme firmaları ilgili şirket veya kuruluşu son derece detaylı bir biçimde denetlemek yerine, en önemli unsurlar üzerinde yoğunlaşmayı tercih etmektedirler. En yararlı bilgiler üst yönetim açısından en çok önem taşıyan konularla ilgilidir. Bu tür bilgiler şirket içinde mevcuttur ve üst yönetime düzenli olarak sunulmaktadır. Derecelendirme firması ile Yönetimin ilk resmi görüşmesi genellikle ihraçcı kurumun yani derecelendirme talebinde bulunan kesimin merkezinde yapılmaktadır. Görüşmeler bir veya iki gün sürmektedir. Görüşmelerin yapısı kısa veya uzun vadeli borçlanmanın değerlendirilmesinde çok az farklılık göstermektedir. Gündem endüstrilere göre önemli ölçüde değişiklik gösterir. 73 74 İlk defaderecelendirme rehberi, http://www.moodys.com.tr., Erişim Tarihi: 22.12.2007. MUMCU; a.g.t., s:27. 62 Yöneticiler toplantısından önce genellikle şirketlerin yapılarını tanımaya yönelik bilgiler istenilmektedir75. Görüşmenin esasını oluşturan belgeler, izahname (prospektüs), halka arzsirkülerleri, yıllık ve ara dönem mali tablolar ile şirketin prezentasyonu (company presentation)dur76. Bu bilgiler şu şekilde özetlenebilir: -Şirketin kısa geçmişi, -Şirket stratejisi ve felsefesi ( bu bölüm genellikle genel müdür veya başka bir üst düzey yetkili tarafından sunulmaktadır), -Faaliyet Durumu (rekabet gücü, üretim kapasitesi, dağıtım sistemi, vb konular bu bölümde ele alınmaktadır), -Finansal yönetim ve muhasebe politikaları, -Düzenleyici gelişmeler, gelecekte yapılacaklar, potansiyel kazançlar, gibi özel önem taşıyan konular da bu bölümde ele alınmaktadır. Firmalar genelde ilgili şirket veya kuruluşun idari ve finansman yapıları ile faaliyetlerinin yönetiminden sorumlu dört veya beş kıdemli temsilci ile görüşmek istemektedir. Bu görüşmelerde yönetimin en üstü olan genel müdürün de bulunması faydalı olacaktır. Kalitenin göstergelerinden biri olan yönetimin felsefesi ve geleceğe yönelik planları firmaların özellikle üzerinde durduğu konulardandır. Bu görüşler şirket performansının objektif kriterlere dayandırılması amacıyla geçmiş beş yılı kapsayacak şekilde hazırlanmalıdır. Mümkünse geleceğe yönelik üç yıllık bir süreyi kapsayan tahminler de bu görüşmeler esnasında firmaya verilmelidir. Bu sunuş esnasında şirketin orta vadede kredi kalitesini etkileyeceğine inandığı riskleri tanımlaması ve hedef alınan planları da belirtmesi gerekmektedir77. 75 İlk defaderecelendirme rehberi, http://www.moodys.com.tr., Erişim Tarihi: 22.12.2007. MUMCU, a.g.t., s:28. 77 İlk defaderecelendirme rehberi, http://www.moodys.com.tr., Erişim Tarihi: 22.12.2007. 76 63 Derecelendirme şirketleri, ihraçcı şirketlerin yöneticileriyle yaptıkları toplantılarda elde edilen duyarlı bilgilerin titizlikle gizli tutulduğunu, özellikle ifade etmekte ve şirket derecelendirme bölümleri ile şirketin diğer bölümleri arasına bir “Çin Seddi” ördüklerini belirtmektedirler78. Derecelendirme Kararı: Derecelendirilme talebinde bulunan şirket veya kurumla yapılan yöneticiler toplantısını takiben derecelendirme firmasının vereceği notun belirlenmesine kadar geçen süre genel olarak üç ile dört hafta arasında değişiklik gösterebilmektedir. Derecelendirme firmasının uzmanları yapılan toplantıda elde edilen bilgiler ışığında şirketi değerlendiren bir rapor hazırlar. Kendi görüşleri ile desteklenen bu raporda bir derece belirlenerek derecelendirme komitesine sunulur. Verilen derecenin uyumlu olabilmesinin sağlanması açısından gerek merkezdeki analistlerin gerekse diğer ülkelerde bulunan bürolarda faaliyet gösteren analistlerin katılımı sağlanır. Komite genellikle sektörle ilgili başuzman, diğer uzmanlar ve derecelendirme yöneticisini de kapsayacak şekilde dört veya daha fazla üyeden oluşmaktadır. Bu komite toplantısında raporu hazırlayan uzman analistler şirket hakkında detaylı bir prezantasyon yaparak finansal istatistikler ve karşılaştırmalı analizler hakkında bilgi vermektedir. Bu bilgiler genelde: -Şirketin stratejik ve finansal yönetiminin değerlendirilmesi, -Şirketin faaliyette bulunduğu sektörün yapısı, şirketin rekabet durumu, üretim kapasitesi, vb. konuların incelenmesi, -Finansal analizler, -Finansal programlar ve işletme politikaları, -Derece önerisi, gibi konuları kapsamaktadır. Derecenin Açıklanması: Yapılan komite toplantısı sonucunda şirket ile ilgili derece belirlenmektedir 78 79 79 . Derece belirlendikten sonra, ihraçcıya AYKIN; a.g.t., s:50. İlk defaderecelendirme rehberi, http://www.moodys.com.tr., Erişim Tarihi: 22.12.2007. 64 derecesi ve bu derecenin verilmesine neden olan ana noktalar bildirilir80. Sonuç öncelikle şirket veya kuruluşa, nedenleri ile bildirilmektedir. Firma yapılan derecelendirmeyi kamuya açıklamadan önce gerekli yasal düzenlemeleri de incelemekte ve taahhüdün yasal, geçerli ve bağlayıcı yapısını garantileyen bir programlama yapmaktadır. Yasal konulardaki incelemeyi takiben verilen dereceler basın yoluyla kamuoyuna duyurulmaktadır. İstenildiği takdirde hem derecelendirilen menkul kıymetler hem de ihraçcı kuruluşlar hakkında detaylı bilgiler derecelendirme firmalarınca hazırlanan yayınlardan takip edilebilmektedir81. Derecenin İzlenmesi: İhraçcının finansal durumunun zaman içinde beklenmedik şekilde değişmesi bazen mevcut derecenin yeniden değerlemeya alınmasını gerektirebilir82. Derecelendirme firmalarının yatırımcılara karşı sorumluluğu borçlanma süresi boyunca verilen derecenin doğruluğunu ispat etmektir. Derecelendirme işlemi tamamlandıktan sonra da firma, ilgili şirket veya kuruluşu izlemeye devam etmektedir. Bu izleme sürecinin temelini ilgili kuruluştan sürekli olarak gelen yıllık raporlar, yönetimle yapılan görüşmeler ve çeşitli kaynaklardan elde edilen güncel endüstriyel ve ekonomik veriler oluşturmaktadır. Firmalar genelde derecelendirmesini yaptığı kuruluşların yönetimiyle sürekli bir ilişki içinde bulunmaya önem vermektedir. Bunun nedeni, ihraçcı kuruluşun zayıf ve kuvvetli yönlerinin, ileriye dönük projeksiyonlarının ve temel hedeflerinin sürekli olarak izlenmesidir 83. Sürekli izleme sürecinin bir diğer sonucu olarak da analistler, bazen derecede değişiklik meydana getirebilecek olayları önceden tespit edebilirler. Bu olaylar şirketin başka bir şirketle birleşmesi, başka bir şirketin satın alınması veya finansman yapısının değiştirilmesi gibi konuları kapsayabilir84. 80 AYKIN; a.g.t., s:51. İlk defaderecelendirme rehberi, http://www.moodys.com.tr., Erişim Tarihi: 22.12.2007. 82 AYKIN; a.g.t., s:52. 83 İlk defaderecelendirme rehberi, http://www.moodys.com.tr., Erişim Tarihi: 22.12.2007. 84 MUMCU; a.g.t., s:30. 81 65 BÖLÜM II DERECELENDİRME VE UYGULAMA ALANLARI 2.1. DERECELENDİRMENİN UYGULAMA ALANLARI Derecelendirme kuruluşları kısa ve uzun vadede borçluyu ve borcu değerlendirmektedir. Borçlu derecelendirilirken hem anapara ve faizin geri ödenme riski olan kredi riski, hem de borçlunun performans riski göz önüne alınmaktadır. Borç derecelendirilirken ise daha çok kredi riski ve borcu ödemesi gereken borçlunun notu önem taşımaktadır. Derecelendirme kuruluşları birbirlerine benzer yöntemler kullanırlar. Borçlu derecelendirmesi ve borç derecelendirmesi olmak üzere iki kategoride dereceleme yapılır. 2.1.1. Borçlu Derecelendirmesi Borçlu derecelendirmesi genel olarak ülke ve kurum derecelendirmesini kapsamaktadır. Ülke notu kurum ve borç derecelendirmesinde genelde tavan oluşturduğundan büyük önem taşımaktadır. Nadir durumlar hariç yabancı para bazlı borçlanmalarda kurum ve borç notu ülke notunun üzerine çıkamamaktadır. Ülke derecelendirmesi yapılırken ekonomik ve politik risk incelenir. Ülke notu belirlenirken bazı noktalar göz önüne alınır. 2.1.1.1. Ülke Derecelendirmesi Bir şirketin ya da ülkenin uluslararası sermaye piyasalarında menkul kıymet ihracı yoluyla sağladığı fonlar nedeniyle oluşan yabancı para 66 cinsinden olan borçlarını ödeme imkan ve kabiliyetinin ölçülmesinde dikkate alınır85. Ülkedeki makro ekonomik istikrar derecelendirme kuruluşları açısından önem taşır. Makro ekonomik politikanın araçları olan mali, parasal, gelir ve döviz politikalarının birbirleriyle uyumlu bir şekilde uygulanmasına önem verilir. Derecelendirme kuruluşları bir ülkenin mali politikalarını merkez hükümetler düzeyinde değerlendirirler. Birincil ve mali dengelerdeki değişimler, kamu sektörü borçlanma ihtiyacı ve işlemsel dengeler yakından incelenir. Kamu maliyesinde denge, borçların vade yapısı, anapara ve faiz tutarı, borç servis kapasitesi analiz edilmektedir. Döviz kuru politikasının enflasyon hedefleriyle tutarlılığı uluslararası rekabet gücü, dış yatırım, toplam arz ve talep de değerlendirilmektedir. Derecelendirme kuruluşları rezervlerin düzeyini yakından izlerler. Rezerv düzeylerinin uygunluğu; döviz kuru, konvertibilite politikası, ülkenin uluslararası likiditeye olan erişimi ve genel ekonomik profili ışığında incelenmektedir. Dereceleme kuruluşları siyasal sistemi de analiz etmektedirler. Bu analiz hükümeti, toplumsal katılımı, liderlerin etkisini siyasal aktörlerin ortak ekonomik amaçları olup olmadığını içerir. Gelir dağılımı, hayat standardı, istihdam, bölgesel farklılıklar, etnik yapı ise sosyal yapının değerlendirilmesinde etkili olmaktadır86. Ekonominin idaresinden sorumlu olan kadroların görevlerini yerine getirirken hangi ölçüde faydalı kararlar alabildikleri ve uyumlu politikalar izleyebildikleri, hükümetlerin döviz, para ve maliye politikaları ile gelir dağılımı politikaları ve bunların ücretleri, fiyatlar, istihdam ve üretim üzerindeki etkiler incelenmesi gereken en önemli hususlardır87. Ülke riski değerlendirmelerinde geçmişin analizi yerine gelecekteki olası gelişmelere odaklanmak 85 AYKIN; a.g.t., s:78. ONUR, a.g.m. , s.67. 87 AYKIN, a.g.t., s:81. 86 da gereklidir. Risklerdeki değişimlerin 67 öngörülebilmesi ve bunların ülke riskinde yaratacağı değişimlere bakılmalıdır. Ülke riskinde değişen durumlar ülkenin niteliğinin yeniden gözden geçirilmesini gerektirir. Ülke riskleri finansal hizmetler sektöründe genellikle yıllık olarak değerlendirilir. Olağan koşullarda normal olan bu durum beklenilmeyen durumların ortaya çıkmasında kısaltılmalıdır. Politik ve transfer risklerinin durumu yasal müdahelelerdeki yeni bilgilere göre revize edilmelidir88. 2.1.1.2. Kurum Derecelendirmesi Derecelendirme kuruluşları ülkelerin yanında kurumları da derecelendirmektedir. Sigorta şirketleri, bankalar, hisse senetleri halka arz olunan şirketler ve mali kurumlar da dereceleme işleminin kapsamındadırlar. 2.1.1.2.1. Bankaların Derecelendirilmesi Bankaların derecelendirilmesinde banka yönetimi, personel kalitesi, bankaya güçlü hissedarların sahip olması gibi temel kriterler göz önüne alınır. Bankanın likitide durumu, aktif kalitesi, sermayesi ve gelirleri dereceleme notunu etkilemektedir. Bankaların ekonomik ve siyasi gelişmelerden doğrudan etkilenmesi, ülke notunun bankanın alabileceği en yüksek not olması sonucunu doğurmaktadır. Ayrıca mali sistemin yapısı, rekabet düzeyi, denetleme organları ve siyasal otoritenin bankalara yaklaşımı da önem taşımaktadır89. Bir bankada derecelendirme faaliyetleri yürüten derecelendirme firması uzmanları, bankaları niteliklerine göre değerlendirmektedir. Bu 88 Thomas E. KRAYENBUEHL, Cross-border Exposures and Country Risk, Yayın evi: Woodhead Publishing Limited, 2001, s: 109. 89 ONUR, a.g.m. , s.67. 68 değerlendirmelerde aynı zamanda bankanın yönetimine ilişkin mali başarı değerlendirmesi yapılmaktadır90. 2.1.1.2.2. Şirketlerin Derecelendirilmesi Dereceleme kuruluşları hisse senetleri halka arz olunan şirketleri de incelemektedirler. Dereceleme faaliyetlerinde ölçülmek istenen, borçlanma yoluna başvuran kamu kuruluşlarının veya özel sektörün piyasaya sürdüğü menkul kıymete ilişkin yükümlülüklerini yerine getirip getiremeyeceğini ortaya koymaya yöneliktir. Bu amaçla da sermaye piyasasındaki kuruluşların organizasyon yapıları, mali yükümlülükleri karşılayabilme gücü, şirketin orta vadeli fırsat ve riskleri, şirketin sektördeki diğer şirketlerle rekabet konumu, üretim kapasitesi dağıtım sistemi ve pazarlama ağı, finansal yönetim ve muhasebe politikaları, şirketin geleceğini etkileyecek yönetsel ve sermaye yapısı değişiklikleriyle yatırımdaki değişiklikler teknolojik yenilikler gibi temel kriterler inceleme konusu yapılmaktadır91 . Şirketlerin derecelendirme kriterleri şöyle sıralanabilir: ¾ Sermaye piyasasındaki kuruluşların organizasyon yapıları, ¾ Mali yükümlülükleri karşılayabilme gücü, ¾ Şirketin orta vadeli fırsat ve riskleri, ¾ Şirketin sektördeki diğer şirketlerle rekabet konumu, üretim kapasitesi, dağıtım sistemi ve pazarlama ağı, ¾ Finansal yönetim ve muhasebe politikaları, ¾ Şirketin geleceğini etkileyecek yönetsel ve sermaye yapısı değişiklikleriyle yatırımlardaki değişiklikler. 90 Michel CROUHY, Dan GALAI, Robert MARK, “Prototype Risk Rating System” Journal of Banking and Finance 25 (2001b) 47-94, s: 48. 91 Fehmi KARASİOĞLU, Sezgin DEMİR, “Sermaye Piyasasında Dereceleme(Rating)”, Banka ve Ekonomik Yorumlar, Sayı:7, İstanbul, Temmuz 1998, s: 50-51. 69 2.1.2. Borç Derecelendirmesi Borç derecelendirmesi bir ülke veya kuruma ait bir yükümlülüğün derecelendirmesidir. Borç derecelendirmesi, borcun anapara ve faizinin zamanında ödenip ödenmemesinin derecelendirmesidir. Derecelendirilen sadece kredi riskidir. Ancak borçlananın notu borcun da tavan notunu oluşturmaktadır. Borçlunun ödeme gücü ve geçmiş tecrübeler derecelendirmeyi etkilemektedir.92 2.1.2.1. Tahvil Derecelendirmesi Tahviller, uzun dönemli borçlanma aracıdır. Tahvil ihraç eden kurum veya kuruluş, sözleşme gereği olarak yatırımcılara dönemsel olarak nakit akışı sağlayacaklarını taahhüt etmektedir. Tahvilin sağladığı nakit akışı; * Dönemsel olarak sağlanan kupon faizi ödemeleri ile * Vade sonunda ödenen nominal değerinden oluşmaktadır. Tahvilin ilk ihraç edildiği piyasa Birincil Tahvil Piyasası, tahvilin el değiştirdiği piyasa ise İkincil Tahvil Piyasası olarak tanımlanır93. Tahvil derecelendirmesi, yatırım sürecinde göz önünde bulundurulması gerekli risk unsurlarından sadece “geri ödeyememe” riskine ilişkindir94. En büyük tahvil ihraç eden kurum veya kuruluşlar: Devlet, belediyeler ve işletmeler olarak sınıflandırılabilir. Devlet tahvilinin özellikleri: * Devlet Tahvili devletin uzun vadeli borçlanma ihtiyacını karşılamak amacıyla devlet tarafından ihraç edilmektedir. 92 Pelin ÇELİK, “Bankaların Risk Derecelendirmesi”, TCMB Bankacılık ve Finansal Kuruluşlar Genel Müdürlüğü Uzmanlık Yeterlik Tezi, Ankara, Kasım 2004, s: 77. 93 Alövsat MÜSLÜMOV, Doğuş Üniversitesi İİBF Ekonomi – Finans Bölümü, FINS 321 Finansal Piyasalar ve Kurumlar Ders Notları, s:3, http://www3.dogus.edu.tr/amuslumov,. Erişim Tarihi: 94 AYKIN; a.g.t., s:11. 70 * Dönemsel olarak faiz getirisi sağlamaktadır. * Devlet tarafından ihraç edildiği için devlet tahvili devlet güvencesi altındadır ve ekonomide mevcut uzun vadeli tahviller arasında minimum riske sahiptir. * Çok aktif ikincil piyasaya sahip olduğu için çok yüksek likiditeye sahiptir. * Devlet tahvilinin ikincil piyasası vardır. Belediye tahvilinin özellikleri: * Belediye tahvili belediyeler tarafından ihraç edilmektedir. * Belediye tahvili ihraç etmede belediyenin temel amacı kamu projelerinin finansmanını sağlamaktır. * Gelişmiş ülke piyasalarında (örneğin, ABD) ihraç edilen belediye tahvilleri vergiden muaftır. * Belediyelerin para basma makineleri söz konusu olmadığı için belediye tahvillerinin faiz ve anaparasının geri ödenmeme riski vardır. Şirket tahvilinin özellikleri: * Şirket tahvili, şirketler tarafından ihraç edilmektedir. * Gelişmiş piyasalarda, şirket tahvilinin vadesi 10-30 yıl arasındadır. * Halka arz veya bir grup yatırımcıya özel arz yöntemiyle satılır. * Bu tahvillerin riski tahvilden tahvile değişiklik gösterir. * Tahvilin getirisi de risk düzeyine göre değişmektedir. * Tahvilin riskini ölçmek için tahvil derecelendirme yöntemi en fazla tercih edilen yöntemler arasındadır95. 95 Alövsat MÜSLÜMOV, Doğuş Üniversitesi İİBF Ekonomi – Finans Bölümü, FINS 321 Finansal Piyasalar ve Kurumlar Ders Notları, s:3, http://www3.dogus.edu.tr/amuslumov,. Erişim Tarihi: 71 En fazla kullanılan borçlanma yöntemi tahvil ihracıdır. Tahvil derecelendirmesinin belirlenmesinde menkul kıymet geliri, karlılık gücü, aktif değeri ve gelirin sürekliliği gibi faktörler kullanılır. Tahvil derecelendirmesi, tahvil ihraç eden kurum veya kuruluşun anapara ve faiz ödemelerini zamanında yapıp yapamayacağı olasılığını tahmine yönelik, bağımsız ve uzman kuruluşlar tarafından gerçekleştirilen bir risk değerlendirme sistemidir. Başka bir deyişle; tahvil ihraç eden işletmenin kredibilitesinin, o işletmenin tahvile ilişkin yükümlülüklerini zamanında yerine getirememe riski, tahvilin ihraç koşulları ve işletmenin iflası halinde tahvil sahibine sağlanan haklar gibi faktörlere dayalı olarak değerlendirilmesi olmaktadır96. Derecelendirme kuruluşları, firma ve diğer bilgi kaynakları tarafından sağlanan bilgileri kullanarak tahvil ihraç eden kurum veya kuruluşun tahvil risk derecesini belirlemektedir. Yurtdışında, özellikle gelişmiş piyasalarda, Standard & Poor’s ve Moody’s gibi büyük finans kuruluşları tarafından tahvil derecelendirmesi yapılmaktadır. Tahvil derecelendirmesinde, hisse senedi derecelendirmesinden çok daha bilimsel bir prosedür kullanılır. Derecelemenin belirlenmesinde bir kaç temel faktör kullanılmaktadır. Bunlar; karlılık gücü, aktif değeri, menkul kıymet geliri ve gelirin sürekliliğidir. Yönetim ve şirket beklentileri gibi belirli faktörler de oyunun bir parçasıdır97. Tahvillerin dereceleri düştükçe riskleri artmaktadır. Buna bağlı olarak da yüksek faiz ödenir98. 96 Güven SEVİL, “Risk Derecelendirmesi ve Derece Değişikliklerinin Menkul Kıymetler Üzerindeki Etkileri”, Açıköğretim Dergisi, Anadolu Üniversitesi Yayın No: 866, AÖF Yayın No:460,C.1, 01/01/1995, s: 2. 97 KARASİOĞLU, 1998, a.g.m., s:50-51. 98 Mehmet Baha KARAN, Yatırım Analizi ve Portföy Yönetimi, Gazi Yayınevi 2001, s:385. 72 Tablo 11: Tahvil Dereceleri ve Getirileri Ödenmeme Riski Tahvil Derecesi Getiri (%) Primi (%) AAA 12,34 - AA 12,50 0,16 A 12,70 0,36 BBB 13,41 1,07 2.1.2.1.1. Moody’s’in Tahvil Derecelendirmesi Moody’s halen işletmelere ve vergiden muaf kuruluşlara ait olmak üzere toplam 5.000’in üzerinde arzın derecelendirmesini yapmaktadır. Moody’s, gayrimenkul tahvilleri, finansal şirketlerin yükümlülükleri, kar amacı olmayan şirketlerin sattıkları özel statülü arzları ve 600.000 dolardan daha az olan arzları derecelendirmemektedir. Derecelendirmeleri, konjonktürel dalgalanmanın düşük noktasında korumayı gösteren uzun vadeli karar hükümleridir. İşletme koşullarının değişmesi ile yükselmez ya da düşmezler. Bu derecelendirmeler sadece temel koşullar, bir kısım arzın değişmesini etkilediğinde (bir borçlunun endüstrisinin diğer bölümleri ile ilişkisi gerilediğinde veya ilerlediğinde ya da borç miktarı esasen azaldığında veya arttığında) yükselir ya da düşer. Moody’s analizinde kar hesabının olağan testlerini ve bilanço analizini kullanmaktadır. Derecelendirmeler mekanik değildir. Olağan, istatistiksel analize ek olarak, istatistiksel olmayan faktörler, bilhassa uzun vadeli sektör eğilimleri dikkate alınmaktadır. Kar dağıtım politikası gibi mali uygulamalar ve politikalar incelenmektedir. İncelenen bir başka istatistiksel olmayan faktör, özel arzların yapıldığı endüstrilerde konjöktürel dalgalanmalardır. Franchise, kiralama ve patent hakkı gibi maddi olmayan değerler incelenmektedir. Dikkate alınan diğer bir faktör, sözleşme ve bu sözleşmenin özellikleridir. Amortisman payı, ek borçlanma oluşumunda ihracın gücü, önceden 73 kazanılmış haklar ve kiralanan ya da satın alınan mülk üzerinde ihraçcının hakkı buna örnektir99. 2.1.2.1.2. Standard & Poor’s’un Tahvil Derecelendirmesi Standard & Poor’s tahvillerin derecelendirmesine, istatistiksel testler, ekonomik ve ticari gelişmelere göre karar vermektedir. Tahvil kalitesinin derecelendirmesi ile ilgili işlemlerinde şirket, derecelendirmesini yaptığı firma ve sektördeki işlemleri hakkındaki bütün kullanışlı bilgilere güvenmektedir. Beş önemli bilgi sınıfı endüstriyel tahvillerin derecelendirmesinde, değeri belirlemektedir. Bunlardan ilki karlardır. Mevcut ve uzun dönem kar beklentileri, cari karlar, geçmiş kayıtlar, ürünlerin ve şirketin ticari itibarı, şirketin itibarını belirleyen yönetim kalitesi ve ticari karakter, kar kayıtları, satış eğilimi, işlem oranları, verimlilik, amortisman uygulamaları ve kar dağıtım politikaları bakımından değerleme yapılmaktadır. Endüstriyel arzın analizini içeren diğer faktörler, sabit varlıkların, net dönen varlıkların, nakit akımının ve işletme sermayesi yeterliliğinin korunmasını içermektedir100. 2.1.2.1.3. Fitch Rating Tahvil Derecelendirmesi Tahvil derecelendirmesinde Fitch tarafından göz önüne alınan faktörler daha önce anlatılan iki şirkete benzerdir. Kar/Zarar tablosu ve bilançonun analizine ek olarak, bu organizasyon şimdiki mevcut ve ihraçcı'nın daha çok belirsiz beklentileri ile ilgili bütün faktörleri göz önünde tutmaktadır. Şirketin cari durumu net çalışma sermayesi, kısa vadeli borçlar ve tahvilli borçların vadesinin yaklaşmasına ilişkin özel koşulları ile birlikte ele 99 KARASİOĞLU, a.g.m., s:50-51. KARASİOĞLU, a.g.m., s:50-51. 100 74 alınmaktadır. Borç karşılığı ipoteğin derecesi ve ihraç edenin borcunun yasal yapısı önemli bir faktördür. Garantiler, geri satın alma hakları ve amortismanların belirtilmesi, derecelendirme üzerinde etkiye sahiptir. Ek olarak, şirket, geri ödemede borcun vadesi gelmiş ödemesinin durumunu, geri ödeme imkanını, firmanın bankayla olan ilişkilerini ve gelecek için yaptığı finansal planları incelemektedir. Borç/ öz sermaye ve cari oran gibi bir çok oran, kullanılmaktadır. Endüstriyel işletmeler için satışlar/yatırım oranı, faaliyet oranı, amortisman, öz sermaye karlılığı, kar marjı, hisse senedi başına dağıtılacak kar payı ve fiyat/kazanç oranı gibi oranlar da yer almaktadır. İstatistiksel uygulamalar derecelendirmenin önemli bir parçası olduğu halde, istatistiksel olmayan faktörlere de oldukça fazla önem verilmektedir101. 2.1.2.1.4. Duff - Phelps Tahvil Derecelendirmesi Duff-Phelps 1982 yılında ancak SEC’in (Securities Exchange Commission ) onayını almış olsa bile, firma 1940’dan beri arz edilen tahvilleri derecelendirmektedir. Bu firmanın derecelendirmesi Moody’s ve Standard&Poor’s’un derecelendirmeleriyle aynı çizgide eğilim göstermektedir. Fakat Duff-Phelps sadece 400 firmayı kapsar ve bunlar genellikle en büyük tahvil ihraçlarıdır. Duff-Phelps hem ihracçılara belirlemektedir.102 101 102 KARASİOĞLU, 1998, a.g.m., s:50-51. ONUR, a.g.m., s: 68. hem de yatırımcılara fiyat 75 2.1.2.1.5. Mc Carthy, Crisanti&Maffci Tahvil Derecelendirmesi McCarthy tahvil derecelendirmesi yapan 5 firmadan en küçüğü ve en yenisidir. 400-500 şirketin derecelendirmesini yaptığı halde diğer firmalardan çok daha az analistten yararlanır. 1984 yılında kurulan Mc Carthy, Crisonti & Maffci, Inc. of New York’un derecelendirmesi rakiplerinden daha düşük eğilimdedir. Diğer 4 firma derecelendirme isteyen veya kabul etmeyen arzcılara izin verirken, McCarthy daha farklı bir davranış sergilemektedir. Çünkü arz edenler derecelendirme için her hangi bir ücret ödememektedirler. McCarthy, yoğunlaşmakta sadece ve küçük büyük miktarda firmalar, arz eden firma üzerinde vergiden muaf arzcıları diğer derecelendirme şirketlerine bırakmaktadır. 103 2.1.2.2. Hisse Senetlerinin Derecelendirilmesi Hisseleri ilk kez halka arz edilecek veya yeni hisselerini sermaye piyasasında satmayı planlayan şirketlerin, halka arzı kolaylaştırmak amacıyla kullandıkları bir araç niteliğindedir. Riske duyarlı yatırımcılar açısından şirketin kredi derecesinin yüksek olması tercih edilirken, riski seven yatırımcılar ise yüksek getiri beklentisi ile düşük kredi derecesine sahip firmaların hisse senetlerini almak isteyebilmektedir. Diğer taraftan, şirket yönetimi ve mevcut ortakları, şirket için gerekli olan ilave kaynağın yabancı kaynak yerine özkaynak şeklinde temini konusunda görüş birliğine varmaları durumunda, yine borçlanmayı temsil eden ancak bu defa vadesi olmayan bir sermaye piyasası aracı ile yatırımcıların birikimlerinin reel sektöre aktarılması talep edilmektedir. İşte bu durumda, ihraç edilecek hisse senedi için şirket tarafından yaptırılacak kredi derecelendirmesi ve ulaşılacak sonuç, fon fazlası olan kesimle fon ihtiyacı 103 KARASİOGLU , a.g.m.,, s: 50-51. 76 olan kesim arasında örtüşen taleplerle fon transferinin sağlanması daha şeffaf bir platformda gerçekleşmiş olacaktır. 2.1.2.3. Yatırım Fonlarının Derecelendirilmesi Yatırım Fonları, Sermaye Piyasasının Seri VII 10 Nolu “Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar” başlıklı Tebliği’nde yer aldığı üzere “Kanun hükümleri uyarınca halktan katılma belgeleri karşılığında toplanan paralarla, belge sahipleri hesabına, riskin dağıtılması ilkesi ve inançlı mülkiyet esaslarına göre, Tebliğ’de belirtilen varlıklardan oluşan portföyü işletmek amacıyla kurulan mal varlığıdır.” ifadesi ile tanımlanmaktadır. Fonun devamlılığı ve gücü, yatırımcıların ilgi göstererek birikimlerini fon bünyesine aktarması ile yakından ilgilidir. Bu kapsamda, kredi derecesine sahip bir yatırım fonu ile ilgili olarak yatırımcı daha rahat karar verme olanağına sahip olacaktır. Dolayısıyla diğer borçlanmalarda olduğu gibi fonların alınıp satılmasında da kredi derecesi önemli bir fonksiyon üstlenmektedir. Yatırım fonlarının derecesi belirlenirken, kuşkusuz fon bünyesinde yer alan varlıkların kredi değerliliği ayrı ayrı incelenmekte, fon kapsamındaki mevcut ağırlığı çerçevesinde fonun geneli konusunda derecelendirme firması sonuç bilgisine ulaşabilmektedir. 2.1.2.4. Projelerin Derecelendirilmesi Çeşitli amaçlarla planlanarak fizibilitesi gerçekleştirilen büyük ölçekteki projelerin finansmanında ihtiyaç duyulan kaynağın bir bölümünün, genellikle finansal kuruluşlardan temini sıklıkla karşılaşılan bir uygulamadır. Baraj, yol, büyük alışveriş merkezleri, metro gibi yatırım süresince önemli tutarda yatırım gerektiren, ancak işletmeye açıldıktan sonra da nakit akışına sahip olacak projelerin finansman işlemlerini finansal kuruluşlar 77 nezdinde kolaylaştırmak amacıyla projeler için de risk derecelendirmesi talebinde bulunulabilmektedir. Bu derecelendirme türünde hem teknik, hem ekonomik hem de mali değerlendirme yapılmakta ve bir sonuca ulaşılmaktadır. Teknik değerlendirme kapsamında, yatırım projesinin konu, ürünler, teknoloji, altyapı olanakları açısından incelenmesi, yapılacak yatırımın fiziki boyutunun ve yatırım sonucunda ulaşılacak kapasitenin belirlenmesi, bu belirlemelerden yararlanarak sabit ve işletme sermayesi yatırım tutarlarının ve işletme döneminde projenin yaratacağı fonların hesaplanması yer almaktadır. Ekonomik değerlendirmede, mevcut ve potansiyel talep ve arz koşullarını, proje konusu halen üretilen ve/veya üretilecek olan ürün(lerin) özelliklerini, projenin katma değer, istihdam ve döviz yaratma gücü analiz edilmekte, bu çalışmalarda talep ve arz ölçekleri, talep ve arzı etkileyen faktörler, piyasanın yapısı ve özellikleri, rekabet olanakları, yatırımın bölge ve ülke kapasitesine katkısı araştırılmakta, proje konusu halen üretilmekte veya üretilecek olan ürünlerin pazar olanakları ve talebin büyüklüğü belirlenmektedir. Teknik ve ekonomik değerlendirme raporlarının entegre edildiği mali değerlendirmede temel amaç; projeyi gerçekleştirecek olan şirketin geçmiş yıllardaki faaliyetlerinin, mali ve hukuki yapısının incelenmesi yoluyla şirketin mevcut durumunun belirlenmesi, projenin gerçekleştirilmesi ve tesisin işletmeye geçebilmesi için gerekli finansman ihtiyacının tespiti, bu ihtiyacın uygun finansman kaynaklarıyla karşılanmasına yönelik fon ihtiyaç ve kaynak tablosunun düzenlenmesi sonucunda, projenin gerçekleştirilebilirliğini ve proje gelirlerinin, kredi anapara taksit ve faiz geri ödeme ve yatırımcıya gelir yaratma gücüne sahip olup olmadığını ifade eden bir not ile çalışma tamamlanmaktadır. 78 2.2. DERECELENDİRME FİRMALARININ DİKKATE ALDIĞI ÖLÇÜT VE YÖNTEMLER 2.2.1. Ülke Riski Uluslararası kredi işlemlerinde, krediyi alan kişi ya da kuruluşun faaliyette bulunduğu ülkenin ekonomik, sosyal ve politik yapısı nedeniyle yükümlülüğün kısmen veya tamamen zamanında yerine getirilememesi ihtimalidir. Ülke riskinin ölçülmesinde Uluslararası Rating Kuruluşlarının ülkelere verdiği notlar kullanılabileceği gibi puanlama yöntemi diye adlandırılan bir yöntem de kullanılabilir. Bu yöntem, rakamsal olarak ifade edilebilen etmenler ve bunların toplam risk içindeki ağırlığı gözönüne alınarak bankaların kendilerinin ülkeler için bir risk puanı hesaplanması temeline dayanır.104 Ülkelerin Derecelendirme Kriterleri: Ülke risklerini ölçerken genelde ekonomik ve politik risk faktörlerine bakılır. Temel göstergeler alınır. Ekonomik risk olarak; ¾ Döviz cinsinden nakit akışının düzeni, ¾ Borç rasyoları, ¾ İhracatın büyümesi, ¾ Ekonominin açıklığı, ¾ Cari işlemler dengesi, ¾ Kısa vadeli sermaye akışının rezervlere oranı, ¾ Rezervlerin durumu ve gelişmesi, büyüme hızı, ¾ Toplam tasarruflar, ¾ Kamu sektörünün mali açıkları, ¾ Tutarsız hükümet politikaları ¾ Yüksek faiz oranları ¾ Ekonomik durgunluk 104 Şenol BABUŞCU, BASEL II Düzenlemeleri Çerçevesinde Bankalarda Risk Yönetimi, Akademi Yayınları 2005, s:25. 79 ¾ Yetersiz sağlam para stoğu ¾ Yatırımlar ve enflasyon en temel göstergeler olarak alınırlar. Politik risk faktörleri ise, ¾ Hükumet problemleri ¾ Savaş hali ¾ Kamulaştırma ¾ Konvertabilite olmaması ¾ Vergi oranlarında artış ¾ İthalat vergi oranlarında artış ¾ Yabancı kaynaklı dış yatırım teşviklerinin iptal edilmesi ¾ Yabancıların sahip olma haklarındaki kısıtlamalar ¾ Yerel hammadde ve malzeme kullanma zorunlulukları ¾ Seçim sistemi ve zamanları, ¾ Dış politika gelişmeleri, demokrasini ne ölçüde yerleştiği, ¾ Politik lider veya gündemdeki değişmeler, ¾ Koalisyonların yapısı, ¾ Muhalefetin durumu, ¾ Merkez Bankası’nın bağımsızlık derecesi, şeklinde özetlenebilir. Aynı zamanda, iç ekonomik ve politik gelişmeleri kontrol edebilen ve de olumlu yönlere götürebilen ülkelerin derecelendirmeleri ona göre yapılmakta ve bu da sonuçlara yansımaktadır. Üst derecelendirmeye sahip olan ülkeler, uluslararası piyasalardan faiz, vade ve miktar açılarından daha iyi borçlanabilmekte, bu ise kalkınma sürecindeki ülkelerin tasarruf açıklarını kapatmakta yardımcı bir araç olmaktadır105. Ülke riskinin sermaye maliyetine etkisi ülke risk primi üzerinden olur. Ülke Risk Primi aşağıdaki basit formül ile hesaplanabilir. ÜRP = Ülke Temerrüt Spredi * (varyans Hisse Senedi / varyans Hazine Bonosu) 105 Gazi ERÇEL, Türkiye’nin Dış Kredibilitesini Yükseltmek İçin Gerekli Yaklaşımlar, İSO, 26.03.1997 Konuşma Metni, Başkanın Konuşmaları, 1997, www.tcmb.gov.tr, Erişim Tarihi: 22.11.2007. 80 Aşağıda yer alan tablo farklı ülkelerdeki en son tahvil ratingleri ve uygun geri dönmeme spreadlerini özetlemektedir. Ülke riski tahmininde bu rakamları kullanırken sermaye piyasalarının ek risklerini de yansıtacak bir prim tanımlanabilmektedir. Uzun dönemli ülke risk priminin tahmini için ülke riski ile başlanmakta ve bağımsız devlet tahvili oranı üzerindeki rating için geri dönmeme spreadi tahmin edilmektedir. Bu o ülke için ilave ülke risk priminin ölçümünü sağlamaktadır. Bu geri dönmeme spreadi, toplam risk primini tahmin edecek bir gelişmiş sermaye piyasası (ABD tarihsel verilerinden tahmin edilen) için tarihsel risk primine ilave edilmektedir. Ayarlanmış (düzenlenmiş) bir ülke risk primi geri dönmeme spreadi o piyasa için göreli sermaye piyasası volatilitesi ile çarpılarak tahmin edilebilmektedir (Ülke sermaye piyasasındaki std sapma / Ülke tahvillerindeki std sapma). Ülke risk primlerini tahmin etmek için gelişmekte olan piyasalar ortalaması 1,5 (sermaye piyasaları tahvil piyasalarından 1,5 kat daha fazla volatil) olarak önerilmektedir. Bu oran ABD için toplam risk primi olarak alınıp, %4,91’i tarihsel prime ilave edilmiştir.106 Tablo 12:Ülke Risk Primleri Uzun Vade Derecesi Düzeltilmiş Temerüt Spreadi Toplam Risk Primi Ülke Risk Primi Alderny Aaa 0 4.91% 0.00% Andora Aaa 0 4.91% 0.00% Arjantin B3 450 11.66% 6.75% Armenia Ba2 250 8.66% 3.75% Avustralya Aaa 0 4.91% 0.00% Avusturya Aaa 0 4.91% 0.00% Azerbaycan Ba1 200 7.91% 3.00% Bahama A1 70 5.96% 1.05% Bahreyn A3 85 6.19% 1.28% Barbados A3 85 6.19% 1.28% Belçika Aa1 35 5.44% 0.53% Belize Caa3 750 16.16% 11.25% Ülke 106 http://pages.stern.nyu.edu/~adamodar/New_Home_Page/datafile/ctryprem.html, Erişim Tarihi: 23.12.2007. 81 Uzun Vade Derecesi Düzeltilmiş Temerüt Spreadi Toplam Risk Primi Ülke Risk Primi Bermuda Aaa 0 4.91% 0.00% Bolivya B3 450 11.66% 6.75% Bosnia ve Hersek B2 400 10.91% 6.00% Botswana A1 70 5.96% 1.05% Brezilya Ba2 250 8.66% 3.75% Bulgaristan Baa3 135 6.94% 2.03% Kanada Aaa 0 4.91% 0.00% Cayman Adaları Aa3 60 5.81% 0.90% Şili A1 70 5.96% 1.05% Çin A2 80 6.11% 1.20% Colombiya Baa3 135 6.94% 2.03% Kosta Rika Ba1 200 7.91% 3.00% Croatia Baa1 100 6.41% 1.50% Küba Ba3 300 9.41% 4.50% Kıbrıs A2 80 6.11% 1.20% Çek Cumhuriyeti A1 70 5.96% 1.05% Danimarka Aaa 0 4.91% 0.00% Dominik Cumhuriyeti B3 450 11.66% 6.75% Ekvator B3 450 11.66% 6.75% Mısır Baa3 135 6.94% 2.03% El Salvador Baa2 115 6.64% 1.73% Estonya A1 70 5.96% 1.05% Euro Bölgesi Aaa 0 4.91% 0.00% Fiji Adaları Ba2 250 8.66% 3.75% Finlandiya Aaa 0 4.91% 0.00% Fransa Aaa 0 4.91% 0.00% Almanya Aaa 0 4.91% 0.00% Yunanistan A1 70 5.96% 1.05% Guatemala Ba1 200 7.91% 3.00% Honduras B2 400 10.91% 6.00% Hong Kong Aa3 60 5.81% 0.90% Macaristan A2 80 6.11% 1.20% Iceland Aaa 0 4.91% 0.00% Hindistan Ba2 250 8.66% 3.75% Ülke 82 Uzun Vade Derecesi Düzeltilmiş Temerüt Spreadi Toplam Risk Primi Ülke Risk Primi Endonezya B1 350 10.16% 5.25% İrlanda Aaa 0 4.91% 0.00% Isle of Man Aaa 0 4.91% 0.00% İsrail A2 80 6.11% 1.20% İtalya Aa2 50 5.66% 0.75% Jamayka Ba2 250 8.66% 3.75% Japonya A2 80 6.11% 1.20% Ürdün Baa3 135 6.94% 2.03% Kazakistan Baa1 100 6.41% 1.50% Kore A3 85 6.19% 1.28% Kuveyt Aa3 60 5.81% 0.90% Letonya A2 80 6.11% 1.20% Lübnan B3 450 11.66% 6.75% Litvanya A2 80 6.11% 1.20% Luxemburg Aaa 0 4.91% 0.00% Macao A1 70 5.96% 1.05% Malezya A3 85 6.19% 1.28% Malta A3 85 6.19% 1.28% Mauritius Baa1 100 6.41% 1.50% Meksika Baa1 100 6.41% 1.50% Moldovya Caa1 600 13.91% 9.00% Moğolistan B1 350 10.16% 5.25% Fas Ba1 200 7.91% 3.00% Hollanda Aaa 0 4.91% 0.00% Yeni Zelanda Aaa 0 4.91% 0.00% Nikaragua B3 450 11.66% 6.75% Norveç Aaa 0 4.91% 0.00% Umman A3 85 6.19% 1.28% Pakistan B1 350 10.16% 5.25% Panama Ba1 200 7.91% 3.00% Papua Yeni Gine B1 350 10.16% 5.25% Paraguay Caa1 600 13.91% 9.00% Peru Baa3 135 6.94% 2.03% B1 350 10.16% 5.25% Ülke Filipinler 83 Uzun Vade Derecesi Düzeltilmiş Temerüt Spreadi Toplam Risk Primi Ülke Risk Primi Polonya A2 80 6.11% 1.20% Portekiz Aa2 50 5.66% 0.75% Katar Aa3 60 5.81% 0.90% Romanya Baa3 135 6.94% 2.03% Russya Baa2 115 6.64% 1.73% Suudi Arabistan A2 80 6.11% 1.20% Singapur Aaa 0 4.91% 0.00% Slovakya A1 70 5.96% 1.05% Slovenya Aa2 50 5.66% 0.75% Güney Afrika A2 80 6.11% 1.20% İspain Aaa 0 4.91% 0.00% Surinam Ba3 300 9.41% 4.50% İsveç Aaa 0 4.91% 0.00% İsviçre Aaa 0 4.91% 0.00% Tayvan Aa3 60 5.81% 0.90% Tayland Baa1 100 6.41% 1.50% Trinidad ve Tobago Baa1 100 6.41% 1.50% Tunus Baa2 115 6.64% 1.73% Türkiye Ba3 300 9.41% 4.50% Türkmenistan B2 400 10.91% 6.00% Ukrayne B1 350 10.16% 5.25% Birleşik Arap Emirlikleri Aa3 60 5.81% 0.90% İngiltere Aaa 0 4.91% 0.00% ABD Aaa 0 4.91% 0.00% Uruguay B1 350 10.16% 5.25% Venezuela B1 350 10.16% 5.25% Vietnam Ba2 250 8.66% 3.75% Ülke (Kaynak: www.damodaran.com) Son Güncelleme: Ocak 2007, Aswath Damodaran, Erişim Tarihi: 23.12.2007 Ülke riski analizi konusunda Prof. Harvey’in web sayfasında çok sayıda ülkeye ilişkin bilgiler yer almaktadır. Ülke riski analizinde gelişmiş, gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkeler için kriterlerde farklılaşmalar olmaktadır. Gelişmekte olan piyasalara ilişkin önemli finansal, ekonomik ve politik 84 gelişmeler öncelikle dikkate alınmakta, yapılacak değerlendirmelerde bu olayların nedenleri ve sonuçları detaylı incelemeye tabi tutulmaktadır107. Ekonomik ve politik riskler konusunda çok sayıda tanım olmakla birlikte genel çerçeve içinde aşağıdaki şekilde ifade etmek mümkündür: Ekonomik Risk: Bir ülkenin dolayısıyla ekonomik faaliyet gösteren şirket veya kuruluşların borçlarını ödeme kabiliyetini belirlemede son derece etkili olduğundan, derecelendirme kuruluşları için önem taşır. Burada ülkenin mevcut dışı borçları ile yakın bir gelecekte alması beklenen borçlarını karşılayabilme kapasitesinin analizi sözkonusu olmaktadır. Bu nedenle öncelikle ülkenin dış borç yükü bulunarak, elde edilen verilerin genel döviz pozisyonu ve ödemeler dengesi esnekliği ile karşılaştırılması gerekmektedir. Politik Risk: Dünyada meydana gelen siyasi ve ekonomik krizler, savaşlar yatırımcıların davranışları üzerinde oldukça etkilidir. Politik riskin bir başka boyutu da, uluslararası ticaretin hacmi ile ilgilidir. Koruma girişimleri, kotalar, döviz kurundaki dalgalanmalar veya yabancı sermaye yatırımları, bu riskin unsurlarını oluşturmaktadır. Politik risk, politik koşullardaki değişmelerin menkul kıymetlerin getirilerinde meydana getireceği değişiklikleri tanımlamakta kullanılan bir risk türüdür. Politik risk, ulusal ve uluslararası siyasi gelişmelerin bir yansıması olarak ortaya çıkabilmektedir108. 2.2.1.1. Moody’s Firmasının Ülke Riski Derecelendirmesi Moody’s derecelendirme firması ülke riski başlığı altında bir ülkeyi tüm yönleri ile değerlendirmekte ve sonucu tek bir derece ile ifade etmektedir. Bu kapsamda verilen notun anlamı, ülkede bulunan tüm kurumlar, piyasalar ve ülkenin her türlü düzenlemesi değerlendirilmekte, sonuçta genel bir kanıyı yansıtacak ifadeye ulaşılmaktadır. Moody's’in kamuyu derecelendirmesinde iki temel yaklaşımı vardır: 107 http://www.duke.edu/~charvey/Country_risk/couindex.htm, Erişim Tarihi: 28.12.2007. www.hayatinrengi.net/ekonomi-iktisat-bilgi-bankasi/11146-risk-nedir-risk-derecelendirme-vebaslica-riskler.html - 79k., Erişim Tarihi: 25.01.2008. 108 85 1. Para birimi 2. Hükümetin kredibilitesi Moody's’in tahvil ratingleri kredibilite hakkındaki görüşleridir. Bir hükümete uygulandığı zaman, bunlar hükümet tarafından çıkarılan borç senetlerini tutan bir yatırımcının karşı karşıya olduğu kredi riskini yansıtır. Beklenen kredi kaybı (EL) temerrüte düşme olasılığının (PD) ve temerrüt halinde kayıpla ilgili bir hipotezin ürünüdür. Moody's kamu tahvil ratingleri hükümetin kredibilitesini etkileyebilen ekonomik, sosyal, mali parametreleri dikkate alırken çıkan rating, kredi riskinin değerlemesiyle sınırlıdır. Bu nedenle, Moody's’in hükümet tahvil derecelendirmesinden bir ülkenin ekonomik refah, dinamizm, rekabet ve yönetimiyle doğrudan ilgili genel değerlendirme sonucuna ulaşılamaz. Aşağıdaki şekilde Moody’s’in ülke derecelendirmesine ilişkin detaylı bilgi yer almaktadır109. 109 A Guide to Moody's Sovereign Ratings, Rating Methodology, December 2008, s:9., www.moody’s.com., Erişim Tarihi: 25.06.2007. 86 Şekil 1: Moody’s Ülke Derecelendirmesi Kaynak: A Guide to Moody's Sovereign Ratings, Rating Methodology, December 2008, s:9., www.moody’s.com., Erişim Tarihi: 25.06.2007. Bir ülkenin ekonomik yapısının analizinde ekonomik gelişmişliğin seviyesi ve üretimin handi ölçüde çeşitlilik arz ettiği de incelenmektedir110. Yerel para birimi tahvil derecelendirme: Yerel para birimi hükümet tahvil derecelendirmesi, tahvili elinde tutanlara alacaklarını zamanında geri ödemek için kendi parasından kaynakları sağlayacak isteklilik ve imkanlara sahip olma yeteneğidir. Burada temel soru bir hükümetin borçlarını zamanında geri ödemek üzere kaynak sağlamak için iç gelir dağılımı değiştirme yeteneğine sahip olmasıdır. 110 AYKIN; a.g.t., s:81. 87 Buradan iki sonuç çıkarılabilir: İlki; borcu geri ödemenin fayda maliyet analizi üzerinde temerrüt riskinin değerlendirilmesi İkincisi; hükümetin kaynakları zamanında likit hale getirme yeteneği yanında kaynakların değerlemesini de gerektirir. Bir hükümetin borç ödeme akışkanlığını sağlayıp sağlamayacağına karar vermek için aşağıdaki parametreler önem taşır: 1- Ek vergiler getirme veya harcamaları kısma ki bunlar sosyal hoşnutsuzluk yaratır 2- Kamu varlıklarının likidite edilmesi veya 3- Merkez Bankasından parasal finansman almak ki bu da parasal otoritenen prestij kaybı ve enflasyon riski doğurur111. Yabancı Para Tahvil Derecelendirme: Yabancı Para kamu tahvil dereceleri, hükümetin yabancı para borçlarını zamanında geri ödeme kapasitesini yansıtır. Hükümetin yerli ve yabancı para ratingleri arasında önemli bir analitik farklılık vardır. Yerli para kredibilite hükümetin borçlarını ödemedeki istekliliği ve kapasitesine bağlı iken, hükümetin yabancı parada temerrüte düşmesi hükümet dışı alanların yabancı para borçlarına ilişkin sıkıntılar doğmasına da yol açabilir. 1980’lerin sonlarına kadar, gelişmekte olan piyasalarda görevde bulunan hükümetler, yabancı parada temel borçlanıcı konumunda idi. Bu durum yabancı parada ödemeler dengesi krizi ile hükümetin temerrütü arasında doğrudan bir bağ yaratmıştır. Bu bağlantı finansal liberalleşme ve paraların konvertibilitesine doğru bir gidişle zayıflamıştır. Yüksek cari açığı olan bir ülkede özel sektörün yüksek yabancı para borcuyla bağlantılı olarak oluşacak güven krizi, bir para krizine yol açabilir112. 111 A Guide to Moody's Sovereign Ratings, Rating Methodology, December 2008, s:9., www.moody’s.com., Erişim Tarihi: 25.06.2007 112 A Guide to Moody's Sovereign Ratings, Rating Methodology, December 2008, s:9., www.moody’s.com, Erişim Tarihi: 26.11.2007. 88 2.1.2.2. JCR Eurasia Rating Firmasının Ülke Riski Değerlendirmesi JCR Eurasia Rating, ülkelerin yabancı para cinsinden borçlanmaları ve yabancı paraya dayalı ekonomik faaliyetleri nedeniyle ortaya çıkması muhtemel risk unsurlarını birincil öncelikli olarak dikkate alıp, o ülkenin yabancı para cinsinden borçlarını ve finansal yükümlülüklerini zamanında geri ödeyip ödeyemeyeceğini ve istekliliğini ölçmektedir. Ülke derecelendirilmesi nihayetinde, ülke olarak ekonomik ve politik açılardan taşınan risklerin sermaye ve yatırım maliyetlerine ve kar oranlarına yansıyacak ilave risk primlerinin belirlenmesidir. Derecelendirme sürecinde ülkeler için belirlenen temerrüt spreadi düştükçe ülke risk primlerinin de düştüğü ya da temerrüt olasılığı yükseldikçe risk primlerinin de yükseldiği gözlenmiştir. Esasen sovereign rating ülke ratingi değildir. Zira sovereign rating, ulusal hükümetlerin kredi riskinin üzerinde dururken, ülkedeki diğer ihraçcıların spesifik temerrüt olasılıklarını içermemektedir. Ancak, teorik ve pratik yaşamda ülkeler için verilen notlar iktidar güçlerinin yanında o ülkedeki tüm finansal kuruluşları, bankaları, şirketleri, her düzeydeki girişim ve girişimcileri, yerli/yabancı yatırımcıları, kısacası kamu, özel tüm ekonomik birimleri yakından ilgilendirmektedir. Bir ülkedeki hiçbir kurumun notu, yabancı para cinsinden ülke notunu geçemez. Çünkü sadece iktidar güçleri, söz konusu ülkenin döviz riskini, para ve maliye politikalarını yönetebilen bir yapıya ve güce sahip olduğu için, ülke notu diğer kurumlar için tavan oluşturur. Ancak zaman zaman sadece yapılandırılmış finansman (structured finance) denilen notlarla ülke dışında kurulan güven sayesinde ülke notunun bir ya da iki puan üzerine çıkılabilmektedir. Şirketler, bankalar ve tüm ekonomik birimlerin karşı karşıya kalacağı transfer riski ve konvertibilite riski açısından bulundukları ülkenin notu çok önemlidir. Tüm ekonomik birimler parametrelerini bu nota göre belirlemektedir. Yatırımcılar bu notlar sayesinde yapacağı ülkelerin aktife 89 dayalı menkul kıymetler, yapılandırılmış finansman araçları teknikleriyle ihraç ettiği borçlanma araçlarına yatırım yaparlarken nasıl bir risk ile karşı karşıya olduklarını bilmektedirler113. JCR Eurasia Rating’in Sovereign Derecelendirme Kriterleri: JCR Eurasia Rating ülke ratingleri ile ilgili olarak, asgari 5 yıllık verileri dikkate alarak ülkeler arasında politik, sosyal ve ekonomik gelişmişlik farklarının belirlenmesi için “benchmarking test” yöntemiyle kıyaslamalar yapmak suretiyle gelecek projeksiyonları oluşturmaktadır. Aşağıda sayılan belli başlı kriterlerin yanında yerel yönetimlerin bağımsızlığına yönelik Economic Freedom Index’lerinden ve genel ortamlar için Business Enviroment Risk Index’lerinden de yararlanılmaktadır. Tablo 13: JCR Ülke Riski Derecelendirme Kriterleri A. POLİTİK RİSKLER a) İktidar Partisinin Programı b) İktidarda kalabilme süresi c) Siyasi Partiler Yasası ve durumu d) İdeolojik ve fanatik grupların durumu e) Halkın beklentileri ve gerçekleşme durumu 1. Politik Sistem f) Hukuk düzeni ve geleneği g) Bürokrasi h) Ülkenin yönetim şekli ve anayasal düzen i) İç ve dış güvenliği tehdit eden unsurlar j) Adalet istatistikleri, k) Seçimler (Yerel, ulusal) a) Uluslararası entegrasyon 2. Dış İlişkiler b) AB, ABD, Japonya ile ilişkiler c) Uluslar arası kuruluşlarla ilişkiler d) Komşularla ilişkiler (savaş vs gibi durum olasılıkları) e) Ülkenin stratejik durumu 3. Sosyal Bünye a) Nüfus, Konut ve Demografi faktörleri (Demografik İstatistikler, Nüfus istatistikleri ve 5 yıllık projeksiyonlar, Köy Kent ve dağılım durumu, Nüfusun etnik, din, mezhep ve dil yapısı ve homojenliği, İç-dış göç durumu, Konut sayısı, kalitesi ve yeterliliği, Yaşam Memnuniyeti) b) Sosyal Güvenlik ve Sağlık (İnsan Hakları, Sosyal güvenlik ve sosyal koruma 113 http://www.jcravrasyarating.com/, Erişim Tarihi: 25.03.2008. 90 ve diğer ülkelerle uyumu, Sağlık sistemi, Gıda ve Beslenme, Özürlü yaklaşımı ve uygulamaları) c) Gelir Dağılımı, Tüketim ve Yoksulluk (Tüketici eğilimleri, Gelir-Servet dağılımları ve yaşam koşulları, Tüketim Harcamaları, Yoksulluk analizleri) d) Eğitim, Kültür ve Spor (Okuma yazma oranları, Okul sayıları ve yeterlilik, Öğrenci başına düşen eğitim harcamaları analizleri, Müze, tarihi eser korumacılığı ve ziyaretçi sayıları, Tiyatro, opera, bale, sinema vb alanlara özgü istatitikler, Spor, sporcu, antrenör ve tesis analizleri) e) İş-İstihdam–İşsizlik (İş gücü durumu, İşsizlik verileri ( yaş, cinsiyet, eğitim, yerleşim ayrımlarına göre), İstihdam verileri (yaş, cinsiyet, eğitim, bölgesel, sektörel ayrımlara göre), Kazanç istatistikleri, Çocuk işgücü istatistikleri, Yapısal iş istatistikleri, Sanayi malları üretim istatistikleri, Faal iş yeri istatistikleri, İş demografileri, Yabancı sermayeli iş yeri istatistikleri, Kurulan-kapanan iş yeri istatistikleri, İş yeri kurma bürokrasisi) f) Çevre ve Enerji durumu (Atıksu deşarjının durumu, Çevreyi koruma yaklaşımları, Elektrik üretimi ve dağıtımı, Doğalgaz, petrol ve önemli madenler yönünden doğal kaynakların durumu) g) Bilim, Teknoloji ve bilişim (Teknolojik yenilikler, Teknolojik bağımlılık seviyesi, Bilişim teknolojileri kullanımı, Araştırma-Geliştirme faaliyetleri) h) Beklentiler ( Beklenti anket sonuçları (Merkez Bankaları ve diğer kuruluşların yaptığı), Güven Endeksleri) 1) Ülkelerin gelir yaratma kapasiteleri a) GSMH- GSYİH verileri, verimlilik oranları, (geçmiş tüm yıllara göre) b) Ekonominin genel dengesi c) Büyüme Trendleri d) Sanayi Üretim endeksleri e) İmalat sanayi kapasite kullanım oranları f) Sabit sermaye Yatırımları g) Sabit sermaye teşvik politikaları h) Verilen inşaat ruhsatları B. EKONOMİK RİSK i) KOBİ teşvik uygulamaları j) Otomotiv, beyaz eşya, elektronik üretim-ihracat-ithalat verileri k) Mali ve Bütçe politikaları l) Kamu Maliyesi ve Bütçe gerçekleşmeleri (Merkezi Yönetim ve Konsolide) m) Borçlanma analizleri n) İhracat o) Tarım (Bitkisel üretim, Hayvancılık, Su ürünleri, alet ve makine, fiyatlar) p) Turizm q) Ulaştırma, Haberleşme ve Trafik r) İşletmeci Kuruluşların Finansman durumu ve ihtiyacı ve GSMH’ya oranları s) İşletmeci kitlerin kar/zarar durumu ve GSMH’ya oranları, t) İşletmeci KİT lerin borçluluk durumu ve GSMH’ya oranları 91 u) KİT’lerin Verimlilikleri ve ekonomi içerisindeki yeri/önemi 2) Likidite göstergeleri a) Fiyat İstikrarı, Enflasyon b) Tüketici/Üretici Fiyat endeksleri (Genel Sektörel) c) Satın alma gücü Pariteleri d) Döviz Kuru gelişmeleri e) Para arzı f) Merkez Bankası etkinliği ve etkinlikleri g) Para Politikaları h) Uluslar arası resmi rezervler i) Ödemeler Dengesi j) Sigorta- reasürans şirketlerine ilişkin istatistikler (Firma sayıları, primler vs) k) Sermaye ihraçları ( Ülkeler ve sektörler itibariyle) l) Yetkili müesseseler, Finansal Kiralama, Faktoring, Tüketici finansman şirketleri, Altın Borsası, ikrazatçılar ve tefecilik (yasal olmasa dahi) hakkında istatistikler, m) Hazine alacak verileri, n) Bankacılık verileri o) Hazine Nakit dengesi ve gerçekleşmeleri 3) Dış Borç oluşum ve birikimleri a) Borç İstatistikleri (Anapara, faiz, vade) b) Borçların ülke içi değerlerle mukayesesi 2.2.1.3. Saha Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Ülke Riski Değerlendirmesi Derecelendirme firması ülke riski kapsamında: hükümet, hukuksal yapı, düzenlemeler, tarifeler, vergiler, mali politikalar, para politikası, döviz trafiği kontrolleri ve konvertibilite, politik riskler, altyapı, doğal kaynaklar, iş gücü ve kalitesi, fiziksel altyapı, finans piyasaları bankacılık sistemi, muhasebe sistemi, makroekonomik unsurlar, tüketici harcamaları, enflasyon ve faizler, diğer ekonomik özellikler ve döviz riski konu başlıklarını değerlendirmeye almaktadır114. 114 http://www.saharating.com/, Erişim Tarihi: 16.09.2008. 92 2.2.2. Sektör Riski Derecelendirme firmalarınca derecelendirilen şirket veya kuruluşların gelecekteki durumlarının sağlıklı bir şekilde ortaya konulabilmesi için faaliyette bulunulan sektörün de detaylı bir şekilde analizinin yapılması gerekmektedir. Derecelendirilen şirket veya kuruluşlar birkaç değişik endüstride faaliyette bulunuyorlarsa analizin gerçekçi bir sonuç yansıtabilmesi için, her sektörün ayrı ayrı ele alınarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Genelde derecelendirme firmaları sektöre yönelik çalışan uzman grubu oluşturarak sektördeki gelişmeleri yakından takip etmektedirler. Bu uygulama, firmalara daha detay bazda karşılaştırma ve geleceğe yönelik objektif bir değerlendirme yapma imkanı vermektedir. Endüstri risk analizi olarak adlandırılan bu aşamada, ekonomideki farklı endüstrilerin performans ve gelişim potansiyeli karşılaştırılmaktadır. Karşılaştırmanın temel amacı mevcut performans ve gelişim potansiyelleri bakımından endustrilerin öncelik sırasını belirlemektir. Derecelendirilen işletmeler birden fazla endüstride faaliyet gösteriyorsa, her endüstrinin ayrı ayrı analizi gerekir. Çünkü her endüstrinin rekabetten, teknolojik gelişmelerden etkilenme dereceleri farklı olacaktır. Derecelendirme kurumlarının her bir endüstri ile ilgili olarak çalışan uzmanları bulunmaktadır. Bu uzmanlar sürekli olarak gelişmeleri izlemekte ve derecelendirme aşamasında endüstriler arasında detaylı karşılaştırma yapma olanağı ortaya çıkmaktadır. Endüstride meydana gelen değişmeler, genelde bu endüstri icinde yer alan işletmelerin risk derecelerini olumlu veya olumsuz etkileyebilir. Endüstride meydana gelen değisikliğin her bir işletmeyi aynı oranda etkilememesi, risk derecesindeki değisikliklerin de farklı olmasına yol açar. Genelde endüstri risk analizi yapılırken, endüstriler üretim faktorlerine göre ve içinde bulundukları konjonktürel ortama göre değerlendirilmektedir. 93 Üretim faktörlerine göre değerlendirmede, endüstrilerde bulunan işletmelerin girdi-çıktı analizleri yapılarak gruplandırmaya gidilmektedir. S& P ABD’de 45 endüstriyi kapsayan sektör ile ilgili bilgileri üç aylık dönemler halinde yayınlayarak, yatırımcılara kılavuz olabilecek bilgiler vermektedir. Ayrıca temel analiz adı altında da yıllık bültenlerle sermaye piyasasına hizmet sunmaktadır. Konjonktürel ortama göre endüstri sınıflamasında; büyük endüstriler, korumacı endüstriler, dönemsellik gösteren işletmeler ve büyük işletmeler ayrımı yapılabilir.115 Derecelendirme faaliyetleri sırasında sektör riskinin de bir başlık halinde ele alınması, kredi notunun sağlıklı şekilde belirlenmesinde önem taşımaktadır. Nitekin mali tablo göstergeleri ve finansal yapısı çok iyi seviyede olan bir firmanın, sadece bu veriler çerçevesinde derecelendirme notunun verilmesi, firmaya kaynak aktaracak kesim için yanıltıcı olaraktır. Çünkü verilen not gerçek anlamda risk seviyesini yansıtmış olamayacaktır. Bir firma mali bünye açısından ne kadar sağlıklı olursa olsun, kaçınılmaz olarak içinde bulunduğu sektörün riskini taşımaktadır. Dolayısıyla, faaliyette bulunulan sektörün dinamikleri çerçevesinde firmaya yansıyacak risk düzeyinin seviyesi de kendiliğinden ortaya çıkmaktadır116. 2.2.2.1. Türk Rating Sektör Riski Değerlendirmesi TCR her şirketin derecelendirmesini, o şirketin bulunduğu endüstrinin temel içeriklerine göre belirler. Düşüş eğilimli, yüksek rekabet ortamına sahip, sermaye yoğun, dönemsel ve kısa sürekli endüstriler doğal olarak oligopolistik yapıda, sektöre girişin zor olduğu, uluslararası rekebetten çok yurtiçi rekabetin bulunduğu ve tahmin edilebilir talep seviyelerinin olduğu sektörlerden daha risklidir. 115 116 SEVİL, a.g.m., s:9-10. http://www.saharating.com/, Erişim Tarihi: 16.09.2008. 94 Başlıca endüstri gelişmelerinde, gelişmelerin gelecek yıllardaki performanslarına olan etkisi göz önünde bulundurulur. Doğal risklilik ve/veya bir sektörün dönemselliği, o endüstrideki şirketlerin puanlanmasında azami bir sınır belirlenmesine neden olabilir. Bu yüzden böyle bir endüstride yer alan bir şirketin ılımlı finansal karı olmasına rağmen en yüksek (TR_AAA) puanı alması, düşük riskli endüstrideki firmaların tümü yüksek Derecelendirme beklemezken neredeyse olasılıksızdır. Buna karşılık olarak, çoğu kredi konuları tam ve doğru olarak kredi kalitesi değerlendirmesi yapabilmek için sektörün karakteristiğinden kaynaklanan bütün riskler birleştirilir ve ağırlığı ölçüsünde hesaplanır117. 2.2.2.2. Saha Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Sektör Riski Değerlendirmesi Derecelendirme Firması sektör riski kapsamında: * Sektörde meydana gelen değişiklikler, iş döngüleri, ürün eskimesi veya modasının geçmesi, tüketici tercih ve eğilimlerinin değişmesi, teknolojinin değişmesi, sektöre giriş engellerinin kalkması veya azalması, rekabetin artması nedeniyle, gelir veya piyasa payı kaybı veya mali yapıda genel bozulma riskini, * Sektörün satış ve gelir beklentileri: satışların artması ve fiyatlama gücü, olgun sektörlere karşı yeni ve genç sektörler, niş sektörler, global firmalar, döngüsel sektörleri, * İş döngüleri ve mevsimsellik konularını, * Sektöre giriş engelleri kapsamında: maliyetler, teknoloji, müşteriye erişim, tedarikçiler, hammadde gibi konu başlıklarını, 117 http://www.turkkredirating.com/main.php?pageId=10, Erişim Tarihi: 14.06.2008. 95 * Sektör riski alt başlığı altında ise: karlılık ve karlılık üzerindeki sektörel baskıların seviyesi, sermaye-yoğunluk, yasa ve düzenlemelerin etkisi gibi konu başlıklarını değerlendirmeye almaktadır118. 2.2.3. Firma Riski Risk derecelendirilmesinde şirket veya kuruluşun taşıdığı riskin de incelenmesi, ülke riskinin ve sektör riskinin değerlendirilmesinin yanı sıra önem taşımaktadır. Bu tür riskin ölçümüne yönelik yapılan analizler genellikle aşağıda yer alan dört ana grupta toplanmaktadır: Yönetim kalitesi ve stratejisi İşletme faaliyetlerinin değerlendirilmesi Muhasebe uygulamaları Finansal durum119. 2.2.3.1. Standard & Poor’s Firmasının Firma Derecelendirmesi Standard & Poor’s derecelendirmeleri kredi değerlendirmelerinde dünya çapında standart oluşturmaktadır. Yatırımcılara, düzenleyicilere ve diğer pazar katılımcılarına, derecelendirilen firmanın halka açık pazarlarda yer alsın almasın, borçlanma bilgisi ile zamana uygun ve kapsamlı derecelendirme bilgisi ve endüstriyel, faydalanma ve altyapı projeleri için analiz kaynağı sunmaktadır. Dünya çapındaki ofislerindeki analistleri sayesinde derinlemesine firma analizleri ile birlikte geniş tabanlı endüstri kapsamı sağlamaktadır. Yüksek kaliteyi sağlamak için analist takımları küresel endüstri bazında organize 118 119 www.saharating.com.tr, Erişim Tarihi: 26.04.2008. www.saharating.com.tr, Erişim Tarihi: 26.04.2008. 96 olmuştur. İlgili sektörler için aynı endüstriyel analiz takımları yatırım notlarını verir, yüksek getirili banka ve hisse derecelerini belirler. Müşterilerin büyüyen ihtiyaçlarını karşılamak için kurumsal derecelendirme tekliflerinin kapsamını artırıp, sadece geleneksel borç derecelendirme analizlerini değil aynı zamanda önemli kredi risk servislerini de sunmaktadır.120 Standart and Poor’s, bir firmayı ve firmanın portföyünü değerlendirirken yaptığı analizlerde nitel ve nicel verileri bir arada değerlendirmektedir. Yapılan analizde ise, firmanın portföyü içinde yer alan varlıkların kompozisyonunun yanı sıra, özellikleri, çeşitleri ve geleceğe ilişkin firmanın büyüme potansiyelini de dikkate almaktadır121. 2.2.3.2. JCR Eurasia Rating Firma ve Banka Derecelendirmesi JCR Eurasia Derecelendirme Firması şirket ve finansal kurumların derecelendirmesinde farklı yöntemler izlemektedir. 2.2.3.2.1. JCR Eurasia Rating Firma Derecelendirmesi Şirketlerin finansal ve ticari borçları ile ihraç ettikleri menkul kıymetlerine ilişkin faiz, temettü ve anaparalarının öngörülmüş süre içerisinde (kısa ve uzun), sayısal, niteliksel kriterler baz alınarak, istatistiki analiz ve tekniklerden yararlanılarak geri ödenme olasılıklarının belirlenmesidir. Şirketlerin asgari 5 yıllık tarihsel faaliyetleri ve bu süreye tekabül eden finansal olan veya olamayan verileri, yapılacak analizin tabanını oluşturmaktadır. Faaliyet geçmişi bu sürenin altında kalan firmaların bu durumu göz önünde bulundurulmaktadır. Şirketler tarafından sağlanan bu 120 http://www.standardandpoors.com, Erişim Tarihi: 23.12.2007. Standart and Poor’s, “Bank Rating Criteria Bank Rating Analysis Methodology Profile”, Bank Rating Services, February 8, 1999, s:4. 121 97 veriler ileriye yönelik olarak JCR Eurasia Rating tarafından yapılacak projeksiyonların temelini teşkil etmektedir. Piyasa koşullarında, uluslararası konjonktürde, yasal düzenlemelerde veya şirketin kendi dinamik yapısında yaşanabilecek olası değişikliklerin şirketi ne yönde etkileyeceği ve faaliyet ortamında meydana gelebilecek kötü gelişmelerle şirketin baş edebilme kabiliyeti istatistiki senaryo haline getirilip duyarlılık analizlerine tabi tutulmaktadır. Bireysel ve küçük ölçekli firmalar için, ölçümlerin daha çok standart ve istatistiki temellere dayalı skorlama (scoring) yöntemi, büyük ölçekli kurumsal firmalar için ise risk rating yöntemleri ağırlık kazanmaktadır122. 2.2.3.2.2. JCR Eurasia Rating Banka Derecelendirmesi JCR Eurasia Rating açısından banka kavramı; BASEL düzenlemeleri ve Bankacılık Mevzuatı kapsamında olan banka ve holdinglerini, yatırım bankalarını, özel/kamu bankalarını ve katılım bankalarını kapsamaktadır. Derecelendirme metodolojilerinde önemli olan, bankaların faaliyet alanlarını, bu alanlarla bağlantılı riskleri, banka yönetim ve ortaklarının beklenti ve amaçlarını, genel sosyo-ekonomik ortamda oluşması muhtemel değişiklik ve gelişmeleri kavramaya çalışmak ve bu sayede makro düzeyde uluslararası geçerliliğe sahip bir bakış açısına ulaşıp bankanın içinde bulunduğu özel, sektörel, bölgesel, ulusal durumları önyargılardan uzak bir şekilde değerlendirmektir. Kredi derecelendirmesi ve analizi ölçülen ve/veya ölçülemeyen parametrelerden, katsayılardan oluşan çok geniş kapsamlı faktörler topluluğudur. Her bir faktöre verilen ağırlık, derecelendirmeye konu edilen bankanın faaliyet gösterdiği ülkelerin ekonomilerine, yasalarına ve geleneklerine; muhasebe uygulamalarına; rekabet durumuna; düzenleyici 122 http://www.jcravrasyarating.com/index.php?sayfa=8, Erişim Tarihi: 23.12.2007. 98 kurumlarının yaklaşımlarına ve ekonomik ortama göre değişiklik göstermektedir. Derecelendirme sürecinde incelemenin temelini, konsolide edilmiş kayıt, tablo ve raporlar teşkil etmektedir. Ancak, derecelendirmenin amacına ve türüne bağlı olarak, banka grubunun holding şirketine ait kuruluşların veya hiyerarşik olarak holdingle ortaklık/yönetim bağı olmasa bile teminat/garanti yönünden taahhüdü bulunan diğer kuruluşların münferit kayıtları da gerektiğinde incelenmektedir. Bu yüzden, bankaları derecelendirirken dikkate alınması gereken özellikle önemli bir faktör nihai kredi vericilerinin (lender of last resort) varlığıdır. Analitik incelemelerin önemli bir kısmı bir bankanın hangi şartlar altında kim tarafından destek bulacağıdır. Ulusal hükümetlerin ve bağımsız kurulların bankaları kurtarmaya ilişkin tutumlarındaki değişimleri izlemek te gereklidir123. JCR Eurasia Rating Destek Notları: Derecelendirme hizmeti verilen bankaların desteklenme olasılığı ve dayanakları hakkındaki kanaatler kamuoyuna Destek Notları halinde aktarılmaktadır. JCR Eurasia Rating’in değerlendirmeleri yerel otoritelerin topyekun sektörü destekleyebilme kapasitesini ve eğilimini kapsamaktadır. Diğer taraftan Destek Notları derecelendirilmiş olan bankanın iyi veya kötü ayrımıyla ilgili değildir. Bir zorluk anında o bankanın destek görüp göremeyeceği konusu ile ilgilidir. Ancak bu konu ne kadar önemli olsa da, tek değerlendirme kriteri olamaz. Öncelili konu bankanın faaliyetlerini devam ettirebilir olmasıdır. JCR Eurasia Rating Bireysel Notları: JCR Eurasia Rating bireysel notları, bankaların riske maruz olan değerlerini, riske girme eğilimlerini ve risk yönetimlerini inceleyip faaliyetlerine devam edebilmelerine yönelik bir kanaate ulaşabilmek için kullanılmaktadır. Bireysel Notlar kararlaştırılırken, 123 http://www.jcravrasyarating.com/, Erişim Tarihi: 23.12.2007. 99 analistler tarafından yapılmış değerlendirmeler ve bu değerlendirmelerin geleceğe dair projeksiyonlarından faydalanılmaktadır. Genelde yerel bazda bir grup karşılaştırması yapılmaktadır. Mukayese açısından dikkate alınan konular bankaların türüne göre değişiklikler göstermektedir. Kullanılan rasyoların teorik temelleri literatürdeki ortak tabana oturmakla birlikte, uygulamaları bankalara, ülkelere göre farklılıklar gösterebilmektedir. Derecelendirme proseslerinde; özellikle BIS tarafından belirlenen standartların evrensel boyutta referans olarak dikkate alınmasına ve faaliyetlerin bu referans değerlere göre ölçümlenmesine dikkate edilmektedir. JCR Eurasia Rating Uzun ve Kısa Vade Kredi Notları: Yerel para ve döviz cinsi üzerinden Destek ve Bireysel notların dışında, derecelendirilen bankaların ihraç ettiği borçlanma senetlerine de notlar verilmektedir. Bu notların amaçları bir bankanın ne kadar iyi veya kötü olduğunu belirtmekten ziyade, bankanın aracılık fonksiyonunu zamanında yerine getirip getirmeyeceğini, bankanın ihraç edebileceği borçlanma senedi karşılığında alacağı paraları zamanında geri ödeyebilme ihtimalini ölçmektir. Buna göre, “Yatırım yapılabilir” “spekülatif” veya “yatırım yapılamaz” seviye notlarından birisi verilir. Bir bankanın kısa vade ve uzun vade kredi notları, o bankanın genel kredi itibarını öncelikli seviyede değerlendirirken, özel ihraçlara verilen notlar menkul kıymet sahibinin göreceli öncelikli durumunu, o ihracın şartlarını ve teminatları içermektedir. Uluslararası kısa vade ve uzun vade notları hem yabancı para cinsinden hem de yerel para cinsinden verilebilir. Rating literatüründe yabancı para notlarının genellikle “ülke tavanı” ile kısıtlandığı varsayılsa da bazı durumlarda bazı bankaların uzun vade notları, uzun vade ülke notundan daha yüksek olabilmektedir. Yerel para notlarının da, tanım gereği “ülke tavanına” takılması kuralı JCR Eurasia Rating açısından da geçerliliğini korumaktadır. Zira bir ülkenin yerel para notu genellikle o ülkedeki en iyi kredi 100 notu olacaktır. Ancak, bazı özel güçlü yanları bulunan bankalar, o notu da aşabilmektedirler. Notların uzun vadede bir iki sene içerisinde ne yönde hareket edebileceği konusunda bir fikir vermesi açısından, bu notlara Olumlu, Durağan, Olumsuz, Gelişen şeklinde görünümler de eklenir. “Olumlu” veya “Olumsuz” bir görünüm mutlaka bir not değişikliğinin yapılacağı anlamını içermemektedir. Aynı mantıkla, “Durağan” görünümlü bir not, şartlar gerektirdiği takdirde görünümünde “Olumlu” veya “Olumsuz” şeklinde bir değişiklik olmadan da değişikliğe uğrayabilmektedir. Destek notlarının dışında kalan tüm notların değişimi ve muhtemel yönü hakkında yatırımcılara bilgi vermek için, Not İzleme kapsamına alınabilirler. JCR Eurasia Rating, Grubun gerektiğinde bankayı destekleme gücü ve isteğinin olup olmadığını ya da yasal olarak böyle bir hakkının bulunup bulunmadığına bakmaktadır. Grup üyeleri bankadan daha güçsüzse, banka karlarının grup üyelerine ne dereceye kadar yönlendirilebileceği ya da kredilerin grup üyelerine ya da ilgili taraflara ekonomik temele dayanmaksızın ne dereceye kadar sağlanabileceği ve bunun bankanın mali durumunu ne dereceye kadar olumsuz etkileyeceği belirlenmektedir124. 2.2.3.3. Türk Kredi Rating Firma ve Banka Derecelendirmesi Türk Kredi Rating Firması, derecelendirme faaliyetlerine ilişkin hem şirketler hem de bankalar için genel bilgilendirmeyi aşağıdaki şekilde yapmaktadır: 124 http://www.jcravrasyarating.com/, Erişim Tarihi: 28.12.2007. 101 2.2.3.3.1. Türk Kredi Rating Firma Derecelendirmesi TCR (Türk KrediRating)’in şirketlerin kredi notunu tayin etmeye yönelik çerçevesi, şirketlerin ticari ve finansal risklerinin belirlenmesinde niceliksel ve niteliksel analizlerin kullanılmasını sağlamaktadır. Derecelendirme şirket kapasitesinin ve finansal yükümlülüklerini zamanında yerine getirme için belirlenen değerdir. Analizler, şirketler hakkında, gelecek yıllardaki performansları daha iyi tahmin edebilmesi için genellikle en az üç yıllık işletme geçmişi ve finansal verileri içermektedir. Gerçek performansı görmek için, şirketin performansı, bulunduğu gruptaki diğer şirketlerle karşılaştırılmaktadır. Buna ek olarak şirketin işletme çevresindeki olası değişikliklerin üstesinden gelebilmesi için senaryolarla duyarlılık analizi yapılmaktadır. Anahtar derecelendirme faktörü, büyük kısmı şirketin işlemlerini nakit ile gerçekleştirilmesine dayanan finansal esnekliktir. Niteliksel Analizler: Bu başlık kapsamında, - Endüstriyel Riskler - İşletme Çevresi - Pazar pozisyonu - Yönetim - Şirketin idaresi - Muhasebe başlıkları altında toplanmaktadır. Niceliksel Faktörler: Niceliksel ölçütlerle ilgilenirken, TCR zaman dilimlerine yönelik oranlardan çok trendlerin oranlarına dikkat etmektedir. - Nakit Akış Odağı - Kazanç ve Nakit Akışı - Sermaye Yapısı 102 - Finansal Esneklik - Proje Risk Değerlendirmeleri ana başlıkları altında değerlendirme yapılmaktadır. 2.2.3.3.2. Türk Kredi Rating Banka Derecelendirmesi İşletmenin kredibilitesi üzerinde bankanın faaliyet alanının etkisini anlayabilmek için yapılan değerlendirme çalışmaları; ekonomi alanında genel bir görüntüyü, banka sektörünün genel yapısını, piyasanın şuanki ve potansiyel rekabet gücünü ve piyasanın yoğunluğunu içine almaktadır. TCR, ayrıca, denetleme makamı, banka denetiminin doğruluğu, gerekli raporlamalar ve belli tarzda finansal kuruluşlara ve finansal ürünlere özgü düzenlemeler gibi düzenleyici unsurları analiz etmektedir. Analitik Süreç: TCR değerlendirmesi aşağıda yer alan en önemli niceliksel faktörleri içeren unsurların analizine dayanmaktadır. Risk Yönetimi: Bankanın riske ve yönetim risklerini içeren sistemlere ne kadar açık olduğunu inceleyen analizi içermektedir. Risk yönetimi fonksiyonunun bağımsızlığı ve ne kadar etkili olduğu, bütün risklerin aynı şemsiye altında değerlendirilip değerlendirilmediği, uygulanan prosedür ve limitler, bu limit ve prosedürlerin derecesini öngören kişiler incelenmektedir125. Kredi Riski: Bilanço içi faaliyetlerde (krediler, sabit getirisi olan menkul kıymetler, bankalararası mevduat ve krediler) ya da bilanço dışı yükümlülüklerde ortaya çıkabilecek olan bütün kredi riskleri incelenmektedir. Bankanın bilanço yapısı, farklı varlık kategorilerinin ilgili büyüklükleri de dikkate alınarak çalışma içine alınmaktadır. Problem kredilerdeki esas riski tayin edebilmek için varlıklar ve yedekler hesaba katılmaktadır. Mevcut risk rezervlerinin çeşitleri (özel ya da 125 Kredi derecelendirme, http://www.turkkredirating.com., Erişim Tarihi: 23.12.2007. 103 genel gibi), karşılıklara yönelik bankanın genel politikaları, geçmişteki kredi kayıpları deneyimleri, yazılan zararları ve dönüşüm politikaları incelenmektedir. Diğer aktiflerin (müşteri dışı krediler) niteliğine bakarak, genel menkul kıymetler içinde sabit gelirlilerin portfolyosu, vadeleri, uygunsuzlukları ve menkul kıymetlerin değerleri analiz edilmektedir. Bankaların bilanço dışı taahütleri genişleyen bir yapıya sahiptir ve bu yüzden bu durumun içerdiği riskin analiz edilmesi önemlidir. Bu tür taahhütler; garantileri, kredi mektuplarını ve bunların türevlerini içermektedir. Türevlerin kullanılması gittikçe genişleyen bir durum olduğundan; değer belirleme sürecinin bir parçası olarak TCR, gayri safi düzeyde bankanın türev portfolyosunun net piyasa değerlerine bakmakta; ayrıca, bankanın kullandığı türev unsurları ve bu unsurların neden kullanıldığını dikkate almaktadır. Kredi riski dikkate alındığında kredi değerlendirme politikaları ve karşı tarafların kalitesi incelenmektedir126. Piyasa Riski: Piyasa riski analizleri, bankanın geneline karşı (bilanço içi ve dışı olmak üzere), yapı ve işleyişi kapsamaktadır. Yapı riski ele alınırken, bankanın aktifleri ve sorumluluk yönetimi, alınan pozisyon, stratejideki tedbirler ve takibi incelenmektedir. Faiz oranı, kambiyo, özsermaye riski, bilanço dışı veriler ve bunların her risk limitleriyle nasıl karşılaştırıldığına bakılmaktadır. İşleyiş alanında; bankanın, alım satım aktivitelerinde yürüttüğü genel strateji incelenmektedir127. Operasyonel Risk: Operasyonel risk, Basel komitesi tarafından yapılan tanım çerçevesinde, elverişsiz ya da başarısız içsel işlem, kişi ve sistemlerden ya da dışsal durumlardan kaynaklanan kayıp riskleridir. Bu tanım legal riski içermekle birlikte, stratejik ve itibar riskini dışarıda bırakmaktadır. 126 127 Kredi derecelendirme, http://www.turkkredirating.com., Erişim Tarihi: 23.12.2007. Kredi derecelendirme, http://www.turkkredirating.com., Erişim Tarihi: 23.12.2007. 104 Operasyonel risk analizleri; (a) bankanın söz konusu riski tanımı (b) organizasyonel yapı kalitesi (c) markaya yaklaşımındaki gelişim ve önemli risklere verilen önem (d) veri toplama çabası ve (e) operasyonel risk ölçümüne ve yönetimine genel yaklaşım gibi bazı sorular üzerinde durmaktadır128. Fonlama ve Likidite: Burada analiz edilmesi gereken ana konular; yapının kendisi ve mevduatların ya da alınan belirlenmiş borçların fonlama kaynaklarında ve bankanın likitidesi bazında fonlama tabanındaki (perakende oranında ya da toptan fonlama) değişikliktir. Bu çerçevede bankanın mevduat temelini ve diğer borç alma kaynaklarını, büyüklük, vade, coğrafik kaynak ve para birimi olarak analiz edilmektedir. Likidite göz önünde bulundurulduğunda bankanın, hem iç likidite kaynakları (pazarlanabilir menkul kıymetler, vadesi dolan krediler, vs.) hem de dış kaynakları (sermaye piyasasına giriş, diğer bankalardan sağlanılan yollar, merkez bankasında reeskont kolaylığı) analiz edilmektedir. Bankanın pazarlanabilir menkul kıymetler portfolyosu ölçülmekte ve bu menkul kıymetlerin bir kriz anında ne kadar elverişli bir şekilde likiteye çevrilebileceği değerlendirebilmektedir129. Kapitalizasyon: Bir bankanın özsermayesi, beklenilmeyen kayıpların emilmesini ve böylece hala faaliyet göstermesini sağlayarak iflaslardan kaçınılmasına yardımcı olmaktadır. Bankanın hem kesin özsermaye büyüklüğü hem de sermayesinin yeterlilik durumu (yani sermayenin risklere göre büyüklük durumu) kredibilite analizlerinde gözönünde bulundurulan iki temel unsurdur. 128 129 Kredi derecelendirme, http://www.turkkredirating.com., Erişim Tarihi: 23.12.2007. Kredi derecelendirme, http://www.turkkredirating.com., Erişim Tarihi: 23.12.2007. 105 Bir bankanın kapitalizasyonunun değerlendirilmesi analiz için çok önemli olduğundan dolayı sermayenin kalitesi yakından incelenmektedir. Yönetimin minimum sermaye oranını hedef alan politikaları, geri satın alma programları ve kar payı ödemeleri, bankanın yeni sermaye yaratma yeteneği hesaba katılmaktadır. Ayrıca bankanın sahip olduğu “serbest sermaye”nin düzeyi de analiz edilmektedir130. Kazanç ve Performans: Bankanın elde ettiği gelir, eninde sonunda ödeme gücünü etkilediği için, analiz için diğer bir önemli alanı oluşturur. TCR, bankanın geçmişteki kazanç performansına, istikrarına, kazancın kalitesine ve gelir sağlama kapasitesine bakmaktadır. Kazanç gözlemleri, ayrıca, bütçe, beklentiler ve varsa eğer orta vadeli plan temelinde yakından yapılmaktadır. Gelecek kazanç eğilimlerini etkileyebilecek dış faktörler ve ayrıca yönetimin güvenilir bütçe ve beklentiler sağlama deneyimi hesaba katılmaktadır131. İş Çeşitlenmesi ve Acentelik: TCR, bankanın faaliyet alanındaki coğrafik ve sektörel bazdaki çeşitliliği analiz etmektedir. Müşterilere sunulan servis ve ürünlerin çeşitliliği ve yeni ürünler üretilebilmesi yeteneği incelenmektedir132. Yönetim ve Strateji: Etkili yönetim ve iyi tanımlanmış bir strateji başarılı bir bankanın temel bileşenlerindendir. Banka yönetimi değerlendirmesinin bir parçası olarak TCR; bankanın oluşum yapısına, yönetimin bir ya da daha fazla kişiye bağlı olup olmamasına, takımın tutarlılığına, yönetimin ana ortaklardan bağımsız olmasına, yönetimin deneyimlerine, oluşturulan itibara, yönetim stratejisinin kredibilitesi ve kalitesine, iç ve dış büyüme konusunda ele alınan planlara bakmaktadır133. Kurumsal Yönetim: Kurumsal yönetime sahip olunmasının, bankanın kredi niteliğinde önemli bir etkisi vardır. Kurumsal yönetimi değerlendirirken; 130 Kredi derecelendirme, http://www.turkkredirating.com., Erişim Tarihi: 23.12.2007. Kredi derecelendirme, http://www.turkkredirating.com., Erişim Tarihi: 23.12.2007. 132 Kredi derecelendirme, http://www.turkkredirating.com., Erişim Tarihi: 23.12.2007. 133 Kredi derecelendirme, http://www.turkkredirating.com., Erişim Tarihi: 23.12.2007. 131 106 TCR, yönetim verilerini ve sistematik bilgileri analiz etmekte ve ayrıca kişisel yönetim faaliyetlerinin bağlamsal ve niceliksel gözlemlerini yapmaktadır. Kurumsal yönetim niteliği değerlendirilirken; yönetici kurulunun bağımsız ve etkili olması, kurulun denetim fonksiyonu, idarede yer alan kişiler ve yöneticilerin ücretlendirilmeleri, ortaklık/sahiplik yapısı dikkate alınmaktadır134. Mülkiyet ve Destek: Bankanın potansiyel desteğe sahip olması, bütün değerlendirmeleri için kritik öneme sahiptir. Banka ortaklarının istikrarını ve ayrıca her ortağın ya da yöneticinin (ihtiyaç durumunda) yetenek ve istekliliği analiz edilmektedir. Değerlendirme yaparken hesaba katılan önemli bir faktör son çare olarak ödünç veren ya da kurtarıcı bankaların varlığı (ya da yokluğu)dur. Bu, özellikle, sıkışıklıkları bütün finans sistemini etkileyecek geniş ölçekli bankaların desteklenmesi konusunda geçerlidir135. 2.2.3.4. Saha Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Şirket Derecelendirmesi SAHA A.Ş.'nin derecelendirme süreci, bir şirketin mali tabloları, işletme performansı ve önünde bulunan risk ve fırsatların, içinde faaliyet gösterdiği sektörün koşullarının, rakip firma ve ürün/hizmetlerle karşılaştırmasının, gelecek için plânlarının ve yönetimin ehliyet, felsefe, etik ve etkinlik açısından derinlemesine incelenmesinin dahil olduğu metodolojiden oluşmaktadır. Bu metodoloji, kalitatif ve kantitatif olmak üzere iki ana başlık altında uygulanmaktadır. Kantitatif ve kalitatif metodlojileri, dört belirleyici özellik üzerine inşa edilmiştir: sektör riski, iş riski, finansal risk ve yönetim kalitesi. 134 135 Kredi derecelendirme, http://www.turkkredirating.com., Erişim Tarihi: 23.12.2007. Kredi derecelendirme, http://www.turkkredirating.com., Erişim Tarihi: 23.12.2007. 107 Finansal riskin çözümlenmesinde ana rolü "kantitatif" formül oynamaktadır. Bu formül, uluslararası derecelendirme kuruluşlarının ve ilgili akademik otoritenin geliştirip kullanageldikleri metodolojilerin bir sentezi olarak tanımlanmaktadır. Çoklu diskriminant analiz tekniğini baz alan bu metodoloji daha sonra temerrüt riskiyle korelasyonu yüksek 7 alan üzerinde odaklanmakta ve ilgili mali tablo oranlarını kullanmaktadır. Bu 7 alan şunlardır: Volatilite: Şirket değerinin volatilitesinin yüksek olması, şirket varlıklarının değerinin borçlarının seviyesinin altına düşme (yâni temerrüt) olasılığının yüksek olduğunu göstermemektedir. Büyüklük: Büyük şirketler coğrafik, ürünsel ve insan kaynakları açılımlarında genellikle daha çeşitlemeli ve esnek olabildiklerinden ortaya çıkabilecek engel ve değişimlere karşı kapasite olarak daha esnek ve hazırlıklı olduklarından volatiliteye karşı daha korunmalılardır. Karlılık: Yüksek kârlılık oranlarının temerrüt olasılığını düşürdüğü global olarak ispatlanmıştır. Kaldıraç: Yüksek kaldıraç oranları (yüksek borçluluk) yüksek temerrüt olasılığı demektir. Bir şirketin piyasa (defter) değeri ne kadar yüksekse varlıklarının değerinin, borçlarının değerinin bulunduğu seviyeye olan mesafesi de o kadar uzak olmaktadır. Likidite: Düşük likidite (dönen varlıklar/KVYK) global olarak yüksek temerrüt olasılığı anlamına gelmektedir. Büyüme: Hem çok yüksek hem de çok düşük büyüme oranları temerrüt olasılığını artırmaktadır. Stoklar: Yüksek envanter seviyeleri yüksek temerrüt olasılığına işaret eder. Kredi derecelendirme sürecinin asıl amacı, yönetim veya yatırım analizi değil, şirketin finansal yükümlülüklerini yerine getirme kapasitesini ölçmektir. Bu yükümlülüklerin tamamının ve zamanında ödenmesi için 108 şirketin yeterliliği ve istekliliği değerlendirilmelidir. Öte yandan, farklı sektörler, farklı şirketler ve farklı koşullar farklı oranların incelenmesini gerektirmektedir. Bu bağlamda (yukarıda sıralanan yedi alanla örtüşerek ve ek olarak) dört alana odaklanılmaktadır: Bilanço: Finansal yükümlülüklerin ve bu yükümlülükleri destekleyecek varlık kalitesinin belirlenmesi. Burada sadece borç/sermaye yapısını incelemek yeterli değildir. Tüm borç yükümlülüklerinin (bilanço dışı olanlar dahil), varlıkların nakit üretme kabiliyetiyle karşılıştırılması gerekmektedir. Kârlılık: Kârlılık, şirketin değeri, volatilitesi, performansı ve kapasitesinin en iyi ölçütüdür. Nakit Yaratma: Finansal yükümlülükleri yaratılan nakit ödeyecektir. Şirketin nakit yaratma kabiliyetini nakit gereksinimi ile karşılaştırmak şirket için finansal analizin en kritik bölümüdür. Finansal Esneklik: İş ortamında meydana gelen dalgalanmalarda şirketin ayakta kalma kapasitesini ölçmektedir. İş koşulları zorlaştığında şirketin nakde erişim ve borç (yük) hafifletme alternatifleri, olanakları ve kabiliyetinin ölçülmesi temerrüt olasılığını en iyi ölçen kriterlerden biri olarak görülmektedir. Bu dört ana odak noktasını ve farklı coğrafik, sektörel, kurumsal ve iş koşullarını esas alarak hangi finansal oranların analiz edileceği ve bu oranların sektörel, ulusal ve global olarak derecelendirmeye teşkil edecek şekilde değer skalalarının belirlenmesi, metodolojinin bu aşamasının ana ayağıdır136. 136 http://www.saharating.com, Erişim Tarihi: 23.12.2007. 109 Tablo 14: Finansal Analiz Oranları Cari oran, asit test oranı ve nakit oran, Borç Profili, KVYK ve vadeleri, UVYK ve vadeleri, banka, toplam erişilebilir kredi ve vadeleri, anlaşmalar, fesih opsiyon, hüküm ve olanakları, 1. LİKİDİTE borç tetikleyicileri, kısıtlayıcı anlaşmalar, bilanço dışı yükümlülükler, kıdem tazminatları, emeklilik fonları, finansal kiralama, teminatlar, süregelen davalar, faktoring alacakları, garantiler, ortaklar veya konsolide olmayan yavru şirketlerin borçları, destek anlaşmaları. Kâr Tutarı, Kâr / Satışlar, Kâr / Özkaynaklar, (Kâr + Finansman Giderleri) / (Özkaynaklar + Yabancı Kaynaklar), (Olağan Kâr + Finansman Giderleri) / Finansman Giderleri, FVÖK / Satışlar, FVAÖK / Satışlar, İşletme Faaliyetine İlişkin Kaynaklar / Satışlar, Kâr Kaynağı, 2. KÂRLILIK Brüt Satış Kârı / Net Satışlar, İşletme Kârı / Net Satışlar, Olağan Kâr / Net Satışlar, Dönem Kârı / Net Satışlar, Dönem Net Kârı / Net Satışlar, Net Kâr / Toplam Varlıklar, Net Kâr / Özsermaye, Büyüme, Satışlar, FVÖK, Net Kâr. Sürecin tamamlanması için geleceğe ait olası dengelerin de değerlendirilmesi gerekir. Bu da, üst yönetim kadrolarıyla yüzyüze görüşmeleri içerir (ör. yeni ürün veya tesis plânları; değişecek şirket politikaları, vs.). Finansal Kaynaklar, Toplam Yabancı Kaynaklar / Toplam Kaynaklar, Özkaynaklar / Toplam Yabancı Kaynaklar, (Kâr Yedekleri – Geçmiş Yıllar Zararları) / Özkaynaklar, Toplam Yabancı Kaynaklar / Toplam Varlıklar, FVÖK / Finansman Giderleri, FVAÖK / Finansman 3. FİNANSAL Giderleri, UVYK / (UVYK + Özsermaye), Toplam Bilanço İçi ve Dışı Yabancı Kaynaklar / (Toplam Bilanço İçi ve Dışı Yabancı Kaynaklar + Toplam Kaynaklar), Toplam Bilanço İçi YAPI Yabancı Kaynaklar / (Toplam Bilanço İçi Yabancı Kaynaklar + Toplam Kaynaklar), Toplam Bilanço İçi ve Dışı Yabancı Kaynaklar / (Toplam Bilanço İçi ve Dışı Yabancı Kaynaklar + Piyasa Değeri), Kaynaklarla Varlıkların Uyumu, Dönen Varlıklar / KVYK, Duran Varlıklar / Devamlı Sermaye (Özkaynaklar + UVYK), Duran Varlıklar / Özkaynaklar, (Toplam Varlıklar – Toplam Özsermaye) / Toplam Varlıklar. İşletme Sermayesi / Toplam Varlıklar, Dağıtılmamış Kâr (Kâr Yedekleri) / Toplam Varlıklar, FVÖK / Toplam Varlıklar, Piyasa Değeri / Toplam Borçlar, Satışlar / Toplam Varlıklar, Nakit 4.TEMERRÜT ORANLARI Akımı* / Toplam Borçlar, *Nakit Akımı = Net Kâr – Amortismanlar. Borç vadesi gelene dek bir likidite sorunu oluşturmadığı için, vade yaklaştıkça likidite seviyesinin de artması gerekir. Bu bölümde, Finansal Yapı oranlarından “Toplam Yabancı Kaynaklar / Toplam Kaynaklar” ve Likidite oranlarından “Cari Oran” da tekrar değerlendirilir. Kalitatif Değerlendirme: Metodolojinin kalitatif aşamasında yapılan değerlendirme ve incelemeler ise ülke riski, sektör riski, iş/firma riski, kurumsal yönetim ve ana/yavru şirket ilişkisi olmak üzere 5 başlık altında toplanmaktadır. 110 Firma Riski kapsamında; rekabet yapısı, rekabet politikası, rekabet unsurları, piyasa payı, satış büyümesi, istikrarı ve sürekliliği (pazarlama), fiyatlar ve fiyat politikası, ürün ve satış çeşitliliği (ürün gamı), teknoloji, kurumsal istikrar ve sağlamlık, operasyonel (işletme) başkalaşım ve hareket kabiliyeti, finansal başkalaşım ve hareket kabiliyeti (maliyet etkinliği), varlık ve sermaye esnekliği, yasa ve düzenlemeler gibi başlıklar ayrıntılı incelemeye tabi tutulmaktadır. Rating Dağılımı: SAHA A.Ş. Kredi Derecelendirme metodolojisi kullanılarak (sadece kantitatif uygulama) 1990-2005 yılları arasında İMKB'ye kote şirketlerin yıllık ve ara mali tabloları üzerinde yapılan çalışma sonuçları aşağıdaki grafikte yer almaktadır137. Grafik 1: SAHA A.Ş. İMKB'ye Kote Şirketlerin Derecelendirilmesi Kurumsal Yönetimin Kredi Derecelendirme Analizindeki Rolü: Kredi kalitesi ile kurumsal yönetimin bazı yönleri arasındaki bağıntı hayli kapsamlı olabilmektedir. Ortaklık yapısı, yönetim uygulamaları ve finansal 137 http://www.saharating.com, Erişim Tarihi: 23.12.2007. 111 şeffaflık politikaları gibi ilgili kurumsal yönetim hususları kredi derecelendirme metodolojisinde düzenli olarak incelenen alanlardır. Özellikle geri kalmış veya gelişmekte olan ülkelerde bu inceleme zorunlu görülmektedir. Zayıf kurumsal yönetim bir şirketin kredibilitesini çeşitli kanallardan olumsuz etkileyebilmektedir. Dolayısıyla, bir kredi analisti için en önemli uyarı işaretlerinden biri olmalıdır. Öte yandan, denetim mekanizmasını yerleştirip işleyişini aktif olarak izleyen bağımsız bir yönetim kurulu tarafından sergilenen kuvvetli kurumsal yönetim, her ne kadar kredi kalitesini direkt etkileyen bir unsur olmasa da yönetime ve finansal tablolara olan güvenilirliği artırmaktadır. SAHA A.Ş. içinde kredi derecelendirme birimi ile kurumsal yönetim derecelendirme birimi birbirlerinden ayrı ve bağımsız iki grup olmakla beraber, kanunlar çerçevesinde her zaman işbirliği yapmaktadır. Temel derecelendirme kıstaslarından biri de kurumların asla tek başlarına derecelendirilmemeleridir. Ana şirketle veya bağlı ortaklılarla olan ilişkiler son derece önemlidir. Ana şirketin zayıf veya kuvvetli olması derecelendirilen şirketin kredi kalitesini büyük ölçüde etkilemektedir. Şirket sahibinin (devlet, aile, holding şirket ve stratejik ortaklık) özelliklerinin, derecelendirilen şirketin yaptığı iş ve finansal koşuları üzerindeki etkisi son derece önemlidir138. Ana Şirket/Yavru Şirket İlişkisi: Genel olarak, bir ana şirket ile yavru şirketi arasındaki ilişkinin mahiyetini en iyi bu ilişkiye sebebiyet veren ekonomik teşvik ve çıkarlar açıklamaktadır. Güçlü bir ana şirketin yavru şirketi derecelendirildiğinde, her zaman olmasa da genellikle, tek başına olabileceğinden daha yüksek bir not almaktadır. Zor durumlarda, ana şirketin varlığı ve kredibilitesi, bunları ne ölçüde kullandırdığı, yavru şirketin notunu etkilemektedir. Zayıf ana şirket - güçlü yavru şirket durumunda yavru şirketin derecelendirme notu genellikle ana şirketten yüksek olamamaktadır139. 138 139 Kredi derecelendirme metodoloji, http://www.saharating.com., Erişim Tarihi: 23.12.2007. Kredi derecelendirme metodoloji, http://www.saharating.com., Erişim Tarihi: 23.12.2007. 112 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM SEKTÖRLERE İLİŞKİN GENEL DEĞERLENDİRME VE UYGULAMA YAPILACAK SEKTÖR SEÇİMİ 3.1. SEKTÖR ARAŞTIRMASI Çalışma kapsamında oluşturulacak modelin öncelikle hangi sektörde uygulanacağı konusunda ön araştırmaya ihtiyaç duyulmuştur. Bu kapsamda modelde kullanılacak verilerin güvenilirliği ve yeterli kapsamda temini açısından üzerinde çalışma yapılacak sektör verilerinin: * Denetimden geçmiş olması * Verilere ilişkin belirlenmiş standardın olması * Belirli periyodlarla kamuoyuna açıklanıyor veya resmi kurumlara iletiliyor olması, * Söz konusu verilere erişimin mümkün olması, * Sektördeki firmalar için ihtiyaç duyulan verilere yukarıda belirtilen sınırlılıklar çerçevesinde erişiminin ve teminin mümkün olması gerekmektedir. Yapılan araştırmalar sonucunda yukarıdaki sınırlılıklar da dikkate alınarak: * Bünyesindeki kurumların kurumsallaşmış yapıya sahip olması, * Hem sektör hem de bünyesinde bulunan kurumların verilerine ilişkin sıkı standartların olması, * Verilerin sıkı bir denetim ve gözetime tutulması nedeniyle sağlıklı olduğu konusunda tereddütün bulunmaması, * Verilerin belirli periyodlarla kamuoyu ile paylaşım zorunluluğunun olması nedeniyle ulaşımın mümkün olması, 113 hususları ile her geçen gün ekonomi içindeki artan önemi dikkate alınarak çalışmanın Türk Bankacılık Sektörü ve bünyesinde faaliyette bulunan bankaların verileri ile gerçekleştirilmesi uygun görülmüştür. Bu konuda yapılmış olan uluslararası düzenleme niteliğindeki BASEL Düzenlemeleri de bankalar açısından derecelendirmenin önemini daha da ön plana çıkarmaktadır. 3.2. BIS ve BASEL KOMİTE BIS (Bank for International Settlements – Uluslararası Ödemeler Bankası), 17 Mayıs 1930’da, uluslararası ödemeler sistemini düzenlemek amacıyla kurulmuştur140. BIS, 1960’larda, Bretton Woods sisteminin işlerliğini sağlamak için önemli çalışmalar yapmıştır. 1980’lerdeki petrol krizlerinin arkasından da ödemeler sisteminin aksamamasına çalışmıştır. Merkez bankaları için bir işbirliği forumu oluşturma çabalarının yanı sıra, uluslararası piyasalarda istikrarı sağlamaya yönelik araştırmalar yapmak ve öneriler getirmek (Örneğin Sermaye Yeterlilik Rasyosu) gibi görevleri de olan BIS, merkez bankası müşterileri ve uluslararası organizasyonlar için temel bankacılık faaliyetleri de yapmaktadır. BIS Yönetim Kurulu’nun 17 üyesi bulunmaktadır. 6 temel üye (Belçika, Fransa, Almanya, İtalya, İngiltere Merkez Bankaları Başkanları ve ABD Merkez Bankaları Kurulu Başkanı) ve bu üyelerin kendi ülkelerinden seçecekleri 6 ek üyenin yanı sıra, seçimle iş başına gelmiş 5 üyesi (Kanada, Japonya, Hollanda, İsveç ve İsviçre) bulunmaktadır141. Basel Komite ise, 1974 yılında G -10 ülkelerinin (Belçika, Kanada, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya, Lüksemburg, Hollanda, İspanya, İsveç, 140 “Yeni Bankacılık Sistemi: BASEL-II”, KTO Etüd Araştırma Servisi 01.10.2005, http://www.kto.org.tr/tr/dergi/dergiyazioku.asp?yno=425&ano=51., Erişim Tarihi: 15.04.2008. 141 İbrahim ARSLAN, “Basel Kriterleri ve Türk Bankacılık Sektörüne Etkileri”, Selçuk Üniversitesi, s: 51, http://www.sosyalbil.selcuk.edu.tr/sos_mak/makaleler, Erişim Tarihi: 15.06.2008. 114 İsviçre, İngiltere ve ABD) Merkez Bankası Başkanları tarafından oluşturulmuş, BIS bünyesinde faaliyet gösteren bir kuruluştur. Komite’nin kuruluşunun temelinde 1974 yılında petrol fiyatlarında aşırı artışlara bağlı petrol krizinin dünya uluslararası para ve sermaye piyasalarında büyük dalgalanmalar yaratması ve bu durumun bankalara olumsuz yansımaları bulunmaktadır. Komite, hiçbir uluslarüstü denetim otoritesi yetkisine sahip değildir. Düzenlemeleri tavsiye niteliği taşımakta, ancak düzenlemelerine uymayan ülkelerin bankacılık sistemleri uluslararası platformda ikinci sınıf olarak değerlendirilmekte ve uluslararası piyasalardaki risk primleri olumsuz etkilenmektedir. Dolayısıyla Komite’nin aldığı kararlar ülkelerin büyük çoğunluğunda ve hemen hemen aynı şekilde uygulanmaktadır142. 3.2.1. Basel I Düzenlemeleri Basel I, 1988 yılında Basel Komite tarafından çıkarılmış olan düzenlemedir. Bu düzenleme ile bankaların kredi riski taşıyan faaliyetleri ile ellerindeki sermaye arasında bağlantı kurulması amaçlanmıştır. Komite, 5 risk ağırlığı belirlemiş ve bankanın tüm aktiflerini bu sınıflandırmaya tabi tutarak sermaye ile ilişkilendirmiştir. Sermaye / Risk Ağırlıklı Varlıklar olarak ifade edilebilecek bu rasyoya, 1996 yılında piyasa riski de eklenmiş ve rasyo, Sermaye / (Risk Ağırlıklı Varlıklar + Piyasa Riski) haline gelmiştir. Basel I’in getirdiği temel unsurlardan biri ülke riskleri olup, ülkeler ve ülkelerin kuruluşları OECD üyesi olup olmamasına göre kesin bir ayrıma tabi tutulmuştur. 142 BASEL II Uygulamaları ve Kobiler, Bandırma İktisadi Araştırmalar Enstitüsü, Bilgilendirme Kitapçığı Dizisi Yayın No:BK-3 /2007, s:9. 115 Basel I sermaye yeterliliği konusunda belirli bir standart getirmiş olmakla birlikte belli başlı noktalarda eleştiriye de uğramıştır. Bu eleştirileri aşağıdaki gibi özetleyebiliriz: Kredi riskinin ayrıştırılmasının sınırlı olması; 1988 Sermaye Uzlaşısı tüm kredi risklerini 0-10-20-50-100 olmak üzere 5 risk ağırlığına bölmektedir. Kredi riskinin statik ölçümü; Sermaye yeterlilik rasyosu için kritik değer olarak belirlenen %8 oranı, ülkelerin ve ölçüme dahil kuruluşların değişen koşullarına göre esneklik göstermemektedir. Vadenin dikkate alınmaması; Vade, önemli bir risk faktörü olmasına karşın, dikkate alınmamaktadır. Karşı tarafın kredi değerliliğine dikkat edilmemesi. Basel I düzenlemesi zaman geçtikçe doğan ihtiyaçlara göre geliştirilmiştir. Bunlardan en önemlisi 1994 yılında Meksika, Türkiye gibi ülkelerde ortaya çıkan finansal krizlerin niteliği ve etkileri, faiz oranı ve döviz kuru gibi piyasa riski taşıyan unsurların da sermaye yeterliliği hesaplamasına katılmasını zorunlu kılmıştır. Bu çerçevede 1996 yılında piyasa riski sermaye yeterliliği hesaplamasına dahil edilmiş ve dolayısıyla bankaların sermaye ihtiyaçları artmıştır143. 3.2.2. Basel II’nin Ayrıntıları Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun bu konudaki en ayrıntılı dökümanlarından biri olan Sermaye Ölçümü ve Sermaye Standartlarının Uluslararası Düzeyde Uyumlaştırılması, Gözden Geçirilmiş Çerçeve Kapsamlı Versiyon çalışmasında, yeni bir düzenlemeye neden ihtiyaç duyulduğuna ilişkin kapsamlı açıklama getirilmektedir. 143 Sermaye Ölçümü ve Sermaye Standartlarının Uluslar arası Düzeyde Uyumlaştırılması, Gözden Geçirilmiş Çerçeve Kapsamlı Versiyon, BDDK, Haziran 2007, s: 305. 116 Uluslararası piyasalardaki gelişmeler, mevcut düzenlemenin değişen koşullar karşısında yetersiz kalması, risk çeşitlerinin artması gibi unsurlar yeni sermaye standartları oluşturmayı gerektirmiştir. Bu açıdan bakıldığında Basel I ortaya çıktığı dönemdeki ihtiyaçları karşılayan, ancak günümüzde risk ölçme yapısının yetersizliği nedeniyle eksik kalan bir uygulama haline gelmiştir. Bu çerçevede Haziran 1999’da ilk taslak metni yayımlanan “Basel II Yeni Sermaye Uzlaşısı”, daha hassas risk ölçümüne ulaşma amacı taşıyan bir düzenleme olarak ortaya konulmuştur. Bankaların kredi riski taşıyan aktiflerini, yeni bir karşı taraf sınıflandırmasına tabi tutan düzenleme ile, karşı tarafların kredi değerliliği ön plana çıkarılmış, ulusal denetim otoritelerinin denetimlerinin önemi vurgulanmış ve kamuyu aydınlatma gereklilikleri belirlenerek şeffaflık sağlama yolunda adımlar atılmıştır. Düzenleme’nin taslaklar halinde farklı zamanlarda kamuoyunun bilgisine sunularak tartışılması sağlanmış ve en son Haziran 2004’de son şekli verilerek “Basel II, 2. Sermaye Uzlaşısı” adı altında kesinleşmiş metin olarak yayınlanmıştır144. Basel II olarak adlandırılan bu kurallar, 2006 yılı Haziran ayında en son halini almıştır145. Basel düzenlemelerinin sermaye yeterliliği hesaplamasına yönelik gibi görünmesine karşın, gerektirdiği çok detaylı veriler ve bunların analizi bankanın sağlıklı bir risk profilini çıkarmak ve yasal gerekliliklerin ötesinde risk yönetimini etkinleştirmek açısından gerekli görülmektedir. Düzenlemeler temel olarak yönetime, banka faaliyetlerinin risklerini etkin olarak yönetmek ve kötü şartlara karşı yeterli finansal kaynakları sağlamak ödevlerini yüklemektedir. 144 Sermaye Ölçümü ve Sermaye Standartlarının Uluslar arası Düzeyde Uyumlaştırılması, Gözden Geçirilmiş Çerçeve Kapsamlı Versiyon, BDDK, Haziran 2007, s: 305. 145 Hasan CANDAN, Alper ÖZÜN, Bankalarda Risk Yönetimi ve BASEL II, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Genel Yayın: 1071, Ekim 2006, s:9. 117 Düzenlemelerde yer alan farklı yaklaşımların basit ve kapsamlı seçenekleri bulunmaktadır. Bankaların fiyatlama ve yeni ürün belirleme süreçleri risk odaklı bir hale gelmektedir. Bankaların risk yönetiminin etkinleştirilmesi ile mevduat sahipleri de korunmuş olmaktadır. Basel II düzenlemesi kendi içinde 3 ana bölümden (dayanak) oluşmaktadır. Bunlar: 1. dayanak: asgari sermaye gereksinimi (bankaların risk türlerine göre sermaye gereksinimlerini hesaplama esasları anlatılmaktadır), 2. dayanak: denetim otoritesinin gözden geçirmesi (denetim otoritelerinin risk bazlı denetim yaparken dikkate alacakları hususlar belirtilmektedir. Bu aynı zamanda denetime yönelik bankaların yapması gereken faaliyetleri göstermesi bakımından önemlidir), 3. dayanak: piyasa disiplini (bankaların şeffaflığını sağlamak amacıyla kamuya açıklamaları gereken bilgilere ilişkin asgari unsurların belirlendiği bölümdür)146. Basel II külliyatının, sonuçta, bir sermaye yeterliliği oranının hesaplanmasına ilişkin yöntemleri içerdiği hususu ise başlıca eleştirilen bi diğer noktadır147. 3.2.2.1. Dayanak 1: Asgari Sermaye Gereksinimi Basel II’nin bu ilk bölümünde bankaların asgari sermaye yeterlilik hesaplama kuralları oluşturulmaktadır. Bankaların gerekli sermaye miktarlarının belirlenebilmesi için önce kredi, piyasa ve operasyonel 146 Sermaye Ölçümü ve Sermaye Standartlarının Uluslar arası Düzeyde Uyumlaştırılması, Gözden Geçirilmiş Çerçeve Kapsamlı Versiyon, BDDK, Haziran 2007, s: 305. 147 CANDAN, ÖZÜN; a.g.e., s: 9-10. 118 risklerinin miktarı farklı ölçüm yöntemleri ile ölçülmekte ve ardından gerekli asgari sermaye miktarı belirlenmektedir. Risklerin ölçülmesinde piyasa riskine ilişkin bir yenilik getirilmezken, kredi riskine ilişkin olarak tamamen yeni iki yöntem geliştirilmiştir. Bunlar; standart yaklaşım ve içsel derecelendirmeye dayalı yaklaşımdır. İçsel derecelendirmeye dayalı yaklaşım da kendi içinde bazı farklılıklar yaratan içsel derecelendirmeye dayalı temel yaklaşım ve içsel dercelendirmeye dayalı gelişmiş yaklaşım adı altında iki yöntemi bulundurmaktadır. Operasyonel riskler ise sermaye yeterliliği hesaplamasına ilk kez dahil edilmekte olup, hesaplama yöntemleri temelde basit ve gelişmiş ölçüm yöntemleri olarak ikiye ayrılmaktadır. Basit ölçüm yöntemleri de kendi içinde temel gösterge yaklaşımı, standart yaklaşım ve alternatif standart yaklaşımı olarak üç gruba ayrılmaktadır. Bankalar sermaye yeterliliği hesaplamasında öngörülen yöntemlerden her risk için birini belirleyebilecektir. Ancak, Basel II dökümanının temel mantığı içinde, basit yöntemler riske duyarlılıkları daha az olacağından riskleri olduğundan daha riskli ölçecek şekilde kurgulanmışlardır. Dolayısı ile bankalar ölçüm yöntemlerini geliştirme konusunda teşvik edilmektedir148. Bu düzenleme ile, bankaların sermaye yeterliliği konusunda uluslararası bir standart getirilmi!tir. Uluslararası alanda faaliyet gösteren büyük bankaların uygulamaları gereken “Sermaye Tabanı/Risk Ağırlıklı Aktifler Oranı” na bir alt sınır getirmiştir149. Bu çerçevede oluşan yeni sermaye yeterlilik oranı hesaplama tablosu şu şekildedir: Özkaynaklar Sermaye Yeterlilik Oranı = 148 Kredi Riski +Piyasa Riski +Operasyonel Risk >,= %8 BABUŞCU, 2005, a.g.e., s:266 Güler ARAS, “Basel II Uygulamasının KOBİ’lere Etkileri ve Geçiş Süreci”, Friedrich Ebert Vakfı ve Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nün ortak çalıştay Tebliği, İstanbul 24 Aralık 2005, s:5. 149 119 - Kredi Riski: Kredi riskinin hesaplanmasında çeşitli yaklaşımlar bulunmaktadır. a- Standart Yaklaşım: Standart yaklaşımda kaynakların aktarıldığı karşı taraf esas alınarak belirlenen her bir kategoriye göre sabit bir risk ağırlığı bulunmaktadır. Bu yaklaşımda riske duyarlılığı artırabilmek için dış kredi derecelendirme notlarının kullanılması öngörülmektedir. Bu çerçevede öncelikle bankaların alacaklarının karşı tarafının niteliği dikkate alınarak gruplandırmaya gidilmektedir. Daha sonra bulunduğu grupta rating notu hangi risk ağırlığına denk geliyorsa o ağırlığa göre risk miktarı bulunmaktadır. Basel II dökümanında bankaların bütün alacakları için sınıflandırma ve rating notlarına göre risk ağırlıklarının ne olacağı belirlenmiş durumdadır150. Bu çerçevede banka alacakları; 150 • Kamudan alacaklar • Bankalardan alacaklar • Kamu kuruluşlarından alacaklar • Çok uluslu kalkınma bankalarındaki riskler • Sermaye piyasası şirketleri • Kurumsal riskler • Perakende riskler • İkamet amaçlı gayrimenkul ipotekli alacaklar • Ticari gayrimenkul ipotekli alacaklar • Takipteki krediler • Yüksek risk kategorileri • Diğer aktifler • Bilanço dışı işlemler “Basel II Sayısal Etki Çalışması (QIS-TR) Değerlendirme Raporu” BDDK Araştırma Dairesi, Aralık 2004, s:28. 120 olarak gruplandırılmıştır151. Kamudan Alacaklar: Bankaların, ülkelerin hazinelerinden ve merkez bankalarından olan alacakları, aşağıdaki skalaya göre risk ağırlıklandırmasına tabi tutulacaktır. Burada risk ağırlıklandırması yapılırken ülkenin rating notları dikkate alınacaktır. Derece Risk Ağırlığı Tablo 15: Risk Ağırlıklandırma Skalası A+/ABBB+ BB+/BB- altında AAA AA- Rating Yok BBB- %0 % 20 % 50 % 100 % 150 % 100 Düzenlemede yukarıdaki gruplandırma dışına bazı durumlarda çıkılabileceği öngörülmektedir. Bunlar içinde ülkemiz bankaları açısından en önem taşıyan konu bankanın, kendi devletinden olan yerel para cinsi alacaklarına, Ulusal Denetim Otoritesinin inisiyatifi doğrultusunda, daha düşük bir risk ağırlığı uygulayabilecektir. tablo esas alınacaktır YP cinsi alacaklarda yukarıdaki 152 . Bankalardan Alacaklar: Komite, bankalardan olan alacaklar için 2 seçenek öngörmüştür. Seçeneklerden hangisinin uygulanacağına Ulusal Denetim Otoritesi karar verecektir. Kamu Kurumu Derecesi Risk Ağırlığı 151 Tablo 16:Risk Ağırlıklandırma Skalası Alternatif 1 BAAA A+/ABBB+ BB+/Baltında AA% 20 Rating Yok BBB% 50 % 100 % 100 % 150 % 100 BABUŞCU, 2005, a.g.e., s:266 K.E. BOLGÜN, Barış AKÇAY, Risk Yönetimi Gelişmekte Olan ve Türk Finans Piyasasında Entegte Risk Ölçüm ve Uygulamaları, Scala Yayıncılık, İstanbul, 2005, s:129. 152 121 1. seçeneğe göre, bankalar için, yukarıdaki tabloda yer alan ve “kamu” risk ağırlığının 1 derece yükseğine karşılık gelen risk ağırlıkları kullanılacaktır. 2. seçenekte, karşı taraf bankanın “rating”ine göre belirlenmiş aşağıdaki risk ağırlığı tablosu kullanılmaktadır: Tablo 17: Risk Ağırlıklandırma Skalası Alternatif 2 Banka Derecesi AAA A+/A- AA- BBB+ BB+/B- Baltında Rating Yok BBB- Risk Ağırlığı % 20 % 50 % 50 % 100 % 150 % 50 Kısa Vadeli Alacaklar İçin % 20 % 20 % 20 % 50 % 150 % 20 Kendi devletleri için daha düşük risk ağırlığı uygulayan ülkeler, bankalardan olan yerel para cinsi ve 3 aydan kısa vadeli alacaklarda, “kamu” için belirlenmiş risk ağırlığının bir yükseğini kullanabileceklerdir. Rating derecesi olmayan bankalardan olan alacaklara uygulanan risk ağırlığı, kamudan alacaklara uygulanandan daha düşük olamamaktadır153. Kamu Kuruluşlarından Alacaklar: Düzenlemede Hazine ve Merkez Bankası dışındaki kamu kurumları, bu kurumlardan ayrı değerlendirilmiştir. Bir kuruluşun kamu kuruluşu olup olmadığı konusunda da belli kıstaslar konulmuştur. Basel II düzenlemesinde kamu kuruluşlarından olan alacaklar için, söz konusu ülkenin bankaları için dikkate alınan risk ağırlıkları geçerli olacağı söylenmektedir. Bankalar için uygulanacak tablodaki kısa vadeli alacaklar için olan bölüm burada uygulanmayacaktır. Ancak, Ulusal Denetim Otoritesinin tercihine göre, bu grup için kamu risk ağırlığı da kullanılabilecektir. 153 BABUŞCU, 2005, a.g.e., s: 268 122 Çok Uluslu Kalkınma Bankalarındaki Riskler: Çok uluslu kalkınma bankalarından olan alacaklarda, bankalar için geçerli olan 2. seçenek kısa vadeli bölümü uygulanmaksızın kullanılacaktır. Komite, bazı özel koşulları sağlayan çok uluslu kalkınma bankaları için %0 risk ağırlığı uygulanmasını kabul etmektedir. Dünya Bankası, Asya Kalkınma Bankası, Afrika Kalkınma Bankası, Avrupa Kalkınma Bankası vb. bankalar bu kategoriye girmektedir. Sermaye Piyasaları Şirketleri: Bu şirketlere yönelik gözetim ve denetim düzenlemeleri bankalar gibi yeterli düzeyde ise banka risk ağırlıklandırması esas alınacak, yeterli düzeyde değilse bu alacaklara kurumsal alacaklar için uygulanacak risk ağırlıkları uygulanacaktır. Kurumsal Riskler: Kurumsal firmalardan alacaklara yönelik risk ağırlık tablosu şu şekildedir: Derece Tablo 18: Kurumsal Firmalar Risk Ağırlıklandırması AAA A+/ABBB+ BB- altında Rating Yok AA- Risk Ağırlığı Ulusal % 20 Denetim BBB% 50 % 100 Otoritesi, dışsal % 150 % 50 derecelendirmeyi göz önüne almaksızın bütün kurumsal risklerin % 100 risk ağırlığına konulmasına karar verebilecektir. Bu uygulamaya gidilmesi durumunda, firmaların ratingi dikkate alınmayacak ve tamamı için %100 risk ağırlığı kullanılacaktır. Perakende Riskler: Banka alacaklarının bu başlık altında değerlendirilebilmesi için aşağıdaki kriterleri taşıması gerekmektedir. Bunlar; * Kişilere ya da küçük işletmelere verilmeleri * Yenilenen krediler, kredi kartı limitleri, bireysel krediler ve kiralamalar, küçük işletme kredileri ve taahhütleri kapsarken gayrimenkul kredileri bu kategoride yer almamaktadır. 123 Düzenleyici otoritenin risk dağılımının yeterli olduğundan emin olması gerekmektedir. Bu çerçevede örneğin açılan bir kredinin genel düzenleyici perakende portföyün içindeki payının belirli bir yüzdeyi geçmemesi gibi sayısal kısıtlar koyulabilecektir. Bir bireye açılan maksimum perakende kredi tutarı 1 milyon Euro’yu geçemeyecektir. Bu portföy içinde yer alan risklerin ağırlığı takibe düşen krediler hariç % 75’dir154. İkamet Amaçlı Gayrimenkul İpotekli Alacaklar: Tamamı konut ipoteği ile teminat altına alınmış krediler % 35 risk ağırlığına tabi tutulmaktadır. Düzenleyici otorite bu kredilerle ilgili olarak söz konusu oranı uygulamak için yeterince karşılık ayrıldığından emin olmalıdır. Kriterin yerine getirilmediği durumlarda düzenleyici otorite standart risk ağırlığını artırmalıdır. Ticari Gayrimenkul İpotekli Alacaklar: Basel Komitesi, en riskli alanlardan biri olarak gördüğü bu gruptaki kredilerin %100’den başka bir risk ağırlığı ile değerlendirilmesini istemektedir. Ancak, gelişmiş ve iyi organize olmuş emlak piyasaları olan ülkelerde, kredinin ipotekli kısmının (ipotek konusu kıymetin piyasa değerinin %50’sinin veya kredi açıldığı tarihteki değerinin %60’ının altına düşmemesi kaydıyla) %50 risk ağırlığına tabi tutulmasına olanak tanınmaktadır. Takipteki Krediler: Geri dönüşü 90 günden fazla geciken ve teminatı bulunmayan kredilerin, karşılıklardan sonra kalan miktarı aşağıdaki gibi risk ağırlığına tabi tutulur; Özel karşılıkların toplam kredinin %20’sinden az olduğu durumlarda %150 risk ağırlığı, Özel karşılıkların toplam kredinin %20’sinden fazla olduğu durumlarda %100 risk ağırlığı. Ayrıca, özel karşılıkların toplam kredinin %50’sinden az olmadığı durumlarda düzenleyici otorite %100 risk ağırlığını %50’ye çekebilir. 154 BDDK, 2004, s:34. 124 Konut kredileri ile ilgili olarak bu kredilerin geri dönüşü 90 günden fazla geciktiğinde %100 risk ağırlığı uygulanır. Eğer bu krediler takibe düşmüş ve özel karşılıkların toplam kredilere oranı %50’den az değilse, risk ağırlığı %50’ye indirilebilir. Yüksek Risk Kategorileri: Karşı taraf kategorilerine göre %150 risk ağırlığına tabi olan risklere ek olarak: • Kamu ve kamu kuruluşlarından, bankalardan ve menkul kıymet şirketlerinden B- altında risk derecesi alanlardan alacaklar, • BB- altında risk derecesine sahip olan kurumsal alacaklar, • Menkul kıymetleştirilen kısmın BB+ ve BB- arasında risk derecesi olanlardan uzun vadelilerin risk ağırlığı % 350 olur. • Özel sermaye yatırımları ya da risk sermayesi gibi daha yüksek risk ağırlığını yansıtan diğer aktiflere, düzenleyici otorite % 150 ya da daha yüksek risk ağırlığı uygulamaya karar verebilir155. Diğer Aktifler: Diğer tüm aktifler %100 risk ağırlığına tabi tutulacaklardır156. Bilanço Dışı İşlemler: Bilanço dışı işlemlerin, Kredi Dönüştürme Faktörü (KDF) kullanılarak, kredi eşdeğeri tutarları bulunacak ve karşı taraflarına göre risk ağırlığına tabi tutulacaktır. Tablo 19: Kredi Dönüşüm Faktörleri İşlem KDF Kendi kendine itfa olan ve yükleme yükümlülüğü ile teminatlandırılan kısa vadeli akreditiflerde 20 Banka menkul kıymetinin teminat olarak verilmesi 100 1 Yıldan Kısa Vadeli cayılamaz taahhütler 20 1 Yıldan Uzun Vadeli cayılamaz taahhütler 50 Koşulsuz Cayılabilir Taahhütler 0 155 156 BDDK, 2004, s:37. BDDK, 2004, s: 38. 125 Dışsal Kredi Değerlendirmesi: Bu kapsamda yapılan çalışmalar şöyledir: • Standart yöntem görüldüğü üzere ağırlıklı olarak dış derecelendirme kuruluşlarının rating notları esas alınarak yürütülmektedir. Bu nedenle dış kredi derecelendirmesinin niteliği son derece önem kazanmaktadır. Bankaların dış derecelendirme sonuçlarını kullanırken de standart hareket etmelerine yönelik düzenlemede bazı prensiplere yer verilmiştir. Buna göre denetim otoriteleri, öncelikle dışsal derecelendirme kuruluşlarının değerlendirmelerini standart bir risk ağırlığı çatısına oturtmalıdır. Bu standart çatı tüm risk ağırlıklarını kapsamalıdır. Bankalar, değişik durumlar için değişik kuruluşların değerlendirmelerini esas almamalı her durum için mümkün olduğunca aynı şirketin değerlendirmesini kullanmalıdır. Çoklu değerlendirme olduğunda; iki değerlendirme yapılmışsa yüksek risk ağırlığı kullanılacaktır. İkiden fazla risk ağırlığı varsa, en düşük risk ağırlığına sahip olan son ikisinden yüksek risk ağırlıklı olan uygulanacaktır. Banka, spesifik bir menkul kıymete yatırım yaparken, eğer varsa öncelikle bu menkulün ihracı için verilmiş ratingi kullanacaktır. Bu tür bir ratingi olmayan bir menkul kıymete yapılan yatırımlarda ise ya ihraç edenin rate edilmiş başka bir menkul kıymetinin rating derecesi ya da ihraççının varsa rating derecesi dikkate alınacaktır. Kredi Riskini Azaltıcı Teknikler: Bankaların kredi riskini azaltmak üzere uyguladığı tekniklerin kabul edilebilmesi için gerekli koşullar düzenlemede belirtilmiş olup, başta hukuki kesinlik kriterleri olmak üzere koşullar yerine getirildiğinde, sermaye yeterliliği hesaplamalarında kullanılabilecektir. Özellikle bankanın risk azaltıcı tekniklerden yararlanabilmesi yasal belirlilik açısından asgari standartları yerine getirmesi gerekir. Bu çerçevede 126 örneğin teminatlandırma işlemlerinde kullanılan bütün belgeler, bilanço netleme işlemi, garantiler ve kredi türevleri için kullanılan dokümanlar bütün taraflar için bağlayıcı olmalıdır157. b- İçsel Derecelendirmeye Dayalı Yaklaşım (İDD) Basel II’nin getirmiş olduğu önemli yeniliklerden biri bankaların kendi oluşturdukları derecelendirme sistemlerine bağlı hesaplama yöntemi geliştirerek kredi risklerini hesaplayabilmeleri olanağıdır. Bu yaklaşımları temel düzenekleri düzenleyici otorite tarafından belirlenen yöntemler olarak görmek mümkündür. Basel II’de İDD yaklaşımında varlıklar farklı derecelendirme kriterleri ve farklı risk oluşumları nedeniyle gruplandırılmışlardır. Bu gruplar Kurumsal Riskler, Kamudan Alacaklar, Banka Riskleri, Parekende Riskler, Cari Hesap Şeklindeki Bireysel Kredilere Ait Riskler, Menkul Kıymetlerden Alacaklar, Satın Alınmış Alacaklar bulunmaktadır. Risk Unsurları: Düzenlemeye göre İDD Yaklaşımını hesaplamaya yönelik olarak aşağıdaki risk bileşenleri oluşturulmuştur; • Temerrüt Olasılığı (Probability of Default – PD) • Temerrüt Halinde Kayıp (Loss Given Default – LGD) • Temerrüt Anındaki Bakiye (Exposure at Default – EAD) • Efektif Vade (M) Belirlenmiş bu bileşenlerin özelliklerine baktığımızda temerrüde düşme olasılığı daha çok borçlunun kriterlerine göre alacağını geri ödememe olasılığının hesaplanmasını içermektedir. Diğer bileşenler ise daha çok alacakla bağlantılı hesaplanmaktadır. 157 BABUŞCU, 2005, a.g.e., s:268-276 127 İDD sistemi içinde iki farklı hesaplama yaklaşımı bulunmaktadır. Bunlar Temel Yaklaşım ve Gelişmiş Yaklaşımdır. İkisi arasındaki farkı hesaplamada kullanılan düzenekte yer alan ve yukarıda sayılmış olan bileşenlerin, düzenleyici otorite ve banka arasında belirlenme düzeyindeki farklılık oluşturmaktadır. Temel Yaklaşımda bankalar sadece PD hesaplayacaktır. Kalan risk bileşenleri ulusal denetim otoriteleri tarafından sağlanacaktır. Gelişmiş yaklaşımda ise bankalar tüm risk unsurlarını (PD, LGD, EAD ve M) kendileri hesaplayacaklardır. Rating Sistemi: Rating sistemi; İDD yaklaşımının temelini oluşturduğundan Basel II dökümanı içinde ayrıntılı olarak yer almıştır. Bu çerçevede ratinge ilişkin belirlenmiş özellikler ve gerekli unsurları aşağıdaki başlıklarla özetlemek mümkün olacaktır: • Rating sistemi konuya ilişkin her türlü yöntemleri, süreçleri, kontrolleri, veri toplamayı ve IT sistemlerini içermelidir. • Her aktif türü için bankanın çoklu rating sistemleri olmalıdır. Örneğin farklı sektörler için farklı rating sistemlerine sahip olunmalıdır. • Borçlunun temerrüt riski ve işlemin özel faktörlerine konsantre olmalıdır. • Bankanın, risklerinin rating derecelerine anlamlı bir şekilde (aşırı yoğunlaşma olmadan) dağılması gerekmektedir. Bunu sağlayabilmek için banka en az 7 normal borçlu derecesine ve 1 temerrüte düşmüş borçlu derecesine sahip olmalıdır. • Borçlu derecesi, kesin rating kriterlerine göre borçlunun riskini değerlendiren ve PD hesaplamasına temel teşkil eden bir özellik arz etmelidir. • Derece açıklamaları ve kriterler aynı tür riskleri aynı derecelere tutarlı şekilde koymaya izin verecek şekilde detaylandırılmalıdır. Bu tutarlılık, işlem kollarını, birimleri ve coğrafi bölgeleri kapsamalıdır. 128 • PD’ye esas teşkil eden periyot 1 yıl olmasına rağmen; bankalardan rating tahsislerinde daha uzun bir değerlendirme periyodu kullanmaları beklenmektedir. Borçlu ratingi, beklenmedik koşullarda ve kötü ekonomik durumlarda borçlunun yükümlülüğünü yerine getirme kabiliyetini göstermelidir. • Her borçlu ve garantör, işlem derecesi ile ilişkilendirilmiş bir borçlu rating derecesine dahil edilmelidir. • Borçlu ve işlem ratingleri en azından yıllık olarak yenilenmelidir. Problemli krediler daha sık rate edilmelidir. • Rating tahsisleri ve periyodik gözden geçirme, kredi vermekten doğrudan fayda sağlamayan bağımsız bir birim tarafından yapılmalı veya onaylanmalıdır. • Bankanın, içsel rating sisteminin performansından, uygulamasından ve dizaynından sorumlu bağımsız bir kontrol birimi bulunmalıdır. • İDD Yaklaşımını kullanan bankalar, 3 yıldır uygulanan bir rating sistemi ve risk unsuru tahmin sürecine sahip olmalıdırlar158. - Piyasa Riski Piyasa riski, karşı tarafın kredi değerliliğinde hiçbir değişme ile ilgili olmayan fiyat değişiklikleri yüzünden kayıpların olma olasılığı olarak tanımlanır. Basel Komitesinin taslak önerileri bu gibi riskin üç kaynağını karşılar. Birinci risk; faiz oranlarındaki değişme nedeniyle oluşur. Önerilen sermaye standartları, iyi belirlenmiş piyasa fiyatlarına sahip olan bonolar ve borç senetleri gibi işlem gören borç senetlerinin faiz riskini ele alır. Sonuçta öneri, bankaların karşı karşıya kaldığı faiz riskinin yalnızca bir bölümünü karşılar ki faiz oranlarındaki değişmenin kredi ve mevduatlar üzerindeki etkisi göz ardı edilir. (Basel Komitesi, tüm banka için faiz oranı etkisini gösteren 158 BABUŞCU, 2005, a.g.e., s:277-280. 129 data toplamak için taslak önermiştir. Bu taslak yalnız bilgi içindir ve bir açık risk hesaplaması veya kapital giderini içermez.) Piyasa riskinin ikinci kaynağı; hisse senedi (sermaye) fiyatlarındaki değişmelerdir. Bu Amerikan bankaları için geçerli görünmemektedir. Bu yüzden yeni standartlar, bankacılık firmalarının tüm tamamlayıcılarına birleştirilmiş bir temel üzerinde uygulanabilir. Amerika’da ve diğer bir çok ülkede bazı bankalar risk limiti için broker veya yatırım bankacılık birimleri ile birlikte üyeliğe kabul edilirler (örneğin tüm holding şirketleri) ve bu yüzden yeni sermaye standartları önemli olabilir. İlave olarak bazı ülkelerde (Almanya gibi) bankalara direk olarak hisse senedi edinme izni verilir; bu gibi ülkelerde işlem yapan Amerikan bankalarının üyeleri, hisse senetlerinin mevcut sahipliği ve diğer hisse senetleriyle ilişkili araçlara sahip olabilirler. Üçüncü kaynak; döviz kuru riskidir. Bazı bankalar yabancı para ile adlandırdıkları varlık ve yükümlülüklere sahiptir. Bu dövizlerin fiyatları değiştiğinde bankalar kazanç elde edebilirler veya zarara uğrayabilirler. Diğer piyasa riskleri ile birlikte, Basel komitesi bankaların bu tür kayıplara karşı korunmak için sermaye tutmalarını önerir. Borç ve öz kaynak risk önerilerine benzemeksizin döviz kuru önerisi; döviz kuru riskinin tüm kaynaklarını dikkate alır (yalnızca işlem gören menkul kıymetlerin payı için değil)159. Piyasa Riskine Maruz Tutarın Hesaplanması 2 yöntemle gerçekleştirilir. İçsel Model: Kurum tarafından onaylanan bir risk ölçüm modeli bulunan bankalarca, belirlenen usul ve esaslara göre hesaplanan “Riske Maruz Değer”in çarpım faktörü (varsa artı çarpım faktörü de ilave edilerek) ve “12,5” ile çarpılması suretiyle, Standart Metod: Risk ölçüm modeli bulunmayan ya da Kurumca risk ölçüm modelinin geçerliliği onaylanmayan bankalarca, uygulama esas ve 159 Mark E. Levonian (Çev. Sadi Uzunoğlu) , Piyasa Riski ve Banka Sermayesi, (Edited by Robert W. Kolb) “The Financial Institutions and Markets Reader”, Blackwell Business, 3rd Edition, 1996, s.9194, s: 1, http://sadiuzunoglu.trakya.edu.tr/doc/secme/levonian.pdf, Erişim Tarihi: 07.06.2008. 130 usulleri ayrıntılı bir biçimde BDDK tarafından belirlenen “Standart Metod ile Piyasa Riski Ölçüm Yöntemi”ne göre hesaplanan “Faiz Oranı Riski”, “Hisse Senedi Pozisyon Riski”, “Kur Riski” toplamının, “12,5” ile çarpılması suretiyle bulunur. - Operasyonel Risk Operasyonel risk, Basel dökümanında, yetersiz veya başarısız iç süreçler, insanlar ve sistemler ya da dış kaynaklı olaylar sonucu meydana gelen zarar riski olarak tanımlanmıştır. Düzenlemede operasyonel risk sermaye gereksinimi ölçümü için, üç yöntem ortaya konmuştur. • Temel Gösterge Yaklaşımı • Standart Yaklaşım • Gelişmiş Ölçüm Yaklaşımlarıdır. a- Temel Gösterge Yaklaşımı: Temel Gösterge Yaklaşımını kullanan bankalar operasyonel riskleri için son üç yılın brüt gelirlerinin pozitif olanlarının ortalamalarının belirli bir oranı (α olarak gösterilen) kadar sermaye ayırmak zorundadırlar. α faktörü dökümanda %15 olarak belirlenmiştir. b- Standart Yaklaşım: Standart Yaklaşımda, bankaların aktiviteleri 8 faaliyet koluna ayrılmıştır. Bunlar; Kurumsal finansman Ödemeler ve takas hizmetleri Tablo 20: Standart Yaklaşıma Göre Banka Aktiviteleri Alım– satım Perakende Ticari bankacılık faaliyetleri bankacılık Temsilcilik hizmetleri Varlık yönetimi Aracılık hizmetleri. Her bir faaliyet kolu için sermaye gereksinimi, brüt gelirin o faaliyet kolu için belirlenmiş bir katsayı (β) ile çarpılmasıyla hesaplanır. 131 Toplam sermaye gereksinimi, her yıl için her bir faaliyet kolu üzerinden elde edilen yasal sermaye gereksiniminin toplamının 3 yıllık ortalaması olarak hesaplanmaktadır. Faaliyet kolları itibarıyle Betaların değerleri şu şekildedir160: Tablo 21: Standart Yaklaşıma Göre Faaliyet Kolları Betaları Faaliyet Kolları Beta Katsayıları Kurumsal finansman(β1) % 18 Alım – Satım faaliyetleri(β2) % 18 Perakende bankacılık(β3) % 12 Ticari bankacılık(β4) % 15 Ödemeler ve takas hizmetleri(β5) % 18 Temsilcilik hizmetleri(β6) %15 Varlık yönetimi(β7) % 12 Aracılık hizmetleri(β8) % 12 c- Alternatif Standart Yaklaşım (ASY): Alternatif standart yaklaşım, standart yaklaşımın bir alt koludur. Bu yaklaşımda ticari ve perakende bankacılık faaliyet kolları için brüt gelir yerine o faaliyet kolundaki bilanço bakiye rakamları “m(=0,035)” sabit katsayısı ile çarpılması sonucu bulunacak tutarlar brüt gelir rakamının yerine konulacaktır. Bu tutarlar ilgili faaliyet kolları için belirlenmiş ve yukarıdaki tabloda yer alan katsayılar ile çarpılarak sermaye yükümlülüğüne esas rakam bulunacaktır. Diğer faaliyet kollarına ilişkin hesaplamalarda standart yaklaşımda hesaplandığı gibi hareket edilecektir161. d- Gelişmiş Approach-AMA): Ölçüm Yaklaşımları Operasyonel riskin (Advanced hesaplamasına Measurement ilişkin Basel II metninde yer alan bir diğer yaklaşım AMA’dır. Basel II’de bu yöntemin uygulanabilmesi için bulunması gereken kriterler belirlenmiş ancak hesaplamaya ilişkin bir zorunluluk getirilmemiştir. Bankalar gerekli koşulları 160 161 BDDK, 2004, s:194. BDDK, 2004, s:192. 132 yerine getirmek ve denetim otoritesinden izin almak koşulu ile kendi modellerini kurabileceklerdir. AMA Yaklaşımında yasal sermaye gereksinimi, bankanın belirli kantitatif ve kalitatif kriterleri kullanan kendi içsel operasyonel risk ölçüm sisteminin ürettiği risk ölçümü sonucu elde edilen rakamdır. Yasal sermaye hesabı için kullanılan ve içsel olarak üretilen operasyonel risk ölçümleri, asgari 5 yıllık içsel zarar verisine dayanmalıdır. Banka ilk AMA kullanmaya başladığında 3 yıllık tarihi veri kabul edilebilecektir162. 3.2.2.2. Dayanak 2: Denetim Otoritesinin Gözden Geçirmesi Dayanak 2’de komite tarafından risk yönetimi rehberliği, denetimsel şeffaflık ve hesap verilebilirlik konusunda banka riskleriyle ilgili denetimsel gözden geçirmenin anahtar prensipleri ele alınarak irdelenmektedir. 3.2.2.2.1. Denetim Otoritesinin Gözden Geçirmesinin Önemi Yeni Uzlaşıda, denetim otoritesinin gözden geçirme süreci ile hedeflenen; bankaların taşıdıkları bütün riskler için yeterli sermayeye sahip olmalarını sağlamak ve bankaların risk yönetiminde daha iyi teknikler geliştirip kullanmalarını teşvik etmektir163. Öte andan bu süreçte bankanın iç kontrol sistemi, yönetsel yapısı ve kurumsal yönetim ilkelerine uyumu açısından denetiminin de yapılması ve bu alanlarda güçlendirici önlemlerin alınması amaçlanmaktadır164. Denetim otoritesi bankaların risklerine karşılık gelen sermaye ihtiyaçlarını nasıl ölçümlediklerini değerlendirecek ve gerekirse müdahale 162 BABUŞCU, 2005, a.g.e., s:281-285. BDDK, 2004, s:219. 164 ARAS, a.g.m., s10. 163 133 edecektir. Denetim otoritesinin inisiyatif alanına giren konuları 3 başlıkta toplanabilir: • 1. Dayanak’da ele alınmış; ancak tam olarak değerlendirilmemiş • 1. Dayanak’da ele alınmamış riskler, • Dışsal faktörler. riskler, * Denetim Otoritesinin Gözden Geçirme Sürecinin Prensipleri: Bankalar sermaye yeterliliklerini risk profilleri ile ilişkili olarak değerlendirecek bir sürece ve sermaye yeterlilik düzeylerini koruyacak bir stratejiye sahip olmalıdır. Bir değerlendirme sürecinin 5 önemli unsuru: • Yönetim kurulu ve üst yönetimin gözetimi, • Güvenilir sermaye değerlendirmesi, • Risklerin kapsamlı değerlendirilmesi, • İzleme ve raporlama, • İç kontrolün gözden geçirilmesidir. * Yönetim Kurulu ve Üst Yönetimin Gözetimi: Banka yönetim kurulu, bankanın risk toleransını belirlemekle yükümlüdür. Banka yönetim kurulu, banka yönetiminin farklı risklerin değerlendirilmesi için bir çerçeve oluşturmasını, bankanın risk ve sermaye düzeyini ilişkilendiren bir sistemin geliştirilmesini ve iç politikalarla uygunluğun izlenmesi için bir metod kurulmasını sağlamalıdır. Ayrıca, yönetim kurulunun güçlü iç kontrolleri, yazılı politika ve prosedürleri benimsemesi ve desteklemesi de önemlidir. * Güvenilir Sermaye Değerlendirmesi: Güvenli sermaye değerlendirmesinin temel unsurları; • Bankanın tüm önemli risklerini belirlemesini, raporlamasını sağlayacak politika ve prosedürler, • Sermayeyi risklilik düzeyiyle ilişkilendiren bir süreç, ölçmesini ve 134 • Sermaye yeterliliği amaçlarını risklilik, bankanın stratejik hedefleri ve iş planı açısından açıklayan bir süreç. * Risklerin Kapsamlı Değerlendirilmesi: Banka tarafından karşılaşılan bütün önemli riskler sermaye değerlendirme sürecinde göz önüne alınmalıdır. Kredi Riski: Bankalar, kredi risklerini portföy seviyesinde olduğu gibi; tek tek borçlu veya karşı taraf seviyesinde değerlendirebilecek metodolojilere sahip olmalıdırlar. Daha sofistike bankalarda sermaye yeterliliğinin kredi riski değerlendirmesi 4 konuyu kapsamalıdır; • Risk rating sistemleri, • Portföy analizi, • Menkul kıymetleştirmeler, kredi türevleri, • Büyük riskler ve risk konsantrasyonları. Operasyonel Risk: Operasyonel riskin yönetilmesi için oluşturulan çerçeve, bankanın operasyonel risk için risk yönetimi politikalarında belirtildiği şekilde risk potansiyelini kapsamalıdır. Piyasa Riski: Bu değerlendirme, genelde bankanın kendi RMD ölçümüne veya standart yaklaşıma dayanmaktadır. Alım satım fonksiyonunu desteklemek için sermaye yeterliliğinin değerlendirilmesinde stress testlerinin yapılmasına önem verilmelidir. Bankacılık İşlemleri Faiz Oranı Riski: Ölçüm süreci, bütün faiz oranı pozisyonlarını içermeli ve bütün yeniden fiyatlama ve vade verilerini hesaba katmalıdır. Kullanılan ölçüm sisteminin cinsi veya karmaşıklık seviyesi dikkate alınmaksızın banka yönetimi sistemin tamlığını ve yeterliliğini sağlamalıdır. Likidite Riski: Her bankanın, likidite riskini ölçmek, izlemek ve kontrol etmek için yeterli sistemleri olmalıdır. Bankalar likidite profilleri ve faaliyet gösterdikleri piyasanın likiditesini de göz önüne alarak sermaye yeterliliklerini değerlendirmelidir. 135 Diğer Riskler: Dökümanda Komite’nin “diğer” risklerin (itibar ve strateji riski gibi) kolaylıkla ölçülemeyeceğini kabul etmesine rağmen, kurumların tüm riskleri yönetebilecek teknikleri geliştirmesini beklediği belirtilmektedir. * İzleme ve Raporlama: Banka, risklerini izlemek ve raporlamak için yeterli bir sistem kurmalı ve bu sistem sayesinde bankanın değişen risk profilinin sermaye gereksinimini nasıl etkilediğini görebilmelidir165. * İç Kontrolün Gözden Geçirilmesi: Dökümanda iç kontrol tarafından gözden geçirilmesi gereken alanlar; • Bankanın sermaye değerlendirme sürecinin, banka faaliyetleri ile uyumu, • Büyük risk ve risk yoğunlaşması tanımları, • Bankanın değerlendirme sürecinde veri girişlerinin doğruluğu, • Değerlendirme sürecinde kullanılan senaryoların uygunluğu ve geçerliliği, • Varsayımların ve girdilerin analizi ve stres testleri olarak sayılmıştır. Denetim otoriteleri, bankaların asgari düzenleyici sermaye miktarının üzerinde bir sermaye ile çalışmalarını beklemeli ve bankaların en az minimum sermaye tutmalarını talep edebilme yetkisine sahip olmalıdır. Denetim otoriteleri, bankanın sermayesinin yasal sınırın altına düşmesini önleyecek erken müdahaleler yapmalıdır. Eğer denetçiler bir bankanın denetim kurallarının gereksinimlerini karşılayamadığını belirlerse başka seçenekler eylemler bankanın izlenmesinin daha uygulayacaklardır. Bu yoğunlaştırılmasını, temettü ödemelerinin kısıtlanmasını, bankadan tatminkar bir sermaye yeterlilik 165 BDDK, 2004, s:220. 136 yapılandırma planı hazırlaması ve uygulaması istenmesini ve bankanın acilen ilave sermaye artırımında bulunmasının istenmesini kapsamaktadır166. 3.2.2.2.2. Denetim Otoritesinin Gözden Geçirme Sürecinde Dikkat Edeceği Temel Konular Denetim otoritesi, bağımsız denetçi ve iç denetçi arasında hedeflenen işbirliğinin amacı, ilgili tüm tarafların katkılarının daha verimli ve etkili hale getirilerek gözetimin optimize edilmesidir167. Bu konular 1. Dayanakta belirtilmiş veya doğrudan belirtilmemiş olan bazı temel riskleri içermektedir: * Bankacılık İşlemleri Faiz Oranı Riski: Bankaların piyasa riski kapsamına giren enstrümanlar dışındaki hesaplara ait faiz oranı riski sermaye yükümlülüğünün hesaplanmasında dikkate alınmamakla birlikte, iyi yönetilmedikleri taktirde olumsuz sonuçlar doğurabilecek ve sermaye ihtiyacı yaratabilecektir. Bu nedenle bankaların tüm faiz oranı risklerini hesaplayarak sermaye ihtiyaçlarını tespit etmeleri ve gerekirse fazladan sermaye bulundurmaları gerektiği belirtilmektedir. Denetim organı da bu çerçevede bankaların bu risklere yönelik sermaye artırmalarını veya risklerini azaltmalarını isteyebilecektir168. * Operasyonel Risk: Tüm risklerin orijininde operasyonel riskler yatmaktadır. Bankalarda parasal aktif ve pasiflerin bilanço içindeki payları yüksek olduğundan maruz kalınan finansal risklerin düzeyi oldukça yüksektir169. Operasyonel riskin ölçümlenmesi yöntemlerinden Temel Gösterge Yaklaşımı veya Standart Yaklaşımda kullanılan “Brüt Gelir” operasyonel risk 166 BABUŞCU, 2005, a.g.e., s:287-291. A. Nejat YÜZBAŞIOĞLU, Risk Yönetimi ve Bankaların Denetimi, Risk Yönetimi Konferansı Sunumu, Risk Yöneticileri Derneği – Finans Dünyası 16 Ocak 2003 – İstanbul, s:33. 168 BABUŞCU, 2005, a.g.e., s:291-293. 169 YÜZBAŞIOĞLU, a.g.s., s:2. 167 137 için gereken sermayeyi olması gerekenin altında ölçümleyebilmektedir. Denetim otoritesi, benzer bankaların operasyonel risklere karşı belirlediği sermaye ihtiyacıyla karşılaştırarak bankaların operasyonel riskler için ayırdığı sermaye miktarına müdahele edebilecektir. * Kredi Riski: Bankalar içsel derecelendirmeya dayalı yaklaşımın asgari gereksinimlerinden olan kredi riski stres test sonuçlarını karşılayacak yeterli sermayeyi sağlayacaktır. Düzenleme, bankaların sermaye gereksinimlerini azaltmak amaçlı olarak kredi riskini; teminat, garanti veya kredi türevleri ile değiştirmelerine olanak tanımaktadır. Bankalar, kredi risklerini azaltmak için kredi riskini azaltıcı teknikler kullanırken, yeni riskler ortaya çıkarabilir. Denetim otoritesinin ilgileneceği bu riskler yasal risk, dokümantasyon riski veya likidite riskidir. Denetçiler bankalardan, bu riskleri kontrol etmeleri için yazılı kredi riski azaltma politikaları ve prosedürleri oluşturmalarını isteyeceklerdir. Denetim organı bu politika ve uygulamaların uygunluğunu yeterli bulmadığı durumlarda, bankadan düzeltici işlemler yapmasını veya bu risklere karşı ilave sermaye tutmasını isteyebilir. İkinci olarak bankaların, kredi riski konsantrasyonlarını izleyecek politikaları, sistemleri ve kontrolleri olmalıdır. Bu politikalar, bankanın maruz kalabileceği farklı şekillerdeki kredi riski konsantrasyonlarını içermelidir. Denetim otoriteleri bankanın kredi risk konsantrasyonunun büyüklüğünü, nasıl yönetildiğini değerlendirmelidir. Bankanın kredi riski konsantrasyonundan kaynaklanan riskleri yeterli düzeyde yöneltilmediği zamanlarda, gerekli önlemler alınmalıdır170. 170 BABUŞCU, 2005, a.g.e., s:291-293. 138 3.2.2.3. Dayanak 3: Piyasa Disiplini Bu dayanak temelde şeffaflığı, diğer bir ifade ile bankaların kamuya açıklamaları gereken hususları belirten ve bu açıklamaların kapsamını, şeklini ve periyotlarını ortaya koyan bölümdür. Piyasa Disiplininin amacı; ilk iki dayanağın tamamlayıcısı olmaktır. Komite, piyasa disiplinini bir dizi açıklama gereklilikleri oluşturarak güçlendirmeye çalışmaktadır171. Üçüncü Blokta, bankaların kamuoyuna ne tür bilgileri ne şekilde açıklayacakları, başka bir ifade ile, bankaların kendi finansal durumlarını ilgili kesimlere ne şekilde rapor edeceklerinin çerçevesi belirlenmiştir172. Bankalar karşılaştıkları risklerin ölçümünde ve dolayısıyla sermaye gerekliliğinde özel yaklaşım veya metodolojiler kullanmaktadırlar. Komite, kamuya bu çerçevede açıklama yapılmasının sağlanmasının, piyasayı bankanın riskleri ile ilgili bilgilendirmede etkin bir araç olduğuna inanmaktadır. Yıllık finansal tablolardaki bilgiler genelde kontrolden geçmiştir ve bunlara dayalı olarak çıkarılan ek bilgiler kontrol edilmiş bilgilerle tutarlı olmalıdır. 3. Dayanak açıklamalarının, otoriteler talep etmediği sürece, dış denetici tarafından denetlenmesi istenmemektedir. 3. Dayanakta belirtilen açıklamalar istisnai durumlar dışında 6 aylık periyotlarda kamuya açıklanmalıdır. Genel bir özet sağlayan, bankanın risk yönetim amaç ve politikaları ile ilgili raporlama sistemleri ve tanımlamalar konularındaki niteliksel açıklamalar yıllık olarak da yapılabilecektir. Yüksek risk duyarlılığının tespit edilmesi, sermaye piyasalarında daha sık raporlama eğilimi durumlarında büyük bankalar 1. kuşak sermaye, genel sermaye yeterlilik rasyosu ve bileşenlerini 3’er aylık dönemlerde açıklamalıdırlar. Ayrıca, kısa sürede değişim eğilimi gösterenler bilgiler de üç ayda bir açıklanmalıdır. 171 172 BABUŞCU, 2005, a.g.e., s:293-294. ARAS, a.g.m., s:12. 139 Bankaların, yönetim kurullarınca onaylanmış, resmi bir kamuyu aydınlatma politikaları olmalıdır. Bu politikalar, bankanın hangi açıklamaları yapacağı ve açıklanan süreçler üzerindeki iç kontrolleri göstermelidir. 3. Dayanak, en üst seviyede konsolide grup bazında uygulanacaktır. Grup içinde yer alan bankalar bazında ayrı ayrı açıklama yapılması zorunlu değildir. Ancak toplam ve ana sermaye rasyolarının açıklanması bu konuya istisna teşkil edecektir. Dökümanda açıklanması gereken bilgiler detaylı açıklanmıştır. Bunlar ana başlıklar itibarıyle; • Genel niteliksel açıklamalar, • Genel niceliksel açıklamalar, • Sermayeye ilişkin açıklamalar, • Sermaye yeterliliğine ilişkin açıklamalar, • Risk miktarı ve değerlendirmesi, • Kredi riski açıklamaları, • Piyasa riski açıklamaları, • Operasyonel risk açıklamaları, • Sermaye Katılımları İçin Açıklamalar, • Bankacılık faaliyetlerine ilişkin faiz oranı riski açıklamalarıdır173. 3.3. BANKACILIK SEKTÖRÜ VE DERECELENDİRME İLİŞKİSİNİN ÖNEMİ Her ülkede olduğu gibi ülkemizde de fon fazlası olan kesimden fon ihtiyacı olan kesime kaynakların aktarılması açısından hayati bir önem taşıyan bankacılık sektörünün bünyesindeki kurumlarla birlikte faaliyetlerini sağlıklı şekilde sürdürmesi büyük önem taşımaktadır. 173 BABUŞCU, 2005, a.g.e., s:293-294. 140 Ülke ekonomilerinin büyümesinde ve ekonomik kalkınmada tartışmasız bir rolü olan bankacılık sektörünün bu hayati rolü nedeniyle, kredibilitesi de birincil planda bulunmaktadır. Özellikle liberalizasyona geçiş ile 1980 yılından sonra farklı uygulamalar, ürünler ve hizmetler ile ekonomi içinde her geçen gün lokomotif görevini sürdüren bankacılık sektöründe zaman zaman bazı bankalar açısından yaşanan olumsuzluklar, bir güven müessesi olan diğer tüm bankaların sorgulanmasını da beraberinde getirmiştir. 3.3.1. Türk Bankacılık Sektöründe Banka Tasfiyeleri Türkiye’deki işletme birleşmeleri ve satın almalar, daha çok zor durumda olan işletmelerin ekonomiye tekrar kazandırılması amacıyla başlanmış olup, daha çok da kamu kurumlarında ve bankacılık sektöründe görülmüştür. Türkiye’de bankacılığı etkileyen krizlerden ilki 1929 büyük buhrana kadar gitmektedir. Bundan sonra 1932 - 1938 yılları arasında yaşanan krizde 10 banka kapanmış, 5 banka tasfiye edilmiştir. 1933 yılında Türk Ticaret Bankası, Üsküdar Bankası ile birleşerek Cumhuriyet dönemindeki ilk birleşme olayını gerçekleştirmiştir. Özellikle 1950’li yıllarda bankalar arasında gerçekleştirilen birleşmelerin temel nedeni zor durumda olan bankaların ekonomiye kazandırılması olmuştur174. 3.3.1.1. Birinci Tasfiye Dönemi 1980 öncesinde yaşanan banka tasfiyesine ilişkin en önemli operasyonun 1960 yılında olduğu görülmektedir175. 174 Nurhan AYDIN, Birleşme ve Satın Alımlarda İşletme Değerlemesi, Şirket Birleşmeleri, Haluk Sumer, Helmut Pernsteiner (drl.), İstanbul, Alfa Yayınları, 2004, s.203. 141 Türkiye’deki ilk büyük ve kapsamlı banka operasyonu 4 Ağustos 1958 tarihinde imzalanan stand-by’a bağlı istikrar programı çerçevesinde 1960 yılında yaşanmıştır. 1958 yılına gelirken ekonomideki gelişmeler incelendiğinde: Sabit kur politikası uygulaması, ihracat artış hızında azalma, ithalatta artma, temel malların ithalatında azalma, 1954'ten sonra tarımsal üretim artışında yavaşlama, büyüme hızında düşme, enflasyonist baskılarda artma, döviz darboğazı gibi ana başlıkların dikkati çektiği görülmektedir. 1958 Kararları: % 170 devalüasyon (4 Ağustos 1970, 1 $=9.000 TL), dış borç ertelemesi ve yeni kredi alınması (420 milyon dolar borç ertelemesi ve 350 milyon dolar taze kredi alınması), katlı kur sisteminden tekli kur uygulamasına geçiş ana başlıkları ile özetlenebilir. Sonuçları: İthalatta artma, ihracatta beklenen artışın sağlanamaması, Merkez Bankası ve ticari kredilere getirilen tavan sonucunda kredi kullanımında daralma, dış ticaret açığında büyüme, büyüme hızında düşme, bazı bankaların tasfiye edilmesi176 öne çıkan gelişmelerdir. Bu dönemde Sanayi Bankası, Esnaf Kredi Bankası, Doğubank, Türkiye Birleşik Tasarruf ve Kredi Bankası, Tutum Bankası, Raybank, Türkiye Kredi Bankası tasfiyeye alınmıştır. 1960 yılındaki tasfiyenin nedeni, kamuoyuna, mali bünye zafiyeti olarak açıklanmış, halktan toplanan mevduatın şüpheli kredilere yatırılması, toplanan mevduatları banka sahiplerinin kendi işlerinde kullanması, kişisel çıkar sağlamak amacıyla geri gelmeyeceği bilinen krediler açılması gerekçe gösterilmiştir177. Ayrıca, 1958 istikrar programından sonra başlayan bunalım neticesinde 1959 yılında Muha Bank ve Tümsu Bank, Türkiye Birleşik Tasarruf ve Kredi Bankası çatısı alında, mali yapıları zayıf olan Türk Ekspres Bankası ile Buğday Bankası 1962 yılında, Anadolu Bankası çatısı altında 175 M. Kemal Çağlar, “Batık Bankalar ve Türk Bankacılık Sistemi (Mali Bünye Bozuklukları ve Düzenleyici Çalışmalar)”, Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü Bankacılık Bölümü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2001, s:78. 176 http://www.genbilim.com/content/view/3847/89/ , Erişim Tarihi: 26.01.2009 177 ÇAĞLAR, 2001, a.g.t., s:78-79. 142 birleştirilmiştir. 1963 yılında ise Ankara, İstanbul ve İzmir Halk Sandıkları, Halk Bankasına devredilmiştir178. 3.3.1.2. İkinci Tasfiye Dönemi Türkiye’nin en radikal iktisat politika tercihlerinin gündeme getirildiği 24 Ocak 1980 kararları sonrasında da yaşanan tasfiye operasyonu, ikinci tasfiye dönemi olarak yerini almıştır. 24 Ocak 1980 programının getirdiği faiz politikası sonucunda kırka yakın bankerlik kuruluşunun yanı sıra dört adet de bankanın tasfiyesi gündeme gelmiştir. Bu dönemde yine aynı gerekçelerle, Hisarbank, İstanbul Bankası, Ortadoğu İktisat Bankası ve Türkiye Öğretmenler Bankası operasyonları yaşanmıştır179. 1983 yılında İstanbul Bankası, Hisarbank ve OdiBank, 1984 yılında ise İstanbul Emniyet Sandığı T.C. Ziraat Bankası ile birleştirilmiştir. 1988 yılında Anadolu Bankası ile Emlak Kredi Bankası, Türkiye Emlak Bankası adı altında bir araya gelmişlerdir. 1989 yılında T.C. Turizm Bankası, Türkiye Kalkınma Bankası ile, 1992 yılında Türkiye Öğretmenler Bankası Türkiye Halk Bankası ile yine aynı yıl Denizcilik Bankası Türkiye Emlak Bankası ile birleştirilmiştir. Bu birleşme ve devirler görüldüğü gibi genelde zor durumdaki bankalar arasında gerçekleştirilmiş veya zor durumdaki bir banka daha sağlam bir başkasına devredilmiştir180. 3.3.1.3. Üçüncü Tasfiye Dönemi Türkiye’nin en büyük finansal krizini yaşadığı ve IMF ile bir stand-by imzalanan 1994 krizi döneminde mali bünyeleri zayıflayan Marmarabank, İmpexbank ve TYT Bank tasfiye edilmiştir. Aynı sürecin devamı olarak Türk 178 http://heforum.blogspot.com/2008/03/birinci-blm.html, Erişim Tarihi: 26.01.2009 ÇAĞLAR, 2001, a.g.t., s: 79. 180 http://heforum.blogspot.com/2008/03/birinci-blm.html, Erişim Tarihi: 26.01.2009 179 143 Ticaret Bankası’na da devlet tarafından el konulmuştur. Devlet, kapatılan 3 bankadaki mevduatın önce sigorta kapsamındaki bölümünü öderken, daha sonra çıkarılan yasayla bu bankalarda kalan mevduatın büyük bölümünü de yine mevduat sahiplerine ödemiştir. 1994 stand-by programı döneminde tasfiye edilen banka sayısının bu kadar ile sınırlı kalmasında tasarruf mevduatına getirilen sınırsız güvence etkili olmuştur181. 3.3.1.4. Dördüncü Tasfiye Dönemi 1995 yılından sonra ekonomideki hızlı toparlanma tüm sektörleri olduğu gibi bankacılık sisteminin büyümesini olumlu yönde etkilemiştir. 1997 yılında Asya’da başlayan ve tüm mali piyasaları olumsuz yönde etkileyen krize ve Körfezde yaşanan gerginliğe rağmen yurtdışı ve yurtiçi yatırımcıların beklentilerindeki iyileşme döviz rezervlerinin yükselmesine neden olmuştur. Bu arada bankaların açık pozisyonları büyümüş, kısa vadeli faiz oranlarının düşmesine bağlı olarak repo yeniden mevduata dönmeye başlamıştır. 1998 yılının ikinci yarısından itibaren IMF ile bir “izleme anlaşması” imzalanmıştır. 1999 yılında ekonomik faaliyet daralmıştır. Rusya kriziyle bağlantılı olarak 1998 yılının ikinci yarısından itibaren görülen sermaye çıkışı, Adapazarı ve Düzce Depremleri, erken genel seçim ve hükümet değişimi gibi faktörler, bu daralmada etkili olmuştur. Mevduat bankalarından beşinin (Egebank, Esbank, Yaşarbank, Interbank ve Yurtbank) yönetimi tasarruf mevduat sigorta sistemine devredilmiş, yatırım ve kalkınma bankaları grubunda yer alan bir bankanın (Birleşik Yatırım Bankası) ise faaliyetine son verilmiştir. 2000 yılının düzenlemelerinin ikinci gecikmesi, yarısında (örneğin genel kamu olarak yapısal bankalarının uyum yeniden yapılandırılmasıyla ilgili düzenlemenin vaktinde çıkarılamaması, bu nedenle Dünya Bankasınca verilecek olan mali sektör uyum kredisinin askıya 181 ÇAĞLAR, 2001, e.g.t., s: 79. 144 alınması) enflasyonun beklendiği kadar hızla gerilememesi, kamu mal ve hizmetlerine enflasyon artışı kadar zam yapılması, iç talebin alınan ek önlemlere rağmen kontrol altına alınamaması sonucu, yıl sonuna doğru ekonomik görünüm bozulmaya başlamış ve Kasım 2000’de bankacılık sektörü ciddi bir sarsıntı geçirmiştir. Dezenflasyon Programının kur riskini artırmayı teşvik eden yapısı, gerileyen enflasyon ve faiz oranları paralelinde bankaların likidite risklerini artırmaları, ayrıca ekonomik faaliyetin canlanmasıyla beraber kredi riskinin de yükselmiş olması sonucu, bankalar Kasım 2000 dalgalanmasında önemli sorunlarla karşı karşıya kalmışlardır. 2000 yılında, üç özel sermayeli ticaret bankasının (Demirbank, Etibank, Bank Kapital) daha yönetimi Fon’a devredilmiştir182. 2000 Eylül ayında Bayındırbank’ın Romanya’daki bankası BTR (Banco Turco Romana) batma sürecine girdi. Bayındırbank’ın Romanya’daki bankayı batmaktan kurtaracak kaynağı yoktu ve kaynak bir kamu bankası sayılması gereken Vakıfbank tarafından sağlandı. Bu olay Türkiye içinde bankacılık sisteminin riskleri bakımından çok önemsenmedi, ancak başlama biçimiyle ve geri bağlantılarıyla yurt dışında kritik olarak görüldü. Ünlü iktisatçı R. Dornbusch bu olayı Türkiye’deki krizin bankacılık sisteminde başlamasının bir ilk sinyali olarak tanımladı. Özelleştirilmiş olan Etibank, batma durumuna geldiğinden 2000 Ekim ayı sonunda TMSF bünyesine alındı. Etibank’ın batma noktasına gelmiş olduğunun öğrenilmesi bir başka bankanın, Demirbank’ın zor durumdaki bankalar listesine girmesine neden oldu. Çünkü Demirbank’ın Etibank’ta örtülü bir ortaklığı olduğu düşünülüyordu. “Eğer imkanı olsa Demirbank Etibank’ı kurtarırdı” düşüncesi yaygındı. İşte bu düşünceler daha Ekim ayında Demirbank’ı çaresiz bir durumda bırakmıştı. Demirbank rasgele bir banka değildi ve şöyle bir özelliği vardı. 2000 yılında yapılan DİBS ihraçlarının yaklaşık %15’ini aldığı ve toplam DİBS stokunun yaklaşık %10’unu taşıdığı tahmin ediliyordu. Bu büyük DİBS stokunu taşımak için ise kısa vadeli dış ve iç borçlanma yapıyordu. Örneğin, 182 TBB, 50. Yılında Türkiye Bankalar Birliği ve Türkiye’de Bankacılık Sistemi “1958-2007”, TBB Yayını, Yayın No: 262, 2008, s: 16. 145 pasif toplamı içinde vadeli mevduatın oranı ancak %1 dolayında olduğu tahmin ediliyordu. Bu durumun ortaya çıkmasıyla Demirbank için öncelikle dış borçlanma kanalları tıkandı. Ardından iç borçlanma kanalları da tıkandı ve taşıdığı DİBS stokuna rağmen Demirbank diğer yerli bankalardan borç alamadı. Sonuçta Demirbank zorunlu olarak DİBS stokunun bir bölümünü satmak istedi. Ardından fiyatlar düşmeye, faizler artmaya başladı. Diğer yandan, kısa vadeli borç oranı yüksek olan kamu bankaları da kısa vadeli borçlanmayı sürdürmek zorunda olduklarından faizler üzerinde ek bir baskı oluşuyordu. DİBS’in fiyatındaki düşme-faizindeki yükselme belli bir noktaya varınca, DİBS taşıyan yabancılar da satışa başladı183. Bir ticaret bankası (Kıbrıs Kredi Bankası) ile bir kalkınma ve yatırım bankasının (Park Yatırım Bankası) bankacılık faaliyeti durduruldu. Böylece 2000 yılı sonunda Fon’daki banka sayısı 11’e yükseldi. Bankacılık sistemi önemli bir yeniden yapılandırma süreci yaşadı. Özel bankalar 2001 Krizinden sonra önemli ölçüde kaybettikleri sermayelerini güçlendirdi. Bunu yapamayan bankalar birleştirildi veya TMSF’ye alınmıştır. 1999 yılı sonunda bankacılık sistemindeki beş sorunlu banka TMSF yönetimine alınmış, 2 kalkınma ve yatırım bankasının faaliyetine son verildi. T. Emlak Bankası A.Ş. devren TC Ziraat Bankası A.Ş. ile birleştirildi184. 18 Haziran 2002 tarihinde mali bünye bozukluğu gerekçesi ile Pamukbank Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na devredildi. Fon bünyesinde üretilen çözüm sonunda 8 Kasım 2004 tarihi itibariyle Pamukbank’ın Halk Bankası’na devredilerek birleştirilmesine karar verilmiştir. Bu tarihten sonra yaşanan bir diğer birleşme, Yapı Kredi-Koçbank birleşmesidir. 2002 yılında TMSF’na devredilen Pamukbank’ın Yapı Kredi Bankası’nda bulunan % 13’lük hissesinin sahibi dolaylı olarak TMSF olmuştur. Ayrıca % 39’luk hisse de TMSF’nun rehni altında idi. 2005 yılında 183 Ercan UYGUR, “Krizden Krize Türkiye: 2000 Kasım ve 2001 Şubat Krizleri”, Türkiye Ekonomi Kurumu Tartışma Metni, No: 2001/1, s: 16. 184 TBB, 2008, a.g.e., s: 15-20. 146 Fon bünyesindeki hisselerin Koç Finansal Hizmetler A.Ş. tarafından satın alınmasından sonra 2 Ekim 2006 tarihinde Koçbank ile Yapı Kredi Bankası Yapı Kredi Bankası adı altında Koçbank’ın logosu ile birleştirildi. 3.3.2. Bankacılık Sektörünün Mali Bünyesine İlişkin Yapılan Düzenlemeler Güven unsurunun önemi kapsamında, bankacılık sektörüne gerek siyasi ve ekonomik gelişmelerin gerekse finansal krizlerin yarattığı tahribatı gidermek amacıyla bir dizi düzenleme yapılmış, diğer taraftan geçmişte düzenlemesi yapılıp uygulamaya konulmayan konular da 2001 Şubat krizinden sonra hayata geçirilmiştir. Bu kapsamda bu bölümde ekonomik yapısal reformların hedeflendiği IMF Anlaşmalarında da çerçevesi çizilen yapısal reformlardan bahsedilecek, ayrıca 2001 Şubat krizi sonrasında Türk Bankalarının kredibilitesini ve mali bünyesini sağlamlaştırmaya yönelik gerçekleştirilen faaliyetler üzerinde durulacaktır. Bankalar Kanunu’nda değişiklikler öngören tasarı Haziran ayında, vergi kanunlarında değişiklik öngören tasarı ise Ağustos ayında yasalaşmıştır. Bankalar Kanunu'nda yapılan başlıca değişiklikler, idari ve mali açısından bağımsız bir bankacılık gözetim ve denetim kurumunun kurulması, kredi tanımının iştirakleri de kapsayacak şekilde genişletilmesi, dolaylı kredi özkaynak ilişkisinin daraltılması, konsolide bazda denetimin getirilmesi, risk yönetiminin düzenlenmesi, sorunlu bankaların mali yapılarının güçlendirilmesi ve bu bankaların faaliyetlerine müdahale yöntemlerinin düzenlenmesidir. Böylece 1999 yılında ekonomik faaliyetin önemli ölçüde daralmasına ve bankacılık sektörünün zarar etmesine karşın, ekonominin yapısal sorunlarını çözebilmek amacıyla ileriye dönük olumlu etkileri olacak adımlar atılmıştır. Aralık 1999’da, bu yapılan düzenlemelerin ön koşul olduğu “Dezenflasyon Programı” kabul edilerek, 2000 yılı başından itibaren etkin bir 147 şekilde uygulanmaya başlamıştır. Programın altyapısı olarak kabul edilen çok sayıda düzenlemenin 1999 yılının ikinci yarısında yasalaşmış olması, programa siyasi destek olduğunu göstermiştir. Bankacılık sisteminin güçlendirilmesi için gerekli önlemlerin alınmasına 2000 yılında da devam edilmiştir185.. 2000 yılı içerisinde Türk bankacılık sisteminin düzenlenmesi ile gözetim ve denetimi hususlarında piyasa disiplininin arttırılmasına yönelik olarak alınacak önlemler arasında piyasa riskini de içeren sermaye yeterliliği; ihtiyati raporlama ve mali bilgilerin açıklanmasına yönelik muhasebe standartları; içsel risk yönetimi uygulamalarına ilişkin uluslararası standartlara uygun düzenlemelerin geliştirilmesi ve yürürlüğe girmesi yer almaktadır186. Bankalar Kanunu’nda yapılan değişiklikler ile bankacılık mevzuatı uluslararası düzenlemelere ve özellikle Avrupa Birliği direktiflerine biraz daha yaklaştırılmıştır. Bankaların denetiminde ve denetim sonuçlarının alınmasında etkinliğin arttırılmasına yönelik düzenlemeler yanında, banka kurulması ve şube açma şartlarını ağırlaştıran düzenlemeler getirilmiştir187. 5411 sayılı Bankacılık Kanunu ile, özel sermayeli bankalar ile kamu sermayeli bankalar arasında rekabet eşitliğini bozan düzenlemeler kaldırılmıştır. Kredi tanımı Avrupa Birliği düzenlemelerine yaklaşmıştır. İlk defa büyük kredi tanımı getirilmiş, dolaylı kredi ilişkisi yeniden düzenlenmiş ve kredi özkaynak ilişkisi daha da daraltılmıştır. Risk yönetimi ve konsolide bazda bilanço hazırlanmasını zorunlu hale getiren düzenlemeler Kanun’da ilk kez yer almıştır. Konsolide bazda hazırlanan büyüklükler üzerinden denetim uygulaması düzenlenmiştir. Bir bankanın mali bünyesinin zayıflaması durumunda denetim otoritesinin hareket kabiliyeti arttırılmış, mali bünyenin güçlendirilmesini sağlayacak ya da bankanın faaliyeti ile ilgili olarak alınacak tedbirlere ilişkin 185 TBB, 2008, a.g.e., s: 18,19. Gazi ERÇEL, Başkanın Konuşmaları, IMF ile Yapılan Stand-By Anlaşması Çerçevesinde; Türk Bankacılık Sektörünün 1999 Yılı ve 2000 Yılına Dönük Değerlendirmesi, www.tcmb.gov.tr, Erişim Tarihi: 25.07.2008. 187 TBB, 2008, a.g.e., s: 18,19. 186 148 kararlar daha objektif kriterlere dayandırılmış ve karar sürecini hızlandıran değişiklikler getirilmiştir. Ortakların ve yöneticilerin şahsi sorumlulukları arttırılmıştır. Mevzuata aykırı davranışlar nedeniyle ilk kez idari ceza sistemi getirilmiş, adli cezalar ise daha yüksek düzeylere çekilmiştir. Bankaların faaliyete başlamaları, faaliyetlerinin izlenmesi, denetlenmesi, denetim sonuçlarının karara bağlanması ve bir bankanın faaliyetinin sona erdirilmesi ile ilgili kararların alınması ve uygulanması amacıyla Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Ağustos 2000 tarihinde resmen göreve başlamıştır. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun temel misyonu; bankaların ve özel finans kurumlarının piyasa disiplini içerisinde sağlıklı, etkin ve dünya ölçeğinde rekabet edebilir bir yapıda işleyişi için uygun ortamı yaratmak ve bu sayede ülkenin uzun vadeli ekonomik büyümesine ve istikrarına katkıdabulunmaktır188. 2001 yılında yapısal düzenlemelerin yavaşlaması, iç talebin sınırlandırılamamasına bağlı olarak cari işlemler açığının büyümeye devam etmesi ve döviz kurlarındaki baskının artması sonucu, 2001 Şubat ayında Türkiye ekonomisinde finansal sistemden başlayan ve hızla reel kesime de yayılan bir kriz yaşanmıştır. Krizden sonra, Nisan 2001’de ekonomideki yapısal sorunları gidermek ve finansal sistemin mali yapısını güçlendirmek amacıyla, “güçlü ekonomiye geçiş programı” uygulamaya konulmuştur. Bankacılık sektöründe yeniden yapılandırma süreci; (i) TMSF bünyesindeki bankaların mali sorunlarının en kısa sürede çözüme kavuşturulması, (ii) Kamu bankalarının finansal ve operasyonel açıdan yeniden yapılandırılması, (iii) Yaşanan krizlerden olumsuz yönde etkilenen özel bankaların sağlıklı bir yapıya kavuşturulması, 188 BDDK, Bankacılık Sektörü Yeniden Yapılandırma Programı, 2001, www.bddk.org.tr/WebSitesi /turkce/Raporlar, s:10. Erişim Tarihi: 22.12.2008. 149 (iv) Finansal yeniden yapılandırma programı ve (v) Bankacılık sektöründe gözetim ve denetimin etkinliğini artıracak, sektörü daha etkin ve rekabetçi bir yapıya kavuşturacak yasal ve kurumsal düzenlemelerin gerçekleştirilmesi temel unsurlarına dayandırılmıştır. Bankalarda risk yönetimi anlayışı, kamusal gözetim ve denetim otoritesinde risk bazlı denetim anlayışı güçlenmiştir. Kamusal gözetim ve denetim işlevi özerk bir yapıya kavuşturulmuştur. Bankaların faaliyetini düzenleyen mevzuat 2005 yılında yenilenerek, uluslararası genel kabul görmüş prensiplere ve uygulamalara önemli ölçüde yaklaştırılmıştır. Yapılan kapsamlı düzenlemeler çerçevesinde; kredi sınırları ve standart oranların hesaplanmasında kullanılmak üzere AB düzenlemelerindeki özkaynak tanımına paralel olarak konsolide özkaynak tanımı yapılmış ve sistemde yeknesak bir tanımın mali tabloların hazırlanmasında esas alınması sağlanmıştır. Bankaların kullandırdıkları kredilerde risk yoğunlaşmalarının önlenmesi için bir gruba kullandırılacak kredilerin hesabında doğrudan ve dolaylı kredilerin birlikte dikkate alınması yönünde yapılan düzenlemelerle banka kaynaklarının belirli gruplar üzerinde yoğunlaşmasının engellenmesi amaçlanmıştır. Bu çerçevede bankaların sınırlamaları aşan tutarları için 2006 yılına kadar kademeli olarak yeni düzenlemeye uyum sağlaması istenmiştir. 2009 yılına kadar geçiş süreci tanınarak bankaların mali kurumlar dışındaki kurumlara iştiraki özkaynakların % 15’i, toplam iştirak miktarı ise banka özkaynaklarının % 60’ı ile sınırlandırılmıştır. Ayrıca, bankaların yabancı para pozisyon risklerinin etkin olarak takibi için yabancı para pozisyonlarının da konsolide esasa göre hesaplanması yükümlülüğü getirilmiştir. Karşılıklar için yapılan yeni düzenleme ile kredi alacaklarının geri dönebilirlik ve teminat özelliklerine göre beş ayrı kategoride sınıflandırılması esası getirilmiştir. Risk yönetimi ve Basel II: 2001 yılından sonra bankaların risk yönetimi uygulamalarının yönetim boyutu ve teknik yeterlilikleri konusunda önemli çalışmalar yapılmıştır. Bankacılık sektöründe geleneksel denetim 150 yaklaşımından risk odaklı yaklaşıma geçilmesi ile birlikte düzenlemelere dayalı denetim yanında piyasa denetimi de önem kazanmıştır. Uluslararası Ödemeler Bankası bünyesinde faaliyet gösteren ve gelişmiş ülkelerin merkez bankaları ve banka denetim otoriteleri yetkililerinden oluşan Basel Bankacılık Denetim Komitesi tarafından 1988 yılında banka sermaye yeterliliklerinin ölçülmesi ve değerlendirilmesi hususunda yayımlanmış olan Basel Sermaye Uzlaşısı’na (Basel-I) ilişkin köklü değişiklikler getiren Yeni Basel Sermaye Uzlaşısı Haziran 2004’de yayımlanmıştır. Ülkemizde de Basel-II ile getirilen hususlara ilişkin altyapı unsurlarının (risk yönetimi sistemleri, kurumsal yönetim sistemleri, muhasebe, bilgi sistemleri, vb.) uluslararası gelişmelere paralel olarak Türk bankacılık sektöründe de tesis edilmesi yönünde çalışmalar 2002 yılında başlatılmıştır189. Bankacılık sistemi açısından 2004 yılının en önemli kararlarından bir tanesi mevduata sağlanan tam güvencenin kaldırılması ve sigorta kapsamının 50 milyar TL ile sınırlandırılması olmuştur190. 5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamında yer alan birçok konu için ihtiyaç duyulan detay düzenlemeleri gerçekleştirme yetkisi BDDK’ya verilmiştir. Bu kapsamda BDDK’nın gerçekleştirmiş olduğu düzenlemelerden bankaların mali bünyelerine ilişkin olanlar aşağıda maddeler halinde yer almaktadır. - Bankaların Likidite Yeterliliğinin Ölçülmesine 191 Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmelik 01 Kasım 2006 ve : Toplam likidite yeterlilik oranı ve yabancı para likidite yeterlilik oranı hesaplamasında esas alınacak vade dilimleri aşağıdaki tabloda belirtilmiştir. Vade Dilimi Vadeye kalan süre: Birinci vade dilimi 0 - 7 gün 189 TBB, 2008, a.g.e., s: 46-48. TBB, Bankalarımız 2004, 2005, s: I-4. 191 Bankaların Likidite Yeterliliğinin Ölçülmesine ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmelik, BDDK, 01 Kasım 2006. 190 151 İkinci vade dilimi 0 - 31 gün Asgari likidite yeterliliği oranı: Birinci vade dilimine ilişkin toplam likidite yeterlilik oranlarının haftalık basit aritmetik ortalaması ile ikinci vade dilimine ilişkin toplam likidite yeterlilik oranı yüzde yüzden; birinci vade dilimine ilişkin yabancı para likidite yeterlilik oranlarının haftalık basit aritmetik ortalaması ile ikinci vade dilimine ilişkin yabancı para likidite yeterlilik oranı %80’den az olamaz. Kurul, Merkez Bankasının görüsünü alarak toplam likidite yeterlilik oranı ile yabancı para likidite yeterlilik oranını her bir banka ya da banka grubu bazında farklılaştırmaya, varlık ve yükümlülüklerin dikkate alınma oranlarını değiştirmeye yetkilidir. YP likidite yeterlilik oranını şöyle tanımlamaktadır: “Vade dilimleri itibarıyla YP varlıkların, YP yükümlülüklere oranıdır. YP Likidite oranı hesaplamasında: - Alım Satım Amaçlı Devlet Borçlanma Senetleri - Satılmaya Hazır Devlet Borçlanma Senetleri ile - Vadeye Kadar Elde Tutulacak Devlet Borçlanma Senetlerinden bilanço tarihi itibariyle vadesine 31 gün veya daha az kalmış olanlar likit değer hesaplamasında stok değerin % 95’i oranında, Vadeye Kadar Elde Tutulacak Devlet Borçlanma Senetlerinden bilanço tarihi itibariyle vadesine 31 günden daha fazla kalmış olanlar ise likit değer hesaplamasında stok değerin % 65’i oranında hesaba katılır.” - Bankalarca Kredilerin ve Diğer Alacakların Niteliklerinin Belirlenmesi ve Bunlar İçin Ayrılacak Karşılıklara İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik 01 Kasım 2006192: Bankalar, yurtdışı şubeleri dahil, kredilerini ve diğer alacaklarını tahsil kabiliyetine ve borçluların kredi değerliliğine göre, aşağıda belirtilen gruplar itibariyle sınıflandırarak izlemek zorundadırlar: a) Birinci Grup - Standart Nitelikli Krediler ve Diğer Alacaklar: Bu gruptaki krediler toplamının yüzde biri (% 1) ve teminat mektupları, aval ve 192 Bankalarca Kredilerin ve Diğer Alacakların Niteliklerinin Belirlenmesi ve Bunlar İçin Ayrılacak Karşılıklara İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik, BDDK, 01 Kasım 2006. 152 kefaletleri ile diğer gayrinakdi kredileri toplamının binde ikisi (% 0,2) oranında, b) İkinci Grup - Yakın İzlemedeki Krediler ve Diğer Alacaklar: Bu gruptaki krediler toplamının yüzde ikisi (% 2) ve teminat mektupları, aval ve kefaletleri ile diğer gayrinakdi kredileri toplamının binde dördü (% 0,4) oranında, c) Üçüncü Grup - Tahsil İmkanı Sınırlı Krediler ve Diğer Alacaklar: Bu gruptaki krediler toplamının Üçüncü Gruba alındığı tarihten itibaren en az yüzde yirmisi (% 20), ç) Dördüncü Grup - Tahsili Şüpheli Krediler ve Diğer Alacaklar: Bu gruptaki krediler toplamının Dördüncü Gruba alındığı tarihten itibaren en az yüzde ellisi (% 50), d) Beşinci Grup - Zarar Niteliğindeki Krediler ve Diğer Alacaklar: Bu gruptaki krediler toplamının Beşinci Gruba alındığı tarihten itibaren yüzde yüzü (% 100), oranında özel karşılık ayrılır. - Bankaların İç Sistemleri Hakkında Yönetmelik 01 Kasım 2006193: Bankalar, maruz kaldıkları risklerin izlenmesi ve kontrolünün sağlanması amacıyla, faaliyetlerinin kapsamı ve yapısıyla uyumlu ve değişen koşullara uygun, tüm şube ve birimleri ile Kanuna istinaden yürürlüğe konulan düzenlemelere göre konsolidasyona tâbi tutulan ortaklıklarını kapsayan, bu Yönetmelikte öngörülen usul ve esaslar çerçevesinde yeterli ve etkin iç sistemler kurmak ve isletmekle yükümlüdürler. İç sistemler kapsamındaki birimler banka organizasyon yapısı içerisinde yönetim kuruluna bağlı olarak kurulur. Yönetim kurulu iç sistemler kapsamındaki görev ve sorumluluklarını kısmen veya tamamen iç sistemler sorumlusuna devredebilir. Görev ve sorumlulukları iç sistemler kapsamında yer alan birimler bazında ayrıştırılmak kaydıyla, birden fazla iç sistemler sorumlusu da belirlenebilir. İç sistemler sorumluluğu görevi ancak icrai görevi bulunmayan yönetim kurulu üyelerinden birine veya bu nitelikteki yönetim 193 Bu bölümde Bankaların İç Sistemleri Hakkında Yönetmelik özetlenmiştir. BDDK, 01 Kasım 2006. 153 kurulu üyelerinden oluşan komitelere ya da denetim komitesine verilebilir. İç sistemler sorumlusu olan üyenin veya üye sayısının ikiden az olması sonucunu doğurması kaydıyla iç sistemler sorumlusu olan komite üyesinin görevden ayrılması, görevden alınması ya da aranan nitelikleri kaybetmesi durumunda 15 gün içinde yerine aynı nitelikleri haiz bir yönetim kurulu üyesinin atanması zorunludur. - Bankaların Kredi İşlemlerine İlişkin Yönetmelik 01 Kasım 2006 194 : Bu Yönetmeliğin amacı, bankalarca verilen kredilere ilişkin usul ve esasları düzenlemektir. Bu Yönetmelik hükümleri; a) Risk grubunun belirlenmesinde banka ve ortaklıklarda yönetim kurulu üyesi ve genel müdür olarak görev yapanlar ve velâyet altında olmayan çocuklar bakımından aynı risk grubuna dahil edilecek gerçek ve tüzel kişilerin tespiti, b) Kredi açma yetkisinin devri ile kredi komitesinin oluşumu, çalışma ve karar alma esasları, c) Kredilerin izlenmesi ve hesap durum belgesi alınması, ç) Kredilerin kredi sınırlamalarında dikkate alınma oranları, d) Kredi sınırlamalarına tabi olmayan işlemler, e) Kredi sınırlarının izlenmesi, f) Asımların giderilmesi, g) Katılım bankalarınca finansman sağlama yöntemleri, ile ilgili usul ve esasları kapsar. - Bankaların Sermaye Yeterliliğinin Ölçülmesine ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmelik 01 Kasım 2006195: BASEL Düzenlemeleri kapsamında bankaların 3’er aylık dönem sonlarında hesaplanacak risk ağırlıklı varlıkların minimum %8’i oranında 194 Bu bölümde Bankaların Kredi İşlemlerine İlişkin Yönetmelik özetlenmiştir, BDDK,01 Kasım 2006. 195 Bu bölümde Bankaların Sermaye Yeterliliğinin Ölçülmesine ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmelik özetlenmiştir, BDDK, 01 Kasım 2006. 154 sermaye bulundurma yükümlülüğüne ilişkin detay hesaplama düzenlemeleri bu tebliğ kapsamında yer almaktadır. - Bankaların Özkaynaklarına İlişkin Yönetmelik 01 Kasım 2006196: Sermaye yeterliliği hesaplamasında ihtiyaç duyulan, ana sermaye, katkı sermaye ve 3. kuşak sermaye kavramları tanımlanmıştır. - Derecelendirme Kuruluşlarının Yetkilendirilmesine Faaliyetlerine İlişkin Esaslar Hakkında Yönetmelik 01 Kasım 2006 197 ve : Derecelendirme kuruluşlarının yetkilendirilmesine, faaliyetlerine ve yetkilerinin kaldırılmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir. Bu konu ilerleyen başlıklarda ayrıntılı olarak yer almaktadır. - Bankaların Kıymetli Maden Alım Satımına ve Alacaklarından Dolayı Edindikleri Emtia ve Gayrimenkullerin Elden Çıkarılmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik 01 Kasım 2006198: Bankalar, alacaklarından dolayı edinmek zorunda kaldıkları varlıkları edinme gününden itibaren 3 yıl içinde elden çıkarmak zorundadır. Edinim tarihinden itibaren bir yıl içinde elden çıkarılması olasılığı yüksek görülen elden çıkarılacak amortismana tabi varlıklar, bu süre zarfında banka tarafından satış planı ve planın tamamlanmasına yönelik aktif bir çalışma yapılmış olması ve varlığın piyasa fiyatına yakın bir fiyattan satışa sunulmuş olması şartıyla, amortismana tabi tutulmaz. Edinim tarihinden itibaren bir yıl içinde elden çıkarılması mümkün görülmeyen veya bir yıl içinde elden çıkarılması mümkün görülmekle birlikte bu süre içinde elden çıkarılamayan amortismana tabi varlıklar, faydalı ömür süreleri ve amortisman oranları kullanılarak niteliğine göre her biri edinim tarihinden başlamak üzere ayrı ayrı amortismana tabi tutulur. Üç yıllık sürenin dolmasını müteakip elden çıkarılamayan amortismana tabi varlıklar, bu sürenin dolduğu tarihten itibaren üçüncü 196 Bu bölümde Bankaların Özkaynaklarına İlişkin Yönetmelik özetlenmiştir, BDDK, 01 Kasım 2006. Bu bölümde Derecelendirme Kuruluşlarının Yetkilendirilmesine ve Faaliyetlerine İlişkin Esaslar Hakkında Yönetmelik özetlenmiştir , BDDK, 01 Kasım 2006 198 Bu bölümde Bankaların Kıymetli Maden Alım Satımına ve Alacaklarından Dolayı Edindikleri Emtia ve Gayrimenkullerin Elden Çıkarılmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik özetlenmiştir , BDDK, 01 Kasım 2006 197 155 fıkrada belirtilen usul ve esaslar dahilinde amortisman oranı iki katı uygulanmak suretiyle amortismana tabi tutulur. Amortismana tabi olmayan varlıklar edinim tarihinden üç yıl geçmesi ve elden çıkarılamaması halinde edinim tarihinden itibaren her yıl için yüzde beş oranında karşılık ayrılmak suretiyle itfaya tabi tutulur. Edinim tarihinden itibaren beş yıl geçmesine rağmen elden çıkarılamayan varlıklar net defter değerleri üzerinden özkaynak hesabında sermayeden indirilen değer olarak dikkate alınır. Alacaklardan dolayı edinilen varlıklar hiçbir sekil ve suretle değerlemeye tabi tutulamaz. - Yabancı Para Net Genel Pozisyon/Özkaynak Standart Oranının Bankalarca Konsolide ve Konsolide Olmayan Bazda Hesaplanması ve Uygulanması Hakkında Yönetmelik 01 Kasım 2006199: Yönetmeliğin amacı, bankaların döviz varlık ve yükümlülükleri arasındaki ilgi ve dengelerin kurulmasını ve özkaynakları ile uyumlu bir seviyede döviz pozisyonu tutmalarını temin etmek üzere, uygulayacakları yabancı para net genel pozisyon/özkaynak standart oranına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir. Konsolide finansal tablolar esas alınarak hesaplanan yabancı para net genel pozisyon/özkaynak standart oranının mutlak değeri % 20’yi aşamaz. 199 Bu bölümde Yabancı Para Net Genel Pozisyon/Özkaynak Standart Oranının Bankalarca Konsolide ve Konsolide Olmayan Bazda Hesaplanması ve Uygulanması Hakkında Yönetmelik özetlenmiştir, BDDK, 01 Kasım 2006. 156 3.4. TÜRKİYE’DE DERECELENDİRMEYE İLİŞKİN YASAL MEVZUAT 3.4.1. 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’ndaki Derecelendirmeye İlişkin Düzenleme Türkiye’de derecelendirmeye ilişkin mevzuat kanun olarak 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nda yerini almıştır. 5411 sayılı Kanun’un 34. maddesinde “Değerleme ve derecelendirme kuruluşları” başlığı altında “Bu Kanun ve bu Kanuna istinaden çıkarılan düzenlemelerde öngörülen değerlemeler ve derecelendirmeler, Kurulca belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde, değerleme ve derecelendirme kuruluşlarına yaptırılır.“ şeklinde yer almaktadır. 3.4.2. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun Derecelendirmeye İlişkin Düzenlemesi Derecelendirme Kuruluşlarının Yetkilendirilmesine ve Faaliyetlerine İlişkin Esaslar Hakkında Yönetmelik200 1/11/2006 tarihli ve 26333 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 3.4.2.1. Yönetmeliğin Amacı Yönetmeliğin amacı, derecelendirme kuruluşlarının yetkilendirilmesine, faaliyetlerine ve yetkilerinin kaldırılmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir. 200 Bu bölümde Derecelendirme Kuruluşlarının Yetkilendirilmesine ve Faaliyetlerine İlişkin Esaslar Hakkında Yönetmelik özetlenmiştir , BDDK, 2006. 157 Yönetmelik bankaların derecelendirmeleri ile bankalardan kredi kullanacak müşterilerin kredi değerlemesini yapacak derecelendirme kuruluşları ve bunların faaliyetlerini kapsamaktadır. 3.4.2.2. Derecelendirme Faaliyetinin Kapsamı 01.11.2006 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren Yönetmelikte açıklanan düzenlemenin kapsamı şu şekildedir: a) Kredi değerliliğinin derecelendirilmesini, b) Kurumsal yönetim ilkelerine uyum derecelendirmesini, c) Bankalarca kullanılan derecelendirme yöntemlerinin geçerliliğinin değerlendirilmesini, ve bu faaliyetlerin niteliğine göre yapılacak inceleme ve analiz sonucuna dayanılarak bir derecelendirme notu belirlenmesi sürecini içerir. Kredi değerliliğinin derecelendirilmesi, müşterinin; a) Kullanacağı krediyi geri ödeyebilme gücünün veya b) Borçluluğunu temsil eden sermaye piyasası araçlarının anapara, faiz ve benzeri yükümlülüklerini vadelerinde karşılayamama riskinin, yetkili derecelendirme kuruluşu tarafından bağımsız, tarafsız ve adil olarak değerlendirilmesi ve sınıflandırılması faaliyetidir. Müşterinin ana ortaklık niteliğinde olması durumunda, bu faaliyet, kredi derecelendirmesi için görüş oluşturmak amacı ile sınırlı olmak üzere konsolidasyon kapsamındaki ortaklıkların kredi değerliliklerinin de incelenmesi ve analiz edilmesi faaliyetini kapsar. Ancak, bu halde verilen derecelendirme notu sadece ana ortaklığa ilişkin olup, gruba dahil diğer ortaklıklar için geçerli değildir. Kurumsal yönetim ilkelerine uyum derecelendirmesi, bankaların "Bankaların Kurumsal Yönetim İlkelerine İlişkin Yönetmelik" hükümlerine uyum düzeylerinin yetkili derecelendirme kuruluşları tarafından bağımsız, tarafsız ve adil olarak değerlendirilmesi ve sınıflandırılması faaliyetidir. Bankalarca kullanılan derecelendirme yöntemlerinin geçerliliğinin değerlendirilmesi, bankaların gerçek ve tüzel kişi kredi müşterileri için 158 uyguladıkları kredi değerliliğinin derecelendirilmesine ilişkin derecelendirme yöntemlerinin geçerliliğinin ve kamuoyuna açıkladıkları bilgilere uygunluğunun bağımsız, tarafsız ve adil olarak değerlendirilmesi faaliyetidir. 3.4.2.3. Derecelendirme Uzmanlarının Nitelikleri ve Etik İlkeler 01.11.2006 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren Yönetmelik bu alanda çalışma yapacak derecelendirme uzmanlarına ilişkin de nitelik ve mesleki etik ilkelre açısından ayrıntılı açıklama getirmektedir. 2 temel konu olan meslek ilkeleri ve bağımsızlık açısından düzenleme ayrıntıları içermektedir. Düzenlemede yer alan ayrıntılar şu şekildedir: Meslek ilkeleri: Yetkili derecelendirme kuruluşları, kalite güvencesi sisteminden sorumlu yönetim kurulu üyeleri, derecelendirme komitesi üyeleri ve derecelendirme uzmanları Objektiflik, Tarafsızlık, Uluslararası erişilebilirlik/şeffaflık, açıklama yükümlülüğü, kaynak yeterliliği, itibar, mesleki yeterlilik ilkelerine uygun davranmak zorundadır. Derecelendirme uzmanlarının; a) En az dört yıllık lisans düzeyinde eğitim görmüş olmaları, b) Derecelendirme konusunda yurt içinde veya yurt dışında yetkili kurumlar tarafından verilen mesleki yeterlilik sertifikalarına ve bankacılık, bağımsız denetim veya derecelendirme konularında en az üç yıllık tecrübeye sahip olmaları veya bankacılık, bağımsız denetim veya derecelendirme konularında en az beş yıllık tecrübeye sahip olmaları gerekmektedir. Asgari üç kişiden teşkil olması zorunlu olan derecelendirme komitesinde yer alacak üyelerin en az üçte ikisinin; a) Türkiye’de yerleşik, b) Bankalarda genel müdür veya kredilerden sorumlu genel müdür yardımcısı veya kredi komitesi üyesi ya da Kurulda başkan veya üye, Kurumda Başkan Yardımcısı ya da Daire Başkanı olarak ya da Kurumda on yıl bankacılık uzman ve yardımcısı veya bankalar yeminli murakıp ve yardımcısı olarak görev yapmış olmaları gerekir. 159 Bağımsızlık: Yetkili derecelendirme kurulusunun ortakları, yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile denetçileri, yöneticileri, derecelendirme komitesi üyeleri ve derecelendirme uzmanlarının aşağıdaki şartlara uygun davranması zorunludur. a) Çalışmaları sırasında ortaya çıkabilecek çıkar çatışmalarından uzak kalmak, dürüstlük ve tarafsızlıklarını etkileyebilecek hiçbir müdahaleye imkan vermemek, derecelendirme faaliyeti sonucunda ulaştıkları görüşlerini, kendilerinin veya başkalarının doğrudan veya dolaylı çıkarlarını düşünmeksizin raporlarında açıklamak zorundadır. b) Müşterilerinin ve bunların doğrudan veya dolaylı olarak kontrol ettiği ortaklıkların yönetimi ile ilgili karar alma sürecine katılamaz, derecelendirme modellerinin geliştirilmesi, yazılımı ve bunların test edilmesi hariç olmak üzere bu süreçte yönetim ve danışmanlık hizmeti veremezler. c) Üçüncü derece dahil kan ve ikinci derece dahil kayın hısımları ile eşlerinin; ortağı, yönetim kurulu başkanı veya üyesi, genel müdürü, genel müdür yardımcısı veya başka unvanlarla istihdam edilseler dahi, yetki ve görevleri itibarıyla genel müdür yardımcısına denk veya daha üst konumlarda icrai nitelikte görev yaptıkları müşterilerine ilişkin derecelendirme sürecinde yer alamazlar. ç) Derecelendirme hizmetinin verilmesinden önceki iki yıl içinde derecelendirme hizmeti verilen bankada veya bankanın nitelikli paya sahip olduğu ortaklıklarda görev alan kişiler olamaz, gelecek iki yıl içerisinde bunlarda her ne unvan altında olursa olsun görev alamaz ve yatırım fonları aracılığıyla edinilenler hariç bunların hisse senetlerine doğrudan veya dolaylı olarak sahip olamazlar. Yetkili derecelendirme kuruluşunun ortakları, yönetim kurulu başkan ve üyeleri, denetçileri, yöneticileri, derecelendirme komitesi üyeleri, derecelendirme uzmanları ve bunların üçüncü derece dahil kan ve ikinci derece dahil kayın hısımları ile eşleri, bu kuruluşlarla hukuki bağlantısı bulunan yurt içinde veya yurt dışında kurulu derecelendirme kuruluşları; a) Derecelendirme hizmeti verilen müşteri, müşteriyi kontrol eden ortaklar veya müşterinin kontrolü altında bulundurduğu ortaklıklar ile 160 doğrudan ya da dolaylı ortaklık, piyasa koşullarına göre imtiyazlı bir şekilde kredi ya da borç-alacak veya derecelendirmenin etkin bir şekilde yapılmasını engelleyecek herhangi bir menfaat ilişkisine giremezler, yatırım fonları aracılığıyla edinilenler hariç bunların hisse senetlerine doğrudan veya dolaylı olarak sahip olamazlar. b) Bunlarda yönetim kurulu başkanı veya üyesi, genel müdür ya da genel müdür yardımcısı olarak veya önemli karar yetki ve sorumluluğu taşıyan başka sıfatlarla görev alamaz, yönetim hizmeti veremezler. (4) Yetkili derecelendirme kurulusunun ortakları, yönetim kurulu başkan ve üyeleri, denetçileri, yöneticileri, derecelendirme komitesi üyeleri ve derecelendirme uzmanları, başka bir derecelendirme kurulusunda ya da bağımsız denetim veya değerleme hizmeti veren kuruluşlarda yönetim kurulu başkanı ya da üyesi, denetçi, yönetici veya ortak olamazlar. 01.11.2006 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren Yönetmelik bu temel kavramları açıkladıktan sonra, özellikle hangi durumlarda bğımsızlığın ortadan kalkmış sayılacağına ilişkin aşağıdaki vurgulara yer vermiştir: Bağımsızlığın ortadan kalkması: Aşağıdaki hallerde bağımsızlığın ortadan kalktığı kabul edilir. aYönetmelikte belirtilen hususlara aykırılık oluşması. b) Yetkili derecelendirme kuruluşunun ortakları, yönetim kurulu başkan ve üyeleri, denetçileri, yöneticileri, derecelendirme komitesi üyeleri veya derecelendirme uzmanları ile bunların üçüncü derece dahil kan ve ikinci derece dahil kayın hısımları ile eşlerinin derecelendirme sözleşmesinde öngörülenler dışında müşteriden doğrudan veya dolaylı olarak menfaat sağlamaları veya menfaat sağlayacakları vaadinde bulunulmasına karsın bu durumun ilgili kişilerce ivedi olarak Kuruma bildirilmesini teminen kalite güvencesi sisteminden sorumlu yönetim kurulu üyelerine bildirilmemiş olması. c) Geçmiş dönemlere ilişkin derecelendirme ücretinin geçerli bir nedene dayanmaksızın müşteri tarafından ödenmemiş veya alacak davası açılmamış olması ya da yetkili derecelendirme kurulusuna sözleşmede 161 kararlaştırılan tutarın üzerinde sonradan bir ödeme yapıldığının ortaya çıkması. ç) Derecelendirme ücretinin derecelendirme sonuçları ile ilgili şartlara veya önceden kararlaştırılmış bir derecelendirme tahminine bağlanmış olması ya da derecelendirme işleminin tamamlanmasından sonra belirlenmesi. d) Müşterinin kredi değerliliğinin derecelendirmesinin, Kuruma bildirilen ve kamuya açıklanan temerrüt tanımından, hesaplama döneminden ve derecelendirme kategorisine iliksin tahmini temerrüt oranlarından farklı bir yöntemle yapıldığının belirlenmesi. e) Yetki alındıktan sonra üçüncü hesap döneminden itibaren bir müşteriden elde edilen gelirin, o yılsonu itibarıyla elde edilen dönem gelirlerinin gerekçesiz olarak yüzde onbeşini geçmesi. 01.11.2006 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren Yönetmelik, aynı zamanda derecelendirme kuruluşlarının bünyelerinde bulundurmaları gereken kalite güvence sisteminin detaylarına da düzenlemede yer verilmiştir. Kalite güvencesi sistemi: Yetkili derecelendirme kuruluşları, kendisinin, ortakları, yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile denetçileri, yöneticileri, derecelendirme komitesi üyeleri ve derecelendirme uzmanlarının Yönetmelikte belirlenen mesleki gereklilik ve yeterliliği haiz, ilgili düzenlemelere uygun, yapılan derecelendirmelerin doğru olduğunu teyit edecek bir kalite güvencesi sistemini kurmakla yükümlüdür. Kalite güvencesi sistemi, yeterli mali kaynaklara sahip olmalı ve derecelendirme sürecinden bağımsız bir yapıda oluşturulmalıdır. Yetkili derecelendirme kuruluşunun icrai görevi olmayan yönetim kurulu üyeleri arasından seçilecek iki üye, kalite güvencesi sisteminin işleyişinden sorumlu olarak görevlendirilir. 162 3.4.2.4. Derecelendirme Kuruluşlarının Yetkilendirilmesi Derecelendirma alanında faaliyette bulunmak amacıyla talepte bulunacak kuruluşların bu alanda yetkilendirilebilmesi için aranan şartlar Yönetmelik’te aşağıdaki şekilde belirlenmiştir: Yetkilendirilecek derecelendirme kuruluşlarında aranacak şartlar (1) Yetkilendirilecek derecelendirme kuruluşlarının; a) Anonim şirket şeklinde kurulmuş olması ve hisse senetlerinin tamamının nama yazılı olması, (b) Esas sözleşmelerinde sadece derecelendirme faaliyetinde bulunacaklarına ilişkin ibarenin bulunması, c) Ticaret unvanlarında derecelendirme ibaresinin bulunması, ç) Derecelendirme faaliyetini gerçekleştirebilecek ölçüde yönetim yapısına, yeterli sayı ve nitelikte derecelendirme uzmanına, gerekli teknik donanıma, belge ve kayıt düzenine sahip olunması ve kalite güvencesi sisteminin oluşturulması ya da oluşturulmasına yönelik planların sunulması, d) Verecekleri hizmetlerden doğabilecek zararları karşılamak amacıyla mesleki sorumluluk sigortası yaptıracaklarını taahhüt etmesi, e) Yurt içinde veya yurt dışında derecelendirme faaliyetinde bulunma yetkisinin iptal edilmemiş olması, f) Ortaklarının, yönetim kurulu başkan ve üyelerinin, yöneticilerinin, denetçilerinin ve derecelendirme komitesi üyelerinin derecelendirme faaliyeti sırasında bağımsızlıklarının ortadan kalkması durumunda müşteriye verilen derecelendirme hizmetinden çekileceğini taahhüt etmesi şarttır. Yetkilendirilecek derecelendirme kuruluşunun ortaklarının, kalite güvencesi sisteminden sorumlu yönetim kurulu üyeleri, derecelendirme komitesi üyeleri ve derecelendirme uzmanlarının; a) Başka bir derecelendirme, bağımsız denetim veya değerleme kurulusunda ortaklığının bulunmaması, yönetim kurulu başkanı ya da üyesi, 163 denetçi, yönetici olmaması, derecelendirme komitesi üyesi veya derecelendirme uzmanı, bağımsız denetçi ya da değerleme uzmanı unvanı altında çalışmaması, b) Kanunun 8. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde belirtilen niteliği haiz olmaları, c) Yurt içinde veya yurt dışında bağımsız denetim, değerleme veya derecelendirme yapma yetkisi iptal edilmiş kuruluşlarda yetki iptaline neden olan faaliyetlerde sorumluluklarının tespit edilmemiş olması, ç) Mesleki faaliyetler dışında ticari faaliyetinin bulunmaması şarttır. Yetki başvurusu sırasında gerekli olan bilgi ve belgeler Bu Yönetmelik kapsamında yetkilendirilmek isteyen derecelendirme kuruluşları, 5. maddede belirtilen yetkilendirilmek istedikleri derecelendirme faaliyet konusu veya konularının belirtildiği ve aşağıdaki bilgi ve belgelerin eklendiği bir yazı ile Kuruma başvururlar. a) Derecelendirme kuruluşunun esas sözleşmesinin, varsa esas sözleşme değişikliklerinin de yer aldığı son halinin noter onaylı örneği, b) Derecelendirme kuruluşunun merkezinin ve/veya varsa şubelerinin adresleri, c) Derecelendirme kuruluşunun başvuru tarihindeki bilançosu, ç) Yurt dışında kurulu bir derecelendirme kuruluşu ile hukuki bağlantının bulunması durumunda, ilgili yurt dışı şirket ile yapılan sözleşmelerin yurt dışında kurulu şirket yetkililerince tasdik edilmiş kopyası, d) Yazılı taahhüt, e) Ortakların, kalite güvencesi sisteminden sorumlu yönetim kurulu üyeleri ile derecelendirme komitesi üyeleri ve derecelendirme uzmanlarının gerekli belgeler, f) Ortakların; 164 1) İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre müflis olmadıklarına veya konkordato ilân etmediklerine ilişkin yazılı beyanları, 2) Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonundan alınacak belge, g) Kalite güvencesi sisteminden sorumlu yönetim kurulu üyelerinin, derecelendirme komitesi üyelerinin ve derecelendirme uzmanlarının lisans diplomaları ile aldıkları sertifikaların noter onaylı örnekleri, ğ) Derecelendirme uzmanlarının, 9. maddede belirtilen bağımsızlığı ortadan kaldıran hallerin ortaya çıkması durumunda müşteriye verilen derecelendirme hizmetinden çekileceğine ilişkin taahhüt belgesi, h) Kalite güvencesi sisteminden hangi yönetim kurulu üyelerinin sorumlu olduğuna dair yönetim kurulu karar örneği ile kalite güvencesi sisteminden sorumlu yönetim kurulu üyeleri tarafından hazırlanıp imzalanmış kalite güvencesi sisteminin yapısına ve işleyişine ilişkin ayrıntılı bilgi, ı) Yetkilendirilmek istedikleri derecelendirme faaliyeti ya da faaliyetlerine ilişkin derecelendirme yöntemlerine ve bu yöntemler ile uyumlu olarak kullanmayı öngördükleri derecelendirme not sistemine, temerrüt tanımına, kullanılan zaman aralığına, derecelendirme kategorisine ilişkin tahmini temerrüt oranlarına ve derecelendirme komitesinde görev alacak üyelere ilişkin bilgiler, i) Derecelendirme komitesi üyelerine ve derecelendirme uzmanlarına verilmesi planlanan eğitimlere ilişkin ayrıntılı bilgiler, j) Tüzel kişi ortakların ortaklık yapılarını gösteren belgeler, k) Derecelendirme kuruluşunun vereceği hizmetlerden doğabilecek zararları karşılamak amacıyla mesleki sorumluluk sigortası yaptıracağına ilişkin beyan eklenir. Yukarıdaki şartları taşıyan kurumlara bu aşamadan sonra, yetkilendirme işlemi gerçekleştirilmektedir. Bu süreç ise Yönetmelikte aşağıdaki şekilde açıklanmıştır: 165 Yetkilendirme: Derecelendirme kurulusunun faaliyet göstermek için başvuruda bulunduğu konu itibarıyla Kurumca yapılacak değerlendirme sonucunda Kurulca uygun görülecek derecelendirme kuruluşları yetkilendirilir. Yetkilendirilen derecelendirme kuruluşları Kurumun internet sayfasında kamuoyuna duyurulur. 3.4.2.5. Derecelendirme Kuruluşlarının Faaliyetleri Düzenleyici ve denetleyici otorite tarafından yetkilendirilen derecelendirme kuruluşlarının, müşteri edinmek amacıyla dolaylı veya dolaysız reklam sayılabilecek faaliyetlerde bulunması düzenleme ile yasaklanmıştır. Ancak, kendilerini tanıtıcı bilgiler içeren broşürler hazırlayıp dağıtabilme, kendileri için eleman aramaya yönelik ilanlar verebilme, mesleki konularda bilimsel nitelikte yayın yapabilme, seminer, konferans gibi toplantılar düzenleyebilme konularında bir kısıt olmadığına ilişkin de vurgu yapılmaktadır. 01.11.2006 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren Yönetmelik ile yetkilendirilen derecelendirme kuruluşlarının derecelendirme faaliyetlerinde bulunabilmesi için müşterileri ile yazılı bir sözleşme yapmaları zorunludur. Düzenlemede sözleşmede bulunması gereken unsurlar aşağıdaki şekilde sıralanamaktadır: a) Derecelendirme kuruluşunun unvanı ve merkez adresinin, b) Derecelendirme hizmetinden faydalanacak müşterinin unvanı ve merkez adresinin, c) Sözleşmenin amacı, konusu ve varsa özel nedenlerinin, ç) Görevlendirilecek derecelendirme uzmanının adı ve soyadının, e) Sözleşmenin süresinin ve sona ermesinin şartlarının, f) Derecelendirme kurulusuna ödenecek ücretin, g) Tarafların sorumluluklarının ve yükümlülüklerinin, ğ) Mesleki sorumluluk sigortası yaptırılacağının belirtilmesi şarttır. 166 Yetkili derecelendirme kuruluşu bir müşteri ile birbirini izleyen azami dört hesap dönemi için derecelendirme sözleşmesi imzalayabilir. Aynı müşteriye dört hesap dönemi sonrasında tekrar hizmet verilebilmesi için en az bir hesap döneminin geçmesi gerekir. Derecelendirme kuruluşları, sözleşmesinin derecelendirme feshi: faaliyetlerinin Yetkili önemli derecelendirme ölçüde sözleşme hükümlerine aykırı olarak sınırlandırılması, talep edilen bilgi ve belgelerin sağlanamaması, suistimalden kaynaklanan yanlış bir beyanda bulunulması veya benzeri durumların gerçekleşmesi ihtimali söz konusu ise derecelendirme faaliyetinin her aşamasında çekilebilir. Bankanın derecelendirme sözleşmesini feshedebilmesi için derecelendirme sözleşmesine aykırı hareket edilmesi veya derecelendirme faaliyetinin bu Yönetmelikte belirtilen esaslara göre yapılmaması ve bunlara ilişkin sunulacak kanıtların Kurumca uygun görülmüş olması koşulu aranır. Derecelendirme faaliyeti: Yetkili derecelendirme kuruluşları faaliyetlerini aşağıda belirtilen usul ve esaslara uygun olarak yürütürler. a) Derecelendirme uzmanlarının Kuruma bildirilen ve kamuoyuna açıklanan derecelendirme yöntemlerine veya bilgi paylaşımı sözleşmesine uygun olarak bilgi toplamalarını ve bu bilgileri önyargısız analiz etmelerini sağlayacak yazılı süreçler belirlenmelidir. b) Müşterinin ve derecelendirme faaliyetinin niteliğine göre, müşteri ile derecelendirme ücretine ilişkin yapılan görüşmelere katılanlar dışından seçilecek gerekli sayıda ve yeterlilikte derecelendirme uzmanı tahsis edilmelidir. c) Kredi değerliliğinin derecelendirmesinde, bağımsız denetim kuruluşlarınca veya 3568 sayılı Kanuna göre ruhsat almış, denetim yetkisine sahip meslek mensupları tarafından Türkiye Muhasebe Standartları Kurulunca belirlenmiş muhasebe ilkelerine uygunluğu onaylanmış finansal tablolar esas alınmalıdır. ç) Derecelendirmenin derecelendirme kuruluşunca bu Yönetmelik uygulanacağı hükümlerine açıklanan ve yetkili derecelendirme yöntemlerine uygun yapıldığını kanıtlayacak çalışma kağıtları hazırlanmalı, 167 bunlar ile derecelendirme görüsünü destekleyecek diğer bilgi ve belgelere ilişkin kayıt düzeni oluşturulmalıdır. d) Derecelendirme uzmanları tarafından hazırlanan çalışma kağıtları, ekleri ve bunlara ilişkin görüşler esas alınarak müşteriye verilecek derecenin ve sektörler itibarıyla müşterilere verilecek derecelendirme notlarına esas derecelendirme yöntemlerinin yetkili derecelendirme kuruluşu tarafından oluşturulması gereken derecelendirme komitesince belirlenmesi zorunludur. e) Derecelendirme sözleşmelerinde düzenli olarak gözden geçirileceği kararlaştırılmamış olanlar dışındaki derecelendirme faaliyetlerinin sonuçları ve kamuoyuna açıklanan dereceler, müşterinin kredi değerliliğini veya verilen dereceye esas oluşturan bilgileri etkileyecek gelişmeler sürekli takip edilmek suretiyle güncellenmeli, gerektiğinde derece değişikliği yapılmalı ve bu durumda, yeni derece ile birlikte bir önceki derecenin değiştirilme gerekçesi kamuoyuna açıklanmalıdır. f) Bir müşteri hakkında talep edilmemiş derecelendirme notu verilmesinde, bu Yönetmelikte belirlenen usul ve esaslara uygun olarak asgari dört hesap dönemi süresince derecelendirme yapılması ve verilecek derecelendirme notlarının en fazla altı aylık dönemler itibarıyla gözden geçirilerek kamuoyuna açıklanması esastır. g) Yetkili derecelendirme kuruluşu, kredi değerliliği ya da kurumsal yönetim uygulamaları bakımından eş değer müşterilerin birbirine denk derecelendirme notları alacağı tutarlı bir yöntem uygulamalıdır. ğ) Yetkili derecelendirme kuruluşlarınca verilen dereceler sürekli olarak izlenmeli, derecelendirilen müşterinin kredi değerliliğini etkileyebilecek bilgi akısının devamlılığını ve etkinliğini sağlamak üzere politikalar oluşturulmalı ve yeni edinilen bilgilerin verilen dereceleri etkilemesi halinde dereceler üzerinde gereken değişiklikler yapılmalıdır. Sırların saklanması: Yetkili derecelendirme kuruluşunun ortakları, yönetim kurulu başkan ve üyeleri, denetçileri, yöneticileri ile derecelendirme komitesi üyeleri ve derecelendirme uzmanları, derecelendirme faaliyetleri sırasında öğrendikleri, Yönetmelik uyarınca kamuoyuna açıklanması zorunlu 168 olan bilgiler hariç olmak üzere, bankalar ile bankaların müşterilerine ait sırları ve diğer müşterileri ile yapacakları derecelendirme sözleşmelerinde kararlaştırılacak sır kapsamındaki bilgileri açıklayamaz, kendilerinin veya üçüncü kişilerin menfaatlerine kullanamazlar. 3.4.2.6 Derecelendirme Notlarının ve Diğer Gerekli Bilgilerin Kamuoyuna Açıklanması Konuya ilişkin Tebliğ’de, derecelendirme firmaları tarafından verilecek derecelendirme notları ve gerekli diğer bilgilerin kamuoyu ile nasıl paylaşılacağı konusuna da açıklık getirilmiştir. Verilecek derecelendirme notu ya da verilen bir derecelendirme notunun güncellenmesi sonrasında yapılacak değişiklik kamuoyuna açıklanmadan önce yanlış yargılara ulaşılmasını önlemek için müşteriye bilgi verilir. Bankalara ve banka dışındaki müşterilerden sadece onayı olanlara ait dereceler ve bu Yönetmelik kapsamında kamuoyuna açıklanması gereken diğer bilgiler, en geç bir hafta içinde yetkili derecelendirme kuruluşunun internet sitesinde yayımlanır. Kuruma bildirim: Yetkili derecelendirme kuruluşları, esas sözleşmelerindeki ve adreslerindeki değişiklikleri iki hafta içerisinde; ortakları, kalite güvencesi sisteminden sorumlu yönetim kurulu üyeleri, derecelendirme komitesi üyeleri ile derecelendirme uzmanlarında meydana gelen değişiklikler ile Yönetmelikte öngörülen koşullardaki değişiklikleri, değişiklik veya istihdam edilme tarihinden itibaren en geç bir ay içinde Kuruma bildirirler. Kurumca yapılan değerlendirme neticesinde otuz gün içerisinde olumsuz görüş bildirilmeyen değişiklikler geçerli sayılır. Yetkili derecelendirme kuruluşları, sözleşme imzalanmasını müteakiben bir ay içinde, derecelendirme faaliyetinin konusu, kapsamı, amacı, süresi, alınan hizmet karşılığı ödenecek ücret, derecelendirme hizmetini verecek personelin unvanı ile ad ve soyadlarına ilişkin bilgileri içeren bir yazı ile mesleki sorumluluk sigortası poliçesinin bir örneğini 169 Kuruma gönderirler ve bu konu hakkında müşteriye bilgi verirler. Bu bilgilerde değişiklik olması durumunda söz konusu değişiklikler en geç bir hafta içerisinde yazılı olarak Kuruma bildirilir. Gözetim ve denetim: Kurum yetkili derecelendirme kuruluşlarından her türlü bilgi ve belgeyi isteyebilir. Derecelendirme kuruluşları, derecelendirme faaliyeti kapsamında düzenlenen çalışma kağıtlarının ve bunların eki bilgi ve belgelerin asıllarını, kopyalarını, düzenlenmelerini izleyen hesap döneminden itibaren beş yıl süreyle, hukuki ihtilafa konu olanların ise bu ihtilafın sonuçlanmasına kadar saklamak zorundadırlar. Finansal tablo düzenleme ve bağımsız denetim yükümlülüğü: Yetkili derecelendirme kuruluşlarının yıllık finansal tabloları, yetkilendirilmiş bağımsız denetim kuruluşlarınca denetlenir. Yetkili derecelendirme kuruluşları, genel kurul toplantılarını izleyen otuz gün içerisinde bağımsız denetimden geçmiş yıllık finansal tabloları ile bağımsız denetim raporlarının birer örneğini Kuruma gönderirler ve internet sayfalarında kamuoyuna açıklarlar. Yetki iptali: Kurumca Yönetmelikte belirlenen hallerin bir veya birkaçının tespit edilmesi halinde Kurulca derecelendirme kuruluşunun yetkisi sürekli olarak kaldırılır. Ayrıca bazı durumlarda Kurul, yetkili derecelendirme kuruluşunun altı aydan fazla olmamak üzere geçici olarak yetkisini kaldırmaya yetkilidir. 3.4.3. Sermaye Piyasası Kurumu’nun Derecelendirmeye İlişkin Düzenlemesi Bu konuda en son yapılan düzenleme olan Sermaye Piyasasında Derecelendirme Faaliyeti ve Derecelendirme Kuruluşlarına İlişkin Esaslar 170 Tebliği201 Seri: VIII, No: 51 12/7/2007 tarihli ve 26580 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. 3.4.3.1. Amaç Tebliğin amacı, sermaye piyasasında derecelendirme faaliyetine, bu faaliyette bulunmak üzere Kurulca yetkilendirilecek derecelendirme kuruluşlarına, bu kuruluşların çalışanlarına ve Kurulca kabul edilen uluslar arası derecelendirme kuruluşlarına ilişkin ilke, usul ve esasları düzenlemektir. 3.4.3.2. Derecelendirme Faaliyetinin Kapsamı Derecelendirme faaliyeti; kredi derecelendirmesi ve kurumsal yönetim ilkelerine uyum derecelendirmesi faaliyetlerini kapsar. İşletmelerce derecelendirme yaptırılması ihtiyaridir. Ancak, Kurul tarafından gerekli görülen durumlarda derecelendirme yaptırılması zorunlu tutulabilir. Derecelendirme derecelendirme kuruluşları, yapabilirler. işletmelerin Derecelendirme talepleri kuruluşları, olmaksızın talebe bağlı olmayan derecelendirme çalışması ve sonuçları hakkında kamuya açıklama yapmadan önce ilgili işletmelere bilgi vermek zorundadırlar. Kredi derecelendirmesi; işletmelerin risk durumları ve ödeyebilirliklerinin veya borçluluğu temsil eden sermaye piyasası araçlarının anapara, faiz ve benzeri yükümlülüklerinin vadelerinde karşılanabilirliğinin derecelendirme kuruluşları tarafından bağımsız, tarafsız ve adil olarak değerlendirilmesi ve sınıflandırılması faaliyetidir. Kurumsal yönetim ilkelerine uyum derecelendirmesi: İşletmelerin Kurulca (SPK) yayımlanan Kurumsal Yönetim İlkelerine uyumlarının 201 Bu bölüm Sermaye Piyasasında Derecelendirme Faaliyeti ve Derecelendirme Kuruluşlarına İlişkin Esaslar Tebliği’nden özetlenmiştir., SPK, 2007. 171 derecelendirme kuruluşları tarafından bağımsız, tarafsız ve adil olarak değerlendirilmesi ve sınıflandırılması faaliyetidir. Kurumsal yönetim ilkelerine uyum derecelendirmesinde bir bütün olarak tüm ilkelere uyum ile pay sahipleri, kamuyu aydınlatma ve şeffaflık, menfaat sahipleri ve yönetim kurulu ana bölümleri itibarıyla ayrı ayrı olmak üzere, 1 ile 10 arasında not verilir. Derecelendirme faaliyetinde bulunabilecek kuruluşlar Derecelendirme faaliyeti, Türkiye’de kurulan ve derecelendirme faaliyetinde bulunmak üzere Kurulca yetkilendirilen derecelendirme kuruluşları ile Türkiye’de derecelendirme faaliyetinde bulunması Kurulca kabul edilen uluslar arası derecelendirme kuruluşları tarafından yapılır. 3.4.3.3. Kurulca Kabul Edilen Uluslararası Derecelendirme Kuruluşları Kurul, bu Tebliğe göre derecelendirme faaliyeti yapabilecek uluslararası derecelendirme kuruluşlarını, Kurula başvurmaları halinde faaliyetlerinin kapsamı ve süresi, müşterileri, faaliyet gösterdikleri ülkeler ile bu ülkelerin yetkili otoriteleri tarafından kabul görüp görmedikleri ve kredibiliteleri bakımından değerlendirmeye tabi tutarak, uygun gördüklerini Kurulca kabul edilen uluslar arası derecelendirme kuruluşu olarak listeye alır. Kurul, listeye aldığı uluslararası derecelendirme kuruluşlarını, listeye alınma sırasında değerlendirilen ve bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen hususlarda önemli değişiklikler olması durumunda ve/veya Türkiye’de gerçekleştirdikleri faaliyetlerine ilişkin yapacağı inceleme sonuçlarına bağlı olarak listeden çıkarabilir. 172 3.4.3.4. Türkiye’de Kurulan Derecelendirme Kuruluşlarının Yetkilendirilmesi ve Listeye Alınması Derecelendirme faaliyetinde bulunmak üzere Türkiye’de kurulacak derecelendirme kuruluşlarının; a) Anonim şirket şeklinde kurulmuş olmaları, b) Hisse senetlerinin tamamının nama yazılı olması, c) Ticaret unvanlarında derecelendirme ibaresinin bulunması, ç) Münhasıran derecelendirme ve derecelendirme ile ilgili alanlarda faaliyet göstermeleri ve esas sözleşmelerinin buna uygun olması, d) Ödenmiş sermayelerinin en az 200.000,- Yeni Türk Lirası olması, e) Ortakları, yöneticileri, kontrolörleri, derecelendirme uzmanları, derecelendirme komitesi üyeleri ile tüzel kişi ortaklarının yönetim kurulu üyelerinin bu Tebliğin 10. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen niteliklere sahip olmaları, f) Her bir derecelendirme faaliyetinin bağımsız olarak sürdürülebilmesi için birbirinden ayrı olarak; yeterli organizasyon, mekan, teknik donanım, belge ve kayıt düzenine sahip olmaları, sistematik derecelendirme metodolojisi belirlemeleri, bunlara uyumun gözetilmesi amacıyla finansal ve hukuki çalışma şekillerine ilişkin kontrol süreçlerini de kapsayacak şekilde yazılı bir iç kontrol sistemi oluşturmaları ve ahlaki davranış kuralları yönergesi hazırlamaları,derecelendirme faaliyetinin mevzuata uygun olarak gerçekleştirilmesini, iç kontrol sisteminin etkin bir şekilde çalışmasını ve ahlaki davranış kuralları yönergesine uyumu gözeterek denetlemek üzere, en az 1 kontrolör görevlendirmeleri, en az 2 derecelendirme uzmanı istihdam etmeleri, en az 3 derecelendirme komitesi üyesinin görevlendirildiği derecelendirme komitesi oluşturmaları, g) Hazine Müsteşarlığı ve Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakanlık tarafından belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde, gerçekleştirecekleri derecelendirme faaliyetlerine ilişkin olarak mesleki sorumluluk sigortası yaptıracaklarını taahhüt etmeleri zorunludur. 173 3.4.3.5. Türkiye’de Kurulan Derecelendirme Kuruluşunun Ortak, Yönetici, Kontrolör ve Çalışanları Derecelendirme kuruluşunun ortakları, yöneticileri, kontrolörü, derecelendirme uzmanları ve derecelendirme komitesi üyeleri ile tüzel kişi ortaklarının yönetim kurulu üyelerinin; a) Kendileri veya sınırsız sorumlu ortak oldukları şirketler hakkında iflas kararı verilmemiş ve konkordato ilan edilmemiş olması, b) Sermaye piyasası mevzuatı veya ilgili diğer mevzuat uyarınca, faaliyet yetkisi/yetki belgesi iptal edilmiş, listeden çıkarılmış ya da borsa üyeliği iptal edilmiş işletmelerde, iptale neden olan faaliyetlerde sorumluluklarının tespit edilmemiş olması, c) Kanuna muhalefetten dolayı haklarında verilmiş mahkumiyet kararının bulunmaması, ç) Bankacılık mevzuatı, suç gelirlerinin aklanmasının önlenmesine dair mevzuat ile ödünç para verme işleri hakkında mevzuata aykırılıktan dolayı hüküm giymemiş olmaları ve/veya taksirli suçlar hariç olmak üzere affa uğramış olsalar dahi 2 yıl veya daha uzun süreli hapis gerektiren veya zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas gibi yüz kızartıcı suçlar ile istimal ve istihlak kaçakçılığı dışında kalan kaçakçılık suçları, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma veya devlet sırlarını açığa vurma, vergi kaçakçılığı veya bu suçlara iştirakten hüküm giymemiş olmaları, d) Kanunun ilgili maddeleri uyarınca sermaye piyasasında işlem yapmalarının yasaklanmamış olması gereklidir. Derecelendirme uzmanlarının; a) Lisans düzeyinde en az 4 yıllık eğitim veren kurumlardan diploma almış olmaları, b) Ekonomi, maliye, muhasebe, finans, denetim, iç kontrol, istatistik, risk değerlemesi ve yönetimi, finansal analiz, derecelendirme, değerleme, kurumsal yönetim alanlarında veya bu alanlarla ilgili hukuk dallarının en az 174 birinde uzman düzeyinde ya da öğretim görevlisi, öğretim üyesi veya yönetici olarak en az 3 yıllık deneyime sahip bulunmaları, c) Kurulun lisanslamaya ilişkin düzenlemeleri çerçevesinde kredi derecelendirme uzmanlığı veya kurumsal yönetim derecelendirme uzmanlığı lisans belgesi almış olmaları zorunludur. Derecelendirme komitesi üyelerinin ve kontrolörün; a) Lisans düzeyinde en az 4 yıllık eğitim veren kurumlardan diploma almış olmaları, b) Ekonomi, maliye, muhasebe, finans, denetim, iç kontrol, istatistik, risk değerlemesi ve yönetimi, finansal analiz, derecelendirme, değerleme, kurumsal yönetim alanlarında veya bu alanlarla ilgili hukuk dallarının en az birinde uzman düzeyinde ya da öğretim görevlisi, öğretim üyesi veya yönetici olarak en az 5 yıllık deneyime sahip bulunmaları, c) Kurulun lisanslamaya ilişkin düzenlemeleri çerçevesinde kredi derecelendirme uzmanlığı veya kurumsal yönetim derecelendirme uzmanlığı lisans belgesi almış olmaları zorunludur. 3.4.3.6. Kurul İncelemesi ve Yetkilendirme Derecelendirme kuruluşları kredi derecelendirmesi ve kurumsal yönetim ilkelerine uyum derecelendirmesi faaliyeti için Kurulca ayrı ayrı yetkilendirilerek listeye alınır. Derecelendirme kuruluşlarının yetkilendirilme başvuruları, Kurulca Tebliğde aranan başvuru şartlarının yerine getirilip getirilmediği hususları göz önüne alınarak incelenir. İnceleme sonucunda uygun görülen kuruluşlar yetkilendirilerek listeye alınır ve Kurulca kamuya duyurulur. Derecelendirme sözleşmesi: Derecelendirme kuruluşlarının derecelendirme yapacakları işletmeler ile her bir derecelendirme faaliyeti için ayrı ayrı olmak üzere yazılı bir sözleşme yapmaları zorunludur. 175 Bu sözleşmelerde asgari olarak aşağıdaki hususlara yer verilir: a) Derecelendirme kuruluşunun unvanı ve merkez adresi, b) Derecelendirme hizmetini talep eden müşterinin unvanı ve merkez adresi, c) Sözleşmenin amacı, konusu, varsa özel nedenleri, ç) Sözleşmenin süresi ve sona erme şartları, d) Derecelendirme kuruluşuna ödenecek ücret, e) Tarafların hak ve yükümlülükleri, f) Derecelendirme faaliyetinin bu Tebliğde yer alan hükümlere uygun bir şekilde yürütüleceğine dair taraflarca verilecek taahhüt ve g) Müşteri tarafından sağlanacak her türlü bilginin güvenilir, tam ve zamanında olacağına ilişkin müşteri taahhüdü. Faaliyet ilkeleri: Derecelendirme kuruluşları; a) Derecelendirme çalışmalarını kamuya açıkladıkları derecelendirme metodolojisine uygun ve mevcut tüm bilgilerin kullanılması suretiyle yürütmek, bu amaçla yazılı bir rehber hazırlamak, bu rehberi kullanmak ve uygulamayı izlemek, b) Çalışmalarında tarafsız bir doğrulama sunacak özenli ve sistematik bir derecelendirme metodolojisi kullanmak, c) Derecelendirmeye ilişkin oluşturdukları görüşlerini destekleyecek bir belge ve kayıt düzeni oluşturmak, ç) Müşteri ve/veya borçluluğu temsil eden sermaye piyasası aracı hakkında yanlış ve yanıltıcı nitelikte olabilecek bir derecelendirme çalışması yapmaktan kaçınmak, d) Çalışma ekibini derecelendirme sürecinde devamlılığı ve tarafsızlığı sağlayacak şekilde oluşturmak, e) Yapılan derecelendirmenin yüksek kalitede olmasını teminen yeterli kaynak tahsis etmek, f) Derecelendirme çalışmasını yapma veya çalışmaya devam edip etmeme kararı verirken, söz konusu işe, yeterli mesleki niteliklere sahip derecelendirme uzmanı tahsis edilip edilemeyeceği değerlendirerek, nitelikli bir derecelendirme hizmeti sunmak, hususlarını da 176 g) Müşterinin kamuya açıklaması gereken bilgilerden zamanında açıklanmayan ve/veya yetersiz olarak açıklananlar ile müşterinin faaliyetlerini önemli ölçüde etkileyen diğer finansal ve idari riskleri derecelendirme çalışmasında dikkate almak, ğ) Derecelendirme çalışmasında Kurulun muhasebe standartlarına ilişkin düzenlemelerine uygun olarak hazırlanmış ve bağımsız denetimden geçmiş finansal bilgileri esas almak ve yararlanılan bütün kaynakların güvenilir olduğundan emin olmak, h) Uluslararası bir derecelendirme kuruluşu ile bilgi paylaşımı sözleşmesi yapılması halinde, söz konusu kuruluşun metodolojisine uymak ve aynı sembolleri kullanmak zorundadırlar. 3.4.3.7. Derecelendirme Notu Derecelendirme notu, derecelendirme uzmanınca değil, derecelendirme komitesi tarafından konuyla ilgili olduğu bilinen ve/veya ilgili olduğu düşünülen tüm bilgilerin değerlendirilmesi suretiyle ve yayımlanan metodolojiye uygun olarak belirlenir. Derecelendirme çalışması sonucunda verilen derecelendirme notu, derecelendirme kuruluşu tarafından kamuya açıklanır. Derecelendirme notunun izlenmesi ve güncellenmesi: Derecelendirme kuruluşu, derecelendirme notunu kamuya açıkladıktan sonra da sürekli olarak; a) Müşteriye ve/veya borçluluğu temsil eden sermaye piyasası aracına ilişkin bilgileri düzenli olarak gözden geçirmek, b) Derecelendirme sözleşmesinin feshini gerektirenler dahil, derecelendirme işlem ve kararlarını etkileyebilecek her türlü bilginin farkında olmak, 177 c) Gözden geçirmenin sonucuna bağlı olarak derecelendirme çalışmasını zamanında yeniden değerlendirmek suretiyle verilen notu güncellemek zorundadır. 3.4.3.8. Derecelendirme Uzmanlarının Etik İlkeleri Tarafsızlık: Derecelendirme kuruluşu çalışanları, derecelendirme faaliyetlerini ve faaliyetler ile ilgili ilişkilerini tarafsız ve dürüst bir şekilde yürütürler. Dürüstlük ve tarafsızlık ilkesini ihlal ettiği tespit edilen çalışanların derecelendirme kuruluşu ile ilişkileri kesilir. Derecelendirme kuruluşları ve çalışanları, açık veya zımni bir şekilde belirli bir derecelendirme notu verilebileceğine ilişkin hiçbir garanti veremez veya taahhütte bulunamazlar. Bağımsızlığın sağlanması ve çıkar çatışmalarından kaçınılması: Derecelendirme çalışmalarında bağımsızlığın sağlanması ve çıkar çatışmalarından kaçınılmasını teminen aşağıdaki genel esaslara uyulur. a) Derecelendirme kuruluşları yapacakları derecelendirmenin kendileri, yatırımcılar ve diğer piyasa katılımcıları üzerinde olabilecek muhtemel ekonomik, politik ve diğer etkileri nedeniyle derecelendirme ile ilgili işlemleri yapmaktan ve kararları vermekten kaçınamazlar. b) Derecelendirme notu, derecelendirme kuruluşunun (bağlı ortaklıkları, müşterek yönetime tabi teşebbüsleri ve iştirakleri ile bilgi paylaşımı ilişkisi olan diğer kuruluşlar dahil) müşterisi veya müşterisinin hakim ortakları, bağlı ortaklıkları ve müşterek yönetime tabi teşebbüsleri ile olan mevcut ve muhtemel iş ilişkilerine bağlı olarak belirlenemez. c) Derecelendirme kuruluşları, derecelendirme faaliyeti ve bu faaliyete tahsis ettikleri çalışanlarını, derecelendirme açısından ve hukuki olarak çıkar çatışmalarına sebep olabilecek diğer faaliyet alanlarından ayırmak zorundadırlar. Bu amaçla, derecelendirme kuruluşlarının çıkar çatışması olasılığını ortadan kaldıran süreç ve mekanizmaları kurmaları ve gerekli önlemleri almaları şarttır. 178 ç) Derecelendirme kuruluşları derecelendirme hizmeti verdikleri müşterilerine, aynı dönemde ve izleyen iki yıl içerisinde danışmanlık hizmeti ve çıkar çatışmasına neden olabilecek diğer hizmetleri veremezler. Aynı şekilde, danışmanlık ve benzeri diğer hizmetleri sundukları müşterilerine, aynı dönemde ve izleyen iki yıl içerisinde derecelendirme hizmeti veremezler. Derecelendirme kuruluşları bağımsızlığın sağlanması ve çıkar çatışmalarından kaçınılmasını teminen aşağıdaki esaslara uygun politikalar geliştirerek bunların uygulanmasını sağlarlar. a) Derecelendirme kuruluşları, derecelendirme sürecinde etkili olan çalışanlarının analiz, değerlendirme, görüş ve kararlarını etkileyebilecek mevcut ve muhtemel tüm çıkar çatışmalarını tespit etmek, önlemek, yönetmek ve kamuya açıklamak üzere yazılı süreçler ve yöntemler oluştururlar. Bu süreç ve yöntemlere derecelendirme kuruluşlarının ahlaki davranış kuralları yönergesinde yer verilir. b) Derecelendirme kuruluşları, yapacakları kamuya açıklamaların, esasta ve görünüşte çıkar çatışmasına neden olmayacak şekilde tam, doğru, açık, anlaşılır ve zamanında olmasına özen gösterirler. c) Derecelendirme kuruluşları, müşterisi ile müşterisinin hakim ortakları, bağlı ortaklıkları ve müşterek yönetime tabi teşebbüsleri tarafından ihraç edilen sermaye piyasası araçlarının (yatırım fonu katılma belgeleri hariç) alım satımında bulunamazlar. Derecelendirme kuruluşları ve çalışanları, derecelendirme faaliyetlerinde bağımsızlığın sağlanması ve çıkar çatışmalarının önlenmesini ve/veya çıkar çatışmalarından kaçınılmasını teminen aşağıdaki esaslara uyarlar. a) Derecelendirme uzmanları ve derecelendirme komitesi üyelerinin çalışma esasları ve verdikleri hizmet karşılığı elde ettikleri kazançlar, muhtemel çıkar çatışmalarını önleyecek şekilde belirlenir. b) Derecelendirme kuruluşları ile derecelendirme uzmanları ve derecelendirme komitesi üyeleri, derecelendirme çalışmalarında bağımsız ve objektif olmak zorundadırlar. Söz konusu kişilerin derecelendirme faaliyetleri sırasında, bireysel olarak dürüst ve tarafsız olmaları yanında, mesleki 179 faaliyetin dürüst ve tarafsız yürütülmesini sağlayacak bir anlayış ile hareket etmeleri şarttır. c) Derecelendirme uzmanları çalışmaları sırasında ortaya çıkabilecek çıkar çatışmalarından etkileyebilecek hiçbir Derecelendirme uzak kalmak müdahaleye komitesi üyelerinin ve dürüstlük imkan de ve tarafsızlıklarını vermemek zorundadırlar. inceleme ve değerlendirme sonucunda ulaştıkları görüşlerini, başkalarının doğrudan veya dolaylı çıkarlarını düşünmeksizin oluşturmaları gerekir. ç) Derecelendirme kuruluşunun ortakları, yöneticileri, kontrolörü, derecelendirme komitesi üyeleri ve derecelendirme uzmanları; 1) Derecelendirme hizmeti verdikleri dönemde bir başka derecelendirme kuruluşunda ve müşteride her ne unvanla olursa olsun görev alamazlar. 2) Ticaretle uğraşamazlar. 3) Derecelendirme çalışmasının bitiminden itibaren 2 yıl geçmedikçe derecelendirmesini yaptıkları müşteri ile müşterinin hakim ortakları, bağlı ortaklıkları ve müşterek yönetime tabi teşebbüslerinde her ne unvanla olursa olsun görev alamazlar. 4) Derecelendirme kuruluşunun müşterisi ile müşterisinin hakim ortakları, bağlı ortaklıkları ve müşterek yönetime tabi teşebbüsleri tarafından ihraç edilen sermaye piyasası araçlarının (yatırım fonu katılma belgeleri hariç) alım satımında bulunamazlar. d) Derecelendirme kuruluşları, sermayelerinde doğrudan ve/veya dolaylı olarak %10 veya daha fazla paya sahip tüzel kişi ortakları ile bunların bağlı ortaklıkları, müşterek yönetime tabi teşebbüsleri ve iştiraklerine derecelendirme hizmeti veremezler. e) Derecelendirme kuruluşları, çalışanların ücretlerini bu kişilerin görev aldıkları derecelendirme çalışmalarından elde edilen gelirlerle ilişkilendiremezler. Derecelendirme kuruluşunun ortakları, yöneticileri, kontrolörleri, derecelendirme komitesi üyeleri ve derecelendirme uzmanlarının üçüncü derece dahil kan ve ikinci derece dahil kayın hısımları ile eşleri, 180 derecelendirme hizmetinin verildiği dönemde müşteri ile ticari ilişkide bulunamazlar ve müşterinin yönetim kademelerinde yönetsel ve/veya idari yetkiye sahip bir unvanla görev alamazlar. Bağımsızlığın Derecelendirme ortadan kuruluşunun, kalkmış sayılacağı derecelendirme durumlar: uzmanları veya derecelendirme komitesi üyelerinin bağımsızlığının zedelendiğine dair Kurulun, derecelendirme kuruluşunun, müşterinin veya ilgili diğer tarafların tereddütünün oluşması halinde, bağımsızlığın ortadan kalktığı kabul edilir. 3.4.3.9. Derecelendirme Çalışması İle İlgili Bilgilerin Zamanında Kamuya Açıklanması ve Şeffaflık Derecelendirme kuruluşları, verdikleri derecelendirme hizmetleri hakkında kamunun tam, doğru ve zamanında bilgilendirilmesini sağlamak zorundadır. Gizlilik ve sır saklama yükümlülüğü: Müşteri ile derecelendirme kuruluşu arasında bilgilerin gizliliği konusunda yapılan bir sözleşme veya mevzuatta bir hüküm olmadığı takdirde, derecelendirme kuruluşu bilgilerin gizliliğini sağlayacak süreç ve mekanizmaları geliştirmek zorundadır. Yapılan sözleşmelerde ve mevzuatta aksine bir hüküm olmadıkça, derecelendirme kuruluşu ve çalışanlarının, gizli bilgileri yatırımcılara ve diğer kişilere açıklamaları yasaktır. Müşteri ile olan sözleşmede yazılı koşullar dışında, derecelendirme kuruluşları gizli bilgileri yalnızca derecelendirme faaliyetleri için kullanmak zorundadırlar. Reklam yasağı: Derecelendirme kuruluşları iş elde etmek için dolaylı ve dolaysız reklam sayılabilecek faaliyetlerde bulunamazlar, iş öneremezler. Ancak kendilerini tanıtıcı bilgiler içeren broşürler hazırlayıp dağıtabilirler, kendileri veya müşterileri için eleman aramaya yönelik ilanlar verebilirler, mesleki konularda bilimsel nitelikte yayın yapabilirler, seminer, 181 konferans gibi toplantılar düzenleyebilir veya bunlara katılıp tebliğ sunabilirler, eğitim ve öğretim amacıyla ders verebilirler. 3.4.3.10. Finansal Tablo Düzenleme ve Bağımsız Denetim Yükümlülüğü Türkiye’de kurulan derecelendirme kuruluşlarının yıllık finansal tablolarının, Kurulun muhasebe standartlarına ilişkin düzenlemelerindeki payları bir borsada işlem gören ortaklıklar için öngörülen hükümler çerçevesinde hazırlanması ve Kurulun bağımsız denetim standartlarına ilişkin düzenlemeleri uyarınca bağımsız denetime tabi tutulması zorunludur. 3.4.3.11. Kurula Bildirim ve Kamuya Açıklama Türkiye’de kurulan derecelendirme kuruluşları, yetkilendirildikten sonra; a) Esas sözleşmeleri, b) Ortakları, yöneticileri, kontrolör ve çalışanları ile kuruluşun tüzel kişi ortaklarının yönetim kurulu üyeleri, c) Kurula başvuru sırasında bu Tebliğ uyarınca sundukları diğer bilgiler ile ilgili her türlü değişiklikleri en geç 6 iş günü içinde Kurula bildirmekle yükümlüdürler. Türkiye’de kurulan derecelendirme kuruluşlarının, a) İmzaladıkları derecelendirme sözleşmelerini ve bu sözleşmelere ilişkin değişiklikleri, b) İmzaladıkları bilgi paylaşım sözleşmelerini ve bu sözleşmelere ilişkin değişiklikleri, c) Mesleki sorumluluk sigortası poliçelerini en geç 6 iş günü içerisinde Kurula göndermeleri zorunludur. 182 Türkiye’de kurulan derecelendirme kuruluşları, hazırlanması zorunlu olan yıllık finansal tabloları ve bunlara ilişkin bağımsız denetim raporları ile faaliyetlerinden elde ettikleri ve kaynaklarına göre ayrıntılı olarak sınıflandırdıkları gelirlerine ilişkin bilgileri resmi internet sitelerinde kamuya açıklamak ve bilanço tarihini izleyen 10 hafta içinde Kurula göndermek zorundadırlar. Türkiye’de kurulan derecelendirme kuruluşlarının, derecelendirme notunu vermeleri, izlemeleri ve güncellemelerine ilişkin bilgileri; a) Sermaye piyasası araçları bir borsada işlem gören işletmelerle ilgili olması durumunda, en seri haberleşme vasıtasıyla, en geç bu bilgilerin oluştuğu günü izleyen iş günü saat 09:00’a kadar kamuya duyurulmak üzere ilgili borsaya ve Kurula, b) Sermaye piyasası araçları bir borsada işlem görmeyen işletmelerle ilgili olması durumunda, en seri haberleşme vasıtasıyla, en geç bu bilgilerin oluştuğu günü izleyen iş günü Kurula göndermeleri zorunludur. Derecelendirme çalışmasına son verilmesi halinde, bu konuda yapılacak kamuya açıklamalarda da aynı esaslara uyulur. 3.4.3.12. Derecelendirme Faaliyetinden Doğan Sorumluluk Derecelendirme faaliyetinin Tebliğde belirtilen ilke, esas ve usullere uygun olarak yapılmamasından dolayı, müşteriler ve üçüncü şahısların uğrayabilecekleri zararlardan, genel hükümler saklı kalmak kaydıyla, derecelendirme kuruluşu ile birlikte ilgili derecelendirme uzmanları ve derecelendirme komitesi üyeleri müteselsilen sorumludur. Kurulca yetkilendirilen derecelendirme kuruluşları, gerçekleştirecekleri derecelendirme faaliyetlerinden doğabilecek zararları karşılamak amacıyla mesleki sorumluluk sigortası yaptırırlar. 183 3.4.3.13. Kurulun Gözetim ve Denetimi Tebliğ kapsamındaki derecelendirme faaliyeti Kurulun gözetim ve denetimine tabidir. Kurul derecelendirme kuruluşlarından her türlü bilgi ve belgeyi isteyebilir. Derecelendirme kuruluşları, derecelendirme faaliyeti ile ilgili olarak hazırlanan raporlar ile bunların dayanağını teşkil eden çalışma belgelerini Kurulca istendiğinde ibraz edilmek üzere en az 10 yıl süreyle saklamak zorundadırlar. İdari para cezası ve listeden çıkarılma: Kurulca,başvuru koşullarının kaybedildiğinin, derecelendirme uyulmadığının,sermaye piyasasında faaliyet ilke kesintisiz olarak ve 5 esaslarına yıl süreyle derecelendirme faaliyetinde bulunulmadığının, bildirim yükümlülüklerinin zamanında, tam ve doğru olarak yerine getirilmediğinin ya da Kurulca ve Kurulca görevlendirilenler tarafından istenebilecek her türlü bilgi veya belgenin zamanında, tam ve doğru olarak verilmediğinin veya geciktirildiğinin tespit edilmesi halinde, derecelendirme kuruluşu ve/veya derecelendirme kuruluşunun yöneticileri, kontrolör ve çalışanları hakkında idari para cezası uygulanabilir veya derecelendirme kuruluşu Kurul tarafından listeden çıkarılabilir. 184 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM BANKA RİSK DERECELENDİRME MODELİ 4.1. AMAÇ Derecelendirme, borç alan tarafın aldığı borcun anapara ve faizini zamanında ödeme gücünün ölçümü olduğuna göre, bu konuda kaynak veri olarak kullanılacak temel bilgilerin mali tablolar olduğu açıktır. Çalışmanın amacı, bankaların mali tablolarından hareket ederek, kredi derecelerinin tahmin edilmesini sağlayacak bir model oluşturmaktır. Kredi derecelendirilmesinde kullanılan yöntemler 3 ana başlık altında incelenebilir. Sözkonusu yöntemler aşağıdaki şekilde kısaca özetlenmiştir; Matematikselİstatistiksel Metodlar Tek Değişkenli Faktör Analizi Eksper Yöntemler Hybrid Yöntemler Yargısal Metodoloji Çok Değişkenli Faktör Analizi Kredi Değerlendirme Modelleri İstatistiksel ve Yargısal Metodların Kombinasyonu Şekil 2: Kredi Derecelendirme Yöntemleri İstatistiksel metotlar, kredi teklif edilen firmaların finansal (likidite, faaliyet, büyüme, karlılık gibi) ve niteliksel (yönetim kalitesi, etkinlik, üretim kapasitesi, pazarlama, satış kabiliyeti gibi) faktörlerinin istatistiksel ve matematiksel yöntemler kullanılarak bir araya getirilmesiyle bir derece değerine ulaşmayı amaçlarken, “Eksper Yöntemler” aynı amaca ulaşmak için 185 uzmanların bilgi birikimi ve tecrübesinden yararlanır. Hybrid yöntemler ise bahsi geçen (İstatistiksel ve Eksper) her iki yöntemi bir arada kullanarak firmaların risk derecelerini hesaplar202. Kredi riskinin yönetimi, rating modelleri ve geçerliliği başlıklı çalışmada, kredi derecelendirmede kullanılabilecek rating modelleri konusunda şöyle bir değerlendirme yapılmaktadır: Tam ve yüksek kalitede bir veri seti yaratmanın yanında veri işleme ve kredi değerleme için seçilen yöntem bir derecelendirme sisteminin kalitesi üzerinde belirgin bir etkiye sahiptir. Piyasalarda kullanılan saf derecelendirme modellerine ilave olarak uygulamada sık sık herostik yöntemlerin ve diğer iki model tipinin kombinasyonları ile karşılaşılmaktadır. Kredi Risk Değerlendirme Modelleri Herostik Modeller İstatistiksel Modeller Nedensel Modeller Klasik Rating Anketleri Diskriminant Analizleri Opsiyon Fiyatlama Modelleri Kantitatif Sistemler Regresyon Modelleri Nakit Akış Modelleri Uzman Sistemler Yapay Sinir Ağları Bulanık Mantık Sistemleri Melez Modeller ve Diğer İki Model Tiplerinden Biri Şekil 3: Kredi Riski Değerlendirme Modellerine Sistematik Bakış 202 Sinan ÖZER, “BASEL II Çerçevesinde Derecelendirme Modellerinin Kredi Taleplerinin Değerlendirilmesinde Uygulanabilirliği”, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat Politikası Ana Bilim Dalı İktisat Politikası Bilim Dalı, Master Tezi, Ankara 2007, s: 48. 186 Derecelendirme modelleri terimi kredi değerlendirme bağlamında kullanılmaktadır203. 4.2. MODEL ÖNCESİ GENEL DEĞERLENDİRME Bankalara verilen derecelendirme notları borç ödeme gücünü gösterdiğine göre doğal olarak mali tablo verileri ile derecelendirme notları arasında çok makro düzeyde gözle görülebilen ilişkinin olduğu ifade edilebilir. Nitekim örnek olması açısından bazı bankaların çeşitli kategorilerdeki derecelendirme notları ile yine çeşitli rasyoları arasındaki ilişkiyi göstermek açısından çizilen grafiklerden bazıları aşağıda yer almaktadır. Örneğin: Derecelendirme firmasının vermiş olduğu kısa vadeli TL borç ödeme gücü notu ile likidite rasyoları arasında doğal olarak bir ilişki olması beklenir. Aşağıdaki grafikte üstte yer alan grafik çizgisi KV TL Borç Ödeme Gücü notlarına, daha alt seviyede yer alan grafik çizgisi ise Likit Aktif / Toplam Aktif Rasyosuna aittir. Akbank’ın 2004-2007 dönemine ait Moody’s Derecelendirme Firması tarafından verilmiş KV TL rating notu ile likidite rasyolarından biri olan Likit Aktifler/Toplam Aktifler rasyolarına ait gelişim aynı yöndedir. 203 Guidelines on Credit Risk Management, Rating Models, and Validation, Austrian Financial Market Authority (FMA) Praterstrasse 23, 1020 Vienna, Austria, Kasım 2004, http://www.oenb.at http://www.fma.gv.at., S:31., Erişim Tarihi: 187 100,00 90,00 80,00 70,00 60,00 50,00 40,00 30,00 20,00 10,00 0,00 1 2 3 4 Grafik 2: Akbank’ın KV TL Borç Ödeme Notu ile Likit Aktif/Toplam Aktif Rasyosu Benzer şekilde uzun vadeli YP cinsinden borç ödeme gücünü gösteren not ile YP Aktif/Toplam Aktif Rasyosu arasında çok genel olarak bir ilişki beklenir ki, Ziraat Bankası’nın 2004-2007 dönemine ait Fitch Derecelendİrme firması tarafından verilen derecelendirme notları ile bu rasyosunun gelişimi aşağıdaki grafikten izlenlenebilmektedir. Grafikte sağ eksene göre 102,1 seviyesinden başlayıp sonra düşüşe geçen trendi gösteren çizgi YP Aktif/YP Pasif Rasyoları’na, buna bağlı olarak tam tersi bir eğilim sergileyip, sol eksene göre 59,08 seviyesinden başlayıp yükselişe geçen çizgi ise ilgili derecelendirme firması tarafından verilen Uzun Vadeli YP Notlarını ifade etmektedir. 188 102,5 61,00 102,0 60,50 101,5 60,00 101,0 59,50 100,5 59,00 100,0 58,50 99,5 58,00 99,0 1 2 3 4 Grafik 3: Ziraat Bankası’nın Uzun Vadeli YP Notu İle YP Aktif/YP Pasif Rasyoları Benzer şekilde, yine ulusal kategorideki derecelendirme notu ile Brüt Takipteki Krediler/ Toplam Krediler Rasyosu arasında beklenen ters yönlü ilişkiyi Ziraat Bankası’nın 2004-2007 dönemi verileri kapsamında aşağıdaki grafik yansıtmaktadır. Fitch Derecelendirme firması tarafından Ziraat Bankası’na 2004-2007 yılları için verilen Ulusal Notlarının eğilimi grafikte sol eksene göre 70’li seviyelerden başlayıp, giderek yükselen bir trend sergilemektedir. Diğer taraftan Takipteki Krediler/Toplam Krediler rasyolarının ilgili yıllarda sağ eksendeki değerlere göre % 4 seviyesinden giderek azalan bir seyir izlediği aşağıdaki grafikte gözlenebilmektedir. 189 100,00 4,5 90,00 4,0 80,00 3,5 70,00 3,0 60,00 2,5 50,00 2,0 40,00 1,5 30,00 20,00 1,0 10,00 0,5 0,00 0,0 1 2 3 4 Grafik 4:Ziraat Bankası’nın Ulusal Notu İle Takipteki Krediler/ Toplam Krediler Rasyoları Toplu olarak değerlendirme yapılmak istenildiğinde analiz kapsamına alınması planlanan 10 bankanın 4 döneme ait toplam 40 notu ile, yine aynı döneme ait rasyolarının grafikleri çizilmek istenildiğinde;10 Bankanın Likit Aktif/Toplam Aktif Rasyoları ile KV TL borç ödeme gücünü gösteren derecelendirme notları aşağıdaki grafikte görüldüğü üzere çok genel olarak benzer yönlerde hareket etmektedir. Aşağıdaki grafikte, alt seviyede yer alan çizgi rasyoların gelişimine, üst seviyede yer alan çizgi ise bu dönemde Moody’s Derecelendirme Firması tarafından 10 bankaya verilen KV TL Borç Ödeme Gücüne ilişkin notların seyrine aittir. 190 100,00 90,00 80,00 70,00 60,00 50,00 40,00 30,00 20,00 10,00 0,00 1 3 5 7 9 11 13 15 17 19 21 23 25 27 29 31 33 35 37 39 Grafik 5: 10 Banka Likit Aktif/Toplam Aktif Rasyoları ile KV TL Notları Görüldüğü üzere mali tablo rakamları ile çeşitli kategorilerdeki derecelendirme notları arasında çok genel bir ilişki bulunmaktadır. Bu genel ilişkileri veri olarak alıp, sadece rakamlara ve grafiklere dayalı olarak geleceğe ilişkin öngörüde bulunmak mümkün görünmemektedir. Ancak bu ilişkinin seviyesi, yönü ve hızı konusunda yapılacak bir çalışmadan elde edilebilecek verilerin, gelecek öngörüsü konusunda mümkün olup olmadığını araştırmak, sonuçta tahmin için yol gösterici verilerin elde edilmesi durumunda, tahminler için öneri oluşturmanın uygun olacağı düşünülmüştür. Bundan sonraki bölümde bu ilişkinin özellikleri dikkate alınarak, ekonometrik modeller yardımı ile geleceğe ilişkin öngörü yapabilmeye yönelik tahmine katkı sağlayacak bir fonksiyon elde etmeye çalışılacaktır. 191 4.3. EKONOMETRİ VE ÇALIŞMALARDA KULLANILAN BAZI YÖNTEMLER Ekonometri: iktisat teorisi, matematiksel iktisat ve istatistiğin belli bir karışımı olarak ortaya çıkan bir disiplindir. Ekonometri iktisat teorisinin en uygun, en gerçekçi, işlenebilir bir matematiksel kalıba sokulmasını amaçlayan ve böylece ortaya çıkan matematiksel model içinde, değişkenler arasında bağlantılar kuran “parametrelerin” sayısal değerlerinin en doğru tahmini yöntemlerini ortaya koyan bir disiplindir204. Ekonometrinin ana hedefi, matematiksel biçime sokulmuş ekonomik modellerde değişkenler arasındaki bağlantıyı kuran parametrelerin değerlerini, en tesirli, en güçlü, en güvenilir bir biçimde belirlemek ve onların bazı teknik şartlarını araştırmaktır205. Ekonometrik Araştırmada Başlıca Aşamalar: (i) İktisadi teorinin formüle edilmesi: Bu, araştırmanın ilk fakat belki en önemli aşamasıdır. İktisadi teoriyi en basit anlamda iktisadi olaylar ve ilişkiler hakkında genellemeler şeklinde ele alırsak, herhangi bir iktisadi konuda yapılacak ekonometrik araştırmada, genel iktisat teorisi bilgilerinin ışığı altında, o konunun kapsadığı iktisadi olaylara ilişkin doğru bir takım teorik tahliller yapabilmek, böylece ilgili değişkenleri ve bunlar arasındaki ilişkiyi (veya ilişkileri) ortaya koyabilmek çalışmanın bel kemiğini teşkil eder. İncelenen iktisadi sorun sağlam bir teorik temele oturtulmadığı taktirde elde edilecek niteliksel neticeler hiç de tatminkar olmayabilir. Örneğin, herhangi bir iktisadi ilişkide önemli bir açıklayıcı değişkenin* unutulması halinde, ilişki bir denklem 204 halinde ifade edilip de istatistik yöntemleriyle katsayıları Ahmet KILIÇBAY, Ekonometrinin Temelleri, İstanbul Üniversitesi Yayın No: 3330, İktisat Fakültesi No: 512, İstanbul 1986, s: XXVII. 205 KILIÇBAY, 1986, a.g.e., s: XXI. * Herhangi bir iktisadi davranışı belirten ilişkide bağımlı değişken için açıklanan değişken, bağımsız değişkenler için açıklayıcı değişkenler deyimi kullanılır. Örneğin, talep edilen miktar fiyatın ve gelirin bir fonksiyonu olarak belirtildiğinde, talep edilen miktar açıklanan, fiyat ve gelir değişkenleri de açıklayıcı değişkenler olur. 192 bulunduğunda, ortaya çıkan neticeler teorik olarak beklenenlerden apayrı olabilir. Tabii, bir iktisadi ilişkide düşünülebilecek bütün değişkenleri fonksiyona koymak gerekmez. Aslında açıklayıcı değişkenlerin çok sayıda olması, katsayılarının tahmin yoluyla bulunmasında bir takım sorunları ihtiva eder. (ii) Teorinin matematiksel bir kalıba oturtulması: Üzerinde araştırma yapılan iktisadi sorunun incelenmesinden ve bununla ilgili olarak genellemeler yapılmasından (iktisadi teorinin formüle edilmesi) sonra nedensel ilişki (veya ilişkiler) matematiksel bir kalıba oturtulur. Diğer bir deyimle, açıklanan değişken ile açıklayıcı değişkenler belli bir fonksiyonel kalıp halinde ifade edilir. İlişki doğrusal, parabolik, tek taraflı logaritmik, iki taraflı logaritmik veya başka tip bir fonksiyon ile ifade edilebilir. (iii) Matematiksel modelin parametrelerinin tahmini: Matematiksel model tek denklemli veya birden fazla denklemli bir model olabilir. Bu safhada, uygun ekonometrik tahmin yöntemini uygulamak suretiyle denklemin (veya denklemlerin) katsayıları tahmin olunur ve diğer yararlı istatistiki bilgiler elde edilir. (iv) Katsayıları tahmin değerleri yardımıyla iktisadi teorinin test edilmesi: Denklemin parametreleri tahmin olunduktan sonra, o parametrelere ait hipotezler, tahmin olunan değerler ve ilgili standart hatalar yardımıyla test edilir. Amaç, bir taraftan teorinin geçerliliğini test etmek, diğer taraftan, bulunan numerik değerler istatistiki bakımdan anlamlı olduğu taktirde bunların yardımıyla isabetli iktisadi kararlar alınmasına çalışmaktır. (v) Yapılacak diğer işler: Ampirik neticelerin ışığı altında iktisadi teorinin test edilmesi, teori ile gerçek arasında bir köprü kurulmasını sağlar. Elde edilen ampirik neticeler teoriden farklılık gösteriyorsa bunun nedenleri araştırılmalıdır. Böylece, üzerinde durulan iktisadi konuda daha genellemeler yapmak mümkün olacaktır206. 206 Tümay ERTEK, Ekonometriye Giriş, 4. Baskı, Beta Basım Yayın A.Ş., İstanbul, 1987, s:2-6. iyi 193 4.3.1. Ekonometrik Modellerde İlk Aşamada Dikkate Alınması Gereken Temel Sorunlar Çoklu regresyon varsayımlarından analizleri uzaklaşmak yapılırken modelde bir regresyon takım modelinin sapmalara neden olmaktadır. Bu sapmalar, modelin tahminlerini güçleştirmekte, model sonucunda hesaplanan değerlerin gerçekten uzak olmasına yol açmaktadır. Bu kapsamda model oluşturma öncesinde bu konuda dikkat edilmesi gereken ve öne çıkan bazı noktalar şunlardır: • Çoklu doğrusallık • Otokorelasyon • Değişen varyans. 4.3.1.1. Çoklu Doğrusallık Eğer regresyon çözümlemesinin amacı yalnızca kestirim ya da geleceği tahminse, çoklu doğrusallık ciddi bir sorun değildir. Klasik doğrusal regresyon modelinin varsayımlarından biri, açıklayıcı değişkenler, yani X’ler arasında çoklu doğrusallık (bağlantı) yoktur der. Çoklu doğrusallık geniş olarak yorumlanırsa, X değişkenleri arasında tam ya da tama yakın doğrusal ilişkilerin bulunduğu durumu gösterir207. Çoklu doğrusallığın sonuçları şunlardır: X’ler arasında tam ortak doğrusallık varsa, regresyon katsayıları belirlenemez, bunların standart hataları da tanımlanamaz. Ortak doğrusallık tam değil ama yüksekse, regresyon katsayıları tahmin edilebilir ama bunların standart hataları yüksek olma eğilimindedir. Sonuçta, katsayıların anakütledeki değerleri hassas olarak tahmin edilemez. Yine de, amaç bu katsayıların doğrusal bileşimini, tahmin edilebilir fonksiyonları tahmin etmekse, tam çoklu doğrusallık varken bile bu yapılabilir. 207 Damador N. GUJARATİ, Temel Ekonometri, Çevirenler: Ümit Şenesen, Gülay Günük Şenesen, Literatür Yayıncılık, İstanbul, 2006, S. 345. 194 Çoklu doğrusallık sorununun tespit edilmesinden sonra bu sorunun giderilmesine yönelik önlemlerin alınması gerekmektedir. Genel olarak çoklu bağlantı sorununu giderme yöntemleri şunlardır; 1. Dışsal ya da önsel bilgiden yararlanmak, 2. Kesit ve zaman serilerini bir araya getirmek, 3. Yüksek ortak doğrusallık gösteren bir değişkeni dışlamak, 4. Verileri dönüştürmek, 5. Ek ya da yeni veri derlemek. Bu kurallardan hangisinin işe yarayacağı, kuşkusuz, verinin niteliğine ve ortak doğrusallık sorununun ciddiliğine bağlıdır208. 4.3.1.2. Otokorelasyon Hata terimlerinin birbiri ile ilişkili olması durumuna otokorelasyon denir. Bu durum, Klasik Doğrusal Regresyon Modelindeki hata terimlerinin birbirinden bağımsız olduğu varsayımından ve dolayısıyla modelden bir sapmayı ifade eder. Otokorelasyonun ortaya çıkmasında başlıca nedenler şunlardır;209 i. Değişkenler arasındaki ilişkiyi belirleyen matematiksel kalıbın yanlış seçilmiş olması, ii. Bazı açıklayıcı değişkenlerin ilişkiye dahil edilmemiş bulunması ve iii. Açıklanan değişkende ölçme hatasının bulunması. Örneğin, Y=f(X) için uygun matematiksel kalıp çift logaritmik fonksiyon ise ve biz doğrusal bir kalıp kullanmışsak otokorelasyon durumu ortaya çıkabilir. En uygun matematiksel kalıbın seçilmesi ekonometride çok önemli bir sorundur. Bilindiği gibi hata terimi, ilişkiye dahil edilmeyen açıklayıcı değişkenleri de kapsamaktadır. İlişkiye dahil edilmeyen bu değişkenler aynı yönde belirli 208 209 GUJARATİ, a.g.e., s.346. ERTEK, a.g.e., s.184. 195 bir etki yaratacak şekilde hareket ediyorlarsa bu durum kendisini hata terimlerinde yansıtacak ve böylece hata terimleri de aralarında bağlantılı olacaktır. Açıklanan değişkende ölçme hatası bulunması da hata terimleri arasında bir serisel ilişkin ortaya çıkarabilir. Ölçme hataları belirli bir yönde gelişiyorsa hata terimlerinin görünümü de buna bağlı olarak belirli bir görünüm arz edecektir. Ölçme hatası bütün gözlemler için sabit kaldığı taktirde, hata terimleri bundan etkilenmeyecektir210. 4.3.1.3. Değişen Varyans Klasik Doğrusal Regresyon Modelinin varsayımlarından biri de sabit varyans (homoscedasticitiy) varsayımıdır211. Bütün hata terimlerinin varyansı sabittir. Buna sabit varyans (homoscedasticitiy) varsayımı denir212. Bu varsayımdan sapma değişen varyans (heteroscedasticity) olarak adlandırılmaktadır. Özellikle bazı yatay kesit çalışmalarında, değişkenlerin aldığı değerlerin çok yaygın olduğu durumlarda, hata terimlerinin varyansları buna bağlı olarak farklı büyüklüktedir213. Değişen varyans durumunda Klasik Doğrusal Regresyon Modelinin uygulanması parametrelerin tahmin değerlerinin sapmasız olma özelliğini bozmaz214. 210 ERTEK, a.g.e., s: 184-185. ERTEK, a.g.e., s: 178. 212 ERTEK, age., s:118. 213 ERTEK, a.g.e., s. 176. 214 ERTEK, a.g.e., s: 181. 211 196 4.4. KREDİ DERECELENDİRMESİ KONUSUNDA YAPILAN BAZI ÇALIŞMALAR Kredi derecelendirmesi konusunda yurtiçi ve yurtdışında yapılan çalışmaların ağırlıklı bölümü, menkul kıymetler ile firmaların kredi derecelerinin ölçülmesine ilişkin olup, finansal kurumların yükümlülüklerini yerine getirebilme gücünün ölçülmesi amacıyla gerçekleştirilen çalışma sayısının daha az olduğu görülmektedir. Şenol Babuşcu (1996) tarafından yapılan doktora tez çalışmasında banka derecelendirmesine çerçevesinde bir ilişkin uzman yöntemi kapsayan derecelendirme modeli önerilmektedir. model Çalışmada bankaların yükümlülüklerini yerine getirebilme güçlerinin ölçülmesine ilişkin saptanmış rasyolara belirli bir puan verilmekte, sonra bir model çerçevesinde rating modeline ulaşılmaktadır. Semra PEKKAYA (1998) tarafından yapılan, çok değişkenli analiz teknikleri kullanılmak suretiyle Türk bankacılık sisteminin performans analizinin amaçlandığı bir başka çalışmada “faktör analizi” yönteminden yararlanılmıştır. Açıklayıcı değişken olarak bankalara ilişkin finansal rasyoların kullanıldığı araştırmada, faktör analizi çerçevesinde her bir bankaya verilen genel faktör skorlarından faydalanılarak bankaların performansları itibariyle sıralanmasına ulaşılmıştır. Beverly J. HIRTLE ve Jose A. LOPEZ (1999) tarafından yapılan çalışmada, bankaların CAMELS derecelerinin tahminine yönelik olarak oluşturulan ekonometrik modelde “ordered logit” yöntemi kullanılmıştır. Modelde kullanılan açıklayıcı değişkenler, bankalara ilişkin finansal rasyolar ve mali büyüklükler, bankanın yerinde denetiminin yapıldığı döneme, bankanın denetimine tabi olduğu eyalet merkez bankasına, denetimi gerçekleştiren denetim otoritesine ve bankanın en yakın denetim tarihinden çalışmanın yapıldığı tarihe kadar geçen süreye ilişkin kukla değişkenlerden oluşmaktadır. Oluşturulan model, söz konusu değişkenleri kullanmak 197 suretiyle bankaların CAMELS derecelerinin tahmin edilmesine dayanmaktadır. R. Alton GILBERT, Andrew P. MEYER, Mark D. VAUGHAN (1999) tarafından yapılan çalışmada, bankaların batma olasılıklarının ve CAMELS derecelerindeki düşüşlerin tahminine yönelik olarak oluşturulan modelde “logit” yöntemi kullanılmıştır. Oluşturulan ekonometrik modelin açıklayıcı değişkenleri, bankalara ilişkin finansal rasyolardan, mali büyüklüklerden ve bankanın hakim sermayedarının bankayı kontrol gücüne ilişkin rasyodan (bankanın toplam aktifleri / hakim sermayedarın toplam aktifleri) oluşmaktadır. Çalışmada önerilen model, söz konusu değişkenleri kullanmak suretiyle bankaların batma olasılıklarının ve CAMELS derecelerindeki düşüşlerinin tahmin edilmesine dayanmaktadır. Yasemin TÜRKER KAYA (2001) tarafından yapılan ve Türk bankacılık sektörünün CAMELS değerlendirilmesinin derecelendirme amaçlandığı sistemi çalışmada, kapsamında CAMELS bileşenleri çerçevesinde belirlenen finansal rasyolar kullanılmak suretiyle, her bir rasyo için sektör ortalaması referans alınarak, bankaların ilgili rasyolarının referans değerden sapmalarına dayanan bir puanlama yapılmıştır. Yapılan puanlamanın sonuçları ile bankaların TMSF kapsamına alınmaları arasındaki ilişki istatistiki yöntemlerle test edilmiştir.215 R. Alton GILBERT, Andrew P. MEYER ve Mark D. VAUGHAN (2002) tarafından yapılan çalışmada, bankaların CAMELS derecelerinin düşme olasılıklarının belirlenmesine yönelik olarak oluşturulan derece düşüşü tahmin modeli “probit regresyon” yöntemini kullanmaktadır. Modelin açıklayıcı değişkenleri finansal rasyolar setinden ve birisi bankanın aktif büyüklüğü, diğer ikisi bankanın CAMELS derecesine ilişkin veriler olmak üzere üç adet finansal olmayan değişkenden oluşmaktadır. Model esasen söz konusu 215 Yasemin Türker KAYA, Türk Bankacılık Sektöründe CAMELS Analizi, MSPD Çalışma Raporları-2001/6, 2001. 198 değişkenleri kullanmak suretiyle bankanın CAMELS derecesinin 1 ve 2’den 3, 4 veya 5’e düşme olasılığının ortaya konulmasına dayanmaktadır. John KRAINER ve Jose A. LOPEZ (2003) tarafından yapılan çalışmada ise, finansal holdinglerin derecelerinin (BOPEC dereceleri) tahminine yönelik olarak oluşturulan modelde “ordered logit” yöntemi kullanılmaktadır. Modelin açıklayıcı değişkenleri finansal holdinge ve finansal holding bünyesinde bulunan bankaya ilişkin finansal rasyolar setinden ve mali büyüklüklerden, finansal holding bünyesindeki bankanın CAMELS derecesinden ve finansal holding tarafından ihraç edilen hisse senedi ve tahvillerin değerinden oluşmaktadır. Çalışmada, söz konusu değişkenler ile finansal holdinglerin BOPEC dereceleri arasında kurulan korelasyondan hareketle, finansal holdinglerin BOPEC derecelerini tahmin etmeye yönelik bir ekonometrik derecelendirme modeli geliştirilmiştir. Melek Acar Boyacıoğlu (2003) tarafından gerçekleştirilen Bankalarda Derecelendirme (Rating) ve Türk Bankacılık Sektörü Üzerine Ampirik Bir Çalışma konulu yüksek lisans tezi çalışmasında, yapay sinir ağları yöntemi kullanılarak oluşturulan bir model önerilmektedir. Murat Atan (2005) tarafından “Türkiye Bankacılık Sektörü İçin Alternatif Bir Risk Derecelendirme Modeli” başlıklı bir çalışma gerçekleştirmiştir. Türk Bankacılık sektöründe yer alan tüm banka gruplarının finansal performanslarını ölçmek, birbirleri ile yüksek ilişkili çok sayıda mali oran yerine, birbirleri ile ilişkisiz bağımsız ortak faktörler elde ederek boyut indirgeyen ve bunları kullanarak Türkiye Bankacılık sektöründe faaliyet gösteren banka gruplarının mali performanslarını değerlendirmek amacıyla yapılan bu araştırmada, faktör analizi yöntemi, Türk Bankacılık sektörü içinde yer alan 5 adet banka grubunun bilanço ve gelir tablolarından yararlanılarak hesaplanan 27 adet değişken kullanılarak 2002/Aralık - 2005/Mart dönemlerinde uygulanmıştır. Araştırmada kullanılan değişkenleri; sermaye yeterliliği oranları, aktif kalitesi oranları, likidite yeterliliği oranları, karlılık yapısına ilişkin oranlar, gelir-gider yapısına ilişkin oranlar ve ölçek 199 büyüklüğüne ilişkin değişkenler olmak üzere altı ana grupta değerlendirmek mümkündür216. Dönem 2002/Aralık 2003/Mart 2003/Haziran 2003/Eylül 2003/Aralık 2004/Mart 2004/Haziran 2004/Eylül 2004/Aralık 2005/Mart Tablo 22: Bankaların Mali Performanslarını Etkileyen Değişkenler Toplam Varyansı Faktörü Açıklayan Değişkenler Açıklama Oranı Gelir-Gider Yapısı, Karlılık, Likidite Yeterliliği, Aktif Kalitesi ve Sermaye Yeterliliği Gelir-Gider Yapısı, Karlılık, Likidite Yeterliliği, Aktif Kalitesi ve Sermaye Yeterliliği Gelir-Gider Yapısı, Likidite Yeterliliği, Aktif Kalitesi ve Sermaye Yeterliliği Gelir-Gider Yapısı, Aktif Kalitesi, Sermaye Yeterliliği ve Likidite Yeterliliği Gelir-Gider Yapısı, Karlılık, Sermaye Yeterliliği, Aktif Kalitesi ve Likidite Yeterliliği Gelir-Gider Yapısı, Aktif Kalitesi, Sermaye Yeterliliği ve Likidite Yeterliliği Gelir-Gider Yapısı, Likidite Yeterliliği, Aktif Kalitesi ve Sermaye Yeterliliği Gelir-Gider Yapısı, Aktif Kalitesi, Sermaye Yeterliliği, Karlılık ve Likidite Yeterliliği Gelir-Gider Yapısı, Karlılık, Likidite Yeterliliği, Aktif Kalitesi ve Sermaye Yeterliliği Aktif Kalitesi, Sermaye Yeterliliği, Gelir-Gider Yapısı, ve Likidite Yeterliliği %60 %51 %51 %49 %47 %49 %53 %54 %53 %54 Melek ACAR BOYACIOĞLU, Yakup KARA tarafından yapılan “Türk Bankacılık Sektöründe Finansal Güç Derecelerinin Tahmininde Yapay Sinir Ağları ve Çok Değişkenli İstatistiksel Analiz Tekniklerinin Performanslarının 216 Murat ATAN, “Türkiye Bankacılık Sektörü İçin Alternatif Bir Risk Derecelendirme Modeli”, 9. Ulusal Finans Sempozyumu “Stratejik Finans”, Gazi Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İşletme Bölümü, Kapadokya / Nevşehir, Türkiye, 29 - 30 Eylül 2005., s: 13-14. http://muratatan.info/academic/bulletin/30.pdf, Erişim Tarihi: 15.01.2008 200 Karşılaştırılması” başlıklı çalışmada: Türk bankalarının finansal güç derecelerini yapay sinir ağları ve çok değişkenli istatistiksel analiz teknikleri kullanarak tahmin etmek amacıyla bir model geliştirilmiştir. Modelde kullanılan bağımsız değişkenler sermaye yeterliliği, aktif kalitesi, yönetim kalitesi, karlılık, likidite ve piyasa riskine duyarlılık başlıklarında toplanan 20 finansal orandan oluşmuştur. Bağımlı değişken olarak da, Moody’s’in finansal güç derecelendirme sistematiği alınmıştır217. Serdar Üstündağ 2005 yılında yaptığı “Bankaların Derecelendirilmesi (Rating) ve Gözetim Amaçlı Derecelendirme Modeli Uygulamaları” başlıklı BDDK Uzmanlık Tezi çalışmasında, gözetim ve denetim otoritesi tarafından verilen notların dikkate alınarak bir model oluşturulmasını hedeflemiştir. Bu çalışmada, 150 gözlemden 25 adedinin rastgele bir şekilde test kümesi olarak ayrılmasından sonra, öncelikle 125 adet gözlem ve her bir gözleme ilişkin 72 adet finansal rasyo kullanarak diskriminant analizi yapılmış, söz konusu analiz neticesinde ayırma gücü en yüksek beş finansal rasyo belirlenmiştir. Daha sonra, diskriminant analizi, ordered logit ve yapay sinir ağları yaklaşımlarından yararlanılarak üç ayrı derecelendirme modeli geliştirilmiştir. Derecelendirme uygulamalarına farklı bir yaklaşım olarak, Alam, Booth ve Thordason ABD’de yapay sinir ağları yaklaşımını kullandıkları çalışmada, 100 banka (80 sağlıklı, 17 yüksek performanslı ve 3 iflas etmiş banka) ve CAMEL kriterlerini kullanarak banka iflaslarını tahmin etmişlerdir. Çalışmada yapay sinir ağları yaklaşımının iflas eden bankaları sınıflandırmada etkin bir araç olduğu ifade edilmektedir. Genel bir değerlendirme yapılması halinde bankaların derecelendirilmesi ile ilgili olarak uluslararası derecelendirme kuruluşları 217 Melek ACAR BOYACIOĞLU, Yakup KARA, “Türk Bankacılık Sektöründe Finansal Güç Derecelerinin Tahmininde Yapay Sinir Ağları ve Çok Değişkenli İstatistiksel Analiz Tekniklerinin Performanslarının Karşılaştırılması”, 9 Eylül Üniversitesi İİBF Dergisi, 2007 Sayı 2 Cilt 22, http://www.iibf.deu.edu.tr/dergi.php?no=44, Erişim Tarihi: 15.03.2008. 201 tarafından yapılan derecelendirme uygulamaları içerdikleri öznellik; denetim otoriteleri tarafından gerçekleştirilen yerinde denetim derecelendirmeleri ise denetimlerin uzun zaman aralıkları ile yapılabilmesi dolayısıyla verilen derecelerin geçerliliklerinin kısa süreli olması bakımından eleştiriye maruz kalmaktadır. Bu noktada, bankaların sürekli bir biçimde değerlendirilmesi ve mali durumlarına ilişkin değişimlerin izlenmesi, yerinde denetim önceliklerinin ve sıklığının belirlenmesi ve yakından incelenmesine gereksinim duyulan alanların tespiti bakımından gözetim fonksiyonunun etkinliğine yapacağı katkılardan dolayı, objektif esaslara dayanan ve sık aralıklarla uygulanabilme özelliğine sahip gözetim derecelendirme sistemleri ön plana çıkmaktadır. Derecelendirmeden beklenen, bankaların mali durumlarının, başka bir deyişle yükümlülüklerini yerine getirme kabiliyetlerinin ortaya konulmasıdır. Yukarıda açıklanan derecelendirme uygulamalarından görülmektedir ki, bankaların değerlendirilmesinde genel olarak özkaynak yeterliliği, aktif kalitesi, yönetim, karlılık ve likidite üzerinde durulmaktadır. Tüm bu unsurların değerlendirmesinde banka yönetiminin yeterliliği önemli bir unsur olmakla birlikte, gözetim kapsamında yapılacak bir derecelendirmenin nicel verilere dayanma kısıtından dolayı yönetim unsurunun dışarıda tutulması gerekmektedir218. 4.4.1. Metodoloji Çalışma bankaların kredi risklerinin derecelendirmesine yönelik bir model oluşturmayı kapsamaktadır. Kredi riskinin derecelendirmesi, genel anlamda bankaların yükümlülüklerini zamanında ve tam olarak yerine getirebilme yeteneklerini ifade etmektedir. 218 Serdar ÜSTÜNDAĞ, “Bankaların Derecelendirilmesi (Rating) ve Gözetim Amaçlı Derecelendirme Modeli Uygulamaları”, BDDK Uzmanlık Tezi, 2006, s:89-97. 202 Çok sayıda etkenin bankaların yükümlülüklerini yerine getirmelerinde önem taşıdığı bilinmekle birlikte, bu etkenlerin bir sonucu olan rasyoların kullanılması, geliştirilecek modeli karmaşıklıktan kurtaracaktır. Bu kapsamda modelin temel verilerini: Bankaların mali tabloları ve bunlardan oluşturulan rasyolar, Bankaların kredi derecelendirme notları oluşturacaktır. Hem belirli bir zaman aralığına sahip, hem de farklı bankaların verilerinin bir araya getirilecek olması nedeni ile panel veri analizi yapılmasının, bu verilerin anlamlı bir şekilde bir araya getirilerek, geleceğe ilişkin tahminlere baz oluşturacak modele oturtulması için, ekonometrik yöntemlerden panel regresyon yönteminin kullanılmasının uygun olacağı düşünülmüştür. Panel regresyonda kullanılacak bağımsız değişkenlerin belirlenmesinde ise faktör analizi çalışması gerçekleştirilecektir. 4.4.2. Modelde Kullanılacak Temel Verilerin Belirlenmesi Genellikle yapılan model çalışmalarında olduğu gibi geçmiş veriler, modelin kurulmasında temel oluşturacaktır. Bu kapsamda kullanılacak verilerin belirlenmesi önem taşımaktadır. Modelde kullanılacak verilerin kapsamı oluşturulurken öncelikle değişkenlerin belirlenmesi gerekmektedir. Türk Bankacılık Sektöründe faaliyette bulunan bankaların bir bölümü derecelendirme işlemine tabi tutulmakta ve sonuçlar dönemsel olarak kamuoyuna açıklanmaktadır. 2008 yıl sonu itibariyle Türk bankacılık sektöründe 45 adet banka faaliyette bulunmaktadır. Bu bankaların 3’ü kamu, 11’i özel, 17’si yabancı, 1’i Fon ve 13’ü kalkınma ve yatırım bankasıdır. Farklı bir ayrım açısından ise, 45 bankanın 13’ü kalkınma ve yatırım, 1’i Fon Bankası, kalan 31 adedi ise mevduat bankasıdır. 203 Yapılacak çalışmada verileri kullanılacak banka grubu oluşturulurken, hem grubun homojen olması, hem de grupta yer alan bankaların önemli bölümünün kredi derecelendirme notu almış olması önem taşımaktadır. Bu noktadan hareketle çalışma kapsamına mevduat bankaları grubunu almanın uygun olduğu düşünülmüştür. Kredi derecesi olan mevduat bankalarından 2004-2007 dönemi için ayrıntılı derecelendirme verileri elde edilebilen bankalar 10 adet olup, aşağıdaki tabloda yer almaktadır: Tablo 23: Model Kapsamındaki Bankalar ve Aktif Büyüklükleri (30.09.2008) Aktif Büyüklüğü Banka Adı (Milyon TL) AKBANK 93.093 ANADOLUBANK 3.229 DENİZBANK 17.513 FİNANSBANK 24.580 ING BANK 16.491 GARANTİ BANKASI 78.994 İŞBANKASI 92.042 ZİRAAT BANKASI 92.338 VAKIFBANK 49.983 YAPI KREDİ BANKASI 59.360 Toplam 517.034 Sektör Payı: % 78,8 Tablodan da görüleceği üzere, model oluşturmada verileri kullanılan bankalar sektörün % 79’luk bölümünü oluşturmaktadır. Bankalara verilen kredi derecelendirme notları genellikle 3 büyük uluslararası firmaya aittir. Standart & Poors, Moody’s ve Fitch tarafından aynı dönemde bazen aynı, bazen de farklı bankalara not verildiği görülmektedir. Uluslararası derecelendirme firmaları tarafından verilen ve kamuoyu ile paylaşılan notlara bakıldığında: 204 * Standart & Poors tarafından bankalara verilen ve açıklanan notlar bankaların yabancı para cinsinden yükümlülüklerini yerine getirebilme gücüne aittir. Bu notun da ülke notunu geçememe kısıtı bulunmaktadır. * Moody’s tarafından bankalara verilen ve önemli bölümü açıklanan notlar 5 kategoriye ait olup, bunların 2’si yabancı para kısa ve uzun vadeli yükümlülüklerin, 2’si ülke parası cinsinden kısa ve uzun vadeli yükümlülüklerin yerine getirilebilme gücünü tanımlarken, bir not da finansal güç bireysel alanında verilmektedir. * Fitch oluşmaktadır. tarafından Bu yükümlülüklerin, bankalara notların 2’si verilen notlar ise 2’si yabancı para kısa ülke parası cinsinden kısa 7 bölümden ve uzun vadeli ve uzun vadeli yükümlülüklerin yerine getirilebilme gücünü tanımlarken, kalan 3 not ise, ulusal, finansal güç bireysel ve destek kategorilerine ait bilgi sunmayı amaçlamaktadır. Bu açıklamalar çerçevesinde, oluşturulacak veri grubunda Moody’s ve Fitch Derecelendirme Firmaları tarafından bankalara verilmiş notların alınmasının uygun olduğu görülmektedir. Çünkü Standart&Poor’s tarafından verilen ve kamuoyuna açıklanan notlar genellikle yabancı para yükümlülüklerin yerine getirilmesini tanımlayan ve temel olarak da ülke notunun üzerine çıkamayan kategorideki nottur. Bu anlamda sözkonusu derecelendirme notlarının oluşturulacak modelde veri olarak alınması çok anlamlı gözükmemektedir. Çünkü, kredibilitesi çok iyi olan bankaların hak etmiş olsalar dahi ülke notunun üzerinde bir not almaları mümkün değildir. Kredibilitesi orta düzeyde olan bankaların aldığı notlar da zaten ülke notu ile aynı ya da yakın seviyede olmaktadır. Bu durumda Standart&Poor’s tarafından not verilen bankaların notları büyük ölçüde benzer yani aynı seviyede görünmektedir. Görünen notların farklılık arz etmemesi ve bankaların gerçek anlamda mali tablolarındaki verilerle örtüşmemesi açısından bu düşünülmektedir. verileri modelde kullanmanın yararlı olmayacağı 205 Bu durumda geriye kalan 2 derecelendirme firmasının toplam 12 kategoride vermiş olduğu derecelendirme notlarından, ülke notuna birebir bağlı olması nedeni ile dönem boyunca hiçbir değişiklik göstermeyen 1’i hariç, kalan 11 çeşit notun veri olarak alınması uygun görülmüştür. Modelde kullanılacak rakamsal verilerin dönemi bir diğer önemli husustur. Bilindiği üzere 2000 Kasım ve 2001 Şubat döneminde finansal piyasalar başta olmak üzere ekonominin tüm kesimlerini olumsuz etkileyen iki kriz yaşanmıştır. Kuşkusuz bu krizlerin banka bilançolarında yarattığı tahribat da çok büyüktür. Yaşanan krizler sonrasında özellikle 2002 ve 2003 yıllarında ilk adımları atılan yeniden yapılandırma ve yapısal reformların banka bilançolarına olumlu yansımaları, 2004 yılından itibaren görülmektedir. Kriz döneminde ve sonraki birkaç yılda bankalara derecelendirme kuruluşları tarafından verilen notlar çok kısa aralıklarla revize edildiğinden, ilgili tarihteki notlarla hangi dönem verilerinin ilişkilendirilmesi gerektiği sorusunun doğru yanıtlanması mümkün olamamaktadır. Bu doğrultuda model kapsamında kullanılacak verilen 2004 yılı ve sonrası döneme ait olmasının uygun olacağı düşünülmüştür. Aynı zamanda analiz sonucunda elde edilecek model sonuçlarının yine aynı dönem ait verileri bulunan başka bir banka grubunun verileri üzerinde test edilmesi gerekliliği saptanarak, bu grupta yer alacak banka seçimi gerçekleştirilmiştir. Yapılan çalışma sonucunda analiz dışında bulunan 22 bankadan 6 adedi için 2004-2007 dönemine ait ağırlıklı olarak Fitch Derecelendirme Firması, biri için de Moody’s Derecelendirme Firması tarafından verilmiş notlarının önemli bölümüne ulaşmak mümkün olmuştur. Bu bankalar şunlardır: 206 Tablo 24: Model Sonuçlarının Test Edileceği Bankalar Aktif (Milyon TL) Banka Adı 09.2008 TÜRKİYE HALK BANKASI A.Ş. 47.684 TÜRK EKONOMİ BANKASI A.Ş. 14.613 ŞEKERBANK T.A.Ş. 7.867 TEKSTİL BANKASI A.Ş. 3.219 ALTERNATİF BANK A.Ş. 3.168 TURKLAND BANK A.Ş. 991 Sektör Payı % 11,8 Yukarıdaki tablodan da görüleceği üzere modelin test edileceği bankaların aktif toplamı sektörün % 11,83’ünü oluşturmakta olup, modelde kullanılan toplam 16 adet banka, aktif büyüklüğü açısından Türk Bankacılık Sektörünün % 90,3‘lük bölümünü oluşturmaktadır. 4.4.3. Modelde Kullanılacak Temel Verilerin Oluşturulması Banka bilançolarının diğer işletme bilançolarından olan farklılıkları dikkate alındığında, analiz tekniklerinden özellikle rasyo analizine farklı bir bakış açısı ile bakıldığı görülmektedir. Özellikle Amerikalılar bir konuyu anlatmak istediklerinde, konudaki önemli başlıkların baş harflerini, akılda kalması için kullanarak bir kelime oluşturmaya yatkındırlar. İngilizce’de “Deve” anlamına gelen “CAMEL” yaklaşımı da bunlardan bir tanesidir. İngiltere Merkez Bankası da (Bank of England) aynı yaklaşımı bankalara uygulamaktadır. “C-A-M-E-L” harflerinden oluşan bu yaklaşım İngilizce 5 önemli bankacılık konusunun baş harfleridir. Şöyle ki: Capital Adequacy = Sermaye Yeterliliği Asset Quality = Aktif Kalitesi 207 Management Quality = Yönetim Kalitesi Earnings Ratio = Getiri Durumu Liquidity = Likidite219. CAMEL bakış açısına ilave olarak, globalleşme ile ön plana çıkan riskler ve risklere duyarlılık özelliği de eklenerek CAMELS yaklaşımı olarak günümüzde uygulanan şeklini almıştır. CAMELS ABD’de denetim otoriteleri tarafından oluşturulan ve ticari bankaların risk bazlı denetimi sırasında genel durumunun tespitinde ve uzaktan gözetim faaliyetlerinde kullanılan bir değerlendirme (rating) sistemidir. CAMELS ilk harflerini aldığı 6 bileşenden oluşmaktadır. Buna göre; C sermaye yeterliliğini, A varlık kalitesini (asset quality); M yönetim yeterliliği (management adequacy); E kazanç durumunu (earnings); L likiditeyi (liquidity); S ise piyasa risklerine duyarlılığı (sensitivity to market risk) temsil etmektedir220. Bankaların mali bünyelerine ilişkin çok sayıda veriden süzülerek gelen ve rasyo olarak tanımlanan oranlar, aslında değerlendiriciye geniş bir bilgi sunmaktadır. Elde edilen tek bir oran olmakla birlikte, oranın pay ve paydasında yer alan rakamlar faaliyet dönemi içinde o konuda gerçekleştirilen birçok aktivitenin nihai bilgisini vermektedir. Bu kapsamda modelde veri olarak rasyo kullanmanın uygun olacağı düşünülmüştür. Rasyo seçimi yapılırken T. Bankalar Birliği’nin, bankacılık sektörü ve banka analizlerinde sürekli kullandığı rasyoların bulunmasına özen gösterilmiştir. Bu kapsamda, kullanılacak rasyoların seçiminde banka açısından büyük önem taşıyan ve CAMELS yöntemini de içeren 7 ana konuya ait rasyolar değerlendirmeye alınmıştır. Modelde yer alması uygun görülen rasyolar, grupları ve kodları şu şekildedir: 219 Koray TULGAR, Ticari Bankalarda Aktif Pasif Yönetimi, Türkiye Bankalar Birliği, Yayın No:177, 1993, s: 31. 220 KAYA, a.g.e., s: 1. 208 Verimlilik Performans Gelir-Gider Karlılık Likidite Aktif Kalitesi Sermaye Yeterliliği Grup Tablo 25: Modelde Kullanılan Rasyolar Kod x1 x2 x3 x4 x5 x6 x7 x8 x9 x10 x11 x12 x13 x14 x15 x16 x17 x18 x19 x20 x21 x22 x23 x24 x25 x26 x27 x28 x29 x30 x31 x32 x33 x34 x35 x36 x37 x38 x39 x40 x41 x42 x43 x44 Değişkenler Özkaynaklar / (Kredi + Piyasa + Operasyonel Riske Esas Tutar) Özkaynaklar / Toplam Aktifler (Özkaynaklar - Duran Aktifler) / Toplam Aktifler Net Bilanço Pozisyonu / Özkaynaklar (Net Bilanço Pozisyonu + Net Nazım Hesap Pozisyonu) / Özkaynaklar TP Aktifler / Toplam Aktifler TP Pasifler / Toplam Pasifler YP Aktifler / YP Pasifler TP Mevduat / Toplam Mevduat TP Krediler / Toplam Krediler Toplam Mevduat / Toplam Aktifler Alınan Krediler / Toplam Aktifler Finansal Varlıklar (net) / Toplam Aktifler Toplam Krediler / Toplam Aktifler Toplam Krediler / Toplam Mevduat Takipteki Krediler (brüt) / Toplam Krediler Takipteki Krediler (net) / Toplam Krediler Özel Karşılıklar / Takipteki Krediler Tüketici Kredileri/Toplam Krediler Duran Aktifler / Toplam Aktifler Likit Aktifler / Toplam Aktifler Likit Aktifler / Kısa Vadeli Yükümlülükler Likit Aktifler / (Mevduat + Mevduat Dışı Kaynaklar) TP Likit Aktifler / Toplam Aktifler Net Dönem Karı (Zararı) / Toplam Aktifler Net Dönem Karı (Zararı) / Özkaynaklar Sürdürülen Faaliyetler Vergi Öncesi Kar (Zarar) / Toplam Aktifler Özel Karşılıklar Sonrası Net Faiz Geliri / Toplam Aktifler Özel Karşılıklar Sonrası Net Faiz Geliri / Toplam Faaliyet Gelirleri (Giderleri) Faiz Dışı Gelirler (net) / Toplam Aktifler Diğer Faaliyet Giderleri / Toplam Aktifler Personel Giderleri / Diğer Faaliyet Giderleri Faiz Dışı Gelirler (net) / Diğer Faaliyet Giderleri Aktif Büyüme Hızı Kredi Büyüme Hızı Mevduat Büyüme Hızı Özkaynak Büyüme Hızı Ödenmiş Sermaye Büyüme Hızı Kar Artış Hızı Şube Başına Toplam Aktif Şube Başına Toplam Mevduat Şube Başına Kredi Şube Başına Personel (kişi) Şube Başına Net Kar 209 Diğer taraftan bankaları temel olarak ayırıcı özelliğe sahip rasyo dışı özellikler konusunda yapılan çalışmada, 8 farklı konunun bankanın mali tablolarını etkileyici nitelikte olduğu varsayılmıştır. Halka Açıklık: Halka açık bankaların faaliyetlerine ilişkin mevcut faaliyetlerinin ve yapılan değişiklikler ile gelecek planlamasındaki yeniliklerin en kısa sürede kamuoyu ile paylaşımı, halka açık olmayanlara göre daha şeffaf olma zorunluluğu olduğu dikkate alındığında, bu özelliğin ayırıcı bir nitelik taşıdığı düşünülmüştür. Devlet-Özel: Belirli misyonlarla kurulmuş olan kamu bankalarının, her ne kadar piyasada diğer bankalarla rekabet etseler de, gerek yönetim politikaları, gerekse gelecek planlamaları açısından özel bankalardan farklı davranışlar sergilemeleri söz konusu olmaktadır. Yerli-Yabancı: Sermaye birikiminin yetersiz olduğu ülkemizde, yerli sermayeli bankaların ortaklar tarafından özkaynak yönünden desteklenmeleri ile yabancı sermayeli olanların destek bulmalarında farklılık olması söz konusudur. Diğer taraftan, gerek ürün çeşitlendirmesi, gerek kalitesi, gerekse risk yönetimi sistemleri açısından gelişmiş ülke bankalarının sahip oldukları avantajlar, rekabette avantaj sağlayıcı olabilmektedir. Ölçek: Bankanın ölçeği ne kadar büyükse, dalgalanmalara dayanıklılığı o derece artmaktadır. Aynı zamanda oligopol bir piyasa yapısına sahip bankacılık sektöründe piyasa belirleyicisi ve yönlendiricisi konumunda büyük ölçekliler, diğerlerine göre avantajlı konumdadır. Off-Shore Bankası: Bir bankanın off-shore bankasının olması durumunda daha riskli görüldüğü ve sermaye yeterliliği rasyosu açısından taban oran olan % 8 yerine %12 seviyesini gerçekleştirmesi gerekliliği BDDK tarafından ifade edilmektedir. Kurumsal Yönetim Notu: Ülkemizde son yıllarda kabul görmeye başlayan kurumsal derecelendirme konusunda not alan bankaların, notu olmayanlara göre yatırımcı açısından farklı değerlendirildiği bilinmektedir. 210 Bir şirketin kurumsal yönetim kalitesinin o şirketin finansal performansı ve hisse değeri ile doğru orantılı olduğu ampirik çalışmalar ile kanıtlanmıştır. Bu çalışmalar sırasında farklı metodolojiler denenmiş ve veri olarak ISS’in (Institutional Shareholder Services) 5 yıl boyunca 8000 şirketten toplamış olduğu veriler (Corporate Governance Quotient) kullanılmıştır. Sonuç olarak iyi yönetilen şirketler ile uzun dönemli performans arasında bir bağlantı ortaya çıkmıştır. Uyum derecelendirmesi bilgiye erişimde şeffaf bir mekanizma sağlamakta; şirketlerin çalışma etkinliğini artırmakta ve kaynak maliyetlerini azaltmaktadır221. Kredi Kartında Marka Yaratma: Bilindiği üzere marka yaratmak maliyetli ve zaman alan bir çalışmadır. Bunun için ise güçlü bir mali bünyenin olması, yeterli kaynağın zamanında ayrılabilmesi gerekmektedir. Bankacılık sektöründe faaliyette bulunan birçok banka uzun yıllar boyunca kendi kart markalarını yaratmak için çeşitli yatırımlar yapmışlardır. Ancak giderek rekabetin yoğunlaştığı bir piyasa yeni bir markanın girmesi ve hedeflenen pazar payının alınmasının ne kadar zor, hatta olanaksız olduğunun görülmesinden sonra, son dönemde 4 marka (world, maximum, bonus, axess) çerçevesinde bankaların yoğunlaştığı, ortak kullanımların arttığı görülmektedir. Dolayısı ile marka yaratan bankanın mali bünye açısından diğerlerinden farklılaştığı ifade edilebilir. Piyasa Yapıcısı: Birincil piyasa işlemlerinde etkinliği artırmak, ikincil piyasaların işleyişini kolaylaştırmak amacı ile, hazine veya merkez bankalarının, borçlanma senedi ihracı (ihale), döviz müdahalesi türü işlemlerinde sadece belli kriterlere göre seçtiği banka ve diğer bazı kuruluşları taraf kabul ettiği bir sistemdir. Piyasa yapıcısı adı altında seçilen kuruluşlar, ikincil piyasalarda aralıksız işlem yapmak, kotasyon vermek, bir ihracın belli bir miktarını satın almak gibi yükümlülüklere sahiptir222. Piyasa Yapıcılığı Sistemi 1998 yılında uygulanmaya başlanmış, Kasım 2000 krizinde sisteme ara verilmiş, T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı’nca 221 222 http://www.gidasanayii.com/index.php, Erişim Tarihi: 06.07.2008. www.borsa.terimleri.com/Piyasa_Yapiciligi_Sistemi.html, Erişim Tarihi: 06.07.2008. 211 (Hazine) Eylül 2002 tarihinden itibaren yeniden faaliyete geçirilmiştir. Bir bankanın piyasa yapıcısı olabilmesi için iç borçlanma ihalelerinde gösterdiği performans kadar, mali bünye açısından da belli koşulları taşıması gerekmektedir. Bu kapsamda, piyasa yapıcısı olmak bir banka açısından ayırıcı özellik niteliğini taşımaktadır. Bu açıklamalar çerçevesinde çeşitli rasyoların yanı sıra ayırıcı özellik olarak belirlenen ve aşağıdaki tabloda toplu olarak yer alan göstergelerin de çalışma kapsamında kullanılması hedeflenmiştir. Grup Kod Değişkenler Ayırıcı Göstergeler Tablo 26: Bankalarda Ayırıcı Özellik Niteliğinde Belirlenen Değişkenler x45 x46 x47 x48 x49 x50 x51 x52 Halka Açıklık Devlet - Özel Yerli - Yabancı Ölçek Off-Shore Bankası Kurumsal Yönetim Notu Kredi Kartında Kendi Markası Piyasa Yapıcısı Bu belirlemeler doğrultusunda çalışmada kullanılacak olan veri türü toplam olarak 52 adete ulaşmıştır. Verilerin hangi periyodlara ait olması gerektiği konusunda bir ön çalışma yapılmıştır. Bilindiği üzere bankaların mali tabloları 3’er aylık dönemlerle açıklanmakta ve kamuoyu ile paylaşılmaktadır. Bu durumda, verilerin alınacağı tarihe ilişkin 2 alternatif bulunmakta olup, 3’er aylık dönem sonu verileri veya yıl sonu verilerinin çalışma kapsamına alınması sözkonusudur. 2004 yılından itibaren 12 kategorideki kredi derecelendirme notu elde edilebilen mevduat bankalarının mali tablo verileri Türkiye Bankalar Birliği’nin web sayfasında yer alan İstatistiki Veriler ile Bankalarımız Kitabı 212 bölümlerindeki veri setlerinden elde edilmiştir. Elde edilen veri seti Ek Tablo: 1 A,B,C,D ve E’de yer almaktadır. Bankaların almış olduğu derecelendirme notları ile bu notların hangi dönemin mali verilerine ait olduğu konusunda bazı durumlarda tereddüt oluşmaktadır. Yıl içi 3’er aylık dönemlerle açıklanan veriler ile bu dönemde alınan derecelendirme notlarının eşleştirilmesinde sıkıntı yaşanmasındaki temel neden, mali tabloların ait oldukları dönemden ortalama 1,5 ay sonra kamuoyu ile paylaşılması, diğer taraftan derecelendirme işleminin bankanın büyüklüğü, işlemin kapsamı ile ilgili olarak zaman aldığı, dolayısı ile belirli bir tarihte açıklanan derecelendirme notunun geçmiş verilerle, bankanın güncel bazı rakamsal olmayan gelişmeleri de dikkate alarak derecelendirme firmaları tarafından kamuoyu ile paylaşılacak notun oluşturulduğu bilinmektedir. Diğer taraftan elde edilen verilerin volatilitesine bakıldığında, yıl içi verilerde dalgalanmaların olduğu görülmektedir. Bunun sebepleri arasında: Bankalar genellikle yıl içi performanslarını bir bütün olarak yıl sonu mali tablolarına yansıtmaktadır. Dönem arası verilerin üzerinde fazla durulmamakta, pazar payı, büyüklük vb. konularda esas alınan verilerin daha çok yıl sonu verileri olduğu görülmektedir. Denetim olarak da ara dönem mali tabloları özel denetime tabi tutulurken, yıl sonu bilançoları tüm açılardan denetlenmekte, dipnotlar da bu kapsamda oluşturulmaktadır. Nitekim örnek olması açısından çeşitli büyüklük ve özellikteki birkaç bankanın analizde kullanılması planlanan: Özkaynaklar / (Kredi + Piyasa + Operasyonel Riske Esas Tutar), Özkaynaklar / Toplam Aktifler (Özkaynaklar - Duran Aktifler) / Toplam Aktifler, Net Bilanço Pozisyonu / Özkaynaklar ve 213 (Net Bilanço Pozisyonu + Net Nazım Hesap Pozisyonu) / Özkaynaklar rasyolarından oluşan sermaye yeterliliği grubu rasyolarına ilişkin 3’er aylık ve yıl sonu verileri ile oluşturulan grafikler, karşılaştırma sağlamak açısından aşağıda yer almaktadır. 50,0 40,0 40,0 35,0 30,0 30,0 20,0 25,0 10,0 20,0 15,0 0,0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 10,0 -10,0 5,0 -20,0 0,0 -30,0 1 2 3 4 -5,0 -40,0 3 aylık dönemsel verilere göre sermaye rasyolarının gelişimi Yıl sonu verilerine göre sermaye rasyolarının gelişimi Grafik 6: Akbank’ın Sermaye Yeterliliği Rasyolarının Gelişimi 214 35,0 50,0 30,0 40,0 25,0 30,0 20,0 20,0 15,0 10,0 10,0 5,0 0,0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 0,0 1 -10,0 -5,0 -20,0 2 3 4 -10,0 -15,0 -30,0 3 aylık dönemsel verilere göre sermaye rasyolarının gelişimi Yıl sonu verilerine göre sermaye rasyolarının gelişimi Grafik 7: İş Bankası’nın Sermaye Yeterliliği Rasyolarının Gelişimi 40,0 40,0 20,0 20,0 0,0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 0,0 1 -20,0 -20,0 -40,0 -40,0 -60,0 -60,0 -80,0 -80,0 -100,0 -100,0 -120,0 -120,0 3 aylık dönemsel verilere göre sermaye rasyolarının gelişimi 2 3 4 5 Yıl sonu verilerine göre sermaye rasyolarının gelişimi Grafik 8: Anadolubank’ın Sermaye Yeterliliği Rasyolarının Gelişimi 215 40,0 40,0 20,0 20,0 0,0 0,0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 1 -20,0 -20,0 -40,0 -40,0 2 3 4 -60,0 -60,0 -80,0 -80,0 -100,0 -100,0 3 aylık dönemsel verilere göre sermaye rasyolarının gelişimi Yıl sonu verilerine göre sermaye rasyolarının gelişimi Grafik 9: ING Bank’ın Sermaye Yeterliliği Rasyolarının Gelişimi Grafiklerden de görüleceği üzere ara dönem rasyoları bir miktar dalgalı seyir izlemektedir. Bu dönemde verilen derecelendirme notlarının daha çok hangi tarihe ait olan rakamlarla eşleştirilerek modele alınması gerektiği konusunda da tereddütler oluşabilecektir. Bu kapsamda çalışmada ilgili bankaların yıl sonu verileri ile bu döneme ilişkin derecelendirme notlarının eşleştirilmesi uygun görülmüştür. Türk Bankacılık Sektöründe faaliyette bulunan mevduat bankalarından, Moody’s ve Fitch tarafından toplam 12 kategoriye ait kredi derecelendirme notu bulunan ve bunlardan elde edilebilen bilgiler Ek Tablo 2’de yer almaktadır. Rating notları: Bankaların web sayfalarından, Bankaların ilgili yıllara ait faaliyet raporları ile bağımsız denetim raporlarından, 216 Halka açık olan bankaların özel durum açıklamaları kapsamında İMKB’nin sitesinde yer alan günlük şirket haberleri yayınından, Derecelendirme firmalarının web sayfalarından, Reuters’in tarihsel veri setinden, elde edilmiştir. Uluslararası finans piyasalarında en çok kabul gören üç derecelendirme şirketinin, kullanmış olduğu derece sembollerinin Basel Bankacılık Denetim Komitesi (BCBS- Basel Committee on Banking Supervision) eşleştirilmesi aşağıdaki tabloda verilmiştir223. Bu eşleştirme, her bir derece kategorisinin standart olarak rakamsallaştırılmasına katkı sağlayacaktır. 223 Mehmet Burak YALKIN, “Basel II Kapsamında Şirket Derecelendirme ve Bankaların Mali Tahlil Birimleri Açısından Değerlendirilmesi”, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü İşletme Eğitimi Ana Bilim Dalı Bankacılık Eğitimi Bilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Ankara-2007, s: 31-32. 217 Tablo 27: Derecelendirme Firmalarının Notlarının Eşleştirilmesi Standart&Poor’s Moody’s Fitch AAA Aaa AAA AA+ Aa1 AA+ AA Aa2 AA AA- Aa3 AA- A+ A1 A+ A A2 A A- A3 A- BBB+ Baa1 BBB+ BBB Baa2 BBB BBB- Baa3 BBB- BB- Ba1 BB- BB Ba2 BB BB- Ba3 BB- B+ B1 B+ B B2 B B- B3 B- CCC+ Caa1 CCC+ CCC Caa2 CCC CCC- Caa3 CCC- CC Ca CC C C C D D Modelde kullanılacak verilerin hem standart olmasını sağlamak, hem de hesaplamalarda kullanabilmek açısından harfle tanımlanan notların rakama dönüştürülmesi ihtiyacı doğmuştur. Derecelendirme firmalarının uzun vadeli yabancı para notları ile Fitch’in ulusal not tanımlarının rakamsal karşılıkları aşağıdaki şekildedir: 218 Tablo 28: Eşleştirilmiş Rating Notları Not Yüksek Kredibilite Yatırım Yapılabilir Düşük Kredibilite Spekülatif Yüksek Risk Aşırı Spekülatif Moody's Üst Sınır Alt Sınır Not Fitch Üst Sınır Alt Sınır Aaa 100,00 90,00 AAA 100,00 90,00 Aa1 89,90 86,60 AA + 89,90 86,60 Aa2 86,50 83,30 AA 86,50 83,30 Aa3 83,20 80,00 AA - 83,20 80,00 A1 79,90 76,60 A+ 79,90 76,60 A2 76,50 73,30 A 76,50 73,30 A3 73,20 70,00 A- 73,20 70,00 Baa1 69,90 68,23 BBB+ 69,90 68,23 Baa2 68,13 66,57 BBB 68,13 66,57 Baa3 66,47 65,00 BBB- 66,47 65,00 Ba1 64,90 63,37 BB+ 64,90 63,37 Ba2 63,27 61,73 BB 63,27 61,73 Ba3 61,63 60,00 BB- 61,63 60,00 B1 59,90 58,27 B+ 59,90 58,27 B2 58,17 56,63 B 58,17 56,63 B3 56,53 55,00 B- 56,53 55,00 Caa1 54,90 53,27 CCC+ 54,90 53,27 Caa2 53,17 51,63 CCC 53,17 51,63 Caa3 51,53 50,00 CCC- 51,53 50,00 Ca 49,90 45,00 CC 49,90 45,00 C 44,90 40,00 C 44,90 40,00 DDD 39,90 35,10 DD 35,00 30,10 Yatırım Yapılamaz D 30,00 0,00 Kaynak: Ömer Veysel Çalışkan, Kredi Derecelendirme Kuruluşları ve Risk Değerlendirme Kriterleri,http://web.sakarya.edu.tr/~adurmus/kredi_derecelendirme/4104uygulamali%20calis ma.pdf., s:10. çalışmasından yararlanılarak hazırlanmıştır. Derecelendirme notlarının rakamsal karşılıklarının modelde kullanılabilmesi için tek değer haline dönüştürülmesi gerekmektedir. Bu kapsamda, yukarıdaki tabloda verilen alt ve üst değerlerin ortalamaları alınarak her bir kategori için tek değer oluşturulduğunda, her iki derecelendirme firmasının yabancı para cinsinden yükümlülükleri yerine 219 getirme gücünü tanımlayan notlar ile Fitch’in ulusal notunu tanımlayan harflerin rakamsal karşılıklarına ilişkin sonuçlar elde edilmiş olup, sözkonusu değerler aşağıdaki tabloda yer almaktadır: Tablo 29: Rating Notları ve Ortalama Rakamsal Karşılıkları Bundan Moody's Ortalama Fitch Ortalama Aaa 95,00 AAA 95,00 Aa1 88,25 AA + 88,25 Aa2 84,90 AA 84,90 Aa3 81,60 AA - 81,60 A1 78,25 A+ 78,25 A2 74,90 A 74,90 A3 71,60 A- 71,60 Baa1 69,07 BBB+ 69,07 Baa2 67,35 BBB 67,35 Baa3 65,73 BBB- 65,73 Ba1 64,13 BB+ 64,13 Ba2 62,50 BB 62,50 Ba3 60,82 BB- 60,82 B1 59,08 B+ 59,08 B2 57,40 B 57,40 B3 55,77 B- 55,77 Caa1 54,08 CCC+ 54,08 Caa2 52,40 CCC 52,40 Caa3 50,77 CCC- 50,77 Ca 47,45 CC 47,45 C 42,45 C 42,45 DDD 37,50 DD 32,55 D 15,00 sonraki adım, derecelendirme firmalarının diğer not kategorileri için rakamsal karşılık oluşturmaktır. Bunun için ise yukarıdaki tabloda yer alan harf tanımları ile eşdeğerlilik belirtilerek verilen diğer not kategorileri arasında ilişki kurulmuştur. 220 Nitekim Moody’s’in kısa dönem yabancı para notlarına verilen harf tanımlamalarının, uzun vadeli derece tanımlamalarının karşılık değerleri aşağıdaki tabloda yer almaktadır224: Tablo 30: Moody’s YP Kısa Dönem Not Tanımları İle Uzun Vadeli Not Tanımlarının Karşılaştırılması Bu tablo esas alındığında Moody’s’in kısa vadeli yabancı para cinsinden yükümlülükleri yerine getirme tanımlamalarının harf karşılıklarının rakama dönüştürülmüş aralıklı ve ortalama notları aşağıdaki tabloda yer almaktadır: 224 Transparency: A Post-Asian Crisis Review, Based on Remarks at the International Institute for Securities and Exchange Commission, April 21, 1999, Moody’s Investor Service Global Credit Research, s: 3. 221 Tablo 31: Tablo: Moody's KV YP Notları Moody’s’in Üst Sınır Alt Sınır P1 100 90 Ortalama 95,00 P2 P3 89 80 84,50 79 60 69,50 P4 59 50 54,50 NP 49 16 32,28 finansal gücü tanımlayan notlarının açıklamalarına bakıldığında, bankanın bu konudaki gücünün 12 kategoriye ayrıldığı görülmektedir. Bu durumda 100 üzerinden ve 40 taban puan dikkate alınarak eşit bölümlendirme yapıldığında 12 basamak için rakamsal değer oluşturulması uygun görülmüştür. 40-100 arasında yer alan bölüm arasında yer alan 12 basamak arasında 60 puanın rakamsal olarak eşit şekilde dağıtıldığında, her bir basamak için 5’er puanlık aralık oluşmaktadır. Elde edilen rakamsal aralıklar, ortalama değer, ilgili harf değerleri ile karşılıklı olarak aşağıdaki tabloda yer almaktadır: Tablo 32: Moody’s Finansal Güç Notu Rakamsal Karşılıkları Not Üst Sınır Alt Sınır Ortalama A 100 95 97,5 B+ 95 90 92,5 B 90 85 87,5 B- 85 80 82,5 C+ 80 75 77,5 C 75 70 72,5 C- 70 65 67,5 D+ 55 60 57,5 D 50 55 52,5 D- 45 50 47,5 E+ 40 45 42,5 E 40 0 20 222 Aşağıdaki tabloda derecelendirme firmalarının kısa vadeli not tanımlarının eşleştirilmesi yer almaktadır225: Tablo 33: Üç Büyük Derecelendirme Şirketinin Kısa Vadeli Ülke Notları Fitch Moody’s Uluslararası Kısa Vadeli Derecelendirme Notları Kısa Vadeli Yükümlülük S&P Kısa Vadeli Kredi Notları Notları F1+ N-1/P-1 A1+ F1 N-2/P-2 A1 F2 N-3/P-3 A2 Yatırım Notları F3 A3 B N-4/P-4 B Spekülatif C C Notlar D D E Bu durumda Moody’s’in kısa vadeli yabancı para cinsinden yükümlülükleri ödeme gücünü gösteren Tablo:31‘de yer alan notların rakamsal karşılıkları, yukarıdaki tabloda yer alan eşleştirme doğrultusunda Fitch firmasının kısa vadeli yabancı para yükümlülüklerini yerine getirme gücünü tanımlayan harflerin rakama çevrilmesini sağlamaktadır. Bu eşleştirme sonucunda aşağıdaki tablo elde edilmektedir: 225 MUKATEL, a.g.t., s: 28. 223 Tablo 34: Fıtch Derecelendirme Firmasının Kısa Vadeli Yp Notları Not Üst Sınır Alt Sınır Ortalama F1+ 100 90 95,0 F1 89 80 84,5 F2 79 70 74,5 F3 69 60 64,5 B 59 50 54,5 C 49 40,1 44,6 D 40 0 20,0 Fitch Derecelendirme Firması tarafından verilen bir diğer not finansal güç bireysel alanında olup, bu notun Moody’s’in Tablo:32‘de yer alan finansal güç notları ile eşleştirilmesi sonucunda aşağıdaki değerler elde edilmektedir. Tablo 35: Fıtch Derecelendirme Firmasının Finansal Güç Bireysel Notları Not Değer A 96,50 A/B 89,25 B 81,50 B/C 74,25 C 66,50 C/D 59,25 D 51,30 D/E 43,75 E 19,50 Son olarak Fitch Derecelendirme Firması tarafından verilen not destek adını taşımakta olup, 5 bölümü içermektedir. Bu bölüme ilişkin açıklamalar 224 çerçevesinde destek anlamını taşıyan rakamsal değerler için 100-60 arasındaki bölüm 5 kategoriye eşit olarak bölünmüştür. Tablo 36: Fıtch Derecelendirme Firmasının Destek Notları Not Üst Sınır Alt Sınır Ortalama 1 100,0 90,0 95,0 2 89,0 80,0 84,5 3 79,0 70,0 74,5 4 69,0 60,0 64,5 5 <60,0 0,0 30,0 Oluşturulan rakamsal veriler, Ek Tablo 2’deki harflerin rakama dönüştürülmesinde kullanılmış ve Ek Tablo 3’deki veriler elde edilmiştir. 4.4.4. Çalışmanın Varsayımları ve Kısıtları Çalışmanın en önemli kısıtları arasında: * Kullanılabilecek gözlem sayısının düşüklüğü, * Çalışma verileri için belirlenen tarihsel dönemde kredi derecelendirme notu olan banka sayısının azlığı, notu olan bankaların aynı dönemde eşit sayıda notunun bulunmaması, * Kredi derecelendirme notu olan bankaların alt kategori bazında detaylı derecelendirme notlarının tamamına ulaşmanın mümkün olmaması yer almaktadır. 225 Çalışmada ele alınan Aralık 2004 – Aralık 2007 döneminde Türkiye’de faaliyet gösteren mevduat bankaları kapsamında modelin oluşturulması için 40 gözlem ve bu bankalara verilmiş olan dereceler bulunmaktadır. Modele ilişkin bağımsız değişkenler kapsamında, aynı dönemde notu bulunan bankaların verileri ile test edilebilmesinin sağlanması amacıyla 6 adet test bankasının ayrıntılı verileri oluşturulmuştur. Test bankalarının rasyoları, derece notları ve rakamsal karşılıkları ise Ek: 4-A, B ve C’de yer almaktadır. 4.4.5. Kurulan Modele Verilerin Uygulanması 4.4.5.1. Verilerin Tanımlanması Çalışmanın ana verileri şöyledir: Bağımlı değişkenler: Ana model için Türk Bankacılık Sektörünün % 78,8’ini temsil eden 10 adet mevduat bankasının Aralık 2004- Aralık 2007 tarihleri arasındaki derecelendirme notları (10 banka için 4 döneme ait, 11 farklı konuda toplam 440 gözlem). Bağımsız değişkenler: Türk Bankacılık Sektörünün % 78,8’ini temsil eden 10 adet mevduat bankasına ait Aralık 2004- Aralık 2007 tarihleri arasındaki yıl sonlarına ait rasyo ve ayırıcı değişkene ait 52’şer adet veri (Ana modelde 10 banka için 4 döneme ait toplam 2.080 gözlem). 4.4.5.2. Verilerin İlişkilendirilmesi Çalışmanın başlangıcında elde edilen bağımsız değişken sayısı 52 adet olup, analizin rafine bilgilerle gerçekleştirilmesini sağlamaya yönelik 226 olarak, etkisi ve katkısı en çok olan verilerle çalışmanın sürdürülmesi amaçlanmıştır. Bu kapsamda, ilk adımda faktör analizi yapma ihtiyacı tespit edilmiştir. Faktör analizinin amacı, veri setini küçülterek daha kolay açıklanabilir hale getirmektir. Faktör analizi, birçok değişkenin birkaç başlık altında toplanması tekniğidir. Faktör analizi, büyük bir değişken seti olduğunda, bunların daha uygun ve birkaç faktör altında özetlenmek istendiğinde uygulanabilir. SPSS’te faktörlerin ortaya çıkarılması için, değişik metodlar kullanılmasına rağmen, en uygun olarak Principal Components* tekniği kullanılabilir. Temel bileşenler metodu, bütün değişkenlerdeki maksimum varyansı açıklayacak faktörü hesaplar. Kalan maksimum miktardaki varyansı açıklamak için, ikinci faktör hesaplanır. Sözkonusu süreç, değişkenlerdeki bütün varyansların açıklamasına kadar devam eder. Normal olarak bu noktaya faktör sayısı değişken sayısına eşit oluncaya kadar ulaşılır. Ancak, basitlik için uğraşırken böyle bir sonuç faydalı değildir. Değişken sayısı kadar faktör olması hiçbir şeyi değiştirmez. Araştırmacıların çoğunluğu, özdeğer (eigenvalue) istatistiğini kullanarak analizlerinde kaç faktör kullanacaklarına karar verirler226. Faktör Analizinin Adımları Temel bileşenler metodunun uygulamasında; İlk önce, bütün değişkenler için korelasyon matrisi hesaplanır. Sözkonusu matristen, diğer değişkenler ile ilişkili olmayan değişkenler belirlenir. İkinci adım faktör sayısının belirlenmesidir. Bu adımda, seçilen modelin veriye ne kadar uyumlu olduğu tespit edilir. * Temel Bileşenler Analizi 226 Aziz AKGÜL, Osman ÇEVİK, İstatistiksel Analiz Teknikleri “SPSS’te İşletme Yönetimi Uygulamaları”, Emek Ofset Ld. Şti., Ankara 2005, s:417-418. 227 Üçüncü adım rotasyon olup, faktörleri dönüştürerek daha iyi yorum yapılabilir hale getirilir. Dördüncü adımda ise her vaka için her faktörün skoru hesaplanır, Sözkonusu skorlar değişik analizler için kullanılabilir227. Yapılacak çalışmada yukarıda açıklanan sorunların olmaması ya da asgariye indirmek açısından, bağımsız değişkenler arasındaki otokorelasyon ve çoklu doğrusallık sorunun gidermeye yönelik faktör analizi, hem yatay hem de dikey kesit verilerinden oluşan panel verilerin kullanılması gibi yöntemlerin izlenmesi benimsenmiştir. 4.4.5.3. Faktör Analizi Uygulaması Bu kapsamda 52 adet değişkenin korelasyon matrisi excel’de veri çözümleme adımı kullanılarak hesaplanmıştır. Bundan sonraki faktör analizi adımları “SPSS v 15.0 for Windows” paket programı kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Excel ortamındaki veriler paket programa aktarılarak faktör analizi adımından her bir yıl için ayrı ayrı faktör analizi yapılmıştır. Yıl bazında elde edilen analiz sonuçları ise, her yıl tekrarlanan değişkenlerin bulunması amacıyla konsolide edilerek sonuca ulaşılmıştır. Yapılan çalışmada 2 farklı bakış açısı yer almaktadır. Birincisi, açıklama gücü yüksek olan faktörleri oluşturan değişkenlerin yıl bazında bulunarak, tüm yıllar için ortak olanların belirlenmesidir. İkincisi ise, açıklama gücü olarak olumlu yönde etkide bulunan değişkenlerin belirlenmesi ve tüm yıllarda ortak olan değişkenlerin elde edilmesidir. Birinci bakış açısı kapsamında, ilk adımda 2004 yılı için yapılan faktör analizinde, ilk aşamada tanımlayıcı istatistikler tablosu kapsamında her bir 227 AKGÜL, ÇEVİK, a.g.e., s: 419. 228 değişkenin ortalaması ve standart sapma hesaplamaları elde edilmiştir (Ek: 5-A). İkinci adımda ortak varyans değeri 1 veya 1’e yakın olan değişkenler tablosu elde edilmiştir. 52 değişkenden 41 adedi 2004 yılında bu tabloda yer almıştır. (Ek: 5 A) “Rotated Component Matrix” – Dönüştürülmüş Bileşen Matrisi faktör analizinin nihai sonucunu verir. Faktörleri tespit etmek için, aynı faktör için büyük ağırlıkları olan değişkenleri gruplamak gerekir228. Bu kapsamda 2004 yılı için elde edilen Dönüştürülmüş Bileşen Matrisi ve her bir değişkenin faktöre olumlu veya olumsuz en yüksek katkıları sağlayan bileşenler Ek: 5B’de yer almaktadır. Tablodan görüleceği üzere her bir faktörü oluşturan; değişkenler, katkı düzeyi, yönü ve sayısı farklıdır. Dolayısı ile 2004 yılında açıklama gücü en yüksek olan faktörleri oluşturan değişkenler 41 adettir. 9 adet faktörü oluşturan değişkenlerin özdeğerleri ve açıkladıkları varyans yüzdeleri aşağıdaki tabloda yer almaktadır. Tablo 37: Toplam Açıklanan Varyanslar-2004 Başlangıç Özdeğerleri Bileşen 228 Rotasyonlu Faktör Yükleri Toplam Varyans %'si Kümülatif Toplam Varyans %'si Kümülatif 1 13,205 32,207 32,207 7,573 18,472 18,472 2 6,719 16,387 48,595 7,443 18,153 36,625 3 5,833 14,228 62,823 6,392 15,590 52,215 4 4,398 10,726 73,549 5,085 12,402 64,617 5 3,445 8,402 81,951 4,505 10,987 75,604 6 2,561 6,245 88,197 3,315 8,085 83,689 7 2,016 4,916 93,113 2,753 6,714 90,403 8 1,810 4,414 97,527 2,139 5,218 95,621 9 1,014 2,473 100,000 1,795 4,379 100,000 AKGÜL, ÇEVİK, a.g.e., s: 430. 229 Faktörler açıkladıkları varyans yüzdesine göre azalan sırada yer almaktadır. Her faktör için açıklanan toplam varyans eigenvalue (özdeğer) sütununda yer almaktadır. Varyans %’si sütununda, her faktörün açıkladığı varyans %’si yer almaktadır. En sağdaki sütunda, o faktör ve daha önceki faktörlerin tamamının açıkladığı birikimli varyans “Kümülatif %” verilmiş olup, tablodan da görüleceği üzere 41 adet değişkenin bileşiminden oluşan toplam 9 faktörün açıklama gücü % 100 seviyesindedir. 2005 yılı için yapılan faktör analizinde, ilk aşamada tanımlayıcı istatistikler tablosu kapsamında her bir değişkenin ortalaması ve standart sapma hesaplamaları elde edilmiştir (Ek: 6-A). İkinci adımda ortak varyans değeri 1 veya 1’e yakın olan değişkenler tablosu elde edilmiştir. 52 değişkenden 39 adedi 2005 yılında bu tabloda yer almıştır. (Ek: 6 A) Bu tabloya bakıldığında analiz öncesi 1 olan ortak varyansın, analiz sonrasında elde edilen 39 adet değişken için 0,716-1,000 arasında değişen değerlere sahip olduğu görülmektedir. 2005 yılı için elde edilen Dönüştürülmüş Bileşen Matrisi ve her bir değişkenin faktöre olumlu veya olumsuz en yüksek katkıları sağlayan bileşenler Ek: 6-B’de yer almaktadır. Tablodan görüleceği üzere her bir faktörü oluşturan değişkenlerin, katkı düzeyi ve yönü ile sayısı farklıdır. 52 değişkenden 39 adedi 2005 yılında bu tabloda yer almış olup, 7 adet faktörü oluşturan değişken sayısı 39’dur. 7 adet faktörü oluşturan değişkenlerin özdeğerleri ve açıklanan varyans yüzdeleri aşağıdaki tabloda yer almaktadır. 230 Tablo 38: Toplam Açıklanan Varyanslar-2005 Başlangıç Özdeğerleri Rotasyonlu Faktör Yükleri Bileşen 1 Toplam Varyans %'si Kümülatif Toplam Varyans %'si Kümülatif 12,184 31,242 31,242 9,519 24,409 24,409 2 8,898 22,815 54,057 8,471 21,721 46,129 3 6,283 16,111 70,168 6,591 16,899 63,028 4 4,014 10,292 80,460 4,705 12,064 75,092 5 3,130 8,026 88,486 4,219 10,818 85,911 6 1,622 4,160 92,646 2,139 5,484 91,394 7 1,497 3,839 96,486 1,986 5,091 96,486 Tablodan da görüleceği üzere 39 adet değişkenin bileşiminden oluşan toplam 7 faktörün açıklama gücü % 96,486 seviyesindedir. 2006 yılı için yapılan faktör analizinde, ilk aşamada tanımlayıcı istatistikler tablosu kapsamında her bir değişkenin ortalaması ve standart sapma hesaplamaları elde edilmiştir (Ek: 7-A). İkinci adımda ortak varyans değeri 1 veya 1’e yakın olan değişkenler tablosu elde edilmiştir. 52 değişkenden 37 adedi 2006 yılında bu tabloda yer almıştır (Ek: 7-A). Bu tabloya bakıldığında analiz öncesi 1 olan ortak varyansın, analiz sonrasında elde edilen 37 adet değişken için 0,870-1,000 arasında değişen değerlere sahip olduğu görülmektedir. 2006 yılı için faktör analizinin nihai sonucunu veren Dönüştürülmüş Bileşen Matrisi ve her bir değişkenin faktörlere olumlu veya olumsuz en yüksek katkıları sağlayan bileşenler tablosu, gruplandırılmış haliyle Ek: 7B’de yer almaktadır. 2006 yılında 52 değişkenden 8 adet faktörü oluşturan değişken sayısı 37’dir. 8 adet faktörü oluşturan değişkenlerin özdeğerleri ve açıklandıkları varyans yüzdeleri aşağıdaki tabloda yer almaktadır. 231 Tablo 39: Toplam Açıklanan Varyanslar-2006 Başlangıç Özdeğerleri Rotasyonlu Faktör Yükleri Bileşen 1 2 3 4 5 6 7 8 Toplam Varyans %'si Kümülatif Toplam Varyans %'si Kümülatif 10,930 29,542 29,542 9,201 24,866 24,866 8,188 22,129 51,670 8,076 21,826 46,693 5,456 14,746 66,416 4,837 13,074 59,766 4,488 12,129 78,545 4,563 12,334 72,100 2,956 7,988 86,533 3,492 9,438 81,538 1,873 5,061 91,594 2,599 7,024 88,563 1,276 3,449 95,043 1,876 5,070 93,633 1,123 3,035 98,078 1,645 4,445 98,078 Tablodan da görüleceği üzere 37 adet değişkenin bileşiminden oluşan toplam 8 faktörün değişimi açıklama gücü % 98,078 seviyesindedir. 2007 yılı için yapılan faktör analizinde, ilk aşamada tanımlayıcı istatistikler tablosu kapsamında her bir değişkenin ortalaması ve standart sapma hesaplamaları elde edilmiştir (Ek: 8-A). İkinci adımda ortak varyans değeri 1 veya 1’e yakın olan değişkenler tablosu elde edilmiştir. 52 değişkenden 34 adedi 2007 yılında bu tabloda yer almıştır (Ek: 8 A). Bu tabloya bakıldığında analiz öncesi 1 olan ortak varyansın, analiz sonrasında elde edilen 34 adet değişken için 0,881-1,000 arasında değişen değerlere sahip olduğu görülmektedir. 2007 yılı için faktör analizinin nihai sonucunu veren Dönüştürülmüş Bileşen Matrisi ve her bir değişkenin faktörlere olumlu veya olumsuz en yüksek katkıları sağlayan bileşenler tablosu, gruplandırılmış haliyle Ek: 8B’de yer almaktadır. 2007 yılı için toplam 52 değişkenden 34 adedi bu tabloda yer almış olup, 8 adet faktörü oluşturan değişken sayısı 37’dir. 232 8 adet faktörü oluşturan değişkenlerin özdeğerleri ve açıklanan varyans yüzdeleri aşağıdaki tabloda yer almaktadır. Tablo 40: Toplam Açıklanan Varyanslar-2007 Başlangıç Özdeğerleri Bileşen Rotasyonlu Faktör Yükleri Toplam Varyans %'si Kümülatif Toplam Varyans %'si Kümülatif 1 10,771 31,678 31,678 8,889 26,145 26,145 2 8,558 25,171 56,849 8,269 24,321 50,466 3 4,854 14,276 71,124 3,850 11,324 61,790 4 2,618 7,701 78,825 3,348 9,847 71,636 5 1,968 5,789 84,614 2,858 8,407 80,044 6 1,835 5,396 90,010 2,713 7,978 88,022 7 1,625 4,779 94,789 1,724 5,071 93,093 8 1,076 3,165 97,954 1,653 4,861 97,954 Tablodan da görüleceği üzere 37 adet değişkenin bileşiminden oluşan toplam 8 faktörün açıklama gücü % 97,954 seviyesindedir. Sonuç olarak 2004-2007 yıllarına ait değişkenlerle yapılan faktör analizi sonrasında her yıl için faktör yükü en yüksek olan değişkenlerden, 4 yıl üst üste yer alan ortak değişkenlerin belirlenmesi gerçekleştirilmiştir. Aşağıdaki tabloda 4 yıla ait faktör yükü bulunan değişkenler toplu olarak yer almaktadır. 233 Tablo 41: Yıllar İtibariyle Faktör Yüklerini Oluşturan Tüm Değişkenlerin Dağılımı 2004 2005 2006 2007 2004 2005 2006 2007 x1 x1 x1 x1 x27 x27 x27 x27 x2 x2 x28 x28 x28 x28 x3 x3 x2 x3 x4 x29 x29 x30 x30 x30 x5 x31 x31 x31 x6 x32 x32 x7 x33 x4 x5 x6 x6 x7 x7 x8 x8 x9 x9 x10 x10 x11 x11 x11 x12 x12 x12 x12 x13 x13 x13 x13 x39 x39 x39 x14 x14 x14 x40 x40 x40 x15 x15 x15 x41 x41 x41 x16 x42 x42 x42 x42 x43 x43 x43 x43 x44 x7 x33 x34 x9 x35 x10 x35 x35 x36 x36 x37 x38 x18 x18 x18 x44 x19 x19 x19 x19 x45 x20 x20 x20 x46 x21 x21 x21 x21 x47 x22 x22 x22 x24 x35 x36 x18 x23 x34 x37 x17 x32 x40 x45 x46 x47 x48 x23 x49 x49 x24 x50 x50 x50 x25 x25 x25 x25 x51 x51 x51 x26 x26 x26 x26 x52 x52 x52 x49 x52 Tabloda yer alan taralı satırlar her yıl ortak olan değişkenleri işaret etmektedir. Bu çerçevede analizde kullanılmak amacıyla yapılan sadeleştirme sonucunda rafine edilmiş veriler olarak aşağıdaki tabloda toplu şekilde yer alan değişkenler belirlenmiştir. 234 Tablo 42: Her Yıl Belirlenen Faktörlerde Yer Alan Ortak Değişkenler 2004 x1 x7 x12 x13 x18 x19 x21 x25 x26 x27 x28 x35 x40 x42 x43 x52 2005 x1 x7 x12 x13 x18 x19 x21 x25 x26 x27 x28 x35 x40 x42 x43 x52 2006 x1 x7 x12 x13 x18 x19 x21 x25 x26 x27 x28 x35 x40 x42 x43 x52 2007 x1 x7 x12 x13 x18 x19 x21 x25 x26 x27 x28 x35 x40 x42 x43 x52 İkinci bakış açısı kapsamında, 2004-2007 yılları arasında faktörlere sadece olumlu yönde (pozitif) katkı sağlayan değişkenlerin belirlenmesine yönelik analiz gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda ilk adımda 2004 yılı için yapılan faktör analizinde, ilk aşamada açıklama gücü olumlu yönde olan ve faktörleri oluşturan her bir değişkenin ortalaması ve standart sapma hesaplamaları elde edilmiştir (Ek: 9). İkinci adımda faktör analizi ve sonrasında ortak varyans değeri analiz öncesi 1 olan ortak varyansın, analiz sonrasında elde edilen 23 adet değişkenin 0,994-1,000 arasında değişen değerlere sahip olduğu görülmektedir. 52 değişkenden olumlu yönde açıklama gücü olan 23 adedi 2004 yılında bu tabloda yer almıştır. Dolayısı ile 6 adet faktörü oluşturan değişkenler 23 adettir (Ek: 9). Faktörler açıkladıkları varyans yüzdesine göre azalan sırada yer almaktadır. “Dönüştürülmüş Bileşen Matrisi” 2004 yılı için toplam 6 faktörü kapsamakta olup, Ek:9’da değişkenlerin faktörlere olumlu yöndeki katkı yükleri yer almaktadır. 235 6 adet faktörü oluşturan değişkenlerin özdeğerleri ve açıklanan varyans yüzdeleri aşağıdaki tabloda yer almaktadır. Tablo 43: Toplam Açıklanan Varyanslar-2004 Başlangıç Özdeğerleri Rotasyonlu Faktör Yükleri Bileşen Toplam Varyans %'si Varyans %'si Kümülatif 1 8,508 36,992 36,992 5,080 22,087 22,087 2 4,733 20,577 57,569 4,660 20,260 42,347 3 3,555 15,456 73,025 3,791 16,483 58,830 4 2,224 9,671 82,696 3,596 15,634 74,465 5 1,632 7,096 89,792 3,236 14,068 88,533 6 1,073 4,665 94,457 1,363 5,925 94,457 Kümülatif Toplam Tablodan da görüleceği üzere 23 adet değişkenin bileşiminden oluşan toplam 6 faktörün açıklama gücü % 94,457 seviyesindedir. 2005 yılı için yapılan faktör analizinde, ilk aşamada tanımlayıcı istatistikler tablosu olumlu yönde açıklama gücü olan faktörleri oluşturan her bir değişkenin ortalaması ve standart sapma hesaplamaları elde edilmiştir (Ek: 10). İkinci adımda faktör analizi ve sonrasında ortak varyans değeri olan değişkenler tablosu elde edilmiştir. Bu tabloya bakıldığında analiz öncesi 1 olan ortak varyansın, analiz sonrasında elde edilen 26 adet değişkenin 0,855-1,000 arasında değişen değerlere sahip olduğu görülmektedir. 52 değişkenden 26 adedi 2005 yılında bu tabloda yer almış olup, 5 adet faktörü oluşturan değişken sayısı 26’dır (Ek: 10). 2005 yılı için faktörlere olumlu katkı sağlayan ve açıklama gücü en yüksek olan değişkenlere ilişkin faktör analizinin nihai sonucunu veren 236 “Dönüştürülmüş Bileşen Matrisi” tablosu, her bir faktörü oluşturan değişkenleri içermekte olup, gruplandırılmış haliyle Ek:10’da yer almaktadır. 5 adet faktörü oluşturan değişkenlerin özdeğerleri ve açıklanan varyans yüzdeleri aşağıdaki tabloda yer almaktadır. Tablo 44: Toplam Açıklanan Varyanslar-2005 Başlangıç Özdeğerleri Bileşen Toplam Varyans %'si 1 9,062 34,854 34,854 2 5,951 22,890 3 5,150 4 5 Rotasyonlu Faktör Yükleri Varyans %'si Kümülatif 6,950 26,729 26,729 57,744 6,700 25,769 52,498 19,807 77,551 5,270 20,269 72,767 1,935 7,444 84,995 2,810 10,806 83,573 1,734 6,671 91,666 2,104 8,093 91,666 Kümülatif Toplam Tablodan da görüleceği üzere 26 adet değişkenin bileşiminden oluşan toplam 5 faktörün değişimi açıklama gücü % 91,666 seviyesindedir. 2006 yılı için yapılan faktör analizinde, ilk aşamada tanımlayıcı istatistikler tablosu kapsamında faktörleri oluşturan ve olumlu yönde açıklama gücü olan her bir değişkenin ortalaması ve standart sapma hesaplamaları elde edilmiştir (Ek: 11). 2006 yılı için yapılan faktör analizi ve sonrasında ortak varyans değeri olan değişkenler tablosuna bakıldığında analiz öncesi 1 olan ortak varyansın, analiz sonrasında elde edilen 21 adet değişkenin 0,903-1,000 arasında değişen değerlere sahip olduğu görülmektedir (Ek: 11). 52 değişkenden 21 adedi 2006 yılında bu tabloda yer almış olup, 5 adet faktörü oluşturan değişken sayısı 21’dir. 237 2006 yılı için faktör analizinin nihai sonucunu veren “Dönüştürülmüş Bileşen Matrisi” tablosu, her bir faktörü oluşturan değişkenleri içermekte olup, gruplandırılmış haliyle Ek: 11’de yer almaktadır. 5 adet faktörü oluşturan değişkenlerin özdeğerleri ve açıklanan varyans yüzdeleri aşağıdaki tabloda yer almaktadır. Tablo 45: Toplam Açıklanan Varyanslar-2006 Başlangıç Özdeğerleri Bileşen Rotasyonlu Faktör Yükleri Toplam Varyans %'si Varyans %'si Kümülatif 1 6,779 32,279 32,279 5,821 27,718 27,718 2 4,973 23,680 55,959 4,805 22,883 50,601 3 3,937 18,747 74,706 4,177 19,889 70,490 4 2,965 14,120 88,826 3,276 15,599 86,089 5 1,089 5,185 94,010 1,664 7,922 94,010 Kümülatif Toplam Tablodan da görüleceği üzere 21 adet değişkenin bileşiminden oluşan toplam 5 faktörün açıklama gücü % 94,010 seviyesindedir. 2007 yılı için yapılan faktör analizinde, ilk aşamada tanımlayıcı istatistikler tablosu kapsamında açıklama gücü açısından olumlu yönde etki eden her bir değişkenin ortalaması ve standart sapma hesaplamaları elde edilmiştir (Ek:12). 2007 yılı için faktör analizi ve sonrasında ortak varyans değeri olan açıklama gücü olumlu yöndeki değişkenler tablosuna bakıldığında analiz öncesi 1 olan ortak varyansın, analiz sonrasında elde edilen 15 adet değişkenin 0,934-1,000 arasında değişen değerlere sahip olduğu görülmektedir. 52 değişkenden 15 adedi 2007 yılında bu tabloda yer almış olup, 5 adet faktörü oluşturan değişken sayısı 15’dir (Ek:12). 238 2007 yılı için faktör analizinin nihai sonucunu veren “Dönüştürülmüş Bileşen Matrisi” tablosu, her bir faktörü oluşturan değişkenleri içermekte olup, gruplandırılmış haliyle Ek: 12’de yer almaktadır. 2007 yılı için analiz sonucu ortaya çıkan 5 adet faktörü oluşturan değişkenlerin özdeğerleri ve açıklanan varyans yüzdeleri aşağıdaki tabloda yer almaktadır. Tablo 46: Toplam Açıklanan Varyanslar-2007 Başlangıç Özdeğerleri Rotasyonlu Faktör Yükleri Toplam Varyans %'si Kümülatif Toplam Varyans %'si Kümülatif Bileşen 1 6,789 45,262 45,262 5,295 35,302 35,302 2 3,187 21,244 66,506 3,302 22,013 57,315 3 2,206 14,708 81,214 3,106 20,704 78,019 4 1,257 8,378 89,592 1,457 9,713 87,732 5 1,016 6,771 96,363 1,295 8,631 96,363 Tablodan da görüleceği üzere 15 adet değişkenin bileşiminden oluşan toplam 5 faktörün değişimi açıklama gücü % 96,363 seviyesindedir. Sonuç olarak 2004-2007 yıllarına ait açıklama gücü olumlu yönde olan değişkenlerle yapılan faktör analizi sonrasında her yıl için faktör yükü en yüksek olan değişkenlerden, 4 yıl üst üste yer alan ortak değişkenlerin belirlenmesi gerçekleştirilmiştir. Bu çerçevede açıklama gücü sadece olumlu yönde olan değişkenlerin belirlenmesine yönelik yapılan çalışma sonucu elde edilen veriler, nihai analizde kullanılmak amacıyla her yıl için ortak olanlar belirlenmiş olup, aşağıdaki tabloda yer almaktadır. 239 Tablo 47: Her Yıl İçin Açıklama Gücü Olumlu Ortak Değişkenler Yıllar Ortak Değişkenler 2004 2005 2006 2007 x1 x1 x1 x1 x7 x7 x7 x7 x13 x13 x13 x13 x25 x25 x25 x25 x26 x26 x26 x26 x27 x27 x27 x27 4.4.5.4. Panel Regresyon Analizi Ekonometrik modellerin, matematik modellerden, gerçek ekonometrik model haline getirilip parametre tahmini yapılabilmesi için verilere ihtiyaç vardır. Veriler, modellerde yer alan değişkenlerin sayısal değerlerine ait bilgi toplanması ile ilgilidir. Ekonometride gözlemler genel olarak üç ana grupta toplanan verilere dayanırlar. Zaman dizisi verileri, Kesit (Cross-Section) verileri Karma veri. Zaman dizisi verileri, aynı ana kitlenin zaman periodları içindeki değerlerinin ölçülüp sayısal olarak ve bir sıra çerçevesinde ifadesi ile ortaya çıkar. Kesit verileri ise ana kitlenin üyeleri hakkında aynı zaman dilimi içinde toplanan ve sınıflanan bilgidir. 240 İki tür veriyi, yani zaman dizileri verileri ile kesit verilerinin birleştirilerek aynı veriler modeli içinde bütünleştirilmesi ile ortaya çıkan “karma veri” türü vardır229. Panel (longitudinal) veri; bireyler, ülkeler, firmalar, hane halkları gibi birimlere ait yatay kesit gözlemlerin belli bir zaman döneminde bir araya getirilmesi olarak tanımlanmaktadır230. ‘Panel Veri’ yöntemi, ülkeler, firmalar, hanehalkları, vb. kesit (crosssection) gözlemlerinin belli bir zaman dönemi içinde bir araya getirilmesi olarak tanımlanabilir. Yani panel veri, kesit analizi ile zaman serisi analizini birleştirir. Bilindiği üzere ekonometrik uygulamalarda zaman serisi verisi ve yatay kesit veriler kullanılmaktadır. Zaman serisi ve yatay kesit analizlerinin birlikte kullanılması, veri kalitesi ve miktarını artırarak analizciye, söz konusu yöntemlerin ayrı bir şekilde kullanıldığı durumla karşılaştırıldığında, daha fazla esneklik sağlamaktadır231. N sayıda ekonomik birimin ve her birime ait T sayıda gözlemin birlikte ele alınması, daha öncede bahsedildiği gibi panel verileri meydana getirmektedir. Genel olarak doğrusal bir panel veri modeli; Yit = β0it + β1it X1it + β2it X2it + ..... + βkit Xkit + uit ya da; Yit = β 0it + ∑ k =1 β kit X kit + u it k i=1,..........,N; t=1,..........,T 229 KILIÇBAY, a.g.e., s:309-310. Badi H. BALTAGİ, Econometric Analysis Of Panel Data, Chichester, John Wiley&Sons, 1995, s. 1. 231 Bener GÜNGÖR, “Türkiye’de Faaliyet Gösteren Yerel ve Yabancı Bankaların Karlılık Seviyelerini Etkileyen Faktörler: Panel Veri Analizi, İktisat İşletme ve Finans Dergisi, Eylül 2007, s: 52. 230 241 şeklinde ifade edilebilir. Burada alt indislerden i; hane halkı, birey, firma, şehir vs. gibi birimleri, t ise zamanı göstermektedir. Bir başka ifade ile; i yatay kesit boyutunu, t ise zaman boyutunu ifade etmektedir. β0it sabit terimi, βkit k x1 boyutlu parametreler vektörünü, Xkit, k. açıklayıcı değişkenin t zamanında i. birim değerini; Yit, bağımlı değişkenin t zamanında i. birim değerini göstermektedir. Panel veri modellerinde parametrelerin, her zaman döneminde ve her birim için değer almasına izin verilmektedir. Modelin tahminine geçmeden önce, parametrelerin birim ve/veya zamana göre değer almasına göre bazı varsayımlar yapılır. Bunlar; takip eden bölümlerde ele alınacak olan sabit etkili model ve tesadüfi etkili model varsayımlarıdır. Her iki modelde de, uit hatalarının tüm zaman dönemlerinde ve tüm birimler için bağımsız normal dağıldığı [N(0, σ u )] varsayılmaktadır232. 2 Panel veri, zaman serisi ve yatay kesit veriden daha karmaşık davranışsal modeller yapmaya ve bunları test etmeye yardımcı olur. Panel veri kullanılarak, uygulamalı çalışmalarda sıkça karşılaşılan hem zaman hem yatay kesit boyuta ait ihmal edilmiş (yanlış ölçülmüş, gözlenmemiş) değişkenlerin modelde yer alan açıklayıcı değişkenler ile korelasyonlu olmasına izin verildiğinden, bu korelasyonun doğurduğu ekonometrik problemin çözülmesine duyulan gerekliliği azaltır233. Ayrıca panel veri ile tahmin; birim değişkenliğinin ele alınmasına, çeşitlendirilmiş verinin kullanılması ile etkinliğin artmasına, düşük çoklu bağlantıya, daha karmaşık davranışsal modellerin tahmin edilmesine imkan verir234. Birleştirilmiş veriler sayesinde, araştırmacılar, yatay kesit veya zaman serilerinin tek başına kullanılamadığı sorunları incelemek için yatay kesit ve zaman serisi verilerini bir arada kullanabilmektedir. 232 Ferda Yerdelen TATOĞLU, “Sermaye Piyasası’nda Riskin Sınırlı Bağımlı Değişkenli Panel Veri Modelleri İle Analizi”, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Ekonometri Anabilim Dalı Doktora Tezi, İstanbul – 2005, s: 16-17. 233 TATOĞLU, a.g.t., s: 13, (Naklen: Cheng Hsiao, Analysis Of Panel Data, Cambridge, Cambridge University Press, 1986, s. 3 234 TATOĞLU, a.g.t., s: 14, (Naklen: Peter Kennedy, A Guide To Econometrics, Oxford, Blackwell Publishers, 1998, s. 231) 242 Bu durumda, iki tür veri birleştirilerek panel veri setleri oluşturulur. Panel veri setleri ile yapılan analizler birçok avantaj sergilemelerine karşın yorumlama güçlüklerini de beraberinde getirmektedir235. Bu analiz yönteminin; gruplar arasındaki heterojenlik etkilerinin daha iyi kontrol edilmesi, açıklayıcı değişkenler arasındaki çoklu bağlantıyı azaltmanın mümkün olması ve her bir veriye, her döneme ait spesifik etkilerin elde edilmesi yönünden avantajları söz konusudur236. Kesitte yer alan gözlemlerin yıllar itibariyle tekrarı söz konusudur. Bu açıdan bakıldığında panel data analizinin temelinde tekrarlı varyans analizi ile varyans analiz modellerinin bulunduğu görülecektir237. Gujarati panel veri yönteminin üstünlüklerini şu şekilde sıralamaktadır: 1. Panel veri, zaman boyunca bireyler, firmalar, ülkeler vb. ile ilgili olduklarından bu birimlerde bir heterojenliğin var olması kesin gibidir. Panel veri tahmin teknikleri, açık bir şekilde bu tür heterojenlikleri kesite özgü bazı değişkenlere izin vererek hesaba katabilmektedir. 2. Panel veri yöntemi kesit ve zaman serisi gözlemlerini birleştirdiğinden gözlem sayısı daha fazladır. 3. Panel veri değişkenler arasında daha az çoklu bağlantı (multicollinearity) sorunu oluşturur. 4. Kısa zaman serisi ve/veya yetersiz kesit gözleminin var olduğu durumlarda da ekonometrik analiz yapılmasına imkan verir238. Bu kapsamda analizde kullanılan veriler hem belirli bir zaman dilimine (2004-2007 yılları arası) ait olup, hem de 10 farklı bankanın verileri 235 Bedriye SARAÇOĞLU, Osman AYDOĞUŞ, Nezir KÖSE, “Panel Veri Kullanarak Arz Analizi: Türkiye'de Balıkçılık Sektörüne Uygulama”, Çukurova Üniversitesi 5. Ulusal Ekonometri ve İstatistik Sempozyumu 24.05.2007, s: 1. 236 İsmail ÇEVİŞ, Para Krizlerine Ampirik Bir Yaklaşım, SPK Yayınları, 2005, Yayın No: 187, s: 121. 237 Vedat PAZARLIOĞLU, “1980-1990 Döneminde Türkiye’de İç Göç Üzerine Ekonometrik Model Çalışması”, V. Ulusal Ekonometri ve İstatistik Sempozyumu, Çukurova Üniversitesi, Adana, 2001, s. 7. 238 Recep KÖK, Nevzat ŞİMŞEK, Panel Veri Analizi, Yayınlanmamış Ders Notu, http://www.deu.edu.tr/userweb/recep.kok/dosyalar/panel2.pdf, s:3, Erişim Tarihi: 04.02.2008. 243 çalışmanın model oluşturma kapsamında kullanılmıştır. Belirli dönemlerdeki verilerine ulaşılabilen farklı 6 bankanın verileri ise modeli test etmek amacıyla kullanılacaktır. Bu kapsamda analizde panel veri analizini kullanmanın uygun olacağı belirlenmiştir. Panel veri modeli tahmininde iki temel yöntem kullanılmaktadır. Bunlardan ilki, her bir yatay kesit birim için farklı sabit katsayıların elde edilmesine imkan tanıyan “sabit etkiler” modelidir. Sabit etkiler modeli, modelde yer alan her bir birimdeki farklılıkların sabit terimlerdeki farklılıklarla yakalanabileceğini varsaymaktadır. Dolayısıyla modelde yer alan her birim için farklı sabit katsayılar hesaplanmaktadır. Panel veri modelinin tahmininde kullanılan bir diğer yöntem ise “tesadüfi etkiler” modelidir. Bu yöntem, birimlerin tesadüfi olarak ana kütleden alınması durumunda kullanılmaktadır. Tesadüfi etkiler modeli, birimler arasındaki sabit katsayıların farklılaşmadığını öngörmektedir239. Panel veri analizi sabit etkiler yaklaşımı, sabit, eğim katsayıları ve hata terimiyle ilgili bazı varsayımlara bağlı olarak beş farklı formda oluşturulabilir. Literatürde sabit etkiler regresyon modeli olarak bilinen yaklaşım, eğim katsayılarının kesitlere göre değişmezken, sabitin kesitlere göre değiştiği varsayımına dayanan modeldir240. Model tahmininde sabit etkili ve tesadüfi etkili modellerin hangisinin seçileceği genellikle etkilerle, açıklayıcı değişkenler arasındaki ilişkilere bakılarak belirlenmektedir. Etkiler, açıklayıcı değişkenler ile ilişkisiz ise, tesadüfi etkiler modelinin tahminleri etkin ve tutarlıyken, sabit etkiler modelinin tahminleri etkili fakat tutarsız olmaktadır. Etkilerle açıklayıcı değişkenlerin ilişkili olduğu durumda ise sabit etkili modelin tahminleri etkin ve tutarlı olacaktır241 . 239 GÜNGÖR, a.g.m., s: 52. Hasan VERGİL, Ertuğrul YILDIRIM, “AB-Türkiye Gümrük Birliğinin Türkiye’nin Rekabet Gücü Üzerindeki Etkileri”, Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Sayı 26, Ocak – Haziran 2006, s:9. 241 Ercan BALDEMİR ve Ayşe KESKİNER, “Devalüasyon, Para, Reel Gelir Değişkenlerinin Dış Ticaret Üzerine Etkisinin Panel Data Yöntemiyle Türkiye İçin İncelenmesi”, Dokuz Eylül Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Ekim 2004, Cilt:6, Sayı: 4, s:48. 240 244 Burada sabit etkiler modeli ve rassal etkiler modeli arasındaki farka dikkat etmek gerekmektedir. Sabit etkiler modelinde her bir yatay kesitin, kendine ait bir sabit değeri (fixed intercept value) vardır. Diğer yanda rassal etkiler modelinde β1 sabiti bütün yatay kesit sabitlerinin ortalama bir değerini yansıtmakta ve hata bileşeni εi yatay kesite özgü sabitin bu ortalama değerden rassal sapmalarını göstermektedir. εi doğrudan gözlenemeyen bir değerdir242. Sabit ya da tesadüfi etki modellerinin hangisinin kullanılacağı ile ilgili olarak bazı görüşler söz konusudur. Örneğin faktörler keyfi olarak seçilmişse sabit etki modeli, tesadüfi olarak seçilmişse tesadüfi etki modeli sözkonusudur. Yine modelden elde edilecek çıkarımlar sadece o model ile sınırlı ise sabit etki modeli, çıkarımlar geneli kapsıyorsa tesadüfi etki modeli uygundur. Yani popülasyonun sadece spesifik birimlerini kapsayacak çıkarımlarda sabit etki, popülasyonun tümü hakkında yapılacak çıkarımlarda tesadüfi etki modeli sözkonusudur. Judge ve diğerlerinde, sabit etki tahmin edicisinin daha genel varsayımlar altında daha uygun olduğu gösterilmiştir. Sabit ya da tesadüfi etki modelleri arasındaki belirgin fark, sabit zaman etkisinin bağımsız değişkenlerle ilişkili ya da ilişkisiz olup olmadığıdır. Tesadüfi etkiler modeli geçerli olduğunda, sabit etkiler tahmincileri hala tutarlı tanımlanabilen parametre tahminleri verir. Bir çok araştırmacı, sabit etkileri tahmin etmeyi tesadüfi etkileri tahmin etmekten daha ikna edici bulur. Bu tercih, sabit etkilerin ilgili açıklayıcı değişkenlerle ilişkisiz olması mümkün değildir düşüncesinden kaynaklanmaktadır243. Bu çalışmada kullanılmış olan panel data modeli için n sayıda (ana model için 10 banka, test için 6 banka) ekonomik birim ve her birime ait t (2004-2007 yılları arası) sayıda gözlem bulunduğu ifade edilebilir. 242 KÖK, ŞİMŞEK, a.g.e., s:20. Nihat IŞIK, “Dışa Açılma ve Para Politikasının Etkileri: Bir uygulama”, Gazi Üniversitesi Ekonometri Bölümü Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara 2002, s:65-66. 243 245 Çalışmada kullanılacak modeller bu şekilde ortaya koyulduktan sonra, ilk aşamada modellerin sabit veya tesadüfi etkili olarak tahmin edilmesine karar vermek için Hausman testi yapılmıştır. Birim veya birim ve zaman farklılıklarını temsil eden katsayıların yani tesadüfi etkili modelin hata terimi bileşenlerinin modeldeki bağımsız değişkenlerden ilişkisiz olduğu hipotezinin geçerliliği, Hausman tarafından önerilen test istatistiği ile incelenebilmektedir. Bu durumda sabit etki model parametre tahmincileri ile tesadüfi etkili modelin parametre tahmincileri arasındaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olup olmadığının incelenmesi gerekmektedir. İki model arasında tercih yapabilmek için Hausman test istatistiği kullanılmaktadır. Hausman test istatistiği “Tesadüfi etkiler tahmincisi doğrudur.” sıfır hipotezi altında k serbestlik dereceli ki-kare dağılımı göstermektedir. Gerçekleşmesi durumunda tesadüfi etkili modelin hata terimleri bileşenlerinin bağımsız değişkenler ile ilişkili olmadığı kararı verilebilecektir. Bu durumda sabit etkili modeli tercih edilecektir244. Hausman testinde yokluk hipotezi “rassal etki modeli”, alternatif hipotez ise “sabit etki modeli” kullanılmalıdır şeklinde kurulur245. Ek:13’de yer alan panel data verilerinin ilk önce Eviews paket programda girişi yapılmıştır. Her iki derecelendirme firmasının verileri için ayrı ayrı Hausman Testi, paket program ile yapılmıştır. Moody’s Derecelendirme Firması’na ait Hausman Testi sonuçları aşağıdaki tabloda yer almaktadır. Tablo 48: Moody’s Derecelendirme Firması Verileri İçin Hausman Testi Sonuçları 244 Test Özeti Ki kare İstatistiği Ki kare Serbestlik Derecesi Anlamlılık (Prob.) Cross-section random 0.000000 6 1.0000 Vedat PAZARLIOĞLU, Özlem Kiren GÜRLER, “Telekomünikasyon Yatırımları ve Ekonomik Büyüme: Panel Veri Yaklaşımı”, 8. Türkiye Ekonometri ve İstatistik Kongresi Tebliği 24-25 Mayıs 2007 – İnönü Üniversitesi, Malatya, s: 5. 245 GÜNGÖR, a.g.m., s: 53. 246 Hausman testinde yokluk hipotezi “rassal etki modeli”, alternatif hipotez ise “sabit etki modeli” kullanılmalıdır şeklinde kurulur246. Test sonucunda görüleceği üzere Anlamlılık Düzeyi (Prob.) = 1.0000 > α = 0.05 olduğu için H0 hipotezi kabul edilebilir. Anlamlılık düzeyi değeri Prob. = 1.0000 olup, %1 , % 5 ve % 10 seviyelerinde H0 hipotezi red edilemez. Yani rastsal etki vardır denilebilir. Fitch Derecelendirme Firması’na ait Hausman Testi sonuçları aşağıdaki tabloda yer almaktadır. Tablo 49: Fitch Derecelendirme Firması Verileri İçin Hausman Testi Sonuçları Test Özeti Ki kare İstatistiği Ki kare Serbestlik Derecesi Anlamlılık (Prob.) Cross-section random 1.337918 6 0.9695 Test sonucunda görüleceği üzere Anlamlılık Düzeyi (Prob.) = 0.9695 > α = 0.05 olduğu için H0 hipotezi kabul edilebilir. Anlamlılık düzeyi değeri Prob. = 0.9695 %1 , % 5 ve % 10 seviyelerinde H0 hipotezi red edilemez. Yani rastsal etki vardır denilebilir. Her iki derecelendirme firmasının verilerinden elde edilmiş ortalama değerlere ilişkin Hausman Testi sonuçları aşağıdaki tabloda yer almaktadır. Tablo 50: Moody’s ve Fitch Derecelendirme Firmalarının Ortalama Verileri İçin Hausman Testi Sonuçları 246 Test Özeti Ki kare İstatistiği Ki kare Serbestlik Derecesi Anlamlılık (Prob.) Cross-section random 2.240797 6 0.8963 Murat ATAN, Panel Veri Analizi Eveiws Yayınlanmamış Ders Notları, s: 7. 247 Ortalama veriler için yapılan testin sonucundan görüleceği üzere Anlamlılık Düzeyi (Prob.) = 0.8963 > α = 0.05 olduğu için H0 hipotezi kabul edilebilir. Anlamlılık düzeyi değeri Prob. = 0.8963 olup, %1 , % 5 ve % 10 seviyelerinde H0 hipotezi red edilemez. Yani rastsal etki vardır denilebilir. Bu durumda modeli rastsal etki, yani tesadüfi etkiler modeli ile tahmin etmek gereklidir. Bundan sonraki aşamada panel veri analizi tesadüfi etkiler modelinin uygulanmasına karar verilmiştir. Model kapsamında öncelikle 2004-2007 dönemine ait hem Moody’s hem de Fitch Derecelendirme Firmasının notlarına ulaşılabilen 10 bankanın verileri üzerinden tahmin opsiyonu çalıştırılarak, hem her iki derecelendirme firmasının notları için ayrı ayrı, hem de ortalama notları ile faktör analizi sonucu belirlenen 16 bağımsız değişken için tahmin programı çalıştırılarak beta katsayıları elde edilmiştir. Moody’s Derecelendirme Firmasının verileri ile 10 bankanın faktör analizi sonrasında saptanan 16 adet bağımsız değişken ile yapılan panel regresyon analizi sonrasında elde edilen sonuçlar aşağıdaki tabloda yer almaktadır: 248 Tablo 51: Moody’s Derecelendirme Firmasının Panel Regresyon Sonuçları Bağımlı Değişken: MOODYS Yöntem: Birleştirilmiş En Küçük Kareler Dönem: 2004 - 2007 Dönem Sayısı: 4 Yatay – Kesit Sayısı: 10 Toplam Birleştirilmiş Gözlem Sayısı: 40 Değişken Katsayı Std. Hata t-istatistiği Anlamlılık (Prob.) C 60.21048 10.22337 5.889496 0.0000 X1? 0.131804 0.157497 0.836866 0.4113 X7? -0.178351 0.115484 -1.544378 0.1361 X12? -0.143799 0.199714 -0.720025 0.4788 X13? -0.059416 0.138126 -0.430156 0.6711 X18? -0.041541 0.048152 -0.862700 0.3972 X19? 0.367636 0.100863 3.644914 0.0014 X21? 0.197192 0.102880 1.916722 0.0678 X25? 0.629604 2.952040 0.213278 0.8330 X26? -0.225765 0.211169 -1.069119 0.2961 X27? 2.285446 2.243748 1.018584 0.3190 X28? -0.556240 1.121766 -0.495861 0.6247 X35? 1.523159 7.254696 2.099549 0.0469 X40? -0.129720 0.132394 -0.979804 0.3374 X42? 0.407706 0.209182 1.949050 0.0636 X43? -0.274267 0.266558 -1.028918 0.3142 X52? -0.565821 2.880736 -0.196416 0.8460 R2 0.789115 2 Düz. R 0.642413 Durbin-Watson (DW) F-istatistiği Anlamlılık (Prob.) (F-istatistiği) 5.379017 0.000151 1.325448 İstatistikte karar verme katsayısı, R2 değeri modeldeki sapmaların ne oranda bağımsız değişkenler tarafından açıklandığını gösterir. Bu katsayı sıfır ile bir arasında değerler almaktadır. Sıfır değeri bağımlı değişkendeki değişimlerin bağımsız değişkenler tarafından açıklanamadığını, 1 değeri ise %100 açıklandığını göstermektedir. R2 değeri modeldeki bağımsız değişken sayısının veri örneğinin büyüklüğüne oranından etkilenir. Bu oran ne kadar büyükse modeli 249 olduğundan daha iyi anlatıyormuş gibi görünme olasılığı da o denli fazladır. Düzeltilmiş R2, R2 değerinin modeldeki bağımsız değişkenler sayısına göre düzeltilmiş halidir ve esas amacı modelin iyi bir şekilde açıklanıyor olmasının veri örneğinin küçüklüğünden kaynaklanma olasılığını kaldırmaktır. Düzeltilmiş R2 değeri negatif olabilir ve her zaman normal R2 değerinden daha küçük ya da bu değere eşittir247. Analiz sonuçlarına göre R2 0,78 ve düzeltilmiş R2 0,64 düzeyinde çıkmış olup, açıklama düzeyi istatistiksel olarak anlamlı görünmektedir. Regresyon modelinin bağımlı değişkeni ne ölçüde iyi açıkladığını gösteren bir diğer istatistiksel değer de F İstatistik değeridir. Genel olarak F İstatistik değeri, açıklanan değişkenliğin, açıklanamayan değişkenliğe bölünmesi ile bulunur. R2 ve düzeltilmiş R2 değerlerinde olduğu gibi, F İstatistik değeri arttıkça modelin açıklayıcı özelliği artmaktadır248. Aynı zamanda genel olarak modelin geçerliliği konusunda yorum yapmaya olanak veren F istatistiği sonucu 5,37 olup, bu rakamın tablo değeri yukarıda yer aldığı üzere % 1’in çok altında olup, modelin kabul edilebilir olduğuna işaret etmektedir. Zaman serisi analizi yapıldığında, artan değerlerin birbirlerinden bağımsız olduğu varsayımı yapılmıştır. Fakat kimi zaman belirli bir dönemdeki değişkenler geçmişteki kendi değerlerinden etkileniyor olabilir ve artan değerler arasında ilişki olduğu gözlemlenir ve buna “otokorelasyon” denir. Regresyonda oluşan artan değerler arasındaki otokorelasyonu tespit etmek için çeşitli testler bulunmaktadır. Bunların içinde en çok bilineni DurbinWatson testidir.249. Durbin Watson test istatistiği, bir regresyon modeli tahmin edildikten sonra artık terimlerin korelasyon halinde olup olmadığını test etmeye yarayan 247 Pazarlama Kararlarına Pazarın Verdiği Tepkiler Nasıl Ölçülür?, https://research.sabanciuniv.edu/9530/1/PI_edit8_Cenk_Kocas.doc, s: 11, Erişim Tarihi: 26.11.2008 248 Pazarlama Kararlarına Pazarın Verdiği Tepkiler Nasıl Ölçülür?, https://research.sabanciuniv.edu/9530/1/PI_edit8_Cenk_Kocas.doc, s: 11, Erişim Tarihi: 26.11.2008 249 Pazarlama Kararlarına Pazarın Verdiği Tepkiler Nasıl Ölçülür?, https://research.sabanciuniv.edu/9530/1/PI_edit8_Cenk_Kocas.doc, s: 15, Erişim Tarihi: 26.11.2008 250 bir sayıdır. Bulunacak d değeri 2 civarında ise otokorelasyon olmadığı, 0’a yakın ise pozitif otokorelasyon, 4’e yakın ise negatif otokorelasyon olduğu görüşüne varırız. %5 , % 2,5 ve % 1 önemlilik dereceleri için hazırlanan Durbin Watson tablosunda tek bir d değeri yerine d’nin alt (dL) ve üst (dU) sınırları verilmektedir. Pozitif otokorelasyon testi şöyledir: Formülden elde edilen d değerinin, tablodan bulunacak dL ve du değerlerinin neresine düştüğüne bakılır: d <, = dL Pozitif otokorelasyon olduğunu d >, = dU Pozitif otokorelasyon olmadığını dL < d< dU Bu konuda bir karar verilemeyeceğini belirtir. Negatif korelasyon testi ise şöyledir: Tablo, negatif otokorelasyon için dL ve dU değerlerini verdiğinden negatif otokorelasyon için d’nin simetriği olan d* = 4-d değerinin bulup yukarıdaki işlemi uygularız; 4 – d <, = dL Negatif otokorelasyon olduğunu 4 – d >, = dU Negatif otokorelasyon olmadığını dL < 4 – d < dU Bu konuda bir karar verilemeyeceğini belirtir250. Çalışmada n= 40 örnek hacmine k’ = 15 (bağımsız değişken -1 ) açıklayıcı değişkeni olan bir ilişkide hata terimleri formülü kullanarak d= 1,33 değeri bulunmuştur. Bu d değeri 2’den küçük olduğu için yalnızca pozitif otokorelasyon testi yapılır. % 5 önemlilik derecesinde Durbin Watson d İstatistiği Değerleri tablosundan dL= 0,678 ve du= 2,557 değerleri bulunmaktadır. Bu durumda test sonucu bulunan değer: du= 2,557 > d = 1,33 > dL= 0,678 arasında olduğundan kararsızlık bölgesine denk gelmektedir. Dolayısı ile korelason olup olmadığı konusunda bir karar verilememektedir. 250 ERTEK, a.g.e., s: 187-188. 251 Fitch Derecelendirme Firmasının verileri ile 10 bankanın faktör analizi sonrasında saptanan 16 adet bağımsız değişken ile yapılan panel regresyon analizi sonrasında elde edilen sonuçlar aşağıdaki tabloda yer almaktadır: Tablo 52:Fitch Derecelendirme Firmasının Panel Regresyon Sonuçları Bağımlı Değişken: FITCH? Yöntem: Birleştirilmiş En Küçük Kareler Dönem: 2004 - 2007 Dönem Sayısı: 4 Yatay – Kesit Sayısı: 10 Toplam Birleştirilmiş Gözlem Sayısı: 40 Değişken Katsayı Std. Hata t-istatistiği Anlamlılık (Prob.) C 62.86342 6.520431 9.640991 0.0000 X1? -0.034632 0.100451 -0.344769 0.7334 X7? 0.015859 0.073655 0.215310 0.8314 X12? 0.002683 0.127377 0.021063 0.9834 X13? -0.002068 0.088096 -0.023478 0.9815 X18? 0.005567 0.030711 0.181263 0.8577 X19? 0.173705 0.064330 2.700219 0.0128 X21? 0.016365 0.065616 0.249401 0.8053 X25? -1.464170 1.882801 -0.777655 0.4447 X26? -0.054442 0.134683 -0.404222 0.6898 X27? 2.032402 1.431055 1.420212 0.1690 X28? 0.119938 0.715459 0.167637 0.8683 X35? 3.646655 4.627021 0.788121 0.4387 X40? -0.082458 0.084441 -0.976515 0.3390 X42? 0.274706 0.133416 2.059024 0.0510 X43? -0.471813 0.170010 -2.775210 0.0108 X52? -1.762487 1.837324 -0.959269 0.3474 R2 2 Düz. R 0.717070 F-istatistiği 3.643253 0.520248 Anlamlılık (Prob.) (F-istatistiği) 0.002453 Durbin-Watson (DW) 1.215775 Analiz sonuçlarına göre R2 0,72 ve düzeltilmiş R2 0,52 düzeyinde çıkmış olup, açıklama düzeyi istatistiksel olarak anlamlı görünmektedir. Genel olarak modelin geçerliliği konusunda yorum yapmaya olanak veren F istatistiği sonucu 3,67 olup, bu rakamın tablo değeri yukarıda yer 252 aldığı üzere % 1’in çok altında olup, modelin kabul edilebilir olduğuna işaret etmektedir. Çalışmada n= 40 örnek hacmine k’ = 15 açıklayıcı değişkeni olan bir ilişkide hata terimleri formülü kullanarak d= 1,22 değeri bulunmuştur. Bu d değeri 2’den küçük olduğu için yalnızca pozitif otokorelasyon testi yapılır. % 5 önemlilik derecesinde Durbin Watson d İstatistiği Değerleri tablosundan dL= 0,678 ve du= 2,557 değerleri bulunmaktadır. Bu durumda test sonucu bulunan değer: du= 2,557 > d = 1,22 > dL= 0,626 arasında olduğundan kararsızlık bölgesine denk gelmektedir. Dolayısı ile korelason olup olmadığı konusunda bir karar verilememektedir. Moody’s Derecelendirme Firması ile Fitch Derecelendirme Firmalarının verilerinin ortalaması alınarak bulunan verileri ile 10 bankanın faktör analizi sonrasında saptanan 16 adet bağımsız değişkeni ile yapılan panel regresyon analizi sonrasında elde edilen sonuçlar aşağıdaki tabloda yer almaktadır: 253 Tablo 53: Derecelendirme Firmalarının Ortalama Verilerinin Panel Regresyon Sonuçları Bağımlı Değişken: ORTALAMA? Yöntem: Birleştirilmiş En Küçük Kareler Dönem: 2004 - 2007 Dönem Sayısı: 4 Yatay – Kesit Sayısı: 10 Toplam Birleştirilmiş Gözlem Sayısı: 40 Değişken Katsayı Std. Hata t-istatistiği Anlamlılık (Prob.) C 61.55176 7.843507 7.847479 0.0000 X1? 0.048479 0.120834 0.401202 0.6920 X7? -0.081210 0.088601 -0.916585 0.3689 X12? -0.070662 0.153223 -0.461173 0.6490 X13? -0.030853 0.105972 -0.291140 0.7736 X18? -0.017996 0.036943 -0.487119 0.6308 X19? 0.270846 0.077383 3.500063 0.0019 X21? 0.106535 0.078931 1.349731 0.1902 X25? -0.414808 2.264845 -0.183151 0.8563 X26? -0.140383 0.162012 -0.866499 0.3952 X27? 2.160559 1.721434 1.255092 0.2220 X28? -0.219555 0.860634 -0.255108 0.8009 X35? 9.440884 5.565902 1.696200 0.1033 X40? -0.105974 0.101575 -1.043315 0.3076 X42? 0.340966 0.160487 2.124567 0.0446 X43? -0.373201 0.204507 -1.824881 0.0810 X52? -1.167974 2.210140 -0.528461 0.6022 R2 0.772232 Düz. R2 0.613784 Durbin-Watson (DW) F-istatistiği Anlamlılık (Prob.) (F-istatistiği) 4.873741 0.000320 1.289038 Analiz sonuçlarına göre R2 0,77 ve düzeltilmiş R2 0,61 düzeyinde çıkmış olup, açıklama düzeyi istatistiksel olarak anlamlı görünmektedir. Genel olarak modelin geçerliliği konusunda yorum yapmaya olanak veren F istatistiği sonucu 4,87 olup, bu rakamın tablo değeri yukarıda yer aldığı üzere % 1’in çok altında olup, modelin kabul edilebilir olduğuna işaret etmektedir. 254 Çalışmada n= 40 örnek hacmine k’ = 15 açıklayıcı değişkeni olan bir ilişkide hata terimleri formülü kullanarak d= 1,29 değeri bulunmuştur. Bu d değeri 2’den küçük olduğu için yalnızca pozitif otokorelasyon testi yapılır. % 5 önemlilik derecesinde Durbin Watson d İstatistiği Değerleri tablosundan dL= 0,678 ve du= 2,557 değerleri bulunmaktadır. Bu durumda test sonucu bulunan değer: du= 2,557 > d = 1,29 > dL= 0,678 arasında olduğundan kararsızlık bölgesine denk gelmektedir. Dolayısı ile korelason olup olmadığı konusunda bir karar verilememektedir. Bu aşamadan sonra panel regresyon sonucunda elde edilen beta değerleri ile analizde verileri kullanılan bankaların dışında kalan başka bankaların aynı döneme ait verileri kullanılarak elde edilen sonuçlarının test edilmesi gerçekleştirilmiştir. Bu amaçla 2004-2007 yılları arasında aralıklı olarak Moody’s ve Fitch Derecelendirme Firmaları tarafından derecelendirilen 6 adet bankanın panel verileri oluşturulmuş olup, Ek: 14’de yer almaktadır. Tablodan görüleceği üzere 6 bankadan 4’ünün tüm dönemler için, kalan 2 banka için ise 2004 yılları hariç diğer yıllara ait bu dönemde Fitch Derecelendirme Firması tarafından verileri bulunurken, Moody’s Derecelendirme Firması tarafından tek bankaya not verildiği görülmektedir. Bu durumda bulunan betalarla, derecelendirme notu olan bankaların verileri ilişkilendirilebilecektir. İlk aşamada, Fitch Derecelendirme Firmasının notları ile 10 bankanın faktör analizi sonucunda elde edilen 16 bağımsız değişkenin ilişkilendirilmesi sonucunda elde edilen beta katsayıları ile test için belirlenen 6 bankanın rasyoları ilişkilendirilerek, her ilgili dönemde alınmış olan asıl notların, beta katsayıları ile bağımsız değişkenlerin çarpılarak toplanması sonucunda hesaplanan notlar ile karşılaştırılması yapılmıştır. Bulunan sonuçlar aşağıdaki tabloda yer almaktadır: 255 Tablo 54: Şekerbank’ın Fiili Notları İle Hesaplanan Notlarının Karşılaştırması-Fıtch Rasyolar Değişken Beta Katsayısı x Rasyo Sonuçları Beta 2004 2005 2006 2007 2004 2005 2006 2007 62,8634 62,8634 62,8634 62,8634 C 62,86 X1? -0,03 15,76 20,23 16,74 16,84 -0,5459 -0,7004 -0,5797 -0,5831 X7? 0,02 61,61 69,87 69,01 66,35 0,9771 1,1081 1,0945 1,0522 X12? 0,00 2,69 1,02 1,42 7,50 0,0072 0,0027 0,0038 0,0201 X13? 0,00 33,92 38,28 29,26 21,81 -0,0702 -0,0792 -0,0605 -0,0451 X18? 0,01 100,00 100,00 100,00 100,00 0,5567 0,5567 0,5567 0,5567 X19? 0,17 14,47 17,62 15,47 15,51 2,5138 3,0608 2,6866 2,6950 X21? 0,02 32,67 46,52 41,06 30,86 0,5346 0,7613 0,6719 0,5050 X25? -1,46 2,65 1,18 1,30 2,02 -3,8729 -1,7279 -1,9005 -2,9546 X26? -0,05 27,83 10,58 11,90 14,21 -1,5153 -0,5760 -0,6479 -0,7735 X27? 2,03 3,05 1,56 1,90 2,45 6,2001 3,1755 3,8698 4,9709 X28? 0,12 7,50 5,42 3,78 5,20 0,8995 0,6495 0,4532 0,6231 X35? 3,65 0,12 -0,12 0,34 0,09 0,4200 -0,4454 1,2501 0,3242 X40? -0,08 15,81 15,46 19,17 25,91 -1,3035 -1,2746 -1,5806 -2,1363 X42? 0,27 6,60 5,59 9,55 15,38 1,8142 1,5354 2,6225 4,2251 X43? -0,47 16,92 16,77 16,11 16,27 -7,9849 -7,9139 -7,6032 -7,6775 X52? -1,76 0,00 0,00 0,00 0,00 0,0000 0,0000 0,0000 0,0000 Hesaplanan Notlar 61,49 61,00 63,70 63,67 Gerçek Notlar 51,66 51,66 51,66 53,45 Fark -9,83 -9,33 -12,04 -10,21 Tablodan görüleceği üzere fiili notlar ile modelin uygulanması sonucunda hesaplanan notlar arasında 10 civarında farklılık bulunmaktadır. T. Ekonomi Bankası için benzer hesaplama yapılmış olup sonuçlar aşağıdaki tabloda yer almaktadır: 256 Tablo 55: T. Ekonomi Bankası’nın Fiili Notları İle Hesaplanan Notlarının Karşılaştırması-Fitch Rasyolar Değişken Beta Katsayısı x Rasyo Sonuçları Beta 2004 2005 2006 2007 2004 2005 2006 2007 62,8634 62,8634 62,8634 62,8634 C 62,86 X1? -0,035 14,29 12,33 14,27 14,88 -0,4948 -0,4271 -0,4942 -0,5154 X7? 0,016 39,10 50,02 50,85 57,59 0,6201 0,7932 0,8064 0,9133 X12? 0,003 16,17 12,04 11,10 13,58 0,0434 0,0323 0,0298 0,0364 X13? -0,002 11,43 20,96 19,73 15,46 -0,0236 -0,0434 -0,0408 -0,0320 X18? 0,006 53,85 50,03 67,53 60,25 0,2998 0,2785 0,3759 0,3354 X19? 0,174 6,39 13,26 14,88 17,91 1,1104 2,3026 2,5851 3,1109 X21? 0,016 46,38 39,85 36,68 36,36 0,7590 0,6521 0,6002 0,5950 X25? -1,464 0,95 1,45 1,28 1,10 -1,3880 -2,1257 -1,8687 -1,6165 X26? -0,054 8,57 16,79 19,15 14,31 -0,4668 -0,9141 -1,0425 -0,7792 X27? 2,032 1,51 2,24 1,53 1,41 3,0597 4,5471 3,1103 2,8587 X28? 0,120 4,94 3,90 3,48 4,37 0,5931 0,4680 0,4172 0,5242 X35? 3,647 0,00 0,14 0,19 0,05 0,0174 0,5155 0,7091 0,1777 X40? -0,082 40,52 47,98 48,72 43,23 -3,3410 -3,9564 -4,0170 -3,5644 X42? 0,275 18,01 26,01 29,13 25,14 4,9470 7,1439 8,0011 6,9073 X43? -0,472 24,22 23,18 20,97 18,83 -11,4254 -10,9352 -9,8942 -8,8849 X52? -1,762 0,00 0,00 0,00 0,00 0,0000 0,0000 0,0000 0,0000 Hesaplanan Notlar 57,17 61,19 62,14 62,93 Gerçek Notlar 55,24 64,19 65,38 68,00 Fark -1,93 2,99 3,23 5,07 Tablodan görüleceği üzere fiili notlar ile modelin uygulanması sonucunda hesaplanan notlar arasında 1-5 arasında değişen farklılıklar bulunmaktadır. Alternatifbank için benzer hesaplama yapılmış olup sonuçlar aşağıdaki tabloda yer almaktadır: 257 Tablo 56: Alternatifbank’ın Fiili Notları İle Hesaplanan Notlarının Karşılaştırması-Fıtch Rasyolar Değişken Beta Katsayısı x Rasyo Sonuçları Beta 2004 2005 2006 2007 2004 2005 2006 2007 62,8634 62,8634 62,8634 62,8634 C 62,863 X1? -0,035 15,90 14,42 12,74 14,56 0,7818 0,7295 0,7107 0,7807 X7? 0,016 49,30 46,00 44,81 49,22 0,0494 0,0641 0,0756 0,0358 X12? 0,003 18,41 23,91 28,16 13,35 -0,0399 -0,0487 -0,0120 -0,0099 X13? -0,002 19,28 23,56 5,81 4,80 0,2603 0,3086 0,4357 0,4368 X18? 0,006 46,76 55,43 78,26 78,46 0,1341 0,0796 0,0609 0,0216 X19? 0,174 0,77 0,46 0,35 0,12 0,3763 0,3218 0,4487 0,3599 X21? 0,016 22,99 19,66 27,42 21,99 -0,6401 -2,0679 -2,2017 -3,5700 X25? -1,464 0,44 1,41 1,50 2,44 -0,2131 -0,7400 -0,8854 -1,4103 X26? -0,054 3,91 13,59 16,26 25,91 2,9841 5,0971 4,4247 5,4310 X27? 2,032 1,47 2,51 2,18 2,67 0,4847 0,3922 0,5682 0,5830 X28? 0,120 4,04 3,27 4,74 4,86 -0,5480 0,4524 -0,1816 0,1496 X35? 3,647 -0,15 0,12 -0,05 0,04 -4,2101 -4,6630 -5,6074 -5,3535 X40? -0,082 51,06 56,55 68,00 64,92 6,9727 9,2794 12,7309 12,7988 X42? 0,275 25,38 33,78 46,34 46,59 -11,2209 -10,9243 -11,0632 -10,2383 X43? -0,472 23,78 23,15 23,45 21,70 0,0000 0,0000 0,0000 0,0000 X52? -1,762 0,00 0,00 0,00 0,00 0,0000 0,0000 0,0000 0,0000 Hesaplanan Notlar 58,03 61,14 62,37 62,88 Gerçek Notlar 58,86 58,86 52,12 53,07 Fark 0,83 -2,28 -10,24 -9,80 Tablodan görüleceği üzere fiili notlar ile modelin uygulanması sonucunda hesaplanan notlar arasında 1-10 arasında değişen farklılıklar bulunmaktadır. Tekstilbank için benzer hesaplama yapılmış olup sonuçlar aşağıdaki tabloda yer almaktadır: 258 Tablo 57: Tekstilbank’ın Fiili Notları İle Hesaplanan Notlarının Karşılaştırması-Fıtch Rasyolar Değişken Beta Katsayısı x Rasyo Sonuçları Beta 2004 2005 2006 2007 2004 2005 2006 2007 62,8634 62,8634 62,8634 62,8634 C 62,863 X1? -0,035 12,68 12,01 14,21 13,19 -0,4391 -0,4158 -0,4920 -0,4567 X7? 0,016 44,69 47,01 46,32 49,65 0,7087 0,7455 0,7346 0,7874 X12? 0,003 18,92 23,46 31,80 24,56 0,0508 0,0629 0,0853 0,0659 X13? -0,002 9,47 10,01 12,04 10,24 -0,0196 -0,0207 -0,0249 -0,0212 X18? 0,006 31,07 31,53 64,17 59,71 0,1729 0,1756 0,3573 0,3324 X19? 0,174 3,01 3,29 4,74 8,51 0,5232 0,5719 0,8225 1,4782 X21? 0,016 34,15 30,99 35,02 23,08 0,5589 0,5072 0,5731 0,3777 X25? -1,464 0,31 0,52 0,54 1,46 -0,4597 -0,7575 -0,7921 -2,1418 X26? -0,054 3,13 6,11 4,54 11,16 -0,1704 -0,3328 -0,2470 -0,6075 X27? 2,032 0,50 0,79 0,84 1,82 1,0112 1,5970 1,6979 3,6984 X28? 0,120 3,58 2,85 2,67 4,79 0,4298 0,3417 0,3202 0,5742 X35? 3,647 0,22 0,12 0,10 0,04 0,7888 0,4539 0,3808 0,1454 X40? -0,082 35,84 47,78 58,02 49,19 -2,9549 -3,9397 -4,7846 -4,0564 X42? 0,275 19,47 29,45 35,27 35,30 5,3474 8,0891 9,6901 9,6984 X43? -0,472 24,68 27,12 27,35 26,22 -11,6463 -12,7965 -12,9061 -12,3711 X52? -1,762 0,00 0,00 0,00 0,00 0,0000 0,0000 0,0000 0,0000 56,77 57,15 58,28 60,37 53,21 52,97 53,45 -3,94 -5,30 -6,91 Hesaplanan Notlar Gerçek Notlar Fark - Tablodan görüleceği üzere fiili notlar ile modelin uygulanması sonucunda hesaplanan notlar arasında 3-6 arasında değişen farklılıklar bulunmaktadır. T. Halk Bankası için benzer hesaplama yapılmış olup sonuçlar aşağıdaki tabloda yer almaktadır: 259 Tablo 58: T. Halk Bankası’nın Fiili Notları İle Hesaplanan Notlarının Karşılaştırması-Fitch Rasyolar Değişken Beta Katsayısı x Rasyo Sonuçları Beta 2004 2005 2006 2007 2004 2005 2006 2007 62,8634 62,8634 62,8634 62,8634 C 62,863 X1? -0,035 58,90 49,64 31,95 20,03 -2,0399 -1,7190 -1,1066 -0,6938 X7? 0,016 75,43 81,73 77,08 75,53 1,1963 1,2961 1,2224 1,1978 X12? 0,003 1,00 1,71 2,54 2,33 0,0027 0,0046 0,0068 0,0062 X13? -0,002 66,92 62,75 52,69 39,63 -0,1384 -0,1298 -0,1090 -0,0820 X18? 0,006 96,52 98,36 98,60 98,66 0,5373 0,5476 0,5489 0,5492 X19? 0,174 15,94 13,52 18,35 22,69 2,7686 2,3488 3,1879 3,9412 X21? 0,016 9,61 20,43 30,48 33,78 0,1572 0,3343 0,4989 0,5528 X25? -1,464 2,05 1,97 2,51 2,81 -3,0054 -2,8780 -3,6727 -4,1160 X26? -0,054 17,54 16,64 22,84 25,80 -0,9548 -0,9057 -1,2437 -1,4049 X27? 2,032 2,76 2,98 3,25 3,50 5,6018 6,0603 6,5963 7,1052 X28? 0,120 4,85 3,07 3,60 4,03 0,5812 0,3681 0,4319 0,4834 X35? 3,647 0,12 0,28 0,15 0,13 0,4200 1,0389 0,5510 0,4887 X40? -0,082 36,36 46,32 58,55 68,19 -2,9985 -3,8197 -4,8275 -5,6231 X42? 0,275 6,14 10,65 19,81 30,71 1,6864 2,9252 5,4407 8,4372 X43? -0,472 15,76 17,99 18,47 19,46 -7,4376 -8,4902 -8,7141 -9,1836 X52? -1,762 1,00 1,00 1,00 1,00 -1,7625 -1,7625 -1,7625 -1,7625 Hesaplanan Notlar 57,48 58,08 59,91 62,76 Gerçek Notlar 61,62 62,76 62,76 64,90 Fark 4,14 4,67 2,84 2,14 Tablodan görüleceği üzere fiili notlar ile modelin uygulanması sonucunda hesaplanan notlar arasında 2-4 arasında değişen farklılıklar bulunmaktadır. Turklandbank için benzer hesaplama yapılmış olup sonuçlar aşağıdaki tabloda yer almaktadır: 260 Tablo 59: Turklandbank’ın Fiili Notları İle Hesaplanan Notlarının Karşılaştırması-Fıtch Rasyolar Değişken Beta Katsayısı x Rasyo Sonuçları Beta 2004 2005 2006 2007 2004 2005 2006 2007 62,8634 62,8634 62,8634 62,8634 C 62,863 X1? -0,035 22,54 17,68 16,72 18,90 -0,7807 -0,6122 -0,5792 -0,6547 X7? 0,016 49,45 64,31 57,37 58,76 0,7842 1,0198 0,9098 0,9319 X12? 0,003 15,22 9,46 16,66 22,94 0,0408 0,0254 0,0447 0,0615 X13? -0,002 19,77 26,83 19,07 19,99 -0,0409 -0,0555 -0,0394 -0,0413 X18? 0,006 80,69 75,16 88,50 93,24 0,4492 0,4184 0,4927 0,5190 X19? 0,174 2,33 1,42 1,73 1,07 0,4052 0,2462 0,3006 0,1866 X21? 0,016 40,29 36,70 33,71 25,75 0,6594 0,6007 0,5517 0,4213 X25? -1,464 1,34 1,64 -0,49 0,09 -1,9547 -2,4043 0,7153 -0,1385 X26? -0,054 7,52 10,39 -3,66 0,57 -0,4092 -0,5656 0,1992 -0,0310 X27? 2,032 1,62 2,36 -0,68 0,10 3,2929 4,7866 -1,3788 0,2047 X28? 0,120 2,85 4,53 2,08 3,49 0,3422 0,5433 0,2498 0,4185 X35? 3,647 0,03 0,17 -0,10 0,21 0,1198 0,6370 -0,3600 0,7533 X40? -0,082 45,98 46,14 52,62 39,78 -3,7915 -3,8044 -4,3393 -3,2800 X42? 0,275 20,25 25,44 30,60 26,18 5,5639 6,9881 8,4061 7,1922 X43? -0,472 28,25 27,20 26,60 24,38 -13,3287 -12,8333 -12,5502 -11,5004 X52? -1,762 0,00 0,00 0,00 0,00 0,0000 0,0000 0,0000 0,0000 Hesaplanan Notlar 54,22 57,85 55,49 57,91 Gerçek Notlar - 51,66 51,66 66,86 Fark - -6,19 -3,82 8,95 Tablodan görüleceği üzere fiili notlar ile modelin uygulanması sonucunda hesaplanan notlar arasında 3-9 arasında değişen farklılıklar bulunmaktadır. Fitch Derecelendirme Firması’nın verileri ile 10 bankanın verilerinin regresyon sonucu bulunan beta katsayılarının 6 adet test bankası verileri üzerinde deneme işlemi tamamlandıktan sonra, aynı dönemde Moody’s Derecelendirme Firması tarafından not verilen tek banka konumundaki T. 261 Ekonomi Bankası’nın değişkenleri, regresyon sonucu Moody’s firmalarının verileri kullanılarak hesaplanan beta katsayıları ile test edilmesi aşaması gerçekleştirilmiştir. Tablo 60: T. Ekonomi Bankası’nın Fiili Notları İle Hesaplanan Notlarının KarşılaştırmasıMoody’s Rasyolar Değişken Beta Katsayısı x Rasyo Sonuçları Beta 2004 2005 2006 2007 2004 2005 2006 2007 60,2105 60,2105 60,2105 60,2105 C 60,21 X1? 0,13 14,29 12,33 14,27 14,88 1,8830 1,6253 1,8807 1,9615 X7? -0,18 39,10 50,02 50,85 57,59 -6,9736 -8,9208 -9,0691 -10,2711 X12? -0,14 16,17 12,04 11,10 13,58 -2,3258 -1,7315 -1,5957 -1,9527 X13? -0,06 11,43 20,96 19,73 15,46 -0,6791 -1,2456 -1,1725 -0,9185 X18? -0,04 53,85 50,03 67,53 60,25 -2,2369 -2,0782 -2,8053 -2,5028 X19? 0,37 6,39 13,26 14,88 17,91 2,3500 4,8733 5,4712 6,5839 X21? 0,20 46,38 39,85 36,68 36,36 9,1456 7,8576 7,2322 7,1699 X25? 0,63 0,95 1,45 1,28 1,10 0,5968 0,9141 0,8036 0,6951 X26? -0,23 8,57 16,79 19,15 14,31 -1,9358 -3,7908 -4,3233 -3,2311 X27? 2,29 1,51 2,24 1,53 1,41 3,4406 5,1133 3,4976 3,2146 X28? -0,56 4,94 3,90 3,48 4,37 -2,7504 -2,1704 -1,9350 -2,4310 X35? 1,52 0,00 0,14 0,19 0,05 0,0073 0,2153 0,2962 0,0742 X40? -0,13 40,52 47,98 48,72 43,23 -5,2560 -6,2241 -6,3194 -5,6074 X42? 0,41 18,01 26,01 29,13 25,14 7,3420 10,6027 11,8749 10,2515 X43? -0,27 24,22 23,18 20,97 18,83 -6,6416 -6,3567 -5,7515 -5,1649 X52? -0,57 0,00 0,00 0,00 0,00 0,0000 0,0000 0,0000 0,0000 Hesaplanan Notlar 56,18 58,89 58,29 58,08 Gerçek Notlar 57,45 58,29 67,54 67,54 Fark 1,27 -0,60 9,24 9,46 Tablodan görüleceği üzere fiili notlar ile modelin uygulanması sonucunda hesaplanan notlar arasında 0-9 arasında değişen farklılıklar bulunmaktadır. 262 Aynı dönemde her iki derecelendirme firması tarafından verilmiş notu bulunan tek banka olduğu için, ortalama verilerle bulunan beta katsayıları T. Ekonomi Bankası’nın verileri ile test edilmiş olup, sonuçlar aşağıdaki tabloda yer almaktadır. Tablo 61: T. Ekonomi Bankası’nın Fiili Notları İle Hesaplanan Notlarının KarşılaştırmasıOrtalama Rasyolar Değişken Beta Katsayısı x Rasyo Sonuçları Beta 2004 2005 2006 2007 2004 2005 2006 2007 61,5518 61,5518 61,5518 61,5518 C 61,55 X1? 0,05 14,29 12,33 14,27 14,88 0,6926 0,5978 0,6917 0,7215 X7? -0,08 39,10 50,02 50,85 57,59 -3,1753 -4,0620 -4,1295 -4,6768 X12? -0,07 16,17 12,04 11,10 13,58 -1,1429 -0,8508 -0,7841 -0,9595 X13? -0,03 11,43 20,96 19,73 15,46 -0,3527 -0,6468 -0,6088 -0,4769 X18? -0,02 53,85 50,03 67,53 60,25 -0,9690 -0,9003 -1,2153 -1,0842 X19? 0,27 6,39 13,26 14,88 17,91 1,7313 3,5903 4,0307 4,8505 X21? 0,11 46,38 39,85 36,68 36,36 4,9410 4,2452 3,9073 3,8736 X25? -0,41 0,95 1,45 1,28 1,10 -0,3932 -0,6022 -0,5294 -0,4580 X26? -0,14 8,57 16,79 19,15 14,31 -1,2037 -2,3571 -2,6883 -2,0092 X27? 2,16 1,51 2,24 1,53 1,41 3,2526 4,8339 3,3065 3,0390 X28? -0,22 4,94 3,90 3,48 4,37 -1,0856 -0,8567 -0,7638 -0,9595 X35? 9,44 0,00 0,14 0,19 0,05 0,0452 1,3346 1,8358 0,4600 X40? -0,11 40,52 47,98 48,72 43,23 -4,2939 -5,0848 -5,1626 -4,5809 X42? 0,34 18,01 26,01 29,13 25,14 6,1402 8,8671 9,9310 8,5734 X43? -0,37 24,22 23,18 20,97 18,83 -9,0374 -8,6497 -7,8262 -7,0279 X52? -1,17 0,00 0,00 0,00 0,00 0,0000 0,0000 0,0000 0,0000 Hesaplanan Notlar 56,70 61,01 61,55 60,84 Gerçek Notlar 56,35 61,24 66,46 67,77 Fark -0,36 0,23 4,91 6,93 Tablodan görüleceği üzere fiili notlar ile modelin uygulanması sonucunda hesaplanan notlar arasında 0-6 arasında değişen farklılıklar bulunmaktadır. Yapılan tüm hesaplamaların sonuçları aşağıdaki tabloda toplu olarak verilmektedir. 53,21 52,97 53,45 56,35 61,24 66,46 67,77 TEB Ortalama 51,66 51,66 66,86 57,45 58,29 67,54 67,54 - 61,62 62,76 62,76 64,90 - TEB Turklandbank Halk Bankası Tekstilbank 58,86 58,86 52,12 53,07 Alternatif 2007 55,24 64,19 65,38 68,00 2006 TEB 2005 51,66 51,66 51,66 53,45 2004 Olması Gerekenler Şekerbank Bankalar Moodys Fitch Model Tablo 62: Tüm Ortak Değişkenlerle Hesaplanan Model Test Sonuçları 56,70 56,18 54,22 57,48 56,77 58,03 57,17 61,49 2004 61,01 58,89 57,85 58,08 57,15 61,14 61,19 61,00 2005 61,55 58,29 55,49 59,91 58,28 62,37 62,14 63,70 2006 Hesaplanan 60,84 58,08 57,91 62,76 60,37 62,88 62,93 63,67 2007 -0,36 1,27 - 4,14 0,83 -1,93 -9,83 2004 0,23 -0,60 -6,19 4,67 -3,94 -2,28 2,99 -9,33 2005 2007 4,91 9,24 -3,82 2,84 -5,30 -10,24 3,23 6,93 9,46 8,95 2,14 -6,91 -9,80 5,07 -12,04 -10,21 2006 Fark x1? x7? x12? x13? x18? x19? x21? x25? x26? x27? x28? X35? x40? x42? x43? x52? 2,93 4,84 -0,35 3,45 -5,39 -5,38 2,34 -10,35 Rakam 4,78 8,34 -0,71 5,85 -9,15 -8,58 3,69 -16,56 Yüzde Fark Ortalama 263 Tablo 62: Tüm Ortak Değişkenlerle Hesaplanan Model Test Sonuçları 264 Analiz sonuçları incelendiğinde, Fitch Derecelendirme Firmasının test kapsamındaki bankalara 2004-2007 döneminde vermiş olduğu fiili notlar ile, bulunan beta katsayıları dikkate alınarak hesaplanan derecelendirme notu arasında ortalama olarak -10,35 ile 3,45 aralığında sapma olduğu görülmektedir. Analiz dönemine ilişkin sadece T. Ekonomi Bankası’nın Moody’s tarafından verilmiş notlarına ulaşılabilmiştir. Dolayısı ile Moody’s’in fiili olarak verdiği notlar ile hesaplanan not karşılaştırıldığında ortalama olarak 4,84’lük bir fark olduğu görülmektedir. Ortalama değer olarak Fitch ile Moody’s’in verdiği notların aritmetik alınarak hesaplanan beta değerleri ve T. Ekonomi Bankası’nın ilgili rasyoları ilişkilendirilerek hesaplama yapıldığında, bulunan not ile fiili not arasındaki farkın ortalama 2,93 seviyesinde olduğu görülmektedir. Aynı çalışma, başlangıçta faktör analizi aşamasında belirlenen bağımlı değişkeni açıklama gücü ve katkısı sadece olumlu yönde olan ve 2004-2007 yılları arasında ortak yer alan 6 adet bağımsız değişken için tekrarlanmıştır. Ancak yapılacak analizde bir adım daha ileri gidilmesi düşünülmüştür. Bu kapsamda: kullanılan verilerin doğrudan bilançodan alınan rakamlar olmadığı, verilerin bilançodan türetildiği, bilançonun asıl olarak saf zaman serisi oluşturamayacağı hususları da dikkate alındığında, analiz aşamasında zaman açısından seçenek fixed effect (sabit etki) olarak seçilmiş, bunun sonucunda beta katsayılarının elde edilmesi gerçekleştirilmiştir. Çünkü yıllara göre gözetim ve denetim otoritesinin uygulamaları ile devletin uygulamaları farklılık arz edebilmektedir. İşte bu farklılıkların da olası etkilerinin bu aşamada gerçekleştirilecek analizde dikkate alınmasının uygun olacağı düşünülmüştür. Fitch Derecelendirme Firmasının, Moody’s Derecelendirme Firmasının ve ortalama notların kullanılarak 6 adet olumlu açıklama gücü olan 20042007 yıllarının ortak değişkenleri yapılan regresyon analizi sonucunda elde edilen beta katsayıları şu şekildedir: 265 Tablo 63: Olumlu Yönde Açıklama Gücü Olan Ortak Değişkenlerle Hesaplanan Beta KatsayılarıFıtch Bağımlı Değişken: FITCH? Yöntem: Birleştirilmiş En Küçük Kareler Dönem: 2004 - 2007 Dönem Sayısı: 4 Yatay – Kesit Sayısı: 10 40 Toplam Birleştirilmiş Gözlem Sayısı: Değişken Katsayı Std. Hata t-istatistiği Anlamlılık (Prob.) C 61.55176 7.843507 7.847479 0.0000 X1? 0.048479 0.120834 0.401202 0.6920 X7? -0.081210 0.088601 -0.916585 0.3689 X13? -0.030853 0.105972 -0.291140 0.7736 X25? -0.414808 2.264845 -0.183151 0.8563 X26? -0.140383 0.162012 -0.866499 0.3952 X27? 2.160559 1.721434 1.255092 0.2220 Sabit Etki (Dönem için) 2004--C -3.194718 2005--C -1.366342 2006--C 0.874703 2007--C 3.686358 R2 Düz. R2 0.635209 0.525772 Durbin-Watson (DW) F-istatistiği Anlamlılık (Prob.) (F-istatistiği) 5.804327 0.000114 0.614081 Analiz sonuçlarından görüldüğü üzere, açıklama gücü anlamında R2 0,64, düzeltilmiş R2 0,53 seviyesinde olmakla birlikte modelin genel olarak F istatistiğinin anlamlılık düzeyine göre elde edilen sonuç % 1’in altında olup, modelin kabul edilebilir olduğuna işaret etmektedir. 266 Tablo 64: Olumlu Yönde Açıklama Gücü Olan Ortak Değişkenlerle Hesaplanan Beta KatsayılarıMoody’s Bağımlı Değişken: MOODYS? Yöntem: Birleştirilmiş En Küçük Kareler Dönem: 2004 - 2007 Dönem Sayısı: 4 Yatay – Kesit Sayısı: 10 Toplam Birleştirilmiş Gözlem Sayısı: 40 Değişken Katsayı Std. Hata t-istatistiği Anlamlılık (Prob.) C 58.31246 8.867537 6.575948 0.0000 X1? -0.205122 0.230993 -0.888002 0.3816 X7? 0.019898 0.188351 0.105644 0.9166 X13? 0.126083 0.142570 0.884361 0.3835 X25? 5.105352 3.618726 1.410815 0.1686 X26? -0.478337 0.187931 -2.545273 0.0163 X27? 1.174767 2.920503 0.402248 0.6904 Sabit Etki (Dönem için) 2004--C -2.276128 2005--C -1.935988 2006--C 1.788335 2007--C 2.423782 R2 Düz. R2 0.336945 0.138029 Durbin-Watson (DW) F-istatistiği Anlamlılık (Prob.) (F-istatistiği) 1.693903 0.134309 0.248014 Analiz sonuçlarından görüldüğü üzere, açıklama gücü anlamında R2 0,34, düzeltilmiş R2 0,14 seviyesindedir. Düşük olarak adlandırılabilecek bu seviler için, model uygulama sonuçlarının fiili durumdan çok sapma göstermemesi durumunda R2 ve düzeltilmiş R2 sonuçlarının her zaman doğruyu ifade ettiği savı sorgulanabilmektedir. 267 R2 ‘nin önemli bir özelliği, modelde bulunan açıklayıcı ya da bağımsız değişkenlerin azalmayan bir fonksiyonu olmasıdır: Açıklayıcı değişken sayısı arttıkça, R2 hemen her zaman artar, asla azalmaz. Başka türlü söylersek, eklenen bir X, R2‘yi azaltmaz. Sezgisel olarak açıkça görülür ki, X değişkenlerinin sayısı arttıkça, Σû21 azalma eğilimine girer (en azından artmaz); dolayısıyla tanımlanan R2 artar. Bu durumda, bağımlı değişkeni aynı, ama açıklayıcı değişkenleri farklı sayıda olan iki regresyon modelini karşılaştırıp, R2 ‘si yüksek olan modeli seçerken çok dikkatli olmak gerekir. İki R2 karşılaştırılırken, modeldeki X değişkenlerinin sayısı hesaba katılmalıdır. İki modeli, ister düzeltilmiş, ister düzeltilmemiş, belirlilik katsayıları temelinde karşılaştırırken, örneklem büyüklüğü n ile bağımlı değişkenin aynı olması gereği kesinlikle göz ardı edilmemelidir. Bazen araştırmacılar R2 ‘yi en yükseğe çıkarma, yani en yüksek R2 ‘yi veren modeli seçme oyunu oynarlar. Ama bu tehlikeli olabilir, çünkü regresyon çözümlemesinde amacımız tek başına en yüksek R2 değerini bulmak değil, anakütlenin gerçek katsayılarının güvenilir tahminlerini elde edip bunlardan istatistik çıkarsamalar yapmaktır. Görgül çözümlemelerde, çok yüksek R2 elde etmek, ama bazı regresyon katsayılarını ya istatistik bakımından anlamsız ya da ters işaretli bulmak alışılmadık bir şey değildir. Öyleyse, araştırmacının asıl ilgisi, açıklayıcı değişkenlerin bağımlı değişkenle olan mantıksal ya da kuramsal ilişkilerine ve onların istatistik anlamlılıklarına yönelik olmalıdır. Bu süreç içinde yüksek bir R2 bulursak ne iyi, ama eğer düşükse, bundan modelin ille de kötü olduğu anlamı çıkmaz. Bazı yazarlar, R2 ‘nin, gerek iki ya da daha çok R2 ‘yi karşılaştırmak için kullanılmasını, gerekse de uyumun iyiliğini ölçmede kullanılmasını hafifseme yanlısıdır. Bu arada, bir tür veri eşeleme olan, en yüksek R2 temelinde model seçme uygulaması sınama öncesi sapma diye bilinir, bu da klasik doğrusal regresyon modelinin SEK tahmin edicilerinin bazı özelliklerini ortadan kaldırabilir. 268 Bize göre bir veri kümesine bir örneklem EK [en küçük kareler] doğrusal regresyonu uydurmanın ölçüsü olan R2, regresyon çözümlemelerinde pek önemsiz bir rol üstlenir. KR [Klasik Doğrusal Regresyon Modeli] modelinde hiçbir şey R2 ‘nin yüksek olmasını gerektirmez. Öyleyse, yüksek bir R2 model lehinde, düşük bir R2 model aleyhinde bir kanıt değildir251. Modelin genel olarak F istatistiğinin anlamlılık düzeyine göre elde edilen sonuç % 1’in altında olup, modelin kabul edilebilir olduğuna işaret etmektedir. Tablo 65: Olumlu Yönde Açıklama Gücü Olan Ortak Değişkenlerle Hesaplanan Beta KatsayılarıOrtalama Bağımlı Değişken: ORTALAMA? Yöntem: Birleştirilmiş En Küçük Kareler Dönem: 2004 - 2007 Dönem Sayısı: 4 Yatay – Kesit Sayısı: 10 40 Toplam Birleştirilmiş Gözlem Sayısı: Değişken Katsayı Std. Hata t-istatistiği Anlamlılık (Prob.) C 61.56973 5.962365 10.32639 0.0000 X1? -0.116634 0.155315 -0.750947 0.4585 X7? -0.022410 0.126644 -0.176953 0.8607 X13? 0.096271 0.095861 1.004271 0.3233 X25? 3.622099 2.433163 1.488638 0.1470 X26? -0.312211 0.126362 -2.470778 0.0194 X27? 0.477446 1.963691 0.243137 0.8096 Sabit Etki (Dönem için) 2004--C -2.737303 2005--C -1.650793 2006--C 1.330829 2007--C 3.057267 R2 0.449958 F-istatistiği 2.726812 Düz. R2 0.284946 Anlamlılık (Prob.) (F-istatistiği) 0.018772 Durbin-Watson (DW) 251 GUJARATI, a.g.e., s: 207-212. 0.289149 269 Analiz sonuçlarından görüldüğü üzere, açıklama gücü anlamında R2 0,44, düzeltilmiş R2 0,28 seviyesinde olmakla birlikte modelin genel olarak F istatistiğinin anlamlılık düzeyine göre elde edilen sonuç % 1’in altında olup, modelin kabul edilebilir olduğuna işaret etmektedir. Hem her iki derecelendirme firmasının notları ile hem de ortalama değerler ile hesaplanan ve yukarıdaki tablolarda yer alan beta katsayıları kullanılarak 6 adet test bankasının verileri üzerinde yapılan hesaplamalar Ek:15-A,B ve C ‘de yer almakta olup, fiili notlar ile hesaplama sonucunda bulunan notların karşılaştırması genel olarak aşağıdaki tabloda yer almaktadır: 53,21 52,97 53,45 56,35 61,24 66,46 67,77 TEB Ortalama 51,66 51,66 66,86 57,45 58,29 67,54 67,54 - 61,62 62,76 62,76 64,90 - TEB Turklandbank Halk Bankası Tekstilbank 58,86 58,86 52,12 53,07 Alternatif 2007 55,24 64,19 65,38 68,00 2006 TEB 2005 51,66 51,66 51,66 53,45 2004 Olması Gerekenler Şekerbank Bankalar Moodys Fitch Model 61,60 60,11 63,71 63,96 62,31 62,51 63,09 63,20 2004 62,11 61,43 63,43 63,44 62,15 63,49 62,80 62,47 2005 60,04 58,04 61,54 63,76 62,54 62,31 62,04 62,13 2006 Hesaplanan 60,23 58,80 61,91 63,49 63,02 62,39 61,67 63,41 2007 X1? X7? X13? X25? X26? X27? 2005 2006 -5,26 -2,66 - -2,34 -3,65 -7,85 -0,88 -3,14 -11,77 -0,68 -8,94 -4,63 1,39 6,42 9,50 -9,88 -1,01 -9,56 -10,19 3,34 -11,54 -10,81 -10,47 2004 Fark 7,53 8,74 4,95 1,41 -9,57 -9,32 6,33 -9,96 2007 Tablo 66: Katkısı Olumlu Yönde Olan Tüm Ortak Değişkenlerle Hesaplanan Model Test Sonuçları 1,95 3,11 -5,57 -0,65 -9,36 -6,95 0,80 -10,69 Rakam 3,31 5,42 -8,87 -1,02 -14,95 -11,10 1,35 -17,03 Yüzde Fark Ortalama 270 Tablo 66: Katkısı Olumlu Yönde Olan Ortak Değişkenlerle Hesaplanan Model Test Sonuçları 271 Bu çalışma sonucunda Fitch tarafından verilen fiili derecelendirme notu ile hesaplanan derecelendirme notları arasındaki farkların test kapsamındaki 6 bankaya göre ortalaması -10,69 ile 0,80 arasında değiştiği görülmektedir. Moody’s firmasının fiili notu ile karşılaştırma ise sadece T. Ekonomi Bankası için hesaplanarak yapılabilmiş olup, fiili not ile hesaplanan not arasındaki fark 3,11 seviyesindedir. Bu dönemde hem Fitch hem de Moody’s Derecelendirme Firmasından notu olan analiz kapsamı dışındaki tek banka T. Ekonomi Bankası olduğu için genel ortalama not için fiili hesaplanan karşılaştırması tek banka için yapılabilmiştir. Fiili not ile hesaplanan not karşılaştırıldığında farkın 1,95 ile çok düşük seviyede olduğu görülmektedir. Görüldüğü üzere, model kapsamındaki değişken sayısını azatlıldığında, ayrıca bir de dönem etkisi varlığı dikkate alınarak dönem açısından modelin sabit etkili olarak hesaplanması sonucunda elde edilen katsayılarla elde edilen sonuçlar karşılaştırıldığında, olması gereken değerlerle hesaplanan değerler arasındaki farkın daha da azaldığı ortaya çıkmaktadır. Genel olarak sonuçlar değerlendirildiğinde, hata paylarının geçmişten günümüze geldikçe bazı bankalarda azaldığı görülmektedir. Aynı zamanda veri yokluğu nedeni ve/veya kısıtlı veri ile yapılan çalışmanın belirli bir hata payının olması normal kabul edilmektedir. Bir diğer husus ise, mali derecelendirme notları her ne kadar mali tablolar üzerinden verilse de, notlandırma aşamasında bankanın güncel verileri ve önemli gelişmeler de derecelendirme notunun belirlenmesinde etkili olmaktadır. Diğer taraftan belirlenen inceleme dönemine ait derecelendirme notu olan bankalardan bir kısmı bu süreç içinde çeşitli gerekçelerle özel dönemlerden geçmişler, doğal olarak bu hususlar mali tablolarına zaman 272 zaman yansımış, yansımayanlardan kamuoyu ile paylaşılan bilgiler de derecelendirme notlarına da yansımıştır. Bu durum da belli ölçüde sapmalara yol açabilmektedir. Örneğin, bu süreçde T. Halk Bankası ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu bünyesindeki Pamukbank’ın birleştirilmesi, Şekerbank’ın yabancı ortak arayışını hızlandırması nedeni ile çeşitli özel çalışmalar yürütmesi, T. Ekonomi Bankası’nın yeni yabancı ortaklığa girmesi, hızlı büyüme sürecini başlatması, iş süreçlerinde farklılıklar gündeme getirmesi gibi bir kısmı mali tablolara yansımayan ancak banka değerine ya da mali gücüne bir şekilde etki edebileceği düşünülen gelişmeler de bu dönemde yoğun olarak yaşanmıştır. Bir diğer nokta ise yapılan çalışmada bulunan değerler nokta değerlerdir. Son adımda belirli bir aralığa sahip olan harflerle tanımlama yapıldığında, harf kategorisi bazında sapmaların daha da azalacağı ifade edilebilir. 4 ana grupta, toplam 24 basamakta gruplandırılan derecelendirme notlarının her bir basamak diliminde not aralıklarında, 0-40 not arasının yatırım yapılamaz, 40-55 arasının yüksek risk, aşırı spekülatif, 55-65 arasının düşük kredibilite, spekülatif, 64-100 arasında ise yüksek kredibilite, yatırım yapılabilir ana başlığı altında kendi içinde 3 alt grupta dağılım olduğu dikkate alındığında, öngörülerde kullanılabilecek model sonuçlarının denk gelebileceği basamaklar ile uluslararası derecelendirme firmalarının tahmini arasında önemli bir fark olmayacağı ifade edilebilir. Analiz kapsamında hedeflenen, kamuoyu ile detayları ve yöntemi paylaşılmadan sonuçları açıklanan derecelendirme notlarının, ilgili bankanın mali tabloları kullanılarak olması gereken seviyeye yakın seviyede tahmin edilmesine katkı sağlamaktır. 10 bankanın verileri ile saptanan beta katsayıları kullanılarak bulunan sonuçların 6 adet test bankasının verileri ile test edilmesi sonucunda fiili notla yakın sonuçlara ulaşıldığı görülmektedir. Bu durumda, mevduat bankalarının 273 önümüzdeki dönemde bağımsız değişken olarak belirlenmiş verileri ile alabilecekleri mali derecelerine ilişkin yaklaşık tahmin yapmak mümkün olabilecektir. Bu çalışmanın bir katkısı da, notu hesaplanan bankanın, belirli bir aralığı ifade eden harf değerleri ile tanımlanan derece not aralığının hangi bölümüne yakın olduğu konusunda fikir sahibi olunabileceğidir. Tüm bu görüşler çerçevesinde, son aşamasında test çalışması yapılan 6 adet bağımsız değişkenle ilgili elde edilen beta katsayıları yardımı ile öngörüde bulunmanın mümkün olacağı düşünülmektedir. Türkiye’deki bankaların verileri ile oluşturulan model deneme amaçlı olarak bir de yabancı bankaların verileri kullanılarak sonuçların karşılaştırılması yapılmıştır. Bu kapsamda model kapsamında ihtiyaç duyulan verilerine ulaşılabilen bankalardan ING Bank ile Commerzbank’ın rakamları ve derecelendirme notları dikkate alınarak modelde bulunan beta katsayıları ile hesaplanan notlar ile fiili derecelendirme notlarının karşılaştırılması gerçekleştirilmiştir. Bilindiği üzere, Uluslararası en büyük finans kuruluşları arasında yer alan ING Grubu, 150 yıldır bankacılık, sigortacılık, varlık yönetimi alanlarında, bireysel ve kurumsal müşterilere geniş kapsamlı ürünler ve hizmetler sunan, dünyanın lider finansal hizmet kuruluşlarından biridir. Asya’dan Amerika’ya, Avrupa’dan Avustralya’ya 50'yi aşkın ülkede, 85 milyon müşterisi ve 125.000 çalışanı olan Hollanda kökenli Grup, Interbrand'ın 2007'nin en iyi 100 marka sıralamasında 81. sırada, Fortune Global 500 listesinde en büyük 500 şirket sıralamasında ise 7. sırada yer almaktadır. Almanya’nın ikinci büyük bankası konumunda bulunan Commerzbank, dünyanın 50 ülkesinde faaliyette bulunmakta olup, bankanın geçmişi 1870’li yıllara dayanmaktadır. 274 Derecelendirme modeli kapsamında oluşturulan 2 farklı bakış açısı sonucu oluşan modelin ilki, faktör analizinden elde edilen 16 adet açıklama gücü değişkenle belirlenen beta katsayıları ile oluşturulan modeldir. Bu kapsamda Ek Tablo: 16‘da yer aldığı üzere yapılan hesaplama sonuçları aşağıdaki konsolide tabloda yer almaktadır. Tablo 67: Ortak Değişkenlerle Hesaplanan Beta Katsayılarına Göre Yabancı Bankaların Derecelendirme Notu Tahmini ve Fiili Durum Karşılaştırması Fitch Hesaplanan Notlar Gerçek Notlar Değersel Fark Oransal Fark ING BANK COMMERZBANK 74,68 82,94 -8,26 -0,10 72,41 81,60 -9,19 -0,11 Moodys Hesaplanan Notlar Gerçek Notlar Değersel Fark Oransal Fark 89,56 80,54 9,02 0,11 84,59 80,79 3,80 0,05 Konsolide Hesaplanan Notlar Gerçek Notlar Değersel Fark Oransal Fark 99,82 81,74 18,09 0,22 81,75 81,20 0,56 0,01 Yukarıdaki tablo incelendiğinde, rakamsal sapmanın 1-18 arasında oransal sapmanın ise % 1-%22 arasında olduğu görülmektedir. Oluşturulan modelde Türkiye’de bankaların belirli bir döneme ilişkin verilerinin baz alınması nedeni ile, yabancı bankaların sonuçlarında dikkate değer sapmalar görülmektedir. Ancak modelin genel çerçevesi dikkate alınarak, ING Bank için Hollanda bankacılık sektöründeki aynı kategorideki bankalar ile Commerzbank için de Almanya bankacılık sektöründeki aynı kategorideki bankaların verileri kullanılarak hesaplanacak beta katsayıları ile oluşturulacak modellerin uygulama sonuçlarının daha az sapmalı olacağı tahmin edilmektedir. 275 Yapılan çalışmanın daha çok Türk Bankacılık sektörü verileri kapsamında gerçekleştirilmesi nedeni ile, bu haliyle Türkiye’deki mevduat bankaları için tahmin yapmada kullanmanın daha uygun olacağı düşünülmektedir. Yabancı bankalar için benzer bir çalışma yapılmak istenildiğinde, gerek faktör analizi gerekse çoklu regresyon analizinde ilgili ülkelerin sektör ve banka verileri ile çalışılması durumunda açıklama gücü daha yüksek beta katsayılarının elde edilmesinin mümkün olabileceği tahmin edilmektedir. 276 SONUÇ Finansal piyasa oyuncularının doğru ve gerektiği seviyede bilgilenmeleri, üstlendikleri risk seviyesini bilerek karar vermeleri, işlemi gerçekleştirme ve sürdürme aşamalarında fiyatlama ve risk yönetimi kararlarında yönlendirilmeleri konusunda yürütülen en önemli faaliyet olarak nitelendirilebilecek derecelendirme çalışmaları, ekonomik faktörlerin optimum düzeyde kullanımı konusunda da dolaylı yönden görev üstlenmektedirler. Derecelendirme çalışmalarında iki temel bakış açısı ile yürütülen faaliyetlerde kullanılan veriler ve yöntemler farklı olmakla birlikte, ikisinin de amacı, borçlanıcının borç ödeme gücü, seviyesi ve niyetine ilişkin bilgi sunmaktır. Derecelendirme çalışmalarını sürdüren firmalar genellikle verdiklere nota ilişkin, en genel görüşü yansıtan tek notu kamuoyu ile paylaşırken, aslında farklı bakış açılarına göre yaptıkları değerlendirmeler sonucunda ulaşılan, farklı derecelendirme notlarını vermektedirler. Kredi derecelendirmesi çalışmaları ağırlıklı olarak mali verilerle yürütülürken, kurumsal yönetim derecelendirme çalışmalarında esas alınan veriler daha çok borçlanıcının profesyonelliğine, kurumsallığına, organizasyonel yapının etkinliğine ve özelinde denetim sistemlerinin etkinliğine bağlı olarak daha çok kalitatif verilerle gerçekleştirilmektedir. Çalışmanın kapsamı, kredi derecelendirmesine ilişkin tarafların bilgilenmelerini sağlamaya yönelik bir model oluşturmaktır. Çeşitli sektörlere ilişkin yapılan mali verilere ilişkin temin çalışmalarında, sağlıklı, standart ve sürekli verilere ulaşmanın bir çok sektörde mümkün olmadığı görülmüştür. Kayıt dışının normal koşullarda olmadığı az sayıda sektörlerin başında gelen bankacılık sektörünün, bu anlamda verilerinin güvenilirliği, sürekliliği ve ulaşılabilirliği açısından diğer sektörlere göre daha avantajlı bir konuma sahip olduğu ifade edilebilir. 277 Sektörde faaliyette bulunan kurumlara ilişkin yapılacak çalışmada iki temel veri grubuna ihtiyaç olduğu belirlenmiştir. Bunlardan birincisi mali tablolar, diğeri ise çeşitli derecelendirme firmaları tarafından sürekli şekilde verilmiş olan ve alt kategorileri de kapsayan derecelendirme notlarıdır. Nitekim bu özellikteki verilere ulaşılabilecek nadir sektörlerden birisinin bankacılık sektörü olduğu bilinmektedir. Çünkü ülkemizde derecelendirme çalışmalarının yeni olması nedeni ile, geçmişe yönelik bu alanda not veren yabancı firmaların olduğu ve bu firmaların da ağırlıklı olarak finansal kurumları derecelendirdiği bilinmektedir. Veri açısından güvenilir ve ulaşılabilir özelliğe sahip olan bankacılık sektöründe çalışmanın yürütülmesinde, kuşkusuz çeşitli kısıtlardan söz etmek mümkündür. Bu kısıtlardan en önemlisi, sektörde az sayıda banka bulunması, bu az sayıda bankadan bazılarının derecelendirme notuna sahip olması, sahip olunan derecelendirme notlarının az sayıda bankada süreklilik arz etmesi, aynı tarihte birden fazla derecelendirme notu alan banka sayısının az olması, bu kısıtların en başlarında sayılabilir. Tüm bu kısıtlara rağmen yapılan araştırma sonucunda Türk bankacılık Sektöründe 2008 yıl sonu itibariyle faaliyette bulunan 31 adet mevduat bankasının 10 adedinde tüm bu kısıtların aşılabildiği görülmüştür. 2000 Kasım ve 2001 Şubat krizleri sonrasında kendini toparlayan bankacılık sektörünün, özellikle 2004 yılından sonra ivme kazandığı görülebilmektedir. Krizin etkilerin atlatıldığı, ihtiyaç duyulan verilerin ise kesintisiz oluşturulabildiği 2004-2007 yılları, çalışmanın verilerini alındığı tarih dilimini oluşturmuştur. Diğer taraftan, oluşturulacak model sonuçlarının test edilebilmesi amacıyla ihtiyaç duyulan verilere azami düzeyde ulaşılabilen 6 banka daha belirlenmiştir. Bu kapsamda model oluşturulurken verileri kullanılan bankalar ile model sonuçlarının test edileceği bankalar aşağıdaki tabloda yer almaktadır. 278 Tablo 68: Verileri Modelde Kullanılan Bankalar İle Model Sonuçlarının Test Edileceği Bankalar Model Sonuçlarının Test Edileceği Verileri Modelde Kullanılan Bankalar Bankalar Aktif Aktif Banka Adı Banka Adı Büyüklüğü Büyüklüğü (Milyon TL) (Milyon TL) AKBANK 82.503 HALK BANKASI 47.684 ANADOLUBANK 3.229 T.EKONOMİ BANKASI 14.613 DENİZBANK 17.513 ŞEKERBANK 7.867 FİNANSBANK 24.580 TEKSTİL BANKASI 3.219 ING BANK 16.491 ALTERNATİF BANK 3.168 GARANTİ BANKASI 78.994 İŞBANKASI 92.042 ZİRAAT BANKASI 92.338 VAKIFBANK 49.983 YAPI KREDİ BANKASI 59.360 Toplam 517.034 Toplam 76.551 Sektör Payı: % 78,8 Sektör Payı: 11,8 Görüldüğü üzere çalışma kapsamında verileri kullanılan bankalar, sektörün % 90,6’sını oluşturmaktadır. Mali verilerle gerçekleştirilen bir çok çalışmada genellikle rasyoların kullanıldığı görülmektedir. Bu kapsamda sektörün gözetim, denetim ve mesleki sınırlılıkları konusunda yetkili olan 2 kurumun (TBB,BDDK) çalışmalarında yoğun olarak kullandığı CAMELS olarak ana grupları adlandırılan ve 25 nolu tabloda yer alan 44 adet rasyo belirlenmiştir. Bunların dışında birebir mali veri olmamakla birlikte finansal gücü dolaylı şekilde ifade etme özelliğine sahip tanımlamalar üzerinde yapılan çalışma sonucunda: Halka Açıklık Devlet - Özel Yerli - Yabancı Ölçek Off-Shore Bankası Kurumsal Yönetim Notu Kredi Kartında Kendi Markası Piyasa Yapıcısı olabilecek nitelik veya 279 başlıkları ile ifade edilen ilave 8 adet veri daha belirlenmiştir. Böylece modelin veri tabanı: 10 banka, 4 dönem, 52 veri olmak üzere toplam 2.080 adet veri ile oluşturulmuştur. Modelin ikinci önemli veri grubu olan derecelendirme firmaları tarafından verilen notların model kapsamında kullanılabilmesi amacıyla rakama dönüştürülmesi aşamasıdır. Bu çalışmada derecelendirme firmalarının ana derecelendirme sınıflarına ilişkin harf değerleri ve bunların alt ve üst değerlerini gösteren ana tablo baz alınmış, bu tablodan hareketle diğer not kategorilerinde değerle, açıklamaları karşılaştırılarak ve harfsel eşleştirme tabloları kullanılarak zincirleme şekilde tüm notların 100 puan üzerinden rakamsal karşılık tabloları oluşturulmuştur. Bu noktada bağımsız değişken olarak belirlenen 52 değişken sayısını modelde kullanmak yerine, aynı açıklama gücüne sahip daha az değişkenle çalışmayı yürütmeye olanak sağlayan faktör analizi çalışması gerçekleştirilmiş, her bir yıl için ayrı ayrı faktör analizi yapılmıştır. Yıl bazında elde edilen analiz sonuçları ise, her yıl tekrarlanan değişkenlerin bulunması amacıyla konsolide edilerek sonuca ulaşılmıştır. 4 yıl için ayrı ayrı yapılan çalışma sonucunda elde edilen ve açıklama gücü yüksek olan faktörleri oluşturan 16 adet bağımsız değişken aşağıdaki tabloda yer almaktadır. Tablo 69:Tüm Yıllarda Yer Alan Ortak Bağımsız Değişkenler 2004 2005 2006 2007 x1 x1 x1 x1 x7 x7 x7 x7 x12 x12 x12 x12 x13 x13 x13 x13 x18 x18 x18 x18 x19 x19 x19 x19 x21 x21 x21 x21 x25 x25 x25 x25 x26 x26 x26 x26 x27 x27 x27 x27 x28 x28 x28 x28 x35 x35 x35 x35 x40 x40 x40 x40 x42 x42 x42 x42 x43 x43 x43 x43 x52 x52 x52 x52 280 Bu aşamada faktörleri açıklama gücü sadece pozitif yönde olan bağımsız değişkenler için de ikinci bir çalışma yapılmış ve aşağıdaki tabloda yer alan 6 adet bağımsız değişken elde edilmiştir. Tablo 70: Tüm Yıllarda Yer Alan Pozitif Katkı Sağlayan Ortak Bağımsız Değişkenler Yıllar 2004 2005 2006 2007 x1 x7 x13 x25 x26 x27 Ortak Değişkenler x1 x7 x13 x25 x26 x27 x1 x7 x13 x25 x26 x27 x1 x7 x13 x25 x26 x27 Bundan sonraki aşamada 10 banka, 4 dönem olması nedeni veri özelliğine dayalı olarak panel veri analizi yönteminin kullanılması planlanmıştır. Moody’s Firmasının vermiş olduğu derecelendirme notları ile bankaların faktör analizi ile belirlenen 16 adet verisi birlikte kullanılarak yapılan analiz sonuçlarına göre R2 0,78 ve düzeltilmiş R2 0,64 düzeyinde çıkmış olup, açıklama düzeyi istatistiksel olarak anlamlı görünmektedir. Regresyon modelinin bağımlı değişkeni ne ölçüde iyi açıkladığını gösteren F İstatistik değeri arttıkça modelin açıklayıcı özelliği artmaktadır. Aynı zamanda genel olarak modelin geçerliliği konusunda yorum yapmaya olanak veren F istatistiği sonucu 5,37 olup, bu rakamın tablo değeri yukarıda yer aldığı üzere % 1’in çok altında olup, modelin kabul edilebilir olduğuna işaret etmektedir. Fitch Derecelendirme Firmasının verileri ile 10 bankanın faktör analizi sonrasında saptanan 16 adet bağımsız değişkeni ile yapılan panel regresyon analizi sonrasında elde edilen sonuçlar analiz sonuçlarına göre R2 0,72 ve düzeltilmiş R2 0,52 düzeyinde çıkmış olup, açıklama düzeyi istatistiksel olarak anlamlı görünmektedir. F istatistiği sonucu 3,67 olup, bu rakamın tablo değeri % 1’in çok altında olup, modelin kabul edilebilir olduğuna işaret etmektedir. 281 Moody’s Derecelendirme Firması ile Fitch Derecelendirme Firmalarının verilerinin ortalaması alınarak bulunan verileri ile 10 bankanın faktör analizi sonrasında saptanan 16 adet bağımsız değişkeni ile yapılan panel regresyon analizi sonuçlarına göre R2 0,77 ve düzeltilmiş R2 0,61 düzeyinde çıkmış olup, açıklama düzeyi istatistiksel olarak anlamlı görünmektedir. F istatistiği sonucu 4,87 olup, bu rakamın tablo değeri yukarıda yer aldığı üzere % 1’in çok altında olup, modelin kabul edilebilir olduğuna işaret etmektedir. Bu noktada 6 test bankasının rasyoları, model kapsamında elde edilen beta katsayıları ile ilişkilendirilerek derecelendirme notu hesaplaması yapılmış ve ilgili dönemde almış oldukları fiili notlarla karşılaştırılması gerçekleştirilmiştir. Tablo 71:Genel Modelin Test Bankalarına Uygulama Sonuçları Fark Bankalar Rakamsal Oransal Şekerbank -10 -16,6 TEB 2 3,7 Alternatif -5 -8,6 Tekstilbank -5 -9,1 Halk Bankası 3 5,9 Turklandbank 0 -0,7 Moody’s TEB 5 8,3 Ortalama TEB 3 4,8 Fitch Yapılan hesaplamalar sonucunda rakamsal olarak 0-10 arasında, oransal olarak ise % 0,7-16,6 arasında değişen sapmalar olmuştur. Bir diğer bakış açısı olan bağımsız değişkenlerden faktör analizinde açıklama gücü sadece olumlu yönde olanlarla yapılan analiz sonucunda ise, Fitch Derecelendirme firmasının verileri ile gerçekleştirilen analiz sonuçlarına göre, açıklama gücü R2 0,64, düzeltilmiş R2 0,53 seviyesinde çıkmış, modelin genel olarak F istatistiğinin anlamlılık düzeyi göre elde edilen sonuç % 1’in altında gerçekleşmiştir. 282 Moody’s Derecelendirme firmasının verileri ile gerçekleştirilen analiz sonuçlarına göre, açıklama gücü R2 0,34, düzeltilmiş R2 0,14 seviyesinde gerçekleşmiştir. Düşük olarak adlandırılabilecek bu seviyeler için, model uygulama sonuçlarının fiili durumdan çok sapma göstermemesi durumunda R2 ve düzeltilmiş R2 sonuçlarının her zaman doğruyu ifade ettiği savı sorgulanabilmektedir. Nitekim ekonometri alanında tanınan bilim adamlarından biri olan Gujarati: “KR [Klasik Doğrusal Regresyon Modeli] modelinde hiçbir şey R2‘nin yüksek olmasını gerektirmez. Öyleyse, yüksek bir R2 model lehinde, düşük bir R2 model aleyhinde bir kanıt değildir” ifadesine eserlerinde yer vermektedir. Son aşamada her iki derecelendirme firmasının verilerinin ortalaması ile açıklama gücü sadece pozitif olan 6 bağımsız değişkenin kullanılarak yapılan analizde, modelin açıklama gücü R2 0,44, düzeltilmiş R2 0,28 seviyesinde çıkmış, modelin genel olarak F istatistiğinin anlamlılık düzeyi göre elde edilen sonuç % 1’in altında olup, modelin kabul edilebilir olduğuna işaret etmektedir. Bu kapsamda elde edilen model sonuçları test olarak belirlenen 6 bankanın verileri üzerinde kullanılarak aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır. Tablo 72:Sadece Pozitif Katkı Sağlayan Değişkenlerle Oluşturulan Modelin Test Bankalarına Uygulama Sonuçları Fark Bankalar Rakamsal Oransal Şekerbank -11 -17,0 TEB 1 1,4 Alternatif -7 -11,1 Fitch Tekstilbank -9 -15,0 Halk Bankası -1 -1,0 Turklandbank -6 -8,9 Moody’s TEB 3 5,4 Ortalama TEB 2 3,3 Bu modele göre de elde edilen sonuçlarda rakamsal sapmalar 1-11 arasında, oransal sapmalar ise % 1,4-%17,0 arasında değişmektedir. 283 Yapılan çalışma her ne kadar kredi derecelendirmesi, yani mali tablolara göre borç ödeme gücünü belirleme çalışması olsa da, bilinmektedir ki, bu çalışma sonucunda elde edilen bulgulara son şeklini vermeden önce ilgili bankanın rakamsal olmayan verileri ile, son dönemdeki önemli gelişmeler de değerlendirmelerde dikkate alınmakta ve nihai nota bu yoldan ulaşılmaktadır. Çalışmada hedeflenen, az veri ile, ancak bankanın mali ödeme gücü konusunda gerçeğe yakın bir fikir edinilmesini sağlamaya yönelik bir model oluşturmak olup, elde edilen fonksiyon şu şekildedir: Y= 0,048479X1 - 0,081210X7 - 0,070662X12 - 0,030853X13 0,017996X18 + 0,270846X19 + 0,106535 X21 - 0,414808X25 - 0,140383X26 + 2,160559X27 - 0,219555X28 + 9,440884X35 - 0,105974X40 + 0,340966X42 - 0,373201X43 - 1,167974X52 + 61,55176C Eşitliğin sol tarafında yer alan Y= Derecelendirme Notunu ifade etmek üzere, eğitliğin sağ tarafında model sonucunda katsayıları ile birlikte elde edilen bağımsız değişkenler şu şekildedir: Grup Kod Değişkenler Sermaye Yeterliliği x1 Özkaynaklar / (Kredi + Piyasa + Operasyonel Riske Esas Tutar) x7 TP Pasifler / Toplam Pasifler x12 Alınan Krediler / Toplam Aktifler x13 Finansal Varlıklar (net) / Toplam Aktifler x18 Özel Karşılıklar / Takipteki Krediler x19 Tüketici Kredileri/Toplam Krediler x21 Likit Aktifler / Toplam Aktifler x25 Net Dönem Karı (Zararı) / Toplam Aktifler x26 Net Dönem Karı (Zararı) / Özkaynaklar x27 Sürdürülen Faaliyetler Vergi Öncesi Kar (Zarar) / Toplam Aktifler Gelir-Gider x28 Özel Karşılıklar Sonrası Net Faiz Geliri / Toplam Aktifler Performans x35 Kredi Büyüme Hızı x40 Şube Başına Toplam Aktif x42 Şube Başına Kredi x43 Şube Başına Personel (kişi) x52 Piyasa Yapıcısı Aktif Kalitesi Likidite Karlılık Verimlilik Rasyo Dışı Ayırıcı Özellik 284 Tablodan da görüleceği üzere, 7 farklı kategorideki rasyo gruplarından, sermaye yeterliliğine ilişkin 1, aktif kalitesine ilişkin 5, likiditeye ilişkin 1, karlılığa ilişkin 3, gelir-gidere ilişkin 1, performansa ilişkin 1, verimliliğe ilişkin 3 ve rasyo dışı ayırt edici değişkenlerden de 1 adet veri modele dahil olmuştur. Rasyolar, ait oldukları gruplar ve elde edilen katsayılar dikkate alındığında, derecelendirme notuna en fazla etkide bulunan verinin kredi büyüme hızı olduğu görülmektedir. Bilindiği üzere bankaların kredi vermelerine ilişkin 5411 sayılı Bankalar Kanunu’nda sıkı sınırlandırmalar bulunmaktadır. Bu sınırlandırmalardan ilki 5411 sayılı Kanun’un 54. maddesinde yer alan: “Bir gerçek ya da tüzel kişiye veya bir risk grubuna kullandırılabilecek kredilerin toplamı, özkaynakların % 25’ini aşamaz” sınırlamasıdır. Maddenin devamında da “Bir gerçek ya da tüzel kişiye veya bir risk grubuna özkaynakların yüzde onu veya daha fazlası oranında kullandırılan krediler büyük kredi sayılır ve bunların toplamı özkaynakların 8 katını aşamaz” denilerek ikinci bir sınırlama getirilmektedir. Yine aynı maddede yer alan “Bankalarca hâkim ortak veya nitelikli pay sahibi olup olmadıklarına bakılmaksızın bankaların sermayesinin % 1 ve daha fazla payına sahip olup pay defterine kayıtlı olan tüm ortaklarına ve bunlarla risk grubu oluşturan kişilere kullandırılacak kredilerin toplamı özkaynaklarının % 50’sini aşamaz” ifadesi ile ilişkili taraflarla olan işlemlere sınırlama getirilmektedir. Aynı zamanda sermaye yeterliliği rasyosunda yer alan sınırlama ile de, banka portföyünde yer alan kredilerin risklilik durumu ile özkaynak ilişkilendirilmesi yapılmakta, böylece kredisini artırmak isteyen bankaların, verdikleri kredilere ilişkin teminatlarında risklilik seviyesinin artışı ile bağlantılı olarak özkaynak takviyesi zorunluluğu getirilmektedir. Özkaynaklar Sermaye Yeterlilik Oranı = Kredi Riski +Piyasa Riski +Operasyonel Risk >,= %8 285 Yukarıda yer alan rasyo ilişkisinden de görüleceği üzere kredilerin teminatlarına ilişkin risklilik seviyesi arttıkça riske maruz değer olarak adlandırılın paydadaki rakam büyümekte, eşitliğin sağ tarafında yer alan minimum zorunluluğu ifade eden seviyeyi yakalama adına bankalar özkaynaklarını artırmak durumunda kalmaktadır. Kredilere ilişkin tüm bu sınırlamalar dikkate alındığı, bir taraftan bu sınırlamalara dikkat ederek, diğer taraftan da kredi hacmini artıran bankaların derecelendirme notlarında bu performanslarının etkisinin önemli olduğu ifade edilebilir. Elde edilen fonksiyonda ikinci önemli noktanın, karlılık rasyoları olduğu, bu grupta da vergi öncesi karın etkisinin önemli ve yüksek olduğu görülmektedir. Üçüncü adımda piyasa yapıcısı olma özelliğinin derecelendirmede ön planda olduğu görülmektedir. Nitekim, bu konuda Hazine Müsteşarlığı tarafından yapılan seçimde, piyasa yapıcısı olarak belirlenecek bankaların son 3 yıllık mali bünyeleri incelenmekte, mali verileri detaylı analiz edilmekte, geçmiş ve mevcut performansı dikkate alınarak gelecek performansına ilişkin bir görüş oluşturulmakta ve bunun sonucunda da piyasa yapıcısı olup olmamasına karar verilmektedir. Aynı zamanda sisteme alınan bankalar yıllık olarak belirlenmekte, her yıl tekrarlanan bu işlemlerle, bankaların dinamik olan verileri çerçevesinde Hazine Müsteşarlığı konuya ilişkin görüşlerini revize etmektedir. Dolayısı ile bankalar açısından bu konuda yetkilendirilmek önem taşımaktadır. Dördüncü adımda, gelir – gider rasyolarından özel karşılık sonrası net faiz gelirinin toplam aktiflere oranının önem taşıdığı görülmektedir. Beşinci olarak, 3 adet verimlilik rasyosu gelmekte olup, bunların içinde de şube başına kredinin ön plana çıktığı, şube başına personel rakamının da olumsuz etkilediği görülmektedir. Altıncı sırada likit aktiflerin toplam aktiflere oranının önemli olduğu dikkati çekmedir. 2001 krizinin temelinde yatan en önemli nedenlerden 286 birisinin likidite riskinin gerçekleşmesi olduğu dikkate alındığında, bu noktanın önemi bir kez daha ön plana çıkmaktadır. Yedinci sırada gelen aktif kalitesi rasyolarından ön plana çıkan ve olumlu etkileyen rasyonun tüketici kredileri/ toplam krediler rasyosu olduğu görülmektedir. Küçük montanlı, geniş kesime verilen krediler olması nedeni ile risk seviyesinin düşük olması açısından bu rasyonun foksiyon içinde yer alması önem taşımaktadır. Aynı zamanda bu ürünün çoğunlukla sabit faizli ve orta vadeli olması, bankaların sağlıklı bir mali yapı oluşturmalarında önem taşıyan aktif-pasif yönetimi politikalarını belirlemelerinde ve geleceğe yönelik projeksiyon yapmalarında iyi bir tüketici kredisi portföyü bankalara kolaylık sağlamaktadır. Sekizinci aşamada fonksiyonda yer alan sermaye yeterliliği rasyosu bankanın çok sayıda verisinin bileşiminden oluşması nedeni ile tek başına dahi ilgililere çok genel bir fikir verebilme özelliğine sahip bir orandır. Bu açıdan bakıldığında sermaye yeterliliği rasyosunun yapılan çalışmada modele dahil olması olumlu olarak değerlendirilmektedir. Fonksiyona dahil olan verilerin tamamı bir arada değerlendirildiğinde, temel görevi ekonomideki atıl fonların belirli bir gelir karşılığında toplanarak, yine ekonomide kaynak ihtiyacı olan kesimlere yine belirli bir bedel karşılığında ödünç aktarılması temel görevine sahip bankaların bu faaliyetlerini yerine getirirken, kaynak bulmada maliyetlerini düşürücü etkene sahip olan derecelendirme notunu yükseltmek adına ön plana çıkan temel noktalar şu şekilde sıralanabilir: - İyi bir sermaye yeterliliği, - Piyasada ayrıcalık tanıyan konumu ifade eden piyasa yapıcılığı sistemine dahil olmak, - İyi bir kredilendirme politikası ve hacim genişliği, özellikle de bireysel kredilerde yoğunlaşma, - İyi bir vergi öncesi kar seviyesi. 287 İki farklı bakış açısı ile yapılan çalışmalarda elde edilen sonuçlar ile fiili durum karşılaştırılmaları arasında göz ardı edilebilir sapmalar olduğu ifade edilebilir. Sonuç olarak, yapılan testler sonucunda elde edilen model ile Türk Bankacılık Sektöründe faaliyette bulunan mevduat bankalarının kredi derecelendirme notlarının düşük bir sapma ile tahmin edilebileceği kanaatine varılmıştır. Yapılan literatür taramasında, bugüne kadar bankaların derecelendirilmesine yönelik çalışmalarda: - Derecelendirme notunun elde edilebilmesi amacıyla mali tablolardan üretilen verilere, uzman yaklaşımı kullanılması yoluyla belirli değerler verilerek sonuçta bir dereceye ulaşılmış, - Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından bankalara verilen ve kamuoyu ile paylaşılmayan derecelendirme notları ile mali tablo verileri arasındaki ilişki dikkate alınarak model geliştirilmiş, - Bankaların mali tablolarından üretilen verilerden oluşturulan rasyolar kullanılarak, mali bünyedeki gelişmeleri açıklama gücü yönünden yapılan faktör analizi ile az sayıda ancak önemli etkisi olan rasyolar elde edilmiş, olup, bu çalışma kapsamında gerçekleştirildiği şekliyle, derecelendirme firmalarının vermiş olduğu farklı kategorideki notlar ile mali tablolar arasında kurulacak bir ilişkiden elde edilecek model yardımıyla geleceğe yönelik bankaların borç ödeme gücü konusunda öngörü oluşturmayı sağlayacak bir çalışmaya rastlanılmamıştır. Bundan sonra yapılacak çalışmalarda, hem mevcut veri kısıtının belli ölçüde aşılması, hem de piyasalardaki ve ürünlerdeki gelişmeler de dikkate alınarak: - Gelecekte birikecek tarihsel verilerin sayısının artması ile daha çok verinin kullanılması, 288 - Son dönemde mali bünyeye etkisi giderek artan araçların, örneğin türev araçlar gibi ürünlerin mali bünyeye etkisini ölçecek rasyoların da ilave edilmesi, - Derecelendirmenin giderek artan önemini dikkate alan daha çok bankanın bu konuda derecelendirme notuna sahip olması ile birlikte veri setinde yer alan banka sayısının da artması, sonucunda çalışmanın daha ileriye taşınabileceği düşünülmektedir. 289 KAYNAKÇA A Guide to Moody's Sovereign Ratings, Rating Methodology, December 2008, www.moody’s.com. AKGÜL, Aziz, ÇEVİK, Osman, İstatistiksel Analiz Teknikleri “SPSS’te İşletme Yönetimi Uygulamaları”, Emek Ofset Ld. Şti., Ankara 2005, ARAS, Güler, “Basel II Uygulamasının KOBİ’lere Etkileri ve Geçiş Süreci”, Friedrich Ebert Vakfı ve Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nün Ortak Çalıştay Tebliği, İstanbul 24 Aralık 2005. ARSLAN, İbrahim, “Basel Kriterleri ve Türk Bankacılık Sektörüne Etkileri”, Selçuk Üniversitesi, http://www.sosyalbil.selcuk.edu.tr/sos_mak/makaleler. ATAN, Murat, “Türkiye Bankacılık Sektörü İçin Alternatif Bir Risk Derecelendirme Modeli”, 9. Ulusal Finans Sempozyumu “Stratejik Finans”, Gazi Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İşletme Bölümü, Kapadokya / Nevşehir, Türkiye, 29 - 30 Eylül 2005, http://muratatan.info/academic/bulletin/30.pdf, ATAN, Murat, Panel Veri Analizi Eveiws Yayınlanmamış Ders Notları. AYDIN, Nurhan “Birleşme ve Satın Alımlarda İşletme Değerlemesi” , Şirket Birleşmeleri, Haluk Sumer, Helmut Pernsteiner (drl.), İstanbul, Alfa Yayınları, 2004. AYKIN, Songül Alev, Menkul Kıymet Derecelendirmesi (Rating) ve Örnek Uygulama, Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü Bankacılık Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2002. BABUŞCU, Şenol Bankacılıkta Risk Derecelendirmesi (Rating) ve Türk Bankacılık Sektörüne Uygulanması, HÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayınlanmış Doktora Tezi, Ocak 1997. BABUŞCU, Şenol, BASEL II Düzenlemeleri Çerçevesinde Bankalarda Risk Yönetimi, Akademi Yayınları 2005. 290 BABUŞCU, Şenol, HAZAR, Adalet, SPK Kredi Derecelendirme Uzmanlığı Lisanslama Sınavları Hazırlık Tüm Konular, 2. Baskı, Akademi Yayıncılık 2008. BALTAGI, Badi H., “Econometric Analysis Of Panel Data”, Chichester, John Wiley&Sons, 1995. BALDEMİR, Ercan ve KESKİNER, Ayşe, “Devalüasyon, Para, Reel Gelir Değişkenlerinin Dış Ticaret Üzerine Etkisinin Panel Data Yöntemiyle Türkiye İçin İncelenmesi”, Dokuz Eylül Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2004,Cilt:6, Sayı: 4. BASEL II Uygulamaları ve KOBİLER, Bandırma İktisadi Araştırmalar Enstitüsü, Bilgilendirme Kitapçığı Dizisi Yayın No:BK-3 /2007. BDDK, Bankacılık Sektörü Yeniden Yapılandırma Programı, 2001, www.bddk.org.tr/WebSitesi /turkce/Raporlar, BDDK, “Basel II Sayısal Etki Çalışması (QIS-TR) Değerlendirme Raporu” BDDK Araştırma Dairesi, Aralık 2004 BDDK, Sermaye Ölçümü ve Sermaye Standartlarının Uluslararası Düzeyde Uyumlaştırılması, Gözden Geçirilmiş Çerçeve Kapsamlı Versiyon, Uluslararası Ödemeler Bankası Basel Bankacılık Denetim Komitesi, Tercüme 2007, http://www.bddk.org.tr/turkce/Basel-II/3370Basel-IIKapsamli.pdf. BDDK, Bankaların Likidite Yeterliliğinin Ölçülmesine ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmelik, 01 Kasım 2006. BDDK, Bankalarca Kredilerin ve Diğer Alacakların Niteliklerinin Belirlenmesi ve Bunlar İçin Ayrılacak Karşılıklara İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik, 01 Kasım 2006. BDDK, Bankaların İç Sistemleri Hakkında Yönetmelik. 01 Kasım 2006. BDDK, Bankaların Kredi İşlemlerine İlişkin Yönetmelik, 01 Kasım 2006 BDDK, Bankaların Sermaye Yeterliliğinin Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmelik, 01 Kasım 2006. Ölçülmesine ve 291 BDDK, Bankaların Özkaynaklarına İlişkin Yönetmelik, 01 Kasım 2006. BDDK, Derecelendirme Kuruluşlarının Yetkilendirilmesine ve Faaliyetlerine İlişkin Esaslar Hakkında Yönetmelik, 01 Kasım 2006 BDDK, Bankaların Kıymetli Maden Alım Satımına ve Alacaklarından Dolayı Edindikleri Emtia ve Gayrimenkullerin Elden Çıkarılmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik, 01 Kasım 2006 BDDK, Yabancı Para Net Genel Pozisyon/Özkaynak Standart Oranının Bankalarca Konsolide ve Konsolide Olmayan Bazda Hesaplanması ve Uygulanması Hakkında Yönetmelik, 01 Kasım 2006. BDDK, Derecelendirme Kuruluşlarının Yetkilendirilmesine ve Faaliyetlerine İlişkin Esaslar Hakkında Yönetmelik, 2006. BOLGÜN, K.Evren., AKÇAY, Barış, Risk Yönetimi Gelişmekte Olan ve Türk Finans Piyasasında Entegte Risk Ölçüm ve Uygulamaları, Scala Yayıncılık, İstanbul, 2005 BOYACIOĞLU, Melek ACAR, KARA, Yakup, “Türk Bankacılık Sektöründe Finansal Güç Derecelerinin Tahmininde Yapay Sinir Ağları Ve Çok Değişkenli İstatistiksel Analiz Tekniklerinin Performanslarının Karşılaştırılması”, 9 Eylül Üniversitesi İİBF Dergisi, 2007 Sayı 2 Cilt 22, http://www.iibf.deu.edu.tr/dergi.php?no=44 CANDAN, Hasan, ÖZÜN Alper, Bankalarda Risk Yönetimi ve BASEL II, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Genel Yayın: 1071, Ekim 2006. CROUHY, Michel, GALAİ, Dan, MARK, Robert, Risk Management, Yayıncı McGraw-Hill, 2001a. CROUHY, Michel, GALAI, Dan, MARK, Robert, “Prototype Risk Rating System” Journal of Banking and Finance 25 (2001b). ÇAĞLAR, M. Kemal, Batık Bankalar ve Türk Bankacılık Sistemi (Mali Bünye Bozuklukları ve Düzenleyici Çalışmalar), Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü Bankacılık Bölümü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2001. 292 ÇALIŞKAN, Ömer Veysel, Kredi Derecelendirme Kuruluşları ve Risk Değerlendirme Kriterleri, http://web.sakarya.edu.tr/~adurmus/ kredi_derecelendirme/4104uygulamali%20calisma.pdf., ÇELİK, Pelin, Bankaların Risk Derecelendirmesi, TCMB Bankacılık ve Finansal Kuruluşlar Genel Müdürlüğü Uzmanlık Yeterlik Tezi, Ankara Kasım 2004. ÇEVİŞ, İsmail, Para Krizlerine Ampirik Bir Yaklaşım, SPK Yayınları, 2005, Yayın No: 187. ERÇEL, Gazi, Türkiye’nin Dış Kredibilitesini Yükseltmek İçin Gerekli Yaklaşımlar, İSO, 26.03.1997 Konuşma Metni, www.tcmb.gov.tr, Başkanın Konuşmaları, 1997. ERÇEL, Gazi, Başkanın Konuşmaları, IMF ile yapılan Stand-By Anlaşması Çerçevesinde; Türk Bankacılık Sektörünü 1999 Yılı ve 2000 Yılına Dönük Değerlendirmesi, www.tcmb.gov.tr, Erişim Tarihi: 25.07.2008. ERTEK, Tümay, Ekonometriye Giriş, 4. Baskı, Beta Basım Yayın A.Ş., İstanbul, 1987. Guidelines on Credit Risk Management, Rating Models, and Validation, Austrian Financial Market Authority (FMA) Praterstrasse 23, 1020 Vienna, Austria, Kasım 2004, http://www.oenb.at http://www.fma.gv.at GUJARATI, Damador N., Temel Ekonometri, Çevirenler: Ümit Şenesen, Gülay Günük Şenesen, Literatür Yayıncılık, İstanbul, 2006 GÜNGÖR, Bener, “Türkiye’de Faaliyet Gösteren Yerel ve Yabancı Bankaların Karlılık Seviyelerini Etkileyen Faktörler: Panel Veri Analizi, İktisat İşletme ve Finans Dergisi, Eylül 2007. GRAHAM, Alastair, Coyle, Brian, Measuring Credit Risk, Yayıncı Glenlake/Fitzroy Dearborn Publishers, Basım Yılı 2000. IŞIK, Nihat, Dışa Açılma ve Para Politikasının Etkileri: Bir uygulama, Gazi Üniversitesi Ekonometri Bölümü Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara 2002. 293 KARAN, Mehmet Baha, Yatırım Analizi ve Portföy Yönetimi, Gazi Yayınevi 2001. KARASİOGLU, Fehmi, Sermaye Piyasasında Dereceleme, Selçuk Üniversitesi, İİBF, http://www.bilgiyonetimi.org, s: 1. KARASİOĞLU, Fehmi, DEMİR Sezgin, “Sermaye Piyasasında Dereceleme (Rating)”, Banka ve Ekonomik Yorumlar, Sayı:7, İstanbul, Temmuz 1998, s. 50-51. KAYA, Yasemin Türker, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, MSPD Çalışma Raporları, Türk Bankacılık Sektöründe Camels Analizi, Eylül 2001 No: 2001/6 KILIÇBAY, Ahmet, Ekonometrinin Temelleri, İstanbul Üniversitesi Yayın No: 3330, İktisat Fakültesi No: 512, İstanbul 1986, KRAINER, John, Lopez, Jose A., Forecasting Bank Supervisory Ratings Using Securities Market Information, Federal Reserve Bank of San Francisco Economic Research Department, Şubat 2003, www.ijcb.org/journal/ijcb08q1a4.htm - 30k KÖK, Recep, ŞİMŞEK, Nevzat, Panel Veri Analizi, Yayınlanmamış Ders Notu, http://www.deu.edu.tr/userweb /recep.kok/dosyalar/panel2.pdf. KRAHNEN, Jan Pieter, WEBER, Martin, “Generally Accepted Rating Principles: A Primer”, Journal of Banking and Finance, 25 (2001). KRAYENBUEHL, Thomas E., Cross-border Exposures and Country Risk, Yayıncı Woodhead Publishing Limited, Yıl 2001, Kredi Derecelendirme Kuruluşlarının Tarihi Gelişimi, Milliyet Blog, http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=68805. LEVONIAN, Mark E. (Çev. Sadi Uzunoğlu) , Piyasa Riski ve Banka Sermayesi, (Edited by Robert W. Kolb) “The Financial Institutions and Markets Reader”, Blackwell Business, 3rd Edition, 1996 294 MUKATEL, Loni Aslan, Ülke Derecelendirme Notlarının Borsa Endekslerine Etkisi: İMKB 100 Endeksi Üzerinde Bir Model Denemesi Yüksek Lisans Tezi Marmara Üniversitesi, Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü Sermaye Piyasası ve Borsa Anabilim Dalı, İstanbul 2006. MUMCU, Alev, Derecelendirme (Rating) ve Çimento Sektöründe Faaliyet Gösteren Şirketler İçin Bir Derecelendirme Denemesi, TC İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sermaye Piyasası ve Borsa Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 1997. MÜSLÜMOV, Alövsat, Doğuş Üniversitesi İİBF Ekonomi – Finans Bölümü http://www3.dogus.edu.tr/amuslumov, FINS 321 Finansal Piyasalar ve Kurumlar Ders Notları. ONUR Birgül, “Derecelendirme Kuruluşları ve Etkileri”, Bankacılar Dergisi, Sayı:21, 1997. ÖZDİNÇ, Özer, Derecelendirme Sürecinde Ekonometrik Bir Değerlendirme, SPK Yayın No: 130, 1999. ÖZER, Sinan, BASEL II Çerçevesinde Derecelendirme Modellerinin Kredi Taleplerinin Değerlendirilmesinde Uygulanabilirliği, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat Politikası Ana Bilim Dalı İktisat Politikası Bilim Dalı, Master Tezi, Ankara 2007, PAZARLIOĞLU, Vedat, “1980-1990 Döneminde Türkiye’de İç Göç Üzerine Ekonometrik Model Çalışması”, V. Ulusal Ekonometri ve İstatistik Sempozyumu, Çukurova Üniversitesi, Adana, 2001 PAZARLIOĞLU, Vedat, GÜRLER, Özlem Kiren, “Telekomünikasyon Yatırımları ve Ekonomik Büyüme: Panel Veri Yaklaşımı”, 8. Türkiye Ekonometri ve İstatistik Kongresi Tebliği 24-25 Mayıs 2007 – İnönü Üniversitesi, Malatya. PEKKAYA, Semra, Türk Mali Sistemi İçinde Bankacılık Sektörünün Gelişimi ve Uygulanan İktisat Politikaları Işığında Finansal Yapısının Analizi-19801995 Dönemi İçin Bir Oran Analizi ve Çok Değişkenli Faktör Analizi ile Rating 295 Denemesi, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, Ocak 1998. PINCHES, E.G., MINGO, A.K., “Multivariate Analysis Of Industrial Bond Ratings” The Journal of Finance, Vol. XXVIII, March 1973, No: 1, (AYKIN, Sonül Alev) Report on the Role and Function of Credit Rating Agencies in the Operation of the Securities Market , Yayıncı Wm. S. Hein Publishing, 2004, U.S. Securities and Exchange Commission. SARAÇOĞLU, Bedriye, AYDOĞUŞ, KÖSE, Osman, Nezir, “Panel Veri Kullanarak Arz Analizi: Türkiye'de Balıkçılık Sektörüne Uygulama”, Çukurova Üniversitesi 5. Ulusal Ekonometri ve İstatistik Sempozyumu 24.05.2007 SEVİL, Güven, “Risk Derecelendirmesi ve Derece Değişikliklerinin Menkul Kıymetler Üzerindeki Etkileri”, Açıköğretim Dergisi, Anadolu Üniversitesi Yayın No: 866, AÖF Yayın No:460,C.1, S.2,, 01/01/1995, s: 2. SOBEHART, Jorge R., STEIN, Roger M., MIKITYANSKAYA, Victoriya, “Moody’s Public Firm Risk Model: A Hybrid Approach to Modelling Short Term Default Risk”, Rating Methodology, Moody’s Investor Service Global Credit Research, March 2000. SPK, Sermaye Piyasasında Derecelendirme Faaliyeti ve Derecelendirme Kuruluşlarına İlişkin Esaslar Tebliği, 2007. Standart and Poor’s, “Bank Rating Criteria Bank Rating Analysis Methodology Profile”, Bank Rating Services, February 8, 1999. ŞİRVAN, Nesrin, Kredi Derecelendirme ve Türkiye Ekonomisi, http://gunaycaymaz.googlepages.com. TATOĞLU, Ferda Yerdelen, “Sermaye Piyasası’nda Riskin Sınırlı Bağımlı Değişkenli Panel Veri Modelleri İle Analizi”, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Ekonometri Anabilim Dalı Doktora Tezi, İstanbul – 2005 TBB, 50. Yılında Türkiye Bankalar Birliği ve Türkiye’de Bankacılık Sistemi “1958-2007”, TBB Yayını, Yayın No: 262. 296 TBB, Bankalarımız 2004 Transparency: A Post-Asizn Crisis Review, Based on Remarks at the International Institute for Securities and Exchange Commission, April 21, 1999, Moody’s Investor Service Global Credit Research TULGAR, Koray, Ticari Bankalarda Aktif Pasif Yönetimi, Türkiye Bankalar Birliği, Yayın No:177, 1993. Turkish Yatırım, Kredi Derecelendirme, Nisan 2008, http://www.turkborsa. net/docs/raporlar/ozel/DERECELEND%C4%B0RME.pdf TÜKEL, Ayça, “Derecelendirme Yöntemi İle Risk Analizi ve Otomotiv Sektörüne Uyarlanması”, TC Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü Bankacılık Ana Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2001. UYGUR, Ercan, Krizden Krize Türkiye: 2000 Kasım ve 2001 Şubat Krizleri, Türkiye Ekonomi Kurumu Tartışma Metni, No: 2001/1, s: 16 ÜÇOK, Gülnur, “Kredi Derecelendirmenin Artan Önemi” , Finans Dünyası , Nisan 1998, s.179. ÜSTÜNDAĞ, Serdar, Bankaların Derecelendirilmesi (Rating) ve Gözetim Amaçlı Derecelendirme Modeli Uygulamaları, BDDK Uzmanlık Tezi, 2006. VERGİL, Hasan, YILDIRIM, Ertuğrul, “AB-Türkiye Gümrük Birliğinin Türkiye’nin Rekabet Gücü Üzerindeki Etkileri”, Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Sayı 26, Ocak – Haziran 2006. WORLD BANK, Financial Sector Assessment, International Monetary Fund, 2005,Yayıncı World Bank. YALKIN, Mehmet Burak, Basel II Kapsamında Şirket Derecelendirme ve Bankaların Mali Tahlil Birimleri Açısından Değerlendirilmesi, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü İşletme Eğitimi Ana Bilim Dalı Bankacılık Eğitimi Bilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Ankara-2007 YAZICI, Mehmet, “Kredi Derecelendirme Kuruluşlarının Önemi ve Denetimi”, Maliye Finans Yazıları Sayı: 82, http://www.finanskulup.org.tr/. 297 Yeni Bankacılık Sistemi: BASEL-II, KTO Etüd Araştırma Servisi 01.10.2005, http://www.kto.org.tr/tr /dergi/dergiyazioku.asp?yno=425&ano=51. YÜZBAŞIOĞLU, A. Nejat, Risk Yönetimi ve Bankaların Denetimi, Risk Yönetimi Konferansı Sunumu, Risk Yöneticileri Derneği – Finans Dünyası 16 Ocak 2003 – İstanbul. www.bddk.gov.tr www.borsa.terimleri.com www.duke.edu www.ekodiyalog.com, www.fitchrating.com, www.fitchratings.com.tr www.genbilim.com www.gidasanayii.com www.hayatinrengi.net/ekonomi-iktisat-bilgi-bankasi www.heforum.blogspot.com www.jcravrasyarating.com www.moody’s.com, www.moodyskorea.com www.pages.stern.nyu.edu www.saharating.com www.standardandpoors.com www.spk.gov.tr www.tbb.org.tr www.tcmb.gov.tr www.tdk.gov.tr www.turkkredirating.com www.turkrating.com, X2 19,7 12,3 39,5 18,9 14,3 Aralık 06 VAKIFBANK Aralık 06 YAPI KREDİ Aralık 06 ZİRAAT BANKASI Aralık 07 AKBANK Aralık 07 ANADOLUBANK 12,8 20,5 15,4 13,7 25,4 Aralık 07 İNG BANK Aralık 07 İŞBANKASI Aralık 07 VAKIFBANK Aralık 07 YAPI KREDİ Aralık 07 ZİRAAT BANKASI 15,4 23,9 Aralık 06 İŞBANKASI Aralık 07 GARANTİ 9,8 12,7 Aralık 06 İNG BANK 13,2 14,1 13,0 16,8 Aralık 06 FİNANSBANK Aralık 06 GARANTİ Aralık 07 DENİZBANK 15,5 Aralık 07 FİNANSBANK 12,1 15,2 Aralık 06 DENİZBANK 8,9 9,7 12,3 13,2 10,2 10,2 12,6 15,5 9,2 6,8 12,1 12,5 8,3 9,3 12,0 10,8 10,6 12,3 8,9 7,0 13,2 Aralık 06 ANADOLUBANK 25,4 Aralık 05 VAKIFBANK 15,2 7,2 25,0 Aralık 05 İŞBANKASI 12,1 47,7 17,2 Aralık 05 İNG BANK 11,3 10,7 20,7 15,1 Aralık 05 ZİRAAT BANKASI 13,5 Aralık 05 FİNANSBANK Aralık 05 GARANTİ 11,2 9,7 12,1 8,9 18,8 8,3 19,8 11,6 12,1 Aralık 06 AKBANK 14,1 12,7 12,1 Aralık 05 YAPI KREDİ 14,1 Aralık 04 YAPI KREDİ Aralık 05 DENİZBANK 18,3 Aralık 04 VAKIFBANK Aralık 05 ANADOLUBANK 17,3 Aralık 04 İŞBANKASI 50,6 29,0 Aralık 04 İNG BANK 21,4 16,7 Aralık 04 GARANTİ Aralık 04 ZİRAAT BANKASI 16,8 Aralık 04 FİNANSBANK Aralık 05 AKBANK 18,9 14,1 Aralık 04 DENİZBANK 8,2 17,8 X1 36,2 15,0 Özkaynaklar / (Kredi + Piyasa + Operasyonel Riske Esas Tutar) Aralık 04 ANADOLUBANK Banka Özkaynaklar / Toplam Aktifler Aralık 04 AKBANK Dönem X3 (Özkaynaklar - Duran Aktifler) / Toplam Aktifler 7,5 1,4 8,9 4,8 7,8 7,2 9,0 5,8 10,2 13,3 7,6 -0,4 8,6 3,9 6,0 5,6 8,7 7,7 9,6 9,4 7,2 -2,5 8,1 5,0 9,2 4,4 6,6 6,8 8,3 9,9 6,9 -2,7 1,7 2,3 7,6 0,5 5,5 7,4 6,6 14,7 X4 Net Bilanço Pozisyonu / Özkaynaklar 0,6 -11,5 6,0 14,3 -79,6 -16,0 -139,4 -40,1 -59,3 -0,8 0,4 -0,8 3,3 -2,3 -61,2 -60,5 -99,5 -15,5 -98,9 1,5 0,4 -1,1 -0,7 -5,2 -7,2 -11,4 -96,3 7,8 -0,5 -1,4 5,5 -12,3 7,7 -8,2 -9,7 -18,6 -34,9 -15,7 5,5 0,4 X5 (Net Bilanço Pozisyonu + Net Nazım Hesap Pozisyonu) / Özkaynaklar 0,6 0,6 5,5 -2,2 -0,2 -1,7 -4,2 -3,0 -0,9 -0,8 0,4 4,3 1,5 -5,3 2,8 0,1 -4,2 15,3 1,2 1,2 0,3 -1,8 -0,7 -1,2 -0,8 -3,7 0,1 7,3 1,4 -0,9 5,5 -7,3 7,7 -8,4 1,6 -2,1 -4,7 -2,5 1,6 3,2 X6 TP Aktifler / Toplam Aktifler 84,5 63,5 70,3 64,3 81,6 62,1 77,8 67,4 69,2 65,3 82,0 55,8 63,4 62,2 70,9 57,1 68,4 55,1 65,2 58,2 83,2 58,3 70,1 64,9 68,0 52,5 61,3 54,6 67,9 61,1 78,9 63,3 64,1 59,3 66,6 47,6 57,4 50,7 60,2 50,2 X7 TP Pasifler / Toplam Pasifler X8 YP Aktifler / YP Pasifler 92,2 93,3 89,3 90,1 95,7 79,1 89,8 82,4 94,6 43,7 65,4 47,5 59,2 44,2 42,3 37,4 37,6 33,9 X9 TP Mevduat / Toplam Mevduat 96,3 92,8 92,2 86,4 97,2 70,3 87,9 72,1 93,3 54,9 71,3 59,0 64,8 53,2 54,1 49,8 51,1 55,1 95,9 97,9 96,0 76,5 88,2 67,4 84,5 66,7 98,3 51,9 70,7 61,0 63,4 47,3 52,7 44,6 47,7 56,1 96,3 56,2 90,6 51,8 76,4 66,8 66,0 51,2 52,6 59,0 53,3 61,8 90,4 99,2 58,6 77,6 84,5 100,3 82,0 59,6 70,1 64,9 101,8 64,4 67,2 58,2 57,2 57,3 54,0 63,9 82,0 100,2 78,7 53,9 62,6 60,6 62,0 51,4 53,1 46,8 47,8 57,5 83,3 100,2 79,6 56,7 67,8 61,9 63,0 51,1 45,0 48,4 55,5 58,3 79,3 102,1 75,7 60,2 61,5 54,4 62,9 45,3 46,1 45,1 51,7 47,4 X10 TP Krediler / Toplam Krediler 97,6 68,7 72,8 73,8 83,3 60,4 85,4 69,1 89,4 69,7 97,1 68,2 68,5 75,0 76,3 56,0 76,1 72,7 84,9 69,5 95,1 66,6 72,7 75,8 70,5 55,4 62,1 66,8 76,8 66,4 91,1 53,1 71,1 66,1 68,3 49,2 55,3 58,9 72,6 60,1 X11 Toplam Mevduat / Toplam Aktifler 84,3 63,9 68,1 60,5 71,0 57,9 62,1 61,8 61,3 60,2 83,0 63,7 67,1 61,7 66,9 59,9 64,1 62,8 60,8 59,7 79,6 70,7 70,9 58,7 67,2 64,7 49,7 55,9 64,7 60,0 79,6 58,0 72,7 63,1 75,4 67,0 59,0 62,0 63,7 57,1 X12 Alınan Krediler / Toplam Aktifler 0,0 8,4 11,1 12,4 7,6 12,7 13,7 15,0 15,4 13,0 0,0 9,4 13,5 14,0 13,6 15,7 16,4 18,7 21,7 16,1 0,0 7,9 10,8 12,8 13,3 15,1 29,5 24,4 9,1 13,9 0,0 3,5 10,5 10,0 5,9 13,5 16,4 15,3 6,7 13,9 X13 Finansal Varlıklar (net) / Toplam Aktifler 57,5 24,9 25,9 30,8 20,6 25,5 15,0 16,2 13,5 36,8 61,0 33,7 28,2 35,0 19,0 28,6 12,3 9,9 24,2 35,6 57,2 24,4 32,5 33,9 21,6 30,0 16,3 14,4 23,1 38,4 63,2 23,1 35,5 36,0 26,3 35,3 14,9 20,9 29,7 43,6 X14 Toplam Krediler / Toplam Aktifler 63,2 58,4 65,0 X15 Toplam Krediler / Toplam Mevduat 87,1 70,7 70,3 20,1 70,4 45,8 51,2 75,1 59,6 95,0 90,2 29,1 72,3 72,6 64,3 92,6 90,7 97,5 94,5 82,0 82,9 25,9 67,0 51,9 55,5 90,5 71,8 26,7 56,6 55,3 42,4 67,9 55,1 31,7 88,6 81,3 70,0 95,6 95,2 67,9 109,4 69,8 112,9 58,2 54,3 24,2 46,0 48,7 39,6 61,9 54,4 62,4 59,4 49,8 49,5 20,6 47,4 36,8 32,6 60,8 46,4 61,8 124,5 48,7 45,8 42,2 16,0 40,8 33,3 32,3 56,6 40,0 60,1 101,9 39,2 37,2 37,1 Takipteki Krediler (brüt) / Toplam Krediler 1,8 6,1 4,9 4,4 1,3 2,3 2,8 2,4 1,6 2,7 1,8 7,6 5,6 3,9 0,8 2,3 2,3 2,4 1,3 2,1 2,3 9,1 8,4 5,1 0,7 4,2 2,8 2,9 1,7 1,6 4,2 7,0 9,9 9,1 1,0 4,1 2,1 4,4 1,9 1,6 X16 Takipteki Krediler (net) / Toplam Krediler 0,4 1,2 0,0 0,0 0,8 0,8 0,0 0,4 0,0 0,0 0,4 1,4 0,0 0,0 0,5 0,7 0,0 0,1 0,0 0,0 0,4 1,8 0,0 0,0 0,4 1,4 0,0 0,3 0,0 0,0 0,7 1,8 0,0 0,0 0,8 1,8 0,0 0,5 0,0 0,0 X17 X18 Özel Karşılıklar / Takipteki Krediler X19 Tüketici Kredidi/Toplam Kredi 19,6 8,1 35,2 33,0 37,6 27,5 9,8 25,4 37,4 40,2 44,8 35,9 30,4 36,3 37,7 43,6 37,1 29,4 40,1 36,4 79,6 80,0 46,2 37,0 100,0 27,9 100,0 33,5 41,8 63,7 100,0 48,8 81,2 100,0 17,2 100,0 34,02 80,9 81,8 100,0 27,1 100,0 29,3 36,3 70,9 100,0 39,8 96,3 100,0 12,9 100,0 32,19 82,6 80,2 100,0 25,8 100,0 30,7 46,1 66,8 100,0 33,7 90,6 100,0 100,0 30,55 83,8 74,6 100,0 47,3 100,0 25,4 23,0 56,4 100,0 27,0 88,5 100,0 100,0 29,97 Duran Aktifler / Toplam Aktifler 1,4 8,3 3,4 8,5 2,3 3,0 3,6 3,9 1,9 2,2 1,6 7,3 3,5 8,6 2,2 3,7 3,4 3,0 1,0 2,9 1,7 9,5 5,1 10,2 2,9 6,3 4,7 4,4 1,3 2,2 2,0 21,6 6,7 17,5 4,0 11,5 6,6 5,3 1,6 3,1 X20 X21 Likit Aktifler / Toplam Aktifler X22 Likit Aktifler / Kısa Vadeli Yükümlülükler 81,6 40,6 47,4 45,3 72,8 45,4 92,3 61,4 37,5 40,3 39,8 67,0 50,8 76,1 X23 Likit Aktifler / (Mevduat + Mevduat Dışı Kaynaklar) 60,7 95,4 49,6 52,8 55,2 71,1 40,9 71,2 50,2 73,1 38,7 46,9 36,8 54,3 42,0 68,5 54,2 9,8 36,5 45,9 28,1 34,9 24,0 24,5 23,9 42,8 50,0 13,6 46,2 51,1 34,6 31,7 33,4 36,0 25,3 47,3 38,3 19,6 78,1 14,0 79,3 84,6 40,2 53,7 46,1 36,7 44,1 75,0 75,7 19,3 93,6 93,1 53,6 49,6 57,0 55,9 44,4 81,8 63,3 26,5 61,6 12,9 43,2 57,3 34,0 42,3 31,7 29,9 29,4 53,7 57,5 18,6 57,0 67,5 43,0 41,9 41,6 44,2 30,7 62,4 46,5 29,5 51,2 214,8 64,8 50,3 28,4 31,7 23,0 40,2 25,8 43,2 30,6 102,1 39,3 26,8 50,5 151,8 64,8 40,9 26,1 27,4 23,4 47,4 31,4 48,4 X24 TP Likit Aktifler / Toplam Aktifler 40,4 3,8 22,8 21,6 21,5 20,5 15,6 15,3 6,7 25,3 34,2 4,2 25,7 23,4 21,1 15,2 17,6 8,4 8,8 22,0 28,2 6,5 34,4 25,9 19,2 16,2 15,6 15,6 19,4 21,8 17,6 14,8 27,4 15,2 17,9 11,4 15,9 19,8 16,9 19,0 Net Dönem Karı (Zararı) / Toplam Aktifler X26 Net Dönem Karı (Zararı) / Özkaynaklar 12,6 9,9 30,5 18,2 25,1 19,2 19,8 22,6 30,3 -1,3 31,0 8,3 16,1 14,2 18,3 14,4 27,0 16,4 2,3 2,6 2,8 2,6 4,1 2,8 2,6 4,0 3,9 -0,1 3,2 2,9 1,9 2,6 3,0 2,2 2,6 4,3 X27 Sürdürülen Faaliyetler Vergi Öncesi Kar (Zarar) / Toplam Aktifler 2,9 1,4 2,4 2,1 1,1 3,4 2,6 1,4 2,4 2,9 2,9 1,0 2,1 1,5 0,9 2,1 4,1 2,4 1,7 2,8 2,8 32,6 14,5 19,7 16,0 10,6 33,6 21,0 14,5 19,8 18,8 31,9 15,3 17,2 11,8 10,7 22,8 34,4 22,3 16,4 22,6 31,1 3,7 1,7 3,0 2,6 1,4 4,1 3,1 1,8 3,0 3,6 3,8 1,5 2,8 2,2 1,4 2,6 5,0 2,7 2,4 3,4 4,1 -12,6 -178,6 -13,3 1,7 1,5 3,7 1,9 2,8 2,1 1,9 2,7 2,7 -0,2 2,6 1,6 1,9 1,7 2,2 1,8 2,2 2,9 X25 Özel Karşılıklar Sonrası Net Faiz Geliri / Toplam Aktifler 4,4 3,7 3,4 3,0 4,6 3,9 5,6 4,5 5,8 3,8 4,6 3,2 3,8 2,8 3,7 3,5 4,6 4,4 3,6 3,8 4,3 3,1 3,3 3,6 5,4 3,7 5,7 4,3 3,8 4,4 6,4 2,7 3,9 4,5 6,1 4,4 5,8 4,3 4,3 6,8 X28 X29 Özel Karşılıklar Sonrası Net Faiz Geliri / Toplam Faaliyet Gelirleri (Giderleri) 74,8 47,0 55,5 40,5 81,5 53,0 64,6 69,9 78,5 53,7 76,0 50,7 62,4 48,5 72,1 55,6 41,9 57,4 56,4 54,9 68,1 40,0 55,0 52,9 69,7 49,6 60,6 60,0 55,6 61,8 79,4 46,2 52,8 46,7 73,8 54,4 65,5 60,2 62,7 68,7 Faiz Dışı Gelirler (net) / Toplam Aktifler 1,3 3,7 2,2 3,6 0,8 3,2 2,0 1,4 1,2 2,4 1,4 2,6 1,9 2,5 1,4 2,4 5,5 2,7 2,7 2,5 1,9 3,3 1,9 2,7 2,2 2,9 2,6 2,3 2,8 2,1 1,6 2,8 2,5 4,2 2,1 3,3 2,7 2,1 2,3 2,6 X30 Diğer Faaliyet Giderleri / Toplam Aktifler 1,8 5,4 2,3 2,7 3,9 2,7 4,3 3,8 3,8 2,5 2,0 4,1 2,5 2,5 3,5 2,9 4,2 4,1 3,7 2,8 2,0 14,4 2,3 2,6 4,6 3,7 4,2 4,0 4,2 2,5 2,4 4,4 3,0 3,9 4,9 4,1 4,4 4,4 3,4 3,3 X31 X32 Personel Giderleri / Diğer Faaliyet Giderleri 43,2 79,4 61,1 47,6 67,8 79,5 X33 Faiz Dışı Gelirler (net) / Diğer Faaliyet Giderleri 0,03 0,00 0,13 0,08 0,04 0,06 X34 Aktif Büyüme Hızı 47,5 78,1 61,9 57,5 67,4 84,0 67,0 62,7 85,4 0,09 0,13 0,14 0,09 -0,02 0,08 0,04 0,00 0,20 65,8 72,2 89,1 99,2 22,7 82,2 0,11 0,02 0,02 0,09 0,03 0,13 39,1 83,1 0,09 0,06 47,7 37,3 31,6 96,4 69,6 64,5 74,4 0,11 0,16 0,01 0,06 0,04 0,74 0,06 52,4 28,9 46,0 20,6 71,7 69,1 95,0 0,04 0,05 0,05 0,06 50,4 135,3 0,05 55,0 38,4 116,8 0,14 43,9 53,5 62,5 36,3 54,5 31,9 38,9 50,4 101,0 0,07 47,7 36,3 35,6 131,3 0,07 46,8 52,3 34,9 54,3 12,8 44,3 49,2 104,6 0,15 41,0 33,5 40,4 43,4 47,3 31,8 51,2 36,5 41,0 48,4 106,7 0,03 44,1 34,0 41,2 38,9 53,2 30,3 0,09 X35 Kredi Büyüme Hızı 0,09 0,13 0,13 0,06 0,06 0,07 0,08 0,22 0,07 0,11 0,14 0,56 0,10 0,07 0,04 0,05 0,10 0,11 0,14 0,04 0,08 0,14 0,19 0,11 0,06 0,15 0,11 0,10 0,01 0,14 0,24 0,03 0,11 0,05 0,03 0,01 0,18 0,20 -0,04 X36 Mevduat Büyüme Hızı 0,04 0,02 0,07 0,12 0,06 0,13 0,12 0,16 0,11 0,05 0,03 0,72 0,07 0,06 0,04 0,04 0,43 0,28 0,02 -0,04 0,10 0,09 0,12 0,14 0,05 0,17 0,07 0,14 0,20 0,02 0,04 -0,02 0,24 0,05 0,03 0,05 0,00 0,10 0,06 -0,01 0,10 0,21 0,05 -0,04 0,11 0,06 0,03 0,05 0,05 0,05 0,18 0,90 0,08 -0,01 0,04 0,07 0,09 0,08 0,27 0,06 0,12 -0,19 0,69 0,11 0,01 0,06 0,07 0,05 0,05 0,06 0,11 0,12 0,28 0,06 0,13 0,09 0,11 0,06 0,24 0,07 X37 Öz kaynak Büyüme Hızı X38 Ödenmiş Sermaye Büyüme Hızı 0,00 0,09 0,00 0,00 0,08 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,66 0,95 0,00 2,58 0,00 0,00 0,00 2,41 0,00 0,00 0,00 0,28 0,00 0,00 0,00 0,61 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,09 0,00 0,00 Kar Artış Hızı Şube Başına Toplam Aktif v X41 X42 X43 X44 Şube Başına Net Kar 21 15,84 11,89 14,33 0,393 45,2 28,55 14,61 18,84 0,746 60,5 35,12 24,71 25,89 -0,14 31,8 20,59 14,56 18,45 0,608 59,2 29,4 36,61 31,25 1,685 1,0 -7,4 84,4 52,08 33,47 21,02 1,245 0,3 46,6 28,8 32,52 20,73 0,66 0,28 64,7 54,56 17,27 16,68 1,879 0,12 74,49 47,58 42,17 21,08 1,049 0,27 117,2 79,73 64,83 24,03 2,847 0,25 85,39 51,69 36,19 20,68 1,812 0,34 34,36 24,39 23,32 16,22 0,371 0,17 114,9 66,49 63,3 24,69 3,938 0,21 50,81 31,53 34,49 22,05 1,345 0,47 0,33 39,86 24,43 23,21 22,68 0,955 0,27 95,26 57,32 51,7 18,87 2,785 0,50 57,66 47,84 13,93 16,59 1,684 5,63 81,75 52,05 37,63 22,54 0,857 0,26 117,9 79,11 57,46 24,46 2,451 0,12 0,27 33,85 22,63 20,97 15,48 0,35 104,1 62,4 56,63 24,65 2,202 0,06 57,91 37,1 36,16 25,08 2,398 0,35 43,87 27,56 26,05 21,1 1,055 0,18 43,91 26,69 21,87 21,13 0,762 0,29 83,85 50,08 41,49 18,06 2,343 0,42 56,76 45,18 11,71 17,78 1,573 0,20 58,93 41,67 27,92 25,21 0,45 106,2 75,23 39,03 23,49 1,755 0,35 72,81 42,74 23,71 19,56 1,092 0,16 27,29 18,34 16,59 14,93 0,35 84,42 54,58 39,21 24,36 1,64 0,29 0,30 39,65 22,18 19,32 21,44 0,85 0,47 0,27 79,37 47,65 33,49 16,95 2,179 0,22 49,73 39,6 7,971 18,47 1,336 -7,90 1,12 81,75 59,41 27,24 24,16 2,108 0,18 0,49 0,28 75,27 50,46 30,09 26,15 1,291 0,51 50,77 29,95 30,53 32,14 1,127 0,34 33,69 20,91 13,21 21,83 0,617 1,52 38,88 24,78 14,46 20,72 0,863 0,15 54,47 31,07 20,19 16,24 1,592 X39 Verimlilik (milyon TL) Şube Başına Kredi Yönetim Şube Başına Toplam Mevduat Gelir gider Şube Başına Personel (kişi) Kar zarar Diğer Veriler Kurumsal Yönetim Notu Yerli-Yabancı Halka Açıklık Devlet-Özel Ek: 1-A 0 1 1 1 0 1 1 1 0 1 0 1 1 1 0 1 1 1 0 1 0 1 1 1 0 1 1 1 0 1 0 1 0 1 0 1 1 1 0 1 0 1 0 1 1 1 1 1 1 1 0 1 0 1 1 1 1 1 1 1 0 1 0 1 1 1 1 1 1 1 0 0 0 1 1 1 1 1 1 1 0 1 0 0 1 0 1 1 0 0 0 1 0 0 0 0 1 1 0 0 0 1 0 0 0 0 0 1 0 0 0 1 0 0 0 0 0 1 0 0 1 1 2 1 3 1 3 3 4 1 1 1 2 1 3 1 3 3 4 1 1 1 2 1 3 1 3 3 4 1 1 2 2 1 3 1 3 3 4 1 0 0 1 0 0 0 0 1 1 0 0 0 1 0 0 0 0 1 1 0 0 0 1 0 0 0 0 1 1 0 0 0 1 0 0 0 0 1 1 0 0 0 0 0 0 1 0 0 0 0 0 0 0 0 0 1 0 0 0 0 0 0 0 0 0 1 0 0 0 0 0 0 0 0 0 1 0 0 0 0 2 1 3 1 2 1 3 2 3 1 3 1 3 1 2 1 3 2 3 1 3 1 3 1 3 1 3 2 3 1 3 1 3 1 3 1 3 2 3 1 1 1 1 1 1 1 1 0 0 1 1 1 1 1 1 1 1 0 0 1 1 1 1 1 1 1 1 0 0 1 1 1 1 1 1 1 1 0 0 1 X45 X46 X47 X48 X49 X50 X51 X52 Ölçek Likidite Off-Shore Bankası Bilanço Piyasa Yapıcılığı Aktif Kredi Kartında Kendi Markası Sermaye 298 AKBANK ANADOLUBANK DENİZBANK FİNANSBANK İNG BANK GARANTİ İŞBANKASI ZİRAAT BANKASI VAKIFBANK YAPI KREDİ AKBANK ANADOLUBANK DENİZBANK FİNANSBANK İNG BANK GARANTİ İŞBANKASI ZİRAAT BANKASI VAKIFBANK YAPI KREDİ AKBANK ANADOLUBANK DENİZBANK FİNANSBANK İNG BANK GARANTİ İŞBANKASI ZİRAAT BANKASI VAKIFBANK YAPI KREDİ AKBANK DENİZBANK FİNANSBANK İNG BANK GARANTİ İŞBANKASI ZİRAAT BANKASI VAKIFBANK YAPI KREDİ Dönem Banka 03.2004 06.2004 09.2004 12.2004 Özkaynaklar / (Kredi + Piyasa + Operasyonel Riske Esas Tutar) 42,9 13,4 19,3 13,1 16,0 19,5 30,4 88,3 16,4 21,0 38,2 12,8 14,8 9,2 13,6 15,6 28,1 48,3 13,3 17,3 37,4 12,1 20,1 10,2 15,3 16,2 30,4 54,7 15,2 17,8 36,2 18,9 14,1 16,7 16,8 29,0 50,6 17,3 18,3 Özkaynaklar / Toplam Aktifler 18,5 8,2 12,7 13,8 12,3 12,3 19,9 12,0 8,0 18,8 17,4 7,7 10,0 11,6 10,8 10,6 17,9 7,3 7,2 16,5 17,6 6,9 13,0 12,3 10,6 11,0 19,2 8,3 7,8 16,9 17,8 12,7 12,1 11,6 12,1 19,8 8,9 8,3 18,8 (Özkaynaklar - Duran Aktifler) / Toplam Aktifler 14,9 6,2 5,6 5,4 5,8 -1,7 -0,1 9,8 -1,2 -3,9 14,0 6,2 4,2 4,1 5,4 -1,8 -0,5 5,1 -1,0 -4,3 14,5 5,6 7,1 5,0 6,7 -0,5 1,6 6,1 0,1 -3,3 14,7 7,4 5,5 7,6 0,5 2,3 6,9 1,7 -2,7 Net Bilanço Pozisyonu / Özkaynaklar -1,6 7,1 11,6 0,3 -8,6 -8,4 -7,6 1,6 -2,5 -8,1 -2,2 -1,0 -8,7 36,8 -12,6 -16,0 -5,0 4,2 2,8 -5,2 2,9 -3,6 3,3 -7,5 -0,4 -5,7 -3,0 3,8 2,7 -8,3 0,4 -15,7 -34,9 -9,7 -18,6 -8,2 5,5 7,7 -12,3 (Net Bilanço Pozisyonu + Net Nazım Hesap Pozisyonu) / Özkaynaklar 0,4 5,1 7,0 -7,7 -3,4 -4,8 -7,5 1,6 -2,5 -4,9 -1,0 5,5 7,2 11,1 -0,9 -8,1 -5,0 4,2 2,8 -7,1 2,6 -3,7 5,5 2,1 -0,9 -2,7 -2,9 3,8 2,7 -4,4 3,2 -2,5 -4,7 1,6 -2,1 -8,4 5,5 7,7 -7,3 Toplam Mevduat / Toplam Aktifler 63,3 70,4 62,8 62,9 73,7 63,4 60,4 76,1 73,4 58,8 63,5 68,4 60,7 64,5 73,8 65,0 61,5 79,5 70,4 60,2 61,3 62,7 61,1 66,4 75,1 63,4 61,6 79,1 70,5 59,5 57,1 62,0 59,0 75,4 67,0 63,1 79,6 72,7 58,0 Finansal Varlıklar (net) / Toplam Aktifler 48,1 33,6 31,2 22,7 28,8 39,9 35,6 68,1 39,2 26,1 47,2 30,6 24,2 21,1 27,3 35,1 33,1 66,4 36,0 25,8 45,3 33,5 25,7 16,3 27,5 34,2 35,8 65,3 36,8 25,2 43,6 20,9 14,9 26,3 35,3 36,0 63,2 35,5 23,1 Toplam Krediler / Toplam Mevduat Toplam Krediler / Toplam Aktifler 32,5 51,4 40,6 57,7 36,1 57,4 51,7 82,2 53,0 72,0 33,0 52,0 27,5 45,5 12,3 16,1 31,0 42,3 38,3 65,1 34,4 54,1 39,3 57,6 36,5 60,1 54,2 84,0 58,0 78,6 38,0 58,4 32,3 52,5 14,5 18,3 37,3 53,0 41,7 69,3 36,0 58,8 40,1 63,9 35,3 57,7 57,7 86,9 56,4 75,1 39,6 62,4 31,7 51,5 13,4 17,0 36,2 51,3 39,7 66,7 37,1 65,0 39,2 63,2 60,1 101,9 56,6 75,1 40,0 59,6 32,3 51,2 16,0 20,1 33,3 45,8 40,8 70,4 Takipteki Krediler (brüt) / Toplam Krediler 1,3 1,8 6,1 3,0 0,9 4,4 12,7 36,5 16,9 8,9 1,2 1,6 3,9 2,3 0,9 3,4 8,3 5,7 12,8 6,9 1,3 1,4 3,9 2,3 0,9 3,8 8,4 5,8 12,0 6,4 1,6 4,4 2,1 1,0 4,1 9,1 4,2 9,9 7,0 Duran Aktifler / Toplam Aktifler 3,6 2,0 7,0 8,4 6,5 14,0 20,0 2,2 9,2 22,6 3,3 1,5 5,8 7,6 5,4 12,4 18,3 2,3 8,2 20,9 3,2 1,3 5,9 7,3 3,9 11,5 17,6 2,2 7,7 20,3 3,1 5,3 6,6 4,0 11,5 17,5 2,0 6,7 21,6 Likit Aktifler / Toplam Aktifler 50,3 19,4 47,9 15,7 19,6 28,1 41,2 28,0 45,6 27,9 51,5 23,9 51,0 11,7 21,7 24,3 40,9 27,7 43,6 27,2 49,7 24,2 51,1 24,6 25,7 26,8 41,6 30,5 45,5 29,9 48,4 47,4 23,4 26,1 27,4 40,9 30,6 50,5 26,8 Likit Aktifler / Kısa Vadeli Yükümlülükler 102,9 26,8 74,6 28,9 30,0 49,8 70,6 121,9 128,1 61,1 97,1 33,1 71,9 20,9 32,9 37,8 68,4 94,2 128,8 56,5 101,6 32,0 74,7 40,1 38,9 46,5 73,1 99,5 142,9 66,6 92,3 72,8 45,3 40,6 47,4 81,6 102,1 151,8 60,7 TP Likit Aktifler / Toplam Aktifler 25,1 12,0 25,5 5,2 15,5 12,7 19,3 17,9 24,2 16,8 22,4 9,9 23,9 2,3 17,1 8,4 16,8 16,2 19,7 16,3 18,6 14,5 22,1 12,5 17,8 10,1 16,8 17,1 22,1 16,3 19,0 19,8 15,9 17,9 11,4 15,2 17,6 27,4 14,8 Net Dönem Karı (Zararı) / Toplam Aktifler 0,9 0,2 0,8 0,5 0,3 0,6 0,5 0,2 0,4 0,4 1,7 0,6 0,7 0,8 0,7 0,8 1,0 1,2 0,5 0,1 2,7 0,9 1,5 1,7 1,3 1,3 1,4 2,3 1,5 0,0 2,9 1,8 2,2 1,9 1,7 1,6 2,7 2,6 -0,2 4,8 2,0 6,3 3,3 2,6 5,2 2,4 2,0 4,9 2,2 9,9 8,0 6,6 6,7 6,8 7,9 5,8 16,1 7,4 0,9 15,2 13,3 11,4 13,5 12,2 12,1 7,5 27,4 18,8 0,2 16,4 14,4 18,3 16,1 14,2 8,3 30,3 31,0 -1,3 Net Dönem Karı (Zararı) / Özkaynaklar KARLILIK 1,5 0,7 1,9 1,9 0,9 1,1 1,4 0,3 1,0 0,8 1,2 0,6 1,3 0,8 1,3 0,9 1,9 0,6 0,9 1,2 1,7 0,8 1,6 1,7 1,9 1,6 2,7 0,9 1,5 2,0 2,6 2,1 2,7 2,1 3,3 4,2 1,6 2,5 2,8 Faiz Dışı Gelirler (net) / Toplam Aktifler LİKİDİTE Aktif Büyüme Hızı -0,1 -0,1 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,1 0,0 0,0 0,1 0,2 0,3 0,2 0,1 0,1 0,1 0,0 0,1 0,1 0,1 0,2 0,0 0,0 0,1 0,1 0,1 0,1 0,1 0,1 0,1 0,1 0,1 0,0 0,0 0,0 0,0 0,2 0,0 YÖNETİM 0,0 0,1 0,1 0,2 0,1 0,1 0,0 0,2 0,1 0,0 0,2 0,1 0,3 0,3 0,2 0,3 0,2 0,2 0,3 0,2 0,1 0,2 0,0 0,1 0,1 0,1 0,1 0,0 0,1 0,0 0,1 0,2 0,2 0,0 0,0 0,0 0,2 0,1 0,0 Kredi Büyüme Hızı AKTİF KALİTESİ -0,1 -0,2 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,2 0,0 -0,1 0,1 0,1 0,2 0,3 0,1 0,1 0,1 0,0 0,1 0,1 0,0 0,1 0,1 0,1 0,1 0,0 0,1 0,1 0,1 0,0 0,0 0,1 0,0 0,0 0,1 0,1 0,0 0,2 0,0 Mevduat Büyüme Hızı SERMAYE YETERLİLİĞİ Öz kaynak Büyüme Hızı 0,0 0,1 0,1 0,1 0,1 0,1 0,1 0,1 0,1 0,1 0,0 0,1 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 -0,4 0,0 -0,1 0,1 0,1 0,4 0,1 0,1 0,1 0,2 0,2 0,2 0,1 0,1 0,1 0,1 0,1 0,1 0,1 0,1 0,3 0,1 Kar -0,8 Ek: 1-B -0,9 -0,6 -0,8 -0,8 -0,5 -0,6 -0,9 -0,7 -0,5 1,1 3,2 0,0 1,2 1,6 0,4 1,3 3,9 0,5 -0,6 0,7 0,8 1,3 1,2 1,0 0,7 0,5 1,0 2,0 -0,7 0,2 0,3 0,5 0,5 0,3 0,2 0,2 1,1 -7,9 299 AKBANK ANADOLUBANK DENİZBANK FİNANSBANK İNG BANK GARANTİ İŞBANKASI ZİRAAT BANKASI VAKIFBANK YAPI KREDİ AKBANK ANADOLUBANK DENİZBANK FİNANSBANK İNG BANK GARANTİ İŞBANKASI ZİRAAT BANKASI VAKIFBANK YAPI KREDİ AKBANK ANADOLUBANK DENİZBANK FİNANSBANK İNG BANK GARANTİ İŞBANKASI ZİRAAT BANKASI VAKIFBANK YAPI KREDİ AKBANK ANADOLUBANK DENİZBANK FİNANSBANK İNG BANK GARANTİ İŞBANKASI ZİRAAT BANKASI VAKIFBANK YAPI KREDİ 33,6 14,8 17,7 13,1 18,3 17,1 26,9 57,2 19,3 17,8 23,5 13,4 15,4 14,3 18,9 16,4 26,4 47,7 18,4 16,4 22,7 12,8 14,5 14,1 17,9 15,6 25,0 43,9 18,5 3,6 21,4 14,1 14,1 13,5 17,2 15,1 25,0 47,7 25,4 7,2 16,3 10,7 14,3 11,4 12,9 12,2 18,0 9,6 9,3 19,5 12,6 8,7 12,1 11,5 13,4 11,7 17,3 8,3 8,3 17,9 12,3 9,0 11,6 12,0 13,0 11,3 15,6 8,6 8,8 9,0 12,1 9,7 11,2 11,3 12,1 10,7 15,2 8,9 13,2 7,0 13,2 9,3 8,8 5,1 8,9 1,2 2,6 7,7 2,8 -2,2 9,9 7,5 7,7 6,0 10,0 1,5 2,9 6,4 2,7 -2,2 10,0 7,9 7,1 6,6 9,9 2,1 3,9 6,8 3,3 -1,6 9,9 8,3 6,8 6,6 9,2 4,4 5,0 7,2 8,1 -2,5 -0,3 1,4 -11,2 -41,0 -5,0 -8,3 -9,9 2,1 2,1 -11,1 1,4 -2,5 -13,6 -40,9 0,3 -9,5 -7,6 3,7 3,1 -5,7 0,2 -12,7 -17,7 -73,8 -16,3 -10,0 -3,1 0,5 4,1 -31,5 -1,4 -0,5 7,8 -96,3 -7,2 -11,4 -5,2 0,4 -0,7 -1,1 0,2 0,5 8,7 -11,0 -0,8 -2,0 -8,5 0,2 2,2 -9,8 0,6 -2,5 -3,8 -3,3 3,0 -2,4 -6,3 0,6 3,0 -4,2 -0,5 -13,4 4,6 -2,3 1,9 0,1 -1,1 0,5 4,1 -28,0 -0,9 1,4 7,3 0,1 -0,8 -3,7 -1,2 0,3 -0,7 -1,8 58,1 67,0 57,2 56,5 74,5 66,0 59,6 78,7 72,5 58,4 60,4 59,5 55,0 53,7 72,8 64,1 57,2 79,3 73,8 62,0 63,2 53,3 53,4 52,7 69,6 62,1 58,9 78,4 71,5 67,4 60,0 64,7 55,9 49,7 67,2 64,7 58,7 79,6 70,9 70,7 41,5 31,9 23,9 14,7 26,4 35,2 37,8 64,3 39,5 24,4 41,0 39,2 20,3 15,4 23,3 32,2 35,2 62,8 35,6 22,8 43,9 39,0 20,9 14,3 22,7 31,3 34,5 60,9 35,7 29,1 38,4 23,1 14,4 16,3 21,6 30,0 33,9 57,2 32,5 24,4 36,7 52,3 48,8 62,5 58,5 42,7 32,9 18,6 34,1 41,9 38,3 44,2 48,2 61,4 60,4 45,7 34,9 20,0 32,5 43,5 40,0 44,7 48,0 63,4 62,2 45,6 33,6 20,8 35,0 43,1 42,2 45,8 48,7 61,8 60,8 46,4 32,6 20,6 36,8 47,4 63,1 78,0 85,3 110,6 78,5 64,7 55,2 23,7 47,0 71,7 63,4 74,3 87,6 114,2 82,9 71,3 61,1 25,2 44,0 70,2 63,3 84,0 89,8 120,4 89,3 73,4 57,0 26,5 49,0 63,9 70,3 70,7 87,1 124,5 90,5 71,8 55,5 25,9 51,9 67,0 1,8 1,7 3,9 2,2 1,1 4,4 8,4 3,6 9,9 7,7 1,7 1,8 3,7 2,5 1,0 4,8 6,3 3,2 10,0 8,1 1,7 1,7 3,4 2,7 1,0 4,6 5,6 3,0 9,1 10,0 1,6 1,7 2,9 2,8 0,7 4,2 5,1 2,3 8,4 9,1 3,0 1,4 5,5 6,3 4,0 11,0 15,4 2,0 6,5 21,7 2,7 1,1 4,5 5,5 3,5 10,2 14,4 1,9 5,5 20,1 2,3 1,2 4,5 5,4 3,1 9,2 11,7 1,8 5,5 10,6 2,2 1,3 4,4 4,7 2,9 6,3 10,2 1,7 5,1 9,5 45,5 12,7 37,1 20,6 24,3 26,3 42,6 29,8 48,9 26,7 46,4 28,6 39,9 23,6 24,5 28,3 42,9 29,3 52,8 26,4 48,3 28,0 39,7 20,7 25,0 30,2 46,9 31,4 49,6 31,2 43,2 25,8 40,2 23,0 28,4 31,7 50,3 38,3 51,2 19,6 83,5 20,5 63,5 44,5 37,8 45,0 78,9 105,9 165,3 42,8 83,8 42,5 68,1 54,8 40,2 47,7 84,3 97,7 178,0 41,9 93,3 44,6 60,2 45,1 41,8 52,6 86,2 104,9 184,9 45,1 71,2 40,9 71,1 55,2 49,6 52,8 95,4 63,3 214,8 26,5 20,1 0,9 5,7 8,4 0,7 6,7 19,7 1,0 6,7 12,6 0,8 7,1 18,9 1,0 7,9 11,7 0,6 4,6 19,9 0,5 2,7 19,2 0,7 7,6 29,6 0,8 8,3 15,5 0,3 1,6 20,2 1,7 13,9 23,9 0,8 9,3 18,2 1,4 11,9 13,2 1,7 14,7 18,5 2,9 21,3 14,0 1,1 9,3 20,1 1,0 5,8 18,9 1,6 18,9 33,4 0,8 9,2 14,8 -0,5 -2,8 24,6 2,3 18,9 21,3 1,3 14,2 21,5 1,8 15,4 13,7 2,5 20,9 19,1 3,4 26,5 15,0 1,6 14,3 21,7 1,3 8,2 20,7 2,1 24,5 29,3 1,3 14,6 17,2 -10,8 -121,0 21,8 2,7 22,6 19,4 1,9 19,8 15,6 2,1 19,2 15,6 2,8 25,1 19,2 3,7 30,5 16,2 1,9 18,2 25,9 1,5 9,9 28,2 2,8 31,1 34,4 1,7 12,6 6,5 -12,6 -178,6 0,5 1,1 0,8 0,7 0,5 1,0 1,1 0,5 0,7 0,7 1,1 1,7 1,7 1,6 1,0 1,7 2,3 0,9 1,1 1,5 1,6 2,3 1,8 2,2 1,8 2,4 2,5 1,2 1,5 2,5 2,1 2,8 2,3 2,6 2,2 2,9 2,7 1,9 1,9 3,3 0,1 -0,2 -0,1 0,1 0,0 0,0 0,1 0,0 0,0 0,0 0,2 0,3 0,2 0,1 0,1 0,1 0,1 0,0 0,1 0,0 0,1 0,0 0,1 0,0 0,1 0,1 0,2 0,0 0,0 -0,1 0,1 0,0 0,1 0,1 0,1 0,1 0,1 0,1 0,1 0,0 0,1 0,2 0,2 0,2 0,0 0,1 0,1 0,2 0,0 0,0 0,2 0,1 0,2 0,1 0,2 0,2 0,2 0,1 0,1 0,0 0,1 0,0 0,1 0,1 0,1 0,1 0,1 0,1 0,1 -0,1 0,1 0,0 0,1 0,1 0,1 0,1 0,1 0,1 0,2 0,1 0,1 -0,1 -0,1 0,1 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,2 0,1 0,2 0,0 0,1 0,1 0,1 0,0 0,2 0,1 0,1 -0,1 0,1 0,0 0,1 0,1 0,2 0,0 0,0 0,0 0,0 0,2 0,1 0,1 0,0 0,2 0,1 0,1 0,1 0,1 0,0 0,1 0,0 0,1 0,1 0,0 0,0 0,1 0,1 0,0 -0,1 0,0 0,0 0,1 0,2 0,0 0,1 -0,1 0,0 -0,1 0,1 0,1 0,1 0,1 0,1 0,1 0,1 0,1 0,1 -0,5 0,1 0,1 0,1 0,1 0,0 0,1 0,1 0,1 0,7 -0,2 -0,7 Ek: 1-C -0,7 -0,5 -0,6 -0,5 -0,7 -0,7 -0,7 -0,7 -2,4 1,2 0,4 0,8 1,2 2,2 1,1 1,3 1,2 0,1 -2,6 0,5 0,6 0,4 0,5 0,3 0,7 0,5 0,4 0,8 19,2 0,3 0,5 0,3 0,3 0,2 0,3 0,3 0,4 0,4 0,2 300 03.2005 06.2005 09.2005 12.2005 AKBANK ANADOLUBANK DENİZBANK FİNANSBANK İNG BANK GARANTİ İŞBANKASI ZİRAAT BANKASI VAKIFBANK YAPI KREDİ AKBANK ANADOLUBANK DENİZBANK FİNANSBANK İNG BANK GARANTİ İŞBANKASI ZİRAAT BANKASI VAKIFBANK YAPI KREDİ AKBANK ANADOLUBANK DENİZBANK FİNANSBANK İNG BANK GARANTİ İŞBANKASI ZİRAAT BANKASI VAKIFBANK YAPI KREDİ AKBANK ANADOLUBANK DENİZBANK FİNANSBANK İNG BANK GARANTİ İŞBANKASI ZİRAAT BANKASI VAKIFBANK YAPI KREDİ 19,9 11,4 13,1 13,2 16,0 13,6 25,4 46,9 22,1 11,7 17,3 12,6 10,8 11,3 11,7 10,7 18,5 29,6 18,6 9,3 17,3 12,7 12,4 17,2 12,5 12,1 21,1 34,0 20,1 10,5 20,7 15,2 15,5 16,8 12,7 14,1 23,9 39,5 19,7 12,3 12,2 9,8 11,3 10,8 11,1 10,7 16,2 9,3 11,8 7,4 11,1 8,1 10,0 8,8 8,2 8,4 11,8 6,7 11,4 5,9 11,8 8,5 11,0 11,8 8,7 9,2 13,5 8,1 12,0 6,3 12,3 10,6 10,8 12,0 8,3 9,3 12,5 9,2 12,1 6,8 10,0 -2,1 8,4 6,9 7,2 -32,8 6,4 -126,7 8,6 -24,5 4,7 -10,1 5,7 -8,8 7,6 0,2 7,0 0,3 -2,1 -13,7 8,9 -1,4 6,8 -4,4 6,0 -50,2 4,8 -177,6 6,0 -63,2 4,1 -14,5 3,7 -14,6 5,0 0,3 7,0 6,6 -2,1 0,6 8,9 0,0 7,2 -20,8 7,8 -43,3 9,1 -106,9 6,5 -84,1 5,2 -33,6 4,4 -19,2 6,4 0,4 7,7 4,5 -1,6 15,3 9,4 1,5 9,6 -98,9 7,7 -15,5 8,7 -99,5 6,0 -61,2 5,6 -60,5 3,9 -2,3 7,6 0,4 8,6 3,3 -0,4 -0,8 -1,2 -10,4 -8,5 -2,1 -2,1 -1,9 -5,3 0,2 -1,8 -0,4 -1,5 0,1 3,4 -1,9 -3,9 0,1 -6,7 0,3 4,3 3,1 0,1 6,0 2,5 -2,4 -0,8 0,9 -3,3 0,4 2,5 10,6 1,2 1,2 15,3 -4,2 2,8 0,1 -5,3 0,4 1,5 4,3 61,6 58,7 57,7 51,3 70,8 63,8 61,0 80,8 70,0 67,2 63,4 66,5 52,3 50,9 69,8 57,9 59,9 84,9 66,9 62,9 63,4 60,4 54,3 47,9 70,6 60,9 62,3 83,5 66,9 64,2 59,7 60,8 62,8 64,1 66,9 59,9 61,7 83,0 67,1 63,7 34,1 34,0 11,1 16,6 22,5 29,7 34,7 62,1 30,5 24,2 35,9 31,7 9,5 12,8 20,5 27,7 35,9 63,6 30,2 26,6 35,1 28,6 16,3 13,4 20,7 27,9 34,0 59,9 27,9 25,4 35,6 24,2 9,9 12,3 19,0 28,6 35,0 61,0 28,2 33,7 46,9 54,3 55,7 60,2 61,5 53,3 36,0 18,2 39,6 51,1 49,4 45,1 58,3 55,8 63,9 54,0 39,9 20,8 47,6 52,5 48,6 44,6 59,6 60,4 64,8 54,8 39,8 22,1 47,1 51,4 49,5 49,8 59,4 62,4 61,9 54,4 39,6 24,2 48,7 46,0 76,2 92,6 96,6 117,3 86,9 83,5 59,0 22,6 56,6 76,1 77,9 67,8 111,5 109,7 91,6 93,2 66,6 24,6 71,2 83,4 76,6 73,8 109,7 126,1 91,9 90,0 64,0 26,4 70,3 79,9 82,9 82,0 94,5 97,5 92,6 90,7 64,3 29,1 72,6 72,3 1,7 1,6 2,8 2,8 0,7 3,8 4,6 2,6 7,6 8,8 1,6 1,5 2,5 2,4 0,6 2,6 3,7 2,2 6,5 7,3 1,8 1,5 2,6 2,5 0,8 2,4 3,9 2,0 6,5 7,5 2,1 1,3 2,4 2,3 0,8 2,3 3,9 1,8 5,6 7,6 2,1 1,3 4,1 4,3 2,6 6,0 10,5 1,7 4,8 9,5 2,2 1,3 4,0 4,0 2,2 4,3 8,1 1,7 4,4 8,0 2,9 1,3 3,2 2,7 2,2 4,0 9,1 1,7 4,3 7,9 2,9 1,0 3,0 3,4 2,2 3,7 8,6 1,6 3,5 7,3 40,3 72,0 17,9 32,6 32,7 61,2 24,8 55,0 29,2 50,2 26,7 49,0 46,1 98,0 42,8 67,9 48,8 100,5 10,7 14,9 42,1 80,3 14,3 25,6 28,9 57,4 26,9 53,5 26,1 42,1 23,1 37,4 46,4 88,2 42,1 62,2 42,6 79,3 8,5 11,5 39,7 67,5 17,4 24,3 28,7 54,0 27,1 55,3 26,3 43,3 24,3 39,1 45,2 93,1 43,7 68,8 43,5 87,9 9,2 12,1 47,3 81,8 25,3 44,4 36,0 55,9 33,4 57,0 34,6 53,6 31,7 49,6 51,1 93,1 50,0 75,7 46,2 93,6 13,6 19,3 18,2 11,1 17,0 20,1 22,3 16,2 26,2 30,8 33,6 2,5 18,5 1,3 12,3 17,8 19,7 8,8 22,3 30,5 24,2 1,7 18,7 2,2 9,1 13,3 20,2 9,8 20,8 30,5 25,8 0,9 22,0 8,8 8,4 17,6 21,1 15,2 23,4 34,2 25,7 4,2 1,0 0,3 0,3 1,0 0,4 0,6 0,6 0,5 0,6 0,2 1,6 0,7 0,6 1,6 0,4 1,1 1,1 1,0 1,3 -0,1 2,2 1,5 2,0 4,2 0,8 1,7 1,4 2,0 1,7 0,3 2,8 1,7 2,4 4,1 0,9 2,1 1,5 2,9 2,1 1,0 7,9 3,1 2,6 8,9 3,4 6,0 3,9 5,5 5,2 3,2 14,9 9,0 6,0 18,3 5,2 13,0 9,0 15,4 11,0 -2,0 18,7 17,6 17,9 35,3 8,7 18,0 10,5 25,1 14,6 4,4 22,6 16,4 22,3 34,4 10,7 22,8 11,8 31,9 17,2 15,3 0,7 0,7 0,7 1,1 0,5 0,9 0,9 0,4 0,5 1,1 1,1 1,2 0,8 1,5 0,7 1,3 1,6 0,9 1,0 1,5 1,6 2,2 1,8 5,5 1,1 1,9 2,1 1,2 1,2 2,3 2,5 2,7 2,7 5,5 1,4 2,4 2,5 1,4 1,9 2,6 0,0 0,0 0,0 0,1 0,1 0,1 0,0 0,0 0,1 0,0 0,1 0,2 0,1 0,3 0,1 0,2 0,1 0,0 0,0 0,2 0,0 0,1 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,1 0,1 0,1 0,1 0,1 0,0 0,1 0,7 0,1 0,2 0,1 0,1 0,1 0,2 0,1 -0,1 0,1 0,1 0,1 0,0 0,2 0,2 0,2 0,2 0,2 0,2 0,2 0,2 0,0 0,0 0,0 0,1 0,0 0,0 0,0 0,1 0,0 0,0 0,0 0,1 0,1 0,1 0,0 0,1 0,1 0,1 0,1 0,6 0,0 -0,1 0,0 0,1 0,2 0,1 0,1 0,0 0,0 -0,1 0,1 0,4 0,0 0,2 0,1 0,1 0,1 0,1 -0,1 0,1 0,0 0,0 0,0 -0,1 0,0 0,1 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,3 0,4 0,0 0,0 0,1 0,0 0,1 0,7 0,0 0,0 0,0 0,1 0,0 0,1 0,1 0,1 -0,1 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 -0,2 -0,1 -0,2 -0,3 0,0 0,0 0,1 0,1 0,1 0,3 0,1 0,1 0,1 0,2 0,1 0,1 0,1 0,3 0,1 0,1 0,0 0,1 0,0 0,2 0,1 0,9 -0,7 -0,8 -0,9 -0,6 -0,9 -0,6 -0,6 -0,8 -0,6 -1,0 0,8 2,0 1,3 1,1 0,3 1,0 0,8 1,1 1,0 -1,6 0,3 1,2 2,2 1,5 0,8 0,6 0,3 1,0 0,4 -3,3 0,3 0,2 0,4 0,1 0,3 0,3 0,1 0,5 0,3 5,6 Ek: 1-D 301 03.2006 06.2006 09.2006 12.2006 AKBANK ANADOLUBANK DENİZBANK FİNANSBANK İNG BANK GARANTİ İŞBANKASI ZİRAAT BANKASI VAKIFBANK YAPI KREDİ AKBANK ANADOLUBANK DENİZBANK FİNANSBANK İNG BANK GARANTİ İŞBANKASI ZİRAAT BANKASI VAKIFBANK YAPI KREDİ AKBANK ANADOLUBANK DENİZBANK FİNANSBANK İNG BANK GARANTİ İŞBANKASI ZİRAAT BANKASI VAKIFBANK YAPI KREDİ AKBANK ANADOLUBANK DENİZBANK FİNANSBANK İNG BANK GARANTİ İŞBANKASI ZİRAAT BANKASI VAKIFBANK YAPI KREDİ 23,9 15,1 15,3 17,6 13,6 15,3 21,5 41,4 19,5 13,0 19,3 12,6 14,0 15,0 12,6 15,0 18,9 23,7 16,9 12,3 20,4 14,5 14,6 14,7 12,8 15,1 20,8 25,4 16,5 12,9 18,9 14,3 13,2 13,0 12,8 15,4 20,5 25,4 15,4 13,7 14,3 11,3 11,0 14,2 9,2 9,3 12,3 9,6 11,2 7,5 14,5 11,1 11,2 13,7 9,5 10,4 13,1 8,0 11,7 8,0 15,7 11,7 10,8 13,5 9,5 10,9 14,4 8,5 12,5 8,5 15,5 12,1 9,8 12,6 10,2 10,2 13,2 8,9 12,3 9,7 11,7 10,2 8,0 10,1 6,9 5,8 3,6 8,1 7,7 0,0 12,0 10,1 8,2 9,8 7,3 7,0 4,3 6,5 8,3 0,5 13,4 9,8 8,0 9,6 7,3 7,6 5,1 7,1 8,9 1,2 13,3 10,2 5,8 9,0 7,8 7,2 4,8 7,5 8,9 1,4 0,6 -62,6 -24,0 -102,6 -69,2 -55,2 2,0 0,0 14,0 -3,5 -2,3 -72,7 -5,9 -121,1 -70,6 -36,9 -0,5 0,5 25,5 -19,4 -0,2 -52,0 -3,8 -113,0 -65,1 -28,2 14,8 0,1 6,8 -23,9 -0,8 -59,3 -40,1 -139,4 -79,6 -16,0 14,3 0,6 6,0 -11,5 0,8 -4,9 2,8 -4,7 3,3 -8,3 -7,1 0,1 5,0 1,4 -1,4 -6,1 0,2 -4,6 2,5 -0,4 -10,1 0,5 2,0 3,7 -1,7 -105,5 2,6 -10,8 2,4 -0,9 -1,6 0,1 4,4 0,8 -0,8 -0,9 -3,0 -4,2 -0,2 -1,7 -2,2 0,6 5,5 0,6 59,4 56,0 64,9 56,4 69,2 61,3 63,1 83,7 67,4 61,8 60,2 58,6 65,0 58,6 68,7 58,2 61,0 84,7 65,9 66,4 60,7 55,9 61,8 61,2 69,4 58,1 56,9 85,1 67,2 65,8 60,2 61,3 61,8 62,1 71,0 57,9 60,5 84,3 68,1 63,9 39,0 23,8 14,4 14,1 19,2 27,5 35,1 60,1 30,2 31,4 39,4 22,1 11,2 13,9 21,6 26,1 33,8 59,4 28,2 28,8 38,2 20,6 14,0 13,1 19,6 25,7 32,4 60,0 28,6 26,5 36,8 13,5 16,2 15,0 20,6 25,5 30,8 57,5 25,9 24,9 50,0 52,1 59,8 70,7 63,2 55,7 38,9 24,0 48,3 47,8 50,2 58,9 63,2 69,7 62,6 57,4 40,5 24,9 48,1 50,3 51,7 55,3 66,1 69,5 66,3 58,3 42,0 25,8 52,0 52,6 54,3 58,2 69,8 67,9 67,9 55,1 42,4 26,7 55,3 56,6 84,1 93,0 92,1 125,4 91,4 90,8 61,6 28,7 71,7 77,4 83,4 100,5 97,2 119,0 91,0 98,6 66,4 29,4 73,0 75,7 85,2 99,0 107,0 113,6 95,6 100,3 73,9 30,3 77,3 80,0 90,2 95,0 112,9 109,4 95,6 95,2 70,0 31,7 81,3 88,6 2,2 1,4 2,6 2,3 1,0 2,4 4,1 1,9 5,6 8,0 2,2 1,3 2,5 2,4 1,1 2,3 4,6 1,8 5,8 7,2 2,7 1,5 2,5 2,7 1,2 2,3 4,2 1,8 5,4 7,0 2,7 1,6 2,4 2,8 1,3 2,3 4,4 1,8 4,9 6,1 2,6 1,0 3,0 4,1 2,3 3,6 8,7 1,5 3,5 7,5 2,5 1,0 3,0 3,9 2,3 3,4 8,8 1,5 3,4 7,5 2,3 1,9 2,9 3,9 2,2 3,3 9,3 1,4 3,5 7,2 2,2 1,9 3,9 3,6 2,3 3,0 8,5 1,4 3,4 8,3 46,9 23,2 35,6 24,0 33,4 31,4 51,6 52,4 46,6 14,2 47,0 18,2 32,1 24,3 34,2 30,3 49,9 52,0 44,7 13,6 45,7 22,0 29,6 23,1 30,5 30,9 45,8 51,7 40,1 13,5 42,8 23,9 24,5 24,0 28,1 34,9 45,9 54,2 36,5 9,8 76,6 32,9 51,1 41,7 55,1 52,8 87,7 76,9 87,1 20,0 74,5 34,3 48,7 42,3 51,7 49,7 91,2 73,2 90,7 20,0 75,1 34,0 42,7 43,7 45,5 49,2 81,5 74,0 88,2 19,1 75,0 44,1 36,7 46,1 40,2 53,7 84,6 78,1 79,3 14,0 22,9 3,6 14,8 15,3 21,2 15,4 24,8 36,5 27,6 4,4 25,6 2,6 11,7 15,8 23,9 14,9 24,4 35,7 23,4 4,2 24,5 2,6 14,0 13,6 21,0 15,6 20,6 36,4 24,8 5,1 25,3 6,7 15,3 15,6 21,5 20,5 21,6 40,4 22,8 3,8 0,7 0,6 0,5 1,4 0,2 0,7 0,5 0,8 0,6 0,4 1,8 1,1 0,9 2,0 0,5 2,6 1,0 1,7 1,2 0,8 2,4 1,8 1,1 2,4 0,8 3,3 1,8 2,4 2,0 1,3 2,9 2,4 1,4 2,6 1,1 3,4 2,1 2,9 2,4 1,4 4,9 5,2 4,2 9,5 2,5 7,5 3,8 8,6 5,1 5,3 12,3 9,8 8,2 14,7 5,5 25,2 7,6 21,5 10,4 10,5 15,5 15,7 10,3 18,0 8,8 30,6 12,4 28,0 16,2 15,6 18,8 19,8 14,5 21,0 10,6 33,6 16,0 32,6 19,7 14,5 0,6 0,4 0,7 1,2 0,4 0,6 0,6 0,4 0,6 0,7 1,5 0,8 1,3 1,6 0,6 2,5 1,5 0,8 1,2 1,6 2,1 1,3 1,6 2,0 0,8 3,2 2,4 1,1 1,9 2,6 2,4 1,2 1,4 2,0 0,8 3,2 3,6 1,3 2,2 3,7 0,1 0,0 0,0 -0,1 0,0 0,1 0,0 0,0 0,0 0,0 0,1 0,1 0,0 0,1 0,0 0,1 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,1 0,1 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,1 0,0 0,2 0,1 0,0 0,1 0,0 0,0 0,1 0,1 0,1 0,0 0,0 0,1 0,0 0,1 0,0 0,0 0,0 0,0 0,1 0,2 0,1 0,1 0,0 0,1 0,0 0,1 0,0 0,1 0,0 0,0 0,1 0,0 0,1 0,1 0,0 0,1 0,1 0,0 0,1 0,1 0,2 0,1 0,1 0,1 0,1 0,1 0,1 0,1 0,1 -0,1 0,1 -0,2 0,0 0,1 0,1 0,0 0,0 -0,1 0,1 0,1 0,0 0,1 0,0 0,0 -0,1 0,0 0,0 0,1 0,0 0,0 0,0 0,1 0,0 0,0 -0,1 0,0 0,0 0,0 0,1 0,1 0,2 0,1 0,1 0,1 0,1 0,0 0,1 0,0 0,2 0,1 0,0 0,1 0,1 0,1 0,0 0,1 0,0 0,1 0,1 0,1 0,1 0,0 0,0 0,2 0,0 -0,1 0,1 0,1 0,0 0,1 0,0 0,0 0,0 0,1 0,1 0,1 0,1 0,1 0,0 0,1 0,0 0,0 0,1 0,1 0,0 0,1 0,0 0,2 -0,7 Ek: 1-E -0,7 -0,8 -0,7 -0,7 -0,6 -0,7 -0,7 -0,7 -0,6 1,7 1,0 1,1 0,6 1,2 3,0 1,1 1,1 1,2 1,1 0,3 0,7 0,3 0,3 0,7 0,3 0,8 0,4 0,7 0,6 0,3 0,3 0,5 0,2 0,3 0,2 0,3 0,3 0,3 0,1 302 03.2007 06.2007 09.2007 12.2007 303 Ek: 2 DERECELENDİRME FİRMALARININ NOTLARI 12.2007 12.2006 12.2005 12.2004 Fin.Güç.Bireysel BB- B AA- C B B- B BBB D 4 NP D+ B+ B B+ B A- D 4 Denizbank Baa3 P3 B2 Ulusal Destek B B- KV YP BB NP D- UV YP NP D+ Ba1 KV YTL B2 NP B2 Anadolubank UV YTL Fin.Güç.Bireysel Baa2 P2 Akbank KV YP UV YP Dönem Fitch KV YTL UV YTL Moody's 4 Finansbank Baa3 P3 B2 NP D+ B+ B B+ B A- D 5 ING Baa3 P3 B2 NP D+ BB- B BB- B A- C/D 3 T.Garanti Baa2 P2 B2 NP D+ BB- B BB- B A C/D 4 T.İş Bankası Baa2 P2 B2 NP D BB- B BB- B A C/D 4 TCZiraat Bankası Baa1 P2 B2 NP E+ B+ B B+ B BBB+ D Vakıfbank Baa2 P2 B2 NP E+ B+ B B+ B A- D 4 Yapı Kredi Baa3 P2 B2 NP E B+ B B+ B BBB+ E 4 Akbank A3 P2 B1 NP D+ BB B BB- B AA- 4 Anadolubank Ba1 NP B1 NP D- B+ B B+ B BBB+ D 4 Denizbank Baa3 P3 NP D+ BB- B BB- B A C/D 4 B1 C 3 Finansbank Baa3 P3 B1 NP D+ BB- B BB- B A- C/D 4 ING Baa3 P3 B1 NP D+ BB- B BB- B A- C/D 3 T.Garanti A3 P2 B1 NP C- BB- B BB- B A+ C/D 4 T.İş Bankası A3 P2 B1 NP D BB B BB- B AA- C 4 TCZiraat Bankası Baa1 P2 B1 NP E+ BB- B BB- B A- C/D 3 Vakıfbank Baa1 P2 B1 NP D- BB- B BB- B A+ C/D 4 Yapı Kredi Baa1 P2 B1 NP E+ BB+ B BB- B AA D/E 3 Akbank A3 P2 B1 NP D+ BB+ B BB B AA C 4 Anadolubank Ba1 NP B1 NP D- B+ B B+ B BBB+ D 4 Denizbank A3 P2 NP D+ BB+ B BB B AA C/D 3 B1 Finansbank A3 P2 B1 NP D+ BB+ B BB B AA C/D 3 ING A3 P2 B1 NP D+ BB- B BB- B A C/D 3 T.Garanti A3 P2 B1 NP D+ BB+ B BB B AA C 3 T.İş Bankası A3 P2 B1 NP D+ BB+ B BB B AA C 4 TCZiraat Bankası Baa1 P2 B1 NP E+ BB- B BB- B A C/D 3 Vakıfbank Baa1 P2 B1 NP D+ BB- B BB- B A+ C/D 4 Yapı Kredi A3 P2 B1 NP D+ BB+ B BB B AA D 3 B1 Akbank A3 P2 Anadolubank Ba1 NP B1 NP C- BBB- B BB F3 AAA C 4 NP D BB- B BB- B A+ C/D 4 Denizbank A3 P2 B1 NP C- BBB- B BB F3 AAA C 3 Finansbank A3 P2 B1 NP C- BBB- B BB F3 AAA C 3 ING Baa1 P2 B1 NP D+ BBB- B BB F3 AAA C/D 3 T.Garanti A3 P2 B1 NP C- BBB - B BB F3 AAA C 4 T.İş Bankası A3 P2 B1 NP D+ BBB- B BB F3 AAA C 4 TCZiraat Bankası Baa1 P2 B1 NP D BB B BB- B AA+ C/D 3 Vakıfbank Baa1 P2 B1 NP D+ BB B BB- B AA C/D 4 Yapı Kredi A3 B1 NP D+ BBB- B BB F3 AAA D 3 P2 304 Ek: 3 DERECELENDİRME FİRMALARININ NOTLARI 12.2007 12.2006 12.2005 12.2004 Destek Fin.Güç.Bireysel Ulusal KV YP UV YP KV YTL UV YTL Fin.Güç.Bireysel Fitch KV YP UV YP Dönem KV YTL UV YTL Moody's Akbank 67,35 84,50 57,40 32,28 57,50 62,50 57,40 60,82 54,50 81,60 54,00 64,50 Anadolubank 64,13 32,28 57,40 32,28 47,50 55,77 57,40 55,77 54,50 67,35 20,00 64,50 Denizbank 65,73 69,50 57,40 32,28 57,50 59,08 57,40 59,08 54,50 71,60 20,00 64,50 Finansbank 65,73 69,50 57,40 32,28 57,50 59,08 57,40 59,08 54,50 71,60 20,00 30,00 ING 65,73 69,50 57,40 32,28 57,50 60,82 57,40 60,82 54,50 71,60 44,55 74,50 T.Garanti 67,35 84,50 57,40 32,28 57,50 60,82 57,40 60,82 54,50 74,90 44,55 64,50 T.İş Bankası 67,35 84,50 57,40 32,28 52,50 60,82 57,40 60,82 54,50 74,90 44,55 64,50 TCZiraat Bankası 69,07 84,50 57,40 32,28 42,50 59,08 57,40 59,08 54,50 69,07 20,00 74,50 Vakıfbank 67,35 84,50 57,40 32,28 42,50 59,08 57,40 59,08 54,50 71,60 20,00 64,50 Yapı Kredi 65,73 84,50 57,40 32,28 20,00 59,08 57,40 59,08 54,50 69,07 Akbank 71,60 84,50 59,08 32,28 57,50 62,50 57,40 60,82 54,50 81,60 54,00 64,50 5,00 64,50 Anadolubank 64,13 32,28 59,08 32,28 47,50 59,08 57,40 59,08 54,50 69,07 20,00 64,50 Denizbank 65,73 69,50 59,08 32,28 57,50 60,82 57,40 60,82 54,50 74,90 44,55 64,50 Finansbank 65,73 69,50 59,08 32,28 57,50 60,82 57,40 60,82 54,50 71,60 44,55 64,50 ING 65,73 69,50 59,08 32,28 57,50 60,82 57,40 60,82 54,50 71,60 44,55 74,50 T.Garanti 71,60 84,50 59,08 32,28 67,50 60,82 57,40 60,82 54,50 78,25 44,55 64,50 T.İş Bankası 71,60 84,50 59,08 32,28 52,50 62,50 57,40 60,82 54,50 81,60 54,00 64,50 TCZiraat Bankası 69,07 84,50 59,08 32,28 42,50 60,82 57,40 60,82 54,50 71,60 44,55 74,50 Vakıfbank 69,07 84,50 59,08 32,28 47,50 60,82 57,40 60,82 54,50 78,25 44,55 64,50 Yapı Kredi 69,07 84,50 59,08 32,28 42,50 64,13 57,40 60,82 54,50 84,90 10,00 74,50 Akbank 71,60 84,50 59,08 32,28 57,50 64,13 57,40 62,50 54,50 84,90 54,00 64,50 Anadolubank 64,13 32,28 59,08 32,28 47,50 59,08 57,40 59,08 54,50 69,07 20,00 64,50 Denizbank 71,60 84,50 59,08 32,28 57,50 64,13 57,40 62,50 54,50 84,90 44,55 74,50 Finansbank 71,60 84,50 59,08 32,28 57,50 64,13 57,40 62,50 54,50 84,90 44,55 74,50 ING 71,60 84,50 59,08 32,28 57,50 60,82 57,40 60,82 54,50 74,90 44,55 74,50 T.Garanti 71,60 84,50 59,08 32,28 57,50 64,13 57,40 62,50 54,50 84,90 54,00 74,50 T.İş Bankası 71,60 84,50 59,08 32,28 57,50 64,13 57,40 62,50 54,50 84,90 54,00 64,50 TCZiraat Bankası 69,07 84,50 59,08 32,28 42,50 60,82 57,40 60,82 54,50 74,90 44,55 74,50 Vakıfbank 69,07 84,50 59,08 32,28 57,50 60,82 57,40 60,82 54,50 78,25 44,55 64,50 Yapı Kredi 71,60 84,50 59,08 32,28 57,50 64,13 57,40 62,50 54,50 84,90 20,00 74,50 Akbank 71,60 84,50 59,08 32,28 67,50 65,73 57,40 62,50 64,50 95,00 54,00 64,50 Anadolubank 64,13 32,28 59,08 32,28 52,50 60,82 57,40 60,82 54,50 78,25 44,55 64,50 Denizbank 71,60 84,50 59,08 32,28 67,50 65,73 57,40 62,50 64,50 95,00 54,00 74,50 Finansbank 71,60 84,50 59,08 32,28 67,50 65,73 57,40 62,50 64,50 95,00 54,00 74,50 ING 69,07 84,50 59,08 32,28 57,50 65,73 57,40 62,50 64,50 95,00 44,55 74,50 T.Garanti 71,60 84,50 59,08 32,28 67,50 65,73 57,40 62,50 64,50 95,00 54,00 64,50 T.İş Bankası 71,60 84,50 59,08 32,28 57,50 65,73 57,40 62,50 64,50 95,00 54,00 64,50 TCZiraat Bankası 69,07 84,50 59,08 32,28 52,50 62,50 57,40 60,82 54,50 88,25 44,55 74,50 Vakıfbank 69,07 84,50 59,08 32,28 57,50 62,50 57,40 60,82 54,50 84,90 44,55 64,50 Yapı Kredi 71,60 84,50 59,08 32,28 57,50 65,73 57,40 62,50 64,50 95,00 20,00 74,50 Ara.04 Ara.05 Ara.06 Ara.07 Ara.04 Ara.05 Ara.06 Ara.07 Ara.04 Ara.05 Ara.06 Ara.07 Ara.04 Ara.05 Ara.06 Ara.07 Ara.04 Ara.05 Ara.06 Ara.07 Ara.04 Ara.05 Ara.06 Ara.07 Halk Bankası Halk Bankası Halk Bankası Halk Bankası Alternatif Alternatif Alternatif Alternatif Şekerbank Şekerbank Şekerbank Şekerbank Tekstilbank Tekstilbank Tekstilbank Tekstilbank TEB TEB TEB TEB Turklandbank Turklandbank Turklandbank Turklandbank Dönem Banka 75,4 81,7 77,1 75,5 49,3 46,0 44,8 49,2 61,6 69,9 69,0 66,3 44,7 47,0 46,3 49,7 39,1 50,0 50,8 57,6 49,4 64,3 57,4 58,8 32,0 20,0 15,9 14,4 12,7 14,6 15,8 20,2 16,7 16,8 12,7 12,0 14,2 13,2 14,3 12,3 14,3 14,9 22,5 17,7 16,7 18,9 Özkaynaklar / (Kredi + Piyasa + Operasyonel Riske Esas Tutar) x1 49,6 TP Pasifler / Toplam Pasifler x7 58,9 x12 Alınan Krediler / Toplam Aktifler 22,9 16,7 9,5 15,2 13,6 11,1 12,0 16,2 24,6 31,8 23,5 18,9 7,5 1,4 1,0 2,7 13,3 28,2 23,9 18,4 2,3 2,5 1,7 1,0 20,0 19,1 26,8 19,8 15,5 19,7 21,0 11,4 10,2 12,0 10,0 9,5 21,8 29,3 38,3 33,9 4,8 5,8 23,6 19,3 39,6 52,7 93,2 88,5 75,2 80,7 60,2 67,5 50,0 53,8 59,7 64,2 31,5 31,1 100,0 100,0 100,0 100,0 78,5 78,3 55,4 46,8 98,7 98,6 98,4 1,1 1,7 1,4 2,3 17,9 14,9 13,3 6,4 8,5 4,7 3,3 3,0 15,5 15,5 17,6 14,5 0,1 0,4 0,5 0,8 22,7 18,4 13,5 25,7 33,7 36,7 40,3 36,4 36,7 39,8 46,4 23,1 35,0 31,0 34,2 30,9 41,1 46,5 32,7 22,0 27,4 19,7 23,0 33,8 30,5 20,4 0,1 -0,5 1,6 1,3 1,1 1,3 1,5 0,9 1,5 0,5 0,5 0,3 2,0 1,3 1,2 2,6 2,4 1,5 1,4 0,4 2,8 2,5 2,0 2,1 Finansal Varlıklar (net) / Toplam Aktifler x13 9,6 Özel Karşılıklar / Takipteki Krediler x18 15,9 Tüketici Kredidi/Toplam Kredi x19 96,5 Likit Aktifler / Toplam Aktifler x21 66,9 Net Dönem Karı (Zararı) / Toplam Aktifler x25 62,8 0,6 -3,7 10,4 7,5 14,3 19,1 16,8 8,6 11,2 4,5 6,1 3,1 14,2 11,9 10,6 27,8 25,9 16,3 13,6 3,9 25,8 22,8 16,6 3,1 3,3 2,5 2,2 2,7 5,4 1,6 1,9 2,4 2,8 3,9 2,2 1,5 1,4 4,5 2,4 -0,7 0,1 3,5 2,1 2,9 1,6 4,4 3,5 4,9 1,5 4,8 2,7 3,6 0,5 0,8 0,8 1,8 5,2 3,8 7,5 3,1 4,9 4,7 4,0 1,5 4,0 3,6 4,8 2,8 x28 3,0 3,2 3,5 Net Dönem Karı (Zararı) / x26 Özkaynaklar Sürdürülen Faaliyetler Vergi x27 Öncesi Kar (Zarar) / Toplam Aktifler Özel Karşılıklar Sonrası Net Faiz Geliri / Toplam Aktifler 17,5 36,9 19,2 57,0 43,5 38,6 66,8 85,4 35,7 23,0 38,9 63,2 44,7 81,2 72,2 -12,8 75,6 38,7 51,5 50,4 48,5 55,6 84,0 43,3 39,8 52,6 46,1 46,0 43,2 48,7 48,0 40,5 49,2 58,0 47,8 35,8 25,9 19,2 15,5 15,8 64,9 68,0 56,5 51,1 68,2 58,5 46,3 26,2 30,6 25,4 20,3 25,1 29,1 26,0 18,0 35,3 35,3 29,4 19,5 15,4 9,5 5,6 6,6 46,6 46,3 33,8 25,4 30,7 19,8 10,6 24,4 26,6 27,2 28,3 18,8 21,0 23,2 24,2 26,2 27,4 27,1 24,7 16,3 16,1 16,8 16,9 21,7 23,4 23,2 23,8 19,5 18,5 18,0 15,8 Kredi Büyüme Hızı x35 6,1 Şube Başına Toplam Aktif x40 36,4 Şube Başına Kredi x42 72,3 Şube Başına Personel (kişi) x43 Ek: 4-A Piyasa Yapıcısı x52 MODEL SONUÇLARININ TEST EDİLECEĞİ BANKALARIN VERİLERİ 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 1 1 1 1 305 BB+ BBB- BB Ara.06 Alternatif Ara.07 Alternatif B BBBBBBBB Ara.04 Halk Bankası Ara.05 Halk Bankası Ara.06 Halk Bankası BBBBB- Ara.05 Turklandbank Ara.06 Turklandbank Ara.07 Turklandbank Ara.04 Turklandbank Ara.07 Halk Bankası B B Ara.07 Tekstilbank F3 B B B B B B B B Ara.06 Tekstilbank B B B B B F3 B B B B B B KV TL Ara.05 Tekstilbank Ara.04 Tekstilbank B+ BB Ara.05 Alternatif B+ D+ D+ Ara.04 Alternatif B1 B1 P2 Baa1 Ara.07 TEB P2 Baa1 Ara.06 TEB BB+ B1 Ara.05 TEB D+ B BB- Ara.04 TEB D+ B2 Ara.07 Şekerbank B- UV TL Ara.06 Şekerbank UV YP B- KV TL Finansal Güç Ara.05 Şekerbank UV TL Moody's B- Banka Ara.04 Şekerbank Dönem BB B- B- BB- BB- BB- BB- B B- B BB- BB- B+ B+ BB BB BB- B B- B- B- UV YP B B B B B B B B B B B B B B B B B B B B B KV YP Fitch MODEL SONUÇLARININ TEST EDİLECEĞİ BANKALARIN VERİLERİ AAA BBB BBB AA+ A A A BBB+ BBB BBB AA A+ BBB+ BBB+ AAA AA + AA- A BBB+ BBB BBB BBB Ulusla D D/E D/E C/D C/D C/D D D D D D D D D C/D C/D C/D D D/E D/E D/E Finansal Güç 3 5 5 3 3 3 3 5 5 5 3 3 4 4 3 3 3 5 5 5 5 5 Destek Ek: 4-B 306 57,5 57,45 60,82 62,5 62,5 Ara.07 Alternatif 57,4 57,4 60,82 60,82 60,82 62,5 Ara.06 Tekstilbank Ara.07 Tekstilbank Ara.04 Halk Bankası Ara.05 Halk Bankası Ara.06 Halk Bankası Ara.07 Halk Bankası 55,77 55,77 65,73 Ara.05 Turklandbank Ara.06 Turklandbank Ara.07 Turklandbank Ara.04 Turklandbank 57,4 Ara.05 Tekstilbank Ara.04 Tekstilbank 59,08 Ara.06 Alternatif 65,73 64,13 64,13 Ara.05 Alternatif 67,54 67,54 58,29 59,08 57,5 57,5 57,5 Ara.04 Alternatif 59,08 69,07 Ara.07 TEB 84,5 59,08 69,07 Ara.06 TEB 84,5 57,4 59,08 Ara.05 TEB 57,4 Ara.07 Şekerbank Ara.04 TEB 55,77 UV TL Ara.06 Şekerbank UV YP 55,77 KV TL Finansal Güç Ortalama Ara.05 Şekerbank UV TL Moody's 55,77 Banka Ara.04 Şekerbank Dönem 64,5 54,5 54,5 54,5 54,5 54,5 54,5 54,5 54,5 54,5 54,5 54,5 54,5 54,5 64,5 54,5 54,5 54,5 54,5 54,5 54,5 KV TL 62,5 55,77 55,77 60,82 60,82 60,82 60,82 57,4 55,77 57,4 60,82 60,82 59,08 59,08 62,5 62,5 60,82 57,4 55,77 55,77 55,77 UV YP 54,5 54,5 54,5 54,5 54,5 54,5 54,5 54,5 54,5 54,5 54,5 54,5 54,5 54,5 54,5 54,5 54,5 54,5 54,5 54,5 54,5 KV YP 95 67,35 67,35 88,25 74,9 74,9 74,9 69,07 67,35 67,35 84,9 78,25 69,07 69,07 95 88,25 81,6 74,9 69,07 67,35 67,35 67,35 Ulusal Fitch MODEL SONUÇLARININ TEST EDİLECEĞİ BANKALARIN VERİLERİ 51,3 43,75 43,75 59,25 59,25 59,25 51,3 51,3 51,3 51,3 51,3 51,3 51,3 51,3 59,25 59,25 59,25 51,3 43,75 43,75 43,75 Finansal Güç 74,5 30 30 74,5 74,5 74,5 74,5 30 30 30 3 3 64,5 64,5 74,5 74,5 74,5 30 30 30 30 30 Destek 66,86 51,66 51,66 64,90 62,76 62,76 61,62 53,45 52,97 53,21 53,07 52,12 58,86 58,86 68,00 65,38 64,19 55,24 53,45 51,66 51,66 51,66 Ortalama Ek: 4-C 307 308 Faktör Analizi-2004 Ortak Varyanslar Tanımlayıcı İsdtatistikler Ortalama x1 x2 x4 x6 x7 x8 x9 x10 x11 x12 x13 x14 x15 x18 x19 x21 x22 x24 x25 x26 x27 x28 x30 x31 x32 x33 x34 x35 x36 x39 x40 x41 x42 x43 x44 x45 x46 x47 x50 x51 x52 23,2900 13,0300 -8,0300 59,8300 55,3900 90,8600 48,6900 64,5800 65,7600 9,5700 32,8500 39,2600 61,0700 82,6300 29,0665 35,2900 74,0000 17,5900 1,9400 17,4700 2,6500 4,9200 2,6200 3,8200 41,8800 70,0400 0,0610 0,0900 0,0540 -0,3090 51,1273 33,5683 19,4901 21,8784 0,9928 0,60 0,70 0,20 0,10 2,10 0,80 Ek: 5-A Standart Sapma 11,85041 4,32719 13,32592 9,26020 10,85761 6,54475 13,64522 12,17044 7,74987 5,42485 13,63217 12,34596 21,05385 25,50085 10,58593 10,42768 34,76620 4,19456 0,87203 9,99289 1,20669 1,29426 0,72234 0,77431 7,43637 18,64577 0,06208 0,09141 0,07457 2,70427 18,31235 13,28519 8,17159 5,33042 0,64115 0,516 0,483 0,422 0,316 0,994 0,422 İlk x1 x2 x4 x6 x7 x8 x9 x10 x11 x12 x13 x14 x15 x18 x19 x21 x22 x24 x25 x26 x27 x28 x30 x31 x32 x33 x34 x35 x36 x39 x40 x41 x42 x43 x44 x45 x46 x47 x50 x51 x52 Analysis. 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 p 1,000 p Sonraki 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 309 Ek: 5-B Faktör Analizi-2004 Dönüştürülmüş Bileşen Matrisi Bileşen 1 2 3 x6 0,914 x7 0,813 x9 0,802 x32 0,795 x45 -0,791 x10 0,741 x11 0,740 x12 -0,733 x51 0,710 x2 -0,527 x46 -0,506 x14 -0,927 x13 0,879 x15 -0,869 x8 0,843 x1 0,822 x31 -0,731 x4 0,658 x25 x27 x39 x47 x28 x44 x26 x24 x36 x21 x22 x34 x40 x41 x42 x43 x52 x19 x30 x33 x18 x50 x35 p p y Rotation Method: Varimax with Kaiser Normalization. a. Rotation converged in 14 iterations. 4 5 6 7 8 9 0,923 0,900 0,861 -0,851 0,769 0,746 0,688 0,913 0,856 0,815 0,747 0,747 0,880 0,841 0,780 0,776 0,895 0,835 0,890 0,818 0,693 -0,693 0,888 310 Faktör Analizi-2005 Tanımlayıcı İsdtatistikler Standart Ortalama Sapma x1 x3 x4 x6 x7 x8 x9 x10 x11 x12 x13 x18 x19 x20 x21 x22 x25 x26 x27 x28 x29 x30 x31 x32 x35 x37 x38 x39 x40 x41 x42 x43 x44 x46 x48 x49 x50 x51 x52 20,0700 6,3000 -11,5600 64,1900 59,1000 88,8700 59,2900 70,8200 64,2100 13,6800 29,1800 86,6300 31,4251 4,8300 35,1700 74,0800 0,8500 1,0400 1,4600 4,1600 57,3300 2,4700 4,4500 39,8000 0,1090 0,1030 0,0890 0,3260 61,6407 39,7562 26,2163 21,3404 0,4986 0,80 2,00 0,30 0,10 2,10 0,80 11,20972 3,53553 30,20505 8,85882 10,95972 10,17754 9,69060 10,65122 8,56886 8,28651 12,49763 18,26667 9,73918 3,09086 11,16374 52,87656 4,77220 63,48584 5,23284 0,85140 8,78724 0,46440 3,61732 11,65504 0,05087 0,22356 0,20311 0,10255 24,79346 17,71696 10,48623 4,84663 2,81596 0,422 1,155 0,483 0,316 0,994 0,422 Ek: 6-A Ortak Varyanslar İlk x1 x3 x4 x6 x7 x8 x9 x10 x11 x12 x13 x18 x19 x20 x21 x22 x25 x26 x27 x28 x29 x30 x31 x32 x35 x37 x38 x39 x40 x41 x42 x43 x44 x46 x48 x49 x50 x51 x52 Sonraki 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 0,969 0,932 0,999 0,981 0,996 0,941 0,983 0,993 0,997 0,938 0,954 0,919 0,956 0,716 0,971 0,963 0,994 0,995 0,999 0,994 0,987 0,954 0,997 0,881 0,979 0,977 1,000 0,999 0,980 0,985 0,951 0,929 0,999 0,963 0,988 0,975 0,987 0,995 0,915 Extraction Method: Principal Component Analysis. 311 Faktör Analizi-2005 Dönüştürülmüş Bileşen Matrisi Bileşen 3 4 1 2 x25 0,990 x27 0,986 x26 0,985 x44 0,976 x31 -0,945 x3 0,909 x29 0,801 x32 0,748 x30 -0,700 x20 -0,598 x28 0,553 x7 0,930 x6 0,925 x9 0,889 x10 0,883 x11 0,833 x46 -0,824 x1 0,818 x12 -0,803 x13 0,777 x40 x35 x41 x22 x37 x42 x21 x49 x19 x52 x48 x39 x51 x38 x4 x43 x8 x18 x50 p p y Rotation Method: Varimax with Kaiser Normalization. a. Rotation converged in 8 iterations. Ek: 6-B 5 6 7 0,915 0,901 0,897 0,854 0,772 0,739 0,622 -0,951 0,814 0,780 -0,724 -0,535 -0,501 0,501 0,937 -0,925 0,745 -0,598 0,810 0,883 312 Ek: 7-A Faktör Analizi-2006 Tanımlayıcı İsdtatistikler Standart Ortalama Sapma x1 x2 x3 x5 x7 x9 x11 x12 x13 x14 x15 x17 x18 x19 x20 x21 x22 x23 x25 x26 x27 x28 x32 x34 x35 x36 x37 x39 x40 x41 x42 x43 x47 x49 x50 x51 x52 19,0400 10,3900 6,6700 1,7300 57,7700 57,4100 64,9700 13,9100 28,7500 49,5900 77,8500 0,3100 86,6200 32,6394 3,7200 36,9200 62,4000 46,4400 2,1500 20,5400 2,7800 3,8000 42,9300 0,1280 0,1350 0,1650 0,1760 0,8010 70,9275 45,7529 34,5662 21,0102 0,30 0,30 0,10 2,00 0,80 8,08114 1,93474 3,07428 5,59286 10,18442 11,02275 6,84739 5,88717 14,50121 11,51419 20,29583 0,46056 20,61282 8,60884 2,40777 11,97560 23,48399 14,96583 0,96408 7,90614 1,07579 0,59067 8,26815 0,21689 0,15393 0,24130 0,26597 1,70134 27,80798 17,62833 14,59200 3,38200 0,483 0,483 0,316 0,943 0,422 Ortak Varyanslar İlk x1 x2 x3 x5 x7 x9 x11 x12 x13 x14 x15 x17 x18 x19 x20 x21 x22 x23 x25 x26 x27 x28 x32 x34 x35 x36 x37 x39 x40 x41 x42 x43 x47 x49 x50 x51 x52 Analysis. 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 p 1,000 p Sonraki 0,998 0,999 0,940 0,995 1,000 1,000 0,976 0,996 0,968 1,000 0,997 1,000 0,992 0,989 0,920 1,000 1,000 1,000 0,996 1,000 0,998 0,999 0,875 0,996 0,994 0,983 0,968 0,976 0,999 1,000 0,998 0,870 0,976 0,990 0,942 0,967 0,994 313 Faktör Analizi-2006 Ek: 7-B Dönüştürülmüş Bileşen Matrisi Bileşen 1 2 3 x37 0,962 x35 0,958 x39 0,926 x34 0,923 x36 0,858 x23 -0,837 x21 -0,826 x17 0,815 x22 -0,815 x2 -0,728 x3 -0,681 x47 0,615 x15 -0,991 x14 -0,963 x13 0,941 x1 0,894 x7 0,875 x12 -0,858 x11 0,806 x9 0,785 x26 x25 x27 x28 x40 x42 x41 x43 x32 x19 x18 x52 x49 x51 x20 x50 x5 p p y Rotation Method: Varimax with Kaiser Normalization. a. Rotation converged in 12 iterations. 4 5 6 7 8 0,963 0,948 0,925 0,775 0,959 0,939 0,933 0,668 -0,643 0,805 -0,772 0,696 -0,678 0,813 -0,721 -0,846 0,922 314 Faktör Analizi-2007 Tanımlayıcı İsdtatistikler Standart Ortalama Sapma x1 x2 x3 x5 x6 x7 x10 x12 x13 x14 x15 x16 x18 x19 x20 x21 x23 x24 x25 x26 x27 x28 x29 x30 x31 x33 x35 x36 x40 x42 x43 x45 x49 x52 16,2600 11,4500 7,5900 -0,6300 70,6000 63,6900 77,0200 10,9300 26,6700 55,4200 86,9900 3,0300 84,6300 35,0523 3,8500 32,4600 39,6000 19,3500 2,2600 20,1100 2,8000 4,2700 61,9000 2,1800 3,3200 72,1500 0,1020 0,0880 72,3550 38,8992 20,7719 0,70 0,30 0,80 4,11399 2,03702 3,20813 2,64283 7,94970 8,89250 11,43288 4,60412 13,04420 13,00913 23,02209 1,57906 19,75450 9,12650 2,52422 13,00916 14,98570 10,18553 0,75454 7,53532 0,91409 0,90314 14,00317 1,03795 1,09929 38,31922 0,04917 0,04590 30,19118 16,55491 2,83541 0,483 0,483 0,422 Ek: 8-A Ortak Varyanslar İlk x1 x2 x3 x5 x6 x7 x10 x12 x13 x14 x15 x16 x18 x19 x20 x21 x23 x24 x25 x26 x27 x28 x29 x30 x31 x33 x35 x36 x40 x42 x43 x45 x49 x52 Analysis. 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 1,000 p 1,000 p Sonraki 0,984 0,998 0,981 0,984 0,906 0,986 0,963 0,998 0,940 0,995 1,000 0,987 0,997 0,984 0,980 0,990 0,989 0,990 0,992 0,997 0,990 1,000 1,000 0,996 0,986 0,995 0,940 0,881 1,000 0,999 0,934 0,999 0,974 0,968 315 Faktör Analizi-2007 Ek:8-B Dönüştürülmüş Bileşen Matrisi Bileşen 1 2 3 x1 0,945 x21 0,931 x23 0,904 x13 0,876 x24 0,865 x14 -0,856 x15 -0,855 x31 -0,835 x7 0,818 x12 -0,569 x29 -0,962 x30 0,921 x10 -0,832 x45 0,820 x33 0,820 x28 -0,816 x6 -0,805 x40 0,783 x42 0,767 x16 0,745 x20 0,696 x26 x25 x27 x43 x19 x49 x52 x2 x3 x5 x36 x18 x35 p p y Rotation Method: Varimax with Kaiser Normalization. a. Rotation converged in 10 iterations. 4 5 6 7 8 0,877 0,869 0,855 0,559 0,952 -0,840 0,730 0,882 0,839 0,910 -0,800 0,826 0,885 316 Faktör Analizi-2004 Ek: 9 Tanımlayıcı İsdtatistikler Ortalama Standart Sapma x1 x6 x7 x8 x9 x10 x11 x13 x19 x21 x22 x24 x25 x26 x27 x34 x35 x36 x39 x40 x41 x42 x44 23,2900 59,8300 55,3900 90,8600 48,6900 64,5800 65,7600 32,8500 29,0665 35,2900 74,0000 17,5900 1,9400 17,4700 2,6500 0,0610 0,0900 0,0540 -0,3090 51,1273 33,5683 19,4901 0,9928 Ortak Varyanslar İlk Sonraki x1 x6 x7 x8 x9 x10 x11 x13 x19 x21 x22 x24 x25 x26 x27 x34 x35 x36 x39 x40 x41 x42 x44 11,85041 9,26020 10,85761 6,54475 13,64522 12,17044 7,74987 13,63217 10,58593 10,42768 34,76620 4,19456 0,87203 9,99289 1,20669 0,06208 0,09141 0,07457 2,70427 18,31235 13,28519 8,17159 0,64115 1,000 0,990 1,000 0,940 1,000 0,982 1,000 0,891 1,000 0,964 1,000 0,943 1,000 0,901 1,000 0,991 1,000 0,767 1,000 0,997 1,000 0,974 1,000 0,946 1,000 0,959 1,000 0,926 1,000 0,971 1,000 0,993 1,000 0,839 1,000 0,924 1,000 0,933 1,000 0,948 1,000 0,956 1,000 0,994 1,000 0,994 Extraction Method: Principal Component Analysis. Dönüştürülmüş Bileşen Matrisi Component 1 2 x6 0,934 x9 0,918 x7 0,918 x11 0,877 x10 0,762 x25 0,922 x39 0,922 x27 0,874 x26 0,807 x44 0,774 x40 x41 x42 x19 x24 x21 x36 x22 x34 x1 x13 x8 x35 p p y Rotation Method: Varimax with Kaiser Normalization. a. Rotation converged in 6 iterations. 3 4 5 6 0,943 0,913 0,810 0,722 0,882 0,870 0,778 0,750 0,629 0,855 0,826 0,814 0,843 317 Faktör Analizi-2005 Ek: 10 Tanımlayıcı İsdtatistikler Ortalama Standart Sapma x1 x3 x6 x7 x9 x10 x11 x13 x19 x21 x22 x25 x26 x27 x29 x32 x35 x37 x38 x40 x41 x42 x43 x44 x50 x52 20,0700 6,3000 64,1900 59,1000 59,2900 70,8200 64,2100 29,1800 31,4251 35,1700 74,0800 0,8500 1,0400 1,4600 57,3300 39,8000 0,1090 0,1030 0,0890 61,6407 39,7562 26,2163 21,3404 0,4986 0,10 0,80 Ortak Varyanslar İlk x1 x3 x6 x7 x9 x10 x11 x13 x19 x21 x22 x25 x26 x27 x29 x32 x35 x37 x38 x40 x41 x42 x43 x44 x50 x52 11,20972 3,53553 8,85882 10,95972 9,69060 10,65122 8,56886 12,49763 9,73918 11,16374 52,87656 4,77220 63,48584 5,23284 8,78724 11,65504 0,05087 0,22356 0,20311 24,79346 17,71696 10,48623 4,84663 2,81596 0,316 0,422 Dönüştürülmüş Bileşen Matrisi Component 2 3 1 x25 0,996 x26 0,994 x27 0,992 x44 0,977 x3 0,894 x29 0,778 x32 0,760 x7 0,967 x6 0,931 x9 0,918 x10 0,903 x1 0,845 x13 0,783 x11 0,780 x40 x41 x22 x35 x37 x21 x42 x19 x52 x50 x38 x43 p p y Rotation Method: Varimax with Kaiser Normalization. a. Rotation converged in 7 iterations. Sonraki 1,000 0,919 1,000 0,868 1,000 0,965 1,000 0,997 1,000 0,954 1,000 0,953 1,000 0,819 1,000 0,869 1,000 0,880 1,000 0,814 1,000 0,942 1,000 0,997 1,000 0,995 1,000 0,993 1,000 0,874 1,000 0,856 1,000 0,924 1,000 0,929 1,000 0,981 1,000 0,965 1,000 0,978 1,000 0,965 1,000 0,819 1,000 0,997 1,000 0,726 1,000 0,855 Extraction Method: Principal Component Analysis. 4 5 0,930 0,912 0,868 0,820 0,797 0,698 0,675 0,837 0,757 0,617 0,939 0,673 318 Faktör Analizi-2006 Ek: 11 Tanımlayıcı İsdtatistikler Ortalama Standart Sapma x34 x35 x36 x37 x39 x17 x47 x1 x13 x7 x9 x11 x25 x26 x27 x28 x40 x41 x42 x19 x52 0,1280 0,1350 0,1650 0,1760 0,8010 0,3100 0,30 19,0400 28,7500 57,7700 57,4100 64,9700 2,1500 20,5400 2,7800 3,8000 70,9275 45,7529 34,5662 32,6394 0,80 Ortak Varyanslar İlk x34 x35 x36 x37 x39 x17 x47 x1 x13 x7 x9 x11 x25 x26 x27 x28 x40 x41 x42 x19 x52 0,21689 0,15393 0,24130 0,26597 1,70134 0,46056 0,483 8,08114 14,50121 10,18442 11,02275 6,84739 0,96408 7,90614 1,07579 0,59067 27,80798 17,62833 14,59200 8,60884 0,422 Dönüştürülmüş Bileşen Matrisi Component 2 3 1 x35 0,985 x39 0,962 x37 0,961 x34 0,955 x36 0,876 x17 0,787 x47 0,643 x7 0,941 x13 0,912 x1 0,889 x9 0,874 x11 0,858 x25 x26 x27 x28 x40 x41 x42 x19 x52 p p y Rotation Method: Varimax with Kaiser Normalization. a. Rotation converged in 6 iterations. Sonraki 1,000 0,991 1,000 0,994 1,000 0,934 1,000 0,964 1,000 0,989 1,000 0,865 1,000 0,908 1,000 0,935 1,000 0,895 1,000 0,987 1,000 0,861 1,000 0,913 1,000 0,980 1,000 0,942 1,000 0,954 1,000 0,856 1,000 0,988 1,000 0,964 1,000 0,969 1,000 0,951 1,000 0,903 Extraction Method: Principal Component Analysis. 4 5 0,957 0,950 0,936 0,824 0,988 0,940 0,911 0,833 0,729 319 Faktör Analizi-2007 Ek: 12 Tanımlayıcı İsdtatistikler Ortalama Standart Sapma x1 x2 x5 x7 x13 x16 x20 x21 x23 x24 x25 x26 x27 x30 x33 16,2600 11,4500 -0,6300 63,6900 26,6700 3,0300 3,8500 32,4600 39,6000 19,3500 2,2600 20,1100 2,8000 2,1800 72,1500 1 Ortak Varyanslar İlk x1 x2 x5 x7 x13 x16 x20 x21 x23 x24 x25 x26 x27 x30 x33 4,11399 2,03702 2,64283 8,89250 13,04420 1,57906 2,52422 13,00916 14,98570 10,18553 0,75454 7,53532 0,91409 1,03795 38,31922 1,000 0,915 1,000 0,966 1,000 0,978 1,000 0,975 1,000 0,910 1,000 0,952 1,000 0,983 1,000 0,972 1,000 0,976 1,000 0,936 1,000 0,993 1,000 0,996 1,000 0,993 1,000 0,976 1,000 0,934 Extraction Method: Principal Component Analysis. Dönüştürülmüş Bileşen Matrisi Component 2 3 x1 0,913 x24 0,906 x21 0,902 x13 0,891 x23 0,880 x7 0,877 x25 0,941 x27 0,927 x26 0,895 x30 x20 x16 x33 x2 x5 p p y Rotation Method: Varimax with Kaiser Normalization. a. Rotation converged in 5 iterations. Sonraki 4 5 0,961 0,892 0,862 0,720 0,971 0,970 Yıllar 2004 2005 2006 2007 2004 2005 2006 2007 2004 2005 2006 2007 2004 2005 2006 2007 2004 2005 2006 2007 2004 2005 2006 2007 2004 2005 2006 2007 2004 2005 2006 2007 2004 2005 2006 2007 2004 2005 2006 2007 x1 36,20 21,40 20,70 18,90 15,00 14,10 15,20 14,30 18,90 14,10 15,50 13,20 14,10 13,50 16,80 13,00 16,80 15,10 14,10 15,40 16,70 17,20 12,70 12,80 29,00 25,00 23,90 20,50 17,30 25,40 19,70 15,40 18,30 7,20 12,30 13,70 50,60 47,70 39,50 25,40 x7 47,40 58,30 57,50 63,90 51,70 55,50 47,80 54,00 45,10 48,40 46,80 57,30 46,10 45,00 53,10 57,20 45,30 51,10 51,40 58,20 62,90 63,00 62,00 67,20 54,40 61,90 60,60 64,90 61,50 67,80 62,60 70,10 60,20 56,70 53,90 59,60 79,30 83,30 82,00 84,50 x12 13,90 13,90 16,10 13,00 6,70 9,10 21,70 15,40 15,30 24,40 18,70 15,00 16,40 29,50 16,40 13,70 13,50 15,10 15,70 12,70 5,90 13,30 13,60 7,60 10,00 12,80 14,00 12,40 10,50 10,80 13,50 11,10 3,50 7,90 9,40 8,40 0,00 0,00 0,00 0,00 x13 43,60 38,40 35,60 36,80 29,70 23,10 24,20 13,50 20,90 14,40 9,90 16,20 14,90 16,30 12,30 15,00 35,30 30,00 28,60 25,50 26,30 21,60 19,00 20,60 36,00 33,90 35,00 30,80 35,50 32,50 28,20 25,90 23,10 24,40 33,70 24,90 63,20 57,20 61,00 57,50 x18 100,00 100,00 100,00 100,00 100,00 100,00 100,00 100,00 88,50 90,60 96,30 81,20 100,00 100,00 100,00 100,00 56,40 66,80 70,90 63,70 23,00 46,10 36,30 41,80 100,00 100,00 100,00 100,00 100,00 100,00 100,00 100,00 74,60 80,20 81,80 80,00 83,80 82,60 80,90 79,60 x19 29,97 30,55 32,19 34,02 8,10 9,80 12,90 17,20 19,60 25,40 30,40 29,40 27,00 33,70 39,80 48,80 33,00 40,20 37,70 36,40 35,20 37,40 36,30 40,10 25,40 30,70 29,30 33,50 47,30 25,80 27,10 27,90 37,60 44,80 37,10 37,00 27,50 35,90 43,60 46,20 x21 48,40 43,20 47,30 42,80 31,40 25,80 25,30 23,90 47,40 40,20 36,00 24,50 23,40 23,00 33,40 24,00 27,40 31,70 31,70 34,90 26,10 28,40 34,60 28,10 40,90 50,30 51,10 45,90 50,50 51,20 46,20 36,50 26,80 19,60 13,60 9,80 30,60 38,30 50,00 54,20 x25 x26 x27 2,90 16,40 4,30 2,70 22,60 4,00 2,80 22,60 3,40 2,90 18,80 3,60 2,20 27,00 2,60 1,90 19,80 2,60 1,70 16,40 2,40 2,40 19,80 3,00 1,80 14,40 2,20 2,10 19,20 2,80 2,40 22,30 2,70 1,40 14,50 1,80 2,20 18,30 3,00 2,80 25,10 4,10 4,10 34,40 5,00 2,60 21,00 3,10 1,70 14,20 2,60 1,90 18,20 2,60 2,10 22,80 2,60 3,40 33,60 4,10 1,90 16,10 1,90 3,70 30,50 2,80 0,90 10,70 1,40 1,10 10,60 1,40 1,60 8,30 2,90 1,50 9,90 2,60 1,50 11,80 2,20 2,10 16,00 2,60 2,60 31,00 3,20 1,70 12,60 2,30 2,10 17,20 2,80 2,40 19,70 3,00 -0,20 -1,30 -0,10 -12,60 -178,60 -13,30 1,00 15,30 1,50 1,40 14,50 1,70 2,70 30,30 3,90 2,80 31,10 4,10 2,90 31,90 3,80 2,90 32,60 3,70 x28 6,80 4,40 3,80 3,80 4,30 3,80 3,60 5,80 4,30 4,30 4,40 4,50 5,80 5,70 4,60 5,60 4,40 3,70 3,50 3,90 6,10 5,40 3,70 4,60 4,50 3,60 2,80 3,00 3,90 3,30 3,80 3,40 2,70 3,10 3,20 3,70 6,40 4,30 4,60 4,40 x35 0,09 0,14 0,04 0,11 -0,04 0,01 0,14 0,07 0,20 0,10 0,11 0,22 0,18 0,11 0,10 0,08 0,01 0,15 0,05 0,07 0,03 0,06 0,04 0,06 0,05 0,11 0,07 0,06 0,11 0,19 0,10 0,13 0,03 0,14 0,56 0,13 0,24 0,08 0,14 0,09 x40 54,47 79,37 83,85 95,26 38,88 31,80 43,91 39,86 33,69 39,65 43,87 46,60 50,77 59,20 57,91 50,81 75,27 84,42 104,11 114,93 21,00 27,29 33,85 34,36 45,20 72,81 84,40 85,39 81,75 106,17 117,94 117,15 60,50 58,93 81,75 74,49 49,73 56,76 57,66 64,70 x42 20,19 33,49 41,49 51,70 14,46 14,56 21,87 23,21 13,21 19,32 26,05 32,52 30,53 36,61 36,16 34,49 30,09 39,21 56,63 63,30 11,89 16,59 20,97 23,32 14,61 23,71 33,47 36,19 27,24 39,03 57,46 64,83 24,71 27,92 37,63 42,17 7,97 11,71 13,93 17,27 x43 16,24 16,95 18,06 18,87 20,72 18,45 21,13 22,68 21,83 21,44 21,10 20,73 32,14 31,25 25,08 22,05 26,15 24,36 24,65 24,69 14,33 14,93 15,48 16,22 18,84 19,56 21,02 20,68 24,16 23,49 24,46 24,03 25,89 25,21 22,54 21,08 18,47 17,78 16,59 16,68 x52 1,00 1,00 1,00 1,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 1,00 1,00 1,00 1,00 1,00 1,00 1,00 1,00 1,00 1,00 1,00 1,00 1,00 1,00 1,00 1,00 1,00 1,00 1,00 1,00 1,00 1,00 1,00 1,00 1,00 1,00 1,00 1,00 * İlgili Rating Firmaları tarafından verilen farklı kategorilere ait notların ortalaması artimetik alınarak üretilmişitir. Son ortalam not ise 2 Derecelendirme Firmasının bulunan ortalam notlarının aritmetik ortalamasıdır. Bankalar Akbank Akbank Akbank Akbank Anadolubank Anadolubank Anadolubank Anadolubank Denizbank Denizbank Denizbank Denizbank Finansbank Finansbank Finansbank Finansbank Garanti Garanti Garanti Garanti ING Bank ING Bank ING Bank ING Bank İş Bankası İş Bankası İş Bankası İş Bankası Vakıfbank Vakıfbank Vakıfbank Vakıfbank Yapı Kredi Yapı Kredi Yapı Kredi Yapı Kredi Ziraat Bankası Ziraat Bankası Ziraat Bankası Ziraat Bankası MODEL KAPSAMINDAKİ BANKALARIN PANEL VERİLERİ Moody's* 66,69 64,42 71,62 70,67 50,34 50,34 49,92 52,00 62,53 62,95 68,17 70,67 62,94 62,95 71,62 70,67 66,69 68,17 68,17 70,67 62,53 62,95 62,95 67,54 65,44 66,92 66,92 68,17 62,94 65,04 65,04 67,54 53,16 63,79 65,67 68,17 58,38 59,19 63,79 66,29 Fitch* Ortalama* 64,44 65,56 64,91 64,66 65,63 68,62 68,25 69,46 58,78 54,56 59,50 54,92 59,50 54,71 61,50 56,75 59,87 61,20 61,97 62,46 65,54 66,86 69,68 70,17 61,25 62,09 61,97 62,46 65,54 68,58 68,64 69,66 61,97 64,33 62,45 65,31 66,58 67,37 68,25 69,46 62,93 62,73 62,93 62,94 64,83 63,89 68,64 68,09 61,97 63,70 64,20 65,56 65,15 66,03 68,25 68,21 59,87 61,40 61,97 63,50 62,45 63,74 63,64 65,59 54,96 54,06 63,09 63,44 64,40 65,04 67,50 67,84 59,87 59,12 60,59 59,89 63,64 63,71 65,55 65,92 Ek: 13 320 60,25 80,69 75,16 88,50 93,24 20,23 69,87 16,74 69,01 16,84 66,35 12,68 44,69 18,92 12,01 47,01 23,46 10,01 14,21 46,32 31,80 12,04 13,19 49,65 24,56 10,24 14,29 39,10 16,17 11,43 12,33 50,02 12,04 20,96 14,27 50,85 11,10 19,73 14,88 57,59 13,58 15,46 2005 Şekerbank 2006 Şekerbank 2007 Şekerbank 2004 Tekstilbank 2005 Tekstilbank 2006 Tekstilbank 2007 Tekstilbank 2004 TEB 2005 TEB 2006 TEB 2007 TEB 2004 Turklandbank 22,54 49,45 15,22 19,77 26,83 15,76 61,61 2004 Şekerbank 2005 Turklandbank 17,68 64,31 2006 Turklandbank 16,72 57,37 16,66 19,07 2007 Turklandbank 18,90 58,76 22,94 19,99 9,46 7,50 1,42 1,02 2,69 14,56 49,22 13,35 2007 Alternatif 78,46 x19 x21 9,61 0,12 0,35 0,46 0,77 21,99 27,42 19,66 22,99 22,69 33,78 18,35 30,48 13,52 20,43 15,94 9,47 67,53 50,03 53,85 59,71 64,17 31,53 31,07 46,38 23,08 35,02 30,99 34,15 1,07 1,73 1,42 2,33 x25 1,64 1,34 1,10 1,28 1,45 0,95 1,46 0,54 0,52 0,31 2,02 1,30 1,18 2,65 2,44 1,50 1,41 0,44 2,81 2,51 1,97 2,05 25,75 0,09 33,71 -0,49 36,70 40,29 17,91 36,36 14,88 36,68 13,26 39,85 6,39 8,51 4,74 3,29 3,01 21,81 100,00 15,51 30,86 29,26 100,00 15,47 41,06 38,28 100,00 17,62 46,52 33,92 100,00 14,47 32,67 4,80 78,26 55,43 12,74 44,81 28,16 5,81 14,42 46,00 23,91 23,56 46,76 98,66 98,60 2006 Alternatif 39,63 52,69 98,36 2005 Alternatif 2,33 2007 Halk Bankası 20,03 75,53 62,75 x18 96,52 15,90 49,30 18,41 19,28 2,54 2006 Halk Bankası 31,95 77,08 x13 66,92 2004 Alternatif 1,71 x12 2005 Halk Bankası 49,64 81,73 x7 1,00 x1 2004 Halk Bankası 58,90 75,43 Yıllar Bankalar 0,57 -3,66 10,39 7,52 14,31 19,15 16,79 8,57 11,16 4,54 6,11 3,13 14,21 11,90 10,58 27,83 25,91 16,26 13,59 3,91 25,80 22,84 16,64 17,54 x26 0,10 -0,68 2,36 1,62 1,41 1,53 2,24 1,51 1,82 0,84 0,79 0,50 2,45 1,90 1,56 3,05 2,67 2,18 2,51 1,47 3,50 3,25 2,98 2,76 x27 3,49 2,08 4,53 2,85 4,37 3,48 3,90 4,94 4,79 2,67 2,85 3,58 5,20 3,78 5,42 7,50 4,86 4,74 3,27 4,04 4,03 3,60 3,07 4,85 x28 x40 x42 6,14 x43 15,76 68,19 30,71 19,46 58,55 19,81 18,47 46,32 10,65 17,99 36,36 56,55 33,78 23,15 15,81 9,55 5,59 16,11 16,77 46,14 25,44 27,20 45,98 20,25 28,25 43,23 25,14 18,83 48,72 29,13 20,97 47,98 26,01 23,18 40,52 18,01 24,22 49,19 35,30 26,22 58,02 35,27 27,35 47,78 29,45 27,12 35,84 19,47 24,68 25,91 15,38 16,27 19,17 16,92 0,21 39,78 26,18 24,38 -0,10 52,62 30,60 26,60 0,17 0,03 0,05 0,19 0,14 0,00 0,04 0,10 0,12 0,22 0,09 0,34 6,60 64,92 46,59 21,70 -0,12 15,46 0,12 0,04 -0,05 68,00 46,34 23,45 0,12 -0,15 51,06 25,38 23,78 0,13 0,15 0,28 0,12 x35 MODEL KAPSAMINDAKİ TEST BANKALARIN PANEL VERİLERİ x52 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 1,00 1,00 1,00 1,00 67,54 67,54 58,29 57,45 Moody's Fitch 66,861 51,663 51,663 68,00 65,38 64,19 55,24 53,453 52,974 53,207 53,453 51,663 51,663 51,663 53,074 52,124 58,861 58,861 64,90 62,76 62,76 61,62 67,77 66,46 61,24 56,35 Ortalama Ek: 14 321 322 AÇIKLAMA GÜCÜ OLUMLU OLAN DEĞİŞKENLERLE FITCH DERECELENDİRME FİRMASININ VERİLERİNİN REGRESYON SONUCU HESAPLANAN BETA KATSAYILARI İLE TEST BANKALARININ VERİLERİNİN HESAPLANMASI Ek: 15-A Şekerbank Değişken C X1? X7? X13? X25? X26? X27? Beta 64,81 -0,03 -0,06 0,07 2,14 -0,15 -0,22 2004 Rasyolar 2005 2006 20,23 16,74 69,87 69,01 38,28 29,26 2,65 1,18 27,83 10,58 3,05 1,56 Hesaplanan Notlar Gerçek Notlar Fark 2007 16,84 66,35 21,81 1,30 11,90 1,90 14,88 57,59 15,46 2,02 14,21 2,45 Rasyolar 2005 2006 2007 Beta Katsayısı x Rasyo Sonuçları 2004 2005 2006 2007 64,812 64,812 64,812 64,812 -0,57 -0,47 -0,48 -0,42 -4,51 -4,45 -4,28 -3,71 2,55 1,95 1,45 1,03 5,66 2,52 2,78 4,32 -4,08 -1,55 -1,74 -2,08 -0,66 -0,34 -0,41 -0,53 63,20 62,47 62,13 63,41 51,66 51,66 51,66 53,45 -11,54 -10,81 -10,47 -9,96 TEB Değişken C X1? X7? X13? X25? X26? X27? Beta 64,812 -0,028 -0,064 0,067 2,139 -0,146 -0,216 2004 14,29 12,33 39,10 50,02 11,43 20,96 0,95 1,45 8,57 16,79 1,51 2,24 Hesaplanan Notlar Gerçek Notlar Fark 14,27 50,85 19,73 1,28 19,15 1,53 14,88 57,59 15,46 1,10 14,31 1,41 Rasyolar 2005 2006 2007 Beta Katsayısı x Rasyo Sonuçları 2004 2005 2006 2007 64,812 64,812 64,812 64,812 -0,40 -0,35 -0,40 -0,42 -2,52 -3,23 -3,28 -3,71 0,76 1,39 1,31 1,03 2,03 3,11 2,73 2,36 -1,26 -2,46 -2,80 -2,10 -0,32 -0,48 -0,33 -0,30 63,09 62,80 62,04 61,67 55,24 64,19 65,38 68,00 -7,85 1,39 3,34 6,33 Alternatif Değişken C X1? X7? X13? X25? X26? X27? Beta 64,812 -0,028 -0,064 0,067 2,139 -0,146 -0,216 2004 15,90 14,42 49,30 46,00 19,28 23,56 0,44 1,41 3,91 13,59 1,47 2,51 Hesaplanan Notlar Gerçek Notlar Fark 12,74 44,81 5,81 1,50 16,26 2,18 14,56 49,22 4,80 2,44 25,91 2,67 Beta Katsayısı x Rasyo Sonuçları 2004 2005 2006 2007 64,812 64,812 64,812 64,812 -0,45 -0,41 -0,36 -0,41 -3,18 -2,97 -2,89 -3,17 1,28 1,57 0,39 0,32 0,94 3,02 3,22 5,21 -0,57 -1,99 -2,38 -3,79 -0,32 -0,54 -0,47 -0,58 62,51 63,49 62,31 62,39 58,86 -3,65 58,86 -4,63 52,12 -10,19 53,07 -9,32 323 AÇIKLAMA GÜCÜ OLUMLU OLAN DEĞİŞKENLERLE FITCH DERECELENDİRME FİRMASININ VERİLERİNİN REGRESYON SONUCU HESAPLANAN BETA KATSAYILARI İLE TEST BANKALARININ VERİLERİNİN HESAPLANMASI Ek: 15-B Tekstilbank Değişken C X1? X7? X13? X25? X26? X27? Beta 64,812 -0,028 -0,064 0,067 2,139 -0,146 -0,216 2004 Rasyolar 2005 2006 12,68 12,01 44,69 47,01 9,47 10,01 0,31 0,52 3,13 6,11 0,50 0,79 Hesaplanan Notlar Gerçek Notlar Fark 2007 14,21 46,32 12,04 0,54 4,54 0,84 13,19 49,65 10,24 1,46 11,16 1,82 Rasyolar 2005 2006 2007 Beta Katsayısı x Rasyo Sonuçları 2004 2005 2006 2007 64,812 64,812 64,812 64,812 -0,36 -0,34 -0,40 -0,37 -2,88 -3,03 -2,99 -3,20 0,63 0,67 0,80 0,68 0,67 1,11 1,16 3,13 -0,46 -0,89 -0,66 -1,63 -0,11 -0,17 -0,18 -0,39 62,31 62,15 62,54 63,02 53,21 52,97 53,45 -8,94 -9,56 -9,57 Halk Bankası Değişken C X1? X7? X13? X25? X26? X27? Beta 64,812 -0,028 -0,064 0,067 2,139 -0,146 -0,216 2004 58,90 49,64 75,43 81,73 66,92 62,75 2,05 1,97 17,54 16,64 2,76 2,98 Hesaplanan Notlar Gerçek Notlar Fark 31,95 77,08 52,69 2,51 22,84 3,25 20,03 75,53 39,63 2,81 25,80 3,50 Rasyolar 2005 2006 2007 Beta Katsayısı x Rasyo Sonuçları 2004 2005 2006 2007 64,812 64,812 64,812 64,812 -1,67 -1,40 -0,90 -0,57 -4,86 -5,27 -4,97 -4,87 4,45 4,17 3,50 2,64 4,39 4,20 5,36 6,01 -2,57 -2,44 -3,34 -3,78 -0,59 -0,64 -0,70 -0,75 63,96 63,44 63,76 63,49 61,62 62,76 62,76 64,90 -2,34 -0,68 -1,01 1,41 Turklandbank Değişken C X1? X7? X13? X25? X26? X27? Beta 64,812 -0,028 -0,064 0,067 2,139 -0,146 -0,216 2004 22,54 17,68 49,45 64,31 19,77 26,83 1,34 1,64 7,52 10,39 1,62 2,36 Hesaplanan Notlar Gerçek Notlar Fark 16,72 57,37 19,07 -0,49 -3,66 -0,68 18,90 58,76 19,99 0,09 0,57 0,10 Beta Katsayısı x Rasyo Sonuçları 2004 2005 2006 2007 64,812 64,812 64,812 64,812 -0,64 -0,50 -0,47 -0,53 -3,19 -4,15 -3,70 -3,79 1,31 1,78 1,27 1,33 2,86 3,51 -1,04 0,20 -1,10 -1,52 0,54 -0,08 -0,35 -0,51 0,15 -0,02 63,71 63,43 61,54 61,91 51,66 51,66 66,86 -11,77 -9,88 4,95 324 ORTAK DEĞİŞKENLERLE REGRESYON SONUCU HESAPLANAN BETA KATSAYILARI İLE YABANCI BANKALARIN VERİLERİNİN DERECELENDİRME FİRMALARININ VERİLERİ İLE KARŞILAŞTIRILMASI ING BANK Fitch Değişken C X1? X7? X12? X13? X18? X19? X21? X25? X26? X27? X28? X35? X40? X42? X43? X52? Hesaplanan Notlar Gerçek Notlar Fark Moodys Değişken C X1? X7? X12? X13? X18? X19? X21? X25? X26? X27? X28? X35? X40? X42? X43? X52? Hesaplanan Notlar Gerçek Notlar Fark Konsolide Değişken C X1? X7? X12? X13? X18? X19? X21? X25? Beta Rasyolar 2008 62,86 -0,03 0,02 0,00 0,00 0,01 0,17 0,02 -1,46 -0,05 2,03 0,12 3,65 -0,08 0,27 -0,47 -1,76 Beta 12,7800 0,0000 0,7720 31,4396 2,5260 4,4446 44,5945 -0,0575 -2,6480 -0,1117 0,6395 3,0213 443,8877 206,5970 43,3333 0,0000 Rasyolar 2008 60,21 0,13 -0,18 -0,14 -0,06 -0,04 0,37 0,20 0,63 -0,23 2,29 -0,56 1,52 -0,13 0,41 -0,27 -0,57 Beta 12,7800 0,0000 0,7720 31,4396 2,5260 4,4446 44,5945 -0,0575 -2,6480 -0,1117 0,6395 3,0213 443,8877 206,5970 43,3333 0,0000 Rasyolar 2008 61,55 0,05 -0,08 -0,07 -0,03 -0,02 0,27 0,11 -0,41 12,78 0,00 0,77 31,44 2,53 4,44 44,59 -0,06 COMMERZBANK Beta Katsayısı x Rasyo Sonuçları 2008 62,8634 -0,4426 0,0000 0,0021 -0,0650 0,0141 0,7720 0,7298 0,0842 0,1442 -0,2269 0,0767 11,0177 -36,6021 56,7534 -20,4452 0,0000 74,68 82,94 -8,26 Beta Katsayısı x Rasyo Sonuçları 2008 60,2105 1,6845 0,0000 -0,1110 -1,8680 -0,1049 1,6340 8,7937 -0,0362 0,5978 -0,2552 -0,3557 4,6019 -57,5811 84,2308 -11,8849 0,0000 89,56 80,54 9,02 Fitch Beta Değişken C 62,86 X1? -0,03 X7? 0,02 X12? 0,00 X13? 0,00 X18? 0,01 X19? 0,17 X21? 0,02 X25? -1,46 X26? -0,05 X27? 2,03 X28? 0,12 X35? 3,65 X40? -0,08 X42? 0,27 X43? -0,47 X52? -1,76 Hesaplanan Notlar Gerçek Notlar Fark Moodys Beta Değişken C 60,21 X1? 0,13 X7? -0,18 X12? -0,14 X13? -0,06 X18? -0,04 X19? 0,37 X21? 0,20 X25? 0,63 X26? -0,23 X27? 2,29 X28? -0,56 X35? 1,52 X40? -0,13 X42? 0,41 X43? -0,27 X52? -0,57 Hesaplanan Notlar Gerçek Notlar Fark Beta Katsayısı x Rasyo Sonuçları Konsolide 2008 61,5518 0,6196 0,0000 -0,0546 -0,9700 -0,0455 1,2038 4,7509 0,0239 Değişken C X1? X7? X12? X13? X18? X19? X21? X25? Beta Rasyolar 2008 13,9000 0,8135 0,0000 41,0347 78,4355 21,1660 31,7712 0,0099 0,3115 -0,0645 0,4597 0,4748 379,8275 173,0346 26,2266 0,0000 Rasyolar 2008 13,9000 0,8135 0,0000 41,0347 78,4355 21,1660 31,7712 0,0099 0,3115 -0,0645 0,4597 0,4748 379,8275 173,0346 26,2266 0,0000 Rasyolar 2008 61,55 0,05 -0,08 -0,07 -0,03 -0,02 0,27 0,11 -0,41 13,90 0,81 0,00 41,03 78,44 21,17 31,77 0,01 Ek: 16 Beta Katsayısı x Rasyo Sonuçları 2008 62,8634 -0,4814 0,0129 0,0000 -0,0849 0,4367 3,6766 0,5199 -0,0145 -0,0170 -0,1310 0,0551 1,7315 -31,3198 47,5337 -12,3741 0,0000 72,41 81,60 -9,19 Beta Katsayısı x Rasyo Sonuçları 2008 60,2105 1,8321 -0,1451 0,0000 -2,4381 -3,2583 7,7814 6,2650 0,0062 -0,0703 -0,1473 -0,2557 0,7232 -49,2712 70,5473 -7,1931 0,0000 84,59 80,79 3,80 Beta Katsayısı x Rasyo Sonuçları 2008 61,5518 0,6739 -0,0661 0,0000 -1,2660 -1,4115 5,7327 3,3847 -0,0041 325 ÖZET HAZAR, Adalet. Bankaların Risk Derecelendirmesi-Model Önerisi ve Uygulama, Doktora, Ankara, 2009. Çalışmanın amacı bankaların borç ödeme güçlerini, oluşturulacak bir ekonometrik model yardımıyla tahmin etmeye çalışmaktır. Çalışmanın birinci bölümünde, derecelendirme kavramı ve finansal piyasalar açısından önemi üzerinde durulmuştur. Çalışmanın ikinci bölümünde, derecelendirmenin uygulama alanlarından bahsedilerek, derecelendirme kullanılan ölçütler hakkında bilgi verilmiştir. Çalışmanın üçüncü bölümünde sektörlere ilişkin genel değerlendirmede bulunularak, çalışma için ihtiyaç duyulan minimum veri özellikleri belirtilmiş, neden bankacılık sektörünün seçildiği açıklanarak, çalışmanın kısıtları ve varsayımlarına yer verilmiştir. Bu bölümde aynı zamanda uluslar arası düzenleme olan BASEL Düzenlemelerine yer verilmiş, Türk Bankacılık Sektörü açısından derecelendirmenin önemi üzerinde durulmuş, bu konuyla ilgili son dönemde yapılan yasal düzenlemelerden bahsedilmiştir. Çalışmanın uygulama bölümü olan dördüncü bölümde Türk Bankacılık sektöründe faaliyette bulunan mevduat bankalarından 2004-2007 döneminde ayrıntılı rating notu bulunan 10 bankanın mali tablo verileri kullanılarak ekonometrik bir model çalışması yapılmıştır. Model sonucu bulunan değerler kullanılarak yine aynı dönemde benzer verileri elde edilebilen 6 adet banka üzerinde model test edilerek fiili durumla karşılaştırma yapılmıştır. Yapılan testler sonucunda elde edilen model ile Türk Bankacılık Sektöründe faaliyette bulunan mevduat bankalarının kredi derecelendirme notlarının düşük bir sapma ile tahmin edilebileceği kanaatine varılmıştır. Anahtar Sözcükler 1. Derecelendirme 2. Rating 3. Bankacılık 4. Banka Risk Derecelendirmesi 5. BASEL 326 ABSTRACT HAZAR, Adalet. Banks Risk Rating -Model Proposal and Implementation, PhD, Ankara, 2009. The purpose of the Study is to try to predict the solvency of banks, which will be created with the help of an econometric model. In the first chapter of the study , the concept of rating and its importance for financial markets is focused on. In the second chapter of the study, the application areas of rating is mentioned and information about criteria used in rating is given. In the third chapter of the study, the general assessment of the overall sector is made and the minimum data features needed for operation is mentioned. Also the reasons for the selection of banking sector is explained and limitations and assumptions of the study are included.In this section,also BASEL Regulation is included, the importance of rating for the Turkish banking sector is described and legal regulations on this issue in recent times is emphasized. In the fourth chapter which is implementation section of the study,an econometric model study by using the data of 10 bank's financial statements existing detailed rating note and collecting deposits in the Turkish banking sector in the period 2004-2007 is made. The model is tested on 6 bank existing a similar data for the same period using by model results and a comparison is made with actual situation. As a result of tests it is concluded that the credit rating notes of deposit banks active in the Turkish Banking Sector can be estimated with a low deviation with the model. Key Words 1. Rating 2. Credit Rating 3. Banking 4. Bank Risk Rating 5. BASEL