TABERÎ, Ebü’t-Tayyib Abdülkådir b. Muhammed et-Taberî’nin Müßellefe fi’l-müßellife adlý eserinin ilk iki sayfasý (Süleymaniye Ktp., Þehid Ali Paþa, nr. 585) nüshasý bulunan Müßellefe fi’l-müßellife adlý eserle ayný kitap olmalýdýr. 7. Sîret man¾ûme. Hz. Peygamber’in sîretine dair olup Muhibbî tarafýndan ƒulâ½atü’l-e¦er’de kýsmen nakledilmiþtir. 8. ¥üsnü’s-serîre fî ¼üsni’s-sîre. Bir önceki kitabýn þerhidir. 9. el-Esâ¹în fî ¼acci’s-selâ¹în (Esâ¹înü’þ-þe£âiri’l-Ýslâmiyye ve fe²âßilü’s-selâ¹în ve’l-meþâ£iri’l-¥aremiyye). Osmanlý pa- diþahý II. Osman’ýn geleneðe aykýrý olarak hacca gitmek istemesiyle yeniçeriler tarafýndan öldürülmesi üzerine (1031/1622) kaleme alýnmýþtýr. 10. ¡ebet. Müellifin kendi hayatý, eserleri ve hocalarý hakkýnda kaleme aldýðý eseridir. 11. ¥ýf¾u’l-¼urem fî evšåfi ehli’l-¥arem. B) Edebiyat. 1. £Uyûnü’l-mesâßil min a£yâni’r-resâßil. Kafiye, inþâ, ensâb, muamma, lugaz, hat, ayrýca tefsir, hadis ve fýkýh usulü, kelâm, ferâiz gibi otuz ilim dalý hakkýnda bilgiler içermektedir (nþr. M. Ömer el-Hüsâmî el-Beyrûtî, Kahire 1316/ 1898). 2. Künnâþetü £Abdilšådir e¹-ªaberî. Müellifin cuma ve bayram hutbeleri, çeþitli kiþilerle mektuplaþmalarý, þiirleri, Mekke’de yaþayan âlimler, edebiyatçýlar, emîrler, burada cereyan eden olaylar, vefatlar, düðün merasimleri ve yaþadýðý dönem hakkýnda önemli bilgiler içerir (Ümmülkurâ Üniversitesi Ktp., nr. 1892). 3. Keþfü’l-Åâfî min Kitâbi’l-Kâfî fî £ilmeyi’l-£arû² ve’l-šavâfî (Keþfü’l-Åâfî £an metni Kitâbi’l-Kâfî). Ahmed b. Abbâd el-Havvâs’a ait eserin þerhidir (Abdullah Muhammed el-Habeþî, II, 1408). 4. er-Râyâtü’lman½ûre £alâ ebyâti’l-Maš½ûre. Ýbn Düreyd’in el-Maš½ûre adlý kasidesinin þerhidir (M. Habîb el-Hîle, s. 293-304; Abdullah Muhammed el-Habeþî, III, 1827; Mu£cemü’l-maŹû¹âti’l-mevcûde, II, 827). 5. el-Kelimü’¹-¹ayyib £alâ kelâmi Ebi’¹- ªayyib. Mütenebbî divanýnýn þerhidir (Abdullah Muhammed el-Habeþî, II, 931). 6. Vesîletü’l-âmâl (fi’l-edeb) (Mu£cemü’lmaŹû¹âti’l-mevcûde, II, 827). 7. Dürretü’l-a½dâfi’s-seniyye fî ×irveti’l-ev½âfi’l¥aseniyye. Mekke Emîri Þerîf Hasan b. Ebû Nümeyy’in methine dairdir. 8. Dîvânü Åu¹abi’l-enki¼a. Müellifin nikâh merasimlerinde yaptýðý konuþmalarýn toplandýðý eseridir. 9. Dîvânü Åu¹abi’½-½alât £ale’l-emvât. Taberî’nin ayrýca, Ýbn Hicce’nin ƒizânetü’l-edeb’ine kendisi tarafýndan verilen Tašdîmü Ebî Bekr adýný doðru bulmadýðý, bu konuda £Aliyyü’l¼ücce bi-teßÅîri Ýbn ¥icce adýyla bir eleþtiri kaleme aldýðý belirtilir (DÝA, XX, 65). C) Diðer Eserleri. 1. Bulû³u’l-merâm fi’l-ištidâßi min cidâri’l-Mescidi’l-¥arâm. 2. Ref£u’l-iþtibâk fî tenâvüli’t-tünbâk. Nargile ve sigaranýn fýkhî hükmü hakkýndadýr. 3. £Arâßisü’l-ebkâr ve ³arâßisü’l-efkâr (£Arâßisü’l-ebkâr min nefâßisi’l-efkâr; Risâle fî tefsîri šavlihî te£âlâ: “Ýnnemâ yürîdü’llåhü li-yü×hibe £ankümü’rricse ehle’l-beyt” [Mu£cemü’l-maŹû¹âti’lmevcûde, II, 827]). Ahzâb sûresi 33. âyetinin tefsiridir. 4. Fevâßidü sülûki’l-verâ bi-£avâßidi Ümmi’l-šurâ. 5. Ýfhâmü’l- mümârî fî ifhâmi’l-BuÅârî (Abdullah Muhammed el-Habeþî, I, 415). Buhârî’nin el-Câmi£u’½-½a¼î¼’inin þerhidir. Muhibbî’nin ƒulâ½atü’l-e¦er’i (II, 5 vd., 459-460) ve Ýbn Ma‘sûm’un Sülâfetü’l-£a½r’ý (s. 4344, 47-49) gibi eserlerde Taberî’nin þiirleriyle edebî nesrinden örneklere yer verilmiþtir. BÝBLÝYOGRAFYA : Ali et-Taberî, el-Erecü’l-miskî fi’t-târîÅi’l-Mekkî ve terâcimi’l-mülûk ve’l-Åulefâß (nþr. Eþref Ahmed el-Cemmâl), Mekke 1416/1996, neþredenin giriþi, s. 12; Muhibbî, ƒulâ½atü’l-e¦er, II, 5 vd., 457-464; a.mlf., Nef¼atü’r-Rey¼âne, IV, 35-40; Ýbn Ma‘sûm, Sülâfetü’l-£a½r, Kahire 1324, s. 4250; Þevkânî, el-Bedrü’¹-¹âli £, I, 371-372; Serkîs, Mu£cem, II, 1231; Brockelmann, GAL, II, 378; Suppl., II, 509; βâ¼u’l-meknûn, II, 97; Hediyyetü’l-£ârifîn, I, 600; Kehhâle, Mu£cemü’l-müßellifîn, V, 303-304; Nüveyhiz, Mu£cemü’l-müfessirîn, I, 293; Sâlihiyye, el-Mu£cemü’þ-þâmil, III, 493; Abdullah Mirdâd Ebü'l-Hayr, el-MuÅta½ar min Kitâbi Neþri’n-nevr (nþr. M. Saîd el-Âmûdî – Ahmed Ali), Cidde 1406/1986, s. 267-272; Ömer Ferruh, Me£âlimü’l-edebi’l-£Arabî fi’l-£a½ri’l-¼adî¦, Beyrut 1406/1986, II, 372-392; M. Habîb el-Hîle, etTârîÅ ve’l-müßerriÅûn bi-Mekke, Mekke 1994, s. 293-304; Bender b. Muhammed b. Reþîd el-Hemedânî, el-Menhecü’t-târîÅî li-müßerriÅî Mekkete’l-mükerreme fi’l-šarni’l-¼âdî £aþer el-hicrî, Riyad 1418/1997, s. 147-175, 267-274; Abdullah Muhammed el-Habeþî, Câmi £u’þ-þürû¼ ve’l-¼avâþî, Ebûzabî 1425/2004, I, 415; II, 931, 1408; III, 1827; Mu£cemü’l-maŹû¹âti’l-mevcûde fî mektebâti Ýstânbûl ve Ânâ¹ûlî (haz. Ali Rýza Karabulut), [baský yeri ve tarihi yok], II, 827; Nasuhi Ünal Karaarslan, “Ýbn Hicce”, DÝA, XX, 65. ÿMusa Yýldýz – — TABERÎ, Ali b. Abdülkadir ˜ (bk. ALÝ et-TABERÎ). – ™ — TABERÎ, Ali b. Rabben ˜ (bk. ALÝ b. RABBEN et-TABERÎ). – ™ — TABERÎ, Ebü’t-Tayyib ( À !אÀ"א# ) Ebü’t-Tayyib Tâhir b. Abdillâh b. Tâhir et-Taberî (ö. 450/1058) ˜ Þâfiî fakihi. ™ 348 (959) yýlýnda Taberistan’a baðlý Âmül’de doðdu. Memleketinde Ebü’l-Abbas Ýbnü’l-Kas’ýn seçkin talebesi Ebû Ali Hasan b. Muhammed ez-Zücâcî’den fýkýh dersleri aldý. Tahsilini ilerletmek için gittiði Dînever’de Ebü’l-Kasým Yûsuf b. Ahmed b. Kec’den fýkýh, Cürcân’da Muhammed b. Ahmed el-Gýtrîfî’den hadis ve Ebû Sa‘d Ýsmâil b. Ahmed el-Ýsmâilî’den fýkýh, Ýsferâyin’de Ebû Ýshak el-Ýsferâyînî’den usûl-i fýkýh okudu. Nîþâbur’da dört yýl Ebû Ýshak el-Mervezî’nin talebesi Ebü’l-Hasan el-Mâsercisî’nin derslerine devam etti. Daha sonra Baðdat’a gitti. Dârekutnî, Mûsâ b. Arefe, Muâfâ en-Nehrevânî, Ali b. Ömer elHarbî’den hadis, Abdullah b. Muhammed el-Bâfî’den ileri düzeyde fýkýh dersleri aldý; Ebû Hâmid el-Ýsferâyînî’nin ilim meclisine katýldý. Çok geçmeden Irak bölgesin- 313 TABERÎ, Ebü’t-Tayyib de Þâfiî mezhebinin otoritesi haline geldi ve Irak Þâfiî fukahasý ondan mezhep fýkhýný öðrenip sonraki kuþaklara aktardý. Talebeleri arasýnda Hatîb el-Baðdâdî, Ebû Ýshak eþ-Þîrâzî, Ýbnü’s-Sabbâð, Ýbn Mâkûlâ, Ebû Ma‘þer et-Taberî ve Ebû Nasr Muhammed b. Muhammed el-Ukberî gibi âlimler anýlýr. Kendisine on yýl kadar talebelik yapan gözde öðrencisi Ebû Ýshak eþÞîrâzî’yi önce kendi ders halkasýnda, 430 (1039) yýlýndan itibaren baþka bir mescidde fýkýh okutmakla görevlendirdi. Baðdat’ta Bâbüttâk kadýlýðýna getirildi. Hanefî kadýsý Hüseyin b. Ali es-Saymerî’nin vefatýyla (436/1045) boþalan Kerh kadýlýðý da kendisine verildi, ölünceye kadar bu görevi sürdürdü. 19 Rebîülevvel 450 (16 Mayýs 1058) tarihinde vefat etti ve ertesi gün Bâbüharb Mezarlýðý’na defnedildi. Taberî “ashâbü’l-vücûh”tan olup mezhep içinde önemli bir konuma sahiptir. Nevevî, Þâfiî fakihleri içinde üslûbu ondan daha güzel olan birini görmediðini belirtir (elMecmû£, I, 509). Fýkýh yanýnda usul, cedel ve hilâf konularýnda da iyi bir donanýma sahipti. Diðer mezhep ileri gelenleriyle yaptýðý ilmî münazaralarda kendi mezhebini baþarýyla temsil etmiþtir. Tâceddin es-Sübkî, Taberî’nin biri Hanefîler’in Belh fukahasýndan Ebü’l-Hasan et-Tâlekanî, diðeri dönemin Baðdat Hanefî otoritesi kabul edilen Kudûrî ile girdiði iki münazarayý nakleder (ªabašåt, IV, 245-252). Þîrâzî hocasý Taberî’yi gördüðü en nitelikli âlim diye niteler. Ýleri yaþýna raðmen zihnî melekelerinde herhangi bir bozukluk meydana gelmediðini, son yýllarýna kadar ilmî faaliyetlerini sürdürdüðünü ve fetva verdiðini kaydeder. Ebü’l-Vefâ Ýbn Akýl de Taberî’yi görme ve kendisiyle sohbet etme þerefine nâil olduðunu, fakat bunun tedrîs ve münazarayý býrakmasýndan sonraki bir döneme rastladýðýný söyler (Ýbn Receb, I, 142143). Þiire de yatkýn olan Taberî daha öðrenciliði yýllarýnda bu yeteneðini kanýtlamýþtýr. Dînever’de fýkýh tahsil ettiði hocasý Ebü’l-Kasým Ýbnü’l-Kecc’in meclisinde hocasýnýn ders arkadaþý þair Ýbn Bâbek’e karþý uzunca bir kaside okumuþtur. Taberî’nin biyografisine oldukça geniþ bir yer ayýran Sübkî bu kasidenin yaný sýra ona ait diðer þiirlerden de örnekler verir. Ebû Ýshak eþ-Þîrâzî gibi Þâfiî mezhebinin Irak çizgisinde yetiþmiþ fakihlerin eserlerinde mutlak olarak geçen “Kadî”dan maksat Ebü’t-Tayyib et-Taberî, Ýmâmü’l-Haremeyn el-Cüveynî gibi mezhebin Horasan çizgisinde yetiþmiþ âlimlerinin eserlerinde “Kadî” ile kastedilen ise Ebû Ali el-Merverrûzî’dir. 314 Eserleri. 1. Þer¼u MuÅta½ari’l-Müzenî. Ebû Ýshak eþ-Þîrâzî’nin zikrettiði bu eser (ªabašåtü’l-fušahâß, s. 128) Taberî’nin Þâfiî fýkhýna olan geniþ vukufunu göstermekte, klasik mezhep literatüründe kendisine sýkça atýf yapýlmaktadýr. Ýbn Kadî Þühbe, et-Ta£lîš adýyla verdiði bu eserin yaklaþýk on cilt olduðunu, Ebû Ýshak eþÞîrâzî’nin el-Mühe××eb’ini yazarken en çok hocasýnýn bu eserinden faydalandýðýný söyler (ªabašåt, I, 207, 221). Topkapý Sarayý Müzesi Kütüphanesi’nde et-Ta£lîšatü’l-kübrâ fi’l-fürû£i’þ-Þâfi£iyye ismiyle kaydedilen eser (Karatay, II, 637), Hidîviyye Kütüphanesi (bugün Dârü’l-kütübi’lMýsriyye) kayýtlarýnda Þer¼u MuÅta½ari’l-Müzenî diye geçmekte (Fihristü’l-KütübÅâneti’l-ƒidîviyye, III, 239), Sezgin tarafýndan da bu adla gösterilmektedir (bk. bibl.). Topkapý Sarayý Müzesi Kütüphanesi’nde on yedi ciltlik takýmýn II, VII, XI, XV. ciltleri (III. Ahmed, nr. 850, 858’de sadece ilk iki cilt mevcuttur), Hidîviyye Kütüphanesi’nde ise on bir ciltlik takýmýn ilk cildi eksiktir. Bu þerh, Medine Ýslâm Üniversitesi’nde et-Ta£lîšatü’l-kübrâ fi’l-fürû£ adýyla on dört araþtýrmacý tarafýndan yüksek lisans ve doktora tezi olarak neþre hazýrlanmýþtýr (1419-1425/1999-2004). 2. Rav²atü’l-müntehâ fî mevlidi’l-Ýmâmi’þÞâfi£î (AÜ DTCF Ktp., Ýsmail Saib Sencer, nr. 3101). MuÅta½ar fî mevlidi’þ-Þâfi£î adýyla da bilinen eserin sonlarýnda bazý Þâfiî fakihlerine ait biyografilere yer verilmiþ olup bu yapýsýyla mezhebin tabakata dair ilk eserlerinden biri sayýlabilir (Þîrâzî, neþredenin giriþi, s. 23). Þîrâzî muhtemelen hocasýna ait bu esere muttali olmuþ ve onu geliþtirip kendi ªabašåtü’l-fušahâßsýný oluþturmuþtur. 3. Man¾ûme fi’lfýšh. Yetmiþ sekiz beyitten oluþmaktadýr (Dârü’l-kütübi’z-Zâhiriyye, Umumi, nr. 3778, Mecâmî‘, nr. 41). 4. er-Red £alâ men yu¼ibbü’s-sem⣠(nþr. Mecdî Fethî es-Seyyid, Tanta 1410/1990). Nüshalarýnda eser Kitâb fî semâ£i’l-³ýnâß, Cevâb fi’s-sem⣠ve’l-³ýnâß adlarýyla da geçer (Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 22; DMBÝ, V, 653). Taberî’nin kaynaklarda Þer¼u Fürû£i Ýbni’l-¥addâd, el-Mücerred fi’l-me×heb (Nevevî el-Mecmû£da bu esere atýfta bulunmuþtur), el-Minhâc fi’l-Åilâfiyyât, Þer¼u’l-Kifâye fi’l-u½ûl adlý eserleri de zikredilmektedir. BÝBLÝYOGRAFYA : Ebû Âsým el-Abbâdî, ªabašåtü’l-fušahâßi’þ-Þâfi £iyye (nþr. G. Vitestam), Leiden 1964, s. 113114; Hatîb, TârîÅu Ba³dâd, II, 86; IV, 252; Þîrâzî, ªabašåtü’l-fušahâß, s. 127-128, ayrýca bk. neþredenin giriþi, s. 23; Ýbnü’l-Cevzî, el-Munta¾am, IX, 288-290; Ýbnü’l-Esîr, el-Kâmil (nþr. Halîl Me’mûn Þîhâ), Beyrut 1422/2002, VIII, 3536, 89; Nevevî, el-Mecmû£, I, 509; Ýbn Hallikân, Vefeyât, II, 512-515; IV, 197; Zehebî, A£lâmü’nnübelâß, XVII, 668-671; Sübkî, ªabašåt (Tanâhî), III, 317; IV, 245-252; V, 12-50; Ýbn Receb, e×-¬eyl £alâ ªabašåti’l-¥anâbile, Kahire 1372/1952-53 ^ Beyrut, ts. (Dârü’l-ma‘rife), I, 142-143; Ýbn Kadî Þühbe, ªabašåtü’l-fušahâßi’þ-Þâfi £iyye (nþr. Ali M. Ömer), Kahire, ts. (Mektebetü’s-sekafeti’d-dîniyye), I, 205-207, 221; Fihristü’l-KütübÅâneti’lƒidîviyye, III, 239; Karatay, Arapça Yazmalar, II, 637-640; Sezgin, GAS, I, 493, 502; A. Shiloah, The Theory of Music in Arabic Writings, München 1979, s. 343; M. Hasan Heyto, el-Ýctihâd ve ¹abašåtü müctehidî eþ-Þâfi £iyye, Beyrut 1409/1988; M. Ebû Bekir b. Ali v.dðr., Ýstidrâkât £alâ TârîÅi’ttürâ¦i’l-£Arabî, Cidde 1422, V, 204-205, 245246; Abdullah Muhammed el-Habeþî, Câmi £u’þþürû¼ ve’l-¼avâþî, Ebûzabî 1425/2004, II, 1301; III, 1636; Saîd el-A‘zamî en-Nedvî, “el-Kadî Ebü’tTayyib Tâhir et-Taberî”, el-Ba£¦ü’l-Ýslâmî, XXVI/ 7, Leknev 1982, s. 91-96; E. Chaumont, “al-Tabarý”, EI 2 (Ýng.), X, 15-16; J. Wakin, “Abu’l-Tayyeb Tabarý”, EIr., I, 390; Esad Þeyhülislâmî, “Ebû Tayyib Taberî”, DMBÝ, V, 652-653. ÿBilal Aybakan – — TABERÎ, Muhammed b. Cerîr ( Àא$% ) Ebû Ca‘fer Muhammed b. Cerîr b. Yezîd el-Âmülî et-Taberî el-Baðdâdî (ö. 310/923) ˜ Câmi£u’l-beyân ve Târîpu’l-ümem ve’l-mülûk adlý eserleriyle tanýnan müfessir, tarihçi, muhaddis ve fakih. ™ 224 yýlý sonunda veya 225 yýlý baþýnda (839) Taberistan’ýn merkezi Âmül’de doðdu; Âmülî, Taberî ve daha sonra Baðdat’a yerleþtiði için Baðdâdî nisbeleriyle anýlýr. Hiç evlenmeyen Taberî’ye bazý Ýslâm ülkelerinde doðan çocuklara isimleri yanýnda künye de verilmesi geleneðine uyularak Ebû Ca‘fer künyesi verilmiþ ve bu künye ile meþhur olmuþtur. Çiftçilikle uðraþan babasý, oðluyla ilgili rüyasýnýn büyüyünce âlim olarak dinini savunacaðý þeklindeki yorumundan dolayý onun yetiþmesi için büyük çaba sarfetmiþ ve kendisine ciddi gelir getirecek arazi býrakmýþtýr. Taberî, ilk öðrenimine memleketi Âmül’de Kur’ân-ý Kerîm’i ezberleyerek ve ardýndan hadis yazarak baþladý. Ýlim tahsili için beþ yýl kadar sürecek ilk seyahatini on iki yaþýnda iken Rey’e yaptý; orada Ýbn Humeyd er-Râzî’den çok sayýda hadis aldý ve tefsir okudu. Müsennâ b. Ýbrâhim el-Âmülî’den hadis ve bazý Ýsrâiliyat haberlerini, Ebû Mukatil’den Hanefî fýkhýný öðrendi. Ahmed b. Hammâd ed-Dûlâbî’den, tarihini yazarken çok faydalandýðý Ýbn Ýshak’ýn Kitâbü’l-Mübtedeßinin (Sîretü Ýbn Ýs¼âš) Seleme b. Mu-